Katalog

!29 MAYIS 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller: Çıkar kapılanı kapandı • HATAY (AA) - DYP "Genel Başkanı \e Başbakan Tansu Çiller, çıkar gruplannın devlet ıle olan bağlannı kestıklerini belırttı Ankara'dan uçakla Adana'ya gelen Çiller, buradan 4 hazıranda beledıye başkanlığı seçımlennm yapılacağı Hatay'ın Arsuz beldesıne geçtı Çiller, düzenlenen mıtıngde yaptığı konuşmada."llk kez de\ letle, devletin dışındaki çıkar gruplan arasındakı bağlar çözülmüştür Açıkça söylüyorum. menfaat ılışkılen kesılmıştır Bunlann bıze söy leyeceklen var. Toz çıkanyorlar, duman çıkanyorlar, çamur atıyorlar Çünkü artık çıkar kapılan kapandı." .dedı Yılmaz: Yılbaşından önce iktidardayız ••SİMAV(AA)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. 4 hazıranda 36 beldede vapılacak yerel ' seçımlerden sonra ülke •genelınde sandığın ' seçmenlenn önüne • geleceğını sa\r undu Yılmaz, Kütahya'nın • Sımav ılçesıne bağlı Hısarbey'de yaptığı , konuşmada, ıktıdar partılennın Hısarbey'e gelıp, "'Bız ıktıdanz, bızım adayımızı seçersenız sıze hızmet getınnz" dedıklerini belırterek, şöyle konuştu: "Dığer partilenn adaylan gelırler, sıze söz venrler, ama unutmayın. en geç 4 ay sonra mılletvekıli genel seçımlen olacak Bız ıktıdar partısıyız dıyenlere ınanmayın Buhukumet4 av sonra yolcudur 3.5 sene dayandınız. Unutmayın yılbaşından önce ıktıdardayız Oylannızı ona göre verin" Çetm: Misyonumuzu sürdüreceğiz • BURSA/KİRAZLI (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanı, Başbakan Yardmicısı Hıkmet Çetın, CHP'nın, kökünü Mıllı Mücadele'den alan ve yûzü geleceğe dönük bır partı olduğunu söyledı. Çetın. 4 hazıranda beledıye başkanlıgı seçimı yapılacak Bursa'nın Kırazlı beldesıne geldi. Burada düzenlenen açık hava toplantısında konuşan Çetın, seçimı kimın kazanacağının değil. demokrasının işlemesının önemli olduğunu ifade ederek, Kırazlılılara CHPyı anlatmaya geldığini soyledı. CHP'nın Türkıye'yı kuran parti olduğunu \e kokıinü Mıllı Mücadele'den aldığını kaydeden Çetın. laiklık söz konusu olduğu zaman, partısının, bunu korumak ıçın vannı yoğunu ortaya koyacağını ve mısyonunu sürdüreceğini sövledi. Ecevit Lüleburgaz / da • LÜLEBURGAZ(AA) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'nin Avrupa Bırlığı ve gümrük bırlığıne gırmesme karşı olmadığını. ancak hükümetın Türkiye'nin pazarlık gücünü kullanmadığını savundu. Ecevıt, "Hükümet Türkıye'yı Avrupa Bırlığf nınmutfak kapısına mahkûm etmek istıyor" dedi. Bülent Ecevit, partisince Kırklareh'nin Lüleburgaz . ilçesınde düzenlenen ; mıtingde yaptığı - konuşmada, Türkiye'nin, tanhının en kötü , dönemlennden birini geçırdığını öne sürdü. Bazı çevrelerin de Sevr . Antlaşmasf yla Tûrkiye'yi r parçalama hayali • güttüğunü kaydeden Ecevit, Türkiye'nın , 1910'lardatarihininen zayıfdöneminde . elbırlığıyle Sevr - Antlaşmasfnı yırtıp • attığını belırterek, "Şimdı ı o günlerden kat kat güçlüyüz İCimsenin gücü Türkıye'yı parçalamayı öngören Sevr Antlaşmasf nı çöplükten • çıkarmayayetmez" dıye • konuştu. DSP Genel Başkanı Ecevit konuşmasmda, Batı Avrupa ülkelennın 1 Türkıye'yı Avrupa'dan dışlamaya kalktıklannı, bunun içm de msan haklan gıbı konulan ilen s-ürdüklennı hatırlattı. 'Cuma'ya Ecevit çözümüCumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Ecevit, öğle namazlan için Türkiye'de tek bir namaz saati belirlenebileceğini, ancak arkasından başka adımlann gelebileceği kaygısını taşıdığını söyledi. DSP'dekİ yükselme: llk seçimlerde DSP'nin iktidann başında veya anahtan durumunda olacağı belli. Toplum, sadece amblemle ve uzak geçmişle yetinemez. IŞIKKANSU (1 Laiklikten hiçbir ödün vermedik. Avrupa'da terörü teşvike ne ceza uygulanıyorsa, biz de kelimesi kelimesine bunu kendi yasamıza aktaralım. ANKARA - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ılk seçimlerde partısinin iktidann başında veya anahtan durumunda olacağı- nı belırterek CHP'yi kastederek "Tophım, sadece amblemle ve uzak geçmişle yetine- mez" dedı. Memurlara cuma namazı iznı verilmesı sorununun re- jim sorunu zemınine ak- tanlacağı yerde. teknık olarak çözumlenmesı gerektiğinı belırten Ece- vit. "Cuma ve öğle na- mazlan için Türkiye'de tek bir namaz saati belir- lenebilir. Ama bunun ar- kasından başka adımlar getir ka\ gısı bendede var. Biz, nerede durulması gerektiğini biliyoruz"dı- ye konuştu. Ecevit, laik- likten hıç ödün verme- diklerinı. ancak dindar kesimı de gücendırme- diklennı ıfade ettı. DSP lıden, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesı konusunda Avrupa'dan gelen bas- kılara karşı; Fransa, Almanya ve Ingılte- re'de terörû teşvike ne ceza uygulanıyorsa, Türkiye'nin de kelimesi kelimesine bu dü- zenlemeleri kendı yasalanna aktarmasını önerdi. Erken seçımin gereklı olduğuna de- ğinen Ecevit, ancak DYP ile CHP'nin şu sı- rada erken seçimi göze alabilmelennin ko- lay görünmediğını vurguladı. DSP liden Bülent Ecevit, son siyasi ge- lişmeler ile ilgili olarak Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtladı: -Son yapdan ankederde DSP'de bir yük- selme gözlenİYor. İstanbul'daki bir konuş- manızda, 'Bir seferlık tam iktıdar istno- rum' demişsiniz. flk seçimlerde bu olanağı elde edebilecek misiniz? - Yürürlüktekı seçım sıstemi ıle böyle bır olasılık çok güçlü Fakat biz. eskıden oldu- ğu gıbı şımdi de yürürlüktekı gıbi değıl. adaletli bir seçım sıstemi ıstıyonız. Ama bu ısteğımız ne kadar ka- bul göriır bılemıyoruz Çünkü. seçım sıstemi konusunda çok ganp fı- kırler ortaya atılıyor, ge- rek bazı partıler. gerek bazı kuruluşlar tarafın- dan Ben, ıçımden gelen bir dıleğı belırttım. Çün- kü, geçmişte demokratık sol hareket başladıktan sonra 2.5 kere diyelım ıktidara geldık. ama hıç- bır zaman Meclıs'ten tek bir yasayı geçırebılecek olanağı elde edememiş- tık Oysa, eğer bizim bı- nkımimızden daha genış ölçude yararlanılmak ıs- tenıyorsa. tek başına ık- tidara gelmemızde büyük yarar var Bunu belırttım o konuşmamda Bız, oteden ben koalısyonlan da demokratık rejım ıçınde bazen faydalı ışleyebılecek seçenekler ola- rak görüyoruz. Çünkü demokrasi, uzlaşma kültüni geliştığı oranda ıyı işler. Koalısyon- lar da bır tür uzlaşma eğıtimıdir. Yanı, önü- müzdeki seçimlerde DSP'nin ıktıdar olaca- ğı benım görüşüme göre belli. Hatta iktida- nn başında bulunacağı veya anahtan duru- munda olacağı belli. Ama gönlümden. bır seferlik tek başımıza ıktidara gelmek geçı- yor. -CHP Genel Başkanı Hikmet Çetın, DSP'dekİ yükselme karşısında 'CHP'nin yalnızca amblemı, adı yeter' diyor. - Sadece amblemle halk yetinemez artık Türkiye'de ve dünyada koşullar çok değiş- tı son yıllarda. Sadece geçmışın güzel anı- lany la da bir yerlere vanlamaz. Toplum da- ha yenı çözümlerbekliyor. Türkiye; bugün gerek içte gerek dışta çok ağır sorunlarla kar- şı karşıya Busorunlann üstesınden gelmeye, es- kı SHP'nın ve CHP'nın hıçbır katkısı olmadı Uzun yıllar yerel yöne- tımler kendilenne teslım edıldiğı. uzun süredır ık- tidar ortağı olduklan halde gerek SHP, gerek CHP topluma beklenenı veremedı. Bu dunımda toplum, sadece amblem- le ve uzak geçmişle ye- tinemez - DSP'dekİ \ükseuşin en önemli etkeni nedir? - Bazı >orumcular \e gözlemcıler 'dürüstiük' dıyorlar, ama ben toplumun sadece dürüst- lukle de yetınemeyeceğı kanısındayım Dü- rüstlük; yalnız partıler ıçın değil. kışıler ıçın de bır moral gereksınmedır Türkiye"de aranan bır değer halıne gelmesi de çok acı tabıi Fakat onun ötesinde, toplum, gıtgıde ağırlaşan ve Turkıye'yi ezen sorunlara ge- çerli ve gerçekçı, tutarlı çozümler bekliyor Bu konuda da sanınm. kamuoyunu en çok tatmın eden partı DSP oldu. Çünkü, ıktıdar- dakı partılerden bıle çok daha fazla çozüm üreten bır partı olduğunu kanıtladı Bızım, sorunlan önceden teşhıs edip, zamanında EPkGII S8Çİni: Erken seçim gerekli, ancak DYP ile CHP'nin şu sırada erken seçimi göze alabilmeleri kolay görünmüyor. Ancak biz adaletli bir seçim sıstemi istiyoruz. önerdığimiz çozumlerin değerleri ancak aradan bırkaç yıl geçtikten sonra anlaşıldı ve şimdi o nedenle de DSF'ye belirgın bir yönelış \ar. Aynca bızim solu. halkımızın beklentılenyle, toplumumuzun özellıkle- nyle bağdaştırabılmemiz, yanı o anlamda bır ulusal sol oluşturabilmemız de toplum- dakı desteğı arttırdı. Çünkü, ashnda toplu- mun büyuk kesıminı; ezi- len, hakkını alamayan in- sanlar oluşturuyor. Ama solun bazı tavırlanndan, bazı sımgelennden tedir- ginlik duyuyor. Fakat, bu tedirgınliği DSP'de duy- muyor. - Bu tedirginlere örnek verebüir misiniz? - Örneğin. laiklik ko- nusunda en açık, en yü- reklı mücadeleyı verdık. Kayıp analanna örgütlenme çağnsı Çocuğu gözaltında kaybolan. ölen ya da cezae\ inde bulunan anneler, 'gözara, işkence, yargısız infaz ve faili meçhul cinayet' olaylannın son bulması ıçın örgütlenme çağnsında bulundular ve bu olaylar son bulup, sorumlulan yakalanıncaya kadar örgütlü olarak mücadele edeceklennı söylediler. Emekçı Kadınlar Bırlığı'nce düzenlenen 'Analar KurultayT Adana, Mersın, Dıyarbakır, Eskışehır, Istanbul, Balıkesır ve Ankara'dan çocuğu tutuklu olan. ölen ya da kaybolan çok sayıda annenın katılımıyla dün Yüzçıçek Kültür Merkezı'nde gerçekleştınldı. 'Özgürlük mücadelesinde yitirilen'ler ıçın bır dakıkalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan kurultaya katılan anneler sık sık zılgıt çekerek ağladılar. Kurultaya katılan Fılıstin Demokratık Kadın Örgütü Temsilcisi Latife-EI Şemi yaptığı konuşmada, yıllardır bağımsızlık mücadelesi veren Filıstınlı annelenn Türk ve Kürt annelere destek verdığını söyledı. Almanya Göçmen Kadınlar Kurulu Temsilcisi Hatice Şafak ıse Hasan Ocak'ın aılesının Türkiye'deki aılelere örnek olması gerektiğinı soyledi. Ocak aılesıyle bırhkte "Ateş düştüğü yeri yakar" mantığının yıkılmaya başladığına dıkkat çeken Şafak. "Ocak'lar çocuklanna sonuna kadar sahip çıku. Bi/ler de e\laüanmıza sonuna kadar sahip çıkalım" dedı. (HATİCE TUNCER) RP ıle çok açık bır çatış- maya gırdik. Ama dindar kesimı gücendirmeden bunu başarabıldık Laik- likten hıçbırodün verme- dık, ama dindar kesimı de gücendırmedık Halkı- mız, ulusal bırliğe ve ulke bütünlüğüne bü- yük önem venyor Bu konuda son derece duyarlı Ama eskı SHP'ye ve bugunkü CHP'ye de o konuyla ılgilı olarak kuşkuy- la bakıyor halk. Oysa DSP'nin. hem de- mokrasiye, insan haklanna bağlılığını hem de ulusal birlığe ve ülke bütünlüğüne bü- yük özen gösterdığini görüyor - TBMM'de cuma namazı saatinde me- murlara izin verilmesine ilişkin önerge ko- nusunda farklı tavnnız oldu. - Herkes, ısteyen kamu görevlılennın cu- ma namazını serbestçe, rahatça kılabilme- len gereğinde birleşiyor. O yasa önerisını destekleyen- ler de desteklemeyenler de bunu benımsıyor Demek kı sorun. bir rejim sorunu de- ğıl, bır sıyasal sorun değıl. Bırgereksinme ve birteknik sorun. Onun ıçın"bir teknik çözüm aramak gerekir Bi- zim önenmiz şu: Türki- ye'nin değışık ıllerinde. de- ğışık öğle namazı saatlen uygulanıyor. Fakat, bunlann hepsini bırleştırmek müm- kün. Diyelım kı Ankara ıle Istanbul arasında namaz sa- atlen 15 dakika fark edıyor Fakat, Ankara'nın doğu ucundakı Şereflikoçhısar ıle batı ucundakı Nallıhan ara- sındakı mesafe, Ankara merkezi ile Istanbul merke- zı arasındakı mesafeye eşıt Ama bır tek namaz saati uy- gulanıyor Demek kı teknık olarak bumümkün Bunun dıneay- kın bır tarafı yok Onun ıçın bence hukuki tartışmalara girecek, kouuyu rejim soru- nu zemınine aktaracak yer- de, Diyanet Işlen Başkanlı- gı ıle de görüşulerek bütün Türkiye ıçin tek bır öğle na- mazı saati hesaplanabilır. Yalnız cumalan içın değıl. tabıi her gün ıçin Bu, dev- letin ışleyişıne de bü>Tjk ko- laylık sağlar. Aksı halde, şımdı ışler çok hızlı yüniyor bazen. Ankara'dan bırisı, Edirne veya Hakkâri'ye te- lefon edecek, fakat karşısın- dakı muhatabı tatılde ola- cak Bu gibi sakıncalar da ortadan kalkmış olur. Müs- lümanlık, akılcılığa önem veren bırdin. Onun ıçin böy- le bırdüzenleme yapılabıle- ceğıne ınanıyorum. Bu so- run, teknik bır sorundur. O- nun ıçın teknik bir çözüm getırmek gerekir SÜRECEK POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Yılgınlık Zamanı mı?.. Şeriatçı ve ırkçı kuşatma, hemen hemen Türki- ye'nin her yerinde ivme kazanırken hükümet orta- ğı CHP ne yapıyor? Hiçbir şey... Sızlere bir llçe Milli Eğitım Müdürü'nün Kurban Bayramı kutlamasını ve Türkiye'de olup bıtenleri anlatacağım bugün. Elbet 'cuma izni', 'camiyardımına vergı bağışık- lığı', Ayasofya Müzesi'nde gösterı yapılıp yapıla- mayacağına ilişkin 'şeriatçı eylemlerın' yoğunlaş- tığı günümüzde Çanakkale'deki 'şeriatçı-ırkçı ör- gütlenme' kımilerine göre 'demokrasi gereği' do- ğal sayılabilir. Ezine llçe Millı Eğitim Müdürü Ahmet Duran Bu- lut'un Kurban Bayramı kutlama kartını okuyalım önce: "Bayrak inmeye, ezan susmaya diye canlar ver- dik Çanakkale'de, Niğbolu'da, Dumlupınar'da, Sa- karya'da. Yoklukla, cehaletle savaşımız sürdü ne- redeyse bir asıra dek. Halen vartıklar denksiz, ce- halet canavar ve acımasız, ınsanımız çaresız. Cehalete, sefalete 'dur' dıye haykıran yüreklere can, damarlara kan verelim. Verelım ki Alma Ata- lı Almila, Saraybosnalı Ibrahim, Kırımlı Baturalp, Çeçenistanlı Ayyazı, Türkiyelı Seferhan Aybüke dikilsin yannlarda dünyadakı haksızlıklara, zulüm- lere çare olsunlar insanlığın sevgısızlıkten çorak- laşan gönüllerıne... Sevgi tohumlan eksinler kı yetışecek çınarlan- nın kollan tüm ınsanlığı sarsın. Bu duygularla bayramınızı kutlar selam ve say- gılarsunarım..." Işte Türkıye'yı 'ortaçağın karanlığı'na götürecek kafalardan bır örnek. Bunlar mı 'Milli Eğitım'\ çağdaşlaştıracak? Tür- kiyeli 'Seferhanlar'la mı Türkiye, 'Avrupa Birliği'ne girecek, demokrasi ve insan haklan yaşama geçe- cek? • • • Toplum suskun ve yılgın... Kuşadası ve Alanya'da olup bitenleri gazeteler aktarıyor... Ahmet Özal'ın Almanya'da çevirdiği numarala- n arkadaşımız Metin Dalman gazetemızde yazı- yor. Bır yandan şeriatçılar öte yandan liboşlar vurgun ve talanı yaşam bıçimi olarak seçıyor. Mafya, Ege ve Akdeniz kıyılarında kol gezıyor. Ne diyor eskı istanbul DYP ll Başkanı Ortıan Keçeli: "Ozer Çiller, mafya ıle arkadaş..." Türkiye, ^ır uçuruma doğru hızla kayıyor... Gazetelerimiztiraj kaygısıyla 'çarşaf, bardak, ta- bak, tencere' savaşına girmiş Tansu ve Özer Çil- ler'in 'vergı kaçakçılığını' görmüyor; Ayasofya Mü- zesi'ndeki 'şeriatçı eylemi' önemsemiyor. Ezıne'den Bıga'ya, Salihli'den Gördes'e, Baf- ra'dan Çarşamba'ya, Çorlu'dan Gelibolu'ya, Silıf- ke'den Ercış'e, Elbıstan'dan Şemdinli'ye dek her ilçede, her ilde çalışanların üzerindeyoğun birbas- kı vardır. Kaymakamdan emniyet müdürüne, öğretmen- den memuruna dek çalışan ınsanlar oradan oraya sürulmektedir. 'Türk-lslam sentezci' örgütlenme giderek ivme kazanmaktadır. Bunun en çarpıcı ör- neğı ıse' Millı Eğitım'de yaşanmaktadır. • • • Gazetelere ılan verilerek 'devletin arandığı' bir ül- kede sıstem yozlaşmış demektir. Bu yozlaşma çü- rümüşlüğü de beraberinde getirmektedır. O zaman ne olur? Şeriatçılar, Ayasofya Müzesi'nde gösterı yapıp gazetecüeri döver, polis havaya ateş açarak olay- lan önlemeye çalışır. 'Milli Eğitım Müdürü', Türki- yeli Seferhanlar'a umut bağlar. Okullarda tarikat şeyhlerınin ve cemaat lıderlerinin kitaplan okunur. Kıyı kasabalannda 'çek-senet ve arazı mafyası' egemen olur. Eski DYP Istanbul ll Başkanı, ortalığı sarsacak bir açıklama yapıyor. Diyor kı: "Özer Çiller, Vehbi Koç'un 70 yılda yaptığı ser- vetı ikı yılda yapmak ıstiyor. Mafya ıle arkadaşlık ediyor..." Bir ünlü işadamı (Sakıp Sabancı) polrtıkacılara çatıyor. Diyor ki: "Yiyıciler!.." Yalım Erez'den 'Sakıp Ağa'ya yanrt gelıyor: "Sabancı klinik vaka..." Ne de güzel anlaşıyoruz değil mi?.. Durum ortada... Biz şu soruyu bundan böyle hiç sormayacağız: "Türkiye nereye gidiyor..." Çünkü gittiği yer belli... 'Olağanüstü halçözüm getirmez' YÜKSEKOYÂ (AA) - İnsan haklanndan sorum- lu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, olağanüstü ha- lın uzamasının yöre so- runlannın çözümüne kat- kı getirmediğinı söyledi Hakkân'nin Yüksekova ilçesindeki ıncelemelenni sürdüren Bakan Hacaloğ- lu, CHP Hakkân Millet- vekili Esat Canan ıle ilçe merkezi ve Esendere bel- desinde vatandaşlarla gö- rüştü. Bakan Hacaloğlu yaptı- ğı açıklamada, Türki- ye'nin uzun bır süredir sı- kıntılar ıçınde bulunduğu- nu hatırlatarak şöyle ko- nuştu. "Çaüşmayia, silah- la, şiddetle, faili meçhul ci- nayetier ve terörle hiçbir çözüm elde edilemez. Bun- lar demokrasilerde olma- ması gereken şevlerdir. Köy ve mezralannı terk et- mek zorunda kalan insan- lanmızın içinde bulunduk- ları sıkıntıları biliyoruz. Köy boşaitmalar, ne şekil- de olursa olsun insan hak- lannm ihlalkUr." çp k -1 u r