03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7NİSAN1995CUMA CUMHURİYET SAYFA 13 Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.513 90 98 Türkiyederdiııi neclen anlatamıyor? ürkiye'nin kendisini dünyaya anlatabilmesi için Başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran'ın da yakından ilgi- lendiği yabancı basın-yayın kunıluşla- rını bilgilendirme çalışmalarında bir terslik var... Biliyorsunuz bu iş için yedi yabancı şirketleanlaşmayapıldı... Bunlaraöde- nen para pek bilinmiyor. Tahminler her- birine 3-4 milyon dolar verildiği yolun- da. Bir kısım para da örtülü ödenekten mi gidıyor ne? Adamlar milyarlarca lirayı alıp üzeri- ne yatıyor değil. Öyle ya da böyle bir- şeyler yapılıyor. Ama yapılanlaı ters te- piyor. Ya da paralar yanlış yöntemle, yanlış yerlere harcanıyor... Kuzey Irak harekâtı sonrasında gö- rüldü, bu şirketlerin yaptığı "bilgilen- dirme"ye, "lobi"ye Avrupa basını yüz vermiyor. Dün de belirttiğimiz gibi Amerikahlann pek "medeni" bulduğu bu ilişkiler Avrupalılarda "madeni" bir soğukluk yaratıyor. Şimdi konuya bir de tersten baka- lım... Varsayalım Mısır'da bir "olay" var. Bizim gazete ve televizyonlar da ko- nuyla yakından ilgileniyor. Gerek Kahi- re bürosundan, gerekse sırf bunun için Mısır'a gönderılen muhabirleri aracılı- ğryla olaylar izleniyor... Bizimkiler bilgi almak için Mısır makamlarına başvu- ruyorfakat kapı duvar... Birçokyaban- cı ülkeden gelmış basın mensuplannın çoğu muhatap bile bulamıyor... Itîlip kakılanlar oluyor... Kimileri sınırdışı edi- liyor... Mısır'ı yöneten kişi, gözüne kes- tirdiği bazı gazeteci ve televızyoncula- n makamında kabul edip, olaylar kar- şısındaki karariılığını anlatıyor hepsi bu. Belki arada, Türkiye'deki televizyon- lardan birine canlı yayına çıkıyor. Bir yandan da Türkiye'deki gazete ve televizyonlar Mısır Büyükelçiliği'nden bilgi istiyor... Büyükelçıliktekı Mısırlı gö- revliden itici biryanıt: "Adımıza çalışan 'Ajans X' ve 'Reklam W şirketlerı size bırdosya göndermiş olmalı. Bütün bil- giler dosyanın içinde." Mısırlılann amacı, konuyla ilgilenen, olaylan izleyen muhabirlerie fazla mu- hatap olmadan, gazetelerin Türki- ye'deki merkezınden "iş"i bağlamak, gazete sahiplerini ve yöneticilerini ka- fa-kola almak! Çünkü onlar ülkelerinde böyle yapı- yor. Mısır'da egemen olan yöntem bu... Suyu başından tutuyorlar, konulann Mısır halkına kendi görüşleri doğrultu- sunda sunulmasını sağlıyorlar. Kamu- oyunu istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Çünkü karşılıklı bir çıkar ilişkisinin için- deler. Ama Mısırlı yöneticilerin bilmediği ya da bilmek istemediği bir durum var. O da Türkiye'de bu tür ilişkiler çok ağır suç sayılıyor. Böyle bir ilişkiye giren ga- zetecinin meslek hayatı bıtiyor, birda- ha kimse onun yüzüne bakmıyor... Kaldı ki Türkiye'de gazeteler, şirket- lerden gönderilen "promosyon dosya- larf'ndakı bilgılerle haber yapmıyor, resmi ağızların açıklamalarına değil, muhabirinin edindiğı bilgılere değer ve- riyor. En önemlisi de Türkiye'de demokra- sı tüm kurum ve kurallarıyla işliyor... Bu koşu/larda Mısır'ı yönetenlerin, haklı olsalar bile dertlerini anlatmada, başarılı olması mümkün mü? Not: Bu yazı bir varsayım üzerine ku- rulmuştur, Mısır'la uzaktan yakından ilişkisi yoktur. 17Nisan O n gün sonra 17 nisan... Turgut Özal, öleli iki yıl olacak... Bu vesileyle medyadakı takkeli, takkesiz liboşlar ardından ye- ni ağıtlar yakacak. Mezan başında da herhalde bir tö- ren yapılacak. Vatan Caddesi üzerin- deki mezar yerine kaç kişi gelir bilin- mez, ama biz şimdiden bir okurumu- zun uyansını aktaralım: Özal'ın özel mezarında, haftanın her günü, günün 24 saati bayrak gönder- deduruyor... Bayrak Yasası'na göre böyle bir uy- gulama yasak... Türkiye Cumhuriyeti bayrağının, nerelere, ne zaman. nasıl çekileceği ve ne zaman, nasıl gönder- den ındirileceği yasa ile saptanmış... Sağlığında anayasayı bir kere delmek- te bir sakınca görmeyen Özal'ın, me- zarında yasanın her gün delik deşık ediliyor olması acaba bir rastlantı mı? Yoksa, mezanyla kimsenin ilgilenme- diğinin kanıtı mı? Öyle ya, bayrağı göndere çeken fa- ni bile, çekip gittikten sonra, Ozal me- zanndan çıkıp indirecek değil ya! PH'VE Normal- leşryoruz. Ercan Karakaş Şişli'deki robot oto kahyalan Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Hayattaki son gaynmenkul, mezar taşıdır. işli Belediyesi, ara sokaklara kadar yol kenarfanna parkmetre koydu. Otomobilini park eden, parkmetreye para atmaz ya da süresini geçirirse hemen cezayı yiyor... Kısa süre öncesine kadar, sokaklardaki parkmetreleri belediye zabıtaları kontrol ediyordu. Bir süredir bu görevi sivil giyimli insanlar üstlendi. Ancak, bu kez, başlannda bir zabıta memuru "gözlemci" olarak durmaya ,başladj... Anlaşılan, parkmetreler de "özelleştirme" kapsamına alındı... Neyse konumuz özelleştirme değil. Parkmetreye parayı atıyorsunuz fakat karşılığında makbuz alamıyorsunuz. Bir "makbuz" veriliyor verilmesine ama bu "makbuz"un geçerliliği yok... Şirketin bir kâğıdı bu... Fiş deseniz fış değil, fatura hiç değil... Herhangi bir kâğrt parçası... Otopark ücretini belgelemek zorunda olan vatandaşlar, sivil giyimli "parkmetre görevlisi"nden bu kâğıtlann yerine resmi bir makbuz istediğinde olumlu bir yanrt alamıyor... Parkmetrelerin olmadığı sokaklarda ise yakasında belediyenin tanıtma kartı takılı sivil giyimli "görevli'Mer herhangi bir kağıt parçası bile vermeden park parasını cebe indiriyor. Bütün bunlar sokaklarda "gözlemci" olarak bulunan zabıta memurlan ilgilendirmiyor... Parkmetrelerden önce sokaklarda kahyalar vardı... Şimdi kahyalann yanına bir de robot kahyalar eklendi. Ne de olsa uygartık ileriiyor! PTT polikliniğinin diş ve başhtkinıi Taner Engin B ir zamanlar, Başbakanlık Tef- tiş Kurulu Başkanhğı, Ulaştır- ma Bakanlığı'ndan PTT'deki usulsüzlüklere ilişkin Vaziyet'e yansıyan ıddiaların incelenmesini iste- mişti. Incelemeyi Ulaştırma Bakanlığı mü- fettişlerinin yapması beklenirken, "ko- nu" PTT Genel Müdürlüğü müfettişle- rinedevredildi... Ve onca iddia arasından da ilginçtir sadece bir teki ele alındı: IstanbulPTTPolikliniği... Ve poliklinikten de küçük bir detay seçildi: Başhekimliğe atanan dişheki- mı Taner Engin hakkındaki ıddialar- dan bazıları... Aradan aylar geçti... Duyduğumuza göre, soruşturma bit- miş... faner Engin'in de makamını tefrişi bitti! Dişhekimi Taner Engin'in çevresine söylediğine göre "dosya" kapanmış... Kendisini kutluyor, bundan sonraki ça- lışmalannda da "nayırlı başanlar" dili- yoruz. Ancak... Bizdeki "dosya" kapanmış değil. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlı- ğı'nın direktifi üzerine soruşturmaya konu olan sorulann yanıtını, PTT Genel Müdürü Veli Bettemir'den müfettiş ra- poru doğrultusunda bekliyoruz. Ve bu soaılan bir kez daha hatırlatı- yoruz: "Istanbul PTT polikliniğinde dişheki- mi olarak, başhekim Taner Engin'in ya- nı sıra üç dişhekimi daha Oilek Yılmaz, Gülnur Ölçen, Kemal Göksu çalıştı- ğı halde, PTT personelinin diş tedavi- leri ve protez işleri dişhekimliği fakül- tesıne sevk ediliyor mu? Poliklinikte diş çekme dışında geniş çapta herhangi bir diş tedavisi yapılı- yor mu? Dişhekimleri, poliklinikte PTT'nin malzemelerinin de kullanılarak kendi muayenehanelerindeymiş gibi hasta- lardan para alarak çalışcyor mu? Görevden alınan başhekim Galip Coşkan, dişhekimi Taner Engin'in özel muayenehanesine PTT'nin malzeme- lerini götürdüğü ve eskileriyle değiştir- diği yolunda bir olaya e) koydu mu? Taner Engin, başhekim olduktan sonra poliklinikten bir adet diş kerpe- teninin kaybolduğuna dair tutanak ha- zırladı mı? Piyasada 6-7 milyon liraya satılan diş kerpeteninin 600 bin lira değerinde ol- duğunu tutanağa Taner Engin mi yaz- dı? Poliklinikteki dişçilik malzemelerinin demirbaş kayıtları enson ne zaman kontrol edildi?" Bu arada soruşturma konusu olma- yan poliklinikteki "torpilli" şef Duday Çoban hakkında da istanbul PTT Baş- müdürü Hüseyin Dinçer'den açıklama beklemeye devam ediyoruz... Duday Çoban deyince aklımıza gel- di... Yurtdışından gelen 167 çuval do- lusu mektubun tecavüze uğramasın- dan sonra Duday Hanım'ın eşi Posta Işleme Merkezi Müdürü Bekir Ço- ban ın durumu ne oldu? Terfi ettirildi mi acaba? Istanbıırdaki ıssız ada: Ataşehir üçükbakkalköy'de Emlak Ban- kası'nın yaptırdığı Ataşehır'de- ki dairesine taşındığını söyledi Dr. llhan Özdemirci... Dört ay önce yerleşime açılan Ataşehir'de yol- ların hâlâ çamur deryası olmasından değil de, Istanbul'un göbeğinde ıssız bir adadaymış gibi kalmaktan yakındı ve PTT'yi eleştirdi: "Telefon bağlamıyorlar. Belki mayısta ya da haziranda tele- fon gelecekmiş. Koskoca kente iki adet ankesörlü te- lefon koydular hepsi o... Mektup da getirmiyorlar. Postanenin Ataşehir'e gönderecek elemanı yokmuş." Dr. Özdemirci, PTT'ye haksızlık yapı- yor... Cep telefonu ne güne duruyor... Alt tarafı bir şirket daha para kazana- cak hepsi bu... Sonra PPT ile mektup gönderme devri de bitti... Yakında Ataşehir'de bir "mailbox" şirketi mutlaka açılacaktır... Son "sosyalist devlef'in yıkılması ko- lay mı oldu sanıyorsunuz? Açıklık Eşinden ayrıldıktan sonra hakkın- da çıkartılan asılsız dedikodula- r üzenne başlatılan soruşturma so- nunda gorevinden alınan ılkokul mu- duru Cemile Arıcı'nın, ad verme- den sozunü ettıği "kadın eli sıkma- yan" Beyoğlu ilçe Milli Eğıtim Müdü- rü'nün, halen bu görevde bulunan Yılmaz Akçam'la bir ilgisi olmadığı bitdırildi. 1989 yılındaki soruşturma sırasın- da Beyoğlu ilçe Milli Eğitim Müdür- lüğü görevinı Servet Bakırcıoğ- lu'nun vekâleten yaptığı belirtildi. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK ÇİZGtLİK KÂMtLMASARACl BULUT BEBEK MRiYçtrrçi TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN ~DÛNYA SAĞUK ÖRGÛrÜ KURULDU. 7 Sisan 34eE SUGÜM, BtRteŞMİ? MiLLErtee'e 8A6U OC4AJ OÜfiJ- YA SAGLIK Ö&GÜTÜ (WOX.U> HEALT CVeS4M/Z477ON) kUjeüLMUŞTV. MeeX£ZJ İ£VİÇ&E'MiM C£A/€V/e& KSMTiHOe BULUAJAAI Ö&GÜT, ULUSLARARASt SAGUK SOISuUiyiejNfM Ç.ÖZİJMCEHMES/ fÇİAJ ÇABA HA&CAMAttt , POt^Dg, İLAÇ Y£ AA4LZ£lt€ PES7&ĞI LE/SJ /LGİL£UPl&£M SALGtU HAS7?\UKLA/£. İ ÇAUÇAN i&eifj ÖSSÛT- eLEMAtjf, DÜAI- YA/J/A/ SAŞUCA <4LT7 SÖt-GESİ İÇİAJ Çj4 KJf SU&I>Ü&JMEIZTet>tiZ. SU 8ÖL6SLER, AVRUPA, AM£ISJKA , AF&.İK4 , DOĞU AePCNiZ, GÜHEYPOĞU ASVA VE PASİF/K'7~t/e.. cldoi, Pu»ya ÖrşûAi ' i 9cstıtûyor. /U.I- İLAN T.C. 19 MAY1S KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1993'1038Esas Davacı Orman Idaresi tarafmdan davalılar Alı Şahiner ve arkadaşlan aleyhıne açtıgı 19 Mayıs ilçesi Yörûkler Köyü 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 39 no'lu parsellerin tespitinın iptali davasında yapılan açık duruşma sırasında ve- rilen ara karan gereğince: Davahlardan Dursun Al, Teslime Burgaz, Mete Al, Emıne Burgaz, Ay- dın Taşkın, Ozan Al. Kemal Al, Fatma Al, Senam Al'ın teblıgata elverişli adresi tespit edilemedığinden duruşma gününün ilanen tebliğıne karar verilmiş bulunmakla adı geçen davalılar Dursun Al. Teslime Burgaz, Me- te Al, Emıne Burgaz. Aydın Taşkin, Ozan Al. Kemal Al. Fatma Al, Se- nam Al'ın duruşmanın yapılacağı 27.4.1995 günü saat 10.30'da 19 Mayıs Kadastro Mahkemesı'nde hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmelen, aksi takdirde duruşmanın gıyaplannda yapılıp karar verileceği hususu tebliğ yenne kaim olmak üzere ilan olunur. 31.1.1995 Basın: 9260 T.C. ANTALYAASLtYE 1. HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1994/541 Davacı Ayhan Demirtaş vekili tara- fmdan davalı Hülya Demirtaş aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargı- laması sırasında verilen ara karan gere- ğince; Davalı Çankırı ıli Şabanözü ilçesi Karaören Köyü nüfusuna kayıtlı Ali kı- zı 1961 doğumlu Hülya Demirtaş'ın Hi- lal Mah. 6. Cad. No. 42 Çankaya-Anka- ra adresıne teblıgat yapılamamış, başka- ca adresi tespit edılememıştir HUMK'nın 213 ve 377 maddelen ge- reğince duruşma günü olan 3 5.1995 ta- rihinde saat 08.35'te mahkeme salonu- muzda hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettırmesi. hazır bulun- madığı veya kendisini bir vekille temsil ettırmedığı takdirde dava dilekçesı teb- lığ edilmış sayılarak yargılamaya yok- luğuda devam olunacağı ve sonuçlandı- nlacağı ilanen tebliğ olunur. 14.3.1995 Basın: 14690 ULUSLARARASI KALİTE ÛDÜLLÜ ÇATI'DA NOSTALJİYİ. TANGO'YU, DANSI BİZİMLE YAŞAYABİLİRSİNİZ. Restdurant Cafe-Bar TeL: 2510000 Fax:25275» Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden ı/l INDIRIM8NİSAN-31MAYJS Kampanya Standlanmızdan kitaplannızıseçin. Türkocağı Cad. 39/41 CAĞALOĞLU Tel: 512 05 05 tstiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 BEYOĞLU Tel: 252 38 81 C O M P U - M E N A Computer Rrm Seeks Experienced Netvvork & Syttem Engineers with Managerial Skills. 0216- 336 02 60 Nice yirmi iki yıllara... BANU -BURCUAKTOP ISTANBUL i a . ULUSLARARASI KUlTUR İSTflNBUL VE SANAT laiflroBuL UAKFI FILM FESTIt/ALI YALANCIERKEGIN MUMU, BU FILME KADAR YANACAK. ERKEKLER YALANCIDIR MEN LIE jOHN ANDREVV (ABD) 6eyoğ/u Emek, 7 Nisan 1995 l2:00ve 18:30 Bu fılmm gcsterimı, tenaiten dejaiı htkıhnvla gerçdde^ınlecektır V Bu mr.OmimriyttGtnetesinin ka&atyla ucretsaolarukyaymknrmptr BUHARKENT KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya. 199491 Davacı: Orman Genel Müdürlüğü'ne ızafeten Orman Işletme Şeflıgı, Kuyucak. Vekılı: Av. Müjgan Bülbül. Nazılli. Davalılar: Ölü tbrahım Gül mıraşçılan: 1) Fatma Gül, Gündoğan Köyü, Buharkent, 2) Muhammet Gül, Gündoğan Köyü, Buharkent, 3) Idris Gül, Gündoğan Köyü, Buharkent, 4) Adnan Gül. Gündoğan Köyü. Buharkent. Ölü Adem Gül mıraşçılan: 5) Fatma Gül, Gündoğan Köyü, Buharkent. 6) Oya Gül. Gündoğan Köyü, Buharkent (Adem kızı), 7) Lütfiye Gül'e velayeten Fatma Gül, Gündoğan Köyü, Buharkent. Dava: Kadastro tespitine ıtıraz. Dava tanhi: 3.1.1994 Yukanda açık kımlıklen yazılı davalılar aleyhıne açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasında davalı Oya Gül'e duruşma günü bıldinr davetıye çıkartıldığı, adresınde bulunamadığından davetiyenın tebliğ edilemediği ve adre- si de bilinemediğinden adı geçen davalıya ilanen tebliğıne karar venlmiştır. Duruşma günü 3.5.1995 günü saat 9.00'a bırakılmış olup davalı Oya Gül'ün duruşma günü ve saatınde duruşmada hazır bulunması. duruşmada hazır bulunmadığı ve kendisini bir vekil ile temsil ettirme- diğı takdirde duruşmanın yokluğunda yapılacağı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanın tebliğ olunur. 22.3.1995 Basın: 14974
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle