07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 1995 PAZARTESİ HABERLER Ozden'in döpt yılı • ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi'ndeki görevi 7 mayısta dolacak olan Başkan Yekta Güngör Özden, göre%'de geçen dört yılının değerlendirmesini yaparken bazı çevrelerin kendi şahsında Anayasa Mahkemesf ni yıpratmaya çalıştıklannı söyledi. Ozden, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bazı kararlann eleştirildiğinin anjmsatılması üzerine de "Bugüne kadar ne mutluyum kı. Anayasa Mahkemesi'nden her hükümet şikâyet etti, her yasama organı yakındı. Yakınma tek taraflı olsaydı taraf tuttuğumuz anlaşılırdı. Demek ki hiçbir taraf tutmamışız" dedi. TespHı tartişması • MANYAS(AA)-DYP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Baltalı ile Manyas Kaymakamı Erdoğan Bektaş, "tespih" yüzünden tartıştılar. Bahkesir'in Manyas ilçesine bağlı Süleymaniye Köyü llkokulu ek binasının temel atma töreninde, Kaymakam Erdogan Bektaş'ın tespih salladığını gören milletvekili Hüseyin Balyalı. kaymakamı tespihi bırakmasi konusunda uyardı. Sehpanin üzerine bıraktığı tespihin Balyalı tarafindan yere atılmasına sinirlenen Bektaş, olaya tepki gösterdi. Bunun üzerine Balyalı, kaymakamdan protokol kısmından aynlmasını istedı. Bektaş ise "Ben buranın mülkı amiriyim. Beni kovamazsınız" cevabını verdi. Milletvekili Balyalı da, "Sen artık mülki amir değılsin. Seni 24 saat içinde aldıracağım" karşılığını verdi. Tartışma, DYP Balıkesir Milletvekili Cemal Öztaylan'ın tören alanına gelip araya girmesiyle sona erdi. Cindopuk'tan ÇiHer'e eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Kanal D Televizyonu'nun küçük muhabin Başak Gürbüz'e verdiği demeçte Başbakan Tansu Çiller'i isim vermeden eleştirdi. Cindoruk, Başak Gürbüz'ün. "Kadınlar politikada daha mı başanlı" sorusuna, Çiller'e imada bulunarak "Örnekleröyle göstermiyor" yanıtını verdi. Cindoruk, bir başka soru üzerine, üstü kapalı olarak Çiller'in, "Ben Türkiye'nin şansıyım" yönündeki değerlendirmelerini eleştirerek "Hiçbirimiz Türkiye için şans değiliz. Öyle düşünürseniz bu, demokratik kurallara aykın olur. Tûrkiye için şans olup olmamaya tarih karar verir. Atatürk Türkiye için bir şanstır, ama bu karan ben vermiş değilim, tarih vermiştir, Atatürk'ün başanlar silsilesi vermiştir. Ama demokrası ile idare edilen hiçbir ülkede şansa yer yoktur" dedi. Kayıp sendikacımn cesedi bubındu • tSTANBUL(UBA)- Ailesi ve avukatlan tarafindan "gözaltında kaybedildiği" öne sürülen Sağlık-Sen kuruculanndan Ayşenur Şimşek'in cesedi Kınkkale'nin Yahşihan ilçesinde bulundu. Ozerinden kimlik çıkmadığı gerekçesiyle kimsesızler mezanna gömülen Şimşek'in cesedi ailesi tarafhdan teşhis edildi. Ankara-Kınkkale- Bala üçgeninde daha önce de kaçınlarak öldüriilen yedi kişinin cesedi bulunmuştu. Çiler'den giizeHik • \NKARA(Cumhurryet Bürosu) -Başbakan Tansu Çiler, Milliyet Gazetesinin dûıkü sayısında yer alan "Başbakan cildini bu dottora borçlu"başlıklı halerin doğru olmadığını bilürdi. Başbakanlık Baun Merkezi'nden yajılan açıklamada, Babakan Çiller'in haberde adtı geçen Fransız doktor Maınce Dray'ı hayatında hi^görmediği ve tanşmadığı belirtilerek, bu tÛTtedavi için hiçbir do;tora başvurmadığı kaxledıldi. Ozaüar'da trîlyonlar batbANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 8. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın çocuklan Ahmet ve Efe Ozal. aralannda kamu ban- kalannın da bulunduğu bazı kurumlar ile vergi daireleri. SSK. ve sahibi olduklan kuruluşlardaki çalışanlara olan trilyonlar- ca lira borçlannı ödemediler. Halkbank, 2.5 milyon dojarlık alacağına karşılık sa- dece Ahmet Özal'jn evindeki koltuklan bulurken; Ahmet ÖzaFın üzerine kayıth hiçbir mal bulamayan Vakıfbank. alacak- larını takibe aldı. AJmanya'da bulunan Ahmet Özal ve Efe Özal için, Kâğıthane Vergi Dairesi'nin istemi üzerine 145 mil- yar liralık vergi borçlan nedeniyle yurtdı- şına çıkış yasağı kondu. Aile. trilyonlan bulan borçlan ödememek için, aralannda kamu kuruluşlannın da bulunduğu ala- caklılardan kaçarken. ABD'de bulunan Semra Özal'ın, eşinin ölümünden sonra lstanbul'da milyarlarca liralık taşınmaz alımı yaptığı TBMM'de açıklandı. Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çöla- şan'ın, belgelere dayanarak yayımlama- sından sonra Özal ailesinin yalanlamadığı AdHia kayitil mal yok 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın büyük oğlu Ahmet Özal, aralannda kamu bankalannın da bulunduğu bazı kurumlar ile vergi daireleri, SSK ve sahibi olduğu kuruluşlardaki çalışanlara toplam yaklaşık 87 milyon dolarlık borç taktı. Yurtdışmda bulunan Ozal'ın evine haciz için giden Halkbank, sadece koltuklan buldu. Ahmet Özal adına kayıth hiçbir mal bulamayan Vakıfbank da, alacaklanm takibe aldı. bilgilere göre, Ahmet Özal; Şekerbank'a 4 milyon 735 bin dolar, Bank Ekspres'e 6 milyon 930 bin dolar, Emlakbank'a 7 milyon 250 bin dolar, Halkbank'a 2 mil- yon 500 bin dolar. lş Bankası'na 600 bin dolar, Kentbank'a 2 milyon 150 bin dolar, Faysal'a 1 milyon 350 bin dolar, Garanti Bankası'na 2 milyon dolar. Vakıfbank'a 5 milyon dolar olmak üzere, bankalara top- lam 32 milyon 565 bin dolar borç taktı. Batan Marmarabank, TYT Bank ve Impeksbank'tan da yaklaşık 33 milyon dolarlık kredi aldığı belirtilen Özal'ın, yurtdışı filmler için (Kanal 6'ya yapılan alımlar olduğu tahmin ediliyor) 5 milyon 401 bin 368 dolar, piyasada çeşitli yerlere 3 milyon 641 bin dolar, vergi daireleri ile SSK'ye 3 milyon 496 bin dolar, calıştırdı- ğı kişilere de 330 bin dolarlık borcu oldu- ğu belirtiliyor. Özal'ın üç kamu bankasıy- la bırlikte toplam borç miktan 87 milyon 118 bin 332 dolar olarak kaydediliyor. Halkbank, koltuklan buldu Halkbank Genel Müdürü Ufuk Söyle- mez, TBMM Esnaf ve Sanatkârlann So- runlannı Araştırma Komisyonu'na bilgi verirken, Özal'dan 2.5 milyon dolarlık alacakları bulunduğunu doğrulayarak, " Evindeki koltuklardan başka hiçbir şey TBMM'nin 75. kunıluş yıklünümü için ilk tören Anıtkabir'de düzenlendi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Vekili Çetinile bakanlar, askeri yctkililer, bazı partamenteıier, vabancı büyükeiçilik yetkililerinin kauldığı törenin ardından Birinci Meclis ziyaret edildi HkMecGs'in kanun rekoru TBMM'de, 1920-1960 yıllan arasında 7840 yasa çıkarken, bu sayı 1961-1980 arasında 2300, 1984-1991 döneminde de 794 olduANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye Bü- yük Millet Meclisi'nin (TBMM) kuruluşundan bu yana geçen 75 yılı, ye- terli çalışmadığı, gereklı yasalan zamanında çıkar- madığı, verimlilik yönün- den iyi bir imaj yaratma- dığı eleştirileriyle birlikte değerlendirildi. TBMM Genel Sekreterliğı tarafin- dan çıkanlan aylık bülten- de Meclis'e yönelik eleşti- riler sayılarla yanıtlandı- nldı. İlk değerlendirmeler, TBMM'nin 75 yıl içinde toplam 11 bin 913 yasa çı- kardığını orta>a koyarken. çıkanlan yasa yönünden Meclis'in kuruluşunun ilk yıllannın daha sonraki dö- nemler arasında ulaşılma- sı zor bir rekoru kırdığını gözler önüne serdi. 7840 adet yasa 1920-1960 yılla- rı arasında çıkarken, bu sayı 1961-1980 arasında 2300, 1984-1991 döne- minde de 794 oldu. Bu yasama döneminin ilk üç yılında 302 yasa yü- rürlüğe konuldu. 1960"ta Milli Birlik Komitesi dö- neminde 375, 1980'de Milli Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisi sıra- sında da 669 yasa resen yûrürlüğe sokuldu TBMM'nin bültenine göre. Türkiye, şu anda 767 yasayla yönetiliyor. Bu ana kanun sayısının içinde, bir defaya özgü olarak çıkanlan af kanun- lan. bütçe yasalan, kesin hesap kanunlan ile seçim- lerin yinelenmesine ilişkin kanunlar yer almıyor. Ay- nca uluslararası anlaşma- lar da bu sayının içinde bulunmuyor. Geri kalan yasalar, bu 767 yasada ya- pılan değişiklikleri içeri- yor. TBMM tarafindan çıka- rılan bu yasalardan 1961 Anayasası döneminde 247"si, 1982 Anayasası döneminde de 128'i Ana- yasa Mahkemesi'nce iptal edildi. Kadük 23 Nisan 1920 ile 27 Mayıs 1960 arasında Meclis'e sunulan toplam 9 bin 662 tasan ve 3 bin 852 tekliften, 840 tasarı ve 1145 teklif, dönem içinde görüşülemediği için ''ka- dük" oldu. 27 Mayıs 1960 tarihin- den 1. Turgut Ozal hükü- metinin kurulduğu 22 Ka- sım 1983 tarihine kadar. Milli Bırlik Komitesi, Ku- rucu Meclis, Temsilciler Meclisi, Millet Meclisi, Milli Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisi sıra- sında da toplam 3596 ta- sandan 1359'u, 4475 yasa teklifinden 3522'si yine hükümsüz (kadük) sayıldı. ANAP'ın iktidarda olduğu 1983-1991 yıllan arasında da sunulan 1263 tasandan 135'i ve 1075 tekliften 725'i kadük oldu. Anayasal yargı yohı 1920'den 1960'a kadar yürürlükte olan "TeşküaM Esasiye" de Anayasa Mahkemesi olmadığın- dan, bu dönemde çıkan yasalann denetimi söz ko- nusu olmadı. 1961 Anaya- sası ile kurulan Anayasa Mahkemesi ile Meclisle- rin çıkardığı yasalar ana- yasal yargı denetimine girdi. 1961 Anayasasfnın yü- rürlükte olduğu 19 yılda çıkanlan yasalar için, Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmaya yetkili organlar tarafindan 380 dava açıldı. 1982 Anaya- sası'nın yürürlükte olduğu süre içinde de bu yılın ba- şına kadar 123 iptal davası açıldı. Buna göre, Anaya- sa Mahkemesi'ne mahke- melerce 1961 Anayasası süresince 991 dava açıldı. Bunlardan 87'si kabul edi- lerek yasa ya da ilgili maddeler iptal edilirken, 376 başvuru reddedildi. 232 dosya noksanlık ge- rekçesiyle iade edilirken, 196 dosya hakkında yeni- den karar vermeye gerek olmadığı karan verildi. 1982 Anayasası döne- minde ise yine bu yılın başına kadar mahkemeler aracılığıyla 340 dava açıl- dı. 38 yasa ya da maddesi iptal edilirken, 148 başvu- ru ret, 88"i iade edildi. 53'ü için yeniden karar vermeye gerek olmadığı karanna varıldı. 13 dava ise bakılma aşamasında. bulamadık. Bu şartlarda bu parayı geri al- mamız mümkün değil" demişti. Emlakbank Genel Müdürü Aydın Ayay- dın da konuya ilişkin haberler üzerine Emin Çölaşan'a gönderdiği açıklamada, Vakıflar Bankası Genel Müdürlügü döne- minde Özal'a açılan kredinin. geri dönüş açısından 'asgari risk' oranı taşıdığını. ancak Özal'ın teminat mektubu getirdiği bankanın 9 ay sonra batacağını önceden tahmin etmesinin mümkün olmadığını kaydetmişti. 5 milyon dolarlık alacağını takibe alan Vakıfbank, Ahmet Özal'ın üzerine kayıth hiçbir malvarlığı bulamayınca borçlunun sahip olduğu Kanal 6, Artı Pazarlama ve Artı Reklamcılık şirketlerinin kefaletiyle kredinin yaz aylanndan itibaren ödenme- ye başlaması konusunda anlaşma yaptı. Ahmet Özal'ın sahibi olduğu Artı Hol- dıng A.Ş. şirketlen de SSK'ye milyarlar- ca lira borç taktı. Cumhurryet'e ulaştin- lan belgeye göre, Ahmet Özal, sahibi ol- duğu Artı Yayıncılık A.Ş'de 916 milyon 364 bin 590 lira Artı Holdıng A.Ş'de 4 milyar 938 milyon 571 bin lira, Artı Haber Ajansı A.Ş'de 4 milyar 620 mil- yon 429 bin lira, Artı Med- ya Pazarlama A.Ş'de 1 mil- yar 358 milyon 97 bin lira, Interpress Basın-Yayıncılık A.Ş'de 3 milyar 886 mil- yon 469 bin lira, Market Televizyon A.Ş'de 2 milyar 503 milyon 167 bin lira, Can Ajans Film Yapım A.Ş'de 1 milyar 726 mil- yon 572 bin lira, Artı Film- cilik Prodüksiyon A.Ş'de de 6 milyar 901 milyon 332 bin lira olmak üzere toplam 26 milyar 854 mil- yon liralık SSK prim bor- cunu ödemedi. 31 Aralık 1994 tarihi itibanyla çıka- nlan bu prim borçlannın, bugüne kadar geçen her ay için yüzde 12 gecikme zammı ile birlikte hesap- lanması gerektiğine dikkat çekildi. Artı Holding A.Ş. yetki- lileri, 11 Ocak 1995 tari- hinde SKK Genel Müdür- lüğü'ne gönderdikleri yazı- da, borçlannın aylık 1 mil- yar liralık taksitlerle öden- mesi konusunda yardımcı olunmasını ıstediler. ANAP Bilecik Milletve- kili Mehmet Seven'in ver- diği yazılı soru önergesi sonucu, Semra Özal'ın, eşinin ölümünden sonra Sanyer'de 2 arsa ve 1 villa aldığı ortaya çıktı. Devlet Bakanı Abdülbaki Ataç'ın verdiği bilgiye göre, Semra Özal, Sanyer'de 602 ada 15 parsel numaralı 535 metrekare ipotekli arsanın yarı hissesini, tüm yasal ödemeleri de kabul ederek 23 Ağustos 1993 tarihinde 210 milyon liraya aldı. Semra Ozal, aynı tarihte 394 metrekarelik Lapis Hediyelik Eşya A.Ş ve Tu- rizm ve Dış Ticaret Banka- sı A.Ş. adına ipotekli bir arsayı da 310 milyon liraya satın aldı. 13 Nisan 1994 tarihinde de Sanyer Bü- yükdere'de 7 milyar 620 milyona villa satın aldı. TBMM'nin 75. kunıluş yıldönümü kutlandıonunıu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), dün 75. kuruluş yıldönümünü kutladı. TBMM'nin 75. kuruluş yıldönümü için ilk tören Anıtkabir'de düzenlendi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Vekili Hikmet Çetin ile bakanlar, askeri yetkililer. bazı parlamenterler. yabancı büyükeiçilik yetkililerinin katıldığı törenin ardından Birinci Meclis ziyaret edildi. 75 yıl önce TBMM'nin açılış konuşmasını yapan Sinop Mebusu Şerif Bey'in temsili konuşmasıyla başlayan Birinci Meclis'teki törende, Atatürk, silah arkadaşlan ve şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunuldu ve Istiklal Marşı okundu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karada>u MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, YDH Genel Başkanı Cem Bojner, bazı bakanlar ve çok sayıda millervekilinin Birinci Meclis'in sıralannı doldurduğu törende konuşan TBMM Başkanı Cindoruk, "Açıhşuıdan 75 yıl sonra hem parlamentosuv la hcm de bütün kurumlanyla dingin ve dimdik bir devletimiz var. Bu devleti bize emanet edenlere. minnetlerimiz ve şükranlanmız var" dedi. Cindoruk, Birinci Meclis'in yalnızca bu ülkenin cumhuriyet tarihi için değil. bütün insanlık, bütün demokrasi tarihleri için çok önemli bir kurum olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Demirel, TBMM'nin kuruluşunun 75. yıldönümü nedeniyle TBMM tarafindan davet edilen yabancı parlamenterlere yemek verdi. YİNE, YENİ, YEPYENİ "BİR RADYO DİNLEDİM, HAYATIM DEĞİŞTİ" Adana/Kadirli 106.2 • Ankara 97.7 • Ankara/Beypazarı 98.7 • Ankara/Nallıhan 106 • Antakya 104 • Antalya 90 • Ayvalık 101.1 • Bandırma/Edremit 91.8 • Bilecik 95.5 • Bingöl 105 • Bodrum 98.7 • Bozüyük 98.7 • Bursa 90.1 • Çorlu 93.3 • Denizü 88 • Diyarbakır 93.3 • Elazığ96 • Erzincan96 • Eskişehir 98.7 • Fethiye98.7 • Gaziantep 101.8 • Gaziantep Nizip 102.2 • Giresun 96.5 • Giresun Görele 94 • HatayyPayas/Dörtyol 97.4 • Isparta 96 • İskenderun 104 • İstanbul 98.7 • İzmir 88.3 • İzmir/Bergama 88.8 • Kahramanmaraş 91.1 • Kastatnonu 104 • Kastamonu/İnebolu 91.3 • Kayseri 97.6 • Konya 102.4 • Kütahya 104.2 • Kütahya/Tavşanlı 94 • Malatya 99.9 • Marmaris 91.7 • Mersin 99 • Ordu 98.7 • Ordu Fatsa 92.5 • Sakarya 103.1 • Samsun 94.4 • Samsun/Bafra 88.6 • Uşak 92.6 • Van 99.7 KARACANRADVOTELEVlZ'ıOS \.S raı'i ı=ıReklom FtazoHomo Hızmetlen AŞ BÎZBİZE ERDAL ATABEK Çocuklarımızı Doğru Eğitmedikçe... Çocukluğumun geçtiği ilçede 23 Nisan günü yö- netimi bize bırakırlardı. Kaymakam koltuğuna otur- duğumuz zaman yaptığımız işlerin başında masa- nın üstündeki çikolatalan arkadaşlanmıza ikram et- mek gelirdi. Bunu hiç çekinmeden yapar, görevlıle- rin hoşgörülü bakışlan arasında çocuk kaymakam olarak kalkıp çocuk belediye başkanını ziyaret ederdik. O birkaç saatlik çocuk iktidannı büyüklerin tavırlanna hiç de özenmeden içimizdeki özgüriükte yürutürdük. Durumun yapaylığını aklımıza bile getir- mez, ilçenin bütün hizmetlerine inanılmaz bir ciddi- yetle sahip çıkardık. İlçede denetim gezintileri, oyun parkı seçmeler, esnafla konuşmalar, onlann derüeri- ni soımalar bu işlerin arasındaydı. Şimdi bütün bunlar çok daha anlamlı geliyor. 8- 10 yaş arası çocukların 23 Nisan sabahından öğle yemeğine kadar süren iktidarı, Atatürk döneminin geleceğe işaret eden çok anlamlı bir sembolik ola- yıydı. ilçenin kaymakamı, belediye reisi (ona böyle denirdi), okul müdürü (ilçe maarif memuru da olan babamdı) olayı çok ciddi tutarlar, görevlerini yeni- den bizlerden alırken "Bir gün gelecek, bu görevleri sizler yapacaksınız" derlerdi. Ulus bilinci her şeyin üstünde tutulurdu. Vatan için çalışmak her şeyden daha değerliydi. Kendisi için bir şey düşünmek ayıptı, kendi çıkannı hesaba katmak çirkin bir dav- ranış sayılırdı. Padişahın kullan Cumhuriyetin vatan- daşları oluyordu. Bir kültürün degişmesi hiç de kolay değildir. Ulus olma bilincini bir topluma verebılmek de kolay ol- mamıştır. Bugün 50 yıl öncesine bakınca bu çaba- ların hangi güçlüklerden geçtiği daha iyi anlaşılır. Ulusun sahibi de devletti. Devlet ulusuna sahip ola- cak, onu dışanda düşmanlanna karşı, içeride de sı- kıntılara karşı koruyacaktı. Cumhuriyet, devletine milletine sahip çıkan vatandaşlaria kurulup yürüye- cekti. Henüz, kendisine sahip çıkan vatandaş kav- ramı yoktu. O elbette daha sonra gelecekti, Ata- türk'ün "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler" dediğı gençlerle kurulacak olan bir aşamaydı. Ama o aşama gelemedi, vatandaşın hizmet ettiği devle- tin yerini, vatandaşa hizmet için varolan devlet ala- madı. Atatürk döneminden sonraki kuşaklar bunu başaramadılar. Bu başarısızlığın temel nedenlerin- den birisi de eğitimin "çağdaş birey yetiştirme"ye yönelik değişimi gerçekleştirememesidir. Belki de bunun özgün bir başlangıcı olan Köy Enstitülerinin kasıtlı olarak kapatılması bu alanda kaçırılmış en büyük fırsattır. Günümüz egitimcilerinin, toplumbi- limcilerinin, çocuk ruhbilımcilerinin Köy Enstitûlerini bilmemeleri, araştırmamalan, anlatmamalan bir ta- lihsizliktir. • • • "Çağdaş birey yetiştirmek" günümüzde eğitimin en önemli sorunudur. Ne demektir "çağdaş birey?" Özgürce düşünme yetisi kazanmış, bağımsız kişilik- li, kendi karannı verebilen, bu karann sorumluluğu- nu alabilen, doğru ve yanlışı kendi ölçebilen, karşı- laştığı durumlan neden-sonuç ilişkisiyîe değerlendi- rebilen kişi "çağdaş birey"d\r. Ancak böyle yetişmiş kişi kendine söylenen her şeyi kabul etmek yerine tartabilir, sorgulayabilir, tartışabilir, haklan için mü- cadele edebilir. Böyle yetişmiş kişıler örgütlü olma- nın önemini anlayabilir, Cumhuriyeti koruyabilir, de- mokrasiyi kurup yürütebilir. "Çağdaş birey" demek yalnız kendini düşünen bencil olmamak, ber ölçek- te sosyal sorumluluk alabilmek demektir. Her alanda karşılaştığımız sorunlann temelinde de bu anlamda "çağdaş birey" sayısının azlığı önemli bir etken olarak yatıyor. Çoğunluğu kendi dı- şındaki bir gücün önünde eğilmeye hazır, birey ol- muş görünenleri de gerçek anlamda birey olama- mış, bencil, çıkarcı, oportünist insanlann toplumun- da çağdaş Cumhuriyeti de koruyamazsınız, demok- rasiyi de kuramazsınız. "Çağdaş birey" olmanın özünde kendi gücünü tanımış, bu gücü benzer güçlerle birleştirmek için örgütlenmenin önemini kavramış, kendi hakkını koruyabilen, başkasının hakkına kendi hakkı kadar saygı gösteren, üretici, mücadeleci kişilik vardır. Ancak bu bıreylerden olu- şan toplumlar çağdaş toplumlar olabilir. Ancak böy- le toplumlarda her şey açık, sınırları net çizilmiş, şeffaf olabilir. Ancak böyle toplumlarda gelecek gü- vencesi, gerçek bir umut ve mutluluk olabilir. Böyle bir toplum olmak istiyorsak "çocuklann doğru eğitimi"r\e bakmak zorundayız. Eğer istiyor- sak... Hükümete 'ulusal irade9 sorgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal Egemen- lik Bayramı ve TBMM'nin 75. kuruluş yıldönümünde özel gündemle toplanan parlamentoda, muhalefet partileri, "ülkenin çıkaria- nyla doğrudan ilgili konu- Larda ulusal iradenin devre dışı bırakıldığı" gerekçesiy- le hükümetı eleştiri yağmu- runa tuttular. 75. yıldönümü ve 23 Ni- san Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle dün özel gündemle topla- nan TBMM Genel Kuru- lu'nun sıralan, yabancı par- lamenterlerın de bulunma- sına karşın büyük oranda boş kaldı. İlk konuşmacı olan Başbakan Tansu ÇU- ler, ülkenin gelişmesine, büyümesine yardımcı ola- rak yasalann çıkarılması için partı aynmı yapılmak- sızın çaba gösterilmesini is- tedi. Çiller, sözlerinı, "Çünkü sorunlann çözüle- ceği çao, bu çaü. Başka çan yok, başka Türkiye de yok"diye tamamladı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ise TBMM'nin 75. kuruluş yıl- dönümünde ülkenin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek "Bugün ülkemiz, cumhuriyet tarihinin en ağır mescleleriylc meşgul- dür. Buna karşın, yüce Meclisimiy, kurulduğu gün- den bu >ana asia rastlanma- dığı kadar devre dışı bıra- kılmış, cumhuriyet tarihin- de görülmedik uygulama- larla ülkemizin ha>ati mese- lelerinin çözümlendigi, ni- hai merci olmaktan uzak- laşOnlnuş, işlevsizleştirilnıiş ve adeta pasiTıze edilmiştir*7 dedi. Yılmaz, bu sözlerine DYP sıralarından itiraz yükselirken, TBMM'nin düşürüldüğü durumun, 75. kuruluş yıldönümü kutla- malannı gölgelediğini söy- ledi. DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit de Türkiye'nin, insan haklan sorunlarını hâlâ aşamadığına dikkat çekti. Terörle Mücadele Yasa- sı'ndaki değişiklik tartış- malanna da değinen Ecevit, "Son zamanlarda öyle bir hava estirildi ki, sanki TMY'nin 8. maddesi değiş- tiriünce insan haklan ve de- mokrasi bakımından bir eksiğimiz kalmayacak. Oy- sa, 8. maddenin yanı sıra, degiştirilmesi gereken daha birçok yasa ve anayasa maddesi var, ama onlar umursanmıyor" dıye ko- nuştu. RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan, TBMM'- nin, Türkiye'yi köle yap- mak ve sömürmek isteyen güçleri kovmak ve hak ve adalete dayanan "adil bir yönetim düzeni" kurmak için kurulduğunu. ancak bugünkü yöneticilerin Batı sömürgeciliğine boyun eğ- dıklerini söyledi. Erbakan, hükümetin, ekonomik ve siyasi açıdan Türkiye'nin kaderi için yaşamsal önemi bulunan konularda TBMM ve Bakanlar Kurulu'nu devre dışı bırakıldığına dik- kat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle