Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 NİSAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan, Cumhuriyet'e açıkladı:
Zor emeklilik yumuşatdacak• Çalışma Bakanı Gürkan, işçi
emekliliğini zorlaştıran tasan
konusunda, "Makul bir yol bulunacak"
dedi. Gürkan, tasandaki katı
düzenlemelerin toplumdaki tepkileri
yükselttiğini, bu durumun da yasanın
TBMM aen çıkmamasına yol
açabileceğini belirtti.
IŞDCKANSU
ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Aydın Güven Gürkan, kendi imzasını da taşıyan iş-
çi emekliliğini zorlaştıran tasannın yumuşatılaca-
ğını belirterek. "Makul bir yol buhınacak" dedi. Ta-
sandaki katı düzenlemelerin toplumdaki tepkileri
yükselttiğini, bu durumun da yasanın TBMM'den
çıkmamasına yol açabileceğini kaydeden Gürkan,
"SSK için yapılabilecek en kötii şey, hiçbir şey yap-
mamakür" diye konuştu. Gürkan, 'ben yapom ol-
du' mantığı ile toplumun içinde bulunduğu koşul-
lan dikkate almayan yaklaşımlann sonuç vermeye-
ceğini de vurguladı ve emeklilik ile ilgili yasanın,
tş-Kur, iş güvencesi ve işsizlik sigortası tasanlany-
la birlikte Meclis'ten çıkması konusunda kararlı ol-
duğunu yineledi.
Gürkan, BakanlarKurulu'ncaTBMM'yegönde-
rilen, Sosyal Sigortalar Yasası'nda değişiklik öngö-
ren düzenleme konusunda Cumhnriyet'in sorulan-
nı yanıtlarken, tasannın, sivil toplumun gereği ola-
rak, gelen tepkilerve değerlendirmeler doğnıltusun-
da Meclis komisyonlan ve genel kurulunda düzel-
tileceğini ve ılımlılaştınlacagını dile getirdi. Gür-
kan, şunlan söyledi:
"Tasan, benim daha önce sunup, kabol ettirmeye
çalışügım emeklilik planına koşut bir duruma geti-
rUmeH. Süreci bitmiş saymıyorum. Hükümet düzie-
minde kabul ettirebikliklerinı oldu, kabu) ettireme-
dikkrim oldu. Ashnda tasan şimdi toplumda taröş-
maya açddı. Dolayısryla. demokratik bir toplıunıın
gereği olarak birfikte çahşılacak, değeıiendirilecek
ve makul bir yol bulunacak."
Hem işsizlik sigortası, hem iş güvencesi, hem tş-
Kur yasasının birlikte çıkması ve emeklilik ile ilgi-
li düzenlemelerin yumuşatılması konusunda karar-
lı olduğunu kaydeden Aydın Güven Gürkan, "Ozel-
Kkle geçiş süreci yumuşatılmah. Benim baştan beri
hedefledigim de budur. Ama, SSK'nin ve sosyal gü-
venlik sistemimizin çok ckJdi sorunlan var. Finans-
man sorunu içine düşürühnüş. Bu durumda emek-
çflerin rolü çok az, ama çıkış yolunu yine birlikte
buhnahyız^ görüşünü savundu.
Gürkan, kendisinin. tepkilerin yükselmemesini
sağlamak için, baştan beri ılımh bir geçiş sürecini
öngördüğünü anımsattı ve "Toplumdan gelen tep-
kiler nedeniyte sorun tıkanmaya doğru gklerse, si-
yasi karar orgaıu, toplumun tepkilerini göğüsleme-
yecek bir durumla karşılaşır ve tasandan vazgeçer-
se, SSK sorunu çözümlenmemiş olur. Sorunucözroe-
mek,çözüm değUdir" dedi. Gürkan. şunlan söyle-
di : "Toplumun tepkileri o kadar yüksek olur Id, ta-
san, bu haliyle hiç çıkmayabüir. Nitekim, parlamen-
todaki muhalefet, kesin bir tavır içinde. Bana, tasa-
nyaOtşkin toplumun katktsmı sagJama,emekiiMkya-
şının gerçekten erkenügi konusunda büinçlendirme-
de insanlan ikna etmede firsat verflseydi, belki bu
noktaya gelmezdik. Şimdi sunulan katı düzenleme-
ler, tophımsal tepkileri çok yükseltiyor. Bu da beJid
sorunuçözümsüzlüktetutacak. Buda çokkötü.Çün-
kü SSKiçinyapılabilecekenkötü şey,hiçbir şeyyap-
mamaktır."
Tasannın en önemli yanının, sosyal yardım zam-
lannın Hazine'ce karşılanması hükmünü getirmesi
olduğunu vurgulayan Gürkan, "Böylece, sosyal gü-
venük sistemi sosyalleştirilmekte, sisteme devtetin
katkısı sagiaıunaktadır" dedi.
Sosyal gûvenüği deviet sağlamah
Gürkan, özel sigortalann gelişmesine karşı ol-
madığını, ancak sosyal güvenliği sağlamada, dev-
letin önemli ölçüde yük, pay ve sorumluluk taşıma-
sının gereğine değindi ve şu görüşleri dile getirdi:
"Bu görevi yerine getirmemiz laam. Bu, SSK ya
da var ofauı sosyal güvenlik sistemi delik desik edile-
rek ya da biüncM otarak öiüme terkedilerek yerine
getirflemez. Aksine, güçtendirilerek yerine gedriir.
Bunun yanında ek olarak, özel sigortacıhk türleri de
gelisebûir. Bir toplumda yaşamaktan doğan doğal
sosyal güvenlik ihthacınu biz devlet olarak karşda-
mak zonındayız. Bundan hiçbir koşuMa vazgeç-
mem."
'Haydi Çiller, emekliliği de kaldır!'
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Saat gecenin üçü. Yer: Esenler Ziraat Bankası. Emeklı yine
kuyrukta. Saat 24.00'ten itibaren gelmeye başlamış bankanın
önüne. Yani takvimin sayfası evlerde 21 'e yırtıldığında, emekli
hemen oluveriyor bankanın kapısında. Emekli kızgın... Hem
çektiği çileye, hem de o kadar beklemenin ardından aldığı üç beş
milyona. Ama bu sefer feryatlar daha farklıydı. Emeklinin sitemi
adres sormuyor, tam yerine gidıyordu: Hükümet ve Tansu Çiller.
Emekli, Başbakan Tansu Çiller'in SSK'den emekli olma koşullannı
değiştiren ve Bakanlar Kurulu'nca imzalanarak TBMM'ye sunulan
yasa tasansına kızmışti anlaşılan. "Yine bizle ugraşıyor" diyordu.
Bir sızı vardı içinde "Acaba, Çiller, bir gün benim kazandığım
haklanmı da geri almaya kalkabUir mi?" diyordu. Bırden > uzü
gülüverdi. Bu gülücük. emeklinin yüzünde gamze oluverdi. O gür
sesiyle haykırdı: "Haydi Çiller, emekliliği kaldır."
Şaşırmıştık birden. Tamam kendilen emekli olmuşlardı. ama bir
gün çoluğu çocuğu bu yasa çıkarsa emekli olamayabilirdi. Yaşlı
insan biraz işinin 'kurdu' olurmuş derler, hemen şaşırmayacaksm.
Bir amca yanımıza yaklaşıp. "Oğium, bak sıranın başmda iki yaşfa
hanun var. Senfotoğrafçektiginde yüzkrini çeviriyorlar. Gecenin
bir yansında buraya getanek, sıraya girmek— BeUd de paranı
alamayacaksuı, işin yanna kalacak. O yüzden Çilkr'e sesleniyoruz.
Boşversin yaş sınınnı. Kaldırsm bu emekliliği çekmesin
insanlanmız bu ezh-eti. Ha unutmadan son sözüm de sana,
sakuı sen emekli ofana" diye bizi uyanrsa, söyleyin, kalır mı
insanda şaşkınlık.
Elde edilen gelirden kuruma düşen payın yüzde 10'u 'Mehmetçikle El Ele' kampanyasına bağışlanacak
THK, ^kurban derisf kampanyasııu başlatb
• 2860 sayılı Yardım Toplama
Yasası ve 3294 sayılı Sosyal
Yard|mlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Yasası'nın ilgili
yönetmeliklerinde 2 Mayıs
1992 tarihli 21216 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan
değişikliklerle kurban derisi ve
bağırsak toplama yetkisi,
^ THK'nin.
AYŞE YILDIRIM
Türk Hava Kurumu (THK), "kurban
derisi \e bağırsak toplama
kampan\ası"nı başlattı.
Bu yıl farklı bir kampanya uygulayacak
olan THK, elde edeceği gelirden kendi
payına düşenın yüzde 10'unu
"Mehmetçikle El Ele" kampanyasına
bağışlayacağını bildirdi.
THK kampanyasında yer alan
sloganlarda, kurban derisi toplama
yetkisinin yalnızca kendisine ait oldugu
\xirgulandi. Köktendinci örgütlerin dini
duygulan ıstismar ederek büyük
vurgun gerçekleştirdikleri kurban derisi
ve bağırsaklannı toplama girişimlerinin
önünü kesmek için THK'nin başlattığı
kampanyada halk, duyarlı ohnaya
çağnldı. Geçen yıl yaklaşık 2.5
trilyonluk bir pazar olusturan kurban
derisi kavgasında devlet 1.5 trilyon
zarara uğramıştı.
THK'nin yasadışı deri ve bağırsak
toplayan şeriat yanlısı vakıf, yurt ve
dernekler aleyhine açtığı 41 ceza
davasında 25 sanığa 7 yıl hapis cezası
verildi.
Toplama yetkisi THK'nin
2860 sayılı Yardırn Toplama Yasası ve
3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Yasası'nın ilgili
yönetmeliklerinde 2 Mayıs 1992 tarihli
21216 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan değişikliklerle kurban
Bakan Moğultay:
Terorun
panzehiri
demokrasidir
tstanbul Haber Servisi - Adalet Ba-
kanı Mehmet Moğultay, terörün panze-
hirinin düşünce özgürlüğü ve demokra-
si olduğunu belirterek ülkenin demokra-
siyle bölüneceği korlcusunun atılması
gerektiğini söyledi.
Moğultay, fstanbul Üniversitesi Hu-
- kuk Fakültesi tarafindan düzenlenen
> "Türkhe'nindemokratikleşnıesorunu"
! konulu sempozyuma katıldı. Burada
I yaptığı konuşmada Terörle Mücadele
; Yasası'nın 8. maddesinin kaldınlarak
| Türk Ceza Kanunu'na taşınmasının ka-
| bul edilemeyeceğinı vurgulayan Moğul-
! taty, "Bu, bireiteverip iki elle almaya ben-
! zer" tanımlamasını yaptı. Düşünce öz-
; gûrlüğüne ılişkin "aF* ve "ceza indiri-
" mi" konulanna da değinen Moğultay,
; bugünkü anayasa ile af çıkarmanın
; mûmkün olmadığını savundu.
> Moğultay, Yaşar Kemal hakkında so-
! rulan sorulan ise "Yarjpya intikal etmiş
', bir konu hakkında konuşamam. Yargı
! bağunsızdır. Ben kral değUim" şeklinde
' yaoıtladı. Istanbul Ünıversitesi Hukuk
; Fakültesi"nde okuyan bir grup öğrenci,
'• toplanti çıkışında fstanbul Emniyet Mü-
' dürü Necdet Menzir'i Moğultay'a şikâ-
! yet etti. Öğrencıler. Menzir imzasıyla
! 600 üniversite öğrencisinin ailelerine
' göndenlenve"Çocugunuzadikkatedin,
, terör örgütleri ilişki kurmaya çaltşıwr"
J ıÇCTİklı mektuplar hakkında Moğultay'a
J bilgi verdiler. Hukuk Fakültesi Dekanı
; Pn)f. Dr. AyseJ Çelikel de öğrencilerin
• olıylara kanşmadığını söyledi. Bunun
' üzErine Moğultay, konuyla ilgileneceği-
l n e daır öğrencilere söz verdi.
Işten tazminatsız atıldüar
tstanbul Haber Servisi - tkitelli'de kurulu bulunan Sim
Pres Döküm Sanayi AŞ'den gerekçesiz ve tazminatsız
işten çıkanlan 22 işçi, Istanbul Bölge
Çalışma Müdürlüğü'ne başvurarak tazminatlannın
ödenmesini istedi. Sim Pres Döküm'den atılan işçiler, 19
nisan günü servislerinin gelmemesi üzenne kendi
imkanlanyla işe gıttiklennde bekçi tarafindan içeri
alınmadıklannı ve kendilerine işyerinin kapandığının
bildirildıgini söylediler. Tazmınat taleplerinin de geri
çevrildiğini belirten işçiler, tstanbul Bölge Çalışma
Müdürlüğü'ne verdikleri dilekçede, işverenin amacının
daha kötü koşullarda çahştırabileceği acemı
işçi almak olduğunu söylediler. Halen işyeri önünde
beklediklerini kaydeden işçiler, tüm tazminat ve
alacaklannın ödenmesi için firmanın
uyanlmasını istediler. (Fotoğraf: HATtCE TL'NCER)
derisi ve bağırsak toplama yetkisinin
yalnızca THK'ye verildiğini anımsatan
THK yetkilileri, bu yıl da yasadışı deri
ve bağırsak toplamaya hazırlanan
köktendinci örgütlere karşı yargı
yoluna başvurmaya devam edeceklerini
bildirdiler.
Artan kurban fiyatlanyla bu yıl üç
trilyonu aşması beklenen kurban derisi
karnpanyasını bazı illerden başlatan
THK, önümüzdeki günlerde
kampanyayı yurt çapına yaymaya
hazırlanıyor. Sekiz temel slogan
belirleyen THK, kurban derisi
gelirlerinden kendi payına düşenin
yüzde 10'unun "Haydi Türldye
Mehmetçikle El Ele" kampanyasına
bağışlayacağını açıkladı.
'Daha çok katkı'
"Daha çok deri, daha çok katkı'' diyen
THK Baskanı Prof. Attila Taçoy,
slogan]annı şöyle açıkladı:
"Atatürk"ün açtığı yolda, gururta
ilerlerken, bu yıl da kurban derüerinîzi
Türk Hava Kurumu'na verip ülkenizi
güçlendirin. Savaşta ve banşta Türk
Hava Kurumu.
Orman yangmlannda, tarunsal
Oaclamada, Silahh Kuvvetier'e katkıda,
uçak yapımında, Türk Hava
Kurumu. Sevabuuza sevap katm, bir
deri ile beş yardım yapın.
Türk Hava Kurumu'na bağtşladığınız
deriler ile Kızılay 'a, Çocuk Esirgeme
Kurumu'na, Diyanet ve Sosyal
Yardunlaşma-Dayanışma
vakıflanna katkıda buhınun.
Ulus bflindnde, yurt sevgjsinde
Atatürk'ün yolunu seçin.
Türk Hava kurumu'na kurban
derilerinizi bagışlayarak savaşta ve
banşta el ele verin.
Kurban derisi toplama yetkisi
sadece THK'ye ahiir. Kurban
derilerinizi bilinçli ellerde
değerlendirin, bize güvenin. Bizi
destekleyin. Türk Silahh
Kuvvetleırne daha çok katkı için,
daha çok yardnn. THK, kurban
derilerinizi bektayor. Savaşta ve
banstaTHK."
1925-1935 yıllan arasında THK'ye
akan kurban derisi bağışlanyla 351
uçak yapıldığını anımsatan
Taçoy, 1940 yılında THK'nin uçak
yapımına başladığını, 1955 yılında
bağışlarla uçak yapımının sürdügünü
anlattı. Taçoy, "THK, dünyamn
Bk hava oyunlannı organize ediyor.
Halkın destek ve ilgisiy k
bu onuru bizimle pa>lasmasuu
beküyoruz" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Gene Laiklik
Çok sayıda mektup ve faks geliyor bugünlerde. Bir
kısmını zorunlu olarak yanıtlamam gerekiyor. Ancak
uzun süredir becefemedim. Bir süre sonra ne yapıp
edip boş bir zaman yakalayacağım ve bu türden me-
sajlan kısa kısa da olsa yanıtlayacağım. Bu tür me-
saj sahiplerinden şimdilik sadece özür dilemek isti-
yorum.
Bu mesajlardan anladığıma göre kimi okurlanmın
gözünde "laikliği" temsil ediyorum, kimi okurlanmın
gözünde "Kemalizmi" temsil ediyorum, kimi okurla-
nmın gözünde de "uzlaşma-hoşgörii ve diyaloğu"
temsil ediyorum. Beni "pasifist o/maMa "suçlayanlar
da olduğu gibi, "resmi ideolojinin sözcüsü" srfatını
verenler de var. Hepsinin canı sağolsun. Aslında ben
"demokratlığı" temsil etmek isterdim ama, bazı şey-
ler "ıstemekle" olmuyor.
Bugünkü yazımda gene laiklik kavramı üzerinde
duracağım ve benzer kavramlaria birlikte (belki bınin-
ci kez) yeniden irdeleyeceğim. Zira kavramlar sürek-
li kanşıyor ve çok yanlış yerlere çekiliyor.
Örneğin geçenlerde laiklikle ilgili bir gazete maka-
lesi okudum. Enfes bir makale idi. Ancak bir yerde
Osmanlı Imparatoriuğu'nun laik olmasından sözedı-
liyordu. Gene bir başka okurum uyardı beni. Dikka-
timden kaçmış...
Burada "hoşgörû" ve "laiklik" kanştınlmıştı. Zaten
hoşgörü kavramı laiklikle sürekli kanştınlıyor. Bunla-
nn kafalarda netleşmesi gerek. Ve bu yüzden aynı ko-
nuya tekrar tekrar dönüyorum.
Laiklik "bir toplumda yönetenlerin yönetme yetki-
sini din kurumunun dışında bir kaynaktan almalan"
demektir. Ve bu nedenle laiklik, demokrasinin aynl-
maz bir parçasıdır. Her laik düzenin demokrasi olma-
masına karşılık, her demokrasi, laik olmak zorunda-
dır.
Laiklikle en çok kanştınlan kavramlar "hoşgörû"
(tolerans), "din ve vicdan hürriyeti" ve "sekularizm"
kavramlandır. Şimdi bu kavramlan kısaca ele almak
ve laiklikle olan bağlantısı üzerinde durmak istiyorum.
Hoşgörü (ya da tolerans), bir insanın kendisinden
farklı düşünen insanlara ve bunlann düşüncelerine,
farklı inançlara, farklı değerler sistemine, farklı yaşam
biçimlerine vs., "sevecen bir tahammül göstermek"
demektir. Ve ilk bakışta laiklığe epeyce benzemekle
birlikte; her laik toplum hoşgörülü olmadığı gibi, her
hoşgörülü toplum da laik değildir.
örneğin günümüz Almanyası, hiç kuşkusuz laik
bir devlettir. Ama Alman toplumunun "farkir insan-
lara, inançlara, yaşam biçimlerine ve değerler siste-
mine karşı hoşgörülü olduğunu söylemek çok zor-
dur.
Buna karşılık Osmanlı Imparatoriuğu bir din dev-
leti olmasına karşın, engin bir hoşgörüye sahipti. Za-
ten eğer bu hoşgörü olmasaydı, bir cihan imparator-
luğu oluşturması da mümkün olamazdı.
Kimi yazarlanmız "şeri hukukun" yanı sıra; gelenek-
lere ve örfe dayanan geniş bir "örfi hukuk" uygula-
masına bakarak, Osmanlı Imparatoriuğu'nun bir din
devieti olmadığını düşünür ve ileri sürerler. öyle şey
olur mu hiç? Osmanlı Imparatoriuğu 1517'de Hilafet
makamının Osmanlı hanedanına geçmesinden de
önce, daha kurulduğu dönemden itibaren bir din
devletidir ve Bağdat'taki Abbasi Halifesı'nden izin ve
yetki alınarak kurulmuş ve daha sonra da bağımsız-
lığını ilan etmış bir devlettir.
Gelelim, "din ve vicdan özgüriüğü"ne. Hoşgörü,
"sübjektif (öznel) bir davranış ve düşünce biçimidir.
jnsanlann "sevecen bir tahammür göstermelerinin
hedeni, "canlannın öyle istemesi"d\r. Belki de aldık-
lan terbiye ve eğitimin öyle olmasıdır. Belki de öyle
bir kültür birikimine sahip olabiliıier. Fakat her ne
olursa olsun, netice olarak öznel bir karar söz konu-
sudur. Buna karşılık, insanlann inanç ve düşüncele-
ri yasalann güvencesi altına alınmış olursa, yani ob-
jektif (nesnel) bir yasa koruması söz konusu olursa,
o zaman din ve vicdan özgürlüğünden söz ediimesi
gerekir. Ömeğin bir insanın farklı inanç ve düşünce-
lere tahammülü olmayabilir ama, tahammül edeme-
diği o farklı inanç ve düşünce sahıplenne saldırdığı
takdirde yasalann müeyyidesi ile (yaptınmıyla) karşı
karşıya geleceğini bildiği için "gıkını çıkartamazsa",
o toplumda din ve vicdan özgürlüğü vardır. Ve elbet-
te kolayca görüleceği üzere, bu da laiklikten çok fark-
lı bir şeydir.
Sekularizm ise, Almanca ve Ingilizce'de "laiklik" ye-
rine de kullanılan bir sözcük oldugu için zaman"2ff-
man laiklikle kanştınlmaktadır. Sekularizm, Niyazi
Berkes'in çevirisiyle, "çağdaşlık" demektir ve laikli-
ğe çok yakın olmakla birlikte farkfı bir şeydir.
Laiklikle sekularizm arasındaki farkı bir başka ya-
zımızda ele alacağız.
Tanju'ya yeniden
cezaevi göründü
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yargıtay 7.
Ceza Dairesi, yargılandığı
'kaçak Mercedes' davasın-
da hüküm giyen ünlü fut-
bolcu Tanju Çolakm, daha
önceki cezalanndan muaf
tutularak tahliye edilmesine
ilişkın karan oybirliği ile
bozdu. Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığı da karann
bozulması yönünde görüş
bildirmişti.
Yargıtay'ın bozma karan
Başsavcüık kanalıyla Istan-
bul 1. Ağır Ceza Mahkeme-
si'ne dün gönderildi. Ağır
Ceza Mahkemesi, eskı ka-
rannda direnir, Yargıtay'm
bozma karanna uymazsa,
dosya, bu kez Yargıtay Ce-
za Genel Kurulu'nda kara-
ra bağlanacak.
Ağır Ceza Mahkemesi,
genel kurulun karanna bu
kez mutlaka uyması gereke-
ceği için Tanju Çolak'ın ye-
niden cezaevine girip gir-
meyeceği bu aşamadan son-
ra belli olacak. Kacakçılık
konusunu olusturan Merce-
des marka otomobilın ger-
çek sahibi Goother şirketi-
nin avukatı Erbil Akan ile
Hazıne'nin avukatı Beyhan
UraL Tanju Çolak'ın 'ka-
çakçihk olaymı önceden ih-
bar ettigi ve güvenMk kuv-
vederine yarduncı olduğu'
gerekçesiyle verilen ceza-
lardan muaf tutulması ve
tahliye edilmesine ilişkin
karan temyiz ettiler.
Tanju'ya daha önce veri-
len cezalann onaylanmasını
isteyen Istanbul Cumhuri-
yet Başsavcılığı da karan
temyizetmişti. Tanju Çolak,
22 Ocak _1992'de Etiler'de-
ki evinin önünde ele geçiri-
len34TD834plakalıl990
model 560 Sel tipi Merce-
des marka otomobil nede-
niyle Istanbul 1. Ağır Ceza
mahkemesi"nde açılan da-
vada 9 yıl 4 ay ağır hapis ce-
zasına çarptuıldı.
Dosyannı temyiz için git-
tiği Yargıtay 7. Ceza Daire-
si, sanıklardan Tanju Ço-
lak'ın 'soruşturma sırasın-
da poBse yardımcı olduğu-
nu' göz önüne alarak ceza-
nın yan nispetinde indiril-
mesi gerektiği hükmüyle
karan bozdu. Istanbul 1.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde
yeniden yapılan yargılama-
da, Yargıtay'ın bozma ge-
rekçesi dikkate alınarak
Tanju Çolak, 4 yıl 8 ay ağır
hapis ve 772 milyon 225 bin
33 lira para cezasına çarptı-
nldı. Bu karar Yargıtay'ca
onaylandı.
Tanju, 23 Ağustos 1994
günü Bayrampaşa Ceza-
evi'ne, 7 Eylül 1994 günü
de Infaz Yasası gereğince
22 ay 12 gün hapis yatacağı
Saray Cezaevi'ne sevk edıl-
di. Tanju Çolak, yeniden
yargılandığı 27 Şubat 1995
günü, hakkında daha önce
verilen cezalann kaldınl-
masıyla, infazı durdurula-
rak yaklaşık 7 ay sonra tah-
liye edi İdi.