25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 NİSAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan, Cumhuriyet'e açıkladı: Zor emeklilik yumuşatdacak• Çalışma Bakanı Gürkan, işçi emekliliğini zorlaştıran tasan konusunda, "Makul bir yol bulunacak" dedi. Gürkan, tasandaki katı düzenlemelerin toplumdaki tepkileri yükselttiğini, bu durumun da yasanın TBMM aen çıkmamasına yol açabileceğini belirtti. IŞDCKANSU ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan, kendi imzasını da taşıyan iş- çi emekliliğini zorlaştıran tasannın yumuşatılaca- ğını belirterek. "Makul bir yol buhınacak" dedi. Ta- sandaki katı düzenlemelerin toplumdaki tepkileri yükselttiğini, bu durumun da yasanın TBMM'den çıkmamasına yol açabileceğini kaydeden Gürkan, "SSK için yapılabilecek en kötii şey, hiçbir şey yap- mamakür" diye konuştu. Gürkan, 'ben yapom ol- du' mantığı ile toplumun içinde bulunduğu koşul- lan dikkate almayan yaklaşımlann sonuç vermeye- ceğini de vurguladı ve emeklilik ile ilgili yasanın, tş-Kur, iş güvencesi ve işsizlik sigortası tasanlany- la birlikte Meclis'ten çıkması konusunda kararlı ol- duğunu yineledi. Gürkan, BakanlarKurulu'ncaTBMM'yegönde- rilen, Sosyal Sigortalar Yasası'nda değişiklik öngö- ren düzenleme konusunda Cumhnriyet'in sorulan- nı yanıtlarken, tasannın, sivil toplumun gereği ola- rak, gelen tepkilerve değerlendirmeler doğnıltusun- da Meclis komisyonlan ve genel kurulunda düzel- tileceğini ve ılımlılaştınlacagını dile getirdi. Gür- kan, şunlan söyledi: "Tasan, benim daha önce sunup, kabol ettirmeye çalışügım emeklilik planına koşut bir duruma geti- rUmeH. Süreci bitmiş saymıyorum. Hükümet düzie- minde kabul ettirebikliklerinı oldu, kabu) ettireme- dikkrim oldu. Ashnda tasan şimdi toplumda taröş- maya açddı. Dolayısryla. demokratik bir toplıunıın gereği olarak birfikte çahşılacak, değeıiendirilecek ve makul bir yol bulunacak." Hem işsizlik sigortası, hem iş güvencesi, hem tş- Kur yasasının birlikte çıkması ve emeklilik ile ilgi- li düzenlemelerin yumuşatılması konusunda karar- lı olduğunu kaydeden Aydın Güven Gürkan, "Ozel- Kkle geçiş süreci yumuşatılmah. Benim baştan beri hedefledigim de budur. Ama, SSK'nin ve sosyal gü- venlik sistemimizin çok ckJdi sorunlan var. Finans- man sorunu içine düşürühnüş. Bu durumda emek- çflerin rolü çok az, ama çıkış yolunu yine birlikte buhnahyız^ görüşünü savundu. Gürkan, kendisinin. tepkilerin yükselmemesini sağlamak için, baştan beri ılımh bir geçiş sürecini öngördüğünü anımsattı ve "Toplumdan gelen tep- kiler nedeniyte sorun tıkanmaya doğru gklerse, si- yasi karar orgaıu, toplumun tepkilerini göğüsleme- yecek bir durumla karşılaşır ve tasandan vazgeçer- se, SSK sorunu çözümlenmemiş olur. Sorunucözroe- mek,çözüm değUdir" dedi. Gürkan. şunlan söyle- di : "Toplumun tepkileri o kadar yüksek olur Id, ta- san, bu haliyle hiç çıkmayabüir. Nitekim, parlamen- todaki muhalefet, kesin bir tavır içinde. Bana, tasa- nyaOtşkin toplumun katktsmı sagJama,emekiiMkya- şının gerçekten erkenügi konusunda büinçlendirme- de insanlan ikna etmede firsat verflseydi, belki bu noktaya gelmezdik. Şimdi sunulan katı düzenleme- ler, tophımsal tepkileri çok yükseltiyor. Bu da beJid sorunuçözümsüzlüktetutacak. Buda çokkötü.Çün- kü SSKiçinyapılabilecekenkötü şey,hiçbir şeyyap- mamaktır." Tasannın en önemli yanının, sosyal yardım zam- lannın Hazine'ce karşılanması hükmünü getirmesi olduğunu vurgulayan Gürkan, "Böylece, sosyal gü- venük sistemi sosyalleştirilmekte, sisteme devtetin katkısı sagiaıunaktadır" dedi. Sosyal gûvenüği deviet sağlamah Gürkan, özel sigortalann gelişmesine karşı ol- madığını, ancak sosyal güvenliği sağlamada, dev- letin önemli ölçüde yük, pay ve sorumluluk taşıma- sının gereğine değindi ve şu görüşleri dile getirdi: "Bu görevi yerine getirmemiz laam. Bu, SSK ya da var ofauı sosyal güvenlik sistemi delik desik edile- rek ya da biüncM otarak öiüme terkedilerek yerine getirflemez. Aksine, güçtendirilerek yerine gedriir. Bunun yanında ek olarak, özel sigortacıhk türleri de gelisebûir. Bir toplumda yaşamaktan doğan doğal sosyal güvenlik ihthacınu biz devlet olarak karşda- mak zonındayız. Bundan hiçbir koşuMa vazgeç- mem." 'Haydi Çiller, emekliliği de kaldır!' AYKUT KÜÇÜKKAYA Saat gecenin üçü. Yer: Esenler Ziraat Bankası. Emeklı yine kuyrukta. Saat 24.00'ten itibaren gelmeye başlamış bankanın önüne. Yani takvimin sayfası evlerde 21 'e yırtıldığında, emekli hemen oluveriyor bankanın kapısında. Emekli kızgın... Hem çektiği çileye, hem de o kadar beklemenin ardından aldığı üç beş milyona. Ama bu sefer feryatlar daha farklıydı. Emeklinin sitemi adres sormuyor, tam yerine gidıyordu: Hükümet ve Tansu Çiller. Emekli, Başbakan Tansu Çiller'in SSK'den emekli olma koşullannı değiştiren ve Bakanlar Kurulu'nca imzalanarak TBMM'ye sunulan yasa tasansına kızmışti anlaşılan. "Yine bizle ugraşıyor" diyordu. Bir sızı vardı içinde "Acaba, Çiller, bir gün benim kazandığım haklanmı da geri almaya kalkabUir mi?" diyordu. Bırden > uzü gülüverdi. Bu gülücük. emeklinin yüzünde gamze oluverdi. O gür sesiyle haykırdı: "Haydi Çiller, emekliliği kaldır." Şaşırmıştık birden. Tamam kendilen emekli olmuşlardı. ama bir gün çoluğu çocuğu bu yasa çıkarsa emekli olamayabilirdi. Yaşlı insan biraz işinin 'kurdu' olurmuş derler, hemen şaşırmayacaksm. Bir amca yanımıza yaklaşıp. "Oğium, bak sıranın başmda iki yaşfa hanun var. Senfotoğrafçektiginde yüzkrini çeviriyorlar. Gecenin bir yansında buraya getanek, sıraya girmek— BeUd de paranı alamayacaksuı, işin yanna kalacak. O yüzden Çilkr'e sesleniyoruz. Boşversin yaş sınınnı. Kaldırsm bu emekliliği çekmesin insanlanmız bu ezh-eti. Ha unutmadan son sözüm de sana, sakuı sen emekli ofana" diye bizi uyanrsa, söyleyin, kalır mı insanda şaşkınlık. Elde edilen gelirden kuruma düşen payın yüzde 10'u 'Mehmetçikle El Ele' kampanyasına bağışlanacak THK, ^kurban derisf kampanyasııu başlatb • 2860 sayılı Yardım Toplama Yasası ve 3294 sayılı Sosyal Yard|mlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası'nın ilgili yönetmeliklerinde 2 Mayıs 1992 tarihli 21216 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliklerle kurban derisi ve bağırsak toplama yetkisi, ^ THK'nin. AYŞE YILDIRIM Türk Hava Kurumu (THK), "kurban derisi \e bağırsak toplama kampan\ası"nı başlattı. Bu yıl farklı bir kampanya uygulayacak olan THK, elde edeceği gelirden kendi payına düşenın yüzde 10'unu "Mehmetçikle El Ele" kampanyasına bağışlayacağını bildirdi. THK kampanyasında yer alan sloganlarda, kurban derisi toplama yetkisinin yalnızca kendisine ait oldugu \xirgulandi. Köktendinci örgütlerin dini duygulan ıstismar ederek büyük vurgun gerçekleştirdikleri kurban derisi ve bağırsaklannı toplama girişimlerinin önünü kesmek için THK'nin başlattığı kampanyada halk, duyarlı ohnaya çağnldı. Geçen yıl yaklaşık 2.5 trilyonluk bir pazar olusturan kurban derisi kavgasında devlet 1.5 trilyon zarara uğramıştı. THK'nin yasadışı deri ve bağırsak toplayan şeriat yanlısı vakıf, yurt ve dernekler aleyhine açtığı 41 ceza davasında 25 sanığa 7 yıl hapis cezası verildi. Toplama yetkisi THK'nin 2860 sayılı Yardırn Toplama Yasası ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası'nın ilgili yönetmeliklerinde 2 Mayıs 1992 tarihli 21216 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliklerle kurban Bakan Moğultay: Terorun panzehiri demokrasidir tstanbul Haber Servisi - Adalet Ba- kanı Mehmet Moğultay, terörün panze- hirinin düşünce özgürlüğü ve demokra- si olduğunu belirterek ülkenin demokra- siyle bölüneceği korlcusunun atılması gerektiğini söyledi. Moğultay, fstanbul Üniversitesi Hu- - kuk Fakültesi tarafindan düzenlenen > "Türkhe'nindemokratikleşnıesorunu" ! konulu sempozyuma katıldı. Burada I yaptığı konuşmada Terörle Mücadele ; Yasası'nın 8. maddesinin kaldınlarak | Türk Ceza Kanunu'na taşınmasının ka- | bul edilemeyeceğinı vurgulayan Moğul- ! taty, "Bu, bireiteverip iki elle almaya ben- ! zer" tanımlamasını yaptı. Düşünce öz- ; gûrlüğüne ılişkin "aF* ve "ceza indiri- " mi" konulanna da değinen Moğultay, ; bugünkü anayasa ile af çıkarmanın ; mûmkün olmadığını savundu. > Moğultay, Yaşar Kemal hakkında so- ! rulan sorulan ise "Yarjpya intikal etmiş ', bir konu hakkında konuşamam. Yargı ! bağunsızdır. Ben kral değUim" şeklinde ' yaoıtladı. Istanbul Ünıversitesi Hukuk ; Fakültesi"nde okuyan bir grup öğrenci, '• toplanti çıkışında fstanbul Emniyet Mü- ' dürü Necdet Menzir'i Moğultay'a şikâ- ! yet etti. Öğrencıler. Menzir imzasıyla ! 600 üniversite öğrencisinin ailelerine ' göndenlenve"Çocugunuzadikkatedin, , terör örgütleri ilişki kurmaya çaltşıwr" J ıÇCTİklı mektuplar hakkında Moğultay'a J bilgi verdiler. Hukuk Fakültesi Dekanı ; Pn)f. Dr. AyseJ Çelikel de öğrencilerin • olıylara kanşmadığını söyledi. Bunun ' üzErine Moğultay, konuyla ilgileneceği- l n e daır öğrencilere söz verdi. Işten tazminatsız atıldüar tstanbul Haber Servisi - tkitelli'de kurulu bulunan Sim Pres Döküm Sanayi AŞ'den gerekçesiz ve tazminatsız işten çıkanlan 22 işçi, Istanbul Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne başvurarak tazminatlannın ödenmesini istedi. Sim Pres Döküm'den atılan işçiler, 19 nisan günü servislerinin gelmemesi üzenne kendi imkanlanyla işe gıttiklennde bekçi tarafindan içeri alınmadıklannı ve kendilerine işyerinin kapandığının bildirildıgini söylediler. Tazmınat taleplerinin de geri çevrildiğini belirten işçiler, tstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne verdikleri dilekçede, işverenin amacının daha kötü koşullarda çahştırabileceği acemı işçi almak olduğunu söylediler. Halen işyeri önünde beklediklerini kaydeden işçiler, tüm tazminat ve alacaklannın ödenmesi için firmanın uyanlmasını istediler. (Fotoğraf: HATtCE TL'NCER) derisi ve bağırsak toplama yetkisinin yalnızca THK'ye verildiğini anımsatan THK yetkilileri, bu yıl da yasadışı deri ve bağırsak toplamaya hazırlanan köktendinci örgütlere karşı yargı yoluna başvurmaya devam edeceklerini bildirdiler. Artan kurban fiyatlanyla bu yıl üç trilyonu aşması beklenen kurban derisi karnpanyasını bazı illerden başlatan THK, önümüzdeki günlerde kampanyayı yurt çapına yaymaya hazırlanıyor. Sekiz temel slogan belirleyen THK, kurban derisi gelirlerinden kendi payına düşenin yüzde 10'unun "Haydi Türldye Mehmetçikle El Ele" kampanyasına bağışlayacağını açıkladı. 'Daha çok katkı' "Daha çok deri, daha çok katkı'' diyen THK Baskanı Prof. Attila Taçoy, slogan]annı şöyle açıkladı: "Atatürk"ün açtığı yolda, gururta ilerlerken, bu yıl da kurban derüerinîzi Türk Hava Kurumu'na verip ülkenizi güçlendirin. Savaşta ve banşta Türk Hava Kurumu. Orman yangmlannda, tarunsal Oaclamada, Silahh Kuvvetier'e katkıda, uçak yapımında, Türk Hava Kurumu. Sevabuuza sevap katm, bir deri ile beş yardım yapın. Türk Hava Kurumu'na bağtşladığınız deriler ile Kızılay 'a, Çocuk Esirgeme Kurumu'na, Diyanet ve Sosyal Yardunlaşma-Dayanışma vakıflanna katkıda buhınun. Ulus bflindnde, yurt sevgjsinde Atatürk'ün yolunu seçin. Türk Hava kurumu'na kurban derilerinizi bagışlayarak savaşta ve banşta el ele verin. Kurban derisi toplama yetkisi sadece THK'ye ahiir. Kurban derilerinizi bilinçli ellerde değerlendirin, bize güvenin. Bizi destekleyin. Türk Silahh Kuvvetleırne daha çok katkı için, daha çok yardnn. THK, kurban derilerinizi bektayor. Savaşta ve banstaTHK." 1925-1935 yıllan arasında THK'ye akan kurban derisi bağışlanyla 351 uçak yapıldığını anımsatan Taçoy, 1940 yılında THK'nin uçak yapımına başladığını, 1955 yılında bağışlarla uçak yapımının sürdügünü anlattı. Taçoy, "THK, dünyamn Bk hava oyunlannı organize ediyor. Halkın destek ve ilgisiy k bu onuru bizimle pa>lasmasuu beküyoruz" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Gene Laiklik Çok sayıda mektup ve faks geliyor bugünlerde. Bir kısmını zorunlu olarak yanıtlamam gerekiyor. Ancak uzun süredir becefemedim. Bir süre sonra ne yapıp edip boş bir zaman yakalayacağım ve bu türden me- sajlan kısa kısa da olsa yanıtlayacağım. Bu tür me- saj sahiplerinden şimdilik sadece özür dilemek isti- yorum. Bu mesajlardan anladığıma göre kimi okurlanmın gözünde "laikliği" temsil ediyorum, kimi okurlanmın gözünde "Kemalizmi" temsil ediyorum, kimi okurla- nmın gözünde de "uzlaşma-hoşgörii ve diyaloğu" temsil ediyorum. Beni "pasifist o/maMa "suçlayanlar da olduğu gibi, "resmi ideolojinin sözcüsü" srfatını verenler de var. Hepsinin canı sağolsun. Aslında ben "demokratlığı" temsil etmek isterdim ama, bazı şey- ler "ıstemekle" olmuyor. Bugünkü yazımda gene laiklik kavramı üzerinde duracağım ve benzer kavramlaria birlikte (belki bınin- ci kez) yeniden irdeleyeceğim. Zira kavramlar sürek- li kanşıyor ve çok yanlış yerlere çekiliyor. Örneğin geçenlerde laiklikle ilgili bir gazete maka- lesi okudum. Enfes bir makale idi. Ancak bir yerde Osmanlı Imparatoriuğu'nun laik olmasından sözedı- liyordu. Gene bir başka okurum uyardı beni. Dikka- timden kaçmış... Burada "hoşgörû" ve "laiklik" kanştınlmıştı. Zaten hoşgörü kavramı laiklikle sürekli kanştınlıyor. Bunla- nn kafalarda netleşmesi gerek. Ve bu yüzden aynı ko- nuya tekrar tekrar dönüyorum. Laiklik "bir toplumda yönetenlerin yönetme yetki- sini din kurumunun dışında bir kaynaktan almalan" demektir. Ve bu nedenle laiklik, demokrasinin aynl- maz bir parçasıdır. Her laik düzenin demokrasi olma- masına karşılık, her demokrasi, laik olmak zorunda- dır. Laiklikle en çok kanştınlan kavramlar "hoşgörû" (tolerans), "din ve vicdan hürriyeti" ve "sekularizm" kavramlandır. Şimdi bu kavramlan kısaca ele almak ve laiklikle olan bağlantısı üzerinde durmak istiyorum. Hoşgörü (ya da tolerans), bir insanın kendisinden farklı düşünen insanlara ve bunlann düşüncelerine, farklı inançlara, farklı değerler sistemine, farklı yaşam biçimlerine vs., "sevecen bir tahammül göstermek" demektir. Ve ilk bakışta laiklığe epeyce benzemekle birlikte; her laik toplum hoşgörülü olmadığı gibi, her hoşgörülü toplum da laik değildir. örneğin günümüz Almanyası, hiç kuşkusuz laik bir devlettir. Ama Alman toplumunun "farkir insan- lara, inançlara, yaşam biçimlerine ve değerler siste- mine karşı hoşgörülü olduğunu söylemek çok zor- dur. Buna karşılık Osmanlı Imparatoriuğu bir din dev- leti olmasına karşın, engin bir hoşgörüye sahipti. Za- ten eğer bu hoşgörü olmasaydı, bir cihan imparator- luğu oluşturması da mümkün olamazdı. Kimi yazarlanmız "şeri hukukun" yanı sıra; gelenek- lere ve örfe dayanan geniş bir "örfi hukuk" uygula- masına bakarak, Osmanlı Imparatoriuğu'nun bir din devieti olmadığını düşünür ve ileri sürerler. öyle şey olur mu hiç? Osmanlı Imparatoriuğu 1517'de Hilafet makamının Osmanlı hanedanına geçmesinden de önce, daha kurulduğu dönemden itibaren bir din devletidir ve Bağdat'taki Abbasi Halifesı'nden izin ve yetki alınarak kurulmuş ve daha sonra da bağımsız- lığını ilan etmış bir devlettir. Gelelim, "din ve vicdan özgüriüğü"ne. Hoşgörü, "sübjektif (öznel) bir davranış ve düşünce biçimidir. jnsanlann "sevecen bir tahammür göstermelerinin hedeni, "canlannın öyle istemesi"d\r. Belki de aldık- lan terbiye ve eğitimin öyle olmasıdır. Belki de öyle bir kültür birikimine sahip olabiliıier. Fakat her ne olursa olsun, netice olarak öznel bir karar söz konu- sudur. Buna karşılık, insanlann inanç ve düşüncele- ri yasalann güvencesi altına alınmış olursa, yani ob- jektif (nesnel) bir yasa koruması söz konusu olursa, o zaman din ve vicdan özgürlüğünden söz ediimesi gerekir. Ömeğin bir insanın farklı inanç ve düşünce- lere tahammülü olmayabilir ama, tahammül edeme- diği o farklı inanç ve düşünce sahıplenne saldırdığı takdirde yasalann müeyyidesi ile (yaptınmıyla) karşı karşıya geleceğini bildiği için "gıkını çıkartamazsa", o toplumda din ve vicdan özgürlüğü vardır. Ve elbet- te kolayca görüleceği üzere, bu da laiklikten çok fark- lı bir şeydir. Sekularizm ise, Almanca ve Ingilizce'de "laiklik" ye- rine de kullanılan bir sözcük oldugu için zaman"2ff- man laiklikle kanştınlmaktadır. Sekularizm, Niyazi Berkes'in çevirisiyle, "çağdaşlık" demektir ve laikli- ğe çok yakın olmakla birlikte farkfı bir şeydir. Laiklikle sekularizm arasındaki farkı bir başka ya- zımızda ele alacağız. Tanju'ya yeniden cezaevi göründü ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yargılandığı 'kaçak Mercedes' davasın- da hüküm giyen ünlü fut- bolcu Tanju Çolakm, daha önceki cezalanndan muaf tutularak tahliye edilmesine ilişkın karan oybirliği ile bozdu. Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcılığı da karann bozulması yönünde görüş bildirmişti. Yargıtay'ın bozma karan Başsavcüık kanalıyla Istan- bul 1. Ağır Ceza Mahkeme- si'ne dün gönderildi. Ağır Ceza Mahkemesi, eskı ka- rannda direnir, Yargıtay'm bozma karanna uymazsa, dosya, bu kez Yargıtay Ce- za Genel Kurulu'nda kara- ra bağlanacak. Ağır Ceza Mahkemesi, genel kurulun karanna bu kez mutlaka uyması gereke- ceği için Tanju Çolak'ın ye- niden cezaevine girip gir- meyeceği bu aşamadan son- ra belli olacak. Kacakçılık konusunu olusturan Merce- des marka otomobilın ger- çek sahibi Goother şirketi- nin avukatı Erbil Akan ile Hazıne'nin avukatı Beyhan UraL Tanju Çolak'ın 'ka- çakçihk olaymı önceden ih- bar ettigi ve güvenMk kuv- vederine yarduncı olduğu' gerekçesiyle verilen ceza- lardan muaf tutulması ve tahliye edilmesine ilişkin karan temyiz ettiler. Tanju'ya daha önce veri- len cezalann onaylanmasını isteyen Istanbul Cumhuri- yet Başsavcılığı da karan temyizetmişti. Tanju Çolak, 22 Ocak _1992'de Etiler'de- ki evinin önünde ele geçiri- len34TD834plakalıl990 model 560 Sel tipi Merce- des marka otomobil nede- niyle Istanbul 1. Ağır Ceza mahkemesi"nde açılan da- vada 9 yıl 4 ay ağır hapis ce- zasına çarptuıldı. Dosyannı temyiz için git- tiği Yargıtay 7. Ceza Daire- si, sanıklardan Tanju Ço- lak'ın 'soruşturma sırasın- da poBse yardımcı olduğu- nu' göz önüne alarak ceza- nın yan nispetinde indiril- mesi gerektiği hükmüyle karan bozdu. Istanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yapılan yargılama- da, Yargıtay'ın bozma ge- rekçesi dikkate alınarak Tanju Çolak, 4 yıl 8 ay ağır hapis ve 772 milyon 225 bin 33 lira para cezasına çarptı- nldı. Bu karar Yargıtay'ca onaylandı. Tanju, 23 Ağustos 1994 günü Bayrampaşa Ceza- evi'ne, 7 Eylül 1994 günü de Infaz Yasası gereğince 22 ay 12 gün hapis yatacağı Saray Cezaevi'ne sevk edıl- di. Tanju Çolak, yeniden yargılandığı 27 Şubat 1995 günü, hakkında daha önce verilen cezalann kaldınl- masıyla, infazı durdurula- rak yaklaşık 7 ay sonra tah- liye edi İdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle