Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16MAYIS 1995 SALI
8 DIŞ HABERLER
Ermenilerden
Lewis
r
e 2. dava
• STRASBOURG (A.A) -
Fransa'daki Ennenilerin,
sözde Ermeni soykmmı
iddialannı çürüten ünlü
tarihçı BernardLewis
hakkında açüklan ikinci
dava, 17 Mayıs Çarşamba
günü Paris mahkemesinde
görûlecek. Paris
Mahkemesi, 8 Kasım
I994'de yapılan duruşmada,
Ermenilerin. Lewis
hakkında açtıklan ilk
davayı reddetmiş ve
Hitler'in Musevilere
yaptığı soykınm ile ilgili
olarak, l990yılında
Fransa'da çıkanlan ve
"Gayssot Yasası" olarak
bilinen yasanın, Ermeniler
için uygulanmasınm
sözkonusu olamayacağını
bildirmişti.
BM: Karadziç
savaş
suçlusudur
• LAHEY (A.A) -
Hollanda'nın Lahey
kentindeki Birleşmiş
Milletler eski
Yugoslavya'daki Savaş
Suçlan Mahkemesi
savcılanndan Graham
Blewitt, Bosnalı Sırplann
lideri Radovan Karadzic'in
Bosna'daki savaşm
"sorumlusu" olduğunu
söyledi. Savcı Blevvitt.
Bosna'da yapılan
araştırmalar sonucu, toplu
katliam, tecavüz ve işkence
suçlannın sorumlusu olarak
bütûn şüphelerin Karadzic
üzerinde toplandığını
bildirdi,
Faikoğlu'na
bıçaklı saldm
• İSKEÇE (A.A) - Iskeçe
eski Bağımsız Milletvekili
Ahmet Faikoğlu, dün şehir
meydanında, Hacıprokopiu
adında fanatik bir Yunanın
bıçaklı saldınsına uğradı.
Faikoğlu, Bati Trakya Vaaz
ve trşad Heyeti üyelerinden
Ahmet Kral ilebirlikte
Iskeçe şehir meydanında
yüriirken uğradtğı
saldından hafif yaralarla
kurtuldu. Saldırgan elindeki
bıçakla Faikoğlu'nu
yaraladıktan sonra, Türkiye
ve Türklük aleyhinde
sloganlar atarak, polis
müdahale edemeden olay
yerinden kaçtı.
Demirkol
Tüpkiye'ye
iade edilmedi
•BAKÜ (A.A) -
Azerbaycan Milli Güvenlik
Bakanı Namık Abasoy. 13-
17 Mart tarihlerinde Ozel
Polis Birliği OMON'un
darbe girişiminde rolü
bulunduğu iddia edilen
Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı Feıtnan
Demirkol'un, "Azerbaycan
güvenlik gücleri tarafindan
yakalanıp Türk istihbarat
yetkililerine teslim edildiği"
şeklinde basında yer alan
haberleri yalanladı.
Azen-Ermeni
göpüşmelepi
• MOSKOVA (AA)-
Azerbaycan ve Ermenistan
ile Dağhk Karabağ
Ermenilerinin katıldığı
görûşmeler dün Moskova'da
başladı. Görüşmelere
Rusya, Finlandiya ve AGİT
Minsk Grubu yetkilileri de
katıhyor. Bu görüşmeleri,
Minsk Grubu toplantılan
izleyecek. Rusya'nın
Karabağ Özel Temsilcisi
Vladimir Kazimirov,
görüşmelerden önce yaptığı
açıklamada, önceki
görüşmelerde taraflann,
'çatışmanın taraflannın
kimler olduğu' konusunda
anlaşmaya varamadıklannı
ve bu oturumlann
başansızlıkla
sonuçlandığını anımsattı.
Mitterrand
buruk aypılıyor
• STRASBOURG (AA) -
Fransa'da Cumhurbaşkanı
François Mitterrand'ın
çarşamba günü görevi
Jacques Chirac'a
devretmesinden önce
yapılan bir kamuoyu
araştırmasına göre, halkın
yüzde 49'u Mitterrand'dan
memnun değil. IFOP
inceleme merkezi
tarafindan yapılan
araştırmaya göre, halkın
sadece yüzde 45'i
Mitterrand'ın
çalışmalanndan tatmin
olduğunu bildirdi. Aynı
araştırmaya göre, istifasım
sunan Başbakan Edouard
Balladur'ün son karnesi de
pek parlak değıl. Fransa'da
halkın yüzde 51'i
Balladur'ün
çalışmalanndan tatmin
olmadığını belirtti.
Tıırco yine görevde• Arjantin
seçimlerinde
oylann yüzde
49'unu alan
Carlos Menem
yeniden Devlet
Başkanı seçildi.
Dış Haberler Servisi -
Arjantin'de önceki gün ya-
pılan devlet başkanlığı se-
çimlerini, 'El Tıırco' lakap-
lı Devlet Başkanı Carlos
Menem kazandı.
Oylann yaklaşık yüzde
69'unun sayıldığı sırada ya-
pılan açıklamaya göre oyla-
nn yüzde 49.01 'ini Menem,
yüzde 30.86'sını merkez-sol
Frepaso koalisyonunun ada-
yı Jose Octavio Bordon.
yüzde 16.22'sini de Radikal
Parti adayı Horacio Massac-
cessi aldı.
Menem'in seçimi açık
farkla kazanmasıyla birlik-
te, cumhurbaşkanlığı seçi-
minin ikinci turuna gerek
kalmadı. Arjantin'de bir
adayın devlet başkanlığını
ilk turda kazanması için oy-
lann en az yüzde 45'ini ya
da en yakın rakibinden yüz-
de 10 fazlasıyla en az yüz-
de 40'ını alması gerekiyor.
Menem'in liderliğindeki
neo-Peronıst Adalet Partisi.
aynı gün yapılan parlamen-
to seçimlerini de açık fark-
la kazandı.
İkinci kez devlet başkan-
lığı koltuğuna oturmaya hak
kazanan Carlos Menem'in
zaferi, başkent Buenos Ai-
res'te havai fışeklerle. coş-
kulu bir biçimde kutlandı.
Seçim zaferinin belli olma-
sından sonra başkanlık sara-
yınm balkonundan halkı se-
lamlayan Menem. seçim za-
ferini, 15marttabirhelikop-
ter kazasında ölen oğlu Car-
los Facundo'ya adadı.
4 yıl daha devlet başkanhğı görevini südürecek otan Menem oyumı kuliandıktan sonra halkı el sallayarak seiamladı.
Menem, ülkenin eski li-
deri Juan Peron ve eşi Evi-
ta'nın büyük boy fotoğraf-
lannı taşıyan coşkulu kala-
balığa hitaben yaptığı ko-
nuşmada, 'tüm Arjantinlile-
rin lideri1
olma ve 'işsiziiği
yenme' sözü verdi.
Seçim sonucunun 'izledi-
ği ekonomik politikalara
halk tarafindan yakılmış ye-
şfl ışık' olduğunu söyleyen
Menem. "Hiperenflasyo-
nun üstesinden geldik, şim-
di sra tşsizlikte" dedi. Me-
nem, konuşmasında 'her
ArjanrJnHye iş' vaadinde bu-
lundu.
'El Turco' Menem, baş-
kanlık sarayının önünde
toplanan coşkulu kalabalı-
ğa "Şimdi kutlama>a.eğlen-
meyedevanı edin. Amaya-
nn hepiniz işinizin başmda
olacaksınız. Çünkü özledigi-
mi/ yaşama kaMişmak için
çalışmak zorundayız. Çün-
kü ben ülkemize layık oldu-
ğu hizmetivermek içinyann
buntda olacağmı" dedi.
Falkland mûcadelesi
Menem, Malvinas (Falk-
land) adalannın egemenli-
ğinin Ingiltere'den Arjan-
tin'e geçmesi için diploma-
tik yollardan büyük müca-
dele vereceğini de söyledi.
Arjantin ve Ingiltere
1982'de Atlantik'teki Mal-
vinas adalannda 4 ay sürey-
le savaşmış. çoğu Arjantin-
li olmak üzere 1000 kadar
asker ölmüştü.
CARLOS ME\EM
Futbol
tutkunu
ikinci kez Arjantin devlet
başkanlığı koltuğuna oturan
Carlos Menem, Suriyeli bir
göçmen ailesinin çocuğu.
Suriye kökenli olrnası
nedeniyle 'FJ Turco' lakabı
takılan Menem'in ailesi,
yıllar önce işe seyyar
satıcılıkla başlamış, zamanla
bir mağaza, daha sonra
maden ocağı sahibi olmuş.
Futbol oynamayı. yanş
otomobili ve uçak
kullanmayı seven Menem,
'halkla ilişkiler' konusunda
çok başanlı.lşçi kesimi
tarafindan çok sevilen
Menem. 1989'da devlet
başkanlığına seçıldiği zaman,
saç modeli ve popülist
tavırlanyla toplumun üst
tabakalan arasında alay
konusu olmuştu. Ancak
izlediği başanlı ekonorru
politikalan, El Turco'yu 6 yıl
sonra yeniden iktidara taşıdı.
Arjantin ekonomisinin dusmanı hiperenflasyon
Dış Haberler Servisi - Arjantin halkı,
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Menem'i
seçmekle hiperenflasyona karşı büyük bir
başan ile yürütülen serbest pazar
ekonomisini destekledilerini gösterdiler.
Böylece, ülkeyi Batı demokrasilerinde
izlenen normal ekonomik düzene
getirmeyi başaran Menem'i
ödüllendirmiş oldular. Ekonomi Bakanı
Domingo Cavallo ülke ekonomisini üç
haneli enflasyondan kurtanp, düze
çıkaran ekonomi kurmaylannın başında
geliyor. Enflasyon, 1989 da yüzde
5.000'lere çıkarak en yüksek düzeyine
ulaştı. Menem hükümeti, kâr getirmeyen
kamu kuruluşlannı özelleştirerek, özel
emeklılik sistemine işlerlik kazandırarak
ve yabancı sermayenin önündeki tüm
engelleri kaldırarak ekonomide şok tedavi
dönemini başjattı. 1995'ten önceki dört
yıl boyunca kalkınma hızı yüzde 35'lere
dayandı. Doğal olarak bu ekonomik
önlemlerin bedelini yine çalışanlarödedi.
Devlet dairelerinde çalışan memurlann
bazı aylar maaşlan ödenemedı. Memurlar
ve işçiler bazı kentlerde ayaklandı. 4
milyon dolaymda emekli. dünyanın bu en
pahalı ülkesinde ayda ortalama 350 dolar
emekli maaşı ile geçinmek zorunda kaldı.
Bu arada işsizlik yüzde 12.2'lere
trrmandı. Ne var ki seçmenler, korkutucu
boyutlara ulaşan işsizliğe, hükümet
üyelerinin yolsuzluk ve rüşvete
kanşmasına, ekonomik kalkınmanın
yavaşlamasına karşın önceliği enflasyonla
savaşa tanıdılar.
Referandumda Rusya ile ekonomik bütünleşme ve Rusça'ya eşit statü tanınması kabul edildi
Beyaz Rusya'nın 'beyaz'ı gidiyorDış Haberler Servisi - Beyaz Rus-
ya'da önceki gün düzenlenenen refe-
randumda halk Rusya ile yakınlaşma
yanlısı oy kullandı.
Beyaz Rusya merkezi seçim komis-
yonu başkan yanfcmcısı lvan LJkbacah
referandumda sorulan dört soruya da
yaklaşık yüzde 80 oranında onay gel-
diğini açıkladı. 7 milyon 530 bin seç-
menin kayıtlı bulunduğu seçimlere ka-
tılma oranının yüzde 64.5 oranında ol-
duğunu belirten Likhacah aynı gün ya-
pılan genel seçimlere katılma oranın ise
daha düşük olduğunu söyledi. Referan-
dumda oylanan ve kabul edilen madde-
ler şunlar:
Ekonomik entegrasyon:Be-
yaz Rusya'nın ileride Rusya ile birliğe
gıtmesınin önünü açan referandumda
halka sorulan sorulardan ilki, iki ülke-
nin ekonomik entegrasyona gidişinin
halk tarafindan onaylanıp onaylanma-
dığiydı. Halkın bu konuda Devlet Baş-
kanı Atatander Lukaşenko'ya destek
vermesi Moskova ile güçlü ekonomik
bağlarkurulmasını isteyen lideri mem-
nun etti.
Ekonomik biriik
kının oyladığı konulardan bir diğen ise
kırmızı beyaz renklere sahip Beyaz
Rusya bayrağının değiştirilerek yenne
eski Sovyetler Birliğinin bayrağını an-
dıran kızıl birbayrağın getirilmesi idi.
Üzerinde Komünist Parti'nin orak ve
çekiç amblemlerinin bulunmadıgı bay-
rağın yanı sıra Sovyet dönemindeki ba-
zı sembollerin yeniden kullanılması
Beyaz Rusya halkı tarafindan kabul
edildi.
RUSÇa'ya esit StatÜ: Referan-
Lukaşenko, Minsk kentinde oyunu
kullanmasımn ardından AFP'ye verdi-
ği demecinde referandumun temel nok-
tasının Rusya ile ekonomik biriiğinsağ- , ... ,, .. n
lanması olduğunu söyledi. Beyaz Rus- **?* gıdjlen uçuncu maddeyı ıse Rus
ya Devlet Başkanı siyasi bırlık ile ılgı-
li bir soru üzerine ise "Eğer halk ister-
se, Sovyetler Birliği dönemindekinden
bfledaha sıkı bir siyasi entegrasyona gi-
deriz. Slav birliği herşeyüı üzerindedir"
dedi.
KIZIİ bayrak: Beyaz Rusya hal-
Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aksander Lukaşenko re-
farandum sonucunda \tvâ vetkiler elde etti.
KİMLİK KARTI/ BEYAZ RUSYA
Nüfus: 10.25 milyon. Nüfusun yüzde 77.9'u
Beyaz Rus, 13.2'sı Rus, 4.1'i Polonyalı, 2.9'u
Ukraynalı ve 1.1'i ise Yahudi.
Yüzök-ümü: 207.600 kilometrekare.
Komşulan: Polonya, Litvanya ve Letonya,
Ukrayna, Rusya.
Başkent: Minsk. nüfusu 1.6 milyon.
Ekonomi: Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya ile
birlıkte eski Sovyetler Birliği'nin "Slav" özünü
oluşturuyor. Özellikle tanm ve teknoloji
alanında büyük ilerlemeler kaydeden ülkede
sanayi 1991 'den sonra gerileme gösterdi.
Önemli bir tanm üreticisi olan Beyaz Rusya'da,
tanm hâlâ kolektif çiftliklerde yapılıyor. Ülke
aynca hampetrol, doğal gaz ve kâğıt üretiminde
önde geliyor. Ülkenin üçte bıri ormanlarla kaplı.
Din: Çoğunluk Rus Ortodoks. Katolikler
doğuda yoğunlaşıyor.
Dfl: Çoğunluk Rusça konuşuyor. Komünist
yönetim döneminde Rusçaya çok benziyen
Beyaz Rusça unutulmaya terk edildi.
BEYAZ RUSYA
LETONYA
RUSYA
nın ülkenin resmi dili olan Beyaz
Rusya diliyle aynı statüye yükseltilme-
si oluşturuyordu. Bu maddenin de ka-
bulüyle Rusça ülkede resmi dil olarak
geçerlilik kazandı.tkinci ve üçüncü
maddelerin kabul edilmesiyle Beyaz
Rusya halkı Lukaşenko'nun Rusya'yla
ekonomik biriik önerisinin
yanı sıra Moskova'ya kültürel
ve siyasi biriik için de yeşil
ışık yakmış oldu.
Lukaşenko'ya ek
yetki: Rusya ile ilışkilen
geliştirmeyi amaçlayan ilk üç
maddenin yanı sıra devlet
başkanlığı görevini sürdüren
Alexander Lukaşenko'nun
yetkilerinin genişletilmesini
öneren dördüncü bir madde
de oylanarak kabul edildi. Bu
maddenin kabulü Devlet Baş-
kanı'na parlamentoyu fesh et-
me yetkisini veriyor. Muhale-
fet partilerinin ve milliyetçi
kuruluşlann şiddetle karşı
çıkmalanna karşın Lukaşen-
ko'nun Beyaz Rusya halkını
ikna edebilmesi Beyaz Rus-
ya'nın Sovyetler Birliği dö-
nemindeki göreceli zenginli-
ğıni özlemesine bağlanıyor.t00km
Almanya'da4
Mein Kampf kavgasıDış Haberler Servisi - 2. Dünya Sa-
vaşının sona ermesinin üzerinden 50
yıl geçmesine karşın, Almanlar Hit-
ler'in "Mein Kampf-Ka> gam" adlı ki-
tabından hâlâ utanç duyuyor. Bir za-
manlann en çok okunan kitabı olarak
bir döneme damgasını voıran "Kav-
gam"ın bugün Almanya sınırlan için-
de basımı yasak. Bonn, ülke içindeki
yasakla yetinmeyerek diğer ülkelere
kitabı yayunlamamalan doğrultusunda
baskı yapıyor.
Son günlerde kitabı basmak isteyen
Isveç'teki bir yayınevi ile anlaşmazlı-
ğa düşen Alman yetkililer, yayınevi
aleyhine dava açn. Bonn'un düşünce
özgürlüğünü çiğnediğini ileri süren fs-
veçli yetkililer, hiçbir gücün kitabın ya-
yımlanmasma engel olamayacağını
duyurdu.
Buarada"Kavgam" KudüsÜniver-
sitesi tarafindan ıbrani dilinde yayın-
ladı. Alman yetkililer Kudüs Üniversi-
tesi'nin bu girişimine müdahale etme-
ye haklan olmadığını öne sürerek, "İs-
rail'indurumu farkb. Savaşta en büyük
yarayı alan Yahudiler. ırklanna karşı
bir soykınm harekâtı yüriiten Hitler'i
• Bonn'un Hitler'in
Kavgam adlı kitabına
yasak koyması düşünce
özgürlüğünün sınırlanması
olarak görülüyor.
daha hi tanımak için bu kitabı okumak
zorundalar" dıye konuşuyor.
"Kavgam" Hitler'in, gençlik, Yahu-
diler, 1 .Dünya Savaşı yenilgisi, propa-
ganda. Nazi Partisi ve liderin yetkileri
üzerine düşüncelerini topluyor. Kitabın
1925'te yayımlanan ilk yansını Rudolf
Hess'e dikte eftiren Hitler, bu bölüme
'
>
Bir Öngörii" adını veriyor. tkinci ya-
n "Nasyonai Sosyalist Hareket" adı al-
nnda 1926'dabasılıyor. 1930'daikibö-
lüm ilk kez bir araya getirilerek tek ki-
tap halinde yaymmlanıyor ve 1933'te
Hitler iktidara geliyor. "Kavgam",
1930 ile Hitler'in yaşamına son verdi-
ği 30 Nisan 1945 tarihine kadar olan
dönemde 10 milyon adet basılıyor. Ye-
ni evlenen çiftler daha evlendirme da-
iresinden çıkmadan ellerine tutuştutu-
rulan kitabın. eski kitaplann satıldığı
dükkanlarda satılması yasaklanıyor.
Parti, her "iyi Alman" vatandaşının bu
kitabı el altında bulundurması gerekti-
ğini vurguluyor. Savaştan sonra kitabın
yayın haklan Bavyera Eyaleti'ne dev-
rediliyor. Bavyera Eyaleti ise Naziz-
min, tarihin derinliklerine gömülmesi
ve ırkçılığıri yeniden hortlalamaması
için kitabın yayımlanmasını yasaklı-
yor ve elçilikler kanalı ile dış ülkelere
de bu doğrultuda baskı yapıyor.
Öte yandan kitabın yasaklanmasın-
dan yana olan yetkililer. "Irkçıhğuınr-
manma eğilimi gösterdiği son günlerde,
bu khap pek çok taze beyni zehirli>«bi-
fir." diye konuşuyor. Ne yazık ki, kor-
san basımevlerinin bastığı kitap, bu-
gün el altından Neo-Nazilerin ellerine
ulaşıyor. Amerikalılar da yasak dinle-
miyor. 1930'larda kitabın yayın hakkı-
nı elde eden bir Amerikan kitapevi, ki-
tabı Almanya'daki ABD üslerinde sa-
tıyor. Almanya'da telif hakkı süresi 70
yıldır. Hitler'in ölümünün üzerinden
50 yıl geçtiğine göre yayınevleri"Kav-
gam"ı 20 yıl sonra istediği gibi yayım-
layabilir, ancak 20 yıl sonra Hitler'in
faşist Fıkirlerini kaç kişinin okumak is-
teyeceği merak konusu. Hitler "Kavgam" adlı kitabını portatif bir Remington
daktiloda yazmış ve orijinal kopyasını imzalamışü.
TURMKE
SEMÎH GÜNVER
Bayram Oncesi
VeCahttHayta
Nazi yenilgisinin 50'nci yıldönümü için Çiller, De-
mireTin yerine Paris ve Moskova'ya gitti. Champs
Elysee'de, TV'de kırmızı görünen, aslındaturuncu bir
elbtse giymişti. Chirac'dan sıcak ilgi gördü. Bir kuş
hafifliği ile Mitterrand'ın omzuna kondu. Hain kur-
dun kandırıp yediği kırmızı pelerinli küçük kızı andı-
nyordu. Mitterrand yorgundu, hastaydı. Başını çevi-
rip karşısında Çiller' in güler yüzünü görünce bir an
durakladı, dişleri dökük ağzı aralandı, Çiller'in elini ka-
pıtokmağınıçevırirgibı sıkıpyürüyüverdi. Çiller, Fran-
sızların gönlünü almak için Juppe'ye gülücükler gön-
derdi. Kalabalıkta sıkışıp kalmıştı, seke seke ön sıra-
lara doğru kendisine yol açtı. Çalım attı, atağa geç-
ti. atv muhabiri, Çiller'in hücum taktiğini bir at yanşı-
nı anlatırgibi verdi. Ben bu gayretten rahatsızoldum.
Paris'te kızaran Çiller, Moskova'da sararmıştı. Ge-
çit töreninde tribünün sol ucunda üçüncü sırada us-
lu uslu oturmak zorunda kaldı. Oysa san elbisesi çok
şıktı. Teselliyi, yanında Butros Gali'nin oturmasında
buldu. Daha sonra Zafer Müzesi'nde Clinton'la yan
yana geldi. Hilary'yi hissedilirderecede kıskandırdı.
Clinton'la dört elle tokalaştılar. Hazar petrollerinin
Türkiye'den geçmesine Rusları ısındırmayı başardı.
Ispanyol Başbakanı'ndan gümrük birliği için destek
vaadi aldı. Oteldeki odasında bulunan dinleme alet-
lerine boş verdi. Türkiye'ye memnun döndü, 16 kur-
ban kestirdi.
Clinton Moskova'da bir gün fazia kaldı. Yertsinden
beklediği hiçbir şeyi alamadı. iran'a verilecek nükle-
er santral konusunda bile Yeltsin, ucuz bir ödünle ye-
tindi. Clinton için Moskova görüşmeleri büyük fıyas-
ko oldu. Bizim basın ise nedense lyimser.
Bu arada Demirel, 32. Gün programına çıktı. Üz-
gündü, ağır eleştirilerden dolayı kızgındı. Birand'ın
bol kahkahalı baskılarına direndi. Ciddiyet ve vaka-
rını korudu. Kendi görüşlerini savundu. Nazik soru-
lan teğet geçti. Genellemelerle yetindi. Kimsenin aley-
hinde konuşmadı. Fakat Çiller'le hiçbir konuda anla-
şamadığını da kamuoyuna hissettirmekte sakınca
görmedi.
ANAP erken seçim isteğinde direniyor. DSP, MHP
ve RP pusuda bekliyor. CHP tatilde.
Bir bayramı daha arkada bıraktık.
• • •
Telefondaki ses, titrek ve ağlamaklıydı: "Ben, de-
di Sevim Akman. Cahit Hayta öldü. Hiçbir şeyyaz-
madıntz. Neden? Istanbul'da toprağa verdik. Cena-
zesinde yalnız Büyükelçi Necdet Kent vardı. Dışiş-
leri Bakanlığı ilgisiz kaldı."
Cahit'i en son Ankara'da Galatasaraylılar Kulü-
bü'nde görmüştüm. Sağlıklı görünmüyordu. ölüm
haberini Sevim'den aldım. Üzüldüm ve şaşırdım.
Mahtnut Dikerdem'in vefatı üzerine 13 Ekim 1993'te
yayımlanan yazıma şöyle başlamıştım: "Galatasaray
Usesi'ne 1927yılında yatılı olarak girdim. Bizden iki
yıl önceki sınıf; diğerlerinden farklı, kişilik sahibi, id-
dialı, yenilikler yaratan renklh bir topluluktu. Cahit
Hayta ve Mahmut Dikerdem bu sınıfın en göze çar-
pan, akıllı, zeki, dinamik veyerinde duramayan iki öğ-
rencisiydi. Ikisi de inandıklan fıkirlerin savunucusu ve
mücadeleci çocuklardı. Her şeye rağmen karakter-
leri itibanyla birbiıierinden farklıydılar. Mahmut daha
solda, Cahit onun sağında bir Atatürkçüydü. Mah-
mut daha gösterişti, Caflit daha sakindi. ıkisi de ay-
nı mesleği seçtiler ve büyükelçiliğe kadar yükseldi-
ler. Cahit bugün Ankara da huzurlu bir emeklilik ha-
yatını sürdürüyor."
Cahit 1916 doğumluydu. Galatasaray'ı ve Istanbul
Hukuk Fakültesi'ni bitirmişti. Meslek memurluğu sı-
navını kazanarak Dışişleri'ne 30 Ocak 1939 tarihin-
de girdi. Sırası ile Tahran, Roma, Paris büyükelçilik-
lerinde görev aldı. Lizbon, Avrupa Konseyi'nde,
Strasbourg, Oslo'da büyükelçilik yaptı. Bakanlıkta
genel sekreter yardımcılığını üstlendi. Lisanlan kuv-
vetli, vazifeye bağlılığı ve işte ciddiyeti ile tanınmıştı.
Münzevi bir karakten vardı. Evlenmedi. Kendi dün-
yası içinde yaşadı. Sevim Akman, Cahit'e, daima
destek oldu ve yardımına koştu. Akciğeri geçen ay
su toplamış. Hastanede hastalığın gerçek nedenini
bulabilmek için bir süre daha kalmasını istemişler.
"Hayır, çıkacağım. 23 Nisan'da dairemin balkonuna
bayrağımı asacağım" diye tutturmuş. Birkaç gün son-
ra da kalbinin kurbanı olmuş. Hayta, herkesten uzak,
yalnız yaşadı, ölümünde de resmi merasim yapılma-
masını vasiyet etmiş. Sessiz sedasız ebediyete inti-
kal etti. Memleketini çok seven ve onu dışanda en iyi
şekilde savunan bir aydın kişiyi kaybettik. AJIah'tan
rahmetler dilerim.
Eski bakanın rusvet davası bitti
Tapie'ye iki
yıl hapis
VALENCIENNES
(AFP) - Fransız polirikacı
ve eski bakan Bernard Ta-
pie, 2 >il hapse mahkum
oldu. 52 yaşındaki eski ba-
kanın rüşvet ve maç satın
almak suçundan aldığı. 2
yıllık mahkumiyetin 1 yılı-
nı hapiste geçireceği bildi-
rildi. Geçtiğimiz yıl iflas
eden Tapie, başkanı olduğu
Marsilya'nın 1993 Avrupa
Şampiyon Kulüpler Kupa-
sı'nı kazanmadan önce Va-
lenciennes takımına karşı
oynadığı maçı para karşılı-
ğı satın almakla suçlanmış-
tı. Marsilya takımuıın ge-
nel sekreteri Jean Pierre
Bernes' de Valenciennes
takımının 3 oyuncusuna
rüşvet verdiği için suçlu
bulunup ve 2 yıl hapis ce-
zası aldı. Ancak şartlı tah-
liye edildi. Bernes, 15 bin
frank para cezasına da
çarptınlmıştı.
Bernard İapie, görev sü-
resini tamamlayan Fransız
Cumhurbaşkanı François
Mitterrand'ın en beğendi-
ği politikacılardan biri.
Fransa'da eski sosyalist hü-
kümette görev alan Tapie.
bu hükümette şehirleşme-
den sonımlu bakan görevi-
ni üslenmişti. Fransız Mec-
lis'i ve Avrupa Parlamen-
tosu üyesi olan Tapie'nin
bu ünvanlannın elinden alı-
nacağı bildirildi.
Mahkemenin görüldüğü
kuzey Fransız kasabası,
duruşma süresince Ta-
pie'nin tavırlan, kavgalar,
yapılan küfurlü açıklama-
lar, mahkeme salonunun
terk etmelerle Fransız bası-
nının ilgi odağı olmuştu.
Savcı Montgolfier, dava
süresince gerçeğin yansı-
nı anlatıldığını ileri sürmüş
ve bunun üzerine Tapie'nin
"Ben iyi inançla yalan söy-
ledim" cevabı kahkahalara
yol açmıştı. Tapie, mah-
kum olmadan önce yaptığı
açıklamada " Hapis beni öl-
dü rmez ancak birçok kişi-
ye sonsuz zevk verecek
r
de-
mişti.
Dava sonunda. Valenci-
ennes takımının eski oyun-
culanndan ve Arjantin Mil-
li takımının Dünya Kupa-
sı yıldızlanndan Jorge Bur-
ruchaga ve Christophe Ro-
bert rüşvet olayına kanş-
tıklan için 6'şar ay hapis
cazası aldılar ve şartlı tah-
liyeyle serbest bırakıldılar.