28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 1995 PAZAR HABERLER 62 yıük Atatirk tabtosu satıiıyor • KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) - Avusturyalı ressam J. Weunberg tarafindan 62 yıl önce yapılanve 188x90 santimetrelik boyutlanyla en büyük Atatürk resmi olduğu belirtilen yağlıboya tablo, Kahramanmaraş'ta satışa çıkanldı. Tablonun ailesinden kaldıgıru bildiren avukat Fatin Kısakürek, "Resmin, Atatürkçü bir kuruma geçmesini istiyorum" dedi. Kısakûrek, tuval üzerine yağlıboya ile yapılmış tablonun, hava koşullanndan ve darbelerden yıpranmaması için kontrplak zemine yapıştınlmış olmasıyla da ayn bir özellik taşıdığmı vurguluyor. Demirel ailesine yakntakip • ANKARA(ANKA)- ANAP Istanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, Demirel'in yeğenleri Yahya ve Murat Demirel'le kayınbiraderi Ali Şener'e Kalkınma Bankası'ndan 1992 yıhndan bu yana açılan kredilerin açıklanmasını istedi. Akarcalı'nın önergesınde, 1992yılında5, 1993 yılında 10, 1994yılında20 ve 1995 yılında 30 milyar liranın ûzerindeki kredilerin kimlere verildiğine acıklık getirilmesini istedi. Tarlkatçı dekana CHP'den tavır • BİLECtK - Dumlupınar Üniversitesi'ne bağlı Bilecik tktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Oekanı Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün tarikatçı olduğu gerekçesiyle görevden ahnması için üniversite rektörü Prof. Dr. 1. Hakkı Düğer'in YÖKe başvurması üzerine, dinci kesimler Bilecik'te imza kampanyası başlattılar. Refah Partisi ve ANAP ll Başkanlığf ndan destek bulurken, CHP ll Başkanlığı tepki gösterdi. Mafya, Antalya'da vakıflarm malı 12 bin dönüm yeri işgal etti Vakıf ai'azüeiTiıe yağtna• Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafindan hazırlanan bir raporda, sadece Antalya'da 12 bin dönüm vakıf arazisinin işgal altında bulunduğu belirtilirken politikacılann gecekonduculan oy . ,' potansiyeli olarak görmelerinin sakıncalanna dikkat çekildi. Raporda, ERGUNAKSOY ANKARA - Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nce hazırlanan bir raporda, siyasetçile- rin gecekondulan oy potansiyeli olarak görmeleri sonucu yağmalanan vakıf arazi- lerinin mafyaya gelir kaynağı haline geldi- ği vurgulandı. Türkiye'nin en değerli arazilerinin bu- lunduğu Antalya'da 12 bin dönüm vakıf arazisinin "işgal" edildiğine dikkat çeken Vakıflar Genel Müdürlüğu, var olan dü- zenlemelerle gecekondulaşmaya engel olunamayacağını bildirdi. Akdeniz Bölgesi'ndeki vakıf arazileri ü H v k f l G l Müdüriüğü'nce g gecekondu mafyasının vakıf j,le ü f H v ^k l f l a r ğ ° J hazırlanan bir rapor, vakıf arazılennm bu- yük bölümünün işgal altında olduğunu or- taya koydu. arazilerini satarak para kazandığı vurgulandı. Raporda, 1960'lı yıllardan bu yana vakıf arazilerinin yağma tehdidi altında bulun- duğuna değinilerek şöyle denildi: Mafyayı göç doğurdu u Gecekondulaşmayı yaratan olgulardan birisi, vakıf taşınma/Jarînın mülki>et dava- lannın uzun sürmesinden kaynaklanıyor. Sahipsiz ve başıboş kaian arazüer gecekon- du yapılmak süuretivle işgal edilmektedir. Burada idaremizce yapuacak son işlem ec- rimisii men'i müdahale veya kal davası aç- maktır. Bu davaların açılması da sosyal patlamalara neden olur. Çünkü ecrimisil, geriye dönük 5 yıllık kira alaeağı; men'i müdahale işgalcinin taşınmazdaki tasaru- funun men edilmesi; kal davası ise gece- kondunun yıkılması anlamına getir." Raporda, sadece Antalya'da 12 bin dö- Iran, Şeytan Ayetleri bunalımında sorunu yumuşatma politikasını sürdürüyor Rüşdü 'yefetvabireysdbhrgöriişGURHANUÇKAN STOCKHOLM - Stock- holm'deki "Euro-tslam ZirvesT'ne katılan ve buradaki köktendinci- lerin protestosuna uğrayan lranlı hükümet üyesi ve parlamenter Muhammed Cevat Larijani, Aye- tullah Humeyni'nin Salinan Rüş- dü ıçın verdiği ölüm fetvası konu- sundaki görüşlerinı burada da yi- neledi. Fetvanın, bir bireyin kişi- sel görüşü olduğunu ve bağlayıcı yasal bir temeli olmadığını belir- ten Larijani'nin sözleri, bu konu- da bugüne dek gerçekleşen en önemli gelişme olarak yorumlam- yor. Iran hükümetinin en yetkili or- ganı olan Güvenlik Kurulu'nun Dışişleri bölümünün şefi olan La- rijani. "Bcn lslamın bir öğrencisi olarak bu sözleri söyledim. İran hükümetinin ise ülkenin çıkarı için davranma sorumluluğu var- dır" dedi. Konuk politikacı, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Batı de- mokrasileri açısmdan olay, bir ya- zann bir kitap yazmış olması ve bu kitabı bir başka ülkenin beğen- meyerek yazann öidürülmesini is- temesinden ibaret Baü için bun- dan korkunç bir şey yoktur: Öz- gürlüğe, düşünce özgürlüğüne karşı tehditte bulunulması. İslami açıdan olay, bir yazann bir kitap yazması ve ardından dindar bir adamın kitap ve yazarı üzerine görüş belirtmesinden ibaret Bu ikinci şık, bir hükümeti ya da şu ya da bu şekilde düşündü diye bir din adamını suçlama hakkını ver- mivor. Bu durumda Baü dünvası- nın bizden fervayı kaldırmamızı istemesi, birçoklannca garip kar- şrianıyor; çünkü bizden, bir yaza- nn kitabını yazabUmesi için, bir din uzmanının görüşlerini sansür etmemiz isteniyor. Bu noktada iki ayn fenomen birbirine kanşunh- yor. Bir fetva: dinle ya da dinsel yaşamla ilgili bir konu üzerine uz- man bir din adamının. °Ben şöyle ya da böyle düşünüyorum' şekfin- de göriiş belirtmesidir. Yani öznd bir şeydir, 'benim görüşüme göre' nüm vakıf arazisinin işgal altında olduğu belirtilerek gecekondu önleme bölgeleri- nin planlı bir şekilde yaşama geçirilmesi istendi. Raporda, Akdeniz Bölgesi'ndeki gecekondu mafyasına aynntıh bir şekilde yer verilerek şu görüşler dile getirildi: "Antalya, yoğun bir şeldlde iç ve dış göçlere manız kakhğmdan arsa talebi fazla olmak- tadır. Arsa talebi, imar planı dışında bulu- nan vakıf arazileri işgal edilerek karşüan- maktadır. Yoğun bir şekilde iç ve dış göçle- rin bulunması ve arsa talebi, gecekondu mafyasının oluşmasına neden olmuştur. Vakıf ararisine yapılan gecekondular, gece- kondu mafyası tarafindan vatandaşa san- larak haksız kazanç ekle edilmektedir. Va- kıf arazilerinin işgal gerekçesinin başında siyasi olgular geknektedir. Gecekondu böl- geleri, uzun yıllardan beri politikacılan cezbetmiştir. Gecekondular, yerel ve genel seçimlerde büyük bir oy potansiyeli oluştunnaktadır. Gecekon- du bölgeleri, genellikle va- kıflann ve Hazine arazileri- nin üzerinde yapdaştığı için tapusuz taşınmazlardır. Elindekini ve avucundakmi buraya harcamış olan va- tandaş. seçimlerde gecekon- dusuna tapu verileceği vaat- lerinde bulunan siyasiler- den yana tercihi yapmakta- dır. Gecekondulara tapula- nn verilmesi ve gecekondu sorununun çözümlenmesi için imar afn kanunları çı- kanlmakta ve kanun geregi tapulan verihnekte." Raporda, vakıf arazisini işgal edenler hakkında ağır ve caydırıcı önlemlerin alınmaması nedeniyle ge- cekondulaşmanın hızlandı- ğı belirtilerek vakıf arazile- rini işgal edenler hakkında cezai yaptınmın uygulan- ması da istendi. İnıar affi sakıncalı İranh hükümet üyesi ve parlamenter Muhammed Cevat Larijani, Ayetullah Humeyni'nin Salman Rüşdü için verdiği ölüm fetvasının bireysel bir göriiş olduğunu söytedi. Larijani'nin sözleri, bu konuda bugüne dek gerçekleşen en önemli gelişme olarak değerlendirildi. şeklindedir." Muhammed Cevat Larijani bir ülke rejiminin, bir başka ülkede yaşayan birini ölüm cezasına çarptırmasının devletler hukuku- na aykın olduğunu; ama, bir kişi- nin fetvasıyla, bir hükümetin ka- rar çıkarması arasında büyük fark bulunduğunu vurguladıktan sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben kişisel olarak bir insanın kellesine para biçilmesini yanlış buluyorum. Ne var ki burada du- rum farkh. Ortada bir hayır vakfi var. Bu >-akıf birçok yoksula yar- dım elini uzatıyor. Şefl. bu konu dışında çok dürüst ve birçok yok- sulu doyunnuş bir insan. Rüşdü olayını üstlendi, çünkü 'Şeytan Ayetleri' onu bir Müslüman ola- rak çok olumsuz etkiledi. Bu pa- rayı bir yana bırakaum; Rüşdü, yüz milyonlarca Müslümanın inancını rencide etti. Belki kasıtlı olarak değil ama, kitabının sonu- cu olarak. Rüşdü'ye karşı en bü- yük tehlike budur, sokaktaki sıra- dan vatandaşör. Ve böyle bir nef- rete hedef olan hiç kimse. bundan böyle kendini güven içinde hisse- demez." Larijani, Isveç'in Dagens Nhyeter gazetesinin "Tahran reji- mi, adam öldürmeye kışkırtma eylemini yasaklayamaz mı" soru- suna şu yanıtı \erdi: "Biraz ger- çekçi olalun. Dünyanın hiçbir hü- kümeti, bir gecede Rüşdü olayının yarattığı zararı düzeltemez. Bu- nun adım adım yapılması gerekir. Bu bir toplumsal gelişme meselesi- dir, potitik bir karar değiL Resmi olarak bir makam bu tür bir ya- sak getirebilir ama, bu da sonun- da bir yasa gerektirir. Bizde yakın- da paıiamento seçimi olacağı için, bu konu bugün için çok nazik bir konu." Peki, yapılabilecek hiçbir şey yok mu? Konunun yasal yönü mahkemede incelenemez mi? Bu konuda Larijani'nin önerisi şu: "Ben Salman Rüşdü'nün yerinde olsam, bir avukat rutar ve bir İran mahkemesine başvuruda bulu- nurdum: Benim canım için ödül konulmasu bir tehdit içeriyor. Bu durum yaşantıma ve malvarbğı- ma zarar veriyor. O zaman yasal süreci başlatırdım. Ne var ki ödül sorunu ortadan kalksa bile, Rüş- dü'nün güvenliği sağlanmış ol- maz." YAKUTtYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN Erzunım Merkez Muratpaşa Mahallesı'nde pafta 9, ada 231 'de bulunan 17 nolu parselin 120/12000 hissesi Hamdi kı- zı Feride'ye 160/12000 hissesi Hamdi oğlu Şükrü'ye ait olup, bu parselin tamamının yeşil saha olması sebebiyle kamu- laştınlmasma 31.5.1995 tarih ve 512 sayılı encümen karanna istinaden gidilmiştir. Belediyemizce kamulaştınlacak olan ve aşağıda hisse oranlan ve malikleri belirlenmiş olan gaynmenkullerin kamu- laştınlması hakkında itirazı olanlann ilan tarihini izleyen azami (30) otuzgün içerisinde beledıyemiz aleyhıne Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ve Danıştay'da dava açabilecekleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 13 ve 7201 sa- yılı Tebligat Kanunu'nun 28'inci maddeleri gereğince maliklere ve alakalılanna ilanen tebliğ olunur...76/1995 Pafta Ada Parsel Mesahası Kam. Kısım Hisse Kam. Kısım Kam. Bed. Maliki No: No: No: m2 9 231 17 3251 120/12000 32.51 16.255.000 Hamdi kızı Feride 9 " " 3251 160/12000 43.34 21.670.000 Hamdi oğlu Şükrü Hamdi kızı Feride adına T. Vakıflar Bankası Erzurum Şubesi'ne 1020000-1304590 no.lu hesaba 16.225.000.- TL. y- atınlmıştır. Hamdi oğlu Şükrü adına T. Vakıflar Bankası Erzurum Şubesi'ne 1020000-1304590 no.lu hesaba 21.670.000.- TL. y- atınlmıştır. . , • . , - Basın: 27234 İLAN AFYON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA) EsasNo: 1992/67 Karar No: 1995/431 . . Davacı: Veli Tok Afyön Vekilı: Av. Mehmet Akalm- Av. Hatice Akalm Afyon Davahlar: 1- Hortaş AŞ Afyon, 2- SSK Genel Müdür- lüğü, Ankara. Vekili: Av. Kadir Cetin - Sigorta Müdürlüğü Afyon Dava: Hizmet süresinın tespıti Dava Tarihı: 30.4.1992 Karar Tarihi: 26.5.1995 Davacı vekili tarafindan davahlar aleyhine açılan hiz- met süresinın tespitı davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce davanın reddine daır verilen karar da- valılardan HORTAŞ AŞ adına ilanen tebliğ olunur. Basın: 26617 DEVREK ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN : DosyaNo: 1993/381 Davacılar, Devrek Karşıyaka Mahallesi'nden Raif Uzunkavaklı ve Saniye Uzunkavaklı tarafindan davahlar Hüseyin Gökkaya ve arkadaşlan aleyhine açılan tapu ip- tali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasın- da bir kısım davalılara tebligata yarar açık adresleri tes- pit edilemedığmden basın ilan yoluyla tebligat yapılma- sına karar venlmiş olmakla; Davalılardan Hayati Onur, Satiye Karaca, Muharrem Kiren, Mustafa Geldilioğlu, Oktay Ercan ve Nesrin Ye- melek'e tebhgata yarar açık adresleri tespit edilemedığin- den, adı geçen davalıların mahkememizde yapılacak olan 12.9.1995 tarihindekı duruşmada hazır bulunmalan ve- ya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri gerekmekte- dir. Aksı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılarak hüküm verileceği, dava dilekçesi ve duruşma günü teb- liğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 21668 T. C. ERDEMLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/63 Davacı Halil Ibrahim Ezgin vekili tarafindan dava- lı Elife Revanoğlu aleyhine açılan cebri tescil davasın- da yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ka- rar verilmiş. Erdemli ilçesi Türbe Mah., Kızılalan mevkiinde ka- in 25 pafta, 129 ada, 2, 3,4, 5 no'Iu parsellerde dava- lı Ali kızı Elife Revanoğlu'na murisi Ali Tartar'dan in- tikal eden paylannın tapusunun iptaline, davacı Bekir oğlu, 1946 doğumlu Halil tbrahim Ezgin adına tapu- ya tesciline. 2.160.000 lira karar ile ilam harcımn da- valıdan alınmasına, davacı tarafindan yapılan 2.216.000 lira mahkeme masraflannın davalıdan ah- narak davacıya verilmesine, davacı davada vekille tem- sil edildiğinden 3.650.000 lira nispi vekalet ücretinin davalıdan almarak davacıya verilmesine karar verildi, işbu ilan yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde davalı Elife Revanoğlu tarafindan temyiz edilmediği takdirde karann kesinleşeceği tebligat yerine kaim ol- mak üzere ilan olunur. 22.5.1995 Basın: 26072 İLAN DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1992,790 Davacı Isa Keser vekilince Mustafa Dost ve Aysel Gü- neş aleyhine mahkememize açılan alacak davasının ya- pılan açık duruşması sonucunda verilen 23.6.1994 tarih ve 994/327 sayılı karar temyiz edildiğinden; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 26.12.1994 tarih ve 1994/10888- 11727 sayılı ilamıyla onandığı, bütün araştırmalara rağ- men bulunamayan, adresi tespit edilemeyen Diyarbakır ili Yenişehir Mahallesi Hındibaba Sokak Erge Apt. Kat: 5/10 adresınde ikamet eden davalı Mustafa Dost'a Yar- gıtay onama ilamı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 13747 KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994/920 Davacı Ayşe ve Feride Çelik vekili tarafindan, davah- lar Emine Çelik ve arkadaşlan aleyhine açılan izaleyi şu- uyu davasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karar gereğince; Araştırmalara rağmen adresi bulunamayan davalılar Emine Çelik, Akif Çelik ve Zakir Çelik'in duruşmanın atılı bulunduğu 1.8.1995 günü saat 9.00'da hazır bulun- malan veya vekillen marifetiyle kendilerini temsil ettir- meleri, varsa delillerini ibraz etmeleri, aksi takdirde H- MUK'nin 509. ve 510. maddeleri gereğince yargılama- nın gıyaplannda yürütüleceği tebligat yerine geçerli ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. 26.5.1995 Basın: 26534 T. C. BALIKESİR ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ 994/1253 Es. Davacı Yusuf Bozkurt vekili tarafindan davalı Bü- lent Ekşi aleyhine mahkememize açılmış bulunan Menfı Tespit davasının mahkememizde yapılan du- ruşması sırasında verilen ara karan gereğince, Davalı Bülent Ekşi adına Burhaniye Pelitköy, Bağ- lar burnu mevkii adresine tebligatın çıkanldıgı, dave- tiyenin bila tebliğ iade edilmesi sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı kanalı ile adresinin tespit edilemediğin- den ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; Davalı Bülent Ekşi'nin duruşmanın talik olduğu 26.9.1995 günü saat 9.30'da mahkememize duruşma salonunda hazır bulunması veya kcndısini bir vekille temsil ettirmesi, hazır bulunmadığı ve bir vekille tem- sil ettirmediği takdirde duruşmanın yokluğunda yapı- larak karar verileceği hususu davetiye yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. 2.6.1995 Basın: 26019 Türkiye Futbol Federasyonu'nun 18.6.1995'edevamma karar verilen genel kurul toplantısı, göriilen lüzum üzerine ileri tarihe ertelenmiştir. Mufassal bilgi bilahare açıklanacaktır. Bilgılerine sunulur. T.F.F. GENEL KURUL DtVAN BAŞKANVEKİLİ YILMAZ ÖZŞENER Raporda, gecekondulaş- manın engellenmesi için şu önerilerde bulunuldu: u Ancak bu kanunlar be- lirli tarihlerle sınırlandınl- dığından gecekonduların bir bölümü kanun kapsamı dışında kalmaktadır. İmar afih kanununun çıkacağı ve bu kanuna göre tapu auna- cağı ümidi, gecekondulaş- ma sorununu çö/mediği gi- bi gecekondulaşmayı da hızlandırmaktadır. Bu so- run, vakıf taşınmazlannın tamamını işgal miktarları kadar rayiç bedeli üzerin- den uzun vadeli taksitlen- dirmek ve kanuni faizi alm- mak suretiyle, işgalcilere ihalesiz olarak satılması şeldinde çözümlenebUir. Bu işlemden sonra da kesinlik- le gecekondu yapımına izin vennemek gerekir. Bu yöntem, vakrflann ta- şınmazlannı değerlendirme olanağı da yaratacaktır. Gecekonduİardan elde edilecek paralarla, eski eserlerin onanmı da sağlan- mışolur.'' MIKRO DİNÇ TAYANÇ "Bnrin Olur!' Adamın biri çıkmış avazlıyor "Atatûrkçülük ar- dına sığınan komünistler var!" Adamın biri; Ata- türk'ün kurduğu Cumhuriyet'in ve de Mustafa Kemal'in kalpaklılarının kurtardığı Istanbul'un emniyet(!) müdürü(!). Yanıtımdıri .. , ^ ^ Baka, adamın biri; ?> Ben, Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti'nin "çocuğu"yum! Ben, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Birinci öde- vin, Türk'ün geleceğini ve Türk Cumhuriyetini, sonsuza dek korumak ve savunmaktır" sözleriyle "görevlendirdiği" gençlerdenim! Ben, O'nun "Variığının ve geleceğinin tek te- meli budur. Bu temel senin, en değerli (güven) kaynağındır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışın- da, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyecek, iç ve dış, kötücüller bulunacaktır. Bir gün, ba- ğımsızlığını ve Cumhuhyet'ini savunmak zorun- da kalırsan, ödeve atılmak için, içinde bulunaca- ğın ortamın olanak ve koşullarını düşünmeye- ceksin!" dediği "düşünces/z"lerden biriyim! Ben, Atatürk'ün emanet ettiği kutsal Cumhuri- yet'in kutsal "bekçileri"nden "biriyim!" SEN, bencileyinlere "Komünist" diyorsun. "Emrin" olur! Demek ki, ben, komünistim! ••"'-' Kurtuluş Savaşı'nı, Aydınlanma'yı, Devrimler'i; Devrimler'in armağanı laikliği, tam bağımsızhğı, Cumhuriyetçiliği, Devletçiliği savunduğum için "Fouche" olacak "halim" yok ya... Laik, demokratik, tam bağımsız ve "yargı- sız"s\z bir devlet modelini savunuyorum. Sen açıklayana(l) değin de komünist olduğumun ayn- mında bile değildim. Kendimi Atatürkçû sanıyor- dum! Sağ ol, adamın biri... Meğer komünistmişim de, bilmiyormuşum(!ü). O; "(...) bütün bu durumlardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdun içinde yönetimin başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık ve hat- ta hayınlık içinde bulunabilirter. Dahası, yönetim başında bulunan böyleleri, kişisel çıkahannı, yur- duna gırip yayılmış olan (dış) düşmanlann siya- sal erekleriyle biheştirebilirter. Ulus, yoksulluk ve dahık içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir. "Ey Türk geleceğinin genç kuşaklan! Işte bu ortam ve koşullarda bile ödevin, Türk bağımsıztı ğını ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Gereksindı- ğin güç, damahanndaki soylu kanda vardır" diyor. Ben, O'na kulak verip, O'nu izliyorum! ] Sen; beni, O'nun izinden gitmekle suçluyor- sun! Öyleyse; ben, Atatürkçû değil, komünist(mi- şirn)!!! Sahi, sen; kimi, neyi, neyle suçladığının ayır- dında mısın? Baka, "çağdaş" Fouche; Senin "atan" önce Louis'e, sonra Fransız Devrimi'ne, sonra Napoleon'a, sonra (ve de iki arada bir derede) Josephine'e ve en sonra da "İkinci" kralcılara hizmet(!) vermiş bir "namute- ber" ademdir ki; bugün "muhbihiğin", "her dev- rin adamlığı"n\n, "hacıyatmazlığın" da "atası" sayılıriü Sakın, geçmişteki seçimlerden ders aldığını sanıp; yeni seçimlerde yeni faşistlere, yeni yo- bazlara, yeni Osmanlılara yaranmak uğruna "Ata"\an kanştınnış olmayasın? Ana fıkin Adamın biri çıkıp aklına eseni avaz- ladığında susarsanız, o "biri" giderek "birileri"; birileri de Cumhuriyet'in başına bela olur! Ana fikrin ana fikri: Çıkıp aklına eseni avazla- yan birine "hak ettiği" yanıtı vermesi "asıl" gere- kenler susup koltuklarına büzülüyorsa, onların da hak ettiği bir çift söz vardır ve de bu sözlerin sandıklardan çıkartılacağı günler "elbette" gelir! Anayasada referandum tartısması ANAP karşı çıkıyor CHP sıcak bakıyor Anayasa değişikJiğine ilişkin görüşmelerin tıkanmasmın ardından DYP, öneri paketinde imzalan bulunan ANAP ve CHP'yi samimiyetsizlikle suçladı. ANAP, referandum zonınluluğuna karşın paketin TBMM'den geçirilmesine karşı çıktı. CHP'li Devlet Bakanı Kumbaracıbaşı, referandumun yararlı olabileceğini söyledi. .,, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'de görüşmeleri tıkanan anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalar 'referan- dum'noktasında odaklanmaya başladı. DYP, değişiklik paketinin 'referandum zo- nınluluğuna karşın' parlamentodan geçi- rilmesini isterken; ANAP'ın, paket için halkoylamasına gidılmesıne. 'lüks oMuğu' gerekçesiyle karşı çıktığı bildirildi. CHP'li bakanlar, laiklik ve çalışma yaşa- mına ilişkin hükümlerde ödün vermeden ilerleyeceklerini ve dar kapsamh olan pa- kette daha geri bir adım atılmasının söz konusu olamayacağmı belirterek gerekir- se referanduma gidilmesinin yararlı ola- cağmı kaydettiler. ANAP Grup Başkanvekili Hasan Kork- mazcan, düzenlediği basın toplantısında, DYP'nin referanduma gidilmesi yönünde açıklamalar yapmasını yersiz ve zamansız bulduğunu söyledi. Anayasa değişiklikle- rine ilişkin görüşmeler başlamadan önce, birinci turda oylamada 300'ün altında ka- lan maddelerin geri çekilmesi konusunda DYP ile anlaştıklannı kaydeden Kork- mazcan, henüz birinci tur oylamalar ta- mamlanmadan yapılan bu tür açıklamala- nn görüşmeleri etkilemeye yönelik politik sözler olduğunu öne sürdü. CHP'li Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, değişiklik paketini geri çekme veya daraltmanın söz konusu olmadığını belirterek "Perşembe akşamı bir kısım milktvekilkri, ahşkanlık- tan olacak Meclis'ten aynldüar. O yüzden 270'i buhna olasıhğı azaldı. Onun için er- telendi. Bazı düzeltmeler yapılarak Mec- lis'e yeniden getirilecek. Kimi ANAP ve DYP milleftekiUeri RP'nin görüşleri doğ- rultusunda oy kullamyor. Bu da sıkıntı ya- ratıyor" dedi. Kumbaracıbaşı, bir soru üzerine, değişiklik maddeleri için referan- duma gidilmesinden çekinmediklerini be- lirterek "Hatta yararlı olabüeceği inancm- dayız" dedi. 'İstenen düzeyde değil' CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, bu haliyle bile değişikliklerin istenen düzey- de olmadığmı, geri bir adım aülması du- rumunda değişikliklerin istenen düzeyde olmayacağını vurgulayarak şunlan söyle- di: "Türkiye'de çağdaş demokrasinin dfi- zenlemeleri, kurumları olacaksa, Türki- ye'de temel hak ve özgürlüklerin kuUannnı yasal bir tabana oturtulacaksa müitariz- min anayasaya soktuğu birtakun kural ve kurumlann devreden çıkması gerekiyor. Şu andaki anayasal çerçeve ile Türkiye'nin çağdaş bir anayasaya sahip olduğunu ka- bul etmek mümkün değü." CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Fehmi Güneş, anayasanın tamamen değiş- tirilmesini istediklerini; ancak buna ola- nak bulunmadığını kaydederek partileri- nin tabanmı oluşturan üniversite gençleri ve emekçilere yönelik düzenlemelerin ilk "rahatlatıcrdeğişiklikler arasında bulun- masında ısrarlı olacaklannı söyledi. DYP Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Yaşar Dedelek, görüşmelerin kesilmesin- den ANAP ve CHP'yi sorumlu tuttu. RP'nin, görüşmeleri 'siyasi istismar' haline getirdiğine dikkat çeken Dedelek, "ANAP ve CHP'nin çok samimi olmadık- lannı görüyoruz. Eğer bu değişiklik yapü- mazsa, millete gidilir ve son sözü millet söyler" dedi. Dedelek, bir soru üzerine, DYP içinden birkaç milletvekilinin değişiklikler için ret oyu kullanmış ola- bileceğini, ancak bu konuda grup olarak 'samimi'olduklanm söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle