Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11TEMMUZ1995SALI CUMHURİYET SAYFAİ
Yazanmız Uğur Mumcu'nun, 12 Ağustos 1990'da Mehmet Ali Aybar'la yaptığı sosyalizmin son durumuyla ilgili söyleşisi:
Demokrasi olmadan, sosyalizm olmaz
Mehmet Ali Aybar Türk solunun en eski isimlerinden birisi.
Yıllardır sosyalizm teorisi ve pratiği üzerine çalışan, TİP gibi
Türkiye tarihinde önemli yeri olan sosyalist bir partinin
başkanlığını yapan Aybar, aynı zamanda daha 6O'Iı yıllarda
"güler yüzlü insancıl sosyalizm" görüşünü ortaya atarak
Sovyetler Birliği'nde 80'li yıllarda başlayan "glasnost,
perestroyka'' reformlanna yol açan eleştirel bakış açısının
öncülüğünü yapmıştı. Aybar, Leninist parti modeline karşı
çıkarken sömürüye ve kapitalizme karşı mücadelenin
demokratik sosyalizm temelinde süreceğini söylüyor. Aybar ile
Sovyetler'deki ve dünyadaki son gelişmeler üzerine Uğur
Mumcu konuştu.
SOYLEŞI UĞUR MUMCU ~
PAZAR
KONUĞU
Saym Aybar, sosyalist ülkeierde sasır-
tıcı değişiklikler yaşamyor. Bu olaylan nasıl yo-
rumluyorsunuz? Bu bir kaçınümaz son muy-
du, birsonun başlangıcı mı? Nasü değerlendi-
riyorsunuz bütün bu olaylan?
Isterseniz ben sonundan başlayayrm. Pek çok
kimse böyle soru sormuyor da diyor ki "sos-
valizm bitti." Ben de hemen soruyu onlara çe-
virerek şöyle soruyorum: lnsanın insanı sömür-
mesi bitti tni?
Böyle bakıyorlar yani düşünmüyorlar. Ha-
ni diyonım, bir işçinin, bir emekçinin, bir köy-
lünün ürettiği artı değere, o kadar fabrikanın
sahibi yahut o tarlanın sahibi el koyuyor ve ona
belli bir ücret veriyor. tşte sömürü de bu. Bir
insanın başka insanlan sömürmesi olayı, bu
bitti mi dünyada?
^mam Hele Türkiye'de.
Hele Türkiye'de ve dünyayı tüm olarak ahr-
sak kuzeydeki Amerika, Batı Avrupa, kapita-
list dünya kapitalizmini elinde tutan çevreleri,
bütün dünyayı elinde tutuyor. Amerika'yı, Af-
rika'yı, Asya'yı bunlann hepsini sömürüyor.
Şimdi böyle devam eder denebilir mi? Muhak-
kak bir yerde patlak verecek. Nitekim işaretle-
rini de görüyoruz.
Mesela Arjantin "Borçlanmı ödemeyecegim.
Buna bir çözüm yolu aransın" diyor. tdeolo-
jik bakımdan da belki şunu da söyleyebiliriz.
Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye iik bayrağını aç-
tı. Sömürüye, sömürgeciliğe son verilmesi için.
Atatürk o zamanki konuşmalarında gayet açık
söyler, "Kapitalizme ve emperyalizme karşı"
mücadele edeceğini, "Bizi mahvetmek isteyen
emparyalizme ve bizi yotmak isteyen kapita-
lizme karşı savaşmak, işte bizim en biiyiik
amacımızdır" der. SömUrüyü ortadan kaldır-
mamız gerekir. 1nsanlar böyle, hep kendi eme-
ğine başkalannın el koymasına nza göstermez-
ler.
MHBBfHr; Sovyetler Birliği kaldırmış mıy-
dı sömürüyü?
Hayır kaldırmamıştı, çünkü yani sömürülen
insan işçüiği açısından işe bakalım. Işçi, farz
edelim, ayakkabı yapıyor. Buna bir ücret veri-
yor patron. Iki ayakkabı yapıyor. Işçi açısından
patronun özel bir kişi olması ile devlet olması
arasında hiç fark ypk. "Efendim o devlet onun
için harcar!" Bırakalım da harcar mı harcamaz
mı? Onun iradesi, daha doğrusu, üreticinin ira-
desi doğrultusunda harcanması lazım.
Onun için Sovyetler Birliği'nde de hâlâ, Gor-
baçov, işte perestroyka, yeniden yapılanma, fi-
lan buraya parmak basmak lazım.
Son kongrede partinin yeniden düzenlenmesi
gibi, uzaktan bakılan ve tam parmağını bas-
mayan konular ortaya atılmak istendi. Ama
asıl üzerine gidilmesi lazım gelen şey "Leninist
parti tnodelinin" kendisidir. Çünkü Leninist
parti modeli öncülerin modelidir. Öncüler fe-
dakârdır, namusludur, dürüsttür, ama halkın
kendisi değildir. Sovyetler Birliği'nde de dev-
rimden halk dışlandı! Yani birtakım liderler
geldiler, "Devrim budur, sosyalizmi şöyle kur-
duk. işte çarhğı şöyle yaptık. Böyle yaptık!"
falan ama halk açısından bakınca, o tarafa ge-
çip de bakınca, "Çarlar da böyleydi, böyle ida-
re ediyorlardı." Birtakım adamlar geldiler Çar-
ları kovdular. Onlar da böyle idare ediyorlar,
yapacakları şey bizim lehimize olan, çıkarla-
rımızı savunan. Ama bize soran yok. Benim
görüşüm, sosyalizmin asıl büyük devrimi bu
alanda olacaktır.
• • m Sovyetler'de de alana doğnı bir kay-
ma var mı?
Şimdi çok açık bir kayma var desem doğnı
olmaz. Benim izlenimim değil bu. Yani gene
parti başka partilerde kuruluyor. Şimdi belki
bugün Gorbaçov'un isteği irafını bir dolambaç-
lı yoldan yerine getirecektir. Yani bütün mese-
le gerçek anlamda demokrasinin uygulanma-
sıdır. Sosyalizm demokrasisiz olmaz. Sosyalizm
demokrasi ile beraber olacaktır. Ve sömürü de-
mokrasi olursa kalkar. Yani millet meclisinde
emekçiler, çoğunlukta, büyük çoğunluğu
emekçi olacak. Sosyalizm budur. Binaenaleyh,
oraya bütçe geldiği zaman birtakım uzmanlar
bana çok söylüyorlar. Diyorlar ki "hayal senin
söylediğin şey!' Yani nedir bu fukara emekçi?
Neden anlar? Maliye mi bilir? tktisat mı bi-
lir? Dış politika mı bilir? Ben diyonım ki "Ca-
anım, bizim beyefendiler biliyor mu?" Bütçe
yapılırken uzmanlar geliyor anlatıyor onlar da
para veriyorlar.
• H ^ H Tabii şimdi elektrik mühendislerinden
ekonomi uzmanlan dayada hukukçudan sağ-
Iık bakanlan. Onlar da uzmanlarla çalışıyor-
icr. Kendilerini uzjnan saydıklan zaman dafe-
laket oluyor!
Binaenaleyh şimdi de böyle oluyor. O zaman
başka bir şey mi olacak? Evet işçi olacak par-
lamentoda, köylü olacak. Maliyeden hiç anla-
ıııayacak. Ekonomiyi de bilmeyecek. Hiç kuş-
ku yok. Hele başlangıcından sonra okullardan
çıkacak onlar da entellektüel olacaklar, onlar
da aydın seviyesine ulaşacaklar. Ama emekçi
a>dın olacaklar. Yalnız şöyle birşey var. Büt-
çeyi hazırlayan uzmanlar sosyalist olacak. On-
lara hayatını adamış insanlar olacak. Ve bütçe
komisyonunda adam bilecek, arkadaş diyecek
bizim o köylü ya da işçi. "Bak sen bunu böyle
söylüyorsun, ama ben anlamadım anlat bana
bunu" diyecek. "Sen diyorsun ki efendim dış
ticareti bilmem kısmalı da şimdi yatınmlan fi-
lan yere yapmah. Ne demek bu yatırım ne de-
mek? Oraya yapmah, ne demek?"
Şimdi o hızla orda canı gönülden anlayacak.
Çünkü kendisi de sosyalist, buna inanmış
adam.
• • ^ H Yani siz sosyalist öncü yerine, işçile-
rin öncülüğünde ya da yanında sosyalist ay-
dınlar gereklidir diyorsunuz.
Evet böyle diyonım. Aydınlar öncu değildir,
berabcrdirler. Ama ağırlıkta değillerdir. Çün-
kü memleketin çoğunluğu ve o tip aydın da za-
ten emeğiyle geçinen insan. Yani o da sevine-
cektir buna. Bir kere anlatacak. Bir daha an-
latacak. O diyecek ki arkadaş kusura bakma
biz cahil adamız gene de kavramadık. Her se-
ferinde o daha basit anlatmak için bir tembel
talebeye bir hocanın gösterdiği emeği gostere-
cekir ve severek gösterecektir. Sonra diyecek,
aaa şimdi aklım yattı bu işe, mesela olmaz di-
yecek. Olmaz dedi mi aklım yattı ve olmaz, ol-
mayacak bu da.
• • • • Gorbaçov'un yeniden yapılanma siya-
setini savunduğunuz ve özleJiğinız modele açık
bir gidiş olduğu kamsmda değilsıniz?
Yani tam değil, çünkü daha Gorbaçov'un
bütün düşüncelerini açıkladığını da pek san-
mıyorum.
mmmm Peki Batı dünyası özellikle ABD niçin
bu kadar destekliyor Gorbaçov'u.
Zannediyorum ki dünya banşını kurtarma
bakımmdan Gorbaçov'un da samimiyetine ina-
myor. Yani bir oyun karşısında olmadığına ina-
nıyor başta Amerika. Gorbaçov bir reform ya-
pıyor ve bu reformu da şimdi onlara sempatik
görünüyor, çünkü diyor ki "Piyasa ekonomi-
Ünlu bir sıyaset adatnı ve yazar olan
Mehmet Ali Aybar 5 Ekim 1908 İstanbul
doğumlu Galatasaray Lisesi ve İstanbul
Üniversıtesi Hukuk Fakultesi'ni bitirdikten
sonra aynı fakuitede asistan, hukuk
doktoru ve daha sonra Devletler Hukuku
Doçenti oldu. Vatan ve Gün gazetelerinde
yazdığı sıyası yazûar nedemyle
unıversiteden uzaklaştırıldı. Çesııli dergiler
çıkardı. 1949'da Truman doktrınıne karşı
çıkıı ve Cumhurbaşkanma yayın yoluyla
hakaretten dort yıl hapse mahkûm edıldı.
J950'de Demokrat Partı'nın iktıdara
ge/mesıyle birlikıe ilan edilen genel afla
hapısten çıktı. 1952'de avııkatlığa başladı.
1962'de kurucusu olduğu sosyalist eğilırnli
Türkiye işçi Partısı 'ne (TİP) genel başkan
oldu. 1965-69 arası partısınden istanbul
mılletvekılliği yaptı. Parti ıçı
anlaşmazlığtn dennleşmesi uzerıne 1969'da
genel başkanhklan, 1971 'de de partıden
istıfa etti. I975'te, daha sonra Sosyalist
Devrim Partisi adını alan Sosyalist Parti'yi
kurdu. Parti, 12 Eylul 1980 askeri
darbesinden sonra diğer siyasi partilerle
birlikte kapaıüdı. 1986'da yenı bir sosyalist
parti kurulması için girişimlerde bulundu.
Şimdi efendim bu Ortadoğu'daki ge-
lişmeleri nasıl yorumluyorsunuz? Bugün, tabii
belli bir yargıda bulunmak erken, bir savaş çık-
tı çıkacak, belki çıkacak, belki çıkmayacak?
Nasıl yorumluyorsunuz son olaylan?
Şimdi ben, Ortadoğu'da, Amerika'nın Sov-
yetler Birliği'ne karşı temel stratejisinde Orta-
doğu'ya verdiği öneme bakıyorum. Bu strate-
jiye Türkiye'nin liderliğinde bir lslam devlet-
leri ittifakı projesi şeklinde bakıyorum. Cum-
huriyet'te çıktı bundan 3 ay evvel. Bir Ameri-
kalı, "Türkiye'ye yeni görev düşüyor" gibi böy-
le diiinin altında kaydırarak yeşil ktışak teori-
sini doğruladı. Şimdi olaylara bakılırsa da ha-
kikaten İslam devletleri tarafından kuşatılan
bir Sovyetler Birliği için Amerika'run Vietnam
yenilgisinden sonra ürettiği yeni bir stratejidır
bu denebilir, diye düşünüyorum.
Yani bu resmen açıklanmadı, ama onun ye-
rine birtakım askeri ittifaklarla Sovyetler Bir-
liği'ni sarmak, tkinci Dünya Savaşı'ndan son-
raki gecerli strateji değil.
Bundan sonra lslam, İslamcı teoriler, Viet-
nam'da koptu ve kendileri de iştirak ettikleri
halde yenildiler. Ve artık SEATO'dan, CEN-
TO'dan kim bahsediyor? Var mı? Sesi, soluğu
kesildi. Bunun yerine diyorum 2000 yıllarında
daha da geliştirilecek olan bir yeni teori düşü-
nüyor Amerika. Demin de söyledim. Iki bin yı-
lından sonra Müslümanlar çoğunlukta. Sovyet-
ler Birliği'nde ağırlıkb olarak giderek artan çok
da doğurgan millet Müslümanlar. O ağırlıkta
bir strateji düşünüyor Amerika. Onun için
Türkiye'ye bu yolda bir rol düşebilir. Yalnız ne
var bu son zamanlarda özellikle bu Irak me-
selesinde Gorbaçov ile Bush'un aynı doğrultu-
da birleşmeleri ve Sovyetler Birliği'nin de ilk
kez dünyaya düzen vermek için Amerika ile ele-
le vermesi önemli bir adım, ki ilerde bu seme-
relerinı verirse o zaman fslamlarla Sovyetler
Birliği'ni kuşatmak fikrinden vazgeçilebilir.
özellikle Amerika, sosyalizmin Sovyetler
Birliği'nde iflas ettiği kanısına vanrsa.
Bugün yargıya varmak için zaman çok er-
ken. Açık pazar ekonomisine yöneliyoruz de-
mesi Gorbaçov'un gerçekten sosyalizmin iflas
ettiği anlamına gelmez, ama benim görüşüm
odur ki bu yoldan sosyalizme varılmaz.
UHt^KâŞimdi herhalde devlet eliyle kapıtalist
uretilecek Sovyetler Birliği'nde, başka çaresi
var mı?
Oldukça komik bir şey olur bu. Yalnız bir
örneği var bizde. Biz de bunu yaptık. Ve hâlâ
da yapıyoruz. Yani Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıl-
larında yaptığımız buydu. Iktisat Kongresi ile
ondan sonra geri adım atılmış. Çünkü yapıla-
mamış, olmamış o. Yani öyle bir yol kapitalizm
için, devletin kontrolunda bir kapitalizm Turki-
ye"nin macerasına bakarak yüreklenebilirler ya-
ni. Amerikan kapitalistleri filan, ama onların
istediği de bu değildir. Ben hep Gorbaçov, da-
ha birçok adımlar atacak diye düşünüyorum.
Mesela bu kongreden başarıh çıktı. Ama teh-
likeli zamanlar da geçirdi. Bu belki de adım-
larını yavaş yavaş atıyor. Hasımlarını da göz
Aybar, ABD'nin SSCB'ye karşı yeni Ortadoğu stratejisinin, Türkiye liderliğinde İslam devlelleri projesi şeklinde >. geldiği kanısında. ( Erdogan Koseoglu)
sini öğreneceğiz biz" diyor. O diyor ki "tamam
iflas etti sosyalizm." Değil!
• • • • Efendim, Sovyetler Birliği'nde Müslü-
man halklarla, Müsluman azınlık da zamanla
çoğun/uğa dönüşecek. Dönüşecekse aynı za-
manda geniş bir alan sosyalizm, bu İslamcı
öovyetler Birliği'nden 72
yıl sonra gelinen nokta,
demokrasisiz sosyalizm
olmadığım kanıtlamıştır.
Mutlaka demokrasi olacak.
Yani bildiğimiz insan
haklanna dayalı çok partili
rejim olacak. Bu sisteme
de demir kumandayla
geçmek kolay değil.
Insanlık sosyalizme yalnız
kamu mülkiyeti ile
geçilemeyeceğini öğrendi.
akımlar için Sovyetler Birliği 'ndekı Müsluman
halklar arasında da bir İslamcılık akımı baş-
gösterdi. Bu olguyu nasıl yorumluyorsunuz?
Çok kısa olarak sosyalizmin hakkıyla uygu-
lanmamış olmasından tabii. Çünkü sosyaliz-
min hakkıyla uygulanması ve adil bir düzenin
olması demin de altını çizmeye çahştığım gibi
emekçilerin iktidar olmasıyla ancak mümkün
olur. Şimdi efendim öbürü Ermeniymiş, mil-
liyetler meselesinin de önemi kalmıyor. Tabii
efendim, "Sen Frmenisin, sen Azerisin, sen
Türksiin, fakat kardeşçe bir düzenimiz var bi-
zim. Ben sana takasa etmeyeceğim sen
Ermenisin" diye, sen de bana bir laf söyleme-
yeceksin. Vay efendim bu da "Gürcii." Şimdi
bu olaylar da sosyalizmin uygulanmadığının
işareti oluyor benim için. Böyle olaylar için, 72
yıl bu dile kolay. Bir yuzyıla yakın. Bundan
sonra ne o, "Sen Azerisin, ben Ermeniyim, iş-
te, sen Özbeksin." Böyle olacak şey değil, ol-
maması lazım bunun. Olduğuna göre sosya-
lizm uygulanmıyor.
Sosyalizm uygulansa, >ani halk gerçekten ik-
tidar olsa ve herkes kendi rıüfus içindeki ço-
ğunluğu oranında temsil edildiği bir parlamen-
to var. Şu kadar Rus var, şu kadar Ermeni var,
şu kadar Çerkes var falan filan. Şu kadar da
Kürt var ne olacak yani?
• • ^ M S u dinsel akımlara yeniden dönersek
şoyle bir kaba benzetme yapmak mumkün mü?
Sovyet devriminin hemen sonrasında Müslu-
man halklar Lenin tarafından kapitalizme karşı
kullanılmak istendi. Son yıllarda da bu silahı
kapitalizm sosyalizme karşı çevirmedi mi? Pen-
tagon teorileri? İşte, "Müslümanlık en büyük
anti-komunist teoridir"diye desteklemedi mı?
Yeşil kuşak teorisınin de payı yok mu?
Bence bunun payı çok. Çünkü biliyoruz 2000
yılından sonra Müsluman azınlıklar çoğunluk
olacak. Müsluman dini de musamahalı, baş-
ka görüşlere açık ve dünyadaki gelişmelerle
uyum sağlayabilme yapısından oldukça yok-
sun. Açıkçasj bu. Çünkü İslam dini totaliter bir
din. Ve dini liderle politik lider aynı kişinin şah-
sında temsil ediliyor.
önünde tutarak bunlari hesaba katarak adım
atıyor. Ama herhalde ekonomik çıkmazı Sov-
yetler Birliği'nin kolay çözülecek bir iş değil.
Hazır çözüm de yok. Bir kere devlet eliyle ka-
mulaştırılmış teşebbüsler eliyle sosyalizm ku-
rulmadı. Binaenaleyh yeni bir şey lazım. Bu de-
neme nasıl olacak? Hele çok partili olursa, ku-
l üzerine gidilmesi
gereken şey 'Leninist parti
modeli'nin kendisidir.
Çünkü Leninist parti
modeli öncülerin
modelidir. Sovyetler
Birliği'nde de devrimden
halk dışlandı. Birtakım
liderler geldiler, devrim bu-
dur, sosyalizm budur falan
dediler. Benim görüşüm,
sosyalizmin asıl devrimi bu
alanda olacaktır.
rulursa ve bir de bunlann yanında birtakım li-
beraller ayrıca kapitalist ekonomiyi de getire-
cek olursa, Gorbaçov bir arayış içinde. Henüz
aşama aşama gidebileceğini düşünürsek. Yani
ben hep dönüp dolaşıp şuraya geliyorum. Sö-
mürüye son vermekten vazgeçilmemesi lazım.
Demin de altını çizerek belirtmeye çalıştım.
Çünkü insanlar ila nihayet sömürüye boyun eğ-
meyeceklerdir, hedef sömürüsüz bir düzen ol-
malıdır. Ekonomik sömürü ve ona bağlı sömü-
rü. Yani bir insanın sırtından geçinme sistemi-
ne son vermek lazımdır.
Şimdi etendım bakın, olmadı işte, devletleş-
tirme oldu. Başka yol aramak lazım. Sosyalizm
bugün orada başka yol. ilk kabul edilmesi la-
zım gelen yol demokrasıdir. Bu dunım Sovyet-
ler Birliği'nde 72 yıl sonra gelinen durum de-
mokrasisiz sosyalizm olmadığım kanıtlamıştır.
Mutlaka demokrasi olacak. Yani bildiğuniz in-
san haklarına dayalı çok partili rejim olacak.
• • • Efendim, bir endişem var. Bu 70 yıl
resmi ideoloji Leninizm, okullarda okutuldu.
Tabii ki bu Sovyet Silahlı Kuvvetleri'ne de oku-
tuldu. Bütün dünya orduları tutucu. Kendi
dünya görüşü içinde tutucu. Acaba Sovyetler
Birliği'nde bir general, bir cunta kalkıpya da
ordunun tümü kalkıp Leninizmin ilkeierineay-
ktrıdır gibi bir müdahale edebilir mi?
Yani teorik olarak öyle bir yaklaşımda hak-
lısınız. Yani şimdi Gorbaçov'a Leninizmi inkâr
ediyorsun, ki doğru, tam etmedi, işte o da söy-
Iemedi böyle bir şey.
ek çok kimse
'sosyalizm bitti' diyor. Ben
hemen onlara şunu
soruyorum: 'Sömürü bitti
mi?' Sömürü bitmediyse
artı değere hâlâ el
konuyorsa işçinin,
köylünün, emekçinin
sömürüye karşı mücadelesi
de devam edecektir.
Sömürü kalkmadıkça
kapitalizm de başansız
demektir. Kamulaştırma ile
sömürü ortadan
kalkmıyor. Sovyetler'de bu
görüldü.
\Ama şimdi Lenin'in yapıtlan, yazdık-
ları ortada. Onları bir tarafa koyarsımz. Gor-
baçov'un yaptıklannı bir yana.
O zaman pazar ekonomisine Leninizmde yer
yok.
W^ttMBizdeki Turk İslam sentezcilerinin
Atatürkçülüğü ne derece Atatürkçülükse Gor-
baçov'un Leninciliği de o derece.
Lenin'in teorisi gayet açık. Öncü teori. Ken-
disi de diyor, öncüler diyor. öncülef
J
teorisinin
de bir şartla bağdaşabileceğini gene Lenin söy-
lüyor. Lenin diyor ki "Sosyalist Sovyet demok-
rasisi kişisel yönetimle bağdaşmaz değildir. Ve
çoğu kez bir diktatörün yaptığı işler işçi sınıfı-
na çok daha yararlı olmuştur", Lenin'in seçme
yapıtlan var, orada 30. ciltte. Gayet açık. "Ki-
şi diktatörlüğü ile sosyalizm bağdaşmaz
değildir" dedikten sonra nasıl bağdaşırsa de-
mokrasi kişi diktatörlüğüyle ilave ediyor, diyor
ki çoğu kez bir kişinin yaptığı işler işçi sınıfı
için çok daha yararlı neticeler tevdi etmiştir.
Şimdi efendim bence Marxizm genel hatla-
rıyîa bilimsel bir teori. Ama her bilimsel teori
icat edildiği zamandaki koşulların içinde ka-
lamaz. Mutlaka onu aşması icap eder ki ger-
çeği daha derinden kavrasın. Binaenaleyh sos-
yalizmin de bu yola girmesi şu yakın gecmiş-
teki deneyimlere de bakarak, Rusya'mn, Sov-
yetler Birliği'nin başından geçen olaylara da
bakarak yeniden bir atılım yapması şarttır.
Bu da Leninizm teorisi, öncüler teorisiyle
sosyalizm olmaz. öncüler teorisiyle devlet ele
geçiriliyor. Zaten o teoriyi sosyalizm ortaya çık-
madan evvel bütün diktatörler, bu teoriden ha-
reket ederek devleti ben ele geçiririm, ondan
sonra ben icabına bakanm demişlerdir. Yani
buradan hareket ederek mutlaka Leninist teo-
rinin bir tarafa bırakılması zamam geldi.
mtmKKm Uygarhk tarihi için 70 yıl çok büyük
bir zaman dilimi değil belki de?
Değil değil de, çok kaba keskin bir şey. Yani
ismini söylemek lazım. Öncülerle sosyalizm
olamaz. Sosyalizm çünkü artı değerin bölüşü-
mü teorisidir. Artı değerin bölüşümü niye? Sö-
mürüyü kaldırmak için! Efendim, peki, ama
artı değeri eğer yaratan bölüşümü kendisi yap-
mıyorsa ya da kendi seçtiği arkadaşı gidip mec-
liste yapmıyorsa, kamulastırmayı da katmıyor.
Bu kişisel bir ilişkidir, sömürülen ile onu sö-
müren arasında bir ilişki.
Bunu kaldırmak için mutlaka sömürülen in-
sanın söz ve karar sahibi olması lazım. İşte Le-
ninizmde ve Marksizmde eksik olan nokta bu.
Açık bırakılmış olan bu. Marx demiş ki "Ka-
mulaştırırsın oîdu bitti." özei mülkiyeti kaldı-
nrsın kamulaştınrsın Uretim araçlannı oldu bit-
ti. Sömürü kalmadı. Sömürü kalkmadı, baş-
ka bir şekilde devam etmiş. Şimdi asıl nedene
parmak basmak lazım. O neden de mutlak üre-
ticinin iktidar olması ve onun milli geliri bö-
lüştürmekte söz ve karar sahibi olması şarttır.
Böylece de demokrasi ile sosyalizm kucak ku-
cağa olmuş ve aynlmaz iki doğru olgu da ka-
nıtlanmış olacaktır.
Kısacası, Doğu Bloku'nda yaşanan olaylar-
dan sosyalizmin iflas ettiği sonucu çıkartıla-
maz. Sömürü devam ettiği sürece sosyalizm in-
sanhğın gündeminde kalacaktır. İflas eden bir
sistem aranıyorsa önce kapitalizmin iflas ede-
ceği kuşkusuzdur. Sol cephede ise iflas eden Le-
ninizm.
Çok teşekkür ederim Saym Aybar.