24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 M,ART 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çijler'den kalem miidüpüne ödül • AJSKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller. Özel K.alem Miidürii Akın Istanbulluoğlu'nu Dış Ticaret Müsteşarlığı AnlaşmalarGenel Müdürlügü'ne atadı. Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda vekaleten yürütülen 7 genel müdürlüğe asaleten atama yapan Çiller'in, lcurum dışııvdan yalnızca Istanbulluoğlu'nu görevlendirmesi dikkat çekti. lstanbulluoglu'nun Anlaşmalar Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra "asıl işi'" olan Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü'nü de sürdüreceği ögrenildi. Ayçin işçiye güuence verdi • İstanbul Haber Servisi - Hava-lş Sendıkası Genel Başkanı Atilay Ayçin. grevdeki HAVAŞ işçileri ile grevleri ertelenen THY işçilerine. haklannı alamayacaklan bir anlaşmayı imzalamama sözü verdi. Atılay Ayçin, Türk Hava Yollan Genel Müdürlüğü önünde öncekı akşam işçilere hıtaben yaptiği konuşmada. THY grevi hakkında açılan davanın Danıştay'da karara bağlanacak olması nedenıyle kritik günler yaşandığını söyledi. Tekfen: Civan'la ilgimiz yok • İstanbul Haber Servisi - Tekfen Holding tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, "Tekfen ve Necati Akçağlılar'ın, Engin Civan'ın not deftenndeki 'Necati' ismi ile bir ilgisi olmadığı" belirtildi. Açıklamada. "tddiaedildiği gibi rüşvet vant ise bununla Tekfen'in ve de Akçaglılar'ın hiçbir ilgisi yokitur" denildi. Çöpimha teknolojisi • İSTANBUL (AA)- Zeytinburnu Belediye Başkanlığı ile bir Isveç firması tarafından ortaklaşa düzenlenen, "Çöp imha teknolojisindeki gelişmeler" konulu panel, dün Holiday Inn Oteli'nde yapıldı. Zeytinburnu Belediye Başkanı Adil Emecan seminerde. " Merkezi yönetim konuya el atarak zanıan geçirmeden söz konusu tesisleri mutlaka kurmalıdır" dedi. Toprakbank altmları dağıtılıyop • Haber Merkezi - Toprakbank"ın ramazan ayında dağıttığı "40 Cumhuriyet Altmı" sahiplenne kavuşuyor. Altın kazanan talıhliler, Ramazan Bayramı boyunca İstanbul FM'de en çok dinlenen programda verilen şifreleri çözmüşlerdi. Altınlar bugün saat 10.00'da Gayrettepe'deki Toprakbank Genel Müdürlüğü'nde sahiplenne verilecek. Karamollaoğlu yargılanıyon • SI\AS (AA) - Sıvas'ın RP'li Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçildikten sonra geçıci işçi kadrosundakı 74 işçiyi sınav yapmadan kadroya geçirdiği iddıasıyla 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün yargıç önüne çıkacak. karamollaoğlu ile birlikte Personel Müdürü Faruk Bayat da yargılanacak. RP'li Karamollaoğlu hakkında biri Sıvas olaylan nedenıyle diğerı de Maliye Bakanlığı'ndan izin almadan kaldınm ihalesi yaptığı için iki dava daha var. Demir-Çelik'te södeşme dönemi • ZONGL LDAK (AA) - Karabük ve Iskenderun Demir-Çelik fabrikalannda çalışan 14 bin 450 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerine önümüzdeki günlerde başlanması bekleniyor. Özçelik-Iş Sendikası Karabük Şubesi Sekreteri Ruhi Ayhan, yetki belgesının geldiğini belirterek Türkiye Demir- Çelik Işletmeleri'ne bağiı Iskenderun Demir-Çelik'te yaklaşık 10 bin. Karabük Demir-Çelik Fabrikasf nda ise 4 bin 450 işçi adına ışveren sendikası Kamu- Sen'le yapılacak 16. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerine yakında başlayacaklannı bildirdi. CHP Genel Başkanı ile DYP Genel Başkanı yeni hükümet için görüşecek Liderler masaya oturayorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan Tansu Çiller ile CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'in hükümet ko- nusunu görüşmek üzere bugün ya da ya- nn masaya oturmalan bekleniyor. Gö- rüşmede "51. hükümet kuruimazsa mut- laka güvenoyu istenmesi, demokratikleş- menin takvime bağlanması" koşullannı öne sürmeye hazırlanan Çetin, dün grup toplantısında yaptıgi konuşmada da, Başbakan Tansu Çiiler'e özelleştirme konusunda ilk uyanlannı yaptı. Çetin, "Toplumun bu konudaki kavgı ve endi- şelerini gidermek zorundayız. Yağma iz- lenimi \erilmeden, özelleştirmenin şeffaf, net ve haklı olarak yapıldığı halka anla- tıimair dedı. Başbakan Çiller'in Brük- sel'den dörunesinin ardından, hükümet konusu yeniden gündemin ilk sırasına yükseldi. ÇHP Genel Başkanı Hikmet Çetin dün bu konuda. "Henüzsöylenecek bir şey yok. Daha görüşmedik. Sa> ın Baş- bakan ile ba> ramda gümriik birliği ko- nusunda görüştük. Kendisine bu konuda temel amacın tam üyelik olduğunu söyle- dinı. V'ann (bugün) ya da yanndan son- ra hükümet konusunda ilk ciddi. resmi görüşmeyi yapacağız" dedı. Ç Ş DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'le yeni kabine için masaya oturacak olan CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, 51. hükümet kuruimazsa güvenoyu isteyecek ve demokratikleşmenin takvime bağlanması şartını öne sürecek. Çetin'in Başbakan Tansu Çiller ile gö- rüşmesindeÇHPPartiMeclisi'nin(PM), 51. hükümet kurulması yönündeki eğili- mini aktarması ve 50. hükümetin sürme- si durumunda da mutlaka güvenoyu is- tenmesi gerekliliği üzerinde durması bekleniyor. Çetin'in, DYP-ÇHP koalis- yonunun sürmesi için demokratikleşme- ye ilişkin düzenlemelerin takvime bağ- lanması, başta anayasa değişikliği olmak üzere, düşünce suçunun kaldınlması ve benzeri yasalann yer aldığı paketin sü- rüncemede bırakılmadan TBMM tatile girinceye dek çıkanlması koşullannı da aktaracağı bildirildi. Çetin, dün partisınin TBMM grup top- lantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Çiiler'e özelleştirme konusunda da şu uyanlarda bulundu: "Henüz başlangıç noktasındayız. Ama, toplumda ilk uygu- lamalardan sonra ortaya çıkan ciddi bir endişe ve kuşku var. Ozeüeşrirmede ba- şanya ulaşmak için bu endişelerin gide- rilmesi gerekir. Bunların elden çıkanla- cagı kanısı >a>gın. Biz bu yasaya destek verdik. ama kaygı \e endişeleri ortadan kaldırmak gerekir. Özelleştirme net, şef- faf \e haklı olmalı. Yağma izlenimi verme- yecek şekilde yapıldığı halka anlatılmak"* Başkanlık Kurulu sıkıntısı ÇHP'oin örgütlenme çalışmalanna da hız verildi. Çetin, "Bir an evvel U \e üçe- lerde iki levhayı ortadan kaldırmamız, CHP çabsında bütüıüeşmeyi sağlamamız gerekir'' dedi. Önceki gün akşam yapı- lan Merkez Yürütme Kurulu (M YK) top- lantısında da bu ay sonuna dek örgütle- rin bütünleşmesinın sağlanması karara bağlandı. Toplantıda aynca 8 genel baş- kan yardımcısından 7'si belırlendi. Genel başkan yardımcılıklanna SHP kökenli Mustafa Timisi, Ertöz Vahit Suiçmez, Etem Cankurtaran ile birlikte tsmail Cem, AB Topuz, Erol Çevikçe ve Hasan Fehmi Güneş getirildi. Çetin, bir genel başkan yardımcısını daha. SHP kökenli- ler arasından atayacak. Genel Sekreter Adnan Keskin. genel sekreter yardımcı- larının da bu hafta sonuna dek belirlene- ceğini bildirdi. 6'sı SHP kökenli olmak üzere toplam 11 genel sekreter yardım- cısının atanması bekleniyor. Genel sek- reter yardımcılannın da atanmasından sonra. daha önce seçılen genel sayman ve genel sekreterle birlikte toplam 21 kişi- lik başkanlık kurulu oluşmuş olacak. Başkanlık kurulunun oluşması sırasın- da, hükümet dengeleri nedenıyle sıkın- tılar yaşandı. Kabineye gırmesıne kesin gözüyle bakılan Ismail Gem'in genel başkan yardımcılığı görevine atanması çeşitli yonımlarayol açtı. Kulislerde "Bu bir taktik. Bakan olunca istifa eder, yeri- ne başkası atanır" >orumlannın yanı sı- ra. "İstanbul Milletvekili Aigan Haca- loğlu ile Cem aynı bölgeden. Bu du- rumda Hacaloğlu bakan oluyor" de- ğerlendırmeleri de yapıldı. Cem ise ge- nel başkan yardımcılığına atanması ko- nusunda herhangi bir rahatsızlık dile getirmedi. Yılmaz, gümrük birliğiyle, sağlanacak yararlann tahmini ve belirsiz olduğunu ileri sürdü: Zararı yararından daha çok OSMAN AYDOĞAN ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan gümrük birligı (GB) anlaşmasının "otdubittiye" getinldiğinı savunarak "Ortada olan, biten bir şey yok" dedi. Türkiye'nin uğrayacağı milyarlarca dolar zarann karşılığında kazançlannın ne olacağmın belirsiz olduğunu söyleyen Yılmaz. "Sağtama bağlanmış bir şey yok. Dolay ısıyla zarar daha fazla olacak" dedi. Başlayan süreci. iç politıka kaygılanyla eleştirmediğini ifade eden Yılmaz, hedefin AB'ye tam üyelik olması gerektiğini, ancak hükümetin GB'yle yetinileceği mesajı verdiğini söyledi. Türkiye'nin GB'ye gıriş sürecini, "Bir insanın içinde su olup olmadığına bakmadan havuza atlamasına" benzeten Mesut Yılmaz, Cumhuriyet'ın konuya ilişkin sorulannı yanıtlarken "Her şey oldu bhti gibi bir hava yaratılıyor*' diye konuştu. Yılmaz, "Halbuki ortada olan, biten bir şey yok. Yalnızca, Ortaklık Konseyi mutabakat metni var, o da AvTupa Birliği Bakanlar Konseyi ve Avrupa Pariamentosu'nun onavına •Gümrük birliğinin günlük iç politika kaygılanyla bakılacak bir konu olmadığını söyleyen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Sağlama bağlanmış bir şey yok. Dolayısıyla zarar daha fazla olacak. Her şey oldu-bitti gibi bir hava yaratılıyor" dedi. tabi" dedi. Bu onayın da otomatikman olmayacağına dikkat çekerek yerine getirilmesi gereken ekonomi ve demokratikleşmeyle ilgili koşullar olduğunu söyleyen Yılmaz, buna karşı çıktıklannı belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna itirazımız var. hem ortada bir şey yok, hem şarta bağlanmış bir onay ihtiyacı var." Türkiye'nin GB'ye gırmesinden doğacak zararlannın belli olduğunu ve ilk yıl için 2.8 miiyar dolarlık bir fon kaybına uğrayacağını söyleyen Yılmaz, bu zarann karşılanıp karşılanmayacağı konusunun belirsiz olduğunu bildirdi. Yılmaz, yaklaşık 3 miiyar dolarlık kredi olanağının 5 yıllık bir sürede kullanılmasının zaran karşılamayacağını belirterek " Dolayısıyla, zarar daha fazla olacak. Sağlanacak y ararla. zarar arasında orantı yok'" dedi. __J t Önlem alınmadr Yılmaz. "Neler getirecegj konusunda hiçbir açıkhk yok. Tahminler var; yabancı sermaye artabilir. yeni teknoloji gelebilir \s gibi. Ama, bunlar hep tahmin. Sağlama bağlanmış herhangi bir şey yok" diye konuştu. Yılmaz. Çetin, Türkiye'nin ara formülleri kabul edemeyeceğini söyledi: Gümrükbirliğinin temelinde CHP var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hikmet Çetin. Ankara Antlaşmasf nı 1963 yıfinda dönemin başbakanı İsmet tnönünun imzaladığını, gümrük birliği ile ilgili siyasi karan da 49. hükümetin verdiğini anımsatarak, "Gümriik birliğinin temelinde CHP vardır, Avrupa üe bütünleşme CHP ilkelerinin zaferidir"dedı. Statüye dikkat Hikmet Çetin, "Avrupa'nın baa liderleri, ülkeleri Türkiye'yi tam üye yapmadan. ortak üye de yapmadan ikisi arasında bir starü düşiinüyorlar. Bu ara statüye dikkat etmek gerekiyor. Temel amaç, tam üyeliktir. Türkiye, ara formülü kabul etmemelidir"diye konuştu. Uzun süredir rahatsız olduğu için Istanbul'da bulunan CHP tzmir Mıllervekili Erdal İnönü, dün partisinin TBMM grup toplantısına katıldı. tnönü, ilgı odağı olurken, milletvekilleri ve parti yöneticileri tek tek kendisine geçmiş olsun dileklenni ilettiler. CHP lideri Hikmet Çetin de konuşmasına Erdal înönü'ye 'geçmiş olsun' diyerek başladı. Bu günün Türkiye için önemli bir gün olduğuna dikkat çeken Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu gün Türkiye'yi ebediyen Avrupa'ya bağlayacak olan anlaşmayı imzaJamış oluyoruz. Bu sözler, ne bana, ne de bugünkü başbakana ait Bu sözler, 1963 yılında dönemin başbakanı olarak Ankara Antlaşmasrnı im/alayan İsmet Jnönü'ye aittir. CHP geleneği çağdaşhğı, laik Cumhuriyet ilkelerini ebedi kılma yolunu Avrupa ile birlikte olmakta gördü. Bugün de, yine bizinı de içinde bulunduğumuz hükümet gümrük birliğini bir aşamava getirdi. Bunun gerisinde 32 ydhk bir çaba var. Gümriik birliği her şeyin sonu değU, başlangKL Türkiye şimdi çok ciddi, önemli bir döneme giriyor. Ankara Antlaşması'nda son dönem için süre belirrilmiyor. Geçiş dönemi için süre var, ama son dönem için süre yok. Türkiye'ye önemli göre> ve sorumluiuklar düşüyor." AB'nin politıkalannın CHP'nin savunduğu politikalar olduğunu \iirgulayan Çetin, "Bunu sadece ekonomik biriik olarak görmemek gerekir. Gerisinde siyasal ilkeler var. Demokrasi başka yerde olduğu için bizde de olsun diye değil, bizinı halkınuz da bunu istediği için, aynca girmek istediğimiz AB'nin de ilkeleri bunlar olduğu için uymak zorunda olduğumuz kurallar var. Türkiye insan haklan sorununu çözmeden, demokratikleşmenin önündeki engelleri kaldınmadan bu topluluğun onurlu, eşit, haklı bir üyesi olamaz" dedi. ÇHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, gümrük birliğinin arkasında 32 yıllık bir çaba olduğunu, bu konudaki siyasi karan da 49. hükümetin verdiğini anımsatarak, emeği geçen Dışişleri Bakanhğı mensuplanna da teşekkür etti. GB'den etkılenecek sanayi kollannı komyucu hiçbir önlem alınmamasını da eleştirdi. Türkiye'nin anlaşmayla AB tarafından KKTÇ'ye uyguladığı ambargoya da uymak zorunda kalacağını ifade eden Yılmaz, bunun tersi bir hüküm bulunmadığını söyledi. Türkıye'nin AB'den farklı davTanmasının söz konusu olamayacağını kaydeden Yılmaz. "Avnıpa Birliği'nin aldığı kararlaru Türkiye Ortakhk Konseyi'nde kabul etmek durumunda. Kabul etmeyebilir ama o zaman da gümrük birliğini askıya almtş ohır" görüşünü dile getirdi. Solda birleşme sonucu. hükümetin ÇHP kanadının istifa etmiş sayıldığını belirten Yılmaz, şunlan söyledi: "GB'nin böyle bir ortamda gerçekleştirilmesini Türkiye için talihsi/lik sayiyoruz. Birincisi. Türkiye'nin ekonomik açıdan en zayif olduğu bir noktada bu adım atılıyor. tkincisi, Dışişleri Bakanı dahil 12 bakamn müstafi olduğu bir hükümet tarafından atılıyor. Burada asgari yapdması gereken konunun yeniden Meclis'e getirilmesidir. Genel görüşme verdik: bu genel görüşmenin sonunda bir temenni karan ahndı. Bizce yeniden görüşülmesine ihriyaç var." Yılmaz. GB anlaşmasına yönelik eleştirilerinin, "Başbakan Çiller'in prim toplamasından duyduğu rahatsızhk" olarak gösterilmesınin kamuoyunu yanıltmak olacağını belırtirken eleştirilen de şu sözlerle yanıtladı: "Böyle günlük iç politika kaygılanyla bakılacak bir konu değil. Burada bizim poUtikamız AB'nin tam üyeliğini hedef almaktır. GB bunun için bir araç, aşama olmalıdır. Ama, bugün gelinen noktada hele bu kopanlan yaygara. bizim bu aşamayla yetineceğimiz mesajuu veriyor Batı'y a. Bu. çok zararudır. Biz bunun tam üyelik yolunda bir adım olduğunu söylüyonız da Batıhlar hiç böyle bir şey söylemiyorlar." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli de Türkiye'nin birliğe girerken ne gibi tavizler verdiğınin bilınmediğıni belirterek hükümetı kamuoyunu yeterince aydınlatmamakla suçladı. Hükümetin yapılan anlaşmalan Meclis'e getirmesini isteyen Pakdemirli, "Gümrük birliği anlaşması madem ki Avrupa Parlamentosu'nun onayına sunulacak, o zaman biz de Meclis'te 3-5 gün tartışıunasuıı, ne alıyoruz, ne tavizler veriyoruz bunian öğrenmek istiyonız" dedi. DEP karannın basım hakkının, Zübeyde Hanım Vakfı'na bağışlanması tepki yarattı DGM'den Çiller'in vakfına telif desteği ANKARA (CumhuriyetBürosu) -An- kara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), DEP davasına ilişkin gerekçeli karann, "her hakkı mahfuz tutulmak" kaydıyla basımını yaptınp telif hakkını da Başbakan Tansu Çiller'in başkanı ol- duğu Zübeyde Hanım Şehit Analannı Koruma Vakfi'na bağışladı. DEP'lilenn a\ukatı Yusuf Alataş. DGM'nin bu tutu- muna tepki gösterirken. yargı tarihinde ilk kez boyle bir olayın yaşandığını kay- detti. DGM'nin, PKK'ye karşı olan mücade- lede ölen insanlarla müvekkilleri arasın- da bağlantı kurmaya çalıştığını vurgula- yan Alataş, "Kimdir bunu yapanlar? Bu hakkı kendilerinde nasıl görmektedirler? Karann telif hakkını kim tespit etmiştir? Telif hakkını kim ve hangi hak ve yetki ile vakfa bağtşiamıştır? Bunun hesabıru han- gi merci soracaktır?" dedi. DGM'nin bu tutumu hakkında suç duyurusunda bulu- nacaklannı ifade eden Alataş, Yargıtay "a da temyiz isteme gerekçelerini 7 gün içinde ileteceklerini söyledi. A\ııkat Alataş, dün bir basın toplantı- sı dûzenleyerek DEPdavası gerekçeli ka- ranyla ilgili görüşlerini açıkladı. Basın toplantısına Mahmut Aunak ile Sım Sa- kık da katıldı. Alataş, yargılamanın 6 mil- letvekili için 4 ay, 2 milletvekili için sa- dece 38 gün sürmesine karşın gerekçeli karann yazılmasının 3 ay sürmesinin, yargılamanın adilliği veyansızlığı konu- sunda ciddi kuşkular yarattığını söyledi. Toplam 697 sayfadan oluşan gerekçeli karann 237 sayfasının iddianame. 47 say- fasının esas hakkındaki düşünce, 143 sayfasının milletvekillerinin savunması, 113 sayfasının PKK'nin herkesçe bili- nen eylemleri, 54 sayfasının iddianame- deki iddialann tekran. 82 sayfasının TG Y 125,168 ve 169. maddesi ile görüş- ler ile Yargıtay kararlan, 11 sayfasının muhalefet şerhi, 6 sayfasının ise gerekçe bölümünden oluştuğuna dikkat çeken Alataş, "En fazla 70-80 sayfa olarak ha- zırlanabilecek karar, 697 sayfa olarak su- nulmuş. Karar, gümrük birliği görüşme- leri ve uygun ortamın beklenilmesi kay- gısryla, uzun bir süredir bekletilip bizlere tebtiğ edilmedi" diye konuştu. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şampanyalar Patladı... Bahçedeki badem ağaçları, yalancı bahara yenik düş- müştü... Pırıl pırıl birgökyüzü, insanı sanki sınlsıklam sarhoş eden düşler denizine götürmüştü. Karşıdaki manav yine erken uyanmış, çiçekçi kadın he- men yanı başında yerini almıştı. Gazeteleri masanın üzerine koydum. Üç büyük gazete- miz bırbirıne benzer başlıklar atmıştı. Milliyet ve Sabah'ın başlıkları aynıydı: "Yeni bir Türkiye." Hürriyet'inki ise biraz farklıydı: "Çağ açan imza." Cumhuriyet'in yine solculuğu mu tutmuştu ne? Ah şu Cumhuriyet olmasa işler nasıl da tıkır tıkır yürüye- cekti... "Avrupa'yla yeni dönem..." Ben bir bahar sarhoşluğu içinde "Şerefe Türkiye, şere- fe Çiller" diyememenin ezikliği (!) içinde olmalıyım ki Tür- kiye'nin yeni ufuklarını pek göremiyorum. Belki de kend» öz değerlerimden kopmadığım için "dövize endeksli" ya- şam bıçimınin dışında kalıp "yükselen değeriere" de ye- nik düşmüyorum. Onun için de gümrük birliği anlaşması- nı ne "ça<J açan bir imza" ne de "yeni bir Türkiye" olarak görebiliyorum. Ne bileyim çağın gerisinde (!) kaldık... Bir türiu çağı yakalayamadığımız için de yükselen de- ğerlenn ınsan yaşamını altüst eden çizgisinde olanları kıs- kandık. önce şunu belirtelim: Gümrük bırliğine, Avrupa'ya adım atmamıza karşı filan degilim... Elbet Türkiye'nin çağdaşlaşmasından ve Avrupa'yla bü- tünleşmesinden yanayım. Kendi ülkemin çıkarlarını, geleceğini düşünmek zorun- dayım. Demek şampanyalar, Türkiye'nin yeni ufuklan için pat- latıldı. Şu Çiller olmasaydı, imza da atılmayacaktı... Insanlar böylesine 'yalak' olmak zorunda mıdır? • • • önceki gece Brüksel'de şampanyalar Türkiye'nin yeni ufuklan için patlatılırken, Tunceli muhabirimiz Nazım De- mir'in 'Eşeklere yurtdışı desteği' başlıklı haberi, Cumhu- riyet'in Haber Merkezi'nde sayfaya girecek yer anyordu. Neyse ki haber kurtuldu, Semih Poroy'un karikatürüy- le birlikte birınci sayfanın altında yer aldı. Haber, yeni ufuklararayan Türkiye fotoğrafını yansrtıyor- du. Okuyalım: "PKK'ye karşı baştatılan operasyonda, köylerin yakılma- sı ve boşaltılması sonucu ortada kalan ve bir kısmı özel tim görevlileh tarafından itlafedilen eşek, köpek ve katır- lara uluslararası hayvan kuruluşları sahip çıktı. Merkezi Londra 'da bulunan International Donkey Protection Trust (Uluslararası Eşekleri Koruma Derneği), Turizm Bakanh- ğı 'na başvurarak Tunceli'de eşeklerin öldürüldüğünü, bu- nun acilen önlenmesini ve hayvanlann koruma altına alın- masını istedi." Insanlan öldüren bir zihniyet, hiç hayvanlara acır mıydı? Güneydoğu'da köyler basılıyor, yargısız ınfazlar yapılı- yordu. Ben bir yargısız infaza tanık olmuştum 1992 yılında... Karşı apartman bir gece basılmış, polis otolannın siren- leri ortalıgı çınlatmıştı. Anne ve baba öldürülmüş, bebek kurtulmuştu... Daha sonra televizyonlarda izledim yargısız infazlaa.. M Kimi yurttaşlar sokaklarda kurt ışareti yapıp marşlar söy- lüyorlardı. ^ '- "• "• O denli acıydı ki ulus olarak ölüme alkış tutuyorduk... Şimdi Tunceli'de hayvan katliamına karşı yurt dışında bir kamuoyu oluşacaktı. Tunceli'den Cumhuriyet'e ulaşan haberi, Brüksel'e geç- mek geçti içimizden. Murat Karayalçın'a bir de soru yö- neltmek: "Hayvan haklan konusunda ne düşünüyorsunuz?" Tam şampanyalar şerefe kalkmışken acaba ne yanıt ve- recekti Karayalçin? • • • Bahçedeki pembe gülümsemeler içindeki badem ağaç- larına, masmavi gökyüzüne bakarken bir şey daha dü- şündüm. Gümrük birliğinin temelinde kimi zibidilerin, dönek sos- yalistlerin hor gördüğü altı oklu CHP vardı. Dün sabah CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, Ankara Antlaşması'nı 1963 yılında dönemin başbakanı İsmet Inö- nü'nün imzaladığını belirtirken şöyle diyordu: "Avrupa ile bütünleşme CHP ilkelerinin zaferidir." Geride 32 yıllık bir çaba vardı. Ama o çaba nedense b«r çırpıda unutuluyordu. Üstelik davullu zurnalı kutlamalar niye? CHP'liOnurKumrabaracıbaşı'nıntanısınakulakverin: "Türkiye'nin fan\lı manevralaryapması mümkündü. 7e- laşa girdi. Yunanistan'ın veto tehdidi telaşı arttırdı. Tela- şın sorumlusu da Başbakan Çiller'dir." Evet Gümrük Birliği Anlaşması'na imzayı attık ve kurtul- duk... Ben Tunceli'de öldürülen insanlan ve hayvanları düşü- nüyorum. Üzgünüm ama bu şölen gününde "Şerefe Tür- kiye, şerefe Çiller" diyemiyorum. Demiral ve Güvener, DEP'lilenn idamında ısrarlı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- DGM Başsavcısı Nusret Demiral ile mahkemenin asker üyesi Çetin Güvener, mahkûm olan DEP millet\ekillennin idamında ısrarlı olduklannı açıkladılar. Demiral. DEP'lılerle ilgili hazırlanan gerekçeli karan açıklandıktan sonra verdiği be- yanatta, sanıkJann idam ceza- sını öngören Türk Ceza Yasa- sı'nın 125. maddesi gereğince cezalandınlmalan için Yargı- tay'a temyiz başvurusunda bu- lunacağını bildirdi. " PKK'nin siyasi kanadını teş- kil ettikleri" kanıtlanan sanık- lar için verilen cezalan az bulan ve mahkeme karanna karşı olan Demiral, şehitlerin kanının yer- de kalmaması için her türlü hu- kuk mücadelesini sürdüreceği- ni vurguladı. Demiral, DEP'lilerle ilgili hazırladığı temyiz başvurusu- nun, mahkemenin gerekçeli ka- ran ile birlikte önümüzdeki günlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderileceği- ni söyledi. Güvener de idamdan yana DGM'nin kıdemli Hâkım Al- bayı Çetin Güvener de toplanan delillere. olaylann tarzı ve so- nucuna göre tüm sanıklann PKK terörörgütünün siyasi ka- nadını oluşturduğunu öne sür- dü. Mahkemenin sanıklar için verdiği cezayı az bulan, DEP davasında yargılanan tüm mil- letvekillerinin, PKK'nin siyasi kanadını teşkil edip hususi gö- revler üstlendiklerini öne süren Güvener, "Kürdistan devle- ti"kurmayı arzu eden sanıkla- nn TGK'nin 168' 1. maddesi ge- reğince idam edilmelerini iste- di. Güvener. hazırladığı muhale- fet şerhinde, özetle şöyle dedi: "Sanıklann PKK örgütü ve mensuplan ile asli iştirak halle- rinin söz konusu olduğu, eyiem- lerinin başka şekilde değerlendl- rilemeyeceği, hele hele özel fer'i iştirakin sanıklar icin düşünfi- lemeyeceği, PKK çetesi ve mili- tanlan ile cümle sanıklann ara- lannda organik bir bağın mev- cudiyeti karşısuıda sanıklann iş- bu çete mensuplan ile özel ve is- tisnai bir tarzda münasebet için- de olduklan hiçbir şekilde kabul edilemez. Sanıklann tümü, PKK adh il- legal silahlı çetenuı üyeleri olup iştirakleri asli iştirak şeklinde te- bellü etmiştir. Mev~zu davay a uygunluk gös- teren TCK'nin 168/1. maddesi ile yapılacak ceza uygulaması haödir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle