Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 1995 PAZARTESJ
HABERLER
Batman delegesi Zeki Ekmen, Türkiye Barolar Birliği'nin 23. genel kurulunda önemli iddialarda bulundu:
Koraculara 'kefle' başma para• Ekmen: Korucular denetimsizdir.
Cinayet işleyen, soygıın yapan, araç
yakan, masum insanlan
öldüren,'Terörist öldürdüm' deyip para
alan korucular vardır. Zira kelle başma
para ödenmektedir.
COŞKUNVAMAN
BALKESİR - Barolar Birliği'nin Balıkesır'de
yapılan 23. genel kurulunda konuşan Batman de-
legesi Av. Zeki Ekmen, Güneydoğu'da terör olay-
lannın en yoğun olarak yaşandığı ıllerden biri olan
Batman'da, işkence ve insan haklan ıhlallennin en
ağır şekliyle sürdüğünü söyledi.
Batman'ın 1979 yılından beri sıkıyönetim ve ola-
ğanüstü hal ile idare edildiğini belirten Ekmen, "12
Eyfül'de doğan çocuklanmız, üniversite okuyacak
yaşa gekli, ancak hâlâ hukuk devletini göremedL
Batman'da işkence ve insan haklan ihlalleri en ağır
şekliyle sürmektedir. Hukuk devletinde gözalüna
aiman bir sanık, suçlu muamelesi görmektedir, iş-
kenceden geçmektedir" dedi.
Bölgede 2200 yerleşim binminin boşaltıldığını,
ancak buna karşın bir şey yapılamadığını belirten
Ekmen, "Bölgembde hukuk tşlemediği gibL hak da
aranamamaktadır" dedi. Faili meçhul cinayetlere
de değinen Ekmen, şöyle konuştu:
"Nedense olağanûstü halin uzaülacağı dönemde
faih" meçhul einayetJer ve terör olaylan birden art-
maktadır. Bölgede erier bile en az 1Ö milyon lira ma-
aş almaktadır. Korucular ise denetimsizdir. Cinayet
işleyen, soygun yapan, araç yakan, masum insanla-
n öldüren, 'Terörist öldürdüm' deyip para alan ko-
rucular vardır. Zira kelle başma para ödenmekte-
dm_"
'Kürt sorunu yaşanıyor'
Bölgede Kürt sorununun da yasandığmı, bu so-
runun demokrasi içinde çözümlenmesi gerektiğini
savunan Ekmen, demokrasi yerine şiddetin tercih
edildiğini ileri sürdü. Televizyonlarda, radyolarda
Rumca, lngilizce şarkılar söylendiğini, ancak bir
tek Kürtçe sözcüğün insanlann başına büyük işler
açtığını söyleyen Ekmen, bunun bin yıllık Türk-
Kürt kardeşliğine yakışmadığını savundu.
Kürt sorunu ile ilgili olarak hemen hemen her-
kesin görüşünü açıkladıgını belirten Ekmen, Tür-
kiye Barolar Birliği'nin de bu konuyla ilgili göriiş.
düşünce ve önerilerini belirlemesi ve açıklaması
gerektiğini söyledi.
Ekmen, Barolar Birliği Başkanı ÖnderSav ve yö-
netim kunılu üyelerinin yerinde incelemeler yap-
masını da istedi.
Sav ise yaptığı konuşmada, Güneydoğu'daki va-
tandaşlann bırkısmuıı terör örgütü sempatizan say-
ma yanlışlığından süratle kurtulunması gerektiği-
ni söylerken, "Kimse ırkı, dini, mezhebi, etnik kö-
keni nedeniyle sıkıntı duymanıalıdır. Demokrasi
içinde hukuk kurallan. insan hak ve özgüıiükleri
çiğnenmeden, terörist örgütlere ödfin verilmeden
sorunlar aşümalıdır. Hiçbir vatandaş, etnik kimliği
nedeniyle horlanmanıalı, sıkıntı çekmemeli ya da
hntiyazlı olmamaJıdır. Bunun içindirki. Türkiye Ba-
rolar Birliği olarak özenle ve ısrarla 'Kürt şovenli-
ğine de Türk şovenliğine de karşıyız" diyonız*' de-
di. Sav, faili meçchul cinayetler konusuyla ilgili
olarak da şunlan söyledi:
"Meslektaşlarunız Muammer Aksoy ve Uğur
Mumcu'nun, Bahrive Üçok. Çetin Emeç. Turan
Dursun' un katilleri hâlâ bulunamadL ÖkJürüknks
ri bulunmayan cinayetlere, meslektaşlanmızın esra-
rengiz ölümleri de eklendL Av. Şe\ ket Epözdemir,
Av. Yusuf Ekinci, Av. Medet Serhat ve Av, Faik Can-
dan'ın ve daha pek çok insanın katilleri bulunanu-
yor. Kim ya da kimler. hangi güç öldürüyor, ama iz
bırakmıvor ya da izi bulunamıyor.
Bomba yerleştiren, adam kaçınp tetik çeken elle-
re kim hükmediyor. Cinayetlerin failleri bulunama-
dıkça, caniler cesaretleniyor, yeni kurbanlar seçi-
yorlar. 'Şımdı sıra kımde acaba' sorulan sık sıkso-
ruldukça cinayetleri aydınlatamayan devlet yıpra-
nıyor. Cinayetlere seyirci kalanlar, yeni cinayetleri
önleyemiyoriar.
Devlet: çağdaş, iyi örgütlü bir devlet gibi davran-
mak. cinayetleri aydınlatmak, kamu vicdanını
rahatlatmak zorundadır."
" M İ L L İ A Y D I N B A N K A S I
T31ARİŞBANK
MİLLİ AYDIN BANKASI TAŞ-TARİŞBANK
TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR
Bankarnızca aşaöıda dökümü belirtildiği şekilde ihraç edilecek VI. Tertip 7 seri
toplam nomınal 500.000.000.000.- TL tutanndaki varlıöa dayalı menkul kıymetler
26.5.1995 tarihınden itibaren tüm Milli Aydın Bankası TAŞ-farişbank şubeleri ile
Menkul Degerler Müdürlüğü'nde satışa sunulacaktır.
Bu varliöa dayalı menkul kıymetler Sermaye Piyasası Kurulu'nca 25.5.1995 tar-
ih ve VDMK.184/M-6 sayı ile kayda alınmıştır. Ancak bu kayda alınma bankamızın
ve Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlerin Kurul veya kamuca tekeffülü anlamına
geJmez.
I. BANKA HAKKINDAKİ BİLGİLER
A. TANITICI BİLGİLER
1. Ticaret unvanı : Milli Aydın Bankası TAŞ Tarişbank
2. Merkez adresi : Şair Eşref Bulvan No: 3 Izmir
B. SERMAYE İLE İLGİLİ BİLGİLER
1) Sermaye
2) Ödenmiş sermayesi
3) ödenmemiş Sermaye
500.000.000.000.- TL
500.000.000.000.-TL
.TL
4) ödenmiş Sermayenin Ortaklar Arasında Dağılımı:
Ortağın Sermaye Payı
Ticaret Unvanı/Adı Soyadı (Bin
Pamuk Tanm Satış Koop. Birliği
Incir Tanm Satış Koop. Birliği
Üzüm Tanm Satış Koop. Birliği
Zeytinyağı Tanm Satış Koop. Biri.
30434 Adet Gerçek Kişi
TOPLAM
C. KÂR İLE İLGİLİ BİLGİLER
1. Ticari Kâr
2. Kan. kabul edilmeyen gid. (+)
3. Zarar mahsubu (-)
4. Yatınm indirimi (-)
5. Iştirak kazançlan ist. (-)
6. Ihracat gelirleri indirimi
7. D.Tahvili vb. faizleri (-)
8. Diğer istisnalar (-)
Mali Kâr (Zarar)
31/12/1992
-21.988.905
5.053.246
221.333.27C
67.162.826
102.018.388
102.008.265
7.477.245
500.000.000
31/12/1993
25.522.283
4.389.391
84.406
107.343.908
1.483.087
145.906
162.524.856
2.388.724
44.27
13.43
20.40
20.40
1.50
100.00
31/12/1994
-287.173.087
111.332.827
122.389
(125.847.060)(135.147.812) (175.962.648)
II. VARLIĞA DAYALI MENKUL KIYMETLERE İLİŞKİN BİLGİLER
1. Çıkanlacak varlığa dayalı menkul kıymetlerin;
a) Satış" yeri : Tüm Tarişbank Şubeleri ve Menkul Değ. Md.
b) Satış tarihleri : 26.05.1995-29.05.1995
c) Satış şekli: Varlığa dayalı menkul kıymetler satış süresi içinde her gün
iskonto edilerek bulunacak değerferi üzerinden satılır. Net fîyatlann hesap-
lanmasında tüm seriler için Savunma Sanayii Destekleme Fon kesintisi
%10 olarak alınmıştır. Ancak vadesi 1995 yılında dolacak menkul kıymetler-
de kesinti oranının değişmesi halinde ileride gerekli düzeltme yapılacaktır.
Seri
1
2
3
4
5
6
7
d)
**\
Vade Faiz
30.06.1995
31.07.1995
31.08.1995
01.10.1995
31.10.1995
30.11.1995
29.12.1995
İhraç edilecek Varlığa Dayalı Menkul
hamiline yazılıdır.
ıtfa planı*
Serisi
1
2
3
4
5
6
7
Odemetarihi
30.06.1995
31.07.1995
31.08.1995
01.10.1995
31.10.1995
30.11.1995
29.12.1995
100.000.000.- Nom. Değ.
Yılhk
Basrt
Brüt
Oranı (%)
70
72
80
83
85
87
88
Kıymetlerin
Ana
Varlığa Dayalı
Menk, Kıymetlerin
llk Gün
Satış
Fiyat {TL)
94.362.793
89.616.119
84.088.982
79.424.903
75.331.199
71.488.952
68.230.115
tamamı
para+Faiz (bin TL)
35.400.000.-
163.800.000.-
189.900.000.-
32.200.000.-
3.300.000.-
52.500.000.-
22.900.000.-
500.000.000.-
f) Anapara (ve faizlerin) ödeme yerieri: Bütün Tarişbank şubeleri
ve Menkul Değerier Müdürtüğü.
2) Varlığa dayalı menkul kıymete dayanak teşkil eden alacaklar
portföyüne ilişkin bilgilen
a) Alacaklar portföyünü oluşturan senetler:
Dönemler Tutar
01.06.1995-30.06.1995
31.07.1995-31.07.1995
01.08.1995-31.08.1995
01.09.1995-30.09.1995
01.10.1995-31.10.1995
01.11.1995-31.11.1995
01.12.1995-29.12.1995
(anapara+faiz)
39.623.814.084.814.08^
182.066.722.083
211.063.607.145
35.797.113.042
3.715.934.565
58.354.242.048
25.492.521.306
556.113.954.273
b) Portföydeki alacaklann ödenmesinden oluşacak fonun kullanım esaslan:
Bu fonlar, özel hesaba aktanlacaktır.
c) Varlığa Dayalı Menkul Krymetlere dayanak teşkil eden alacak portföyünün
saklanmasına ilişkin esaslar: figili şubelerimizde saklanacak ve otomotik sigorta
kapsamına girecektir. Bu belgeler ödenmeme halinde tahsili için gerekli hukuki
prosedür dışında başka bir arnaçla kullanılmayacaktır.
d) Alacaklar portföyü nedeniyle yapılacak ihtar, ihbar, protesto, takibat, tahsilat
ve ilgili diğer hizmetlere ilişkin esaslar:
Borç ödenmediği takdirde, ihtarname çekilecek, buna rağmen sonuç alınamazsa
kanuni takip işlemlerine başlanacaktır.
III- DİĞER HUSUSLAR
a) ( ) tarihinde tescil edilen izahname, tüm Milli Aydın Bankası
TAŞ-Tarişbank şubelerinde ve Menkul Değerier Müdürlüğü'nde halkın
incelemesine açık tutulacaktır.
b) Banka günü koşullarına göre belirleyeceği faiz oranı üzerinden
VDMK'lerin ikincil piyasada alım satımını yapacaktır.
MİLLİ AYDIN BANKASI TAŞ
TARİŞBANK
Aziz Nesin'den, Sıvas olaylan gerekceli kararına tepki:
Yargıçlar gericiliğe5
yobazlığa ortak oldu• DGM'nin, Sıvas
davası ile ilgili
gerekçeli karannı
değerlendiren Nesin,
"Yargıçlar, Sıvas'ta
şeriatçı bir kalkışma
yaşandığını bile bile
yalan söylüyorlar"
dedi.
EVİNGÖKTAŞ
ANKAR4 - Yazar Aziz
Nesin, Sıvas olaylan
davasını karara bağlayan
DGM yargıçlannın yalan
söylediğini öne sürdü.
Ahkara DGM'nin, Sıvas
davası ile ilgili gerekçeli
karannı değerlendiren
Nesin, "Yargıçlar, Sıvas'ta
şeriatçı bir kalkışma
yaşandığını bile bile yalan
söylüjorlar. Verdikleri
kararla gerçekleri inkâr
edi\orlar. Yargıçlar, bu
karaıianyia iUkede giderek
artan yobazlığa, gericiliğe
ve bağnazfağa ortak
oktular" dedi.
Dava ile ilgili hazırlanan
gerekçeli kararda, Sıvas'ta
Nesin, "Madem olmlann miisebbibi benmişim, o hakJe
hakkunda da>a açsınlar. Da\a açılırsa. hâkirnlerin yüzû-
ne hepiniz yalancısınız dive bağıracağım" dedi
2 Temmuz 1993 günü
yaşanan olaylann 'devlete
ve laik düzene vönelik
şeriat istemti bir kalkışma
olmadığı' bclırtilerek.
'olavlann müsebbibinin
Aziz Nesin olduğu, bu
nedenle yargılanıp
cezalandınlması gerektiğT
belirtilmiştı.
Nesin, gerekçeli karann
baştan sona yalanla dolu
olduğunu, yargıçlann bu
davada doğru karar
vermekten korktuğunu öne
sürdü.
"Madem olaylann
müsebbibi benmişim, o
halde hakkımda dava
açsınlar" dıyen Nesin,
dava açıldığı takdirde
yargılama sırasında
yargıçlann yüzüne "SizJer
hepiniz .vaiancısuuz" diye
haykıracağını bildirdi.
Nesin, Yargıtay'a da
güvenmedığini belirterek,
"Karar, Yargrtay'da
onaylanabilir de
onaylanmayabUir de" diye
konuştu.
Yargıçlara 'valancı' dediği
için, geçen günlerde
Çatalca Cumhunyet
Savcılığı'nca ifadesinın
alındığını anımsatan
Nesin. bu düşüncesinden
asla vazgeçmeyeceğini
ifade etti.
VlaştsmuCyageçdbakanANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Ulaştırma Bakanlığı için düğüm bu
hafta çözülecek. Devlet Bakanı Nafız
Kurt'un, Ulaştırma Bakanlığı'na ve-
kâlet süresi çarşamba günü sona ere-
ceğinden. bu makama yapılacak yeni
bakan ataması için gözler Başbakan
TansuÇ111er"e çevrildi. Çiller'in, DYP
grubunda bir süredir beldenen kabine
değişikliğini, 4 haziran yerel seçimle-
ri sonrasına bırakması kesinleşirken,
Ulaştırma Bakanlıgı 'na da, seçim son-
rasına dek, Devlet Bakanı Kurt'u asa-
leten ataması bekleniyor.
PTT'nin T'sinin satışını geciktir-
mekk suçladıgı Uiaştırma Bakanı
Mehmet Köstepen'in istifasını yakla-
şık 1 ay tuttuktan sonra 15 mayısta ka-
bul eden Çiller, bu göreve asaleten ata-
ma yapmak yerine, Devlet Bakanı
Kurt'a vekâlet verdi. Ara seçim sonra-
sı yapılacak kabine degişıkliğine ka-
dar, Ulaştırma Bakanlığı'na atamayı
sürüncemede bırakmayı hedefleyen
Çiller, Köstepen'in istifada ısran üze-
rine bu karanndan \azgeçmek zorun-
da kaldı. Kurt'un 15 günlük vekâlet
süresi 31 mayısta dolacağı için, Çil-
ler'in anayasa gereği. bu makama asa-
leten atama >apması gerekiyor. Çil-
ler'in. atama kararnamesıni en geç 31
mayısta Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel'e sunması \e Cumhurbaşka-
nı'nın daonaylaması gerekiyor. Halen
Çin'de bulunan Demirel ise Türkiye'ye
vekâlet süresinın dolduğu 31 mayısta
dönecek.
Kulislerde, yerel ara seçimler sonra-
sı hükümetin DYP kanadında yapıla-
cak kabine revizyonu konuşulurken,
Çiller'in, bu değişikliğe kadar, Devlet
Bakanı Kurt'u, asaleten ataması bek-
leniyor. Çiller, Kurt'tan boşalacak
Devlet Bakanlığı 'nı ise kabine deği-
şikliğine kadar boş tutacak. Ara seçim
sonrasında yapılacak kabine değişik-
liğinde. Ulaştırma Bakanlığı için Ge-
nel Sekreter Şinasi Altıner ile Adana
Milletvekilı Sdahattin Kılıç'ın adı ge-
çiyor.
Başbakan Tansu Çiller'in ara seçim
sonrasında da. kabine değişikliğini bir
süre geciktireceği belirtiliyor. Terörle
Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin
kaldınlması konusunda. hükümet or-
tağı ile anhşan Çiller'in, grubundaki,
direnci kırabılmek için, kabine deği-
şikliğini, 8. maddenin tartışılacağı
grup toplantısı sonrasına bırakması
bekleniyor.
İşçi Partisi'nden kamulaştırma forumu
Kaya: Ozelleştirme yoluyla
sömürünün şiddeti artacak Aczmendfler
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Kendi Değeriyle
Buluşamamak...
llkokula yeni başlayan çocuk, sabah kalkmala-
nndan, çantaları yüklenip gitmelerden sıkılmış, bir
sabah yatağında kıpırdamadan annesine sormuş:
- Anne, ben neden okula gidiyorum?
- Neden mi gidiyorsun? Sınıfını geçmek için.
- Sınıfımı geçince ne olacak?
- Daha büyük sınıfa gideceksin.
- Daha büyük sınıfa gidince ne olacak?
- Okulunu bitireceksin yavrum.
- Okulu bitirince ne olacak?
- Bir mesleğin olacak bir tanem.
- Mesleğim olunca ne olacak anne?
- Para kazanacaksın yavrum.
- Para kazanınca ne olacak?
- Evieneceksin evladım, daha ne olsun...
- Anne, ben şimdiden evlensem de okula git-
mesem olmaz mı?
Annesinin bu soruya ne yanıt verdiğini bilmiyo-
ruz, ama böyle akılcı bir çizgide sürüp giden soru-
lara toplum olarak hiç de hazır olmadığımızı söyle-
yebiliriz. İnsanlann neyi, neden yaptığını sorgula-
madan yaşayıp gittıkleri bir dünyada alışılmış tu-
tumları eleştirel bir açıdan görnıek gerekiyor. Ga-
zetelerde çıkan bir dershane reklamında, ilkokulu
bitiren çocuğun ağzından 'ohhh, bitti' sözlerini
okuyunca yukarıya aldığım anekdotu anımsama-
dan edemedim. Aynı reklamda, 12 yaşında olması
gereken çocuğun 'yıl boyunca süren büyük gerilim
sona erd/'deyişi, (bütün aileme, başta anneme
geçmiş olsun. tabii bana da) tesellisi gerçeklere
çok uygun verilmişti. Ama heyecanın brtmediği de
anlaşılıyordu. Çünkü çocuğumuz bu kez de 'orta-
okula hangi okulda başlayacağım acaba?' diye
düşünmekten kendini alamıyordu. Bunun da, ilanı
veren dershaneyle ailesi tarafından düşünüleceğini
söyleyerek tatile çıkmaya hazırlanıyordu.
Eğitımin temel eksenini ilkokuldan başlayarak li-
senin son sınıflarrna kadar 'sınavlan kazanma'rvn
oluşturduğu bir sistemden bekleyeceğiniz ne var-
dır? Ailelerin tek kaygısının 'çocuklannm sınavı ka-
zanıp kazanmayacağı' olduğu, 'nereye girip gire-
meyeceğı" konusunun eğitimle ilgili temel değer-
lendirme olduğu bir sistemin çocuklara vereceği
ne olabilir?
İyi bir eğitimden beklenen;
- Eleştirel düşünce eğitimi,
- Duygusal gelişim eğitimi,
- Yaratıcı kişilik eğitimi,
- Bilgi edinme ve bilgiyi kullanma eğttimi, bizim
eğitim sisteminin neresinde yer alıyor?
Bu hedeflerin ıskalanıp 'test tekniğini öğretmek,
test sınavı yapmak, deneme sınavı yinelemek' he-
define kilitlenmiş bir eğitimle hangi yeteneklerin
asıl etkin alanını bulamayıp harcandığını hesaba
katıyor muyuz? 'Çok para kazanmakîa 'toplumda
prestiji olmak' özelliklerine yönelmiş meslek se-
çimlerinin kaç gencımizi 'asıl istediği alan'tian
uzaklaştırdığını, bu nedenle de 'yeteneklerinin do-
yumsuz kalışı' yüzünden 'başarı grafiğinin düşük
olduğu'nu sorguluyor muyuz?
Aileler, 'çocuklannm iyiliği için', onlann ne istedi-
ğini dikkate almadan toplumsal şablonlann etkisiy-
le gençleri kendi istedikleri mesleklere yöneltirken
gereğinde bunun için -kimi zaman duygusal yolla-
baskı yaparken ne tür bir yanlışın içinde olduğunu
düşünüyortar mı?
İnsan için, hayatı boyunca en acı olan 'kendi de-
ğeriyte buluşamamak'tır. Kendi değerini bulamayıp
bu değeri başkalarının gözünde aramak zorunda
kalmak, belki de hayatımızın en büyük trajedisidir.
llk çocukluk yaşlanndan beri kendi değeriyle bu-
luşmasını önlediğimiz, onlara sadece bizim verdi-
ğimiz değerlerle varolmayı öğrettiğimiz çocuklar,
artık kaçınılmaz bir mutsuzluğun adaylarıdır. Kendi
değeriyle buluşamayan, başkalarının değerleriyle
yaşamayı öğrenen. bunun için de özgüveni olma-
yan çocuklar, ilerde böyle gençler olacak, daha
ilerde de 'yetkinleşmemiş erişkinler' olacaklardır.
Artık onlar için varoluş biçimi, 'kendilerini başkala-
nnın gözünde değerli kılmak' olacaktır. Bunun için
para kazanacaklar, bunun için para harcayacaklar,
bunun için unvanların, etiketlerin peşinde koşa-
caklar, bunun için oradan oraya koşacaklardır.
Ama hiçbir zaman kendilerine güvenemeyecek,
hiçbir zaman ruhsal doyuma ulaşamayacak, doğal
olarak da mutlu olamayacaklardır.
Işte 'eğittik, eğitiyoruz' dediğimiz, 'orayı kazandı,
burayı kazanacak' dediğimiz çocuklanmıza yaptı-
ğımızın aslı budur. Buna 'eğitim' demek, gelecek
yüzyılda yaşayacak çocuklanmızı tüketmek, kendi-
mizi de kandırmaktır.
İnsan, hayatı boyunca mutlu olmak için yaşar.
Mutluluğun yolu da 'istediğimiz alanda üretmek,
ürettiklerimizi paylaşmak, üretim ve yaratı gücü-
müzle yaşadıklanmız arasında denge kurmak'tan
geçer. Buna hizmet etmeyen bir eğitimin de 'daha
iyi bir dünya-daha mutlu bir insan' hedefine katkısı
yoktur. Kaygı duymamız gereken asıl konu da bu
olmalıdır.
tstanbul Haber Servisi -
İşçi Partisi'nin (İP) düzenle-
diği Kamulaştırma Foru-
mu'na katılan Kamu Çalı-
şanlan Sendikalan Konfe-
derasyonlaşma Kunılu Dö-
nem Sözcüsü Yıldınm Ka-
ya, "Biz emekçfler ya özgür
ve demokratik Türkiye'yi
yaratacağız ya da yaratüma-
ya çalışılan bu karanlıgın
içinde boğulacağız~dedı
İP'nin Petrol-lş Sendika-
sı Genel Merkezi'nde dü-
zenlediği Kamulaştırma Fo-
rumu'nun ikinci gününde
bir konuşma yapan Yıldmm
Kaya, ozelleştirme politika-
larmın yerine "demokratik-
leşmeyi" önerdi. Kaya, dev-
letin özelleştirmeyi, ekono-
mik alandaki payını özel
sektöre devTederek özel sek-
törün kârlannı arttırmak,
sermayeye yeni ve taze pa-
zar açmak için önerdiğini
söyledi. Ozelleştirme yoluy-
la emekçıleri disiplin altına
almanın, emekçi örgütlerini
tahrip etmenin ve sömürü-
nün şiddetini arttırmarun he-
deflendiğini vurgulayan Ka-
ya, özelleştirme dalgasını
yumuşatmaya. devletçilıği
diriltmeye çalışan önerilenn
oyalanmaktan başka anlamı
olmayan önenler olduğunu
kaydetti. Kaya şöyle konuş-
tu:
"KÎT'lerin, kapitalist sis-
temin sosyal payandalan ol-
masını değil. toplumun ma-
h oünasını istiyoruz. KİT'le-
rin. bütün düzeylerde de-
mokratikleştirilmesi gerek-
lidir. Geçmiş ilişkilerin bağ-
lanolaruıın \ önetiminin, de-
netiminin ve en önemlisi
mülkiyetinin demokratikleş-
tirilmesi zorunludur. Bunun
için KİT'Ier toplumun de-
mokratik örgütlerinin veça-
lışan işçilerin oluşturacağı
KIT kurullanna devredil-
melkür."
Foruma katılması bekle-
nen DtSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak ise yazılı bir
mesajla görüşlerini açıkla-
dı. Budak Türkiye'de baskı-
cı devlet örgütlenmesinin
demokratikleşmeye karşı
kesin biçimde direndiğini,
uygulanan ekonomik ve
sosyal politikalann ise daha
çok uluslararası sermaye
çevrelerinın yaklaşımlan
doğrultusunda olduğunu
söyledi. Küreselleşrnenin,
işçi sınıfı hareketinin ulusla-
rarası dayanışmasını herza-
mankinden daha fazla ihti-
yaç halıne getırdiğıni de
v\ırgulayan Budak, bilim-
sel-teknolojik devrimi, kü-
reselleşmeyi, serbest piyasa
ekonomisini anlayıp değer-
lendiremeyen bir sendikal
anlayışın da başan elde etme
şansı olmadığını söyledi.
Kamulaştırma Foru-
mu'un ikinci gününde ayn-
ca Doç. Dr frfan Gökçay
"Sağlık Hizmetleri'", Bedri
Gültekin "'Bölgeler Arası
Dengesizligi Gidermek İçin
Kamu Ekonomisr. Doç. Dr.
Oztin Akgüçu
Bankalaruı
Kamulaştırüması ve Süb-
vanshonlar", Prof. Dr. Kor-
kut BoraUv "Gelir Dağılı-
mı", Ferit tlsever de "Ba-
ğunsız Dış Politika ve Yurt
Savıınması Anlaj ışı> la Ka-
zanılacakKaynaklar"konu-
lu tebliğler sundular.
serbest bırakıldı
Gazi Mahallesi Halk
Kültürevi açılışında gözaltı
Istanbul Haber Servisi - Gazi Mahalesi'nde dün
açıîışı yapılan Gazi Mahallesi Halk Külrürevi'ni basan
polis, araiannda Grup Yoram ve Özgürlük Türküsü
üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltma al-
dı. Gazi Mahallesi'nde düzenlenen bir şölenle açılan
Gazi Mahaliesi Halk Kültürevi, açıtıştan kısa bir süre
sonra polis tarafından basıldı. Polis baskında, Grup Yo-
rum üyeleri Kemal Sahir Gürel, l'fuk Ülker, Hakan
Alak, Ozcan Şanver ve Grup Özgürlük Türküsü üyele-
riyle birlikte çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltı-
na alınanlann Gaziosmanpaşa Emniyet Amirliği 'ne gö-
türüldükleri bildinldi.
fstanbul Haber Servisi -
Ayasofya Müzesi önünde
önceki gün taşkınlık yapan
12 Aczmendi. ayn suçlama-
larla çıkanldıklan iki mah-
keme tarafından tutuksuz
yargılanmak üzere serbest
bırakıldı.
Mimar Sinan Üniversıtesi
öğrencilerinden oluşan Sah-
ne-i Atiye adlı dans grubu-
nun Ayasofya Müzesi'nin
bahçesinde yapmayı planla-
dığı gösterinin iptal edildi-
ğine inanmayarak. önceki
gün müze önünde protesto
gösteri yapan ve gözaltına
alınan 12 Aczmendi. hakla-
nndaki polis soruşrunnası-
nın tamamlanması üzerine,
dün Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderildi.
Gözaltına alınan 12 Acz-
mendi. Nöbetçi Cumhuriyet
Savcısı'na ifade vermeden
önce koridorda topluca na-
maz kıldı. Burada basın
mensuplanna, ifade verme-
den önce bir açıklama yapan
sanıklann lideri CahitCan-
bek, "Biz Fatih Sultan Meh-
met Han hazretlerinin to-
runlan>iz. Fatih Hazretleri
burav ı bir ibadet yeri haline
getirmiştir. Biz de burada na-
maz kılmak istiyoruz. Suçlu
değfliz" dedi.
Nöbetçi Cumhuriyet Sav-
cılığı'nda sorgulan yapılan
sanıklardan Cahit Canbek,
Irfan AkgüL Ahmet Edip
Taş, Bahri Akan Yıldınm,
MehmetKiraz, Murat Yusuf
Ağır, Kadir Yavuz, Ömer Fa-
ruk Canbek ve Şamil Demir,
"kılık krvafet yasasına mu-
halefet" suçundan mahke-
meye sevkedildiler. Istanbul
Nöbetçi Sulh Ceza Mahke-
mesi, sanıklan tutuksuz yar-
gılanmak üzere serbest bı-
raktı.
Serbest bırakılan 9 kişi ve
yaşlan 18'den küçük olan 3
sanıkla birlikte, "izınsiz
gösteri ve yürüyüş yaptıkla-
n" iddiasıyla 2. kez hakim
önüne çıkanldılar. Istanbul
7. Asliye Ceza Mahkemesi
de, sanıklan tutuksuz yargı-
lanmak üzere serbest bırak-
tı.