Katalog

Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatöm. Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürleri fbrahim Yüdız. DinçTayanç (Sorumlu) 9 Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberier: Ergun Balcı • Istıhbarat: Yalfın Çakır • Ekonomı Bülenf Ktzanlık* Radyo-TV l»yg»r Ereroektar • Kultür Handan Şenköken • Spor Abdülitadir Yüctlmın • Yun Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören # Çevın Seyfettin Turhan # Dûzeltme AbdulUh YazKi • Fotoğraf Erdogan Köseoğlu Yayın Kunılu tlhan Selçuk (Başkan). Orhın Erinç, Oktay Knrtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şnkran Soner, Ergun Balcu Dinç Ta\ anç, Ibrahinı Yüdız, Orhan Bıırsah. Mustafa Balbay. Ankara Temsilcısr Mustafa Balbay • Haber Mudurü. Doğan Akuı Alatûrk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanhkiar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 «121111:16015110151 Serdar Kızık,H ZıyaBlvl352S 2/3Tel-4411220.Faks:4419117 • AdanaTemsıkısırÇetin Yiğenoğhı, lnönü CA 119 S No 1 Kat.l, Tel: 3522550, Faks 3522570 Müessese Mudüni Erol Erkut • MEDYA C: • Yonetım Kunılu Koordınator Ahıtıet Konıkan 0 Başkam-Genel Mudür Gfilbin MuhasebeBülentYener«tdare Erduran • Koordınator Reha H8seyinGürer#Işletme Önder Iptman • Genel Mudür Yardım- Çeük • Bügı-lşlem Naü İıul • cısı Mine Akdag • Halkla llış- Bılgısayar Sıstem Mürüvet ÇDer kıler Müdûrü N'arten Berksoy YaymUyu ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basm ve Yavuıcıhk A Ş rûrkocagı cad 39/41 Cagaiogiu 34334 Ist. PK 246 Istanbul Tel (0.212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0'2I2) 513 85 95 16MAYIS1995 îmsak: 3.52 Güneş: 5.39 Öğle: 13.07 İkindi: 17.01 Akşam 20.22 Yatsı: 22.01 MEDYACTei 5140753-51395so-51384 60-61,Faks 5118466 tar'm güzeHepj seçildi • Istanbul Haber Servisi - Star televizyonu tarafîndan düzenlenecek Tûrkiye güzellik yanşmasına katılacak yirrni finalist belirlendi. Hilton Oteli'nde dün dûzenlenen elemelerde, 92 aday fınale kalabilmek içîn jürinin karşısına çıktı. Yirmi güzel finalde yanşmaya hak kazanırken gûzellerden ikisi yedek aday olarak seçildi. (Fotoğrâf: KAAN SAGANAK) ADS anestezMen bulaşabiliyop • MELBOURNE (AA) - AIDS'e yol açan HIV virûsünün anestezi iiaçlannda 4 saat sûreyle yaşayabildiği, bunun, birden fazla anestezi dozu içeren şişelerden HIV virûsü bulaşması ihtımalıni arttırdığı bildirildi. Avustralya Tıp Dergisi'nde yayımlanan ve Fairfield Hastanesi'nde gerçekleştirilen araştırmada, bir enjeksiyon denemesi yapıldı ve şmnga pompasının şınngayı çekmeden önce gevşetilmesi durumunda. iğne ve şınnganın ucunda kalan sıvının geri gittiği tespit edildi. Aynı şınnga ucu ve iğnenin çok-dozlu anestezi ilacı şişesine yeniden sokulması durumunda, şınngada kalan sıvının tamamı veya bir miktannın şişeye geri aktığı belirlendi. Istanbul'da su kesintisi • tstanbul Haber Servisi - İSKl'den dün yapılan yazılı açıklamada, Istanbul Büyükşehtr Belediyesi Başkanlığı'nca yapımı sûrdürûlen Çırpıcı ve Merter E-5 Yol Geçişi yeraltı geçidı inşaatı nedeniyle, baa semtlere yanndan itibaren 36 saat sûreyle su verilemeyeceği bildirildi. Su alamayacak semtler şöyle: Merter, Bakırköy, Ataköy, Yeşilyurt, Yeşilköy ve Florya. Nüfusumuz yaşlanıyor • ANKARA (AA)- Türkiye'nin Ikinci Dûnya Savaşı yıllanndan sonra sürekli yıllık yüzde 2, hattayüzde2.5'lerin üzerinde olan nüfus artış hızı, ilk kez yüzde 2'lerin altına düşecek gibi görülüyor. Yedinci Beş Yılhk Kalkınma Planı Stratejisi'ne göre, 1985- 1990 yıllan arasında yıllık binde 2J.71 olan nüfus artış hızı, 1990-1995 yıllan arasında binde 18.5 düzeyinde gerçekleşecek. Türkiye'nin nüfus yapısı da hızla değişiyor. 0-14 yaş grubu rrüfusunun toplam nüfusa oranı 1990- 1994 arasında yüzde 35.5'ten yüzde 33'e düşerken, 15-64 yaş grubunun payı yüzde 60.5'ten yüzde 62.5'e, 65 ve üstü yaş grubu ise yüzde 4'ten yüzde 4.5'e çıktı. Iffmm uyarısı korkuttu • CENEVRE(UBA)- Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) hızla artan işsizliğe dikkat çekerek, hükümetleri doğabilecek sosyal facialara karşı uyardı. ILO'nun hazıriadığı raporda 2000 yılında işsizlücten 2.5 milyar insanın etkileneceği belirtildi. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün raporunda geçen sene yaklaşık 820 milyon kişiden oluşan global işgücünün yüzde 30'unun işsiz olduğu kaydedildi. Hem çocuklar hem de anne-babalar, 100'ü aşkın ülkede gösterilen programın yeniden yayımlanmasını bekliyor 4 Suşam Sokağr ıııızı geri istiyorıız FİGENATALAY Çocuklar Susam Sokağı'nı geri istiyor. Anne-babalar ve öğretmen- ler de. Bilgiyi eğlendirerek ögreten, çocuklarda zihinsel gelişimi bir yıl ileriye götürdüğu belirlenen Susam Sokagı, küçük ve büyük izleyicile- rine yeniden kavuşacağı günü bek- liyor. Dünyada 100'ü aşkın ülkede gös- terilen Susam Sokagı, TRT yöneti- mince uzun bir süre önce yayından kaldınldı. Yansı, yayımJayan ülke- nin kendi ihtiyacı doğrultusunda, yansı da dünyaca ünlü kuklacılann, yazarlann ve müzisyenlerin katkıla- nyla üretilmiş parçacıklardan olu- şan bu eğitici çocuk programının neden kaldınldıgını anlamak pek mümkün değil. Hele televizyonda yayımlanan çocuk programlannı, şiddet içeren çizgi fılmleri izleyin- ce... Susam Sokağı'nın başakademik danışmanlığını yürütmüş olan Prof. Dr. Çigdem Kâğrtçıbaşı, programda yüzde 60 oranında zihinsel gelişimi, kalan bölümde de sosyal gelişim ile hijyen, sağlık ve beslenmeyi hedef aldıklannı belirterek "Bu kararlan biümsel temeUere dayanarak aldık. Tfirkiye'de bu işi büen ne kadar in- • Susam Sokağı'nın başakademik danışmanlığını yürütmüş olan Prof. Çiğdem Kâğıtçıbaşı, programda yüzde 60 oranında zihinsel gelişim, kalan bölümde de sosyal gelişim ile hijyen, sağlık ve beslenmeyi hedef aldıklannı belirtti. san varsa hepsi emek verdi. TRT'de bu program için önemli bir kadro oluştu. Ancak, programı inceleme- den kaldınlmasına karar verdiler" dedi. Prof. Dr. Kâğıtçıbaşı, programa getınlen, "okuliardaki okuma yön- teminden farklı bir sistem uyguladı- ğı" eleştırisinı de şöyle yanıtladı: "Susam SokagVnda fonetik siste- min öngörüldügü biröğretim yönte- mi var. Bizinı okullarda kalıpezber- leme sistemi geçerli. Susam Soka- ğı'ndaki yöntem, 'Bu sisteme uy- madığı için yanlıştır' deniliyor. Aal, okuüardakj sistem yanhş, çünkfi Türkçeye uymuyor. Türkçenin en önemli avantajı olan fonetik kullanıl- mryor, bugiin okullarda uygulanan sistem, 40 yü önce ABD'den alınmış ve tngilizce öğretiminde bile bu de- ğişmiş. Çocuklara ısûrap çektiriü- yor." Kâğıtçıbaşı'dan sonra programın başakademik danışmanlığını yap- mış olan Prof. Dr. NaüŞahm, Susam Sokagı üzerine hazıriadığı değer- lendirme raporunda, "Susam Soka- ğı, zihinsel gelişim hedeflerinde okul öncesi egitimden yararlanamayan çocuklann düzeyini, yayın öncesine kıyasla >aklaşık bir yıl ileri götür- müştür*' diyor. Şahın, şu değerlendirmeyi yapı- yor: "Başansının temelinde bu yaş- taki çocuklar üzerindeki bilimsel araştırmalara dayanması, eğitim mesajlannı bu yaşgrubu çocuklann dfkkatini en yfiksek düzej de rutma- yı başaran tekniklerle vercbilmesi, ürettiği malzeme>i deneyip etkfli ol- duğunu saptadıktan sonra yayımla- ması gebnektedir. TVyapımcılan De akademisyenler arasında yoğun ve sürekli işbirliğini başlatan ve bunu başanlı olarak sürdüren bir prog- ramdır. Susam Sokağı'njn televizjon yo- luyla okul öncesi eğitimi başanlı ola- rak gerçekleştirdiği ortadadır. Ça- ğunızda, egitimde temel bilgilerin mümkün olduğu kadar erken yaş- larda >erilmesi düşünülmektedir. Susam Sokagı, bu işi başanyla ve okul öncesi yaştaki çocuklann özel- likkrine uygun olarak yapan bir programdır." Okul öncesi çocuklara yönelik olarak yayımlanan "FembeBagcık" adlı dergi de son sayısmda Susam Sokagı'nagenişyer verdi. Sosyolog SevgiOzkan,Susam Sokağı'nı izle- yerek büyüyen çocuklarla ondan sonra bu program yerine 'Ninja- lar'gibi şiddete yönelik programla- n izleyerek büyüyen çocuklar ara- sında sosyal davranış ve şiddete yö- nelim açısından çok önemli farklar görüldüğünü vurguladı. Kampaıya sonuçsuz kaldı^ Prof. Dr. Çiğdem Kâğıtçıbaşı, Su- sam Sokağı'nın yeniden yayımlan- ması için Türk Psikoloji Derneği olarak başlattıklan, kampanyanm sonuçsuz kaldığını belirtti. Anne- babalann, çocuklann, öğretmenle- rin imzalan, Cumhurbaşkanfna, Başbakan'a, TBMM Başkanlığı'na, Milli Eğitim Bakanhğı "na, TRT Ge- nel Müdürlüğü'ne gönderilmiş. An- cak, Başbakan'dan gelen "teşekkür mekrubu" dışında hiçbir gelişme ol- mamış. TRT'nin uzun süre önce yayından kaldırdığı "Susam SokağTnı çocuklar en kısa zamanda geri istiwr. Yersiyah, gök beyaz, şampiyon Beşiktaş BeşUctaş düğüne hazuianımşü. Stat zeminin gözahcı yeşiline, göğün mavisine nispet her yer siyah beyaza kesmişti. tnönü'de Fenerbahçe taraftannın geleneksel üsrünlüğünden eser yoktu. Deniz tarafındaki açıkla, kapalının bir dilimine sığışnuştı Fenertiler. Geri kalan her yer Siyah-Bey azdı... Sonra maç başladı ve başladığı gibi bitti. Flamalar, bayraklar dürüldü. \'üreklerde şampiyonluğun sevinci, ama son maçta Feneri yenememenin, keyifle bir şeref turu bile atamamanın burukluğu ile dağdındı. Yazık oldu. Hevesimiz kursağmuzda kakn. (Fotoğrâf: DEVRİM BARAN) Coşkulan kursaklannda kaldı• Taraftar hoşnut değildi. Şampiyonluk düğünü için gelmişlerdi ve ne Fenerbahçe'yi yenebilmişlerdi, ne doğru dürüst tur atılmıştı. Oysa ne güzel başlamıştık maça: Ne Fener, ne Cimbom, ne Trabzon... Yer siyah, gök beyaz... Şampiyon Beşiktaş, diye ne güzel bağırmıştık. AYDEVENGİN Olmadı. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Kimse hoşnut değil. Yazıişlen Müdürü hoşnut değil. Neredeyse somurtu- yor. "tstanbul'da dün yer siyah, gök beyazdı" gıbisınden fıyakalı bir başlık armayı düşünmüş, kenrin dört köşesin- den çekilmiş fotoğraflarla sayfayı iyice süslemeyi tasar- lamıştı anlaşılan. Olmadı. Kabataş Iskelesi önünde bayrak, flama satan Siirtli Ab- durrahim hoşnut değildi: - Şampiyon dügünü olacak dedik agabegim. OlmadL Zaten bu Beşikdaşuı tarafdannın eli sıkıdır. Birbayrak alır. evde sandıga dıkıstınr. güve >imesin diye nafdalinler. maç- tan maça çıkanr, sannır, bürünür. Bir yeni bay- rak alayun demez. Anlaşı lan Beşıktaşhlar da maçın sonucunu ön- ceden tahmin etmişler, Abdurrahim gibi spor sek- töründe etkinlik gösteren seyyar tüccar taifesinin sunduğu mallara ıltifat etmemişlerdi. Taraftar hoşnut değildi. Şampiyonluk düğünü için gelmişlerdi ve ne Fenerbahçe'yi yenebilmiş- lerdi, ne doğru dürüst tur atılmıştı. Hevesler kur- sakta, dürühnüş bayraklar, flamalar koltuk alrın- da hep birlıkte înönü_Stadı'ndan Beşiktaş'a doğru yürü- yoruz. Tribünlerde "Öhneye ölmeye geldflt''diye bağıran sıkı taraftarlardan olduğu besbelli 17-18 yaşlannda bir delikanlı, yaşırun bütün hamlıklarmı dışa vurarak arkada- şıyla konuşuyor: - Sinirim bozuldu lan! - Benim de abi. Aynen valla. - Kıza telefon edip kavga edeyim mi lan? - Et lan valla. - Edeyim lan. Aynur,dün senlebanşöydık ya. Hım~ Bu- gün gene küstük~ Zavallı Aynur... En önemlisi biz hoşnut değiliz. Tam on altı yıl sonra bir kez daha Inönü Stadı'na gitmişiz. Millet gişelerin önün- de birbirini kırarken, basm tribünü ayncalığının tadını çı- karrnış, koltuğa kurulmuşuz. Yeni sürülmüş patates tarla- sı gibi bıraktığımız Inönü Stadı 'nın zemininin yeşil bir ha- lıya dönüştüğünü görüp kıvanmışız. Tribünleri sarmış si- yah-beyaz flama, bayrak denizıne bakıp şaşakalmışız. tn- ce mali porte hesaplanna girişip daha da şaşmışız. Büyük boy bayraklar 800 bin liradan başlıyor. En küçük boyla- nnda bile taban fıyat 100 bın. Çarp böl çıkar, topla. Bir de siyah beyazlı kepleri, alın bantlannı, kordonlan, bere- leri, külahlan ekleyin... Ortaya çıkan mali tablo göğüs ka- bartıcı. Fukaralık, gen kalmışlık da neymiş.. Bunlar bu bayrak, flama paralannı çoluk çocuklannın nzkından ke- sip almadılar ya. Evet, çağ atlamanm bir göstergesi de bu olsa gerek. Tribünlerdeki korolar da çağ atlamış. On altı yıl önce- nin, karşı tarafın homoseksüelliğinin vurgulandıgı fanta- zisi kıt "tezahüratlan" yerlerini yaratıcı örneklere bırak- mış. Örneğin Fenerbahçe tnbünündeparmaklanyla "kurt başı" işaretlen de yapan Ali Şen'in bindırilmiş kıtalanna Beşıktaşîılar keyifle sataşıyor: Ali Babanın bir çiftliği var / Çiftliğinde may- munlan var / umgtı. umgh diye bağınr / Çiftİi- ğinde Ali Babanın... Basın tribününde Beşiktaş maçlannm kıdem- li müdavımlen yok ortalıkta. Orneğin Kemal Özer? Herhalde şiir yazmak filan gibi abuk sa- buk işlere dalrruş, Beşiktaş'ın şampiyonluk dü- ğününde tribünde değil. Haluk Şahin oradaydı ama. Beşiktaşlı ya. Bayrama gelmış. Ancak ne gol var, ne doğru dürüst futbol. Oysa ne ha- yaller kurmuştuk. Maçtan sonra hep birlikte şeref turunu izleyecektik. Sonra arabalanmızın kornalanna sonuna ka- dar basıp yeri göğü inletecektik. Çiçek pasajmda rakı şi- şelerinin dibine vurup şampiyonluk türküleri söyleyecek- tik. Olmadı. Bizcileyin kendıni bildi bileli Göztepeli ve fanatik Göz- tepeli biri bile, bu düğün için bir günlüğüne Beşiktaşlı ol- muştu. Olmadı. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Maçtan sonra bizim Yurt Haberleri Servisi'nin komu- tanı. fanatik Beşiktaşlı Mehmet Saraç, "Bir düztabanhk var bu işte" diyordu. Bir günlüğüne yandaşı olduğumuz Beşiktaş şampiyon oldu, ama bir şampiyonluk turu bile atamadan Inönü'de mevsimin son maçını oynadı. Bir düz- tabanhk var gerçekten bu işte... Oysa ne güzel başlamıştık maça: Ne Fener, ne Cimbom, ne Trabzon_ Yer siyah, gök beyaz» Şampiyon Beşiktaş_ diye ne güzel bağırmıştık... Izlenme oranı yüzde 90'dı Prof. Nail Şahin şu değerlendirmeleri yapı- yor: - Susam Sokagı, he- def yaş kitlesinin en sev- diği çocuk programı ol- du. Bu çocuklann prog- ram ı her gün izleme oranı vüzde 90'ın üze- rindeydi - Susam Sokagı, okul öncert eğitimden yarar- lanamayan çocuklann düzeyini, yayın öncesi- ne kıyasla yaklaşık bir yıl ileriye götürdü. - Çocuklann kazanç- ları bir konuyla sınıriı olmadı, dil becerileri, sayı kavramı, zihinsel örgüflenme, genel bügi, sosyal davranışlar, te- mizlik ve beslenme ko- nulannda önemli etkile- rioldu. ALMANYA Bira yasağma Münihliden tepki EROLÖZKAN MÜNİH - Münih'in öte- den ben sımgesi haline ge- len bıra bahçelennde bira satışının gece 21.00'den sonra yasaklanması karan- na karşı tepkiler giderek ar- tıyor. Münıhlileri zıvanadan çıkanp. öfkelendıren bir mahkeme karanna karşı bulvar gazetelerinin başlat- tığı bu direniş, son haftalar- da kentte konuşulan en önemli konu. Özellikle hafta sonlann- da, çoluk çocuk bira bahçe- lerine gitmeyi alışkanlık ha- line dönüştüren, u EhH ke- yif" Münihlilerin sinirlen- melerine yol açan bu karar, 20 bin göstericinin katıldığı dev bir toplantıyla ortalığı ayağa kaldırdı. Hertürlü ku- rala mılimi milimine uy- maktan hoşlanan Alman miİleri. bira bahçelerinin ak- şamın dokuzunda kapatıl- masına adeta ateş püskürü- yorlar... Ellerinde pankart- lar, bez afişler ve bira şişe- leriyle gösteriye katılan bin- lerce biraseverin Marienp- latz'daki muhteşem coşkusu ise TV'lerin ve bulvar bası- nının günlerdir ana konu- su... "Bira bahçeterine özgür- Kik" ya da "Münih'i uyku şehriyapamazsmrz!-" türün- den pankartlarla yollara dö- külen topluluğun haklı dire- nişi Bavyera Adalet Bakanı Edmund Stoiber'e sunulan 209 bin 512 adet protesto ımzasıyla kampanyanın cid- di görünümünü kanıtladı. Yönetıciler şaşkına döndü. Politikacılar da protesto etti Yanlış alınmış bır mahke- me karannı protesto için ko- panlan bunca gürültünün ar- dından. Marienplatz'daki toplantıya ünlü politikacılar da ellerinde bira bardakla- nyla katıldılar. • Her şey iyi güzel de bira bahçelerindeki bu kısıtlama bakalım ne zaman kalkacak sorusu en çok kentte turist getiren şirketleri düşündü- rüyor? Aslında "Bira bahçeleri- ne özgürlük" kampanyası olarak başlatılan bu toplu göstenlerin adı sonradan Marienplatz'daki dev toplu- luğun coşkusu ile "Bavyera bira bahçeleri devrimi''ola- rak değiştirildi ve bulvar ba- sınının manşetlerine de ay- nen böylegeçti... Evet, Münih tekrar baha- nn civciclı günlerinı yaşa- makta... Akşamüstleri ve hafta sonlan. o senn at kes- taneleri altında buz gibi bi- ralannı yudumlayanlar, şim- di genellikle politikadan çok, bira bahçelerini konu- şuyorlar ve bir ilkyaz sar- hoşluğu yaşanıyor Mü- nih'te... Dünya Aile Günü'nde aile faciaları yaşandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Dünya Aile Günü nedeniyle ya- yımladığı mesajda, aile ıçi ilişkilerin niteliğinin top- lumdaki ilişkilerin yapısmı belirlediğine dikkat çekti. Bu arada Dünya Aile Gü- nü'nün kutlandığı dün, Türkiye'nin çeşitli yerle- rinde aile cinayetleri ya- şandı. Demirel, Aile Günü ne- deniyle yayımladığı mesaj- da, aile ocağının sıcaklı- ğından mahrum yetişmenin bir talihsizlik ve giderile- mez bir eksiklik kaynağı olduğunu vurgulayarak ai- lenin, ahlakın korunması ve sosyal ilişkilerin belirli ilkeler çerçevesinde sürme- sinde büyük önem taşıdığı- nı kaydetti. Kadın ve aileden sorum- lu Devlet Bakanı Aysel Baykal da "Hoşgörü ailede başlar" sloganının tüm dünyada ortak mesaj ola- rak kabul edıldığine dikkat çekerek bakanlığının, top- lumu seven, paylaşan, üre- ten; şiddete ve savaşa kar- şı; demokrat, çevreye du- yarh, hoşgörülü, anlayış ve iletişime değer veren bir aile yapısına kavuşması için çalışmalannı sürdür- dügûnü söyledi. Deklarasyon Aile Günü nedeniyle 36 gönüllü kuruluşça yayımla- nan deklarasyonda ise Ata- türk'ün devnmJerine ve ai- leye kazandırdığı değerlere sahip çıkılması gerektiği bildirildi. Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi Sağlık Daire Baş- kanlığı'nca dûzenlenen 'Dünya Aile Günü Kutla- ma Paneii'ne katılan Istan- bul Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ali tbiş, doğum kontrolüne değil, kürtaja ve çocuklann katle- dilmesıne karşı olduklannı söyledi. Istanbul Sağlık Daire Başkanı Doç. Dr. Bülent Zülfikâr da çağdaş yaşam tarzının aileleri parçaladı- ğını ileri sürdü. Aile cinayefleri Bu arada, Dünya Aile Günü'nün kutlandığı dün, Zonguldak'ın Çaycuma il- çesinde Hatice Doğan adlı bir kadın gece yansı eve gelen alkollü eşi Mehmet Doğan'la tartıştı. Büyeyen tartışma sonra- sında Hatice Doğan eşini, kafasına baltayla vurarak öldürdü. Ankara'nın Demetevler semtinde ise 50 yaşındaki tsmet Güleç, dün sabah sa- atlerinde tartıştığı eşi Ha- nım Güleç'i öldürdükten sonra şakağına bir kurşun sıkarak intihar etti. Bolu'da ise Bolu Emni- yet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Raif Ozcan, tartıştığı eşi Günnur Öz- can'ı, beylik tabancasıyla vurarak öldürdükten sonra ıntihar etti.