14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t6 MAY1S 1995 SALI •••• CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 Çfller, Köstepen'in istifasım kabul etti ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Başbakan Tansu ÇUler, PTT'nın T'sı ıle Ha- vaş'ın özelleştırme çalışma- larının gecıktınlmesınden sorumlu tuttuğu Ulaştırma Bakanı Mehmet Koste- pen'ın ıstıfasını kabul ettı PTT'nın, uluslararası pıya- salarda satılacak telekomu- nıkasyon hızmetlenne, he- nuz çalışmalar sonuçlanma- dan dûşük değer bıçen Çıl- ler'le ters duşen Köstepen "Bakanhk haricinde verite- cek her turlü gorevi kabul ederim" dedı Uluslararası pıyasalarda hısselen satışa çıkacak olan PTT'nın T'sının değennın henuz çalışmalar sonuçlan- madan 15 mılyar lıra duştu- ğünu açıklayan Başbakan Çıller, Kostepen'ı ozelleştır- me çalışmalannr yavaş go- tûrmekle suçlamıştı Başbakan Çıller, Ha- vaş'takı greve son venleme- mesı nedenıyle bu kurumun satışının gecıkmesınden de sorumlu tuttuğu Koste- pen'ın yaklaşık bır aydır su- rüncemede tuttuğu ıstıfasını dün Başbakanlık Konu- tu'nda baş başa yaptığı ya- nm saatlık gorüşmenm ar- dından kabul ettı Konuttakı gorüşmenın ar- dından Cumhuriyet'ın soru- lannı yanıtlayan Köstepen, "Sayın Başbakan çagirdı, konuştuk. Bizkre yakışır şe- kikte, ga>et iyi konuştuk. Ba- kanhktan avnküm. Milletve- kili olarak, parnmın, Gcnel Başkanımın hızmetuıdeyim. Bakanlık dışında \erilecek her tûrliı gorevi kabul ede- rim"dedı Köstepen, Başbakan'a hıçbır zaman sıtemde bulun- madığını savunarak "Dava bfaüği yapmış, ıki insanın me- deni ölçdlerde goruşmesiy- di" değerlendırmesını yaptı Goruşmede. PTT'nın T'sıne ılışkın çalışmalann gımde- me gelmedığını savunan Köstepen, "PTTnin T'sni konuşmaıun geregi yok. Bunlan konuşmadık. İlerde- ki gûnlerde böyle bir çalış- manın içinde oimam istenir- se bakanz. Gorevi alacak ye- ni arkadaşa y ardımcı olmak bizün gorevimizdir" dedı Köstepen ın son bırkaç gündur Başbakanlık'tan göndenlen kararnamelen ımzalamadığı \e durumu- nun netleşmesı ıçın ustu ka- palı oiarak baskıda bulundu- ğu oğremldı Değer tarbşması Köstepen, Çıller'ın DYP grubunda. "skandal" oiarak nıtelendınlen değer bıldın- mının ardından, şu açıkla- mayı yapmıştı "Değer belirleme süreci 6- 8 ay daha surebüır Rakam teiaffuz etmek vanlış. Bız hiç- bir zaman rakam sovleme- dik. Bu iş, çalışmalar netieş- tiğinde belli olur." Mehmet Köstepen'in ye- nne vekalet edecek bakanın bugun açıklanacağı belırtıl- dı Anayasa uyannca Başba- kan, 15 gun ıçtnde Ulaştır- ma Bakanlığı'na yenı bır atama yapacak Başbakanlık'tan yapılan açıklamada Ulaştırma Ba- kanlığı'na, Tekel'den so- rumlu Devlet Bakanı Fsafiz Kurt'un vekalet edeceğı bıl- dınldı Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel Nafız Kurt'un vekaletıne ılışkın tezkereyı ımzaladı Pasaportta çifte standart • Baştarafı 1. Sayfada "Nevrozladık Şafaklan" adlı romanında "bolüculuk propagandası yaptığı"* ge- rekçesıyle Ankara Devlet Güvenhk Mahkemesı tara- fından 2 yıl hapıs ve 50 mıl- yon lıra para cezasına çarp- tınlan yazar Edıp Polat Bur- sa E Tıpı Cezaevı'nde 18ay hapıs yatarak, cezasını ta- mamladı \e 20 Ocak 1995 'te özgürlüğûne kavuş- tu 50 mılyon lıralık para ce- zasını da peşm odeyen Polat, Ingıltere PEN Merkezı'nın, 3 mayısta yapılacak toplan- tı ıçın çağnda bulunması uzenne, pasaport almak ıçın Ankara Emnıyet Mudurlü- ğû'nebaşvurmuştu Ankara Emnıyet Mudürluğu, Po- lat'ın doğum yen olan Dı- yarbakır Emnıyet Müdürlü- *u'ne. pasaport konusunda öırengel bulunup bulunma- dığını sordu Dıyarbakır Emnıyet Mu- durlûğu "Bakanhgın ozel tahdıdi bulunduğunu" bıl- dırerek, Poiat hakkında açı- lan davalann sonucuna ılış- kın bılgı ıstedı Bunun uze- nne Polat, hakkında açılan tum davalann sonucunu ıçe- ren bır dosyayı Dıyarbakır Emnıyet Mudurluğu'ne gonderdı Hakkında, jgurtdı- şma çıkmaması konusunda hıçbır mahkeme karan bu- lunmadığını belırten Polat, pasaportunun venlmesım ıstedı 3 nısanda yenıden Anka- ra Emnıyet Mudurluğu'ne başvuran Polat a "9391 sa- yıh yazı ile tçışien Bakanlı- ğı'na yenıden başvurduk, bakanlıgın karannı bekliyo- ruz" vanıtı venldı 1994 Uluslararası Barba- ra Goldschmıth Yazma Oz- gurlüğu ve Human Rıghts WatchJ g94 Özgurluk Odu- lü'nu kazanan Edlp Polat, Uluslararası PEN uyelığının yanı sıra Meksıka, ABD, Is- veç, Ingıltere ve Kanada PEN'lennın onur uyesı ol- duğunu da belırterek, şunla- n soyledı "Uyesi olduğum İngiliz PEN'inin duzenledığı top- lantiya şubat avında çağrıl- dun. Ancak pasaport veril- medığı ıçm katılamıyorum. tçışlerı Bakanı Nahıt Men- teşe, bır toplannda, uyesı ol- duğum Edebıyatçılar Der- neği yöneticilerine, 'Polat'a pasaport vereceğız' demiş. Ama hâlâ pasaportumu ala- madım. Bu, duşunce ozgür- luğune yönelik baskırun baş- ka bir boyutudur. Bu olay ay- nı zamanda, her fırsatta demokratıkleşmeden soz e- den de\ letın utancıdır." Selım Edes'm 111 mılyar lıralık cezası bulunduğunu buna karşın yurtdışına çıktı- ğını, kendısının cezasını ödedığı halde pasaport ala- madığına dıkkat çeken Po- lat, "Hakkımda bu konuda hiçbir karar yokken, keyfi oiarak seyahat ozgurluğum kısıtlanıyor" dedı Tanju Çolak yeniden cezaevinde • Baştarafı 1. Sayfada tanhlı karann ortadan kaldı- nldığını ve Çolak hakkında 4 yıl 8 ay hapıs ve 1 mılyar lıra para cezasını ıçeren 23 Aralık 1993 tanhlı karannın geçerlı olduğunu belırten mahkeme, aynca oyçoklu- ğuyla tutuklama karan da verdı Karann açıklanmasından sonra adlıye polısınce ablu- kaya alınan Tanju Çolak, ad- lıye polıs karakoluna gotu- ruldu Polıslerce goturûlur- ken oldukça uzgun ve sınır- lı olduğu gorunen Tanju Ço- lak, gazetecılenn sorulan üzenne "Cezalandınlmamı isteyenler sevinsin" dedı Türkıye'yı sevdığını, mıllı- yetçı olduğunu ve 58 kez mıllı olduğunu belırten Ço- lak, 300 mılyon lıralık bır otomobıle tenezzûl etmeye- ceğını, mılyarlarca lıralık kaçakçılık yapanlann ser- bestçe gezdığını soyledı "Ardanlar gibi yatacağnn n dıyen Tanju Çolak, 30 mart tanhınde göndenlen karann 19 gun ıçınde Yargıtay'ca ıncelenerek bozulmasını an- lamlı bulduğunu dıle getıre- rek sozlennı şoyle surdurdu "Ben Türki>e'> r e göre çok hızta olan bu konunun araş- nnlmasını istiyorum. Kasıt olup olmadığını soruyorsu- nuz, bu araşünlsın." Suçsuz olduğunu, kamu vıcdanında suçsuzluğunun anlaşıldığını da dıle getıren Çolak, "Türkiye'yi seviyo- rum. Gidip cezamı çekece- ğim. Bundan sonra da ulke- mi sevmeye devam edece- ğün" dıye konuştu Tutuklanmayı beklemedı- ğı hareketlennden bellı olan Tanju Çolak, adlıye polıs ka- rakolunda bekletılırken eşı Aysu Çolak ve çocuğu da ad- lıyeye geldı Karakolda mahkeme karannın yazıl- masını ve kendısını gotüre- cek gorevlılenn gelmesını bekleyen Tanju Çolak, daha sonra Bayrampaşa Cezae- vı 'ne götürüldu Nüfııs cuzdanımı, surucü ehlıyetımı, oğrencı kımlığımı, oğrencı pasomu, Kredı ve Yurtlar Kurumu kartımı yıtırdım. Hükümsuzdur StNEM UÇA G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY fl Baştarafı 1. Sayfada de koşmadığını, "dunya devletı"olma hedeftne doğru adım adım ıleriedığını gosterıyor Son "taze haber" şu Almanya onumuzdekı donemde bır "Islam zırvesı" yapmayı planlıyor Is- lam ulkelerı ve "Islam uzmanlan" bır araya getırılecek Almanya Dışışlen Bakanı Klaus Kin- kel, Turk gruplarının katıldığı bır top- lantıda boyle bır zırveyı yapma amaç- larını ayrıntılarıyla açıkladı Kınkel'ın değerlendırmelerı satır başlarıyla şoy- le - Islam ulkelennın bır terörodağı gı- bı yansıtılması yanlıştır Bız bunu ka- bul etmıyoıvz. - Islamıyet bır potansıyel tehdıt de- ğıldır - Islamıyetın gerçek boyutlan kamu- oyuna yansıtılmalı Islamıyetle tero- nzm arasında bır aynm yapmak ge- reklıdır. - Islamın bugunku demokrası kural- lan ıçınde yaşama geçırılebıleceğı dunyaya anlatılmalı Almanya'nın bu gınşımı, daha once- kı tavırlarıyla da ortuşuyor Almanya, geçen yuzyıldan ben Islam dunyasının "ağabeyı" olma arzusu ıçınde Geçen yuzyılın ıkıncı yansında Ingıltere, Hın- dıstan'ı tumuyle kendı etkınlığı altında yuruturken, Almanlar, "Mezopotamya da bızım Hındıstanımız olacak" hulya- sı ıçındeydıler Bugun de Islam dunyası ıle en sıcak ılışkılere sahıp ulkelerın başında Al- Almanya'da İslam Srvesi. manya gelıyor Iran'ın yalnızlaştığı 198O'lı yıllarda bıle Almanya, bu ulkey- le hem ekonomık ılışkılerını gelıştırdı hem de gızlı orgut elemanlannın eğıtı- mıne kadar uzanan ıkılı anlaşmalara gırdı 1990 sonrası Almanya'nın Iran'la tıcaretı beşe katlandı ABD ve Rusya kozlarını iran uzerın- de paylaşırken, Almanya'nın İran po- Irtıkasında herhangı bır degışıklık yok Almanya'nın Başbakanı Helmut Kohl, Hırıstıyan Demokrat Partı'nın lı- derı Kohl yonetımı, Islamıyetın tero- nzmle ozdeşleştırılmesınden rahatsız, buna uzuluyor ve uluslararası bır top- lantı yapma gereğı duyuyor Uzulme Kohl, dayanamam' Bır yandan şenatçı orgutlere destek, bıryandan Islamın ımajının duzeltılme- sı ıçın zırve llk bakışta çelışıyor gıbı gorunuyor, ama bıraz derıne ınıldığınde, sankı bır- bırını tamamlayan ıkı gırışım Acaba Almanya, "Islam ulkelennın ıpını elde tutmak ıçın bıraz destek bıraz kostek gereklı" dıye mı duşunuyor? Şeriatçı örgütler Cezayır yonetımını sarsan, aydınla- rı olduren Islamı Selamet Cephesı'nın (FIS) yonetıcılerı, Koln'de yaşıyor Le Monde gazetesı, geçen aylarda Ce- zayır'e sılahların Almanya uzerınden goturulduğunu yazdı Almanya, Turk ışçılerı arasında or- gutlenen şenatçı gruplara da son de- rece sıcak 1976 yılında Koln'de kuru- lan Avrupa Mıllı Goruş Teşkılatı (AMGT), bugun ıstedığı an yuzbın kı- şıyle ıletışım kurabılen bır orgut halıne geldı AMGT ıçındekı gruplar Alman- ya'nın değışık kentlerındekı toplantı- larda ıstemlennı saklamıyoriar - Kemalıst TC'yı yıkmak Pek çok kentte Kuran kurslan açan AMGT, şımdı de bır şerıat unıversıtesı kurma hazırlığı ıçınde Koln Beledıye- sı'nın bu yondekı başvuruya olumlu yanıt verdığı soylenıyor Islamı Cemıyet ve Cemaatler Bırlığı (ICCB) adı altında orgutlenen Cema- lettın Kaplancılar da ozellıkle maddı ohanakları genış olduğu ıçın zemın bul- makta zorlanmıyorlar Almanya'dakı Islamı grupların bu- gunlerdekı hedefı de Alman hukume- tının yurttaşlarından aldığı "kılıse ver- gısının" bır benzerını "camı vergısı" oiarak Musluman ışçılerden toplamak Boylece daha buyuk bır maddı guç el- de etmeyı hedeflıyorlar AMGT kendı uyelerınden bunu kesıyor Ancak da- ha genış bır kesımden yararlanma pe- şındeler. Alman bankalarındakı AMGT he- saplannın mılyar mark sınırını aştığı ar- tık sır degıl Almanya'dakı ışçılerımızın şenatçı gruplann ardından nasıl bılınçsızce gıt- tığını gosteren ılgınç bır araştırmanın verılerını aktaralım "Kaplancıyım" ya da "Mıllı Göruşçu- yûm" dıyenlere sormuşlar - Eğer Almanya'da oy veırne şansı- nız olsaydı, hangı partıye oy venrdınız9 Yanıtlann dağılımı şoyle" Yuzde 37 Sosyal Demokrat Partı'ye, yuzde 15 şeriatçı partıye, yuzde 9 2 Hırıstıyan Demokratlar'a, yuzde 7 4 Is- lam Partısı'ne, yuzde 4 6 Yeşıller'e, yuzde 2 2 lıberallere Öymen'in değeriendirmesi Turkıye'ye donme hazıriıklan ıçınde olan Almanya Buyukelçımız Onur Öy- men'le telefonla konuştum Alman- ya'nın Islam zırvesı toplama ısteğını, bır ust duzey yonetıcının, kendısıne de soyledığını vurguladı Oymen'egore Al- manya'nın bu gırışımını "lyınıyetlı bır yaklaşım" oiarak gormek gerekıyor Oy- men, "Almanya uzun vadede mılyon- larca Muslumanla bıraradayaşayacağı gerçeğını gordu Polıtıkasını bu çer- çevede çızmek ıstıyor" dıyor Almanya konusunda Oymen'ın elıne su dokmek tabıı kı haddımıze değıl Ancak Almanya'nın, Islamı dunyaya anlatma aşkının da pek çok boyutu ol- duğu bır dığer gerçek Bır başka açıdan baktığımızda, Is- lam kendısını anlatamayınca, 500 yıl- dır değışımlere gozunu kulağını ka- payınca, bır Hırıstıyan Demokrat ık- tıdar çıkıp "Bunu benyapayım" dıyor lch lıebe Islam Ağabeylık yolunda devam Boğaziçi petrol kaııah olamaz • Baştarafı 1. Sayfada ğerler'başlıklı sergı panel sonuçlanyla bır- lıkte yurtdışı toplantılanna da taşmacak 1996 yılı Hazıran ayında Istanbul'da yapı- lacak olan HABlTAT Zırvesı'ne kadar da yıne bu konu. 'Paris'teki UNESCO, Cenev- re'deki ILO, Strasbourg'daki Avrupa Kon- se\i \e Rotterdam'daki Avrupa Forumu' otiırumlannda aynı sergıyle bırlıkte gunde- me alınarak uluslararası delegasyonun bıl- gılenmesı ve 'duyarlı kılııunası' sağlana- cak 4 Uluslararası SÎT' kavranu İstanbul ve Boğaziçi, Turkıye ıle bırlıkte bırçok ülkenın de ımzası bulunan, BM, UNESCO ve Avrupa Konseyı gıbı kuruluş- lann onculüğunde bağıtlanan uluslararası kultur, kent ve koruma sozleşmelennde, 'butün insanlık adına' korunması gereken kültur ve doğa zengınlıklen arasındakı en önemh SÇTÜeKİsn bınsı oiarak kabul jdılı-_ >or Geçen yıl meydana gelen ve yıne 'ucuz atlaülan' son denız kazasından sonra Kul- tür Bakanlığı Kultur ve Tabıat Varhklannı Koruma Genel Mudurluğü'nce duzenlenen 16 03 1994 gunlu kapsamlı bır raporda, ge- rek İstanbul ve gerekse Çanakkale-Gelıbo- lu Yanmadası Mıllı Parkı ıçın ımzalanan uluslararası koruma protokollenne dıkkat çekılmış ve yıne ozellıkle 'Akdeniz'in ve Akdeniz kûhurferinin petrol ve diğer zarar- b maddelere karşı korunması' yönündekı sözleşmelenn de yûrurlûkte olduğu anım- satılarak bunlara gore alınacak onlemler ko- nusunda Bogazıçı'yle ılgılı oiarak koruma kurulunun da ıvedı goruşu ıstenmıştı Istanbul'da Boğazıçı'ne bakan 3 No'lu Koruma Kurulu ıse genel mudurluğun bu raporu ve ısteğı uzenne aldığı 17 03 1994 gûn ve6466sayıhkarannda 'Boğaziçi'nin uluslararası trafik riskkrinden korunması açısından en koklu tedbirin akarvakrt tan- kerlerinin gecişinin yasaklanması' olduğu- nu belırterek bunu sağlamak uzere ılgılı tüm kurumlann gınşımlerde bulunması gerek- tığını vurgulamıştı Kurulun bu karan uzenne konuyu gûn- demlenne alan ılgılı kurumlardan ICO- MOS, >ıne Nevzat llhan'ın verdığı bılgıle- re göre, bu y ıl 30 kuruluş yıldonumunu de kutluyor Merkezı Pans'te bulunan, dunyada 80 ul- kede orgutlenmış ve 5 bını aşkın uyesı olan ICOMOS, çahşmalannı UNESCO ve UIA (Uhıslararasi Mtmarlar Bırlığı) gıbı kuru- luşlarla da ışbırlığı ıçınde sûrdûrerek polı- tıkalannı 'özerk' oiarak belırleyen 'hukü- metler dışı bir organizasyon' (non govern- mental organısatıon / NGO) kımlığını de taşıyor Türkjye'nin haklan Boğazlann petrol geçışıne kapanması ko- nusunu HABtTAT '96 İstanbul Zırvesı gun- demıne de taşımaya donük oiarak Ulus Lı- ons Kulübu Demeğı 'yle bırlıkte duzenlenen ve Kultur Bakanlığı, tstanbul Mımarlar Odası Denız Tıcaret Odası, Yıldız Teknık Unıversıtesı, Mımar Sınan Unıversıtesı. Hürnyet gazetesı ve Cumhunyet gazetesı- nın desteklenyle gerçekleşen panelde ko- nuşmacılann hemen tumu, 'Türkije'nin, Boğaziçi'ni ve tstanbul'u hem ulusal hem de uluslararası yukunıluluklerle konımaya >e bu amaçla her turlu onlemi almaya hak- kı olduğunu' değışık açılardan anlattılar Panelı yoneten ve aynı zamanda Boğazı- çı'nde meydana gelen denız kazalan sergı- sının hazırlanmasında buyuk emeğı olan Yıldız Teknık Unıversıtesı 'nden Yrd Doç Dr Can Binan, Azerbaycan ve Kafkasya petrollennın henuz bugunku gıbı devrede olmadığı 'sakin yıllarda' gerçekleşen bu ka- zalann, onumuzdekı donemde trafık yo- ğunluğu arttığında daha da buyuk nsklerle gündeme geleceğını anımsattı Prof Yuk Muh Se>fettinSaraçoğluıseBoğazıçrnde- kı denız kazalannın teknık yönlennı açık- layarak-bo kazalara karşı alınması gereken onlemlenn hıçbınsının 'kesin bir güvence olamayacağuıı', çünkü Boğaziçi'nın yapay bırkanal değıl, '12kezrotadeğiştirilen' do- ğal bır su yolaoldugunu vurguladı Konuşmacıîardan Denız Tıcaret Odası Genel Sekreten Prof Dr l.ReşatÖzkanıse uluslararası denız taşımacılığı açısından Boğaziçi geçışını değerlendınrken gûnu- muzde 200 bın ton, hatta 300 bın ton kapa- sıteye ulaşan dev petrol tankerlennın Mont- reux Sozleşmesı'nın ımza tanhı olan 1936'larda 'hayal bile edilemedigini' dola- yısıvla bu sozleşmedekı 'tam serbestlik' kavramıyla Boğaziçi nın goz gore gore ate- şe atılmasının, artık savunulamayacağını belırrtı Dığer bır konuşmacı emeklı Amı- ral Şevket Güçluer de yıne Montreux'ye gore Turkıye'nm kendı guvenlığı ıçın her turlu önlemı almaya hakkı olduğunu anlat- tı Panelde hem 'kaptan' hem de 'hukukçu' kımlığıyle ılgınç bır konuşma yapan Av Günduz Aybay ıse boğazlarda geçış guv en- lığının sağlanması konusunda 'uluslararası deniz hukukunun' bu yolu kullanan tum ul kelere sorumluluk yukledığını, o nedenle Turkıye'nın, uluslararası kurallara bağlı o- larak dığer ülkelen de boğazlan korumaya davetetmesı gerektığını belırrtı Panel, yıne Boğazıçf nın 2 5 mılyon kışıyle 'iç içe yaşayan' ve ozellıkle 'doğal \e külrurel SİT' kımlığıyle evrensel bır koruma alanı olduğunu vurgulayan bızım değerlendır- melenmızle sona erdı „ Bakahm, HABlTAT'm 1996 Hazıranı'n- da Jstanbul'da yapılmasından gerçekten yararlanabılecek mıyız ve tstanbul'un sorunlan arasında, ozellıkle şu 'kûreselles- me' surecınde hızla onem kazanan Boğaz- ıçı'nın Kafkas petrollenne 'akarvakıt kanaholmaması' konusunu yıne HABİTAT ortamında dun> anın gundemıne getırebıle- cek mıyız 9 ICOMOS, bu konuda hazır, ve açıkçası ılgılılerden de destek beklıyor 20 tiTİyoıüvık yokuzhık • Baştarafı 1. Sayfada letın nasıl zarara sokulduğunu, bu ıhale dosyalannın sahıplennın ve kımlenn hakkında dava açıldığı- nın açıklanacağını belırten Bakan Şahın, "Devlet, son 15-20 >ilda emanet kavranunı unutmuş. DSİ ve Karavollan genel mudurlukle- rınde muhendıs kalmamış. Devle- tın \arinm \apan kurumlan mu- teahhıtlık, ıhale dosvası hazırlay an burolar haline getirilmiş" dedı Seçımlere bır yıl kaldığını ve bunun altı ayının ınşaat mevsımı olduğunu belırten Bayındırlık Ba- kanı Erman Şahın bır yıl ıçınde yenı ışe başlanmayacağını, yanm kalan ışlenn bıtınleceğını soyle- dı -Devlet son 15-20 yüda emanet kavranunı unutmuş. Küçük işterin tıimünü ihalesiz emanet usulu ile DSİ'nin, KaravoUarTnın kendiim- kânlanyla biöreceğim'" dıyen Ba- kan Şahın, şoyle devam ettı "PosoPta gumruk kapısı açüa- cak. Açılışı hazıran ayında Cum- hurbaşkanı vapacak. ama ış yapıl- mamış. Yapılacak ış prefabrik iş. Fazla para ka/andırmavacak. Ba- kanlıktan mıh-ariarca uraük ış alan saygıdeğer muteahhitler bu işin ihalesine girmemışler. Genel mu- dür telaşu. bir ay içinde bu iş nasıl olur? Kendın yap, dedim, şaşırdı. Emanetle yap, dedim. emaneti bil- miyorlar. Âfet tşleri Genel Mudür- luğu'nun elinde prefabnk malze- me var, onu kullan. Iş kendi ımkâ- nımız ile yapılıvor Hazıranda ka- pı açüacak. Emaneti unutan dev let ihaievi beklh or Dev letın huv uk va- nrunlan sayüı. Ama bir surü mü- teahhhe gore kuçuk iş var. Asunda vatandaş için ve yatınmın özelbği gereğı çok onemü olan bu işler ya mıiteahhitin ihaleye girmemesin- den ya da ihaleve giriş işini savsak- lamasından suruncemeve girmiş. Dev letın şu kasasındakı paravu şu- raya emanete alırsın, çağınrsın uç kişi ve işi parça parça komisvon manfetiyle yaptınrsın. thale za- man aur. Sız gucunuze guvenırsi- niz, emanetle yaptıracağım dıye ayağa kalkarsuuz. Ozellikle kuçuk ışlerin hepsini bu yıl bitıreceğim. Karayollan'nın kendı gucu ile bu işi yapacagım. DSİ'nın gucû ile y a- pacağun. Burun makıneler ayağa kalkacak. Sadece mazot ve fada mesaı ile bu işler bitirilecek." Kuçücuk ışlenn dahı v ıllarca bı- tınlememesınm nedenını araştınr- ken ıhale dosyalannı ıncelemeye aldıklannı belırten Bayındırlık Ba- kanı Erman Şahın, bu ışleme ör- nek venrken "Unal Akpınaradın- daki müteahhh, uç vılda bitecek işi 13 yıla sarkıtmış. fhale ıptal edil- miş. <Vma adam gitmış KOI'den 400 milyar odenek almış. 100 mil- yannı o bitmeyen işte kullanmış. 300 mihannı kendi ışinde. Bunla- nn hesabı gorulecek" dı>erek yann yapacağı ılk basın toplantı- sı ıle ılgılı şunlan soyledı "Ihaleler sadece fazla zaman de- ğü, fazla para da almış. İncelenen dosyalardan sadece ıkısinde mute- ahhıte 20 trilyon lira fazla odeme yapıldığı anlaşıldı. İşler neden bit- miyor diye soruyorsunuz, para sıkintısı var rtivorlar. Para sıkıntısı var da nasıl 20 tnlyon fazla odeme yapüıuz? Çarşamba gunü bu iki dosya sahibine kendüerinedava aç- tığımı soyieveceğim.'' Bavındırlık Bakanı Erman Şahın'ın yann yapacağı ılk basın toplantısının, kamuoyunda buyuk yankılar uyandırması beklenıyor Bu toplantı nedenıyle Bayındır- lık Bakanlığı ıle ış yapan bazı muteahhıtlenn uykulannın kaçtığı behrtılıvor "Bu muteahhitler kimler" sorusunu yanıtlamak ıstemeyen Bakan Şahın, "Çarşamba gûnü hep birlikte oğreneceksiniz" demekle yetınıyor Ancak bakan- lık yetkılılerden sızan haberlere gore 20 tnlyon fazla odeme yapılanlardan bınsı STFA, bın de Atalay Coşkunoğlu OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada 1961 Anayasası, bıras- kerı mudahalenın urunu- dur 1982 Anayasası'nı da yonetıme el koyan gene- raller yapmışlardır Ikısı de asken kaynaklı olduğuna gore ıkısı arasın- dakı fark nereden doğu- Kaplancüar camide kapışb • Baştarafı 1. Sayfada belırtılen Kaplan mılıtanla- n "Cemakttin Kaplan ha- lifemizin emri üzerine ca- mivi teslim almaya geldik. Siz münafıksınız. Kurşun sıkıp sızı cehenneme yolla- yacağız" dıyerek saldınya geçtıler Eyub Sultan Camıı'ne bıçak ve sopalarla saldıran Kaplan yanlılannın o sıra- da camide bulunan Şahin Özbek ve Rahim Uysal'ı varaladıklan oğrenıldı Polisönledi Yaklasık yanm saat sür- duğu behrlenen şenatçılar arasındakı kavganın polıs tarafından güçlukle onlen- dığı açıklandı Olayı soruşturan Boc- hum polısının olay yennı muhurleyerek soruşturma aydınlanıncaya kadar ca- mıyı ıbadete kapadığı bıl- dınldı Kaplan yanlılannın ca- mıyı bır süre ışgal ettıkten sonra camının satış mağa- zasmın kasasındakı parala- n aldıktan sonra olay yenn- den tekbır getırerek aynl- dıklan öğrenıldı Saldından yaralı oiarak kurtulan Şahın Özbek, has- tanede basına yaptığı açık- lamada, "Caminin avlu- sunda Kaplan'ın milıtanla- n tarafından saldınya uğ- radık. Kafama sürekli oiarak coplarla vuruyorlardı. Kaplan, bizi senelerce sö- murdü. Şimdi hesap vermekten kaçıyor. Bizi Turkiye'ye düşman etti. O İslam diiş- manıdır. Kaplan, benden hesap soramazsınız diyor. Cemalettin Kaplan'a para verdik belanuzı bulduk. Aramız açıhnca bize karşı çete kurdu. Bu duruma \İ- man makamlan el koyma- hdır" dedı Kendısını geçen ay Al- man Nazı lıden Adolf Hit- ler'e benzeterek "Ben İs- lam aleminin Führer'iyim" dıye açıklamalarda bulu- nan Cemalettin Kaplan. ozellıkle maddı konularda taraftarlannın yoğun eleştı- nlenne hedef oluyor Cemalettin Kaplan'ın Almanya'da topladığı para- lan Hollanda'da gaynmen- kule yatırdığı savlanıyor Avrupa ulkelennden topla- nan mılyonlarca mark tuta- nndakı paranın Kaplan ta- rafından Hollanda nın Gra- venhage kentınde kurulan Vahdet Vakfı'na aktanldığı one surûluyor Kutuplaşma Kan kansen olduğu be- lırtılen ve haftada ıkı gûn kanının değıştınldığı oğre- nılen Cemalettin Kaplan'ın sağlık durumunun kotuye gıtmesıne bağlı olarak or- güt ıçersındekı muhalıf seslenn daha guçlu çıkma- ya başladığı behrtıldı Cemalettin Kaplan yaka- sında yaşanılan kutuplaş- ma sonucu hemen hemen her hafta sonu camılerde kavgalara varan boyutta sert tartışmalar yaşandığı bıldınldı "Kara Ses"e yakın çev- relerce yapılan değerlen- dırmede, "Kaplan'ın ya- kmda ölecegi dedıkodulan çıktı çıkalı her onune gelen ikincı Kaplan olmak ve mıl- yonlarca marklık mirasa konmak için kıyasıya sa- vaşıyor" yorumu dıkkatı çekıyor Sait Faik Oykü Odülü Mehmet Zaman Saçhoğlu'nun Kultur Servisi - Sait Faik Oy ku Odulu'ne bu yıl "Yaz Evi" (Cem Yayınİan) adlı kıta- bıyla MehmetZaman Saçlioğlu değer gorul- du Ödul 18 mayıs perşembe gunu saat 18 00'de Boğaziçi Unıversıtesı Kennedy Lodge'da venlecek 21 mayıs pazar gûnü ıse Sait Faik, Burgazada'da Kalpazankaya Tepesı'nde dostlan tarafından anılacak Saçlioğlu, 1993 yılında Yunus Nadı Odul- len'nde "Yayunlanmamış Öykü Kitabr dalında Vüs'at O. Bener'le odülu paylaşmıştı 1955 yılında TE D Ankara Kolejı ve Tatbıkı Güzel Sanatlar Yuksek Okulu'nu bıtıren Saçlioğlu Marmara Unı- versıtesı Guzel Sanatlar Fa- kultesı Tekstıl Sanatlan Bo- lumu'nde oğretım uyesı Çeşıtlı dergılerde şıırlen yer alan Saçlıoğlu'nun ılk şıır kıtabı "Gunden Önce" 1985 yıhnck Yazko'dan ya- M h ^ s^bo&u yımlandı Şıırlen Turk Dı- * ^ lı, Duşun. Broy Varlık, Turk Dılı Dergısı, Gosten, Mıllıyet Sanat dergılennde yayım- landı Mehmet Zaman Saçuoğlu, bır soyleşısın- de "Oykuye bir hareket, bir insan, bir olay ya da konudan yola çıkarak, başmdan, orta- sından ya da sonundan girebilirsinız. İki onemü nokta vardır bence: Dil ve kurgu. Dil, oncelikle açık ve akıcı olmalıdır" dıyor Yaz Evı adlı oy ku kıtabının arka kapağın- da ıse Fethi Naci, vazan şu sözlerle tanıtıyor okura " 1980'lerden bu yana birçok roman- cı adım duyurdu, ama 'genç romancı' denir deıunez Orhan Pamuk geu^or akla. Son yıl- larda kendılennden soz ettıren genç hikâye- cilenn savısı az değU, ama 'genç hikâyeci' denınce hemen akla gelen bir ad yok. Daha doğrusu yoktu. Mehmet Saçboğlu'nun 1993 yüı 'Yunuş Nadi Yayımlan- mamış Öyku Odulü'nu Vus'at O. Bener ile payla- şan kitabını. Yaz Evi'ni oku- duktan sonra benim için ar- tıkoyle bir ad var: 'Genç hi- kâyeci' denince Mehmet Saçlioğlu gelecek aklıma. Çalakalem yazanlann ço- ğunlukta olduğu ulkemizde dılın onemını bılen, yazdığı her cumle uzennde tıuzlik- le çalışüğı bellı olan bır hikâ- yeci var karşımızda. Saçu- oğlu, bir kultur bırikımin- den guç aldığı bellı olan hi- kâyelerinde auşümış hikâyenin sınırlannı zorhıyor; zaman zaman gizemlu zaman za- man humour'a dayanan hikâyelennde hep veninin ardında: Yeni benzetmeler buluyor, yenı ruhsal dunımlar yaratıyor; sıra dışı olaylan, durumlan seviyor, bunlan su-a dışı bir anlatımla dile getiriyor. Amacı belli: Ale- ladeliğe duşmemek, dile dort elk sarıbnak - hep edebıyat haza vererek™" Sılahh Kuvvetler 20 yıl sonra, 82 Anayasası gıbı gerıcı bır hukuk belgesını oluşturarak, kendı elleny- le yaptıklan 1961 Anaya- sası'nı nasıl ortadan kaldı- rabılıyoriar'? Bu soruya venlecek ya- nıt, bılımseldır Ordu, bulutlarda dolaş- mıyor, bır asken eylemın ardında hangı sıvıl guçle- nn bulunduğuna bakmak gerekır 12 Eylul asken mudahalesının arkasında bulunan sınıfsal guçler, gerıcı bır anayasanın top- lumsal dayanağını oluş- turmuşlardır Bugunku parlamento ne yazık kı, 82 Anayasa- sı'nın değıştınlmesınde bır zorunluk gormuyor 1991 koalısyon hukumetının programında olmasına karşın demokratıkleşme- nın bugune kadar askıda kalmasının suçunu, şu ya da buna yuklemeye çalış- mak, gerçeklerı saptır- makla eş anlamlıdır ••• Hasan Tahsîn aıuldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) -Izmır'ın Yunanlılar tarafından ışgalı sırasında, ış- galcı kuvvetlere ılk kurşunu sıkan Gazeteci Hasan Tahsin, olumunun 7 6 vılında toren- lerle anıldı Konak Alanı'ndakı llk Kurşun Anıtı'nda duzenlenen torene lzmırVahsı KutiuAk- taş. Anakent Beledıye Başkan Vekılı Ayşe Akın Vamaç, Ha- va Eğıtım Komutanı Korge- neral llhan Kıbç, tzrnır Gaze- teciler Cemıyeü Baskanı İs- mail SİVTİ ve yurttaşlar katıl- dı Anıta çelenk konulup say- gı duruşunda bulunulmasın- dan sonra kohuşan lsmaıl Sıv- n "Kurtuluş Savaşınının ilk kurşununu atan Hasan Tah- sin'in bu* gazeteci-vazar oluşu, Turk basını ıçın bır ıfrihardır, gurur ve onurdur" dedı Gençlik Haftası kuüamaları ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Kultur Bakanı Er- can Karakaş, gençlenn, ûlke nufusunun yansını oluştur- malanna karşın toplumsalve sıyasal yapılarca dışiandığına dıkkat çekerek gençlenn sı- yası katılımuıın sağlanması ıçın gereklı yasal duzenleme- lenn yapılması gerektığını soyledı Karakaş Gençlik Haftası nedenıy le > ayımladığı mesaj- da Turkıye'de gençlik sorun- lannın özel olarak ıncelenme- sı ve ızlenmesı gerektığını kavdederek, gençhğın okul, eğıtım boş zaman kultur ve malı sorunlannın venı bır an- layışla ele alınmasının zorun- luğu olduğunu vurguladı Karakaş gençlenn sıyasete katılımlannı ongoren yasal düzenlemelenn TBMM'nın tatıle gırmesınden once sonuçlandınlması gerektığını de sozlenne ekledı Turizm Bakaıu^ııa uyarı İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) - Tunzmın Turkı- ye de çarpık yapılaşma kıyı vağmacılığı ve doğa tahnbatı gıbı olumsuz etkılenne dıkkat çeken çevTecıler, "doğa turiz- mine" yonelen Tunzm Ba- kanlığf nı uyardılar Çevrecı- ler, doğa tunzmının bır strate- jı ıçınde ele alınmasını ve do- ğayı koruyacak onlemlenn oluşturulmasını ıstedıler DHKD Kıyı Yonetımı Bo- lumu Koordınatoru Filiz De- mirayak. son beş yıllık dö- nemde eko-tunzm kavramı- nın sıklıkla kullanılmaya baş- landığına. hatta kıyılardakı tu- nzm yükunu azaltmak ıçın yaylalann tunzme açılması gıbı bazı yaklaşımlann görul- düğune dıkkat çekerek "Oysa ulkemian yaylalan, kıvılann vukunu azaltmak amacıyla değıl, yepvenı bır anlavış ıçeri- sındeeleatınmalıdır Buvapı- urken de kıvılarda \apılan planlamalardan farklı bir yaklasımın gerekugı açıkur" dedı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle