26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MART1995 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Türkiye Kıbrıs için bastırdı• Dışişleri Bakanı Karayalçın, Önceki gün yapılan Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısında AB'nin Türk tarafı olmaksızın Kıbns Rum Kesimi ile tam üyelik müzakerelerine başlaması durumunda 'KKTC'nin Türkiye ile entegrasyona gideceği' uyansında bulundu. LALE SARltBRAHİMOĞLU BRÜKSEL - Ankara. AB'nın KKTC'yi dışlı- yarak ve adada çözüme ulaşılmadan Rum tarafı- na birlik ile entegrasyon yolunda verdıği ödün kar- şılığında "KKTC ile entegrasyona gideriz" me- sajını verdi. Türkiye'nin sert bir dille ifade ettiği bu mesaj Ortaklık Konseyi tutanaklanna geçirtil- di. Yunanistan'daCumhufbaşkanlıgı seçımleriari- fesınde. Ankara'nın Kıbns konusundaki çıkjşına öfkelenen Yunanlı Bakan Yorgo Mangakis, Baş- bakan Tansu ÇiIJer'in katıldığı akşam yemeginde, "Yunanistan'ı tchdit edryorsunuz" diye çıkışti. Avrupa Komisyonu Komiseri Hans Van Den Broek, "Türkiye, Kıbns'm birliğe üydiğini sonsu- zadektutsakalamaz"dedi. Dışişleri Bakanı Mu- rat Karayalçın. Ortaklık Konseyi'nde yaptığı 6 sayfahk konuşma metninin yaklasık 1 sayfasmı Kıbns konusuna ayırarak, AB'ye, Türkiye'nin adada garantör olarak Kıbns'ın kısmen veya bir bütün olarak herhangi bır ülke ile siyasi ve eko- nomik bırliğe gitmesini engelleme sorumluluğu bulundugunu anımsattı. Murat Karayalçın. 'bir bütün olarak' ifadesiy- 1e de ileride Rum tarafının yanısıra, KKTC'nin de onayıyla Kıbns"ın Türkıye'ninolmadığı birkuru- luşa girmesine itiraz edeceğine de dikkat çekmiş oldu. Karayalçın, Türkiye'nin garantörlük haklannın doğduğu 1959 Zürih ve Londra antlaşmalannı da anımsatarak, adada bır çözüme ulaşılmadan önce birliğe katılım müzakerelerinın açılmasının yal- nızca Kıbns Rum tarafının muhatap olarak alın- ması anlamına geleceğıni bildırdi. Karayalçın. "Türkiye'nin Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ile benzer bir bürünleşme) le gidecek adımlan atmak- tan başka bir seçeneği olmayacakür'" diye uyan- da bulundu. AB Dönem Başkanı Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ise yaptığı basın toplantısında, veto- sunu kaldınlması için Yunanistan'a verilen ödü- nü şöyle açıkladı: "Avrupa Birüği'nin 19% yılında gerçekleştire- ceği ve birligin genişlemesi konusunun ele almaca- ğı hükümetierarası konferanstan sonraki 6 a> için- de Rum tarafı ile tam üyelik müzakereleri > apüa- cak. Buna ek olarak Rum yönetimi AB'nin Orta ve Doğu Avrupa üikelerine verdigi birlik toplantı- lanna suıırh olarak kanlma stafüsünü de tanıyor." Karayalçın"ın, Kıbns konusundaki Türk tezini Yunan vetosunun aşılmasının hemen ardından böylesine sert ifade etmesi, hükümet bürokrasisiy- le Dışişleri Bakanlığı diplomatlan arasında ger- ginlige de neden oldu. Bazı bürokratlar ve diplo- matlar, gümrük birliğinin gerçekleştiği bir sırada Kıbns konusunda böylesine sert ifadeler yerine daha diplomatik dilde sunulmasının daha lyi ola- bileceğini savundular. Juppe, Türkiye ve AB arasında 1963 ortaklık antlaşması çerçevesinde öngörülen tam üyelik ta- ahhüdüyle ilgili bir soruya. "Gümrük birliğinin basansL ilişkilerin yakınJaştınlmasmda bir adım- dır" demekle yetindi. Ancak Juppe'nın, birlik ile Rum yönetimi arasında daha önce yaptığı Kıb- ns'ta üniter devletin tam üye olabileceği yolunda- ki tarifıni degiştirerek, ilk kez adada iki toplumlu ve iki kesımli bir yönetim biçiminden açıkça sö- zetmesı dikkat çekti. Broek: Rehin alamadar Avrupa Komisyonu Komiseri Hans Van Den Broek, Cumhuriyet'in sorusu üzerine, "Türkiye Kıbns'm birliğe üveliğini sonsuza dek tutsak ala- maz" diyerek. Türkiye'nin de adada çözüm için caba harcaması gerektiği mesajını verdi. Broek, BM Genel Sekreteri'nin raporlanndan Kıbns Türk tarafının çözüm yolunda daha az işbirliği yaptıgı- nm anlaşıldıgını öne sürdü. GÜMRÜK BİRLİĞİ Denktaş, Kıbns için kaygılıİstanbul Haber Servisi - KKTC Cumhurbaşkanı RanfDenktaş. Gümrük Birlıği anlaşmasının, Türkiye açısından önemlı gelışme ol- duğunu söyledı. Denktaş, Gümrük Birlıği anlasması süresince, Kıbns soru- nu açısından kendilennin takınacağı tutumun, Türkiye'nin arzu ertiği yola gırerken bunu engellememek ve bu ko- nuda gereken duyarlılığı göstermek olduğunu bildir- di. Birtelevizyon programı çekimı için dün sabah Istanbul'a gelen Cumhurbaşkanı Denktaş, Ata- türk Havaalanı'nda basına yaptığı açıklamada, Gümrük Birliği'negirmekleTürkiye'nin, Av- rupa Birliği'ne ü> r elîk kapısının açılması umu- dunun da ortaya çıktığını belirtti. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmek için büyük uğraş verdiğıne dik- kat çeken Denktaş. şöyle dedr "Bu olay, Türkiye açısından j olumlu bir gelişme. Benün en- I dişem. tüm bu gelişmelerden, Kıbns sorununun nasıl etkile- neceği. Yapılan açıkiamalar- dan, Avrupa'nın konuva yak- laşıım, Kıbns dahilinde bir bir- leşme olmadıkça, sadece Rum ta- rafı nı üyeyapmak niyetindeoimama- lan. Anladığunkadanyla'iki kesımli bir federasvon olussun \e bu şekilde anlaş- ma yapılsın" seklinde. Kıbns Rumlan ise 32 yıldır federasyon yapmamak için uğ- raşmıştır. Federasyon yapmak ihriyacı du>mu>orlar. Kıbns'ta bizimlc yeniden ortaklaşa Kıbns'ı paylaşmak, Kıbns'ta eşitliğimİ7i. egemenliğimizi kabul etmek gibi bir durumla şimdi karşı karşıya kaldılar. Bu yolia gidecekler I mi. gitmeyecekler mi zaman gösterecek. Avrupa, Rumlara bu işareti»erirken bizede Mu- hakkak bu anlaşmayı yapın. Yapmak için de gereken tavizi | verin. venmeniz için de baskı- ya devam edeceğiz' demektedir. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesi 6-12 ay gibi bir zaman alacaktır. Bu arada ekim ayında Avrupa Birliği Parlamentosu'nun ne yapacagı da vardır. Bizim için biten bir şey yoktur. Kıbns açısından bizim yapmamız gereken şey, Türkiye'nin ar- zu ettiği yola gırerken bunu engellememek bu konuda gereken has- sasiyeti göstermek, fakat temel hak ve yetkilerimizden taviz verme- mek. Çünkü. Türkiye bize 'Bu konuda hiçbir taviz verilmiş değıl- dir' demiştir. w Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın Ortakhk Konseyi toplantısında Yunanistan'a sert bir dille çattı. Yunanistan AB Genel Işler Konseyi'ni olağanüstü toplantıya çağırdı Atina Karayalçın'ı şikâyet ettiATİNA (AA) - Brük- sel'de önceki gün imza- lanan Türkiye-AB Güm- rük Birliği Anlaşma- sı'nın mürekkebi kurumadan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Ka- rayalçuTın Kıbns ile ilgili açıklamalannt bahane eden Yunanistan. bir şikayet mek- tubu ile AB Genel Işler Konseyi'ni olağa- nüstü toplantıya çağırdı. Ancak AB dönem başkanı Fransatoplantı tekJıfinı kabul etme- di. Fransız Dışişleri Bakanı Alain Juppe, dün Paris'te düzenlediği basın toplantısın- da. gümrük birliği anlaşmasının kesin oldu- ğunu belirterck, Yunanlılar'ın teklifinin ka- bul edilmeyeceğini belirtti. Juppe , bunun- la birlikte Türk Dışişleri Bakanı'mn açıkJa- masının BM kararlanna ters düştüğünü ile- ri sürdü. Juppe, "Kıbns'ın paylaşılmasına yönelik tehdidi kabul edemeyiz" dedi. AB Işlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yorgos Aleksandros Mangakis, Brüksel'de, Başbakan Yardımcısı ve Dışişle- ri Bakanı Murat Karayalcının Kıbns ile il- gili açıklamalannı bahane ederek, AB dö- nem Başkanı Fransa'nın Dışişleri Bakanı Alain Juppe'ye dün gönderdiği mektup Ati- na'da açıklandı.Mektupta, Karayalçm'ın "Kıbns'ın AB'y'e ü>elik hakkını tahrikkâr bir biçimde tereddütle karşıladığı \e Kuzey Kıbns'ı flhakla tehdit ettiği" ılen sürüldü. ' Öte yandan.Yunanistan. Murat Karayal- çm'ın Brüksel'de Kıbns'la ilgili açıkJamala- nnı bahane ederek, Türkıye'yi yeniden "ve- to" ile tehdit etti.Yunanistan Hükümet Söz- cüsû Evangelos V'enizelos, düzenlediği ba- sın toplantısında, Karayalçın'm, Avrupa Bir- Iiği'nin Kıbns ile ilgili kararlannı kabul et- tiğini açık bir şekilde ifade etmesi gerektiği- ni, aksi halde gümrük birliğinin gerçekleşe- meyeceğini iddia etti.Gümrük birliğinin ger- çekleşebılmesi için Avrupa Parlamento- su'nun olumlu mütalaasmın yanı sıra, Avru- pa Birliği Bakanlar Konseyi'nde de onay- İanması gerektiğine işaret eden Venizelos "Yunanistan'ın. Bakanlar Konseyi'nde veto hakkı vardır" diye konuştu.Brüksel'de verilen yemekte Başbakan Tansu Çiller ve Dışişleri Bakanı. Başbakan Yardımcısı Ka- rayalçm'ın verdikleri izahatı yeterli bulma- dıklannı söyleyen Venizelos, "Biz, Türki- ye'denbirtekzipistiyoruz'' ifadesini kullan- dı. ABD AISLAŞIVL4DAN MEMNUN Adım atma sırası Türkiye'de FUAT KOZLUKLU HASH1NGTON - Avrupa Birliği ile Türkiye arasında Gümrük Birliği'ne karar verilmesi, an- laşmanın saf lanamaması durumunda "radikal İslam'ın güçleneceği' yolunda kaygılann arttı- ğı ABD'dememnuniyet yarattı. Türkiye'yi Avrupa'nınbirparça- sı olarak gördüklennı sürekli vurgulayan Clinton yönetiminden bir yetkili. ABD'nin Türkiye'yi Avrupa kurumlan içınde yer al- ması için desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Aynı kaynak "Şimdi asıl adımı Türkiye'nin arması gerekiyor. İnsan hakJan. de- mokratikleşme >e fikri mülkiyet birliği konulannda Ankara'nın somut çabşmalar gerçekJeştirmesini ve hayata geçinnesini bekli- yT>nız' diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili. Başkan Bill Clin- ton'ın, Avrupa ülkelerindeki diplomatlannı. NVashington'un Tür- kiye'ye 'tam destek verdiğinin' anlatılması ve 'Ankara ile Güm- rük Birliği Anlaşmasının imzatanması' için geçen yılın sonlann- da harekete geçırdı- ğini söyledı. Verilen bilgılere göre Avrupa ve Ka- nada Işlerinden So- rumlu Dışışîen Ba- kan Yardımcısı Rk- hard Holbrooke ko- ordinesinde Avrupa başkentlerindeki ABD bÜN'ükelçilen. meslektaşlanyla ço- ğu ikili birdizı görüş- me yaptı. Diploma- tik bir kaynak. geçen ay sonunda Turkı- ye'yi ziyaret eden Holbrooke'un Güm- rük Birliği çabalannı övdü ve "Operasyo- nel düzeyde çok yo- ğun" olarak tanımla- dı. Aynı kaynak. "ABD, Vunanistan'ın vetosunu kaldırması için her düzeyde Ati- na'\a baskı \~apti~ di- ye konuştu. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christine SheHy. dün yaptığı basın toplantısında Türkiye'nin gümrük birliğine alınmasını memnunlukla karşı- ladıklarını \e böyle bir sonucu başından beri umut ettiklennı açıkladı. Shelly ",\ıı- laşma Batı A\rupalı dostlanmızla önemli stratejik konumda bulunan ve dikkat çe- kici ekonomik bir po- tansiyelesahipTürki- ye arasındaki bağlan gû'çlendirecek. Bu an- lasmanın gerçekieş- mesi için büyük gay- ret göstcrdik ve sonuç bizim için muriuluk verici" dedi. Shelly, gümrük bırlıgı anlaşmasının Kıbns sorunu ıçın de olumlu olaca- ğını belirtırken * Ege'nin iki yakasından gösterilen cesaretveile- ri görüşlülük gümrük birliğinin gcrçekleşmesine neden oldu. Ay- nıcesaret ve ileri görüşlülük, Kıbns sorunu içindegerekledir" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı 'ndan bir yetkili de Cumhuriyet'e yap- tığı açıklamada. Kıbns'ın AB'ye katılmasına destek verdiklerini belirterek "Clinton yönetimi, AB'nin Orta Avrupa ülkeleri deda- hil olmak üzere genişlemesi sürecinden \-anadir. Kıbns'ı da Avru- pa'nın parçası olarak göriiyoruz. Ancak bu Kıbns bölünmemiş obnah. ABD, federal bir çözümden sonra Kıbns'ın AB üyeliğine sıcak bakıyor. Ancak görünen o ki. bu şimdilik bir ha> li uzak du- ruvor"'dedı. Fransa AB'ye tam üyelik için bir aşama MİŞEL PERLMAN PARİS-Fransızkıt- le iletişim araçlan, Avrupa Birliği'nin önceki gün Türkiye ile imzaladığı Gümrük Birliği anlaş- masına önemli bir yer ayırdı ve bunun, tam üyeliğe \armak üzere bir aşama oluşturduğunu belirtti. Söz konusu ba- sın organlan. bununla birlikte insan haklan konusuna da değinerek Türki- ye'de buna bir çözüm bulunması gere- ğine işaret etti. France-lnter radyosu- nun dün sabahki bir buçuk saatlik ha- ber programına katılan Cumhurbaşka- nı adaylanndan. aşın sağ göriişlü Phi- Bppe de VUHers ise "Türkiye'yi Avru- pa'ya sokmanın çılgmlık olacağını" savladı. Fransa'nın en ciddi gazetesiLeMon- de. Avrupa Birlığı'yle (AB) Türkiye arasında ımzalanan gümrük birliği an- laşmasına dün tam sayfa ayırarak ola- yın öneminı vurguladı. Brüksel çıkışlı bır haber yorumda, "AB'nin srratejisi- nin. Kıbns sorununa çözüm arayan Birleşmiş Mflletler için bir takviyeoîuş- turduğu" ifade edildi. Yazıda aynca ekonomik görüşler de yer aldı. İstan- bul çıkışlı bir haber yorumda ise anlaş- manın Türkiye'de ekonomik bir etki- den çok, başlangıçta psikolojik bir et- ki yaratacağı belirtildi. Le Monde, gçlişmelerin gerek Kıb- ns Rum yönetimi, gerekse KKTC için yararlı oiduğu görüşüne yer verdi. GümrükBirliği ne getirecek, ne götürecek?Dış Haberler Servisi - Türkiye'nin Av- rupa Birlıği ile imzaladığı anlaşma hiç kuş- kusuz Türkiye'ye bazı önemli "çıkarlar" sağlayacak. bununla birlikte hiç kuşkusuz çok önemli bazı **sıkınnlar"da yaratacak. Gümrük Birliği anlaşmasının imzalan- masından sonra Türkiye'yi bekleyen belli- başlı "sıkınülar ve zevkler" şu noktalarda özetlenebilir: Toplu konut fonu kalkıyor 1 Gümrük vergileri damga resminin in- dirilmesinin yanı sıra Toplu Konut Fonu (TKF) 1995 yılı içinde kaldınlacak. TKF'nin kaldınlması ile dış ticarete dayalı fon alımlan devreden cı- kacağı için it- hal mallan ucuzlayacak. Yurtdışına çı- kışlarda alınan ve bugüne değin önemli ya- kınmalara neden olan konut fonundan da kurtulunmuş olunacaktır. Buna karşılık yak- laşik 40 trilyon liralık bır kaynak devreden çıkacağı için devlet hizmetleri ve toplu ko- nut çalışmalan aksayacak. TKF'nin zaten 199""nin sonunda kaldınlması öngöriil- müsü Otomotivde sıkıntı 2 Türkotomotiv sanayiı AB'den gelecek hertürlü taşıt aracı \e yedek parçalarla re- kabete en çok zorlanacak sektörü oluştura- cak Bugüne değın kâr oranı çok yüksek olar. standart dışı, Avrupa ortalamasına kı- yasla miktar olarak çok az üretim yapan ve bunlan ya- kın tarihe ka- dar sadece iç piyasaya sunan yerli üretıciler. bundan böy- le Târkiye'ye gümrüklerden annmış olarak dahıucuza girecek yabancı araçlarkarşısın- da ıskabette zorlanacaklar. Türkiye'de ara- ba rhalatına uygulanan vergi oranı ortala- ma^üzde 50'yi aşarken AB'de bu oranın yüzde 16.8 oiduğu anımsatılıyor. Bu kuruluşlar, kâr oranlannı azaltıp kali- teyı yükseltip, uluslararası teknik standart- lara uymak, dayanıklılığı arttırmak, tekno- loji transferi yapmak. modellerini yenile- mek ve dış pazar aramak zonında kalacak- lar. Artık Türkiye'de de AB'ın öngördüğü standartlar aranacaği için Türkiye'ye geli- şigüzel yabancı araç giremeyecek ya da standart uyarlaması yapıldıktan sonra ithal edilebilecek. Örneğin eski Dogu Avrupa ül- kelerinde yapılan birtaşıt aracı Almanya'ya AB standartîanna uyarak satıldıf ı için o ül- kelerde rekabette zorlanmakta, buna karşı- lık bu standartlann aranmadığı Türkiye'de sağladığı rekabet ortamıyla önemli pazar payı kapmaktaydı. Bundan böyle Türki- ye'ye yüksek standartlı, kaliteli, güvenilir. dayanaklı. ucuz olan arabalar girebilecek- tir. Bu nokta gerek Türk ve gerek Dogu Av- rupa'dan gelen arabalann karşılaşacağı önemli rekabet sorunu anlamına gelmekte- dir. Buna karşılık üretimin yüzde 40'ını ihraç eden Türk lastik yapımcılan gümriik birli- gi ile rekabete hazırolduklannı söylüyorlar. Konfeksiyoncunun yüzii gülüyor 3. Tekstil ve konfeksiyon sanayii önemli bir sıçrama yapacak. 1993 'de 5.6 milyar do- lar olan tekstil ve konfeksiyon ihracatınm 1994'te 6.3 milyar dolara ve 1995'te 7.5 milyardolara yükselmesi öngörülüyor. Tür- kiye'nin konfeksiyon üretiminde işçilik pa- yı ortalama yüzde 25, buna karşıhk AB'de yüzde 40'tır. Türki- ye'nin AB ıçindeki bu kozundan tekstil üreticısi Yunanis- tan'da rahatsızlık duymaktadır. Burada tekstil ve konfeksıyonculann dikkat etmesi gere- ken noktalar ise şöy- le belirleniyor: A) AB Gümrük Birliği Anlasması çerçe- vesinde TBMM'den geçen Taklit ve damping yasağı * Patent Yasası'na göre bundan böyle Türk (T-Shirt) yapımcılan. örneğin "La Coste (Timsah)" markası ile takJit mal üre- tip Türkiye"de satamayacak ve dışanya da ihraç edemeyecekJer. Bugüne kadar mahke- me karan ile sözgelimi 1 milyon TL'lik bir ceza ile kurtulan takJit konfeksiyon yapun- cılanna daha ağır cezalar uygulanacak. * Rekabet Yasası'na göre üreticiler AB'ye ihracatta "damping" yapamayacak- lar. Aksi halde önce Türkiye'de ve sonra AB'de bu firmalann mallan boykot edile- cek ve çeşıtli cezalar verilecek. AB, Türki- ye'den gelen tekstil ve konfeksiyon malla- nnı bilgisayarlannda fırma Fınna ızleyecek ve aşın fiyat kıran ya da olağanüstü ihracat gerçekleştiren firmalann "damping" yapıp yapmadıklan araştınlacak. (Bu "gözedeme" işleminin işlerligi konusunda taraflar arasın- da henüz anlaşmaya vanlamadığı bildirili- yor.) İlaç pahahlanacak 4 Bugüne kadar Türkiye'deki büyük ilaç firmalannca engellenen ve AB ile anlaşma- da "ohnazsaol- maz" olarak ta- nımianan Pa- tent işbirliği Yasası, Türk firmalarına olumsuz bir rekabet yaratacak ve ilaç fiya- tının artışına neden olacak. Kamu toplum- sal güvenlik kuruluşlannın (Emekli Sandı- ğı, SSK, Bağkur ve bazı banka sandıklan- nın) bütçelerine önemli yük getirecektir. Cıda sektörü umutlu 5. Ucuz işçi ve emek yoğun olan Türk gı- da sektörünün ihracatı artacak ve (tekstil ile birlikte) bu sektörde ıstihdam artışı olabile- cektir. Ancak Türkiye'nin rekabet üstünlü- ğıine sahip olmakla övündüğü bu iki sektö- re benzeri üretime sahip Italya, Yunanistan ve Portekiz önemli rakıplerdir. Nitekim, gı- da ve tekstil Türkiye'nin .AB'den geçen yıl ithalat ettiği ilk 10 madde arasında girerek rekabetin pek de kolay olmayacağina dik- kat çekilmektedir. 6. AB'nin üçüncü ülkele- re uyguladığı bazı genel gümrük tarife- leri Türkiye için de geçerli olacağı için. bazı Türk sek- törleri de bu kolaylıklardan aynen yararla- nacaklardır. Yabancı sermaye ve teknoloji girdisi 7. Türkiye'deki ucuz emek, (güvenilir ekonomik ortam ve demokratik koşullar oi- duğu takdirde) önemli oranda yabancı ser- mayeyi çekecektir. Türkiye'ye yabancı ser- maye ve teknoloji girdisi artacağı için AB ile rekabet edebile- cek daha kaliteli, yüksek standartlı malvehizmetüreti- lebilecektedir. Bu ilişkiler, AB'nin iş anlayışını ve disipli- nini zaman içinde Türk işletmelerinde de yaymış olacaktır. Bu yatınmlardaki üre- tim, yerli tüketim dışında, AB ya da 3. ül- kelere ihraç edileceği için Türkiye'ye önem- li rekabet, döviz ve kaynak girdisi ile istih- dam artışı sağlanacaktır. Canı sıkılanlar 8. Türkiye'de AB ile yapılacak bu anlaş- madan zarar görecek sektörlerin başında re- kabet gücü zayıfolan beyaz eşya, demir-çe- lik, elektrikli araçlar ve kimyasal maddeler geliyor. Ancak Türkiye Ingiltere'ye 300 bin, Fransa'ya 200 bin buzdolabı satarken, Almanya'ya bir tane bile ihraç edememiş- tir. Bunda Almanya'nın buzdolabı standart- lannda, ömeğin bir vida değişikliği, Türk buzdolaplannın Almanya'ya girişini önle- mektedir. Türk yapımctlar bu standartlan yerine getirdıkleri takdirde zamanla sıkın- J H rılan kalmayabilecektır. Ancak neolursaof- sun, bazı yabancı mallar, kalitesiz ve yük- sek fiyata satılan, onanm ve bakım güven- cesi bulunma- yan bazı yerli ürünleri devre dışı bırakabile- cektir. 9. A) Avru- pa'da yaşayan 2.5 milyon Türkün AB üyeleri arasında serbest dolaşı- mı gerçekleşebılecektir. Bir AB ülkesinde yaşayan Türk, (Türkiye'dekiler değil) öteki ülkelere vize almadan gidebilecektir. (An- cak 11 ülke bu konuyu benimserken, Al- manya'nın henüz "evet" demediği bildirili- yor.) B) A\Tupa'daki Türk işçilerine AB'nin her ülkesinde değişik uygula- nan "toplumsal güvenlik"teki dağınıklık gi- derilecek ve AB'nin "tek tip" uygulamasına geçılecektır. 10. Gümrük duvarlannın kaldınlması ile Türkiye'nin AB'den mal ve hizmet alımı ar- tacağı için Dış Ödemeler Dengesi'ndeki açık büyüyecektir. Bu nedenle dövize olan istem artacak, TL zayıflayacak ve ekonomik istikrann sağlanmasında güçlüklerle karşı- laşılabilecektir. Korsanlığa paydos 12. Bundan böyle TRT de dahil olmak üzere, özel teievizyonlar ya da yazılı basın. ister yerli, ister yabancı, bir sanat ve fikir eserini dilediği gibi kullanıp makaslayama- yacaktır. "Korsan kaset, korsan kitap, kor- san video"ve gazetelerde uygulanan "makasyazıve resim'' olayla- nna bundan böyle yaptı- nmlar uygulanacaktır. 13. Bazı sektörlerde önemli Ölçüde işçi çı- kanmJan yaşanırken. bazı sektörlerdeki ge- nişleme yeni istihdam olanaklan yaratıla- caktır. Türklere söz hakkı yok 14. Türkiye. AB'ye "tam üye" olmadığı için Avrupa Parlamentosu'nda ve AB'nin öteki karar organlannda oy hakkı ile temsil edilemeyecek. kendisi ile ilgiü kararlara "Gümrük Birliği Anlasması" çerçevesinde boyun eğmek zonında kalacaktır. Antik Yu- nan'da kent içinde yaşayanlann seçme ve se- çilme gibi siyasal haklan bulunmasına kar- şılılc, surdışında yaşayanlann 2. sınıfvatan- daş kabul edilmelerinden dolayı bunlara si- yasal hak tanınmayışına benzer bir durum yaşanacaktır. Bir başka deyişle, örneğin Yu- nanistan AB'de kapalı kapılar ardmda "ve- to" dahil her türlü oy hakkını kullanırken Türkiye verilecek karan -şu anda yaşandı- ğı gibi- kapının dışında beklemek zonında kalacaktır. 15. Türkiye, bu maddelerden herhangi bi- rinde önemli sıkıntı çektiği takdirde Güm- rük Birliği Anlaşmasf nın 60. maddesi ge- reğince AB ile işbirliği yaparak söz konusu sektördeki sorunu çözmek için bazı geçici önlemler alma yetkisine sahip olacaktır. Mali yardım 16. Avrupa Birliği, bütçe kaynaklanndan 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile her yıl 375 milyon ECU (1 ECU: 1.30 ABD dolan) olmak üzere toplam 2.5 mil- yar ECU (yak- laşık 3 milyar 200 milyon do- lar) mali yar- dımda buluna- caktır. Aynca halen yürür- lükte bulunan Akdenız programı çerçeve- sinde 400 milyon ECU, Avrupa Yatınm Bankası kaynaklanndan sağlanacaktır. Tür- kiye'nin istemi halinde 1 Ocak 1996 tarihin- den itibaren 5 yıl süre ile 750 milyon ECU proje kredisi ve ekonomik yardım sağlana- caktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle