Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3.
13 NİSAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Refctör seçünleni
*fc ANKARA (Cumhuriyet
_Bürosu)-Milli Eğitim
Bakanlığı, Başbakan Tansu
Çiller ve kabioe üyelerine
sunduğu "Eğitimde
.Reform Çalışmalan"
.-b.aşlıkh raporda. eğitim
^calıtesinin yükseltilmesine
'yönelik proje ve yasa
tasanlannı tanıtırken,
üni\ersite rektörlerinin
bilim adamlan dışındaki
âlanlardan da seçilmesi
'ğerektiği görüşüne yer
verdi. Raporda, hızlı nüfus
artışı yüzünden eğitimde
niteliğin artınlmasının
'mümkün olmadığı
belirtilerek "Hızlı nüfus
artışının yanı sıra ardı
arkası kesilmeyen göçler,
kurulmaya çahşılan
dengeleri altüst etmiş,
öğrencıler dersliklere
sığmaz olmuştur" denildı.
Tfürt sorununa
çözüm kolay'
• LONDRA(AA)-Yenı
'Demokrasi Hareketi lideri
Cem Boyner, "Türkiye'de
Kürt sorununu çözmek,
"iokaklardaki çamur
•Sorununu çözmekten daha
'kolay'" dedi. Londra
•Üniversitesi Ortadoğu ve
Afrika Enstitüsü'nde bir
konuşma yapan Boyner,
'şöyle konuştu: "PKK,
askeri savaşı kaybetti.
-Siyası savaşı da devlet
kaybetti. Şimdı bu
konulann konuşulması için
ideal ortam var. Benzer
durum, Irlanda'da oldu.
;İRA, terörle bir yere
varamayacağını anladı.
Jngıltere hükümeti de adam
^pldürerek bir yere
gidilmeyecegini anladı. Biz
federasyondan söz
e'tmiyoruz. Ama
asilimasyondan da söz
etmiyoruz."
'Çok Özel' davası
• İSTANBUL(AA)-
Kurtuluş'ta düzenlenen bir
uyuşturucu operasyonu
ısjrasında3l.5 gram
kokainle yakalanan ve
.aralannda "Çok Özel"
programının sunucusu Idil
£eliker ile eşi Ümit
"Çeliker'in de bulunduğu 14
sanıklı davada, tutuklu 11
Jcişiden 10'u tahliye oldu.
tstanbul 5. Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki ilk
duruşmada sorgulann
tamamlanmasından sonra
Tcarannı açıkJayan
-mahkeme heyeti, Zeki Er
dışındaki tüm sanıklann
-tahliyesine karar verdi.
-Duruşma ileri bir tarihe
-bırakıldı.
Ulusal Eczacılık
Kuruttayı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Eczacılar
.Birliği tarafından
düzenlenen, sponsorluğunu
•Bayer'in üstlendiği " 1.
Ulusal Eczacılık Egitimi
JCurultayf'nın yayımladığı
bildiride. ilaçlann akılcı
.kullanımını sağlamak için
uygun ilacm reçete
edilmesi, bu ılacın
gerektiği zamanda ve
ınsanlann alabilecegi bir
fıyatta mevcut olması,
doğnı biçimde sunulması,
doğru aralıklarla doğru
dozda ve doğru sürede
alınması koşullannın
yerine getirilmesi gerektiği
kaydedildi.
Sanata tükürük
davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Heykeltıraş
Mehmet Aksoy'un,
Altınpark'taki "Periler
Ülkesinde" adlı heykelini
~"Ben böyle sanatın içine
tükürürüm" diyerek
kaldırttığı gerekçesiyle
Melıh Gökcek hakkında
açtığı 5 milyarlık tazminat
davasına Ankara 6. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde
devam edildi. Mahkeme
Başkanı, taraf avukatlanna
yazılı beyanda bulunmalan
için süre verilmesini
kararlaştırarak duruşmayı
bir başka güne bıraktı.
DSP'den GAP
uyansı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Genel
Sekreteri Zeki Sezer,
Harran Ovası'nda,
topraklann yüzde 80'inden
fazlasını elinde
bulunduranlann sayısımn
100 kişiyi geçmediğıni
belirterek, bölgede hakça
bir toprak reformu
yapılması gerektiğini
söyledi. Sezer, sağlanan
sulama olanaklan ile GAP
bölgesinde verimin 15 kat
artacağına dikkat çekerek,
toprak reformu
yapılmaması durumunda
ciddi sosyal patlamalann
yaşanacağını bildirdi.
Iran, örgüte destekiçin, 'Halhn Mücahitleri 'ne
yönelikeylemyapmalan' koşulunu ilerisürdü
MİT'e çengel
TBMM Faili
Meçhul Cinayetleri
Araştırma
Raporu'nda
Hizbullah şeması
anlatılırken de,
örgütlenme
taktikleri arasında
"MÎT'çilenn de
satın alınıp, saflara
çekilmesi" yer aldı.
KUPUCUSU
Hizbullah örgütü
konusunda aynntılı
bilgilere yer
verilirken,
Hizbullah'ınilkkez
Batman'da Ekrem
Baytap liderliğinde
örgütlendiği,
örgütsel
çalışmalann daha
sonra tstanbul'a
taşındığı anlatıldı
A s k p F İ P r İr a n
's
'a m
Cuınhuriyeti tarafından desteklenen Hizbullah örgütü,ya da yabancüann devişivle 'TannnınPar-
risi'nin \anlilan, Güne> Bejrut'taki gecekondu semtierinde dü/enlenen bir gösteride, Şii çocuklann eline silah
verererek Amerika Birieşik Devletleri ve İsrail bavraklan üzerinde yürütmek suretiyle seslerini dujuruyor. (Fotograf: AP)
Hîzbunahçıları Iran eğittiTÜREYKÖSE
ANKARA-TBMM Failı Meçhul Cina-
yetleri Araştırma Komisyonu rapor tasla-
ğında. Hizbullah militanlannın, Türkiye'de-
ki Halkın Mücahitleri örgüt elemanlanna
vönelik eylem yapılması karşılıgında
Iran'dan destek ve eğitim gördüklennin sap-
tandığı vurgulandı. Hizbullah şeması anla-
tılırken de, örgütlenme taktikleri arasında
"MÎTçilerin de satın abmp, saflara çekilme-
si" yer aldı.
Taslak raporun. "Faili meçhul siyasi
(FM S) cinayetlere kanşan yasadışı örgütle-
rin tarihçelerl takip ettikleri strateji ve esas
aldıklan ilkeler" başliklı bölümünde, Hiz-
bullah örgütü konusunda aynntılı bilgilere
yer verildi. Hizbullah'ın ilk kez Batman'da
Ekrem Baytap liderliğinde örgütlendiği. ör-
gütsel çalışmalann daha sonra Istanbul'a
taşındığı anlatıldı. 1984yılında tstanbul Sı-
kıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'n-
ca yakalanan 19 Hizbullah mılıtanı ile ilgi-
lı hazırlanan iddianameden alıntılann da
yapıldığı rapor taslağında. aktanlan bazı
saptama ve bileiler şöyle:
Genel Emır îrfan Çağıncı: Dinı kitaplar
okuyarak. semınerlere katılarak, dını bilgi-
lerini arttıran ve bunlann etkisinde kalan ır-
fan Çağıncı, Rıdvan Çağıncı, Mehmet Dal-
maz, Metin Torun, Nejat Atıker ile Selim
Gükan. Türkiyedekı mevcut düzenınin de-
ğiştirilmesi ve yasadışı İslam esaslannın
uygulanmasını temin için örgüt kurmaya
karar vermişler Hizbullah ismini verdikle-
ri örgütü kurmuşlardır. Me\ cut anayasal dü-
zenı darülharp olarak görüp. bunu redderek
tamamen tslam yasalanna göre yönetılen
darülıslam şeklındekı idan görüşü benım-
semişlerdir. Örgütün Genel Emir'i olarak.
lrfan Çağıncı seçılmiştır.
Hanımlarla ev toplantısı: tçtimai kolda
yer alan bütün üyeler ve kol sorumlusuna
tesciideki isimleriyle hitap edilmeyecek,
hüvıyetle ilgili bilgiler verilmeyecek, kod
isimle hitap edılecektir.
MİT'çileri satuı ahn: Teşkılat içinde yer
alan kişilerin özel durumlannı araştırarak
kol sorumlusuna. dolayısıyla 'teşkilat Ge-
nel Emiri'ne bilgi verip, teşkilata yeni da-
hıl olacak kışıleri yakından takıp ederek,
hakkında bilgi toplayıp durumlannın elve-
rişli olup olmadığını tespit edilmelıdir Tür-
kiye çapındaki Islami cemaat ve gruplann
arasına adam göndererek metod. strateji ve
sayı durumlan hakkında bilgi toplanmalı-
dır. Genel hedef olan devlet kuruluşlannın
yerlerini bilhassa karakol, emniyet ve MtT
karargâhlannın bulunduğu yerler ve bu ku-
ruluşlarda yer alan şahıslar hakkında bilgi
toplayıp. değerlendirmek. gerektiğinde bu
kuruluşta yer alan elemanlan maddi imkân-
lar kullanarak satın almayı sağlamaktır
Cumhuriyet, TBMM Faili MeçhuLCinayetler Rapor Taslağı'nı yayımlıyon
Tanıldar 'fafli meçhul9
kurbam
Rapor taslağından:
Vatandaş her faili meçhul
cinayetin arkasmda
devletin gölgesini
aramakta. PKK örgütü ise
sistemli bir şekilde her
cinayetin Kontgerilla ya da
Hizbul-Kontra eylemi
olarak vatandaş arasında
propagandasını
yapmaktadır. Bu olaylar
aydınlatılmadığı sürece de,
örgütün sistemli
propagandası neticesinde
devlet şaibe altında
kalmaktadır.
ERGÜNAKSOY
ANKARA - TBMM Faili Meç-
hul Siyasal Cinayetleri Araştırma
Komisyonu'nun hazırladığı rapor
taslağında, faili meçhul cinayetler-
de "devletin gölgesinin arandığu bu
cinayetlere devletin göz yumduğu"
görüşünün yaygınlaştığı. PKK'nın
de bu yönde yaygın bır propaganda
yaptığı vurgulanarak, "Bu olaylar
a> dınlahlmadığı sürece, örgütün sis-
temli propagandası neticesinde dev-
let şaibe altında kalmaktadır" den-
di Raportaslağında, "Bölgedeşehir
komheleri kuran PKK örgütü bile
gündüz kentin en işlek caddesinde
eylem yapamazken, Hizbullahçı ola-
rak adlandırüan kişilerin eylem ya-
pıp yakalananıamasından ötürü,
devlet zan altında kalmaktadır" gö-
rüşü dile getirildi. TBMM Komis-
yonu'nca hazırlanan metinde. ta-
nıklann da "faili meçhul" cinayet-
lere kurban gitmesi nedenıyle yurt-
taşlann bilgi vermekten kaçındığı,
komisyona bilgi veren kamu göre\ -
lilerinin de görevden alındıklan bil-
dirildi.
Taslak, son şekli verildikten son-
ra TBMM Başkanlığı'na sunula-
cak. Komisyon Başkanı Sadık
Avundukluoğlu, dün yaptığı yazılı
açıklamada, raporun henüz taslak
halinde olduğunu vurgulayarak,
"Cumhuriyet gazetesinin ya>ımla-
dığıyazının bircoğu komisyon rapo-
runda yer almadığı gibL komisyo-
numuzca hazııianan ilk taslaktan
birtakım alıntılar \apıldığı anlaşü-
maktadır. Önümüzdeki hafta rapo-
run ash Meclis Başkanlığı'na sunu-
lacakür" dedi.
Son şekli verildikten sonra sunu-
lacak olan rapor taslağında, komis-
yonun görev süresi içinde bakanlık-
larca toplam 908 faili meçhul siya-
sal (FMS)cinayet bildirildiği, bu ci-
nayetlerin işlendiği iller sıralama-
sında Diyarbakır'ın birinci olduğu.
bu ili Mardin, lstanbul, Batman,
Şırnak, Malatya, Adana ve Tunce-
li'nin izlediği anlatıldı. Taslakta
Ö l d Ü r d İ İ ^'' ^'üslüman HizbuUah'ın sağ kolu olan Şeyh Zouheir Kanj, Bev-
rut'un güneyindeki gecekondu semtinde, Fuat Muhniyeh'in cenaze-
sinde "Amerika'ya ve tsrail'e ölüm" diye bağıra öfkeli kalabahğa önderlik ediyor. Hizbullahın adanu olan
Muhniyeh Israilli gerillalar tarafından bir bombalı saldırıda drğer 3 kişi ile birn'kte öldürülmüştü.
yer alan çeşitli konulardakı ilgınç
saptama ve değerlendırmeler şöyle:
FMS cinayetlerin avdınlatılama-
ması: İlgili devlet kuruluşlannın
birbiriyle yeterince koordine sağla-
yamaması ve uyum içinde çalışma-
lan gerekirken bırbirinden kopuk
çalışmalan ve aynca vatandaşa şef-
katle yaklaşarak gereklı bilgileri al-
malan gerekirken. bilgi vermek ıs-
teyen kişılere çeşitli baskılar uygu-
layarak onları adeta suçlu yerine
koymalan ve can güvenliğinin sağ-
lanamaması bu cinayetlenn aydın-
latılamamasına zemin hazırlamak-
tadır. Komisyon olarak dahi, ilgili
kuruluşlardan istenilen bilgilerin
alınmasında çeşitli engellerle karşı-
laştığımız gibi, istenilen belgelerle
hıç ilgisi olmayan uydurma bilgile-
ri içeren belgelerin komisyonumu-
za gönderilmesi sonucunda arzu
edılen seviyede bir bilgiye sahip
olunamamıştır. Bu de\let kuruluş-
lan arasında gerekli koordinasyon
sağlanamaz ve vatandaşa şefkatle
yaklaşılmazsa, faili meçhul siyasal
cinayetlerin aydınlatılmasının
mümkün olamayacağı gibi, bu cina-
yetleri işleyenleri de daha çok cesa-
retlendirecektir.
PKK, Hizbullah. Kontrgerilla:
Olağanüstü Hal Bölgesi'nde
1991"den sonra FMS cinayet sayı-
sında artış oldu. Bu cinayetlerin
PKK., Hizbullah ve Kontrgerilla ta-
rafından işlendiği ıddia edilmekte-
dir. Bölgede yurttaşlar her cinaye-
tin arkasmda devletin gölgesini an-
yor. PKK örgütü ise sistemli bir şe-
kılde hercinayeti Kontrgerilla ya da
Hizbul-Kontra eylemi olarak vatan-
daş arasında propaganda yapmakta-
dır. Bu olaylar aydınlatılmadığı sü-
rece de örgütün sistemli propagan-
dası neticesinde devlet, şaibe altın-
da kalmaktadır Örgüt süreklı,
"Devlet PKK'nin işlediği cinayetle-
rin faiJlerini hemen yakalıyor, de-
mek diğerlerini yakalavamadığuıa
göre bu cinayetleri kendisi işliyor"
diyerek vatandaşa telkinde bulun-
maktadır. Bölgede yoğun oiarak
FMS cinayetlerin devlet tarafından
işlendiği iddia edilmekte ise de, gö-
rüşülen kişiler bu konuda somut de-
liller, bilgiler vermemişlerdir. Ge-
nelde, dev letin içerisinde bır güç ta-
rafından bu eylemierin yapıldığı ile-
n sürülmüşrür. Devletin içeresinde-
kı herhangi bir grubun veya devlet
destekli bır grubun eylemlerinı ta-
nımlamak için ortaya atılan Kontr-
gerilla örgütü ile ilgili iddialara da-
yanak teşkil eden herhangi bir so-
mut delil de ileri sürülememiştır.
Yarın. Devlet göz
mü yumuyor?'
Kılık kıyafet: Yenne göre sakal bırakıla-
cak. şalvar ve cüppe giyilecek, başka bir
durumda, halkın giydiği normal kıyafetler
giyılecektir.
İranMa ilişldler: Taslakta, örgüt Genel
Emın olan lrfan Çağıncı'nın Iran Islam
Cumhuriyeti'nden yardım almayı düşündü-
ğü, bu amaçla örgüt elemanı Selim Gülcan
ile Iran Konsolosluğu'na girtikJeri belirtildi.
Sanıklar: İran'da eğitim gördük
Raportaslağında. ele geçirilen bazı sanık-
lann İran'da eğitim gördüklennin saptandı-
ğı aktanldı. Yakalanan militanlann tutanak-
lara geçen ifadeleri özetle şöyle
MehmetZeki Yüdınm: Ekrem Baytap"ın
önerisine uyarak örgüte girdim ve Istan-
bul'a geldim. Burada Mesut'la tanıştım,
sahte isimle pasaport çıkartıldı ve İran'a
gittim. iran'da daha sonra Yalova'da öldü-
rülen rejim muhalifi Halkın Mücahitleri Ör-
gütü'nden Ali EkberGorani'yi öldürenler-
den Mahmut isimli şahıs be-
ni karşıladı. Diğer örgüt ele-
manlanyla birlikfe 15 gün bir
otelde kaldım. Tahran'da as-
kerlerin nöbetruttuğu bir ye-
re götürüldük. Burada 1.5
hafta kaldık. Bu süre içeri-
sinde takip, karşı takip, sa-
botaj, silah dersleri verildi.
Fahrefün Ba>1ap Tahran
ile Kum kenti arasında bulu-
nan Patikap Hfiseyin Kam-
pı'na götürüldük. Bizi ko-
mutan yardımcılan karşıla-
dı. Kampta bizim dışımızda
6 Türk daha bulunuyordu.
Askeri ve siyasi eğitim aldık.
Mehmet Ali Bilici: 1989
yılının yaz aylannda Anka-
ra' da oturan Vanlı Muhsin
Arslan'ın Iran Kültürevi'nde
görevli Davut isimli şahısla
dıyaloğa geçtik. Davut'tan
Iran'ın bize yardım edeceği
volunda bilgi aldıktan sonra.
Ihsan Deniz \ e Muhsin Ars-
lan'la İran'a gittik. Vahidi di-
ye bir kişiyle ilişkiye geçtik.
Türkiye'ye dönmemız isten-
di. Yardım konusuna 10 gün
sonra yanıt verileceğı belir-
tildi Ankara'ya dönmemiz-
den kısa bir süre sonra. yar-
dım talebimizin kabul edildi-
ği bıldirildi. Bir grup arka-
daşla birlikte eğitim için
İran'a geçtik. Ancak. Iranlı-
lar tarafından bize vaat edi-
len yardımlar yerine getiril-
medi. Üstelik, kendi mez-
heplerini bize empoze etme-
yeçalıştılar. Vahidi'yi bulup,
bu sıkıntılanmızı anlattık.
Vahidi. maddi konulardaki
yardımın karşılıksız olama-
yacağını belirtti. Özellikle
Türkiye'de bulunan Halkın
Mücahitleri'ne karşı askeri
eylemler yapılmasını istedi-
ler. Iranlılarla bu konudaki
tartışmalanmız 5-6 ay sür-
dü. Daha sonra, tranlı Şaban
isimli birisi bizimle irtıbata
geçti. Bize iş teklifinde bu-
lundu. lstanbul'da yaşayan
Halkın Mücahitleri Orgü-
tü'nden Ali Ekber Gora-
ni'nin kaçınlarak kendılen-
ne teslim edilmesini, avnca
Istanbul'da bır PTT memu-
runun kendi adlanna çalış-
ması için kazandınlmasını
istedi. Gorani'nin öldürül-
mesı için 800 milyon lira tek-
lif ettiler. Mesut ve berabe-
rindekiler, Ali Ekber Gora-
nı'yı kaçınp Yalova'va gö-
türdüklerini bize bildirdiler.
Anlaşmada olmamasına kar-
şın, Iranlılar Gorani'nin sor-
gusunu yaptıktan sonra, öl-
dürüp cesedı Mesut'lann
üzerine bıraktılar. Daha son-
ra postacı konusu da ayarlan-
dı. Mesut, İranlılardan 80bin
dolar bu işler için para aldı.
AbbasGorizade'nin de kaçı-
rılması teklifi geldi. Bu iş
ıçın de para önerildı. Gori-
zade de kaçınlarak Gemlik
sahilinde bir villada tranlıla-
ra teslim edildi.
POLİTİKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ayıbı Kaldırın...
5 Nisan, avukatlar günüydü...
Ülkemizde ilk kez avukatlar günü kutlanmadı.
Ya ne yapıldı?
Türkıye Barolar Birliği Ankara'da toplandı. Yargı-
nın ve savunma mesleğinin en seçkin temsilcileri bir
araya geldi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Önder Sav top-
lantıda yaptığı konuşmada, ülkemiz hukuk sistemin-
de, savunmada ve yargıda 'çöküş sinyalleri' geldiği-
ni belirtti.
Önder Sav, bir Türkiye fotoğrafını gözler önüne
getirirken sorunlan şöyle sıralıyordu:
1- Güneydoğu'da ve Doğu'da yıllardır iç huzuru
tehdit eden, çocuk, yaşlı, kadın demeden acımasız-
ca öldüren, vuran teröre karşı başlatılan ve Kuzey I-
rak topraklannda sürdürülen harekâtın, amacı dışı-
na asla taşırılmadan bir an önce tamamlanmasını di-
lemekteyız. Kıbrıs, Bosna-Hersek, Çeçenistan ve
benzeri uluslararası pek çok konuda çifte standart
kullanan, Türkiye'ye gelincededemokrasi, insan hak
ve özgürlüklen havarisi kesilen kımi değişik amaçlı
ülkelere karşı ülkemiz, Kuzey Irak harekâtından yü-
zü ak ve demokrasi puanını düşürmeden çıkmak zo-
rundadır.
Senelerdir, etnik aynlık körüklenerek Doğu ve Gü-
neydoğu'da iç banş ve ulusal bütünlük yok edilmek
istenirken bu kez Istanbul'da değil, tüm ülkemizde
dostluk, banş, kardeşlik ve ulusal birliğimiz kundak-
lanmak istenmiştir.
Saldırganlar, hedeflerini özellikle bilinçli şekilde se-
çiyorlar. Gaziosmanpaşa'da sadece kahvehaneler,
pastane ve cemevi taranmadı; ulus bilincı, demok-
ratık rejım, insanların yaşama haklan kurşunlandı, ta-
randı.
2- Terör ve kimi karanhk güçler, 12 Eylül öncesin-
de sergilediği oyunlan yine sahneliyor, kentlerdeki
kardeşliği, iç banşı sarsıp insanlânmızı birbırine dü-
şürerek korkutma, yıldırma ve kanlı bir iç savaşa kış-
kırtma amacına yöneliyor.
3-12 Eylül öncesi Kahramanmaraş'ta, Çorum'da,
Ankara Piyangotepe'de ve üniversitelerde yaşanan
acı olaylar, değişik bahaneler yaratılarak bugün Sı-
vas'ta,lstanbul-Gaziosmanpaşa'da, üniversitelerde
yeniden tezgâhlanıyor. Ülkemizin değerlı aydın, dü-
şünür ve yazarlan kurşunlanıp bombalanarak yok
ediliyor. Bununla da yetinilmeyip kentlerde duyarlı
bölgeler seçilip bilinçli şekilde suikastlar düzenleni-
yor.
4- Din duygulannı öne çıkartıp inanan-inanmayan
aynmcılığı yaparak dini düşünceleri farklı olanları, si-
lahlı çeteler örgütleyip Cezayir'deki öldürme eylem-
leri sergilenmek isteniliyor. Bunlara, çağdaş devlet ol-
manın gereği kararlı ve ödünsüz biçimde karşı çıkıl-
malıdır.
• • •
önder Sav, konuşmasının bir bölümünde şöyle
dedi:
"Ülkemizin içinde ve dışında, Terörle Mücadele
Yasası'nın antidemokratik 8. maddesine dayandın-
larak verilen karartaha mahkûm olanlann durumlan
bütün hızıyla tartışılıyor. Türkiye, bilim adamlannı,
yazarlannı, gazetecilerini, kimi aydınlannı düşünce-
lerini açıkladıkları için yargılayan ve adi suçlann çok
üstünde cezalar veren ülke durumunda."
Bu, gerçeğin kendisi değil miydi?
Evet...
O zaman Tansu Çiller ve Hikmet Çetin ne yapı-
yordu?
Hiçbirşey...
Salt 1994 yılı Kasım ayında, düşüncelerini açıkla-
dıklan için 4 bın 298 kişiyle ilgili olarak 1649 dava var-
dı. Sankı Türkiye açık bir cezaevi gibiydi. Terörle Mü-
cadele Yasası'nın beş yıla yakın uygulanması sonu-
cu düşünce suçundan 103 kişı demir parmaklıklar ar-
dına atılmıştı.
Başta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak
üzere herkes 'düşünce suçuna' karşıydı, ama ceza-
evleri aydınların, yazarlarm, gazetecilerin, bilim
adamlannın 'zorunlu oturduklan mekân' olmuştu.
• • •
Türkiye bir 'kandtrmacalar ülkesi' gibi. Çiller ve
Çetin "Düşünceye kelepçe vurulmaz" diyor, Adalet
Bakanı Mehmet Moğultay 'düşünceye özgühük'
nutuklan atryor, ama insanlar düşündükleri için yar-
gılanıp cezaevlerine tıkılıyor.
Evet, Sayın Moğultay'a soruyoruz:
"Terörle Mücadele Yasası'nın sekizinci maddesi
niçin kaldınlmıyor? Bu maddenin kaldınlmasını han-
gi güçler engelliyor?"
Şimdi aynı maddeyi bir yasadan çıkanp bir başka
yasaya monte etmek, demokrasiyi yaşam biçimi ola-
rak göstermek değil, yurttaşlan aldatmaktır.
Avukat Fikret llkiz bakın bu konuda ne diyor:
"Demokrasinin yolu insanları kandırmak değil, ka-
falardaki özgürtüğü yaşama geçirmektir..."
Ama tam tersi yapılıyor ülkemizde...
Düşünen insanlardan korkuluyor...
Haklar çiğneniyor Türkiye'de...
Haklar baskı altına alınıyor...
Haklar hasıraltı ediliyor...
Ortada bir demokrasi ayıbı vardır...
Kaldınn bu ayıbı ortadan...
TBMM'de gergin
gensoru görüşmesi
• ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, Devlet
BakanıBakan Şükrü Erdem'e 'Utanmaz,
terbiyesiz adam' demesi ortahğı kanştırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kuru-
lu'nda, Hentbol Milli Takımı'nın Güney Kıbns"a İsrail üze-
nnden gıtmesı ve bu ülkede maç yapması nedenıyle Devlet
Bakanı Şükrü Erdem hakkında verilen gensoru önergesi
kavgalı bir görüşmeden sonra reddedildi.
TBMM Genel Kurulu'nun dünkü bırleşiminde, Erdem
hakkında verilen gensoru önergesinin görüşmeleri sırasın-
da ANAP grubu adına söz alan Yılmaz, hükümeti ve Bakan
Erdem'ı sert bir dille eleştirdi. Konuşması boyunca, Er-
dem'ın hem yanındakilerle konuşup hem de kendisine laf
atmasına sinırlenen Yılmaz, "Önce dinlemesini öğren, mü-
dahale etme. Ben seni dinledim, sen de beni dinle" dıye ba-
ğırdı. Erdem"m hâlâ müdahaleyı sürdürmesı üzenne Yılmaz,
mikrofonu eliyle kapatarak "Ütanmaz, terbiyesiz adam" de-
di. Ancak Yılmaz'ın sözlen salonda duyuldu. Bunun üzen-
ne DYP'liler, Yılmaz'ın sözlerini geri almasını istediler.
ANAP'lı MehmetÇevik ile DYP'lı Salim F.nsariogiu da bir-
bırlennın üzenne yürüyerek yumruk yumruğa geldıler.
Tartışmalar sırasmda, kürsüye arkasını döndüğü gözlenen
Yılmaz, tekrar söz alarak "Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın su-
inryedi davrandıgı. maça sadece 15 gün kala Dtşişleri'ne ha-
ber vermesinden belli. Bakan için ağır ifade kullandığımı k-
abul ediyorum. Mesele başka yeıierde tezgâhlaıımıştır" de-
di. Mılletvekılleri, Yılmaz'ın geri adım attığını zannederken
Yılmaz, "Kendisi bunu hak etmedi, çünkü kendisi bir
masadanibarettir" dedıkten sonra hızla kürsüden ındı. Yıl-
maz'ın bu sözlen de DYP'lılerin protestosuna neden oldu.
Oylama sonunda gensoru önergesi reddedildi.