Katalog

5MAYIS1995CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öğretmenler yürüyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen'e üye öğretmenler, grevü- toplusözleşmeli sendika hakkı verilmesi ve antidemokratik uygulamaların kaldınlmasını istemek için, yann Milli Eğitim Bakanlığı'na yürüyecekler. 33 kito eroin ele geçirüdi • İSTANBUL(AA)- tstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nden dün yapılan açıklamada, Gûngören'de Nevzat Erşahin'in evine düzenlenen operasyonda 33 kilogram eroin ele geçirildiği bildirildi. Olayla ilgili olarak üç kişi gözaltına alındı. Gazi Mahaltesi otoyları • tSTANBUL(AA)- Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi'nde meydana gelen olaylar sırasında gözlem altına alınarak. IDGM tarafından 7 si tutuklananyasadışı MLKP- K örgütü üyesi 11 sanıktan 9'u hakkında, "halkı hükümet aleyhine silahlı isyana teşvik etmek" suçundan dava açıldı. Çilter fire tıesabı yapıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller, Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) düşûnce açıklamayı suç sayan 8. maddesinin kaldınlması ve Türk Ceza Yasası'nın 311. maddesine bazı eklemeler yapılması konusunda, DYP grubundan "60-70 fire" bekliyor. CHP'lilerin "Lider, grubunun şantajına boyun egmez" sözleriyle sıkıştırdıklan Çiller'in. "60- 70 fire olur. Bizden 100 milletvekili gelir, CHP grubu da tam olarak gelirse çıkar" dediği öğrenildi. Hayvancılık kavgası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hayvancılık merakı, kabinenin DYP'li üyeleri Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin ile Devlet Bakanı Esat K.ıratlıoğlu'nun arasını açtı. Tanm Bakanlığı'na bağlı Destekleme Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen hayvancılık projelerinin bakanlığına devredilmesini isteyen Kıratlıoğlu, bu konuda, Şahin'den habersiz karar çıkarmaya kalkınca, iki bakan arasında sert tartışma çıktı. Başbakan Tansu Çiller, trilyonlarca liralık projeler için Başbakanlığa bağlı Hayvancılık ve Su Orünleri Müsteşarlığı kurulmasını öngören taslağını imzaya açarak, tartışmayı noktaladı. CHFHÇaydan SOPU önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Hatay Milletvekili Fuat Çay, Başbakan Tansu Çiller'e. "Kamu kurum ve kuruluşlannda eski bakan ve eşlerine hizmet ya da gûvenlik veya herhangi bir nedenden dolayı kaç araba tahsis edilmiştir" diye sordu. Çay, TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergesinde aynca. tahsis edilen arabalann kaçında telefon bulunduğunu, bu araçlann yıllık akaryakıt giderlerinin ne kadar olduğunun da açıklanmasını istedi. Tiirtc-jş'ten 2. miting • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-Iş, " Mezarda Emekliliğe Hayır" mitinglerinden ikincisini, 21 mayıs pazar gûnü Rize'de düzenleme karan aldı. Türk- Iş Genel Sekreteri Şemsi Denizer, sendikalara gönderdiği duyuruda, tüm sendikalann yönericilerinin ve işçılerin, çalışanlann haklannm korunması konusundaki kararlılığin gösterileceği bu mitinge katılmalannı istedi. CHP'de Nci atama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında, bütünleşme öncesi SHP'de görev yapan Fehmi Işıklar ile Mehrnet Kahraman'ın genel başkan yardımcılığı görevine getinlmeleri kararlaştınldı. Bu ıki atama ile 23 kişilik Başkanlık Kurulu tamamlanmış oldu. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay 8. madde muhaliflerine seslendi: Ozgürlük, iÜkeyi bölmezTÜREY KÖSE . ANKARA - Adalet Ba- kanı Mehmet Moğultay, Terörle Mücadele Yasa- sı'nın (TMY) düşünce açıklamayı suç sayan 8. maddesinin kaldırılması ve Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 311. maddesine ba- zı eklemeler yapılması ko- Gövde gösterisi Cindoruk'a görkemli karşılama • TBMMBaşkanı Hüsamettin Cindoruk, Viyana'dan dönüşünde Çiller karşıtlan tarafından voğun ilgiyle karşılandı. tstanbul Haber Scrvi- si - TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk. resmi bir ziyaret için gittiği Vi- yana'dan dönüşünde, DYP'li küskünler tarafın- dan "genel başkan" gibi karşılandı. Atatürk Havalima- nı'nda büyük bir gövde gösterisi yapan Tansu Çillerkarşıtı DYP'li mu- halifler, "Başbakan Cin- doruk" sloganlan attılar. "Aktif siyasete girebilece- ğini" açıkladığı için Çıl- ler taraftan DYP Istanbul tl Başkanı Tekin Ene- rem'in kendı hakkında söylediği "Teriiklerini gi- yerek istirahate çekilnıeli- dir" sözünün anımsatıl- ması üzerine Cindoruk, bütün parti genel başkan- lannı etraflanndaki "sa- lak ve yalakalara" karşı uyardı. Basın toplantısında ga- zetecılenn sorularını ya- nıtlayan Cindoruk, "Ilk kongrede aday olacak mı- smız" şeklindekı bir soru üzerine, "Halen TBMM Başkanı'yım. Siyaseten değilse bile görev olarak tarafsızım. Arkadaşları- mın yürekten gelen duy- gularuiı sevgnle karşılıyo- rum. Ne var ki bir başba- kan var" dedi. Tekin Enerem'in sözü- nün anımsatılması üzeri- ne Cindoruk. bu kişiyi ta- nımadığını söyledi. Şu anda siyaset yapmak iste- medığini, ancak siyaset yapmak isterse söyleye- cek çok sözü olduğunu ve kimsenin başa çıkamaya- cağını da vurgulayan Cin- doruk. Enerem'i, üstü ka- palı bir şekılde "yalakahk ve salaklıkla" suçladı. Bütün siyasi partı genel başkanlannı etraflannda- ki "salak ve yalaklara" karşı uyaran Cindoruk. "Bir siyasi partinin ve bir siyasi parti genel başkam- nın ilk kaçınacağı şey, ya- laklar ve salaklar olmab- dır. 40 yıldır bu ülkede si- yaset \apı\orum. genel başkanlar ve partilerin başansızhğuıa onlann et- rafını saran yalaklar ve salaklar neden olur. l'çakta gelirken ülserin aşısının bulunduğunu öğ- rendim. Dilerim salaklı- ğuı da aşısı bulunur"diye konuştu. Cindoruk, bu rür kişilerin her partide ola- bileceğini söyledi. Viyana'ya yaptığı res- mi ziyaret hakkında da bilgi veren Cindoruk, Türkiye'nin son yıllarda kendisini Batı'ya tam an- Iatamadığını belirterek. bunun bazı sorunlar çı- kardığını söyledi. nusunda varılan uzlaşma metninin "geri adun değil, ileri adım, müthiş. bir dü- zenleme" olduğunu söyle- di. Moğultay. uzlaşılan metnin yasalaşması duru- munda 100'ün üzennde tahliye olacağını ve 3 bi- nin üzerinde de davanın düşeceğini belirterek "De- mokrasiden korkmavalım. Düşünce özgürlüğü ülkeyi bölmez" dedi. TMY'nin 8. madddesi- nın kaldırılması ve TCY'nin 311. maddesine, •'Her kim Türkiye Cum- huriyeti DevletTnin bölün- mez bütünlüğünü hedef alan terör örgütlerinin amae. ve faali>etleriyle ilgili propaganda yaparsa, 6 ay- dan 2 yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır" fıkrasının ekJenmesi konu- sunda hükümet düzeyinde anlaşmaya vanldı. Uzlaş- ma metni DYP ve CHP gruplarında tartışmalara yol açarken DYP grubu konunun karara bağlanma- sını bayram sonrasına erte- ledi. Adalet Bakanı Meh- met Moğultay, Cumhuri- yet"in sorulannı yanıtlar- ken "Geri adım aöldı" yo- rumlannm son derece yan- lış ve haksız olduğunu be- lirterek şunlan söyledi: "Geri adım değiJ, ileri adım. 'Bravo' denmesi la- zun. TCY'nin 311. madde- sine taşmmayla daha ileri bir noktaya gelinmiş oldu. ÇtZMEDEN YUKARI / MUSA KART Bu düzenleme ile düşünce suçları terör suçu olmak- tan çıkanlıvor. ceza indiri- liyor, CMUK'tan yararlan- ma olanağı getiriüyor. Bu düzenleme TMY'de kal- saydı, infaz, CMUK'tan yararianma açısından du- rum farklı olacaktı. TCY'ye aktanlması önem- li kazanımlar getirdi." Moğultay. bayramdan sonra dört maddelik bir ta- san hazırlanarak TBMM'- ye gönderileceğini, hazır- iıkların tamamlandığını söyledi. Moğultay, uzlaşı- lan düzenlemenin yasalaş- ması durumunda, 100'ün üzennde tahliye olacağını ve 3 binin üzerinde dava- nın da düşeceğini bildirdi. Moğultay. DYP grubu- nun itirazları konusunda da şunlan söyledi: "Demokrasiden kork- mayalım. Düşünce özgürlü- ğü ülkeyi bölmez. Düşünce- yi suç olmaktan çıkarmak zonındayız." Baro'dan Bakan'a ret Öte yandan, Istanbul Barosu, Adalet Bakanlı- ğı'nın bir gazetede yayım- lanan yazısı nedeniyle Te- rörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinden mahkûm edilen avukat Eren Kes- kin'in ruhsatınm iptali is- temini reddetti. Baro Baş- kanı Turgut Kazan, "Ba- kanlık görüşüne katılmadı- ğımızı ve isteğe rağmen sil- me kararı vermediğimizi beh'rtmek istiyoruz''dedi. Kazan. baroda düzenle- diğı basın toplantısında, kaldınlması çalışmalan sü- ren Terörle Mücadele Ya- sası'nın 8. maddesi dışın- da, başta anayasa olmak üzere askeri rejimin getir- diği düzenlemelerin 8. maddeye benzer kuraliarla dolu olduğunu söyledi. 'BuAnayasaDeğişsin'kampanyası TÜRKKENT Genel Başkanı Oğuz Soydan, anayasanın yeniden yazılması gerektiğini belirterek Ankara'ya 'Büyük Anayasa Yürüyüşü' önerdi İstanbul Haber Servisi- "Bu Anayasa değişsin" kampanyası başlatan Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜRKKENT) Genel Başkanı Oğuz Soydan, 12 Eylül 1995 günü, Türkiye'nin bütün bölgelerinden Ankara'ya "Büyük Anayasa Yürüyüşü" yapılmasını önerdi. Bazı maddeleri hariç Anayasa'nın yeniden yazılmasını isteyen Soydan, "bu anayasayı ilk defa shiller yapmalıdır"dedı Oğuz Soydan. "Anayasa Değişsin Kampanyası" ile ilgüi dün Çınar Otefi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Aynı zamanda Türkkent denetim kurulu üyesi olan Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut ve genel başkan vekillerinden Sönmez Targan'ın da katıldığı basın toplantısında Soydan, 21. yüzyıla girmeye 5 yıl gibi kısa bir zaman dilimi kalmasına karşın 12 Eylül Anayasası ile temel hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalann yol açtığı olumsuzluklann, toplumsal tıkanıklıklann hiçbinne çözüm getınlemediğini söyledi. Tüm sivil toplum örgütleri gibi Türkkent'in de anayasanın tümüyle değiştırilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdiğini vTirgulayan Soydan, "Bütün siyasetçiler bu anayasadan şikayetçiler ve değiştirilmesüıi istemektedirler. ,4ma bunda ne kadar samimklirler?''dedi. 12 Eylül Anayasası'nın kabul edildiği oy oranıyla reddedilecek bir anayasa olduğunu savunan Soydan şöyle dedi: "Bu anayasadan sendikalar, kooperatifler, oda ve meslek kuruluşlan başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütleri şikayetçi olmalanna karşın değiştirilmesi >olunda ciddi bir etkiniiğe gidilememiş. kamu \e toplum kesimleri v^eterince >önlendirilememiştir. 13 \ildan beri 3. pariamento ömriinü tamamlamak üzereyken bu anayasa hâlâ sırtınıızda dar bir ceket gibi durmaktadır." t Ana>asa, siyaseti tıkıyor' Türkiye'de sıyasetin tıkandığını. bu tıkanmada anayasanın da büyük katkısı bulunduğunu, tıkanıklığın ancak demokrasi ve parlamenter rejimle aşılabileceğini belirten Soydan, bunun yolunun da anayasanın değişmesinden geçtiğini söyledi. Sendıkalann. kooperatiflerin, oda ve meslek kuruluşlannın. demeklerin. bılim adamlannın, gençlerin etkin biçımde siyaset içinde yer alması gerektiğini anlatan Soydan, "Türkkent'in birinci hiraz noktası budur. İkincisi ise kentleşme ile ilgilidir. Bu anavasa ha/ırianırken. kırsal kesimde \aşa>an insanlann nüfusu ülke nüfusunun yüzde 65'ini teşkil ediyordu. Şu anda bu oran tersine dönmüştür. Kooperatifçiliğe yeni bir boyut getirme iddiasında olan Türkkent bu anayasa ile bunun olamayacagını düşünmektedir" dedi. Başta sendikalar olmak üzere bütün sivil toplum örgütlerini bu kampanyada bırlikteliğe çağıran Soydan, kampanya için önümüzdeki günlerde üç büyük işçi sendikası konfederasyonu ile görüşeceğini belirtti. Soydan daha sonra şunlan söyledi: "12 Eylül 1995'te, örgüt bayTaklanmızla, tüm sivil toplum örgütlerini en geniş üye tabanlanyla 'Anayasa değişmelidir' amacı doğrultusunda Ankara'ya yürümeye çağmyoruz. Bu yürüyüşün adı 'Büyük Anayasa yürüyüşüdür\ Cumhurbaşkanımızı da bu yürüyüşe davet ediyoruz. O da bu Anayasa'ya karşı çıkmaktadır. Bütün Türkiye'yi yürütmek TURKKENT Başkanı Oğuz Soydan, kampanyayı bir basın toplanttsıyla açıkladı. Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut, toplumun düşünce tembelliğine itildiğini belirterek, "însanlaruı siyasetten bu kadar soğutulması büyük bir tehükedir. Insanlan shusetin içine çekecek anayasal degişiklik. zaman kaybetmeden yapılmalıdır" dedi. KONUK 1AZAR /Av. ÖNDER SAV Türkiye Bamlar Birliği Başkam Demokratikleşme ve insan hakları çağı-2 Elbette medya, araştıracaktır, doğruyu ve gerçeği kovalayacaktır; olaylar karşısında halkın ne düşündüğünü yansıtacaktır. Yürütülmekte olan soruşturmalann, görülmekte olan davalann haberlerini verecektir. Haber alma ve bilgilendirme hak ve özgürlüğü, zamanında ve eksiksiz kullanılacaktır. Sorgusuz ve yargısız infazlar haber yapılacak, kmanacaktır. Bütün bunlar yapılırken bir temel doğru asla unutulmamalıdır. lnsanlan yargılamak, suçluyu suçsuzu ayırt etmek yargının, mahkemelerin görevidir. Bağımsız yargıdan başka hiçbir organ sözde adalet dagıtmaya kalkışmamalıdır. Medya, her şeyi kendisinin en iyi bıldiği. halk için en doğru ve en yararlı olanı kendisinin yazıp görüntülediği varsayımına ve büyüklüğüne kapılmamalıdır. Topluma karşı ahlakı sorumluluğu olduğunu asla unutmamaJıdır. Her hak bir yükümlülük, her özgürlük bir sorumluluk getirir. Medya, öncelikle bilgi edinme hakkının tek sahibi olan halka ve topluma karşı sorumludur. Medya, sorumluluğunu unutup, insanlan eğitmeye, yargılamaya kalkarsa amacından uzaklaşır. Medya kendisini, kamu adına talepte bulunan savcının, ulus adına karar veren yargıcın yerine koyamaz. Medyanın savcıdan önce sorgulamasına, yargıçtan önce yargılayıp hüküm vermesine göz yumulursa bağımsız yargıdan, hukukun üstünlüğünden, hukuk devletinden söz edilemez. Ekranlarda dava dilekçeleri yazar, kendinizi davacı, hatta savcı yerine koyar. davalı ya da zanlılann ifadesini alır sonunda da hüküm kurarsanız bağımsız mahkemelere ne gerek vardır? Yazılı ve görüntülü basın ve yayın organlannın kimi önemli köşe yazarlannın programlannın, yüksek yargı organlannı ve mahkemeleri hedef alan, kararlannı önemsemeyen. halkın gözünde küçük düşürücü kuşku yaratıcı degerlendirmeleri, iletişim özgürlüğü ve demokrasimiz açısından fevkalade tehlikeli, güven sarsıcı ve üzücüdür. Bağımsız yargı, iletişim özgürlüğünün de güvencesidir. Demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Montesquie'nün 250 yıl önce söylediği gibi "Her şeyin sonunda adil bir mahkemenin bulunabileceği inancL toplumda en büyük güven duygusu sağlar." Bu güven duygusunu, adil mahkeme inancını sarsmayalım; özgürlüklerin, bu arada iletişim özgürlüğünün de en önemli güvencesi olan yargıyı örselemeyelim. Ulus adına karar veren bağımsız yargı hepımızındir. Tüm ulusundur. Yargının temelleri yıkılırsa önce yıkanlar altında kalır. Sözlü, yazılı ve görüntülü basın ve yayın dünyamızın çok değerli mensuplanna iletişim özgürlüğünü sınırlayan, kısıtlayan kurallardan annmış ve düşüncelerin özgürce ifade edildiği demokratik bir çalışma ortamı diliyorum. * Türkive Bamlar Birliği Başkanı Basın Konseyi Temsilciler Kurulu Üyesi Avukat önder Sav'm Basın Konseyi ndeyaptığı "tletişim Özgürlüğü ve Kişilik Hakları" konulu konuşma özetidir. (22.04.1995). ÜTTİ POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bana Masal Anlahr mısın?.. 15 yaşında bir kız çocuğu.. Beyoğlu'nun arka sokaklannda yakalamış 'polis abileri. Diyor ki: "Annem hasta, ona bakmak için 9 yaşımdan be- ri fuhuş yapıyorum..." Susuyor. Konuşmak istemiyor... Ardından, hıçkı- nklara boğuluyor. E.l. gibi yüzlerce, binlerce kız ve erkek çocuğu sokaklarda... Istanbul'un varoşlannda yoksulluk kol geziyor. Emekliler banka önünde can veriyor. Ekmek kuyruklarında insanlar kalp krizi geçiriyor. Bir başka fotoğraf düşüyor ardından... Kışkırtıcı veateşli... Deniyor ki: "Dünyaca ünlü moda devi Cah/in Klain hem ka- dınlar hem de erkekler için ürettiği son parfûmü Istanbul sosyetesine tanıtıyor." Atatürk ün tarihi yatı Savarona, güzel hanımlar ve şık beylerle dolup taşıyor. Türkiye Güzeli Demet Şener gözlerini süzerek poz veriyor fotoğrafçılara elinde kocaman parfüm şişesiyle. Insanın içine bir ateş düşüyor... Calvin Klain konuşuyor: "Romantik ve tutkuyu yaşamaktan kaçmmayan, karşısındaki erkekten de aynı şeyi bekleyen kadı- nın kokusu..." Sabahın ilk saatleri... Yağmur yağdı yağacak. Erenköy'de bir bankanın önünde bekleşen emekliler... Birisi şöyle diyor: "Ayda 4 milyon emekli maaşı alıyotvm..." Gözlüklerinin ardında kısık gözleriyle bakıyor yü- zümüze... Sonjyorum: "Kaç yaşındasınız?" Yanrt veriyor: "60 yaşımdayım." Yorgun ve umutsuz... O bir emekli... 65 yaşında emekli olacaklan düşünüyorum... Sonra Ali Ulvi'nin Cumhuriyet'teki karikatürüne bir kez daha bakıyorum... Yan yana iki mezar.. ölüler konuşuyor: "Demek siz mezarda emekliliğe kavuştunuz. Ah ne mutlu size.. Bendeniz mezarda bile demokrasi- ye kavuşamadım efendim..." • • • İki çocuk... •' • Yaşlan 10-12... Evin önünde çöp bidonunu kanştırıyoriar. Ayaklan yalın, saçlan srfır numara tıraşlı... Sonjyorum: "Ne anyorsunuz bidonda..." ı Ikisi de sıkılıyor. Kapıcı koşup geliyor. İki çocuğa bağınyor "Ben size buraya gelmeyin demedim mi?.." Çocuklar uzaklaşıyor. Kapıcı bana dönüyor bu kez... • Diyor ki: "Bunlar bomba filan koyarlar beyim. Baksana ikisi de Kürt..." Gülümsüyorum. Içime tarifsiz bir hüzün çöküyor... Diyorum ki: "Galiba ekmek anyoriardı..." Kapıcı: "Hep böyle derier, ama Kürt çocuğu onlar be- yim.. " Kürt çocukları potansiyel suçlu... Gazetelerin sayfalarına bir göz atıyorum yol bo- yunca.. Bayramda repo harikaymış... 100 milyon 2 milyon kazanacak... Bodrum-Milas karayolunda otobüs uçuruma yu- varianmışve21 kişiölmüş... Tansu Hanım, Tyi Meclis'ten geçirmiş... Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ne diyor? Şunu: "Emeklilik yaşını 60-70 yaş arasında tutmak doğru değil..." Emin Çölaşan 'bir gazete patronu 'ndan söz ediyor. Patron, Bolu'nun_Güven Köyü'nde görkem- li bir dağ evi yaptırmış. Özer Uçuran Bey de ora- da 350 milyon liraya arazi almış. Çok güzel... • • • Annesine bakmak için kendini satan 15 yaşında- ki kız çocuğunu unutamıyorum... Bir kez daha bakıyorum fotografa.. Siyah saçlı, siyah gözlü... Demet, parfüm şişesiyle süzüyor öteki fotografta beni, sizi, onlan... "Romantik ve tutkuyu yaşamaktan kaçınmayan- lariçin..." Deniz üstüne kara bulutlar çöküyor... Maltepe'den sonra Kartal'da kadınlar görüyo- rum. Doğa yeşille sarmaş dolaş olmuş. Kadınlar mantar topluyor olmalı. Sahi repo bayramda iyi faiz getirecek mi? Bunu bılse bilse bizim Muhasebe Müdürü Bü- lent Yener bilir... Havada yağmur sıkıntısı var.... Içim sıkriıyor, yüreğim daralıyor. Biraz yürüsem acaba rahattayabilir miyim? Sirkeci'de ucuz ekmek kuyruğuna bakıyorum... Ne kadar uzun değil mi? Bir masal geliyor aklıma, çocukluğumda baba- annemden dinlediğim... Belki bir gün size de anlatınm... Yılmaz'dan DemirePe: thtiyar gibi oturma YUSUFÖZKAN DÜZCE - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisine suçlamada bulu- nanlann müfteri durumu- na düştüğünü belirterek "ANAP bugün Demirerin tabiriyle sütten çıkmış ka- şık gibi tertemizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın "Batı, Sevr'i hortlatmak ıstiyor" sözle- rini eleştiren Yılmaz. De- mirel'i 'kahvede oturan Hıtiysra' benzeni. Yılmaz, hükümetin Terörle Müca- dele Yasası'nın 8. madde- sini kaldırmak istemesine tepki göstererek "Bunu kaldırmaya güçleri yet- mez. Kaldınrlarsa da ikti- dara geldiğimizde geri ge- tirmck boynumuzun bor- cuolsun" dedi. Yurt gezilerine başlayan ANAP lideri Yılmaz, dün de Düzce'de halka hitap etti. "Baba ile kandık, ana ile yandık", "Kart yeşildi anahtar çift, yatsıyı da geç- ti baba kızını al git" ve "Kendisi için bir şey iste- meyen merttir, istemem yan cebime koy, diyen na- merttir" pankartlarıyla karşılanan Mesut Yılmaz, ANAP hükümetleri döne- minde büyük işler yapıldı- ğını söyledi.