Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 1995 CUMA
HABERLER
sınavı ertelendi
• ANKARA (AAj - Devlet
Hava Meydanlan Işletmesi
(DHMI) tarafından
işletilen havalimanı ve
havaalanlannda, polisin
görevini üstlenecek olan
özel güvenlik personeli
için açılan sınav ertelendi.
Ertelemeye gerekçe olarak
başvuru çokluğu nedeniyle
sınavm ÖSYM tarafından
merkezi sistemle yapılması
gösterildi. DHMİ'nin başta
ıstanbul Atatürlc Ankara
Esenboğa ve Izmir Adnan
Menderes Havalimanlan
olmak üzere Türkiye
geneiinde işlettiği 22
havaalanında görev
yapmak üzere alınacak
2300 özel güvenlik
personeli için, daha önce
24 nisan pazartesi günü
yapılacağını duyurduğu
sınava 35 bin kişi
başvurdu.
Özden: Kimsenm
robotu değiliz
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden, gereksiz
yakıştırmalar ve gerçekdışı
yayınlarla yüksek
mahkemenin yıpratılmak
istendiğini savundu. CHP
Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı
Hikmet Çetin, Anayasa
Mahkemesi'ni dün ziyaret
etti. Ziyaret sırasında
Özden, "Anayasa
Mahkemesi 'nde kimse
robot değildir" dedi.
DSP: Erdemir
özelteştirilmesin
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Izmır Milletvekili
Atilla Mutman. TBMM
Genel Kurulu'nda yaptığı
gündem dışı konuşmada
Erdemir'in özelteştirme
kapsamından çıkanlması .
gerektiğini söyledi. Devlet
Bakanı Ali Şevki Erek,
Mutman'a verdiği yanıtta.
Erdemir'in
özelleştirilrnesinih yaz
aylannda Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nun önüne
gelecek olgunluğa
erişeceğini bildirerek,
"Erdemir'in
özelleştirilmesinde bir
tekelleşme söz konusu
olmayacak" dedi.
ANAP: İktidar
miHet önünde
hesap versin
• ANKARA
(Cumhuriyet Bfirosu) -
ANAP Grup Başkanvekili
Eyüp Aşık, parlamentoda
düzenledigi basın
toplantısmda, 1991 genel
seçimleri ile ardından
yapılan yerel seçimlerin
ANAP iktidarlan
dönemine yönelik iftiralar
ve hayali Koskotas
dosyalannın gölgesinde
yapıldığını savunarak
"Şimdi iktidar partilerini
mıllet önünde
hesaplaşmaya çağınyoruz"
dedi.
YHmaz kıskanç'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Grup" Başkanvekili
Nevzat Ercan, düzenledigi
basın toplantısmda. ANAP
lideri Mesut Yılmaz'ı
"seviyesizlikle" suçladı.
Ercan, Yılmaz'ın,
Başbakan Çiller'in
başansını gördükçe
luskançlık krizine
kapıldığını ileri sürerek
"Millet, Çiller'i sevdikçe,
bağnna bastıkça Yılmaz,
kıskançhk ve haset firtınası
estirmekte, hırçınlaşmakta
ve paniğe kapılmakta"
dedi.
Inönü-Yılmaz
görüşmesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanı Erdal
Inönü, ANAP lideri Mesut
Yılmaz'ı makam odasında
ziyaret ederek Almanya.
Fransa ve ABD'deki
temaslan ve dış
politikadaki gelişmelerle
ilglli bilgi verdi. Yılmaz,
Türkiye'nin bir dış
politikası bulunmadığmı
ileri sürerek "İnönü'nün
açıklamalannm, dış
politika ile ilgili
endişelerini
gideremediğini" söyledi.
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
AHMETŞ1K
Okul kimliğimi, pasomu.
vapur kartımı, sıgorta kartımı,
ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür
BENGÜDENtZ
TOLUNAY
Cumhuriyet, TBMM Faili Meçhul Cinayetler Rapor Taslağı'nı yayımlıyor:
Devletîn gölgesi cînayetlerde
• Rapor taslağından:
Vatandaş her faili
meçhul cinayetin
arkasında devletin
gölgesini aramakta,
PKK örgütü sistemli
bir şekilde her
cinayetin Kontgerilla
ya da Hizbul-Kontra
eylemi olarak
vatandaş arasında
propagandasını
yapmaktadır. Bu
olaylar
aydınlatılmadığı
sürece de. örgütün
sistemli
propagandası
neticesinde devlet
şaibe altında
kalmaktadır.
ERGÜN AKSOY
ANKARA -FMS cinayetler ge-
nellikle cadde ortasında, şehrin en
ışlek yerlerinde gündüz işleniyor.
Bu cinayetlerin faillerinin bulun-
maması vatandaşta korku ve şüphe
uyandırmaktadır.
Güvenlik güçlerinin adi olaylar-
da işlenen cinayetlerin faillerini kı-
sa sürede yakalaması veya tespit
etmesine rağmen, siyasal içerikli
cinayetlerde failleri yakalayama-
ması, vatandaş tarafından bu cina-
yetlere devletin göz yumduğu şek-
îinde algılanmaktadır.
Tanıklar laili meçhul': ı \is
cinayetlerınin aydınlatılması için
ilk zamanlarda tanıklık yapanlann
da faili meçhul cinayetlere kurban
olması nedeniyle tanık bulunamı-
yor. Devlete giderek gördüğünü
anlatanlar kısa sürede deşifre edil-
mekte, deşifre olan vatandaş da fa-
ili meçhul cinayete kurban gitmek-
tedir.
Şehrin en işlek merkezlerinde
cinayetler işlenmekte, bir kahvede
20-30 kişinin arasında işlenen ci-
nayetlerde vatandaş akrabası, ya-
kınlan öldürülmesine karşın. ta-
nıklık yapmaya korkmaktadır
PKK gündıiz eylem yapantaz-
k6II...I Bölgede şehir komiteleri
kuran PKK örgütü bile, gündüz
şehrin en işlek caddesinde eylem
yapamazken, Hizbullah olarak ad-
landınlan kişilerin eylem yapıp ya-
kalanamamasından ötürü devlet
zan altında kalmaktadır.
l\i niyetlı vatandaş bile. devletin
ya acz içerisinde olduğuna veya
faillerin yakalanamamasında gü-
venlik güçlerinin iyi çalışmayıp
yeterli gayreti göstermedığine,
araç ve gereçlerin eksik olduğuna
inanmakta veya bu cinayetlerin
devlet veya devletin içensindeki
bir grup tarafından desteklendiği
inancının oluşmasına yol açmakta-
dır.
Batman'da Hizbollah karopı
S8VII Komısvonumuza bügi veren
Batman Emniyet Müdürü ve Vali
Yardımcısı, Batman'a bağlı Gercüş
ilçesinin Sekü, Gönüllü ve ÇiçekJi
köylen bölgesinde Hizbullah örgü-
tünün bir kampı bulunduğu ve yö-
rede bulunan askeri birliğin bu
kampa jardımcı olduğu yönünde
ihbar aldıklarını, bunun üzerine
jandarma yetkilileriyle konuştukla-
nnı. askeri yetkililer bu örgüt mili-
tanlannın kendileriyle olan irtibat-
lannı değişik yönlere çevirdikle-
rinden ötürü nefret ettiklerini, bu
nedenle de bunlarla irtıbatlarını
kestiklerıni beyan etmiş, bunun
üzerine komisyonumuzca yazılan
müzekkereye verilen Jandarma
Genel Komutanlığı'nın 22.12.1993
tanhli cevabında yapılan araştırma
sonucunda, iddianm asılsız bir ha-
ber olduğu, adı geçen bölgelerde
Hizbullah'a ait bir kamp olmadığı
gibi, bugüne kadar elde edilen bil-
gilerden de Hizbullah'ın kırsal ke-
simde hiçbir kampının olmadığı
bildirilmiştir.
Bigj verene süpgün: Komis
yonumuza açıkJamayı yapan il em-
niyet müdürü. kısa bir süre sonra,
görevinde başanlı olup terörle mü-
cadelede mesafe katettiği halde,
hiçbir gerekçe gösterilmeden mer-
kezde pasif bir göreve atanmıştır.
Yani komisyonumuza bazı konu-
larda açıklama yapan, samimi ola-
rak bildiklerini anlatan kamu gö-
revlisinin sonu, görevden alınmak
olmuştur.
Bu olaydan sonra, gözle görülür
bir şekilde kamu görevlilerinde
komisyonumuza karşı tedirgın bir
durum belirmiştir, bilgi vermez ol-
muşlardır.
Hastane
vakıflanna
düzenleme
ANKARA (AA) -
Sağlık Bakanı Doğan
Baran, hastanelerde fa-
aliyet gösteren vakıflann
amaçlan dışına çıktığını
belirterek bu konuda ye-
ni düzcnlemeler getirıl-
diğini bildirdi.
Baran, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, Bakan-
lığa bağlı hastanelerde
faaliyet gösteren vakıfla-
nn, bir yandan hastane
imkânlannı (elektrik, su.
yakacak. personel vb.)
kullanırken, öte yandan
döner sermaye gelirleri-
ni azaltır hale geldiğini
söyledi.
"Amacı dışına çıktT
V'akıf gelirlerinin kay-
nağı ve bu gelirlerin kul-
lanımının şikâyet nedeni
olduğunu. yapılan dene-
timler sonucu ilgililerin
"zimmetine karar veril-
diği" ve hatta konunun
yargıya intikal ettiğinin
görüldüğünü kaydeden
Doğan Baran, "Bugün-
kü haliyle vakıflar, amacı
dışına çıkmış ve hastane-
de ticari faaliyet gösterir
hale gelmiştir"dedi.
Bakan Baran. bu ko-
nudaki yeni düzenle-
meyi şöyle açıkladı:
"Vakıf. hastane içinde
kalmak istiyor ise mcv-
cut tüm makine ve cihaz-
lannı hastane döner ser-
mayesine devir edecek ve
sadece vakıf amaçlan
doğrultusunda faaliyet
gösterebilecektir. Kesin-
likle sağlık hizmeti (tet-
kik, tahlil. tcşhis. rönt-
gen) bedelini bağış şek-
linde de olsa tahsil ede-
mevecektir.**
1994 Yılında Ûlkelere Göre Türk Vatandaşlarının
Yurtdışında Karıştıkları Uyuşturucu Madde Olayları
Üfte
Ahıanya
Fransa
Avusturya
Katya
Bukjaristan
Yunanistan
Macaristen
Hotenda
ispanya
Uyuşturucu
CİKİ
Esrar
Eroin
Kokain
Amfetamin
Sentetıktab.
Beftı değiS
Esrar
Eroin
Kokain
Morfin
Beilideğit
Esrar
Eroin
Kokain
Esrar
Eroin
BeHı deOıl
Eron
Sentetık tab.
Beltı değil
Esrar
Eroin
Kokain
Kenevir
Esrar
Ero'm
BeHideğS
Eroin
Kenevir
Beilideğil
Esrar
Erotn
Olay
Sırsı
13
224
46
3
3
8
3
27
9
2
23
1
2
9
1
6
1
1
1
7
1
2
1
7
1
5
1
1
2
4
Tant
Saym
23
473
89
1
3
16
3
45
11
2
41
1
3
15
1
8
3
1
2
8
1
2
1
8
1
15
2
1
2
5
Miktar
312kg.979gr.
981 kg. 149 gr.
27kg.673gr.
966 gr.
311 Adet
6kg.615gr.
31 kg. 894 gr.
326 gr.
1kg.325gr.
4kg.507gr.
9kg.720gr.
107 qr.
145kg.020gr.
388kg.942gr.
410 gr.
43 kg. 664 gr.
267.600 adet
1 kg. 865 gr.
22 kg. 143 gr.
005 gr.
4kg.640gr.
40 kg.
633 kg 854 gr.
97 kg. 042 gr.
1100 Adet
206kg.800gr.
15kg.049gr.
ISTANBUL
(1994)
1993 ve 1994 yıllarındaki
uyuşturucu laboratuvarları
Kaynafc. Emntyet Genel MûdCaiüğû
Toplam: 243 kg. eroin, 150 kg. afyon,
11 kg. 820 gr. procain, 256 kg. 460 gr. sodyum
karbonat, 640 gr. tuz, 129 kg. dietileter, 163 kg.
hidroklorik astt, 164 kg. sülfırik asit, 130 kg.
aseton, 235 kg. asitanhidrit
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık
Istihbarat Harekât Daire Başkanlığı'nın
hazırladığı Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki
1995 tarihli uyuşturucu raporundaki iddia:
PKK köylülere uyuşturucu ektiriyor
KEMAL YL'RTERİ
ANKARA - Emniyet Genel
Müdürlüğü Kaçakçılık Istihbarat
Harekât Daire Başkanlıgı. Doğu
ve Güneydoğu Anadolu bölgele-
rinde yaşayan yurttaşları uyuştu-
rucu madde kaçakçılığına yönlen-
diren PKK'nin. vatandaşlan yurti-
çi ve yurtdışında uyuşturucu üreti-
minden satışına kadar birçok alan-
da kullandığına dikkat çekti. Ko-
nuyla ilgili hazırlanan raporda or-
taya çıkan son olaylann. örgütün,
bölgedeki köylülere uyuşturucu
üretimi için tohum sağlayıp kene-
vir ekimi yaptırmaya başladığını
gösterdiği belirtildi.
Kaçakçılık Istihbarat Harekât
Daire Başkanlığı'na baglı Narko-
tik Şube Müdürlüğü tarafından
hazırlanan 1995 tanhli "Uyuştu-
rucu Olayları Genel Değerlendir-
mesi" başlıklı raporda, PKK'nin
uyuşturucu tıcaretinin üretım, ka-
çakçılık \c dağıtım aşamalannda
aktif olarak rol almaya başladığı
belirtildi.
Raporda. uyuşturucu ticaretiyle
uğraştığı gerckçesiyle tutuklanan
Türk yurttaşlarının büyük bölü-
münün PKK adına bu işı yaptıkla-
rının belirlendiği ifade edilirken
örgütün altın, silah ve uyuşturucu
kaçakçılığı ile uğraşan ailelerle iş-
birliği içinde olduğu vurgulandı.
PKK'nin başlangıçta uyuşturucu
ticaretinden pay alma yolunu seç-
mesine karşın. artık uyuşturucu
dağıtımının da bizzat örgüt üyeleri
tarafından vapıldığına değinilen
raporda, son belirlemelerin
PKK'nin tohum sağlayarak vatan-
daşlan kenevir ekımine yönlendir-
diğini ortaya koyduğu anlatıldı.
Ornek olaylar
Raporda, bu saptamaya ilişkin
olarak şu olaylar gösterildi:
- Diyarbakır Emniyet Müdürlü-
ğü tarafından Lice ilçesinde yapı-
lan operasyonlarda, PKK'ye yar-
dımda bulunduğu söylenen 1969
doğumlu R.I.'nin, örgüte gelir
sağlamak amacıyla aynı ilçeden
E.T., A.T., H.T., R.T. ve C.T. isim-
li kişilerle 250-300 dönüm arazi
üzerine kaçak dişi hintkeneviri ek-
tirerek hasada başladığı ortaya çı-
kanldı. 12 Ağustos 1994 tarihinde
yapılan operasyonda bu aileye ait
Goma Ahmet mezrasında 300 kilo
kubar esrar ele geçirildi, arazide
ekili 250 bin kök dişi hintkeneviri
imhaedildi.
- 21 Ağustos 1994 tarihinde
Jandarma Genel Komutanlığı ya-
pılan bir ihbar sonucu başlatılan
operasyonun ardından Diyarba-
kır'in Silvan ilçesi Kıraçtepe köyü
Ataneşeli mezrasında 1968 do-
ğumlu H.S.'nin PKK'ye yardım
amacıyla dişi hintkeneviri ekmek
için hazırlık yaptığı ortaya çıkanl-
dı.
Civan davasında krallar, kraliceler, prensesler-5
Katilin uşak olmadığı anlaşılacak
HALİLNEBtLER
Aynı gün, hemen hemen aynı saatlerde,
olayın en önemli kişisi Istanbul'da sahne-
ye konan son yıllann en bü>ük dramında
sahne alıyor. Dünya Bankası'nın Was-
hington'da bulunan merkezinde çahşmak-
tayken görevi gereği 20 gün kadar önce
gittiği Moskova'dan uçağa binerek öğle-
den sonra Yeşilköy Atatürk Havalima-
nı'na iniyor. Havaalanı'ndan bir taksiyle
annesi Gülter Crvan ve babası Ruşen C\-
van'ın Ataköy A-12 blokta oturdukları
eve gidiyor. O gün ve o akşam e\den çık-
mıyor. Dinleniyor. Sağa sola telefonlar
ederek dostlannı anyor. Kendisi, Mosko-
va'dan tstanbul'â "anne ve babasını ziya-
ret etmek amacıyla" geldiğini söylüyor.
Ancak tstanbul'a geliş nedeni biraz tartış-
malı. Söylenti muhtelif.
Uğur Çakıcı. 13 Eylül 1994 günü. ken-
disini Alaattin Çakıcı'nın sekreteri Ayşe
olarak tanıtıp Avukat Aykut Özoran'ı ara-
dığını söylüyor:
"...kcndimi Alaattin Çakıcı'nın sek-
reteri Ayşe olarak tanıtıp A\ ukat Aykut
Özoran ile görüştüm, randevu aldım.
Alaattin'in vekili olarak Tevfik Ağan-
soy'un geleceğini \e toplantıya katılacağı-
nu o gün saat 16.00'da kendisinin yazıha-
nesine geleceklerini söyledim. O da bu tek-
lifı kabul etti. Adresini alnuşüm. Müteaki-
ben Zeynep Özal ve Iclal Hanım'la görii-
şerek Âhmet Özal'ın avukatı. soyismini
hatırlayamadığım Alp Bey ile lc\ fık'in
buluşmalannı sağladım. Bu konuyla ilgili
Alp Bey'k de görüştüm."
Özoran cephesinde durum şu: Özoran
kendisini arayan kimliği belirsiz kişiyle
konuşup tehdidi savuşturduktan sonra sa-
at 16.00'da bürosunda bir toplantı olduğu-
nu söylüyor. Büyük ihtimalle, Uğur Çakı-
cı'nın sözünü ettiği toplantı bu. Aykut
Özoran. toplantıyı anlatıyor:
"Saat 16.00'dâ Kanal 6 Genel Müdürü
Akın Güvendik, Av. Hukuk Müşaviri Alp
Menemencioğlu ve yönetim kurulu üyesi
Müştak Korulu geldi. Bir dördüncü kişi
daha geldi ancak onu tanımıyorum ve bu
şahıs yazıhanede toplantıya iştirak etmedi.
Civan davasında. Özal ailesinden Zeynep Özal dışında kimse tanıklık yapnıadı.
Toplantının başında ben büroya saat
12.00'den itibaren ısraria birisinin telefon
ettiğini, benimle özel göriişmek istediğini
ve bana yukanda anlattığım gibi konuştu-
ğunu söyledim. Yapılan toplanrıda, söz ko-
nusu 400 bin dolarlık çekin ciro imzasının
ikmal cdildiğini. sanıyorum Ahmet
Özal'ın söz konusu ikinci imzayı koyduğu-
nu, o nedenle kendilerine çekin keşide gü-
nü olan 22 Eylül 1994 tarihine kadar öde-
me için süre verilmesini ve a^ın 30'una ka-
dar da teminat mektubu vereceklerini.
eğer çek 22'sinde ödenmez ise her türlü ta-
kibe derhal başla>abileceğimizi veya çekin
ödenmesine rağmen 30'una kadar teminat
mektubu verihnez ise yine her türlü işle-
min tarafımı/dan yapılabileceğini. çünkü
Kanal 6"> ı satış problemlerini hallettikleri-
nL bu çekin de Kanal 6'yı satın alan gruba
ait bir çek olduğunu söylediler. Bununla
birlikte hacizleri durdurmamızı istediler.
Ben bu konuyu bilahare bankaya faksla
bildirdim. Bu faksa bankadan olumlu ce-
vap geldi, yani istedikleri süreyi kendileri-
ne verdik. Bilahare bankanın olumlu ceva-
bını hukuk müşaviri Alp Menemencioğ-
lu'na telefonla bildirdim. Bunun üzerine
400 bin dolarlık çeki, bankamız merkez
şubesine teslim etti. Böylece mutabakat
sağianmış oldu ve hac'ız takiplerini de dur-
durduk."
Uğur çakıcı'nın ağzından...
Avukat Aykut Özoran. toplantıyı böyle
anlatıyor. Mali Şube'de 12 Ekim 1994 gü-
nü ifade verirken son sözleri olarak şunla-
n söylüyor:
"Yukânda izah ettiğim toplantı herhan-
gi bir kimsenin araya girmesiyle sağianmış
degildir. Muhatap tarafların aralanndaki
görüşmeler neticesinde böyle bir toplantı
yapılması uygun görülmüştür. Hiç kimse-
nin tehdidine maruz kalarak uzlaşma yo-
lunu seçmiş değiliz."
Aykut Özoran. Doğuş grubunun sahibi
Ayhan Şahenk'in, Ahmet Özal'ın borçla-
nnı tahsil konusunda gevşek davrandığı,
uzlaşmacı yolu seçtiği suçlamalan üzeri-
ne kendisinin. Bank Ekspres'in eski sa-
hiplerinin temsilcisi olarak vekâlet aldığı-
nı unutmuş görünüyor. Uzlaşma yolunu
seçtiğini söylüyor. Kendisini göreve geti-
ren eski hissedarlann talimatlarının tü-
müyle dışına çıktığını ifade ediyor.
Aynı toplantıyı bir kez de Uğur Çakı-
cı'nın ağzından dinlemekte yarar var:
"Toplanü sırasında Tevfik Ağansoy be-
ni telefonla evimden aradı, 'Hacı Çapan
da burada'deyince ben şaşırdım. Ben Tev-
fik'e, bu şahsı yani Hacı Çapan'ı devre dışı
lnrakmalannı, bu işe kanşmamasını söy-
ledim. Bilahare Avukat Aykut Özoran be-
ni telefonla (cep telefonuyla) arayarak
"Uğur Hanım, Alaattin Bey'e iletin. an-
laşma sağlandı. gerekli yerlere faksı çek-
tim. Alaattin Bey'in başka bir isteği var
mı" dedi. Ben de ilk planda vericilerin
yerlerine takılmasını istedim ve bir tatsız-
İık olmadan işin bu şekilde neticelcndiğine
memnun olduğumu söyledim ve teşekkür
ettim. Bövlece bu yazıhanede yapılan top-
lanO Ahmet Özal'ın avukatı Alp Bey'in is-
teği doğrultusunda sonuçlanmış ol-
du."(agi). Avukat Aykut Özoran'm, "Ta-
mmadığım biri daha vardı,toplantıyaka-
tılmadr dediği kişinin, Çakıcı'nın adamı
Tevfik Ağansoy olması olasılığı var. Özo-
ran ile Çakıcı'nın anlattıkları arasında
önemli bir çelişki var. Birisi, "biz araya
girdik. uzlaştılar" derken diğeri, "hiç kim-
se araya girmedi, biz uzlaştik" diye konu-
şuyor.
iyi ama, normal ve doğal olan yol ne?
Cumhurbaşkanı eşleri, çocuklan, holding
sahipleri. anlı şanlı bankacılar, hukukun
üstünlüğünden başka ilke tanımaması ge-
reken hukukçular... Öykünün buraya ka-
dar olan bölümünde hangisinin hangi tav-
n normal ve doğal? Daha anormali ise şu:
Herkes yasalar önünde eşitken bazıları
daha eşit. tş olsun diye ifadesi alınanlar
da var, üst üste çağnlıp hesap sorulanlar
da... Hiç ifadesi alınamayanlar ise işin üs-
tüne tüy dikiyor.
Kapandı denen hiçbir dosya sonsuza
kadar kapalı kalmaz. Bugün ifadesi alın-
mayanlar, şöyle veya böyle işin içinden
sıynlanlar bir gün aslında her şeyin sade-
ce biraz ertelendiğini anlayacaktır. Çün-
kü, herkesin bıldıği gibi "Katil uşak
değil', krallar, kraliceler ve prenseslerdir...
BÎTTÎ
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
'Sevgi Eyleme Geçsin!'
Aramızdan ayrılışı üçüncü yılını dolduran rah-
metli Hocam Hrfzı Veldet Velidedeoğlu'nun, üze-
rinde titizlikle durduğu konulardan biri, "kadın so-
runu" idi. Kadının kimliğini tanımak, yani bedeni,
emeği ve geleceği konusunda tek karar sahibinin
kendisi olduğunu kabul etmek, bu sorunun çözü-
rnünde temel ilkedir. Kadının kurtuluşu yolunda,
çağdaş tarihimizde, özellikle Cumhuriyet'le bera-
ber. pek önemli adımlar atılmıştir, ama yetmez; da-
hası, kazanılmış mevzilerin önünde, şeriat karanlığı
nicedir, hem de devlet desteğinde yeniden ve hı-
şımla dikilmektedir.
Böyle bir ortamda, Hocam haklıydı titizlenmek-
te.
Ama ne kadar da az o denli titizlenenimiz!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile onu izleyen gün-
lerde, dikkat ettim, gazetelerde bir iki pırıltı yazı;
Meriç Velidedeoğlu'nun gazetemizde yayımlanan
(Cumhuriyet 26 Mart - 1 Nisan 1995) Üç Ayn Şeri-
at ve Kadınaöh -usta işi- incelemesinin ise apayn
bir değer taşıdığını söylemeliyim.
Ama hepsi bu!
8 Mart günü, Istanbul'da 35 kadın kuruluşunun
ilk kez bir araya gelerek, Istanbul Kadın Kuruluşları
Bırliğı adı altında yayımladıklan bildiriye, gazeteier
yer vermediier bile. Onun tam metnini, 15 Mart
günlü Milliyet Sanat Dergisi'nüe görebildim sade-
ce. Kimi yerlerine takılacak da olsanız, pek önemli
bir bildiridir bu. Onu, aynca ben de, -zevkli bir gö-
rev sayarak- köşemde yayımlıyorum.
Buyurunuz, beraber okuyalım:
BİZ KADINLAR,
• Laikliğe ve insan haklanna dayalı bir demok-
ratik düzen istiyoruz.
• Laikliği ve demokrasiyi korumak için her türlü
banşçı girişimden yana olduğumuzu önemle vur-
guluyoruz.
• Kemalist kazantmlann demokrasimizin altya-
pısını oluşturduğunu savunuyoruz.
• Türk toplumu için akılcı, özgür, laik bir kültürü
öngören ve zamanın dinlerde yaptığı akla aykırı
eklentileri temizlemek gerekimine inanan cumhuri-
yetin devrimci ideolojisinin toplumumuzun aydın-
lanması olduğunu düşünüyoruz.
• Özgürlük ve demokrasinin güvencesi olarak
akılcılığı ve doğal dini görüyor; aklın her türden to-
taliterliğin ve bağnazJığın en büyük düşmanı oldu-
ğunu bildiğimiz için, akılcı sistemlere ve düzene,
düzenleyici akla karşı başkaldınp devleti ve top-
lumsal kurumlan sarsarak etkisizleştirmeye çalışan
geçici moda akımlara karşı çıkıyoruz.
• Laikliği yasamanın, yargının, yürütmenin; eko-
nomik, toplumsal ve kültürel örgütlehn (yani bilim,
sanat, felsefe ve ailenin) özellikle de eğitimin inanç
işlerinden ayn tutulması olarak anlıyor; bilimse!
eğitim ve bilimsel etkinliklerin ancak laik bir dü-
zende gerçekleşeceğini yineleyerek dile getihyo-
ruz.
• Eğitim sistemindeki cinsiyetçi öğelehn ayık-
lanmasını, anayasanın 10. maddesindeki eşitliğin
yaşama yansımasını, bunun için de erkeklerin ka-
dınlara eşit davranmaya eğitilmelerini istiyoruz.
• Medeni Kanun değişiklik tasansının bir an ön-
ce yasalaştınlmasını; toplumda erkeğe ayncalıklt
bir yer tanıyan anlayışın ortadan kalkması için ive-
di önlemler alınmasını dîliyoruz.
• Bundan böyle tüm siyasi partilerin ara veya
genel seçimlerde, listelerinde kadınlara yapılan
ayncalıklara karşı tutum alan; onların özgül sorun-
lan konusunda duyarlı davranan; politikayı kişisel
çıkar aracı olarak değil, halka ve ülkeye hizmet ef-
me fırsatı olarak değehendiren "kadınlardan yana"
kadın adaylara yer vermelerini öneriyor ve ancak
listelerinde kadın adaylar bulunan siyasi partilere
oy vereceğimizi duyuruyoruz.
• 8 martlann çalışan - çalışmayan tüm kadınla-
nmıztn gerçek anlamında bir kutlama günü olması
için tatil günü yapılmasını ya da yılda bir kez üc-
retli izin günü olmasının sağlanmasını istiyoruz.
%Tüm kadınların "8 Mart Dünya Kadınlar Gü-
nü"nü kutluyor, temel ilkelerimizin eşitlik, barış,
hoşgörü ve erdem olduğunu; ailede ve toplumda
eşitlikçi - katılımcı demokrasiyi öngördüğümüzü;
amacımızın bütün ödev, sorumluluk ve yükümlü-
lüklerin paylaşıldığı; sevginin egemen olduğu bir
ülke ve dünya yaratmak olduğunu bir kez daha
vurguluyoruz.
BİZ KADINLAR,
Eşitsizliği, hoşgörüsüzlüğü, bağnazlığı, savaşı ve
her türden şiddeti reddediyor; dünyada ve Tür-
kiye'de artık SEVGİ EYLEME GEÇSİN diyoruz.
10 PKK'li öldürüldu
Irak'tan Türkiye'ye
işgalci suçlaması
Haber Merkezi - Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin Ku-
zey Irak'ta sürdürdüğü
Çelik Harekâtı'nda bugü-
ne değin 439 PKK'li etki-
siz hale getirildi. Olağa-
nüstü Hal Bölgesi'nde
PKK'ye karşı yapılan
operasyonlarda ise 6
PKK'li öldürüldu, I4'ü
teslim oldu. 24'ü yakalan-
dı. Irak tarafından yapılan
açıklamada. Kuzey
Irak'taki birlikler için "iş-
galci kuvvet" deyimi kul-
lanıldı.
Genelkurmay Başkanlı-
ğı Basın Bilgi Merke-
zi'nden dün yapılan açık-
lamada, "Çelik Harekâ-
tı'nda birlikJerirnizin ope-
rasyon alanı içinde sür-
dürdüğü arama-tarama
faaliyetleri esnasında, 12-
13 nisan gecesi sıcak temas
sağlanan bir grup terörist
ile çıkan çatışmada, 10 te-
rörist daha silahları ile
biıükte ölü olarak ele geçi-
rilmiştir" denildi. Açıkla-
mada, operasyonlann son
üç gününde; biri uzman
çavuş, ikisi er. toplam üç
şehit daha \erildiği kayde-
dıldi.
Irak'ın Ankara Büyü-
kelçiliği'nden dün yapılan
açıklamada, Kuzey Irak'ta
operasyon yapan TSK bir-
likleri için "işgalci kuv-
vet"tanımlaması yapılarak
birliklerin masum sivil va-
tandaşlan öldürdüğü ileri
sürüldü.
Irak Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü'nün ifadelerine
dayanılarak yapılan açık-
lamada, birliklerin, okul-
lan üs olarak kullanmaya
başladığı savma yer veril-
dı.
Olağanüstü Bölge Vali-
liği'nce yapılan açıkJama-
ya göre Batman'da dört,
Tunceli'de iki olmak üzere
altı PKK'li ölü olarak ve
silahlan ile ele geçti. Tun-
celi'de son on günde
PKK'den kaçan 14 örgüt
üyesinin güvenlik güçleri-
ne teslim olduklan bildi-
rildi. Diyarbakır il merke-
zinde yapılan operasyon-
larda ise 24 PKK'li yaka-
landı.
Türk ordusunun Kuzey
Irak'tan çekilmesini iste-
yen ses, bu kez yurtiçin-
den geldi. Bazı sosyalist
parti, sendika ve demok-
ratik kitle örgütleri,
"Türk ordusunun Kuzey
Irak'taki Kürt bölgelerin-
den derhal koşulsuz ve bü-
tünüyle çekilmesini" iste-
yen bir kampanya başlattı.
Kampanyanın imza topla-
manın yani sıra çeşitli pa-
nel ve formlarla destekle-
neceği açıklandı.