Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 NİSAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
İstanbul Film Festivali'nde, Fransız sinema tarihine ışık tutan bir sergi var:
Fransız ruhunu yansıtan afişlerFestıvalde, Fransız Kültûr Merkezı'ntn
ginşımıyle sınemanın 100 >ılı nedenıyle
duzenlenen ve istanbul Fılm Festivalı'nden
sonra fzmır ve Ankara'da da tekrarlanacak
Fransız Fılm Afışlen Sergısi'ni. nostaljtk
bır fılm seyreder gıbı ızledım, bır 15 00 se-
ansım feda etmek pahasına
Bılındığı gıbı, seyırcı karşısına önce
afişle çıkar film Çekılmış, montajlanmış
ve basılmış filme afişıyle ulaşınz önce
Afış, kanadı gümüşten, cıvıl cıvıl bır kuş-
tur, duvarlardan. panolardan havalanarak
bır lahzada gelıp gözümüze, gonlumüze
konan' Gölgesı değıl, sınemanın 'mesaju
heyecanı ve canlıhgT olan, filmın ruhunu
yansıtan afışı, yanı perdede anlatılan öykü-
nün, 35'e 50, 70'e 100 ya da 120 ye 160
cm'lılc bır kâğıt yüzeye sığdınlmış özûnü
saptayan grafık tasanmı, ılışkı kurulan fil-
mın kavranıp algılanılmasındakı ılk durak-
tır
Fılme ılışkın olumlu ya da olumsuz ılk
ızlenımı uyandınp önbılgılen yansıtan ve
gözucuyla bır bakış sonucunda kurulması-
na karşın önemlı bır ışfeve sahıp bır ıletı-
şım aracı nıtelığındekı afış, öncelıkle fil-
mın tûrünü, kafamızda kabataslak belırle-
memızı saglar 'Kara fflm' cınsınden bır
polısıye. Spieiberg-IiMh\an egzotık bır se-
rüven ya da gönül tellennı tıtretecek fürden,
duygusal bır aşk öyküsö mü ızleyeceğımı-
zı afişten çıkarabılınz karanlık salona dal-
mazdan once
Kımı zaman seyredılen fîlmm bır ya da
bırkaç sahnesını de belleğımıze kazıyan
afiş. grafîk tasanmcısının elınden \e bas-
kı makınesınden çıkıp duvarlara, smema
gınşlenne bır kez kurulunca, filmın yaşa-
ma geçış surecı de başlamış olur
Başlangıcından ben sınemayla beşık
kertmesı yapıp kavnaşmış grafık sanatla-
nn en etkın kolu sa\ ılan film afışı. hızme-
tıne gırdığı 'hareketli resimler'ın belırgm
dınamığı halıne gelerck anlatılan öykünun
v e anlamının tasvınnı, sabıt bır yuzeye > an-
sıtırken bellı bırtakım tıcan kaygılann öne
çıkması da kaçınılmazdır Ve zaman ıçın-
de tıcan çarkın gere|ı. bazı standart afış
çeşıtlenne dönuşüp ındırgenmıştır ola\
Yuzyıllık sınemanın ılk yıllanndan be-
n. gıttıkçe gelışen teknolojıden yararlana-
rak bugunlere varan sinema endustnsının
başlıca sılahlanndan bın reklam (tanıtım)
öğesı olagelmıştır Tecımsel kaygılannagır
bastığı bır filmın pazarlanmasının (ya da
satışının) ılk aşamasıdırafış Fılm, toplum
ve seyırcı önünde öncelıkle afişıyle vardır
Çoğu kez, önce sinema yapıtının afişıyle
karşılaşır seyırcı, daha sonra filmı görür
yada kımı zaman gormeyebılırde Bıran-
lık (uzun uzadıya da olabılır bu aslında)
bakışın verdığı ızlenımle seyırcıyı sınema-
ya çekebılır afiş Bu bıraz da bınlerce go-
zün önüne çıkmış o afişın, yalm ve carpı-
cı oluşundan kaynaklanır
Smema yapıtını, grafik dılıyle özümse-
yerek tek bır yüzeye sığdırma \e saptama
çabası olarak özetlenebılecek afış olayı,
genellıkle özgun yaratışlardan çok yıne te-
cımsel kaygılann belırledığı bırtakım gör-
sel standartlann. geçerlı kahplaşmış dü-
zenlemelenn tutsaklığından da pek kurtu-
lamamıştır. kımı aynksı ulkelerdekının dı-
şında Sinema yapıtıyla seyırcısı arasında
çığınkanlık yapma ışlevını ustlenerek ama-
cına en dırekt yoldan uzlaşma> ı amaçlayan
afış sanatı kendıne özgu gelışme süreçle-
nnın >anı sıra, smema aracıhğıyla venı bo-
yutlar da edınmek olanağını kazanmıştır
aynca, değışık bıçım ve malzeme yöntem-
lenyle Yüzyıl başlanndakı sınemanın fi-
lızlenme dönemınde, belle epoque tarzı taş
baskı afış cağına yetışmıştır smema 19
yüzjıl sonu bu klasık afış çağından Cine-
matographe Lumiere (1896) hemen akla
gelen müzelık bır ılk omektır sözgelımı
Renk ve bıçım açısuıdan genellıkle tıyatro
afışlen geleneğını sürduren bu donemın,
özellıkle Anglosakson ülkelenndekı fılm
afışlennde kalın ve ın ın harflerden oluşan
başlık ıstıflemelennde, grafikçıden çok be-
tımleyıcı bır ressam tavn ve geleneksel de-
koratıf öğeler öne çıkıyordu
Allan Dwan'ın 1911 tanhlı bır sessız fil-
Fransız Kültür Merkezi'nin girişimiyle sinemanın 100. yılı nedeniyle duzenlenen
sergi, Jean-Jacques Geynet adlı Fransız bir koleksiyoncunun 20 yıldır topladığı
film afişi arşivinden seçilip
derlenmiş. Çoğu türünün
P
r o t o t
ipi olmuş, klasik ve
modern afişçiliğe öncülük
çı iKir;ıı rAPAM l ^ B
e t m ı ş 5 2 a f i ş y e r all
y°
r
OUJNOU LATAIN_ ^ V S a n a t
Galerisi'nde.
ANNYFanny Martin Roumagnac
Türk sinemasında film afişiGunümüzun Türkıyesı'ndeyse görsel sanat türu olarak fılm
afışı, genellıkle yazıiı basından sanat dallanna dek ülkedekı
egemen popüler kültür düzeyının alçak sularında se>reden,
çağın gensınde kalmış tatsız bır tekrar zıhnıyetının tekelınde
ve hep bırbınnın aynı alacalı-bulacalı kalıpların
boyutsuzluğunda tıkanmıştır (Hoş şımdılerde pek afışı
yaptınlacak yerlı fılm de çekılemıvor \a, ne>se )
Seyırcının, sokaktakı adamın dünyasına kolavca nüfuz ettığı
gıbı, kolaycacık da unutuluveren yerlı film afışlen, gelışen
basım teknıklenne karşm, Türk sinemasında yıllar yılı kola>
zevklenn ıstısmar edıldıgı. tekrarcı ve şabioncu bır esnaf
afişçılığının gıderek kemıkleşmesının sonucudur
Tabıı bunda arz ve talebı one süren Yeşılçam'ın, kültür
düzeyı gelışmemış.yapuncL, ışletmecı zıhnıyetlennın de rolü
büyüktür Özgun ve çağdaş bıryaratış sorumluluğundan
uzak. ucuz duzenleme duyarlıklannı sergıleven sankı aynı
tezgâhtan çıkmış havasını veren beylık film afişlennden
geçılmeyen sınemamızda yıne de bır grafikçı çabasınm
sezıldığı, tek tuk çızgı dışı örnekler de >ok degıldır
(Mengü Ertel'ın Ali Ozgenturkutı "HazaTı (1980) ıçın
Sadık Karamustafa'nın yıne \lı Özgentürk'ün "At"ı (1982)
ıçın vaptıkları afışler vb )
Günümuzun >erlı fılm afişi düzeysızlığını olumlu bır yone
surükleyecek yetenekte. genç, yenı grafıkçılergerçı
yetışmıştır yetışmesine (çeşıtlı film festıvailen ıçın
duzenlenen yanşmalarda ve zaman zaman tek tek kımı
fılmler ıçın üretılen afışler bunu açık seçık bır bıçımde
kanıtlamaktadır) ama yıne de alışılmış. çarpık bır tuketım
befenısının va da zevksızlığının ara verılmeksızın
pompalandığt o sınırlı gorsel zıhnıyet aşılmadıkça, bılınçlı
bırgelışımden soz edılemeyecektır Oysa ülkemızde daha
aydınca bır alan sayılabılccek tıyatroda, salt kendı emek ve
çabalanyla engellen aşmış, bu ışe gönül vermış bır Yurdaer
Altıntaş, bır Mengü Ertel gıbı uluslararası düzcyde usta
grafıkçılenmız de yetışmıştır Nıtelıklı Turk fılmlen.
kuşkusuz, bugünku kalıpla>mış Yeşılçam afişçılığının
çemberlerının kınlacagı, gerçek grafik sanatından soluklar
ıçeren daha duzeylı ve çağdaş afişlere layıktır
mının ("Bonitaof ElCajon" adlı vvesternı)
Kalıfornıya tarzındakı afişi bu yaklaşımın
tıpık bır urünüdür Avrupa yapımı afışler-
de daha bır sofistıke ve entelektuel ha\a
baskındır •Örneğın <\lman grafikçı Josef
Fenneker'ın afışlerıne, o donemın eksp-
resvonızm etkısı sınmıştır 1920'lenn dev -
nmcı Sovyet sinemasında da grafık sanat-
lann dınamık ve çarpıcı bır bıçımde uygu-
landığı gozlenmektedır
Dev nm öncesınde Fütunzm, Kubızm gı-
bı akımlarla uğraşan Sovyet sanatçılan.
1917'den sonra devnm ruhuvla konstrük-
tıvızmı kaynaştıran yenı form arayışlanna
yönelmışlerdı Belırle>ıcı karaktcnstık
özellık olarak yapıtiarında devnmın dına-
mızmını yansıtan bu afışçıler arasında,
Aleksandr Rotçcnko. Nikoİay Prusakov ve
SternbergKardeşler ılk elde sıralanmakta-
dır Ingıltere'de 1940 lı yıllann Ealıngko-
medılerının afişlerı grafikçı John Bainb-
ridge'ı unlendırıyordu ve bu afışler
1950'lerden sonra Polonya afış ekolünu de
etkıleyecektı 1960'lardan başlayarak dev -
nmle bırlıkte, sınemanın da >enı bır çeh-
reye kavuşturulduğu Küba'dan da sıyasal
eğılımlı. canlı, şaşırtıcı film afişlennın ya-
yıldığı ızlenmıştır
1897'den 1967V Fransız afişlerL.
Sergıde ılk göze çarpan afışlerden olan
Jean VTgo başyapıtı "L'Atabnte"de tasa-
nmcının 120x160 cm'lık afişıne çızdığı
akordeon çalan, küpelı. dövmelı (gobeğın-
dekı dılbere de sıgara ıçırten) hanka bır
Mich<H Simon olanca sevımlılıgıy le yuzu-
muze sıntırkcn (bu afış, fılmının seyırcıye
ulaştığını goremeden genç yaşta, mce has-
talıktan olen bahtsız Jean VTgo'nun arzusu
hılafına tıcan beklentılerle degıştınlmış
ısmıyle basılmış 1934'te,"LeChalandqui
Passe-OcipgidenÇatana"unlu"L
<
Atalan-
te"nın otekı adı, meraklısının bıldığı gıbı).
afişçiliğe vıllannı vermışGDy Gerard No-
eJ'in, Christian Jaque'ın 1937 yapımı Fer-
nandel filmı "1. François" ıçın yaptıgı ba-
şanlı afiş de dıkkatı çekıyor sergınm bır
başka köşesınde
RogerCartier'nın, ReneClair'ın "ANo-
us La Liberte-Özgurlfik BİTJmdir" başya-
pıtı ıçın 1932'de çızdığı tasanm, modern
afışçıhğe doğru gıden yolu açanlardan
Marcel PagnoCun Raimu, Pierre Fresnay
gıbı 1930'lann unlu Fransız oyunculannı
yönettığı "Cesar" filmı afişının, ımzasını
çözemedığımız tasanmcısının çızgısıyse,
Cemai INadir üstadın Amcabey tıplemesı-
nı çağrıştırdı fena halde bıze "LeChaland
qui Passe" kadar hemen edmıp duvarıma
asmak ıstedığım bır başka yapıt da, Yves
IVfontand'ın dıreksıyon başındakı kellesı-
nın resmedıldığı, firça tuşelenyle oluştu-
rulmuş kırmızımtrak bır zemındekı koca-
man yazı ıstıfiyle dönemme göre en az 10
yıl sonrasının grafıksel duzeyını yakala-
mış, Vanini TeakM ımzalı, Ckmzot klasığı
"Le Salaire de la Petır - Dehşet Yokulan"
afışı oldu Yıne Clouzot nun, Boıleau -
Narcejac uyarlaması unutulmaz "Les Di-
aboKque$-Şe}tanRuhluln$anlar"ının ha-
sır sepet motıfi>le gol yüzeyı ve cesedın
büyük renk ve lekelerle çozümlendıgı afı-
şı, Jean Cocteau'nun çızgısınden kaçınıl-
maz ızler taşıyan"La Belle et La Bete - Gü-
zel ve Hayvan"la, Jean Harold ımzalı Je-
an Marais. Maria Cesares, François Ptrier
göruntulennın foto-kolaj tarzıyla kaynaş-
tınldığı "Orphee-Orfe" vedönemı ıçın ba-
yağı sıkı bır yapıt sayılacak, gencecık bır
Simone Signorel ve Serge Reggianj'l ı "Cas-
que D'or"' (Jacques Becker, 1952) ya da
Robert Bresson filmı "Ln Condamne a
Mort s'est Echappe - Bir tdam Mahkûmu
Kaçtı'"nın ımzasız afişlennın önunde de
haylı donenıp durdum sergıde
Çoğu tunınun prototipi olmuş, klasık ve
modern afişçılığe öncülük etmış afişlenn
bır araya getmldığı sergıde."Napoleon",
"Taan İncileri", "Sevil Berberi", "Tallej-
rand" vb gıbı bûyük boyutlardakı demo-
de ama hâla görkemlı Sacha Guhry klasık-
lennden Lautrec etkısını hıssettıren
"Freoch Can CaıTa (Jean Renoir. 1954 ı
başrollerdekı Gerard Philippe'le Micheli-
ne Presle ıçın ıkı versıyonu basılmış ıvı
düşünülmuş, ancak pek başanlı uygulana-
marmş "Le DtaMeam Corps - fçimizdeki
Şe\tanrl
dan, 1950'lenn modern havasını
yayan "La Femme et le Pantin - Kadın ve
Kuklası'na (Juiien Duvivier, 1958) kadar
her cms ve renkten afışe rastlanıyor
Yves Thos Bis ımzalı "Kadın ve Kukla-
sı" afışı, donemın beylık anlayışını sergı-
lemesı bakımından tıpık bır afiş Ortada
gençlığinm, güzellığının doruğundakı bır
Bngitte Bardot resmedılmış olanca şuhlu-
ğuyla Beya2 zemmde açılıp saçılmış kır-
mızı eteklennden gorünen bacaklannagöz
dıkmiı>bırerkek(AntonioVilar)de, BB'ye
bakı>or sırttan Sankı usta ve karşı konul-
maz bır seksı matador BB, kırmızı eteğıy-
le boğayı (erkeğı) baştan çıkanyor gıbı
Yenı Dalga'nın ıkı başyapıtının afişın-
den söz etmeden geçmek de bıze yakışma-
yacağından^ Godard'ın "A Bout De Souff-
k-Serseri •\şıklar"ıvlaTruffaut'nun
u
Les
Quarte Cents Coups - Dorrvüz Darbe"sı-
nın afişlenyle şozü bağlayalım Hurel ım-
zalı "Serseri Âşıklar" afışınde, sağlıklı
Amerıkalı genç kızın (Jean Seberg) yakın
plan portresı ust kısımda yer alırken, sırtın-
dan vurulup ıkıye katlanmış bır Jean-Paul
Belmondo ıllüstrasyonu ortada kompoze
edılmış merdıvengıbıyukandanaşağıyer-
lcştınlmış filmın adı da basamak basamak
aşağı ınıyor. beyaz zemınde
Grimsor ımzalı "Dörtyuz Darbe" afı-
şındeyse füm sorunlanndan koşa koşa ka
çıp soluk soluğa denızın kıyısına gelerek
öylesıne kalakalmış, kuçukJean-Pierre Le-
aud belme kadar resmedtlmış. butun afişi
kaplayacak şekılde Gökte kanat vuran
martılann yanına da, Cannes 59'da Truffa-
ut'ya venlen en ı> ı yönehnen ödülunu vur-
gulayan bır reklamsı ıbare var filmın adıy-
sa tıtrek ve çocuksu bır el yazısıyla aktanl-
mış 52 afişın oluşturduğu sergınm bızce
en modern afışınıyse sona sakladık "La
Mariee Etait en Noir - Siyah Gelinlik" afı-
şı, o dönemde afiş yaratıcılığını gıderek
bellı klışılere göre fabnkasyona döken Fer-
rad'nın. tıcan kalıplan azbuçuk zorlayan,
zamanının öncu ve duzeylı çalışmalanna
ornek göstenlecek bır vapıtı Grı ve sıya-
hın değışık tonlannın ıçıne. 'gelin' Jeanne
Moreau'nun kara fırça darbelenyle kuşa-
tılıp sanlmış halını aktaran bu afış.filmher
ne kadar Truffaut'nun sevımsız yapıtlann-
dan bın olsa da, başanlı ve dengelı bır afış
Kısacası özellıkle sıkı sınemaseverler
ıçıngörulesı gezılesı bırsergı Fransız Fılm
Afışlen Bu vesıleyle yenı ve modern bır
galennın atmosfenyle de tanışırsmız hem
de
KEDIGOZU
VECDI SAYAR
Festival
"The Marmara "nın doner kapısının yanındakı me-
kânını hıç terketmeyen arkadaşımla goz goze gel-
dım bu sabah Havanın anı değışımı onu da etkıle-
mış, uşutmuştu Gene de olmayan kuynjğunu sal-
lamaya gayret ettı Gozlenndekı huznu saklamaya
çalıştığı bellı oluyordu Kuyruğunu kıme kaptırdığı-
nı hıç sonmadım Ola kı esaslı bır yarasına dokunu-
aım dıye. Adını sormaya da yeltenmedım Nasıl ol-
sa, "Kedının adı yok"üıye kestınp atacak
Belkı çok kışı bılmıyor ama, ben bılıyonjm onun
gozlenndekı huznun nedenını On dort yıldır bikıp
usanmadan her bahar yolunu gozledığı Fılm Festı-
valı bu kez Onat'sız Onun artık şu kapıdan gırme-
yeceğını bılmek kabul edılır gıbı degıl. O korkunç
patlamanın sesı kulaklanndan gıtmıyor Oysa ya-
şam devam edıyor. Işte yenıden festival gunlen
Konçalovski ıle gozgoze gehvermenın, Sco/a'nın
paçasına surunuvermenın keyfı çıkartılmaz mı şım-
dı? Dun akşam Hıntlı eleştırmenın elınden yedığı
peynınn tadı damağında hâlâ Elınde bavullan ıle ka-
pıdan gırerken kocasının kolunu çekıştırerek "Şu-
raya bak, geçen yıl bıraktığımız koşede duruyor" dı-
ye çığlığı basan İsraıllı smema yazarının vefakârlı-
ğına sevınılmez mı? Tanınmak ve sevılmekten gu-
zel ne olabılır?
Iskendenyelı Festival yonetıcısı Mısıriı hemcıns-
lenmızden selam getırmış Hoşuna gıtmez mı kedı-
nın Ama ışte butun bu guzellıklenn karşısında tep-
kısız, mahzun bır rfade ıle çevresını suzuyor Cad-
deden gelıp geçen kızlı erkeklı oğrencı gruplan ız-
ledıklen fılmlen tartışıyor Daha da kalabalıklar ge-
çen yıllardan. Onat'ın ısteğı de bu değıl mıydı?
Gençlenn boylesıne sahıp çıktığı bır festival, gele-
cek ıçın nıce umutlar yeşertmıyor m u '
Gene de avutamıyor bu duşunceler onu Onat,
Scola ıle karşılaşmış mıydı dıye duşunuyor, hatıria-
yamıyor. Ne kadar da mutlu olurdu bu buluşmadan
Bırlıkte kımbılır ne kahkahalar atariardı. Polıtıkadan,
kadınlardan konuşuriardı Akdenız mutfağı ıle An-
tep mutfağının uygulamalı bır karşılaştırmasını ya-
parken bırbırlennı neden daha once tanımadıklan-
na yanariardı.
Canının sıkıntısına engel olamıyor ışte Şu anda
Scola ıle olmak vardı Boğaz gezısınde Gıdebılsey-
dı, ah onu da alsalardı yanlarına Scola'ya sormak
ıstedığı sorularta dolu kafası. Kedılenn telıf haklan
konusu nasıl çozumlendı Italya'da? Oyuncu kedı-
ler de yararlanabılıyor mu bu haklardan
9
Scola lyı kı sanatçının ulkemızdekı haklan konu-
sunda yetennce bılgı sahıbı değıl dıye duşundu ikı
haftadır Meclıs'tekı tasan bır turlu yasalaşamıyor.
Bınten sureklı engellıyor Bınlerı de sessız kalmaya
devam edıyor. Anlaşılır değıl Sanatçının onurunu
koruyan, tıcan duzenın elınde oyuncak olmasını en-
gelleyen bır tasanya nasıl olur da sahıp çıkmaz sa-
natçılar, sanatçı orgutlerı
Tasannin en onemlı maddelerınden bın sinema
alanında "eser sahıbı" tantmının yenıden yapılma-
sı ve bu alandakı haklann "yapımcı "dan alınarak
"yonetmen-yazar-bestecı" uçlusune, yanı sinema
eserının uç yaratıcısına venlmesı Yanı, artık hıçbır
yapımcı ya da televızyon şırketı bır yonetmenın ya-
pıtını ıstedığı gıbı kullanamayacak, kesıp bıçeme-
yecek. Ustelık her turlu gosterımden belırlı maddı
haklar doğacak bu yaratıcılara Allah aşkına, hıçbır
destek duydunuz mu ılgılı meslek kuruluşlarından?
Yoksa hepsı de bılınçaltlanna yerleşmış, yapımcı-
lann mutlak egemenlığı duşuncesıne mı tutsak hâ-
lâ?
Esenn °yaraf/c//a/7"sozcuğunun Meslıs'te gurul-
tuler kopardığını duyunca bıyıkattından gulmekten
kendını alamadı Refah'lılar "yaratıcı" bır tanedır,
esenn yaratıcısı olmaz dıye dırenmışler..
Bır yanda kendı haklannı savunamayan "yaratı-
cılar", ote yanda kımselere "yaratma" hakkı tanı-
mamakta karariı mılletın vekıllen Tınaz Titiz'ın bır
deyışını anımsadı o an "Bırer metre atlayan bın
adamla, ıkı metreye sıçrayamazsınız " O şımdı The
Marmara'nın kapısından gelıp geçenlere bakıyor ı-
kı metre sıçrayabılecek bınlennı anyor Neredesınız?
t J 1 > L
* i
•frrnı
JEAN-PİERRE MARIELLE • RICHARD BOHRINOER
EMMANUELLE SEICNER
kpk PniesSn mM&s bile va gellr...
\
1312
Bevo* FITAŞ (2490166) 1200-1415-16 30-18 45 2115
Bakıı*ov INOFU 5^264 3°1 1100 13001500 1700-1900-21 30
ŞEHIR TIYATROLARI V
HARBIYE MUHSIN EfiTUGRUt SAHNESI (240 77 20)
Bu oyunu mutiaka görun'
TC KUJURBAKANUGlDEVLETrYATFOUR
İSTANBUL DEVLETTİYATROSU
AKM BİRİM TİYATROSU 251 56 00/254
PAZARSOHBETLERI-10
İBİREY OLMANINİ
VAZGEÇİLMEZ
ÇAĞDAŞ YAŞAMDA
BİREY OLMAK
Fatmagül BERKTAY
Ahmet CEMAL
Aziz NESİN
Hilmi YAVUZ
16 NISAN PAZAR SAAT: 15.30
6 İ R İ Ş S E R B E S T T İ R
MELISA GURPINAR
ISTANBULUN
GOZLERI MAHMUR
YÖNETEN HAKANALTINER
Çocuk Oyunu
W SHAKESPEARE
BIR GECE MASALI
VILIN KOMEDfSf
2 00 Cuma 2 00
2 00 P K > 'S0O- 800
(12-13 14 15 16 Nısan) (15-16 Nısan Saat 1100)
DARIO FO
NEŞ'E ERÇETIN
KIMO?NAZ ERAYDA
aı Merkerı
KUMPANVA SAHNESt
Sak zağacı Cad Eskı Çeşme Sc* 12
Tarîabaş Taks»n 0213} 235 $4 5"1
iKjttur a*anhgt nm kaıkılarıyla)
DORT MEVSIM
HARBIYE CEF TIYATROSU ( 240 77 20 1
AÇIKEVUUK
YCNETEN MAZLUMKIPER
( I I Nısan Saat 18 00-20 30/ 13-14 Nısan Saat 1500)
KADIKOY HALDUN TANER SAHNESI (34* 04 63)
NEZIHE MERIÇ
SULAR
AYDINLANIYORDU
CK^ BAŞAR SABUNCU
(12-13-14 15-16 Nısan)
Çocuk Oyunu
HEINPICH BOLL
BİRUKTE OYNAYAUM
' : r * DENIZUYGUNER
(15 16 Nısan Saat II 00) |
USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESI (333 03 97)
YEŞIM DORMAN
V
ILDIRIM TUPKER
GÖLCE USTASI
Çocuk Oyunu
Ş AVŞAp E JLGEH
M 0 K'LIÇ P POSTOGLU
YAVRU KIMIN |
ŞEVKET AVŞAR
i3U t J ORHANALKAYA
(12-13-14-15-16 Nısan) ' (15 16 N,s'an Saat ll'oO)
FATİH REŞAT NURİ SAHNESİ (52* 53 10)
EKREM REŞIT REY
CEMAL REŞ T REY
LUKÜS HAYAT
M F H HALDUN DORMEN
(12 13-14-15-16 Nısan)
Çocuk Oyunu
- < yVAECH tR
SOYTARILAR OKULU
'C'J-T . TANER BARLAS
(15-16 Nısan Saat 1100)
GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ (S7I 60 67)
ORHAN GUNER
IKINCI NÖBETÇİNİN
SIKINTILARI
W ^ ' ARIFAKKAYA
(12-13-14-15 16 Nısan)
Çocuk Oyunu
GOLGENIN CANI
YO
VCT
EN CEMDAVRAN
(15 16 Nısan Saat I I 00)
ie- Çır 15 »0 10 31 Per 21 ] | Cu^ I I }• CE I S 0*. 30 J0 f ıur IS M II ]»
TLEB, SEHI» TIYATROLARI GI&ELER! ILE KAOİKOT HALDUN TANER
T.C. Kültür Bakanlığı
İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESI
ATATURK KÜLTÜR MERKEZİ'NDE
BÛVÖK SALON
F Lehar
ŞEN DUL
operet 3 perde
Orkestra Şefı Serdar YALÇIN SahneyeKoyan AydınGÛN
15 Nısan Cumartesı saat 15 30
L Çoker
HAYAL YOLCULARI
bale 2 perde
Koreografı ve Sahneye Koyan Oyftın TURFANDA
18 Nısan Salı saat 2000
G V e r d ı
DON CARLOS
opera 4 perde
Orkestra Şefı Antonıe PIROLLI Sahneye Koyan Gurçıl CELIKTAŞ
20 Nısan Persembe saat 20 00
L Mınhus
DON KIŞOT
Koreografi ve bale 3 perde
Sahneye Koyan ValenbnYEUZARIEV Orkestra Şefi ElşadBAGIROV
22 Nısan Cumartesı saat 15 30
KON5ER SALONU
K Ludvvıg
BIR TENOR ARANIYOR
müzikal komedi 2 perde
Sahneye Koyan Adnan BRINE Muzık Yonetmenı Serdar YALÇIN
14-21-28 Nısan Cuma saat 1900
W A Mozart
KUŞ ADAM ve PRENS
çocuk operası 2 perde
Sahneye Koyan Sumeray ARIMAN Muzık Yonetmenı Huseyın KAYA
15-22-29 Nısan Cumartesı saat 11 00
sşatı rKONSERSALONUPNDA
W A Mozart
REOUIEM
Orkestra Setı Rengım GOKMEN KoroŞelı Yıldız KUNUTKU
18 Nisan 53lı saat 19 30 - 28 Nisan Cuma saat 19 30
IILETLE* ATATUftK KULTUIt MEKKEZI GISEUIIINDE SATILMAKTADK.
A.K.M. Cılf Ttl: (02121 251 10 2} / 251 54 01 I? Hat| 254
UHOLD WtSKF»
ORTAOYUNCULAR
Turne Dolayısıvla Son 3 Hafta
Ferhan Şensoy un
ŞU GOGOL DELİSİ
Derya Baykal Şensoy
Solı 2) 00
Ferhan Şensoy'un I Ferhan Şensoy
ÖÇ KÜRŞÜNLÜK OPERA pHANGİ ŞEYLER
r 15 3r B
Carsomba 2 i 00
•ilet Sıta Yerfen: 5ES-1M5 (MMftıncular Tel: 2SIIIİ5 VtKKOHtMt Tjksım-R.jmdı.CMSI MisJlk-İjkırtH, C*itol H*ı
KENT OTONCDLARI
KENTERTIYATftOSUHSaslUfgaz Cx No 35
H4R9IYE İSTANBULfel|O2<2|24635 89 247 3634
NISAN 1995 OYUN DÜZENI
SAVIKMA(Içın Clarence Darro«)
rurkftsı Knzzez MPBMEJCİOGU
Vaine DUTTHI (Hnıo ŞEMIEZIR
14 N son 1995Cur>o21 00
15Nsan 1995 Cumorlesıl5 00
16 N son !W5Pazor 15 00
BİR CARİP
mmvtu(hulaştıra Ifuralfet M I V İ ^
0C
22Nısar 1 ZPiOmartesı 15 OC
23N.son I995Pazarl5C0
lua Sarm IIİKMrf
KlNNl UiliNt
O\Bnhsöran Opız \RU
Brkor fcitjv? OZEK
28Nıson W95Cumo21 00
29 N son l?05Cumortesıl5 00
30N.$OT 199"! Pozor 15 00
Ikıbınlı YıIIarAı
Çocuk Fela Olmasın'
Ulusal
Ası
GünlerPne
Kafılın!
22 28 Nısan
22 28 Mawsl995
Kültür
Sanat
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3 hat)
saionu p r e g r a ı ı ı ı
20 NİSAN PERSEMBE
YUCELEN YAYLI
ÇALGILAR DÖRTLÜSÜ
Mendelssohn- Nevıd Kodallı
Saat: 21.00
14 NISAN-5 MAVIS
LEVENT ARŞIRAY
Kışısel Resım Sergısı
h 14 Nisan 1995
Saat: 18.30
14 CUMA-
1 5 CUMARTESI NİSAN
TIYATRO Tl
"ADA"
Yazon Athol FUGARO
Cevıren Yücel ERTEN
Oynoyonlar
Hakan PİSKIN, Devrim NAS
Yanelen Bulenl TARAR
Van vor
d Denız DEMIREGEN
Saah 21.00
nrATRO VE KONSER BILTTIERI KULTUR
KOLEJI EĞJT1M VAKFI GIŞESINDEN
i SAĞLANABIUR.
SERGIYE GIRIŞ SER8ESTTIR
KÜITÖR KOIEJI EÖTIM VAKFI
9 10 KISIM ATAKÖY/ISTANBUL
TEl (0212) 559 04 88 FAX 10212) 560 47 79
29 NISAN CUMARTESI
TİYATRO STÜDYOSU
"ÇOPLUK"
Yazon Turgay NAR
Yonelen l^rk KASAPOĞ1U
Tosanm Duygu SAĞIROĞIU
Oyrayonlar
Haluk BILGINfR
Ahme» UĞURLU Zuhal GENCER
Saat: 21.00