05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 1995 SALI CUMHURtYET SAYFA EKONOMI Enflasyonda farklı rakamlar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet lstatistik Enstıtüsü (DİE) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kaymaz, fıyat artışlan konusunda farklı rakamlar açıklayan tstanbul Ticaret Odası'nın (|TO) hazırladığn tstanbul Ücretliler Geçinrne Endeksi'yle enstitünün \ aptığı çalışmalarda farklı ûrün sepetlerinin değerlendirildigini bildirdi.Prof. Dr. Kaymaz, iki araştırma arasında aylık göstergelerde oluşan farkın, yıllık bazda kapandığını söyledi. Kaymaz, İTO'nun çalışmasında, sadece lstanbul'daki tûketici fîyatlan üzerinden hesap yapıldığını bildirdi. Hak-İş: Sokaklar ısıtrimasın • ANKARA (ANKA) - Hükümetin sıfır ve eksi zam dayatmalanndan vazgeçmesi gerektiğini belirten Hak-Iş Genel Başkanı Necati Çelik, "Sokaklar ısıtılmasın. Türkiye böyle bir kaosa huzursuzluğa sürüklenmesin" dedi. Özgıda-lş Sendıkası'nın başkanlar kurulu toplatısında konuşan Çelik. sıfir zammı hiçbir koşul altında kabul etmeyeceklerini söyledi. Çelik. memur ve işçiyi enflasyona ezdirmeyeceğiz sloganı ile iktidar olan hûkümetten sözünü tutmasını istedi. Çelik "Sıfir zamma hayır diyoruz. Iktidann bunu yapmaya hakkı yok. Yapmaya da gücü yetmez" dedi. Şeker rthali için ihale açılıyor • AıNKARA(AA)-iç talebi karşılamak ve satış fiyatlannda dengeyi sağlamak amacı ile geçen gûnlerde şeker ithali karan alan Türkiye Şeker Fabrikalan Genel Müdürlüğü, bu kapsamda 90 bin tonluk ilk parti beyaz kristal (toz şeker) ithalatı için ihale açtı. Şeker Fabrikalan Genel Müdürlüğü tarafindan yapılan ihale duyurusuna göre 90 bin ton şeker ithalatı ıhalesme katılacak şirketlerin. bu konuda hazırlayacaklan fiyat tekliflerini en geç 13 haziran salı gününe kadar genel müdürlük ilgıli birimine vermeleri gerekiyor. TİSK, ILO için J ANKARA (ANKA) - TİSK Genel Sekreteri Kubılay Atasayar. Türkiye'nin Uluslararası Çahşma Örgütü (ILO) toplantısında ilk kez vekâleten temsil edileceğini ve bunun sonuçlanndan endişe duyduklannı bildirdi. ILO toplantısına katılmak üzere Cenevre'ye hareket eden Atasayar, Aydm Güven Gürkan'ın istifası üzerine Türkiye'nin ILO'da Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakan Vekili Mehmet Moğultay tarafindan temsil edileceğinedikkat çekti. HES ppojelerine luzveridi • ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Yap-lşlet-Devret (YİD) modeli ile kurulması öngörülen^antrallann yapımı konusundaki Danıştay engelinin kalkmasından sonra hidro elektrik santralı (HES) projelerinin yapırruna yenıden hızverdi. Enerji işleri Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göreproje çalışmalan tamamlanan Ov£ ve Çamlıca HES'in ternelleri önümüzdeki giinlerde atlacak. n/lercedes fabrikasmı Dcmîrel açacak • Ekonomı Senisi - M ercedes-Benz Türk'ün otoöüs ürecm tesisi olan Hoşdere Fabrikası, C«j.-nhurba!kanı Süleyman D^emirel tarafindan 10 haiiranda açılacak. İki aş^malı biıyannm projesi ol .arak pladanan fabrikanın te^meli 199?te atıldı. Yıllık ünetım kapasitesi 2000 araç oL^aı Hoşdere fabrikasında şe=l irleraraı ve belediye otobüsier ürctiliyor. Krizden sonra Hazine parayı emip pahalılık da tüketimi eritince fiyatlar, yaz rehavetine kapıldı Eııflasyoııcla zorunlu düşüşAHMET ÇELİK Ekonomik kriz, bir yıl sonra enflasyonda işe yara- dı. 1994'ün Mayıs ayında tüketicide yüzde 10 ve top- tan eşyada yüzde 9 olarak gerçekleşen fiyat artışlan- nın endeksi terk etmesinin üzerine sebze-meyve fiyat- lannın azalması ve alım gü- cünün düşmesi eklenince, enflasyondakı matematik- sel düşüş mucizesi de ger- çekleşmiş oldu. lç borçlan- mayla birlikte piyasadaki parayı silip süpüren Hazine. tüketimin durmasına neden olurken stoklu çalışan top- tancılann fiyat arttırmadaki rahatlığı ortadan kalktı. Piyasa çevreleri, ağız bir- liği etmişçesine düşüşü, ta- lep yokluğuna bağlarken hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerine çık- masıyla endeksi en fazla et- kileyen sebze ve meyvede. komisyonculan bıle şaşır- tan fiyat azalmalan yaşan- dı. Rami toptancı esnafı, fabrika fiyatının artmasına Beyaz eşyada zam ml ! ARÇELİK Bûro tipi buzdolabı Bulaşıfc makinesi 3440,4 program 3440, cam kapak Çamaştr makinesi Termosifon AEG Büro tipi buzdolabı Bulaşık makinesi 4101 4003 Çamaşır makinesi 5128 Şofben 27Şubat 14.300.000 26.300.000 35.600.000 42.300.000 10.800.000 Mayıs 14.300.000 26.300.000 35.600.000 42.300 000 10.800.000 18 Nisan 15.300.000 26 800.000 36.700.000 45.500.000 12.000.000 Haziran 15.300.000 1îiîT¥ 26.800.000 36.700 000 45.500.000 12.000.000 Sebze - meyvedeM Salatalık Domates Biber PatJıcan Kavun 1-7 Mayıs 25-30 bırı 30-35 bin 40-50 bin 50-55 bin 80-100 bin 31 Mayıs îfeAj 8-10 bin *f ij^ 10 bin İjJR 20-25 bin j ^ ^ . 25-30 bin mmf" % - 30 bin İ I Ü ^ aldırmayıp stoklan bir ön- ceki dönemin fiyatlanyla eritmeye çalışırken mayıs ayı ile karşılaştınldığında haziran fiyatlannda yaşa- nan düşüş dikkat çekti. Seb- ze ve meyve fiyatlanndaki düşüşler ise yüzde 200'lere vardı. Konuyu değerlendi- ren tTO Hububat Bakliyat Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Rets, enflasyonun düşük çıkmasının hüküme- tin becerisi olmadığını be- lirtirken meyve-sebze piya- sasıyla ilgili görüş belirten Istanbul Meyve Sebze Ko- misyonculan Demeği Baş- kan Yardımcısı Sedat Kok- türk, şöyle konuştu: "OzeUikle mayıs ayımn ikjnci yamında sıcakbk mevsim normallerinin iize- rinde gerçekleşince ürün re- koltesi arttı. Buna bir de ih- racaün düşük olması ekle- nince iç piyasada mal arzı güçlendi. Bu gelişmeler fî- yatlan düşürdii, ancak bu oranlarda bir düşüşü biz de beklemiv orduk." Düşüş sûrpriz değil Enfasyondaki düşüklü- ğün sürpriz olmadığını be- lirten Çalışkan Gıda'nın sa- hibi tsmail Çalışkan. talep olmaması nedenıyle fıyat- lann yılbaşından bu yana artmadığını kaydetti. Fabri- ka tarafindan yapılan zam- lan dahı uygulamadıklannı belirten Çalışkan, bayram öncesi satışlann bir miktar açıldığını, ancak bayram- dan sonra bıçak gibi kesildi- ğinı ifade etti. Bu arada zorunlu tüketim mallanna daha talep olma- dığını belirten Rami toptan- cı esnafı, "Insanlann cebin- de