Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 HAZİRAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kamu çalışanlan, mücadelelerine işçi sendikalannı da katmak için harekete geçti ....
Vleııııuv DYP kapısmdaHaber Merkezi - Me-
mur, grev ve toplusözleş-
tneli sendika hakkını
ANAP desteğiyle engelle-
yuı DYP'nin kapısma da-
yandı.
Kamu çalışanlan, genel
merkezi ile il ve ilçe örgüt-
leri öniinde oturma eylemi
yaptıklan DYP'yi "memur
düşmanı" ilan ederken
"Hükümet istifa, Tansu
Amerika'ya" sloganlan at-
tılar.
Türk-lş ve DtSK'in de
aralannda bulunduğu 14
demokratik kitle örgütünün
oluşturduğu Demokrasi
Platformu da kamu çalı-
şanlannın eylemine "fîili
olarak katüma" karan aldı.
Ankara Büromuzun ha-
berine göre binlerce kamu
çahşanının dün Ankara'da
yaptıklan oturma eylemi
sırasında 31 memur sendi-
kası adına konuşan Kamu
Çalışanlan Sendikaları
Konfederasyonlaşma Ku-
rulu (KÇSKK) Sözcüsü ve
Eğitim-Sen Genel Başkanı
Yıldınm Kaya, "DYP'nin
kamu çahşanlarma yöneh-
tiği sakünyı kabal ediyoruz
ve onurlu mücadelemizle
püskürtecegimizi ilan et-
• Binlerce kamu çalışanı, dün DYP Genel Merkezi önünde
oturma eylemi yaparak DYP'yi "memur düşmanı" ilan etti.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kaya,
"DYP'nin kamu çalışanlanna yönelttiği saldınyı
kabul ediyoruz ve onurlu mücadelemizle püskürteceğimizi
ilan etmek için buradayız" dedi.
mek için buradava" dedi.
Eğitim-Sen'in üye oldu-
ğu uluslararası sendikalar
aracılığıyla, sendika genel
başkanı Yıldınm Kaya'nın
gözaltma alındığı haberi-
nin duyulması üzerine,
uluslararası örgütler olayı
kınadı.
Uluslararası Af Örgü-
tû'nün yanı sıra ABD ve
tsviçre büyükelçilikleri de
sendikayı arayarak eylem
hakkında bilgi aldı.
Eğitim-Sen Başkanı Ka-
ya, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, "DYP'nin
emekçi düsmanı olduğunu
gördük. DYP, kamu çalı-
şanlanna karşı açık tavır
aldL Asker gibi tüm millet-
vekilleri, neyi oyladıklannı
bile bilmeden, el kaldırdı.
Hepsi, Coşkun Kırca'ya
teslim olmuş. Biz, gemileri
yaktık. Artık geri dönüs
yok" dedi.
Toplantıdan sonra saat
12.30'da Türk Mimar Mü-
hendis Odaları Birliği
(TMMOB) önünde basın
açıklaması yapan
TMMOB Genel Başkanı
Yavuz Önen de "Bugün, bu
anayasayı değiştirme va-
adiyie hükümet olanlar da
dahil, siyaset sahnesinde
anayasayı savunan gerici,
muhafazakâr bir cephe
olusturmuştur" dedi.
Bu gelışmeler yaşanır-
ken KÇSKK Ankara şube-
ler platformu da aynı anda
DYP Genel Merkezi önün-
de oturma eylemi başlattı.
İzlenimler
Iki
uzun
gün• Kadıköy Meydanı'nda
toplanan binlerce işçi, iki
gûn boyunca halaylar
çekip şarkılar söylediler.
Kulaklar Ankara'da,
gözler ise polis copunda,
tûrkûler yakıldı.
• Ankara'dan gelen
'kamu çahşanına
toplusözleşmeli grevli
sendikal hakkın
verilmediği' haberi, cıvıl
cıvıl olan meydanı
birdenbire suskunlaştırdı.
• 'Memuruz, haklıyız,
kazanacağız' diye
sloganlar atan kamu
çalışanlan, CHP'ye
kırgın, DYP'ye ise
kızgınlardı.
tstanbul Haber Servisi-Kadıköy lskele
Meydanı günü 24 saat yaşar. Sabahın ilk
ışıklanyla hareketlenen iskele ve önünde-
ki meydan, gece saat 24.00'ten sonra da
hareketlidir. Çoğunluğu taksi şoförüdür,
dolmuşçudur, pilavcı, ciğerci, seyyar satı-
cıdır. Gazete bayileri kapanmaz, gazeteler
istiflenir, dergiler toparlanır, büfeîer saba-
ha dek çay kaynatır ocaklannda. Bir de
martılarla güvercinler vardır, gece gündüz
susmamacasına bağıran.
12 Eylül 1980 sonrası Taksim Meydanı,
70'li yıllann potansiyel suçlusu olarak
"yasakhlar'' kapsamına alnımıştı. Bu ya-
sak Kadıköy Meydanı'nı kitlesel eylem ve
hak arama mücadelelerinin alanı haline
getirdi. 1 Mayıs 1995'te on binler toplandı
Kadıköy Meydanı'nda...
Sah gününden bu yana da otobüsler, va-
I S T
A N B U 3 NOLü SUBESİ
58arkadaşlanntn görevden alındığuu, 3 arkadaşlanrun da sürgün edüdiğiru belirten işçilereylemlerini dün de sürdürdüJer. (HATİCE TÜNCER)
purlar, denız motorlan ıle ve yürüyerek
gelen binlerce kamu çalışanı Kadıköy
Meydanı'nda toplandılar. TBMM'de ka-
mu çahşanına sendikal hak görüşülecekti.
Halaylar çekildi, şarkılar söylendi, umut-
lar dile getirildi 48 saat boyunca. Kulaklar
Ankara'da, gözler polis copunda türküler
yakıldı
Haber tez ulaştı. 12 Eylül Anayasa-
sı'nın miman Kenan Evren'in emekliliği-
ni geçirdiği Marmaris'teki villasından ya-
pılan bir canlı televizyon yayınında "Me-
mur sendika talebinde haklıdır" dediğı
akşam, 12 Eylül Anayasası'nın yasakladı-
ğı "kamu çahşanına grevB-toplusözleşmeii
sendikal hak", TBMM tarafından redde-
dilmişti. 48 saat boyunca cıvıl cıvıl olan
meydan birden suskunlaştı. sakinleşti...
Boyunlar bükûk, yürekler kırgın. sinirler
gergin; güneşin ve ayışığının altında veri-
len "hak arama" mücadelesi, Ankara'dan
gelen, "kamu çahşanına toplusözleşmeli-
grevli sendikal hakkın verUmediği'' haberi
üzerine noktalandı.
DYP-SHP koalisyonundan umduğunu
bulamadığını söyleyen kamu çalışanlan,
bu kez de DYP-CHP koalisyon hükümeti-
nin çoğunlugu oluşturduğu TBMM'den
örgütlenme haklannı alamamışlardı.
Havanın alacakaranlığında yavaş yavaş
toparlanan ve bır yandan da "Memunız,
haklıyız, kazanacağız'' sloganlan atan ka-
mu çalışanlan, CHP'ye "largm", DYP'ye
ise
u
kızgm"lardı. CHP'nin partı progra-
mında yer alan ve hükümet protokolüne
koydurduğu işçi ve memurlarla ilgilı hiç-
bir maddenin hayata geçmediğini söylü-
yordu meydanda toplananlar. Kırgındılar,
çünkü "tyi niyet var ama sonuç yok
CHP'lüerde" dıyorlardı. Hükümetin diğer
ortağı DYP'ye kızgınlık ise "güvensiz-
lik"ten kaynaklanıyordu. Meydandaki
binler, DYP'ye güvenmiyordu. AB'ye gir-
mek, demokrarikleşmek ve dış dünyaya
karşı çağdaş bir izlenim çizmek isteyen
Başbakan Tansu Çiller'in DYP'si.
"ANAPTa işbirüği yapnuş ve sendikal hak-
lannı engeilemişti_
T>
tşte böylesi duygular içinde pankartlar
toplandı öncekı gece. Boyunlar bükük, si-
nirler gergin evlerinin yolunu tutan kamu
çalışanlannın sessızliğini. ara ara atılan,
"Memuruz, haklıvız, kazanacağız" slo-
ganlan bozuyordu.
Ancak umut tükenmemişti. Önce DYP
ve CHP uyanlacak. ardından ilk seçimde
hesap sorulacaktı.
tstanbul Haber Servi-
si'nin haberine göre tstan-
bul'da Demiryolu çalışan-
lan, saat 14.00'e kadar tren
seferlerini durdururken ış
bırakan TEK çalışanlannın
DYP il binasına yürüyüşle-
ri, polis tarafından engel-
lendi. Gıda-lş kolu çalışan-
lan tarafından çekilen
fakslarla DYP Genel Mer-
kezi ve lstanbul tl Başkan-
lığı'nın fakslan kitlendi.
Sağlık çalışanlan da bazı
hastanelerde gün boyunca
acil durumlar dışında sağ-
lık hizmeti yapmadı.
Kamu Çalışanlan Sendı-
kalan Konfederasyonlaşma
Kurulu'nun karan uyannca
iş bıraktıklan 21 haziranda
58 arkadaşlannın görevden
alındığını, 3 arkadaşlannın
ise sürgün edildiğini öğre-
nen demiryolu çalışanlan,
önceki gün eylemlerini
sûrdürme karan almışlardı.
Demiryolu çalışanlan,
TÇDD 1. Bölge Başmü-
dürlüğü tarafından kamu
çalışanlannın açığa alın-
masına ilişkin karann iptal
edildiğini öğrenince, ey-
lemlerini bitirdiler. Tren
seferleri saat 14.00'ten
sonra normale döndü.
TEK çalışanlan ise dün
TBMM'de grevli toplusöz-
leşmeli sendika hakkını
güvence altına alan bir
anayasal değişiklik yaprla-
mamasından sorumlu tut-
tuklan DYP'nin lstanbul il
binasına yürümek istediler.
Yürüyüşleri polis tarafın-
dan engellenen kamu çalı-
şanlan adına, il binasına
Ener-Sen Genel Başkanı
Güven Gerçek başkanlı-
ğında sekiz kışilik temsilci
grubu gitti. Heyet, DYP ls-
tanbul II Sekreteri Erkan
Dereli ile görüşerek istem-
lerini iletti. Dereli, görüş-
mede "Memurlann grevli
toplusözleşmeli sendika
hakkı eide etmeleri zaman
alacak" dedi.
Izmir Büromuzun habe-
rine göre çalışanlannın iş
bırakma eylemine gördük-
kri l>askınedenıyle katıla-
mayan Tüm. Malıye-Seıv,'e
üye memurlar da dün iş bı-
raktı.
Sendika yöneticileri dü-
zenledikleri basın toplantı-
sında bir arkadaşlannın
sürgün edildiğini. bir arka-
daşlannın da dövüldüğünü
öne sürdüler. Kamu çalı-
şanlan, DYP'nin Meclis'te
İcendileriyle ilgili yasalan
engellemesıni DYP Izmir
II binası önünde oturma
eylemi yaparak protesto et-
tiler.
Taseronlasma olumsuz etkiledi
Toplıısözleşmede
başarısız yıflar
• Petrol-Iş yılhğındaki verilere göre 1994
yılında imzalanan toplu iş sözleşmeleri, 227
bin 880 işçiyi kapsarken 1963 ve 1965
yıllannda bağıtlanan 9 bin 462 toplu iş
sözleşmesinden 171 bin 859 işçi yararlandı.
tstanbul Haber Servisi - şük oranda toplu iş sözleş-
melerinin bağıtlandığı yıl
oldu. Bu durumun, koalis-
yon hükümetinin işçilere
İcarşı hak tanımaz tavnnın
bir göstergesi olduğunun
vurgulandığı yıllıkta, 1992
yılında toplu iş sözleşmele-
ri bağıtlanan kamu sektörü
işçi sayıstnın 296 bin 938,
., _ . . 1990'da 278 bin 950 ve
gı'nda yer alan ve 1994 yı- 1988'de 248 bin 177 olduğu
Knın toplu ış sözleşmesi ra- belirtildi. Kamu sektöründe
Son yıllarda işverenlerde
artan taşeronlaştırma oranı
toplu iş sözleşmelenni
olumsuz etkiledi. 1994 yı-
lında imzalanan toplu iş
sözleşmesi sayısı ve bu söz-
leşmelerdeki zam oranlan,
son 22 yıhn en düşük de-
ğerleri oldu.
Petrol iş 93-94 Yıllı-
ı'nda yer alan ve 1994 yı-
rının toplu ış sözleşmesi ra-
lcamlanyla ilgili yorumda,
;1994 yılında ciddi sayı ve
bran düşüşleri yaşandığı
belirtildi. Bu düşüşün aynı
zarnanda sendikasızlaştır-
manın ne denlı çok sendika
uyesini kapsadığı ve işve-
renlerin uyuşmazlık dayat-
masında ne denli ısrarlı ol-
duğunu gösterdiği vurgu-
landı. Yorumda, "1994 kri-
zinin işçi sınıfına getirdiği
faturalardajı biri de toplu iş
sözleşmclerinden işçilerin
yararlanrmması olmakta-
dn-" denildı. Petrol İş yıllı-
ğında yaklaşık 100 bin işçi-
nin 1995 \ılına sözleşme
prosedürünün uzaması ve
UyTişmazlık içinde girdiği
belirtildi. Yıllıktaki verilere
göre 1994 yılında imzala-
nan toplu ış sözleşmeleri,
227 bin 880 işçiyi kapsar-
ken 1963 ve 1965 yıllannda
bağıtlanan 9 bin 462 toplu
iş sözleşmesinden 171 bin
859 işçi yararlandı. Toplu iş
sözleşmelerinden yararla-
nan işçileriî SSK üyelerine
oranı, 199^ yılında 5.4 ile
1963 yıliEdaki orandan
sonra en lcüjiik oranı buldu.
Kamu stktörü işçileri
açısındanda 1994 yılı,
1 S 3 yılındın sonra en.dü-
toplu iş sözleşme kapsamı-
na giren işçi sayısınrn düşü-
şünde: zorunlu emeklilik
nedenıyle işten çıkarmalar,
uyuşmazlığın 1995'e taşın-
ması ve toplu iş sözleşme-
leri başlangıç dönemlerinin
1995'te çakıştırılmasının
faktörler olduğu belirtildi.
Özel sektörde 1994'te
toplu iş sözleşmesi bağıtla-
nan işçi sayısının 141 bin
943, SSK üyelerine göre
sözleşme imzalayanların
oranının da yüzde 5.2 oldu-
ğuna işaret edildıği yıllıkta,
bu verilerin özel sektörde
son 11 yılın en düşük toplu
iş sözleşme gören işçi sayı-
srru oluşturduğu ve 1963 ile
1980'den sonra yine en dü-
şûk oranlann 1994 yılında
olduğu kaydedildi.
Yıllıkta şu veriler yer al-
dı: "600 bin dolayında ka-
mu işçisini kapsayan ve
1993'te yapdan toplu iş söz-
leşmelerinde ücret zamlan;
1.6 ay yûzde 37,2.6 ay yüz-
de 28 oranda, yine büyük
çoğunlugu 1994 yüına sar-
kan 2. yû, yani 3^ 4. ve Idmi-
lerinin de 5. dilim ücret
zamlannıo da enflasyona
endekslenmesi bağıtlanmış-
n."
Şişli'deki olaylardan sonra İstanbuPa gelen Bayram Meral, Temizlik ve Fen İşleri Müdiiriûğü'nde düzenledi-
ğf basıntopJanfjsında.huzurukiminbozduğununiyianlaşılmasıgerektiğinisöyiedi.(HATİCE TUNCER)
Şislulegtn^nüksiitihvr
Gözaltındaki işçilerin serbest bırakılması için Bayram Meral 'in
girişimleri de sonuçsuz kaldı. îşçiler bugün savcıhğa çıkanlacak
İstanbul Haber Servisi - Işleri-
ne geri dönebilmek için mücadele
eden Şişli Belediyesi işçileri ile po-
lis arasında çıkan çatışma sonrasm-
da gözaltına alınan Belediye-tş
Sendikası Eğitim Sekreten Hıdır
BaL iki şube yöneticisi ve beraber-
lerindeki 103 işçi, dün de serbest
bırakılmadı. Türk-lş Başkanı Bay-
ram Meral'in dün lstanbul'da yap-
tığı girişimler de sonuç vermedi.
28 kişinin yaralanması, 98 işçi-
nin de gözaltına ahnmasıyla nokta-
lanan olaylann ardından lstanbul'a
gelen Bayram Meral, çatışmanın
meydana geldiği Şişli Belediyesi
Temizlik ve Fen İşleri Müdürlü-
ğu'nde bir basın toplantısı düzenle-
di. Meral, "Tamam, Nasrettin Hoca
hesabı biz kapıyı khJemedik ve suç-
luyuz. Ancak bu kadar işçiyi kapı
önûne koyan işverenin hiç mi suçu
yok? Bunlardan kim hesap sora-
cak" dedi.
Meral, huzuru kimin bozduğu-
nun iyi anlaşılması gerektiğini söy-
iedi. işçileri 'Haklryken haksız du-
nıma dflşmeyin" dıye uyaran Me-
ral, işçileri döven güvenlik güçleri-
ne ise şöyle seslendi:
"Sadece sermaycnin bekçileri de-
ğilsiniz affedersiniz siz. Vatandaşın
malını namusunu her şeyini koru-
makla yükümlüsünüz. 'Belediye
başkanı böyle istiyor, ben de bunu
basardım, kenara attım" ohnaz. Ne
vali böyle bir emir vermelidir, ne
kaymakam ne de emniyet müdü-
rü>
Meral, Türk-lş Genel Örgütlen-
me Sekreteri Sabri Özdes ve Türk-
lş 1. Bölge Başkanı Faruk Büyük-
kucak ile birlikte girişimlerde bulu-
nan Belediye-tş Sendikası Genel
Başkanı Fuat Alan ise yaptığı ko-
nuşmada Şişli Belediye Başkanı
Gülay Aöğ'ı uzlaşmaz tutum takın-
makla suçladı. Şişli'deki basın top-
lantısının ardından Şişli Adlıye-
si'nde girişimlerde bulunan Meral,
Başsavcı Ferzan Çitki ile görüştü.
Meral. yaptığı açıklamada, Hıdır
Bal ve işçilerin bugün cumhuriyet
savcılığına çıkanlacağı sözünü al-
dıklannı belirtti.
Hıdır Bal'ın yanı sıra Belediye-
lş Sendikası 2 No'lu Şube Sekrete-
ri Serdar Yıldız ve Beyoğlu Şube
Sekreteri Korkmaz Altun'un da
aralannda bulunduğu 106 kişinin
halen gözaltında olduğu bildırildi.
Belediye-tş Sendikası yöneticileri,
baştemsilciler Hüseyin ÇeHk ve Bi-
nali Bektaş'ın isimlerinin, gözaltına
alınmalanna karşın kendilerine ve-
rilen gözaltı listelerinde yer alma-
dığını da vurguladılar.
Öte yandan işten çıkanlan Emi-
nönü Belediyesi işçilerinin direnişi
bugün 40. gününe girdi. tşlerine
geri dönebilmek için eşleri ve ço-
culdanyla birlikte günlerdir müca-
dele eden işçiler, dün de belediye
binası önündeki bekleyişlerini sür-
dürdüler.
RUŞVETDAVASI
Şen'e,
tutuksuz
yargılama
tstanbul Haber Servisi -
tşadamı Şakir Özen'den 75
milyon lira rüşvet alırken
suçüstü yakalandığı öne
sürülen ve önceki gün ser-
best bırakılan lstanbul vali
yardımcılarından Haydar
Şen'in tutuklanması için
yapılan itiraz, lstanbul 11.
Asliye Ceza Mahkemesı ta-
rafından reddedıldı.
Olayın ortaya çıkmasın-
dan sonra görevden alınan
Haydar Şen, işadamı Şakir
Özen'den istediği 150 mil-
yon liranın 75 milyon lira-
sını zarf içinde makamında
aldıktan hemen sonra oda-
ya giren Teftiş Kurulu Baş-
kanı İsmail Günindi. Mül-
kiye Başmüfettişı Mehmet
Yılmaz ve mali şube görev-
lilerince yakalanmıştı. "lr-
tikap" iddiasıyla suçüstü
hükümlerine göre yürütü-
len soruşturma sonunda ts-
tanbul Cumhuriyet Başsav-
cılığı'nın, tutuklanması is-
temiyle lstanbul 2. Sulh
Ceza Mahkemesi'ne sevk
ettiği Haydar Şen, mahke-
me tarafından serbest bıra-
kılmıştı.
Başsavcılığm, tutuksuz
yargılanma karannın kaldı-
nlması istemini inceleyen
tstanbul 11. Asliye Ceza
Mahkemesi, "Suçun ağır
cezahk olması, tutuklamayı
zorunlu kılmaz"gerekçe-
siyle istemi reddetti. Mah-
kemenin kararına göre
Haydar Şen, "memuriyet
sıfatını veya görevini kötüye
kullanarak kendisine para
verilmesini sağlamak" su-
çun u düzenleyen TCK'nin
209. maddesine göre en az
6 yıl hapis cezası istemiyle
açılacak davada tutuksuz
yargılanacak.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Bozkırda Bir Işık...
Geçen hafta sonu Çorum'daydım.
Çorum, 1960'lann sonlarından bu yana gitmedi-
ğim bir kent. Tarihi zengin, doğası yoksul. Ve üyesi
olduğum bir hükümet döneminin "acı "lanndan.
Alevi-Sünni kışkırtmasının sıcak çatışmaya dö-
nüşmesi, henüz belleklerden silinecek kadar geri-
lerde kalmadı.
Atatürkçü Düşünce Derneği, böyle bir ortamda
acaba ne kadar etkili olabilirdi? Aylar önce verdi-
ğim bir sözü yerine getirme durumundaydım. Ve
otobüs, Iç Anadolu'nun yeşil yoksunu topraklann-
da kilometreleri yutarken, bunlan düşünüyordum...
•••
Çorum, çölde bir vaha gibi.
Şehirciliği ile, yeşili ile, insan dokusu ile, çağdaş
bir kent.
Gecekondusu yok. Geniş, ağaçlıklı caddeleri
var... Anadolu'nun kültür birikimine ihanet eden,
mimarlık çirkinlikleri yok. Behruz Çinici'nin ımza-
sını taşıyan güzellikler var. O guzelliklerin etkisinde
kalmışçizgilervar...
Iç Anadolu'nun ormanla kaplı olduğu dönemler,
tarih kitaplarında kalmış. Ama Çorum, kendi or-
manını kendisi yaratmış. Dikmiş, bakmış, şimdi de
övünüyor.
Ya inançlann birbirlerine düşman ettiği insanlar?
Genç kuşak o düşmanlığı zaten yaşamamış. Es-
kiler ise unutmak istiyor... Ateş sönüyor, kül kalın-
laşıyor.
Ama... "37 insanın inançlanndan dolayı, düşün-
celerinden dolayı, gözler önünde, saatler boyu
süren bir sürecin sonunda, çıra gibi yakıldığı, ya-
kılabildiği bir ülke, Atatürk'ün cumhuriyeti olabilir
mi?" dediğinizde, salon -gene de- bir başka dal-
galanryor!
Çorum sağlıklı, ama ülke sağlıksız.
Çorumlunun, o sağlıksızlıktan etkilenmemesi,
onun yarattığı acıları içinde duymaması olanaklı
mı?
•••
Çorum'un tarihi çok eski.
Yontma taş devrinden başlıyor. M.Ö. 2 binin
başlannda Asur uygarlığı ile tanışryor. Birkaç yüzyıl
sonra da, Asya'dan gelen Hititlerin merkezi oluyor.
Sırada Frigler, Kimmerler, Medter, Persler, Galat-
lar, Romalılar, Bizanshlar ve sonunda Selçuklular,
Osmanlılar var... Ama Çorum'un tarihinde, baş-
kentleri olmuş Hattuşaş'ı ile Hrtit uygarlığının, ayn
bir yeri ve önemı bulunuyor.
Bu yer, bugüne ışık tutacak kadar anlamlı!
Anadolu'da kadının konumu, niçin Iran'dan da
Arabistan'dan da çok farklı?
Türklerin Orta Asya'dan beraberierinde getirdik-
leri "eşitlikçi" geleneklerden, Şamanizme kadar
uzanan etkenlerden, bu köşede birkaç kez söz et-
miştim. Ama Türklerin Anadolu'da buldukları kül-
tür birikiminin de, bu yönde bazı öğeler taşıdığı bir
gerçek.
ADD Çorum Şubesi Başkanı, avukat Erdal
Eralp ömekler veriyor.
Hitit yazıtlannda iki adet evlilik sözleşmesi bu-
lunmuş. Bunlarda şu maddeler var:
- Erkek başka kadınla evlenemez!
- Boşanma hakkı, kadın ve erkeğin ikisine da
aittir.
- Boşanma durumunda, bütün mallar yan yanya
pay edilir.
- Boşanma durumunda, erkek tarafı kadın tara-
fına 1.5 kilo gümüş verir.
- Çocuklann velayeti, ana ve babanın ikisine de
aittir.
Ve Sayın Eralp, Hıtitlerde belirgin bir "laiklik" an-
layışı olduğunu, kanıtlanyla anlatıyor...
• • •
Anadolu'nun Orta Asya'dan bugüne uzanan,
binlerce yıllık birikimini yok sayabilir misiniz? Iran
ve Arap toplumlanndaki, uzun geçmişlerinin ürünü
olan bir kadın konumunu, Türk kadınına dayatabi-
lir misiniz?
Türk tarihini, Türklerin Islamı kabulünden başla-
tabilir misiniz?
Tarihin izlerini silmek, Ankara'nın göbeğinden
Hitit anıtını kaldırmak kadar kolay mıdır?
Geçmişi yok sayanlar, geleceği kuramazlar!..
Sadece kendi kafalarının ilkelliğini sergilemiş olur-
lar!
Göktürk çopıugune
kapatma karan
MEHMET DEMİRKAYA
Başbakan Tansu Çil-
ler'ın talimatı ile kapatılan
Halkalı çöplüğünden son-
ra tstanbul'un Avrupa ya-
kasında tek çöp döküm
alanı olan Göktürk'teki
yeni çöp döküm alanı da
idare mahkemesi karan ile
kapatıldı.
Göktürk Belediyesi'nin
başvurusu üzerine yürüt-
meyi durdurma karan ve-
ren tstanbul 4. Idare Mah-
kemesi, katı atık depola-
ma ve çöp imha tesisi ya-
pımına izin verilmesinde,
yasal düzenlemelere ve
hukuka uyarlık bulunma-
dığını belirtti.
lstanbul'un en önemli
sorunlarından biri olan
çöp konusu, yaz başında
yeniden kamuoyunun gün-
demine geldi. Bilindiği
üzere, Başbakan Tansu
Çiller'in talimatı ile jan-
darma gücüyle kapatılan
Halkalı çöplüğü uzun tar-
tışmalara ncden ohnuştu.
Halkalı çöplüğünün ka-
patılmasmdan sonra lstan-
bul'un Avrupa yakasında
tek çöp dökûm alanı ola-
rak Göktürk'teki yeni yer
kalmıştı. 1994'te belediye
olan Göktürk Beldesi Be-
lediye Başkanlığı, Orman
Bakanhğı ve lstanbul Bü-
yükşehır Belediyesi aley-
hine mahkemeye başvura-
rak kendi beldelerinde katı
atık ve çöp imha tesisi ya-
pımına izin verilmesıne
ilişkin Orman Genel Mü-
dürlüğü'nün tahsis karan-
nın iptal cdilmesini istedi.
tki kez bilirkişi incele-
mesi yaptırılan Göktürk
çöplüğü ıle ilgili olarak,
lstanbul 4. Idare Mahke-
mesi yürütmeyi durdurma
karan verdi. Mahkeme ka-
rannın sonuç bölümü şöy-
le:
"Bir ülkenin doğal zen-
ginliklerinin en başında
gelen ve tahribi. ekolojik
denge ûzerinde tamiri
miimkün olmayan bozuk-
luklar doğuracak olan or-
manlann çevre koruması
kavramı içinde en başta
ele alınması gcrektiği tar-
nşmasız olup, tahsis kara-
nnın alındığı aşamada
'Çevresel Etki Değerlen-
dirme Raporu' bulunma-
yan, 'İşletmc Planı Hanr-
lanmamış' Alibeyköy su
toplama ha\'zası sınınnda
yer alan, arazi eğimi itibari
ile kuru derelerin akış yö-
nünde su toplama havzast-
na doğru olduğu için su
toplama havzası açısından
riskli bir bötgede bulunan
orman alanında katı atık
depolama ve çöp imha te-
sisi yapımına izin verilme-
sinde yasal düzenlemelere
ve hukuka uyarlık bulun-
madığı anlaşıldığından..
dava sonuna kadar dava
konusu işlemin yûrütmesi-
nin durdunılmasına o\ bir-
liği ile karar >erildL"
Göktürk Belediye Baş-
kanlığı 'nın avukatı Ata-
kan Kayrak, ikinci bilirki-
şi incelemesine konu olan
heyelan olayında çok
önemli bir proje eksikliği-
nin ortaya çıktığını belirt-
ti.