Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 1995 PAZAR
HABERLER
62 yıük Atatirk
tabtosu satıiıyor
• KAHRAMANMARAŞ
(Cumhuriyet) - Avusturyalı
ressam J. Weunberg
tarafindan 62 yıl önce
yapılanve 188x90
santimetrelik boyutlanyla
en büyük Atatürk resmi
olduğu belirtilen yağlıboya
tablo, Kahramanmaraş'ta
satışa çıkanldı. Tablonun
ailesinden kaldıgıru
bildiren avukat Fatin
Kısakürek, "Resmin,
Atatürkçü bir kuruma
geçmesini istiyorum" dedi.
Kısakûrek, tuval üzerine
yağlıboya ile yapılmış
tablonun, hava
koşullanndan ve
darbelerden yıpranmaması
için kontrplak zemine
yapıştınlmış olmasıyla da
ayn bir özellik taşıdığmı
vurguluyor.
Demirel ailesine
yakntakip
• ANKARA(ANKA)-
ANAP Istanbul Milletvekili
Bülent Akarcalı,
Demirel'in yeğenleri Yahya
ve Murat Demirel'le
kayınbiraderi Ali Şener'e
Kalkınma Bankası'ndan
1992 yıhndan bu yana
açılan kredilerin
açıklanmasını istedi.
Akarcalı'nın önergesınde,
1992yılında5, 1993
yılında 10, 1994yılında20
ve 1995 yılında 30 milyar
liranın ûzerindeki
kredilerin kimlere
verildiğine acıklık
getirilmesini istedi.
Tarlkatçı dekana
CHP'den tavır
• BİLECtK - Dumlupınar
Üniversitesi'ne bağlı
Bilecik tktisadi ve Idari
Bilimler Fakültesi Oekanı
Prof. Dr. Ahmet
Akgündüz'ün tarikatçı
olduğu gerekçesiyle
görevden ahnması için
üniversite rektörü Prof. Dr.
1. Hakkı Düğer'in YÖKe
başvurması üzerine, dinci
kesimler Bilecik'te imza
kampanyası başlattılar.
Refah Partisi ve ANAP ll
Başkanlığf ndan destek
bulurken, CHP ll
Başkanlığı tepki gösterdi.
Mafya, Antalya'da vakıflarm malı 12 bin dönüm yeri işgal etti
Vakıf ai'azüeiTiıe yağtna• Vakıflar Genel
Müdürlüğü tarafindan
hazırlanan bir raporda,
sadece Antalya'da 12 bin
dönüm vakıf arazisinin işgal
altında bulunduğu
belirtilirken politikacılann
gecekonduculan oy . ,'
potansiyeli olarak
görmelerinin sakıncalanna
dikkat çekildi. Raporda,
ERGUNAKSOY
ANKARA - Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'nce hazırlanan bir raporda, siyasetçile-
rin gecekondulan oy potansiyeli olarak
görmeleri sonucu yağmalanan vakıf arazi-
lerinin mafyaya gelir kaynağı haline geldi-
ği vurgulandı.
Türkiye'nin en değerli arazilerinin bu-
lunduğu Antalya'da 12 bin dönüm vakıf
arazisinin "işgal" edildiğine dikkat çeken
Vakıflar Genel Müdürlüğu, var olan dü-
zenlemelerle gecekondulaşmaya engel
olunamayacağını bildirdi.
Akdeniz Bölgesi'ndeki vakıf arazileri
ü H v k f l
G l Müdüriüğü'nce
g
gecekondu mafyasının vakıf j,le ü
f H v
^k l f l a r
ğ
° J
hazırlanan bir rapor, vakıf arazılennm bu-
yük bölümünün işgal altında olduğunu or-
taya koydu.
arazilerini satarak para
kazandığı vurgulandı.
Raporda, 1960'lı yıllardan bu yana vakıf
arazilerinin yağma tehdidi altında bulun-
duğuna değinilerek şöyle denildi:
Mafyayı göç doğurdu
u
Gecekondulaşmayı yaratan olgulardan
birisi, vakıf taşınma/Jarînın mülki>et dava-
lannın uzun sürmesinden kaynaklanıyor.
Sahipsiz ve başıboş kaian arazüer gecekon-
du yapılmak süuretivle işgal edilmektedir.
Burada idaremizce yapuacak son işlem ec-
rimisii men'i müdahale veya kal davası aç-
maktır. Bu davaların açılması da sosyal
patlamalara neden olur. Çünkü ecrimisil,
geriye dönük 5 yıllık kira alaeağı; men'i
müdahale işgalcinin taşınmazdaki tasaru-
funun men edilmesi; kal davası ise gece-
kondunun yıkılması anlamına getir."
Raporda, sadece Antalya'da 12 bin dö-
Iran, Şeytan Ayetleri bunalımında sorunu yumuşatma politikasını sürdürüyor
Rüşdü 'yefetvabireysdbhrgöriişGURHANUÇKAN
STOCKHOLM - Stock-
holm'deki "Euro-tslam ZirvesT'ne
katılan ve buradaki köktendinci-
lerin protestosuna uğrayan lranlı
hükümet üyesi ve parlamenter
Muhammed Cevat Larijani, Aye-
tullah Humeyni'nin Salinan Rüş-
dü ıçın verdiği ölüm fetvası konu-
sundaki görüşlerinı burada da yi-
neledi. Fetvanın, bir bireyin kişi-
sel görüşü olduğunu ve bağlayıcı
yasal bir temeli olmadığını belir-
ten Larijani'nin sözleri, bu konu-
da bugüne dek gerçekleşen en
önemli gelişme olarak yorumlam-
yor.
Iran hükümetinin en yetkili or-
ganı olan Güvenlik Kurulu'nun
Dışişleri bölümünün şefi olan La-
rijani. "Bcn lslamın bir öğrencisi
olarak bu sözleri söyledim. İran
hükümetinin ise ülkenin çıkarı
için davranma sorumluluğu var-
dır" dedi. Konuk politikacı, söz-
lerini şöyle sürdürdü: "Batı de-
mokrasileri açısmdan olay, bir ya-
zann bir kitap yazmış olması ve
bu kitabı bir başka ülkenin beğen-
meyerek yazann öidürülmesini is-
temesinden ibaret Baü için bun-
dan korkunç bir şey yoktur: Öz-
gürlüğe, düşünce özgürlüğüne
karşı tehditte bulunulması. İslami
açıdan olay, bir yazann bir kitap
yazması ve ardından dindar bir
adamın kitap ve yazarı üzerine
görüş belirtmesinden ibaret Bu
ikinci şık, bir hükümeti ya da şu
ya da bu şekilde düşündü diye bir
din adamını suçlama hakkını ver-
mivor. Bu durumda Baü dünvası-
nın bizden fervayı kaldırmamızı
istemesi, birçoklannca garip kar-
şrianıyor; çünkü bizden, bir yaza-
nn kitabını yazabUmesi için, bir
din uzmanının görüşlerini sansür
etmemiz isteniyor. Bu noktada iki
ayn fenomen birbirine kanşunh-
yor. Bir fetva: dinle ya da dinsel
yaşamla ilgili bir konu üzerine uz-
man bir din adamının. °Ben şöyle
ya da böyle düşünüyorum' şekfin-
de göriiş belirtmesidir. Yani öznd
bir şeydir, 'benim görüşüme göre'
nüm vakıf arazisinin işgal altında olduğu
belirtilerek gecekondu önleme bölgeleri-
nin planlı bir şekilde yaşama geçirilmesi
istendi. Raporda, Akdeniz Bölgesi'ndeki
gecekondu mafyasına aynntıh bir şekilde
yer verilerek şu görüşler dile getirildi:
"Antalya, yoğun bir şeldlde iç ve dış göçlere
manız kakhğmdan arsa talebi fazla olmak-
tadır. Arsa talebi, imar planı dışında bulu-
nan vakıf arazileri işgal edilerek karşüan-
maktadır. Yoğun bir şekilde iç ve dış göçle-
rin bulunması ve arsa talebi, gecekondu
mafyasının oluşmasına neden olmuştur.
Vakıf ararisine yapılan gecekondular, gece-
kondu mafyası tarafindan vatandaşa san-
larak haksız kazanç ekle edilmektedir. Va-
kıf arazilerinin işgal gerekçesinin başında
siyasi olgular geknektedir. Gecekondu böl-
geleri, uzun yıllardan beri politikacılan
cezbetmiştir. Gecekondular,
yerel ve genel seçimlerde
büyük bir oy potansiyeli
oluştunnaktadır. Gecekon-
du bölgeleri, genellikle va-
kıflann ve Hazine arazileri-
nin üzerinde yapdaştığı için
tapusuz taşınmazlardır.
Elindekini ve avucundakmi
buraya harcamış olan va-
tandaş. seçimlerde gecekon-
dusuna tapu verileceği vaat-
lerinde bulunan siyasiler-
den yana tercihi yapmakta-
dır. Gecekondulara tapula-
nn verilmesi ve gecekondu
sorununun çözümlenmesi
için imar afn kanunları çı-
kanlmakta ve kanun geregi
tapulan verihnekte."
Raporda, vakıf arazisini
işgal edenler hakkında ağır
ve caydırıcı önlemlerin
alınmaması nedeniyle ge-
cekondulaşmanın hızlandı-
ğı belirtilerek vakıf arazile-
rini işgal edenler hakkında
cezai yaptınmın uygulan-
ması da istendi.
İnıar affi sakıncalı
İranh hükümet üyesi ve parlamenter Muhammed Cevat Larijani, Ayetullah Humeyni'nin Salman Rüşdü
için verdiği ölüm fetvasının bireysel bir göriiş olduğunu söytedi. Larijani'nin sözleri, bu konuda bugüne
dek gerçekleşen en önemli gelişme olarak değerlendirildi.
şeklindedir."
Muhammed Cevat Larijani bir
ülke rejiminin, bir başka ülkede
yaşayan birini ölüm cezasına
çarptırmasının devletler hukuku-
na aykın olduğunu; ama, bir kişi-
nin fetvasıyla, bir hükümetin ka-
rar çıkarması arasında büyük fark
bulunduğunu vurguladıktan sonra
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben kişisel olarak bir insanın
kellesine para biçilmesini yanlış
buluyorum. Ne var ki burada du-
rum farkh. Ortada bir hayır vakfi
var. Bu >-akıf birçok yoksula yar-
dım elini uzatıyor. Şefl. bu konu
dışında çok dürüst ve birçok yok-
sulu doyunnuş bir insan. Rüşdü
olayını üstlendi, çünkü 'Şeytan
Ayetleri' onu bir Müslüman ola-
rak çok olumsuz etkiledi. Bu pa-
rayı bir yana bırakaum; Rüşdü,
yüz milyonlarca Müslümanın
inancını rencide etti. Belki kasıtlı
olarak değil ama, kitabının sonu-
cu olarak. Rüşdü'ye karşı en bü-
yük tehlike budur, sokaktaki sıra-
dan vatandaşör. Ve böyle bir nef-
rete hedef olan hiç kimse. bundan
böyle kendini güven içinde hisse-
demez."
Larijani, Isveç'in Dagens
Nhyeter gazetesinin "Tahran reji-
mi, adam öldürmeye kışkırtma
eylemini yasaklayamaz mı" soru-
suna şu yanıtı \erdi: "Biraz ger-
çekçi olalun. Dünyanın hiçbir hü-
kümeti, bir gecede Rüşdü olayının
yarattığı zararı düzeltemez. Bu-
nun adım adım yapılması gerekir.
Bu bir toplumsal gelişme meselesi-
dir, potitik bir karar değiL Resmi
olarak bir makam bu tür bir ya-
sak getirebilir ama, bu da sonun-
da bir yasa gerektirir. Bizde yakın-
da paıiamento seçimi olacağı için,
bu konu bugün için çok nazik bir
konu."
Peki, yapılabilecek hiçbir şey
yok mu? Konunun yasal yönü
mahkemede incelenemez mi? Bu
konuda Larijani'nin önerisi şu:
"Ben Salman Rüşdü'nün yerinde
olsam, bir avukat rutar ve bir İran
mahkemesine başvuruda bulu-
nurdum: Benim canım için ödül
konulmasu bir tehdit içeriyor. Bu
durum yaşantıma ve malvarbğı-
ma zarar veriyor. O zaman yasal
süreci başlatırdım. Ne var ki ödül
sorunu ortadan kalksa bile, Rüş-
dü'nün güvenliği sağlanmış ol-
maz."
YAKUTtYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN
Erzunım Merkez Muratpaşa Mahallesı'nde pafta 9, ada 231 'de bulunan 17 nolu parselin 120/12000 hissesi Hamdi kı-
zı Feride'ye 160/12000 hissesi Hamdi oğlu Şükrü'ye ait olup, bu parselin tamamının yeşil saha olması sebebiyle kamu-
laştınlmasma 31.5.1995 tarih ve 512 sayılı encümen karanna istinaden gidilmiştir.
Belediyemizce kamulaştınlacak olan ve aşağıda hisse oranlan ve malikleri belirlenmiş olan gaynmenkullerin kamu-
laştınlması hakkında itirazı olanlann ilan tarihini izleyen azami (30) otuzgün içerisinde beledıyemiz aleyhıne Erzurum
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ve Danıştay'da dava açabilecekleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 13 ve 7201 sa-
yılı Tebligat Kanunu'nun 28'inci maddeleri gereğince maliklere ve alakalılanna ilanen tebliğ olunur...76/1995
Pafta Ada Parsel Mesahası Kam. Kısım Hisse Kam. Kısım Kam. Bed. Maliki
No: No: No: m2
9 231 17 3251 120/12000 32.51 16.255.000 Hamdi kızı Feride
9 " " 3251 160/12000 43.34 21.670.000 Hamdi oğlu Şükrü
Hamdi kızı Feride adına T. Vakıflar Bankası Erzurum Şubesi'ne 1020000-1304590 no.lu hesaba 16.225.000.- TL. y-
atınlmıştır.
Hamdi oğlu Şükrü adına T. Vakıflar Bankası Erzurum Şubesi'ne 1020000-1304590 no.lu hesaba 21.670.000.- TL. y-
atınlmıştır. . , • . , -
Basın: 27234
İLAN
AFYON ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
(İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
EsasNo: 1992/67
Karar No: 1995/431 . .
Davacı: Veli Tok Afyön
Vekilı: Av. Mehmet Akalm- Av. Hatice Akalm Afyon
Davahlar: 1- Hortaş AŞ Afyon, 2- SSK Genel Müdür-
lüğü, Ankara.
Vekili: Av. Kadir Cetin - Sigorta Müdürlüğü Afyon
Dava: Hizmet süresinın tespıti
Dava Tarihı: 30.4.1992
Karar Tarihi: 26.5.1995
Davacı vekili tarafindan davahlar aleyhine açılan hiz-
met süresinın tespitı davasının mahkememizde yapılan
açık yargılaması sonunda:
Mahkememizce davanın reddine daır verilen karar da-
valılardan HORTAŞ AŞ adına ilanen tebliğ olunur.
Basın: 26617
DEVREK ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
: DosyaNo: 1993/381
Davacılar, Devrek Karşıyaka Mahallesi'nden Raif
Uzunkavaklı ve Saniye Uzunkavaklı tarafindan davahlar
Hüseyin Gökkaya ve arkadaşlan aleyhine açılan tapu ip-
tali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasın-
da bir kısım davalılara tebligata yarar açık adresleri tes-
pit edilemedığmden basın ilan yoluyla tebligat yapılma-
sına karar venlmiş olmakla;
Davalılardan Hayati Onur, Satiye Karaca, Muharrem
Kiren, Mustafa Geldilioğlu, Oktay Ercan ve Nesrin Ye-
melek'e tebhgata yarar açık adresleri tespit edilemedığin-
den, adı geçen davalıların mahkememizde yapılacak olan
12.9.1995 tarihindekı duruşmada hazır bulunmalan ve-
ya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri gerekmekte-
dir. Aksı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılarak
hüküm verileceği, dava dilekçesi ve duruşma günü teb-
liğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 21668
T. C.
ERDEMLİ ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994/63
Davacı Halil Ibrahim Ezgin vekili tarafindan dava-
lı Elife Revanoğlu aleyhine açılan cebri tescil davasın-
da yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ka-
rar verilmiş.
Erdemli ilçesi Türbe Mah., Kızılalan mevkiinde ka-
in 25 pafta, 129 ada, 2, 3,4, 5 no'Iu parsellerde dava-
lı Ali kızı Elife Revanoğlu'na murisi Ali Tartar'dan in-
tikal eden paylannın tapusunun iptaline, davacı Bekir
oğlu, 1946 doğumlu Halil tbrahim Ezgin adına tapu-
ya tesciline. 2.160.000 lira karar ile ilam harcımn da-
valıdan alınmasına, davacı tarafindan yapılan
2.216.000 lira mahkeme masraflannın davalıdan ah-
narak davacıya verilmesine, davacı davada vekille tem-
sil edildiğinden 3.650.000 lira nispi vekalet ücretinin
davalıdan almarak davacıya verilmesine karar verildi,
işbu ilan yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde
davalı Elife Revanoğlu tarafindan temyiz edilmediği
takdirde karann kesinleşeceği tebligat yerine kaim ol-
mak üzere ilan olunur. 22.5.1995
Basın: 26072
İLAN
DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1992,790
Davacı Isa Keser vekilince Mustafa Dost ve Aysel Gü-
neş aleyhine mahkememize açılan alacak davasının ya-
pılan açık duruşması sonucunda verilen 23.6.1994 tarih
ve 994/327 sayılı karar temyiz edildiğinden; Yargıtay 13.
Hukuk Dairesi'nin 26.12.1994 tarih ve 1994/10888-
11727 sayılı ilamıyla onandığı, bütün araştırmalara rağ-
men bulunamayan, adresi tespit edilemeyen Diyarbakır
ili Yenişehir Mahallesi Hındibaba Sokak Erge Apt. Kat:
5/10 adresınde ikamet eden davalı Mustafa Dost'a Yar-
gıtay onama ilamı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ
olunur.
Basın: 13747
KAYSERİ 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994/920
Davacı Ayşe ve Feride Çelik vekili tarafindan, davah-
lar Emine Çelik ve arkadaşlan aleyhine açılan izaleyi şu-
uyu davasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara
karar gereğince;
Araştırmalara rağmen adresi bulunamayan davalılar
Emine Çelik, Akif Çelik ve Zakir Çelik'in duruşmanın
atılı bulunduğu 1.8.1995 günü saat 9.00'da hazır bulun-
malan veya vekillen marifetiyle kendilerini temsil ettir-
meleri, varsa delillerini ibraz etmeleri, aksi takdirde H-
MUK'nin 509. ve 510. maddeleri gereğince yargılama-
nın gıyaplannda yürütüleceği tebligat yerine geçerli ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. 26.5.1995
Basın: 26534
T. C.
BALIKESİR ASLİYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ
994/1253 Es.
Davacı Yusuf Bozkurt vekili tarafindan davalı Bü-
lent Ekşi aleyhine mahkememize açılmış bulunan
Menfı Tespit davasının mahkememizde yapılan du-
ruşması sırasında verilen ara karan gereğince,
Davalı Bülent Ekşi adına Burhaniye Pelitköy, Bağ-
lar burnu mevkii adresine tebligatın çıkanldıgı, dave-
tiyenin bila tebliğ iade edilmesi sebebiyle Cumhuriyet
Başsavcılığı kanalı ile adresinin tespit edilemediğin-
den ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla;
Davalı Bülent Ekşi'nin duruşmanın talik olduğu
26.9.1995 günü saat 9.30'da mahkememize duruşma
salonunda hazır bulunması veya kcndısini bir vekille
temsil ettirmesi, hazır bulunmadığı ve bir vekille tem-
sil ettirmediği takdirde duruşmanın yokluğunda yapı-
larak karar verileceği hususu davetiye yerine kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. 2.6.1995
Basın: 26019
Türkiye Futbol Federasyonu'nun 18.6.1995'edevamma
karar verilen genel kurul toplantısı, göriilen lüzum
üzerine ileri tarihe ertelenmiştir.
Mufassal bilgi bilahare açıklanacaktır.
Bilgılerine sunulur.
T.F.F. GENEL KURUL
DtVAN BAŞKANVEKİLİ YILMAZ ÖZŞENER
Raporda, gecekondulaş-
manın engellenmesi için şu
önerilerde bulunuldu:
u
Ancak bu kanunlar be-
lirli tarihlerle sınırlandınl-
dığından gecekonduların
bir bölümü kanun kapsamı
dışında kalmaktadır. İmar
afih kanununun çıkacağı ve
bu kanuna göre tapu auna-
cağı ümidi, gecekondulaş-
ma sorununu çö/mediği gi-
bi gecekondulaşmayı da
hızlandırmaktadır. Bu so-
run, vakıf taşınmazlannın
tamamını işgal miktarları
kadar rayiç bedeli üzerin-
den uzun vadeli taksitlen-
dirmek ve kanuni faizi alm-
mak suretiyle, işgalcilere
ihalesiz olarak satılması
şeldinde çözümlenebUir. Bu
işlemden sonra da kesinlik-
le gecekondu yapımına izin
vennemek gerekir.
Bu yöntem, vakrflann ta-
şınmazlannı değerlendirme
olanağı da yaratacaktır.
Gecekonduİardan elde
edilecek paralarla, eski
eserlerin onanmı da sağlan-
mışolur.''
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
"Bnrin Olur!'
Adamın biri çıkmış avazlıyor "Atatûrkçülük ar-
dına sığınan komünistler var!" Adamın biri; Ata-
türk'ün kurduğu Cumhuriyet'in ve de Mustafa
Kemal'in kalpaklılarının kurtardığı Istanbul'un
emniyet(!) müdürü(!).
Yanıtımdıri .. , ^ ^
Baka, adamın biri; ?>
Ben, Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti'nin
"çocuğu"yum!
Ben, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Birinci öde-
vin, Türk'ün geleceğini ve Türk Cumhuriyetini,
sonsuza dek korumak ve savunmaktır" sözleriyle
"görevlendirdiği" gençlerdenim!
Ben, O'nun "Variığının ve geleceğinin tek te-
meli budur. Bu temel senin, en değerli (güven)
kaynağındır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışın-
da, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyecek,
iç ve dış, kötücüller bulunacaktır. Bir gün, ba-
ğımsızlığını ve Cumhuhyet'ini savunmak zorun-
da kalırsan, ödeve atılmak için, içinde bulunaca-
ğın ortamın olanak ve koşullarını düşünmeye-
ceksin!" dediği "düşünces/z"lerden biriyim!
Ben, Atatürk'ün emanet ettiği kutsal Cumhuri-
yet'in kutsal "bekçileri"nden "biriyim!"
SEN, bencileyinlere "Komünist" diyorsun.
"Emrin" olur!
Demek ki, ben, komünistim! ••"'-'
Kurtuluş Savaşı'nı, Aydınlanma'yı, Devrimler'i;
Devrimler'in armağanı laikliği, tam bağımsızhğı,
Cumhuriyetçiliği, Devletçiliği savunduğum için
"Fouche" olacak "halim" yok ya...
Laik, demokratik, tam bağımsız ve "yargı-
sız"s\z bir devlet modelini savunuyorum. Sen
açıklayana(l) değin de komünist olduğumun ayn-
mında bile değildim. Kendimi Atatürkçû sanıyor-
dum!
Sağ ol, adamın biri...
Meğer komünistmişim de, bilmiyormuşum(!ü).
O;
"(...) bütün bu durumlardan daha acı ve daha
korkunç olmak üzere, yurdun içinde yönetimin
başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık ve hat-
ta hayınlık içinde bulunabilirter. Dahası, yönetim
başında bulunan böyleleri, kişisel çıkahannı, yur-
duna gırip yayılmış olan (dış) düşmanlann siya-
sal erekleriyle biheştirebilirter. Ulus, yoksulluk ve
dahık içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.
"Ey Türk geleceğinin genç kuşaklan! Işte bu
ortam ve koşullarda bile ödevin, Türk bağımsıztı
ğını ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Gereksindı-
ğin güç, damahanndaki soylu kanda vardır"
diyor.
Ben, O'na kulak verip, O'nu izliyorum! ]
Sen; beni, O'nun izinden gitmekle suçluyor-
sun!
Öyleyse; ben, Atatürkçû değil, komünist(mi-
şirn)!!!
Sahi, sen; kimi, neyi, neyle suçladığının ayır-
dında mısın?
Baka, "çağdaş" Fouche;
Senin "atan" önce Louis'e, sonra Fransız
Devrimi'ne, sonra Napoleon'a, sonra (ve de iki
arada bir derede) Josephine'e ve en sonra da
"İkinci" kralcılara hizmet(!) vermiş bir "namute-
ber" ademdir ki; bugün "muhbihiğin", "her dev-
rin adamlığı"n\n, "hacıyatmazlığın" da "atası"
sayılıriü
Sakın, geçmişteki seçimlerden ders aldığını
sanıp; yeni seçimlerde yeni faşistlere, yeni yo-
bazlara, yeni Osmanlılara yaranmak uğruna
"Ata"\an kanştınnış olmayasın?
Ana fıkin Adamın biri çıkıp aklına eseni avaz-
ladığında susarsanız, o "biri" giderek "birileri";
birileri de Cumhuriyet'in başına bela olur!
Ana fikrin ana fikri: Çıkıp aklına eseni avazla-
yan birine "hak ettiği" yanıtı vermesi "asıl" gere-
kenler susup koltuklarına büzülüyorsa, onların
da hak ettiği bir çift söz vardır ve de bu sözlerin
sandıklardan çıkartılacağı günler "elbette" gelir!
Anayasada referandum tartısması
ANAP karşı çıkıyor
CHP sıcak bakıyor
Anayasa değişikJiğine ilişkin görüşmelerin tıkanmasmın ardından DYP,
öneri paketinde imzalan bulunan ANAP ve CHP'yi samimiyetsizlikle
suçladı. ANAP, referandum zonınluluğuna karşın paketin TBMM'den
geçirilmesine karşı çıktı. CHP'li Devlet Bakanı Kumbaracıbaşı,
referandumun yararlı olabileceğini söyledi. .,,
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM'de görüşmeleri tıkanan anayasa
değişikliğine ilişkin tartışmalar 'referan-
dum'noktasında odaklanmaya başladı.
DYP, değişiklik paketinin 'referandum zo-
nınluluğuna karşın' parlamentodan geçi-
rilmesini isterken; ANAP'ın, paket için
halkoylamasına gidılmesıne. 'lüks oMuğu'
gerekçesiyle karşı çıktığı bildirildi.
CHP'li bakanlar, laiklik ve çalışma yaşa-
mına ilişkin hükümlerde ödün vermeden
ilerleyeceklerini ve dar kapsamh olan pa-
kette daha geri bir adım atılmasının söz
konusu olamayacağmı belirterek gerekir-
se referanduma gidilmesinin yararlı ola-
cağmı kaydettiler.
ANAP Grup Başkanvekili Hasan Kork-
mazcan, düzenlediği basın toplantısında,
DYP'nin referanduma gidilmesi yönünde
açıklamalar yapmasını yersiz ve zamansız
bulduğunu söyledi. Anayasa değişiklikle-
rine ilişkin görüşmeler başlamadan önce,
birinci turda oylamada 300'ün altında ka-
lan maddelerin geri çekilmesi konusunda
DYP ile anlaştıklannı kaydeden Kork-
mazcan, henüz birinci tur oylamalar ta-
mamlanmadan yapılan bu tür açıklamala-
nn görüşmeleri etkilemeye yönelik politik
sözler olduğunu öne sürdü. CHP'li Devlet
Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, değişiklik
paketini geri çekme veya daraltmanın söz
konusu olmadığını belirterek "Perşembe
akşamı bir kısım milktvekilkri, ahşkanlık-
tan olacak Meclis'ten aynldüar. O yüzden
270'i buhna olasıhğı azaldı. Onun için er-
telendi. Bazı düzeltmeler yapılarak Mec-
lis'e yeniden getirilecek. Kimi ANAP ve
DYP milleftekiUeri RP'nin görüşleri doğ-
rultusunda oy kullamyor. Bu da sıkıntı ya-
ratıyor" dedi. Kumbaracıbaşı, bir soru
üzerine, değişiklik maddeleri için referan-
duma gidilmesinden çekinmediklerini be-
lirterek "Hatta yararlı olabüeceği inancm-
dayız" dedi.
'İstenen düzeyde değil'
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, bu
haliyle bile değişikliklerin istenen düzey-
de olmadığmı, geri bir adım aülması du-
rumunda değişikliklerin istenen düzeyde
olmayacağını vurgulayarak şunlan söyle-
di:
"Türkiye'de çağdaş demokrasinin dfi-
zenlemeleri, kurumları olacaksa, Türki-
ye'de temel hak ve özgürlüklerin kuUannnı
yasal bir tabana oturtulacaksa müitariz-
min anayasaya soktuğu birtakun kural ve
kurumlann devreden çıkması gerekiyor.
Şu andaki anayasal çerçeve ile Türkiye'nin
çağdaş bir anayasaya sahip olduğunu ka-
bul etmek mümkün değü."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan
Fehmi Güneş, anayasanın tamamen değiş-
tirilmesini istediklerini; ancak buna ola-
nak bulunmadığını kaydederek partileri-
nin tabanmı oluşturan üniversite gençleri
ve emekçilere yönelik düzenlemelerin ilk
"rahatlatıcrdeğişiklikler arasında bulun-
masında ısrarlı olacaklannı söyledi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı tbrahim
Yaşar Dedelek, görüşmelerin kesilmesin-
den ANAP ve CHP'yi sorumlu tuttu.
RP'nin, görüşmeleri 'siyasi istismar'
haline getirdiğine dikkat çeken Dedelek,
"ANAP ve CHP'nin çok samimi olmadık-
lannı görüyoruz. Eğer bu değişiklik yapü-
mazsa, millete gidilir ve son sözü millet
söyler" dedi. Dedelek, bir soru üzerine,
DYP içinden birkaç milletvekilinin
değişiklikler için ret oyu kullanmış ola-
bileceğini, ancak bu konuda grup olarak
'samimi'olduklanm söyledi.