03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 1995 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Bir defterden MELIH CEVDET ANDAY Bilmek ve Yapmak "Kant, felsefenin değil, felsefe yap- manın ögrenilebileceğini sövlemeyi se- verdi.''(Kesın Bır Bilım Olarak Felsefe - Edmund Husseri) Bilmeden yapmak demektirbu. Bütün işlenmizi bilmeden yapıyoruz. Oysa okullarda bize hep öğrenme'yi öğretiyor- lar. • Okumak ve Yaşamak Borges bütûn yapıtlannı. okuduklann- dan çıkardı. J.P. Sartre, "Sözcükler"de kıtaplara gömülü olarak geçen yıllannı anlatır. Kitap, birbakıma. yaşamdan vaz- geçmek, başka bır deyişle, başka bir ya- şamı yeğlemek demektir. Bagavad Gha'nın "El Çekme" bölü- mündekı şu konuşma çok çarpıcıydr - Knşna, hem özverilı eylemi. hem de dünyadan el çekmeyı salık venyorum. Söyle bana, bunlardan hangısi daha ıyı bir yol? - Hem özvenli eylem, hem de dünya- dan el çekme yüce amaca götürür. Arna eylem yolu el çekmeden daha ıyi bir yol- dur. • Son Yaprtlar Dün C.R.R. Konser Salonu'nda Mo- zart'ın Requiem'inı dinledim Rengim Gökmen yönetimındekı tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, özellikle koro olağa- nüstü bır yetkınlikte ıdi. Bu güzel yapıtı. konsere gitmeden ön- ce evımde kasetten dinledim Konserde coşkunluk ve hayranlık ıçınde kaldım. tşte bizim yolumuz budur. Uygar olma- yacagızdıyedirenenlerbizı yolumuzdan alıkoymak istıyorlar. Toplumumuzdakı bu çelışkı beni bırçok bakımdan şaşkın- lık içinde bırakıyor. Onlar mı haklı, bız mı haklıyız çelışkısiyle bitrruyor sorun, toplumun sanat yaşamına egemen olma hırsı daha başka ve çözümsüz sorunlara da yol açıyor. Yann çoksesli müzik ya- sak edilirse ben de bu yasağa uymak zo- runda mı kalacağım? Requiem, Mozart'ınsonyapıtıdır Bü- yük yaratıcı, 1791 yılında yazmağa baş- lamış ve bıtiremeden ölmüştü bu yapıtı- nı. Son yapıtlar nedense merakımızı çeker olmuştur hep. Fırtına ıçın de Shakespe- are'ın son oyunudur denır Pekı, bunlar- da, ölüm eşığine gelmış sanatçının son sözlerini bulabılir miyiz? Arayan bulur Amabana kalırsa hıçbir yaratıcı düşünmez sonu geldiğım ve son söz yoktur. • Rastiantılar Ünlü Ispanyol sınemacı (Gerçeküstü- cü) Bunuel yaşamı (ve tanhi) rastlantıla- nn yönettığine inanır. Roma Valisı Pbn- tus Pilatus, katil Barbbas'ı bagışlayıp İsa'yı çarmıha gerdıreceğı yerde, bunun tersıni yapsaydı ne olurdu? Luıs Bunuel'in, Roger CaiHois'nın ki- tabından alarak anlattığına göre şöyle olurdu: "Uykusuzgeçen birgeceden sonra Pon- tus Pilatus, karannı verir ve tsa'yı ser- best bırakır. Dostlan ve çömezieri sevinç- le karşılarlar İsa'vı. İsa onları eğiterek uzun ve verimli bir > aşam sürer ve büyük errniş olarak ölür. İnsanlar bir veya iki yüzyıl mezannı zijarete gelir, sonra da unutulur gider." Bir gün rastlantılann yasası bulunur- sa, ınsan, aklını değiştirmek zorunda ka- lacaktır. • DoğalHakveÖzgûriûk Hafif kınklık ve öksûrük. Bütün gü- nüm yatakta Leviathan'ı okuyarak geç- ti. Altını çızdiğim yerlerden birini defte- • Arkası 19. Sayfada Y e p y e n i b i r d ö n e m i n e ş i ğ i n d e . . • • > • • • . • - , Uretimi arbrmak... çalışana kaynak yaratmak... emeği değerlendimıek ve sizin için var olmak, Işte Halkbank'ın guraru...1993 - 1994 Özet Bilanço Karşılaştırması (MÎLYAR TL.I 1994 1993 Artış% TOPLAM AKTİFLER 141,773 54,649 159 TOPLAM MEVDUAT 104,021 33,778 PLASMANLAR KASA -BANKALAR ÖZKAYNAKLAR KAR Halkın gücüyle güçlenen Türkiye'ye kaynak yaratmaktan hizmet üretmekten gurur duyuyoruz... Bu başarı halkın başarısı.. 46,476 26,339 26,037 7,462 6,300 3,502 208 76 249 80 HALKBANK ritornrc TÜRKİYE HALK BANKASi Ç a l ı ş a n a , ü r e t e n e k a y n a k . 4&E£ *» PENCERE Ağırlığı Hafif, Kilosu Fazla... Demokrasının değil; ama, çok partili rejimin uç verdığı yıllarda, bir yurttaş, zamanın Başbakanı Hasan Saka'ya telgraf çekmişti: "Çekil!.." Saka da yanrtlamıştı: "- Çekildim, 80 kiloyum. ° " - Kimi sözcük oyunu, çok şeyi dile getirin bir kitap ağırtığında anlarnı yüklenir. O yıllarda Hasan Saka ne yapmıştı?.. Bir başbakan, eskiden yapsa yapsa şekere zam yapar, ortalıkta kıyamet kopardı. ıkti- dara geçtiği yıl enflasyonu patlatıp yüzde 150'ye çıkanrken ülkeyi de yüzde 6 yoksullaştıran bir baş- bakan, cumhuriyet tarihınde yok!.. "Bir hanım başbakanımız oldu" diye zil takıp oy- nayacakken, sevıncımiz kursağımızda kaldı; şimdi bir yurttaş Sayın Çiller'e telgraf çekse: - Çekil!.. Tans Hanım ne yanıt verecek?.. Bayan Başbakan çekılır mı?.. Çekılmez bir kadın oldu Tans Hanım, Allah Özer Bey'e bağışlasın!. • Ne var ki çekilmeyen yalnız Tans Hanım değil, Türkiye de Kuzey Irak'tan çekılmıyor.. Avrupa diyor ki: - Çekil!.. Ankara yanırJıyor. - Çekileceğim!.. - Ne zaman?.. - Sırası gelince... Sırası ne zaman gelecek? 1995'in güzelım nisan ayında papatya falı açmaz da ne yaparsın: - Ne zaman mı çekileceğim?.. - Bır gün mü desem, bır hafta mı desem, bir ay mı desem, bir yıl mı desem?.. Uluslararası alanda hafifledikçe, tartıya çıkmak- tan korkuyoruz, ağırlığımızı ortaya koyamıyoruz; çünkü kaç okka çekeceğımizı kımse bılmiyor, ge- reğınden fazla mı şışmanladık?.. Yoksa yağ mı bağladık?.. • Çağımızda şışmanlık ayıp sayılıyor, Batı'dan Do- ğu'ya herkes zayıflamak merakında!.. Kilo vermek için kimi insanın çekmediği kalmıyor, incelmek amacıyla katlanılan işkencenin haddi hesabı yok!.. > Ne saçma sapan bır moda!.. Çoğu hamhalatın ruhu kaba, aklı sivri, beyni kur- naz, işkembesı büyük, cüzdanı şişkın; ama gözü, üstüne çıktığı baskülde: - Kılo almışım!.. EyvahL "Han-ı yağma"ya yumulmuşların toplumunda durmadan kilo alanların yağlanmaları doğal değil mi!.. IMF'nın buyruğuna göre kemer sıkmaya kal- kıştıktan sonra, baktık kı tulum gibi şişmişiz; ge- reksiz fazlalıklar ötemızden berimizden pırtlıyor!.. Bir beden düşünün ki alabildiğine göbek salmış, memeler sarkmış, kıçı torbalaşmış; ama bacaklar çöp gibi, gövdeyi taşıyamıyor... - Ulan bu ne bıçim kemer sıkmak?.. Gerçeğı görmek ıstıyorsak, kaç kilo olduğumuzu anlamak için uygariığın terazisınde çekilmek gere- kir. Kuzey Irak'tan çekılsek ne yazar?.. ' -•'-"• Tans Hanım çekilse ne yazar?. Çekilmek, çekmek, çektirmek sözcüklerinin çe- kiminde eklemleşen eylemlerle yıllardan beri halkın canına okuduk... Bır yılda yüzde 6 küçülen ekono- mide medyatik şöhretlerin kofluğuyla hafif meşrep politikacıların şişkınliği, sömürüden ve yolsuzluk- tan el aman diyen bedenımizde gaz yaptı; Batı'nın bize acı ilaç gibi zorla yutturmak ıstediği demokra- siyi hazmedemıyoruz; bu gidişle ne kadar kılo alıp yağ bağlasak, uygarlık terazısinde hafif kalacağız... Evet, ağırlığı hafif, kilosu fazla bir yaratığa dön- dük... VEFAT Şakır Sırmalı'nın sevgılı eşı, Neslıhan Takı'nın annesı Erdal ve Erol Dervış'ın buyukannesı, Mete Takı'nın kayınvalıdesı SERVET SIRMALI hanımefendı 06 Nısan 1995 günü Hakkın rahmetıne kavuşmuştur Cenazesı 07 Nıçan 1995 gunu Buyukada, Hamıdıye camıınden oğle namazını muteakıp defnedılecektır IŞIĞI GÖRMEK NE GÜZEL!.. Beni ışığa kavuşturan, lstanbul Ünıversıtesi Istanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Ana Bilim Dah öğretim Üyesi Prof.Dr. GÖNÜL PEKSAYAR ile yakın çalışma arkadaşlan Op.Dr. NtLÜFER GÖZİJM, anastezı uzmanlan Dr. ÖZDEN ARSLAN, Dr. ALPER TUNGA DEMtRASLAN Hemşireler: Sevim Şahinoğlu, Leyla Kara, Nursel Aksaç, Berrin Ortaç ile ameliyathane ve tüm servıs personelme, Bu ameliyat sırasında beni yalnız bırakmayan arkadaşlanm, aile dostlanm. SSK Paşabahça Hastanesi Başhekimi Dr. KAYA ERGUN DİZDAROĞLU, Asil eşı Istanbul Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilım Dah Başkanı Prof.Dr. FERHUNDE DİZDAROĞLU, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokronoloji Ana Bilim Dah Başkanı Prof.Dr. A. SADİ GÜNDOĞDU ile Göz Hastalıklan Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr HALtT PAZARLI'ya, Türkiye Gazetecıler Cemiyetı Sağlık tşleri Sorumlusu kardeşım DOĞAN KATIRCIOGLU ile ÜZEYİR YOLYAPAN'a Ameliyat öncesi ve sonrası beni yamız bırakmayan CUMHURİYET GAZETESİ'ndeki tüm çalışma arkadaşlanma akraba ve dostlara şükranlanmı sunanm. İşıgı görmek ne güzel!.. MEHMED KEMAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle