Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MART1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Koşullara bağlanan ve ekonomiyi AB denetimine sokan anlaşma, Türkiye'yi zor bir sınavla karşı karşıya bıraktı
Gümrük birliğine imza yetmiyor
• Başbakan Tansu Çiller tarafından "tarihi bir zafer" olarak tanımlanan gümrük
birliği anlaşması, önümüzdeki dönem Türk ekonomisinde köklü birtakım yapısal
değişimleri zorunlu kılıyor. Türkiye <ie estirilen "büyük başan" rüzgân,
koalisyonun iç politikaya yönelik bir çabası olarak yorumlanırken, imzalanan
anlaşmanın ancak öngörülen koşullann gerçekleşmesi halinde yürürlüğe gireceği
dikkati çekiyor.
•Merkezi Essen'de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Şen
de, gümrük birliği anlaşmasına imza konmasmın abartıldığını
belirterek,"Enflasyon bu kadar tırmanmışken Tansu Çiller'in böyle bir başanya
ihtiyacı vardı. Çiller iç politika açısından bunu kullandı" diyor. Şen, Türkiye ile
AB arasındaki siyasi diyaloğu kurumsallaştıracak maddenin anlaşmadan
çıkanlmasının da Yunanistan'm başansı olduğunu belirtiyor.
GÖSTERMELİK MALİ YARDIM
Gümrük birliği anlasması ıle öngörülen mali
yardım. ıçerikte Türk ekonomısine çok önemlı
bir katkı anlamı taşımıyor. Türkiye'nin daha
önce 4. mali protokoi çerçevesinde
anlaşmalarla hükme bağlanmış 600 milyon
ECU'luk (780 milyon dolar) alacağmdan hiç
söz edilmeyen anlaşmada. Avrupa Birliği'nin
uğrayacağı zaran telafı için Türkiye'ye, yılda
735 milyon dolar ödemesi öngörülüyor. AB bu
çerçevede Türkiye'ye 1 Ocak 1996'dan itibaren
5 yıl içınde toplam 1.5 mılyar dolar civannda
yardımda bulunacak. Türkiye'nin 2000'li
yıllardaki
yıllık ihracat
hedefinin 20-
25 milyar dolar
olduğu, AB
tarafından
Yunanistan'a
geçen yıl 6
milyar dolariık
mali yardımda
bulunuldugu
gözönüne
alındığında. bu
yardımın ne
kadar yetersiz olduğu anlaşılıyor. Aslında
Türkiye'nin gümrük birliği nedeniyle
uğrayacağı yıllık zarar da 2.4 milyar dolar
olarak hesaplanıyor. Türkiye, bu mali yardıma
ilave olarak yaklaşık 700 milyon ECU'luk bir
kredi desteğini de Akdeniz Fonu çerçevesinde
alacak. Böylece mali desteğin 5 yıllık portresi
3.2 milyar dolara ulaşacak. Bu. gümrük
birligini Avrupa Birliği"ne bir adım olarak
gören yaklaşımın tersine, Türkiye'nin Fas.
Fsrail gibi ülkelerle birarada ele alınmış
olduğunu da gösteriyor.
TARIM POLİTİKALARI BİLDİRİLECEK
Tanm ürünlerinin serbest dolaşımı için
Topluluğun ortak tanm politikası'na uyum
sağlaması öngörülen Türkiye. bu yolda aldığı
her karar hakkında Topluluğa bilgi verecek.
YASALAR ÇIKMALI VE UYGULANMALI
Anlaşma. gümrük birliği
ile dogrudan ilgisi olan
konularda, yasal
düzenlemelerin
Topluluğun yasal
düzenlemeierine
uydurulmasını
öngörüyor. Anlaşma
çerçevesinde, Topluluk,
gümrük birliği ile
dogrudan ilgili bir karar
aldığında. karan
Gümrük Birliği Ortaklık
Komitesi aracılığıyla Türkiye'ye iletecek.
Fikri ve sınai mülkiyet hakkı, patent yasası, Rekabet
Kurulu'nun oluşturulması ve işlemesi. Türkiye'nin ilk
başta gitmesi gereken düzenlemelerden yalnızca birkaçı.
DPT AT Genel Müdürlüğü. gümrük birliği başlamadan
önce yapılması gereken irili ufaklı 400 mevzuat
değişikliğini ıçeren bir tabloyu yakın bir zaman önce
hazırlamıştı.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
ERTELENEBİLİR
Türkiye'nin bürün bu
taahhütlerin altına
girmesi gümrük birliği
için yeterli değil.
Anlaşmanın
imzalandıgı tarihten,
gümrük birliğine geçiş
tarihi 1 Ocak 1996
yılma kadar,
yûkümlüIüJderin yerine
getirilip getirilmediği
izlenecek. Büyük
olasıhkla eylül ayında
tekrar toplanacak olan
Ortaklık Konseyi,
gerek görürse, gümrük
birîiğınin başlangıç
tarihini 7 ay ya da bir
yıl sonrasına
erteleyebilecek.
BAÖIMLI DIŞ TİCARET POLİTİKASI
Anlaşma, Türkiye'nin AB
üyesi olmayan ülkelerle dış
ticaret politikasının. AB'nin dış
ticaret politikasına
uyumlulaştınlmasını
öngörüyor. Bu çerçevede
Türkiye Ortak Gümrük
Tarifesi'ni uygulamaya
başlayacak. Bu konuda
Topluluğun karar alma
mekanizmalannın dışında
bırakılan Türkiye.
oluşturulacak Ortak Gümrük
Birliği Komitesi ile, kararlar hakkında bilgilendirilecek.
Türkiye'nin gümrük tarifelerini OGT'ye hemen
uyumlulaştıramaması durumunda, Gümrük Birliği Ortak
Komitesi, Türkiye'ye belli bir süre tanımaya karar verebilecek.
Türkiye OGT'yi geçici bir süre askıya almak istediğinde
Topluluğa durumu bildirecek ve Komite, karan gözden
geçirecek.Türkiye, Topluluğun üçüncü ülkelerle yaptığı tercihli
anlaşmalara da beş yıl içerisinde kendisini adapte edecek.
ÇELİK ÜRETİMİNDE
KISITLAMA
Demir-çeiikJe ügiJi
görüşmeler henüz
tamamlanmadı. Brükserden
Ankara'ya gelen bir heyet,
bugün ve yann Türkiye
Demir Çelik îşletmeleri Genel
Müdürü Atilla Sezgin
başkanlığındaki Türk tarafıyla
görüşmeleri sürdûrecek.
Demir, çelik ürünlerinde
gümrük birliği ayn bir
anlaşmayla ele ahnacak
olmakla birlikte, 1996 yılt
başında gümrük birliği ile
uygulamaya girmesi
öngörülüyor.
AB'nin üye ülkelerde
öngördüğü çeiikteki üretim
kısıtlamasından gümrük
birlıği ile Türkiye'nin de
payını alması bekleniyor.
REKABET ŞARTI
Gümrük birliği anlaşması,
rekabet koşullarının
yaratılmasını zorunlu tutuyor.
Anlaşmanın 30. maddesi
özellikle, üretimin, pazann,
teknik gelişme ve yatınmlann
sınırlandınlması ya da kontrol
altına alınması gibi faaliyetlerin.
gümrük birliğiyle bağdaşmaz
olduğunu belirtiyor. Anlaşmanın
31. maddesi hakim konumun
kötüye kullanılmasına göz yumulmayacağını, 32. maddesi de,
devlet tarafından verilen fonlarla rekabetin bozulmasına izin
verilemeyeceğini teyit ediyor. Anlaşmada, Türkiye'nin daha az
gelişmiş bölgeleri için 5 yıllık bir geçiş dönemi tanınmakla
birlikte, bu yardımın ortak çıkarlara ters düşemeyeceğinin altı
çiziliyor. Avrupa Birliği, tüm bunlann sağlanabilmesi için
kanunlann çıkrnasını yeterli görmüyor. Gümrük birliğinin kesin
adımı atılmadan önce Rekabet Kurulu'na işlevsellik
kazandınlması şart koşuluyor. Avrupa Birliği, gümrük birliğinin
başlamasından itibaren iki yıl içerisinde Türkiye'nin, kendi
rekabet politikasına uyum sağlamasını istiyor
KOTALARIN KALKMASI ŞARTA BAĞLI
AB, tekstilde
kotalann
kalkması için
patent yasasmın
çıkmasını,
Rekabet
Kurulu'nun
işlerlik
kazanmasını
şart koşuyor.
Gereken
mevzuat
uyum1an
tamamlandığında tekstildeki kotalar kalkacak,
Birliğin en ateşli savunuculanndan tekstilciler,
kotalann kalkrnasıyla ihracatın patlayacağını ve
kâr marjlannın hızla artacağını düşünüyor. Öte
yandan, tekstil sektörünün kânnda büyük ölçüde
payı olan işgücü maliyetindeki düşüklük de
gümrük birliğiyle ortadan kalkacak. Tekstil
sektörü, boyama gibi kimyasal işlemlerde çevre
boyutuna önem vermek zorunda kalacak.
Iş dünyası: DahaEkonomi Servisi- Türkiye ile
Avrupa Birliği arasında ırtuala-
nan gümrük birlıği anlaşmasma
sevinen patronlar hükümeti
uyarmayı da ihmal etmediler.
TÜSİAD Başkanı Halis Komi-
li, "Bu soinç. henüzyolun başın-
da oMuğumuzu bizeunutturma-
mabdır" uyansını yaparken, ts-
tanbul Sanayi Odaşı Başkanı
Hüsamettin Kavi. -İmza 32 yü-
hk sürecin bir halkasıdır" diye
konuştu. Anlaşmayla Türki-
ye'nin AB'ye giriş vizesi aldığı-
nı belirten Türkiye lhracatçılar
Meclisi Başkanı Okan Oğuz da
hükümeti uyararak. " Bundan
sonra AB ile uyuma yönelik dü-
zenlemeler kısa süredesonuca u-
taştumalı" dedi.
Anlaşmanın tarihi bir anlam
taşıdığını belirten. TÜSİAD
Başkanı Komili. "Bu noktaya
gelinmesi, kamuoyunda anlaş-
Komili: Vblun başındayız.
manın haklı olarak coşku\la
karşılaıunasına neden olmuştur.
Ancak, bu sevinç, henüz yolun
başında olduğumuzu bize unut-
turnıamalıdır. Anlaşmanın im-
zalanmasıyla birlikte hukuki
platformdan siyasi,ekonomik ve
sosyal platforma geçilmiştir. Tür-
kiye bu alanlarda kısa sürede ba-
n dönüşümter gerçekteştirmek
zonındadır'* dedi.
Demokratikleşme ile ilgili ça-
lışmalar sonuçlandınlması ge-
rektiğini ifade eden Komili, bu-
nun sadece eylül ayındaki Avru-
pa Parlamentosu barajını aşmak
için değil. Türkiye'nin dünyada-
ki yerini sağlamlaştıımak için
gerekli olduğunu ifade etti.
Yeni bir halka
Gelişmeleri 1963 yılında baş-
layan sürecin bir halkası olarak
görmek gerektiğini belirten İSO
Başkanıİ4üsamettin Kavi. Eko-
nomi Muhabirleri Demeği'nin
düzenlediği toplantıda. "Eylül
ayında ortaklık konseyi yeniden
biraraya gelecek ve anlaşma Av-
rupa Parlamentosuna iletilecek.
1 Ocak 19%'da da uygulama
yoluıı başındayız
Kavi: Bu. 32 yıllık süreçtir.
başlayacak. Ancak anlaşma-
ya,"Taraflar gerekli görülürse
gümrük birliği 1 Temmuz
Î996'ya ertelenir' diye bir mad-
de konmuş. Tedbirterelden bıra-
kılnıadan bu sürenin çok iyi de-
ğerlendirilmesi laznndır" diye
konuştu. Oda olarak yaptıklan
araştırmaya kaulan 813 işletme-
nin yüzde 55-60 'ından gümrük
birliğinin ekonomiyi olumlu et-
kileyeceği yönünde yanıt aldık-
lannı belirten Kavi, sanayicinin
inancının bu sayede Türkiye'nin
makro dengelerine daha da
önem verileceği yönündeki bek-
lenti olduğunu belirtti.
Yolun yansı geçildi
"Geiişmeler, AB ile tam üyeti-
ğe giden uzun ince yolun yansı-
ııın geçildiği anlamına geliyor""
diyen TlM Başkanı Oğuz da,
Türkiye'nin. gümrük birliği ile
AB'ye giriş vizesini aldığını be-
lirtti. Şimdiki sürecin, ağırlıkh
olarak politik sorunlann aşılma-
sı sürecı olduğunu belirten
Oğuz. "Dolayısıyİa başta ekono-
mik ve politik istikraruı sağlan-
ması olmak üzere bu süreç, par-
Oğuz: AB've giriş vizesi alındı.
lamento>a ciddi bir sorumluluk
vüklemektedir. Gümrük birliği
ile tüm ithalat, eş etkili vergüer ve
miktar kısıtlamalannın kaldırı-
lacak olması. tekstil ve konfeksi-
yon sektörü açısından önemli so-
nuçlar doğuracakür" dedi.
7. beş yıllık kalkınma planı stratejisi iki temele oturtuldu:
Gümrük birliği ve özelleştirme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye'nin 1995-1999 yıllan arasındaki eko-
nomi ve sosyai polıtikalannı şekıllendire-
cek olan 7. beş yıllık kalkınma planı, ha-
len Yüksek Planlama Kurulu'na sunulmaz-
ken, planın stratejisi yeni tamamlandı. Yıl
sonunda AB ile gümrük birliğine gecilece-
ği dikkate alınarak hazırlanan stratejide,
tüm ekonomi v e sosyal politikalar özelleş-
tirme temeline oturtuldu. Buna göre; önü-
müzdeki 5 yıllık dönemde. kamu iktisadi
kuruluşlannın yanı sıra. eğitım, sağlık,
enerji ve tüm hizmet sektörleri özelleştiril-
mesinin hedeflendiği belirtildi.
CHP Amasya Mületvekili. Sanayi ve Ti-
caret eski Bakanı Tahir Köse. 7. beş yıllık
kalkınma planının halen Yüksek Planlama
Kurulu'na (YPK) sunulmadığına dikkat
çekerek. "Özellikle enerji planlaması hızla
vapılmalı. Eğer plan yapılmassa, Türki-
ye de 2000'li yıllann başında ciddi bir ener-
ji darboğazı çıkar" dedi
Başbakan Tansu Çiller tarafından. hazır-
lanan ilk stratejinin iptal edilmesiyle bir
yıl geciktinlen
7
. beş yıllık kalkınma pla-
nı, Türkiye'nın 1995 yılı sonunda Avrupa
Birliğı'yle gümrük birliğine geçeceği dik-
kate alınarak hazırlanıyor.
7. beş yıllık kalktnma planının strateji-
sinde, planın temelini, Türkiye'nin serbest
piyasa koşullanna göre yönetilmesi ve tüm
sektörlerde özelleştirmenin yapılması he-
defi oluşturdu. Stratejinin, Planın Temel-
len başiıkiı 4. bölümünde. sektörlerdeki
programlar şöyle özetlendi:
Para ve maliye poütikaJan:Mali sistem-
de rekabet ortamı geliştirilecek ve kamu
bankalannın özelleştirilmesine hız verile-
cektir. Mali sistemde Türk Lirası'na güve-
nin arttınlacağı bir sistem oluşturulacaktır.
Vergi politikasının finansal araçlar arasın-
da tarafsız kalmasına özen gösterilecektir.
KİT'ler ve özelleştirme: Kâr eden kuru-
luşlann özelleştırilmesınden elde edilecek
gelirle bütçe açıklan kapatılacak. zarar e-
den kuruiuşlar tasfiye edilecek.
Madencilik: Madencilikte kamu kuru-
luşlan yeniden yapılandınlacak. kamunun
payı özelleştirme yoluyla düşürülecek. Ya-
bancı sermaye ve özem kesim için uygun
ortam sağlanarak üretim desteklenecektir.
Eoerji: Stratejik öneme sahip nükleer
enerjinin kullanımına ait teknolojiye ge-
çilmesi için çalışmalar tamamlanarak ya-
tınma başlanacaktır. Sektördeki faaliyet-
lerin özel kesime açılması çalışmalan sür-
dürülecek. Bu kapsamda yap-işlet-devret
modeline önem verilecektir.
Eğitim: Özel kesim. her kademedeki eği-
tim hizmetini sunrna faaliyetleri için teşvik
edilecektir. Zorunlu eğitim 8 yıl olacak.
Sosyal güvenlik: Sosyal güvenjik kuru-
luşlan tek çatı altında toplanacak. Özel sağ-
lık ve emekülik sigortası teşvik edilecek-
tir.
Sağlık: Etkili hizmet arzının sağlanma-
sı. koordinasyon eksikliklerinin giderilme-
si ve hizmet birimlerinin modern işletme-
cilik esaslanna göre \önlendirilmesi için
sağlık sistemi yeniden yapılandınlacak.
Sağlık hizmetlennde özel kesim yatınmla-
n teşvik edilecek.
ANADOLULU SANAYİCİLER ENDİŞELt
'Küçük sanayi
zarar görecek'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anadolulu sanayici-
ler, Türkiye'nin gümrük birliği-
ne (GB) girmesinin uzun dö-
nemde yarar getireceğini belir-
tirken küçük ve orta ölçekli sa-
nayi kuruluşlannın zarar gör-
mesinden de endi şe duyuyorlar.
Kayseri Sanayi Odası Başkanı
Mustafa Çapa, GB'ye girilme-
siyle özellikle tanm ve otomo-
tiv sanayi inin büyük zarar göre-
ceğini belirtti. Adana Ticaret
Odası Başkanı Fethi Kamışlı.
GB'den küçük ve orta ölçekli
sanayi kuruluşlannın olumsuz
etkileneceğini kaydederek.
"Ancak bu işe başlamak laam.
Geçiş dönemi mutlaka yaşana-
caktır" dedi.
Kayseri Sanayi Odası Başka-
nı Mustafa Çapa, yapılan araş-
tırmalarda ihracatın büyük bir
bölümünün Avrupa Birliği ül-
kelerine yapıldığının belirlen-
diğini kaydederek. "GB'negir-
memizle ihracatta bir daralma
olmaz. ithal edilen mallann fi-
yatlan da düşecektir. Tanm ve
otomotiv sanayii bundan olum-
suz etkilenecektir*' diye konuş-
tu.
Altyapı oluşturulmadı
Trabzon Ticaret \e Sanayi
Odası Genel Sekreteri Hakan
Cürkan. GB'nin Türkiye'ye
uzun dönemde yararlı olabile-
ceğini. kısa dönemde küçük ve
orta ölçekli sanayi kuruluşlan-
nın büyük zarar göreceğini söy-
ledi.
Demsay Mobilya
sevindirdi
0
cak1994'teKelebek
Mobilya'nın çekyat ve oturma
grubunu aldım. Çekyatın yatak
mekanizması bir süre sonra
deforme oldu. Mekanizmanın
bozulmasına bağlı olarak da
minderler aşındı ve tüylenmeler
meydana geldi. Mobilyayı satın
almamın üzerinden 1 yıl geçmesine
karşın Kelebek Mobilya'nın
Eskişehir'de açılan yeni bayii
Demsay Mobilya'ya yaptığım
başvuru dikkate alındı.
Çekyatım Düzce'deki fabrikanın
kalite kontrol bölümünce incelendi.
Yatak mekanizması ve tüm
kumaşları yenilenmiş olarak iade
edildi. Kelebek Mobilya'nın garanti
taahhüdünü aramadan, sorunumla
Cumtturiy&t Gazetesi
Türkocağt Cad. 39/4 1
Cağaloğlu/tSTANBUL
TEL; 512 OS O5
FAX: 514 O7 51
Kasetiniz sürekli bozuk çıkarsa
B
en 13 Şubat 1995 günü ilçemizde
bulunan tek kaset satıcısından Aşkın
Nur Yengi'nin "Kara Çiçeğim" adlı son
kasetini aldım. Aldığım kasetin arızalı
çıkması sonucu kaseti değiştirmek zorunda
kaldım. Değiştirdiğim ikinci ve üçüncü
E
ilgilenen Demsay Mobilya'ya teşekkür
ediyorum.Sacit Doğan /ESKİŞEHİR
1
mre Plakçılık'ı arayarak okurumuzun bize
1
göndermiş olduğu bozuk kasetlerin bandrol
ı numaralarını yetkililere ilettim. Vermiş
olduğum numaralarla orijinal bandrol
numaralannın tutmadığını açıklayan Emre
Plakçılık yetkilileri. bu konuyla ilgileneceklerini
söylediler. Piyasaya sürelen kasetler arasında
üretimden kaynaklanan birtakım bozuklukların
bulunduğunu kaydeden yetkililer, müşterilerden
gelen şikâyetler üzerine problemli kasetleri
değiştirdiklerini bildirdi. Bozuk kaset sayısının
sınırlı olduğuna dikkat çeken yetkililer,
Kütahya'daki kasetçi tarafından yapılan
kasetin de bozuk çıkması üzerine işletme
sahibi "Kasetlerde imalat hatası bulunuyor.
Bu nedenle bir daha değişiklik
yapamayacağım" dedi. Almış olduğum tüm
kasetler ambalaj içindeydi ve üzerierinde
bandrollen vardı. Faruk Bıçak/KÜTAHYA
açıklamanın gerçegi yansıtmadığını bildirdiler.
Aşkın Nur Yengi'nin Kara Çiçegim adlı son
kasetine yönelik başka şikâyet almadıklarını
açıklayan yetkililer, Uzay Kasetçilik'in bayileri
olmadığını hatırlattılar. Söz konusu kasetlerin
kendi üretimleri olmayabileceğı üzerinde duran
yetkililer, küçük kentlerde korsan kasetlerin
yaygın olarak satıldıgına dikkat çektiler.
Tüketicinin korsan kasetle orijinalini birbirinden
ayırt edemeyeceğini ifade eden yetkililer, Faruk
Bey'le diyaloğa girip. kaseti inceleyeceklerini
bildirdiler. Yetkililer, kasetlerin sahteliği halinde
yasal işlemlerin başlatılacağını bildirdiler. •
BENCE
IZZETTIN ONDER
Çetin Koalisyon
Insan bilincini oluşturan ve onu eyleme dönüştüren
faktör, maddi olgular, altyapılardır. Böyle bir maddi
temel oluşmadan ne bilinç kazanılır ne de onu ger-
çekleştirrneye yönelik eylem ortaya çıkabilir. Toplum-
sal devinim dinamiğini oluşturabilecek maddi altyapı
oluşmadan, partilerin birleşmesi veya bölünmesi, li-
derlerin değişmesi ya da başka yüzeysel faktörler,
toplumsal eyleme dönüşmede fazla etkili olamaz.
Buna karşılık, toplumsal dinamikler olgunlaştığında
bunları gerçekleştirecek kahramanlar ya da liderler
ortaya çıkar. Bu türtarihsel kişilikleri küçümsemeden.
olaylara gerçekçi bir yaklaşımla denebilir ki esas be-
lirleyici faktör toplumsal dinamiklerdir. Onlar bir kez
olgunlaştı mı, gerisi geliyor.
Toplumsal dinamiklerin olgunlaşması ise zaman
içinde gerçekleşir. Kendisini korumaya çalışan sis-
tem, zaman zaman bu dinamikleri geriletmeye ya da
köreltmeye yönelik davranışlar sergiler, hatta bu
amaca yönelik bazı maliyetlere dahi katlanır. Sosya)
mücadeleler tarihi, sosyal devinimlerle sistemsel ta-
vizler arasındaki çekişmelerin örnekleri ile doludur.
Türkiye'nin gümrük birliğine girme aşamasında dış
ve iç güçlerin bastırmalan aynı eksende yoğunlaşma
eğilimi taşımaktadır. Sanayileşme hamlesi aşamala-
nnda ikinci sırayı alması çok yüksek bir olasılık olan
Türkiye'nin, dış ticaret hadlerinin aleyhte gelişmesi
sonucunda erteleyeceği ekonomik sorunlann boyutu
da büyüme eğilimine girecektir. Bu gelişme, hem fi-
yat rekabeti hem de sermaye tıkanıklığının aşılabil-
mesi açısından iç fiyat hadlerini de hem sektörler
arasında hem de faktörler arasında değiştirecektir.
Böylesine o|ası bir gelişme muazzam bir sosyal devi-
nim dinamiği yaratabilecektir.
Sistem içi güçler akıl almaz senaryolarla, belki de
farkında olmadan, böyle bir oluşumu hızlandırmaya
yönelik yoğun bir faaliyet içindedir. Anayol böyle bir
çılgın sermaye hegemonyası kurma senaryosudur.
Tasarlanan bu ortaklık oluşur ya da oluşmaz, ya da
böyle ortaklığın oyları ne olur konulan bir yana, böyle
bir ortaklığın mantığı terstir. Zira Türkiye'nin önündeki
zor dönemeç, bu kâr-faiz çılgınlığı arasında yaşanan
beşeri sermaye erimesi ile aşılamaz. Erdemir olayın-
da dünyanın oyununu görmezden gelen, iş çevrele-
rinden cebini dolduran akademik kılıklı insanlar, top-
lumda görüntüyü çarpıtırken, belki de farkında olma-
dan, sistemin yoğun baskılan altında oluşan sosyal
dinamikleri hızlandırmaktalar. Herhalde, bu tür kişile-
rin topluma katkılan da bu yönde olmaktadır. Buna
da teşekkürier!
Türkiye "liberal" ve "hür teşebbüs" zihniyetine ge-
çeli yaklaşık 45 yıl; planı pilav yapalı yaklaşık 20 yıl;
"taşların bağlandığı" vizyon dönemine gireli ise 15 yıl
oldu.
Bu süre boyunca oluşturduğumuz sonuç; eğitim ve
sağlık kurumlarımızın, teknik personelimizin, beşeri
ve maddi sermaye stokumuzun durumu ve bunlann
bileşkesi olan verimlilik düzeyi ve çevre sorunları or-
tada.
Bugün solun görevi, salt emek-sermaye çelişkisi ile
uğraşmak ve bu bağlamda yeniden dağıtıcı olmak
değildir.
Bugünkü görev, ülke kaynaklannın dışa kaymasını
engellemek, ülke kaynaklannın israfını önlemek, bu
kaynakları verimli alanlara yönlendirmek ve bu çok
ağır maliyeti topluma hakça yayarak, sosyal çalkantı-
ları önlemektir. Kısacası bugünkü sol, tüketici değil,
üretici bir demokratik yapılanmaya gitmelidir. Işte
zorluk da buradadır, çünkü kaynaklar başkalarının
elindedir. Globalleşme, özelleştirme ve denetimsiz fi-
nansal liberalizasyonla, kaynak kayışı giderek de hız-
lanıyor.
Bu ortamda kurulan koalisyonun işi gerçekten zor.
Ancak bu zorluk, yukarıda belirtilen nedenlerle sade-
ce Sayın Çetin kanadı açısından söz konusu değildir.
Kanat da bugün zor durumdadır. Zira son özelleştir-
me uygulama çabalannın veya toplumun her kesimi-
ne yayılmış çürüme belirtilerinin, artık bazı kesimleri
harekete geçirebilecek bir dürtü oluşturma olasılığı
çok yüksek görülmektedir. Eğer oluşacaksa, temiz
toplum dinamikleri, sağı değil solu göreve çağıracak-
tır. Işte Sayın Çetin'in gücü kadar diğer kanadın güç-
lüğü de bu oluşumdan kaynaklanmaktadır.
Umulur ki, sermaye hegemonyası peşinde koşarak
toplumu derin bir uçuruma itme gafleti içinde bulu-
nanlar dışında kalan basiretli gruplar, koalisyonun sol
kanadına destek vererek, hem bu kanadı bugüne ka-
dar gömülmüş olduğu bataktan kurtarmaya, hem de
ülke ve ekonomi sorunlarına uzun-vadeli ve etkili çö-
zümler üretmeye güç sağlarlar.
TARİŞ
ALÜMİNYUM TRAPEZ ÇATI ÖRTÜSÖ
SATIN ALINACAKTIR
1- Tariş Alaşehir Entegre Üzüm Işletmesi Müdürlüğümüzün
ihtiyacı olan;
3500 kg ALÜMİNYUM TRAPEZ ÇATI ÖRTÜSÜ,
kapalı zarf teklif almak suretıyle satın alınacaktır.
2- Bu işe ait ıhale 16 Mart 1995 günü saat 14.00'te yapılacak
olup, şartnamesi Tarış Genel Müdürlüğü, Satın alma Müdürlüğü,
Alsancak/lzrnir (Tel: 421 00 56, Faks: 421 00 66) adresınden te-
min edilebilir.
3- Birliğımiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp
yapmamakta, kısmen yapmakta veya kısmen dilediğine ver-
mekte serbesttir. Postadakı gecikmeler kabul edilmez.
DUYURULLR AYMA AJANS
TARtŞ
TAŞ KOSTtK
SATCV ALENACAKTIR
1- Tariş Ze>tinyağı Kombinası Müdürlüğümüzün ihtiyacı olan; 41.600
kg taş kosrik
kapalı zarf teklif almak sureriyle satın alınacaktır.
2-Buişeaitihale 14 3.1995 günü saat 14.00'te yapılacak olup, şartnamesi
Tanş Genel Müdürlüğü Satınalma Müdürlüğü, Alsancak,lzmir(Tel: 421
00 56 Faks: 421 00 661 adresinden temin edilebilir.
3- Bırliğimiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapmamak-
ta. kısmen yapmakta veya kısmen dilediğine vermekte serbesttir. Postada-
ki gecikmeler kabul edilmez.
DUYURULUR AYMA AJANS
TARtŞ
POTASA
SATIN ALENACAKTIR
1- Tanş Üzüm Tanm Satış Kooperatiflerimizın 1995 yılı ihtiyacı olan
830.000 kg. potasa (=%20 opsiyonlu)
ılışik şartnamesi esaslannda, ilhalen ve iç piyasa olarak kapalı zarf tek-
lif almak suretıyle satın alınacaktır.
2- Bu işlere ait ihale 16.3.1995 günü saat 14.00'te olup. şartnameleri
Tariş Genel Müdürlüğü Satınalma Müdürlüğü. Alsancak'lzmir (Tel:
421 00 56 Faks: 421 00 66) adresinden temin edilebilir.
3- Birlığimiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapma-
makta, kısmen yapmakta veya kısmen dilediğine vermekte serbesttir.
Postadaki gecıkmeler kabul edilmez.
DUYURULLR AYMA AJANS