Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 MART1995 ÇARŞAMBA
8 DIŞ HABERLER
Türkiye Kıbrıs için bastırdı• Dışişleri Bakanı Karayalçın, Önceki gün yapılan
Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısında AB'nin Türk
tarafı olmaksızın Kıbns Rum Kesimi ile tam üyelik
müzakerelerine başlaması durumunda 'KKTC'nin
Türkiye ile entegrasyona gideceği' uyansında bulundu.
LALE SARltBRAHİMOĞLU
BRÜKSEL - Ankara. AB'nın KKTC'yi dışlı-
yarak ve adada çözüme ulaşılmadan Rum tarafı-
na birlik ile entegrasyon yolunda verdıği ödün kar-
şılığında "KKTC ile entegrasyona gideriz" me-
sajını verdi. Türkiye'nin sert bir dille ifade ettiği
bu mesaj Ortaklık Konseyi tutanaklanna geçirtil-
di. Yunanistan'daCumhufbaşkanlıgı seçımleriari-
fesınde. Ankara'nın Kıbns konusundaki çıkjşına
öfkelenen Yunanlı Bakan Yorgo Mangakis, Baş-
bakan Tansu ÇiIJer'in katıldığı akşam yemeginde,
"Yunanistan'ı tchdit edryorsunuz" diye çıkışti.
Avrupa Komisyonu Komiseri Hans Van Den
Broek, "Türkiye, Kıbns'm birliğe üydiğini sonsu-
zadektutsakalamaz"dedi. Dışişleri Bakanı Mu-
rat Karayalçın. Ortaklık Konseyi'nde yaptığı 6
sayfahk konuşma metninin yaklasık 1 sayfasmı
Kıbns konusuna ayırarak, AB'ye, Türkiye'nin
adada garantör olarak Kıbns'ın kısmen veya bir
bütün olarak herhangi bır ülke ile siyasi ve eko-
nomik bırliğe gitmesini engelleme sorumluluğu
bulundugunu anımsattı.
Murat Karayalçın. 'bir bütün olarak' ifadesiy-
1e de ileride Rum tarafının yanısıra, KKTC'nin de
onayıyla Kıbns"ın Türkıye'ninolmadığı birkuru-
luşa girmesine itiraz edeceğine de dikkat çekmiş
oldu.
Karayalçın, Türkiye'nin garantörlük haklannın
doğduğu 1959 Zürih ve Londra antlaşmalannı da
anımsatarak, adada bır çözüme ulaşılmadan önce
birliğe katılım müzakerelerinın açılmasının yal-
nızca Kıbns Rum tarafının muhatap olarak alın-
ması anlamına geleceğıni bildırdi. Karayalçın.
"Türkiye'nin Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ile
benzer bir bürünleşme) le gidecek adımlan atmak-
tan başka bir seçeneği olmayacakür'" diye uyan-
da bulundu.
AB Dönem Başkanı Fransa Dışişleri Bakanı
Alain Juppe ise yaptığı basın toplantısında, veto-
sunu kaldınlması için Yunanistan'a verilen ödü-
nü şöyle açıkladı:
"Avrupa Birüği'nin 19% yılında gerçekleştire-
ceği ve birligin genişlemesi konusunun ele almaca-
ğı hükümetierarası konferanstan sonraki 6 a> için-
de Rum tarafı ile tam üyelik müzakereleri > apüa-
cak. Buna ek olarak Rum yönetimi AB'nin Orta
ve Doğu Avrupa üikelerine verdigi birlik toplantı-
lanna suıırh olarak kanlma stafüsünü de tanıyor."
Karayalçın"ın, Kıbns konusundaki Türk tezini
Yunan vetosunun aşılmasının hemen ardından
böylesine sert ifade etmesi, hükümet bürokrasisiy-
le Dışişleri Bakanlığı diplomatlan arasında ger-
ginlige de neden oldu. Bazı bürokratlar ve diplo-
matlar, gümrük birliğinin gerçekleştiği bir sırada
Kıbns konusunda böylesine sert ifadeler yerine
daha diplomatik dilde sunulmasının daha lyi ola-
bileceğini savundular.
Juppe, Türkiye ve AB arasında 1963 ortaklık
antlaşması çerçevesinde öngörülen tam üyelik ta-
ahhüdüyle ilgili bir soruya. "Gümrük birliğinin
basansL ilişkilerin yakınJaştınlmasmda bir adım-
dır" demekle yetindi. Ancak Juppe'nın, birlik ile
Rum yönetimi arasında daha önce yaptığı Kıb-
ns'ta üniter devletin tam üye olabileceği yolunda-
ki tarifıni degiştirerek, ilk kez adada iki toplumlu
ve iki kesımli bir yönetim biçiminden açıkça sö-
zetmesı dikkat çekti.
Broek: Rehin alamadar
Avrupa Komisyonu Komiseri Hans Van Den
Broek, Cumhuriyet'in sorusu üzerine, "Türkiye
Kıbns'm birliğe üveliğini sonsuza dek tutsak ala-
maz" diyerek. Türkiye'nin de adada çözüm için
caba harcaması gerektiği mesajını verdi. Broek,
BM Genel Sekreteri'nin raporlanndan Kıbns Türk
tarafının çözüm yolunda daha az işbirliği yaptıgı-
nm anlaşıldıgını öne sürdü.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Denktaş, Kıbns
için kaygılıİstanbul Haber Servisi - KKTC Cumhurbaşkanı RanfDenktaş.
Gümrük Birlıği anlaşmasının, Türkiye açısından önemlı gelışme ol-
duğunu söyledı.
Denktaş, Gümrük Birlıği anlasması süresince, Kıbns soru-
nu açısından kendilennin takınacağı tutumun, Türkiye'nin
arzu ertiği yola gırerken bunu engellememek ve bu ko-
nuda gereken duyarlılığı göstermek olduğunu bildir-
di. Birtelevizyon programı çekimı için dün sabah
Istanbul'a gelen Cumhurbaşkanı Denktaş, Ata-
türk Havaalanı'nda basına yaptığı açıklamada,
Gümrük Birliği'negirmekleTürkiye'nin, Av-
rupa Birliği'ne ü>
r
elîk kapısının açılması umu-
dunun da ortaya çıktığını belirtti.
Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmek
için büyük uğraş verdiğıne dik-
kat çeken Denktaş. şöyle dedr
"Bu olay, Türkiye açısından
j olumlu bir gelişme. Benün en-
I dişem. tüm bu gelişmelerden,
Kıbns sorununun nasıl etkile-
neceği. Yapılan açıkiamalar-
dan, Avrupa'nın konuva yak-
laşıım, Kıbns dahilinde bir bir-
leşme olmadıkça, sadece Rum ta-
rafı nı üyeyapmak niyetindeoimama-
lan. Anladığunkadanyla'iki kesımli bir
federasvon olussun \e bu şekilde anlaş-
ma yapılsın" seklinde. Kıbns Rumlan ise
32 yıldır federasyon yapmamak için uğ-
raşmıştır. Federasyon yapmak ihriyacı
du>mu>orlar. Kıbns'ta bizimlc yeniden
ortaklaşa Kıbns'ı paylaşmak, Kıbns'ta
eşitliğimİ7i. egemenliğimizi kabul etmek
gibi bir durumla şimdi karşı karşıya
kaldılar. Bu yolia gidecekler
I mi. gitmeyecekler mi zaman
gösterecek. Avrupa, Rumlara
bu işareti»erirken bizede Mu-
hakkak bu anlaşmayı yapın.
Yapmak için de gereken tavizi
| verin. venmeniz için de baskı-
ya devam edeceğiz' demektedir.
Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesi 6-12 ay gibi bir zaman
alacaktır. Bu arada ekim ayında Avrupa Birliği Parlamentosu'nun
ne yapacagı da vardır. Bizim için biten bir şey yoktur.
Kıbns açısından bizim yapmamız gereken şey, Türkiye'nin ar-
zu ettiği yola gırerken bunu engellememek bu konuda gereken has-
sasiyeti göstermek, fakat temel hak ve yetkilerimizden taviz verme-
mek. Çünkü. Türkiye bize 'Bu konuda hiçbir taviz verilmiş değıl-
dir' demiştir.
w
Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın Ortakhk Konseyi toplantısında Yunanistan'a sert bir dille çattı.
Yunanistan AB Genel Işler Konseyi'ni olağanüstü toplantıya çağırdı
Atina Karayalçın'ı şikâyet ettiATİNA (AA) - Brük-
sel'de önceki gün imza-
lanan Türkiye-AB Güm-
rük Birliği Anlaşma-
sı'nın mürekkebi kurumadan Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Ka-
rayalçuTın Kıbns ile ilgili açıklamalannt
bahane eden Yunanistan. bir şikayet mek-
tubu ile AB Genel Işler Konseyi'ni olağa-
nüstü toplantıya çağırdı. Ancak AB dönem
başkanı Fransatoplantı tekJıfinı kabul etme-
di.
Fransız Dışişleri Bakanı Alain Juppe,
dün Paris'te düzenlediği basın toplantısın-
da. gümrük birliği anlaşmasının kesin oldu-
ğunu belirterck, Yunanlılar'ın teklifinin ka-
bul edilmeyeceğini belirtti. Juppe , bunun-
la birlikte Türk Dışişleri Bakanı'mn açıkJa-
masının BM kararlanna ters düştüğünü ile-
ri sürdü. Juppe, "Kıbns'ın paylaşılmasına
yönelik tehdidi kabul edemeyiz" dedi.
AB Işlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan
Yardımcısı Yorgos Aleksandros Mangakis,
Brüksel'de, Başbakan Yardımcısı ve Dışişle-
ri Bakanı Murat Karayalcının Kıbns ile il-
gili açıklamalannı bahane ederek, AB dö-
nem Başkanı Fransa'nın Dışişleri Bakanı
Alain Juppe'ye dün gönderdiği mektup Ati-
na'da açıklandı.Mektupta, Karayalçm'ın
"Kıbns'ın AB'y'e ü>elik hakkını tahrikkâr
bir biçimde tereddütle karşıladığı \e Kuzey
Kıbns'ı flhakla tehdit ettiği" ılen sürüldü. '
Öte yandan.Yunanistan. Murat Karayal-
çm'ın Brüksel'de Kıbns'la ilgili açıkJamala-
nnı bahane ederek, Türkıye'yi yeniden "ve-
to" ile tehdit etti.Yunanistan Hükümet Söz-
cüsû Evangelos V'enizelos, düzenlediği ba-
sın toplantısında, Karayalçın'm, Avrupa Bir-
Iiği'nin Kıbns ile ilgili kararlannı kabul et-
tiğini açık bir şekilde ifade etmesi gerektiği-
ni, aksi halde gümrük birliğinin gerçekleşe-
meyeceğini iddia etti.Gümrük birliğinin ger-
çekleşebılmesi için Avrupa Parlamento-
su'nun olumlu mütalaasmın yanı sıra, Avru-
pa Birliği Bakanlar Konseyi'nde de onay-
İanması gerektiğine işaret eden Venizelos
"Yunanistan'ın. Bakanlar Konseyi'nde
veto hakkı vardır" diye konuştu.Brüksel'de
verilen yemekte Başbakan Tansu Çiller ve
Dışişleri Bakanı. Başbakan Yardımcısı Ka-
rayalçm'ın verdikleri izahatı yeterli bulma-
dıklannı söyleyen Venizelos, "Biz, Türki-
ye'denbirtekzipistiyoruz'' ifadesini kullan-
dı.
ABD AISLAŞIVL4DAN MEMNUN
Adım atma
sırası Türkiye'de
FUAT KOZLUKLU
HASH1NGTON - Avrupa Birliği ile Türkiye
arasında Gümrük Birliği'ne karar verilmesi, an-
laşmanın saf lanamaması durumunda "radikal
İslam'ın güçleneceği' yolunda kaygılann arttı-
ğı ABD'dememnuniyet yarattı. Türkiye'yi Avrupa'nınbirparça-
sı olarak gördüklennı sürekli vurgulayan Clinton yönetiminden
bir yetkili. ABD'nin Türkiye'yi Avrupa kurumlan içınde yer al-
ması için desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Aynı kaynak
"Şimdi asıl adımı Türkiye'nin arması gerekiyor. İnsan hakJan. de-
mokratikleşme >e fikri mülkiyet birliği konulannda Ankara'nın
somut çabşmalar gerçekJeştirmesini ve hayata geçinnesini bekli-
yT>nız' diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili. Başkan Bill Clin-
ton'ın, Avrupa ülkelerindeki diplomatlannı. NVashington'un Tür-
kiye'ye 'tam destek verdiğinin' anlatılması ve 'Ankara ile Güm-
rük Birliği Anlaşmasının imzatanması' için geçen yılın sonlann-
da harekete geçırdı-
ğini söyledı.
Verilen bilgılere
göre Avrupa ve Ka-
nada Işlerinden So-
rumlu Dışışîen Ba-
kan Yardımcısı Rk-
hard Holbrooke ko-
ordinesinde Avrupa
başkentlerindeki
ABD bÜN'ükelçilen.
meslektaşlanyla ço-
ğu ikili birdizı görüş-
me yaptı. Diploma-
tik bir kaynak. geçen
ay sonunda Turkı-
ye'yi ziyaret eden
Holbrooke'un Güm-
rük Birliği çabalannı
övdü ve "Operasyo-
nel düzeyde çok yo-
ğun" olarak tanımla-
dı. Aynı kaynak.
"ABD, Vunanistan'ın
vetosunu kaldırması
için her düzeyde Ati-
na'\a baskı \~apti~ di-
ye konuştu.
Öte yandan ABD
Dışişleri Bakanlığı
sözcüsü Christine
SheHy. dün yaptığı
basın toplantısında
Türkiye'nin gümrük
birliğine alınmasını
memnunlukla karşı-
ladıklarını \e böyle
bir sonucu başından
beri umut ettiklennı
açıkladı. Shelly ",\ıı-
laşma Batı A\rupalı
dostlanmızla önemli
stratejik konumda
bulunan ve dikkat çe-
kici ekonomik bir po-
tansiyelesahipTürki-
ye arasındaki bağlan
gû'çlendirecek. Bu an-
lasmanın gerçekieş-
mesi için büyük gay-
ret göstcrdik ve sonuç bizim için muriuluk verici" dedi. Shelly,
gümrük bırlıgı anlaşmasının Kıbns sorunu ıçın de olumlu olaca-
ğını belirtırken * Ege'nin iki yakasından gösterilen cesaretveile-
ri görüşlülük gümrük birliğinin gcrçekleşmesine neden oldu. Ay-
nıcesaret ve ileri görüşlülük, Kıbns sorunu içindegerekledir" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı 'ndan bir yetkili de Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada. Kıbns'ın AB'ye katılmasına destek verdiklerini
belirterek "Clinton yönetimi, AB'nin Orta Avrupa ülkeleri deda-
hil olmak üzere genişlemesi sürecinden \-anadir. Kıbns'ı da Avru-
pa'nın parçası olarak göriiyoruz. Ancak bu Kıbns bölünmemiş
obnah. ABD, federal bir çözümden sonra Kıbns'ın AB üyeliğine
sıcak bakıyor. Ancak görünen o ki. bu şimdilik bir ha> li uzak du-
ruvor"'dedı.
Fransa
AB'ye tam
üyelik için
bir aşama
MİŞEL PERLMAN
PARİS-Fransızkıt-
le iletişim araçlan,
Avrupa Birliği'nin
önceki gün Türkiye
ile imzaladığı Gümrük Birliği anlaş-
masına önemli bir yer ayırdı ve bunun,
tam üyeliğe \armak üzere bir aşama
oluşturduğunu belirtti. Söz konusu ba-
sın organlan. bununla birlikte insan
haklan konusuna da değinerek Türki-
ye'de buna bir çözüm bulunması gere-
ğine işaret etti. France-lnter radyosu-
nun dün sabahki bir buçuk saatlik ha-
ber programına katılan Cumhurbaşka-
nı adaylanndan. aşın sağ göriişlü Phi-
Bppe de VUHers ise "Türkiye'yi Avru-
pa'ya sokmanın çılgmlık olacağını"
savladı.
Fransa'nın en ciddi gazetesiLeMon-
de. Avrupa Birlığı'yle (AB) Türkiye
arasında ımzalanan gümrük birliği an-
laşmasına dün tam sayfa ayırarak ola-
yın öneminı vurguladı. Brüksel çıkışlı
bır haber yorumda, "AB'nin srratejisi-
nin. Kıbns sorununa çözüm arayan
Birleşmiş Mflletler için bir takviyeoîuş-
turduğu" ifade edildi. Yazıda aynca
ekonomik görüşler de yer aldı. İstan-
bul çıkışlı bir haber yorumda ise anlaş-
manın Türkiye'de ekonomik bir etki-
den çok, başlangıçta psikolojik bir et-
ki yaratacağı belirtildi.
Le Monde, gçlişmelerin gerek Kıb-
ns Rum yönetimi, gerekse KKTC için
yararlı oiduğu görüşüne yer verdi.
GümrükBirliği ne getirecek, ne götürecek?Dış Haberler Servisi - Türkiye'nin Av-
rupa Birlıği ile imzaladığı anlaşma hiç kuş-
kusuz Türkiye'ye bazı önemli "çıkarlar"
sağlayacak. bununla birlikte hiç kuşkusuz
çok önemli bazı **sıkınnlar"da yaratacak.
Gümrük Birliği anlaşmasının imzalan-
masından sonra Türkiye'yi bekleyen belli-
başlı "sıkınülar ve zevkler" şu noktalarda
özetlenebilir:
Toplu konut fonu
kalkıyor
1 Gümrük vergileri damga resminin in-
dirilmesinin yanı sıra Toplu Konut Fonu
(TKF) 1995 yılı içinde kaldınlacak.
TKF'nin kaldınlması ile dış ticarete dayalı
fon alımlan
devreden cı-
kacağı için it-
hal mallan
ucuzlayacak.
Yurtdışına çı-
kışlarda alınan ve bugüne değin önemli ya-
kınmalara neden olan konut fonundan da
kurtulunmuş olunacaktır. Buna karşılık yak-
laşik 40 trilyon liralık bır kaynak devreden
çıkacağı için devlet hizmetleri ve toplu ko-
nut çalışmalan aksayacak. TKF'nin zaten
199""nin sonunda kaldınlması öngöriil-
müsü
Otomotivde sıkıntı
2 Türkotomotiv sanayiı AB'den gelecek
hertürlü taşıt aracı \e yedek parçalarla re-
kabete en çok zorlanacak sektörü oluştura-
cak Bugüne değın kâr oranı çok yüksek
olar. standart dışı, Avrupa ortalamasına kı-
yasla miktar
olarak çok az
üretim yapan
ve bunlan ya-
kın tarihe ka-
dar sadece iç
piyasaya sunan yerli üretıciler. bundan böy-
le Târkiye'ye gümrüklerden annmış olarak
dahıucuza girecek yabancı araçlarkarşısın-
da ıskabette zorlanacaklar. Türkiye'de ara-
ba rhalatına uygulanan vergi oranı ortala-
ma^üzde 50'yi aşarken AB'de bu oranın
yüzde 16.8 oiduğu anımsatılıyor.
Bu kuruluşlar, kâr oranlannı azaltıp kali-
teyı yükseltip, uluslararası teknik standart-
lara uymak, dayanıklılığı arttırmak, tekno-
loji transferi yapmak. modellerini yenile-
mek ve dış pazar aramak zonında kalacak-
lar.
Artık Türkiye'de de AB'ın öngördüğü
standartlar aranacaği için Türkiye'ye geli-
şigüzel yabancı araç giremeyecek ya da
standart uyarlaması yapıldıktan sonra ithal
edilebilecek. Örneğin eski Dogu Avrupa ül-
kelerinde yapılan birtaşıt aracı Almanya'ya
AB standartîanna uyarak satıldıf ı için o ül-
kelerde rekabette zorlanmakta, buna karşı-
lık bu standartlann aranmadığı Türkiye'de
sağladığı rekabet ortamıyla önemli pazar
payı kapmaktaydı. Bundan böyle Türki-
ye'ye yüksek standartlı, kaliteli, güvenilir.
dayanaklı. ucuz olan arabalar girebilecek-
tir. Bu nokta gerek Türk ve gerek Dogu Av-
rupa'dan gelen arabalann karşılaşacağı
önemli rekabet sorunu anlamına gelmekte-
dir.
Buna karşılık üretimin yüzde 40'ını ihraç
eden Türk lastik yapımcılan gümriik birli-
gi ile rekabete hazırolduklannı söylüyorlar.
Konfeksiyoncunun yüzii
gülüyor
3. Tekstil ve konfeksiyon sanayii önemli
bir sıçrama yapacak. 1993 'de 5.6 milyar do-
lar olan tekstil ve konfeksiyon ihracatınm
1994'te 6.3 milyar dolara ve 1995'te 7.5
milyardolara yükselmesi öngörülüyor. Tür-
kiye'nin konfeksiyon üretiminde işçilik pa-
yı ortalama yüzde 25, buna karşıhk AB'de
yüzde 40'tır. Türki-
ye'nin AB ıçindeki
bu kozundan tekstil
üreticısi Yunanis-
tan'da rahatsızlık
duymaktadır.
Burada tekstil ve
konfeksıyonculann
dikkat etmesi gere-
ken noktalar ise şöy-
le belirleniyor:
A) AB Gümrük Birliği Anlasması çerçe-
vesinde TBMM'den geçen
Taklit ve damping
yasağı
* Patent Yasası'na göre bundan böyle
Türk (T-Shirt) yapımcılan. örneğin "La
Coste (Timsah)" markası ile takJit mal üre-
tip Türkiye"de satamayacak ve dışanya da
ihraç edemeyecekJer. Bugüne kadar mahke-
me karan ile sözgelimi 1 milyon TL'lik bir
ceza ile kurtulan takJit konfeksiyon yapun-
cılanna daha ağır cezalar uygulanacak.
* Rekabet Yasası'na göre üreticiler
AB'ye ihracatta "damping" yapamayacak-
lar. Aksi halde önce Türkiye'de ve sonra
AB'de bu firmalann mallan boykot edile-
cek ve çeşıtli cezalar verilecek. AB, Türki-
ye'den gelen tekstil ve konfeksiyon malla-
nnı bilgisayarlannda fırma Fınna ızleyecek
ve aşın fiyat kıran ya da olağanüstü ihracat
gerçekleştiren firmalann "damping" yapıp
yapmadıklan araştınlacak. (Bu "gözedeme"
işleminin işlerligi konusunda taraflar arasın-
da henüz anlaşmaya vanlamadığı bildirili-
yor.)
İlaç pahahlanacak
4 Bugüne kadar Türkiye'deki büyük ilaç
firmalannca engellenen ve AB ile anlaşma-
da "ohnazsaol-
maz" olarak ta-
nımianan Pa-
tent işbirliği
Yasası, Türk
firmalarına
olumsuz bir rekabet yaratacak ve ilaç fiya-
tının artışına neden olacak. Kamu toplum-
sal güvenlik kuruluşlannın (Emekli Sandı-
ğı, SSK, Bağkur ve bazı banka sandıklan-
nın) bütçelerine önemli yük getirecektir.
Cıda sektörü umutlu
5. Ucuz işçi ve emek yoğun olan Türk gı-
da sektörünün ihracatı artacak ve (tekstil ile
birlikte) bu sektörde ıstihdam artışı olabile-
cektir. Ancak Türkiye'nin rekabet üstünlü-
ğıine sahip olmakla övündüğü bu iki sektö-
re benzeri üretime sahip Italya, Yunanistan
ve Portekiz önemli rakıplerdir. Nitekim, gı-
da ve tekstil Türkiye'nin .AB'den geçen yıl
ithalat ettiği ilk 10 madde arasında girerek
rekabetin pek de kolay olmayacağina dik-
kat çekilmektedir.
6. AB'nin
üçüncü ülkele-
re uyguladığı
bazı genel
gümrük tarife-
leri Türkiye
için de geçerli olacağı için. bazı Türk sek-
törleri de bu kolaylıklardan aynen yararla-
nacaklardır.
Yabancı sermaye ve
teknoloji girdisi
7. Türkiye'deki ucuz emek, (güvenilir
ekonomik ortam ve demokratik koşullar oi-
duğu takdirde) önemli oranda yabancı ser-
mayeyi çekecektir. Türkiye'ye yabancı ser-
maye ve teknoloji girdisi artacağı için AB
ile rekabet edebile-
cek daha kaliteli,
yüksek standartlı
malvehizmetüreti-
lebilecektedir. Bu
ilişkiler, AB'nin iş
anlayışını ve disipli-
nini zaman içinde
Türk işletmelerinde
de yaymış olacaktır. Bu yatınmlardaki üre-
tim, yerli tüketim dışında, AB ya da 3. ül-
kelere ihraç edileceği için Türkiye'ye önem-
li rekabet, döviz ve kaynak girdisi ile istih-
dam artışı sağlanacaktır.
Canı sıkılanlar
8. Türkiye'de AB ile yapılacak bu anlaş-
madan zarar görecek sektörlerin başında re-
kabet gücü zayıfolan beyaz eşya, demir-çe-
lik, elektrikli araçlar ve kimyasal maddeler
geliyor. Ancak Türkiye Ingiltere'ye 300
bin, Fransa'ya 200 bin buzdolabı satarken,
Almanya'ya bir tane bile ihraç edememiş-
tir. Bunda Almanya'nın buzdolabı standart-
lannda, ömeğin bir vida değişikliği, Türk
buzdolaplannın Almanya'ya girişini önle-
mektedir. Türk yapımctlar bu standartlan
yerine getirdıkleri takdirde zamanla sıkın-
J
H
rılan kalmayabilecektır. Ancak neolursaof-
sun, bazı yabancı mallar, kalitesiz ve yük-
sek fiyata satılan, onanm ve bakım güven-
cesi bulunma-
yan bazı yerli
ürünleri devre
dışı bırakabile-
cektir.
9. A) Avru-
pa'da yaşayan
2.5 milyon
Türkün AB üyeleri arasında serbest dolaşı-
mı gerçekleşebılecektir. Bir AB ülkesinde
yaşayan Türk, (Türkiye'dekiler değil) öteki
ülkelere vize almadan gidebilecektir. (An-
cak 11 ülke bu konuyu benimserken, Al-
manya'nın henüz "evet" demediği bildirili-
yor.)
B) A\Tupa'daki Türk işçilerine AB'nin
her ülkesinde
değişik uygula-
nan "toplumsal
güvenlik"teki
dağınıklık gi-
derilecek ve
AB'nin "tek
tip" uygulamasına geçılecektır.
10. Gümrük duvarlannın kaldınlması ile
Türkiye'nin AB'den mal ve hizmet alımı ar-
tacağı için Dış Ödemeler Dengesi'ndeki
açık büyüyecektir. Bu nedenle dövize olan
istem artacak, TL zayıflayacak ve ekonomik
istikrann sağlanmasında güçlüklerle karşı-
laşılabilecektir.
Korsanlığa paydos
12. Bundan böyle TRT de dahil olmak
üzere, özel teievizyonlar ya da yazılı basın.
ister yerli, ister yabancı, bir sanat ve fikir
eserini dilediği gibi kullanıp makaslayama-
yacaktır. "Korsan kaset, korsan kitap, kor-
san video"ve
gazetelerde
uygulanan
"makasyazıve
resim'' olayla-
nna bundan
böyle yaptı-
nmlar uygulanacaktır.
13. Bazı sektörlerde önemli Ölçüde işçi çı-
kanmJan yaşanırken. bazı sektörlerdeki ge-
nişleme yeni istihdam olanaklan yaratıla-
caktır.
Türklere söz hakkı yok
14. Türkiye. AB'ye "tam üye" olmadığı
için Avrupa Parlamentosu'nda ve AB'nin
öteki karar organlannda oy hakkı ile temsil
edilemeyecek. kendisi ile ilgiü kararlara
"Gümrük Birliği Anlasması" çerçevesinde
boyun eğmek zonında kalacaktır. Antik Yu-
nan'da kent içinde yaşayanlann seçme ve se-
çilme gibi siyasal haklan bulunmasına kar-
şılılc, surdışında yaşayanlann 2. sınıfvatan-
daş kabul edilmelerinden dolayı bunlara si-
yasal hak tanınmayışına benzer bir durum
yaşanacaktır. Bir başka deyişle, örneğin Yu-
nanistan AB'de kapalı kapılar ardmda "ve-
to" dahil her türlü oy hakkını kullanırken
Türkiye verilecek karan -şu anda yaşandı-
ğı gibi- kapının dışında beklemek zonında
kalacaktır.
15. Türkiye, bu maddelerden herhangi bi-
rinde önemli sıkıntı çektiği takdirde Güm-
rük Birliği Anlaşmasf nın 60. maddesi ge-
reğince AB ile işbirliği yaparak söz konusu
sektördeki sorunu çözmek için bazı geçici
önlemler alma yetkisine sahip olacaktır.
Mali yardım
16. Avrupa Birliği, bütçe kaynaklanndan
1 Ocak 1996 tarihinden itibaren 5 yıl süre
ile her yıl 375 milyon ECU (1 ECU: 1.30
ABD dolan) olmak üzere toplam 2.5 mil-
yar ECU (yak-
laşık 3 milyar
200 milyon do-
lar) mali yar-
dımda buluna-
caktır. Aynca
halen yürür-
lükte bulunan Akdenız programı çerçeve-
sinde 400 milyon ECU, Avrupa Yatınm
Bankası kaynaklanndan sağlanacaktır. Tür-
kiye'nin istemi halinde 1 Ocak 1996 tarihin-
den itibaren 5 yıl süre ile 750 milyon ECU
proje kredisi ve ekonomik yardım sağlana-
caktır.