para yok, mal piyasada kalırsa fiyatiar tabii Id art- maz" diye yakındılar. Gıda pıyasalannda söz konusu gelişmeler yaşanır- ken beyaz eşyadaki satışlar- da ise oldukça karmaşık bir tablo göze çarpıyor. Önü- müzdeki iki ay ürünlere zam yapılmayacağını belir- ten Arçelik yetkililerine rağmen, Profiloürünlerinin fiyatlan ise yeniden belir- lendi. Krizden bu yana gerçek- leşen zamlann yüzde 2- 3'leri geçmediğini belirten bir Arçelik bayii, enflasyo- nun düşük çıkması ve piya- sanın yeni yeni açılmaya başlaması nedeniyle iki ay daha zam yapılmayacağını belirtti. Alımgücünün oldukça düştüğünü belirten bayii, enflasyondaki düşüşü de buna bağlarken AEG, ürün fiyatlannı yeniden belirle- di. Satışlann zaten durgun olduğunu belirten bir AEG bayii ise "Biz eski fiyattan saüş yapamryoruz, zamh sa- tış nasıl otacak bilmiyorum " diye dert yandı. Başbakan Çiller'in 'Harcamaları kısın' talimatına CHP'li Bakan Kumbaracıbaşı'dan tepki: Yatırınılar dıırursa her şey durur Kumbaracıbaşı tasarnıfa karşı çıkü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yansu Çiller'in 1996 bütçesüıe ilışkın çalışmalann başlatılması için yayımladığı genelgede yer verdiğı kamudaki bırçok proje ve alt programın tasfiye edilmesi istemine, hükümetin CHP kanadında ekonomıyle ilgilenen Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'dan ıtiraz geldi. Kumbaracıbaşı, yatınmlann durdurulmayacagını vurgulayarak "Onlan durdurduk mu her şeyi durdururuz" dedi. Kumbaracıbaşı Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, Başbakan Çiller'in 1996 yılı bütçesine ilişkin genelgesinin 5 Nisan istikrar kararlan çerçevesinde çıkanldığını bildirdi. Kumbaracıbaşı, kendisinin. yatınmlann açılacağına ilişkin açıklamalanna karşın Başbakan Tansu Çiller'in, yatınmlann durdurulmasını, kamu personelinin azaltılmasını öngören genelgesinin anımsatılması üzerine, şu görüşleri dıle getirdi: "O genelgeler, 5 Nisan'da çıkan genelgelerin paralelidir. Benim görüşümde bir değişiklik yok. Yap-işlet-devret ile vürüyen yannmlan izleyen bir komisvonumu/ var. O komisvonda vatınmlan da izlemeye aldık. Geçen hafta talimat verdim ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) hazıriıklan yapö. Bu pazartesi de (dün) yatınmlarla ilgili ödenek ihtivaçlanna bakacağız. Bunları tespit ettikten sonra, durumu yeniden başbakan ile konuşacagK." Yatınmlar durdurulamaz Yatınmlann durdurulmasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, "Onlan durdurduk mu her şevi durdururuz. Başbakarun son genelgesinin de açık kapılan vardır. > atınmlarda bu yaz ve sonbaharda belli bir canlandırma gerekiyor" dedi. Hükümetin geçen yıl 5 Nisan'da aldığı istikrar önlemleri çerçevesinde hemen hemen tüm kamu yatınmlanna aynlan ödenek miktarlan kısıldı. Kamu sektörii yatınmlan. geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 28.4 oranında azaldı. Kamu yatınmlan, 1993 yılına göre geçen yıl, sağlıkta yüzde 36.8, eğitimde yüzde 32J, rurizmde yüzde 37.4, ulaştırma-haberleşmede yüzde 35.9, tanm sektöründe de yüzde 20.5 oranında azaldı. Kamu yatınmlannın kısılması, özel sektör yatınmlannın da 1993'e göre geçen yıl yüzde 10.6 oranında düşmesine neden oldu. Koalisyon hükümetinin ekonomiyi soğutma politikası sonucu, ekonomi, geçen yıl yüzde 6 düzeyi ile son 50 yıldaki en yüİcsek oranlı küçülmeyi yaşadı. Meclis'ten geçen yasayla 'casino'lara 1.4 trilyonluk ek vergi yükü geldi Kumarda kazanan veı^ide kaybetli Ekonomi Servisi - Yeni çıkan vergi yasası, kumarhanelere Asgari Vergi Di- limi adı altında aylık 1.4 trilyon liralık vergi yükü getiriyor. Her ay peşin öden- mesi öngörülen verginin. birçok casino- nun kapanmasına neden olacağını söy- leyen Talih Oyunlan Mahalleri lşleten- ler Demeği Başkanı Erhan Akbuhıt, bu durumun Türk turizmini baltalacağını bildirdi. Yıl sonunda çıkan vergi miktannın peşin tahsil edilmiş olan vergiden düşük kalması halinde. bakiye fazlasının iade edılmeyeceğinı söyleyen Akbulut, As- gari Vergi Dilimi adı altında alınan ver- gi fazlasının gelecek yıla da mahsup edilemeyeceğini vurguladı. Işletmele- rin 1994 yılında devlete ödediği vergi- nin 4 trilyon lirayı bulduğunu kaydeden Akbulut, 1995 yılında Turizm Bakanlı- ğı'na 37.5 milyon dolar masa ve oyun makineleri işletme izin ve yerli müşte- ri giriş kartı bedelı ödediklerini açıkla- dı. Casino işletmelerinin 1994 yılında tahakkuk eden ve 1995 yılında beyan edılen Kurumlar Vergısı miktannın 75 milyar lira olduğunu kaydeden Akbulut, 215 milyar lira stopaj, 850 mih/ar lira KDV. 1 trilyon 50 milyar lira Savunma Sanayi Destekleme Fonu için ödeme yapıldığını bildirdi. Asgari Vergi Dilımi'ni "kazanıhna- nuş getirden alınan vergi dflüni olarak" tanımlayan Akbulut, dernek olarak söz konusu verginin iptali için kanuni yol- lara başvuracaklannı belirterek "Aksi halde güne> sahillerimizdeki üyelerinıiz başta olnıak üzere pek çok cazino kışın geçici kapanma düzenine geçecekler" dedi. Otorite boşluğu Devlete vergisinı ödeyen yasal casi- nolann kapanmasının siyasal otorite boşluğundan faydalanan illegal işletme- lerin artmasına zemin hazırlayacağını vurgulayan Akbulut, halen 20'ye yakın illegal casino bulunduğunu hatırlattı. Turizme 450 milyon dolar katkıda bulunduğunu belirten Akbulut, casino- lara girişin yeni bir sisteme bağlandığı- nı kaydetti. Casinolann girişine turnike yerleştirildiğini belirten Akbulut, yıllık üyelik kartlannın 404 dolar, 6 aylık kartlann 202 dolar olduğunu bildirdi. tşçi, Asil Nadir'i protesto etti REŞATAKAR Yeni vergiyle birçok kıunarhane kapanabilir. LEFKOŞA - Kıbnslı Türk ışadamı AsüNa- dir'e bağlı işyerlerinde çalışan ve aylardır ma- aş alamayan 100 kadar işçi, dün başkent Lef- koşa'da bir protesto yürüyüşü düzenledi. Gazi- magosa'daki Uni-Pac karton kutu fabrikası ile Sunora narenciye ışletmesi ve Sunzest Shıp- ping kuruluşlannda çalışan işçiler, Metal- Sen'in organizasyonuyla önce Nadir'in çalış- tığı "Nadir ŞirketierGrubu" binasına yürüdü- ler. "Hakkımızı isteriz". "Hükümet Nerede", "Asil Nerede" yazılı pankartlarla gösteri yapan işçiler. patronlan ile görüşme talebinde bulun- dular. Ancak Asil Nadir, işçilerin bu teklifıni reddedince hava bir süre gerginleşti. Nadir ça- lışanlan, merkez bina önünde bir süre slogan attıktan sonra Başbakanlığa, ardından Cum- hurbaşkanlığı'na ve Cumhuriyet Meclisi'ne yürüdüler. Metal-Sen Başkanı Izzet Gebeş, Başbakan Hakkı Arun ile Cumhurbaşkanı Rs- uf Denktaş'a birer muhtıra verdi. Bazı işletmelerde yaklaşık 6 aydan beri ma- aş alamayan Nadir çalışanlan adına verilen muhtıralarda, yapılan tüm uyanlara karşın iş- çilerin maaşlannın ödenmediği sigorta ve th- tiyat Sandığı primlerinin yatınlmadığı belirti- rek tüm bu gelişmeler karşısında önlem alma- yan hükümet, şiddetle protesto edildi. İŞÇİMN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Post GitU, Kavga Bitti mi? Kilis'in il olması tartışması, Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Aydın Güven Gürkan'ı bakanhk kol- tuğundan etti. Bu işe başta Sakıp Sabancı, Gürkan'a savaş aç- mış olan MESS, TİSK, TÜSİAD üyeleri çok sevinmiş, biraz da hayrflanmış olmalılar. Öyleya Gürkan'ın böy- le Çalışma Bakanlığı, işçı hakları ile ilgisiz bir konu- dan, kolayca bakanlıktan gideceğini bilselerdi, o ka- dar önemser, üzerine giderler, kendilerini boşu bo- şuna deşifre ederter miydi? Gürkan'ın bakanlıktan ayrılması ile ilgili polemik- leri, televizyon, gazete haberierini izliyorum. Gür- kan'ı işveren cephesi ve Çiller hükümeti için sorun yapan asil konular, sosyal paket ağıziara bile alınmı- yor. Sahi "Post gitti, kavga bitti" mi olacak? Işveren- lerin büyük tepkisini alan, Çiller hükümetinin kriz çık- masın diye kabul etmiş göründüğü, ancak DYP'liler- ce içe sindirilmediği bilınen sosyal paket ne olacak? SSK geç emeklilik yaş değişikliği ile birlikte, işçi ve sendikaları biraz yumuşatmak, sosyal denge kur- mak üzere düşünülmüş, çok sınıriı da olsa iş güven- cesi, işsizlik sigortası kavramlannı getirecek yasa değişiklikleri yine rafa mı kalkacak? Âsîını ararsanız, Gürkan'ın yerine şimdilik vekâle- ten bakanlığa getirilen Mehmet Moğultay, Gür- kan'dan önce gerek iş güvencesi, gerekse işsizlik si- gortası yasa değişikliklerinin asil sahibi. Söz konu- su yasa tasanlan onun eski Çalışma Bakanlığı dö- neminde hazırianmış, o da işverenlerin aynı neden- lerie boy hedefi, can düşmanı olmuştu. Çiller-Karayalçın dönemi koalisyon ortaklığında, aylarca tartışılan söz konusu yasa tasanlan, koalis- yonun devamı adına, uzun oyalamalardan sonra hü- kümetten de geçirilmiştı. Hazır, yasalaşma aşama- sında, okus-pokus olmuş, hükümet taahhüdü ve ta- sansı konumundaki söz konusu yasa değişiklikleri gerçekleştirilmeden rafa kalkmıştı. Güri<an'ın yaptığı, CHP'nin ağırlık koymaktan vaz- geçtiği, hükümetin tasansı konumundaki bu metin- lere, sosyal demokrasi adına bir kez daha sahip çık- mak, "İş güvencesi, işsizlik sigortası gelmezse, geç emekliliğe de evet dememle sınıriıydı. Evet, şimdi CHP ne yapacak? Daha önceki ortak- lık döneminde yaşandığı üzere, paket içinde yer alan yasa tasarılarının bir kez daha rafa kalkmasına izin mi verecek? Laf aramızda, "iş güvencesi", "işsizlik sigortası" şözcüklerinin cazibesine kapılıp bu yasalar çıkarsa işçilerin gerçekten söz konusu haklan çağdaş dün- ya ölçüleri içinde kazanacaklannı sanmayın. İşveren- lerin bu kadar gürültü koparmalannın nedeni, keyfi işçi atma haklannın ellerinden alınması ya da işsiz ka- lacak işçi için büyük paralar ödemek zorunda kal- malan ile ilgili değil. Onlar, sosyal devlet kavramını unutturmaya çalış- tıkları birsüreçte, yeni haklara ilişkin kavramlann hu- kuk düzenimize girmesine tepki gösteriyorlar. 12 Ey- lül'den bu yana, işverenden yana gelişen ideolojik savaşta, bir rota değişikliğine katlanamıyorlar. Çalışma Bakanlığı'nın sorumluluk alanına giren, belki de can yakıcılığı sosyal paketten de daha gün- cel bir diğer konu ise Meclis Anayasa Komisyo- nu'ndan çıkan anayasa değişikliği metninde yer alı- yor. Kamu çalışanlan, siyasi partilerin aylar değil yıl- lar süren pazariıklan sonunda, sözde uzlaşmaya va- nlan maddeler üzerinde, sağ partilerin ittifakı ile ko- misyonda yaptlan ucube değişikliğe karşı patlama- ya hazırlanıyorlar. Kamu çalışanlarının sendikal örgütlenmede, iğ- neyle kuyu kazarak geldikleri noktada, siyasi parti- lerin onca palavra büyük sözlerinden sonra, Türki- ye'nin imzalamış bulunduğu ve uymakla yükümlü olduğu başta ILO, uluslararası sözleşmelerin bağla- yıcılığında, böylesi birgeri anayasa değişikliği girişi- mine karşı yapabilecekleri başka da hiçbir şey yok. Anayasa metni düzenlemesinde, toplu pazarlık hakkını, Meclis ve işveren taraf için uyulması gerek- siz ve hukuksal değeri söz konusu olamayacak bir tutanağa dönüştürmeye kalkışmak, nasıl bir örüm- cek kafalılıktır? Özeti, Hikmet Çetin ve CHP'li kimi bakan ve par- ti yöneticileri, parti içi dengeler ve bugünün gelişme- leri içinde Aydın Güven Gürkan'ın bakanlıktan aynl- masını bir ciddi sorun olarak görmeyebilirler. Ancak yeni Çalışma Bakanı ve CHP olarak gerek sosyal paket, gerekse memurlann sendikal haklan başta olmak üzere, son anayasa değişikliği metnin- de işçi haklanna ilişkin çok ciddi, çok vahim geri gi- diş, hak gaspı.girişimlerine karşı ne yapacaklan, na- sıl bir sınav vermeyi düşündükleri çok önemli. Önümüzdeki yakın gûnlerde CHP ve Çalışma Ba- kanlığı'nın izleyeceği politikalar, CHP ve tabanı, ça- lışanlar, sendikalar ilişkilerinde, çok zorlu bir sınav- dan geçirilecek. CHP, Kilis'in il yapılıp Tarsus'un ya- pılmamasından bir zarar görmeyebilir. Kamu sendi- kalan, işçi haklan ile ilgili gelışmelerde, bu noktadan sonra, sağ partiler ittifakına teslimiyet ise çalışanla* nn birikmiş bütün öfkesinin CHP'ye patlamasına ve çok ağır bedel ödenmesine yol açabilir. Konuk Yazar Yenî sendikal strateji KEMALOKE* Görünen o ki; 1995 yılı Türkiye'de endüstriyel ilışkiler açıstndan son de- rece önemli, adeta dönüm noktalann- dan bıri olma özelliğine sahıp bır yıl olacak. Sadece kamtı sektöründe 600 bini aşan işçi için toplusözleşme mü- zakereleri başladı ya da başlamak üzere. İşçi sendikalan her zaman ol- duğu gibi işçinin satın alma gücünü korumak için masava oturacak ve iş- veren kesiminden bir şeyler kopar- maya çalışacak. Bunun için haklı ne- denleri de var doğrusu. Madalyonun öbür yüzünde çok da- ha dramatık, çok daha ilgınç oyunlar sahneleniyor. Bu cephe devlet cephe- si. Siyasal genişlemeler, ınsan kay- naklan ve demokratikleşme gibi ağı- za sakız edilen konularda bir arpa bo- yu yol alınamadığı gibi ekonomik is- tikrar konusunda da kayda değer bir şey yok. Geçen yılın nisan ayında bü- yük söylemlerle. iddialı laflarla açı- lan ve faturası çalışan kesıme ödedi- len istikrar paketi, bugün tüm iktisat- çılarca ve kimı ışverenlerce, "Otaıa- sı ile olmaması arasında bir fark yok" şeklinde değerlendiriliyor. Hükümet edenlerin kur ve faizi aynı anda indir- me saplantılan topluma pahalıya mal olmuş hem kur hem de faiz beklenti- lerin üzerinde gerçekleşmişti. Eko- nomik cephedeki bu bozgun, rekor enflasyonla da beslenınce büyük kur- tancı olan borçlanma, ekonominin kötü kaden oluverdi. Tüm bunlar olup biterken ülkenin ne bir sanayi- leşme politikası ne de bir istihdam politikası vardı. Bunun sonucu sana- yıcı de yatınmı. üretimi bir yana bı- rakıp üretim dışı faaliyetlerden para kazânmaya bel bağlayınca büyümeyı unutup küçülmeye başladık. Hükü- metin 20. yüzyılm en büyük keşfı ola- rak bulduğu tüm sorunlann anası olan 'kamu açıklan', özelleştirme yoluy- la kapahlacak ve araba düzlüğe çıka- caktı. Bunun için suçlu ılan edilen KtT'leri haraç mezat satmayı denedi- ler, onu da beceremediler. Neye heveslenseler ellerinde kalan hükümet yetkilileri, yeni bir suçlu bu- lup kamuoyunun önüne dikmek zo- rundalar. Sonra da dönüp halka diye- cekler ki, "Işte tüm olumsuziuklann müsebbibi bunlar!" Işte içinde bulunduğumuz gûnler- de ortaya çıkanlacak olan suçlu, çok muhtemel kı kamu ışçılen ve sendi- kalar olacaktır. Hükümet edenler tüm becenksızliklennin ya da daha önem- lisi rantiye için yapnklan siyasal ter- cihin günahını bu kesime y ıkacaklar- dtr. Bunun için diyoruz ki; kamu sen- dikacılığı hayatının en kritik döne- mecinı yaşayacaktır. Nitekim, daha bir yıl önce bunun sinyallerini ver- miş ve sıfır ücret zammından söz et- mişlerdi. Şimdi karşılaşılacak olan şudur: Kamu kesıminde reel ücretle- ri korumak için sendikalann enflas- yon endekslı ücret artış talepleri ke- sinlikle reddedilecek ve her halukâr- da reel ücretleri aşağıya çekecek sıfır olmasa da ona yakın, ama mutlaka makul ve sabit bir rakam hükümet ve onlann sözcüsü kamu işverenler sen- dikalan tarafindan dayatılacaktır. Hükümet böyle bir politikayı uy- gulamaya koyarken diğer ülkelerde de örneklerine rastlandığı gibi işsız kitley i. asgari ücretb kitleyi bır tehdit unsuru olarak elınin altında tutacak ve gerektiğınde onlan kamuoyunun önüne dıkip gösterecektır. Çok iyi hatırlanacağı gibi 12 Eylül döneminde de devrin devlet başkanı hep genel müdürle şpföriinün ücreti- nı. işçilerin suç delıli olarak ortaya koymuştu. Doğrusu ışgücü piyasasın- daki böyle bir çarpıklık "Al beni kul- lan" dercesine kötü nıyetlilenn ışta- hını kabartıyor. Tüm bu ah\al ve şerait içinde, "Sendikalann tdemesi gereken sendi- kal strateji nedir" sorusu gündeme geliyor. Hemen bu soruya venlecek yanıt; kafalannı kumdan çıkanp dün- yaya bakmalan ve geleceğe ilişkin uzun vadeli perspektifler hazırlama- lan olmalıdır. Çünkü kanımızca Tür- kiye'nın bu koşul lannda sendikalı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi kesimı, okyanus ortasmda bir a- da gıbidır. Dış koşullar her gün bu adayı aşındınyor ve küçültüyor. Hıç kuşku yok ki bir zaman sonra ülkede- ki sözleşme kapsammda yer alan iş- çi sayısı, toplam ücretliler içinde de- vede kulak misali olacaktır. Bunun için sendikalann gündemindeki ilk görev bu adayı büyütmek olmalıdır. Once ada büyütülmelı ve ondan son- ra da dış etkilere karşı tahktm edılme- lidir. Bunun Türkçesı şudur. İlk görev ülkedeki tüm ücretüleri toplu iş söz- leşmesi bünyesine almaktır. Tüm ça- lışanlan, sendikalı ve sigortalı yap- maktır. Bu geçiş sürecınde toplusöz- leşmenin her maddesınde "Kanun hükflmleri uygulanır" ibaresinin yer almasının hiçbir sakıncası ya da kıy- meti harbiyesi yoktur. Böyle bır strateji ya da yaklaşun. hükümet tarafindan ve işverenler ta- rafindan da hoşnutlukla karşılanabı- lır ve başan şansı artabilir. Çünkü; * Tüm ücretlilerin sigortalı ve sen- dikalı olması sigorta pnmlerini arttı- racak ve SSK'yi batmaktan kurtara- caktır. * Yine vergi gelirleri artacak, ka- çak ortadan kalkacak \e kamu gelır- leri artışı hükümete cazip gelecektir. * Bu uygulama örgütlü ışveren açı- sından da önemlidir. Çünkü yanı ba- şında sendikasız ve sigortasız işçi ça- lıştırarak düşük maliyetle pazara çı- kan örgütsüz işverenin yarattığı hak- sız rekâbetten kurrulacaktır. * Bu stratejinin örgütlülüğü ku- rumlaştırarak siyasal ve sosyal hayat üzennde yaratacağı olumlu etkılen sıralamaya zaten gerek yok. * Nihayet örgütsüz işgücünün ör- gütlenmış ohnası, bugün değılse de yann haklannı talep edebilecek ol- ması, bireysel işçi açısından büyük anlam taşımaktadır. Daha da önemli- si, işgücü piyasasının bir disıplıne ka- vuşmuş olması sosyal banşın tesısı- nin teminatı olacaktır. Işte bunun için tüm sosyal partner- lerle el ele vererek "Bugün. hemen, şimdi örgütlülük" sloganıyla yola çı- karak yeni stratejinin altyapısı oluş- turulmalıdır. Ancak bu takdırde sen- dikacılığın süreceğını ve etkin olaca- ğını, değilse kısa gelecekte nostaljık kurumlar olarak kalacagını üzülerek göreceğiz. *Sosyal polıhka uzmanı Bu tatilde tatil yapın. CLUB TEOS VILLAGE, antik Teos kentine birkaç kilometre uzaklıkta, 600 m2'lik havuzu, çocuk havuzu, özel plaj ve koyu, iki katlı Türk evleri, anfitiyatrosu, diskosu, çarşısı, rüzgâr sörfunden dalgıçlığa, atçılıktan okçuluğa, basketboldan bisiklete olağanüstü spor olanaklarıyla, tatil yapmak isteyenlere özel bir köy. Bu tatilde mutlaka CLUB TEOS VILLAGE'a gelin, farklı bir tatil geçireceksiniz. • Rüzgâr sörfü • Kano • Deniz bisikleh • Mini golf* Masa tenisi • Tenis • Voleybol • Basketbol B E P A V A Sabah ve akşam açık büfe 1 TEMMUZ 1995 TARİHİNE KADAR 7 GECE 8 G Ü N YARIM PANSİYON 5 . 0 0 0 . 0 0 0 TL CLUB TEOS VU1AGE, /znur/ e50fan, Sohrihisor'a 8 km, Sığaak'a 2 km CLUB TEOS VILLAGE Rezervasyon Tel: (232) 745 74 67 Faks: (232) 745 74 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle