Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 1995 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
'Devlettegizli örgütyapılanıyor'Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanı Avundukluoğlu ile raporunun son durumunu görüştük
GÜNEŞGÜRSON
- Raporunuz, tamamlanma aşamasına
geldi. Rafa kalkrnaması ve önerilerinizin ya-
şama geçmesi için ne gibi gjrişimlerde bulu-
nacaksınız? Giri^mlcrinizın etkili olacağuıa
inanıvor musunuz?
- Artık kamuoyunca benimsenmiş bir ra-
por var. Kamuoyunun benimsediği rapora,
genel kurulun duyarsız kalması beklene-
mez. Sadece kamuoyunun tepkisi değil, si-
yasi partüer de raporu olumlu karşıladı.
- Partilerin oJumiu tepkileri, kamuoyuna
pekyansunadı.
- Bazı büyük gazeteler, sanki böyle bir ra-
por yokmuşçasına duyarsız davrandılar. Ra-
por, henüz imzalanıp genel kurula sunulma-
dı. Ancak. ûzerindeki son tartışmalar bitti.
Bu güzel tepkiler, raporu mutlaka hayata
geçirecek hareketleri yaptıracaktır. O yaptı-
nmı, sadece bizim çalışmalanmız değil,
medya ve kamuoyu etkisi de sağlayacaktır.
Raporu imzalayan komisyon üyeleri, mutla-
ka imzasınm takipçısi olacaktır. Zaten, aksi
de düşünülemez. Tûrkiye'de. faili meçhul
siyasa) cinayetler. gerçekten gündemin ılk
maddelerini oluşturan. önemli bir konudur.
Vatandaşı tedirgin eden, huzursuz eden, te-
röre ortam hazırlayan konulardan birisidir.
Bunun önlenmesi için birtakım tedbirlerin
alınması gerekir. Onlann neler olabileceği
konusunda. çok ciddi önerilerimız olmuştur.
Bu öneriler üzerinde, sadece bugûnkü hûkü-
met değil: bundan sonraki hükümetler de
mutlaka, cıddiyetle üzerinde duracaktır.
- Rapordan dobyı, 'kutsal devlet' kavra-
• Devlet, insanlardan müteşekkil
bir kururadur. Insanın, eğer suç
işleraeye mütemayil bir yapısı
varsa ve devlet içerisinde
herhangi bir göreve gelmiş ise
gerekli önlemlerin alınması
şarttır. 1980 öncesinde, anarşiye
bulaşmış, sağda ve solda insanlar
bugün devletiB içerisinde görev
almışlardır. Dün anarşi yapan
kişiler, bugün devlet memurudur.
mı öne sürülerek size "devlet düsmanf suç-
taması yöneltildi. Bu fiir suçiamalan, nasıl
degeıiendiriyorsunuz?
- En fazla desteği, milliyetçılerden aldım.
Vatanını, milletini seven herkesten aldım.
Bu arada. sadece milliyetçilerden değil, sol
basından da çok ciddi destek aldım. Bu dev-
let, bizimdir. Sağcısıyla, solcusuyla devleti-
ni düşünen, milletini düşünen bu insanlann,
ınsanlann huzurunu düşünen herkesindir.
Ben, eksikleri ortaya koyarken devletin içe-
risine sızmış kişileri ortaya çıkarmaya çalış-
tım. O kişiler ki suç işlemeye mütemayi] ya-
pıya sahip kişilerdir. Devlet, insanlardan
müteşekkil bir kurumdur. tnsanın hata yap-
ması, doğaldır. Yapısında vardır. Ancak, in-
san en az hatayı yapmaya çaiıştığı zaman,
insandır. Ama, insanın, eğer suç işlemeye
mütemayil bir yapısı varsa ve devlet içeri-
sinde herhangi bir göreve gelmiş ise bunun
da devletin kurumlan tarafından ortaya çı-
kanlması ve gerekli önlemlerin alınması
şarttır. 1980
öncesinde. anarşiye bulaşmış, sağda ve
solda insanlar vardı. Bu insanlar bugün,
devletin içerisinde, çeşitli şekıllerde görev
almışlardır. Dün anarşi yapan kişiler, bugün
devlet memurudur. 1980 öncesinde Dev-
Yol, Dev-Sol, Akıncılar, Ülkücüler vardı.
Bunlar, bugün, halen bu ülkede yaşıyorlar.
Bunlann kimisi devlet memuru oldu, kimi-
si milletvekili oldu. Kimisi gerçekten devle-
ti için çalışan bir yapı içine girdi, ama zama-
nında teröristlik yapan, devletin aleyhine
çalışan, devleti yıkmaya çalışan kişiler de
birçok af kanunu nedeniyle görev aldılar.
Bunlar, medyada görev aldılar, ticari hayat-
ta görev aldılar. Toplumun her kesiminde,
bu insanlan görmek mümkün. Yani, bugü-
nun itirafçısı dediğimiz kişiler, nasıl tekrar
suç işlemeye yönelmişler ise dünkü fikrini
bugünkü ortam içerisinde yeniden gündeme
getiren, bıraz da geçmişte edındiği tecrü-
beyle kendisine verilen yetkiyi kötüye kul-
lanarakve
SUNUŞ:
Gazetemizyazan Uğur Mumcu 'nun 24
Ocak 1993 tarihinde öldürülmesinin
ardından TBMM'de kurulan Faili Meçhul
Siymi CinayetleriAraştırma Komisyonu Başkanı olarakgörevlendirilen
DYP Kınkkale Milletvekili Sadık Avundukluoğlu, ülkedeyaşanan
terörün, devletin içinde kendini devletyerine koyan ve bazı devletler
tarafından destefdenen 'gizli örgüt' niteliğindekigüç odaklartnın
variığını belgeleriyle sapîadı. Avundukluoğlu başkanlığında, Meclis 'in
hükümeti denetlemesinisağlamak üzere kurulan araştırma komisyonu,
"Devlet otoritesindeki boşluk, güvenlik güçieri ile istihbarat organlan
arasındııki koordinasyonsuzluk, yetki karmaşası ve devletin içinde 'suç
örgütü' niteliğine dönüşen koruculuk-itirafçtlık kurutnlanmn yapısı"
gibi etkenlerinfaili meçhul cinayetlerin ardındayatnğını belgeleriyle
ortaya çıkardı. Raporda, devletin, içindeki bu aksakhklan düzeltmemesi
durumunda, yasadışı örgütlerin devletiyıkmasına zemin hazırlanmış
olacağına dikkat çeken Avundukluoğlu, siyasetçiler tarafından 'kutsal
devlet ilkesinizedeleyen devlet düşmanı' olarak nitelendirildi.
PORTRE
Muhammet SadıkAvundukluoğlu, 1948 Keskin doğumlu. Ankara
Üniversitesi HukukFakültesi mezunu. 20 seneserbest avukat olarak
çalışan Avundukluoğlu, MHP dwasında avukathkyaptı. Türk-îş
Konfederasyonu 'na bağh Çimse-tş ve Türk Metal sendikalannda hukuk
müşavirliğigörevlerinde bulundu. Çalışma hukuku vesendikalar
konusunda gazetelerdeyayımlanmışyazılan bulunuyor Politikaya 1976-
1980 amsında MHP Keskin tlçe Başkanhğı görevinde bulunarakatıldı.
1983yıhnda Büyük Türkiye Partisi 'ne üye olan Avundukluoğlu 1984
yılında DYP'ye geçti. Avundulduoğlu, evli ve 2 çocuk babası.
gizlenerek yerine getiren ve hatta 'gizfi
örgüt' olarak nitelendirebileceğimiz yapı-
laşma içerisinde karşımıza çıkmaktadırlar.
Işte, devletın bunlann üzerine gitmesı ve
bunlann yeniden suç işlemesini önlemesi ve
hem de profesyonel bir şekilde, örgütlü bir
şekılde suç işlemesini önleyici tedbirleri al-
masını sağlamak için bu raporu hazırladık.
Tûrkiye'de, günderni oluşturan kişilerin ço-
gunun, zamanında çeşitli illegal örgütlerin
mensuplan olduğunu görüyoruz.
- Söyiediklerinizdea, "yetkilerin kötüye
kullanılması' sonucu ortaya çıkıyor. Yetkile-
ri verenler, bu vetkilerin kötüye kullamlma-
sına neden gözyumuyorlar?
- Orada ışın en önemli noktası, yetkilerin
kötüye kullanılmasını tespit makamında
olan kişilerin içerisinde de zaman zaman bu
zihniyeti taşıyanlann olduğunu görüyoruz.
Yani, Tûrkiye'de ne kadar illegal örgüt var-
sa, bu illegal örgütlerin, en azından sempa-
tizanlan, çeşitli kurum ve kuruluşlann en
yetkili makamlanna kadar gelmiş durumda-
lar. Bunlar, genellıkle iktidarda bulunan si-
yasilen yanıltıcı raporlan gündeme getiri-
yorlar. Onlann yanlış kararlar almasına se-
bebiyet veriyorlar. Yanlış kararlar alma ola-
yi, ANAP döneminde sıkça görülen olaylar-
dandır. Çünkü, 1984 Eruh saldınsından son-
ra, PKK'nin devletin gündemine alınması
ve çarelerinın düşünülmesi gerekirdi.
1984'ten bu yana PKK faaliyetlerini sürdü-
riirken devlet. buna karşı alınması gereken
tedbirleri almamıştır. Devletin, o günkü,
yetkili siyasi makamlan tarafından alınma-
mıştır. Biz, iktidara geldikten sonra, önce
devleti yeni baştan ele aldık. 11 yıl içerisin-
de, devlette neler olduğunu gözden geçir-
dik. DYP iktidan, bu gözden geçirme sıra-
sında, ani tedbirler almak gibi bir tavır içe-
risine giremedi. Gırmesi de beklenemezdi.
Çünkü, PKK'nin durumunu ve bu arada
oluşan diğer illegal terör örgütlerinin duru-
munu, devletten kesin olarak öğrenmek zo-
rundaydı. Biz, kadrolan da hemen değiştıre-
medik. Çünkü. o zaman Ttırgut Ozal, cum-
hurbaşkanıydı. Kadrolann değişmesine mü-
saade etmiyordu, kararnameleri imzalamı-
yordu. 1-1.5 yıl içerisinde ANAP'ın kadro-
lanyla çalışmak zorunda kaldık. Devlet, bu
şekilde de acz durumuna düşürüldü. Tabiı,
devlet bizim olduğu için vatandaşa. bunu
bütün çıplaklığıyla, o gün gözler önüne ser-
seydik, vatandaşta bıryılgınlık, bitkmlik ha-
sıl olurdu. Oysa, buna benzer örgütlerle mü-
cadelede, vatandaşın çok ciddi şekilde des-
teğinı almak gerekir. Vatandaşı yılgınlığa,
bezginliğe uğratacak sözlerden kaçınmak
gerekir. Oiağanüstü hal tedbirinin yeterli ol-
BİLKENT ÜNİVERSmESİ HAZIRLIK OKULU
ÖĞRENCİ ALINACAKTIR
Bilkent Üniversitesi Hazırhk Okulu, Yüksekögretim Kurulu karan ile kurulmuş
bulunan, üniversite kampusu içinde yer alan ve genel ortaöğretim derslerinin
yanında müzik ve sanat alanlarına ağırlık veren bir ortaögretim kurumudur.
1995 - 1996 öğretim yılı için Orta Hazırlık, Orta 1, Orta 2 ve Orta 3 ve Lise 1
sınıflarına, 3 - 4 Haziran 1995 günleri yapılacak olan özel bir seçme sınavı ile
öğrenci almacaktır. ilgilenenlerin bilgi almak üzere Kayıt Kabul Işleri Müdürlüğü'ne
başvurarak randevu almaları ve ilgili formları doldurarak sınav ücreti ile birlikte 31
Mayıs 1995 gunü mesai saati bitimine kadar teslim etmeleri geregi duyurulur.
Kayıt Kabul İşleri Müdürlüğü
Bilkent Üniversitesi Hazırlık Okulu Dogu Kampusu, Bilkent 06533 Ankara
Tel: (312) 266 49 61, 266 49 62 Faks: (312) 266 49 63
e mail: school @ bups.bilkent.edu.tr
İLAN
T.C
T4RSUS ASLtYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1992/71
Davacı Hür Sigorta A.Ş. vekili Av. Cengiz Sönmez, Av. Fethi Demiröz tarafin-
dan davahlar Nazır Bayram, Aziz Damarseçkin, Ferudun Çelebi aleyhine açılan
alacak davasının yapılan açık duruşması sonunda;
Mahkememizden verilen 1992/71 esas ve 1995/27 sayılı 8.2.1995 tarihinde ve-
rilen kararla davah Nazır Bayram yönünden dava takip edilmeksizın HUMK 409.
maddesi gereğince işlemden kaldınlmış olup diğer davalılar Aziz Damarseçkin
ve Ferudun Çelebi yönünden dava kabul edilmiş olup 6.400.000 TL.'nin 30.3.1990
tarihinden itibaren yüzde 30 faiziyle tahsiline ve 165.400 lira karar harcı ile
401.100 TL. mahkeme masrafi ile 602.000 lira ücreti vekaletin bu iki davalıdan
tahsiline karar verilmiş olup davalılardan, davalı Aziz Damarseçkin'in adresinin
meçhui olrnası nedeniyle karar hükmünün tebligat yerine geçerli olmak üzere i-
lan olunması ve ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde karan temyiz etmesi, et-
mediği takdirde karann bu haliyle kesinleşeceğı ilan olunıır. 27.2.1995
Basm: 10820
madığını, daha ılk günler görüyorduk; mu-
halefetteyken de söylüyorduk. Fakat, oiağa-
nüstü hali birdenbire kaldırmak ve oralarda
yeni teşkilatlarunalara gıtmek. çok ciddi bir
çalışmayı gerektiriyordu. Biz, iîk önce, ora-
daki kadrolar üzerinde değişiklikler yap-
mak, oradaki idarecileri değiştirmek ve bu
konuda orduyla işbirliği yaparak, askerle iş-
birliği yaparak bunun üstesinden gelmek gi-
bi planlar üzerinde çalıştık.
| Toptaı şeklıle
I devtete karşı faaOyet
Bugün de gerçekten başanlı olduk. Bunu
artık herkes kabul ediyor. PKK, artık dünkü
Dev-Yol, De\-Sol durumuna düşmüştür.
Bütünüyle bitmış değildir; ama artık eski
gücünü, iktidara geldiğimiz günlerdeki gü-
cünü de yitırmıştır. Buna sebebiyet verenler,
bu fikre meyleden kişilerin, devletin çeşitli
kurumlannda yer almış oltnalandır. Bunu
inkâr edemeyiz. Yani. PKK zihniyetini taşı-
yan insanlar, ülkemizde 1991'de seçimle
milletvekili olmuşlardır. Bu şekilde millet-
vekili olan kişileri TBMM'den nasıl attıy-
sak, devletin içerisinde de bunlann varlığını
kesin olarak kabul etmek gerekir. illegal ör-
gütlenn Türkiye'deki oranı ne ise o orana
yakın şekilde kişiler, devletin ve diğer ku-
rum vc kuruluşlann içerisinde yer almışlar-
dır. Bunlar, toplu bir şekilde. bu devlete kar-
şı, devleti çökertmek için faaliyet içerisin-
dedirler. Ben, bunlann adına, tümüyle 'gizii
örgüt' olarak isim veriyorum.
• Biz, iktidara geldikten sonra,
önce devleti yeni baştan ele aldık.
11 yıl içerisinde, devlette neJer
olduğunu gözden geçirdik. DYP
iktidan, bu gözden geçirme
sırasında, ani tedbirler almak gibi
bir tavır içerisine giremedi. Biz,
kadrolan da hemen
değiştiremedik. Çünkü, o zaman
Turgut Özal cumhurbaşkaruydı ve
kadrolann değişmesine müsaade
etmiyordu.
- Gizli örgüt olarak adlandırdıgınız kişile-
ri, buhınduklan >-çtkili görevtere getirenler,
siyasüer degil mi? Gizii örgüt admı verdigi-
niz bu kişiler, tek eiden mi >önlendiriliyor?
- Bu kışilenn gerek devletin içinde yer al-
ması gerekse de diğer kurum ve kuruluşlar-
da yer almasını destekleyen, mutlaka dev-
letler var. Mesela, Özal'm cumhurbaşkanlı-
ğma getirilmesi konusu. Kenan Evren ve ar-
kadaşlan, özal'ı seçime sokmama karan al-
mışlarken o günlerde Türkiye'ye AJeıandre
Haiggelmıştir. Haig, Evren'le görüşmüş ve
özal'ın seçime girmesini önermiştir. Evren
de bunu kabul etmiştir. Bu, açık bir göster-
gedir. Evren, ondan sonra ülkeyi bu adama
teslim etmiştir. Özal da zamanında,
PKK'nin liderleriyle görüşmeyi dahi uygun
bulma safhasına İcadar Türkiye'yi getirmiş
bir kişidir. Devlet. teröristle göriişmez. Bi-
zim için Apo ne ise Kuzey Irak hükümeti
için Talabani ve Barzani de zamanında o idi.
Talabani ve Barzani'yi diplomatik karşıla-
ma ile dünya kamuoyuna kabul ettiren kişi
de Özal'dır. Talabani, Apo ile sürekli işbirli-
ği halinde olan kişidir. Apo'yla sürekli işbir-
liği haJinde olan kişıyle görüşme yapmak,
teröristle görüşme yapmak demektir. Aynı
hatayı, şu anda dışişlerimiz, tekrar tekrar
yapmaktadır. Bunlar, yann için fevkalade
ciddi yaralardır. Terörist olan bir kişinin, ile-
nde demokrat olmasıru beldemek de fevka-
lade ciddi bir yanlıştır. Nasıl ki ihtılalci de-
mokrat olamaz ise teröristin demokrat ol-
ması da hiç mümkün değildir. Kuzey Irak
devletini yıkmaya yönelik hareketler içeri-
sindeki kişileri, bizim devletimizin kabul et-
mesi, onlarla işbirliği yapması. dünya ka-
muoyu önünde bizi bugün de zor duruma
sokmuştur, yann da zor duruma sokacaktır.
- Raporda, devletin içinde, kendini devlet
yerine koyan kanıu göre\1ilerinin işlcdiği
suçlan, belgeleriyle ortava çıkardjnız. Sizce.
komisyon üyelerinin nıensup olduğu partiler
ve TBMM rapora sahip çıkacak mı? Parti-
nizin milletvekillerinden size yöneltilen 'kut-
sal de\Ietı zedeleme" suçlamalanna ve ra-
poru değiştirme \önündeki girişimlere kar-
şın raporda yer alan önerilerinizin yaşama
geçiriJebitecegi konusunda umudu musu-
nuz?
- Devletin kutsal olduğuna ben de inanı-
yorum. Ancak, bizim raporda belirttiğimiz
hususlar. devletin içerisinde yanlış yapan.
hata yapan veya suç işleyen İcişilerle ilgili
bazı bölümler var. Bir de mesela koruculuk
gibi, itirafçılık gibi, gayet iyı şekilde düşü-
nülmüş; ama devletin ilerikı dönemlerde za-
ranna olabilecek bir yola dönüşebilecek du-
rumlar var. Onlann üzerinde duruyoruz.
Bunlann üzerinde, mutlaka ki siyasi iktıdar
duracaktır. Siyasi iktidarlar duracaktır. Bu-
günkü iktıdar da duracaktır. Çünkü rapor.
hiçbir zaman öylesine hazırlanmış bir rapor
değildir. Hepsi, belgelere dayalı eleştirilerle
doludur. Vatandaş, devlete sığınmak istiyor.
Devlete sığınmak isterken, önündeki engel-
lerin kaldinlmasını istiyor. Kendisinı rahat-
sız edici, huzursuzluk veren bazı kurumla-
nn yanlışlannın düzeltilmesini istiyor. Biz
de onlan tespit ettik. Raporumuza geçtik.
Bu doğrultuda hareket edilmesi, demokrat
ve hukukun üstünlüğüne inanan siyasi ikti-
darlann, mutlaka üzerinde durması gerekli
konulardır. Devlet, vatandaş için vardır. Va-
tandaşını huzursuz eden kişi veya kurumla-
n, mutlaka hukukun önüne, adliyenin önüne
getirmek yukümlülüğündedir. Eğer huzur-
suzluk yaratan bir kurumlaşma varsa, o ku-
rumlaşmayı da önlemek zorundadır. O ku-
rumlaşmaya doğru giden olay, koruculuk
sistemidir. Koruculuk sisteminin, bir an ön-
ce kaldmlması gerektiği kanaatini ileri sür-
dük raporda. Çünkü, ileriki tarihlerde bu,
daha da vahim bir hal alacağa benzemekte-
dir. Eğitimsiz 65 bin kişilik bir kadro ile o
bölgede terör önlenmeye çalışılmaktadır.
• PKK, artık dünkü Dev-Yol,
Dev-Sol durumuna düşmüştür.l
Bütünüyle bitmiş değildir, ama
artık eski gücünü yitirmiştir.
PKK zihniyetini taşryan insanlar,
ülkemizde 1991'de seçimle
milletvekili olmuşlardır. Bu
şekilde milletvekili olan kişileri
TBMM'den nasıl attıysak,
devletin içerisinde de bunlann
varlığını kesin olarak kabul
etmek gerekir.
Oysa, terörün önlenmesindekı ılk önemli
çalışma. eğitımdir ve eğitimden geçirilerek
yetiştirilmiş kadrolara ihtiyaç vardır. Eği-
timsiz kişilerle, bu ışın üstesinden gelmek
mümkun değildir. Bu arkadaşlanmız, koru-
culuk yapan vatandaşlanmız, hıçbır eğitimi
olmayan, o yöre insanımızdan seçilmiş ve
eline silah verilmiş kişilerdir.
Kendisine. güvenlik güçlerinın birçok
yetkileri verilmiştır. Buyetkileri nasıl kulla-
nacağını dahi doğru dürüst kavTayamayan,
böyle bir eğitim düzeyi olmayan insanlann,
güvenlik güçlerine yardımcı olması da bek-
lenemez. Mevzii olarak. zaman zaman yar-
dımcı olmuşlardır. Bunu tümüyle inkâr et-
mek de yanlıştır. Birçok yerlerde. korucu-
lardan faydalanmışlardır. Onlara karşı silah-
lı mücadeleye gırmişler. şehit olanlan da ol-
muştur. Ama, bu demek değildir kı bunlar
ılanıhaye bu işi yapacaklardır. ''Bunlar ot-
mazsa, terörün üstesinden gelemeyiz" de-.
mek değildir.
- Görüşlerinizin kanaat olarak kalmama-
sı için, ideal olarak >apılması gereken nedir?_
\ar olan gerçekleri görmezden gelme tavnm
izleven ikridann, bu kanaarlcri dikkate ai-
ması için nasıl bir yöntem izienmeli?
- Ben, konuyla ilgili araştırmalan olup ol-
madığını. ünıversitelerimizden sordum..'
Tûrkiye'de. ülkenin içine düştüğü sıkıntılar-
dan kurtulabilmesini sağlayacak olan ku-
rum ve kuruluşlar. araştırma kurumlan ve
enstitüler vasıtasıyla sonuca gitmek, onlann
araştırmalanndan yararlanmak gibi bir yolu"
izlememişler. Hiçbir üniversiteden cevap
gelmedi. Orada bizim yaptığımız, bir Mec-
Iıs araştırmasıdır. Her türlü ideolojık yargı-
dan uzak, bilimsel araştırma niteliğini taşı-
dığından bu denlı yankı uyandırmıştır. Oy-
sa, buna benzer araştırmalann üniversitele-
rimiz tarafından yapılması ve zaman zaman
devletin ilgili kurumlanna bildirilmesi; dev-
letin kurumlarının da buna benzer araştır-
malan, oralardan istemesi gerekir. Türkiye,
medyadakı bazı patronlann, daha doğrusu
köşe yazan iken. patron hüviyetini almış
kişilerin gündemi belirlediğı bir ülke olmuş-
tur. Türkiye'deki en büyük sıkıntılardan
birisi de bana göre budur. Oysa, Tûrkiye'de
terör vardır. Hem de 10 yıllarla ifade edilen
terör vardır. anarşi vardır. Medyanın, çözüm
üreten bir komisyon raporunun üzerinde de
bunlann dunmaması. bana sıkıntı, hatta ür-
küntü vermektedir. Böyle bir yapılaşma
içerisinde, bizim raporumuzun gündeme
alınması, hatta önerilerimizın yaşama
geçirilmesi hadisesi, mutlaka kabul
ediyorum ki fevkalade zordur. Ama, bu
demek değildir ki geçirilmeyecek. Çünkü,
Türkiye'nin önümüzdeki daha bir 10 yıl
içinde, terörden kurtulabileceğine, ihtimal
vermiyorum.
IBfr gün ağmlridanm
koyacaMar :
Araştırma lanmın sonucunda da bu
kanıya kesin olarak vardım. Bütün bunlar
tartışılırken ülkesını seven, milletini seven
insanlann, çözüm arayan insanlann, artık
ağırlığını bir gün koyacaklarına inanıyorum.
Siyasetin çalkantısı içerisinde, siyaseti bil-
meyen kadrolar. geçmiş dönemlerde iktidar
olmuşlar, onlann ıçerisindekı bazı art nıyet-
li insanlar, PKK'nin yeşermesine sebebiyet
vermişler. Ben ve komisyon üyesi arkadaş- •
lanm -ki, kendi parrilerinde bu işi '•
savunacaklardır- bugün, iktıdarda olsun,
muhalefette olsun, herkesin kabul edeceği;
bilimsel önenlerden oluşan bu çalışmanın
ciddi şekilde ele alınacağı kanaatini
taşıyorum.
-"Devlet, cinavet işlemez" deniyor. Sizce,
devlet cinavet işier mi?
- Bunu, o şekilde ele almak yanlış. Bir
kere. devlet, bir hükmi şahsiyettir. Çinayeti,
kişi işler ve kişi aleyhine işler. Hükmi şah-
siyet. suç işlemez. Şirket, suç işlemez.
Kurum ve kuruluşlar, suç işlemez. Suç, in-
sanlara mahsus bir olaydır. Suç işlemek. in-
sanın işidir. Insan da hatasız olmaz. Bu
kural, Adem Peygamber'den beri böyledir.
Ama, mesele, suç işleme temayülünde olan
kişiyi tespittir veya suç işlemiş kişiyi tespit-
tir. Türkiye'deki kavram kargaşasının
sonucunda, maalesef. devlet de bu karmaşa
içerisine sokulmaktadır.
- Raporunuzda yer alan saptamalar,
önümüzdeki süreçte görmezden gelinirse ve
raporunuz rafa kalkarsa, bir si\asetçi olarak
partini/deki ve paıiamentodaki görevinizi ve
konumunuzu değeriendirir misiniz?
- Benım için. bana genel kurulda verilmiş
olan görevi layıkıyla yenne getirmiş olmak
esas idi. Ben. şu anda görevimi yerine getir-
dim. Yann, bu rafa kalkar mı. kalkmaz mı
hadisesi de fevkalade önemli bir konudur.
Mutlaka ki raporumun takipçısi
olacağım. Ancak, birçok kesımler, cum- •
huriyet tarihinde böyle bir raporun hazırlan-
madığını. gayet açık bir şekilde dile getir-
diler. Eğer, benim raporumda ilen sür-
düğum hususlar, nazan itıbara alınmaz ve
yann, terör yeniden gündemi oluşturursa ve
benim komısyonumun raporu haklı çıkarsa,
tarih, bunu yargılar.
Alevilere ait bir lokantaya yapılan saldın üzerine çıkan olaylarda 50 kişi yaralandı
Nurtepe'de provokasyon denemesi
B Baştarafı 1. Sayfada
dınlar ve vaırttaşlar da sokaklara döküldüler.
Kısa sürede sayılan 500'ü aşan grup. polısın
gelmesi üzerine barikatlar kurarak halay çe-
kip sloganlar atmaya başladı. Nurtepe Ma-
hallesi'ndekı görgü tanıklan saldırganlardan
bınsmin "Malafvalı Hüsevın Ağa" denen ve
MHP sempatizanı olduğu belirtilen bir kişi-
nin torunu olduğunu öne sürdüler. Protesto-
cular, "Devlet burayı da Gazi Maballesi'ne
benzetmek istiyor" "Tahrik v^r" dıye slo-
ganlar attı. Bu arada Kâğıthane ve Nurtepe
Mahallesi'ne giden türn yollar polis tarafın-
dan kesildi ve göstericilerin barikatının dışı-
na bu kez polıs barikat kurdu. Çok sayıda
güvenhk görevlisi ve panzer bölgeye sevk
ediidi. Olayın duyulması üzerine Okmeyda-
nı ve Şişli'de toplanan kalabalık gruplarla
polis arasında zaman zaman sert tartışmalar
yaşandı. Okmeydanrnda saldınyı protesto
eden bir gnıpla polis arasında çıkan çatış-
mada havaya ateş ediidi. Olaylar sırasında
çevik kuvvette görevlı Emniyet Müdür Mu-
avini Yaşar Keskin atılan taşlarla, polis me-
muru Nihat Kaya ise koluna isabet eden kur-
şunla yaralandı. 50'ye yakın göstericinin de
yaralandığı öğrenildi. Yaklaşık 300 kişilik
bir grup. Okmeydanı Zafer Parkı'nda. yak-
laşık bin kişilik bir grup da Şişli Fatma Gı-
nk Parkı'nda toplanarak yürüyüş yapmak is-
tedi. Ancak güvenlık güçieri yüriiyüşe ızın
vermedi. Göstericiler "Hasan Ocak'ın katiü
devlet", "Nurtepe faşistlere mezar ola-
cak"sloganlan attılar.
Bu arada güvenlik güçieri Nurtepe'ye gı-
ren ve çıkan tüm yollan kapattılar. Nurte-
AJevflere v^pılan saJdından sonra çok sayıda yurttaş sokaklara dökülerek protesto gösterisi yapö. (DEVRİM BARAN)
pe'de gergin bekleyiş sürerken Kâğıthane'ye
inen yol üzerinde bulunan Nurtepe Viyadü-
ğü çevresınde yaklaşık 600 kişilik kimi mas-
kelı bir grupla polis arasında çatışma çıktı.
Ateşli silahlann da kullanıldığı çatışma sıra-
sında çok sayıda kışı yaralandı. Gazetemiz
muhabın Devrim Baran da güvenlik güçieri
tarafından dövüldü. Cerrahpaşa Tıp Fakülte-
si Hastanesi'nde tedaviye alınan Baran'ın,
başına aldığı darbeler nedeniyle durumunun
ciddi olduğu bıldirildi. Gazetecilerin fotoğ-
raf cekmesinı de engelleyen güvenlik güçie-
ri yaklaşık 15 dakika süren çatışmadan son-
ra geri çekıldı. Bu arada çatışma bölgesine
CHP Erzincan Milletvekili Halil Ibrahim
Turu geldi. Tutu göstericılerle göruştü. Bu
görüşme sırasında barikat kuran göstericiler,
Tutu'yu üzenni aradıktan sonra kendi arala-
nna aldılar.
lstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menar
operasyonu bizzat yönetti. Telsızden sık sık
olay bölgelerindeki polıs amırienni uyaran
Menzir, emirlerinın harfıyen ûygulanmasını
istedi. Menzir'in telsizden verdiğı talımat-
larda. "Sivilleri sokmavın. Resmi görevlikr
müdahale etsin"dedığı öne sürüldü. Men-
zir'in amirlerine, "Bizce bilinen şahısbr on-
lar. Olay yerine girmelerine izin verme-
jin"dedi"ğı duyuldu.
Saat 00.20'de Başbakan Tansu Çiller'in
Ankara'dan telefonla bilgi ıstediği öğrenildi.
Olaylar sırasında Ataköy Mavi Marmara Et
Lokantası'nda Alevi derneklerinin düzenle-
diğı geceye çatışma haberlen ulaştı.
Burada bulunan Kültür Bakanı Ercan Ka-
rakaş'ın Nurtepe'ye gıttıği bildinldı. Gaze-
temiz baskıya gırdıği sırada güvenlik güçlen
ile göstencılerin karşılıklı bekleyişi sürüyor-
du.