Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>4 NtSAN 1995 PA2ARTES» CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Yaşar Holding Başkanı Selçuk Yaşar, Özal'ı, Demirel'i, Çiller'i ve Cevheri'yi suçladı:
Hayvancılığı öldürdüler, PKK canlandı
• Hayvancvhk
konusunda
hükümetleri
suçlayan Yaşar.
"*Hayvan
varhğımız son
lOyıldalO
milyon baş
azaldı. Hem
doğuda hem
batıda
hayvancıhğımız
öldü" dedi.
MERtHAK
İZMtR- Yaşar Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Selçuk Yaşar. devletin
hayvancıhğı "bilerek
öldürdüğûnü'" savundu
Yaşar, "•H*"vancüığın
ölmesinden Turgut Özal,
Sükyman DemireL, Tansu
ÇiHer ve Necmettin Cevfaeri
sorumludur" diye konuştu.
Selçuk Yaşar, özellikle
Güneydoğu ve Doğu
Anadolu bölgelerinde
yaşanan göçün hayvancılığı
öldürdüğünü söyledı.
"Buradaki harfoe trihonlar
gjdiyor" diyen Yaşar,
şunlan söyledi: "1987
yılında bötgede şiddedi bir
kış yaşandı. Hayvancıkk işte
bu yıl devlet etoyle
öldürüldü. Bunun ardından.
Et ve Bahk Kunımu'na 250
milyar lira ödenek >erilerek
üretkikrin clindtki inekler,
buzağdar toplandı.
Hayvanlar kesflip kavurma
yapddı. Satüamayıp
memuriara taksitle verildi.
Biz bu dönemde u>anlarda
buiunduk. O dönemin
Başbakanı Turgut Özal ve
Devlet Bakanı Güneş Taner
bizi dinlemedi
Yaklaşmunuzı eleştirdikr.
Üretkilerin elinde hayvan
kalmaymca aldıklan
paralarla batıya göç ettiler.
Doğuda kalan ırgatlar
zamanla PKKye katüdı. Bu
ola>, ahtapot gibi
ekonomimizi, dış
poüükamıa sardı. OzaL,
hayvancılığı ötdürmeseydi,
Türkiye bu durumda
olmazdı." Hükümetin,
milletvekıllerinin ve
bakanlann bu konudakı
hiçbir görüşü dınlemediğini
Yaşar, bu bölgelerde
yaşanan ola> lann daha
sonra batıya da sıçradığını
savundu. Ege Bölgesi'nde
ve Izmir'de çok sayıda
hayvan çiftlikleri
kurulduğunu belirten Yaşar,
ancak teşviklerin
verilmeyışi ve hükümetin
izlediği yanlış politikalar
sonucunda bunlann teker
teker kapandığını dik
getirdi.
ızmir'de süt ve süt ûrünleri
yapmalanna karşın Bursa
ve Antalya'dan süt almak
zonında kaldıklannı
belirten Yaşar. "Hayvan
varhğımız son 10 yılda 10
mflyon baş azaldı. Hem
doğuda hem babda
hayvanaüğırruz öMü.
Bugün, 500 küometre
mesafeden süt alıp
fabrikada. işüyoruz* diye
konuştu. Özal döneminde
hayvancılığın tam
anlamıyla yok oldugunu
bildiren Yaşar, "Demirel
başbakan oiunca bu
konuyla Ogfli emirier vçrdL
Ancak hiç kimse onu
dinlemedi. OzaL, Ccvberi,
Demirel ve Çflier
hayvancüığuı ölmesine
nedendir. Türkiye. 10 Puıar
eti, sütü kaldınr. Hem
çıkmalannda yarar var.
Rekabet daha iyi ohır" dedi.
DUNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
'Sınırlasak mı Sınırlamasakmı?' Derken...Insanlığı yok edecek ka-
dar güçlü bir "cin" Naga-
saki ve Hiroşima'da şişe-
den çıktı ve hızla çoğaldı.
Bu "cin"'ı serbest bırakan-
lar, şimdi onu geri sokma-
yı planlayacaklartna, kendı
yarartanna kullanmaya ça-
lışıyoriar. Ancak bu cana-
van elinde bulunduran ül-
kelerden Fransa'da 15 yıl
devlet başkanına danış-
manlık yapmış olan Jack
Attali'nin Birleşmiş Millet-
ler Genel Sekreteri'ne ver-
diği raporda "Bilim adam-
/an, polıtıkacılara bu soru-
nu kontrol edebilecekleri
konusunda garanti verir-
ken yalan söytüyortardı"
(Liberation 17.4.95) dedi-
ğine bakılırsa sorun ilk an-
da gösterilmeye, "sağdu-
yu" ve düz mantıkla savu-
nulmaya çalıştlandan çok
daha büyük ve belalı.
Canavann kontrolü
Bu canavan kontrol et-
mek için yapılmış bir Nük-
leer Silahlann Yayılmasını
ve Çoğalmasını Önleme
Anlaşması (NPT) var. 18 ni-
san günü New York'ta
başlayan toplantıda yeni-
lenmesinin koşullan tartı-
şılacak olan bu anlaşma
ABD, Rusya, Çin, Ingiltere
ve Fransa'ya resmen nük-
leer silahlara sahip olma
hakkı tanıyor. Anlaşmayı
imzalayan 175 ülke ise
nükleer silah yapmamayı,
var olan nükleer silah yap-
ma programlanna da son
vermeyi kabul etmişlerdi.
Nükleer silahlara sahip ol-
ma tekelini yasal olarak bu
beş ülkeye veren bu anlaş-
mayı Hindistan, Pakistan
ve Israil imzalamamışlar ve
zaman içinde kendi silah-
lannı gelıştirmişlerdi. Bu-
gün NPT'yi yenilemek için
toplanan ulkelerin karşı-
sında üç seçenek var. An-
laşmayı bir kerede ve sü-
resiz olarak uzatmak. ikin-
cisi anlaşmayı belli bir sü-
re için uzatmak. Üçüncüsü
anlaşmayı belli sürelerde
yenilenmek üzere uzat-
mak. Beş büyükler anlaş-
mayı bir seferde süresiz
olarak uzatmak istiyorlar.
Anlaşmaya imza koyma-
yan Hindistan, Pakistan ve
Israil'in dışında halen nük-
leer silah yapmakla uğra-
şan Endonezya, Iran ve
Lıbya gibi ülkeler ise bu
anlaşrnanın bir kerede ve
süresiz uzamasına karşı-
lar. Birçok ülke ise anlaş-
manın tekrar yenilenmek
üzere süreli olarak uzatıl-
masını istiyorlar. Bu seçe-
nek nükleer silahlara sahip
ülkeleri her yenileme dö-
neminde verdikleri sözleri
tutup tutmadıklan konu-
sunda yeniden kontrol et-
meye olanak veriyor. Çün-
kü NPT'nin bir maddesi
yayılmayı sınırlamak ise dı-
ğeri de var olan sılahları
zaman içinde yok etmek.
Bu silahlara sahip ülkeierin
bu konuda bugüne kadar
pek bir şey yapmamış ol-
malan, bu silahlara sahip
olmayan ulkelerin bu gü-
vensizliğinin ve kontrol et-
mek isteğinin temelini
oluştuaıyor. Bütün bu tar-
tışmalann ve pazariıklann
arkasında yatan bir seri
gerçek var ki bunlar ister
istemez insanın aklınatüm
bu tartışmalann aslında
kuru gürüttü, adeta dikka-
ti başka yere çekmek için
sahneye konmuş oyunlar
olduğu şeklinde garip fikir-
leri getıriyor.
Zehir içinde yaşıyoruz
500 gram ptütonyum, Is-
tanbul gibi bir şehri 50 se-
ne oturulmaz hale getire-
bilecek iken dünyada 1300
tonluk bir stok olduğu tah-
min ediliyor. Ve bu stok her
4 senede bir ik'ıye katlanı-
yor. Bu plütonyum stokla-
nna sahip olanlar ise bunu
yok etmesini ya da etkisiz
hale getirmesini bilmiyor-
lar. Tek bildikleri şey bun-
dan bomba yapmak. Bunu
uzaya atmak gibi bir fikir-
den ise, bu işlem sırasında
patlama riski çok yüksek
olduğu için hemen vazge-
çilmiş. Başımıza bela olan
bu plütonyum stokuna bir
de 100.000 tonluk nükleer
artık stokunu ve denizlerin
dibınde kontrolsüz bir şe-
kilde çürümükte olan 150
nükleer denizaltı batığını
ekleyelim. Sonra dünyanın
çeşitli yerlerinde çevreyı
zehırieyen, Rusya'da ve
Bulgaristan'da ekonomik
ve teknotojik ömrü bitmiş,
her gün bir patlama olası-
lığı ile yaşayan nükleer
santrallar var. Bir nükleer
santralın bir kere yapıldı-
ğında, bir daha yok edil-
mediği de bir başka ger-
çek. Bunlar sayın devlet
büyüklerinin ta eskiden be-
ri unutturmayı ya da sakla-
mayı istediği tatsız gerçek-
lerden bazılan. Bir de yenı
yeni oluşmaya başlayan
bazı felaket senaryolan var.
işte bir-iki başka rakam:
Rusya'da nükleer enerjinin
kontrolünden sorumlu Ml-
RATON, 1992 yılında nük-
leer maddeleri çalmak için
20 başansız ginşim, 53 kez
de başanlı girişim olduğu-
nu bildiriyor. O sene polis
Almanya'da 153, Polon-
ya'da ise 100 izinsiz nükle-
er madde dolaşımı tespit
ederek el koymuş. Bu el
koyma olaylannın dışında
polise yakalanmayanlar ise
aramızda, sokaklarda, oto-
büste, otel lobilerinde her
geçtıkleri yerde kendilerini
ve yakındaki insanları
ölümcül birşekilde zehirle-
yerek ellerini kollannı sal-
layarak dolaşıyoriar. Rus-
ya'da ekonomik koşullann
bozulmasına paralel olarak
bu trafik gittikçe hızlanıyor.
Şu sırada dünyadaki kayıp
nükleer malzemenin 2-3
tane kadar ufak, taşınabilir
bomba yapmaya izin vere-
cek bir boyuta ulaştığı tah-
min ediliyor.
Barbarlığın sınınnda...
Nükleer silahlara sahip
Hindistan ve Pakistan ara-
sında uyuşmazlıklar gittik-
çe artıyor. Rusya ve Çin,
fran'a nüklere santral ve
teknoloji satıyor. İsrail, Or-
tadoğu banş sürecine rağ-
men NPTyi imzalamamak-
ta direniyor ve ABD buna
göz yumuyor. Endonezya,
Güneydoğu Asya'da, Çin
ve Kuzey Kore'nin yanı sı-
ra yeni bir nükleer güç ol-
mak için çabalıyor. Fransa
ve Çin nükleer silahlann
test edilmesi yasağına kar-
şı çıkıyor. Rusya gelmekte
olan füzeleri havada yok
edecek füzelere ufak nük-
leer başlıklar takmaya ha-
zıriandığını açıklıyor. Bu sı-
rada International Herald
Tribune'de bir haber başlı-
ğı: "Dûnya bu dehşet veri-
ciyeni lazer silahını hemen
yasaklamalıdır." Tribune
yazan, bu yeni silahın bir-i-
ki sene içinde savaş alan-
lannda kullanılmaya hazır
oldugunu yazryor (12.4.95).
Bir başka yerde, Ameri-
ka'nın Körfez Savaşı'nda,
içinde zayıflatılmış uran-
yum bulunan çok zehirli ve
radyoaktif silahlar kullandı-
ğını ve bu silahlann savaş-
tan yıllar sonra bu etkiye
maruz kalanlan hâlâ öldür-
meye devam ettiğini oku-
yoruz (Le Monde Diploma-
tigue, Nisan 1995).
UNIVERSAL
StGORTA
1
AKTİFUR
. MJCİT M NAKİT 8ENZEBI DfGtRLER
A. Maki Deâerler
B Bmkabr
C MK*-J( DeflMer Cuidanı
0 Mentoıl Ofleri» De$« Aat; KanjHıgı l-|
II ALACAKUfl
A. SWH1a!ıtar
B AcsntıHet
C Pım Asa«tarı K « ı l * (-)
D Sedanlar ve Retjosedanttr
F ^££''*Wnx
*"*"'a
**mOt
'**'
S 04er AteaUaı
H l<HnnK«wnıT)ta|iltkıUaaldar
1 Ayrtin OAr tfıiı jf'flılp* |-)
III. SABİT M8EHUR n DtSEH AKTİRBI
A i>t.rak«r
B ısoraidet Oegp Az*ş «arçıiıjı (-1
C Menkultef
D GayfımenkuBet
E özıl W*y« BadeHen
F Ik Tesıs « Taazzıv lûdecien
G Btr*Tiıç Amof1smar>lar (-1
H Aymyai Mevcudı. .'e Stokl»
1 OevMP Eden Vaiınmlar
J Borçlu Geç» H«5ai«ar
K Oıjef
AKTIF TOPUUII
NAZıM HESARAR
1, TÎKklKGEÜRllB
AlKiar Prfrler
Alınan KomısyORlar
Ötfen«n Tazmvut& Rusuıor Hıssest
Can Raıkotar Karşiı^ı
UusHak Hasar Kâivhğ
1
Ayntan Tekmk Kirş Reasuro'
3
t y
Can Raıtoöi lütî Rtasütot °syı
Nhafek Hasaı <ar^ Peasurof Psyı
II TtKHIKGtOERLER
DesiTeöer Tekftık Urş Reasuny Pavı
C»ı Hınkolaı Kaı^ (teasûtör Pa»ı
Huafek Kasar lUnj Reasurör Pay>
R*asurort«re VenKn Pnmtaf
Odener KomısyMMr
Ûdenetı Tajmmarar
AynBn ÎEtnık «jı>»*i.
Can Rtfkouı Kar^l4>
Mualbk Hasa' Ur^l^ı
Deprtm Hasaf lurşıtığ*
0 * ı Grtedef
III TEKNIK KAR/ZARAR (l-ll)
IV 6EHEL GIDERIİR
6«n« VSnedm GHertm
f
aız vc Komtsy^ Gıderlerı
Vtrgı x D<«>r Vı*iımlû!<*)er
Kamtayo Gıderler
Amonfinun Gıdffien
Sa&sZnrsfcn
Sûrfielı AlacaMarKaraıA
VaW< Alacaklar Karylı$ı
KıJerr Taznnnatr Karşdığı
Kamınen Kabu! EAimeyen Gx]erleT
V UV.I6EL1HLB
FaoGelnfci
Kiı Payı SaUian
Sats Karian
KamDw Kirtan
O^HSlÖMİBl
VI DANEMKA.RI
UNIVERSAL SİGORTA A.Ş. 31.12.1994 TARİHLİ BİLANÇOSU
- • ' evocjsı
2t.47tjM.tgl
6î»4.«00
•4.146 653^44
103 509 891 672
6862.558 552
6907.791195
10 000 000
' 5543585656
5,543.585 606
500.D0O.O0O
13,935.433260
8 303.682 621
48 696 7S0
8 «26 874 7B7
51BJ02 0OO
2 785»07,99Û
01.01.1994
VANGIN
50,668,573.922
27934,7'^) 279
9 728 635 7-5
1 « 7 110 30'
3J52.372.064
2,791 200.691
1061.171.363
6.956 258 207
5.971.224.591
965.033.616
1.129.427 366
«.090.692.904
2953530500
2J61.616,204
692.214,296
21024 717 405
6.052.309 307
1548,480 731
10 494104.961
8 '41 480 303
1 395 030183
957594475
17.240.000
«.sn.wi.oi.
Mj99.47a.aiS
117jW1.777.55»
17.665,047,834
16S.9S6.296.20a
TT,445.11*,14»,J74
F>ASIFUR
IBORÇUUt
A. &aorta vt Reasirans ŞrteOan Cjn Heabı
B IMı RcKarar-s-Zvuolu İ5W
C Raasirfrlenn Ooolan
D ÛÖCT Vergı. Resım. B»n w UOv V M m .
E Oiğet Bvtlar
II tEKNİK KARSIUKUR
A Can flızibriar Kaf^l^ı (N«t)
B Mualbk Hasarbr Kan)dı> (N«|
C Oeprem Hasar Kar?ı<ı4ı (NM)
III SHtttST KAHŞIUKLAH
A Kıdem Tazmınatı KifJıKJı
fi DiOir KarşıHdar
IV DİSER PASİFLER
V.âZKAYNMLAR
A ÖOenmç Sermaye
a Nomifiaf Ser^aye
b Öd«nmvn^ S«fm»ye
8 Hınunı Yeöı* Akç«*
C Mıyan Vw<* Ak(K«
0 FnkaMeveOetAkteler
E Yendeîı Oeğerfsme Fonu
VI. D Ö N E U K M I / Z A İ M R I
PASIFTOPUMI •*-
NAZIM HESAPLAR
31.12 1994 DONEMI KAR/ZARAR TABLOSU
NAKUYAT
23,670,689,400
13 901-92 846
3 237 808,524
2 239'73.236
1 740^21.312
13.167,500
1.727-53.812
2 325 152,133
2 242055,883
83 096,250
22^041,299
19,268.676.819
1 537 5B2.Sİ3
12 070 7:'
1525.512182
8 968 223 526
2151975 316
2 563,697 993
4047 197.051
3 47538.212
571 898,839
4,402.012,581
KAZA M MONTAJ
300,734.507,319 9 704 796.447
14£ 326 463.628 4 "43.250.113
26 07B559-35 1686 438 62'
34*93.545^27 236 079,221
35,966,572543 1277,426.117
21897 496 555 1035 626117
14.069 075.988 241800.000
56 529 064 270 1 426,428.191
32776646939 136476530
1
23,752.417,331 S1.662.890
940302.616 335-44184
2S1.5B2.71İ.5S0 8.120,307.519
24323365299 1131 713 98*
•4 910.072194 955332.600
9413İS3106 •76.58130".
97840737138 42319*2968
16.499,816 961 727,181,816
55 5O3OS7.074 335 772 696
86957,057825 1693 726137
49.019J65İ81 1.554.350.013
37937692S44 121917921
17,458.203
458,654.343
19 151 788.759 1.SS4 4W.92>
36.157J97.5O7
7.502.494.741
36,«O3.9M.447
9.384^40.438
4.423,421 V7
19 &4Û 167.2
7
0
15144326 453
1 145 510 557
1,961170 446
1*38,816,391
10 000000,000
10 000 000 OOO
626 496 253
95.661.721
1.951427 964
10 701 440 754
ZİRAAT HASTM.IK
9477.543 M^58.1>5
3,906.000 21.029 776
4937 228
28 504221
27 493667
1010 564
4.800,821
3 9S7 3"Q
8135U
5,971 543 984 139
1,3O«,510 47^U,687
22.907 997
22.094 416
»13 511
11.902.418
4.952.743
1,308.510 8 055 539
1.308.510 7 044 975
1.010564
8,569.033 12,437.488
94J71.4K.450
36,130,204^0
3,369.986.838
2J.375.015.69}
8.509.626,54»
1K.9iUK.20t
77,445.116,148.874
IBiBiBiBiBMM
1
SEHatOPUM
M4.t4«,7M.t16
192.930,642,542
40.736,374323
38,435 908,035
42,865196.247
25,764.964,520
17,100,211.727
67241.703.622
42,558,6(0,024
24J83.023.598
2,6M.«71,147
»1.111.523.009
».««9.400.690
18,161 186.235
11.808,214,395
1K.077.493.4S6
25,436.236.063
59,951.038,494
103,201,460,023
62.198.647.294
40,027,550,051
»75,052.678
475.904.343
33,737.177.807
50,542.480.630
19.189.742.571
12 807 686 068
1 819 320 052
369 870992
721744 5-3
1414109 759
1.358 360958
5 488 979 393
3381136 987
1.961,170 446
103OÎ59 29'
25.614.929.371
11 871 001 671
12,131.237 542
1 351 378 86-
26' 311 297
8409,626.548
1 4 . 1 2 . 1 9 9 5 V A D E L t H -\ Z I N E B O N 0 S V Y 1, \
%97(24 04 1995 TAR1HU BİLEŞIK FMZ>
(24 04.1995 TARİHU BASlT FMZ)
NET GETİRİ DEMİRBAINK TA!
Demırbank ponföyundekı
dığer vade ve faız seçenddi
Haane Bonolarıyla, şimdı,
alırken de, satarken de
daha çok kazanacaksımz.
Demirbank'a gelin, kazanın!
DEMİRBANK
MetknŞab«:!212)274(>2 23
k l M M : (212)514 05 Kl
Ka*k«T:(216MH53 0D
KanMj-C121255 1005
Ma<ka. (212)22.=. 03 2.)
Notcr: B121637 1350
lejttatanM: (21M582 1302
Mna:(XC2)4SS91 41
.*•»»: (312)440 30 10
Batkcat: (312)4190290
ltatw. (224|256 89 79
tıotr (232)488 2688
Kq«ect'. (3S21222 12 63
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
"Işleyeni Bilinen'lep
"YaJanct", "sahtekâr", "ebleh", "Çankaya'nın şiş-
manı", "böbrek taşı" ... ve ... "vatan haini"...
Bu sözler alıntıdır. Bu ve benzeri sözcükler eski ve
yeni cumhurbaşkanlanna ilişkin olarak ve onlann ya-
kınlan olan politikacılar tarafından, günlerdir kamu-
oyunda yankılanıyor.
Ve Türkiye, Üçüncü Binyıl'a az bir süre kala, bu çok
kapsamlı ve görkemli ulusal tartışmayı yaşıyor. Top-
lum yıllardıryaşadığı düşünce kısırlığından kurtuluyor.
Bu sözlerdeki içerik gücüne, düşünce derinliğine,
biçem üstünlügüne ve anlatım ustalığına bakınız. Ne
Batı'da, ne Doğu'da, ne Kuzey'de, ne de Güney'de,
ne bunlann Kuzey-Batı, Güney-Doğu gibi hemangi
bir bileşkesinde ve ne de evrende böyle politikacılar
bulunur. Eski Yunan ya da Roma'dan bu yana tüm
ahlak, felsefe, mantıkvesosyolojı yazılannın hiçbirin-
de buradaki derinliği göremezsiniz.
Bu nedenle olacak. yukandaki sözler, yargıya da
aktanlacak, üst düzey bürokrasi tarafından da ince-
lenecekmiş. Bu sürece ünıversiteler de katılmalı.
O yüce ve yüksek yargı değil mi ki, "devleti yıllar-
dır talan eden siyasetçileh, bunlann suç ortağı kar-
deşlerini, yeğenlerini, çocuklannı, damatlannı, ge-
linlehni, teyzelerini, halalannı, dünürlerini ve bunla-
nn yakınlannı, yakınlannın da yakınlannı" araştırdı,
buldu ve cezalandırdı. Hırsızlık yapan adı-sanı belli
siyasetçilerin baskısına karşı onurlu birtutumla diren-
di.
Kimi politikacılar bu büyük, çok boyutlu ve toplu-
ma yol gösterici sözler üzerinde araştırmalar yapmak
üzere "üst düzey" bürokratlan görevlendirmişler. Ka-
muoyunda, bürokratlann giderek artan bölümünün ya
tembellikya da hırsızlıkyaptıklan kanısı vardı. Asıl gö-
revlerini öncelikle IMF, Dünya Bankası, Uluslararası
Af Örgütü, Birleşmiş Milletler'in UNESCO, UNICEF gi-
bi uluslararası örgütlere bırakan ya da "yabancı özel
ortaklıklara ihale eden" bürokrasi bu işi tek başına
kendisi yapacakmış.
Yetmez... Araştırma işine gerçek anlamda araşttr-
ma yapmaktan her gün biraz daha uzaklaşan ünıver-
siteler de girmeli. özellikle, "Avrupa Biriiği'ne gitme-
mesi sonucunu Kuran 'da yazJİanlardan çıkaran"; kar-
şı cinsten olanlann kadavrasını incelemeyi reddeden-
leri doktor yapan, metalin incelenmesini Ergene-
kon'dan çıkışta arayan; ya da matematik, fızik, kim-
ya ve biyoloji gibi pozitif bilimteri bile utanmadan Is-
lam kurallanyla açıklama zavallılığına düşenlerin ege-
men olduğu sözde üniversiteler de bu konuya eğil-
meli. Yukandaki sözleri söyleten iç ve dış düşmanlar
saptanmalı ve bunlar için gereken yapılmalı. Araştır-
malann sonuçlan kitap, kaset, CD rom olarak kamu-
oyuna sunulmalı ve ülke aydınlanmalı. Kamu kay-
naklannın nasıl çok etkin ve verirnli kullanıldığının ye-
ni bir örneği daha sergilenmeli.
Araştırma sonuçlan okullarda ders olarak okutul-
malı, çocuklann ve gençlerin ufku açılmalı, toplumun
gelecegi aydınlatılmalı.
"Gece/er gebedir" derter. Yeni bir gece dogurmak
üzere gebe kaldıktan sonra, gebe kalsalar ne olur, kal-
masalar ne olur?
• • •
Yıllardır hırsızlann kol gezdiği bu kapkaranlıkortam-
da gecen hafta bir umut ışığı yandı. TBMM Faili Meç-
hul Siyasi Cinayetleri Araştınna Komisyonu'nun but-
gulan yayımlandı. Önce Komisyon Başkanı Sayın Sa-
dık Avundukluoğlu'nu ve çalışmaya olumlu katkısı
otan tüm ılgilıleri içtenlikle kutlamak gerekir. Kanım-
ca son onyıllann siyasetteki karanlık gidişini tersine
çevirmeye aday, bu doğrultuda ışıktutabilecek bir ça-
lışma yapılmış bulunuyor.
Önce "/nsan"dan, sonra insanlıktan, özgürtükten,
haktan, hukuktan yana olan tüm kişi ve kuruluşlann,
daha doğrusu insanlık onuru taşıyan herkesin Komis-
yon'un bulgulannın "sonuçlanna götürülmesi" için
çaba göstermeleri gerekir.
Bu köşede sürekli vurgulandığı gibi, bir tek faili
meçhul kaldıkça toplumun uyumaması, daha dog-
oısu tüm ilgilileri ve sorumlulan uyutmaması gerekir.
Çünkü tek bir tane de kalsa, faili meçhul kalmışsa
yaşam hakkı tanınmıyor demektir. Yaşama hakkı yok-
sa, başka konulardan söz etmenin anlamı var mı? Ve
çünkü geceler faili meçhulü sever, çünkü bilirsiniz, hır-
sızlıklar çogunlukla gece yapılır.
• • •
Dün bayramlannı kutlayan çocuklanmıza daha
güzel bir ülke bırakmanın yolu, TBMM'nin, Faili Meç-
hul Ftaporu'nun gereklerini tam anlamıyla yapmasın-
dan geçiyor. Bu görev Meclis'in, Kurtuluş Savaşı'n-
dan bu yana üsttenmesi gereken en büyük toplum-
sal ve tarihsel sorumluluğudur.
Gelecek hafta neler olacak
Borsa şirkelerinin,
temel ve teknik analizleri,
para, döviz ve uluslararası piyasalar Bugün, gazeteniz
İktisat
f
/a birlikte
32 sayfa,
kuşe kagıda baskıh
bilgi bankası
Weekly Reportu
%
a\may\ unutmayın!..
feekly Report
Y»SeMlN V.ANIY •
KOHOSA
OOSYASI
'— Borsa endeksi
"- 2 dolara
S çıkacak mı?
gazetenizibayinizden istemeyi unutmayın.