07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NtSAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Iisede şeriatçı baslaya isyanIçel Taşucu Lisesi'nde okuyan öğrencilerin velileri, derslerde Atatürkçülük karşıtı, şeriat yanlısı propaganda yapıldığını, öğrencilerin Kuran-ı Kerim almalan için zorlandıklannı öne sürüyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçel Taşucu Lisesi'nde okuyan öğrenci- lerin velileri, okul yöneticilerinin dersler- de Atatürkçülük karşıtı, şeriat yanlısı propaganda yaptıklannı, öğrencileri, harçlıklanyla Kuran-ı Kerim almalan için zorladıklannı bildirdiler. Veliler, Milli Eğitım Bakanlığı'ndan gerekJi ön- lemleri almasını istediler Şeriatçı propaganda ve baskılann, lçel Taşucu Lisesi Müdürü Talip Onur, mü- dür yardımcılan Mustafa Ozipek ve İs- maüDemireltarafindan yapıldığı savlan- dı. Taşucu Lisesi öğrenci velileriyle Ta- şucu sakinlennden 131 kişinin imzasıy- la yapılan açıklamada, okulda Atatürk rozeti taşıyan ögrencilere Atatürkçülük karşıtı propaganda yapmaları yönünde baskı yapıldığı ve direnen rozetli öğren- cilerin okula almmadığı vurgulandı. Ha- valann ısınmasıyla beraber açık renk ço- rap giyen ve okuia ceketsiz giden ögren- cilere. "Böyle gryinmekle ve soyunmak- la ne yapmaya çaltşıyorsunuz? Sizierin amacı nedir? Yoksa erkeklere vücut mu gösteriyor sunuz? Sizler erkek detisi mi- siniz?" biçimınde sorular sorulduğuna dikkat çekilen açıklamada. öğrencilerin okuldan atılmakla tehdit edildiği vurgu- landı. Açıklamada, okul yöneticilerinin baskılan şöyle sıralandr. - Okul vöneticikri, 20 bin Hra karşüı- ğında Bosna-Hersek kartlannı almayan ögrencilere, gerektiği durumlarda izin ve hasta olanlara da rapor vermiyor. - Ögrencilere. harçlıklan ile Kuran-ı Kerim almalan yönünde baskı yapılıyor. Beşeri Coğrafya ve İnkılap Tarihi dersle- rinde öğrencılere yapılan baskılar arttı- nlarak, şenat propagandası yapılıyor. Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü aşağılayan ve kötüleyen konuşmalar yapılıyor. - Okul \onetkileri, ellerinden geldiği ölçüde derslerde kız ve erkek öğrencileri ayn ayn oturtmava eabşı>orlar. Ögrenci- lere, otobüste. yoİculuk sırasında ve evde otururken de bu koşulu uygulamalan yö- nünde baskı yapıhyor. Okul müdürü Talip Onur'un, 17 Nisan 1995 tarihinde. Atatürk rozeti takan ög- rencilere yapılan baskınm velilerce tep- ki görmesı üzerine, *Biz Atatürk rozeti bileolsa,altında bir şey varsa Atatürk ro- zetini yasaklanz" sözlennin yer aldığı açıklamada, rozet takmanın, ancak Ata- türk sevgısinm bir göstergesi olabilece- ği vurgulandı. Ögrencilere yapılan bas- kılann durdurulması ve okulda demok- ratik eğitim verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı'na çağnda bulunan veliler, açıklamalannda şu istemi dile getirdiler. "Okul müdürü Talip Onur, müdür yar- dımcısı Mustafa Ozipekve eşi ÎSuran Ozi- pek. müdür yarduncısı İsmail DemireTÜL, okulda okuyan çocuklanmıza ve kardeş- lerimize yapılan şeriat yanhsı ve antide- tnokratik baskılann kaldınlması husu- sunda, arzu etmediğimiz olavlaria karşt- laşıltnaması için ilgililer hakkında gerek- li yasal işlem >apılmahdır." Kent merkezlerînde eylem özgürlüğii .•Gösteri ve yürüyüş yapanlann, kent merkezlerinde eylem yapmalan "yasal" hale getiriliyor. Buna göre çahşanlar, vali ya da emniyet müdürünün "keyfine" göre değıl, yasal hakkını kullanarak kent merkezlennde gösteri yapabilecekler. •Mevcut Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na göre valilikler, "kamu düzenini sağlamak" gerekçesiyle, gösteri yapanlara, kentdışı alanlarda yürüyüş mekânlan gösteriyor, buna uymayanlara ise polîs müdahale ettiği için "tatsız" olaylar yaşanıyor. AYŞESAYTN ANKARA- Hükümet. 12 Eylül döneminin bir *iziıır daha silmeye hazırlanıyor. Hükümetin, son Bakanlar Kurulu toplantısında aldığı karar uyannca Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasa- sı'nda yapılacak değişiklik- le, "kent merkezlerinde gös- teri, yürüvüş, miting yap- mak" serbest hale getirile- cek. Kamu çalışanlannın "grevli toplusözieşmeli sen- dikal hak" istemiyle 20 ni- sanda yaptıklan eylem son- rasında toplanan Bakanlar Kurulu'nda Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe'nin önerisi doğrultusunda, yeni düzen- leme yapılması kararlaştınl- dı. Bakanlar Kurulu'nda, ye- ni düzenleme yapılması öne- risini getiren Devlet Bakanı Daçe, mevcut yasanm fiilen işlerlığini kaybetmesı nede- niyle böyle bir düzenleme yapılmasına gerek duyuldu- ğunu söyledi. 20 nisanda ya- pılan memur eylemlerinin de yasadeğişikliğinin gerek- liliğini ortaya koyduğunu kaydeden Daçe, "*Son me- mur eyleminde, bir olay ol- mamıştır. Ama bu yönetimin inisiyatifl doğrnltusunda yü- rüyüşe izin verilmesi nede- niyledir. Ama yasal olarak kent merkezlerinde eylem yapma hakkı vok. Dolayısıy- İa, ilgili vasanın bu hükmü ihlal edilivor. Pratikte, uygu- lanmayan bir hükmü, kal- dırmak daha doğru olacak- tır^dıye konuştu. Daçe, çalı- şanlann, isteklenni dile ge- tirmek için eylem yaptığını, ama kent merkezlerinde bu eylemlere izin verilmemesi nedeniyle, seslerini duyura- madıklan ve gösterinin ama- ca ulaşmadığını belirterek yeni düzenlemenin bunu olanaklı hale getireceğini bıldirdi. Mevcut yasanm gü- nün gereksinimlerine yanıt vermedigine dikkat çeken Daçe, şunlan söyledi: "Türkiye'nin bir yandan demokratikleşmesini savu- nurken bir vandan da insan- lann seslerini duyurmalan- nı engelleyen yasalan savu- namayız. Daha önceörnekle- rini yaşadık, çalışanlar sesle- < riniduyurabilmek için yürü- yüş >apı\or. güvenlik güçleri yasal olmadığı için müdaha- le ediyor ya da merkezi ya da yerel vönetkininin inisiyatifi- ne göre müdahale edilmiyor. Bu durum karşısında zaman zaman tatsu ola>tar meyda- na geli>or. Yasaya göre göste- rilen yerler ise şehir dışuıda, gösteri ve yürüyüş amacına ulaşmıyor. Bunun için yasal bir çözüm gerekiyor. Bu ne- denle bö\ le bir yasal düzen- leme yaparak kent merkezle- rinde gösteri ve yürüyüş ya- pılması yasal hale getirile- cek.w Mevcut yasaya göre top- lantı ve gösteri yürüyüşleri, valiliklerin göstereceği me- kânlardayapılabiliyor. Yasa- ya göre eylemlerin •'kamu düzenini zedelememesi ve aksatntaması" istendiğı için vahlıkler. şehir merkezleri dışındaki mekânlan, gösteri v e yürüyüş alanı olarak gös- teriyor. Yasal uygulama böy- le olmasına karşın, özellikle büyük kentlerde. gösteri ve yürüyüşler kent merkezle- nnde yapılıyor. Gösteri yasal olmadığı ge- rekçesiyle, valilik veya em- niyet müdürlüğü, aksi karar almadıkça. güvenlik güçleri de müdahale ediyor. Bu tür gösteri ve yürüyüşlerde po- lis müdahalesi nedeniyle çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi, yaralandı, polis, mil- letvekilini dö\Tnekten de çekinmedi. Fizikçiler derneklerini istiyor Erdal İnönü'nün de başkanlığım yaptığı Türk Fizik Derneği'nin genel kurulu 'fizikçiler içeri alınmadan' toplandı. Bilim adamlan ve üniversite yöneticileri, demekleri hakkında suç duyurusunda bulundular OKTAY EKtNCİ Tarih 15 Nisan 1995; günlerden cumar- tesi. Hilton Oteli'ndeki 'tnsanHaklanDarus- ma ToplantBi'nda söz alan konuşmacılar. yaşamın değişik alanlanna ilişkin insan haklan konulanndaki eleştiri ve dılekleri- ni, kendilerini dikkatle dinleyen Devlet Ba- kanı Algan Hacatoğhı'na anlatıyorlar. Top- lantıdadile gelen sorunlararasında 'örgüt- lenmeözgürlüğü'de önemli yer tutuyor: ve yine bu konuya özel ağırlık veren konuş- macılar, çağdaş ve demokratik bir toplum olmanın ön koşulu olarak, 'sivütoplum ör- gütlerinin güçİenmesi' ve herkesin bu tür gönüllü örgütlere üye olma haklannın'gü- venceyebağlanmasr üzerinde duruyorlar... Tarih yine 15 Nisan 1995: elbette gün de aynı gün. Beşiktaş'taki Akbank binasının en üst katındabulunan EmeklilerLokali salonun- da Türk Fizik Derneği'nin olağan genel kurul toplantısı yapılıyor. Derneklerinin genel kuruluna katılmak, yani çağdaş ve demokratik bir toplum ola- bilmenin 'ön koşulunu' yerine getirebil- mek için salona gelen 'fizikçUer' içeri alın- mıyorlar. Aynı saatlerde, Hilton"daki ba- kanlık toplantısında 'örgütlenme özgüıiü- ğünden' söz edihrken. Beşiktaş'taki Fizik Derneği Toplantısı 'fızikçilere kapalT gö- revli hükümet komiserinin de nezareti al- tında yapılıyor Üstelik. derneğin üyesi olduklannı söy- leyen ve değillerse bile üye olmak istedik- lerini bildıren bilim adamlanna kapalı ola- rak.. Üyeler dışlatuyor Türk Fizik Derneği, 1960"lı yıllarda bir grup bilim adamımız tarafından kurulmuş ve bakanlar kurulu karanyla adına 'Türk' sözcüğünü de ekleme hakkını alarak 'ka- mu yararma çahşan bir kurum' niteliğini kazanrruş bir bilimsel araştırma ve kültü- rel etkinlik derneği. 1980'li yıllann başlannda derneğin baş- kanlığım Prof. Dr. Erdal İnönü yapmış. Politikacılığmdan önce fizik alanında dün- yaca ünlü bir bilim adamımız olan İnö- nü'nün başkanhğı sırasında Türk Fizik Derneği de uluslararası ilişkilerini güçlen- dirmiş, etkin bir bilim kurumu haline gel- miş. Ulkemizdeki üniversitelerden çok sa- yıda fîzikçi de derneğe üye olmuşlar. İnönü'nün politikaya girmesı ve dernek yönetimini bırakmasından sonra başkanlı- ğa seçilen Prof. K. Gediz Akdeniz döne- minde ise Fizik Derneği hızla kimlik de- ğiştirerek. deyim yerindeyse 'kapah veka- ranlık bir kutu" haline gelmış. Genel ku- rul toplantılannı bile 'üyelerinden gizli' olarak yapan. zamanla üyelerinı de ihraç etmeye başlayan ve az sayıdaki 'sağkun' üyeyle demek başkanlığım sürekli 'sağla- ma bağlayan" Prof. K. Gediz Akdeniz, bu yöntemle yaklaşık 8 yıldır 'iktidarda kal- mayı' da başarmış. Bu gelişme üzerine. dernekkrine sahip çıkmak isteyen, ancak üyelikleri kendile- rine haber verilmeden düşürülen bilim adamlannın ilk toplu başkaldmsı önceki yıl gerçekleşiyor. 1993 yılının Kurban Bayramı arifesinde- ki resmi tatil günü olan 31 mayısta düzen- lenen genel kurul toplantısını yine öğrene- meyen ve kaçıran 200 kadar fizikçi, ortak ımzalı bir deklarasyonla dernek yönetımi- nı protesto ediyor. Çoğu profesör ve doçent unvanıyla. fizik alanında Türkiye'yi 'bi- limsel olaraktemsileden' bu üyeler. dernek yönetimınin kendilenni ve yine Türk fizik alanını temsil etmediğini bildınyorlar. Ne var ki bu toplu başkaldın bile deme- ğin başkanlığına kurulan Prof. Akdeniz ve yandaşlannt etkilemeye yermiyor. Derne- ğin 1995 yılı genel kurulu da yine fizik çevrelerine duyurulmadan ve yine kimse- nin bilmediği bir ilan gazetesındeki küçük bir ilanla, 15 Nisan 1995 günü Akbank Emeklileri Lokali'nde yapılıyor. Bu kez genel kurulu 'çoközelarastırma- lar' ve bir tür'hafrye gibi' çalışarak öğre- nebildiklerini belirten Prof. Dr. Çetin An- kan, o gün kendilerini salona sokmayan dernek başkanmın yan» sıra hükümet ko- miserine de çok şaşırdıklannı söylüyor. ls- tanbul Oniversitesi Fen Fakültesi Katı Hal Fiziği Ana Bilim Dah Başkanı olan Prof. Ankan, "Üyeügimizi kabul etmeseler bfle, genel kurulu izlemek hakkınuzdı. Devletin bu hakkımızı da çiğneyenlere destekohna- ması gerekirdLJ1 şeklınde konuşuyor. 15 nisan günü Türk Fizik Derneği genel kuruluna alınmayan fizikçiler arasında: TÜBtTAK Marmara Araştırma Enstitüsü ve Türk Bilimler Akademisi (TÜBA) ku- rucu üyelerinden Prof. Dr. YavuzNu1ku,yi- ne TÛBA üyesi ve Trakyla Üniversitesi Matematik Bölümü Başkanı Prof. Dr. İs- mail Hakkı Duru, Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin BolcaU Fi- zik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şehsuvar Zemitay,Yıldız Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. tdris Gümüş'le birlikte çok sayıda profesör ve doçent de bulunu- yor. Buna karşın Türk Fizik Derneğı ise tüm bu bilim adamlannın hemen hiç tanı- madıklan bazı v yeni üyelerle' ve kapalı ka- pılar ardında 'yasal' genel kurulunu yapa- rak, Prof. Akdeniz" in yenıden başkan se- çilmesiyle çalışmalannı sürdürüyor. Suç duyurusu Türkıye'deki hemen tüm üniversiteler- den fen ve fizik bölümleri yönetici ve öğ- retim elemanlan, 15 nisanda karşılaştıkla- n bu tutum üzerine Besjktaş Kaymakam- lığı'na başvurarak demek ve yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu- lar.'Dernek üyelerT sıfatlanyla Prof. Dr. Sevim Akyüz, Prof. Dr. Taner Bulat Prof. Dr. ŞehsuvarZebitay, Prof. Dr. Çetin An- kan'ın kaymakamhğa verdikleri dilekçede. Türk fıziğine ve fizikçilerine değil kendi kişisel çıkarlanna hizmet eden dernek yö- neticileri hakkında gerekli işlemin yapıl- ması isteniyor. Bakahm, fizikçilerimizin 'örgütlenme hakkı' için verdikleri mücadele ve Türk Fizik Derneği'nin 'bilim çevrelerini yeni- den kucaklaması" yönündeki girişimleri nasıl sonuçlanacak?.. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'ndan özel radyo ve televizyonlara son uyan: (iecîkeııîn başvurusu yok sayüacak HÜLYA KARABAĞLI ANKARA- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), özel televizyon kuruluşlanna yayın yapabilmek için gereken lisans ve yayın izni için tamdığı süre 28 nisanda sona eriyor. RTÜK, yeni bir süre verilmeyec£ğini karara bağlarken, belgelerde eksiklik veya ba^vuruda gecikmenin özel bir durum olarak kabul edilmeyeceğini açıkladı. RTÜK üyesi Biltekin Özdemir. yayın yapacak özel radyo ve televizyon kuruluşlanna yayın izni ve lisans başvurusu alabilmeleri için tanınan 40 günlük sûrenin cuma günü mesai saatinde sona ereceğini bildirdi. Başvuru süresinin uzatılmarnası konusunda kararh olduklannı kaydeden Özdemir, kunıluşlardan çeşitli gerekçe göstermeden yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerini istedi. İlk belirlemelerde, başvuruda bulunan TV kuruluşu sayısının çok olmadığına dikkat çeken Özdemir, "Saıuyorum, televizyonlar başvuru için son günü bekliyorlar " dedi. Özdemir, yasanın çıkmasından başlayarak televizyon kuruluşlannın hukuki, mali ve idari yapılannı uygun yerine getirme ginşimlennı tamamlamış olamalan gerekliliğini vurguladı. Üst kurulun, daha sonraki işlemini frekans ve digıtal çalışması olarak gösteren Özdemir. "Teknik olarak nerelerde hangi tür yayınlara, ulusal. yerel, bölgesel ölçekte hangi savıda teknik^ bilimse) olarak imkan vereceğimizi saptavacağH" dedı. thale aşamasında üst kurulun bazı esneklikler tanıyacağı konusunda da ilk ipuçlannı veren Özdemir. şunlan söyledi: " Konuya arz-talep ilişkisi olarak bakıvoruz. Arz ve talepler karşılaştınldığmda eğer, bizün arz ettiğimizden daha çok takp varsa. hukuk kurallan içinde kendi aralannda devletin bir hakkını kullanma konusunda yanştıracağız, ihale açacağız. Eğer aksi durum, talep kadar imkan ya da talebin üzerinde ûnkanımız varsa, bir ihale yapmaya mahal yok." Sermaye oranlan belirlenirken, televizyon ve radyo hizmetlerinın bir kamu anlayışı ve kurumsallaşma gerekliliğinden yola çıkıldığını anlatan Özdemir, "Gerekli yatırun büyüldüğü saptanmış ve yatınm büvüklüğünün beşte biri ödenmiş sermaye öngörülmüş,tür. Burada. rekabet koşullannı iyileştinnek, tekelleşmeyi önlemek için koşullar ağırlaştınlmanuş, aksine mutedil (ılımlı) da\ranılmu>tır" dedi. İşgal süruyor Ocak'ın yakınlarına sanatçı desteği İstanbul Haber Servisi - Gözaltında olduğu iddia edilen Hasan Ocak'ın ya- kınlannın CHP ll Merke- zi'ni işgali sürüyor. lçişleri Bakanlığı, Ocak'ın aranma- dığını ve gözaltına alındığı yönünde herhangı bir idari ve adli inceleme yapılmadı- ğını bildirdi. Ocak'ın yakm- lan ve arkadaşlan, lçişleri ve İnsan Haklan Bakanı il merkezine gelinceye kadar eylemlerini sürdürecekleri- nı bildirdiler. Dün akşam saatlerinde eylemcilere destek için CHP 11 Merkezi önüne ge- len bir grup sanatçı, slogan- lar atarak Hasan Ocak'ın kaybedilmesini protesto et- tiler. AralanndaFevzi Kur- tuluş, Banş Çevresi üyeleri, Yenigün ve Kızılırmak gruplannın elemanlannın da bulunduğu topluluk, "Bella Çav" şarkısını söy- ledikten sonra. olaysız bir şekılde dağıldı. Ocak gözalüna ahnmadı İçışlen Bakanlığı Basın Müşavirlığı'nce yapılan açıklamada, 1965 Tuncelı doğumlu Hasan Ocak'ın. 1986-87 yıllannda yasadışı faaliyetleri gerekçesiyle gü- venlik güçlennce mahke- me>r e sevk edildiği ve sorgu- lama sonunda serbest bıra- kıldığı kaydedildi. Açıkla- mada, Ocak'ın gözaltına almmadığı ve aranmadığı belirtildi. Cazi Mahallesi Olenlerin anısma yemek r İstanbul Haber Servisi - Gazı Mahallesi'nde meyda- na gelen olaylann kırkıncı günü nedeniyle olenlerin aru- sına bir yemek verildi. Hacı Bektaşi Veli Kültürünü Tarut- ma Derneği Başkanı Hüseyin Güler, olaylar sırasında 23 kişinin yaşamını yitirdiğini, artıkbanş içindeyaşamak ıs- tediklerini söyledi. Gazi Mahallesi'nde yaşa- nan olaylar, kırkıncı gününü doldurdu. Olaylar sırasında yaşamını yitirenlerin anısına dün Gazi Mahallesi'nde Ha- cı Bektaşi Veli Kültürünü Ta- mtma Derneği'nde yemek verildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan FehmiGü- neş'in de katıldığı yemekte, et, pılav ve helva dağıtıldı. ölenler için Kuran okundu. Yemek sonrasında CHP Is- tanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, HADEP tl Başkanı Kemal Pariak ve DSP tl Baş- kanı ErdoğanTöprakda der- neği zıyaret ettı. CUMHURIYET'TEN OKURLARA ORHA1M ERINÇ Çelişkiler Yumağı Cuma günü Sarayburnu'ndaki belediye otoparkın- da meydana gelen patlamayla ilgili açıklamalann çe- lişkisi henüz giderilemedi. Arkadaşlanmız tanıkların da sözierini belirterek ko- nuyu enine boyuna irdeledikleri için, burada yeniden aynntıya girmek istemiyoruz. Ancak, saat 13.15'te polis telsizinden yapılan ilk konuşmayı yineleyelim: - Bombalı aracın plakası belirlendi mi? - 06 FLR 71 - Araç nereden çekilmiş? - Türkocağı Caddesi'nden çekilmiş. Türkocağı Caddesi, Cumhuriyet gazetesinin bu- lunduğu caddenin adı. Belediye zabıtalarının, "Aracın nereden çekildiğini biliyor musunuz?" sorusuna verdikleri yanıt daha açık ve seçik: "Türkocağı Caddesi'nden, Istanbul ErkekLJsesi'ni geçince Cumhuriyet'in yanındaki hanın önünden." Bu açıklamalardan sonra kırmızı otomobil, yetkili- lerin ağızlanndan geziye çıkanlıyor. Üç yer daha var: 1. Ayasofya Müzesi'nin önündekı alan 2. Sultanahmet'teki Marmara Üniversitesi Rektör- lük Binası'nın arkası 3. Sultanahmet'teki Tapu Kadastro Müdürlüğü'nün önü. Sonunda, Ayasofya Müzesi'nin önündeki alandan çekildiği konusunda birleşıyor yetkililer. Ama, kuşku- lar giderilemiyor. Çünkü, bombalı aracın bırakıldığı yer aynı zamanda, aracı bırakan örgütle ilgili ipuçla- nnı da taşıyor. Cumhuriyet'in önünden çekilmiş olsa aşın dinci terör örgütlerinden kuşkulanmak ve soruş- turmayı o yönde derinleştırmek gerekecek. Evet ortada bir çelişkiler ve kuşkular yumağı var. Bakalım olayla ilgili "meçhul fail" bulunabilecek mi? • TBMM'nin faili meçhul cinayetleri araştırmak için kurulan komisyonu raporunu hazıriadı. .Ankara Büro- muzda görevli arkadaşlarımız raporun önemli bölüm- lerini bir hafta süreyle haberleştirdiler, çeşitli kişi ve kuruluşların değeriendirmelerinı de yansıttılar. Bu ra- por da başlangıçta medyada önemsenmedi. Rapo- run sansür edileceğine ilişkin haberimiz de çıkınca, medya da orasından burasından konuya girdi. • Işçi statüsünde çalışanların emekliliğini geciktir- mek amacıyla hazııianan yasa tasarısını, Işık Kansu, aynntılan ile haberteştirdı ve kızılca kıyamet koptu. Çalışanlann ve sendikalann tepkilerini de en geniş bi- çimde verdik. Kamu çalışanlannın 20 nisan günü düzenledikleri eylemler de en aynntıh biçimde Cumhuriyet'te yer al- dı. "Adıl Düzen"\n fikir babası olarak bilinen Kayse- ri'nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karate- pe'nin 350 milyariık yolsuzluğuna ilişkin haberi Ke- mal Yurteri yazdı. Haberin kaynağının Kayseri Bele- diyesi'nin üst düzey bir yetkilisi olması da ilgi çeki- ciydi. ' • • TBMM Komisyonu'nun Bosna yardımlanna ilişkin raporu da toplanan paralann Mercümek'e gittiğini belgelerle ortaya koydu. Dürdane Kocaoğlu'nun haberi, Cumhuriyet'in önceki haberlerini bir kez da- ha doğrulamış oldu. Zafer Aknar da Mercümek'in yurtdışına çıkışının yasaklandığını ve hazırlanan fez- lekeyi yazdı. • Kurban Bayramı'nın yaklaşması "kurban derisiyağ- ması"nı bir kez daha gündeme getirdi. Ayşe Yıldınm, Türk Hava Kurumu'nun bu yıl kolları erken sıvadığını ve toplanacak derilerden sağlanacak getirin Meh- metçik'e gideceğini yazdı. Bu arada Istanbul Büyük- şehir Belediyesi'nin Kunoan Bayramı'nda kurban ke- secekler için "kasaplık yeteriik belgesi" vermek için sınav düzenlemiş olduğunu da ekleyelim. Bakatım bu iyiniyetli girişim nasıl sonuçlanacak? • Hülya Topcu'nun sol görüşlü öğrencilerin fışlen- mesine ve Hasan Polat'ın, "bizde yok" denilmesin- den üç saat sonra Emniyet yetkililerince "terörist" suçlaması ile basına gösterilmesine ilişkin haberleri de özel haberlerimiz arasındaydı. • Asgari Ücret Komisyonu'nun toplanacağına ilişkin açıklamanın ardından Günnur llhan; DİSK, Türk-lş ve hükümet kanadını bir araya getirerek görüşlerini aldı. • Bülent Dikmener Haber Ödülü'nün 16'ncısını An- kara Büromuzun Haber Müdürü Doğan Akın aldı. Türkiye'nin en uzun sürelı özel haber ödülü, Akın'a "Çiller Dosyas/" adı altında toplanabilen araştımna- daki başarısı göz önüne alınarak verildi. Akın, ödülü- nü, Cumhuriyet gazetesinin Yazıişleri Müdürü iken genç yaşta aramızdan aynlan Bülent Dikmener'in ölüm yıldönümü olan 27 nisan perşembe günü Tür- kiye Gazeteciler Cemıyeti'nin Burhan Felek Konfe- rans Salonu'nda düzenlenecek törende alacak. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir haf-" ta geçirmeniz diteği ve saygılanmızla. HASTANEDE BASIN TOPLANTISI Kııray: AlacakLlara paraları ödenecek İSTANBIİL (AA) - Tür- kinvest Yönetım Kurulu toplantısından sonra uğradı- ğı silahlı saldın sonucu ya- ralanan Sarp Kuray, olaym nedenınin, Zekenyaköy'de- ki 5 milyar lira değerinde olan arazinin Şükrü Demir- çeüktarai'ından alacaklılara devredilmeyip kendi adına sattığınm anlaşılması oldu- ğunu söyledi. Uğradığı silahlı saldın so- nucu bacağından ve kolun- dan yaralanan Kuray. tedavi edilmekte olduğu Çevre Hastanesi'nde basın toplan- tısı düzenledı. Kuray, Türkinvest'in 28 Nisan 1994 tarihinde faali- yetlerinın SPK tarafından durdurulması üzerine, kuru- luşun sahibi olan çok eski arkadaşı ISasrullah Ayan ile birlikte çalışmaya başladı- ğını bildirdi. Sarp Kuray, vurulma ola- yıyla ilgili olarak da söyle konuştu: a Kamuoyuna Şükrü De- mırçelik adı, Trend Hol- ding'in mallannı mudikr- den kaçırmak için kollandı- ğı paravan isim olarak lanse edilmiştir. Bu tamamiyle vanbşbr. Kendisinin Trend Hol- ding'deki görevi,Trend Hol- ding bün\ esindeki arazilerio ve gayrirnenkullerin Tür- kinvest'ten alacaklı olanlara direkt devrini sağiamakbr. Nhekim, kendisiTrend Hol- ding vekaletiyie 150 milyar lira değerindeki arazileri ve gayrimenkulleri mudilere de\Tetmiştir." Sarp Kuray, yatınmcıla- nn Trend Holding'den almış olduklan senetlerin karşılı- ğının malvarlığı olarak bu- lunduğunu ve alacaklılara son kuruşuna kadar ödene- ceğini sözlerine ekledı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle