03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel YayuıYönetmem Orhan Erinç# Genel Yayın Koordınatörü Hikmet ÇetinkayaO Yazıışlerı Mudurlerı Ibrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara # Gorsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun B»kı • Istıhbarat Yalçuı Çalur • Ekonomı Bülent Kuaahk # Ra«i)o-TV l ygar F.remektar • Kultür HandanŞenköken• Spor Abdülkadir Yücelnun • Yun Haberlen Mehmet S»r»ç • Makaleler Sami Karaören O Çevırv S«yfettin Turtıjn # Düzeltme Abdullah \ azKi • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaja, Şükran Soner. Erguo Balcı. Dinç Tayaınç, İbrahim Yıküz. Orhan Burcaiı, Mustafa Balbav AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balbay 9 HaberMüdurü. Doğan AkmAtatürkBulvanNo 125,Kat'4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hati. Faks. 4195027 • tzmır Temsılcısı. Serd«r KınlsH Zı>aBK 1352S 2,3Tel 4411220.Faks:4419U7 • ^dana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğiu.toönüCd 119 S.No.1 Kat. 1, Tel- 3S22550, Faks- 3522570 Muessese MûdüriL Erol F.rkut O Koordmatör. Ahmet konılsan # Muhasebe BaentYencr*ldare HüseyinGürer#lşletme Önder Çetik • Bügı-lşlem: Nail tnal • Bılgısa>ar Sıstem. Mürüvel Çüer MEDYA C: • Yönetım Kurulu Baskatu-Oenel Mudur Gulbin Er- duran # Koordmatör Reh* Işıt- man • Genel Müdur Yardımcısı Mine Akdağ • Haikla lhşkıler Mûdünı Nurten Berluoy YayımU>an ve Basan*. Yem Gun Haber A.jansı, Basın ve Yayıncılık \ Ş T û k j A J S A l C Ş l g i u J4334 tst PK 246 laanbul Tel (0 212) 512 05 05 UOhat) Faks (0 212)513 85 95 21 NİSAN 1995 İmsak.4.36 Güneş:6.10 Öğle: 13 10 Ikındi: 16.54 Akşam 19.56 Yatsı: 21.24 MEDYACTei 5i40753-5i39580-5i3M6o-6i,F»ks.5U8466 Koy Enstîtülerînin 55. • Haber Merkea-Köy Enstitülen'ıun 55. yılı, Eğitım-Sen'rn açılışi ile kutlanacak. Sami Karaören, Ozan Nebi Dadaloğlu, İlhami Tağı, Hûseyin Başaran. Ensar Işık, Zeki Şahin, tkbal îbrahim Adiloğlu, Hasan Basri Aydın ve Davut Hüssem'in katılacağı etkinlık. bugün saat 19.00'da Avcılar Ozer Düğün Sarayı'nda gerçekleştirilecek. Yeni Zelanda Fahri Konsolosluğu • Haber Merkeri - Yeni Zelanda Fahri Konsolosluğu, 24 Nisan 1995 günü saat 9.30'da resmı bir törenle açılacak. Açılışa Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı, Tıcaret ve Dışişleri Bakanı katılacak. 25 nısan tarihinin, Anzak askerlerinin Anburnu'na ayak bastığı günün 80. yıldönümü olması nedenıyle Türk ve Yeni Zelandalı yetkililer, Gelibolu'ya hareket edecek ve orada yapılacak olan törene katılacaklar. Çeçenler için kampanya • Haber Merkezi- Bahçelıevler Belediye BaşkanlığTnın kampanyasıyla, Çeçenya Türklerine yardım amacryla toplanan 423 milyon lira, törenle Bahçelievler Belediye Başkan\ SafFet Bulut tarafından Kafkas- Çeçenistan Yardım Komitesi Başkanı Fazlı Özen'e teslım edildi. Törende konuşan Başkan Bulut. "Yardımlanmız yaralara merhem olsun" dedi. Öğrencilerine yemek • Haber Merkea- 15-22 nisan tarihleri arasmda kutlanan Turizm Haftası çerçevesinde The Marmara lstanbul'un 15 nisan cumartesi günü verdiği yemeğe Bahçelievler Kazım Karabekir llköğretim Okulu'ndan 60 ögrenci katıldı. Turizm tl Müdürlüğü'nün organizasyonu ile gerçekleştirilen yemeğin ardmdan öğrenciler, The Marmara tstanbul'u gezdiler. ÇYDO'nin çocuk • Haber Merkeâ - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, bu yıl üçüncü çocuk şenligini Caddebostan Kadıköy Kültûr Merkezi'nde düzenliyor. 25 nisanda yapılacak şenliğe, Kadıköy bölgesinden 15 okul katılıyor. THY'den Japonya'ya üdnci • tSTANBUL (AA) -Tûrk Hava Yollan, Japonya'nın Tokyo kentinden sonra Osaka'ya da haftada iki gün uçuş dûzenleyecek. THY'den yapılan yazılı açıklamada, Istanbul-Osaka hattı uçuşlarmm tstanbul'dan Osaka'ya sah ve cuma günleri saat 19.15'te,Osaka'danise çarşamba ve cumartesi günleri yerel saatle 18.00'de kalkacaklan ve uçuşlann 14 saat 45 dakika süreceğı bildinldi. Karadeniz'e feribot sefenlepi • TRABZON(AA)- İstanbul'dan Karademz limanlanna yapılacak feribot seferleri. 5 haziranda başlayacak ve 5 eylülde sona erecek. Türk Deniz lşletmelen Trabzon Acenteliğı'nden yapılan açıklamaya göre, 5 haziran pazartesi günü saat 14.00'te ıstanbul'dan kalkacak 'Truva' fenbotu, salı günü Sinop'a, aynı günün gecesi Samsun'a, çarşamba günü ise Giresun'a uğradıktan sonra, saat 09.30'da Trabzon'a gelecek. Trabzon dan çarşamba günü saat 15.00'te kalkacak feribot, yine aynı limanlara uğrayarak cuma günü 13.30'dalstanbul'a dönecek. Mesleklerinde ilerlemeyi ön planda tutan kadınlar, çocuk sahibi olmayı ileri tarihlere erteliyor Kadunn doğurganhğı azahyor• Ingiltere'de annelik artık kadınlar için tek hedef değil, sadece bir seçenek. Belki de eğer erkekler de kadmlarla birlikte iş hayatında kesintiler yaratabilseler, doğum oranı bu kadar düşük kalmayabilir. Çeviri Servisi - Gıttıkçe artan çocuksuz kadm nüfusu ve bunun sosyal ve ekonomik dengeler üzenndeki olumsuz etkısi, Ingil- tere'deki kurumlan bu sorun üzennde araş- tırmalar yapmaya yönelttı. Aıle Polıtıkala- n Araştırma Merkezi'nın (FPSC) her 5 ka- dından bırinin çocuksuz olarak yaş^mını sürdüreceğini ortaya çıkarması üzerinde ül- ke çapında doğurganhğın hızla azalışının nedenlerini ortaya çıkaracak çalışmalarbaş- latıhyor. Yaşlı nüfusun giderek artması ve bunun yanı sıra çocuk sayısmdakı gözle görülür düşüş, emeklilik ve diğer sosyal haklarda kaynağm nereden sağlanacağı sorusunu gündeme getiriyor. Henüz 18 aylık proje çocuksuzlarla uzun görüşmelen de kapsa- mına ahyor. Çalışmanm ana amaçlanndan bin, kadınlar arasmda doğurganhğın azal- masrnın sebebı kadımn kendi sosyal ısteğı mı, yoksa yeni ekonomik ve sosyal baskı- lar sonucunda pek de ıstemeden almak zo- runda olduğu bir karar mı oldugunun orta- ya çıkanlması. Kadınlann yüzde 5'inin tıb- bi tedavi sonucunda kısırkaldıklan tahmin edilyor. Çocuk sahibi olmayı ileri tarihlere erte- leyen ve bu yüzden ileri yaşlarda doğum yapamama gibi sorunlarlakarşılaşan kadın- İann sayısı ise hayli fazla. Araştırmanın or- taya çıkardığı bir ba$ka bulgu da 40 yaşın 0 50 40 60 80 Kadınlar neden anneliği yaşayamıyor? Yuksek oğrenım Hoşlanarak çalıştığı kadınlann onünde bir ış ve sureklı bir yeni ufuklar açıyor erkek arkadaşın Evın dışında yeni varlığı anneliği keşfedılen ozgurluk, seçeneklenn arasına r—«^ bılgı ve / becenlennı. [ fj arttırmak ıçın L^jL daha çok j B ^ A çalışma ğereğı ^ ^ H P v e malı j ^ ^ ^ H sorunlar çocuk [ - ^ ^ ^ ^ sahibi olmayı ^ K \ bu yaşın ] H j gundemınden i m \ çıkartıyor. 1717\ \\ A . ., ^_^^^^-^^-^ 18 - /-—s- sokmaya / O başiıyor L J J Ancak / ^ C yaşamın \ ^A "sunöüğü" )_L»öy1eçok —Ta şey var kı annelik seçenekler arasında son sıralarda. vi 21 İş hayatında başan grafıgının yükselmesı ve belırtenmış bir hayat arkadaşı. Ancak bu sefer de ^r^T"; uğruna -* / ' karıyennı /Tirx "% fedaetmeyi \ \ alabılecek mı 1 \ \J\kadm? 1 ; H^&Ustune 1 llBüstlük, 1 V^^K'çocuk için 1 l ^ B henüz çok mBr gencız" dıyen - ) \ i gönulsüzlüğu i ~ -' Jâ „ 25 Eşten aynlığın getırdığı serbestlığin yanısıra kayrtsızlık, ve boşluğu ^ ^ dolduramama. ^ % Yeni JkîC. arkadaşlara • T %gonulsüz!uk ^ B JBSığınılan ^LjQ|dost ise 1 ^ ^ H l uykusuz ' ^ H ^ A geceler ve ^••"tçkı. W 30 Kadının doğurganhğı 30-35 yaşları arasında belırgın bir şekılde düşüyor Çocuk sahibi olmada ısteksızlık azalsa ^ ^ da hata-sürurken, - : m - mz3k çocuk sahibi ffPk m - ^ olma gınşımlerı » | M j ^ d e başarısız MKiw- ^^k ^Ho'.uyor ^ ^ ^ k ^ H ^ „ ^^^HH^H ^^^^m ''''"" f ı ^ | H Bu yaşa gel». ™tZ — l O " -pekÇokkadm^^MŞ- }Jİ/ ^ ^ Ç0 0 ^ sahibi v * W/| olamıyor O'sa ) |4_v^ im bıle artık özürlu \ ^ ^ k çocuk doğurma _ 3 5 nskı oldukça 4 5 yüksek. üstünde doğum yapan kadın sayısında son 10 yılda yan yanya artış olduğu. 35 vaşın- dakı kadının doğurganhğı ise, 21 yaşında- kı kadının yansı kadar. Anneliği ilen yaş- lara ertelemenin nedenlen henüz bilınme- mekle birlikte, aıle bağlannm zayıflama- sından, meslekı kanyer baskısına ve uygun bir eş. bulabilmenin güçlüklenne kadar sı- ralanabilişor - Kadınlar doğru eş bubnakta zortandık- lanndan ve>a hayatlanndaki erkeğin çocuk sahibi olmava karşı çıkmasından>akınıvor- lar. - Kadınlann çocuk sahibi olma planlan- nı ertelemelen veya tamamen vazgeçmele- nnde bir dığer etken de patronlan \e yöne- ticılen. Katı çalışma koşullan ve esnek ol- mayan mesaı saatleri, kadın ve erkeklenn, kanyerlen ile bir aile hayatını bağdaştırma- lannı engellıyor. - Doğum oranındaki düşüşün bir diğer önemli nedeni de çocuklu ailclcr ile çocuk- suzlar \e bekârlar arasmda sos> al farkın btı- lunmaması. FPSC, çocuklu ailelerin üzerin- deki vergi yükünün jıllar itibanyla artma- sının negatif etki vapügını ısrarta vurgulu- yor. Doğumlardakı düşüşün ülke çapında son derece boyutlu yansımalan olabilıyor. Ço- cuklular ile çocuksuzlar arasındadevlet har- camalannda sosyal bölünmelere yol açma- sı bunun önemli bir örneği. Tüm bunlann yanı sıra doğumlardakı azalmanın nedeni son derece basıt olarak sadece yaşam tarzındaki değişim olabılir kı, bunusonuçlannı değıştirmenin hayli zor olduğu vurgulanıyor. Annelik uzunca bir süreden beri kadınlar ıçın tek hedef değil, önündekı diğer yollar arasında sadece bİT seçenek. Ve belkı de, eğer erkekler de kadınlarla birlikte iş hayatında kesmtıler yaratabihp, gerekırse kanyerlennı tehlıkeye atabilseler, ülkenm doğum oranı bu kadar düşük kalma- yabilir. KARtYERİ TEHLIKEYE GÎRİYOR Anneliğin bedeli ağır Çeviri Servisi - Yüzyılımız, kadınlann çocuklan ile birlikte evlilik çerçevesinde erkeğin bir malı olarak görüldükleri ev tuzaklanndan kurtulma hareketlerine şahit oldu. Uzun bir uğraş verdi kadınlar. eğıtimden, mesleki kariyere, oy hakkından politik güce, cinsıyet üzennde kontrolden, üreme karanna kadar pek çok savaşım tarihin sayfalan arasmdaki yerini aldı. Bugün için eğitımli ve yetenekleri olan kadınlara kapılann pek çogu açık. A>aklannın altındakı buz zemin hâlâ duruyor ancak başladıklan noktadan hayli yol katettiler. Kadınlan bu kariyer rekabetinde yavaşlatan tek unsur ise çocuk. Çocuksuz kadm sayısının endışe verici bir bıçimde artması ise uzmanlara alarm sinyalleri verdiriyor. Ancak nedenler oldukça açık. Pek çok modern kadın için anne olmanın bedeli son derece ağır. Her şeyden önce çahşan kadın çocuk sahibi olduktan sonra belli bir süre mesleğine ara veriyor. Ve daha sonra dönse bile çalışma hayahnın gen kalan kısmını çocuğunun ihtiyaçlan ile müdürünün isteklerini dengeleyerek geçiriyor. Genellikle pek çok kadın part-time çalışıyor ve bu nedenle de yönetici konumuna gelme şanslan çok güçlü olamıyor. Tabiı bu arada hükümetlerin aılelere çocuk bakım desteği vermekten kaçınması da çocuk nüfusunun düşmesinde bir başka etken. Sonuç olarak kadınlar uzunca bir süreden ben gerek çocuk bakımında gerekse kadın-erkek ılişkilennde artık sorumluluğun aslan payını almak istemıyor. Erkekse değişime karşı büyük bir dırenç göstenyor. Bir yandan geleneksel erkek egemenliği ortadan yok olurken bir yandan da gerek maddi güçler gerekse kadınlann davranışlanndakı değişim erkeğin aile yaşamında oynadığı eskı rolü oynamasını önlüyor. Ve erkek şimdi bu oyundan ve babahk sorumluluğundan gen çekilıyor. Avlan Gölü tarana kurban • Gölün yeniden kazanüması için Antalya, Finike ve Elmah'dan çeşitli gruplar ve 37 köy muhtarlığı imza kampanyası başlattı. lZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Antalya- Avlan Gölü'nün tanm ala- nı kazanılması amacıyla 196O'lı yıllarda kurutul- masının yarattığı çevre fa- ciasının sonuçlannı günü- müzde yaşayan bolge hal- kı, "gölünfi geri istiyor". Gölün yeniden kazanıl- ması için Antalya, Finike ve Elmah'dan çeşitli grup- lar ve 37 köy muhtarlığı imzakampanyası başlattı. Kampanyaya destek ve- ren Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) yetkili- leri, gölün kurutulmasıyla Elma yetiştiricil@ yöre ıkliminin degiştiğim, 2Orda yağışlann azaldığım ve kurakhğın başgösterdıği- ni belirterek, "Ehnahçev- resindeki doğal ka>nakla- nn gelecek kuşaklara ulaş- tınlması için bir tek koşul vanhr; Avtan Gölü'nün tekrar oluşturulması. Ak- si takdirde bölgenin doğal ve ekonomik ka>naklan bir daha geri gelmemek özere yok olacaktır"dedı- ler. yol açtığmı belirten Yarar, şubılgıleri verdi: "Açüan tanm arazüeri- nin kiralanması sırasında ortaya çıkan çıkar çatış- nıalan nedcniylc toplum- sal gerginlik doğmuştur. Gölün kurutıılması, yöre ikliminideğiştirmiş, yagış- lar azalmış. kuraklık baş- göstermiştir. Eskiden ta- ban suyu 1-lü metreden su çıkanrken, su bulmak için artık bugün 150 met- reye varan derin sondaj yapma gereği doğmuştur. Ddimi yumuşatınfa Türkiye'de 1950'li yıl- lardahızla artan sulakalan kurutma furyasmdan ilk payıru alan yerlerden bin- nin Antalya- Elmah'daki Avlan Gölü olduğunu anımsatan DHKD yetkili- lerinden Murat Yarar. ''Av- lan Gölü,birzamanlaryö- reye adıru v«ren elmalann yerjştiği Elmalı Ovası'na, sedir ormanlanna. çevre ilçe ve köylerine bereket saçan, bölge iklimini yu- muşatan, yeraltı sularuu dolduran bir göldü" dedı. 1960"larda 8300 dönüm- lük alanın tanm arazisine çevrilmesi amacıyla göl sulanrun, açilan kanallar, tüneller ve düdenlerle baş- kahavzalara atıldığını an- cak bunun, bugün bölge- de ekonomik ve ekolojik bir facianın yaşanmasına Ah tabakalardan su çe- kilmesi sonucu yeni dü- denler oluşmuş, toprak, evler ve yollar çözmeye başlamıştir. tklimin değiş- mesi sonucunda ovada nem dengesi bozulmuş,e»- ma üretimi için yaşamsal önem taşryan kıragı düş- mez olmuş. gece-gündüz arasındaki sıcakuk farkı artngından etana yetiştiri- ciligi için uygun şarüar or- tadan kalkmtşur." Şımdıden yüzlerce el- ma bahçesınin sökuldüğü- nü, tabanda su olmadığı için kısa köklü bitkilerin kuruduğunu, kıyı ilçeler- de beslenemeyen yeraltı kaynaklannın yerine de- niz suyunun sızdığını ve turfanda sebzeciliğın ya- pıldığı bölgelerin zarar gördüğünü kaydeden Ya- rar, çevredeki eşsiz sedir ormanlannda kuruma ve hastalığın başgösterdiğini söyledi. Elmalı ve Korkute- li'nin "afet bölgesi" ilan edildiğinı belirten Yarar, kuraklık nedenıyle sahil- lerden Elmah'ya yayla göçünün durduğunu, bo- şaltılan göl sulannm taşı- dığı alüvyonlann Finike Körfezf nı doldurduğunu vurguladı. Kâşifler Kulübü'nde çocuklar, fotoğrafçılık, seramik, felsefe, resim ve satrançla uğraşıyorlar Bu hîkâye de burada 1>ittiiii•.• FtGEN ATALAY Başbakan Tansu Çfller'i sevmiyor. Ağladığı, sık sık televizyona çıktığı ve köy- lülerle yemek yediği için. En çok sevdı^i ise tartışmasız, Atatûrk Oteki sevdıklennin lıstesı uzayıp gıdiyor Fener- bahçe, Batman, Süperman, Örümcek Adam, Fred Çak- maktaş. Ateş Kız, Buz Adam, Pinokyo... Kimi sevip kinü sevmedi- ğini öğrendiğiniz beş yaşın- daki Can'la, 'Petek Çocuk Evi'nde tanıştık. Uğur Mumcu anısına dü- zenlenen bir yürüyüşe baba- smın omuzlarında katılan Can, çevrelerinde bulunan çok sayıda polisi görünce bağırmış: "Vurmayın aslan- lan." Polısler Can'a yanıt vermişler: "Kimseyivurdu- ğumuz yok." Can uyanya devam etmiş: "Söylüyorum işte,dokunrnayın aslaniara." • Öğretmen ablanm okuduğu öykü, çocuklar tarafından sık sık kesiliyor. Örneğin öyküde geçen "Babasmın adı Ahmet" cümlesinden sonra herkes kendi babasının adını söyleme telaşına düşüyor. Can'dan sonra sıra öteki miniklerde. 5-6 yaş grubu, okulöncesieğitimin birpar- çası olan 'öykü saati'nde. Öğretmen ab'lanın okuduğu öykü, çocuklaT tarafından sık sık kesiliyor. Örneğin öyküde geçen "Babasmın adı Ahmef cümlesinden sonra herkes kendi babası- nın adını söyleme telaşına düşüyor. Babalann adlan öğrenildikten sonra öyküde geçen 'Ozan' adı yine bir 'mola' nedeni: u Ozan benim arkadaşı- mmadı." "Benim abimin abisinin " Benim abimin adı Tank abT 5 yaşındaki Can en çokAtatûrk'ü seviyor. Tansu Çiller'i ise ağladığı için sevmiyor. fFotoğraf. KAAN SAĞANAK) Bu aradaöykününba^lan- gıcında uslu uslu duvaT di- bmdeki mınderlerde oturan ya da halıdayüzükoyun uza- nan çocuklar. çaktırmadan öğretmen ablaya doğru iler- liyor. Sonunda neredeyse tiim çocuklann dızinin dibı- ne geldıgını fark eden abla, hepsini yeniden mınderlere yolluyor. Küçük canavarlar pes eder mi? Tabii ki hayır. Yine aynı taktık uygulanı- yor. Çaktırmadan, dirsekler üzerinde hedefe doğru iler- liyorlar. Birara öğretmen abla, öy- küde geçen bir cümleyle il- gilı olarak soruyor. "Yemek yerkenneden konuşulmaz?" Yanıtlar peşpeşe geliyor. "Çûnkü günah." "Yediklerimtri başkalan görür de ondaa" "Zaten sofrada şarkı da söylenmez.'" Öykü bitmce biri bağın- yor: "Bu hikâye de burada bittüâ." Şimdi herkes. günün en çekıci 'ovuncağTnın, Ka- an'ın fotoğraf makinesinin çevresinde. Hepsi aynı anda makineye dokunmak ve vi- zöründen bakmak istiyor. Herkesin aynı anda bakma- sı mümkün olmayınca sıra- ya giriliyor ve sırası gelen, vizörden bakıyor. tlkbakan, çığlık çığlığa bağınyor. "Gördüm, gördüm!" "Ne gördün?'" "Aslı'yı gördûm." "Ne yapryordu?" "İşte böv- le doîaşıyordu." "Seniiı aduıne" sorusuna, 'İsmair deyip bizi kandıran Emirhan, yedi yaşına 10 ay kalmış olsa da 'hâlâ ahı ya- şuıda' olan Başak, "Benim adırruda yaz" diyen Ashhan ve Gizem, ebru çalışmasın- da harikalaryaratanCeyhun ile öteki beş yaş ve üstü tüm çocuklar, yıl boyunca ''Ço- cuklarİçinFelsefe" çalışma- sına da katılmışlar. 'Kâşifler Kulübü' ise üs- tün zekâlı ve özellikli çocuk- lann bir araya gelmesini ve esnekbirprogram içinde ço- cuklann kendilerini keşfet- melerini sağlamayı amaçlı- yor. Kâşifler Kulübû'nde çocuklar; fotoğrafçılık, se- ramik, felsefe, resim, sat- ranç, fen ve ebru gibi etkin- liklerle uğTaşıyorlar. Gümüş İncü'in kapakları çalındı GÜRHAN UÇKAÎS Isveç'ın Uppsala kentindeki ünıver- site kütüphanesinden iki sayfası ve de- ri kapaklan çalınan Gümüş İncil dün- yanın en eski yazılı belgelen arasında. Güpegündüz, bırçok ziyaretçi önünde bulunduğu v\trin çekiçle kınldıktan sonra iki kışı tarafından çahnan Gü- müş İncü'in hayli ilginç bıröyküsü var. Her şeyden önce, eritilmış gümüş kanştınlmış mürekkeple yazılmış olan bu yapıt, artık çoktan tarihe kanşmış olan Gotlardan günümüze kalan sayı- h belgelenn başında geliyor. Bir Is- kandınav kabilesı olduğu sanılan Got- lar, 600'lüyıllarda ltalya'da, 900'lü yıl- larda da tspanya'da eriyip gittiler. Kul- landıklan dil, Almancayla aynı kökten geliyor 500'lüyıllardayaşayanPisko- posVV'uUfila'nın Gotça'ya çevırdiğı bu yapıt, bu dilden günümüze kalan tek tanık. 27 harfe sahip olan Gotça'daki harflerin çoğu Yunan alfabesinden ge- liyor. Eritilmiş gümüşle yaaldı Vv'ullfıla, 300'lü yıllarda yaşadı. Bu yüzyıhn ortalannda, Batı Gotlanna pıskopos oldu. Gotça'yı ilk kezyazı di- lıne dönüştürenın o olduğu sanılıyor. Eritilmiş gümüşle yazılan şeklinin, 500'lü yıllann başında, İmparator Theoderik'ın emriyle Ravenna'da ger- çekleştıği sanılıyor. Lacivert-eflatun kanşımı özel kâğıttaki harfler, biraz da altın içeriyor. Latince adı 'Codex ar- genteus' olan bu yapıtın Isveç'e ulaş- ması da bir ayn öykü. Gümüş İncü'in, 700'lü yıllarda Ruhr bölgesındeki Werden"de saklandığı sa- nılıyor. 1648'de Hans Christoffer von Königsmack önderliğinde isveçlileT Prag'ı bastıklannda bu yapıt, tmpara- tor 2, RudolTun elindeydi. Isveçliler. bütün kütüphaneye el koydular ve ganimetlenni, 30 ayn yük olarak Stockholm'e getirdiler. Königs- marck, Gümûş Incil'i, Kraliçe Kristi- na'ya armağan olarak verdi. Kralıçe ise bu yapıtı. kütüphanecisi Isaac Vos- sius'a birikmiş. maaşlannın karşılığ olarak devTetti. Vossius Incıli. Hollan da'ya taşındığmda yanmda götürdü Hollanda'da Vossius'un amcası Fran ciscus Junius,yapıtın içeriği üzenndı çalışmalar yaptı. .\nglosakson memiy le birlikte iki dilde bır kopyasını hazıı lattı. Ne varki,bubasımyapıldığındî İsveçh bir asilzade, Magnus Gabriı de la Gardie, 1662'de Gümüş tncil satın almıştı. LaGardie, tncili 1669'c Uppsala Unıversitesi'ne verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle