Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel YayınYonetmenı Ortoan Erinç •
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlerı Mudurlen
İbrahim Vıldız, Dinç Tayanç (SonımJu)
9 Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara
• Görsel Yönetmen FikretEser
Dış Haberier Ergun Balcı • Isnhbarat Yalçın Çalar •
EkoDomı Bülent Kızanlık # Kultur Handan Şenköken A
Spor Abdülkadir V ucelman # Makaleler Sami Kvaören
0 Çevın Seyfettin Turhan 9 Düzeltme Abdullah
Yızıcı» Bılgı-Belge EtBbe Buğra • Fotoğraf Erdoğan
Köseoğhı
Yavın Kunılu llh»n Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, OkUy
Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya. Şökmn Soner, Ergun
Balcı, DinçTaj anç. İbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balb»>.
Ankara Temalcısı Mustafa Balba) # Haber Müdüıü. Doğan
Akın Atatûrk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (7 hat), Faks 4195027 • izmırTemsılcısı. Serdar
Kjak,H ZıyaBlv. 1352S Z3Tel 4411220,Faks 4419117
• AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğhı,lnönüCd 119 S No 1
Kat 1, Tel 3522550, Faks 35225
7
0
Mûessese Müdönı. Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kunıhı
Koordınatör Ahmet Korukan # Başkam-Genel Müdür Gülbin Er-
Muhasebe Bülent Y ener # Idare duran • Koordınator Reha Işıt-
HüsevinGürer#tşletme Önder m»n A Genel Mudur Yardımcısı
Çeük'» Bılgı-lşlem > a i l t n a l « Mine Akdağ • Halkla Ihşkıler
BUgısayar Sıstem. Mürfrvtf Çiler Müduru Nurten Berksoy
Yayımla}ao >e Bassn. Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş
Türkocağı cad 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0,212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
17TEMMUZ1995 Imsak: 3.46 Güneş: 5.39 Öğle. 13.17 Ikındı: 17.13 Akşam20.41 Yatsr 22.26 MEDYACTei 5HO753-5i3958o-5i3846O-6i,Faks 5U8466
Egzotik içki
• İstanbul Haber Servisi -
Safan Afncan Drink
içkısınin tanıtımi önceki
akşam Kuruçeşme Pasha
Dısco'da yapıldi. Egzotik
yörelenn doğal
bitkılennden "mango,
papaya, marajuya ve
lime'ın kanşımından elde
edilen hafıf alkollü
içeceğin tanıtımına bırçok
tanınmış kışi de katıldı Bu
yıl dördüncüsü düzenlenen
geleneksel Uluslararası
Safan Shovv'da Belçikalı
Boyz grubu ıle dansçılann
gösterileri izleyenlere
zevkli dakıkalar yaşattı.
Detfe Korkut
• BAYBUKT(AA)-
Bayburt'ta ilki düzenlenen
Dede Korkut Kültür ve
Sanat Şölenı'nin üçüncü
gün etkınliklen, 2 bın 400
rakımlı Soğanlı Dağlan'nın
zirvesine yakın yerde,
Soğanlı Yaylası'nda
yapıldı. Yaylada ılk olarak
şenlik beylıği açık
arttırmaya çıkanldı. 1996
şenlik beyliğinı, Halıl
Ayengın, 400 mılyon Hra
vererek aldı
Valilikten teke
dağıtnm
• ANKARA (UBA)-
Ankara keçisinin
yetiştırilmesı ve
yaygınlaştınlması projesi
çerçevesınde. Ankara
Valilıği çiftçi ve köylülere
teke dağıtmaya basladı.
Ayaş ilçesınde 164 baş
teke, köylülere dağıtılırken
ülkedeki Ankara keçısı
varlığının arttınlmasuun
hedeflendiğı kaydedıldi. Bu
konuda hazırlanan 5 yıllık
proje uyannca bu yıl için
2.5 milyar ödenek aynldığı
belirtildi.
ÖSYS
sahtekârlarına
dava
• ANKARA (AA)-
ÖSYS'de yerlerine
başkalannı smava
soktuklan gerekçesiyle,
Ankara Cumhuriyet
Savcılığı'nca Mahmut
Çataltaş, Seyit Ahmet
Kaymaz ve Mehmet Serkan
Izol hakkında, "evrakta
sahtecilik" suçundan 3
aydan 2'şer yıla kadar
hapis cezalan istemiyle
dava açıldı. Davada,
sanıklara yardımcı
olduklan gerekçesiyle
Murat Evegi ve Turan
Tüysüz hakkında ise
"cürüm ve kabahate
iştirak" suçundan 3 aydan
1 yıla kadar hapis cezası
talep ediliyor.
Enez 14. Av ve
Balık FestivaH
• ENEZ (AA)-Enez
Belediyesf nın düzenlediği
geleneksel 14. Av ve Balık
Festivalıbuyıl21-23
temmuz tanhleri arasında
yapılacak. Enez Beledıye
Başkanı Abdurrahman
Altuğ, festıval için çeşitli
etkinlikler düzenlediklerini
belirterek, "Amacımız
küçük, şirin, deniz ve tatil
beldesi olan ilçemizi
tanıtmak ve adını
duyurmaktır" dedi.
Traktörden
makam otosu
• KARABÜK(AA)-
Karabük'e bağlı Ovacık
tlçesi Belediye Başkanı,
makam otosu olarak traktör
kullanıyor. Ovacık
Beledıye Başkanı Hasan
Denli, belediyenin
ekonomik sıkıntı içınde
bulunduğunu anlatarak
"Makam aracım yok. Çöp
toplama işinde
kullandığımız traktörü,
zaman zaman makam otosu
olarak kullanıyorum.
Beledıye Başkanı olarak bir
yere aracia gitmek ıhtiyacı
hissettiğim zaman, traktör
işımi görüyor" dedi.
Sahaflar, îstanbul'da Beyazıt, Kadıköy, Ortaköy, Beyoğlu gibi birkaç yerde varlıklannı sürdürüyorlar:
Sahafhk, para için yapılmazHÜLYATOPCU
"50 dükkân. 300 nefer. Bunlar bilginler lo-
yafetinde ulenıa hademeleri olmakla. Kazan-
cılar ala> ında tahn revanlar iizerinde dükkân-
lannda nice bin kitaplar bulunur. Pirieri Ab-
dullah-ül Yetimi'dir."
Evliya ÇelebL sahaflan böyle anlatıyor Se-
yahatnamesı'nde. Tarih boyunca yasaklanmış.
tehlikelı görülmüş, sansürlenmış, zaman za-
man poşete konulmuş kitap. Ancak tüm bu
olumsuzluklar kıtap okuyuculannı ya da kitap
satmayı yaşam bıçimı ve mesleğı haline getir-
miş ınsanlan yıldırmamış. Lonca geleneği
uyannca yalnızca Kapahçarşı'da bulunurken,
18. yüzyıldan sonra Beyazıt Camii civanna
çıkan sahaflar, Beyazıt'ta bugün bulundukla-
n yerde toplanırlar. Istanbul'da Beyazıt Kadı-
köy, Ortaköy, Beyoğlu gibı birkaç yerde var-
lıklannı sürdürüyorlar. Günümüzde sahaflık
Evliya Çelebi'ninSeyahatnamesi'nde bahset-
üğı konumunu çoktan kaybetmiş. Mesleğin
temsılcılen yok denecek kadar azalmış, sahaf-
lann çoğu ekonomik gerekçelerle kitabevleri-
ne dönüşmüş. Yabancılaşmanın kıtabın daha
az okunmasına ve görsel araçlara yönelışme
rağmen kıtap, bazılan ıçın anlamını ve kimlı-
ğını hâlâ koruyor. Işte "o bazılanndan" bın
Beyazıt'ta 50 yıldır sahaflık yapan İsmafl Ak-
çay. "Demek sahaflarla Ugili bir haber haarla-
yacaksımz" diyordu yaşlı adam, raflara tıka
basa doldurulmuş kitaplann arasından merak-
lı gözlerle bize bakarak. Küf kokan ve sürek-
lı musiki çalınan dükkânın içinde tarih sayfa-
lanndan bir kesitı sunar gıbi duruyordu. Kitap-
la artık son demlerini yaşayan ancak heyeca-
nını yitirmemiş yanm yüzyıllık ilişkısınden
bahsederken derin bir of çekerek başlıyor sö-
ze:
• Sahaf Önal, "Sahaflık yann da
sürer ama bundan 50-60 yıl önce Raif
Yelkenci'nin, Nizamettin Bey'in
yaptığı şekliyle değil. Dün onlar el
yazması, minyatürlü ya da Osmanlıca
kitaplar satıyorlardı, günümüzün
sahaflan ise koşullar neyi
gerektiriyorsa onu satıyor. Yani ders
kitabı" diyor.
"Geçmişte çarşımız çok renkli ve canlrydL
Tamamen sahafkkla iştigal edilirdi. Bu sahaf-
lar arasında Hacı, şeyh Muzaffer Ocak, Raif
Yelkenci, Hulusı Karadenız ve oğlu Ekrem
Karadeniz, Mehmet Şakır Çörüş, Şemsettin
Yeşil, Nizamettin Aktunç, tsmail Dilmen ve
Raşid Efendı gibi kıymetli insanlar vardı.
Bu insanların rahmete kavuşmasıyla ycrle-
rini o seviyede insanlar dolduramadı. Çün-
kü sahaflık uzun seneler ve kültürlü olma-
yı gerektiren bir iş."
Çok küçük yaşlarda ağabeyinin dükkânm-
da çalışmaya başladığını söyleyen îsmail Ak-
çay, o dönemlerde çarşıya heT gün her sahafa
kitap geldiğini, bu kitaplann da rahathkla alı-
cı bulduğunu belirtıyor. Sahaflann o dönem-
lerde eskı harflı tarih, edebıyat, seyahatname
ve diğer konularda kıtap sattığını vurgulayan
Akçay, "Bugün her türlii eski harfli ve yaban-
a dilferdeki kitaplan alnor, satryonım. Çarşı-
mıza gelen Türkologlar. kendi alanlanndaki
kitaplan bi/den alryorlar. Bunun yanında öğ-
renciden bilim adamına kadar çok geniş bir alt-
a Iddemiz \ar. Çarşıya gelen yabancılar özel-
fikk Türk dili ve edebiyaö. Türk ve Osmanlı
tarihi, Türk folkloru ve Türk sanatı hakkında-
ki kitaplara Ugi gösteriy or. Yazma >e basma es-
Günümüzde sahaflık Evliya Çeiebi'nin Seyahatnamesi'nde bahsettiği konumunu çoktan kaybetmiş, ancak sahaflann Tür-
kologlardan,öğrencilerve bilim adamlanna kadar çok geniş bir ahcı kitlesi bulunuyor. (Fotoğraflar: KUBİLAY TÜNTÜL)
ki harfli kitaplar dünyanın her yerinde ahcı
bulan kitaplardır" diyor.
Zaman zaman ıncelikle kullandığı eskı
Türkçesiyle sözcüldertane tane dökülüyordu-
daklanndan. Sahaflar çarşısında 6 ocak 1950
yılında çıkan yangını. o günlerin dehşetıni ya-
şarcasına anlatıyor
"Yangında 15 dükkân tamamen, 5 dükkân
da kısnıen yandı. Ben o zaman 14-15 yaşlann-
daydım. \anginda, çarşunızın Kapalıçarşı ta-
rafindaki girişinden yukarıya doğru sağ ve sol
kolda çorapçı olan dükkânlar yandı. Bir tek sa-
haf dükkânı kısmen hasar gördü. Bu dükkâ-
nın sahibi tbrahim Be> o zaman 75-80 yaşla-
nndaydı. Dükkân kapısının önünde otururdu,
sanlık hastası olanlann sanlığını şifab dualar
okuyarak iyileştirdiğini söylerlerdLL Birkaç ay
sonra vefat ettiğini duy dum."
Beyazıt'tan sonra Moda'da sahaflık yapan
Sami Önal'a konuk oluyoruz. Önal, 12 yıldır
sahaflık yapıyor ama, kitaplarla olan yakmlı-
ğının 40 yılı geçtığme de dıkkat çekıyor. Sa-
haflann zamanla biçım değiştırdığini savunan
Önal."Sahaflık yann da sürer ama bundan 50-
60 yıl önce Raif Yelkenci'nin , Nizamettin
Bey 'in yaptığı şekliyle değil. Dün onlar el yaz-
ması. miny atürlü ya da Osmanlıca kitaplar sa-
tıyorlardı, günümüzün sahaflan ise koşullar
neyi gerektiriyorsa onu sanyor. Yani ders kita-
bı" diyor. Günümüz sahaflannm kitap bul-
makta zorlandığını, bulsalar bile satma şans-
lannın az olduğunu söyleyen Önal, tüm olum-
suzluklara rağmen, sahaf olmaktan büyük bir
mutluluk duyduğunu belirtiyor.
Kendisini olduğundan yaşh gösteren uzun
sakallan ve doğal davranışlanyla bugûnü ve
toplumsal gerçeklen yakalamış Kadıköy sa-
haflanndan Lütfü Seymen'in dükkânıydı
üçüncü adresımiz Kitap alanlan "kitap bilir-
ler (kitabı severek okuyanlar). düz müşteri
(ödev için gelenler). çok küçük yaştan beri ki-
tap toplayanlar şeklinde üçe ayıran" Seymen,
sahaflann değışen süreç içerisinde kapitaliz-
min gelişmesiyle farklı şeyler satmaya ıtildi-
ğıne dıkkat çekıyor. Kapitalizmle hızlı bir ya-
bancılaş,ma sürecınin paralel gelıştiğini vurgu-
layan Seymen, birçok kıtabevının yasaklanan
kitaplar yüzünden ders kitabına yöneldiğını
söylüyor. Sahaflığa kitap toplayan insanlarla
tanışarak başladığın anlatan Seymen
u
KHabı
eline ahp rutmak. hissetmek önemli. Teknolo-
ji gelistiginde Suçve Ceza'yı multhizyondan iz-
ksen ne olur? Sahaflık para işi değil, gönül işi.
Kitap toplamayı yaşam biçimi haline getirmiş
bir adam, kitap hastası, hastalığının tedavisin-
de kitabı bir yöntem olarak görüyorsa bu ivi bir
yöntem" diye konuşuyor. Seymen, gazetelenn
promosyon olarak kitap ve ansiklopedi ver-
mesinin kitabın meta olarak görüldüğünün bir
yansıması olduğuna da dıkkat çekiyor.
Seçtığimiz kitaplann yaşama bakış açımız,
içinde bulunduğumuz ruh halı, meraklanmız,
beklentılenmiz ve bılinçaltımız hakkında
önemli ıpuçlan verdiğinı Lütfü Seymen gibı
bir kitap kurduyla konuştuğumuzda daha lyi
anlıyoruz. tnsanlan okuduğu kitaplara göre ta-
nımlayabıldığını söyleyen Seymen bunu, "ln-
sanlann hangi kitabı aradtğını sorarak kendi-
leri hakkında bilgi sahibi oluyorum. Örneğin
'Nietzsche var mı?' diyen adamın yalnızoldu-
ğunu anlıyorum" sözleriyle özetliyor. Devle-
tin kitap konusunda ızlediğı politıkanın yanlış
olduğunu savunan Seymen şöyle konuşuyor
• Seymen, gazetelerin promosyon
olarak kitap ve ansiklopedi
vermesinin kitabın meta olarak
görüldüğünün bir yansıması olduğuna
da dikkat çekiyor. Seymen'e göre,
"kitap boş zaman değil, özel zaman
işi. insanlar boş zamanlannda değil,
her zaman okumayı yaşam biçimi
haline getirmeli".
"Khap boş zaman değU, özel zaman işi. tn-
sanlar boş zamanlannda değtt, her zaman oku-
mayı yaşam biçimi haline getirmeli. Bana göre
Türkiye'de okur yok. Bilge Karasu'nun kitabı
bin tane satıyorsa, Enis Barur'un bir deneme-
si 500 tane satıyorsa bence okur yoktur. Ülke-
mizde okur zaten bilinçli değil, dedikodu ile ki-
tap seçiyor. İnsanlar kitabı moda gibi takip edi-
yor. 'Okunurgorunmek. aydın gorunmenın bir
ölçusüdür' düşüncesiyle, kottuk altında kitap-
la dolaşmaktan hoşlanır gibi yapıyor. Kitabı
bir nüfus cüzdanı gibi taşıyor. Birinin kalkıp in-
sanlara bunun aptalca olduğunu söyiemesijge-
rekiyor. Ama bu ne yank ki söylenmiyor. Ote
yandan insanlar gizli gizli kitap okuyor. İnsan-
lar kitap okuduklan için cezae\inegiriyor. Dev-
let kitaba duyduğu korkuyu yenmediği sürece
insanlar hiç yenemez ve kitabın insan yaşamın-
da yeri de olmaz."
Sohbetımız süresince içeri ginp ders kitabı
soran alıcılar kızdınyor Lütfü Seymen'i. O
kendince homurdanarak hep aynı yanıtı veri-
yor, sakin' "Ders kitabı satnuyorum, sağdan
üçüncü dükkâna gjdüı." Sinirinden mi. yoksa
reddetmenin verdiği gizli bir hazdan mı bılin-
mez, belli belırsız gülümsüyor. Bızimle sahaf-
lıktan çok yaşama dair konuşan Lütfü Sey-
men'in doğalhğı ve bırikimlerinin yansıması
olan birbirinden hoş anılan ile geçen zamanın
farkına varmıyoruz. !ri mavi gözlerini uzakla-
ra yatınp umut ve coşku kanşımı ses tonuy-
lasöylediği son sözleri bize sohbetimizın en
güzel anını yaşatıyor: "Ben çok düş kuranm.
Kitaplabiıükte insanlara düş satryonım. Kitap
satükça çoğalıyor insanların düşleri"
Yanlış uygulanıalar
turizmi zora soktu
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Batı Akdenız
Çevre Platformu'nun dü-
zenlediği toplantıda "soft
turizm" konulu bir konfe-
rans veren Yıldız Ünıversi-
tesı öğretım üyelerinden
Prof. NecatiIncioğlu,Türki-
ye'nın yanlış turizm polıtı-
kalan yüzünden "çevre çö-
küntüsüne" gırdiğını söyle-
di. Incıoğlu, "Toplu turiz-
me karşı bütün ülkeler al-
ternatif arayış içinde. Tür-
Idye de sürdürülebilir turiz-
mi gündeminealmah" dedi.
BAÇEP toplantısında,
Türkıye'de yasanan tunzm
olayının gıderek kendi ken-
dini yok etme süreci ıçine
girdiği belirtildi. Verdiği
konferansta turizmin tarih-
çesinı anlatan Prof. Necati
tncioğlu, bugün dünyada
300 mılyon tunstın dolaştı-
Nükleer santrala
bisikletli protesto
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - "Enerji
dayatmacılarına karşı
kendi enerjimizi göstere-
ceğiz."
Nükleer santral karşıt-
lannca, Akkuyu'da 5-6
ağustosta gerçekleştirile-
cek şenliğe katılmak için
dün bisikletleriyle lz-
mir'den yola çıkan gençler
böyle diyordu.
Izmir'den Hüseyin Dev-
rim Melekoğlu, Anka-
ra'dan Serhat Özbay, Lü-
leburgaz'dan Hüseyin Yü-
maz, A. Mete Sancakta-
roglu tzmir'de toplandılar
ve yola çıkmadan önce bir
basın toplantısı düzenledi-
ler. Kendilerini "bağunsız
bir inisiyatif
1
olarak ta-
nımlayan çevrecı gençler,
amaçlannın nükleer sant-
rallara karşı çıkmak bu ko-
nuda kamuoyu yaratmak
olduğunu söyledıler. Nük-
leer santrallann gereklıli-
ğimn bilim adamlan ara-
sında bile tartışma konusu
olduğunu belirten genç
çevreciler, "Nükleer sant-
rallar politikacılann ve
beüi çıkar gruplann dayat-
masıyla yaşamımıza so-
kulmaya çalışılıyt>r. Ama
biz gençler istemezse hiç-
bir şey yapüamaz" dedı-
ler. tzmır'den Aynntı Kıta-
bevi, Lüleburgaz Beledi-
ye Başkanı Çetin Yelmez.
Mert Bisiklet Sanayii ve
TÜBtTAK Enformasyon
Müdürü Kubilay Gö-
nen'in destek verdiği genç
çevreciler 20 gün sürecek
yolculuklan sırasında Di-
dim, Milas, Bodrum. Gö-
kova, Köyceğiz, Fethiye,
Kaş, Finike, Kemer, Ân-
talya, Manavgat, Alanya,
Anamur ve Taşucu'nda
mola verecekler. Bin kilo-
metrelik yolu bisikletle-
riyle aşacak olan gençler 5
ağustosta başlayacak anti-
nükleer şenliğe katılacak-
lar.
ğını, 2 binlı yıllarda Türkı-
ye'ye 15-20 mılyon turistın
gelmesinin beklendiğine
dikkatı çekerek, "Türkiye
buna hazır değiL Bu Türki-
ye'nin üıtihan olur" dedi.
Türkıye'de uygulanan tu-
rizm polıtıkalannın yanlışlı-
ğına değınirken Pamukkale
örneğını veren Prof tncioğ-
lu, "Bundan birkaç yıl önce
bir panelde, Pamukkalc'ye
gelen rurist sayısının sınır-
landınlması gerektiğini söy-
lediğimde. bana gülmüşler-
di. Bugün sınııiamanın dof-
ruluğu ortaya çıkn, ama geç
kalındı" diyerek şöyle de-
vam ettr
"Turizm bizde çevreyi öl-
dürürken bazı ülkelerde
çevreyi kurtarabüıyor. Bu-
gün Doğu Afrika'da safari
yapınyor ve bundan büyük
paralar kazanıhyor. Kazanı-
lan paranın önemli bölümü
de doğa koruıunasına ayn-
lıp, harcanıyor. Bizde ise Pa-
mukkale öldürülüyor. Turist
öyie istiyor diye yapılan tesis-
lerle çevre tahrip ediliyor ve
çevre tahrip olunca da o tu-
rist başka yere kaçıyor. Bu
yüzden bugün Yunan ada-
lanna turist gftmryor."
Konuşmasında "soft tu-
rizm"in yeni bir şey olma-
dığını, Iskandinav ülkele-
nnde ve Kanada'da yıllardır
uygulandığını, Türkiye'ye
ise yeni geldiğini belirten
Prof. Necati lncioğlu, bu-
gün seyahat acentelerinin
isteği ile lspanya'nın çok
katlı tesisleri yıkarak, ağaç-
landınlmış tesisler kurma-
ya başladığım söylerken,
"Türldye de lspanya gibi be-
tonlaşıp, seyahat acenteleri-
nin 'yıkın' talimatuu bek-
kmemeti" dedi.
BBC'nin en pahalı programı
Çeviri Servisi - Viktona döneminde, Büyük Afrika
imparatorluğunun yaratıcısı Cecil Rhodes'ın yaşamını
konu alan televızyon dizısı 10 milyon sterlin ile BBC
tarafindan hazırlanan en pahalı program. Dizide 100
Afrikalı aktör ve 100 bın Fıgüran rol alıyor. Güney
Amenka'da bir elmas madeni kasabası ve Zulu kabilesi
yeniden büyük bir başan ıle yaratılıyor 1853 yılında bir
papazın oğlu olarak doğan Rhodes, 17 yaşına geldığjnde
sağlık sorunlanndan dolayı Güney Afnka'ya gönderildi.
Burada Anglosakson ırkının üstünlüğunü yansıtmak
düşüncesi ile Kap Burnu'ndan Kahire'ye kadar bütün
kıtayı kırmızıya boyamayı hedefledi. Bu düşüncesini
kısmen de olsa gerçekleştırdi 1902 yılında kalpten
ölümü, Bor Savaşı'nın sonu ile aynı döneme rastladı.
Akciğer kanseri içîn yeni tedavi yöntemi
Çeviri Servisi - Akciğer kanserinin
ilerlemiş olduğu hastalar ıçın uygula-
nacak yeni bir ışınla tedavinin bu ko-
nuda son 20 yıldır ulaşılan en başan-
lı yöntem oldi'*u belirtiliyor.
Beş yıl önce başlatılan deneylerde
hastalara günde üç kez sürekli ışın ve-
rildi. Sonuçta iyijeşme oranında bir
yılda yüzde 60, iki yılda ise yüzde
30'lukbirartışsağlandı. Ingiltere'nin
Mount Vemon Hastanesi'nde uygula-
nan çok merkezli denemenin şonuç-
lan geçen gün lngiliz Onkoloji Der-
neği tarafindan kamuoyuna sunuldu.
Deneylere öncülük eden Dr. Michele
Sanders ve Prof. Stanley Dische'ye
göre alınan sonuçlar, yöntemın bugü-
ne dek uygulananlardan çok başanlı
olduğunu göstenyor.
Yeni yöntemin savunduğu kurama
göre, hastaya kısa bir dönemde sürek-
li uygulanacak ışınla urun içındeki
gözeneklerin çoğalmasının önüne ge-
çiliyor. Geleneksel ışın yönteminde
ise hastaya altı buçuk haftada bir ışın
uygulanması gözeneklerin çoğalrna-
sına meydan veriyor.
Akciğer kanseri denemesinde de-
neklerde hastalık ileri bir aşamada ol-
duğundan cerrahi bir müdahale olana-
gı bulunmamaktaydı.
Bas ve boyun kanseri olan hastalar-
da ya hastalık cerrahi müdahale için
çok ıleri bir aşamadaydı, ya da bu tür
bir gınşım hastayı kötûrüm bırakmak-
taydı.
Yeni uygulama hastahğa daha hız-
h yanıt vermekle birlikte bırtakım so-
runlan da beraberinde getirdi. Ancak
bu sorunlar tasa bir sürede yok oldu.
Şımdi hastalann büyük bir çoğunlu-
ğu kısa dönemli yeni sağaltım yönte-
mıni yeğliyor.
Akciğer kanseri Ingiltere'de erkek-
ler arasında en yaygın ölüm nedeni.
Kadınlarda da sigara içme alışkanlı-
ğında görülen artışla birlikte akciğer
kanserine yakalanan kadınlann sayı-
sında da çarpıcı bir artış gözlendi. Ln-
giltere'de akciğer kanserinden yılda
40 bin kışinin yaşamını yitirdiği, eski
sağaltım yöntemlerinin bir yılda yüz-
de 40, iki yılda yüzde 1S oranında bir
iyileşme sağladığı bildiriliyor.
isı 41 derece
ABD'de çöl
sıcaklan: ^
108 ölü
Dış Haberler Servisi -
ABD'nın orta ve doğu ke-
sımlerinı etkısi altına alan
çöl sıcaklanndan ölenlerin
sayısının 108'e çıktığı bil-
dinldı. Son üç gündür sı-
caklığın 40 derecenın üstü-
ne çıktığı, orta ve doğu ke-
sımlerinde binlerce büyük
ve küçükbaş ıle kümes hay-
vanınm telef olduğu, aşın
sıcaklann mılyonlarca do-
lar zarara neden olduğu
kaydedıldi. Sıcaklann en
fazla etkili olduğu bölge-
lerden bın olan Ihnoıs'te en
azından 61 kışinin öldüğü
belirtildi.
Chicago'da bulunan bir
köprünün asfaltının sıcak-
lan erımesı üzenne, yangın
söndürme motorlan yardı-
ma çağnldı ve köprüye so-
ğuk su püskürtüldü. Aynı
gerekçeyle Kansas Cıty'de-
kı Missouri ırmağı üzerin-
dekı köprünün de trafiğe
kapatıldığı belirtildi. Chi-
cago'da sıcaklık dün 41 de-
receye ulaşarak rekor kır-
dı. Kansas City, Chıcago,
Teksas ve Oklahoma,
ölümlerin meydana geldı-
ğı yerler arasmda.
Michigan ve Ohio'da ise
sıcaklan takiben patlak ve-
ren yaz fırtınası sırasında
düşen yıldınmdan bir kişı-
nin öldüğü kaydedildi. Me-
teoroloji yetkilileri, sıcak
hava kütlesinin doğuya ha-
reket ettığinı ve hafta sonu,
aralannda New York'un da
bulunduğu kıyı kentlerine
ulaşacağını belirttıler. Bu
kentlerde sıcak alarmı ve-
nldı. Iowa'daki bir hindı
çıftligınde 120 bın hındinın
yani sıra 150 bın tavuk ve
2 bın 600 büyükbaş hayva-
nın telef olduğu belirtiliyor.