28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 NİSAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP, TV'lerîn bopçlannı sordu • ANKARA (Cumhuriyet .Bürosu) - ANAP, özel televizyonlann PTT'ye olan borçlannın açıldanmasını istedi. ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık, Ulaştırma Bakanı tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği yazılı soru önergesinde; atv, Shovv TV, Kanal D, Interstar, Kanal 6, HBB, TGRT, CINE 5, Samanyolu, Mesaj TV, Flash TV, Kanal 7, Medya TV ve Kral TV'nin PTT'ye olan telefon ve link hattı toplam kira borçlannın tutannı sordu. Aşık, bu borçlann ne zamandan beri tahsil edilemediğini ve bu borçlar için yasal faiz uygulanıp uygulanmadığının da açıklanmasını istedi. Karadayı'dan iade-i ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı, Başbakan Vekili ve CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'e iade-i ziyarette bulundu. Orgeneral Karadayı, ziyaret sırasında yapöğı kısa açıklamada, "Sayın Çetin'e başan dileklenmı iletmeye geldim. Çok sevdiğim, saydığım bir insan. Eski dostluğumuz, yakınlığımız vardır. O bakımdan yeni görevinde başan lar dilemeye geldim" dedi. Başbakan Vekili Çetin de Orgeneral Karadayı ile daha önceki dönemlerde çok yakından, zevkle çalışma olanağı bulduğunu belirterek ziyaretinden büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Taşar'a tazminat davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Uluslararası llişkiler Bölûmü son sınıf öğrencisi Ramazan Yeğengil, kendisine "Bıraktığım yerde otluyorsunuz" diyen ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar hakkında 1 milyar liralık tazminat davası açtı. Sahte general, möntfyıı optu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Elini ve yanaklannı ziyaretçilerine öptürmemek için direnen Dışişleri Bakanı Erdal Inönü, kendisini '97. emekli general ve darbeci 51. başbakan' ilan eden Hamza Işık'a yenildi. Başbakan ve bakanlann bulunduğu sırada yaptığı çeşitli çıkışlarla Başbakanlık çevTelerinde adını duyuran Hamza Işık, dünkû Bakanlar Kunılu toplantısında da önce gazetecilerin yanına gelerek 'başbakanlığının tanınmasım' istedi. Daha sonra basın mensuplannm arasından sıynlan Işık, Bakanlar Kurulu'nun ardından makam aracına doğnı ilerleyen Dışişleri Bakanı Inönü'yü öptû. 100. Yıl Üniversitesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Genel Kurulu, Mısır El-Ezher Üniversitesi'nden usulsüz olarak yatay geçişle öğrenci aldığı ve şeriatçılık yaptığı iddıaianyla hakkında soruşturma açılan ve istifası istenen eski 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Seyit Mehmet Şen'in yerini alacak rektör adaylannı belirledi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in onayma sunulacak rektör adayhklanna, Prof. Dr. Cengiz Andiç, Prof. Dr. Hüseyin Karadağ ve Prof. ÎDr. Müjgan Engin seçildi. HS - Erbakan işbiriği içinde • STRASBOURG (AA) - Fransa'da yayımlanan Le Figaro gazetesinde yer alan bir haberde, Cezayir'de feshedilen köktendinci tslami Selamet Cephesi'nin (FIS). Almanya'da Refah Partisi ve aşın dinci Türk örgütleri ile ilişki içinde olduğu öne sürüldü. Haberde aynca. FlS'ın Fransa'da örgütlenme çalışmalan olduguna dikkat çekilerek terör eylemlerinde kullanılan malzemelerin Doğu Bloku ülkelerinden geldiği belirtildi. DYP'nin baskısıyla doğrudan devleti suçlayan ibareler TBMM raporundan çıkanlacak Raporda 'devlet' teıııizliği• Ismail Köse'nin başını çektiği DYP'li üyelerin baskısı • TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu sonucu TBMM raporundan devleti şaibe altında bıraktığı Başkanı Sadık Avundukluoğlu, "Eğer demokratik bir öne sürülen bölümler çıkanlacak. ülkede yaşıyorsak her şey konuşulsun" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun raporunda doğrudan dev- leti suçlayan ifadeler, Er- zurum Milletvekili İsmail Köse'nin başını çektiği DYP'li üyelerin baskılan üzerine metinden çıkanla- cak. Ancak komisyon, DYP'li -şahinferden" Kö- se'nin itirazına rağmen TBMM Genel Kuru- lu'ndan soruşturma açıl- masını isteyecek. Komis- yon Başkanı Sadık Avun- dukluoğlu, "Eğer demok- ratik bir ülkede yaşıyorsak her şey konuşulsun ve dev- letin üzerindeki baa gölge- ler ortadan kakünlsın isti- yorum" dedi. Rapordan, devleti suçlayan bÖlümle- rin çıkanlması için baskı yapan Köse. raporu "haya- H senaryolarla dolu" diye nitelerken, CHP'li üye Mustafa Yıhnaz ise Meclis soruşturması açılması iste- minin yanı sıra cumhuriyet başsavcılıklan koordinas- yonunda bütün suçlulan ortaya çıkaracak bir ko- misyon oluşturulmasını önerecek. 'Devlet suçlu olmaz' TBMM Faili Meçhul Cinyetler Komisyonu Baş- kanı Sadık Avundukluoğ- lu, 230 sayfalık raporun, "bugüne kadar yapıian en dddi çahşma ve adeta bir eser olduğunu" söyiedi. Avundukluoğlu, raporun ortada kalmayacağını ve re- daksiyon çalışmalan ile im- zalann tamamlanmasından sonra mayısın ilk haftasında TBMM Başkanlığı'na su- nulabileceğini söyiedi. DYP Erzurum Milletvekili tsma- il Köse'nin, "Devlet suçlu ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART DYP rapora sansür istiyor. //A/-/...Ş/MD/ /MZALANACAK olmaz" gerekçesiyle "Doğu ve Güneydoğu, cumhuriyet tarihi boyunca sürgün yeri olmuştur; devlet, zaaf için- dedir"gibi ifadelenn ve devleti doğrudan suçlayan diğer tüm ifadelenn rapor- dan çıkanlması yolundaki isteğinin ne ölçüde yerine getirileceğine ilişkin bir so- ru üzerine Avundukluoğlu, şu açıklamayı yaptı: "Bunlan redaksiyon ola- rak görmek lazım. Belki ra- poru birkaç kez baştan sona okursak dü/eltecegimiz, de- ğiştirebileceğimiz \eni keü- meler ortaja çıkabüir. Ama sonuçta biz, bugüne kadar vapılan en ciddi çalışmalar- dan birini gerçekleştirdik ve bu Meclis'in içinde birileri- nin çıkıp söylemesi gereken şeyleri söyledi k. Devletin üzerindeki bazı gölgelerin artık kaldırılması gerekir. Meclis'in içinde çıkıp birüe- rinin söylemesi gereken şey- leri iste biz söyledik." Komisyonun, DYP dışın- dakı bütün ANAP, CHP ve RP'lı üyelerinin Meclis so- ruştunnası açılmasından yana olduklan bildirildı. Meclis soruşturmasının ya- nı sıra cumhuriyet başsavcı- Demirel: Bunlar televizyon bebesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 23 Nisan Çocuk Bayramı öncesinde Çankaya Köşkü'nü dolduran yüzlerce çocuk Cumhur- başkanı Süleyman Demirel' i enflasyondan memur maaşlanna, eği- tim sisteminden dayağa kadar çeşitli konularda soru yağmuruna tut- tular. Demirel, dünyadaki en değerli varlıklann çocukiar olduğu- nu vurgulayarak geleceğin banş dünyasını çocuklann kuracağını söyiedi. Demirel, "Bütün çocukiar çiçektir. Sizi soldurmayacağH" dedi. Çankaya Köşkü'ndekı kabullerine 23 Nisan Çocuk Şenliğı"ne katılan konuk gruplan ağırlayarak başlayan Cumhurbaşkanı De- mırel. daha sonra Devlet Bakanı Aysel Baykalbaşkanlığında Sos- yal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından konıma al- tına alınan çocukiar ve 10 ayn okuldan gelen küçükleri kabul etti. Çocuklara çeşitli armağanlar veren Demirel, BUge Erosadlı 12 ya- şındaki bir çocuğun memurun geçim darlığından, enflasyondan ve küçük yasta çalıştınlan işçi çocuklardan dert yanması üzerine 'so- runlan çözme' sözü verdi. Demirel, 5 yaşındaki Arda Bayyurtoğ- lu'nun Brezilya gezisi dönüşünde uçakta yaşanan türbülans olayı- nı anımsatarak "Uçak kazanız nasıl geçti" sorusu üzerine ise tt Bun- lar televizyon bebesi"şeklinde espri yaptı. lıklan koordinasyonunda suçlulan araştırmak ve gere- ğini yapmak üzere bir ko- misyon kurulmasını isteyen CHP'li Yılmaz da, şunlan söyiedi: "Kim kendisini en yurtse- ver kişi sayıyorsa ben ondan daha yurtseverim. Kim ken- dini milletini en çokseven ki- şi sayıyorsa ben ondan daha çok milletûni seviyorum. Ancak, bazı gerçekleri inkâr etmeye, ülkeyi dışanda sı- kıntıya soknıaya, iç banşı ve huzuru bozmava hakkı yok. Türkiye'nin saygınlığuıa dii- şen gölge kakürıhnalıdır. Kimse, 'Türkiye, kayıp in- sanlar ülkesi; faili meçhul cinayetlenn ışlendiği ülke' divememeüdir." 'Hayali senaryolar' Komisyon üyesi ve DYP'li şahinlerden Ismail Köse ise araştırma ve yazım çalışmalanna katılmaması- na karşın, raporu, "hayali se- naryolar'' diye niteledi. Ko- misyon Başkanı DYP'li Sa- dık Avundukluoğlu'nun, elindeki bazı bilgilere göre, "yanhş yorum" yaptığı gö- rüşünü savunan Köse. "Ki- şisel yorumlara davanarak devleti suçlayamayız. Bir ki- şi suç işJedi diye, genellestir- me yaparak o kişinin bağh olduğu müessesenin, devle- tin suçlanmasına karşıyım" dedi. Rapordan, devleti suçla- yan bölümlerin tamamen ayıklanacağını ve üyelerin imzasına açılacağını kayde- den Köse, raporun kamu- oyuna yansıyan biçiminin ise Başkan Avundukluoğ- lu'nun yorumlanndan iba- ret olduğunu öne sürde. Kö- se, "Rapor, gelen bilgikr dogrultusunda, bir kişi tara- findan yorumlannuştır. Bu- nu yorumlayan da başkan- dır ya da ona bağh bürokrat- ür. Başkanın DYP'li olması, doğnı yoruınladıgı anlamı- na gelmez. Komisyonda 11 kişi var. Onlann ortak görü- şüönemlidir. Bu rapor ortak kaleme ahnmamışür" diye konuştu. 'Yanlış yapmışlar' Köse, Avundukluoğ- lu'nun neden devleti suçla- dığının sorulması üzerine de, "Yanhşyapmıştır.Bunun Sadık Beyle de ilgisi yoktur. Yanıltılmıştır. Sekretarya yanhş yapmıştır. Ama şimdi düzeltilecektir. Komisjonda çahşmalar sürecektir. Rapo- run ortada kalması söz ko- nusu ohnayacaktır" görüşü- nü savundu. Ismail Köse, devleti suç- lamak yerine, Milli Güven- lik Kurulu'nun yeniden ya- pılandınlması ve sivillerin ağırlıklı temsil edilmesinin sağlanması, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savun- ma Bakanlıği'na bağlanma- sı istemleri için çahşmak ge- rektiğini anlattı. 'Aşık toplanbyı terketti^ ANAP'lı komisyon üyesi Eyüp Aşık'ı daeleştiren Kö- se, "Aşık, son toplantıyı terk ettL Ben de,' Eğer toplantıya katılmazsan alınan kararlan da kabul etmen gerekir' de- dim. Eyüp Aşık, eğer rapor- da doğrularuı yer almadı- ğından yakınıyor, 'Devlet suçlu' diyorsa buyursun, muhalefet şerhine bunu yaz- sın. Ama raporu ortada tn- rakmavTz" dedi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Özgüplük. DYP'nin, TBMM raporundan çıkanlmasını istediği bölümler: Devletin suçlanması DYP'yi rahatsız etliANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Faili Meçhul Siya- si Cinayetleri Araştırma Komis- yonu raporunda, devlet ve bazı gü- venlik birimlerinin suçlanması DYP'de rahatsızlık yarattı. Başını Erzurum Milletvekili İsmail Kö- se'nin çektiği DYP'li şahinler, "fa- ili meçhul cinayederde devletin şa- ibe alrında olduğu, sflah ve uyustu- rucu kaçakçüığuıuı önemli ölçüde koruculann denetimi albnda bu- lunduğu, Olağanüstü Hal Bölge- si'ndeki cinayetlerin arkasında devletin arandıgı'' yolundaki ifa- delenn rapordan çıkanlması için harekete geçtiler. Komisyon Başkanı Sadık Avun- dukluoğlu dışında kalan DYP'li üyelerin, araştırma sürecine katıl- mamalanna karşın, rapordan çıka- nlmasını istedikleri bölümler şöy- le sıralanıyor: - Olağanüstü Hal Bölgesi'nde yoğun terör faaliyetlerinin ahinda kalan vatandaş, ' Baba' gibi gör- düğü devlete bakarak tüm umu- dunu devlete bağlamaktadır. An- cak, vatandaşm karşısında elekt- rik ve su parasını tahsil edemeyen, her rüriü çarpık kentleşmeyi teş- vik eder görünen bir de\ let göriin- mektedir. Vatandaş, işçi alımlanna müracaat ettiğinde, taraf tutmak veaşın derecede yapdan 'partizan- 11kla' karşılaşmaktadır. - Yıllardan beri batıda yer edi- nememiş, veya "cezah bürokraüa- nn sürgün yeri" olarak görülen bölgeye gelen bürokratlann çoğu, sürgün edilişlerinin veya cezalan- dınlışlannın sebebı, burada yaşa- yan vatandaşlarmışçasına, bunlar- dan "hınçlannı" almaya çalışmak- ta, isteksiz geldiği için de verim- siz olarak çalışarak, her şeyin tüm otontenin merkezı olarak kendisi- ni görmeye başlamaktadır. - Idari makamlann çoğu, vekâ- lctlc yiirüfüunekte, çoğu kayma- kamlık; başkomiser ve komiser yarduncısı unvamna sahip "enını- yet görevlileri' tarafından icra edUmektedir. Daire amirtiklerinin çoğuna, tecrübesiz insanlar vekâ- ietettiriimektedir. Bu da, böigede- Id vatandaşın.devlete başvuru me- kanizmasuu ükamaktadu-. Adalet mekanizmalanna atanan yeni me- zun, ideaUst, fakat tecrübesiz hâ- kim ve savcılann yasadışı örgütle olan mücadelede yetkilerini tam olarak kullanamamalan ve yeter- siz kalması, vatandaşı devletten so- ğutmakta; vatandaş, bu oluşan boşluk neticesinde ortaya çıkan birtakun yasadışı oluşumlardan medet ummaktadır. Kabiliyetsiz ve sürgün olan bir kısım biirokrat. keyfî olarak valandaşa ezivet et- mekte, üst yönerime herhangi bir bilgi vermemektedir. Bu bölgeye tecriibeli emniyet görevlisi gönde- rihnesi gerekirken, tecrübesiz ve eline hiç tüfek ahnamış bir kısım insanlar görevlendirümektedir. (Örneğin; Şırnak Emniyet Mü- dürlüğü.) - Vatandaş, acil hastalannı bıle belli bir saatten sonra, köyden şe- hire, can güvenliği olmadığından dolayı götürememekte, cenazele- rini bile kaldıramamaktadır. Va- tandaş, köyüne gelen örgüt men- suplanna korkudan yardım etmek- te, bu defa da güvenlik güçleri ta- rafından 'gözaltma' ahnmaktadir. Vatandaşm çoğu, PKK örgütü ile devlet arasında ne yapacağını şa- şırmış bir vaziyettedir. -1991 yılından itibaren. bölgede faili meçhul siyasi (FMS) cinayet say ısı artış göstermiş bulunmakta- dır. Bu cinayetlerin PKK, Hizbul- lah örgütü ve kontrgerilla tarafın- dan işlendiği iddia edilmcktedir. Bölgede örgütün yapttğf propagan- dalar tesirii olduğundan, vatandaş her FMS cinayetin arkasında, 'devletin gölgesini aramakta', PKK örgütü sistemli bir şekilde her cinayeti 'kontrgerilla' ya da 'Hizbulkontra' eylemi olarak tanı- tıp vatandaş arasında propagan- dasını yapmaktadır. Bu olaylar ay- dınlatılmadığı sürece de, örgütün sistemli propagandası neticesinde devlet şaibe altında kalmaktadır. Örgütün bu cinayetleri devletin yaptığına ilişkin propagandası ba- şanh olmaktadır. Deviet,buna kar- şıhk bir şey yapmamakta. yapsa da etküi oiamamaktadır. - Koruculuk, itirafçılık gibi amacından saptınlmış, bölgede bazı kimselerin devletten geçinme yolu olarak göriilmesine yol aç- mıştır. Bölgede halen silah ve uyuşturucu kaçakçılığının büyük birkısmının denetimi, koruculann elinde bulunmaktadır. Korucuba- şı olan aşiret ağalan. eskisinden daha beter kural tanımaz ve acıma- sız bir şekilde bölgede kendi yan- daşlan olmayanlara baskı kurmuş, bir kısmı da kan davalı olduklan köylüleri PKK örgütüne mensup olduğu iddiasıyla öldürmüş, bas- kı yapıp köylerini terke zorlamış- tır. TBMM'nin komisyonlanna tahsis edilmeyen devletin helikop- terleri, korucubaşlannın emrine tahsis edilmiş, bunlar istedikleri gibi devletin imkânlannı lcullan- mışlardır. • • İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Be- delini ödemeyigöze alırsan Türkiye özgürdür" diyor. Perinçek, 'neo-liberal solculanmız'la 'şeriatçılar'ın kol kola girip nasıl 'özgürtük mücadelesi' verdikleri- ni anlatıyor. Türkiye ilginç bir ülke... Kişisel çıkarlan koruyup kollamak, kimi zaman 'de- mokrasi mücadelesi' oluyor... Iş gayet basit... Üç beş kişi bir araya gelip, bir imza kampanyası açıyorsunuz, sonra bir özel televizyon kanalına çıkıp ahkâm kesiyorsunuz. 'Failimeçhuller'miş, 'yargısız infazlar'mış, 'özelleş- tirme'yvrt\ş, 'emekçilerin sorunlan'yvmş, yok poliste ve okullarda 'şeriatçı-ırkçı örgütlenme'ymiş... Bunlann hepsi boş... Bakın Milliyet'ten Ahmet Altan 'Atakürt' adlı ya- zısından ötürü işinden kovuldu, yer yerinden oynu- yor. 'Şeriatçılar' ve 'numaracı cumhuriyetçiter' bir- den ayağa kalkıp, 'gümbür gümbür' haykırmaya başladılar. Oysa 5 Nisan 1994'te binlerce basın emekçisi kapı önüne bırakılırken bunlann sesi çıkmı- yordu. Mete Akyol gerekçesiz olarak Sabah'tan ko- vulurken ağızlannı bıçak açmıyordu. Bu çifte standart niye? Aydın Doğan Milliyet'in ve Hürriyet'in patronudur. Patron istediğini yapar. Ahmet Altan'ı kovar, bir baş- kasını işe alır. Bu, patronun tercihidir. Burada yanılgı nedir bilir misiniz? Basında sendikal örgütlenmenin olmayışıdır. Bu olmadığı için de bir çırpıda yüzlerce 'basın emekçi- si' kapı önüne bırakılırken 'demokrasi havarisi' kesi- len 'medyatikliboşlar'm, kalemlerinekelepçevurma- landır. Hiç merak etmeyin ve üzülmeyin, Ahmet Altan iş- siz kalmaz. Eli kulağındadır, 'Sabah Grubu'nda 'pek yakında' işe başlar. Olan yine 'gariban muhabirter'e olur. Onlar kovulur, onlar aç kalır, ama 'liboşlar' hiç- bir zaman işsiz kalmazlar. ••• İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek diyor ki: "Batıcı aydınlanmız, şeriatçılaria kol kola 'özgür- lük mücadelesi' veriyoriar. Yazahanmız, çizerierimiz ve neo-liberal solculanmız, şeriatçı akımın temsilci- leriyle birlikte sık sık 'özgürtük bildirileri' yayımlıyor ve televizyon ekranlannda 'demokrasi eylemi' yapı- yotiar." Doğu Perinçek haklı! ABD güdümlü bir gösteri türüdür bu yapılanlar... Zaman zaman da şöyle derler "Özelleştirme = Demokrasi..." Devam ediyor Doğu Perinçek: "Oysa demokrasi, içerik olarak seriattan kurtuluş- tan başka bir şey değildir. 1640 Ingiliz, 1789 Fran- sız, 18. yüzyıl sonundaki Amerikan demokratik dev- rimleri ve diğerieh, hep Hıristiyan şehatından özgür- leşmeydi. Ezilen dünyanın demokratik devrimleri de öyle. En yakın örneği Türkiye. Kemalist Devrim de Is- lam şeriatından özgürleşmedir. Seriattan özgürteşme, bugün şeriatla özgüheşme oldu. 1789 Fransız Devrimi'nin temsil ettiği devrim- ci Batı, seriattan özgü/ieşmenin ideolojik merkeziy- di. Çağımızın emperyalist Batısı ise şeriatla kol kola özgüheşmenin ideolojik merkezidir. Işte Lenin ça- ğımızın bu büyük gerçeğini saptadı ve 'geri Avrupa ileri Asya' dedi.. Hiçbir slogan çağımız devrimciliği- ni bu kadar özlü ve güzel açıklayamaz. Tanzimat'tan bu yana halkımızı aşağılık duygusuna hapsederek Batı emperyalizminin levantenliğini yapan mandaa- lar, bu sözdeki derinliği anlayamaziar. Onlar özgür- lüğü tıpkı 'Tanzimat Paşaları' gibi Batı elçiliklerinden getirecekler ve elbette şeriatçılaria işbiriiği yaparak. Şeriat, hem temsil ettiği padişahlık, ağalık, şeyh- lik gibi ortaçağ kurumlanyla hem de ideoloji ve kül- tür olarak özgüriüğün düşmanıdır. Bugün dünyage- riciliğinin temel dayanağı ise emperyalizmdir; man- dacılann elçiliklerinden çıkmadıklan ve para dahil her türiü desteği aldıklan, o Batı ülkeieridir." ••• 'Numaracı cumhuriyetçiler'le kol kola giren ve "Ben potansiyel suçluyum" diyen bir şeriatçı, tele- vizyonda 'demokrasi' çığltklan atarken bakın köşe- sinde neler yazıyor: "Aslında bugün laiklik adına yapıian, Ikinci Mec- lis7n Birinci Meclis 7 mahkûm etmesi hadisesidir. Bu- gün Erzurum-Sıvas Kongresi metinleri ya da Mec- lis'in açılış bildirisi, açılış törenindeki yöntem, yasa- lanmıza göre suç kapsamındadır. Tarih sanık konu- mundadır bu anlamında. Bakmayın 23 Nisan'ı kut- ladığımıza. Aslında o gün, o Meclis, o zihniyet mah- kûm edilmiştir." Türkiye'de 'laik, demokratik Cumhuriyet'e, onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e saldırmak öz- güriük oluyor; Lozan'ı savunmak, cumhuriyetin dev- rim ve ilkelerine sahip çıkmak, gericiliğe, ırkçılığa, emperyalizme karşı durmak ise çağdıştlık... Ne diyor Doğu Perinçek: "ABD'nin başını çektiği 'yeni dünya düzeni 1 milli- yetçiliğe, etnik grup benmerkezciliğine, dinciliğe, mezhepçiliğe, toplum dışı marjinal hareketlere öz- güriükverir..." Işte onun için de 'numaracı cumhuriyetçilerîe, 'şe- riatçılar' her yerde kol kola beraberler. . Algan Hacaloğlu: Korucu maaşlanndan beslenen milletvekilleri var ERGUNAKSOV ANKARA - İnsan hakla- nndan sorumlu Devlet Ba- kanı Algan Hacaloğlu, TB- MM Faili Meçhul Siyasi Ci- nayetleri Araştırma Komis- yonu'nun hazırladığı rapor- da da ağır suçlamalar yönel- tilen köy koruculuğu uygu- lamasının amacmı aştığını açıkladı. Zaman zaman "baskı ve şiddetin kaynağT olduğunu vurguladığı koru- culuğun "korsanhğa dönüs- tüğünü" vurgulayan Haca- loğlu. "Maaksef aramrzda koruculann ayhk ücretJeriy- le beslenen milletvekilleri vardır. Husumeti arttıran, dayanışmayı kırdıran, hoş- göriiyü azaftan bu'uygula- ma, bölge banşının temeli olamaz" dedi. Hacaloğlu, devletin faili meçhul cina- yetleri taşıyamayacağını be- lirterek, demokratik sistenv lerde faili meçhul cinayet ve yargısız infazlann varlıgı- nın kabul edilemez olduğu- nu söyiedi. 6 bın kişiyle baş- layan köy koruculuğu uy- gulamasında rakamın 60 bin kişıye ulaşhğına dikkat çeken Hacaloğlu, koruculu- ğun, amacını aştığını bildir- di. Hacaloğlu, Cumhuri- yet'e şunlan söyiedi: "Böt- gede, feodal sistemi ekono- mik açıdan destekieyen, pompalJayan bir sistem ge- liştL Koruculuk geçicuikten çıktu kalıcı tstihdam projesi- ne dönüştü. Koruculuk bel- li feodal güçlerle bağbntıh, iç banşa katkı sağbmayan bir yapıya dönüşmüştür. Ya- ni koruculuk korsanJık ol- muş. Silahlandınlnuş bir fe- odal yapı ortaya çıkb. Ya ko- rucu olun ya da köyünfizfl boşalün baskısı vardır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle