Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NİSAN 1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Ozallar'ın Meclis
korkusu
DÛRDANE KOCAOĞLU
ANKARA - Vergi borçlannı
ödemedikleri gerekçesiyle yurt-
dijina çıkışlan yasaklanan 8.
Cumhurbaşkanı İurgırt Özal'ın
oğullan Ahmet ve Efe Özal,
malvarlıklannı Meclis'ten de ka-
çınyor.
TBMM Malvarlıklannı Araş-
tınna Komisyonu Başkanı, DYP
Denizli Milletvekili HalukMüf-
tüJer. birkaç kez istemelerine
karşm, bugüne kadar Ahmet ve
Efe Özal'ın malvarlıklannı ko-
misyona ulaştırmadıklannı bil-
dirdi.
Özal kardeşlerin mal bildirim-
lerini göndermelerini sağlamak
için herhangi bir yaptınm güçle-
ri olup olmadığuıı araştırdıklan-
nı kaydeden Müftüler, Cumhu-
riyet'e. şu açıklamayı yaptı:
ÇiDer'e sondacak
"BaşbakanTansu Çillerveeşi-
nin ABD'deki marvarukları ile il-
gili incelemelerde bulunmak üze-
re Amerika'ya \apacağırnız gezi-
den sonra Ahmet ve Efe Özal ile
ilgüi durumu Meclis Başkanı Sa-
yın Cindoruk ile görüşeceğiz.
Herfıangi bir yaptınm uygulaya-
bilir miyiz, uygulayamaz mryız,
Sayın Başkan'a soracağız."
Özallar'a mal bildirimi yap-
malan için daha önce
TBMM'den gönderilen tebliğle-
rin, 'adresJerinde bulunamadık-
lan' gerekçesiyle iade edıldiği
bildirildi.
Niksar'da Dev-Sol
operasyonu: 3 ölü
ANKARA (AA) - Eski adı
Dev-Sol olan, ancak daha sonra
Devrimci Halk Kurtuluş Parti-
si/Cephesi adını alan örgüte dü-
zenlenen operasyonlarda güven-
lik güçleriyle çatışmaya giren ör-
güt üyelerinden 3'ünün öldürül-
düğû, 6'sının da kıskaca alındı-
ğı bildirildi.
Emniyet yetkililerinden alınan
bilgiye göre geçen hafta polisin
Ankara Batıkent'te bir hücre evi-
ne düzenlediği operasyon sonu-
cu Mustafa Selçuk, Şirin Erol,
Seyhan .\kyıldızadlı militanlann
ölü ele geçirilmesinden sonra
hücre evinde bazı örgütsel do-
kümanlar ve fotograflarile hari-
talarele geçirildi. Güvenlik güç-
leri, Ankara'dan Tokat'a 40 kişi-
lik bir Özel harekât ekibinin ça-
hşmalan sonucu yapılan operas-
yonda kimlikleri belirlenen 9 ki-
şiyi aramaya başladılar. Operas-
yonlar sonucu Niksar ilçesine
bağlı kırsal alanda bugün sıcak
temas sağlandı. Güvenlik güçle-
rinin "TesKm oT çağnsına ateş-
le karşılık veren Necdet kod ad-
h Suat Alkan, Nihat kod adlı Du-
ran Akbaş, Zeynep kod adlı Ze-
liha Güzenoğlu öldürüldü.
Çatışmada birjandarma eri de
şehit oldu.
Perinçek'in beraatına ret
Haber Merkea - Yargıtay Ce-
za Daıreleri Genel Kurulu, Cum-
hunyet gazetesinde çıkan demeci
nedeniyle Jşçi Partisi Genel Baş-
kanı Doğu Perinçek'in 2. Aslıye
Ceza Mahkemesi tarafından veri-
len beraat karannı bozarak Cum-
huriyefte yayımlanan dernecinde,
"Anâyasa Mahkemesi'ııe hakaret
ettiğT gerekçesiyle 6 aydan 2 bu-
çuk yıla kadar cezalandınlmasını
kararlaştırdı.
Başkanı olduğu Sosyalist Par-
ti'nin Anayasa Mahkemesi'nce
görülen kapatma davası sırasında
Perinçek, 1 Temmuz 1992 tarıhlı
Cumhuriyet'ebirdemeç vermışti.
Demecinde Anayasa Mahkeme-
si'ni eleştiren Perinçek, mahkeme-
nın, Türkiye'nın başınabela oldu-
ğunu söylemışti. Sosyalist Paıti,
bu açıklamadan on gün sonra ka-
patılmış, Perinçek hakkında ıse
demeci nedeniyle Ankara 2. Asli-
ye Ceza Mahkemesi'nde dava
açılmıştı. Yapılan yargılama so-
nunda mahkeme, Pennçek'in be-
raatına karar verdi. Beraat karan.
Cumhuriyet Savcısı tarafından
temyiz edildi. Yargıtay 4. Ceza
Dairesi 23 Kasım 1993"te verdıği
kararla mahkemenin beraat kara-
nnı bozarak Pennçek'in cezalan-
dınlmasını istedi.
Ankara 2. Asliye Ceza Mahke-
mesi, yeniden yaptığı yargılama
sonucunda Yargıtay'ın bozma is-
temine direndi ve yeniden beraat
karan verdi. Savcı, ikıncı beraat
karannı da temyiz edince dosya,
Yargıtay Ceza Dairelen Genel Ku-
rulu'na gıttı. Yargıtay Ceza Daire-
leri Genel Kurulu, Perinçek'in be-
raat karannı bozdu.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
kanı doğruluyordu:
"Teklif tarihini takiben, işlerin inşa
edilecek olan ülke dahilinde o ülke
hükûmetinin döviz kısıtlamalan koy-
ması veya ülke parasının devalüas-
yonu sonucu büyük ekonomik buna-
lım geldiği takdirde, idare, sözkonu-
su ekonomik bunalım sebebiyle ve-
ya neticesinde işlerin icrası bakımın-
dan veya işlerle ilgili olarak artan
masraflan müteahhide ödeyecek-
tir..."
Sadece 71. maddeye bakıldığın-
da, hükümetin, yükleniciye, gerekti-
ğinde "fiyat farkı" ödeyeceği anlaşı-
lıyor. Bundan sonrasını Mumcu'nun
kaleminden aktaralım:
"Oysa aynı sözleşmenin 65. say-
fasının 19. satınnda yer alan ve iki
bakanın fiyat kararnamesine daya-
nak olarak seçtikleri bu 'ödeyecek-
tir' sözcüğü, 'ödemeyecektir' biçi-
minde düzeltilmiştir!
'Zeyilname' bir sözleşmenin ko-
şullan üzerinde bazı değişiklikler ya-
pan ya da sözJeşme metnindekiyan-
lışlan düzelten geçerii son metin de-
mektir.
Bu geçerii son metin yüklenici şir-
ketlere 'büyük ekonomik bunalım-
lar'da ek para ödeneceğini değil,
ödenmeyeceğini öngörüyor.
Sözleşmenin Ingilizce metninin
72. sayfasında 'Addendum' başlıklı
bölümde de aynı düzeltme yapılmış
ve 7. satırda yer alan 'shall pay' söz-
cükleri 'shall not pay' olarak düzel-
tilmiştir...
Bu iki eski bakan, kendilerini savu-
nurken sözleşmede yer alan 'öde-
meyecektir' sözcüğünü nasıl olurda
Otoyollar - Yüce Divan - Zeyilname...
'ödeyecektir' diye sunarlar?"
Evet, Uğur Mumcu'nun bu sapta-
masından iki olasılık çıkıyor. İki eski
bakan ya sözleşmeyi iyi okumadı ya
da TBMM'ye yalan söyledi. Birincisi
ayıp, ikincisi daha büyük ayıp.
Uğur Mumcu hayatta olsaydı, şüp-
hesiz bu dosyanın tüm çarpıcı nok-
talannı hiçbir tartışmaya yer vermek-
sizin, belgeleriyle yazardı.
O'nun btraktığı noktadan sonraki
gelişmeleri aktarmaya çalışalım. Gi-
ray, AJtınkaya ve eski Karayolları Ge-
nel Müdürü Atalay Coşkunoğlu,
otoyol ihalelerini alan fırmalara hak-
sız yere "fiyat farkı" ödemekle suç-
lanıyordu. Oysa sözleşmeye aykırı
olarak yapılan bu işlem, 30 Ekim
1989 tarihli 89/14657 sayılı Bakanlar
Kurulu karanna dayanıyordu. Yani,
başbakan ve tüm bakanlann sorum-
lu olduğu bir durumdan sadece üç
kişi Yüce Divan'a gönderildi. Bu bi-
rinci çarpıklık. İkincisi, aynı Bakanlar
Kurulu kararını ANAP'tan sonra
DYP-SHP koalisyonu da uygulama-
ya devam etti.
Yargılama beraatla sonuçlandı.
ANAP bunu "büyük bir siyasi zafer"
havasına büründürmeye girişti. Yü-
ce Divan'ın bu kararı üç kişiyi akla-
yabilir, ama ANAP iktidannın "milyar-
larca dolann hesabını kamuoyu
önünde vermesi gerektiği" gerçeği-
ni gizleyemez.
Pakdemirii'nin geçen cuma gü-
nü, Ankara-Gerede otoyolu girişin-
de düzenlediği basın toplantısının
kahramanlan, Giray, Altınkaya ve
Coşkunoğlu idi. Oysa Coşkunoğ-
lu'nun bugün 100 milyarı aşan serve-
ti nasıl edindiği sorusu henüz kamu-
oyunu tatmin edecek biçimde yanıt-
lanmış değil. Coşkunoğlu hakkında
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkeme-
si'nde bu gerekçeyle dava açıldı. An-
kara Cumhuriyet Savcısı Mehmet
Çavuşoğlu'nun Coşkunoğlu ve ya-
kınları hakkında hazırladığı iddiana-
meyi birlikte okuyalım:
"Yapılan soruşturma sonucunda
sanıklardan Atalay Coşkunoğlu ile
eş/ Ayhan Coşkunoğlu 'nun değişik
banka şubelerindeki hesaplannda 1
milyar 268 milyon lira Türk parası,
338 bin ABD Dolan, 139 bin Alman
Markı, 3 bin 345 Ingiliz Sterlini tes-
pit edilmiştir. Aynca Ayhan Coşku-
noğlu'nun, birbankanın Bahreyn şu-
besinde 300 bin ABD Dolan ile sa-
nıklann muhtelif yerierde taşınmaz-
lannın bulunduğu tespit edilmiştir."
Servet, genel müdürtük
döneminde
Iddianamedeki en çarpıcı sapta-
malardan biri şu:
"Atalay Coşkunoğlu ile ölen kar-
deşi Ahmet Naci Coşkunoğlu ve
öteki sanıklann malvaıiıklanndaki ar-
tışlar, Atalay Coşkunoğlu'nun ikinci
kez Karayolları Genel Müdürlüğü
yaptığı döneme rastlamaktadır."
Savcılığın saptadığı malvariığının
toplamı 8 milyon dolar. Türk Lirası
karşılığı yaklaşık 320 milyar.
Coşkunoğlu Yüce Divan'da mal-
varlığı için şöyle konuştu:
"Alın terimle kazandım."
Coşkunoğlu'nun alın terinin bir
kimyasal analizini yaptırsak, acaba
zamanla dolara mı dönüşüyor? Yok-
sa terinde boncuk mu var?
Coşkunoğlu hakkında dava açıl-
ması için Danıştay'a yapılan başvu-
rulardan altısı kabul edilmedi. Bunlar-
dan birkaçının altında şu gerekçe ya-
zılıydı:
"Zamanaşımına uğramıştır..."
Gelelim ANAP dönemiyle başla-
yan otoyollara. Bugüne kadar ta-
mamlanan bölüm 1100 kilometre.
1994 yılı sonu itibanyla ödenen para
8.8 milyar dolar. Bu rakam dış bor-
cumuzun yaklaşık onda biri. Bir kilo-
metrelik otoyol 5 milyon dolara mal
olmuş. Bu alandaki uzmanlara sor-
dum, uluslararası değerlere göre oto-
yolun kilometresi ortalama 2.5-3 mil-
yon dolar dolayında. Bayındır Hol-
ding, Pakistan'da bir otoyol ihalesi
aldı. Verdiği fiyat, kilometresi 2.5 mil-
yon dolar.
Türkiye'de niçin bu kadar pahalı-
ya çıkmıştır?
Otoyol maliyetlerinin aynntılanna
birbaşkayazıdagirelim. Bugüne ka-
dar ödenen fiyat farkı, 28 trilyon lira.
Sözleşme hükümleri uygulanıp fiyat
farkı verilmemiş olsaydı, bu rakam
memurlara en az yüzde 50 maaş
zammına karşılık geliyordu. Giray, Al-
tınkaya ve Coşkunoğlu'na karşı kişi-
sel bir hesabımız yok. Yüce Divan'ın
karannı güle güle kullansınlar. Ancak,
yukandaki rakamlar "birdönemin ta-
lanını" ortaya koyuyor.
Şu Alman atasözü acaba doğru
mu? Ne dersiniz:
"Küçük hırsızlar asılır, büyük hır-
sızlar serbest dolaşır..."
Kaıııu çahşanı uyardı, yeni eylemler geliyor
• Baştarafı 1. Sayfada
1980'lerin karanlığını aydınlatmaya başladığını söyle-
di. Ankara'daki eyleme karjlan 20 demiryollan çalışa-
nının açığa alındığı bildirildi.
Istanbul Haber Servisimizin haberine göre Istanbul'da
iş bırakan kamu çalışanlan, sabahın ilk saatlerinde ey-
lemlerini işyerlerinde sürdürdüler, saat 10.30'dan itiba-
ren ise önceVien belirlenmiş güzergâhlar üzennden yü-
rüyüşe geçtiler. Vatan Caddesi'nin Anıt Mezar gırişinde
saat 10.30'datoplanan kamu çalışanlan Aksaray'ayürü-
düler. Aynı saatlerde Unkapanı, Fatih ve Büyükşehir Be-
lediyesi önünden yürüyerek Saraçhane Parkı'nda topla-
nan gruplarda Aksaray a yürüdü. Aksaray'dayapılan mi-
tingde hizmet üretiminden gelen güçlerini kullanan sen-
dikalar adına bir konuşma yapan Tüm Haber-Sen Genel
Başkanı tsmail Çınar, "Gün, masaya otunna günüdûr"
dedi. Çınar, sendikal mücadelede hukuksal sürecin bit-
tiğini söyledi ve "Ancak bu süreç tamamlandı. Sendika-
lanmızın meşruhığunu tartıştınnayTz'" dedi. Çınar şöyle
konuştu: "Arük masaya otunna günüdür. Gün, örgfitlü
toplumu yaratma günüdür. 20 nisan başlangıçtır. Ne eko-
nomik, ne sosyal ne de demokratik haklanrnızdan asla
vazgeçmeyeceğiz.''
Sögütlüçeşme'deki Kadıköy Belediye binasi önünde
saat 11.00'de bir araya gelen kamu çalışanlan ise Kadı-
köy Meydanı'na kadar yürüdüler.
Istanbul yakası müdüriüklerinde iş bırakarak Gayret-
tepe Telefon Başmüdürlüğü önünde toplanan PTT çalı-
şanlan "Hayali emekliliğe hayır", "Siz siyasi gelece-
ğinizi biz ülkenin geleceğini düşünüyoruz" yazılı pan-
kartlaraçarak Barbaros BuKan üzerinden Beşiktaş'a yü-
rüdüler. PTT'nin satılmasını protestoeden sloganlaratan
çalışanlar. hükümeti istifaya çağırdılar. PTT çalışanlan
Beşiktaş'ta yapılan konuşmalann ardından dağıldılaı.
Izmir Büromuzun habenne göre katılımın büyük ol-
duğu memurlann iş bırakma eylemi, lzmir'de demiryol-
lan ve denizyollan ulaşımının aksamasına yol açarken
sağlık kurumlan, maliye, defterdarlık, PTT, belediye,
hastaneler gibi kamu kuruluşlannda hizmetler yavaşla-
dı. Izmır'de sabah saatlerinde işyerlerinde toplanan ka-
mu çalışanlan, gruplar halinde Konak Alanı'na yürüdü-
ler. Konak Aianf nda Kamu Çalışanlan Sendikalan Iz-
mir Şubeler Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan
dönem sözcüsü Ener-Sen Izmir Şube Başkanı Afim Mu-
rathan. kamu çahşanlanmn beş yılı aşkın bir süredir
"Hak verilmez alınır" ilkesi ile sendikal hak ve demok-
rasi mücadelesi verdiklerini söyledi.
Bartın PTT Başmüdürü Sedat Tosun, yaklaşık 50 ka-
mu çalışanınm gerçekleştirmek istedığı eylemi, "işten at-
ma tehdjdrjie" bizzat müdahale ederek dağıttı. Kamu ça-
lışanlan, Zonguldak, Bursa, Samsun, Mersin ve Edir-
ne'de de düzenledikleri miting ve yürüyüşlerle hüküme-
ti uyardı, grevli-toplusözleşmeli sendikal haklannın bir
an önce yasalaşmasını istediler.
Adana Büromuzun haberine göre kamu çalışanlannın
bir giinlük iş bırakma eylemi, Adana'da valilikçe yasak-
lanması nedeniyle gergin geçti ve çok sayıda kişi gözal-
ttna alındı. Ener-Sen üyesi memurlann TEK'ten ve TE-
DAŞ'tan topluca hareİcet edip Uğur Mumcu Alanı'na
gitmesine polis izin vermedi. Uğur Mumcu Alanı'nda
küçük gruplar halinde toplanmaya çalışanlar, polisin mü-
dahalesiyle dağıtıldı.
Polis 12'si sendikacı, 21 kişiyi gözaltına aldı. Gözal-
tma alınanlardan 4 kişinin daha sonra serbest bırakıldı-
ğı belirlendi. SSK Doğumevi'nde de öğle yemeği boy-
kotu yapıldı.
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
daş bir fikri dile getirmektir. An-
cak bu fikir boşlukta oluşmu-
yor; dünyanın yoksul ülkelerin-
de savaş ve terör kışkırtıcılığının
doğal sayıldığı bir düzende kim-
seye huzur sağlanamayacağını
artık anlamak gerekjr.
Ortadoğu'da terör yaşamın
bir parçası olmuştur; petrol böl-
gesinde oluşan dehşetin bir
ucu Oklahoma'ya kadar uzanı-
yor; patfayan bombanın arka-
sındaünlü 'Körlmam'm bulun-
duğu kuşkusu yoğunlaşıyor;
seriatçı kökenli bir terör eylemi
söz konusu ise bu olgu daha
da düşündürücü olacaktır.
Çünkü Avrupa, bir süreden
beri, köktendinci akımlann terö-
re ve saldırganhğa yönelik tutu-
mundan dolayı büyük tedirgin-
lik içindedir. Bu olumsuz geliş-
menin Avrupa'ya etkilerinin ne
olacağı konusunda kafa yorulu-
yor, önlemler düşünülüyor.
Seriatçı terör, Atlantik Okya-
nusu'nu aşıp Amerika'yı da te-
dirgin etmek noktasına gelmiş
midir?..
Bütün dünyada bu belaya
karşı ortak önlemlerin alınması
ve birlikte davranışın benim-
senmesi, dirtik ve düzenliğe ka-
vuşmakta çok önemli bir rol oy-
nayacaktır.
BirTürk atasözü "Birmusibet
bin nasıhatten yeğdir" diyor; bu
özdeyişin doğru olup otmadığı-
nı Oklahoma'dan sonra göre-
ceğiz. * * *
PKK lideri:
Türkiye
hata yaptı
Haber Mertezi - PKK üderi Ab-
dullah Öcalan, "Kuzey
1
Irak operas-
y^nunu y^pmakla Türkiye'nin tari-
hi bir hata vapüğınr söyledi.
Londra'dan Kürtçe yayın yapan
MED TV'de dün gece yayımlanan
açıkoturumda, Türkıye'dekı "Kûrt
sorunu'' tartışıldı. Açıkorunıma
Öcalan (telefonla), KSP lideri Ke-
mal Burkay. Altan Tan, Yalçm Kü-
çük. Irak KDP ve KYB temsilcileri
katrldı. Oturumunun, Türkiye ile tn-
giltere arasında dıplomatik soruna
neden olması bekleniyor. Türki-
ye'nin MED TV'nin yayınına izin
verilmesıne itirazı üzerine lngiltere,
söz konusu kanalın "eğkncej'e yö-
neiik ya\in yapacağı v« si\asi içerik-
iiys}W vapdmasına izin verihneyece-
ği" yöniinde güvence vermişt».
TEMPRA'NIN SALONU.Tempra'nın içi, 5 kişinin rahatlıkla oturabileceği, keyifle yolculuk yapabileceği kadar geniş, ferah. En ince aynntısına kadar,
ergonomik bir tasarımın iirünü. Konfor ve güvenliği bir arada sunan Tempra'nın iç dünyasında, kendinizi en
az evinizdeki kadar rahat hissedeceksiniz. Gelin, 5 ayrı modelde üretilen Tempra'larla tanışın. Göreceksiniz.
Tempra'dan daha mükemmeli, yine bir Tempra.
Bütün Tempra'lar, kilometre sının olmaksızın 1 vıl mekanık garantıye, paslanmaya karşı 3 vıl bova garantısıne, aşnca Tofjş'tn bütun Turki\e'\e va\ılmiş uzman ser\is ağı \e Opar'ın bol,
hcsaplı orijinal yedek parça gıivencesine sahiptir. Tempra ve diğer Tofaş ocomobıllerı hakkında daha avnntılı bilgi a)mak ıçm, ücretsız Tofaş 24 hattını arayabılırsimz. Türkiye'nın her yerinden 0 800 211 42 42.