03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS1995 PAZARTESİ EKONOM/ PARA RAPORU Osmanlı Bankası sermaye arrörıyor • ANKARA (ANKA) - Osmanlı Bankası, sermayesinde 700 milyar liralık arttınma gidiyor. Osmanlı Bankası, sermaye arttınmını karara bağlamak ıçin 31 mayısta genel kurul gerçekleştirecek. Genel kurulda, bankanın sermayesınin 700 milyar liralık arttınmla 800 milyardajı 1.5 trilyona yükseltilmesi görüşülecek. Arttınmın 350 milyar liralık bölümü Yeniden Değerleme Fonu'ndan, 350 milyarlık bölümü ise nakit olarak karşılanacak. Petlas'ın genel kurulu • ANKARA (ANKA)- Özelleştirme kapsamında yeniden ihaleye çıkanlacak olan Petlas, 23 mayısta olağan genel kurulunu yapacak. Petlas'ın genel İcurulunda, 1994 yılına ilişkin faaliyetler ile bilanço ve gelir tablosu ele alınacak. Aynca yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine seçimler yapılacak. Genel kurulda, şırketin sermaye arttınmına ilişkin konu da görüşülecek. İfflet, destek isttyor • GAZtANTEP(AA)- Gaziantep'in Nizip ilçesinde kurulu Ülfet AŞ tesislerinin içınde bulunduğu darboğazdan çıkanlabilmesi için 40 milyar lira desteğe ihtiyaç olduğu bildirildi. Ülfet Genel Müdürü Senai Gedik, Sanayi ve Ticaret Bakanlıği'na bağlı birlikler, Ziraat Bankası ve özel sektör aracılığıyla 1955 yılında ltalyanlara kurdurulan tesisleri yeniden tam kapasite çalıştırmanın uğraşı içinde oldukJanıu söyledi. Gedik, işletmenin modern zeytınyağı, sabun ve un üretim tesislerine sahip olduğunu kaydetti. OSB' yapımı • İZMİR(AA)-lzmir Valisı Kutlu Aktaş. organize sanayi bölgeleri (OSB) yapımına, sanayinin tanm alanına yapılmasını önlemek ve çevre ile ilgili önlemlerin zamanında almması için büyük önem verdiklerini söyledi. Aktaş, Ege Bölgesi'nde halen 25 dolayında OSB bulunduğunu, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafi'ndan hazırlanan plana göre 30'a yakın OSB'ye daha ihtiyaç olduğunu kaydetti. Krize rağmen imalat sanayiinde gelişme yaşandığmı vurgulayan Aktaş, sanayide en büyük problemin çevre sorunlan olduğunu, bununNJa organize sanayi bölgeleri kurulmasıyla aşılabileceğini söyledi. Meralamn kıymeti bilinmiyor • ADANA(AA)- Türkiye'de, tanma açma, aşın ve bilinçsiz otlatma gibi nedenlerle mera varlığı son 50 yılda 11 milyon hektar azaldı. Yıllık kaba yem açığı ise 32 milyon tonu aştı. Türkiye'de meralann "bedaya yem kaynağı" olarak görülmesi, bu nedenle hayvanlann bilinçsizce otlatılması ve çoğu yerde de tanm alanı olarak yok edilmesi, hayvancılık sektöründe kaba yem açığı sorununun giderek artmasına yol açıyor. Türkiye'de, yıllık 50 milyon ton dolayında olan kaba yem ihtiyacının ancak 18 milyon tonu meralardan karşılanırken yetersiz beslenme sonucu hayvanlarda verim düşüklüğünün önüne geçilemiyor. Evlerde enerji tasarrufu paketi • ADANA (AA) - Enerji tüketiminden tasarrufta vatandaşlara da büyük. görevler düştüğü, günlük hayatta uyulacak küçük kurallann hem aile hem de ülke ekonomisine büyük kazançlar sağlayacağı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Elektrik Işleri Etüt ldaresı Genel Müdürlüğü'nce yapılan araştırmalara göre ülkemizde tüketilen enerjinin yaklaşık yansı evlerde, ısınma ve aydınlatma ile diğer günlük faaliyetlerde kullanılıyor. YPK onaylarsa Ambalaj Fabrikası'nın yüzde 50'den fazlası, İsviçreli Rentsch'e devredilecek Tekel, geleceğiııi saüyorAHMETÇELÎK Tekel, Yüksek Planlama Kuru- lu'ndan "onay" alırsa Ambalaj Fabrikası'nın yüzde 50'den fazlası- nı Avrupa'nın baskı ve ambalaj de- vi isviçreli Rig Rentsch Endüstri Holding'e devredecek. Tek müşte- risi Tekel olan ve piyasada rakibi bulunmayan bir işletmenin yüzde 50'den fazlasının yabancı ortağa de\Tİ. Tekel Genel Müdürü Meh- met Akbay tarafindan. "yeni pazar- lara açdma ve teknoloji venilenme- SJ" şeklinde açıklanırken konuyu değerlendiren Tek Gıda-tş Sendi- kası ise "TekeTin ürünlerini piya- saya sunmada. olmazsa olmaz ko- şulunda üretim yapan fabrikanın yönetsel hakJanm yabancı ortağa devretmesinden ne gibi çıkan ola- bilir?" yorumunu yapıyor. Devir işlemlerinin hükümetin karanna bağlı olduğunu söyleyen Akbay, fabrikanın yüzde 50'sinden fazlasını devretmeyi düşündükle- rini belirtti. Mehmet Akbay, bunun yönetim devri anlamına geldiğini kabul ede- rek "Ama burada Tekel'in de önemli bir ahcı otarak gficü var" derken Tek Gıda-Iş Sendikası'na göre ise bir fabnkanın yüzde 51"i devredildiği anda hiçbir güç kulla- nılamayacak. "Eğer ortak Tekel ürünleri için gerekli ürünleri onun ihtiyacı ka- dar üretmezse yada üretimi azarar- sa Tekel bu ihtiyaçlannı hangi ko- şullarda kimden sağlamayı um- maktadır. Kendi kendini bu denli risk altına sokan bir girişimi hangi Tekel Genel Müdürü Akbay. işletmecilik anlayışıyla başlatabü- diklerini anlamak mümkün değü" diyen Tek Gıda-lş yetkilileri, işlet- meyle ilgili tablo oldukça olumluy- ken yüzde 50'den fazlasının yaban- cı ortağa devrini anlamanın güç ol- duğuna dikkat çektiler. Tekel için üretim Herhangi bir Tekel ürününün vit- rineçıkabilmesi için Ambalaj Fab- rikası'nın üretimine ihtiyaç duydu- ğuna dikkat çeken sendika yetkili- leri, "Tekel'in destek hizmetine yönlendirilmiş bu fabrikada 1992de 200 milyar, 1993yıhnda346 milyariık üretim yapdmıştır. Abo sı sadece Tekel olan bir kunıluşun geliri dolayısıyla Tekel'in geleceği sahlmaktadır" diye konuştular. Fabrikanın kâramaçlı çalışmadı- ğına da dikkat çeken sendika yet- kilileri, ürünlerin Tekel'in bünye- • Tek müşterisi Tekel olan işletmenin yabancı ortağa devri, Mehmet Akbay tarafindan, "yeni pazarlara açılma ve teknoloji yenilenmesi" şeklinde açıklanırken, Tek Gıda-İş Sendikası yetkilileri ise, Tekel'in ürünlerini piyasaya sunmada, olmazsa olmaz koşulunda üretim yapan fabrikanın yönetsel haklannın devredilmesini anlayamadıklannı belirtiyorlar. sindekı ünitelere maliyet fiyatıyla verildiğıni belırterek "TekePin ay- nı kalitede ve ihtiyacı olan malı dı- şandan karşdaması halinde milyar- larca liralık kaybı ortaya çıkacak- nr" dıye konuştular. Yetkıhler. şöy- le devam ettiler: **Fabrika pek çok ünitesinde ka- pasitenin üzcrinde üretim yapmak- tadır. Son altı yıllık rakamlara gö- re fabrika filitreli poşet üretiminde yüzde 29 kapasite üstü üretim ya- ptlmış, filitresiz poşet üretimindeise son dört yılın üretim kapasitesinin yüzde 38 üzerine çıkılmışhr. Pul ve ambalaj etiketi üretimi, son üç yıhn yüzde 14 üzerinde gerçekleşirken uzun metal kapak konusundaki >it- lık ortalama kapasite fazlası son beş yıl için yüzde 18'dir. lşletmeyle ilgi- li tablo bu denli olumluyken ortak aramanın nedeninin anlaşüması mümkün değildir." Tekel'in Ambalaj Fabrikası 1925 yılında o dönemdeki adıyla Kutu Fabrikası olarak Reji'den devralmdı. 30 bin metrekare alana kurulu bulunan fabrika, genel müdürlüğe bağlı 20 içki, 8 sıgara fabrikası, 22 yaprak tütüin merkez müdürlüğü, 9 tuz işletmesi, 76 başmüdürlük, 2 kibrit fabrikası ve genel müdürlük merkezine bağlı işyerinin kullandığı poşet, pul \e sinyet, ithal pul ve bandroller, içki etiketleri, çeşıtli kutular, metal kapak. defter sigara kâğıdı ve tüm matbu evrakın üretimini vapıyor. Yılda ortalama 8.137 ton kâğıt-karton, 415 ton mürekkep, 410 ton alüminyum şerit, 90 milyon epe conta, 35.000 metrekare polietılen rulo ve diğer malzemelen kullanan fabrikanın, 1993 yılı işletme giderleri 345 milyar lira olarak gerçekleşmiş. Uygulamanın özelleştirme dı- şında ancak benzer sonuçlar doğu- ran bir çalışma olduğuna değınen Akbay. "Bizfabrikayu kuracağımız bir ortaklık sayesinde işlermeyi dü- şünüyoruz. Fabrika çok modern bir baski teknolojisine sahip. Fabrika iyi işktilebUdiği takdirde sadece Te- kel'e değil, gıda sektörüne ambalaj üreten bir işletme haline getebilir" dedi. Akbay, planlanan üretim he- defınin tek başına Tekel tarafindan neden yapılamadığını ise şöyle açıkladı: "Bir kamu kuruluşunun belli şeyleri gerçekieştirmesinin birsüre- si ve prosedürü vardır. Biz özel sek- törle ortaklık halinde üretimin da- ha serbest ve rekabetçi bir ortam içinde yapılacağına inanryonız." Ambalaj fabnkasının üretimi konusunda bilgi veremeyecekleri- ni belirterek "Çünkü bir organi- zasyon içertsinde bütünüyle o orga- nizasyona üretim yapan bir fabri- kanın fiyatlan gerçekçi değildir. Bunlar pivasa koşullanna u> gun ot- mayan fîyatlardır. Belli kalemlerde yaptığımız çalışmalara göre fabri- kadaki maliyet bedeli piyasa bede- linin iki katına varabilmektedir"' diyen Akbay, fabrikanın Rentsch firmasına ihaleye çıkılmadan ve- rildiği yönündekı söylentileri de şöyle yanıtladı: -Ortaklık için niyeri olabiiecek tüm kuruluşlarla ilgili olarak Av- rupa ve Amerika nezdinde soruş- rurmalar yaptık. tsviçreli Rentsch dışında başka hiçbir fırma bize or- taklık konusunda başvurmadı. Ya- bancı kuruluş konusunda bir da- yatma yok. A>nı olanaklan sağlaya- cak yerli bir firma \arsa onunla da görüşürüz, şartian daha iyiyse ka- bul ederiz." İç ve dış borç faizlerinin bütçe giderleri içerisindeki payı ilk kez personel ödemelerini geçti Türldye borç faizi kıskacındaANKARA (.\NKA) - Türkiye, iç ve dış borç faiz ödemelerinde tam bir kıskaca gir- di. Faiz ödemeleri, bütçenin hem miktar hem de oransız olarak en hızlı büyüyen ka- lemlen oldu. Bütçeden faiz için yapılan ödemelerin bütçe giderleri içerisindeki pa- yı ilk kez personel ödemelerini geçti ve ver- gi gelirlerinin yüzde 67'si faize gittı. Maliye Bakanlığı'ndan alınan verilere göre bütçeden bu yılın ilk çeyreğinde 111 trilyon 67 milyar lirası iç borç faizi, 18 trii- yon 258 milyar lirası dadış borç faizi olmak üzere toplam 129 trilyon 325 milyar liralık ödeme yapıldı. Yapılan bu ödeme, aynı dö- nemde 309 trilyon 707 milyar lira olan üç aylık toplam bütçe gıderlerinın yüzde • Bütçeden bu yıhn ilk çeyreğinde 111 trilyon 67 milyar lirası iç borç faizi, 18 trilyon 258 milyar lirası da dış borç faizi olmak üzere toplam 129 trilyon 325 milyar liralık ödeme yapıldı. Yapılan bu Ödeme, aynı dönemde 309 trilyon 707 milyar lira olan üç aylık toplam bütçe giderlerinin yüzde 41.8'ini oluşturdu. 41.8'ini oluşturdu. Faiz ödemelerinin büt- çe giderleri içerisindeki payı ilk kez bu öl- çüde bir büyüklüğe erişti. 43 tnlyon 691 milyar lira iç ve dış borç faiz ödenilen 1994 yılı ocak-mart döneminde ise bu pay yüzde 26.8 düzeyinde bulunuyordu. Bütçe harcamalannın yansına yakını iç ve dış borç faiz ödemelerine giderken per- sonelin payında geçen yıla göre 6 puana ya- kın bir azalma kaydedildi ve personel har- camalan 93 trilyon 375 milyar lira ile büt- çe harcamalannın yüzde 30'unu oluşturdu. Bu oran 1994 yılının ilk çeyreğinde yüzde 35.7 düzeyinde seyretmişti. Faiz ödemelen. aynı dönemde 192 trilyon 428 milyar lira olan konsolide bütçe vergi gelirlerinin yüzde 67.2'sini alıp götürdü. Aynı dönemdeki konsolide bütçe gelirleri- nin ise yüzde 50.6'sı faiz ödemelerine gittı. 1994 yılının aynı döneminde ise faiz öde- meleri toplam bütçe gelirlerinin yüzde 39.2'sı, vergi gelirlerinin de yüzde 52.8'ine ulaşmıştı. Bu yıl, bütçeden iç ve dış borç faiz öde- meleri için toplam 388 trilyon lira ödenek aynlmıştı. Yılın ilk üç ayında bu ödeneğin yüzde 33'ünden fazlası kullanılmış oldu. Yılın ilk üç ayına ilişkin bütçe uygulama sonuçlan, başlangıçta faiz ödremeleri için aynlan 388 trilyon liralık ödeneğin, faiz ödemeleri için yetmeyeceği anlaşıldı. Büt- çe hedeflerinde yapılan revizyonda bu öde- melerin 635 trilyon liraya çıkacağı tahmin edUdi. Italyan Grauso Grubu'nun 94'te kurduğu Video On Line Türkiye'ye girmek için ortak anyor Interııet'in papucu datna atdıyor Ekonomi Servisi- Inter- net'in papuçlan dama atılı- yor. Italyan Grauso Grubu ta- rafindan 1994 yılında ftal- ya'nın Sardunya Adası'nda kurulan "Video On Line" Türkiye'de ortak anyor. En büyük özelliği olarak 'hiz- met verdigi ülkenindifini kul- lanrnasr gösterilen Video On Line için sadece bir bil- gisayarve bir de modem bağ- lantısı yetiyor. İlk iki ayı üc- retsiz olmak üzere aylık abo- ne ücreti 15 dolar olarak be- lirlenen sistemin kul- lanıcıya maliyeti abo- nelik ücreti ile birlik- te yerel telefon ücreti ile sınırlı. Video On Line sis- temi ile ilgili olarak bilgi veren Grausso yetkilisı DanieDa Rocco. evde kullanı- lan ıletişim araçlannın yen- ni kısa süre sonra bilgisaya- nn alacağmı söyledi. Video On Lıne'nin 8 ay içinde çok daha karmaşık hale gelecegı- ni belirten Rocco, sistem kar- maşıklaştıkça maliyetin de azalacağını söyledi. 12 ayda yüzde 300"lük büyüme sağ- lamayı planladıklannı belir- ten Rocco, lnternet konusun- da ise şunlan söyledi: "lnternet 1994 yüında ti- cari alanlara da açddı. Halen 25 milyon kişi İnternet"e bağ- lı. Bu rakamın 1995 yılında 40 milyona çıkması bekleni- yor. Sistem abone sayisı art- tıkça kullanıcılar açısından karmaşık bir hal afıyor. 1989 \e 1994yıllan arasında 20 bin ah şebeke kuruldu. Ancak bu büyüme sistemin bağlanü ka- pasitesindeki büyüme ile pa- raleDik gösteremedL Büyüme tek bir hat üzerinden olduğu için bağlantılar çok güçleşti Sisteme ulaşmamn kolaylaş- tınlması gerekir. Video On Line bu aşamada çözüm ola- rakgörülebilir. Çünkü sistem tntemet'e de gjriyor." Sistemi kullanmak için gerekli olanın bir bilgisayar ve modem olduğunu belirten Rocco, "En önemli özelliğimiz külrüre saygı. Biz sistemi götürdüğü- müz ülkelerdeki dili kullanı- yoruz. Bu son derece önemli bir yenilik. Sistemi Türki- ye'de yerleştirmek için ise bir Türk ortak anyoruz" dedi. Haziran ayına kadar sade- ce Italya'da İ500telefon hat- tı ve 300 bin aboneye ulaşa- caklannı da belirten Rocco, her ülkede yapılan 'know- how'larla sistemin çok hızlı çalışmasını sağladıklannı belirtti. lnternet'in bulunma- dığı bazı ülkelere de ulaştık- lann belirten Rocco, siste- min lnternet ile bağlantı im- kânı da sağladığını söyledi. İnternet sistemi Uluslararası ağ anlamına gelen lnternet, tüm dünyada sisteme eklenen tüm merkezlerle bağlantı kurulabilen bir yapıda. En yaygın kullanım şekli karşılıklı haberleşme yöntemi olan sistemle dünyanın büyük arşiv ve kütüphanelerine ulaşmak mümkün. Daha çok akademik bilgi ıçin başvurulan sistemin, son yıllarda ticari kullanıma açılmasına paralel olarak üye sayısı 25 milyona çıkmış durumda. 1995 yılı sonuna kadar 40 milyon aboneye hizmet vermesi hesaplanan lnternet konusunda en büyük şikâyet ise sistemin istenildiği zaman anında kullanılamaması olarak gösteriliyor. Video On Line'ın özellikleri Evlerdeki PC bilgisayarlann kolaylıkla bağlanacağı özel bilgisayar hattından kişilere bilgi ulaştıran bir sistem olan Video On Line ile tek bir tuşa basarak dünyanın birçok noktasındaki sayısız konuya ulaşıp istenilen bilginin alınması mümkün. Dünya borsalan, elektronik mektup, kütüphaneler, seyahat olanaklan, eğlence gibi çeşitli konulara ilişkin bilgilerin anında ekrana getirileceği sistemin en büyük özelliği tüm bilgilerin kullanıldığı ülkenin diliyle alınabilmesi. Bilgisayar markası aynmı yapmayan sistemin maliyeti ise ilk iki ayı ücretsiz olmak üzere aylık 15 dolarlık abone ücreti ve lokal telefon konuşma ücretinden ibaret. Internete'le kolayca bağlantı kurma olanağı sağlayan sistemin ilende radyo, televizyon, faks, telefon gibi iletişim araçlannı ortadan kaldıracağı belırtiliyor. Çimentaş'ın 'Ben tuğla kullanacak kadar zengin değilim' ilanı inşaat sektörünü kanştırdı Izmîr'de tıığla - gazbeton kavgası Ben 1 tuğla kuttaıuuak kadar zengin değilim! ... oaun rçııt, evim'm iamkıı guzbetondan örulecek J MERİHAK IZMİR - "Ben tuğla kullanacak kadar zengin degüün*1 ... Çimentaş'ın gazete ve dergilerde yayımlanan bu ilanı. tuğlacılar- la, gazbetoncular arasında "savaş" baş- lattı. Turgutlu Toprak Sanayii Işverenleri Dayanışma Derneği, Çimentaş hakkında "haksız rekabet ortatnı yaratt^ı'' gerek- çesiyle dava açarken Çimentaş, ilanlann- da tuğlanın kötülenmesi gibi birdurumun söz konusu olmadığını saVTinuyor. Avrupa'da da tuğla üretıcileriyle. gaz- beton üreticileri arasında yaşanan savaş, şimdi de Türkiye'ye sıçradı. Bu sıçrayı- şın en önemli nedeni ise Çimentaş'ın ga- zete ve dergilerde yayımladığı ilanlar. Çimentaş tarafindan verilen ilanın da- va açıldıktan sonra "Çimentaş-Gazbe- ton'la Herkes Kârh" şeklinde değiştiril- mesi ortalığı yatıştırmaya yetmedi. llan- lann haksız rekabet yarattıgı gerekçesiy- le açılan dava sürüyor. Turgutlu Toprak Sanayii Işverenleri Da- yanışma Derneği tarafindan ihtiyati ted- bir istemiyle açılan davada. "Çimentaş'm basın yoluyla yayımlattığı reklamlan tuğ- laya karşı haksız rekabet yarattığının tes- pît edilmesi ve dernek üyesi olan tuğla fab- rikalannm daha fazla zarar görme ihtima- line karşılık ilanlann durdurulması" is- tendı. Çimentaş'ın ilanlannı "kamuoyu- nu yamltıcr bulduğunu belirten Komis- yon Başkanı Kadir Başoglu. Çimentaş'a haksız rekabet yarattıklan gerekçesiyle uyanda bulunduklannı belirtti. Başoğlu, " Tuğla ve gazbeton arasında Handa söz edilen farklılıklaryok.Gazbetonun üstün- lüğününteknik ve bilimsel olarak açıklan- ması lazım" diye konuştu. Başoğlu, şu anda tuğlanın pazar payı- nın yüzde 90, gazbetonun yüzde 7 oldu- ğunu savundu. Başoğlu, "tlandaki iddn alann çoğu yanlış. Bunlann bir ay a kadar, Çimentaş'ın ortaya attığı görüşlerin kar- şı tezlerini kitap olarak yayınılayacagız. Daha sonrada bu konuda bir panel düzen- leyeceğiz'' diye konuştu. Çimentaş'ın avukatı Ayzen Aydoğan ise hazırladığı savunmada, Çimentaş'ın gaz- beton üretimi yaptığını, imal ettiği ürünün reklamını yapmak amacıyla da gazetele- re ilanlar verdiğini belirtti. tlanlarda tuğ- lanın kötülenmediğini belirten Aydoğan, savunmada şu görüşlere yer verdi: "llanlarda tuğlayı yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülü- mek söz konusu değildir. Ben tuğla kulla- nacak kadar zengin değilim demek. tuğ- lanın kötü bir üriin olduğunu bdirtmek değildir. Müvekkilimiz kendi ürününe gü- venmekte ve uzun vadede ürününün da- ha ucuza çıktığını iddia etmektedir^ GOZUCUYLA TURKEL MİNİBAŞ İki Paralık Linanın Sıfıpları! 198O'e kadar en büyük kâğıt para bin liraydı. 1982'de ilk 10 bin liralık çıktığında önce şaşırmışf aylarca paradan sıfır atılması üzerine tartışıp dur- muştuk. Bugün ise 1 milyon en büyük kâğıt para, 10 bin- likler ufaklık oldu. Bin lirayı ise hiç sormayın, adı var kendi yok... Vitrinlerdeki etiketlere sıfırlar sığmıyor. Fiyatları sı- fırsız telaffuz etmeye alıştık. 1.5'a ayakkabı alıp, 15'e ev kiralıyoruz. Böylelikle, kendi kendimize ya- rattığımız para aldatmacasıyla avunup gidiyoruz. Enflasyonun sıfırlarını düşüremeyen hükümet de bu psikolojiden yararlanarak liradaki sıfırlan atma- nın yollarını araştınyor. Ne var ki liradan atılan sıfır- lar, sadece etiketlerde değıl ücret ve maaşlardan da atılacağından satın alma gücü üzerinde hiçbir etkisı olmayacak! Nasıl mı? Ekmeğin tanesi 6000 lira yerine 6 lira, etin kilosu da 250.000 lira yerine 250 lira; ayda 4.173.750 lira olan asgari ücret de 4.173 lira ola- cak... Kısacası, bir aylık asgari ücretin alım gücü 16 kilo ete eşit olmaya devam edecek. Ama mayıs ayındaki 1 milyar dolar civarındaki ana para ve faiz ödemesi de dahil olmak üzere yaz sonuna kadar ödenmesi gereken 2.5 milyar dolann üstündeki dış borçlardakı sıfırlar da olduğu gibi ka- lacak. IMF'nin notlama sistemine göre çok borçtu ülke- ler arasında yer alan Türkiye'nin, nakavt olmuş pa- rasıyla uluslararası ıstatıstıklerın kötü ekonomili ül- keler sıralamasındaki şampiyonluğunda da bir de- ğişme olmayacak! Dolayısıyla, ulusal paradan sıfır atılması operas- yonunun, enflasyon hızını düşürmekte kullanılan bir araç olmadığının bilincınde olmakta yarar var. Esas olarak yüksek ve hızlı enflasyon dönemlerinde halk- ta enflasyonun düşmekte olduğu ızlenıminı yarat- mak adına yapılan bir uygulamadan başka bir şey değıl. Enflasyonun yüzde 100'lerya da 1000'lerle ifade- lendiği bu tür dönemlerde, kamuoyunda enflasyo- nun daha da yükseleceği ınancı oluştuğunda hızlı bir paradan kaçış olayı yaşanmaktadır. 5 Nisan ör- neğinde olduğu gibi gündeme gelen ekonomi pa- ketleri de ne kadar etkın olurlarsa olsunlar, tüm ke- simleri kapsayacak biçimde uygulanamamaktadır- lar. Oysa, enflasyonu seri bir şekilde aşağı çekecek sert önlemlerin uygulanabilmesi ve de sonuç alına- bilmesi, sadece etkinliklerine değil, gerekli psikolo- jik ortamın önceden hazırtanmasına da bağlıdır. Da- ha açık bir ifadeyle. kamuoyunda destek alanı yara- tılmasını gerektirmektedır. Ekonomik paketlerden en çok ve büyük oranda etkilenen kesimlerin sabit ve dar gelırtiler olduğu hatırlandığında, paradan sıfır atılmasının nıye gün- deme geldiği zaten kendiliğinden ortaya çıkmakta- dır. Özellikle de temel mal ve hızmetlere gelen sü- rekli zamlar, artan vergiler ve istihdamı daraltıcı po- litikalar düşünüldüğünde..! Bir seneyi aşkın süredir "5 Nisan Kararian" adı al- tındaki ekonomik pakete uygulama alanı bulmaya çalışan Türkiye'nin önünde şımdı de geçen şubat ayında IMF'ye verilen "söz paketi" vardır. Siyası gündeminde ise hazırandakı ara seçim ve erkene alınma olasılığı yüksek bir genel seçim bulunmakta- dır. Açıkçası, işçi ve memurların omuzlarına yükle- necek ekonomik önlemler paketiyle, ne siyaserte ne de ekonomide düzluğe çıkma olanağı kalma- mıştır. Bu durumda paradan sıfır atılması sadece ekonominin düzlüğe çıkması için gerekli ortamın hazırlanması adına değil geniş kıtlelerin siyası ter- cihlerini de yakalamak adınadır. Aksi takdirde, sos- yal demokrat bir iktidar ortağının paradan sıfır atma operasyonuna soyunması akıl dışılıktan başak bir şey olmasa gerek. Liradan sıfır atılmasının iktidar erkini elden kaçır- mamak adına yapılan bir manevra olmadığını, satt enflasyon hızını düşürmek için gündeme geldiğini kabul edecek olursak: ; - Bütçe açıklarının artış hızı durdurulamadığı, - Ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 100'leri aşmadığı, - Dış borç stokunun GSMH'ye olan oranının yüzde 30'un altına çekilmediği, - Dahası, enflasyonun artış hızı durdurulamadığı sürece, liradan sıfır atmanın bir anlamı yoktur. Özet- le, paradan sıfırian atmadan önce enflasyonun artış hızını durdurmak gerekmektedir. Zaten bugüne kadar, Arjantin dışında sert ekono- mik önlemleri uygulamaya sokmadan paradan sıfır atıp enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürebilen hiçbir hükümet ömeğine de rastlanmamıştır. Ne var ki ekonomi hocası ve ekonomiden sorum- lu Devlet Bakanımız Onur Kumbaracıbaşı, nisan ayı enflasyon rakamına güvenerek liradaki sıfırlan ameliyat masasına yatırmaya kararlı! Anlaşılan, bugün 2 cente eşit olan lira, yann sıfır- ları atıldığında iki paralık olma şansını da yıtirecek... Yeğen Demirel büyük oynuyor ANKARA (ANKA)-Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in yeğenı Vahya Murat Demirel, şirketlenn bir bölümünü büyürme sürecinde. Yahya Murat Demirel'in sahıbi olduğu şirketlerden ikisinin sermayelerinde toplam 300 milyar liralık arttı- nma gidildı. Bunlardan Dem- san Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret AŞ'nin sermaye- Beysu'da ortak değişikliği si 50 milyar lira- dan 300 milyar liraya yükseltil- di. Arttınmın 6.9 milyan değer ar- tış fonundan, 293.1 milyar li- rası ise Demirel- ler'in bir başka şirketi Dempa Pazarlama AŞ tarafindan nakit olarak karşılan- dı. Yahya Murat Demirel'in da- nışmanlık şirketi "Demyon Yöne- tim Danışmanlık Servis Smai ve Ticaret Yatınnı AŞ"nin sermayesinde ise 50 milyar lira- lık arttınm gerçekleştinldi. Demyon'un sermayesi. tama- mı nakit arttınmla 20 milyardan 50 milyara yükseltildi. Şirkette Yahya Murat Demirel'in 67.2 milyarlık, Erol Cem Koçak, Gökalp Ertürk. Talat Mete ve Dempat Pa- zarlama AŞ'nın 700'er milyon liralık payı bulunuyor. ANKARA (ANKA) - Demirel ailesinın sahibi olduğu su ve meş- rubat şirketınde ortak değişikliği oldu. 12 milyar lira sermayeli Beysu Su ve Meşrubat Sanayii ve Ticaret AŞ'de ortaklardan Talat Mete, yaklaşık yüzde 33 oranın- daki 4 miyarlık hissesıni Demirel- ler'in bir başka şirketi olan Dem- ser Naklıye ve Depo İşletmeciliği AŞ'ye devretti. Şırketin son sermaye yapısında İsmail Koç ile Demser 4'er mil- yarlık, Yahya Murat Demirel 2. Demyon Yönetim ve Danışmanlık Servisi Sınai ve Ticaret Yatırım ile Demyapı İnşaat ve Pazarlama AŞ 1 *er milyar liralık pay edindi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle