05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6HAZİRAN 1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Trakya Üniversitesi öğrencileri, ülkücülerin polis ve rektörlükçe desteklendiğini ileri sürdü Universitede iilkücü ağırbğı HALİL NEBtLER • Okulda öğrencilere yönelik ilk saldın 4 Ekim 1994 tarihinde gerçekleştirildi. Okul ve yurt kantinlerinde devrimci ve demokrat olarak tanınan öğrencilere gruplar halinde saldıran ülkücüler, saldın sırasında satır, bıçak, sopa ve silah kullandılar. Yakalananlar ise olayda yaralanan solcu öğrenciler oldu. lindiğini anlattılar. Trakya Ûniversite- si'nde öğrencilere yönelik ilk saldın 4 Ekim 1994 tarihinde gerçekleştirildi. Okul ve yurt kantinlerinde ilerici, dev- rimci ve demokrat olarak tanınan öğren- cilere 25-30'ar kişilik gruplar halinde saldıran ülkücüler, saldın sırasında satır, bıçak, sopa ve silah kullandılar. Saldından sonra yakalananlar ise olay- da yaralanan solcu öğrenciler oldu. Sal- Edirne'deki Trakya Üniversitesi'nde ülkücü militanlann öğrenim yıh başın- dan bu yana saldınlan, dönem sonunda en üst noktaya ulaştı. Edirne'de okuyan öğrenciler, saldır- gan ülkücülerin polis ve rektörlük tara- findan kimi zaman desteklendiğini, kimi zamansa saldınlannm görmezlikten ge- dırganlarortadan kaybolurken, dayakyi- yen, yaralanan ilerici öğrencilere okul ve yurt yönetimkri tarafından soruştur- malar açıldı. Çok sayıda öğrenci yurttan yanm veya bir dönem, okuldan ise 45 gün uzaklaştmldı. Öğrencilerin okulda düzenledigi alter- natif açılış sırasında da ülkücülerin kit- lesel saldınsı meydana geldi. Bu olayda da ülkücüler herhangi bir cezayla karşı- laşmadı. Üniversite öğrencilerine yüklenen harç zamlannı protesto etmek için 600 kadar dilekçe toplayan ilerici öğrenciler, bu dilekçeleri 16-17 Nisan 1995 tarihle- rinde rektörlüğe sundular. Rektörlük, ye- rel basın ve televizyonlarda diiekçe sa- hıplennı 20-30 kişjlik bir kalabalık diye niteleyince, ülkücüler okulda, carşıda, evlerinde, yurtlarda saldınlara başladılar. Öğrenciler, polisin de bu saldınlara ka- tıldığını belirtiyorlar. Bu eylemlerin hemen arkasından harç- lan protesto için düzenenen birşenlik sı- rasında, şenliğe katılan müzik grubu da dahil olmak üzere 108 öğrenci evlerin- den ve okuldan gözaltına alındı. Bazıla- n altı saat, bazılan üç gün gözaltında tu- tulan öğrenciler, savcılığa bile çıkanl- madan serbest bırakıldılar. Bu olaylan gerekçe gösteren rektör- lük, polisi resmen okula davet etti ve yer- leştirdi. Polisin kimlik kontrolleri sıra- sında kendilerine sataştığını belirten öğ- renciler, ülkücülerin okulda kimliksız dolaştığını, üstüne üstlük Kırklareli'den otobüslerle getirilen ülkücülerin, öğren- cilere gözdağı vermek üzere okulda ve çevresinde dolaştınldığını anlattılar. Okulda yasal olarak kurulan ve ilgili bakanlık tarafından yasallıgı ve faaliyet- leri onaylanan öğrenci derneğinin afiş- lerine ve etkinlilderi için salon bulması- na dekanhk tarafından engel olunurken, hiç bir tüzel kişiliği bulunmadığı halde "Trakya Üniversitesi Ülkücüleri" imza- lı afışler. dekanın ımzası ve onayıyla ası- labildi. "T.Ü. Ülkücüleri" imzasıyla ası- lan "Kutlu Doğum Haftası" afışleri ise universitede ülkücü, solcu ve Islamcı öğ- renciler arasında ayn bir gerilim yaşattı. Memur tüm yurtta eyleme başlıyor• Kamu çahşanlan bugün tüm yurtta grev ve toplu sözleşme hakkı içeren bir yasal düzenleme yapılması için eylem düzenleyecekler. • İSTANBUL/ANKARA tskele Meydanı'nda yapıla- (Cumhuriyet) - Kamu çalı- şanlannın 'memur sendika- lanyasatasansTnıngen ce- kilerek grev ve toplusözleş- me hakkı içeren bir yasal düzenleme yapılması için gerçekleştirecekleri eylem- ler, bugün yurt çapında baş- lıyor. Kamu çahşanlan bugün örgütlü oldukJan tüm kent- lerde kitlesel basın açıkla- malan yaparak istemlerini duyuracaklar ve hükümeti bir kez daha uyaracaklar. Kamu Çalışanlan Sendi- kalan Konfederasyonlaşma Kurulu'na (KÇSKK) üye 32 kamu çalışanı sendikasıntn ortak karanyla gerçekleştıri- lecek eylem nedeniyle bu- gün on binlerce kamu çalı- şanı sokaklarda olacak. Istanbul'da ilk eylem bu- gün saat 15.30'da Kadıköy cak. Kamu çahşanlanmn eylemleri. 15-16 haziranda kamu çalışanlan sendikala- n genel başkanlannın An- kara Güvenpark'ta gerçek- leştirecekleri açlık grevi ile devam edecek. KÇSKK'nin açıklaması- na göre kamu çalışanlan, 17 ve 18 haziranda Türkiye'nin dört bir köşesinden on bin- lerce kişinin Ankara 'ya top- lanmasını hedefleyen ey- lemden sonuç alamazlarsa grev ve toplusözleşme hak- kı için süresiz olarak 'hiz- met üretiminden gelen güc- lerini' kullanacaklar. Anka- ra Büromuz'dan Güneş Gürson'un haberine göre kamu çalışanlannın 20 ara- lıkta gerçekleştirdikleri "iş bırakma" eylemleri, suçun niteliği açısından yürürme organını böldü. Elbistan'da durum sakin Emniyet müdürü merkeze ELBİSTAN (Cumhuri- yet)-Kahramanmaraş'ın El- bistan ilçesinde iki kadının ı- ki polis tarafından kaçınldı- ğı iddiası üzerine başlayan olaylar nedeniyle ilçeye ko- mando birlikleri sevk edıldı. Öncekı gün konulan sokağa çıkma yasağı dün sabah kal- dınlırken, emniyet müdürü merkeze alındı. Kâmil Ernez ve Hüseyin Eren adındaki ıkı polis me- murunun, ikı kadını kacır- dıklannın öne sürülmesi üzerine Elbistan'da halk ile güvenlik güçlen arasında or- taya çıkan gerginliğin gide- rihnesine çahşılıyor. Olayla- ra neden olduğu öne sürülen iki polis görevlisinin açığa alındığı kesinleşti. Olaylan zamarunda önleyemediğı ge- rekçesiyle Elbistan Emniyet Müdürü Mustafa Buğra da Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü emrine alındı. Önceki gece Atatürk Ala- nı'natoplanan iki bine yakın Elbistanlı, iki polis memu- runun kendilerine verilme- sini istediler. lstekleri yerine getirilmeyince biri resmi ikı otomobili benzin dökerek ateşe veren göstericiler, as- kerlerin müdahalesi ile dur- durulabildi. K.ahramanma- raş'tan gönderilen takviye komando birliği, gerginliğin tırmanmasını engelledı. Topluluğa karşı bir konuş- alındı ma yapan 172. Zırhh Tugay Komutanı Tuğgeneral Kud- ret Cengiz, halkı dagıtmayı başardı. Olaylann çıkmasına ne- den olarak gösterilenA. Y. ve M.Y. adlı kadınlann dün sa- bah polise verdikleri ifadele- nnde ıddalan yalanladıkJan öğrenildi. Hong-Kong'un engüzelkıdarı Miss Hong - Kong Güzellik Yanşması önceki gece görkemli bir törenle sonuçlandı. Yüzlerce genç kız arasından finale kalanlar heyecanı son ana kadar yaşarken birinciliği VVinnie Young Yuen Yee kazandı. tkınci Sofie Rahman ve üçüncü güzel ise Shirley Chau Yuong Yee oldu. Hong- Kong'un en güzel üç kızı birbirlerini kutlarken 25 yaşındaki birinci Young Yuen gazeteci olmak istediğini söyledi. (Fotoğraf: REUTERS) Gümrük memurlanyla anlaşan tacirler, Irak'a denetimsiz mal götürüyor Habur., kaçakçdarın gözdesi KEMALYURTERİ ANKARA - PKK ile bağlantılı silah ve mermi operasyonlannm ardından yoğun kaçakçılık sav- lan üzerine Milli Güvenlik Kurulu'nun istemiy- le bir süre mazot taşımacılığına kapatılan Habur smır kapısının yeniden kaçakçılann gözdesi ha- line geldiği belirtiliyor. Gümrük Müsteşarlığı yetkilileri, Habur'la il- gili gelişmelerin devamlı izlendiğine dikkat çe- kerek "Orada sürekli kon troJör bulunduruyoruz. 15 günde bir kontrolör değiştirerek sürekli değer- lendirmeterini ahyoruz. Dc\ letin bütün birimle- ri orada" açıklamasını yaptılar. Içişleri Bakanlıgı bünyesindeki "Jç Güvenlik DegerlendirmeKurulu M nun, Kuzey Irak'tan Ha- bur üzennden getirilecek mazotun Petrol Ofi- si'ne satılması karanna uymadığı ve petrol ka- çakçılanna prim verdigi kaydediliyor. Konuyla ilgili çevreler, yakm bir tarihte Habur'da görevli 6 gümrük çalışanının kaçakçılık yaptıklan gerek- çesiyle görevlerinden alındığına dikkat çekiyor- lar. Türkiye'nin Ortadoğu'ya çıkışmı sağlayan sı- nır kapılannın başında yer alan Habur, Kuzey I- rak'tan Türkiye'ye getirilen mazot ricarerinin ya- nı sıra Türkiye'den bu bölgeye gönderilen yiye- cek ve giyecek mallannın çıkışı için de kullanı- lıyor. Alınan bilgiye göre, Kuzey Irak'tan sağla- nan ucuz mazotu Habur kapısından Türkiye'ye getirenlerin başında, DYP Merkez Karar Yöne- tim Kurulu üyesi Silopili tüccar Bayer Ökten ge- liyor. Cumhurryet'e bilgi veren kaynaklar, bir dö- nem mazot taşımacılığına kapatılan Habur'un. başta Ökten olmak üzere, Kuzey Irak'tan mazot getiren kamyon fılolanna sahip tacirlerin istemi üzerine açildığını belirterek "Bu kapı, bötge in- sanına kavTiak yaratmak amacıvla açıklı görünü- yor. Ancak, 100 kam>ona dahi ulaşan filolara sa- hip tacirler bu insanlara iş yaptırmadıklan gibL orada görevli persondk anlaşarak sıra bekleme- den, hiçbir belge göstermeden, denetimsiz olarak Kuzey Irak'a gidip gelrvor" dedı. Yetkililer, Habur"a 20 kilometre uzaklıkta Si- lopi ile Cizre'ye gümrük müdürlüğü açılmasının olumsuz sonuçlara neden olduğunu belirtiyor- lar. Edinilen bilgiye göre, Habur'da denetimden kaçmak isteyen bazı tüccar ve kötü niyetli kişi- ler, gümrük çıkışlannı bu iki gümrük müdürlü- ğünden yaptırarak Kuzey Irak'a geçiş yapıyor- lar. Bakanlık kararian uygulanmıyor Konuyla ilgili çevreler. Habur sınır kapısında- ki mazot rrafiğine ilişkin olarak Içişleri Bakan- lıgı bünyesindeki "tç Güvenlik Değeriendinne Kurulu"nun aldığı kararlann da uygulanmadığı- nı belirtiyorlar. Alınan bilgiye göre, söz konusu kurul, 30 Kasım 1994 tarihli karannda, Habur ka- pısından kamyonlann sadece iki, TIR'lann daüç ton mazot geçirmesine izin verilmesıni istedi. Aynı kararda, standart depoya sahip olmayan ta- şıtlann geçişine izin verilmemesi istenirken, kamyonlann Kuzey Irak'ta depo yaptırmalanna engel olmak amacıyla bölgeye sac demir geçişi de yasaklandı. Kanlı piknik Soruşturma sürüyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Piknik sıra- sında uğradıklan silahlı sal- dın sonucu yaşamlannı yi- tiren Kacırmaz ailesinden 6 kişi ve ağır yaralanan 4 ço- cukla ilgili soruşturma sür- dürülüyor. Izmir Emniyet müdür yardımcılanndan Sabri Uzun, saldınnın ger- çek nedeninin saptanamadı- ğını, ancak siyasi bir yönü- nün olmadığının anlaşıldı- ğını söyledi. Saldında eşini yitiren Osman Kaçırmaz (62). "Ben de şastım bu işc, ailemiz Tokat'tan 30 yd ön- ce İzmir'e geldi. Kimseyle kavgalı değiliz. Caniler ne is- tediler masum insanlardan" dedi. Eski îzmir'deki, Türk ve NATO tesisleri ile Tırazlı Köyü yakmlannda piknik yapmaya giden îbrahim Kaçırmaz (60). eşi Zühre Kaçırnıaz(55), îbrahim Ka- çırmaz'ın kardeşinin eşi Hüsniye Kaçırmaz (51), Hüsniye'nin kızı Dilek Ka- çırmaz (8), tbrahim ve Os- man'ın yeğeni Beşir Kaçır- maz<35) ve eşi Huriye Ka- cırmaz P0), pompalı tüfek- lerle uğradiklan saldın so- nucu yaşamlannı yitirmiş- lerdi. Dayakçı öğretmene sürgün tstanbul Haber Servisi - Zeytinburnu Anadolu Dış Ticaret Lisesi'nde 40'a ya- kın erkek öğrenciyi dövdü- ğü öne sürülen müdür yar- dımcısı Sefer Gül, hakkında yapılan soruşturma sonu- cunda başka bir ilçeye atan- dı. Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nden alınan bilgiye göre, Sefer Gül, maaş ve derece indirimi ile cezalandınldı ve görev yeri değiştirildi. Veliîer, okulun 6-A ve 6- B sınıfındaki tüm öğrencile- ri sopayla dövdüğünü öne sürdükleri Sefer Gül'ün nak- şibendi tarikatına da bağlı olduğu görüşünü savunmuş ve görevden ahnmasın] iste- mişlerdi. Sefer Gül'ün yal- nızca görev yaptığı okulun değiştirilmesinetepki göste- ren veliler. "Dayakçı ve ta- rikatçıbir müdür yardım- cısının eğitimle ilişkJsi ke- silmcsi gerekirken, başka bir okulda göreviendiril- mesi yanlıştır" dediler. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Manüklı Olmanın Maıttıksızlığı Aristo mantığı çağlar boyunca insanlann kafasını karıştıragelmiştir. Zaten tüm ortaçağ skolastiği, bu mantığın mantıksızlığı ile ayakta durmuştu. Günü- müzde de aynı mantiğın mantıksızlığının çeşitli örnek- lenni görebiliyoruz. Örneğin kimileri, "Üniversitelerde mali durumu iyi ailelerin çocuklan okuyor" diyorlar, "peki bu ailelerin çocuklannın okul masraflannı karşılamalan gerek- mezmi?" Bu soruya verilebilecektekyanrt vardır "£/- öeffe gerekir". Ve işte o zaman getirdikleri çözümü açıklıyorlar: "O halde üniversitelerparalı olsun..." Ve böylece "düzbirmantıkla" sorunu (kendilerin- ce) çözmüş oluyorlar. Akaryakıta zam mı yapılacak, hemen aynı düz mantık gündeme geliyor. "Bir baş- kasının kullanacağı Lkaryakıtın parasını neden baş- kalan versin" diyorlar. Adam madem özel otomobi- liyle gezmek istiyor, o halde benzininin bedelini de ödesin. Ve ilk bakışta bu açıklamalar dogru ve haklı gibi geliyor. Oysa ki kazın ayağı hiç de öyle değil. ömeğin akaryakjt zamlannı ele alalım. Türkiye'de akaryakrt dünyanın pek çok ülkesinden daha paha- Itdır ve tüketicinin odediği paranın büyük bir kısmı ver- giye gider. Aynı şey tüm enerji kaynaklan için ve özel- likle elektrikte geçerlidir. (Gene bu arada belirtelim ki, Türkiye'den yurtdışına telefon etmek, yurtdışından Türkiye'ye telefon etmekten üç kat daha pahalıdır.) Neyse, biz gene akaryakıta dönelim. Türkiye'de tü- ketilen akaryakıtın çok önemli bir bölümü sanayi ve karayollanyla mal taşımacılığında tüketilmektedir. Kal- dı ki, demiryolu, denizyolu ve havayollan da aynı akar- yakıtı kullanmaktadır. Arabasına kurulup keyif yapan insanların çoğuna, yapılan benzin zammı hiç dokun- maz. (Zaten bu zammın dokunduğu insanlar, Türki- ye koşullannda araba sahibi olmaması gereken ve bence koşullarını çok zoriayarak araba sahibi olmuş insanlardır ve bence çektikleri sıkıntıyı hak etmekte- dirler.) Akaryakrt fiyatlannın arttınlması sanayide girdi ma- liyetlerini, ulaşımın fiyatını arttıracağı için dogrudan doğruya fiyatlara yansır. Ve bu zamlı akaryakjtın fiya- tını sadece özel araba sahipleri değil, tüm vatandaş- laröder. İlk verdiğim örnek yükseköğretimin paralı olmasıy- la ilgiliydi. Gerçekten ilk anda insana mantıklı gelen bir açıklama, doğru görünen bir açıklama yapılıyor. İyi üniversiteleri kazanan çocuklar madem ki mali du- rumu iyi olan ailelerin çocuklan, o halde devlet bun- lan neden bedava okutsun; madem ki bu çocuklann aileleri ortaöğretimde paralı okullan tercih edebilmiş- ler ve madem ki çocuklannı artık astronomik dene- bilecek ücretlertalep eden iyi "kurslara" gönderebil- mişler, o halde yükseköğretim giderierini karşılama- lan da gerekmez mi? "Düz mantık'' meseleye böyle yaklaşıyor, ama bir sürü önemli nokta ihmal ediliyor. Her şeyden önce gözden kaçan çok önemli bir husus var. "İyi üniver- sitelere paralı okullarda ve pahalı kurslarda yetişen öğrencilerin girmesini sağlayan sistemde biryanlış- lık yok mu?" Eğer bu yanlışlığı "veri" kabul ederse- ntz, o zaman düz mantık yürütebilirsiniz. Ama acaba boylestneönamli bir yanlışlığı veri-kabul etmekfljüm- kün mü, haklı mı? Memleketimizde dartâ ilkokul öncesinde başlayan bir "kalite farklılaştırması" üniversite sıralanna kadar sürüyor. Ve ülkemizde sınıfiar arasındaki uçurum grt- gide çok daha tehlikeli boyutlarda genişlerken, bu- nun getireceği "yıkımı" hiç düşünmeyen kimi sivri ze- kâlılar, "Madem üniversiteleri zenginlerin çocuklan kazanıyor, o halde üniversite giderierini karsılasınlar" gibisinden görüşler ileri sürüyorlar. Aslında yapılması gereken şey, ilköğretim ve orta- öğretimdeki "farklılaşmayı" ortadan kaldırmak ve top- lumun tüm kesimlerine eğitimde "fırsat eşitliği" sağ- lamakiken, meselenin bu "canalıcı"noktası görmez- den geliniyor ve yükseköğretimin paralı olmasından söz ediliyor. Aynı düz mantıkla hareket edersek, ordunun terhis edilmesi ve zorunlu askeriik hizmetinin de kaldınlma- sı gerekir. "AJIah 'ın fukarasınınyitirecek nesi varki as- keriik yapsın? Askeriiği, yitirecek bir şeyleri olanlar, zenginler yapsın" denilebilir. Her şeyin bedelini eğer o hizmeti kullananlar öde- yecekse; devletin kültür, eğitim, bayındıriık, enerji vb. tüm alanlardaki faaliyetlerini durdurması gerekir. Ga- liba bu "düz mantık" bizi "devletin de özelleştirilme- sine" götürür. Acaba "devleti küçültelim" diyerek her şeyi satıp-savmaya çalışanlann amacı da bu mu? Âynen ortaçağ teologlan gibi, Aristo mantığı ardına sığınarak bunu mu istiyorlar? Acaba komünist mi bunlar?.. Neredeyse heryü bir ülke oluşturacak kadar toprağın kaybolup gitmesini seyredemeyiz. Bu sebeple erozyonla mücadele edelim. TEMA. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfi Tel.:(0212)28110 27 . ' 268 09 85 y ' Adnan Özer, Adnan Özyalçıner, Ahmet Cakmak, Ahmet Soy, Alaattin Karahan, Atilay Ayçin, Atilla Özkırımlı, Bihin Toker, Burak Eldem, Can Yucel, Demir Özlü, Erbil Tuşalp, Ercan Almaca, Fatih Özgüven, Fatmo Oran, Ferit Edgü, fikre» Saşkaya, Fikret Otyam, Gürol Sözen, Güven Turan, Hacer Ansol, Haluk Gerger, Hıfzı Topuz, Hilmi Yavuz, Hulki Aktunç, Ismef Akfaş, Kemal Özer, Korhan Gümüş, Lale Tayla, Manmırt Akgün, Metin Celal, Mıgırdıç Margosyon, Murat Belge, Myrathan Mungan, Mustafa Sönmez, Münir Ceylan, Nail Saiiıgan, Nedim Köroğlu, Orhan Alkaya, Orhan Kahyaoğlu, Orhan Koçak, ûrjjan Pamuk, Oruç Aruoba, Rekin Teksoy, Seçkin Yosar, Sennur Sezer, Sevin Okyay, Şükrü Günsili, Tayyor Özkan, Toker Dereli, Tülin Örtgen, Ufuk Uras, Uçkun Geroy, Yıldırım Türker, Yusuf Eradam. ; Alp Tamer Ulukılıç, Arman Salepçi, Bülent Karaköse, Ertan Aydın, İsmail Gülgeç, Köksaf Çiftçi, Mahmuf Tlbet, Metin Üstündağ, Muhittin Köroğlu, Özden Öğrük. Gözünüzü aenekten ayırmaymlı Hayatı yaratan çoğunluğun sesi gUnlük gazete EYRENSEL 7 Haziron'dan itibaren her gün bayilerde. EVMNSEL^ ^ T. „ ., «vi: 0 FİYATI. 15.000 TL - . , ' ,9 MAY.S ^CUMAY.L:lSAYh_0 Demokratikleşme,,«, »n . a«—'—*^r"- Patronlar okrası yalanı ™
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle