Katalog

Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmenı: Orhan Erinc 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikraet Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürlerr fbrahim Yıldız, DinçTa\an<; (Sorumlu) # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara 0 Gorsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Bslcı • Istıhbarat Yllçul Çakır • Ekonomı Bülent Kızanlık • Rad>o-TV lygarEremektar • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Yun Haberlen Mehmct Saraç • Makaleler: Sami Kjrıören • Çevın- Seyfettin Turhan • Düzeltme. AbdulUh YazKi • Fotoğrâf Erdoğan Köuoğln Yayın Kuralu. tih»n Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner, Ergun Balo, Dinç Tayanç. tbrahim Yüdız, Orhan Bureah, Mustafa Balbay. Ankara Temsılciii: Mustafa Balbav • Haber Mıîdünı Doğan AkınAtatürkBulvanNo 125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7 hat), Faks 41950270 lzmır Temsılcısı. Serdar Kıak.H.ZıyaBlv. 1352S 2'3Tel 44U220,Faks 4419117 0AdanaTemsılcısrÇetiııYiğenoglo,tnönüCd 119S No:l Kat:l,Tel 3522550. Faks 3522570 Müessese Mudürii ErolErkut0 Koordınalor Ahmet Konıban 0 Muhasebe Büfcnt Yener 0 Idare Hüse>inGürer0!şletme Önder Çcük'0 Bılgı-lşlcm Nail Inal 0 Bılgısayar Sıstem MürüvetÇüer MEDYA C: • Yöneten Kurulu Başkanı-Genel Mudür Gûlbio Erduran # Koordınatör Reha Işıtman # Genel Mudur Yardım- cısı Mine Akdağ • Halkla tlış- kıler Mudurü \urten Beriuoy Yayunlayan ve Basan: Yenı Gûn Hafaer Ajansı. Basuı \e Yayıncılık A Ş Turkocağıcad 39/41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Utanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 15MAYIS1995 Imsak: 3.53 Güneş: 5.40 Öğle: 13.07 Ikindı: 17.01 Akşam20.21 Yatsr 22.00 MEDYACTei 5140753-5139580-51184 60-6i,Faks 5H8466 Şelaleye • KAYSERİ(AA)- Kayseri'nin Yahyalı ilçesine lOkilometre uzaklıktaki Derebağ Şelalesi, bayram süresince tatılcilerin akınına uğradı. Çevresi ve doğal güzelliğiyle konuklann beğenisini kazanan şelalenin çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandınlması için Kayseri Turizm Müdürlüğü çalışmalan yürütüyor. Araşürma projesi sergisi • tstanbul Haber Servisi - MEF Dershanesi, "Geleceğe bilim adamlan kazandırmak" amacıyla lise ve dengi okul öğrencileri arasında "Araştırma Projeleri Yanşması" dûzenledi. Yanşmaya katılan projelerden 86'smın yer alacagı sergi bugûn açılıyor. Bu yıl dördüncûsü gerçekleştirilen yanşmaya 250 proje katıldı. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağhk hizmetlerinde özelleştirme çalışmalan sürdürülürken, Başbakan Tansu Çiller, "Eczacılık Günü" nedeniyle yayımladığı mesajda, devletin sosyal devlet anlayışı gereği, yurttaşm yaşammı beden ve ruh sağlığı içinde sürdürebilmesini sağlamakla yûkümlü olduğunu belirtti. Çiller, bireylerin yasamlannı sağlıklı biçimde sürdürmelerinin çağdaşlık göstergesi olduğunu belirttiği mesajında, "Sağlık hizmetlerinin etkin bir düzeyde verilmesinde üstûn bir gayretle hizmet veren sağlık personellerinin önemli bir halkasını eczacılanmız oluşturmaktadır" dedı. Hava şehitlerini anma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller, "Hava Şehitlerini Anma Günü" nedeniyle yayımladığı mesajında, şehitlerin hiçbir zaman unutulmayacağını belirterek, "Bölünmez vatan topraklannın semalannı kahramanca, canlan pahasma savunan hava şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle * anarken, geride bıraktıklan tüm sevdiklerine sevgi ve saygılanmı sunuyorum" dedi. * Gençlik Haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gençlik Haftası başladı. Başbakan Tansu Çiller. hafta nedeniyle yayımladığı mesajda gençlenn geleceğin güvencesi olduğuna dikkat çekerek, "Gençlerimizin, bize bu güzel vatanı emanet eden büyük önder Atatûrk'ün izinden hiçbir zaman aynlmadan, daha çağdaş ve güçlü bir Türkiye için üzerlerine düşen görevleri başanyla yerine getirdiklerine inancım sonsuzdur" dedi. Yayaya saygı • fZ.MİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Trafığe her gün binlerce yeni araç çıkıyor. Kimilerine göre 'gehşme' sayılan bu durum, yollan, yayalann 'korkulu rüyası' durumuna getiriyor. Buna engel olma çabalan da yok değil. Izmir Rotary Kulübü'nce gerçekleştirilen 'yayaya saygı' kampanyasuıda, yayalann korkusuzca dolaşabileceği bir kent amacından yola çılaldı. Kampanya çerçevesinde sürücülere, yayalara saygılı olacaklanna dair çeşıtli maddeler ıçeren sözleşme metni imzalaûldı. Yurtiçinde ve dışmda çeşitli yerlerde düzenlenen programlar, gençlere bağımsız tatil olanağı sunuyor Yaz katnpları gençleri bekbyor• Kamp yöneticileri, bu für programlann öğrencilerin kişilik gelişimlerine, sosyalleşmelerine ve lisan pratiklerine önemli katkıda bulunduğunu ve arkadaşhk ilişkilerini geliştirerek özgüveni arttırdığıru belirtiyorlar. FİGENATALAY Çocuklar ve gençler; bu yaz aile- nizden bağımsız bir tatile ne dersi- nız? Herhalde 'hayır' demezsiniz. Ama asıl sorun. anne-babayı razı et- mede. Bu sorunu çözümledikten sonra gerisi çok kolay. Yurtiçinde ve yurtdışında, dağlarda, köylerde, de- niz kıyılannda düzenlenen çeşit çeşit tatil programlan sizleri bekliyor... Dünya Kampçılık Hizmetleri yö- netıcisi Atilla Atalay. "Bugüne ka- dar kamp içindeki gözlemlerimiz ve kamptan sonra yapbğunız anketier- den elde edilen sonuçiar, kamplann öğrencilerin kişilik gelişimlerine, sos- yalleşmelerine ve lisan pratiklerine fevkalade katkılarda bulunduğunu göstermiştir. Çocuklanmızda ruhen, fîkren ve bedenen hızlı bir olgunlaş- ma ohnuş, arkadaşhk üişkileri ilerle- Yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen kamplardan örnekler Fiyatlar 2.5 milyonla 20 milyon lira arasındaGENÇTUR'un programlan (Yurtiçi): Junior Kamp (10-14 > > aş): Yaz aylannda Kuşa- dası'nda düzenlenen ikışer haftaltk bu kamplar- da, yabancı dil, spor ve kültürel etkinhkler sunu- luyor. Ocreti 14 milyon 500 bin lira. Yenigenç Kampı (15-17 yaş): Ağustos ayında yine Kuşadası'nda düzenlenen iki haftalık bu kampın ücreti de 14 milyon 500 bin lira. Uluslararası GönüDü Yenigenç Kampı (15-17 yaş): Eskişehır"de 16-27 temmuz tarihlerinde dü- zenlenecek bu kampa Türk ve yabancı gençler katılacak. Ücretı 6 milyon 500 bin lira. Lluslararası Gönülİü Gençlik Kampı (18-24 yaş): Türkiye'nin değişik yerlerinde düzenlene- cek 33 kampa, Türk ve yabancı gençler katılabi- lecek. Ücreti 2 milyon 500 bin lira. Yurtdışı: Uluslararası Gönülİü Gençlik Kampı (18-35 yaş): Çeşitli ülkelerden gençleri bir araya getır- meyi amaçlayan iki-üç haftalık bu kamplarda, günün yansı çalışmayla yansı çe\Te gezileri ve sosyal etkinliklerle geçiriliyor. Ingütere'de uzun dönem yan gönüllü çalışma programı (18-35 yaş): lngiltere'de en az dört ay, en çok bir yıl kalma olanağı sağlayan sosyal bir program. Orta derecede Ingilizce bılenlerin katılabilece- ğı bu programda konaklama, yemek ve haftada 48 pound cep harçlığı karşılığı sosyal bir proje- de gönüllü olarak çalışılması gerekıyor. Bozcaada Timpetil Kampı: 1. dönem (9-14 yaş): 23 haziran-11 temmuz. Ücreti 610 Alman Markı. 2. dönem (9-14 yaş): 12-30 temmuz. 610 Al- man Markı. 3. dönem (15-18 yaş): 31 temmuz:8 ağustos. Ücreti 620 Alman Markı. 4. dönem: Üniversiteli gençler için yoğun Almanca kursu. Ücreti 420 Alman markı. Dünya Gençlik Kamp Hizmetleri: Uludağ Dağ ve Orman Kampı (ılkokul 4, 5, hazırlık, ortaokul 1, 2, 3 öğrencileri): 23 hazı- ran-18 ağustos arasında bin 14, ıkisi 21'şer gün- lük kamplar. Bir günlük ücret 835 bin lira. Ayvalık Deniz Kampı: 22 hazıran-20 ağustos arasında 15'şer günlük dört devre. Ücreti bir günlük 850 bin lira. me göstermiş ve özgüvenleri artnuş- tir" diyor. Kamp seçiminde dikkat^ Atalay, çocuklannı kampa gönder- mek isteyen anne-babalann, kamp seçmeden önce şu sonılann yanıtla- nnı alması gerektiğini vurguluyor: -Firmanın deneyimi nedir? Daha önce kamp düzenlemiş mi? Düzenle- diyse bunlaria Ugili bUgiler nelerdir? - Kampın bir denetleyicisi var mı? Resmi bir kurul tarafından denetle- niyor mu? - Tesislerdeki sağhk koşullan uy- gunmu? - Tesis yalnızca çocuklara mı ait? - Yaş gruplan dengeli mi? Yıllardır Bozcaada"da kamp dü- zenleyen Anke Atamer'in bu yılki kampının adı 'Timpetil'. Atamer, "Neden Timpetfl"somsuna şu yanıtı veriyor: "Çocukluğumda beni çok etkile- yen bir kitap okumuştum. adı 'Tim- petil "di. Timpetil, küçük şirin bir ka- sabadır. Bir gün bütün anne ve baba- lar, 'Çocuklanmız çok yaramaz, on- lara bir ders vennemiz gerekıyor'di- yerek gün doğmadan kasabayı terk ediyorlar, sadece çok küçük bebekle- rini yanlaruia auyoriar. Çocuklar ak- şama kadar yalnız kalarak, ne halle- re düşeceklerini görsünler ve bir da- ha büyüklerine karşı gelmesinler di- ye bu karan almışlar. Ancak beklen- medik olaylar vüzünden anne ve ba- balar o akşam dönemiyor, kasabaya ancak üç hafta sonra yeniden ulaşa- bfliyorlar. Yalnız bırakılmış olan çocuklar, ilk üç gün fena hakle bocalıvor. İlk şaş- kuılık, üzüntü ve korku, yer yer ina- da. hatta garip bir sevince dönüşü- yor. 'Yaşasın! okul yok, kural yok, kanşan yok!' Ancak gün geçmeden bunun bedelinin ne kadar ağir oldu- ğunu anhyorlar. Fakat Timpetil'in çocuklan ayağa kalkıp güçlerini bir- leştirerek yaşamlannı yeniden dü- zenlemeye başlıyorlar. Q>kûnfln sonu kampta Anne ve babalar meraktan çüguıa dönmüş bir halde kasabaya vannca hiç beklemedikleri bir manzarayla karşdaşıyoriar. Okula giden, hastane- de çalışan, hayvanlara ve tarlalara bakan, topluca yemek pişiren, evleri ve sokakları temizleven ve bin tane daha işi acemiliğe rağmen büyük bir sevinç ve sorumlulukla yürüten ço- cuklar! Hikâyenin sonunu ise hep birlikte kampta yazacağız. Gerçi biz, yani öğ- retmenler, abi/ablalar, mutfaktaki teyzeler ve ben, kampı tabii ki terk etmeyeceğiz. Fakat mümkün olduğu kadar yönetimi, işbölümünü ve prog- ram düzenlemesini gençlenn eline verecegiz. Çağdaş düşünen ve yaşamı anlamlı kılan değerierini savıınabiien insan yetiştirmek için buna mec- buruz." Türkiye Eurovizyon'da aradığını MTV'nin yanşmasında buldu TRT hüzünlü, MTV 'hovarda'• Kırkıncı Eurovizyon Şarkı Yanşması'nda tüm hesaplannı ilk on için yapan TRT'nin hesaplan tutmadı. Arzu Ece'nin seslendirdiği 'Sev' adlı şarkının 16. olması düş kınklığı yaratırken, MTV'nin, Eurovizyon'a alternatif olarak dûzenlediği "Euro Video Grand Prix"de Emel Müftüoğlu'nun 'Hovarda' klibinin 7. olması sevinçle karşılandı. CUMHUR CANBAZOĞLU/ TAYFUNİŞBİLEN Kırkıncı Eurovizyon Şarkı Yanşması ülkemiz adına yine bildik bir se- naryoyla sonuçlandı. Arzu Ece ve vokalistlerinin ses- lendirdiği Melih Kibar bestesi "Sev", 23 ülke ara- sında 16. oldu. Oysa bu yıl tüm hesaplar ilk onda yer alabilmek için yapıl- mıştı. Beste, 'sipariş yo- luyia' seçilmiş özellikle Avrupalının kulağına ses- lenmesi istenmişti. TRT umutluydu; Euro- vizyon'u iyi tanıyan, geç- mişte "Halley"le en iyi derece dokuzunculuğu ge- tiren Melih Kibar işin ba- şındaydı. O ana kadar, Eu- rovizyon için her şey de- nenmişti. Amatörlerle gi- dihniş, sonuç alınamamış- b. Ajda Pekkan, Kayahan, Tımur Selçuk, Neco, MFÖ gibi profesyonellere görev verilmişti. yine olmamıştı. Son çare bizden parça ye- rine Batılı bir beste ve yorum bulabilmekteydi. Cumartesi ge- cesi bu yolun da fazla bir şey getirmediğini gördü TRT. 'Politik oyun' yakmması Yanşma sonunda puanlamayı izleyenler bu yıl da Türkiyenin politik oyunlara kurban gittiğin- den yakındılar. Buiddianın bir bölümü doğruydu. Örneğin Kıb- ns Rum Kesimi'nin 12 puanını 40. Eurovizyon Şarkı Yanşması'mn galibi, Norveçü Secret Garden'm seslendirdiği "Nocturne" adh parçay dL Bu ül- ke adına yanşan Norveçü Rotf Lovland ve trlandah Finouala Sherry, yanşma sonrası başanlannj birlikte kutladılar. Yunanistaıi'a sunacağını bılmek için kâhin olmak gerekmiyordu; Iskandinav ülkelerinin puan kul- lanırken birbirlerine 'dostlan- nuz' diye hitap etmeleri de Eu- rovizyon seyircisi için olağan bir durumdu. Ancak, bu tür oyun- larla bir beste en fazla yedinci- likle onunculuk arasında bir yere yükselebiliyordu. Türkiye'nin aldığı kötü sonuçlan bütünüyle politikaya bağlamanın hata ola- cağını da herkes biliyordu... Öncelikle Eurovizyon'da ilk beş için kesinlikle politikanın, hatır gönül ilişkisinin işlemedi- ğini belirtmek gerek. Besteniz güzel değilse, iyi bir derece al- manız olanaksız. Bu yıl birinci olan Norveç'e torpil yapıldığını ya da onu ta- kip eden Ispanya'nın politik des- tek gördüğünü söylemek de hak- sızlık olur; son üç yılın şampi- yonu Irlanda'nm büyük masraf- tan kaçınıp 'bilerek' kötü par- çayla Eurovizyon'a geldiğini id- dia etmek de. Türkiye'nin Eurovizyon'u bir tnüzik yanşması olarak değer- lendinnesinin ve buna göre ha- zırlanmasının vakti geldi. Her yanşma sonrası "Kötü sonuç al- dık ama üç dakika ülkeyi tanıt- tık" şeklinde savunmalarla bir yere vanlmıyor. Bir kere cumartesi gecesine rastlayan bu yanşmayı sanıldığı gibi yanm milyar Avrupa'lı izle- miyor. Ayrıca bıze uzak bir besteyle Avrupa'ya ne- yi tanıttığımız da merak konusu. Sonuçta 1986'da Halley gibi reklam cıngılından şarkıya dönüştürülen ve kolay akılda kalan bestey- le dokuzunculuk kazanan Melih Kibar'ın vasatı aşa- mayan "Sev"le 16. olması normal. Politika işleme- seydi Türkiye belki bir iki sıra üstte yer alırdı. Ama bu bestenin hakkı ilk on değıldi. "MTV's 1995 Euro VT- deo Grand Prix" klip ya- nşmasında ise 51 puan alan Emel'in "Hovarda" adlı klibi 7. oldu. 16 ülke- nin katıldığı yanşmada bı- rinciliği 131 puanla lngi- liz The Boo Radleys gnı- bu , tt Wake Up Boö" adlı parçalanyla kazandı. Ozer'den Emel'e araba ^ MTV'nin. Eurovizyon şarkı yanşmasına alterna- tif olarak dûzenlediği "Euro Video Grand Prn"e ilk kez katılan Tür- kiye'nin 7. olması sevinç- le karşılandı. Yanşmada oylama, Eurovizyon'da ol- duğu gibi her ülkenin oluşturduğu jürilerden ge- len puanların toplanma- sıyla yapıldı. Emel Müftü- oğlu'nun Türkiye jünsıyle birlikte izlediği yanşmada elde edilen yedincılik, jüri ve diğer konuklar arasında büyük sevinç yarattı. Hat- ta sıralamanın kesinleş- mesınden sonra "araba- larla sevinç turu atma" önerisi bile geldı. Bunun üzerine jüride bulunan MÜYAP Başkanı Şahin Özer, "Emel'in arabası benden" diyerek, sanatçı- ya 'büyük ödülü' verdi. MTV klip yanşması, Eu- rovizyon şarkı yanşması- na alternatif olarak düzen- leniyor ama ona rakıp ol- maktan bir hayli uzak gibi görünüyor. Bu yıl üçüncüsü dü- zenlenen MTV's Euro Video Grand Prix, daha sade bir orga- nizasyonla, ticari amaçla hazır- lanmış kliplerin yarıştığı bir 'programa' benziyor. Ancak Eurovizyon'da yıllarca yanştıktan sonra elde edilen en iyi derecenin sadece "dokuzun- cuhık"olması ve ilk kez katılını- lan bu yanşmada yedinci olun- ması bir hayli keyif verecek Türk müzikseverlere. Turizmde Yunanistan önde, Türkiye en ucuz ülke Isveçliler ügüneşe uçma haztrhğmda • îsveç'te okullann yaz tatiline girmesine bir aydan az bir zaman kala güneşe hücum başladı. tsveçlilere göre ucuzluk liginde Türkiye birinci durumda. Türkiye'ye bir haftalığına, otel ve uçak dahil olarak 995 krona, yani 6 milyon liraya gidilebiliyor. GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - îs- veç'te okullann yaz tatili- ne girmesine bir aydan az bir zaman kala güneşe hü- cum başladı. Okula giden çocuğu olmayan ya da böyle bir sorumluluktan kurtulmayı başaranlar için haftalık turlar, akıl almaz ucuzlukta. Ucuzluk ligin- de Türkıye bınnci dunzm- da; ilgı liginde ise Yunanis- tan farkh önde. 1 îsveç Kronu'na yaklaşık 6 bin lı- ra dersek, örneğin bu satır- lann yazıldığı gün olan 12 mayısta Türkiye'ye bir haftalığına, otel ve uçak dahil olarak 995 krona, ya- ni 6 milyon liraya gidilebi- liyor. Yunan Adalan, başta Girit ve Rodos olmak üze- re, yaklaşık 10 milyon lira- ya, mayısın ortalannda bi- le kar yağan, ilkbahan bir türlü yakalayamayan Is- veçlilere. bir hafta tatil ola- nağı sağlıyor. Akşam yemeği fiyatina tatil Para birimlerinı olduğu gibi karşılaştırmak, bazen yeterli değildir. Bu neden- le Îsveç'te örneğin Marma- ris'te bir hafta geçirmenin karşılığı olan yol ve otel parasına -yani 10-12 mil- yon liraya- neler yapılabı- leceğini yazalım: İki kişi, ı- ki akşam komşu Yunan lo- kantasında şaraplı akşam yemeği yiyebılir; Tekel'den üç şişe vıski, birkaç şişe şa- rap ve altı kuru bira alabi- lir; damping yapan bir bu- tikten CD'li ve taşınabilir birradyo/teypedinebilir. Isveçli yolculuk şirket- leri, sahibi Türk olan Exp- ress dahil, ülkemizde en sık şu beldelere tur düzen- liyoriar: Antalya (genellik- le Lara Plajı ve çevresinde, peşpeşe yapılan, yolu bile olmayan beyaz otellerin oluşturduğu bölgeye), Ke- mer, Alanya. Mannaris, Iç- meler ve son zamanlarda Altınkum ile Turunç. Ayn- ca Side, Bodrum ve Kuşa- dası da giderek artan bir şe- kilde yolculuk rehberleri- ne alınıyor. Bazı şirketler, Pamukkale, Istanbul gibi çarpıcı yerlere "tur paketi içinde" birkaç günlüğüne gitme olanağı sağlıyorlar. Ücretler. okullar İcapanır kapanmaz artıyor. "Son dakika" ındırimleri her an uçaklardaki boş yerleri doldurmak için geçerli olu- yor, ama belirli bir yere otelini seçerek gitmek is- teyenlerin, çok renldi ola- rak aylar önce yayımlanan yolculuk rehberlenndeki çok daha yüksek ücretlere göre rezervasyon yapma- lan gerekiyor. Bir zamanlann turizm cenneti Ispanya. genellikle Mallorca Adası'yla temsil ediliyor. Kanarya Adalan. daha çok emeklilerin cen- neti haline geldı. Portekiz ise kaşık kadar ülkesine akıl almaz çoklukta turist çekmeyi sürdürüyor. Mal- ta, Korsika, Sicilya gibi adalann da talipleri çok. Tur ücretleri, haziranın ikinci yansı ile temmuzda epeyce artacak, ama okul- lann açılacaği sırada, yani ağustosun ortalannda ye- niden düşecek. Îsveç'te ül- kemize birkaç yıl önce her yaz yüz binden fazla turist gelirdi. Bu sayı, son iki yıl bilinen nedenle epey düştü. Bu yıl yalnızca Express, yüz bine yakın güneş tut- kununu getırmeyi umuyor. Isveç'in bütün yerleşmiş turizm şirketleri de Türki- ye'yi programlanna aldı- lar. Kelebekler de kurtuldu, öyküler de SÎT alanı ilan edilerek bozulma tehdidinden kurtulan Kelebek Vadisi'ne büyük ilgi var ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Kelebek Vadisi'nin koruma altına alınması sadece ke- lebekleri değil, vadinin öykülerini de kurtardı. O cennet köşede Rum güzeli Despina'run öykülerini din- lerken, 'bir cennetten gelip bir cen- netegiden' Hollandalı Arent'in me- zanna bırakılan kurutuhnuş kele- bekleri görürsünüz. Yaşayan yüz- lerce tür kelebek ise vadinin görke- mini gözler önüne serer.. Geçen ay 1. derecede doğal SİT alanı ilan edilerek bozulma tehdi- dinden kurtulan Kelebek Vadisi, şimdi anılan ve öyküleriyle daha da güncel. Vadinin yakınlanndaki Faralya Köyü halkımn söylencesi- ne göre, Kelebek Vadisi'nde hiç yerleşme olmamış. Geçmişte bura- da bir kişi yaşamış. O da bir Rum kadmı... Adı Despina, ama köylü- ler ona Yesfl Sultan diyor. Kelebek Vadisi'nde 1900'lüyıllardatekba- şına yaşayan Despina, mübadelede burayı terk edip Yunanistan'a git- memiş. Hâlâ Despina'nın olduğu söylenen ev ve fınn ayakta duru- yor. Despina fınnında ekmeklerpi- şirip, Faralya Köyü'ne götürüp pa- rasız dagıtırmış. Gençliğinde bir de bir Türk gemiciye âşık olmuş. Günler geçmiş, Türk gemici Despina'ya gelmez olmuş. Despi- na, ömür boyu hep deniz kıyısında bir taşın üzerinde oturup sevgilisi- ni beklemiş. Üzerinde oturduğu taş giderek Despina'nın oturuş şeklini almış. Despina'dan geriye bu taş ve anlatılan öyküsü kalmış. Kelebek Vadisi'nde bir de mezar bulunuyor. Ama bu mezar Despina'nın meza- n değil. Vadideki mezar Hollandalı bir genceait. 17yaşındaArentadında- ki Hollandalı genç, 1992 yılında ge- çirdıği bir kaza sonucu vadide ya- şamını yitirmiş. Ailesi oğullannı HoIIanda'ya götürmemişler ve ora- ya gömerek mezar taşına da "Bir cennetten geldi ve bir cennete gittT diye yazdırmışlar. Arent gibi pek çok turistin uğra- dığı vadiye gelenlerin çoğunluğunu Hollandalılar oluşturuyor. Ve Hol- landalılar bir yeryüzü cenneti olan bu vadiye ellerinde kurutulmuş ke- lebekler ile geliyorlar, bu kelebek- leri Arent'in mezanna bırakıyorlar. Işte son anda koruma altına alınan Kelebekler Vadisi böyle bir yer. Ölüdeniz'den tekne ile ulaşılabilen bir cennet köşe.