02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11TEMMUZ1995SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Saracoğlu kapalı kapılar ardmda • İSTANBUL(AA)- îktisat Fakültesi MezunJan Cemiyeti'nin(lFMC) Yayın Organı Iktisat dergisince düzenlenen, "Sermaye hareketleri ve ekonomik istikrar" konulu toplantı, basına kapalı olarak dün gerçekleştirildi. Daha önce "yılın toplantısı" olarak duyurulan panelde, finans kesiminin iiç ünlü uzmanı, eski Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu, Dünya Bankası Orta Avrupa Dairesi Başkanı Kemal Derviş ve New York Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Neftçi. ilk kez bir araya geldiler. Hayvancılık üretici tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Gürol Ergin, ilgili kuruluşlann tüm karşı çıkmalanna karşın TBMM Tanm Komisyonu'ndan geçen "hayvancılık Müsteşarlığı" tasansının, tarıma, çiftçi kesimine ve ülke ekonomisine telafisi olanaksız maddi kayıplar getıreceğini söyledi. Ergin, tasannm komisyondan geçmesi için milletvekıllerini zorlayanlar ile bu tasanya oy veren parlamenterleri kınayarak, kuruma sahip çıkmadığını öne sürdüğü Tanm ve Köy lşlen Bakanı Refaiddin Şahin'ı ıstifa etmeye çağırdı. Yrtnaz, MÜSİAD yönetîcileriyle • ANKARA (ANKA) - Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz, MUSİAD Başkanı Erol Yarar ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Mesut Yılmaz. hükümetin gümrük birliği öncesı küçük ve orta ölçekli işletmeler için hiçbir önlem almadığını söyledi. Erol Yarar, hükümetin gümrük birliği ile ilgili bazı yasal düzenlemeleri yapmak gerekçesiyle çıkardığı kanun hükmünde kararname ile oda seçimlerinı de bir yıl erteleme yetkisi aldığını belirrti. 'Su, petrolden değerir • KİLİŞ (Cumhuriyet) - Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Uygulamalı Jeoloji Anabılim Dalı Başkanı Prof. Dr. Baki Canik, ülkede petrolden değerli su kaynaklan bulunduğunu belirterek "Türkiye. kalkınmışlığı yakalamak, enflasyonu tek rakamlara düşürmek istiyorsa çok zengin olan yeraltı su kaynaklanna sahip çıkmalı. Bunlan değerlendirmelidir" dedi. Net aktilvergisi göpüşülüyop • ANKARA (ANKA) - 5 Nisan Ekonomik Kararlan çerçevesinde çıkanlan 3986 sayılı yasanın ekonomik denge vergisiyle ilgili iptal dav alannı geçen hafta sonuçlandıran ve yasayı yalnızca ücretliler yönünden iptal eden yüksek mahkeme. aynı yasanın net aktifle ilgili iptal istemlerini de bugün görüşecek. Çeşitli vergi mahkemeleri tarafından iptali istenen 3986 sayılı yasanın ilgili maddeleri, net aktif vergisinin bilanço esasına tabi mükellefierin bilançolannın aktifinden, diğer mükellefierin ise envanterlerinde yer alan varlıldann net değeri veya bunlann dönem içerisindeki gayrisafi hasılatlan üzerinden hesaplanmasını öngörüyor. Kaımı faizJeri enflasyona göre uyarlanmalı • İZMİR (AA) - Izmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş. zamanında ödenmeyen kamu alacaklanna uygulanmakta olan aylık yüzde 12 gecikme zammının, enflasyondaki gerilemeye paralel olarak düşürülmesı gerektiğini belirtti. Demirtaş., yaptığı açıklamada, enflasyonun yıllık yüzde 80'lere gerilediği bugünlerde, yıllık yüzde 144'e varan gecikme zammı uygulamasının, kamu alacaklannı ödenemez hale getirdiğını kaydetti. Sanayi Bakanı 'nın açıklamasına karşın Özelleştirme İdaresi, 25 tesisin işlemini tamamlıyor SEK'in sabşında CHP seyirciANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK), 75 milyar liraya ka- dar olan KİT satışlannda devir ve onay yetkisini dev- retmesi üzerine Özelleştir- me İdaresi Başkanlığı. bu miktara kadar yapılan iş- lemlerde tek yetkilı organ haline geldi. ÖYK'nın CHP'li üyesi Sanayi ve Ti- caret Baka- nı Hasan Akyol'un. onay için parti grup toplantısın- da alınacak karar doğ- rultusunda hareketede- ~ ^ ^ ^ ^ " ~ ceği yönündeki açıklama- lanna karşın, Süt Endüstri- si Kurumu'nun (SEK) ge- çen hafta ihalesi tamamla- nan 30 işletmesinden, bü- yûk bölümü Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu bölgele- rinde bulunan 25'i, kurul karan alınmadan idare ta- rafından satılacak. Onay yetkisinin devredilmesine ilişkin ÖYK karannın CHP'li bakan tarafından da imzalanması, "büyük bir hata" olarak değerlendiril- di. CHP'nin, onaysız satış- lara seyirci kalacağına dik- kat çekildi. ÖYK, 2 şubat tarihli ka- ranyla 50 milyar liraya ka- dar yapılan satışlarda KlT'lerin devir ve satış onayı yetkisini ÖlB'ye ver- di. Karan, ÖYK üyesi olan, dönemin CHP'li Sanayi ve Tıcaret Bakanı Mehmet • Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun, 75 milyar liraya kadar olan KlT satışlannda devir ve onay yetkisini devretmesi üzerine Özelleştirme tdaresi Başkanlığı, bu miktara kadar yapılan işlemlerde tek yetkili organ haline geldi. Karan imzalayan CHP'nin, onaysız satışlara seyirci kalacağı öğrenildi. Dönen de imzaladi. Kurul geçen hafta, ÖİB 'ye devret- tiği yetkiye ilişkin satış sı- nınnı 50 milyar liradan 75 milyar liraya yükseltti. Bu karan da yeni Sanayi Baka- nı Hasan Akyol imzaladi. SEKişIetmeieri potada ÖYK'nin ÖlB'ye verdi- ği yetkiyle SEK'in geçen hafta ihalesi tamamlanan 30 işletmesinden 25'i, ku- rul karan olmadan idare ta- rafından satılabilecek. Devirle, SEK'in satış yetkisinin idareye geçmesi- ne karşın, kurulun CHP'li tek üyesi Sanayi ve Ticaret Bakanı Hasan Akyol, ge- çen hafta yaptığı açıklama- da, SEK işletmelerinin sa- tışından rahatsızlık duydu- ğunu vurgulayarak "Saüş- lar için onayı, parti grup top- lantısında alına- cak karar doğ- rultusunda vere- ceğim" demiştı. Ancak. idareye verilen yetkiyle SEK'in 25 işlet- •"••™™ mesinin satışın- da CHP devreden çıkanl- mış oldu. Kararlann ancak oybirli- ğiyle ahnabildiği ÖYK, Başbakan. Maliye Bakanı, özelleştirmeden ve ekono- minin koordinasyonundan sorumlu olan devlet bakan- lan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı'ndan oluşuyor. CHP, Başbakan başkanlı- ğında 5 kişiden oluşan OYK'de, Sanayi ve Ticaret Bakanı ile temsil ediliyor. İşçinin de üreticinin de tepkisi dinnüyor. 'Devletin zaran 6.5 trilyon' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öz Gı- da-Iş Sendikası Genel Sekreten Salûn Uslu, Süt Endüstrisi Kurumu'nun (SEK), ilk üreti- ciye ve tüketiciye verilen fıyatlann düzen- lenmesinde çok önemli bir görev üstlendiğı- ni belirterek "SEK, sütü 38 bin liraya satar- ken özel sektör 41 bin liraya sabyor. Süt fiyat- lan çok yükselecek. Satıştan en çok çocuklar, yaşlıkr etküenecek. Üreticiye verüecek fıyat dadüşecek" uyansında bulundu. Uslu, dün düzenledıği basın toplantısında. SEK'in satışından devletin 6.5 trilyon lira za- rar ettiğinı vurgulayarak "Devlet, geçen yıl SEK'in satışını, değeri düşük olduğu ve çah- şanlar ile birükler satışta ye«- ahnadığı için ip- tal etmişti" dedi. SEK'in işletmeleri için bu yıl açılan ihalede getirilen koşullann ise ça- lışanlar ile üreticilerin teklif vermesine ola- nak tanımadığını savunan Uslu, "Devlether ihaleyi bir nedenle iptal etti. Ancak iptale ne- den olan koşuüar jine mevcut olmasına kar- sın, bu saüşıövüyor" dedi. Eskı Özelleştirme İdaresi Başkanı Tezcan Yaramancı'nın geçen yıl iptal edilen satışın ardından kendilerine gönderdiği yazıda SEK'in bundan sonra ya- pılacak satışlannda çalışanlann da pay sahi- bi olmasını istedıklerini belirttiğini anlatan Uslu. "Şimdi ne çahşan ne de üretici ihaJeye bile katıldL SEK birkaç büyük fırmaya saül- <h" açıklamasını yaptı. Ekonomi çevreleri, gümrük ve fon indirimlerini kaçınılmaz görüyor Gümrük birliği ertelense de dönüş yokEkonomi Servisi - Meclis'te so- nuçsuz kalan anayasa değişikliği ye demokratıkleşme çabalan. Türki- ye'nin gümrük birliği şansını azal- tırken olası bir erteleme karannın Türkiye'nin işlettiği sürecı etkile- rnemesi gerektiği sa\unuluyor. Iş dünyasından muhalefete ka- dar pek çok çevrede. Türkiye'nin gümrük birliği hazırlıklannı devam ettirmekle önemli bir kayba uğra- mayacağı görüşü hâkim. Türkiye'nin gümrük bırliğine geçiş sürecinde uyguladığı vergi ve fon ındirimlerinin tek taraflı olma- dığını behrten Giyim Sanayicıleri Demeği Başkanı Nur Ger, "Erte- iemenin arnlan da olur, eksileri de. Avnıpa Birliği"nce yapısal fonlar- Ekrem Pakdemirli dan talep edilen paralann tüm amacı, aslında bu gecikmelerden doğan kaybı önlemektir. Vergi indi- rimini tüketim mallan, ara mallar ve sanayi mallan olarak ayn ayn NurGcr degertendirmekgerekiyor. Benfab- rika açacaksam, makine aiacak- sam. aslında ham maddeyi daha ucuza alacağım. biranlamda teşvik oiacak. Ancak tüketim mallanyla Atalay Şahinoğlu ilgili olarak özel tüketim \ergisi adı altında vergilendirme söz konusu olabilir" şeklınde konuştu. tstanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu, "Bugüne kadar Ortak Tanm Politikası'na uyum 22 yıldır sağlanamadı Tanm Avnıpalılaşmadı, Türkiye kaybetti Ö2XÎÜR ULUSOY Türkıye, bir yandan mali- yeti çok yük- sek dıye Avru- pa Birliği 'nin Ortak Tanm Polıtikası'na uyum sağla- maktan kaçınırken, dığer yandan tanmla ilgili yanlış teşhıslen ile bel- kı AvTupa Birliği 'ne üyeliğiru de ge- ciktirdi. 1973'te imzalanan Katma Proto- kol'de, tanmda gümrük birliği için Türkiye'nin Ortak Tanm Politika- sı'na uyması şartı aranırken, bu po- lıtıkalan çok pahalı bulan Türkiye, OTP'ye uyumu tam üyelık sonrası- na erteleyerek 22 yıl boyunca bir adım atmadı. Şimdı AB, OTP'ye uyum sağlanmadan tam üyelığin za- ten gündeme gelmeyeceğıne dıkkat çekerken Başbakanlık, genelgeler- le, 22 yılda yapılamayanı 5 yılda ta- mamJamayı hedefliyor. Tanm Bakanlığı Avrupa Toplulu- ğu Ekonomik ve Teknık Ilişkıler Şu- be Müdürü Dr. NurullahOzcan. or- tak tanm polıtikalannın pahalı ol- duklan gerekçesiyle, Türkiye tara- fından tek yanlı olarak tam üyelik sonrasına ertelendiğıni belirtirken "Öte yandan, bu süre içinde türün yakıldı. ça\ denize döküİdö" sözle- riyle. yanlış destekleme polıtikala- nnuı devam ettiğine dikkat çekiyor. Özcan, Ortak Tanm Politikası'na geçişle ilgili çalışmaların bir an ön- ce tamamlanması gerektiğini de şu sözlerle vıırguluyor: "Türkiye, AB'nin Ortak Tanm Politikası'na uyumda geç kaürsa. gümrük birliği anlasmasuıdan za- rarta çıkacak. Türkive'nin gümrük birliginden kâriı çıkmasu tam üye- lik hedeflnin ulaşmasına bağlı. Bu- ntın için ise Türkiye. Ortak Tanm Politikası'ru benimsemek ve tanm üriinierinin serbest dolaşımını sag- tamakzorunda." Gümrük bırlığı an- laşmasının bu haliyle sanayi ürün- len ile işlenmiş tanm üriinierinin serbest dolaşımını öngördüğünü ha- tırlatan Özcan. "Oysa bu ürünlerde biıük avantajİL ihracab da destekli- yorlar. Bizdeyse, işletmelerin ölçek- lerinin küçüklüğü, maliyetin yüksel- mesine yol açıyor" diyor. Türkiye'nin kendı ekonomik ko- şullan içinde benzer bir modeli uy- gulamaya koymasının sart olduğu- nu dile getiren Özcan. Tanm Ba- kanlığrnın. bu uyumu 5 yıl içinde sağlamak ıstedığini kaydedıyor. 1973'te imzalanan Katma Proto- kol'ün 33. maddesine göre, Türki- ye kendi tanm politikalannı 22 yıl- da OTP'ye uydurmak zorunda. 34. maddede de Ortaklık Konseyı'nın bu uyumu teyıt etmesıyle. tanmda serbest dolaşımm başlayacağı belır- tıliyor. 6 martta imzalanan anlaşma- da ise Ortak Tanm Politikası'na ge- çiş için kesın bir tarih yok. Vergiiadesiuçupgidiyor • Kalitesiz mürekkeplere engel olunmadığı için, üç ay ile bir yıl arasında saklanması gereken perakende satış fişleri, kısa sürede siliniyor. Yazar kasa fişleri, kalitesiz mürekkep yüzünden siliniyor. Ekonomi Servisi - Yazıları kolayca sili- nen yazar kasa fişleri, çalışanlann ve emeklılerin vergi iadesi alma çabalannı boşa çıkanyor. Yazar kasa mürekkeplen- ne standart getirilmesi için Türk Standart- lan Enstitüsü'ne bugüne kadar bir başvu- ruda bulunmayan Maliye Bakanlığı, sıli- nen perakende satış fişleri ile ilgili vergi ıadelerini ödemekten kurtuluyor. Türk Standartlan Enstitüsü Laboratu- var Daire Başkanı İsmail Mercan, Türki- ye'de yazar kasa fışlerinin yazımıyla ilgi- li bir mürekkep standardı olmadığını be- lirtirken böyle bir standardın gerçekleş- mesi ıçm konuyla ilgili binmin Standart Hazırlama Daıre Başkanlığı'na başvur- ması gerektiğini belirtti. Her yılın mayıs ayında yapılan toplantıda ilgili bakanlık ya da kurumlardan gelen şıkâyet ve önenler değerlendinlerek yenı standartlar belirle- niyor. Yazar kasa üreticilennden Profilo Mer- kez Servis Yazar Kasa Şefi Mehmet Ka- raismail, piyasada çok sayıda ve çeşıtte yazar kasa mürekkep kartuşu olduğunu belirtti. Yazar kasalann fırmalarca orijınal ve kaliteli kartuşlarla satışa sunulduğunu kaydeden Karaismail, ancak yazar kasa sahiplennın orıjinal kartuşlar bittikten sonra pıyasadaki diğer kartuşlan tercih edebildiklerini. bu konuda kendılennin özel bir önerilennın olmadığını belirtti. Maliye Bakanlığı Gelırler Genel Mü- dürlüğü'nden bir yetkili, kuruluşlann si- lik fiş vermeme hususunda uyanldıklan- nı bildırdi. hep tersten aldık, bu bir anlaşma sürecidir. Sanki Avnıpa Biriigi'ne giriyormuşuz gibi bir ha\a estirildL Türkiye şu ana kadarki fon indiri- minde 1%3'te yürürlüğe giren An- kara Anlaşması'na uygun olarak 1974'teki katma protokolün bazı mallar için 12, bazı mallar için 22 se- nede gümrüklerin sıfırlaıımasını öngören maddelerine uygun davra- nıyor. Biz bir yükümlülüğü yerine getiriyoruz 1 " açıklamasını yaptı. Muhalefet de gümrük bırliğinin ertelenmesi riskini fazla ciddıye al- mıyor. Anavatan Partisi Genel Baş- kan Yardımcısı Ekrem Pakdemir- li,Cumhuriyet'in konuyla ilgili so- nısunu şöyle yanıtladı: "Kısa va- dede Türkiye'nin kaybedeceği bir şey yok. Altı aylık bir gecikme önemli degil, gelen para daha faz- la. Uzun vadede bir altı ay gecikmiş olur,dünyanın sonu değil. Tabii eü- mizden geleni yapalım. ancak kor- kuya kapılmayalım, aksi takdirde sırf hoşlanna ghmek için her konu- ya boyıın eğmek zorunda kalınz." Prof. Dr. Erol Manisah da şu gö- rüşleri dile getirdı: "Gümrük birii- ğinin Brüksel tarafından ertelenme- si siyasi bir konu. fonlar ise tamamen ekonomik veticaribir olay. Ankara hükümetinin indirimlerte ilgili ta- ahhütleri Briiksel'in siyasi rutumu- na endekslenmemeli. Türkiye'yle Avrupa Birliği arasında. gümrük birliginden de bağımsız olarak bir ti- cari entegrasyon sağlama. Brük- sel'in siyasi turumuna göre düzen- lenmcmdidir. Bu konuda karşı tara- nn tamamen siyasi rurumuvla tica- ri entegrasyonu iç içe geçirmemek zorunludur. Aksi halde sürekli o- larak Türkiye üzerinde ticari konularda siyasi şantaj yapıhr." Otomobil kentlere yığıldı ANKARA (ANKA) -Türkiye"de trafiğe kayıtlı otomobil sayısı son on yılda yaklaşık 3 kat artarak 3 milyo- na ulaştı. Türkiye genelinde her 20 kişiden biri otomobili ile seyahat ediyor. Devlet tstatistik Enstitüsü verile- rine göre 1985 yılında 983 bin 444 olan trafiğe kayıtlı otomobil sayısı 1995 yılında Mayıs ayı sonunda 2 milyon 937 bin 977'ye yükseldi. Türkiye genelinde her 20 kişiden bin otomobil sahibi olarak belirle- nirken Ankara. kişi başına düşen otomobil sayısında ilk sırayı aldı. Ankara'da trafiğe kayıtlı 411 bin 141 araç bulunurken 6 kişiden biri ken- di otomobili ile seyahat ediyor. Her 8 kişiden binnin otomobil sahibi ol- duğu lstanbul'da trafiğe kayıtlı 725 bin 342 otomobil bulunuyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Belîrsiz, AnlamsE, Boşluk... Söylenebilecek en akılcı en anlamlı sözlerin an- lamsız, etkisiz, boşlukta kalacağı duygusunu hiç bu kadar yoğun yaşamamıştım. Bunca tantanadan sonra, birkaç maddelik bir si- vil anayasa değışikliğini çıkarmayı başaramayan bir Meclis'in, bu büyük ayıbı üzerinde söylenmemiş, söylenebilecek bir söz kalmış mıdır? DSP lideri Ecevit, "38 yıldır bu kadar küçük he- sabın, sorumsuzluğun, inançsızlığın döndüğü bir Meclis yaşanmadı" demiş. Tektekpartilerin, liderlerin, bakanlann, parlamen- terlerin durumlanna bakıyorsunuz. "Tencere dibin kara, seninki benden kara" örneği, sayfalar dolusu olumsuzluk, çirkinlik, ilkesizlik ve çok daha kötüsü kirlenme, kokuşma örnekleri sıralayabilirsiniz. En ürkütücü olanı da galiba, hâlâ büyük bir yüz- süzlükle, kendi ayıplannı yok sayıp diğerlerine ça- mur atarak, üzerlerindeki pislikten arınabilecekler- miş gibi davranmalan. Kimi tetevizyon kanallannda anayasa değişiklik- lerinin suya düşmesi üzerine mikrofonlar halka uza- tıldı: Son derece ilgisiz, beklentisiz, "Bu Meclis'ten zaten olumlu biriş çıkmasını beklemiyorduk"," Ana- yasa değişikliklerinde neyi tartıştıklannı bile anlaya- madık".. türünden yanıtlara, halkın tepkisizliğine, il- gisizliğine önce biraz üzüldüm. Sonra da kendim- den çok daha sağduyulu, gerçekçi bularak, rahat- ladım. Kendi adıma en gerçekçi, akılcı olmaya çalışarak, anayasa değişiklikleri için 300 imzanın toplanabildi- ği metinler üzerinde, şu sonuç görüşe varmıştım: "Türkiye'nin; sağın, sermayenin çizdiği yolda adımlar atabilmesi için, olabilecek en yasakçı de- mokratıkleşme sınırlannı çizen bir metinde ancak uzlaşılmış bulunuluyor. 12 EyiülAnayasası'nın en te- mel insan haklanna ilişkin sayısız yasaklan, çağdı- şı, antidemokratik temel yapısı olduğu gibi kalıyor. DYPANAP'a, ANAPDYP'ye, Çiller Yılmaz'a, Yıl- maz Çiller'e, oyun oynayacak; Demirel, cephesinin hesabına uymayacak.. Cindoruk başka telden ça- /aca>t. sağ kutsal ittifak ağır basacak.. diye, bu ka- darcık bir demokratikleşmeden geri dönemezler.." diye düşünmüştüm. Birinci tur oylamalarda oynanan, akılcılığı aşan oyunları, fanatizm uğruna verilen ödünleri gördük- ten sonra bile, CHP'den biraz daha ödün kopanl- dıktan sonra, sağ için vazgeçılemez bir noktada, bir ortak metinde uzlaşılacağından emindim. "En fana- tik, en radikal sağcı bile kamu çalışanına toplu pa- zartık ve grev hakkı verdirmez, ancak sendika hak- kından da geri dönemez" yargım kesindi. Yanılmışım. Sokaktaki vatandaş, parlamentodaki sağcının, sağın çıkarları ile bile böylesine akıi dışı, çelişkili konuma düşebileceğini, böylesine geri, ilkel bir çıkar çizgisine kaymış olduğunu, belki moral çö- küşü içinde akılcı düşünmeyerek, ancak sezgileri ile her şeyi izleyemeye çalışanlardan, bizim gibi man- tıklı, akılcı sonuçlara varmaya çalışanlardan çok da- ha iyi görebiliyor. Sürekli okumaya çalışanlar belki aynmına varmış- lardır. Kendi adıma bu köşeden uzun zamandır, sol- dan, demokrasi güçlerinden hiç söz etmiyorum. Ya- kın dönemin moral değerleri içinde sol, yolunu faz- lası ile şaşırmış bulunuyor. Ne siyasi partiler ne de sendikalar ve demokratık örgütlenmelerde ilkeli, an- lamlı bir sol çizgi, üretilen politikalar, izlenen strate- jilerden söz etmenin olanağı yok. Kenarda köşede, kimi doğru söylemler olsa da örgütlü bir ses, soluk duyulmuyor. Demokrasi güçleri, pariamento dışı muhalefet ola- rak sol varlığını duyurmazken, anayasa değışiklik- lerinin en sıcak tartışması aşamasında sadece ka- mu çalışanlan, kendi sendikal haklan için tek başı- na bir şeyler yapmaya çalıştılar. Pariamento içinde- kiler için yeterli uyancı, caydırıcı birgüç olamadılar. Bu arada, pariamento içinde ideoloji anlamında zaten darmadağın olmuş soldan, daha doğrusu adı sosyal demokrat, izlediği politikalar ancak liberal demokrat çizgide kalan partilerden, kendi bireyleri- nin kimlik yozlaşması ve çatışan çıkar hesapları için- deki dağılmaları da gözetilince, sağı yönlendirme- leri elbette beklenemezdi. Olsa olsa radikal sağ karşısında, liberal sağ için önemli bir destek, itici güç olabilirierdi. Solda ol- duğu üzere, sağda da liderlerin ve partililerin çıkar hesapları, ayak oyunları aklı yenince solun par- iamento içindeki rtici gücünün de bir işlevi yararı o- lamadı. Şimdi ne oiacak? ' " Kimileri sonbaharda bir yeni denemeden, kimileri erken seçim hesaplanndan söz ediyor. Doğrusu bugün, mantıklı, akılcı olabilecekler üzerinde varsayımlara dayalı, kafa patlatmaya yöne- lik içimde hiçbir istek yok. Sokaktaki vatandaşın, umutsuz, inançsız, ilgisiz duygulannı paylaşmayı seçiyorum.. Anayasa mı? Erken seçim mi? Hangi anayasa maddeleri? Hangi değişiklikler? Nasıl bir seçim? Ne değişir, ne fark eder ki?.. Kendine acımayı seçip umutsuz, inançsız, ilgisiz olmak, her şeye boş vermek, hiçbir bedel ödemeyi göze almadan, uzaktan eleştimnek, her şeye sorum- luluk duymaktan çok daha kolay. TÜBİTAK Başkanı Prof. Terzioğlu, sağlanan yeni teşviki Cumhuriyet'e değerlendirdi: Sanayi, AR-GE desteği île büyük iş başarırANKARA (CumhuriyetBürosu)- Türkiye Bilim ve Teknik Araştırma- lar Kurumu (TÜBlTAK) Başkanı Prof. Dr. TosunTerzioğlu, araştırma- geliştirme (AR-GE) projeleri oluştu- ran sanayiciye destek verilmesi yo- luyla, Türkiye'nin "Asya Kaplaıila- n* olarak anılan Kore, Japonya ve Singapur gibi ülkelenn arasına gire- bileceğıni söyledi. Terzioğlu. Dış Ticaret Müsteşarlı- ğı, Türkiye Teknolojı Araştırmaian Vakfi ve TÜBlTAK işbirliğiyle ger- çekleştirilecek "Sanayi kurumşlan- mn AR-GE projelerüun teşvik edil- mesi'' uygulamasma ilişkin Cumhu- riyet'e yaptığı açıklamada, sanayıcı- lerin bu uygulamaya büyük ilgi gös- terdiklerini söyledi. Terzioğlu, AR- GE projesi hazırlayan sanayicilere, proje maliyetinin yüzde 50'si kadar kredi verileceğini belirterek, başvu- rulann 15 eylülden itibaren alınma- ya başlanacağını bildırdi. Terzıoğlu, şu bilgileri verdi: "Bir sanayi kuru- • TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, AR-GE projeleri oluşturan sanayiciye destek verilmesi yoluyla, Türkiye'nin "Asya Kaplanlan" olarak anılan Kore, Japonya ve Singapur gibi ülkelerin arasına girebileceğini söyledi. luşu kendi AR-GE'sini Türkiye Teknotoji Getiş- tirme Vakfi"na beğendi- rebüirse, masrafinın yüz- de 50'sini toptan eşya fi- yatlan endeksi ve yüzde3 faizle ve araşbrdığı ürü- nün ticarileşmesinden sonra verilmek üzere kredi olarak alabilecek. AR-GE projesini üniver- siteye yapdran kuruJuşlara da, hak ettiği sübvansiyonun yüzde 10 fazla- sı verilecek. Bunda da amacımız, hem sanayiciye yol göstermek, hem de ünrvershe-sanayi işbirliğini güç- kendirecek bir mekaıuzma kurmak." Terzioğlu, teknolojide öncelikli alanlar olarak kabul edilen, "enlbr- matik", "Oeri malzemeler". "gene- tik" ve "uzay vthavacüık" alanlann- da endüstriyel proje oluş- turan sanayi kuruluşlan- na da hak ettikleri deste- ğin yüzde 20 fazlasının verileceğini belirtti. TÜ- BİTAK'ın görevinın sa- nayi kuruluşlannca yapı- lan faaliyetin teşvik tebli- ği kapsamına girip girmediği ve masraflann projeye ait olup olmadı- ğının denetlenmesi olduğunu kayde- den Terzioğlu, kurumda yeni bir bi- rim oluşturulduğunu ve başvuru formlannın hazırlandığını söyledi. Türkiye'nin sanayide diğer ülke- lerle rekabet edebilmesi için tekno- lojısini yenilemesi gerektığine dık- kat çeken Terzioğlu. şu görüşlen di- le getirdi: "Türkiye için bu uygula- ma çok yeni bir şey. Ama yerinde bir karar. Teknolojinin yenilenebilmesi için devletin desteği gerekiyor. Bo- günkü ileri teknolojideasıl sorun AR- GE etkinlikleri. En ileri teknokojiyi her zaman y urtdışından alamıyoruz. Çünkü herkes kendisine yeni bir ra- kip çıkarmak istemiyor. Türkiye'nin teknolojisini geliştirebilmesi için AR- GE etkinliklerini daha sık gündeme getirmesi gerekiyor." Terzioğlu, sanayicinin AR-GE projelerinin desteklenmesi yoluyla "AsyaKaplanlan*' olarak anılan Ko- re. Japonya ve Singapur gibi ülkele- nn arasına girebileceğini kaydede- rek, *Yeter Id uzun vadeli ve UZUD SO- luklu politikalar üretebilelim. Eğhim stratejisini bu y önde geliştirebilelim*' dedi. Bu uygulamayla üniversitelerin de hareketleneceğini vurgulayan Terzioğlu. üniversitelerin kendi ayaklan üzerinde durabilmeleri için AR-GE etkinliklerinde sanayicilerle işbirliği yoluna gitmeleri gerektiği- ni belirtti. ALCATEL TELETAŞ Dudullu Tesislerinde! YENİ ADRES, TELEFON VE FAKS NUMARALARIMIZ: Atotürk Caddesi l.Esensehir 81260 Yukan Dudullu Ümraniye - İstanbul Telefon: (0216) 420 75 00 (16 hat) Telefaks: (0216) 420 75 43/44 A L C A T E L TELETAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle