28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 1995 PAZARTESJ HABERLER Batman delegesi Zeki Ekmen, Türkiye Barolar Birliği'nin 23. genel kurulunda önemli iddialarda bulundu: Koraculara 'kefle' başma para• Ekmen: Korucular denetimsizdir. Cinayet işleyen, soygıın yapan, araç yakan, masum insanlan öldüren,'Terörist öldürdüm' deyip para alan korucular vardır. Zira kelle başma para ödenmektedir. COŞKUNVAMAN BALKESİR - Barolar Birliği'nin Balıkesır'de yapılan 23. genel kurulunda konuşan Batman de- legesi Av. Zeki Ekmen, Güneydoğu'da terör olay- lannın en yoğun olarak yaşandığı ıllerden biri olan Batman'da, işkence ve insan haklan ıhlallennin en ağır şekliyle sürdüğünü söyledi. Batman'ın 1979 yılından beri sıkıyönetim ve ola- ğanüstü hal ile idare edildiğini belirten Ekmen, "12 Eyfül'de doğan çocuklanmız, üniversite okuyacak yaşa gekli, ancak hâlâ hukuk devletini göremedL Batman'da işkence ve insan haklan ihlalleri en ağır şekliyle sürmektedir. Hukuk devletinde gözalüna aiman bir sanık, suçlu muamelesi görmektedir, iş- kenceden geçmektedir" dedi. Bölgede 2200 yerleşim binminin boşaltıldığını, ancak buna karşın bir şey yapılamadığını belirten Ekmen, "Bölgembde hukuk tşlemediği gibL hak da aranamamaktadır" dedi. Faili meçhul cinayetlere de değinen Ekmen, şöyle konuştu: "Nedense olağanûstü halin uzaülacağı dönemde faih" meçhul einayetJer ve terör olaylan birden art- maktadır. Bölgede erier bile en az 1Ö milyon lira ma- aş almaktadır. Korucular ise denetimsizdir. Cinayet işleyen, soygun yapan, araç yakan, masum insanla- n öldüren, 'Terörist öldürdüm' deyip para alan ko- rucular vardır. Zira kelle başma para ödenmekte- dm_" 'Kürt sorunu yaşanıyor' Bölgede Kürt sorununun da yasandığmı, bu so- runun demokrasi içinde çözümlenmesi gerektiğini savunan Ekmen, demokrasi yerine şiddetin tercih edildiğini ileri sürdü. Televizyonlarda, radyolarda Rumca, lngilizce şarkılar söylendiğini, ancak bir tek Kürtçe sözcüğün insanlann başına büyük işler açtığını söyleyen Ekmen, bunun bin yıllık Türk- Kürt kardeşliğine yakışmadığını savundu. Kürt sorunu ile ilgili olarak hemen hemen her- kesin görüşünü açıkladıgını belirten Ekmen, Tür- kiye Barolar Birliği'nin de bu konuyla ilgili göriiş. düşünce ve önerilerini belirlemesi ve açıklaması gerektiğini söyledi. Ekmen, Barolar Birliği Başkanı ÖnderSav ve yö- netim kunılu üyelerinin yerinde incelemeler yap- masını da istedi. Sav ise yaptığı konuşmada, Güneydoğu'daki va- tandaşlann bırkısmuıı terör örgütü sempatizan say- ma yanlışlığından süratle kurtulunması gerektiği- ni söylerken, "Kimse ırkı, dini, mezhebi, etnik kö- keni nedeniyle sıkıntı duymanıalıdır. Demokrasi içinde hukuk kurallan. insan hak ve özgüıiükleri çiğnenmeden, terörist örgütlere ödfin verilmeden sorunlar aşümalıdır. Hiçbir vatandaş, etnik kimliği nedeniyle horlanmanıalı, sıkıntı çekmemeli ya da hntiyazlı olmamaJıdır. Bunun içindirki. Türkiye Ba- rolar Birliği olarak özenle ve ısrarla 'Kürt şovenli- ğine de Türk şovenliğine de karşıyız" diyonız*' de- di. Sav, faili meçchul cinayetler konusuyla ilgili olarak da şunlan söyledi: "Meslektaşlarunız Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu'nun, Bahrive Üçok. Çetin Emeç. Turan Dursun' un katilleri hâlâ bulunamadL ÖkJürüknks ri bulunmayan cinayetlere, meslektaşlanmızın esra- rengiz ölümleri de eklendL Av. Şe\ ket Epözdemir, Av. Yusuf Ekinci, Av. Medet Serhat ve Av, Faik Can- dan'ın ve daha pek çok insanın katilleri bulunanu- yor. Kim ya da kimler. hangi güç öldürüyor, ama iz bırakmıvor ya da izi bulunamıyor. Bomba yerleştiren, adam kaçınp tetik çeken elle- re kim hükmediyor. Cinayetlerin failleri bulunama- dıkça, caniler cesaretleniyor, yeni kurbanlar seçi- yorlar. 'Şımdı sıra kımde acaba' sorulan sık sıkso- ruldukça cinayetleri aydınlatamayan devlet yıpra- nıyor. Cinayetlere seyirci kalanlar, yeni cinayetleri önleyemiyoriar. Devlet: çağdaş, iyi örgütlü bir devlet gibi davran- mak. cinayetleri aydınlatmak, kamu vicdanını rahatlatmak zorundadır." " M İ L L İ A Y D I N B A N K A S I T31ARİŞBANK MİLLİ AYDIN BANKASI TAŞ-TARİŞBANK TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Bankarnızca aşaöıda dökümü belirtildiği şekilde ihraç edilecek VI. Tertip 7 seri toplam nomınal 500.000.000.000.- TL tutanndaki varlıöa dayalı menkul kıymetler 26.5.1995 tarihınden itibaren tüm Milli Aydın Bankası TAŞ-farişbank şubeleri ile Menkul Degerler Müdürlüğü'nde satışa sunulacaktır. Bu varliöa dayalı menkul kıymetler Sermaye Piyasası Kurulu'nca 25.5.1995 tar- ih ve VDMK.184/M-6 sayı ile kayda alınmıştır. Ancak bu kayda alınma bankamızın ve Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlerin Kurul veya kamuca tekeffülü anlamına geJmez. I. BANKA HAKKINDAKİ BİLGİLER A. TANITICI BİLGİLER 1. Ticaret unvanı : Milli Aydın Bankası TAŞ Tarişbank 2. Merkez adresi : Şair Eşref Bulvan No: 3 Izmir B. SERMAYE İLE İLGİLİ BİLGİLER 1) Sermaye 2) Ödenmiş sermayesi 3) ödenmemiş Sermaye 500.000.000.000.- TL 500.000.000.000.-TL .TL 4) ödenmiş Sermayenin Ortaklar Arasında Dağılımı: Ortağın Sermaye Payı Ticaret Unvanı/Adı Soyadı (Bin Pamuk Tanm Satış Koop. Birliği Incir Tanm Satış Koop. Birliği Üzüm Tanm Satış Koop. Birliği Zeytinyağı Tanm Satış Koop. Biri. 30434 Adet Gerçek Kişi TOPLAM C. KÂR İLE İLGİLİ BİLGİLER 1. Ticari Kâr 2. Kan. kabul edilmeyen gid. (+) 3. Zarar mahsubu (-) 4. Yatınm indirimi (-) 5. Iştirak kazançlan ist. (-) 6. Ihracat gelirleri indirimi 7. D.Tahvili vb. faizleri (-) 8. Diğer istisnalar (-) Mali Kâr (Zarar) 31/12/1992 -21.988.905 5.053.246 221.333.27C 67.162.826 102.018.388 102.008.265 7.477.245 500.000.000 31/12/1993 25.522.283 4.389.391 84.406 107.343.908 1.483.087 145.906 162.524.856 2.388.724 44.27 13.43 20.40 20.40 1.50 100.00 31/12/1994 -287.173.087 111.332.827 122.389 (125.847.060)(135.147.812) (175.962.648) II. VARLIĞA DAYALI MENKUL KIYMETLERE İLİŞKİN BİLGİLER 1. Çıkanlacak varlığa dayalı menkul kıymetlerin; a) Satış" yeri : Tüm Tarişbank Şubeleri ve Menkul Değ. Md. b) Satış tarihleri : 26.05.1995-29.05.1995 c) Satış şekli: Varlığa dayalı menkul kıymetler satış süresi içinde her gün iskonto edilerek bulunacak değerferi üzerinden satılır. Net fîyatlann hesap- lanmasında tüm seriler için Savunma Sanayii Destekleme Fon kesintisi %10 olarak alınmıştır. Ancak vadesi 1995 yılında dolacak menkul kıymetler- de kesinti oranının değişmesi halinde ileride gerekli düzeltme yapılacaktır. Seri 1 2 3 4 5 6 7 d) **\ Vade Faiz 30.06.1995 31.07.1995 31.08.1995 01.10.1995 31.10.1995 30.11.1995 29.12.1995 İhraç edilecek Varlığa Dayalı Menkul hamiline yazılıdır. ıtfa planı* Serisi 1 2 3 4 5 6 7 Odemetarihi 30.06.1995 31.07.1995 31.08.1995 01.10.1995 31.10.1995 30.11.1995 29.12.1995 100.000.000.- Nom. Değ. Yılhk Basrt Brüt Oranı (%) 70 72 80 83 85 87 88 Kıymetlerin Ana Varlığa Dayalı Menk, Kıymetlerin llk Gün Satış Fiyat {TL) 94.362.793 89.616.119 84.088.982 79.424.903 75.331.199 71.488.952 68.230.115 tamamı para+Faiz (bin TL) 35.400.000.- 163.800.000.- 189.900.000.- 32.200.000.- 3.300.000.- 52.500.000.- 22.900.000.- 500.000.000.- f) Anapara (ve faizlerin) ödeme yerieri: Bütün Tarişbank şubeleri ve Menkul Değerier Müdürtüğü. 2) Varlığa dayalı menkul kıymete dayanak teşkil eden alacaklar portföyüne ilişkin bilgilen a) Alacaklar portföyünü oluşturan senetler: Dönemler Tutar 01.06.1995-30.06.1995 31.07.1995-31.07.1995 01.08.1995-31.08.1995 01.09.1995-30.09.1995 01.10.1995-31.10.1995 01.11.1995-31.11.1995 01.12.1995-29.12.1995 (anapara+faiz) 39.623.814.084.814.08^ 182.066.722.083 211.063.607.145 35.797.113.042 3.715.934.565 58.354.242.048 25.492.521.306 556.113.954.273 b) Portföydeki alacaklann ödenmesinden oluşacak fonun kullanım esaslan: Bu fonlar, özel hesaba aktanlacaktır. c) Varlığa Dayalı Menkul Krymetlere dayanak teşkil eden alacak portföyünün saklanmasına ilişkin esaslar: figili şubelerimizde saklanacak ve otomotik sigorta kapsamına girecektir. Bu belgeler ödenmeme halinde tahsili için gerekli hukuki prosedür dışında başka bir arnaçla kullanılmayacaktır. d) Alacaklar portföyü nedeniyle yapılacak ihtar, ihbar, protesto, takibat, tahsilat ve ilgili diğer hizmetlere ilişkin esaslar: Borç ödenmediği takdirde, ihtarname çekilecek, buna rağmen sonuç alınamazsa kanuni takip işlemlerine başlanacaktır. III- DİĞER HUSUSLAR a) ( ) tarihinde tescil edilen izahname, tüm Milli Aydın Bankası TAŞ-Tarişbank şubelerinde ve Menkul Değerier Müdürlüğü'nde halkın incelemesine açık tutulacaktır. b) Banka günü koşullarına göre belirleyeceği faiz oranı üzerinden VDMK'lerin ikincil piyasada alım satımını yapacaktır. MİLLİ AYDIN BANKASI TAŞ TARİŞBANK Aziz Nesin'den, Sıvas olaylan gerekceli kararına tepki: Yargıçlar gericiliğe5 yobazlığa ortak oldu• DGM'nin, Sıvas davası ile ilgili gerekçeli karannı değerlendiren Nesin, "Yargıçlar, Sıvas'ta şeriatçı bir kalkışma yaşandığını bile bile yalan söylüyorlar" dedi. EVİNGÖKTAŞ ANKAR4 - Yazar Aziz Nesin, Sıvas olaylan davasını karara bağlayan DGM yargıçlannın yalan söylediğini öne sürdü. Ahkara DGM'nin, Sıvas davası ile ilgili gerekçeli karannı değerlendiren Nesin, "Yargıçlar, Sıvas'ta şeriatçı bir kalkışma yaşandığını bile bile yalan söylüjorlar. Verdikleri kararla gerçekleri inkâr edi\orlar. Yargıçlar, bu karaıianyia iUkede giderek artan yobazlığa, gericiliğe ve bağnazfağa ortak oktular" dedi. Dava ile ilgili hazırlanan gerekçeli kararda, Sıvas'ta Nesin, "Madem olmlann miisebbibi benmişim, o hakJe hakkunda da>a açsınlar. Da\a açılırsa. hâkirnlerin yüzû- ne hepiniz yalancısınız dive bağıracağım" dedi 2 Temmuz 1993 günü yaşanan olaylann 'devlete ve laik düzene vönelik şeriat istemti bir kalkışma olmadığı' bclırtilerek. 'olavlann müsebbibinin Aziz Nesin olduğu, bu nedenle yargılanıp cezalandınlması gerektiğT belirtilmiştı. Nesin, gerekçeli karann baştan sona yalanla dolu olduğunu, yargıçlann bu davada doğru karar vermekten korktuğunu öne sürdü. "Madem olaylann müsebbibi benmişim, o halde hakkımda dava açsınlar" dıyen Nesin, dava açıldığı takdirde yargılama sırasında yargıçlann yüzüne "SizJer hepiniz .vaiancısuuz" diye haykıracağını bildirdi. Nesin, Yargıtay'a da güvenmedığini belirterek, "Karar, Yargrtay'da onaylanabilir de onaylanmayabUir de" diye konuştu. Yargıçlara 'valancı' dediği için, geçen günlerde Çatalca Cumhunyet Savcılığı'nca ifadesinın alındığını anımsatan Nesin. bu düşüncesinden asla vazgeçmeyeceğini ifade etti. VlaştsmuCyageçdbakanANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ulaştırma Bakanlığı için düğüm bu hafta çözülecek. Devlet Bakanı Nafız Kurt'un, Ulaştırma Bakanlığı'na ve- kâlet süresi çarşamba günü sona ere- ceğinden. bu makama yapılacak yeni bakan ataması için gözler Başbakan TansuÇ111er"e çevrildi. Çiller'in, DYP grubunda bir süredir beldenen kabine değişikliğini, 4 haziran yerel seçimle- ri sonrasına bırakması kesinleşirken, Ulaştırma Bakanlıgı 'na da, seçim son- rasına dek, Devlet Bakanı Kurt'u asa- leten ataması bekleniyor. PTT'nin T'sinin satışını geciktir- mekk suçladıgı Uiaştırma Bakanı Mehmet Köstepen'in istifasını yakla- şık 1 ay tuttuktan sonra 15 mayısta ka- bul eden Çiller, bu göreve asaleten ata- ma yapmak yerine, Devlet Bakanı Kurt'a vekâlet verdi. Ara seçim sonra- sı yapılacak kabine degişıkliğine ka- dar, Ulaştırma Bakanlığı'na atamayı sürüncemede bırakmayı hedefleyen Çiller, Köstepen'in istifada ısran üze- rine bu karanndan \azgeçmek zorun- da kaldı. Kurt'un 15 günlük vekâlet süresi 31 mayısta dolacağı için, Çil- ler'in anayasa gereği. bu makama asa- leten atama >apması gerekiyor. Çil- ler'in. atama kararnamesıni en geç 31 mayısta Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel'e sunması \e Cumhurbaşka- nı'nın daonaylaması gerekiyor. Halen Çin'de bulunan Demirel ise Türkiye'ye vekâlet süresinın dolduğu 31 mayısta dönecek. Kulislerde, yerel ara seçimler sonra- sı hükümetin DYP kanadında yapıla- cak kabine revizyonu konuşulurken, Çiller'in, bu değişikliğe kadar, Devlet Bakanı Kurt'u, asaleten ataması bek- leniyor. Çiller, Kurt'tan boşalacak Devlet Bakanlığı 'nı ise kabine deği- şikliğine kadar boş tutacak. Ara seçim sonrasında yapılacak kabine değişik- liğinde. Ulaştırma Bakanlığı için Ge- nel Sekreter Şinasi Altıner ile Adana Milletvekilı Sdahattin Kılıç'ın adı ge- çiyor. Başbakan Tansu Çiller'in ara seçim sonrasında da. kabine değişikliğini bir süre geciktireceği belirtiliyor. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin kaldınlması konusunda. hükümet or- tağı ile anhşan Çiller'in, grubundaki, direnci kırabılmek için, kabine deği- şikliğini, 8. maddenin tartışılacağı grup toplantısı sonrasına bırakması bekleniyor. İşçi Partisi'nden kamulaştırma forumu Kaya: Ozelleştirme yoluyla sömürünün şiddeti artacak Aczmendfler BİZBİZE ERDAL ATABEK Kendi Değeriyle Buluşamamak... llkokula yeni başlayan çocuk, sabah kalkmala- nndan, çantaları yüklenip gitmelerden sıkılmış, bir sabah yatağında kıpırdamadan annesine sormuş: - Anne, ben neden okula gidiyorum? - Neden mi gidiyorsun? Sınıfını geçmek için. - Sınıfımı geçince ne olacak? - Daha büyük sınıfa gideceksin. - Daha büyük sınıfa gidince ne olacak? - Okulunu bitireceksin yavrum. - Okulu bitirince ne olacak? - Bir mesleğin olacak bir tanem. - Mesleğim olunca ne olacak anne? - Para kazanacaksın yavrum. - Para kazanınca ne olacak? - Evieneceksin evladım, daha ne olsun... - Anne, ben şimdiden evlensem de okula git- mesem olmaz mı? Annesinin bu soruya ne yanıt verdiğini bilmiyo- ruz, ama böyle akılcı bir çizgide sürüp giden soru- lara toplum olarak hiç de hazır olmadığımızı söyle- yebiliriz. İnsanlann neyi, neden yaptığını sorgula- madan yaşayıp gittıkleri bir dünyada alışılmış tu- tumları eleştirel bir açıdan görnıek gerekiyor. Ga- zetelerde çıkan bir dershane reklamında, ilkokulu bitiren çocuğun ağzından 'ohhh, bitti' sözlerini okuyunca yukarıya aldığım anekdotu anımsama- dan edemedim. Aynı reklamda, 12 yaşında olması gereken çocuğun 'yıl boyunca süren büyük gerilim sona erd/'deyişi, (bütün aileme, başta anneme geçmiş olsun. tabii bana da) tesellisi gerçeklere çok uygun verilmişti. Ama heyecanın brtmediği de anlaşılıyordu. Çünkü çocuğumuz bu kez de 'orta- okula hangi okulda başlayacağım acaba?' diye düşünmekten kendini alamıyordu. Bunun da, ilanı veren dershaneyle ailesi tarafından düşünüleceğini söyleyerek tatile çıkmaya hazırlanıyordu. Eğitımin temel eksenini ilkokuldan başlayarak li- senin son sınıflarrna kadar 'sınavlan kazanma'rvn oluşturduğu bir sistemden bekleyeceğiniz ne var- dır? Ailelerin tek kaygısının 'çocuklannm sınavı ka- zanıp kazanmayacağı' olduğu, 'nereye girip gire- meyeceğı" konusunun eğitimle ilgili temel değer- lendirme olduğu bir sistemin çocuklara vereceği ne olabilir? İyi bir eğitimden beklenen; - Eleştirel düşünce eğitimi, - Duygusal gelişim eğitimi, - Yaratıcı kişilik eğitimi, - Bilgi edinme ve bilgiyi kullanma eğttimi, bizim eğitim sisteminin neresinde yer alıyor? Bu hedeflerin ıskalanıp 'test tekniğini öğretmek, test sınavı yapmak, deneme sınavı yinelemek' he- define kilitlenmiş bir eğitimle hangi yeteneklerin asıl etkin alanını bulamayıp harcandığını hesaba katıyor muyuz? 'Çok para kazanmakîa 'toplumda prestiji olmak' özelliklerine yönelmiş meslek se- çimlerinin kaç gencımizi 'asıl istediği alan'tian uzaklaştırdığını, bu nedenle de 'yeteneklerinin do- yumsuz kalışı' yüzünden 'başarı grafiğinin düşük olduğu'nu sorguluyor muyuz? Aileler, 'çocuklannm iyiliği için', onlann ne istedi- ğini dikkate almadan toplumsal şablonlann etkisiy- le gençleri kendi istedikleri mesleklere yöneltirken gereğinde bunun için -kimi zaman duygusal yolla- baskı yaparken ne tür bir yanlışın içinde olduğunu düşünüyortar mı? İnsan için, hayatı boyunca en acı olan 'kendi de- ğeriyte buluşamamak'tır. Kendi değerini bulamayıp bu değeri başkalarının gözünde aramak zorunda kalmak, belki de hayatımızın en büyük trajedisidir. llk çocukluk yaşlanndan beri kendi değeriyle bu- luşmasını önlediğimiz, onlara sadece bizim verdi- ğimiz değerlerle varolmayı öğrettiğimiz çocuklar, artık kaçınılmaz bir mutsuzluğun adaylarıdır. Kendi değeriyle buluşamayan, başkalarının değerleriyle yaşamayı öğrenen. bunun için de özgüveni olma- yan çocuklar, ilerde böyle gençler olacak, daha ilerde de 'yetkinleşmemiş erişkinler' olacaklardır. Artık onlar için varoluş biçimi, 'kendilerini başkala- nnın gözünde değerli kılmak' olacaktır. Bunun için para kazanacaklar, bunun için para harcayacaklar, bunun için unvanların, etiketlerin peşinde koşa- caklar, bunun için oradan oraya koşacaklardır. Ama hiçbir zaman kendilerine güvenemeyecek, hiçbir zaman ruhsal doyuma ulaşamayacak, doğal olarak da mutlu olamayacaklardır. Işte 'eğittik, eğitiyoruz' dediğimiz, 'orayı kazandı, burayı kazanacak' dediğimiz çocuklanmıza yaptı- ğımızın aslı budur. Buna 'eğitim' demek, gelecek yüzyılda yaşayacak çocuklanmızı tüketmek, kendi- mizi de kandırmaktır. İnsan, hayatı boyunca mutlu olmak için yaşar. Mutluluğun yolu da 'istediğimiz alanda üretmek, ürettiklerimizi paylaşmak, üretim ve yaratı gücü- müzle yaşadıklanmız arasında denge kurmak'tan geçer. Buna hizmet etmeyen bir eğitimin de 'daha iyi bir dünya-daha mutlu bir insan' hedefine katkısı yoktur. Kaygı duymamız gereken asıl konu da bu olmalıdır. tstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi'nin (İP) düzenle- diği Kamulaştırma Foru- mu'na katılan Kamu Çalı- şanlan Sendikalan Konfe- derasyonlaşma Kunılu Dö- nem Sözcüsü Yıldınm Ka- ya, "Biz emekçfler ya özgür ve demokratik Türkiye'yi yaratacağız ya da yaratüma- ya çalışılan bu karanlıgın içinde boğulacağız~dedı İP'nin Petrol-lş Sendika- sı Genel Merkezi'nde dü- zenlediği Kamulaştırma Fo- rumu'nun ikinci gününde bir konuşma yapan Yıldmm Kaya, ozelleştirme politika- larmın yerine "demokratik- leşmeyi" önerdi. Kaya, dev- letin özelleştirmeyi, ekono- mik alandaki payını özel sektöre devTederek özel sek- törün kârlannı arttırmak, sermayeye yeni ve taze pa- zar açmak için önerdiğini söyledi. Ozelleştirme yoluy- la emekçıleri disiplin altına almanın, emekçi örgütlerini tahrip etmenin ve sömürü- nün şiddetini arttırmarun he- deflendiğini vurgulayan Ka- ya, özelleştirme dalgasını yumuşatmaya. devletçilıği diriltmeye çalışan önerilenn oyalanmaktan başka anlamı olmayan önenler olduğunu kaydetti. Kaya şöyle konuş- tu: "KÎT'lerin, kapitalist sis- temin sosyal payandalan ol- masını değil. toplumun ma- h oünasını istiyoruz. KİT'le- rin. bütün düzeylerde de- mokratikleştirilmesi gerek- lidir. Geçmiş ilişkilerin bağ- lanolaruıın \ önetiminin, de- netiminin ve en önemlisi mülkiyetinin demokratikleş- tirilmesi zorunludur. Bunun için KİT'Ier toplumun de- mokratik örgütlerinin veça- lışan işçilerin oluşturacağı KIT kurullanna devredil- melkür." Foruma katılması bekle- nen DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ise yazılı bir mesajla görüşlerini açıkla- dı. Budak Türkiye'de baskı- cı devlet örgütlenmesinin demokratikleşmeye karşı kesin biçimde direndiğini, uygulanan ekonomik ve sosyal politikalann ise daha çok uluslararası sermaye çevrelerinın yaklaşımlan doğrultusunda olduğunu söyledi. Küreselleşrnenin, işçi sınıfı hareketinin ulusla- rarası dayanışmasını herza- mankinden daha fazla ihti- yaç halıne getırdiğıni de v\ırgulayan Budak, bilim- sel-teknolojik devrimi, kü- reselleşmeyi, serbest piyasa ekonomisini anlayıp değer- lendiremeyen bir sendikal anlayışın da başan elde etme şansı olmadığını söyledi. Kamulaştırma Foru- mu'un ikinci gününde ayn- ca Doç. Dr frfan Gökçay "Sağlık Hizmetleri'", Bedri Gültekin "'Bölgeler Arası Dengesizligi Gidermek İçin Kamu Ekonomisr. Doç. Dr. Oztin Akgüçu Bankalaruı Kamulaştırüması ve Süb- vanshonlar", Prof. Dr. Kor- kut BoraUv "Gelir Dağılı- mı", Ferit tlsever de "Ba- ğunsız Dış Politika ve Yurt Savıınması Anlaj ışı> la Ka- zanılacakKaynaklar"konu- lu tebliğler sundular. serbest bırakıldı Gazi Mahallesi Halk Kültürevi açılışında gözaltı Istanbul Haber Servisi - Gazi Mahalesi'nde dün açıîışı yapılan Gazi Mahallesi Halk Külrürevi'ni basan polis, araiannda Grup Yoram ve Özgürlük Türküsü üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltma al- dı. Gazi Mahallesi'nde düzenlenen bir şölenle açılan Gazi Mahaliesi Halk Kültürevi, açıtıştan kısa bir süre sonra polis tarafından basıldı. Polis baskında, Grup Yo- rum üyeleri Kemal Sahir Gürel, l'fuk Ülker, Hakan Alak, Ozcan Şanver ve Grup Özgürlük Türküsü üyele- riyle birlikte çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltı- na alınanlann Gaziosmanpaşa Emniyet Amirliği 'ne gö- türüldükleri bildinldi. fstanbul Haber Servisi - Ayasofya Müzesi önünde önceki gün taşkınlık yapan 12 Aczmendi. ayn suçlama- larla çıkanldıklan iki mah- keme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mimar Sinan Üniversıtesi öğrencilerinden oluşan Sah- ne-i Atiye adlı dans grubu- nun Ayasofya Müzesi'nin bahçesinde yapmayı planla- dığı gösterinin iptal edildi- ğine inanmayarak. önceki gün müze önünde protesto gösteri yapan ve gözaltına alınan 12 Aczmendi. hakla- nndaki polis soruşrunnası- nın tamamlanması üzerine, dün Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Gözaltına alınan 12 Acz- mendi. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'na ifade vermeden önce koridorda topluca na- maz kıldı. Burada basın mensuplanna, ifade verme- den önce bir açıklama yapan sanıklann lideri CahitCan- bek, "Biz Fatih Sultan Meh- met Han hazretlerinin to- runlan>iz. Fatih Hazretleri burav ı bir ibadet yeri haline getirmiştir. Biz de burada na- maz kılmak istiyoruz. Suçlu değfliz" dedi. Nöbetçi Cumhuriyet Sav- cılığı'nda sorgulan yapılan sanıklardan Cahit Canbek, Irfan AkgüL Ahmet Edip Taş, Bahri Akan Yıldınm, MehmetKiraz, Murat Yusuf Ağır, Kadir Yavuz, Ömer Fa- ruk Canbek ve Şamil Demir, "kılık krvafet yasasına mu- halefet" suçundan mahke- meye sevkedildiler. Istanbul Nöbetçi Sulh Ceza Mahke- mesi, sanıklan tutuksuz yar- gılanmak üzere serbest bı- raktı. Serbest bırakılan 9 kişi ve yaşlan 18'den küçük olan 3 sanıkla birlikte, "izınsiz gösteri ve yürüyüş yaptıkla- n" iddiasıyla 2. kez hakim önüne çıkanldılar. Istanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi de, sanıklan tutuksuz yargı- lanmak üzere serbest bırak- tı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle