Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 TEMMUZ1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ
Dtş Tıcaret
kadroları
boşalıyon
• ANKARA (AA)-
Ihracat pazannın
genişletilmesi ve
uluslararası piyasalann
takibi gibi önemli
görevleri yürüten Dış
Ticaret Müsteşarliğı'nın
(DTM) yurtdışındaki
kadrolan giderek
boşalıyor. DTM'nin
yurtdışı kadrolannda
görev süresi dolan
yaklaşık 30 kişinin son
iki yılda geri dönmesine
karşın, yerlerine yeni
atama yapılmadığı ve
yaklaşık 60 kişinin
yurtdışı görevlere
atanmasını öngören
karamamenin de 2.5
aydır onaylanmadığı
belirtıldi.
Türk sanayine
BMkatkısı
• ANKAR(ANKA)-
Tûrk sanayiinin
kapasitesinin artmasını ve
yabanca sermaye
katılımlı yatınmlann
çoğalmasını sağlamak
amaciyla imzalanan
Birleşmiş Milletler
Sanayi Kallunma
Teşkilatı'nın
Istanbul'da Yatınm
Geliştirme Ofisi
açmasına ilişkin anlaşma,
Bakanlar Kurulu
tarafindan onaylandı.
Tûrkiye ile UNIDO
arasında imzalanan
anlaşma, Bakanlar
Kurulu tarafından
onaylandıktan sonra
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlandı.
ZOPIU, hava
taşımacılığında
• ANKARA (ANKA)-
Havayolu taşımacılığına
giren özel kuruluşlar
arasına, Vestel'in
hisselerini satın alan
tekstil sektörûnün
tanınmış ismi Ahmet
Nazif Zorlu da katıldı.
Edinilen bilgiye göre
Zorlu ailesi, bu amaçla
tstanbul'da bır şirket
kurdu. "Zorlu Air
Havacılık Sanayi ve
Ticaret A.Ş." adı verilen
şirketin sermayesi 5
milyar lira olarak
belirlendi.
Vergi borçlulam
açriclanıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Vergi borçlulan bugün
ilan ediliyor.
31 Arahk 1994tanhi
itibariyle 200 milyon lira
ve bu miktann üzerinde
borcu olup da
3 Temmuz 1995 tarihine
kadar bu borçlannı
ödememiş olanlann isim
listeleri yanndan itibaren
vergi dairelerine asılacak.
Maliye Bakanlığf ndan
alınan bilgiye göre ilan
kapsamna devlete ait
alacaklardan vergi
«lairelerince tahsil
edilenler alınacak.
llana Gelir, Kurumlar ve
Katma Değer vergileri
cezalan ile vergi, resim,
harç niteliğinde olmayan
diğer kamu alacaklan
konu olacak.
BOTAŞ, Başbakan Çiller'in ekonomi başdanışmanı Emre Gönensay'dan, yetki belgesi istedi
Boru lıattıiKİa yetki skandahKEiMALYURTERİ
ANKARA - Türkiye açısından
büyük stratejik ve ekonomik öne-
mi bulunan petrol boru hatlan ko-
nusunda devlette ortaya çıkan yet-
ki çekişmesi, skandal boyutlanna
ulaştı. Boru Hatlan ile Petrol Taşı-
ma AŞ (BOTAŞ) Genel Müdürü
Hayrettin L'zun, Başbakan Tansu
Çiller'in ekonomi başdanışmanı
Emre Gönensay'dan, "petrol koou-
lannda görüşmeler yapmaya yetld-
li olduğunu büdirir resmi beige" is-
tedi. Uzun, Gönensay'ın, KÎT ola-
rak nitelediği BOTAŞ için söyle-
diği "Türkjye'nin siyasetini bir
KİTin beürkmesi mümkün değii-
dir" görûşüne. •'Boru harti projesi,
dünyada BOTAŞ projesi olarak bi-
linir" karşılığını verdi.
Gönensay ile aralannda "kavga"
olmadığını vurgulayan Uzun, yet-
ki belgesinin devlet geleneği açı-
sından önemli olduğunu belirterek
"Petrol konulannda olumlu ve
olumsuz gelişıneler olabilir. Böyle
• Petrol boru hatlan konusunda devlette ortaya çıkan yetki
kavgası giderek tırmanıyor. Başbakan başdanışmanı
Gönensay'dan "petrol konulannda görüşmeler yapmaya
yetkili olduğunu bildirir resmi belge" isteyen BOTAŞ Genel
Müdürü Uzun,
bu durumu
'kavga değil,
sorumlunun
belirlenmesi'
olarak
değerlendirdiğini
belirtti. Bundan
sonra ise Gönensay'ın
yapacağı açıklama
bekleniyor.
""»«V
bir durumda, kûnse, 'Benım yet-
kim yoktu, sorumluluğum yoktu'
demestn. Resmi belgeoisun,sorum-
lular büinsuT dedı.
Petrol konusunda üst düzey giri-
şimlerin gerekliliğini vurgulayan
Uzun, Başbakan Çiller'in Ozbekis-
tan ve Azerbaycan ziyaretlerinin bu
açıdan önemli olduğunu belirtti.
Petrol göriişmelerini deneyimli
kişilerin yürütmesinin önemine işa-
ret eden Uzun, Türkiye adına gö-
rüşmelerde bulunan bazı kişilerin
"kasrt" derecesine varan yalnışlar
yaptığına dikkat çekti. Uzun, Tiir-
kiye'nin boru hattı projesıne alter-
natif oluşturmak için Rusya"nın
Novorosisk Limanı'ndan Sam-
sun'a ulaşacak petrolün Kınkka-
le'ye taşınmasına yönelik bir boru
hattı önerisi için teşvik alan Ekin-
ciler Holding'in projesini "uygıı-
lanamaz" olarak nitelendirdi. Uzun
Hazine'nin bu teşviki iptal etmesi
gerektiğini yineledi.
Uzun, boru hatlan konusunda
devlette uyum olması gerektiğini
bildirirken, şu örneği verdi: "Son
Moskova toplanösında boru hada-
n için güney ve kuze> alternatifi di-
ye bir şey önümüze ğeldi. Rus tara-
fi bize 'Bir Türk Dışişleri yetkilisi.
her iki alternatifın biriikte ele alı-
nabileceğini söyledi" dedLOysaor-
tada böyle iki âlternatif yoktu. Bu-
nu Ruslar ortaya getirdüer ve bize
kabul ettirmiş oldular. Biz mevcut
yaşayan bir Rus sisteminin olduğu-
nu, bizim projemizin buna alterna-
tif değU, tamamlayıcı olduğunu söy-
lüyorduk. 'Rus sisteminin taşıya-
biîeceğinin fazlasını biztaşıyalım'
diyoruz. Güney aJternatifi eskiden
Iran'dı. O devreden çıkınca, biz ol-
duk. Dışişleri yetkilisinin kabul et-
mesiyfe, biz Samsun'a kadar uza-
nan kuzey 1 hattını da kabul etmiş
savüdık"
DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ / ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA
Güney Asya-Pasifik Uçgeni
D
ünya ekonomisinin büyüme
merkezi, Asya-Pasifik bölgesi-
ne kayarken, bölgede ekono-
mik, politik sürlüşmeler de artı-
yor. Dün ABD ve Japonya otomotiv ala-
nında bir ticaret savaşının eşiğine gel-
mişti. Bugün ABD ile Çin arasındaki eko-
nomik ve politik ilişkiler hızla bozuluyor.
Avrupa ise ilginç bir şekilde bu üçgenin
üçüncü köşesi olarak her iki anlaşmaz-
lıktan da kâriı çıkıyor.
Politik coğrafya "Soğuk Savaş "ın ar-
kasmdan hemen her yerde köklü bir şe-
kilde değişti. Güney Doğu Asya'da ise
bu değişiklik bir "tersinedönme've ye-
ni bir kamplaşma doğurma yolunda ger-
çekleşiyor.
Soğuk Savaş'ın sonu
Güney Doğu Asya'da, Berlin Duva-
n'nın sembolik gücü olmasa da ABD'nin
Vietnam ile ilişkilerini normalleştirme ka-
ran Soğuk Savaş'ın sonunu noktaladı.
Sembolik gücü yüksek bir diğer gelişme
de Vietnam'ın, bir zamanlar kendisine
karşı kurulan ASEAN örgütüne, 28 tem-
muzda girecek olması. İHer iki gelişme-
nin sembolik olmaktan öte bir de ortak
hedefi var. ABD Dışişleri'nin Vietnam'la
ilişkilerini normalleştirme karannı açık-
larken "ABD ile Vietnam arasında savaş
tutsaklan ve eylemde kayboian askeher
gibi sorunlar var, ama her iki ülkenin git-
tikçe belirginleşen ortak stratejik çıkar-
lan da var" (Wall Street Journal 11.07.
1995) şeklinde bir açılımda bulunması,
bu hedefin sık sık adı "21. yüzyılın süper
gücü" olarak geçmeye başlayan Çin'in
politik olarak sınırlandınlması olduğunu
gösteriyor. ASEAN ise Vietnam'ı da içi-
ne alarak şimdi Çin'e karşı konumlanı-
yor.
Bu konumlanma boşuna değil. Asya-
Pasifik bölgesinde bir hegemonya boş-
luğu oluşmaya başladı. ABD'nin Japon-
ya ile ticaret ve diğer Asya ülkeleriyle ge-
nel olarak insan hakları, özel olarak işçi
haklan sorunlarında bir sürü anlaşmaz-
lığı var. Bu anlaşmazlıklan Malezya Dev-
let Başkanı Mahatir Muhammed'in ba-
şı çektiği bir ABD/Batı karşıtı ve Asya'ya
dönük bir eğilimi güçlendirdi. Diğer ta-
raftan Japonya derin bir ekonomik kriz
içinde. Aynca II. Dünya Şavaşı'nın 50. yıl-
dönümünde, Japon sömürgeciliği, Ko-
reli kadınlann savaş sırasında Japon as-
kerlere seks kölesi olarak verilmesi,
Çin'deki toplu kıyım ve kamplar gibi ba-
zı eski yaralann açılmasına yol açtı ve Ja-
ponya'yı politik olarak yıprattı. Böylece
ABD ve Japonya'nın liderliği zayıfiarken
bölgede Çin'in politik ve askeri profili
hızla yükselmeye başladı. Nükleer silah-
lara ve çok büyük bir orduya sahip olma-
sı, Çin'in bu boşluğu doldurmak için
yaptığı atılımın arka planını oluşturuyor.
Çin'in askeri ve diplomatik olarak öne
çıkmasının son örneklerine dönersek lis-
tenin çok kabank olduğunu göreceğiz.
Çin, Nükleer Silahlann Yayılmasını Önle-
me Anlaşması'nın daha mürekkebi ku-
rumadan, anlaşmayı hiçe sayarak "ba-
nşçıl" (?) bir nükleer deneme yaptı; Nük-
leer silahları sınırlandırma pazarlıklan
arasında Kore'yi ABD'ye karşı destekle-
di; Iran, Pakistan ve Hindistan gibi nük-
leer bomba yapma teknolojisine sahip
ülkelere füze teknolojisi sattı (The Eco-
luklu suçlayarak tutukladı.
Yukanda özetlediğim politik kutuplaş-
ma hemen Çin ile ABD arasında ekono-
mik ilişkilere yansıdı ve bu noktada da
Avrupa, Çin'in ABD'ye karşı oynadığı bir
koz olarak bazı kazançlar elde etmeye
başladı. Son çatışmanın açılış hamlesi
Tayvan Devlet Başkanı'nın ABD'yi ziya-
reti sırasında ABD'deki Çin ticaret görev-
lisi Wang Zhiquan'ın bu ziyaretin, ABD
ve Çin arasındaki "karşılıklı kârlı ticari
ilişkileri zedeleyeceğini' (Business We-
ek 24.07.1994) söylemesi ile başladı.
Çin'in en hızla gelişen şehri Şanghay'ın
Belediye Reisi'nin New York iş gezisini
son anda iptal etmesiyle devam etti. Ge-
çen iki ay içinde Çin hükümeti giderek
nomist 08.07.1995), petrol ve doğal
kaynaklar açısından zengin bir bölge
olan Çin Denizi'nin kendi denizi olduğu-
nu iddia ederek bunu bölgede askeri
manevralan arttırarak ve Filipinler'e ait
Spratiy adasını işgal ederek bu denize kı-
yısı olan diğer ülkelere dayatmaya baş-
ladı. ABD'nin Tayvan (Milliyetçi Çin) Dev-
let Başkanı'nı gayri resmi olarak davet
etmesini, ulusal bütünlüğüne yönelik bir
tehdit olarak algılayan Çin, hemen tep-
ki gösterdi, ABD ile arasındaki ekonomik
ve diplomatik ilişkileri bozmaya başladı.
ABD elçisini geri çağırarak, Tayvan kara
sulannda askeri manevra yaparak sert
bir tutum aldı. Son olarak ABD pasa-
portlu Çinli işadamı Harry Wu'yu casus-
daha fazla ABD şirketinin kontratlarını
ve gezilerini iptal etmeye ve bunun yeri-
ne Avrupa'ya yönelmeye başladı. United
Technologies Gorp'un bir satın alma ge-
zisi iptal edildi.
Greiner Enginering, 35 milyon dolartık
bir ihaleden oldu. Bu hafta Chraysler ve
Ford minibüs ve kamyonet ihalelerini
kaybederken, Çin Devlet Başkanı, Al-
manya'ya yaptığı ziyaret sırasında bu
kontratları Mercedes Benz'e verdi. Ge-
zi sırasında Çin ile Almanya arasında
elej<trik santralları, su işletmeleri, oto-
motiv teknolojisi dallarında Siemens,
Audi, Porsche, Bosch, Mannesman gi-
bi şirketleri kapsayan toplam 3 milyar
dolar, artı 2 milyar marklık ortak yatınm,
üretim ve teknoloji transferi anlaşmalan
imzalandı. (Financial Tımes & Herald
Tribune 14/07/05). Buna karşılık Alman
Devlet Başkanı Kohl, "Her ülkenin ken-
dine has bir insan haklan anlayışı vardır"
(Herald Tribune 14/07/05) diyerek
Çin'in baskıcı rejimine destek verdi. Di-
ğer taraftan, daha önce ay başında Av-
rupa Birliği Ticaret Komisyonu Başkanı
Leon Brtttan da Çin'in Dünya Ticaret
Örgütü'ne girmesi için ileri sürülen şart-
ların yumuşatılmasını istemiş ve Çin'e
destek vermişti. Böylece ABD-Japonya
sürtüşmesinde olduğu gibi Avrupa, yine
taraflann birbirine karşı oynadığı bir pi-
yon haline gelirken, aynı anda ciddi, eko-
nomik kazançlar elde etmeye başladı.
Ancak geçen sefer Japonya ile ABD ara-
sındaki sürtüşmede Avrupa'nın kazancı
tek yönlü iken, ABD-Çin sürtüşmesinde
ABD aleyhine gerçekleşmiş olması, Av-
rupa'nın ABD'deki dostlannın da dikka-
tini çekmeye başladı.
Çin, 'en önemli dış pazar' ~
Çin hızJa dışa açılırken sadece büyük
bir askeri politik güç olarak değil, aynı za-
manda Batı ülkeleri arasında sert bir re-
kabet konusu olacak, 1.2 milyar nüfus-
lu pazara, yılda ortalama yüzde 13 - yüz-
de 8 büyüme hızında bir ekonomiye sa-
hip bir alan olarak da hayati öneme sa-
hip. Çin'in iç pazan daha yeni yeni açıl-
makta olmasına rağmen, toplam ithala-
tı 1994'te 115 milyar dolar ve toplam ya-
bancı sermaye yatırımları ise 40 milyar
doların üstünde (The Economist
28/01/95). 1997'de Çin'e geçecek olan
Hong-Kong ise dünyanın 8. büyük bor-
sası. Çin, ABD için ise stratejik sanayiler
açısından "en önemli dış pazan oluştu-
ruyor. " (BW): ABD'nin Çin'e yönelik dış-
satımı ve dış yatınmları 1990'dan bu ya-
na sırasıyla yüzde 200 ve yüzde 620 ar-
tarak 9.3 milyar dolara ve 2.2 milyar do-
lara ulaştı. Bu koşullarda dünya ekono-
misinin büyüme merkezi Asya-Pasifik
havzasına kayarken, bu bölgede Batılı
ülkeler arasında rekabet hızlanıyor; ne
var ki bugünün ikinci en büyük ekono-
misi Japonya ve belki de geleceğin en
büyük ekonomik (ve askeri) güçlerinden
Çin'in de bu bölgede olması ekonomik
sürtüşmelere hızla politik bir boyut ka-
zandınyor. Tam bu sırada Çin'de bir ikti-
dar savaşının sürmekte olması ve aday-
lann hem Komünist Partisi'ne hem de Kı-
zıl Ordu'ya şirin gözükmek için Batı'ya
karşı sert tavır almak zorunda olması
(Herald Tribune 13/07/95) sürtüşmenin
dozunun daha da artmasına yol açıyor.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Çizginin Ötesi
Yapılabilir ile yasaklanan kavramlannın tarihsel ev-
rimi çok öğreticidir. Toplumsal düzende "izin verilen-
verilmeyen" arasındaki uzaklık sürekli olarak değişi-
yor.
Izinli ile yasaklı arasındaki kalın çizgi, çağlar boyu
devingendir ve bu devingenlik giderek genişliyor.
Siz, son günlerde ünlü bir sigara üreticisi uluslara-
rası ortaklığın sigara içilebilen alanlann daraltılması-
nı kınayan ve toplumsal destek arayan gazete ilan-
larına bakmayın; değişim, kural olarak "izin verilen ya
da yapılabilirler alanının genişlemesi, buna karşılık
yasak alanının daralması yönünde oluyor.
Ancak tüm dünya ülkeleri için geçerli olan bu ge-
nel kural, Türkiye örneğinde kural olmaktan çıkıyor;
dünyadaki eğilimlerin tersine, özgürlük alanının ge-
nişlemesinde "kural-dışı"\\k egemendir.
Neden?
Ekonomide, yargıda, eğitimde ya da toplumsal ya-
şamın öbür alanlarında yapılabilir ile yapılamazın, ya-
ni yasağın çerçevesini çizimde iki ana yaklaşım var-
dır. Yaklaşımlardan biri "yerel" öbürü de "evrense/"dir.
Yerel ile evrenselin "en uygun bileşimi" yakalanma-
dıkça yalpalama sürer gider.
Orneğin ekonomide, yerel olan üretim, evrensel
olan "teknolojiye dayalı" rekabettir. Yerel üretime bi-
rincil öncelik vermeyi savsaklarya da bununla biriik-
te dış rekabeti teknolojiye değil "emeğin ucuzlatılma-
sına" bağlarsanız, kalıcı başarı sağlanamaz. Türkiye
son on beş yılını ekonomide bu yanlışı yaparak ge-
çtrdi; yanlış sürüyor, geçen yıl emek yeniden ucuzla-
tıldı, emeğin fıyatı, yani ücretler olabildiğince azaltıl-
dı. Var olan üretim kapasitelerinin kullanımıyla dışsa-
tım bir ölçüde arttıysa da ekonomide ne karariılık ne
de yatınm ve üretim sağlandı.
Yerel ile evrenselin ikinci, (ancak ikincil olmayan)
büyük uyumsuzluk alanı hukuktur. Başta kişi hak ve
özgürlükleri olmak üzere, hukukun artık "evrenselle-
şen" kuralları, ilkeleri vardır. Dünya ülkelerinin tama-
mına yakını gibi Türkiye de bu evrensel kurallara, il-
kelere, daha doğrusu anlaşmalara uygun bir uygula-
ma sergilemeyi imzasıyla benimsemiştir. Ancak iş uy-
gulamaya gelince buniardan korkulmakta, kaçılmak-
tadır. Oysa, İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'nden I-
LO sözleşmelerine dek tüm uluslararası ilke ve ku-
rallar, ekonomik konum ya da sınıf farkına bakılmak-
sızın "tüm insanlar" içindir.
Evrensel hak ye özgüriükler binlerce yılın birikimi-
nin sonuçlandır. Özellikle ILO sözleşmeleri için durum
dahada ilginçtir. ILO üçlü temsile dayanır; işçi, işve-
ren ve hükümet temsilcilerinden oluşur; bir işçi örgü-
tü değil, adı üstünde çalışma örgütüdür. Ancak bili-
nen nedenlerie ILO sözleşmelerinin içerdiği hak ve
özgüriükler tümüyle işçi ve memurlardan yana sanı-
lır. Sermaye çalısanlan ve özellikle de onlann siyaset-
teki destekçileri, ILO ilkelerini bir türiü benimsemez;
ülkede geçerli olmasını vargücüyle önlemeye uğra-
şır.
Türkiye, ekonomide de hukukta da "evrensel ileye-
relin" en uygun bileşımini arayacak süreçleri işlete-
meyenler elinde çile çekiyor, kıvranıyor.
•••
Konu sosyal demokrasi olunca çizgi nereden çizil-
melidir? Sosyal demokrasi, öncelikliği, "emeğiylege-
çinenlerin çıkannı" korumaya verir. Söylemeye gerek ,
yok ki, emeğiyle geçinenlerin çıkannı koruyacak olan-
lar, her şeyin temeli olarak doğruluğu, dürüstlüğü ve
erdemi alırlar. "Sol" sözcüğü, yalnız ve ancak, bun-
lann "variığı" ile biriikte olabilir. tersi düşünülemez bi-
le.
Sosyal demokrasinin ikinci ana daman demokra-
sidir. Sosyal demokrasi, kişi hak ve özgürlükleri ka-
dar emekçilerin örgütlenme özgüriüklerinin sağlan-
ması için verilen savaşımlann da ürünüdür. "Dürüst-
lüğün", örgütlenme özgüriüğü ve temel kişi haklan-
nın bulunmadığı ortamların, daha doğrusu kişi ve
partilerin, "sosyal demo/craf"nitelikte olduklan hiçbir
biçimde öne sürülemez. Bir başka anlatımla bu çiz-
gileri kalın bir biçimde çizemediğiniz/çizmediğiniz za-
man sosyal demokrat sayılmazsınız. Sosyal kjsmını
geçtik, demokrat olamazsınız.
Geçen günlerde Ege Bölgesi GHP örgütlerinin bir
bölümünün yetkilileri bir "Çağn" çıkardılar. Çağnda,
"Faili meçhul cinayetlerin, gözaltında kaybolmala-
nn, yargısız infazlann, insanlan göçe zorlamalann,
Sıvas katliamlannın, Gaziosmanpaşa olaylannın ya-
şandığı ortamdan, adaletin ve hukukun yerini örgüt-
lû suç şebekelerinin aldığı bu süreçlerden kim so-
rumlu?" sorusu sorulmakta ve:
"Hiç kimse bu çürüyen, kokan sisteme CHP'yi or-
tak edemez. Hiç kimse CHP'yi bu düzenin bir par-
çası haline getiremez. CHP bağımsızlığın, aydınlı-
ğın, demokrasininyoludur..." denilmektedir.
Toplumsal umutların yeşermesi için bu çizginin
güçlenerek tutturulması gerekmez mi?
tLAN
DİYARBAJOR İŞ MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1993/216
Davacı SSK. Genel Müdürlüğü vekili Av. Aysel Gür
tarafindan davalı Seyfettin Can aleyhine mahkememize
açılan rücuan tazmınat davasının yapılan dunışması so-
nunda verilen karar uyannca,
Davacının davasının kısmen kabulü ile
21.793.326.15.- TL.lık kısmın gelir bağlama karannın
onanraa tarihlerinden itibaren yasal faizi, 784.559.- TL
nısbi harç, 1.993.466.- TL nısbi avukatlık ücreti.
900.000.- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak da-
vacı kuruma verilmesine dair verilen karar, tüm arama-
lara rağmen bulunamayan ve adresi de tespit edileme-
yen, Diyarbakır ili Bağlar Maviköşe Dostlar Apt. No:
8'de ikaraet eden davalı Sayfettin Can'a karann tebliği
yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 26284
MERİÇ SULH HUKUK MAHKEMESİ
1994/93
Davacı Halil Durmaz vs, davalı Ali Durmaz ve arkadaşlan
hakkında. Meriç ilçesi, Küplü kö>ü adresinde oturduklannı be-
yan iie açtğı izale-i şüyu davasında davab Rasim Durmaz'a tüm
çabalara nğmen tebligat yapılamamış. hakkında 7201 S.K.nun
28. ve Dır. göre ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş, bu
bakımdan davalı Rasım Durmaz'ın dunışmanın bırakıldığı
9.8.1995 |ünü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması
veya kenasini vekille temsil ettirmesi gerekmektedır. Aksi
takdirde dsva gıyabmda sonuçlandınlacaktır. Keyfiyet ilanen
tebli|o)urur. 20.1.1995
Basın: 9267
MANİSAASLİYE
BİRtNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1993'629
1995/287
Davacı Emın Derelı vekili tarafindan davalı Iklım Dereli aley-
hine açılar boşanma davasının vapılan dunışması sonunda
Mahkenemızm28.4.1995 tanhve !993/29-1995'287karanıle
Mantsa Ep Mahaüesi. cılt: 014'04. sayfa. 34 ve kütük: 333'te ka-
\ıtlı Emın-Vefıse oğlu, 1969 dogumlu Emın Derelı ve kansı dava-
iı Cengız-Semahat kızı 1969 d.lu Iklım Derelı'nın boşanmalanna
karar verihış ve davahya tebfıgat yapılamamış. ılanın yayın tari-
hınden ıtıharen 15 gün ıçensınde \ukanda dosya numarası yazılı
olan dosymıza başv^ırabıleceklerı, başvurmadlklan takdirde
ılanın k&inleştirileceği ilanen tebliğ olunur. 8.5.1995
Basın: 26220
tLAN
T.C.
tSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1994/941
Davalı Haluk Durur-Adresi meçhul
Davacı Songül Durur tarafindan davalı Haluk Durur
aleyhine açılmış bulunan boşanma davasının yapılan du-
nışması sonunda:
Mahkememizin 1994/941 esas, 1995-509 sayılı kara-
n ile Hatay ili Belen ilçesi Bakras Mah., cilt 072'01, say-
fa 88, kütük 46'da kayıtlı Hacı tbrahım ve Bedia'dan ol-
ma, 24.9.1962 doğumlu Songül Durur ile aynı hanede
kayıtlı Halil ve Fatma'dan olma, 1.11.1951 doğumlu Ha-
luk Durur'un MK'nin 124. maddesi gereğince geçimsiz-
lik sebebi ile boşanmalanna, müşterek çocuklannın ve-
layetlerinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ve ba-
ba arasında şahsi münasebetin tesisine karar verildiği iş-
bu ilanın neşir tarihinden itibaren 15 gün içinde davalı
karan temyiz etmediği takdirde hükmün kesinleştirile-
ceği ilan olunur. 28.6.1995
Basın. 31149
İLAN
DİYARBAKIR
İŞMAHKESİ'NDEN
EsasNo: 1993/230
Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili Av. Aynur Alpas-
lan tarafindan davalılar Kiska Komandit Şirketi ile Ali
Yeşiltaş aleyhine mahkememize acılan rücuan tazminat
davasının mahkememizde yapılan duruşması sonunda
verilen karar uyannca,
Mahkememizce, davacı kunımun davasının kabulü ile
70.032.322.-TL.nin ödeme ve onay tarihi olan 23.3.1992
tarihinden itibaren %30 faızi, 2.520.000.- TL bakiye nis-
pi harç, 1.384.000.- TL yargılama gideri ile 4.750.000.-
TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacı
kuruma verilmesine dair verilen karar, tüm aramalara
rağmen bulunamayan ve adresi de tespit edilemeyen Hı-
dıroğlu 1939 d.lu Kiska Komandit Şirketi, Dicle Barajı
ve HES. tesisleri inşaatı şantiyesi lojmanlarında ikamet
eden. davalı Ali Yeşiltaş'a tebliğ yerine kaim olmak üze-
re ilanen tebliğ olunur.
Basın: 25829
İLAN
T.C.
YAYLADAĞIKADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: i995 28
Davacı Mehmet Türcan mırasçılan ile davalılar Hazi-
ne ve Orman Işletme Şefliği arasındaki kadastro tespıti-
ne itiraz davasının verilen ara karan gereğince;
Dahili davacılar Yayladağı ilçesi Aşağıpulluyazı Kö-
yü'nde oturmakta iken adresleri meçhul olan Mehmet'ten
olma 1947 doğumlu Ali Türcan ile yine aynı yerde otur-
makta iken adresi meçhul olan Mehmet kızı 1940 doğum-
lu Gülistan Türcan'ın adresleri meçhul olduğundan da-
valılar tebligat yerine kaim olmak üzere atılı bulunduğu
22.8.1995 günü saat 09.00'daki duruşmada dahili dava-
cılann hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile tem-
sil ettirmesi, aksi takdirde yokluklannda duruşmaya de-
vam olunacağı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur.
3.7.1995
Basın: 32392
İLAN
T.C.
ARAÇ ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
199M68
Davacı Araç Orman Işletme Müdürlüğü vekili Av. Yal-
çın Uz tarafindan davalı Etkim Hazır Beton ve tnşaat Sa-
nayii Tic. Anonim Şirketi aleyhine açılan tazminat dava-
sının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucun-
da davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 2.577.956
TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi
ile biriikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, yapı-
lan 803.500 TL'lik yargılama giderinin davalıdan alınıp
davacı idareye verilmesine, avukatlık ücret tarifesi gere-
ğince hesaplanan 257.700 TL ücreti vekaletin davalıdan
alınıp davacıya verilmesine. peşin yatan harcın mahsu-
bu ile bakiye 52.300 TL harcın davalıdan tahsiline karar
verilmiştir.
Karann da\alıya ilanen tebliğ edilmesine karar veril-
diğinden, işbu karann yayımlandığı tarihte yukanda be-
lirtilen davahya karann tebliğ edilmiş sayılacağı hususu
ilan olunur. 12.4.1995
Basın: 19505
İLAN
T.C.
PERTEK KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1994/14
Davacı Doğan Taşkale tarafindan mahkememizde davalılar aleyhine açılmış bulunan
tespite itiraz davasının yapılan açık yargilaması sonunda venlen ara karan gereğince:
Davalı tbrahim llgün mirasçılarından Hasan Ilgün, Güllü llgün, Fevzi llgün. Ali Ilbe-
yi mirasçılanndan Hatice llbeyi, Serap llbeyi Serpil llbeyı ve Murat llbeyi ile Eyüp ll-
beyi ve Nazime llbeyi tüm aramalara rağmen adreslen tespit edilemediğınden kendile-
rine ilanen tebligat ile Yargıtay ılamının tebliğine karar verilmiş olmakla;
Davacı tarafından Pertek Yeniköy'de kain 1686 no'lu parsel hakkında açmış olduğu
davanın kabulü ile taşınmazın davacı adına tesciline dair verilen 20.6.1991 tarih ve
1974/692 esas, 1991 '47 sayılı karar, Fevzi tlgün tarafindan temyiz edilmekle. Yargıtay
16. Hukuk Dairesi 'nm 28.11.1994 gün ve 1994/7651 esas, 1994/11107 karar sayüı ila-
mı ile bozularak gelmekle, tüm aramalara rağmen kendilerine Yargıtay ilamı tebliğ edi-
lemeyen Hasan flgün, Güllü llgün, Fevzi llgün, Hatice llbeyi, Serap llbeyi, Serpil llbe-
yi ile yaşı küçük olan Murat llbeyi'ye velayeten annesi Hatice llbeyi, Eyyüp llbeyi, Na-
zime llbeyi adına Yargıtay bozma ilamının ilanen tebliğine, adı geçen şahıslann duruş-
ma günü olan 21.8.1995 günü saat 09.00'da duruşma salonunda hazır bulunmalan veya
kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aynca Kadastro Kanunu'nun 28. maddesi uya-
nnca dava sebep ve delillerini bildirmeleri, duruşmaya gelmeyip dava sebep ve delille-
rini bildirmedikleri takdirde yokluklannda yargılama yapılarak toplanan delillere göre
karar verileceği hususu, Yargıtay ilamı tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olu-
nur.
Basın: 31138
İLAN
T.C.
AFYON 1. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1994/412
Davacı: Mutlu Kaya (Savan)
Vekili: Av. Cemalettin Öz-Afyon
Davalı: Abdülmenaf Kaya
Dava: Şiddetli geçimsızlikle boşanma
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan şiddetli geçimsizlikle boşanma dava-
sının yapılan açık duruşmalan sırasında:
Davacı vekili şiddetli geçimsizlikten dolayı taraflann boşanmalanna, müşterek çocuk
Duygu'nun velayetinin davacıya tevdiine, aylık toplam 2.000.000 TL'nin davalıdan alı-
narak davacılara verilmesini istemiştir.
Davalı Abdülmenaf Kaya tüm aramalara rağmen bulunamadığından, duruşma günü
olan 7.9.1995 günü saat 11.10'da duruşmaya bizzat gelerek ibraz etmek istediği belge ve
delıller ile biriikte davayı takip etmesi ya da kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gel-
mediği veya kendisini vekille temsil ettirmediği takdirde yargılamanın yokluğunda ya-
pılıp karar verileceği davalı Abdülmenaf Kaya adına ilanen tebliğ olunur.
Basın: 31153