Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 1995 PAZARTESİ
HABERLER
Akgün'den
Hüppiyere
pratesto
• Istanbul Haber Servisi-
Yeraltı dünyasının
'baba'lanndan olduğu öne
sürûlen Nihat Akgün,
Hürriyet gazetesinde çıkan
bir habenn doğruyu
yansıtmadığı gerekçesıyle
dün saat 17.00 sıralannda
gazetenin Güneşlı'deki
bmasının önünde, haberin
yayımlandığı gazeteyı
yakarak olayı protesto etti.
Hürriyet gazetesinin dünkü
sayısının altıncı sayfasında
"Babadan babaya \eto'"
başhğıyla bir haber
yayımlanmış ve haber
içerisinde ıse
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirerın, Akgün'ün
randevu istegıni.
spekülasyonlara yol açaçağı
gerekçesıyle kabul etmediği
behrtilmiştı.
Komisyon
• İSTANBUL(AA)-
Ingiltere hükümet yetkılilen
ve tngiliz parlamenterlerle
görüşmelerde bulunmak
üzere Londra'ya gıden
TBMM Bosna-Hersek
Araşnrma Komısyonu
Başkanı Vehbı Dinçerler,
Bosna-Hersek'teki vahşetin
durmamasının tek
nedeninin, Ingiltere'nin
izlediği politika olduğunu
söyledi. Atatürk
Havalimanı'nda bir basın
toplantısı düzenleyen
Dinçerler, Bosna-Hersek'e
uygulanan silah
ambargosunun kaldinlması
için çalışmalarda
bulunacaklannı da
belirterek "Ingiliz
yetkililerden bu yanlış
politikalanna son
vermelerini ve uygulanan
silah ambargosunu
kaldırmalannı isteyeceğiz"
dedi.
ANAP'tan
• ANTALYA (AA) - ANAP
Genel Başkan Yardimcısı
Burhan Kara. ıktidar
partilerirun 4 hazıranda bazı
beldelerde yapılacak olan
yerel seçimler ıçin hıleye
başvurduğunu iddia etti.
Kara. partisinin Antalya il
merkezinde yaptığı basın
toplantısında, "Geçen
mahalli seçimlerdeki
iddialar henüz açıklığa
kav uşrunılmamışken 4
Haziran seçimlen öncesinde
bazı belde ve köylerde
oturmayanlann seçmen
listelenne kaydedildıği
ortayaçıktı" dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel'ın son
açıklamalannı da eleştiren
Kara, "Cumhurbaşkanı'nın
bu demeçlen hem tutarsız
hem de demokrasıyle
bağdaşmaz durumdadır"
diye konuştu.
THK'ye bağış
• KAYSERÎ(AA)-Tûrk
Hava Kurumu (THK)
Kayseri Şubesı tarafından
bayram süresince 4 bin 91
adet deri toplandığı
bıldinldi. THK Kayseri
Şubesi yetkililen, 4
günlük bayram süresince
50 motonze ekip
tarafindan toplanan deri
miktannda geçen yıla
oranla koyun derisinde
yüzde 5. sığır derisinde
yüzde 51. keçi derisinde
yüzde 75, bağırsakta ise
yüzde 13"lük bir artış
olduğunu bildirdi.
bpanyel komutan
• İSTANBLL(AA)-
lspanya Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Juan J.
Romero. Denız Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Vural
Bayazıt'ın resmi konugu
olarak dün öğleden sonra
Türkiye"ye geldı.
Türkiye'dekı temaslanna
bugün başlayacak olan
konuk komutanın. Oramiral
Bayazıt'ı ziyareti sırasmda
kendisine törenle "'Türk
Silahh Kuvvetleri Liyakat
Nişanı" verilecek.
Işçi akmı
• ŞANLIURFA(AA)-
Şaniıurfa'ya tanm işçisi
akını ba^ladı. Ziraat Odası
Başkanı Abdullah Çehk,
yörede halen 140 bin 134
hektar alanda mercimek
hasadının sürdüğünü
belirteres Kurban
Bayramı'ndan sonra
267 bin ^64 hektar arpa
ekili alaıda başlavacak
hasat nedeniyle tüm
hazırlıklann
tamamlaıdığını söyledi.
Çelik.tanm işçilerine
venleceli günlük >evmiye
ücretinintespit edılinceye
kadar ;ıf.çilerin
sabretmden gerektigini
kaydettı.
Bakan Hacaloğlu: Dağlarda çatışanlar bizim kardeşlerimiz. Ama büyük yanlışlık içindeler
Kiirl sorununu çözmeliyizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Insan Haklanndan Sorumlu Devlet Baka-
nı Algan Hacaloğlu. "Bugün DYP'li mil-
letvekilinin çocuğunun, onun bunun kar-
deşinin, yani bizim kardeşlerimizin çatışö-
ğını biUyorum. Evet, onlar bizim kardeşle-
rimiz. Ama büyük yarüışhk icindeter" de-
di ve artık Kürt sorununa hoşgörü ortamı
içinde, halkla diyaloğa geçilerek bır çö-
züm bulmanın zamanının geldiğini söyle-
di. Hacaloğlu, Kürtçe teJevızyon kurul-
ması ve Kürtçe eğıtim yapan özel okullar
açılabilmesi gerektiğı görüşünü yineler-
ken, bunların hiçbir zaman anadılin
Türkçe olmasından vazgeçmek anlamına
gelmediğinı bildirdi.
Hacaloğlu, Avrupa'daki temaslan sıra-
sında PKK ile diyalog kurmalan talebi-
nın geldiğini, ancak bunlara 'hayır' karşı-
lığı verdiğı de açıkladı
• Kürt sorununa hoşgörü ortamında, halkla diyaloğa
geçilerek acil çözüm bulunması gerektigini söyleyen
Bakan Hacaloğlu, Avrupa'daki temaslan sırasında PKK ile
diyalog taleplenne 'hayır' dediğini belirtti.
Almanya'ya yaptığı 6 günlük geziyi ta-
mamlayarak dün Ankara'ya dönen Haca-
loğlu, Esenboğa Havaalanı'nda basın top-
lantısı düzenleyerek temaslanyla ilgilı
bilgi verdi. Almanya'da iken, BBC'ye
verdiğı demeçte, "Kfirtlerin kendi ana
dillerinde televizyon kurup egjtim yapma-
ları gerektigini" söylediği için, büyük
tepki toplayan Hacaloğlu, bu görüşünü
dün de yineledi. Türkıye'nin çok kültürlü
bır toplum olduğunu anımsatan Hacaloğ-
lu, ulusal bütünlük içinde tüm kültür ve
etnik alt gruplann geliştirilmesi gerektı-
ğini vurguladı.
Hacaloğlu. şunlan söyledi
•'Tüm bu alt kültürler, kendi dillerini
geliştirebilmek için özel okullar açıp tele-
vizyon kanallan kurabilmelidirlcr. Bugün
İngiltere'den yaym yapan ve herkesin ça-
nak anten alıp izlemeye başladığı Kürtçe
yayınlann, Türkiye'de de yapılması laznn.
Diğer alt gruplar da televizyon yayınlan
yapmalı. Universitelerden taJepler oluşru-
ğu zaman, bu kültürlerle ilgili enstitüler
kurulmalıdır. Buna karşı çıkmanın ne an-
lamı var? Bu bizim partimizin ve hükü-
met programımızın temel görüşüdür. Ben
eski bir CHP'li ve insan haklanndan so-
Gözü yaşlı analar, oğullannı sağ istiyor
Istanbul Haber Servisi - Cocuklan
operasyonlarda ölen, gözaltında kaybolan ve
tutuklu bulunan anneler. Anneler Günü
nedenıyle dun Taksım Meydanı'nda bir
gösteri yaptı. Analar Çağn Komitesı adına
yapılan basın açıklamasında 'Yüreğiyanan
tüm annelere' çağnda bulunularak "Bizler
anayız. Evlatlarımızı çok seviyoruz. Her ana
gibi çocuklanmızı okşamak ve yanlannda
olmak bizim de hakkumz" denildi.
Analar Çağn Komitesi'nin imzaya açtığı
metinde ise demokrası istenerek şu ıfadelere
yer verildı: "Analık içgüdüsünü yitirmeyen,
evlat acısını yaşamak istemeyen tüm anaJan;
acımızı anlamaya, paylaşmaya ve
ev latlanmıza yapılan her rürlü uygulamalara
karşı bizimle beraber obnaya çağjnyonız."
21 Marttan bu yana kendisinden haber
alınamayan ve gözaltında kaybolduğu öne
sürülen Hasan Ocak'ın annesi Emine
Ocak'ın ise gösteri boyunca gözyaşlanna
boğulduğu görüldü. Annelerden oluşan
topluluk zılgıt çekıp "Çocuklanmızı
istiyoruz", "Yaşasuı halklann kardeşliği"
şeklinde sloganlar attıktan sonra olaysız bir
şekılde dağıldı.
(Fotoğraf: HATtCE TUNCER)
Aczmendilerle pazarbğa tepld
Siyasi partiler, şeriatçı gruba karşı polisin davramşını sert bir dille eleştirdiler
İSTANBUL/KAYSERİ
(Cumhuriyet) - Aczmendiler'in
önceki gün Istanbul'da ellennde
sopalan, üzerlerinde 'Kılık ve Kı-
yafet Kanunu'na aykın giysilen
ile gösten yapıp şenat devleti is-
temelerine laik ve demokratik ku-
ruluşlar. kitle örgütlerı ve çeşitlı
çevreler tepki gösterdıler. Başta
CHP olmak üzere tepkılenni dile
getirenler, polisin, şenat devleti
isteyen ve engel olanlan cezalan-
dıracaklannı söyleyen Aczmendi-
lerle pazarlık yapmasını sert dille
eleştirdıler. Adli makamlann so-
ruşturma açması gerektiği vurgu-
lanan tepkilerde. 'polisin çifte
standart uyguladığı' diie getinle-
rek "Polis aynı tavnnı neden sol
görüşlülere, aydınlara, yazarlara
ve çizerlere de göstermiyor. Neden
izinli toplantılarda bile adam dö-
vüyor" diye soruldu.
Said Nursi yanlısı Aczmendi-
lerin bayram öncesi gittikleri An-
kara'ya sokulmamalan üzerıne,
otobüslerle geldikleri tstanbul'da.
"gezmeye getöik" gerekçesıyle sı-
yasi şov yapmalan geniş çevrele-
rin büyük tepkisine neden oldu.
CHP Bahçelievler tlçe Meclisi
Başkanı Dr. Gıyasettin Budan.
polisin çifte standart uyguladığını
söyledi. Budan, "Yaşar Kemal'in
şahsuıda tüm aydmları yargılayan,
TBMM üyelerini terörist ilan
eden devlet güvenlik güçlerinin
bugünkü tavrı düşündürücüdür.
Güvenlik güçlerinin bugünkü (ön-
ceki gün) hoşgörülerini evlerde
kıstınlarak anında ölüm fermanı
çıkardıklan gençlere, memur ve
işçilerin hak arama mücadelesin-
deki masum eylemlerine karşı
gösterememeleri neyin ifadesidir"
dedi.
DlSK'e bağlı çeşitli sendikala-
nn üye ve yöneticileri de gazete-
mizi telefonla arayarak Gazi Ma-
hallesi, Ümraniye. 1 Mayıs"ın ya-
nı sıra işçi ve memurlann hak ara-
ma mücadelelerinde polisin gös-
terdiği tavn neden Aczmendılere
karşı sergilemedığinı sordular.
Ac2mendilerin göstensinin. ana-
yasa ile güvence altına alınmış,
ancak çeşitlı güçlerce yıpratılma-
ya çalışılan laiklığın giderek daha
da tehlike altına girdiğmın göster-
gesi olduğu da belirtildi.
Atatürkçü Düşünce Derneğı
üyeleri de Acmendilerin Atatürk
cumhuriyetinde böylesine rahatça
gösteri yapıp şerıat devleti iste-
meleri karşısında neden güvenlik
güçlerinin kimse hakkında yasal
ışlem yapmadığı konusunun üze-
nnde durulması gerektigini belirt-
ti ler. Ankara, Istanbul ve Nevşe-
hır'den sonra dün Kaysen'ye ge-
len Aczmendilerin topluca kente
girmelerine polis izin vermedı.
rumlu bir bakan olarak, yanlış değerlen-
diriyorsam, çıksın bir bakan arkadaşım
kendi görüşünü açıklasın."
'Avrupa bizi vakından izüyor'
Hacaloğlu, Avrupa'nın Türkiye'yi ya-
kından izledığıni anımsatarak. "Terörün
her türlüsüne karşı verdiğimiz kararlı
mücadeleyi Avrupa destekliyor. Gerek bö-
lücü. gerekse dinci teröre karşı kararfa tu-
tumuzu takdirie karşıuyor" diye konuştu.
Hükümetın, gümrük bırlığı ve Avrupa ile
bütünleşmek için büyük bir gayret içinde
olduğunu kaydeden Hacaloğlu, ancak bu-
nun gerek Avrupa'ya gerekse Türkiye'de-
kı insanlara karşı çok büyük yükümlülük-
lerinin olduğunu anlattı.
Hacaloğlu, terörün bir çözüm olmadı-
ğını vurgularken, terörü yok etmek için
sürekli diyalogdan yana olunması gerek-
tigini ıfade etti. Bu dıyalo-
ğun terör örgütüyle değil,
halkla olması gerektigini
kaydeden Hacaloğlu. Doğu
ve Güneydoğu'da siyasetin
ayağa kaldırılması ve et-
kinliğine kavuşturulması
gerektigini vurguladı Ha-
caloğlu, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Bugün Doğu ve Güney-
doğu'da büyük bir sıkıntı-
mn yaşandığuiı hepimiz bi-
liyonız, Bu bölgelerde terör
var diye demokrasiyi kısıt-
layamay ız. Siyasetçiler ola-
rak, bizlerin çözmemiz ge-
reken sorunlan artık asker-
lcrimizin üstüne yıkma ko-
laycılığından kendimizi
kurtarmamız lazım. Asker-
lerimiz zaten teröre karşı
çok onurlu bir mücadeleyi
sürdürmekteler. Ama, Tür-
kive'nin sorunlannın sade-
ce silahla çözüleceğini sanı-
yorsak, aldanıyoruz. Biz
hükümet olarak, terörün
her türlüsüne karşı kararlı-
lığımızı sürdüreceğiz. Ama
her noktadaki insanımıza
da bir hoşgörü ve diyalog
kapımızı açmamız lazım.
Her yerde "düşünce özgür-
lüğü' deniliyor. Türkiye'nin
en hassas olduğu konu ulu-
sal bağımsızlığıdır. Anaya-
samı/ın bütün smırlamaları
ve diğer yasalarımızın ku-
şatması aİünda olan düşün-
ce özgürlüğünü, eğer biz
TMY'nin 8. maddesinin
masum çerçevesi içinde da-
hi veremeyeceksek, hiçbir
soruna çözüm bulamavız."
Güneydoğuda bugüne
dek 1500'ü aşkın köy ve
mezranın boşaltıldığını
kaydeden Hacaloğlu, bu-
nun teröre karşı güvenlik
kuşağı oluşturulmak ama-
cıvia yapıldığını, ancak
mağdur duruma düşen bu
msanlann ıstihdam. eğıtim
ve sağlık gıbi sorunlannın
bır an önce çözümlenmesı
gerektigini belirtti.
Yerinden çoğulcu de-
mokrasınin. yapay federatif
çözümlerın de alternatifi
olacağını kaydeden Haca-
loğlu, "Türkiye'de yerin-
den çoğulcu yönetim kade-
me kademe uygulanmaya
konulmahdır. Bu eyalet sis-
temi değil. çoğulcu ve Tür-
kiye'nin koşullarına uygun
bir yönetim şeklidir" dedi.
Hacaloğlu gazetecilerın
Içişleri Bakanı Menteşe'nın
açıklamalanna tepkısıni
anımsatmaları üzerine.
"Kabine arkadaşlarımla
yanş içinde degilim. Ben de
bir bakan olarak dış politi-
kadaki sıkıntıları göğüslü-
yorum" diye konuştu. Ha-
caloğlu, bir başka soru üze-
nne de, Avrupa'daki temas-
lan sırasında PKK ile diya-
log kurmalan talebinin gel-
diğini ve bu taleplere
'hayır' dediğini söyledi.
Cezaevindeki eylem 38. gününde
Batman \lakiaçhkgrevi
ölüm orucunadönüştü
• Batman E Tipi Cezaevi 'neki siyasi tutuklu ve hükümlüler, cezaevindeki
koşullar düzeltilinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini bildirdiler. Cezaevi
yetkililen, ölüm orucunu sona erdirmek için çalışmaların sürdüğünü, ancak
henüz anlaşma zemini bulunamadığını söylediler.
BIZBKE
ERDAL ATABEK
Dünyayı Reklamlar
Yönetince...
Televızyondakı reklamların etkilerini küçük ço-
cuklar üzerinde gözlemlemenizi öneririm. Çocuk-
lara gene bır çocuk tarafından yapılan 'tanıtım',
etkisinı hemen gösterır ve çocuk o 'tatlı yiyeceği'
önce ıster, sonra da 'tuttunır.' Anne babalann di-
renci, çocuğun bıtmek bilmeyen tutturması, ar-
kadan gelen tepinmesiyle, ağlamasıyla kırılır, sü-
reç bir markette ya da bir büfede 'reklamlann za-
feriy/e' biter. Annelerin babalann çaresizliği öyle-
sine açıktır kı, insana "Yoksa cocuklan reklamlar
mı yönetiyor?"ded\rtır. Ama sonra büyüklerin
davranışlarını gözlemlediğiniz zaman sorunuz
degişir, "Yoksa dünyayı reklamlar mı yönetiyor?"
dersinız.
Insanların yalnız tüketimle ilgilenmeleri, yalnız
alışveriş konuşmaları, gıysiler, takılar, yiyecekler,
arabalar, evlerle ilgili kültürleri sizı düşündürtür.
Ticari kültürün nasıl yayılıp serpildiğini görürsü-
nüz, insancıl kültürün (gerçek sanatın, tiyatronun,
resmın, niteliklı müzığin, nitelikli sinemanın vb.)
hayatjn dışına nasıl itildiğine tanık olursunuz.
Televizyon programlarınm nasıl olup da böyle-
sine basıtleştiğine, bayağılaştığına, kötüleştiğine
şaşarken 'rating' alan yapımların reklam aldığı
için ötekileri ekrandan kovduğunu öğrenirsiniz.
Belgeseller sürgüne yollanıp sinemanın iyi ömek-
leri sabaha karşı ekrana gelirken en çok izlenen
akşam 8-10 saatleri arasında ucuz dedikodula-
rın, çaresız ınsanların kameralarla sömürülmesi-
nin, kan ve şiddet gösterilerinin toplumu nasıl et-
kilediğini düşünürsünüz. Bütün bunlann aralarda-
ki 'reklamlar' için yapıldığını, aslında programlan
belirleyenın de bunlar olduğunu öğrenirsiniz.
Toplum, ticari malların tüketimıne, başkalannın
kanlarını izlemeye, başkalannın özel hayatını di-
diklemeye yöneltilmektedir. Hepsini bir araya ge-
tirdiğiniz zaman sorunun yanrtı da verilmiş olur
"Evet, dünyayı reklamlar yönetmektedir."
• • •
'Beyin Iğfal Şebekesi' adıyla dilimize çevrilen
Armand Matelart'ın kıtabı bu olgunun uluslara-
rası boyutlarını anlatıyor. Ayrıntı Yayınları'ndan çı-
kan kıtapta 'uluslararası reklamcılık' olgusunun
dünya çapındakı etkilerini okuyorsunuz. ınsanla-
rın isteklerinin, beklentilerınin, hayallerinin ulusla-
rarası şırketlerın kârları doğrultusunda nasıl de-
ğiştirıldiğinı, nasıl etkılendiğinı, bunun için hertür-
lü ıletişım aracının nasıl kullanıldığını yeniden an-
lıyorsunuz.
Dünyaya 'globalleşme' olarak sunulan bütün-
leşmenin aslında ne tür bir ticari bütünleşme ol-
duğunu, ticaretin dışında kutsal bir şey bırakılma-
dığını yeniden düşünüyorsunuz. Ekrana çıkan se-
vımlı bır kız çocuğu boynunu bükerek "Bizi çiko-
latasız bırakmayın" derken sömürülen insan duy-
guları, gençlerin coşkuyla, neşeyle içtikleri görü-
len bir içecekle uyandırılan hayata katılım aldat-
macası artık toplumların yeni güdülenmeleri ol-
maktadır. •, <
Ticari küttür, büyük bir oburlukla insancıl kültö-
rü yutmaktadır. Insanlar güdülenmiş (ya da Pfog-
ramlanmış) robotlar gibi süpermarketlere, giyim
mağazalarına ya da araba galerilerine koşmakta-
dır. Geri kalanlar ıçın de özlem, 'bunlan yapabilir
duruma gelmek' olmaktadır. Sivıl toplum artık ye-
nı ticaretin toplumu olmaktadır.
Düşünülmesı gereken konuların ön sıralannda
gelmesi gelen bu olgu da renkli tanıtım spotlan
arasında sislenıp gözlerden uzaklaşmaktadır.
Toplum, içıne sürüklendığı konuları tartışıp durur-
ken her dakika daha çok boyalı gazoz içilmekte,
daha çok gofret yenmekte, daha çok pantolon
alınmakta, daha çok benzin harcanmaktadır. Yeni
kapitalizm 'bütünleşmiş ticari dünya'yı yeniden
biçimlendıriken yerel ve ulusal kimlikler de sessiz
sedasız 'evrensel ticari kimlik'\ere eklemlenmek-
tedır. 'Modernleşme'run görünmeyen arka yü-
zünde ustalıklı bir ticari güdülenme operasyonu
başarıyla yürütülmektedir.
• • •
'Daha mutlu biryaşam' isteyen toplumlann, in-
sanı nasıl kaybettiklerini, insanın yerıne para ve
malları nasıl koyduklarını düşünmek zorunluluk
oluyor. "İnsanın bu yeni 'ticari ifade hakkfn/n
müjdecileri için çok önemli olan 'democratic
marketplace'/n insan haklan, yurttaşlık haklan ve
halklann haklannı savunan demokrası ile hiçbir
benzeriiği yoktur. Bu ikisinin arasında toplumsal
dışlamalaıia delik deşik olmuş bır gezegen üze-
rindeki yeni eşitsizlik anlayışlanyla daha da derin-
leşen bir uçurum vardır." Kitap bu satırlarla biti-
yor.
Bitmeyecek olan, insanın daha iyi bir gelecegi
düşünmesidir.
BATMAN (Cumhuriyet) - Batman E
Tıpi Kapalı Cezaevi'nde yönetimın
baskılannı protesto amacıyla 230 siyasi
tutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık
grevi ölüm orucuna dönüştü. 38. gününe
giren eylemle ilgili olarak bir açıklama
gönderen tutuklu ve hükümlüler.
cezaevindeki koşullar düzeltilinceye
kadar eylemin süreceğinı söylediler.
Batman Cezaevi'nde başlatılan açlık
grevı Batman Barosu, tutuklu ve
hükümlüler ile cezaevi idaresi arasındaki
görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine 1
mayıstan ıtıbaren ölüm orucuna dönüştü.
Siyasi tutuklu ve hükümlüler adına
açıklama gönderen Tahir Baz ve Resul
Çakır. cezaev inde hakJannm gasp
edildiğini, 5 nisandan bu yana eyiemde
olduklannı söylediler. Siyasi tutuklu ve
hükümlüler adına yapılan açıklamada,
"Cezaevi idaresi, çok sayıda komando ve
bozkurt işareti yapan askerden oluşan
güvenlik güçlerl arama bahanesi Qe
koğuşlanmıza yönelerek aralannda ölüm
orucunda bulunan 12 arkadaşımızm da
bulunduğu 21 kişiyi sözde Gaziantep
Cezaevi'ne götürmek üzere almışlanhr.
Güvenlik güçleri, cumhuriyet başsavcısı ve
cezaevi idaresi tarafından,
arkadaşlanmızın koğuşlardan alınması
sırasmda bazılan tartaklanarak çeşitli
yerierinden yaralandılar. Cezaevinde
haklanmızın gaspı ile başlablan baskı ve
tecrit politirası, görüş yerindeki kabinlere
göriişçülerimizi duyamayacağımız şekilde
cam levhalann yerieştiriimesi. ölüm
orucundaki arkadaşlanmızın apar-topar
'sürgün' adı altında alınıp götürülmeleri.
cezaevi idaresinin iyi niyetli olmadıgının ve
üerde bu baskı, sindirme y öntemlerini
daha da arttıracağının işaretidir" denildi.
Tutuklu ve hükümlüler, tüm haklan
verilinceye kadar eylemlerini
sürdüreceklerini de açıklamalanna
eklediler. Cezaevi yetkilileri ölüm
orucunun sona ermesi için çalışmalann
sürdüğünü, ancak anlaşma zemini henüz
oluşmadığmı belirttiler.
Yaşh J
kadmın
teşekkürü
Haber Merkezi-
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
bayramda memleketi
Islamköy'ü ziyareti
sırasında bayramlaştığı
gözlerinden rahatsız
yaşlı bır kadına
"Meraketme seni
sağlığına
kavıışturacağız" dedi.
Yardım sözü alan yaşlı
kadın Demirel'in
bovnuna sanlarak
teşekkür etti. Demirel,
bayram tatili geçirdiği
Antalya"dan dün
Ankara'ya hareket etti.
Cumhurbaşkanı ile
birlikte eşi Nazmiye
Demirel. TBMM
Başkanı Cindoruk ve eşi
DıletCindorukdaGAP
uçağıyla Ankraya'ya
döndüler.