28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Ozallar'ın Meclis korkusu DÛRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Vergi borçlannı ödemedikleri gerekçesiyle yurt- dijina çıkışlan yasaklanan 8. Cumhurbaşkanı İurgırt Özal'ın oğullan Ahmet ve Efe Özal, malvarlıklannı Meclis'ten de ka- çınyor. TBMM Malvarlıklannı Araş- tınna Komisyonu Başkanı, DYP Denizli Milletvekili HalukMüf- tüJer. birkaç kez istemelerine karşm, bugüne kadar Ahmet ve Efe Özal'ın malvarlıklannı ko- misyona ulaştırmadıklannı bil- dirdi. Özal kardeşlerin mal bildirim- lerini göndermelerini sağlamak için herhangi bir yaptınm güçle- ri olup olmadığuıı araştırdıklan- nı kaydeden Müftüler, Cumhu- riyet'e. şu açıklamayı yaptı: ÇiDer'e sondacak "BaşbakanTansu Çillerveeşi- nin ABD'deki marvarukları ile il- gili incelemelerde bulunmak üze- re Amerika'ya \apacağırnız gezi- den sonra Ahmet ve Efe Özal ile ilgüi durumu Meclis Başkanı Sa- yın Cindoruk ile görüşeceğiz. Herfıangi bir yaptınm uygulaya- bilir miyiz, uygulayamaz mryız, Sayın Başkan'a soracağız." Özallar'a mal bildirimi yap- malan için daha önce TBMM'den gönderilen tebliğle- rin, 'adresJerinde bulunamadık- lan' gerekçesiyle iade edıldiği bildirildi. Niksar'da Dev-Sol operasyonu: 3 ölü ANKARA (AA) - Eski adı Dev-Sol olan, ancak daha sonra Devrimci Halk Kurtuluş Parti- si/Cephesi adını alan örgüte dü- zenlenen operasyonlarda güven- lik güçleriyle çatışmaya giren ör- güt üyelerinden 3'ünün öldürül- düğû, 6'sının da kıskaca alındı- ğı bildirildi. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre geçen hafta polisin Ankara Batıkent'te bir hücre evi- ne düzenlediği operasyon sonu- cu Mustafa Selçuk, Şirin Erol, Seyhan .\kyıldızadlı militanlann ölü ele geçirilmesinden sonra hücre evinde bazı örgütsel do- kümanlar ve fotograflarile hari- talarele geçirildi. Güvenlik güç- leri, Ankara'dan Tokat'a 40 kişi- lik bir Özel harekât ekibinin ça- hşmalan sonucu yapılan operas- yonda kimlikleri belirlenen 9 ki- şiyi aramaya başladılar. Operas- yonlar sonucu Niksar ilçesine bağlı kırsal alanda bugün sıcak temas sağlandı. Güvenlik güçle- rinin "TesKm oT çağnsına ateş- le karşılık veren Necdet kod ad- h Suat Alkan, Nihat kod adlı Du- ran Akbaş, Zeynep kod adlı Ze- liha Güzenoğlu öldürüldü. Çatışmada birjandarma eri de şehit oldu. Perinçek'in beraatına ret Haber Merkea - Yargıtay Ce- za Daıreleri Genel Kurulu, Cum- hunyet gazetesinde çıkan demeci nedeniyle Jşçi Partisi Genel Baş- kanı Doğu Perinçek'in 2. Aslıye Ceza Mahkemesi tarafından veri- len beraat karannı bozarak Cum- huriyefte yayımlanan dernecinde, "Anâyasa Mahkemesi'ııe hakaret ettiğT gerekçesiyle 6 aydan 2 bu- çuk yıla kadar cezalandınlmasını kararlaştırdı. Başkanı olduğu Sosyalist Par- ti'nin Anayasa Mahkemesi'nce görülen kapatma davası sırasında Perinçek, 1 Temmuz 1992 tarıhlı Cumhuriyet'ebirdemeç vermışti. Demecinde Anayasa Mahkeme- si'ni eleştiren Perinçek, mahkeme- nın, Türkiye'nın başınabela oldu- ğunu söylemışti. Sosyalist Paıti, bu açıklamadan on gün sonra ka- patılmış, Perinçek hakkında ıse demeci nedeniyle Ankara 2. Asli- ye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Yapılan yargılama so- nunda mahkeme, Pennçek'in be- raatına karar verdi. Beraat karan. Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edildi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 23 Kasım 1993"te verdıği kararla mahkemenin beraat kara- nnı bozarak Pennçek'in cezalan- dınlmasını istedi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahke- mesi, yeniden yaptığı yargılama sonucunda Yargıtay'ın bozma is- temine direndi ve yeniden beraat karan verdi. Savcı, ikıncı beraat karannı da temyiz edince dosya, Yargıtay Ceza Dairelen Genel Ku- rulu'na gıttı. Yargıtay Ceza Daire- leri Genel Kurulu, Perinçek'in be- raat karannı bozdu. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada kanı doğruluyordu: "Teklif tarihini takiben, işlerin inşa edilecek olan ülke dahilinde o ülke hükûmetinin döviz kısıtlamalan koy- ması veya ülke parasının devalüas- yonu sonucu büyük ekonomik buna- lım geldiği takdirde, idare, sözkonu- su ekonomik bunalım sebebiyle ve- ya neticesinde işlerin icrası bakımın- dan veya işlerle ilgili olarak artan masraflan müteahhide ödeyecek- tir..." Sadece 71. maddeye bakıldığın- da, hükümetin, yükleniciye, gerekti- ğinde "fiyat farkı" ödeyeceği anlaşı- lıyor. Bundan sonrasını Mumcu'nun kaleminden aktaralım: "Oysa aynı sözleşmenin 65. say- fasının 19. satınnda yer alan ve iki bakanın fiyat kararnamesine daya- nak olarak seçtikleri bu 'ödeyecek- tir' sözcüğü, 'ödemeyecektir' biçi- minde düzeltilmiştir! 'Zeyilname' bir sözleşmenin ko- şullan üzerinde bazı değişiklikler ya- pan ya da sözJeşme metnindekiyan- lışlan düzelten geçerii son metin de- mektir. Bu geçerii son metin yüklenici şir- ketlere 'büyük ekonomik bunalım- lar'da ek para ödeneceğini değil, ödenmeyeceğini öngörüyor. Sözleşmenin Ingilizce metninin 72. sayfasında 'Addendum' başlıklı bölümde de aynı düzeltme yapılmış ve 7. satırda yer alan 'shall pay' söz- cükleri 'shall not pay' olarak düzel- tilmiştir... Bu iki eski bakan, kendilerini savu- nurken sözleşmede yer alan 'öde- meyecektir' sözcüğünü nasıl olurda Otoyollar - Yüce Divan - Zeyilname... 'ödeyecektir' diye sunarlar?" Evet, Uğur Mumcu'nun bu sapta- masından iki olasılık çıkıyor. İki eski bakan ya sözleşmeyi iyi okumadı ya da TBMM'ye yalan söyledi. Birincisi ayıp, ikincisi daha büyük ayıp. Uğur Mumcu hayatta olsaydı, şüp- hesiz bu dosyanın tüm çarpıcı nok- talannı hiçbir tartışmaya yer vermek- sizin, belgeleriyle yazardı. O'nun btraktığı noktadan sonraki gelişmeleri aktarmaya çalışalım. Gi- ray, AJtınkaya ve eski Karayolları Ge- nel Müdürü Atalay Coşkunoğlu, otoyol ihalelerini alan fırmalara hak- sız yere "fiyat farkı" ödemekle suç- lanıyordu. Oysa sözleşmeye aykırı olarak yapılan bu işlem, 30 Ekim 1989 tarihli 89/14657 sayılı Bakanlar Kurulu karanna dayanıyordu. Yani, başbakan ve tüm bakanlann sorum- lu olduğu bir durumdan sadece üç kişi Yüce Divan'a gönderildi. Bu bi- rinci çarpıklık. İkincisi, aynı Bakanlar Kurulu kararını ANAP'tan sonra DYP-SHP koalisyonu da uygulama- ya devam etti. Yargılama beraatla sonuçlandı. ANAP bunu "büyük bir siyasi zafer" havasına büründürmeye girişti. Yü- ce Divan'ın bu kararı üç kişiyi akla- yabilir, ama ANAP iktidannın "milyar- larca dolann hesabını kamuoyu önünde vermesi gerektiği" gerçeği- ni gizleyemez. Pakdemirii'nin geçen cuma gü- nü, Ankara-Gerede otoyolu girişin- de düzenlediği basın toplantısının kahramanlan, Giray, Altınkaya ve Coşkunoğlu idi. Oysa Coşkunoğ- lu'nun bugün 100 milyarı aşan serve- ti nasıl edindiği sorusu henüz kamu- oyunu tatmin edecek biçimde yanıt- lanmış değil. Coşkunoğlu hakkında Ankara 7. Asliye Ceza Mahkeme- si'nde bu gerekçeyle dava açıldı. An- kara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Çavuşoğlu'nun Coşkunoğlu ve ya- kınları hakkında hazırladığı iddiana- meyi birlikte okuyalım: "Yapılan soruşturma sonucunda sanıklardan Atalay Coşkunoğlu ile eş/ Ayhan Coşkunoğlu 'nun değişik banka şubelerindeki hesaplannda 1 milyar 268 milyon lira Türk parası, 338 bin ABD Dolan, 139 bin Alman Markı, 3 bin 345 Ingiliz Sterlini tes- pit edilmiştir. Aynca Ayhan Coşku- noğlu'nun, birbankanın Bahreyn şu- besinde 300 bin ABD Dolan ile sa- nıklann muhtelif yerierde taşınmaz- lannın bulunduğu tespit edilmiştir." Servet, genel müdürtük döneminde Iddianamedeki en çarpıcı sapta- malardan biri şu: "Atalay Coşkunoğlu ile ölen kar- deşi Ahmet Naci Coşkunoğlu ve öteki sanıklann malvaıiıklanndaki ar- tışlar, Atalay Coşkunoğlu'nun ikinci kez Karayolları Genel Müdürlüğü yaptığı döneme rastlamaktadır." Savcılığın saptadığı malvariığının toplamı 8 milyon dolar. Türk Lirası karşılığı yaklaşık 320 milyar. Coşkunoğlu Yüce Divan'da mal- varlığı için şöyle konuştu: "Alın terimle kazandım." Coşkunoğlu'nun alın terinin bir kimyasal analizini yaptırsak, acaba zamanla dolara mı dönüşüyor? Yok- sa terinde boncuk mu var? Coşkunoğlu hakkında dava açıl- ması için Danıştay'a yapılan başvu- rulardan altısı kabul edilmedi. Bunlar- dan birkaçının altında şu gerekçe ya- zılıydı: "Zamanaşımına uğramıştır..." Gelelim ANAP dönemiyle başla- yan otoyollara. Bugüne kadar ta- mamlanan bölüm 1100 kilometre. 1994 yılı sonu itibanyla ödenen para 8.8 milyar dolar. Bu rakam dış bor- cumuzun yaklaşık onda biri. Bir kilo- metrelik otoyol 5 milyon dolara mal olmuş. Bu alandaki uzmanlara sor- dum, uluslararası değerlere göre oto- yolun kilometresi ortalama 2.5-3 mil- yon dolar dolayında. Bayındır Hol- ding, Pakistan'da bir otoyol ihalesi aldı. Verdiği fiyat, kilometresi 2.5 mil- yon dolar. Türkiye'de niçin bu kadar pahalı- ya çıkmıştır? Otoyol maliyetlerinin aynntılanna birbaşkayazıdagirelim. Bugüne ka- dar ödenen fiyat farkı, 28 trilyon lira. Sözleşme hükümleri uygulanıp fiyat farkı verilmemiş olsaydı, bu rakam memurlara en az yüzde 50 maaş zammına karşılık geliyordu. Giray, Al- tınkaya ve Coşkunoğlu'na karşı kişi- sel bir hesabımız yok. Yüce Divan'ın karannı güle güle kullansınlar. Ancak, yukandaki rakamlar "birdönemin ta- lanını" ortaya koyuyor. Şu Alman atasözü acaba doğru mu? Ne dersiniz: "Küçük hırsızlar asılır, büyük hır- sızlar serbest dolaşır..." Kaıııu çahşanı uyardı, yeni eylemler geliyor • Baştarafı 1. Sayfada 1980'lerin karanlığını aydınlatmaya başladığını söyle- di. Ankara'daki eyleme karjlan 20 demiryollan çalışa- nının açığa alındığı bildirildi. Istanbul Haber Servisimizin haberine göre Istanbul'da iş bırakan kamu çalışanlan, sabahın ilk saatlerinde ey- lemlerini işyerlerinde sürdürdüler, saat 10.30'dan itiba- ren ise önceVien belirlenmiş güzergâhlar üzennden yü- rüyüşe geçtiler. Vatan Caddesi'nin Anıt Mezar gırişinde saat 10.30'datoplanan kamu çalışanlan Aksaray'ayürü- düler. Aynı saatlerde Unkapanı, Fatih ve Büyükşehir Be- lediyesi önünden yürüyerek Saraçhane Parkı'nda topla- nan gruplarda Aksaray a yürüdü. Aksaray'dayapılan mi- tingde hizmet üretiminden gelen güçlerini kullanan sen- dikalar adına bir konuşma yapan Tüm Haber-Sen Genel Başkanı tsmail Çınar, "Gün, masaya otunna günüdûr" dedi. Çınar, sendikal mücadelede hukuksal sürecin bit- tiğini söyledi ve "Ancak bu süreç tamamlandı. Sendika- lanmızın meşruhığunu tartıştınnayTz'" dedi. Çınar şöyle konuştu: "Arük masaya otunna günüdür. Gün, örgfitlü toplumu yaratma günüdür. 20 nisan başlangıçtır. Ne eko- nomik, ne sosyal ne de demokratik haklanrnızdan asla vazgeçmeyeceğiz.'' Sögütlüçeşme'deki Kadıköy Belediye binasi önünde saat 11.00'de bir araya gelen kamu çalışanlan ise Kadı- köy Meydanı'na kadar yürüdüler. Istanbul yakası müdüriüklerinde iş bırakarak Gayret- tepe Telefon Başmüdürlüğü önünde toplanan PTT çalı- şanlan "Hayali emekliliğe hayır", "Siz siyasi gelece- ğinizi biz ülkenin geleceğini düşünüyoruz" yazılı pan- kartlaraçarak Barbaros BuKan üzerinden Beşiktaş'a yü- rüdüler. PTT'nin satılmasını protestoeden sloganlaratan çalışanlar. hükümeti istifaya çağırdılar. PTT çalışanlan Beşiktaş'ta yapılan konuşmalann ardından dağıldılaı. Izmir Büromuzun habenne göre katılımın büyük ol- duğu memurlann iş bırakma eylemi, lzmir'de demiryol- lan ve denizyollan ulaşımının aksamasına yol açarken sağlık kurumlan, maliye, defterdarlık, PTT, belediye, hastaneler gibi kamu kuruluşlannda hizmetler yavaşla- dı. Izmır'de sabah saatlerinde işyerlerinde toplanan ka- mu çalışanlan, gruplar halinde Konak Alanı'na yürüdü- ler. Konak Aianf nda Kamu Çalışanlan Sendikalan Iz- mir Şubeler Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan dönem sözcüsü Ener-Sen Izmir Şube Başkanı Afim Mu- rathan. kamu çahşanlanmn beş yılı aşkın bir süredir "Hak verilmez alınır" ilkesi ile sendikal hak ve demok- rasi mücadelesi verdiklerini söyledi. Bartın PTT Başmüdürü Sedat Tosun, yaklaşık 50 ka- mu çalışanınm gerçekleştirmek istedığı eylemi, "işten at- ma tehdjdrjie" bizzat müdahale ederek dağıttı. Kamu ça- lışanlan, Zonguldak, Bursa, Samsun, Mersin ve Edir- ne'de de düzenledikleri miting ve yürüyüşlerle hüküme- ti uyardı, grevli-toplusözleşmeli sendikal haklannın bir an önce yasalaşmasını istediler. Adana Büromuzun haberine göre kamu çalışanlannın bir giinlük iş bırakma eylemi, Adana'da valilikçe yasak- lanması nedeniyle gergin geçti ve çok sayıda kişi gözal- ttna alındı. Ener-Sen üyesi memurlann TEK'ten ve TE- DAŞ'tan topluca hareİcet edip Uğur Mumcu Alanı'na gitmesine polis izin vermedi. Uğur Mumcu Alanı'nda küçük gruplar halinde toplanmaya çalışanlar, polisin mü- dahalesiyle dağıtıldı. Polis 12'si sendikacı, 21 kişiyi gözaltına aldı. Gözal- tma alınanlardan 4 kişinin daha sonra serbest bırakıldı- ğı belirlendi. SSK Doğumevi'nde de öğle yemeği boy- kotu yapıldı. OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada daş bir fikri dile getirmektir. An- cak bu fikir boşlukta oluşmu- yor; dünyanın yoksul ülkelerin- de savaş ve terör kışkırtıcılığının doğal sayıldığı bir düzende kim- seye huzur sağlanamayacağını artık anlamak gerekjr. Ortadoğu'da terör yaşamın bir parçası olmuştur; petrol böl- gesinde oluşan dehşetin bir ucu Oklahoma'ya kadar uzanı- yor; patfayan bombanın arka- sındaünlü 'Körlmam'm bulun- duğu kuşkusu yoğunlaşıyor; seriatçı kökenli bir terör eylemi söz konusu ise bu olgu daha da düşündürücü olacaktır. Çünkü Avrupa, bir süreden beri, köktendinci akımlann terö- re ve saldırganhğa yönelik tutu- mundan dolayı büyük tedirgin- lik içindedir. Bu olumsuz geliş- menin Avrupa'ya etkilerinin ne olacağı konusunda kafa yorulu- yor, önlemler düşünülüyor. Seriatçı terör, Atlantik Okya- nusu'nu aşıp Amerika'yı da te- dirgin etmek noktasına gelmiş midir?.. Bütün dünyada bu belaya karşı ortak önlemlerin alınması ve birlikte davranışın benim- senmesi, dirtik ve düzenliğe ka- vuşmakta çok önemli bir rol oy- nayacaktır. BirTürk atasözü "Birmusibet bin nasıhatten yeğdir" diyor; bu özdeyişin doğru olup otmadığı- nı Oklahoma'dan sonra göre- ceğiz. * * * PKK lideri: Türkiye hata yaptı Haber Mertezi - PKK üderi Ab- dullah Öcalan, "Kuzey 1 Irak operas- y^nunu y^pmakla Türkiye'nin tari- hi bir hata vapüğınr söyledi. Londra'dan Kürtçe yayın yapan MED TV'de dün gece yayımlanan açıkoturumda, Türkıye'dekı "Kûrt sorunu'' tartışıldı. Açıkorunıma Öcalan (telefonla), KSP lideri Ke- mal Burkay. Altan Tan, Yalçm Kü- çük. Irak KDP ve KYB temsilcileri katrldı. Oturumunun, Türkiye ile tn- giltere arasında dıplomatik soruna neden olması bekleniyor. Türki- ye'nin MED TV'nin yayınına izin verilmesıne itirazı üzerine lngiltere, söz konusu kanalın "eğkncej'e yö- neiik ya\in yapacağı v« si\asi içerik- iiys}W vapdmasına izin verihneyece- ği" yöniinde güvence vermişt». TEMPRA'NIN SALONU.Tempra'nın içi, 5 kişinin rahatlıkla oturabileceği, keyifle yolculuk yapabileceği kadar geniş, ferah. En ince aynntısına kadar, ergonomik bir tasarımın iirünü. Konfor ve güvenliği bir arada sunan Tempra'nın iç dünyasında, kendinizi en az evinizdeki kadar rahat hissedeceksiniz. Gelin, 5 ayrı modelde üretilen Tempra'larla tanışın. Göreceksiniz. Tempra'dan daha mükemmeli, yine bir Tempra. Bütün Tempra'lar, kilometre sının olmaksızın 1 vıl mekanık garantıye, paslanmaya karşı 3 vıl bova garantısıne, aşnca Tofjş'tn bütun Turki\e'\e va\ılmiş uzman ser\is ağı \e Opar'ın bol, hcsaplı orijinal yedek parça gıivencesine sahiptir. Tempra ve diğer Tofaş ocomobıllerı hakkında daha avnntılı bilgi a)mak ıçm, ücretsız Tofaş 24 hattını arayabılırsimz. Türkiye'nın her yerinden 0 800 211 42 42.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle