Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 1995 PAZARTESİ
HABERLER
Ozden'in
döpt yılı
• ANKARA (AA) -
Anayasa Mahkemesi'ndeki
görevi 7 mayısta dolacak
olan Başkan Yekta Güngör
Özden, göre%'de geçen dört
yılının değerlendirmesini
yaparken bazı çevrelerin
kendi şahsında Anayasa
Mahkemesf ni yıpratmaya
çalıştıklannı söyledi.
Ozden, Anayasa
Mahkemesi'nin verdiği bazı
kararlann eleştirildiğinin
anjmsatılması üzerine de
"Bugüne kadar ne
mutluyum kı. Anayasa
Mahkemesi'nden her
hükümet şikâyet etti, her
yasama organı yakındı.
Yakınma tek taraflı olsaydı
taraf tuttuğumuz anlaşılırdı.
Demek ki hiçbir taraf
tutmamışız" dedi.
TespHı
tartişması
• MANYAS(AA)-DYP
Balıkesir Milletvekili
Hüseyin Baltalı ile Manyas
Kaymakamı Erdoğan
Bektaş, "tespih" yüzünden
tartıştılar. Bahkesir'in
Manyas ilçesine bağlı
Süleymaniye Köyü
llkokulu ek binasının temel
atma töreninde, Kaymakam
Erdogan Bektaş'ın tespih
salladığını gören
milletvekili Hüseyin
Balyalı. kaymakamı tespihi
bırakmasi konusunda
uyardı. Sehpanin üzerine
bıraktığı tespihin Balyalı
tarafindan yere atılmasına
sinirlenen Bektaş, olaya
tepki gösterdi. Bunun
üzerine Balyalı,
kaymakamdan protokol
kısmından aynlmasını
istedı. Bektaş ise "Ben
buranın mülkı amiriyim.
Beni kovamazsınız"
cevabını verdi. Milletvekili
Balyalı da, "Sen artık mülki
amir değılsin. Seni 24 saat
içinde aldıracağım"
karşılığını verdi. Tartışma,
DYP Balıkesir Milletvekili
Cemal Öztaylan'ın tören
alanına gelip araya
girmesiyle sona erdi.
Cindopuk'tan
ÇiHer'e eleştiri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
Kanal D Televizyonu'nun
küçük muhabin Başak
Gürbüz'e verdiği demeçte
Başbakan Tansu Çiller'i
isim vermeden eleştirdi.
Cindoruk, Başak
Gürbüz'ün. "Kadınlar
politikada daha mı başanlı"
sorusuna, Çiller'e imada
bulunarak "Örnekleröyle
göstermiyor" yanıtını verdi.
Cindoruk, bir başka soru
üzerine, üstü kapalı olarak
Çiller'in, "Ben Türkiye'nin
şansıyım" yönündeki
değerlendirmelerini
eleştirerek "Hiçbirimiz
Türkiye için şans değiliz.
Öyle düşünürseniz bu,
demokratik kurallara aykın
olur. Tûrkiye için şans olup
olmamaya tarih karar verir.
Atatürk Türkiye için bir
şanstır, ama bu karan ben
vermiş değilim, tarih
vermiştir, Atatürk'ün
başanlar silsilesi vermiştir.
Ama demokrası ile idare
edilen hiçbir ülkede şansa
yer yoktur" dedi.
Kayıp
sendikacımn
cesedi bubındu
• tSTANBUL(UBA)-
Ailesi ve avukatlan
tarafindan "gözaltında
kaybedildiği" öne sürülen
Sağlık-Sen kuruculanndan
Ayşenur Şimşek'in cesedi
Kınkkale'nin Yahşihan
ilçesinde bulundu.
Ozerinden kimlik
çıkmadığı gerekçesiyle
kimsesızler mezanna
gömülen Şimşek'in cesedi
ailesi tarafhdan teşhis
edildi. Ankara-Kınkkale-
Bala üçgeninde daha önce
de kaçınlarak öldüriilen
yedi kişinin cesedi
bulunmuştu.
Çiler'den
giizeHik
• \NKARA(Cumhurryet
Bürosu) -Başbakan Tansu
Çiler, Milliyet Gazetesinin
dûıkü sayısında yer alan
"Başbakan cildini bu
dottora borçlu"başlıklı
halerin doğru olmadığını
bilürdi. Başbakanlık
Baun Merkezi'nden
yajılan açıklamada,
Babakan Çiller'in haberde
adtı geçen Fransız doktor
Maınce Dray'ı hayatında
hi^görmediği ve
tanşmadığı belirtilerek, bu
tÛTtedavi için hiçbir
do;tora başvurmadığı
kaxledıldi.
Ozaüar'da trîlyonlar batbANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın çocuklan
Ahmet ve Efe Ozal. aralannda kamu ban-
kalannın da bulunduğu bazı kurumlar ile
vergi daireleri. SSK. ve sahibi olduklan
kuruluşlardaki çalışanlara olan trilyonlar-
ca lira borçlannı ödemediler. Halkbank,
2.5 milyon dojarlık alacağına karşılık sa-
dece Ahmet Özal'jn evindeki koltuklan
bulurken; Ahmet ÖzaFın üzerine kayıth
hiçbir mal bulamayan Vakıfbank. alacak-
larını takibe aldı. AJmanya'da bulunan
Ahmet Özal ve Efe Özal için, Kâğıthane
Vergi Dairesi'nin istemi üzerine 145 mil-
yar liralık vergi borçlan nedeniyle yurtdı-
şına çıkış yasağı kondu. Aile. trilyonlan
bulan borçlan ödememek için, aralannda
kamu kuruluşlannın da bulunduğu ala-
caklılardan kaçarken. ABD'de bulunan
Semra Özal'ın, eşinin ölümünden sonra
lstanbul'da milyarlarca liralık taşınmaz
alımı yaptığı TBMM'de açıklandı.
Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çöla-
şan'ın, belgelere dayanarak yayımlama-
sından sonra Özal ailesinin yalanlamadığı
AdHia kayitil mal yok 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın büyük oğlu
Ahmet Özal, aralannda kamu bankalannın da bulunduğu bazı
kurumlar ile vergi daireleri, SSK ve sahibi olduğu kuruluşlardaki
çalışanlara toplam yaklaşık 87 milyon dolarlık borç taktı.
Yurtdışmda bulunan Ozal'ın evine haciz için giden Halkbank,
sadece koltuklan buldu. Ahmet Özal adına kayıth hiçbir mal
bulamayan Vakıfbank da, alacaklanm takibe aldı.
bilgilere göre, Ahmet Özal; Şekerbank'a
4 milyon 735 bin dolar, Bank Ekspres'e 6
milyon 930 bin dolar, Emlakbank'a 7
milyon 250 bin dolar, Halkbank'a 2 mil-
yon 500 bin dolar. lş Bankası'na 600 bin
dolar, Kentbank'a 2 milyon 150 bin dolar,
Faysal'a 1 milyon 350 bin dolar, Garanti
Bankası'na 2 milyon dolar. Vakıfbank'a 5
milyon dolar olmak üzere, bankalara top-
lam 32 milyon 565 bin dolar borç taktı.
Batan Marmarabank, TYT Bank ve
Impeksbank'tan da yaklaşık 33 milyon
dolarlık kredi aldığı belirtilen Özal'ın,
yurtdışı filmler için (Kanal 6'ya yapılan
alımlar olduğu tahmin ediliyor) 5 milyon
401 bin 368 dolar, piyasada çeşitli yerlere
3 milyon 641 bin dolar, vergi daireleri ile
SSK'ye 3 milyon 496 bin dolar, calıştırdı-
ğı kişilere de 330 bin dolarlık borcu oldu-
ğu belirtiliyor. Özal'ın üç kamu bankasıy-
la bırlikte toplam borç miktan 87 milyon
118 bin 332 dolar olarak kaydediliyor.
Halkbank, koltuklan buldu
Halkbank Genel Müdürü Ufuk Söyle-
mez, TBMM Esnaf ve Sanatkârlann So-
runlannı Araştırma Komisyonu'na bilgi
verirken, Özal'dan 2.5 milyon dolarlık
alacakları bulunduğunu doğrulayarak,
" Evindeki koltuklardan başka hiçbir şey
TBMM'nin 75. kunıluş yıklünümü için ilk tören Anıtkabir'de düzenlendi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Vekili Çetinile
bakanlar, askeri yctkililer, bazı partamenteıier, vabancı büyükeiçilik yetkililerinin kauldığı törenin ardından Birinci Meclis ziyaret edildi
HkMecGs'in kanun rekoru
TBMM'de, 1920-1960 yıllan arasında 7840 yasa çıkarken, bu sayı
1961-1980 arasında 2300, 1984-1991 döneminde de 794 olduANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi'nin
(TBMM) kuruluşundan
bu yana geçen 75 yılı, ye-
terli çalışmadığı, gereklı
yasalan zamanında çıkar-
madığı, verimlilik yönün-
den iyi bir imaj yaratma-
dığı eleştirileriyle birlikte
değerlendirildi. TBMM
Genel Sekreterliğı tarafin-
dan çıkanlan aylık bülten-
de Meclis'e yönelik eleşti-
riler sayılarla yanıtlandı-
nldı.
İlk değerlendirmeler,
TBMM'nin 75 yıl içinde
toplam 11 bin 913 yasa çı-
kardığını orta>a koyarken.
çıkanlan yasa yönünden
Meclis'in kuruluşunun ilk
yıllannın daha sonraki dö-
nemler arasında ulaşılma-
sı zor bir rekoru kırdığını
gözler önüne serdi. 7840
adet yasa 1920-1960 yılla-
rı arasında çıkarken, bu
sayı 1961-1980 arasında
2300, 1984-1991 döne-
minde de 794 oldu.
Bu yasama döneminin
ilk üç yılında 302 yasa yü-
rürlüğe konuldu. 1960"ta
Milli Birlik Komitesi dö-
neminde 375, 1980'de
Milli Güvenlik Konseyi
ve Danışma Meclisi sıra-
sında da 669 yasa resen
yûrürlüğe sokuldu
TBMM'nin bültenine
göre. Türkiye, şu anda
767 yasayla yönetiliyor.
Bu ana kanun sayısının
içinde, bir defaya özgü
olarak çıkanlan af kanun-
lan. bütçe yasalan, kesin
hesap kanunlan ile seçim-
lerin yinelenmesine ilişkin
kanunlar yer almıyor. Ay-
nca uluslararası anlaşma-
lar da bu sayının içinde
bulunmuyor. Geri kalan
yasalar, bu 767 yasada ya-
pılan değişiklikleri içeri-
yor.
TBMM tarafindan çıka-
rılan bu yasalardan 1961
Anayasası döneminde
247"si, 1982 Anayasası
döneminde de 128'i Ana-
yasa Mahkemesi'nce iptal
edildi.
Kadük
23 Nisan 1920 ile 27
Mayıs 1960 arasında
Meclis'e sunulan toplam 9
bin 662 tasan ve 3 bin 852
tekliften, 840 tasarı ve
1145 teklif, dönem içinde
görüşülemediği için ''ka-
dük" oldu.
27 Mayıs 1960 tarihin-
den 1. Turgut Ozal hükü-
metinin kurulduğu 22 Ka-
sım 1983 tarihine kadar.
Milli Bırlik Komitesi, Ku-
rucu Meclis, Temsilciler
Meclisi, Millet Meclisi,
Milli Güvenlik Konseyi
ve Danışma Meclisi sıra-
sında da toplam 3596 ta-
sandan 1359'u, 4475 yasa
teklifinden 3522'si yine
hükümsüz (kadük) sayıldı.
ANAP'ın iktidarda olduğu
1983-1991 yıllan arasında
da sunulan 1263 tasandan
135'i ve 1075 tekliften
725'i kadük oldu.
Anayasal yargı yohı
1920'den 1960'a kadar
yürürlükte olan "TeşküaM
Esasiye" de Anayasa
Mahkemesi olmadığın-
dan, bu dönemde çıkan
yasalann denetimi söz ko-
nusu olmadı. 1961 Anaya-
sası ile kurulan Anayasa
Mahkemesi ile Meclisle-
rin çıkardığı yasalar ana-
yasal yargı denetimine
girdi.
1961 Anayasasfnın yü-
rürlükte olduğu 19 yılda
çıkanlan yasalar için,
Anayasa Mahkemesi'nde
iptal davası açmaya yetkili
organlar tarafindan 380
dava açıldı. 1982 Anaya-
sası'nın yürürlükte olduğu
süre içinde de bu yılın ba-
şına kadar 123 iptal davası
açıldı. Buna göre, Anaya-
sa Mahkemesi'ne mahke-
melerce 1961 Anayasası
süresince 991 dava açıldı.
Bunlardan 87'si kabul edi-
lerek yasa ya da ilgili
maddeler iptal edilirken,
376 başvuru reddedildi.
232 dosya noksanlık ge-
rekçesiyle iade edilirken,
196 dosya hakkında yeni-
den karar vermeye gerek
olmadığı karan verildi.
1982 Anayasası döne-
minde ise yine bu yılın
başına kadar mahkemeler
aracılığıyla 340 dava açıl-
dı. 38 yasa ya da maddesi
iptal edilirken, 148 başvu-
ru ret, 88"i iade edildi.
53'ü için yeniden karar
vermeye gerek olmadığı
karanna varıldı. 13 dava
ise bakılma aşamasında.
bulamadık. Bu şartlarda bu parayı geri al-
mamız mümkün değil" demişti.
Emlakbank Genel Müdürü Aydın Ayay-
dın da konuya ilişkin haberler üzerine
Emin Çölaşan'a gönderdiği açıklamada,
Vakıflar Bankası Genel Müdürlügü döne-
minde Özal'a açılan kredinin. geri dönüş
açısından 'asgari risk' oranı taşıdığını.
ancak Özal'ın teminat mektubu getirdiği
bankanın 9 ay sonra batacağını önceden
tahmin etmesinin mümkün olmadığını
kaydetmişti.
5 milyon dolarlık alacağını takibe alan
Vakıfbank, Ahmet Özal'ın üzerine kayıth
hiçbir malvarlığı bulamayınca borçlunun
sahip olduğu Kanal 6, Artı Pazarlama ve
Artı Reklamcılık şirketlerinin kefaletiyle
kredinin yaz aylanndan itibaren ödenme-
ye başlaması konusunda anlaşma yaptı.
Ahmet Özal'ın sahibi olduğu Artı Hol-
dıng A.Ş. şirketlen de SSK'ye milyarlar-
ca lira borç taktı. Cumhurryet'e ulaştin-
lan belgeye göre, Ahmet Özal, sahibi ol-
duğu Artı Yayıncılık A.Ş'de 916 milyon
364 bin 590 lira Artı Holdıng A.Ş'de 4
milyar 938 milyon 571 bin
lira, Artı Haber Ajansı
A.Ş'de 4 milyar 620 mil-
yon 429 bin lira, Artı Med-
ya Pazarlama A.Ş'de 1 mil-
yar 358 milyon 97 bin lira,
Interpress Basın-Yayıncılık
A.Ş'de 3 milyar 886 mil-
yon 469 bin lira, Market
Televizyon A.Ş'de 2 milyar
503 milyon 167 bin lira,
Can Ajans Film Yapım
A.Ş'de 1 milyar 726 mil-
yon 572 bin lira, Artı Film-
cilik Prodüksiyon A.Ş'de
de 6 milyar 901 milyon
332 bin lira olmak üzere
toplam 26 milyar 854 mil-
yon liralık SSK prim bor-
cunu ödemedi. 31 Aralık
1994 tarihi itibanyla çıka-
nlan bu prim borçlannın,
bugüne kadar geçen her ay
için yüzde 12 gecikme
zammı ile birlikte hesap-
lanması gerektiğine dikkat
çekildi.
Artı Holding A.Ş. yetki-
lileri, 11 Ocak 1995 tari-
hinde SKK Genel Müdür-
lüğü'ne gönderdikleri yazı-
da, borçlannın aylık 1 mil-
yar liralık taksitlerle öden-
mesi konusunda yardımcı
olunmasını ıstediler.
ANAP Bilecik Milletve-
kili Mehmet Seven'in ver-
diği yazılı soru önergesi
sonucu, Semra Özal'ın,
eşinin ölümünden sonra
Sanyer'de 2 arsa ve 1 villa
aldığı ortaya çıktı. Devlet
Bakanı Abdülbaki Ataç'ın
verdiği bilgiye göre, Semra
Özal, Sanyer'de 602 ada
15 parsel numaralı 535
metrekare ipotekli arsanın
yarı hissesini, tüm yasal
ödemeleri de kabul ederek
23 Ağustos 1993 tarihinde
210 milyon liraya aldı.
Semra Ozal, aynı tarihte
394 metrekarelik Lapis
Hediyelik Eşya A.Ş ve Tu-
rizm ve Dış Ticaret Banka-
sı A.Ş. adına ipotekli bir
arsayı da 310 milyon liraya
satın aldı. 13 Nisan 1994
tarihinde de Sanyer Bü-
yükdere'de 7 milyar 620
milyona villa satın aldı.
TBMM'nin 75. kunıluş
yıldönümü kutlandıonunıu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Büyük
Millet Meclisi (TBMM),
dün 75. kuruluş
yıldönümünü kutladı.
TBMM'nin 75. kuruluş
yıldönümü için ilk tören
Anıtkabir'de düzenlendi.
TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
Başbakan Vekili Hikmet
Çetin ile bakanlar, askeri
yetkililer. bazı
parlamenterler. yabancı
büyükeiçilik yetkililerinin
katıldığı törenin ardından
Birinci Meclis ziyaret
edildi. 75 yıl önce
TBMM'nin açılış
konuşmasını yapan Sinop
Mebusu Şerif Bey'in
temsili konuşmasıyla
başlayan Birinci
Meclis'teki törende,
Atatürk, silah arkadaşlan
ve şehitlerin anısına saygı
duruşunda bulunuldu ve
Istiklal Marşı okundu.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İsmail Hakkı
Karada>u MHP Genel
Başkanı Alparslan
Türkeş, YDH Genel
Başkanı Cem Bojner,
bazı bakanlar ve çok
sayıda millervekilinin
Birinci Meclis'in
sıralannı doldurduğu
törende konuşan TBMM
Başkanı Cindoruk,
"Açıhşuıdan 75 yıl sonra
hem parlamentosuv la
hcm de bütün
kurumlanyla dingin ve
dimdik bir devletimiz var.
Bu devleti bize emanet
edenlere. minnetlerimiz ve
şükranlanmız var" dedi.
Cindoruk, Birinci
Meclis'in yalnızca bu
ülkenin cumhuriyet tarihi
için değil. bütün insanlık,
bütün demokrasi tarihleri
için çok önemli bir kurum
olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Demirel,
TBMM'nin kuruluşunun
75. yıldönümü nedeniyle
TBMM tarafindan davet
edilen yabancı
parlamenterlere yemek
verdi.
YİNE, YENİ, YEPYENİ
"BİR RADYO DİNLEDİM, HAYATIM DEĞİŞTİ"
Adana/Kadirli 106.2 • Ankara 97.7 • Ankara/Beypazarı 98.7 • Ankara/Nallıhan 106 •
Antakya 104 • Antalya 90 • Ayvalık 101.1 • Bandırma/Edremit 91.8 • Bilecik 95.5 • Bingöl 105
• Bodrum 98.7 • Bozüyük 98.7 • Bursa 90.1 • Çorlu 93.3 • Denizü 88 • Diyarbakır 93.3 •
Elazığ96 • Erzincan96 • Eskişehir 98.7 • Fethiye98.7 • Gaziantep 101.8 • Gaziantep Nizip 102.2
• Giresun 96.5 • Giresun Görele 94 • HatayyPayas/Dörtyol 97.4 • Isparta 96 • İskenderun 104
• İstanbul 98.7 • İzmir 88.3 • İzmir/Bergama 88.8 • Kahramanmaraş 91.1 • Kastatnonu 104 •
Kastamonu/İnebolu 91.3 • Kayseri 97.6 • Konya 102.4 • Kütahya 104.2 • Kütahya/Tavşanlı 94 •
Malatya 99.9 • Marmaris 91.7 • Mersin 99 • Ordu 98.7 • Ordu Fatsa 92.5 • Sakarya 103.1 •
Samsun 94.4 • Samsun/Bafra 88.6 • Uşak 92.6 • Van 99.7
KARACANRADVOTELEVlZ'ıOS \.S
raı'i ı=ıReklom FtazoHomo Hızmetlen AŞ
BÎZBİZE
ERDAL ATABEK
Çocuklarımızı Doğru
Eğitmedikçe...
Çocukluğumun geçtiği ilçede 23 Nisan günü yö-
netimi bize bırakırlardı. Kaymakam koltuğuna otur-
duğumuz zaman yaptığımız işlerin başında masa-
nın üstündeki çikolatalan arkadaşlanmıza ikram et-
mek gelirdi. Bunu hiç çekinmeden yapar, görevlıle-
rin hoşgörülü bakışlan arasında çocuk kaymakam
olarak kalkıp çocuk belediye başkanını ziyaret
ederdik. O birkaç saatlik çocuk iktidannı büyüklerin
tavırlanna hiç de özenmeden içimizdeki özgüriükte
yürutürdük. Durumun yapaylığını aklımıza bile getir-
mez, ilçenin bütün hizmetlerine inanılmaz bir ciddi-
yetle sahip çıkardık. İlçede denetim gezintileri, oyun
parkı seçmeler, esnafla konuşmalar, onlann derüeri-
ni soımalar bu işlerin arasındaydı.
Şimdi bütün bunlar çok daha anlamlı geliyor. 8-
10 yaş arası çocukların 23 Nisan sabahından öğle
yemeğine kadar süren iktidarı, Atatürk döneminin
geleceğe işaret eden çok anlamlı bir sembolik ola-
yıydı. ilçenin kaymakamı, belediye reisi (ona böyle
denirdi), okul müdürü (ilçe maarif memuru da olan
babamdı) olayı çok ciddi tutarlar, görevlerini yeni-
den bizlerden alırken "Bir gün gelecek, bu görevleri
sizler yapacaksınız" derlerdi. Ulus bilinci her şeyin
üstünde tutulurdu. Vatan için çalışmak her şeyden
daha değerliydi. Kendisi için bir şey düşünmek
ayıptı, kendi çıkannı hesaba katmak çirkin bir dav-
ranış sayılırdı. Padişahın kullan Cumhuriyetin vatan-
daşları oluyordu.
Bir kültürün degişmesi hiç de kolay değildir. Ulus
olma bilincini bir topluma verebılmek de kolay ol-
mamıştır. Bugün 50 yıl öncesine bakınca bu çaba-
ların hangi güçlüklerden geçtiği daha iyi anlaşılır.
Ulusun sahibi de devletti. Devlet ulusuna sahip ola-
cak, onu dışanda düşmanlanna karşı, içeride de sı-
kıntılara karşı koruyacaktı. Cumhuriyet, devletine
milletine sahip çıkan vatandaşlaria kurulup yürüye-
cekti. Henüz, kendisine sahip çıkan vatandaş kav-
ramı yoktu. O elbette daha sonra gelecekti, Ata-
türk'ün "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler"
dediğı gençlerle kurulacak olan bir aşamaydı. Ama
o aşama gelemedi, vatandaşın hizmet ettiği devle-
tin yerini, vatandaşa hizmet için varolan devlet ala-
madı. Atatürk döneminden sonraki kuşaklar bunu
başaramadılar. Bu başarısızlığın temel nedenlerin-
den birisi de eğitimin "çağdaş birey yetiştirme"ye
yönelik değişimi gerçekleştirememesidir. Belki de
bunun özgün bir başlangıcı olan Köy Enstitülerinin
kasıtlı olarak kapatılması bu alanda kaçırılmış en
büyük fırsattır. Günümüz egitimcilerinin, toplumbi-
limcilerinin, çocuk ruhbilımcilerinin Köy Enstitûlerini
bilmemeleri, araştırmamalan, anlatmamalan bir ta-
lihsizliktir.
• • •
"Çağdaş birey yetiştirmek" günümüzde eğitimin
en önemli sorunudur. Ne demektir "çağdaş birey?"
Özgürce düşünme yetisi kazanmış, bağımsız kişilik-
li, kendi karannı verebilen, bu karann sorumluluğu-
nu alabilen, doğru ve yanlışı kendi ölçebilen, karşı-
laştığı durumlan neden-sonuç ilişkisiyîe değerlendi-
rebilen kişi "çağdaş birey"d\r. Ancak böyle yetişmiş
kişi kendine söylenen her şeyi kabul etmek yerine
tartabilir, sorgulayabilir, tartışabilir, haklan için mü-
cadele edebilir. Böyle yetişmiş kişıler örgütlü olma-
nın önemini anlayabilir, Cumhuriyeti koruyabilir, de-
mokrasiyi kurup yürütebilir. "Çağdaş birey" demek
yalnız kendini düşünen bencil olmamak, ber ölçek-
te sosyal sorumluluk alabilmek demektir.
Her alanda karşılaştığımız sorunlann temelinde
de bu anlamda "çağdaş birey" sayısının azlığı
önemli bir etken olarak yatıyor. Çoğunluğu kendi dı-
şındaki bir gücün önünde eğilmeye hazır, birey ol-
muş görünenleri de gerçek anlamda birey olama-
mış, bencil, çıkarcı, oportünist insanlann toplumun-
da çağdaş Cumhuriyeti de koruyamazsınız, demok-
rasiyi de kuramazsınız. "Çağdaş birey" olmanın
özünde kendi gücünü tanımış, bu gücü benzer
güçlerle birleştirmek için örgütlenmenin önemini
kavramış, kendi hakkını koruyabilen, başkasının
hakkına kendi hakkı kadar saygı gösteren, üretici,
mücadeleci kişilik vardır. Ancak bu bıreylerden olu-
şan toplumlar çağdaş toplumlar olabilir. Ancak böy-
le toplumlarda her şey açık, sınırları net çizilmiş,
şeffaf olabilir. Ancak böyle toplumlarda gelecek gü-
vencesi, gerçek bir umut ve mutluluk olabilir.
Böyle bir toplum olmak istiyorsak "çocuklann
doğru eğitimi"r\e bakmak zorundayız. Eğer istiyor-
sak...
Hükümete 'ulusal
irade9
sorgusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ulusal Egemen-
lik Bayramı ve TBMM'nin
75. kuruluş yıldönümünde
özel gündemle toplanan
parlamentoda, muhalefet
partileri, "ülkenin çıkaria-
nyla doğrudan ilgili konu-
Larda ulusal iradenin devre
dışı bırakıldığı" gerekçesiy-
le hükümetı eleştiri yağmu-
runa tuttular.
75. yıldönümü ve 23 Ni-
san Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı nedeniyle
dün özel gündemle topla-
nan TBMM Genel Kuru-
lu'nun sıralan, yabancı par-
lamenterlerın de bulunma-
sına karşın büyük oranda
boş kaldı. İlk konuşmacı
olan Başbakan Tansu ÇU-
ler, ülkenin gelişmesine,
büyümesine yardımcı ola-
rak yasalann çıkarılması
için partı aynmı yapılmak-
sızın çaba gösterilmesini is-
tedi. Çiller, sözlerinı,
"Çünkü sorunlann çözüle-
ceği çao, bu çaü. Başka çan
yok, başka Türkiye de
yok"diye tamamladı.
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz ise
TBMM'nin 75. kuruluş yıl-
dönümünde ülkenin zor bir
dönemden geçtiğine dikkat
çekerek "Bugün ülkemiz,
cumhuriyet tarihinin en
ağır mescleleriylc meşgul-
dür. Buna karşın, yüce
Meclisimiy, kurulduğu gün-
den bu >ana asia rastlanma-
dığı kadar devre dışı bıra-
kılmış, cumhuriyet tarihin-
de görülmedik uygulama-
larla ülkemizin ha>ati mese-
lelerinin çözümlendigi, ni-
hai merci olmaktan uzak-
laşOnlnuş, işlevsizleştirilnıiş
ve adeta pasiTıze edilmiştir*7
dedi. Yılmaz, bu sözlerine
DYP sıralarından itiraz
yükselirken, TBMM'nin
düşürüldüğü durumun, 75.
kuruluş yıldönümü kutla-
malannı gölgelediğini söy-
ledi.
DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit de Türkiye'nin,
insan haklan sorunlarını
hâlâ aşamadığına dikkat
çekti.
Terörle Mücadele Yasa-
sı'ndaki değişiklik tartış-
malanna da değinen Ecevit,
"Son zamanlarda öyle bir
hava estirildi ki, sanki
TMY'nin 8. maddesi değiş-
tiriünce insan haklan ve de-
mokrasi bakımından bir
eksiğimiz kalmayacak. Oy-
sa, 8. maddenin yanı sıra,
degiştirilmesi gereken daha
birçok yasa ve anayasa
maddesi var, ama onlar
umursanmıyor" dıye ko-
nuştu.
RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan, TBMM'-
nin, Türkiye'yi köle yap-
mak ve sömürmek isteyen
güçleri kovmak ve hak ve
adalete dayanan "adil bir
yönetim düzeni" kurmak
için kurulduğunu. ancak
bugünkü yöneticilerin Batı
sömürgeciliğine boyun eğ-
dıklerini söyledi. Erbakan,
hükümetin, ekonomik ve
siyasi açıdan Türkiye'nin
kaderi için yaşamsal önemi
bulunan konularda TBMM
ve Bakanlar Kurulu'nu
devre dışı bırakıldığına dik-
kat çekti.