05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3. 13 NİSAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Refctör seçünleni *fc ANKARA (Cumhuriyet _Bürosu)-Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakan Tansu Çiller ve kabioe üyelerine sunduğu "Eğitimde .Reform Çalışmalan" .-b.aşlıkh raporda. eğitim ^calıtesinin yükseltilmesine 'yönelik proje ve yasa tasanlannı tanıtırken, üni\ersite rektörlerinin bilim adamlan dışındaki âlanlardan da seçilmesi 'ğerektiği görüşüne yer verdi. Raporda, hızlı nüfus artışı yüzünden eğitimde niteliğin artınlmasının 'mümkün olmadığı belirtilerek "Hızlı nüfus artışının yanı sıra ardı arkası kesilmeyen göçler, kurulmaya çahşılan dengeleri altüst etmiş, öğrencıler dersliklere sığmaz olmuştur" denildı. Tfürt sorununa çözüm kolay' • LONDRA(AA)-Yenı 'Demokrasi Hareketi lideri Cem Boyner, "Türkiye'de Kürt sorununu çözmek, "iokaklardaki çamur •Sorununu çözmekten daha 'kolay'" dedi. Londra •Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Enstitüsü'nde bir konuşma yapan Boyner, 'şöyle konuştu: "PKK, askeri savaşı kaybetti. -Siyası savaşı da devlet kaybetti. Şimdı bu konulann konuşulması için ideal ortam var. Benzer durum, Irlanda'da oldu. ;İRA, terörle bir yere varamayacağını anladı. Jngıltere hükümeti de adam ^pldürerek bir yere gidilmeyecegini anladı. Biz federasyondan söz e'tmiyoruz. Ama asilimasyondan da söz etmiyoruz." 'Çok Özel' davası • İSTANBUL(AA)- Kurtuluş'ta düzenlenen bir uyuşturucu operasyonu ısjrasında3l.5 gram kokainle yakalanan ve .aralannda "Çok Özel" programının sunucusu Idil £eliker ile eşi Ümit "Çeliker'in de bulunduğu 14 sanıklı davada, tutuklu 11 Jcişiden 10'u tahliye oldu. tstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada sorgulann tamamlanmasından sonra Tcarannı açıkJayan -mahkeme heyeti, Zeki Er dışındaki tüm sanıklann -tahliyesine karar verdi. -Duruşma ileri bir tarihe -bırakıldı. Ulusal Eczacılık Kuruttayı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Eczacılar .Birliği tarafından düzenlenen, sponsorluğunu •Bayer'in üstlendiği " 1. Ulusal Eczacılık Egitimi JCurultayf'nın yayımladığı bildiride. ilaçlann akılcı .kullanımını sağlamak için uygun ilacm reçete edilmesi, bu ılacın gerektiği zamanda ve ınsanlann alabilecegi bir fıyatta mevcut olması, doğnı biçimde sunulması, doğru aralıklarla doğru dozda ve doğru sürede alınması koşullannın yerine getirilmesi gerektiği kaydedildi. Sanata tükürük davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Heykeltıraş Mehmet Aksoy'un, Altınpark'taki "Periler Ülkesinde" adlı heykelini ~"Ben böyle sanatın içine tükürürüm" diyerek kaldırttığı gerekçesiyle Melıh Gökcek hakkında açtığı 5 milyarlık tazminat davasına Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme Başkanı, taraf avukatlanna yazılı beyanda bulunmalan için süre verilmesini kararlaştırarak duruşmayı bir başka güne bıraktı. DSP'den GAP uyansı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Sekreteri Zeki Sezer, Harran Ovası'nda, topraklann yüzde 80'inden fazlasını elinde bulunduranlann sayısımn 100 kişiyi geçmediğıni belirterek, bölgede hakça bir toprak reformu yapılması gerektiğini söyledi. Sezer, sağlanan sulama olanaklan ile GAP bölgesinde verimin 15 kat artacağına dikkat çekerek, toprak reformu yapılmaması durumunda ciddi sosyal patlamalann yaşanacağını bildirdi. Iran, örgüte destekiçin, 'Halhn Mücahitleri 'ne yönelikeylemyapmalan' koşulunu ilerisürdü MİT'e çengel TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Raporu'nda Hizbullah şeması anlatılırken de, örgütlenme taktikleri arasında "MÎT'çilenn de satın alınıp, saflara çekilmesi" yer aldı. KUPUCUSU Hizbullah örgütü konusunda aynntılı bilgilere yer verilirken, Hizbullah'ınilkkez Batman'da Ekrem Baytap liderliğinde örgütlendiği, örgütsel çalışmalann daha sonra tstanbul'a taşındığı anlatıldı A s k p F İ P r İr a n 's 'a m Cuınhuriyeti tarafından desteklenen Hizbullah örgütü,ya da yabancüann devişivle 'TannnınPar- risi'nin \anlilan, Güne> Bejrut'taki gecekondu semtierinde dü/enlenen bir gösteride, Şii çocuklann eline silah verererek Amerika Birieşik Devletleri ve İsrail bavraklan üzerinde yürütmek suretiyle seslerini dujuruyor. (Fotograf: AP) Hîzbunahçıları Iran eğittiTÜREYKÖSE ANKARA-TBMM Failı Meçhul Cina- yetleri Araştırma Komisyonu rapor tasla- ğında. Hizbullah militanlannın, Türkiye'de- ki Halkın Mücahitleri örgüt elemanlanna vönelik eylem yapılması karşılıgında Iran'dan destek ve eğitim gördüklennin sap- tandığı vurgulandı. Hizbullah şeması anla- tılırken de, örgütlenme taktikleri arasında "MÎTçilerin de satın abmp, saflara çekilme- si" yer aldı. Taslak raporun. "Faili meçhul siyasi (FM S) cinayetlere kanşan yasadışı örgütle- rin tarihçelerl takip ettikleri strateji ve esas aldıklan ilkeler" başliklı bölümünde, Hiz- bullah örgütü konusunda aynntılı bilgilere yer verildi. Hizbullah'ın ilk kez Batman'da Ekrem Baytap liderliğinde örgütlendiği. ör- gütsel çalışmalann daha sonra Istanbul'a taşındığı anlatıldı. 1984yılında tstanbul Sı- kıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'n- ca yakalanan 19 Hizbullah mılıtanı ile ilgi- lı hazırlanan iddianameden alıntılann da yapıldığı rapor taslağında. aktanlan bazı saptama ve bileiler şöyle: Genel Emır îrfan Çağıncı: Dinı kitaplar okuyarak. semınerlere katılarak, dını bilgi- lerini arttıran ve bunlann etkisinde kalan ır- fan Çağıncı, Rıdvan Çağıncı, Mehmet Dal- maz, Metin Torun, Nejat Atıker ile Selim Gükan. Türkiyedekı mevcut düzenınin de- ğiştirilmesi ve yasadışı İslam esaslannın uygulanmasını temin için örgüt kurmaya karar vermişler Hizbullah ismini verdikle- ri örgütü kurmuşlardır. Me\ cut anayasal dü- zenı darülharp olarak görüp. bunu redderek tamamen tslam yasalanna göre yönetılen darülıslam şeklındekı idan görüşü benım- semişlerdir. Örgütün Genel Emir'i olarak. lrfan Çağıncı seçılmiştır. Hanımlarla ev toplantısı: tçtimai kolda yer alan bütün üyeler ve kol sorumlusuna tesciideki isimleriyle hitap edilmeyecek, hüvıyetle ilgili bilgiler verilmeyecek, kod isimle hitap edılecektir. MİT'çileri satuı ahn: Teşkılat içinde yer alan kişilerin özel durumlannı araştırarak kol sorumlusuna. dolayısıyla 'teşkilat Ge- nel Emiri'ne bilgi verip, teşkilata yeni da- hıl olacak kışıleri yakından takıp ederek, hakkında bilgi toplayıp durumlannın elve- rişli olup olmadığını tespit edilmelıdir Tür- kiye çapındaki Islami cemaat ve gruplann arasına adam göndererek metod. strateji ve sayı durumlan hakkında bilgi toplanmalı- dır. Genel hedef olan devlet kuruluşlannın yerlerini bilhassa karakol, emniyet ve MtT karargâhlannın bulunduğu yerler ve bu ku- ruluşlarda yer alan şahıslar hakkında bilgi toplayıp. değerlendirmek. gerektiğinde bu kuruluşta yer alan elemanlan maddi imkân- lar kullanarak satın almayı sağlamaktır Cumhuriyet, TBMM Faili MeçhuLCinayetler Rapor Taslağı'nı yayımlıyon Tanıldar 'fafli meçhul9 kurbam Rapor taslağından: Vatandaş her faili meçhul cinayetin arkasmda devletin gölgesini aramakta. PKK örgütü ise sistemli bir şekilde her cinayetin Kontgerilla ya da Hizbul-Kontra eylemi olarak vatandaş arasında propagandasını yapmaktadır. Bu olaylar aydınlatılmadığı sürece de, örgütün sistemli propagandası neticesinde devlet şaibe altında kalmaktadır. ERGÜNAKSOY ANKARA - TBMM Faili Meç- hul Siyasal Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor taslağında, faili meçhul cinayetler- de "devletin gölgesinin arandığu bu cinayetlere devletin göz yumduğu" görüşünün yaygınlaştığı. PKK'nın de bu yönde yaygın bır propaganda yaptığı vurgulanarak, "Bu olaylar a> dınlahlmadığı sürece, örgütün sis- temli propagandası neticesinde dev- let şaibe altında kalmaktadır" den- di Raportaslağında, "Bölgedeşehir komheleri kuran PKK örgütü bile gündüz kentin en işlek caddesinde eylem yapamazken, Hizbullahçı ola- rak adlandırüan kişilerin eylem ya- pıp yakalananıamasından ötürü, devlet zan altında kalmaktadır" gö- rüşü dile getirildi. TBMM Komis- yonu'nca hazırlanan metinde. ta- nıklann da "faili meçhul" cinayet- lere kurban gitmesi nedenıyle yurt- taşlann bilgi vermekten kaçındığı, komisyona bilgi veren kamu göre\ - lilerinin de görevden alındıklan bil- dirildi. Taslak, son şekli verildikten son- ra TBMM Başkanlığı'na sunula- cak. Komisyon Başkanı Sadık Avundukluoğlu, dün yaptığı yazılı açıklamada, raporun henüz taslak halinde olduğunu vurgulayarak, "Cumhuriyet gazetesinin ya>ımla- dığıyazının bircoğu komisyon rapo- runda yer almadığı gibL komisyo- numuzca hazııianan ilk taslaktan birtakım alıntılar \apıldığı anlaşü- maktadır. Önümüzdeki hafta rapo- run ash Meclis Başkanlığı'na sunu- lacakür" dedi. Son şekli verildikten sonra sunu- lacak olan rapor taslağında, komis- yonun görev süresi içinde bakanlık- larca toplam 908 faili meçhul siya- sal (FMS)cinayet bildirildiği, bu ci- nayetlerin işlendiği iller sıralama- sında Diyarbakır'ın birinci olduğu. bu ili Mardin, lstanbul, Batman, Şırnak, Malatya, Adana ve Tunce- li'nin izlediği anlatıldı. Taslakta Ö l d Ü r d İ İ ^'' ^'üslüman HizbuUah'ın sağ kolu olan Şeyh Zouheir Kanj, Bev- rut'un güneyindeki gecekondu semtinde, Fuat Muhniyeh'in cenaze- sinde "Amerika'ya ve tsrail'e ölüm" diye bağıra öfkeli kalabahğa önderlik ediyor. Hizbullahın adanu olan Muhniyeh Israilli gerillalar tarafından bir bombalı saldırıda drğer 3 kişi ile birn'kte öldürülmüştü. yer alan çeşitli konulardakı ilgınç saptama ve değerlendırmeler şöyle: FMS cinayetlerin avdınlatılama- ması: İlgili devlet kuruluşlannın birbiriyle yeterince koordine sağla- yamaması ve uyum içinde çalışma- lan gerekirken bırbirinden kopuk çalışmalan ve aynca vatandaşa şef- katle yaklaşarak gereklı bilgileri al- malan gerekirken. bilgi vermek ıs- teyen kişılere çeşitli baskılar uygu- layarak onları adeta suçlu yerine koymalan ve can güvenliğinin sağ- lanamaması bu cinayetlenn aydın- latılamamasına zemin hazırlamak- tadır. Komisyon olarak dahi, ilgili kuruluşlardan istenilen bilgilerin alınmasında çeşitli engellerle karşı- laştığımız gibi, istenilen belgelerle hıç ilgisi olmayan uydurma bilgile- ri içeren belgelerin komisyonumu- za gönderilmesi sonucunda arzu edılen seviyede bir bilgiye sahip olunamamıştır. Bu de\let kuruluş- lan arasında gerekli koordinasyon sağlanamaz ve vatandaşa şefkatle yaklaşılmazsa, faili meçhul siyasal cinayetlerin aydınlatılmasının mümkün olamayacağı gibi, bu cina- yetleri işleyenleri de daha çok cesa- retlendirecektir. PKK, Hizbullah. Kontrgerilla: Olağanüstü Hal Bölgesi'nde 1991"den sonra FMS cinayet sayı- sında artış oldu. Bu cinayetlerin PKK., Hizbullah ve Kontrgerilla ta- rafından işlendiği ıddia edilmekte- dir. Bölgede yurttaşlar her cinaye- tin arkasmda devletin gölgesini an- yor. PKK örgütü ise sistemli bir şe- kılde hercinayeti Kontrgerilla ya da Hizbul-Kontra eylemi olarak vatan- daş arasında propaganda yapmakta- dır. Bu olaylar aydınlatılmadığı sü- rece de örgütün sistemli propagan- dası neticesinde devlet, şaibe altın- da kalmaktadır Örgüt süreklı, "Devlet PKK'nin işlediği cinayetle- rin faiJlerini hemen yakalıyor, de- mek diğerlerini yakalavamadığuıa göre bu cinayetleri kendisi işliyor" diyerek vatandaşa telkinde bulun- maktadır. Bölgede yoğun oiarak FMS cinayetlerin devlet tarafından işlendiği iddia edilmekte ise de, gö- rüşülen kişiler bu konuda somut de- liller, bilgiler vermemişlerdir. Ge- nelde, dev letin içerisinde bır güç ta- rafından bu eylemierin yapıldığı ile- n sürülmüşrür. Devletin içeresinde- kı herhangi bir grubun veya devlet destekli bır grubun eylemlerinı ta- nımlamak için ortaya atılan Kontr- gerilla örgütü ile ilgili iddialara da- yanak teşkil eden herhangi bir so- mut delil de ileri sürülememiştır. Yarın. Devlet göz mü yumuyor?' Kılık kıyafet: Yenne göre sakal bırakıla- cak. şalvar ve cüppe giyilecek, başka bir durumda, halkın giydiği normal kıyafetler giyılecektir. İranMa ilişldler: Taslakta, örgüt Genel Emın olan lrfan Çağıncı'nın Iran Islam Cumhuriyeti'nden yardım almayı düşündü- ğü, bu amaçla örgüt elemanı Selim Gülcan ile Iran Konsolosluğu'na girtikJeri belirtildi. Sanıklar: İran'da eğitim gördük Raportaslağında. ele geçirilen bazı sanık- lann İran'da eğitim gördüklennin saptandı- ğı aktanldı. Yakalanan militanlann tutanak- lara geçen ifadeleri özetle şöyle MehmetZeki Yüdınm: Ekrem Baytap"ın önerisine uyarak örgüte girdim ve Istan- bul'a geldim. Burada Mesut'la tanıştım, sahte isimle pasaport çıkartıldı ve İran'a gittim. iran'da daha sonra Yalova'da öldü- rülen rejim muhalifi Halkın Mücahitleri Ör- gütü'nden Ali EkberGorani'yi öldürenler- den Mahmut isimli şahıs be- ni karşıladı. Diğer örgüt ele- manlanyla birlikfe 15 gün bir otelde kaldım. Tahran'da as- kerlerin nöbetruttuğu bir ye- re götürüldük. Burada 1.5 hafta kaldık. Bu süre içeri- sinde takip, karşı takip, sa- botaj, silah dersleri verildi. Fahrefün Ba>1ap Tahran ile Kum kenti arasında bulu- nan Patikap Hfiseyin Kam- pı'na götürüldük. Bizi ko- mutan yardımcılan karşıla- dı. Kampta bizim dışımızda 6 Türk daha bulunuyordu. Askeri ve siyasi eğitim aldık. Mehmet Ali Bilici: 1989 yılının yaz aylannda Anka- ra' da oturan Vanlı Muhsin Arslan'ın Iran Kültürevi'nde görevli Davut isimli şahısla dıyaloğa geçtik. Davut'tan Iran'ın bize yardım edeceği volunda bilgi aldıktan sonra. Ihsan Deniz \ e Muhsin Ars- lan'la İran'a gittik. Vahidi di- ye bir kişiyle ilişkiye geçtik. Türkiye'ye dönmemız isten- di. Yardım konusuna 10 gün sonra yanıt verileceğı belir- tildi Ankara'ya dönmemiz- den kısa bir süre sonra. yar- dım talebimizin kabul edildi- ği bıldirildi. Bir grup arka- daşla birlikte eğitim için İran'a geçtik. Ancak. Iranlı- lar tarafından bize vaat edi- len yardımlar yerine getiril- medi. Üstelik, kendi mez- heplerini bize empoze etme- yeçalıştılar. Vahidi'yi bulup, bu sıkıntılanmızı anlattık. Vahidi. maddi konulardaki yardımın karşılıksız olama- yacağını belirtti. Özellikle Türkiye'de bulunan Halkın Mücahitleri'ne karşı askeri eylemler yapılmasını istedi- ler. Iranlılarla bu konudaki tartışmalanmız 5-6 ay sür- dü. Daha sonra, tranlı Şaban isimli birisi bizimle irtıbata geçti. Bize iş teklifinde bu- lundu. lstanbul'da yaşayan Halkın Mücahitleri Orgü- tü'nden Ali Ekber Gora- ni'nin kaçınlarak kendılen- ne teslim edilmesini, avnca Istanbul'da bır PTT memu- runun kendi adlanna çalış- ması için kazandınlmasını istedi. Gorani'nin öldürül- mesı için 800 milyon lira tek- lif ettiler. Mesut ve berabe- rindekiler, Ali Ekber Gora- nı'yı kaçınp Yalova'va gö- türdüklerini bize bildirdiler. Anlaşmada olmamasına kar- şın, Iranlılar Gorani'nin sor- gusunu yaptıktan sonra, öl- dürüp cesedı Mesut'lann üzerine bıraktılar. Daha son- ra postacı konusu da ayarlan- dı. Mesut, İranlılardan 80bin dolar bu işler için para aldı. AbbasGorizade'nin de kaçı- rılması teklifi geldi. Bu iş ıçın de para önerildı. Gori- zade de kaçınlarak Gemlik sahilinde bir villada tranlıla- ra teslim edildi. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ayıbı Kaldırın... 5 Nisan, avukatlar günüydü... Ülkemizde ilk kez avukatlar günü kutlanmadı. Ya ne yapıldı? Türkıye Barolar Birliği Ankara'da toplandı. Yargı- nın ve savunma mesleğinin en seçkin temsilcileri bir araya geldi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Önder Sav top- lantıda yaptığı konuşmada, ülkemiz hukuk sistemin- de, savunmada ve yargıda 'çöküş sinyalleri' geldiği- ni belirtti. Önder Sav, bir Türkiye fotoğrafını gözler önüne getirirken sorunlan şöyle sıralıyordu: 1- Güneydoğu'da ve Doğu'da yıllardır iç huzuru tehdit eden, çocuk, yaşlı, kadın demeden acımasız- ca öldüren, vuran teröre karşı başlatılan ve Kuzey I- rak topraklannda sürdürülen harekâtın, amacı dışı- na asla taşırılmadan bir an önce tamamlanmasını di- lemekteyız. Kıbrıs, Bosna-Hersek, Çeçenistan ve benzeri uluslararası pek çok konuda çifte standart kullanan, Türkiye'ye gelincededemokrasi, insan hak ve özgürlüklen havarisi kesilen kımi değişik amaçlı ülkelere karşı ülkemiz, Kuzey Irak harekâtından yü- zü ak ve demokrasi puanını düşürmeden çıkmak zo- rundadır. Senelerdir, etnik aynlık körüklenerek Doğu ve Gü- neydoğu'da iç banş ve ulusal bütünlük yok edilmek istenirken bu kez Istanbul'da değil, tüm ülkemizde dostluk, banş, kardeşlik ve ulusal birliğimiz kundak- lanmak istenmiştir. Saldırganlar, hedeflerini özellikle bilinçli şekilde se- çiyorlar. Gaziosmanpaşa'da sadece kahvehaneler, pastane ve cemevi taranmadı; ulus bilincı, demok- ratık rejım, insanların yaşama haklan kurşunlandı, ta- randı. 2- Terör ve kimi karanhk güçler, 12 Eylül öncesin- de sergilediği oyunlan yine sahneliyor, kentlerdeki kardeşliği, iç banşı sarsıp insanlânmızı birbırine dü- şürerek korkutma, yıldırma ve kanlı bir iç savaşa kış- kırtma amacına yöneliyor. 3-12 Eylül öncesi Kahramanmaraş'ta, Çorum'da, Ankara Piyangotepe'de ve üniversitelerde yaşanan acı olaylar, değişik bahaneler yaratılarak bugün Sı- vas'ta,lstanbul-Gaziosmanpaşa'da, üniversitelerde yeniden tezgâhlanıyor. Ülkemizin değerlı aydın, dü- şünür ve yazarlan kurşunlanıp bombalanarak yok ediliyor. Bununla da yetinilmeyip kentlerde duyarlı bölgeler seçilip bilinçli şekilde suikastlar düzenleni- yor. 4- Din duygulannı öne çıkartıp inanan-inanmayan aynmcılığı yaparak dini düşünceleri farklı olanları, si- lahlı çeteler örgütleyip Cezayir'deki öldürme eylem- leri sergilenmek isteniliyor. Bunlara, çağdaş devlet ol- manın gereği kararlı ve ödünsüz biçimde karşı çıkıl- malıdır. • • • önder Sav, konuşmasının bir bölümünde şöyle dedi: "Ülkemizin içinde ve dışında, Terörle Mücadele Yasası'nın antidemokratik 8. maddesine dayandın- larak verilen karartaha mahkûm olanlann durumlan bütün hızıyla tartışılıyor. Türkiye, bilim adamlannı, yazarlannı, gazetecilerini, kimi aydınlannı düşünce- lerini açıkladıkları için yargılayan ve adi suçlann çok üstünde cezalar veren ülke durumunda." Bu, gerçeğin kendisi değil miydi? Evet... O zaman Tansu Çiller ve Hikmet Çetin ne yapı- yordu? Hiçbirşey... Salt 1994 yılı Kasım ayında, düşüncelerini açıkla- dıklan için 4 bın 298 kişiyle ilgili olarak 1649 dava var- dı. Sankı Türkiye açık bir cezaevi gibiydi. Terörle Mü- cadele Yasası'nın beş yıla yakın uygulanması sonu- cu düşünce suçundan 103 kişı demir parmaklıklar ar- dına atılmıştı. Başta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere herkes 'düşünce suçuna' karşıydı, ama ceza- evleri aydınların, yazarlarm, gazetecilerin, bilim adamlannın 'zorunlu oturduklan mekân' olmuştu. • • • Türkiye bir 'kandtrmacalar ülkesi' gibi. Çiller ve Çetin "Düşünceye kelepçe vurulmaz" diyor, Adalet Bakanı Mehmet Moğultay 'düşünceye özgühük' nutuklan atryor, ama insanlar düşündükleri için yar- gılanıp cezaevlerine tıkılıyor. Evet, Sayın Moğultay'a soruyoruz: "Terörle Mücadele Yasası'nın sekizinci maddesi niçin kaldınlmıyor? Bu maddenin kaldınlmasını han- gi güçler engelliyor?" Şimdi aynı maddeyi bir yasadan çıkanp bir başka yasaya monte etmek, demokrasiyi yaşam biçimi ola- rak göstermek değil, yurttaşlan aldatmaktır. Avukat Fikret llkiz bakın bu konuda ne diyor: "Demokrasinin yolu insanları kandırmak değil, ka- falardaki özgürtüğü yaşama geçirmektir..." Ama tam tersi yapılıyor ülkemizde... Düşünen insanlardan korkuluyor... Haklar çiğneniyor Türkiye'de... Haklar baskı altına alınıyor... Haklar hasıraltı ediliyor... Ortada bir demokrasi ayıbı vardır... Kaldınn bu ayıbı ortadan... TBMM'de gergin gensoru görüşmesi • ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, Devlet BakanıBakan Şükrü Erdem'e 'Utanmaz, terbiyesiz adam' demesi ortahğı kanştırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda, Hentbol Milli Takımı'nın Güney Kıbns"a İsrail üze- nnden gıtmesı ve bu ülkede maç yapması nedenıyle Devlet Bakanı Şükrü Erdem hakkında verilen gensoru önergesi kavgalı bir görüşmeden sonra reddedildi. TBMM Genel Kurulu'nun dünkü bırleşiminde, Erdem hakkında verilen gensoru önergesinin görüşmeleri sırasın- da ANAP grubu adına söz alan Yılmaz, hükümeti ve Bakan Erdem'ı sert bir dille eleştirdi. Konuşması boyunca, Er- dem'ın hem yanındakilerle konuşup hem de kendisine laf atmasına sinırlenen Yılmaz, "Önce dinlemesini öğren, mü- dahale etme. Ben seni dinledim, sen de beni dinle" dıye ba- ğırdı. Erdem"m hâlâ müdahaleyı sürdürmesı üzenne Yılmaz, mikrofonu eliyle kapatarak "Ütanmaz, terbiyesiz adam" de- di. Ancak Yılmaz'ın sözlen salonda duyuldu. Bunun üzen- ne DYP'liler, Yılmaz'ın sözlerini geri almasını istediler. ANAP'lı MehmetÇevik ile DYP'lı Salim F.nsariogiu da bir- bırlennın üzenne yürüyerek yumruk yumruğa geldıler. Tartışmalar sırasmda, kürsüye arkasını döndüğü gözlenen Yılmaz, tekrar söz alarak "Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın su- inryedi davrandıgı. maça sadece 15 gün kala Dtşişleri'ne ha- ber vermesinden belli. Bakan için ağır ifade kullandığımı k- abul ediyorum. Mesele başka yeıierde tezgâhlaıımıştır" de- di. Mılletvekılleri, Yılmaz'ın geri adım attığını zannederken Yılmaz, "Kendisi bunu hak etmedi, çünkü kendisi bir masadanibarettir" dedıkten sonra hızla kürsüden ındı. Yıl- maz'ın bu sözlen de DYP'lılerin protestosuna neden oldu. Oylama sonunda gensoru önergesi reddedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle