07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 1995 PAZARTESİ 12 DİZtYAZI Arjantin'in Mayıs Arıneleri• Mayıs Alanı 170 yıl boyur.ca Arjantin'de polrtikanın nabzının attığı alan oldu. Askeri darbelerde tanklar ilkin bu alana açılan sokaklan tuttu. Cuntalar, alanı dolduran kalabalıklann eylemleriyle yıkıldı. Peron'u hapishaneden iktidara taşıyan işçi kollan, ülkenin dört bir yanından buraya yürümüştü. • 1976yılında ülkenin üstüne bir karabasan gibi çöken askeri cuntanın yedi yıl süren karanlığında Mayıs Alanı, her perşembe saat 17.17'deMayıs Anneleri'yle doldu. Faşizmin zindanlannda yok edilen evlatlarını, kocalannı, kardeşlerini arayan analar, inatla çocuklannı istediler. Buenos Aires'te Plaza del Mayo, Türkçesı Mayıs Alanı. Ama alıştığımız ûzere l Ma- yıs Alanı değil. Arjantin'in resmi tarihinin başlangıç gü- nü, 25 Mayıs 1810"dan geli- yor alanın adı. O gün Buenos Aires kent meclisı, kral naibi- nı alaşağı ederek bağımsızlı- ğını ilan etti. Arjantin artık denizaşın bir Ispanyol sömür- gesi değil, bağımsız bir dev- letti. Görkemli krallık sarayı "Kongre SarayT olarak ilan edildı Arjantin devletı kurul- muştu. Mayıs Alanı 170yılboyun- ca Arjantin'de politikanın nabzının attığı alan oldu. As- keri darbelerde tanklar ilkin Mayıs Alanı'naaçılan sokak- lan tuttu. Cuntalar, Mayıs Alanı'nı dolduran kalabalık- lann protesto eylerrüeriyle yı- kıldı. Peron'u atıldığı hapis- haneden çıkaran ve birkaç gün sonra iktidara taşıyan iş- çi kollan, kentin ve ülkenin dört bir yanından gelerek Mayıs Alanı'nda toplanmış- lardı. Ve.. ..ve 1976 yılında ülkenin üstüne bir karabasan gibi çö- ken askeri cuntanın yedi yıl süren karanlığında Mayıs Alanı, her perşembe saat 17.17 'de Mayıs Anneleri'yle doldu. Faşizmin zindanlann- da yok edilen evlatlannı, ko- calannı, kardeşlerini arayan, inatla, kışın soğuğunda, ya- zın kavurucu (tropik) sıcağın- da Mayıs Analan oğullannın fotoğraflannı göğüslerine bastırdılar, acemice yazılmış kargacık burgacık pankartla- nnı yükselttıler ve çocuklan- nı istediler. Çocuklar hiç bu- lunamadı. Kımi, Atlas Okya- nusu'nun derinliklerinde çoktan balıklara yem olmuş- tu; kimı, Buenos Aıres'in Ezezia Havaalanı'nın nere- deyse bitişiğindeki Jose de San Martin Kjşlası'ndaki toplu mezarlara atılıp üstleri toprakla örtülmüştü. General Videla, General VTola, Gene- ral Galtieri, Mayıs Anala- n'nın kanlılanydı Mavis Analan da onlann siyasa sonlannı yazdılar. Buenos Aires'te •Didar Abla'lar... Arjantin'de pazardan çar- şambaya kadar kaldık. Per- şembe öğleyin Şilı'ye hareket ettik. Mayıs Analan'nı göre- medik. Yazık. Ama Arjantin üstüne bilgilerimizin ete ke- miğe bürünmesine ödenmez katkılaryapan gazeteci arkadaşımız Fran (Frayn okunuyor) bize en çok Mayıs Analan'nı ve onlann cuntarejimini sars- makta birincil etken olduklannı anlatü. Orada, o alanda bızim 'Didar AMa'lan- mızı, 'Zekiye Ana'lanmızı. 'Bedirfaan NH ne'lerimizi, adı bu diziye sımayacak "12 EyliM analanmızı'' gördük. "Göney Amerika'da Üç Türldye" baş- lıklı bir dizide yukandakı paragraflann yeri var mı ? Yokmu? Günlemelerdeki, yıllamalardaki on yıllık, yirmi yıllık kaymalan bir yana bı- rakıp şu yakın tarih özetıne bakın hele: 1916'dan 1930'a kadar Union Civica Radical (UCR - Köktendönüşümcü Yurt- Göğüslerine çocuklarının resmini bastıran Mayıs Annelerin tüm çabalanna karşın çocuklar hiç bulunamadı. Kimi, Atlas Okyanusu'nun derinlik- lerinde çoktan balıklara yem olmuştu; kimi Jose de San Martin Kışlası'ndaki toplu mezarlara atılıp üstleri toprakla örtülmüştü. Generaller, Mayıs Anneleri'nin kanlılanydı. Analar da onlann siyasal sonlannı yazdılar. îüri'/l/E A/Dhl H Buenos Aires'te Plaza del Mayo, Türkçesi Mayıs Alanı. Ama alıştğımız üze- re 1 Mayıs Alanı değil. Arjantin'in resmi tarihinin başlangıç günü, 25 Ma- yıs 1810'dan gelryor alanın adı. Buranın Arjantin tarihinde çok önemli bir yeri var. Generallerîn kirli savaşı • 1976'da General Videla ile başlayıp Viola ile süren ve Galtieri ile son bulan yedi yıllık son cunta dönemi, çok kanlı, ülkenin en değerli evlatlannı acımasızca yok eden bir dönem oldu. Ülkede bir "kirli savaş" başladı. Bu dönemde Arjantin'de kayıplann sayısı onbinlere ulaştı. Arjantin'de 1976'da baş- layıp 1983'te Falkland (Mal vinas) Savaşı' nın yiti- rilmesiyle son bulan cunta- lar dönemi, Türkiye ile pa- rallellikler kurmaya çalış- tığımız bu dizide özel bir önem taşıyar. General Vı- dela ile başlayıp Viola ile süren ve Galtieri ile son bulan bu kanlı yedi yıl bo- yunca askerler, önlenne ikı temel hedef koydular So- lu, özellikle radikal solu mutlak olarak tasfıye et- mek ve ülkede "serbest pa- zar ekonomisi"ni egemen kılmak. Ekonomıye yann değı- nelim. Ama yedi yıllık son cunta dönemi, bu çok kan- lı, ülkenin en değerli evlat- lannı acımasızca yok eden dönem daha aynntılı ele almmah. Birinci Cunta diye de anılan General Videla, tüm gücüyle 'sol'a yüklendi. Ülkede bır "kirii savaş" başladı. 7 yıllık karanlık dönemde Arjantin halkı en büyük kayıplan Videla dö- nemınde verdi. Desapare- cidos denen "kayıplar"ın sayısı 34 bıne ulaştı. Ara- lannda solcular, komünist- ler, aydınlar, üniversite öğ- retım üyeleri, rahıpler, ra- hibeler, lise ve ortaokul öğrencileri, sendıkacılar, sendikalı ışçiler, memur derneklen yöneticileri ve üyeleri. köy kooperatifleri yöneticileri çoğunluktay- dı. Esas olarak cuntaya karşı olan herkes bu vahşı terörden payını aldı. 1970 sonlannda Mayıs Analan sahneye çıktı. Her perşembe 17.17'de Plaza de Mayo'da toplandılar. Bize kılavuzluk eden ga- zeteci arkadaşımız Fran anlatıyor: "Bbinı aileden kirli sa- vaşta kayboian ohnadL Bir şans, bir rastlantı. Aynca kız kardeşim ve babam Bo- livya'ya geçmişlerdi. Ben de yeraltma inmiştim. An- nem evde kaldı ve saklan- madı. Aileden kayıp ver- medik, ama ajınem ilk Vfa- >ıs Analan'ndandı. Anıtu çevresinde. kayıp çocukla- nnın fotograflannı göğüs- krine bastınp dönerierdi. Sayılan her gün artb. Tu- tuklandılar, hapsedildiler; ama sayılan arrn. Her dö- nüşlerinde cunta gemisin- den bir tahta, bir çivi daha sökülürdü. Ülkeye, demok- ratlara güç veren, Mayıs Analan oldu_" Anayasadaki ilginç madde Videla'nın yerine Gene- ral Viola getirildi. Bu bir makyajdı ve tutmadı. Vi- ola on milyarlarca dolarlık dış borç devralmıştı. Yeri- nı General Galtieri'ye bı- rakırken dış borç da 48 milyar dolara yükselmişti. Ekonomiyi berbat eden, onbinlerce İcişiyi katleden cunta, budalaca bir prestij manevrasına kalkıştı ve Malvinas (Falkland) Ada- lan'ndaki Ingiliz egemen- liğinı tanımadığını ilan ederek adayı işgal etti. tn- giltere'nın bekJenmedık sertlıkteki yanıö savaş ila- nı oldu ve savaş, cuntanın da sonunu getırdi. 1983'te (Türkiye'de de aynı yıl rruydı?) genel se- çimlere gıdildi. Sandıktan sürpriz bir sonuçla Radi- kal Yurttaşlar Birliği (UCR) adayı Raul AMbn- sin çıktı. Arjantin'de 1930'dan bu yana kısa ke- sintilerle sûrûp giden aske- ri yönetimler dönemi -şim- dilik ve umalım her zaman için- son buldu. Seçimlerden önce cun- tacılar anayasaya bir mad- de eklemışlerdi: "1976-1983 döneminde hflkümette görev vapanlar hakkında dava açılamaz ve cezalandınlmalan istene- mez." Alfonsin, seçılmış- lığının gücüyle bu madde- yi iptal etti ve cunta önder- lerini yargıç karşısına çı- kardı. Generaller çeşitli ce- zalara çarptınldılar. Alfonsin'in, siyasal planda görece basanlı ça- balan, ülkenin ekonomik darboğazını aşmasına yet- medı. IMF'yekapılaraçıl- dı. Serbest piyasa ekono- misı ülkeyi kurtaracak tek reçete olarak Alfonsin dö- neminde Arjantin halkına sunuldu. Aynca ordudan gelen üst üste üç darbe girişimi güç bela önlendı: ama, bu arada cunta üyeleri ve kir- li sayaşa kanşmış katil sü- rüleriyle ilgili tüm davalar da durduruldu. Arjantin'de hassas bir dengeye daya- nan bir iç banş (!) sağlan- dı. 1989 seçimlennde ise "yeni dünya düzenine" ayak uydurmuş Peroncu hareketi temsil eden Car- los Menem'in Adalet Par- tisi seçimleri kazandı. Or- du sakinleştırilmiş ve pasi- fîze edilmışti. Şımdı eko- nomik atılımlar dönemiy- di. Yani özelleştirme, ser- best piyasa ekonomisi ve globalleşme gereği enteg- rasyon sürecı... taşlar Birliği) iktidardaydi. Seçimle iş- başına gelen bu partının hükümetleri, bır askeri darbeyle devrilinceye kadar ülke- yi. iyı eğitılmış nüfusu. i\ ı değerlendiril- miş topraklan ile yeryüzünün beşıncı zengin ülkesi durumuna getirmıştı. Bu tanma, özellikle hayvancılığa dayanan birrefahtı. Gelecekse sanayileşmedeydi Bunun içın 1946 yılına kadar beklenecekti.Baş- ta sanayi işçileri olmak üzere Arjantin emekçılennin mutlak ve güçlü desteğını arkasına alan eskı subay. yeni polıtikacı Juan Pferon 1946'da iktidan aldı. Tanma dayalı geleneksel üretim ilişkileri altüst oldu. Çiftlikler ikı seçenekle karşı karşı- ya kaldılar: Ya modern tanm ışletmele- rine (Peron bunu "açıkha\a fabrikala- n"diye nitelemişti); et ve et ürünlen ih- raç eden tanmsal sanayi kuruluşlanna dönüşeceklerdi.. ya da yok olacaklardı. Geleneksel yapıda ısrar eden tanm, ağır vergilendirildi. Elde edilen kaynaklar sa- nayıye aktanldı. Arjantin, kabuğunu çat- latıyor ve tanm ürünleri ve yeraltı servet- lerini ham olarak ihraç eden bir ülkeden petro-kimya, işlenmiş et ürünleri (salam, sosis, kurutulmuş et), donduruhnuş de- niz ürünleri ihracına geçiliyordu. Buna karşılık ithalat çok yoğun bir denetime uğratılıyor ve yeni doğmakta olan sana- yi, çok kalın ve güçlü gümrük duvarla- nyla korunuyordu. Bu tt de>1etçilik"de- mekti. Ancak Peron'un devletçilıği biraz "tu- haf" birde\Ietçilikti. Sivil ve üniforma- lı bürokrasiye değil, sendikalarda örgüt- lenmelerini bızzat sağladığı işçılere da- yanıyordu. Kentin kenar mahallelerinde "Vilbs Miserias"de (sefalet vjllalannda) yaşayan 'Descamisados'lar (baldın çıp- laklar) Peron'un arkasında kenetlenmiş- lerdi. Işçiler ve sanayi kapitalistine dönüşen çiftlik sahibi varlıklılar Peron'u destek- lerken, bürokrasi ve orta sınıflann hoş- nutsuzluğu homurdanmaya dönüştü ve 1955 yılında kilisenin açıkça destekledi- ği ordu, Peron'u devirdi. Peron Ispan- ya'ya sürgüne gitti. Güçlü siyasal hare- ket Peronizm yasaklandı. Arjantin'de 18 yıl sürecek bir asken cuntalar dönemi başladı. Arada göster- melik birkaç seçimle işbaşına gelmiş söz- de sivil hükümetler, darbeler, darbelere karşı yeni darbeler, başanlı darbeler, ba- şansız darbeler... 18 yıl içinde 9 general, iktidan birbir- lennın elinden kaparak Arjantin'i yönet- tiler ve dünya ticaret hacminde 10. sıra- da yer alan bir ülke, hızla bir azgelişmiş ülkeye dönüştü. 1973'te Peron sürgünden döndü. An- cak bir yıl sonra öldü. Ikinci kansı Isa- bel Peron devlet başkanlığını üstlendi. ama sürdüremedi; 1976'da yeni bir aske- ri darbeyle yeniden cuntalar dönemi baş- ladı. Yann: Bir Pezo esittir bir Dolar(mıs)... BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1992/1366 Davacı Hazine vekili Av. Betûl Ğ>zkan tarafından da\alı Mecıl Erbaşı mirasçılan aleyhine açılan kadastro tespıtine ıtıraz ve tescıl davasının yapılan duruşmasmda verilen ara karan gereğince; Bünyan ılçesı Samağır köyü Körpınar mevkıınde 124 ada, 231 parsel sayılı taşınmazın yargılaması devamında davalı mırasçılanndan Mustafa Erbaşı tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri tespıt edı- lemedığinden, yukanda sözü edilen ta^ınmaza ılışkın mahkememızın 13.9.1995 günü saat 09.00'a bırakılan duruşmasında hazır bulunmalan ya da kendilennı bir vekille temsil ettirmelen aksi halde davanın yokluk- lannda devam edeceği ve yokluklannda karar \enleceğı dilekçe yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur. Basm: 17995 POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Vedat Hoca'ya Öğrencî Olmak... Bir aydın kryımı boy veriyor. Vedat Günyol Hoca da kryılanlardan. Ikinci Ankara Kitap Fuan Vedat Günyol'u kapak yapmış. Bundan önce Aziz Nesin, Yaşar Ke- mal vardı. Yaşar Kemal'in AJman dergisi Der Spiegel'de ya- yımlanan yazılanndan ötürü başı ağnyor. Ikide bir bil- gisine başvuruyorlar. Buna: "Demokrasi yalanı söylüyoriar" diyor. "Bu en kötû diktatörfüklerden daha kötü." Aydınlanmız çoktandır düşünce suçlamasından acı çekiyor. Eskiden "komünistlikle" suçlarlardı, şimdi bölücülükle üstüne basıyorlar. Aydınlar, sanatçılarla öğünecek yerde onu yalanlar seferine çıkanyorlar. Bir dönem Aziz Nesin'le uğraşıldı, şimdi sıra Yaşar Ke- mal'de mi? Birtoplum sanatçısını, yazannı sevse onu düşünce suçlamasıyla karalar mı? Bir düşünce suçu icat eder mi? Cumhuriyet Dergi son sayısında Vedat Günyol'u kapak yaptı. Günyol 'un kapak olması değerbilmedir. Sevilen aydının sergilenmesidir. Vedat Günyol'u ben "Yücel" dergisinden tanınm. Yücel bir aydınlar dergisiydi. Bu dergide Orhan Bu- rian'la Vedat Günyol'la ikız kardeş gibiydiler. Başka arkadaşlan varsadaöneçıkan ikisiydi. Zamanınagö- re cesaretle, çekınmeden yazarlardı. Bir çevre edin- mişler, doğru bildikleri bir yolda gıdıyorlardı. Derginin bir özelliği vardı; her sayıda "ayın şiiri"ri\ seçerdi. Bir kurulca bütün dergiler taranır, içlerinden biri se- çilirdi. Hiç unutmam Fethi Giray, Suat Taşer, benim şi- irim arasında bir seçme yapılmış, Suat Taşer'in şiiri ayın şiiri olmuştu. öteki şairier yaya kalmıştı. Çok se- vinmiştik. Tek parti döneminin dergisi birkaç kez kapatılmış- tı. Behçet Kemal'in aracılığıyla açıldığı söylenir. O yıl- larda Nâzım Hikmet'in adı anılmazken Orhan Buri- an hem adını anmış, hem de "Mütarekeden Sonra- kiler"adh ünlü antolojisinde yer vermişti. O yıllarda Nâzım Hikmet'ten söz etmek kolay değildi. Vedat Günyol, Diyarbakır kökenlidir. 1911 yılında Fatih, Çırçır mahallesinde doğmuştur. Dedesı Adliye Müsteşarı Ahmet Şükrû Efendi'dir. Üç katlı konak- ta dünyaya gelir. Baba yanından Arnavut, ana yanın- dan Kürttür. Cahit Sıtkı Tarancı'yla ilkokuldan arka- daş. Yetişkin hale geldikten sonra pek çok kitap çevir- mış, yazmış, derlemiştir. Cem Yayınevi'nin yayımla- dığı listiye göre 50'yı aşkın kitabı vardır. Halide Edip Adıvar'la tanışmaları bu sırada olmuş- tur. Adnan Adıvar'ı da tanımıştır. Islam Ansıklopedi- si'ne girmiştir. 13 yıl bu ansiklopedide çalışmıştır. Mil- li Eğitim Bakanlığı iki ansiklopedı yayınlar, biri bu Is- lam, öteki de inönü'dür. Yücel kapanır. Yerine Yeni Ufuklar çıkar. 12 Mart faşizmi, Eyuboğlu ile birlikte yakalanna yapışır. Günyol'un ögrencisi olmak kolay değildir. Bunlar her yıl toplanırlar. Bundan birkaç yıl önce Vedat Günyol, Bostancılı Nuri Bey, Bostancı'da ayın belli günten buluşur, öğ- le rakılan içerdik. Vedat Günyol o sırada Bostancı'da düzayak bir evde otururdu. Bizim toplandığımızı bi- lenler çatkapı gelirlerdi. Şair Mehmet Başaran ve yakınları sık sık. Vedat Hoca 84'üne bastı, nice yıllara... Hoca'ya öğrenci ofmak kolay mı? BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/Nazı ışgalı altın- daki Yunanıstan'a yıyecek yardımı götürürken 21 Şu- bat 1942'de Mar- 3 mara Adası yakm- lanndabatanTürk gemisi. 2/ Yunan rakısı... Hoşa gı- den, beğenılen. 3/ " Ince kamış... Gös- j teriş, caka. 4/ Ka- lın sopa, değnek... 8 Kimyada basıt şe- g kerlerin genel adı. 5/ Maddenin, bır kimyasal tepkımeye gırebılen en küçük parçası... Erden Kral'ın bır fılmı 6/ Kalsıyumun sımge- si... Göklenn en yüksek ka- ü... Yabanıl hayvan bannağı. II lpekten, sanmtırak dallı nakışlarla işlenmiş bır tür be- yaz kumaş... Bir zaman bın- mi. 8/Bılinç... Ikinci meyve- ciği tepesinın iç kısmında bu- lunan bir portakal cinsi. 9/ Kaçak tütün... Arjantin'in plaka işareti. YUKARTOAN AŞAĞIYA: l/Gerçekte olmadığı halde varmış gıbı tasanmlanan. 2/Eli ışe yatkın, becerıkli... Selçuklular'da şehzadelen egitmek- le görevli vezirlerfe verilen san. 3/Pişınldıkten sonra dilim diüm kesilen et... Kazanç, çıkar 4/Onurlu insan. 5/lslam- lıktan önce Kâbe'de duran üç puttan bın... Boks yapılan alan. (VBırnota... Antalya'nın birilçesı... Bırhaberajansı- nın sımgesı. 7/Sınırnışanı... FeritEdgü'nünbıröykükıta- bı. 8/ Çekmecelerine çamaşır konulan dolap. 9/ Osmanlı devletınde genellikle siyasal suçlulann sürgüne gönderil- diğı, Lıbya'daki bölge... Lantan elementının sımgesı. İLAN BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1992/1326 Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı Hacı Emer mirasçılan aleyhine açılan kadast- ro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşma- sında verilen ara karan gereğince; Bünyan ilçesi Samağır köyü Alicivlik mevkiinde 124 ada, 180 parsel sayılı taşınmazın yargılaması de- vamında davalı mirasçılanndan Aişe Emer, Selami Emer, Seyfînaz Emer, Hamit, Şerife, Keziban, Fatma Yurdagül, Emir Mehmet, Ismail, Firdevs. Ayten Dur- dane ve Mustafa Erdemir, Emıne Aydemır, Osman Aydemir ve Nazıfe Aydemir'in tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden, yukanda sözü edilen taşınmaza ilişkin mahkememi- zin7.6.1995 günü saat 09.00'a bırakılan duruşmasın- da hazır bulunmalan ya da kendılerini bır vekille tem- sil ettirmeleri aksi halde davanın yokluklannda devam edeceği ve yokluklannda karar verileceğı dilekçe ye- rine kaım olmak üzere ilarten tebliğ olunur. Basın: 17957
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle