03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 1995 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Bekleyeceğiz MELtH CEVDET ANDAY S ovyetler Birliği'nin dağıl- ması olayı, bütûn dünya komünistlerini çetin bir soru ile karşı karşıya bı- raktı: Tarih boyunca in- sanlığın beklentisi olmuş hakça bir yaşam idealinin bunca bağ- lanılan bu ilk gerçek uygulaması nasıl ve neden birdenbire çöküverdi? Ortaya çıkan şaşkınlık sadece bu soruda bulmuyordu anlatımını. Sov- yetler Birliği'nin çökmesinin hemen ardından Doğu Avrupa'daki sosyalist devletlerin çarçabuk tarihe kanşması, kuşkusuz birincisine bağlı, ama gene de başka bir soru çıkanyordu ortaya: Bu devletlerin Sovyetler Biriiği'nden bağvmsız hiçbir varlık nedenleri, ken- dilerine özgû bir kimlikleri yok muy- du? Bununla da bitmiyor; bu ülkelerde- ki, özelllikle Sovyetler Birliği'ndeki KP üyelerinin çöküş olayı karşısında alacaklan tek tavır sessizlik mi olma- hydı? Sıralanan bu sorular hiç yanıtlan- mıyor değil, komünist kaynaklı yo- rumlann çogunda Staun'in tek suçlu olduğu öne sûrûlüyor. Uzun yıllar yalnızca Sovyetler Bir- liği'nin değil, bütün dünya komünist- lerinin önderi ve öğretmeni olarak sa- yılıp sevilen Stalin, meğer öyle yan- lışlar yapmış ki, yolundan sapan ko- mûnizm iflasa sürüklenmiş! Dahası, "O bir faşistti" diyenler de var. Bitmedi; bugünkü Rusya'nın başm- da bulunan Yeitsin, suçluyu daha da gerilerde arayarak "Keşke Lenin hiç gelmeseydi" dedi. Böylece suçlu sayısı birden ikiye çıkmış oldu. Ama bız, Lenin ve Stalin zamanm- daki Polit Büro üyelerinin tümünü suçlular listesine katarsak yanlış mı yapmış oluruz? Ancak Marksist teoride "birey"in toplumsal gücü gereğince aydınlık değildir.. Bu konuyu J.P. Sartre incelemeğe girışti diye Komünist Partisince "C.LA. Ajanı" diye saldınya uğradı. Diyeceğim, teoride bireyin gücü ol- dukça arkalara atılmış durumdadir. Öyleyse suçu bireylerde değil de, sistemde mi arayacağız? Bugüne değin bu konuda inandıncı bir araştırma yapümış değil. Kapitalist kampta kopanlan sevinç çığlıklan ise işimize yaramayacaktır, çünkü bunlar dünyayı boş bulmanm biraz aceleci sevincinden başka bir şeyi göstermez. Peki, Sovyetler Birliği'nin ve Doğu Avrupa'daki halk demokrasilerinin dı- şında hiçbir ülkede komünist partisi kalmadı mı? Kalmaz olur mu? Ömeğin Hindistan Komünist Parti- si bunlardan biridir. Türkiye'deki tşçi Partisi Başkanı aziz dostum Doğu Perinçek'in sahibi bulunduğu TEORİ dergisinde Hindis- tan Komünist Partisinin 15. Kongresi- ne (3-8 Nisan 1995) sunulmak üzere Parti Merkez Komitesince hazırlanan rapora ilişkin önemli bir yazı yer al- maktadır. Bu yazıdan öğrendiğimize göre, ra- porda şu konular üzerinde duruluyor: Emperyalizmle Sosyalizm Arasındaki Çelişki Emperyalizm meyvelerini topla- mak üzere iç yıkıcılık silahını kullan- maktadır. Küba'ya karşı uygulanan ölümcül blokaj, Kore Demokratik Halk Cum- huriyeti'ne uygulanan yaptınmlar ve kendı pazannı sömürüye tümüyle aç- ması için Çin Halk Cumhuriyeti'ne uygulanan baskı politikası bunun baş- lıca göstergeleridir. Emekle Sermaye Arasındaki Çetişki Ileri kapitalist ülkelerde ekonomik durumun iyileşmesinin duraklaması, bu ülkelerde yaşayan halk ile sermaye arasındaki çelişkiyi şiddetlendirmek- tedir. EmperyaKstler Arasındaki Çeüşkiler Son üç yıl içinde, bölgesel bütün- leşme süreci her biri kendi konumunu pekiştirmeğe çalışan kapitalist mer- kezler olan ABD, Almanya ve Japon- ya için apaçık hale gelmiştir. Kapitalizmk Üçüncü Dünya Arasın- daki Çelişki Emperyalistlerarası çelişmelere rağ- men emperyalizm, Üçüncü Dünya'nın sömürülmesinde belirli derecede bir birlik göstermiştir. Eski sosyalist ülketer Kapıtalizmin geri getirilmesi ve pa- zar ekonomisi, halkın sorunlanna çö- züm olamaz ve bunlar çarpıcı bir şe- kildc. sosyalist sistemin halka sağla- mış olduğu toplumsal güvencenin bü- tünü ile tasfiyesi sonucunu doğurdu. Görüldügü gibi, bu raporda dile ge- tirilen görüşler, bütün dünya komü- nistlerinin eskiden beri ortak olduklan konulardır ve iktidarda olmayan Hin- distan Komünist Partisi'nin bu ilkeler- le sosyalizm bunalımmı nasıl aşacağı belli değildir. Ancak raporun sonundaki şu sözle- rin üzerinde durulması gerekiyor: "Çin'de, Ekim 1992'de toplanan Çin Komünist Partisi 14. Kongresi, ekonomik büyürne ve genşmeyi ileriye götürmek için bir 'sosyalist piyasa ekonomisi' getiştinnek sürecini yürüt- me karannı almıştL..*' Hindistan Komünist Partisi raporu- nun 4. bölümünde yer alan pazar eko- nomisi karşıtı sözlerle, Çin Komünist Partisi'nin "sosyalist piyasa ekonomi- si" uygulaması pek bağdaşır görün- memektedir. Gerçi sosyalist piyasa ekonomisi kapitaîizmden dönüş anlamma gel- mez, olsa olsa merkezi planlamamn gevşetilmesi dileğini ve önerisini içe- rir. Başta Sovyetler Birliği olmak üzere birtakım sosyalist ülkelerde sosyalist uygulamadan vazgeçilmesi olayı, ayakta duran komünist devletlerce eleştirilmiyor, tersine olarak. Çin ör- neğinde gördüğümüz gibi, "sosyalist pazar ekonomisi" adı altında bir eko- nomik değişikliğe yol açıhyor. Hindistan Komünist Partisi'nin ra- poru, sosyalizmin geçirdiği bunalıma bir açıklık getirmiyor. Anlaşılan daha bekleyeceğiz, hiçbir olay anında yonımlanamaz. Mevlana'nın Konyası bu mu? RECEPBtLGÎNER N e diyor soylu Meviana Mesne- vinin dördüncü cildinde: "Ak- nn varsa bir başka akılla dost ol" Ünlü gülmece (mizah) us- tası ve tiyatro yazarı Sayın Aziz Nesin'e, kitaplannı imza- lamak üzere gittiği Konya'da gösterilen çirkin tepkiyi duyunca, Mevlana'nın hoşgörülü söz- lerini anımsadım. Konya'ya damgasını vuran, bütün dünyada tanınmasını sağlayan Meviana ne diyor: "Ne olursan ol yine geL" Bugünün Konyasf nda otel sahipleriyle, Mevlana'nın yedi yüz yıl önce söyledikleri ve yaptıklanyla ters düşen kimi akılsızlar, bu çağnyı ters çevirip "Hayır geüne" diyorlar. Bunu yapanlar, ya Mevlana'yı hiç okuma- mışlar ya da okusalar bile hiç anlamamışlar. Şu, özdeyiş niteliğindeki sözler bile yeter in- sanın insana insanca davranmasına: "Bir gö- nül incittin mi, bin kez yayafiitsen, Kâbeyi ta- vaf etsen, Allah kabul etmez." « Bilmem, Aziz Nesin'e otelinde oda verme- yen, onun Konya'yı ziyaretini tepkiyle karşıla- yanlar arasında, Kâbeye gidip tavaf etmiş olanlar var mı? Varsa, Tann bunu makbul say- mamıştır. Bakın Meviana, insan'ı nasıl tanımlıyor: "Ben, cemaattan idim (Yani canlı olmayan cisimlerden). Öldüm. Dirildim, bitki oldum. Öidüm, dirildim hayvan biçiminde göründüm. Hayvanlıktan da geçtim. insan oldum". Ve ek- liyor: "tnsan bir diişünceden ibarettir. Gerisi et ve sinirdir." Onun için Mevlana'ya göre "Insanı sevmek, Allah'ı sevmektir.'' Yani bu anlayış içinde "İn- san Aziz Nesin''i sevmeyen Tann'yı da sevmi- yor demektir. Buna karşı olanlar Mevlana'ya versinler ya- nıtını. Şimdi ben, bu satırların arasına, Mevla- na'nın oğluna verdiği öğüdü. sanki bütün Konyalılar'a veriyormuş gibi, burada yinele- mek istiyorum: "Oğlum Veled: Eğer cennette olmak ister- sen, herkesle dost ol. Çünkü bir insanı dostluk- la anarsan, sevinç içinde olursun. İşte o sevinç, cennetin ta kendisidir. Eğer bir insanı düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. İşte bu üzüntü cehenne- min ta kendisidir-. 1 ' "Senin düşmanını da sevmeni, düşmanımn da seni sevmesini istiyorum. Kırk gün düşma- nımn hayrını ve iyUiğîni söyle. O düşman senin dosrun olur. Çünkü gönül'den dıl'e yol olduğu gibi dilden de gönüle yol vardır." Meviana sağ olsaydı, düşünceye ve düşü- nenlere karşı gösterilen bu saygısızlığa tepki gösterirdi, hem de şiddetle!.. EHâki Dede'nin "Ariflerin MentabelerTki- tabında yazdığına göre. Suryanus adlı bir Rum'un çarşı içinde asılmak üzere olduğunu duyan Meviana çarşıya koşar yeldirmesini, asılmak üzere olan Suryanusun üzerine atarak "Şimdi as asabilirsen Kadı Efendi" der. Arala- nnda şöyle bir konuşma geçer: - Ama "O kâfir, Meviana Tann'dır" dedi. Suryanus - Hayır efendim ben Meviana Tann'yı yaratan adamdır, dedim. Kadı - Haşa. Meviana - Sen Hâlâ Tann olamadın mı Kadı Efendı. Kadı - Tövbe tövbe. Meviana - Sen ikilik yaratıyorsun Kadı Efendi. Tann ayn, insan ayn mı? Her şeyin as- h bırdir, Tek! Böylece. Suryanus'u kurtanr ve Kadıya dö- ner: "İnsan düşüncelerinden ötürü cezalandınla- maz. İnsanın içi özgürdür, jani düşünceleri. Düşünceler havada uçan kuşlar gibidir, tutulup hapsedilemez." Yüce Meviana, Aziz Nesin gibi bir yazı us- tasına ve özgürlük savaşçısına, seni ve senin sözlerini inkâr edercesine bu bağnazlann ha- reketi mezannda senin kemiklerini sızlatıyor olmalı. Yine, o engin hoşgörünle bağışla onlan. Not: Mevlana'nın yukandaki düşüncderini, açık biçimde "MEVLANA-Âşık ve Maşuk" adu piyesimde riyatrolaşnrmıştım. Devlet Ti- yatrolan Adana Sahnesi'nde oynanan bu piye- si, rejisörü mesajını değiştirmeye çalışarak, metinde olmadığı halde, Kuran'dan tefsuier koyarak Mevlana'nın bu ileri ve çağdaş düşün- celerini gölgeleme>e çalışmışn. Tiyarronun üst yönetimi ile kimi ilerici ve aydın çevreler bu olaya sessiz kalmıştı. Üzülerek belirtmek iste- dim. R.B. TARTIŞMA Ozel okullar açmazı • • ylesi bir yanş ki O insanı sağhklı düşünmeden alıkoyuyor, akıllara durgunluk venyor. Bu denli rekabete açık bir ortam, Tûrkiye'nın ayncalıksız her alanında yaratılıp devam ettirilseydı, eminim şu anda istenilen düzeye çoktan ulaşılmış olunurdu. Özellikle 1989 yıhndan bu yana. çok yoğun bir özel okul furyası yaşanmaktadır. Vaat edilenlerle elde edilebilenler arasında büyük (hem de çok büyük) uçurumlann ortaya çtkttgı özel okullanmız. düşündürmesi gerekenlerin geçiştinldiği bir ortamda yetıştinlen gençlerimiz ve başka pek çok sorun... Her şeyden önce bu denli yoğun istemin (talebin) nedenleri neler? Anne ve babalann ılk ve tek seçenek olarak kabul edip, her türlü özveriye katlanarak çocuklannı gönderdikleri özel okullanmızın şu ankı kaiitesı nedir? Yaşadığımız dönemde toplumumuzda özel okullanmızın sayısı öğrenci izdihamını karşılayabilecek miktarlarda değil. Yukanda belirttiğım gibi bunun nedeni nedir? Buna tek neden olarak toplumumuzun bu konuya ilişkin sağhklı ve derinlemesıne bir bilgiye sahip olmayışmı gösterebilirim. Nitelikli bir eğitim verebilmek için, nitelikli bir eğitim kadrosuna sahip olmak gerekir. Oysa şu anda toplumdan gelen istemi karşılayabilmek için ölüm- kalım savaşı vermekte olan çoğu özel okulun öğretmen temın etmek için nitelik ve deneyim arayacak vakti yok. Rastgele ve acemice yapılan bir seçim ve bu toy kadrolara binbır vaatle alınan genç beyinler... Sonuçta emeginin ve parasının karşılığını alamayan, 7 ila 8 yıllık bir sûreçte layıkı ile şekil verilemeyen, üniversite kapılanndaki yığınlara eklenen bir kesim. GAMZE GÜTNGÖRMÜŞKONA YTÜ Yabancı Diller Bölümü PENCERE Çıldırdığımıza İlişkin Karine'ler...Yaşar Kemal Der Spiegel dergisinde yayımlanan yazısı nedeniyle bu kez de Istanbul Basın Savcılı- ğı'na çağrılmış, Türk Ceza Kanunu'nun 159'uncu maddesi uyannca yazar hakkında soruşturma açıl- mış... 159'u iyi tanırım, ömrüm bu madde yüzünden adli- ye koridoriannı arşınlamakla geçti. Ne diyor 159'uncu madde: "Türklüğü, cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisi'ni, hükümetin manevi şahsiyetini, bakanlıklan, devletin askeri veya emniyet muhafaza kuvvetlerini veya adli- yenin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif edenler bir yıldan altı yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandınlır." Yetti mi?.. Hayır... Madde sürüyor: "... bu cûrümlerin irtikâbında mu- hatap sarahaten zikredilmemiş olsa bile onlara ma- tufryetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa tecavüz sarahaten vuku bulmuş addolunur." Çetrefil Osmanlıca'yı kim anlar?.. Yasa diyor ki, açıkça söylemesen de, yazında Meclis'e, cumhuriye- te, hükümete, bakanlıklara, polise, askere, yargıya yönelik bir hakaret olduğuna ilişkin "karine" varsa yi- ne hapı yutarsın. 'Karine' nedir?.. Bir anlamda 'ipucu' da diyebiliriz, kanşık bir şeyin anlaşılmasına yarayan belirti... 159'uncu madde çok kişinin canını yaktı; yurttaş kahvede sıcak çayını içerken televizyon ekranında seyrettiği devlet büyüklerine birkaç laf etti diye sü- rüm sürüm süründürüldü, hapislerde yattı. Bilmem ki ben de kaç kez 159'uncu maddeden yargılandım? Çünkü hesabını tutmadım. • Yaşar Kemal'in Der Spiegel'öe yayımlanan yazısı için bir karar verseler!.. Yazanmızı Terörle Mücadele Kanunu'nun 8'inci maddesinden mi içeri atacaklar, yoksa Türk Ceza Kanunu 159'dan mı deliğe tıkacak- lar?.. Al birini vur ötekine!.. Geçen gün dostum Profesör Çetin Özek, bir top- lantıda gerçeğin altını çizdi: "- TMK ÇTerörie Mücadele Kanunu) gereksiz" dedi, "bu yasadaki bütün suçlann Türk Ceza Kanunu'nda karşılıklan vardır, TMK kalksa boşluk doğmaz." Ceza mı dedin?.. Bizim yasalarda arabasıyla ceza var; sağa dönsen ceza, sola dönsen ceza... Ama Yaşar Kemal'i kıskanıyorum; ben yargılanır- ken böyle gürültü kopmazdı; olay bizim gazete de bi- le haber olmazdı; Yaşar Kemal için dünya ayağa kal- kıyor... Şaka değil, dünya çapında romana, hem Adanalı olduğundan iyi sövmesini de biliyor. Kime sövüyor?.. Yok canım!.. Ne cumhuriyete, ne hükümete, ne Bakanlar Kurulu'na, ne de Türklüğe... Yaptığı iş 159'a sığmaz. • Sanki bir görünmez el, ülkeyi yönetenlerin gözlerini bağlamış; bir kocakan büyü yapmış, büyüklerimizin aklını başından almış!.. Bir yandan devletin PTT'si yurttaşın dünyayı izlemesi için eviere kablo döşüyor, televizyon ekranlan şakır şakır renkli yayınlarla yedi iklim dört bucakta olan bitenleri yansrttyor; öte yan- dan devletin savcılarına yazarianmızın yazılannı izleti- yor satırlar arasında suç unsuru anyoruz... Nebiçim işbu?. ..,, -.!*JI;-; Çıldırdık mı?.. Gutenberg matbaayı icat ettikten 250 yıl sonra baskı makinesi Türkiye'ye gelebildi. Gerçek böyley- ken birileri çıkmışlar, "tarihimizle banşalım" diyorlar. Deli saçmasıL Tarihimizle küs müydük ki banşalım? Sen barışacaksan, çağınlabanş!.. Business Class Siz dondurulmuş yaz tarifesi fiyatlan ile uçarken.Türk HavaYolları'nın, eşinize de eşsiz bir ikramı vax! 31 Mayıs'a kadar birlikte gerçekleştireceğiniz dış hat Business Class uçuşlarında, eşinizin biletinin sadece yansını ödeyeceksiniz. Güleryüzlü servisi, Business Class, First Class uygulamaları, uygun uçuş saatleri ve bağlantıları, her an hizmete hazır personeli, 62 yıllık tecrübesi, modern ve genç filosuyla.Türk HavaYolları sizi, istediğiniz yere ulaştıracak. TÜRK HAVA YOLLARlL*) BEN TÜRKİVE İÇİN UÇARIM!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle