03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 1995 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Irak harekâtı ve bölge banşı Hıçbır devlet, sınır otesınde yerleşmış, kımsenın denetleyemedı- ğı sılahlı gruplann ülkeye gınp ınsanlannı katletmesıne ızen ve- remez, venrse artık devlet olamaz Prof. Dr. TUNCER GÜVENÇ T urkıye 1992'den sonra ye- nıden Kuzey Irak'a, bu kez çok daha onemlı bır guçle gırdı Belırtılen amaç, bu- rada gerçek bır vonetım boşluğunda Turkıye'ye karşı yuvalanan terorun yerleşım, eğıtım uslennı ortadan kaldırmak ve bır daha kendı aleyhıne kullanılmamasını sağla- maktır Harekât alaru 36 enlemın (para- lelın) kuzeyındekı bölgenın yaklaşık uç- te bınnı kapsaması, bu gınşımın amaç- lannın öncekılerden faıidı olmasını ge- rektırmektedır Bunlann dışında ongorûlen bır başka amaç da, bağımsız ya da federe, bolge dı- şı güçlenn oyuncaği ve Irak'ın kabul et- meyeceğı bır yonetımın kurulamayaca- ğını. bölgede Türkıye'nın mutlaka dıkka- te alınrnası gereken tek güç olduğunu göstermektır Türkıve hem ıçende ve hem de bölge- de banşın sağlanması ıçın gerekenı yap- mak zorundadır Aptalca savaşlarla sade- ce bolge ulkelen ve halklan sefalete mahkûm edılmekte, öburlen ıse yaptık- lan savaşın faturasını başkalanna odete- rek tanhın en büyük ficretli askertiğini v apmakta, onanm konfratlannı savaş bıt- meden elde ederek kazanç ustune kazanç sağlamaktadırlar ABD'nın amacı Ortadoğu'da petrole hâkim olmak ıçın kendıne bağımlı rejım- lenn kurulması ve bu pazann elınde tu- tulmasıdır İngıltere ve Fransa ıçın de du- rum aynıdır Onlann bölgede demokra- sı, ınsan ve azınlık haklan ıle bır ılgısı yoktur Bugun tran, Irak, Sunye ya da başka bır bölge ulkesı ABD'ye uyumlu şenat duzerune gırse ABD ıçın sorun kal- maz Amaç petrolü ve pazan elınde tut- maktır Bunun ıçın kürt devletı kurmav ı veya oy le gorûnerek yöre halkJanru kul- lanmay ı daıma dener Körfez Sav aşı son- rası hıçbır hukuksal dayanağı olmayan 36 ve 32 enlem yasaklan ıle Irak'ın bu- ralarda egemenlığıne son verenler, mıl- lıleştınlen eskı Irak Petrol Şırketı'nın (IPC'nın) ortaklan ABD İngıltere ve Fransa'dır ve onlann eskı petrol sahalan bu bölge ıçındedır Kuzeyde ABD, Çekıç Guç (Provide Comfort!) şemsıvesı al- tında bır Kürt dev letı, parlamentosu ve hukumetı kurmuştur Bu düzen çalışma- mış, ABD ve tngıltere desteklı ıkı aşıret reısı haraç alma savaşına gırmışlerdır Eskı petrol şırketı ortaklanrun ve özellık- le ABD'nın polıtıkası ıflasetmıştır Fark- lı bır polıtıka da henuz oluşturulmamış- tır Son ^BDçabalanyla şubatayındaŞıı başkan Caber'ın ABD-Talabani sılah ve lojıstık desteğı ıle çıkarttıklan ısyan, Saddam'ı devırmek ıçın kullandıklan General Samaray'ın darbe gınştmı, Irak ordusundan aynlan Kürt kokenlı asker- len 36 enlemın guneyınde Irak ordusu- na karşı surmek çabalan boşa gırmış, yı- ne yore ınsanlan yabancılann amaçlan uğruna harcanmıştır Çekıç Guç korumasında ortaya çıkan bu kargaşada, PKJC boşaltılan sınır böl- gesıne yerleşmış, bölgede egemenJık kurmuş aşiretreisleri'nıntabanınıepey- ce oymuş, ABD ve aşıret reıslen ıçın de tehlıkelı olmaya başlamıştır Bu durum da ABD tngıltere ve Fransa ıçın yenı yontem gerekmektedır Almanya 1920"lerde, Irak Petrol Şırke- tı'ndekı Öeutsche Bankhısselennı zorla Fransa ya vermıştı Şımdı Almanya, en zayıf olduğu petrol konusunda eskı hıs- selenmı kurulacak yenı duzende nasıl alabılınm, olmazsa kıme sılah ve malze- me satabılınm hesaplan ıçmde kamuoy u oluşturmaktadır Elde edılen sonuç ne kadar saklanırsa saklansın Turkıye'de Çekıç Güç'ûn varlığına ve ışlevıne tep- kıler artmıştır ve artık bu ışlevıne ızın venlmesıne olanak kalmamıştır Tûrkıve nın ıçende terore son vermek ve sınır otesınde egemenlığı kımsenın kullanamadığı bölgede kendı alevhıne bır daha kullanılamayacak koşullan sağ- laması da zorunludur Hıçbır devlet sı- nır otesınde yerleşmış kımsenın denet- leyemedığı sılahlı gruplann ülkeye gınp ınsanlannı katletmesıne ızen veremez, venrse artık devlet olamaz Irak'ın bölgede egemenlık haklan Çe- kıç Guç'le ortadan kaldınldığı ıçın kım- se bunu ılen süremez Bunu ülkesınde güvenlıgı sağlayamadığı ıçın Bağdat da ılen suremez Insan haklan, demokrası ve azınlık haklan savlanna gelınce ABD ve Batı ülkelen bunlan ışlenne geldığınde sılah olarak kullanmaktadırlar Amenka'da mı msan haklanna uyulmaktadır9 CIA'ın ra- porlan ne dıyor9 Kuveyt ve Suudı Ara- bıstan'da Batı. demokrası ıçın ne çaba ve ılgı göstermıştır9 Almanya Danımarkah (Schlesvvıg Holstem) ve Sloven (Brande- burg) kökenlılere ya da Fransa Korsıka- lılara, Alsaslılara, Bretonlara, Basklara, Araplara. tskandınav ülkelen Laponlara hangı azınlık haklannı tanımıştır9 Batı neden Irak'ta üç milyondan fazla Türkmen'in varlığına hiç değinmiyor? Türkıye. şımdılık ıç polıtıkaya donuk ve harekât surdukçe artacak olan Batı'nın tepkısıne kendı sılahlan ıle yanıt verebı- lır ve bunlar önemlt değıldır Ortada bazı gerçekler vardır Artık Ortadoğu'da Irak bunalınu sü- remez. Sınınn ıkı tarahnda vaşayan ın- sanlar, yabancı devletler, başkanlar (re- ısler) ne duşunurse duşünsun kardeştır- ler, bırhkte banş ve huzur ıçmde, ışbır- lığı ıçınde yaşama haklan vardır ve bu- na zorunludurlar ve bunun koşullan bır an once sağlanmalıdır Bölgede banş ve huzur Bağdat'ın iste- ği ve katkısı olrnadan sağlanamaz. Son dort yıl bunu fazlasıvla kanıtlamıştır Bölgede banş, Turkiye'siz ya da Tür- khe'yc karşın sağlanamaz. Bölgede banş bölge dışı gtıçlerie de sağianamaz. Ozellıkle Irak petrol şırke- tının eskı ortaklannın fîılı ve asken kat- kısı ıle oluşturulacak duzen yenı ve da- ha buyuk kargaşa ve savaşlara neden ola- caktır Çekıç Güç'un sonucu Turkıye ve yore halklan ıçın ortadır Irak'ta Ârap, Kürt, Türkmen, Sünni. Şii ve Hıristiyan- lar sefalet içinde, acı içindedır. Bölgede banşın kurulmasında tran'ı saf dışı bırakamazsınız. Bu, gerçeklen gormemek olur Bölge banşı burada ya- şayan halklann huzuru sağlanmadan, is- teklerinden gerçekçi olanlar karşılanma- dan da sağianamaz. Bu koşullarda taraflan temsıl edenle- re güvenılebılınırmı ve geçmışte PKK ve Saddam'ı kım desteklemıştırsorulan ak- la gelmektedır Bunun yenne kımler PKK'yı ya da Saddam'ı, aşıretlen sılah- landırmamıştır ve desteklememıştır so- rusunu sormak gerekır Elı temız kaç ül- ke, kaç reıs vardır9 Saddam mı, Talaba- ni mi, Barzani mi, Caber mi ya da Sama- ray mı daha gıivenilirdir? Geçmışlennde güvenılırlık bakımından ne fark vardır9 Son dört yıl, bu konuda herkesı değış- tırmıştır ve herkes değişmek, gerçeklen görmek zorundadır. Bu durumda Turki- yesınırötesı ışlevı ılebırlıkteherşeyden once taraflan yaklaştırmak ve Irak da butunlüğu ıçın oradakı tum halklann hu- zurunu saglayacak koşullan yaratacak goruşmelen başlatmalıdır Saddam, Bar- zani, Talabanı herzamananlaşabılırlerve bunun ömeklen çoktur Artık bugun an- laşma kaçınılmazdır ve başka olasılık kalmamıştır BugınşımlereTahran'ında katkısı sağlanmalıdır Bu, hem bölge ba- nşının kurulması ve hem de Bağdat ve Tahran'ın uluslar topluluğunda yerlennı almasını sağlayacak ve rejımlen yumu- şatacaktır Uluslararası bir guce başvurmak, ama- ca ters duşecek yoDardır. BM, AGÎK, NA- TO Bosna'da, Azerbay can 'da ve öbur ul- kelerde arizdir, oy uncakür. seyircidir ve sabıkabdır. Irak da sabıkalıdır, ılkelenne ters duşen sonuçlar almayı gorevı say- maktadır Bır Batı gûcü için de durum aynıdır. Devletler hukukuna aykın Irak'ın egemenlığını ortadan kaldıran keyfı Çekıç Güç'un yarattığı durum or- tadır Zaten Irak'ın kabul etmeyeceği bir gücü oraya yeıieştirmek daha vahım so- nuçlar ortaya çıkaracağı gıbı, Irak'a sa- vaş açmak anlamına geiir. Buna Turkı- ye'yı katmak ya da desteğını almak ola- naksızdır Turkıye, komşulan ıle banş ve dostluk ıçınde yaşamayı ılke edınmıştır Turkıye bölgede banş gınşımlennı başlatmalı ve belırlı bır aşamaya gelınmeden çekılme- melıdır Türkıye'nınBatılımüttefiklen- ne ve taraflara gerçeklen anlatacak gücu ve kullanacak kozlan vardır Turkiye, ya kısa bir sürede geri çekiKp bu ortamın surmesini, başka bir deyimle teror vehuzursuzluk.ekonomik vesosyal bunahmlar içinde vaşamavu BM \e IPC ülkelerinin polıtikalan v uzunden surekli terorle yaşamayi, y ılda mılyariarca dolar kayba uğramayı, ekonomik ve sosyal ya- ptsuıın sürekli bozubnasını kabul cdecek, ya da bölgede düzenin sağlanması için bir sûre kalıp Bağdat ve Tahran ile bisbirliği içinde bölge halklanna »e bu ulkelere ba- nş ve huzuru getırecek gırışımleri başla- tacaktır. Böylecc herkesın çıkan için böl- gede oluşturulacak banş ve huzur ve gi- rişimler hem Bağdat ve hem de Tahran rejimlerini daha demokrarjk ve insancıl olmaya zorlayacak, dunya ile işbüiiğine götûrecektir. ARADABIR Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Der Gen Başk. 10 Nisan 19281 Anarken: Turkıye Cumhunyetı'nın kuruluş oykusunde bellı kılometre taşları vardır Bunlar Turk Aydınlanma Dev- nmının yolunu ışıtan tarıhsel donum noktalandır ve bırbırlerıyle bırleşıp butunleşerek "Çağdaş ve laık Turkıye"yı oluştururiar Bu donum noktalarına hıç de kolay ulaşılmamış, devnmın anlam ve onemının kavranması, bırbın ar- dına yapılması onerılen yasaların oluşturulması ın- sanlara anlatılıp onaylatılması buyuk çaba gerektır- mıştır "Ummet" topluluğundan "ulus'a, "kul"dar\ "bırey"? donuşumun olağanustuluğu dıkkate alınır- sa venlen uğraşın değennı anlamak olasıdır 3 Mart 1924 gunü ardı ardına çıkanlan uç yasa var- dır "Şer'ıyeveEvkafVekâletı'nınkaldırılmasr, "oğ- retım bııiığının sağlanması" ve "halıfelığın kaldınlma- sı" Genç Türkıye'nın laık bır yaşama geçışının, dın ve devlet ışlennın ayrılışının temelını bu uç yasa oluş- turmaktadır Bundan boyle ulus, halkın seçtığı vekıl- len aracılığıyla, TBMM'ce yapılan dunyasal yasalar- la yonetılecek, ıbadetle ılgılı dın hızmetlerı ıse oluş- turulacak bır Dıyanet Işlen Başkanlığı'nca gerçekleş- tırılecektır 17 Şubat 1926'da kabul edılen Yurttaşlar Yasa- sı'nın (Medenı Kanun'un) ozu, ınsanların ve cınslenn yasalar onunde eşıt olduğu goruşunu sımgeleyen, donemıne gore en uygar duzenlemelerı ıçeımekte- dır Yargı onunde kadınla erkeğın eşıtlığı, tekeşlılık, medenı nıkâh mırasın eşıt paylaşımı gıbı "laık" du- zenlemeler aılenın ve dolayısıyla toplumun çağdaş- laşması yolunu açmıştır 10 Nısan 1928'de ıse 1924 Anayasası'ndakı "Tür- kıye Devletı'nın dını Islamdır" ve "şer'ı hukümlenn yenne getınlmesı" hukumlerı kaldırılmış, cumhur- başkanı ve mılletvekılı yemınlerındekı "vallahı" soz- cuğu yenne "Namusum ve şerefim uzenne yemın edenm" hukmu getınlmış, boylece dın ve devlet ış- lenntn aynlmasr somutlaşmış, devletın yurttaşlar kar- şısında yansız olması sağlanmıştır TBMM'ce aşama aşama gelıştınlen çağdaş laık duzen, 5 Şubat 1937'de anayasaya "Cumhunyetçı- lık", "Mıllıyetçıhk", "Halkçılık", "Devletçılık", "Inkı- lapçılık" ıle bırlıkte "Laıklık" ılkesının de konmasıyla evrımını tamamlamış ve genç Turkıye Cumhunyetı, aşıret duzenınden, tarıkat ve dın kavgalarından bu- gun bıle kurtulamayan 3 Dunya ve Doğu ulkelerının, benzemeyı duşledığı, gelışmış Batı'nın da hayranlık ve şaşkınlıkla karşıladığı bır konuma ulaşmıştır Turkıye'de yaşayan ve bu ulkenın yurttaşı olan her bıreyın, uzerınde doğup buyuduğu coğrafyayı ve en azından yakın geçmıştekı uygarlık savaşımını çok lyı bılmesı aydınlanmanın temel ılkelerını "o gunler" bağlamında değerlendırerek kendı ozguriuğune yol açan bu olağanustu devrımı anlaması, koruması, ge- lıştırmesı ve gelecek kuşaklara, dunden de bugun- den de daha uygar, daha çağdaş bır ulke bırakmak- ta kendıne duşen sorumluluğun bılıncınde olması gerekmektedır • • • • Ozet'in Ozeti... Av. HULUSİ METİN B ağımsızlıksavaşınınyapıldığı 1919- 1922 dönemı, Türk kımlığının, ulu- sal bılınç ve bırlığının uyandınldığı ve pekıştınldığı yıllardır Cumhun- yetın, asker ve burokrat kokenlı yurtseverlenn oncüluğunde kurul- muş olması, kımı gunümüz aydınlannın ılen sur- duklen gıbı, bugünku sonınlanmızın nedenı ve bundan sonra yapılabıleceklenn engelı değıldır 1945 yılına kadar Atatürk ve yakın arkadas,- lan tarafından saptanan ulusal polıtıkalar, öyle- sıne ısabetlı ve kokludur kı tum yıpratma eylem- lerine karşın, bugun de öz olarak yaşamaktadır. Laıklık ve çağdaşlaşma karşıtlan, Ataturk ve fsmet İnönü dönemlenndesındınlmıstır Venlen ödünler yûzünden gunümüzde etkınlığı ve ey- lemlen artan laıklık düşmanlığının tohumlan, Tı- canılık ve Nakşıbendılık gıbı tankatlann 1945 'ten sonra canlanmaya başlamasıyla ekılmıştır Tek partı dönemmde (1923-1945) bastınlmış olan Ataturk düşmanlığı ve dınsel fanatızm, çok par- tılı y aşama geçı lmesıyIe yeşermeye başlamış DP de bunu oya çev ırmekte hıçbır sakınca gormemış- tır 1946 seçımlennın kırgını, '50 seçımlennın gahbı DP'nın vaatlenyle, Ataturk devnm ve ıl- kelennden venlen odunlenn başında, 'laiklik' ıl- kesı yeralmıştır 14 May ıs 1950 seçımlennın DP'ye ıktıdan sun- muş olmasıyla açılan demokrası perdesı, toplu- mun "Demokratlar" ve "Halkçılar" olarak, duşmanca ıkıye aynlmasına kadar sürmüş ve so- nuçta 27 Mayıs 1960 devnmıyle kapanmıştır "•Sağd-solcu" kutuplaşmasmın faturası, 1961 Anayasası'na çıkanlmıştır 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980, demokratıkleşmeyolundakısancıla- n, toplumu duşünce yonunden bıtkısel yaşama sokarak dmdırmıştır 12 Eylül'un topluma en büyük kotülüğü, "la- ik-iMüslüman" ayınmı olmuştur "Tarikat-si- yaset-ticaret" üçgenı, bu dönemde devletın gü- cü ve olanaklanyla oluşturulmuştur (Işkence, ay- n bır konu) 24 Ocak Kararlan, 12 Eylül'ün kazandırdı- ğı ivme ile gündmu/c değin yaşatılabılmiş ve nihayct başansı (...), geçen yılın (1994'ün) 5 Ni- san Kararlan ile tescil edilmiştir. 1980-1994 donemı, bu ulke ınsanına. yaşadığına değıl, an- latılana ınanması gerektığını, "açık seçik" kanıt- lamıştır Baştan aşağı ekonomı kesılen toplumun bu dö- nemde 'yüksclen değerler'ı ( ), dıkıh ağacı ol- mayan nıcelennı onnan sahıbı, nıce gelışmış be- yınlen dışsatımcı, nıce "düş gezginleri'"nı prens ve papatya yapabılmıştır Yıne bu donemde "bü- yük duşunmek", her kafada ayn şekıllenmış yasalan, hatta anayasayı bır kez çığnemek. ufku genışleyen ( ) ınsanın hakkı olarak kabul edıl- mıştır Hukuk dev letı özlemınde, demokrasının çarpık bır yorumunun sergılendığı, uzak komşulardan duyulan alkışlann sonradan çekıç olduğu, ulke ve ulus uzennde kumar oynanabıldıgı bır donemın ıflasınm tescri ve ılan edıldığı tanh olmuştur 5 Nısan Sılık bır muhalefef karsrs/nda almabılmış olan 5 Nısan Kararlan'nın, özgürlukten yoksun bıror- tamın ürünu olan 24 Ocak Kararlan'ndan, öz olarak, hıçbır farkı olmadığı da ardaşılmıştır ar- tık Sergılenen, oyunculan değışrmş olsa da, ay- nı oyunun kötü bır kopyası olmuştur yalnızca Kemahzmın çağdışılığından, Ataturk duşman- lığına kadar, yenı dunya duzenıne uygun moda akımlar karşısında, gelın ölümsuz Ata'yı an- lamaya çalışalım TARTIŞMA Futbol yöneticileri ÜMİT KAFTANCIOĞLU'NU ANMA TOPLANTISI Faşıst canılerce katledılışının 15 yılında Umıt Kaftancıoğlu'nu kabn başında ve TYS Genel Merkezı'nde anıyonız Kabn başındakı anma ıçın buluşma tanh ve yen 11 Nisan Sah Saat 11.00, ZindrlikuYu Mezarfığı. Anma toplantısı ıçın tanh ve yer 12Nisanarşamba, Saat 18.00 TYS Genel Merkezi, Kabataş, Setustü, İnebolu Sok. No: 67/2. Konuşmacılar Behzat \y, Mehmet Başaran, Lutfı Kalelı. Osman Şahın, Ergun Ozer Yavuz Top dinletisi ve İsa Çdik Dia gösterisi. Gırtş serbesttır TÜRKİYT YAZARLAR SENDİKASI S on zamanlarda şıddet, kufur gıbı ılkellıklenn futbol alanlannda belırgın bır artış gosterdıklennı gozlemlemekteyız Temel amacı msanlar arasmda sevgı, banş, dostluk, kardeşlık bağlan oluşturmak ve bu bağlan pekıştırmek olan spor kavramınuı (anlayışının) bu denlı yıpratıldığına. yozlaştınldığına tanık olmak gerçekten çok acı Bu durumu oluşturan sosyo-ekonomık ve psıkolojık kaynaklı nedenlen ön plana çıkanp olaym kulturel boyutuna gereken ılgı ve onemı gostermemek doğru tanı koyma ve bu tanıya uygun çozum üretme çabalannın da gecıkmesıne yol açıyor Bu bağlamda kültürel boyutu, yonetıcılık kurumunun şahsına ındırgeyıp ırdelemek, konuya sağlıklı yaklaşımın ılk aşaması olarak düşunulebılır Bugun kuluplerde futbol yonetıcılığı yaptığını sanan kışılenn sergıledıklen tutum ve davranışlar, futbol camıasında yetkılı, ılgılı, sorumlu konumda bulunan pek çok kışının ıvedı olarak eğıtılme (bılgı, görgu ve kulturlennın gelıştınlmesı) gereksınımı ıle karşı karşıyabulunduğu gerçeğını gözler önüne senyor Yonetıcılenn gündemın ön sıralannda yer almak beklentısı ıçınde yaptıklan ve hemen her gun bır yenısıne tanık olduğumuz banş. dostluk. kardeşlık gıbı spor felsefesmın temel ılkelenne tumuyle ters duşen son derece düzeysız konuşmalan, bır yandan bağnaz (fanatık) taraftar denen cğıtımsız, kışılıksız yığınlann dığer takımlan tutanlan yok edılmelen gereken dûşman olarak algılamalanna neden olurken, dığer yandan da futbola olan yoğun ılgıyı turlü yöntemlerle sömürüp maddı kazanca dönüştürme peşınde koşan sözde spor gazetelenne malzeme üretmekten başka hıçbır ışe yaramıyor Gelelım yonetıcılıkten çok amıgoluğa yakışan bu kışılenn tıpık özellıklenne 0 Sporda amaçlananın başan değıl banş, dostluk, kardeşlık bağlan oluşturmak olduğunu, başannın bu yolda bır araç olduğunu bılmeyecek kadar spor felsefesınden yoksun olan bu kışıler hıçbır bılımse! gerçeğı dıkkate almadan, kesınlıkle kendı takımlannın şampıyon olacağını soylerler Oysa sporun evrensel felsefesı başanyı, şampıyonluğu mutlak amaç olarak gormemeyı gerektınr Sporda önemlı olan başanya ulaşma çabalannın onurlu olması v e bu çabalann doğruluk, durustluk gıbı erdemlerle bezenmesıdır 0 Tum spor dallannın olduğu gıbı futbolun da teknık, taktık, fızık ve psıkolojık açıdan bılım ve bılımsel gelışmışlık düzeyı ıle çok yakından ılıntılı olduğu gerçeğını gozardı ederek, futbol hakkı nda herkesın kolayca duşünce uretebıleceğını sanırlar Hıç bılmedıklen, anlamadıklan konularda konuşma meraklan yüzunden de sık sık gulunç duruma düşerler 0 Takımlannın yengısı sonrası tum oyunculann çok ıyı oynadığını ve takımdakı herkesın kendısıne venlen gorevı en ıyı bıçımde yenne getırdığını söyleyen bu kışıler, yenılgı sonrasında ıse yenılgının nedenlennı, yapılan hatalan, yanlışlan araştınp bulmak yenne şans, kader, kısmet ya da hakemın kotu yonetımı gıbı kanıksanmış gerekçelenn ardına sığınarak akıllannca ıdeal bır yonetıcılık orneğı sergıledıİdennı sanırlar Nedense de hıçbır yengıyı şansla, kaderle, kısmetle ya da hakemın ıyı yönetımıyle ıhşkılendırmezler Mehmet Öz\ azanlar Hoşgörü ATİLUV COŞKUN UGUR MUMCU CİNAYETİ Uğur Mumcu'yu kım ya da kımler oldurdu 9 180.000 TL. / 3. BASKI ödemetı gönderetmyonız Lutfen eden kadar posta pulu gönöenmz Kuçukparmakkapı Ipek Sokagı No 11, 80060 Taksım Ist Tel 2430550 2432033• Faks 244 1533 m m oşgorü, her I I *e y anlayışla ^ ^ — J İcarşılamak I I mıdır, yoksa M * zararlı sonuçlara yol açacak şeylen onceden onleme yöntemı mıdır Hoşgorünün sozluk anlamı, normal karşılanmaması gereken davranışlann anlayışla karşılanması demektır Yanı, ortada anormal bırdavranış vardır vebuanormallığı ustunkoru geçıştırme Oysa gunumuzde şıddetın, saldırganlığın, sorumsuzluğun bu kadar yaygmlaştığı bır ortamda, 'hoşgöru anlay ışrnın kabataslak olarak empoze edılmeye çalışılması, büyuk bır çelışme ve aldatmacadır Senat, ıktıdar olmak ıçın şıddete başvuracak, mıllıyetçıhk hareketlen nedenıyle masum ınsanIar oldürulecek, faılı meçhul cınayetler gun geçtıkçe artacak, devletın kasası bır avuç zumreye peşkeş çekılecek ve sonra da kabaca anlamıyla'Hoşgöru Yıh' ılan edılecek Aksıne, kınama, tepkı, eleştın olması gerekırken Hoşgorunun karşılıklı olması gerekır yoksa tek tarafli hoşgorunun aymazlık demektır Tek taraflı hoşgoru, bır anlamda tepkısızlığı, duyarsızlığı da çagnştınnaktadır Ortada yanlış bır duşünce varsa, bu düşunceyı hoşgormek yenne, onun yanlış olduğu sureklı vurgulanmalı, açıklanmalı. tepkıde bulunulması gerekır Çunkû, yanlış duşünceler yanlış davranışlara yol açar kı, bu da, hoşgoru duygusuna sığınan ınsanlann yakasına yapışacağı bıranı oluşturur Insanlar, yanlış bılınçlenme sonucu yanlış düşunebılırler, bu hoşgorülebılır. ama sadece bununla yetınılırse, yanı eleştın ve tavır gelıştınlemezse, onu doğru yone çekmek ıçın aktıf bır mucadele venlmezse, yanlışlıklar karşısında yalnız kalan hoşgoru, doğrulann da boğulup gıtmesıne yardımcı olacaktır Bız, hoşgoruyu yalnız bırakmayalım, onu, doğru fıkırlenn anlatılması gereğı ıle destekleyeyım Parola, sadece 'hoşgörü' değıl, 'karşıhklı hoşgörü' olmalıdır Bu nedenle, ılk etapta, hoşgoru ıle bırlıkte, doğnılan ve gerçeklen gostermek açısından harekete geçmek gerekır Yanı, hoşgörü, ılışkı kurulmasının yumuşak bır adımıdırve bu adım eleştın tartışma ve doğrulara yonlendırme eylemlenyle desteklenmelıdır Hoşgoru, yanlış sonuçlar doğuracak duşünce ve davranışlan anlayışla karşılayıp ızın vermek değıl, ılk etapta. bu tur düşunce ve davranışlan engellemenın yumuşak havalı tartışma ortamının sağlanması demek olmalıdır Hoşgoru, tartışmalann medem bır şekılde yapılmasının yöntemıdır ve sadece bu sureç ıçensmde geçerlıdır, ama bu tartışmalar olumlu bır sonuç vermıyor ve yanlış duşünceler yanlış davranışlan sergılemeve devam edıyorsa, demek kı, ıçenkte, ekonomik ya da herhangı bır çıkann her şeye rağmen zafen gıbı bır hoşgörüsuzluk vardır kı, bunu da hoşgoru ıle karşıiamak, aymazlık, sorumsuzluk demektır Hasan Yazar Iktısatçı ve Teknıker PENCERE 'Forrest Gumpın Uyarlaması?.. Kımı zaman bır kıtabı okumakta ya da bır fılmı gormekte gecıkırsen, sureklı suratına çarparlar - Fonest Gump'ı gordun mü? - Gormedım r ? - Gor, gor> Gormedım, ama, Forrest Gump uzenne yazılan- ları okuyorum Neredeyse gormuş kadar oldum En lyısı yazarımız Memet Baydur'un koşesınden alıntılarla fılmı anlatmak "Bu yıl 'En ıyı fılm Oscarf yeteneksızlığını hıç değılse sanatsal açıdan defalarca kanıtlamış olan Robert Zemeckis'/n 'Forrest Gump' adlı kotu fıl- mıne venldı Bonluğun, zekâ yoksulu olmanın, ah- maklığın yuceltıldığı, belkı Amenka'da gunumuze egemen olan 'Yenı Sağ'fn ıdeolojık çerçevesının tam ortasında yer alan, sıkıcı, yorucu bır fılm. ( ) Sureklı yeşıl salata yıyıp maden suyu ıçen, sabah- lan beş, akşamlan altı kılometre koşan (joggıng), sağlık durumlanna kafayı takmış, Oskar'ı alan For- rest Gump'ın lyıtılm olduğuna ıman etmış (...) mıl- yonlarca ınsanın yaşadığt bır ulke..." Neresı orası? Amenka1 Yeryuzunun en buyuk uretım gucu, başkanı 'Yenı Dunya Duzenı'nm SezarY Amenka! Duşunuyorum, Forrest Gump Turkıye'de çekılse, nasıl uyarlanırdı'? Yerlı Forrest Gump fılmıne bula- cağımız kahramanın akıl ve fikır boyutlan ne olur- du'' Sıradan Amenkalının kahramanlaştığı filmın Yeşılçam a donuk çevınsı ıçın kjmı seçerdık? Bıyıkları duşuk bır ulkucu gencı mı? Çember sakallı bır şeriatçıyı mı? Pop kuşağından mavı cınlı bır delıkanlıyı mı?.. "Koyden geldım şehıre, şaşırdım bırden bıre" dıyen yan koylu, yarı kentlı bır konduluyu mu? Çok zengın çeşıtleme ıçınden seç seç al' Amenka gıbı super endustn toplumlarında ınsan- ların aynı tornadan geçırıldığı bır aşamaya ulaşıl- mış ama, Turkıye'de oylesıne bır karmaşa yaşanı- yor kı, genış kıtleyı sımgeleyecek bır seçım yap- mak çok guç, belkı de olanaksız Sıradan ınsanı- mızı seçmek ıçın sokaktan topladıklarımızı yan ya- na dızsek, renk renk kımlıkler arasında apışıp kalı- nz Anadolu ınsanı 'tek tıp'e donuşturulemedı • En doğrusu, Forrest Gump'ı ulkemıze uyariamak ıçın, gozlerımızı toplumsal katmanlarımızın en us- tune doğru kaydırmaktır Seçkın kesımlerımızde Amenka'nın sıradan adamına hayranlık, ayran bu- dalalığına donuşmedı mı? Gıyım kuşam, koşma moşma, oturup kalkma duşunup davranma uzen- ne yaşam bıçımınden tutun, dunya goruşu bakı- mından bızım seçkınımızın aptallığı kendınden kay- naklanmıyor Ithal malıdır bonluğumuz Markasında ne yazıyor Made ın USA' Amerıkan gucune kım karşı çıkabılır? Bılımde ve teknolojıdekı ustunluğunu kım yadsıyabılır? Bır gerçek bu 1 Ancak madalyonun otekı yuzu de var 1 . Eskı zamanlarda 'barbariar' Roma'nın ustun- luğunu gordukçe, Sezar'ın karşısında ikı kat olu- yorlardı. Barbar toplumların seçkınierı ıçın en güzel yaşam, kendı ulkelerınde efendılerının komısyon- culuğunu yapmaktan başka neydı? Pax Amerıcana, hıç kuşkusuz Pax Romana'nın çağımıza uyarlaması gıbıdır •* • 'Eleştırel akıl' ınsan duşuncesınde ne zaman devreye gırdı? Şunun şurasında ıkı yuzyılhk bır olay 1 Adına 'Aydınlanma Devnmı' dıyorlar (Post- modernızm de bu surecın urunudur) Pekı, 21'ıncı yuzyıla 5 kala Turkıye'de seçkınlenn 'Yenı Dönya Duzenı'ru eleştınsız benımsemelenne ne dersınız?. Medyatık bır guçle topluma dayatılan bu göruş, 'yukselen değerler' adıyla baş tacı edılmedı mı? Forrest Gump, Hollyvvood'da çevrıldı, Turkıye uyarlamasında altı çızılmesı gereken gerçek şudur Amenkalı sıradan adamın Turkıye'ye ıhracı, bızım seçkınımızı oluşturuyor HÎKMETÖZTURK (Mulıtar Hikmet) 1933- lOlNisan 1993, Ergani Geçıp gıden zaman da tıpkı kavgamıza benzıyor, Arttınyor, yukseltıyor senı ozleyışımızı Senı ve senden aldıklanmızı unutmayacağız. Hafizo. \aşar, Songül, Jale ve Ebru adına İngdtere'den t ırat tLAN TÜRKtYE GIDA SA1MAYÖ İŞÇİLERİ SENDtKASI GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN Sendıkamızın olağanustu genel kurulu aşağıdakı gundemı gonjş mek uzere 24-25 Hazıran 1995 günlen istanbul Kartal Tekel Cadde- sı ndekı SSK Kartal Eğıtım \e Dınlenme Tesıslen salonunda. saat 10 00'da toplanacaktır Yukanda belırtılen gundc çogunluk sağlanamazsa, Genel Kurul 08-09 Temmuz 1995 günlen avnı ver ve saatte, aynı gündemle topla- nacaktır Ilgılılere ve delegelere duyunılur GENEL VÖNETtM KURLLL Genel Sekreter Genel Başkan YURDAKUL GÖZDE MEHMET MUHLACI GINDEM 1- Yoklama ve açılış 2- Cenel Başkan\ e konuk lann konuşması 3 Başkanlık Kurulu nun secımı 4 Saygı durusu 5 Komısyonlann seçımı a) Hesap Tetkık Komısvonu seçımı , b) Gelecek Dönem Butçe Komısyonu seçımı c) Tuzuk Komısyonu seçımı d) Kararlar Komısyonu seçımı 6- Raporların okumnası * a) Çalışma raporunun okunması b) Hesap raporunun okunması c) Hesap Tetkık Komısyonu raporunun okunması d) Denetım Kurulu raporanun okunması e) Gelecek Dönem Butçe Komısvonu raporunun okunması 7 Çalışma raporu uzerınde goruşme 8 Komısvon raporlannın goruşulmesı a) Hesap Tetkık Komıs>onu raporunun goruşulmesı b) Tuzuk Komısyonu raporunun goruşulmesı c) Kararlar Komıs> onu raporunun goruşulmesı 9- Kurullann aklanması 10 Seçımler (genel başkan, genel sekreter, üç genel başkan yardımcısı ve yedeklen genel denetımkurulu asıl ve yedeklen.genel dısıplın kurulu asıl ve yedeklen DİSK Genel Kurul asıl ve yedek delegelen) 11 Dılek vetemennıler 12 Kapanış
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle