Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t6 MAY1S 1995 SALI •••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 17
Çfller, Köstepen'in
istifasım kabul etti
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - Başbakan Tansu
ÇUler, PTT'nın T'sı ıle Ha-
vaş'ın özelleştırme çalışma-
larının gecıktınlmesınden
sorumlu tuttuğu Ulaştırma
Bakanı Mehmet Koste-
pen'ın ıstıfasını kabul ettı
PTT'nın, uluslararası pıya-
salarda satılacak telekomu-
nıkasyon hızmetlenne, he-
nuz çalışmalar sonuçlanma-
dan dûşük değer bıçen Çıl-
ler'le ters duşen Köstepen
"Bakanhk haricinde verite-
cek her turlü gorevi kabul
ederim" dedı
Uluslararası pıyasalarda
hısselen satışa çıkacak olan
PTT'nın T'sının değennın
henuz çalışmalar sonuçlan-
madan 15 mılyar lıra duştu-
ğünu açıklayan Başbakan
Çıller, Kostepen'ı ozelleştır-
me çalışmalannr yavaş go-
tûrmekle suçlamıştı
Başbakan Çıller, Ha-
vaş'takı greve son venleme-
mesı nedenıyle bu kurumun
satışının gecıkmesınden de
sorumlu tuttuğu Koste-
pen'ın yaklaşık bır aydır su-
rüncemede tuttuğu ıstıfasını
dün Başbakanlık Konu-
tu'nda baş başa yaptığı ya-
nm saatlık gorüşmenm ar-
dından kabul ettı
Konuttakı gorüşmenın ar-
dından Cumhuriyet'ın soru-
lannı yanıtlayan Köstepen,
"Sayın Başbakan çagirdı,
konuştuk. Bizkre yakışır şe-
kikte, ga>et iyi konuştuk. Ba-
kanhktan avnküm. Milletve-
kili olarak, parnmın, Gcnel
Başkanımın hızmetuıdeyim.
Bakanlık dışında \erilecek
her tûrliı gorevi kabul ede-
rim"dedı
Köstepen, Başbakan'a
hıçbır zaman sıtemde bulun-
madığını savunarak "Dava
bfaüği yapmış, ıki insanın me-
deni ölçdlerde goruşmesiy-
di" değerlendırmesını yaptı
Goruşmede. PTT'nın T'sıne
ılışkın çalışmalann gımde-
me gelmedığını savunan
Köstepen, "PTTnin T'sni
konuşmaıun geregi yok.
Bunlan konuşmadık. İlerde-
ki gûnlerde böyle bir çalış-
manın içinde oimam istenir-
se bakanz. Gorevi alacak ye-
ni arkadaşa y ardımcı olmak
bizün gorevimizdir" dedı
Köstepen ın son bırkaç
gündur Başbakanlık'tan
göndenlen kararnamelen
ımzalamadığı \e durumu-
nun netleşmesı ıçın ustu ka-
palı oiarak baskıda bulundu-
ğu oğremldı
Değer tarbşması
Köstepen, Çıller'ın DYP
grubunda. "skandal" oiarak
nıtelendınlen değer bıldın-
mının ardından, şu açıkla-
mayı yapmıştı
"Değer belirleme süreci 6-
8 ay daha surebüır Rakam
teiaffuz etmek vanlış. Bız hiç-
bir zaman rakam sovleme-
dik. Bu iş, çalışmalar netieş-
tiğinde belli olur."
Mehmet Köstepen'in ye-
nne vekalet edecek bakanın
bugun açıklanacağı belırtıl-
dı Anayasa uyannca Başba-
kan, 15 gun ıçtnde Ulaştır-
ma Bakanlığı'na yenı bır
atama yapacak
Başbakanlık'tan yapılan
açıklamada Ulaştırma Ba-
kanlığı'na, Tekel'den so-
rumlu Devlet Bakanı Fsafiz
Kurt'un vekalet edeceğı bıl-
dınldı Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel Nafız
Kurt'un vekaletıne ılışkın
tezkereyı ımzaladı
Pasaportta
çifte standart
• Baştarafı 1. Sayfada
"Nevrozladık Şafaklan"
adlı romanında "bolüculuk
propagandası yaptığı"* ge-
rekçesıyle Ankara Devlet
Güvenhk Mahkemesı tara-
fından 2 yıl hapıs ve 50 mıl-
yon lıra para cezasına çarp-
tınlan yazar Edıp Polat Bur-
sa E Tıpı Cezaevı'nde 18ay
hapıs yatarak, cezasını ta-
mamladı \e 20 Ocak
1995 'te özgürlüğûne kavuş-
tu 50 mılyon lıralık para ce-
zasını da peşm odeyen Polat,
Ingıltere PEN Merkezı'nın,
3 mayısta yapılacak toplan-
tı ıçın çağnda bulunması
uzenne, pasaport almak ıçın
Ankara Emnıyet Mudurlü-
ğû'nebaşvurmuştu Ankara
Emnıyet Mudürluğu, Po-
lat'ın doğum yen olan Dı-
yarbakır Emnıyet Müdürlü-
*u'ne. pasaport konusunda
öırengel bulunup bulunma-
dığını sordu
Dıyarbakır Emnıyet Mu-
durlûğu "Bakanhgın ozel
tahdıdi bulunduğunu" bıl-
dırerek, Poiat hakkında açı-
lan davalann sonucuna ılış-
kın bılgı ıstedı Bunun uze-
nne Polat, hakkında açılan
tum davalann sonucunu ıçe-
ren bır dosyayı Dıyarbakır
Emnıyet Mudurluğu'ne
gonderdı Hakkında, jgurtdı-
şma çıkmaması konusunda
hıçbır mahkeme karan bu-
lunmadığını belırten Polat,
pasaportunun venlmesım
ıstedı
3 nısanda yenıden Anka-
ra Emnıyet Mudurluğu'ne
başvuran Polat a "9391 sa-
yıh yazı ile tçışien Bakanlı-
ğı'na yenıden başvurduk,
bakanlıgın karannı bekliyo-
ruz" vanıtı venldı
1994 Uluslararası Barba-
ra Goldschmıth Yazma Oz-
gurlüğu ve Human Rıghts
WatchJ g94 Özgurluk Odu-
lü'nu kazanan Edlp Polat,
Uluslararası PEN uyelığının
yanı sıra Meksıka, ABD, Is-
veç, Ingıltere ve Kanada
PEN'lennın onur uyesı ol-
duğunu da belırterek, şunla-
n soyledı
"Uyesi olduğum İngiliz
PEN'inin duzenledığı top-
lantiya şubat avında çağrıl-
dun. Ancak pasaport veril-
medığı ıçm katılamıyorum.
tçışlerı Bakanı Nahıt Men-
teşe, bır toplannda, uyesı ol-
duğum Edebıyatçılar Der-
neği yöneticilerine, 'Polat'a
pasaport vereceğız' demiş.
Ama hâlâ pasaportumu ala-
madım. Bu, duşunce ozgür-
luğune yönelik baskırun baş-
ka bir boyutudur. Bu olay ay-
nı zamanda, her fırsatta
demokratıkleşmeden soz e-
den de\ letın utancıdır."
Selım Edes'm 111 mılyar
lıralık cezası bulunduğunu
buna karşın yurtdışına çıktı-
ğını, kendısının cezasını
ödedığı halde pasaport ala-
madığına dıkkat çeken Po-
lat, "Hakkımda bu konuda
hiçbir karar yokken, keyfi
oiarak seyahat ozgurluğum
kısıtlanıyor" dedı
Tanju Çolak yeniden
cezaevinde
• Baştarafı 1. Sayfada
tanhlı karann ortadan kaldı-
nldığını ve Çolak hakkında
4 yıl 8 ay hapıs ve 1 mılyar
lıra para cezasını ıçeren 23
Aralık 1993 tanhlı karannın
geçerlı olduğunu belırten
mahkeme, aynca oyçoklu-
ğuyla tutuklama karan da
verdı
Karann açıklanmasından
sonra adlıye polısınce ablu-
kaya alınan Tanju Çolak, ad-
lıye polıs karakoluna gotu-
ruldu Polıslerce goturûlur-
ken oldukça uzgun ve sınır-
lı olduğu gorunen Tanju Ço-
lak, gazetecılenn sorulan
üzenne "Cezalandınlmamı
isteyenler sevinsin" dedı
Türkıye'yı sevdığını, mıllı-
yetçı olduğunu ve 58 kez
mıllı olduğunu belırten Ço-
lak, 300 mılyon lıralık bır
otomobıle tenezzûl etmeye-
ceğını, mılyarlarca lıralık
kaçakçılık yapanlann ser-
bestçe gezdığını soyledı
"Ardanlar gibi yatacağnn
n
dıyen Tanju Çolak, 30 mart
tanhınde göndenlen karann
19 gun ıçınde Yargıtay'ca
ıncelenerek bozulmasını an-
lamlı bulduğunu dıle getıre-
rek sozlennı şoyle surdurdu
"Ben Türki>e'>
r
e göre çok
hızta olan bu konunun araş-
nnlmasını istiyorum. Kasıt
olup olmadığını soruyorsu-
nuz, bu araşünlsın."
Suçsuz olduğunu, kamu
vıcdanında suçsuzluğunun
anlaşıldığını da dıle getıren
Çolak, "Türkiye'yi seviyo-
rum. Gidip cezamı çekece-
ğim. Bundan sonra da ulke-
mi sevmeye devam edece-
ğün" dıye konuştu
Tutuklanmayı beklemedı-
ğı hareketlennden bellı olan
Tanju Çolak, adlıye polıs ka-
rakolunda bekletılırken eşı
Aysu Çolak ve çocuğu da ad-
lıyeye geldı Karakolda
mahkeme karannın yazıl-
masını ve kendısını gotüre-
cek gorevlılenn gelmesını
bekleyen Tanju Çolak, daha
sonra Bayrampaşa Cezae-
vı 'ne götürüldu
Nüfııs cuzdanımı, surucü ehlıyetımı, oğrencı
kımlığımı, oğrencı pasomu, Kredı ve Yurtlar
Kurumu kartımı yıtırdım.
Hükümsuzdur
StNEM UÇA
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
fl Baştarafı 1. Sayfada
de koşmadığını, "dunya devletı"olma
hedeftne doğru adım adım ıleriedığını
gosterıyor
Son "taze haber" şu
Almanya onumuzdekı donemde bır
"Islam zırvesı" yapmayı planlıyor Is-
lam ulkelerı ve "Islam uzmanlan" bır
araya getırılecek
Almanya Dışışlen Bakanı Klaus Kin-
kel, Turk gruplarının katıldığı bır top-
lantıda boyle bır zırveyı yapma amaç-
larını ayrıntılarıyla açıkladı Kınkel'ın
değerlendırmelerı satır başlarıyla şoy-
le
- Islam ulkelennın bır terörodağı gı-
bı yansıtılması yanlıştır Bız bunu ka-
bul etmıyoıvz.
- Islamıyet bır potansıyel tehdıt de-
ğıldır
- Islamıyetın gerçek boyutlan kamu-
oyuna yansıtılmalı Islamıyetle tero-
nzm arasında bır aynm yapmak ge-
reklıdır.
- Islamın bugunku demokrası kural-
lan ıçınde yaşama geçırılebıleceğı
dunyaya anlatılmalı
Almanya'nın bu gınşımı, daha once-
kı tavırlarıyla da ortuşuyor Almanya,
geçen yuzyıldan ben Islam dunyasının
"ağabeyı" olma arzusu ıçınde Geçen
yuzyılın ıkıncı yansında Ingıltere, Hın-
dıstan'ı tumuyle kendı etkınlığı altında
yuruturken, Almanlar, "Mezopotamya
da bızım Hındıstanımız olacak" hulya-
sı ıçındeydıler
Bugun de Islam dunyası ıle en sıcak
ılışkılere sahıp ulkelerın başında Al-
Almanya'da İslam Srvesi.
manya gelıyor Iran'ın yalnızlaştığı
198O'lı yıllarda bıle Almanya, bu ulkey-
le hem ekonomık ılışkılerını gelıştırdı
hem de gızlı orgut elemanlannın eğıtı-
mıne kadar uzanan ıkılı anlaşmalara
gırdı 1990 sonrası Almanya'nın Iran'la
tıcaretı beşe katlandı
ABD ve Rusya kozlarını iran uzerın-
de paylaşırken, Almanya'nın İran po-
Irtıkasında herhangı bır degışıklık yok
Almanya'nın Başbakanı Helmut
Kohl, Hırıstıyan Demokrat Partı'nın lı-
derı Kohl yonetımı, Islamıyetın tero-
nzmle ozdeşleştırılmesınden rahatsız,
buna uzuluyor ve uluslararası bır top-
lantı yapma gereğı duyuyor Uzulme
Kohl, dayanamam'
Bır yandan şenatçı orgutlere destek,
bıryandan Islamın ımajının duzeltılme-
sı ıçın zırve
llk bakışta çelışıyor gıbı gorunuyor,
ama bıraz derıne ınıldığınde, sankı bır-
bırını tamamlayan ıkı gırışım Acaba
Almanya, "Islam ulkelennın ıpını elde
tutmak ıçın bıraz destek bıraz kostek
gereklı" dıye mı duşunuyor?
Şeriatçı örgütler
Cezayır yonetımını sarsan, aydınla-
rı olduren Islamı Selamet Cephesı'nın
(FIS) yonetıcılerı, Koln'de yaşıyor Le
Monde gazetesı, geçen aylarda Ce-
zayır'e sılahların Almanya uzerınden
goturulduğunu yazdı
Almanya, Turk ışçılerı arasında or-
gutlenen şenatçı gruplara da son de-
rece sıcak 1976 yılında Koln'de kuru-
lan Avrupa Mıllı Goruş Teşkılatı
(AMGT), bugun ıstedığı an yuzbın kı-
şıyle ıletışım kurabılen bır orgut halıne
geldı AMGT ıçındekı gruplar Alman-
ya'nın değışık kentlerındekı toplantı-
larda ıstemlennı saklamıyoriar
- Kemalıst TC'yı yıkmak
Pek çok kentte Kuran kurslan açan
AMGT, şımdı de bır şerıat unıversıtesı
kurma hazırlığı ıçınde Koln Beledıye-
sı'nın bu yondekı başvuruya olumlu
yanıt verdığı soylenıyor
Islamı Cemıyet ve Cemaatler Bırlığı
(ICCB) adı altında orgutlenen Cema-
lettın Kaplancılar da ozellıkle maddı
ohanakları genış olduğu ıçın zemın bul-
makta zorlanmıyorlar
Almanya'dakı Islamı grupların bu-
gunlerdekı hedefı de Alman hukume-
tının yurttaşlarından aldığı "kılıse ver-
gısının" bır benzerını "camı vergısı"
oiarak Musluman ışçılerden toplamak
Boylece daha buyuk bır maddı guç el-
de etmeyı hedeflıyorlar AMGT kendı
uyelerınden bunu kesıyor Ancak da-
ha genış bır kesımden yararlanma pe-
şındeler.
Alman bankalarındakı AMGT he-
saplannın mılyar mark sınırını aştığı ar-
tık sır degıl
Almanya'dakı ışçılerımızın şenatçı
gruplann ardından nasıl bılınçsızce gıt-
tığını gosteren ılgınç bır araştırmanın
verılerını aktaralım
"Kaplancıyım" ya da "Mıllı Göruşçu-
yûm" dıyenlere sormuşlar
- Eğer Almanya'da oy veırne şansı-
nız olsaydı, hangı partıye oy venrdınız9
Yanıtlann dağılımı şoyle"
Yuzde 37 Sosyal Demokrat Partı'ye,
yuzde 15 şeriatçı partıye, yuzde 9 2
Hırıstıyan Demokratlar'a, yuzde 7 4 Is-
lam Partısı'ne, yuzde 4 6 Yeşıller'e,
yuzde 2 2 lıberallere
Öymen'in değeriendirmesi
Turkıye'ye donme hazıriıklan ıçınde
olan Almanya Buyukelçımız Onur Öy-
men'le telefonla konuştum Alman-
ya'nın Islam zırvesı toplama ısteğını, bır
ust duzey yonetıcının, kendısıne de
soyledığını vurguladı Oymen'egore Al-
manya'nın bu gırışımını "lyınıyetlı bır
yaklaşım" oiarak gormek gerekıyor Oy-
men, "Almanya uzun vadede mılyon-
larca Muslumanla bıraradayaşayacağı
gerçeğını gordu Polıtıkasını bu çer-
çevede çızmek ıstıyor" dıyor
Almanya konusunda Oymen'ın elıne
su dokmek tabıı kı haddımıze değıl
Ancak Almanya'nın, Islamı dunyaya
anlatma aşkının da pek çok boyutu ol-
duğu bır dığer gerçek
Bır başka açıdan baktığımızda, Is-
lam kendısını anlatamayınca, 500 yıl-
dır değışımlere gozunu kulağını ka-
payınca, bır Hırıstıyan Demokrat ık-
tıdar çıkıp "Bunu benyapayım" dıyor
lch lıebe Islam
Ağabeylık yolunda devam
Boğaziçi petrol kaııah olamaz
• Baştarafı 1. Sayfada
ğerler'başlıklı sergı panel sonuçlanyla bır-
lıkte yurtdışı toplantılanna da taşmacak
1996 yılı Hazıran ayında Istanbul'da yapı-
lacak olan HABlTAT Zırvesı'ne kadar da
yıne bu konu. 'Paris'teki UNESCO, Cenev-
re'deki ILO, Strasbourg'daki Avrupa Kon-
se\i \e Rotterdam'daki Avrupa Forumu'
otiırumlannda aynı sergıyle bırlıkte gunde-
me alınarak uluslararası delegasyonun bıl-
gılenmesı ve 'duyarlı kılııunası' sağlana-
cak
4
Uluslararası SÎT' kavranu
İstanbul ve Boğaziçi, Turkıye ıle bırlıkte
bırçok ülkenın de ımzası bulunan, BM,
UNESCO ve Avrupa Konseyı gıbı kuruluş-
lann onculüğunde bağıtlanan uluslararası
kultur, kent ve koruma sozleşmelennde,
'butün insanlık adına' korunması gereken
kültur ve doğa zengınlıklen arasındakı en
önemh SÇTÜeKİsn bınsı oiarak kabul jdılı-_
>or
Geçen yıl meydana gelen ve yıne 'ucuz
atlaülan' son denız kazasından sonra Kul-
tür Bakanlığı Kultur ve Tabıat Varhklannı
Koruma Genel Mudurluğü'nce duzenlenen
16 03 1994 gunlu kapsamlı bır raporda, ge-
rek İstanbul ve gerekse Çanakkale-Gelıbo-
lu Yanmadası Mıllı Parkı ıçın ımzalanan
uluslararası koruma protokollenne dıkkat
çekılmış ve yıne ozellıkle 'Akdeniz'in ve
Akdeniz kûhurferinin petrol ve diğer zarar-
b maddelere karşı korunması' yönündekı
sözleşmelenn de yûrurlûkte olduğu anım-
satılarak bunlara gore alınacak onlemler ko-
nusunda Bogazıçı'yle ılgılı oiarak koruma
kurulunun da ıvedı goruşu ıstenmıştı
Istanbul'da Boğazıçı'ne bakan 3 No'lu
Koruma Kurulu ıse genel mudurluğun bu
raporu ve ısteğı uzenne aldığı 17 03 1994
gûn ve6466sayıhkarannda 'Boğaziçi'nin
uluslararası trafik riskkrinden korunması
açısından en koklu tedbirin akarvakrt tan-
kerlerinin gecişinin yasaklanması' olduğu-
nu belırterek bunu sağlamak uzere ılgılı tüm
kurumlann gınşımlerde bulunması gerek-
tığını vurgulamıştı
Kurulun bu karan uzenne konuyu gûn-
demlenne alan ılgılı kurumlardan ICO-
MOS, >ıne Nevzat llhan'ın verdığı bılgıle-
re göre, bu y ıl 30 kuruluş yıldonumunu de
kutluyor
Merkezı Pans'te bulunan, dunyada 80 ul-
kede orgutlenmış ve 5 bını aşkın uyesı olan
ICOMOS, çahşmalannı UNESCO ve UIA
(Uhıslararasi Mtmarlar Bırlığı) gıbı kuru-
luşlarla da ışbırlığı ıçınde sûrdûrerek polı-
tıkalannı 'özerk' oiarak belırleyen 'hukü-
metler dışı bir organizasyon' (non govern-
mental organısatıon / NGO) kımlığını de
taşıyor
Türkjye'nin haklan
Boğazlann petrol geçışıne kapanması ko-
nusunu HABtTAT '96 İstanbul Zırvesı gun-
demıne de taşımaya donük oiarak Ulus Lı-
ons Kulübu Demeğı 'yle bırlıkte duzenlenen
ve Kultur Bakanlığı, tstanbul Mımarlar
Odası Denız Tıcaret Odası, Yıldız Teknık
Unıversıtesı, Mımar Sınan Unıversıtesı.
Hürnyet gazetesı ve Cumhunyet gazetesı-
nın desteklenyle gerçekleşen panelde ko-
nuşmacılann hemen tumu, 'Türkije'nin,
Boğaziçi'ni ve tstanbul'u hem ulusal hem
de uluslararası yukunıluluklerle konımaya
>e bu amaçla her turlu onlemi almaya hak-
kı olduğunu' değışık açılardan anlattılar
Panelı yoneten ve aynı zamanda Boğazı-
çı'nde meydana gelen denız kazalan sergı-
sının hazırlanmasında buyuk emeğı olan
Yıldız Teknık Unıversıtesı 'nden Yrd Doç
Dr Can Binan, Azerbaycan ve Kafkasya
petrollennın henuz bugunku gıbı devrede
olmadığı 'sakin yıllarda' gerçekleşen bu ka-
zalann, onumuzdekı donemde trafık yo-
ğunluğu arttığında daha da buyuk nsklerle
gündeme geleceğını anımsattı Prof Yuk
Muh Se>fettinSaraçoğluıseBoğazıçrnde-
kı denız kazalannın teknık yönlennı açık-
layarak-bo kazalara karşı alınması gereken
onlemlenn hıçbınsının 'kesin bir güvence
olamayacağuıı', çünkü Boğaziçi'nın yapay
bırkanal değıl, '12kezrotadeğiştirilen' do-
ğal bır su yolaoldugunu vurguladı
Konuşmacıîardan Denız Tıcaret Odası
Genel Sekreten Prof Dr l.ReşatÖzkanıse
uluslararası denız taşımacılığı açısından
Boğaziçi geçışını değerlendınrken gûnu-
muzde 200 bın ton, hatta 300 bın ton kapa-
sıteye ulaşan dev petrol tankerlennın Mont-
reux Sozleşmesı'nın ımza tanhı olan
1936'larda 'hayal bile edilemedigini' dola-
yısıvla bu sozleşmedekı 'tam serbestlik'
kavramıyla Boğaziçi nın goz gore gore ate-
şe atılmasının, artık savunulamayacağını
belırrtı Dığer bır konuşmacı emeklı Amı-
ral Şevket Güçluer de yıne Montreux'ye
gore Turkıye'nm kendı guvenlığı ıçın her
turlu önlemı almaya hakkı olduğunu anlat-
tı
Panelde hem 'kaptan' hem de 'hukukçu'
kımlığıyle ılgınç bır konuşma yapan Av
Günduz Aybay ıse boğazlarda geçış guv en-
lığının sağlanması konusunda 'uluslararası
deniz hukukunun' bu yolu kullanan tum ul
kelere sorumluluk yukledığını, o nedenle
Turkıye'nın, uluslararası kurallara bağlı o-
larak dığer ülkelen de boğazlan korumaya
davetetmesı gerektığını belırrtı Panel, yıne
Boğazıçf nın 2 5 mılyon kışıyle 'iç içe
yaşayan' ve ozellıkle 'doğal \e külrurel
SİT' kımlığıyle evrensel bır koruma alanı
olduğunu vurgulayan bızım değerlendır-
melenmızle sona erdı „
Bakahm, HABlTAT'm 1996 Hazıranı'n-
da Jstanbul'da yapılmasından gerçekten
yararlanabılecek mıyız ve tstanbul'un
sorunlan arasında, ozellıkle şu 'kûreselles-
me' surecınde hızla onem kazanan Boğaz-
ıçı'nın Kafkas petrollenne 'akarvakıt
kanaholmaması' konusunu yıne HABİTAT
ortamında dun> anın gundemıne getırebıle-
cek mıyız
9
ICOMOS, bu konuda hazır, ve açıkçası
ılgılılerden de destek beklıyor
20 tiTİyoıüvık yokuzhık
• Baştarafı 1. Sayfada
letın nasıl zarara sokulduğunu, bu
ıhale dosyalannın sahıplennın ve
kımlenn hakkında dava açıldığı-
nın açıklanacağını belırten Bakan
Şahın, "Devlet, son 15-20 >ilda
emanet kavranunı unutmuş. DSİ
ve Karavollan genel mudurlukle-
rınde muhendıs kalmamış. Devle-
tın \arinm \apan kurumlan mu-
teahhıtlık, ıhale dosvası hazırlay an
burolar haline getirilmiş" dedı
Seçımlere bır yıl kaldığını ve
bunun altı ayının ınşaat mevsımı
olduğunu belırten Bayındırlık Ba-
kanı Erman Şahın bır yıl ıçınde
yenı ışe başlanmayacağını, yanm
kalan ışlenn bıtınleceğını soyle-
dı -Devlet son 15-20 yüda emanet
kavranunı unutmuş. Küçük işterin
tıimünü ihalesiz emanet usulu ile
DSİ'nin, KaravoUarTnın kendiim-
kânlanyla biöreceğim'" dıyen Ba-
kan Şahın, şoyle devam ettı
"PosoPta gumruk kapısı açüa-
cak. Açılışı hazıran ayında Cum-
hurbaşkanı vapacak. ama ış yapıl-
mamış. Yapılacak ış prefabrik iş.
Fazla para ka/andırmavacak. Ba-
kanlıktan mıh-ariarca uraük ış alan
saygıdeğer muteahhitler bu işin
ihalesine girmemışler. Genel mu-
dür telaşu. bir ay içinde bu iş nasıl
olur? Kendın yap, dedim, şaşırdı.
Emanetle yap, dedim. emaneti bil-
miyorlar. Âfet tşleri Genel Mudür-
luğu'nun elinde prefabnk malze-
me var, onu kullan. Iş kendi ımkâ-
nımız ile yapılıvor Hazıranda ka-
pı açüacak. Emaneti unutan dev let
ihaievi beklh or Dev letın huv uk va-
nrunlan sayüı. Ama bir surü mü-
teahhhe gore kuçuk iş var. Asunda
vatandaş için ve yatınmın özelbği
gereğı çok onemü olan bu işler ya
mıiteahhitin ihaleye girmemesin-
den ya da ihaleve giriş işini savsak-
lamasından suruncemeve girmiş.
Dev letın şu kasasındakı paravu şu-
raya emanete alırsın, çağınrsın uç
kişi ve işi parça parça komisvon
manfetiyle yaptınrsın. thale za-
man aur. Sız gucunuze guvenırsi-
niz, emanetle yaptıracağım dıye
ayağa kalkarsuuz. Ozellikle kuçuk
ışlerin hepsini bu yıl bitıreceğim.
Karayollan'nın kendı gucu ile bu
işi yapacagım. DSİ'nın gucû ile y a-
pacağun. Burun makıneler ayağa
kalkacak. Sadece mazot ve fada
mesaı ile bu işler bitirilecek."
Kuçücuk ışlenn dahı v ıllarca bı-
tınlememesınm nedenını araştınr-
ken ıhale dosyalannı ıncelemeye
aldıklannı belırten Bayındırlık Ba-
kanı Erman Şahın, bu ışleme ör-
nek venrken "Unal Akpınaradın-
daki müteahhh, uç vılda bitecek işi
13 yıla sarkıtmış. fhale ıptal edil-
miş. <Vma adam gitmış KOI'den
400 milyar odenek almış. 100 mil-
yannı o bitmeyen işte kullanmış.
300 mihannı kendi ışinde. Bunla-
nn hesabı gorulecek" dı>erek
yann yapacağı ılk basın toplantı-
sı ıle ılgılı şunlan soyledı
"Ihaleler sadece fazla zaman de-
ğü, fazla para da almış. İncelenen
dosyalardan sadece ıkısinde mute-
ahhıte 20 trilyon lira fazla odeme
yapıldığı anlaşıldı. İşler neden bit-
miyor diye soruyorsunuz, para
sıkintısı var rtivorlar. Para sıkıntısı
var da nasıl 20 tnlyon fazla odeme
yapüıuz? Çarşamba gunü bu iki
dosya sahibine kendüerinedava aç-
tığımı soyieveceğim.''
Bavındırlık Bakanı Erman
Şahın'ın yann yapacağı ılk basın
toplantısının, kamuoyunda buyuk
yankılar uyandırması beklenıyor
Bu toplantı nedenıyle Bayındır-
lık Bakanlığı ıle ış yapan bazı
muteahhıtlenn uykulannın kaçtığı
behrtılıvor
"Bu muteahhitler kimler"
sorusunu yanıtlamak ıstemeyen
Bakan Şahın, "Çarşamba gûnü
hep birlikte oğreneceksiniz"
demekle yetınıyor Ancak bakan-
lık yetkılılerden sızan haberlere
gore 20 tnlyon fazla odeme
yapılanlardan bınsı STFA, bın de
Atalay Coşkunoğlu
OLAYLARIN
ARDEVDAKI
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
1961 Anayasası, bıras-
kerı mudahalenın urunu-
dur 1982 Anayasası'nı da
yonetıme el koyan gene-
raller yapmışlardır
Ikısı de asken kaynaklı
olduğuna gore ıkısı arasın-
dakı fark nereden doğu-
Kaplancüar camide kapışb
• Baştarafı 1. Sayfada
belırtılen Kaplan mılıtanla-
n "Cemakttin Kaplan ha-
lifemizin emri üzerine ca-
mivi teslim almaya geldik.
Siz münafıksınız. Kurşun
sıkıp sızı cehenneme yolla-
yacağız" dıyerek saldınya
geçtıler
Eyub Sultan Camıı'ne
bıçak ve sopalarla saldıran
Kaplan yanlılannın o sıra-
da camide bulunan Şahin
Özbek ve Rahim Uysal'ı
varaladıklan oğrenıldı
Polisönledi
Yaklasık yanm saat sür-
duğu behrlenen şenatçılar
arasındakı kavganın polıs
tarafından güçlukle onlen-
dığı açıklandı
Olayı soruşturan Boc-
hum polısının olay yennı
muhurleyerek soruşturma
aydınlanıncaya kadar ca-
mıyı ıbadete kapadığı bıl-
dınldı
Kaplan yanlılannın ca-
mıyı bır süre ışgal ettıkten
sonra camının satış mağa-
zasmın kasasındakı parala-
n aldıktan sonra olay yenn-
den tekbır getırerek aynl-
dıklan öğrenıldı
Saldından yaralı oiarak
kurtulan Şahın Özbek, has-
tanede basına yaptığı açık-
lamada, "Caminin avlu-
sunda Kaplan'ın milıtanla-
n tarafından saldınya uğ-
radık.
Kafama sürekli oiarak
coplarla vuruyorlardı.
Kaplan, bizi senelerce sö-
murdü.
Şimdi hesap vermekten
kaçıyor. Bizi Turkiye'ye
düşman etti. O İslam diiş-
manıdır. Kaplan, benden
hesap soramazsınız diyor.
Cemalettin Kaplan'a para
verdik belanuzı bulduk.
Aramız açıhnca bize karşı
çete kurdu. Bu duruma \İ-
man makamlan el koyma-
hdır" dedı
Kendısını geçen ay Al-
man Nazı lıden Adolf Hit-
ler'e benzeterek "Ben İs-
lam aleminin Führer'iyim"
dıye açıklamalarda bulu-
nan Cemalettin Kaplan.
ozellıkle maddı konularda
taraftarlannın yoğun eleştı-
nlenne hedef oluyor
Cemalettin Kaplan'ın
Almanya'da topladığı para-
lan Hollanda'da gaynmen-
kule yatırdığı savlanıyor
Avrupa ulkelennden topla-
nan mılyonlarca mark tuta-
nndakı paranın Kaplan ta-
rafından Hollanda nın Gra-
venhage kentınde kurulan
Vahdet Vakfı'na aktanldığı
one surûluyor
Kutuplaşma
Kan kansen olduğu be-
lırtılen ve haftada ıkı gûn
kanının değıştınldığı oğre-
nılen Cemalettin Kaplan'ın
sağlık durumunun kotuye
gıtmesıne bağlı olarak or-
güt ıçersındekı muhalıf
seslenn daha guçlu çıkma-
ya başladığı behrtıldı
Cemalettin Kaplan yaka-
sında yaşanılan kutuplaş-
ma sonucu hemen hemen
her hafta sonu camılerde
kavgalara varan boyutta
sert tartışmalar yaşandığı
bıldınldı
"Kara Ses"e yakın çev-
relerce yapılan değerlen-
dırmede, "Kaplan'ın ya-
kmda ölecegi dedıkodulan
çıktı çıkalı her onune gelen
ikincı Kaplan olmak ve mıl-
yonlarca marklık mirasa
konmak için kıyasıya sa-
vaşıyor" yorumu dıkkatı
çekıyor
Sait Faik Oykü Odülü
Mehmet Zaman Saçhoğlu'nun
Kultur Servisi - Sait Faik Oy ku Odulu'ne
bu yıl "Yaz Evi" (Cem Yayınİan) adlı kıta-
bıyla MehmetZaman Saçlioğlu değer gorul-
du Ödul 18 mayıs perşembe gunu saat
18 00'de Boğaziçi Unıversıtesı Kennedy
Lodge'da venlecek 21 mayıs pazar gûnü
ıse Sait Faik, Burgazada'da Kalpazankaya
Tepesı'nde dostlan tarafından anılacak
Saçlioğlu, 1993 yılında Yunus Nadı Odul-
len'nde "Yayunlanmamış
Öykü Kitabr dalında
Vüs'at O. Bener'le odülu
paylaşmıştı 1955 yılında
TE D Ankara Kolejı ve
Tatbıkı Güzel Sanatlar
Yuksek Okulu'nu bıtıren
Saçlioğlu Marmara Unı-
versıtesı Guzel Sanatlar Fa-
kultesı Tekstıl Sanatlan Bo-
lumu'nde oğretım uyesı
Çeşıtlı dergılerde şıırlen
yer alan Saçlıoğlu'nun ılk
şıır kıtabı "Gunden Önce"
1985 yıhnck Yazko'dan ya- M h ^ s^bo&u
yımlandı Şıırlen Turk Dı- * ^
lı, Duşun. Broy Varlık, Turk Dılı Dergısı,
Gosten, Mıllıyet Sanat dergılennde yayım-
landı
Mehmet Zaman Saçuoğlu, bır soyleşısın-
de "Oykuye bir hareket, bir insan, bir olay
ya da konudan yola çıkarak, başmdan, orta-
sından ya da sonundan girebilirsinız. İki
onemü nokta vardır bence: Dil ve kurgu. Dil,
oncelikle açık ve akıcı olmalıdır" dıyor
Yaz Evı adlı oy ku kıtabının arka kapağın-
da ıse Fethi Naci, vazan şu sözlerle tanıtıyor
okura " 1980'lerden bu yana birçok roman-
cı adım duyurdu, ama 'genç romancı' denir
deıunez Orhan Pamuk geu^or akla. Son yıl-
larda kendılennden soz ettıren genç hikâye-
cilenn savısı az değU, ama 'genç hikâyeci'
denınce hemen akla gelen bir ad yok. Daha
doğrusu yoktu. Mehmet Saçboğlu'nun 1993
yüı 'Yunuş Nadi Yayımlan-
mamış Öyku Odulü'nu
Vus'at O. Bener ile payla-
şan kitabını. Yaz Evi'ni oku-
duktan sonra benim için ar-
tıkoyle bir ad var: 'Genç hi-
kâyeci' denince Mehmet
Saçlioğlu gelecek aklıma.
Çalakalem yazanlann ço-
ğunlukta olduğu ulkemizde
dılın onemını bılen, yazdığı
her cumle uzennde tıuzlik-
le çalışüğı bellı olan bır hikâ-
yeci var karşımızda. Saçu-
oğlu, bir kultur bırikımin-
den guç aldığı bellı olan hi-
kâyelerinde auşümış hikâyenin sınırlannı
zorhıyor; zaman zaman gizemlu zaman za-
man humour'a dayanan hikâyelennde hep
veninin ardında: Yeni benzetmeler buluyor,
yenı ruhsal dunımlar yaratıyor; sıra dışı
olaylan, durumlan seviyor, bunlan su-a dışı
bir anlatımla dile getiriyor. Amacı belli: Ale-
ladeliğe duşmemek, dile dort elk sarıbnak -
hep edebıyat haza vererek™"
Sılahh Kuvvetler 20 yıl
sonra, 82 Anayasası gıbı
gerıcı bır hukuk belgesını
oluşturarak, kendı elleny-
le yaptıklan 1961 Anaya-
sası'nı nasıl ortadan kaldı-
rabılıyoriar'?
Bu soruya venlecek ya-
nıt, bılımseldır
Ordu, bulutlarda dolaş-
mıyor, bır asken eylemın
ardında hangı sıvıl guçle-
nn bulunduğuna bakmak
gerekır 12 Eylul asken
mudahalesının arkasında
bulunan sınıfsal guçler,
gerıcı bır anayasanın top-
lumsal dayanağını oluş-
turmuşlardır
Bugunku parlamento
ne yazık kı, 82 Anayasa-
sı'nın değıştınlmesınde bır
zorunluk gormuyor 1991
koalısyon hukumetının
programında olmasına
karşın demokratıkleşme-
nın bugune kadar askıda
kalmasının suçunu, şu ya
da buna yuklemeye çalış-
mak, gerçeklerı saptır-
makla eş anlamlıdır
•••
Hasan
Tahsîn
aıuldı
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Burosu) -Izmır'ın Yunanlılar
tarafından ışgalı sırasında, ış-
galcı kuvvetlere ılk kurşunu
sıkan Gazeteci Hasan Tahsin,
olumunun
7
6 vılında toren-
lerle anıldı
Konak Alanı'ndakı llk
Kurşun Anıtı'nda duzenlenen
torene lzmırVahsı KutiuAk-
taş. Anakent Beledıye Başkan
Vekılı Ayşe Akın Vamaç, Ha-
va Eğıtım Komutanı Korge-
neral llhan Kıbç, tzrnır Gaze-
teciler Cemıyeü Baskanı İs-
mail SİVTİ ve yurttaşlar katıl-
dı Anıta çelenk konulup say-
gı duruşunda bulunulmasın-
dan sonra kohuşan lsmaıl Sıv-
n "Kurtuluş Savaşınının ilk
kurşununu atan Hasan Tah-
sin'in bu* gazeteci-vazar oluşu,
Turk basını ıçın bır ıfrihardır,
gurur ve onurdur" dedı
Gençlik
Haftası
kuüamaları
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - Kultur Bakanı Er-
can Karakaş, gençlenn, ûlke
nufusunun yansını oluştur-
malanna karşın toplumsalve
sıyasal yapılarca dışiandığına
dıkkat çekerek gençlenn sı-
yası katılımuıın sağlanması
ıçın gereklı yasal duzenleme-
lenn yapılması gerektığını
soyledı
Karakaş Gençlik Haftası
nedenıy le > ayımladığı mesaj-
da Turkıye'de gençlik sorun-
lannın özel olarak ıncelenme-
sı ve ızlenmesı gerektığını
kavdederek, gençhğın okul,
eğıtım boş zaman kultur ve
malı sorunlannın venı bır an-
layışla ele alınmasının zorun-
luğu olduğunu vurguladı
Karakaş gençlenn sıyasete
katılımlannı ongoren yasal
düzenlemelenn TBMM'nın
tatıle gırmesınden once
sonuçlandınlması gerektığını
de sozlenne ekledı
Turizm
Bakaıu^ııa
uyarı
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Burosu) - Tunzmın Turkı-
ye de çarpık yapılaşma kıyı
vağmacılığı ve doğa tahnbatı
gıbı olumsuz etkılenne dıkkat
çeken çevTecıler, "doğa turiz-
mine" yonelen Tunzm Ba-
kanlığf nı uyardılar Çevrecı-
ler, doğa tunzmının bır strate-
jı ıçınde ele alınmasını ve do-
ğayı koruyacak onlemlenn
oluşturulmasını ıstedıler
DHKD Kıyı Yonetımı Bo-
lumu Koordınatoru Filiz De-
mirayak. son beş yıllık dö-
nemde eko-tunzm kavramı-
nın sıklıkla kullanılmaya baş-
landığına. hatta kıyılardakı tu-
nzm yükunu azaltmak ıçın
yaylalann tunzme açılması
gıbı bazı yaklaşımlann görul-
düğune dıkkat çekerek "Oysa
ulkemian yaylalan, kıvılann
vukunu azaltmak amacıyla
değıl, yepvenı bır anlavış ıçeri-
sındeeleatınmalıdır Buvapı-
urken de kıvılarda \apılan
planlamalardan farklı bir
yaklasımın gerekugı açıkur"
dedı