28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MART1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOM Koşullara bağlanan ve ekonomiyi AB denetimine sokan anlaşma, Türkiye'yi zor bir sınavla karşı karşıya bıraktı Gümrük birliğine imza yetmiyor • Başbakan Tansu Çiller tarafından "tarihi bir zafer" olarak tanımlanan gümrük birliği anlaşması, önümüzdeki dönem Türk ekonomisinde köklü birtakım yapısal değişimleri zorunlu kılıyor. Türkiye <ie estirilen "büyük başan" rüzgân, koalisyonun iç politikaya yönelik bir çabası olarak yorumlanırken, imzalanan anlaşmanın ancak öngörülen koşullann gerçekleşmesi halinde yürürlüğe gireceği dikkati çekiyor. •Merkezi Essen'de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Şen de, gümrük birliği anlaşmasına imza konmasmın abartıldığını belirterek,"Enflasyon bu kadar tırmanmışken Tansu Çiller'in böyle bir başanya ihtiyacı vardı. Çiller iç politika açısından bunu kullandı" diyor. Şen, Türkiye ile AB arasındaki siyasi diyaloğu kurumsallaştıracak maddenin anlaşmadan çıkanlmasının da Yunanistan'm başansı olduğunu belirtiyor. GÖSTERMELİK MALİ YARDIM Gümrük birliği anlasması ıle öngörülen mali yardım. ıçerikte Türk ekonomısine çok önemlı bir katkı anlamı taşımıyor. Türkiye'nin daha önce 4. mali protokoi çerçevesinde anlaşmalarla hükme bağlanmış 600 milyon ECU'luk (780 milyon dolar) alacağmdan hiç söz edilmeyen anlaşmada. Avrupa Birliği'nin uğrayacağı zaran telafı için Türkiye'ye, yılda 735 milyon dolar ödemesi öngörülüyor. AB bu çerçevede Türkiye'ye 1 Ocak 1996'dan itibaren 5 yıl içınde toplam 1.5 mılyar dolar civannda yardımda bulunacak. Türkiye'nin 2000'li yıllardaki yıllık ihracat hedefinin 20- 25 milyar dolar olduğu, AB tarafından Yunanistan'a geçen yıl 6 milyar dolariık mali yardımda bulunuldugu gözönüne alındığında. bu yardımın ne kadar yetersiz olduğu anlaşılıyor. Aslında Türkiye'nin gümrük birliği nedeniyle uğrayacağı yıllık zarar da 2.4 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Türkiye, bu mali yardıma ilave olarak yaklaşık 700 milyon ECU'luk bir kredi desteğini de Akdeniz Fonu çerçevesinde alacak. Böylece mali desteğin 5 yıllık portresi 3.2 milyar dolara ulaşacak. Bu. gümrük birligini Avrupa Birliği"ne bir adım olarak gören yaklaşımın tersine, Türkiye'nin Fas. Fsrail gibi ülkelerle birarada ele alınmış olduğunu da gösteriyor. TARIM POLİTİKALARI BİLDİRİLECEK Tanm ürünlerinin serbest dolaşımı için Topluluğun ortak tanm politikası'na uyum sağlaması öngörülen Türkiye. bu yolda aldığı her karar hakkında Topluluğa bilgi verecek. YASALAR ÇIKMALI VE UYGULANMALI Anlaşma. gümrük birliği ile dogrudan ilgisi olan konularda, yasal düzenlemelerin Topluluğun yasal düzenlemeierine uydurulmasını öngörüyor. Anlaşma çerçevesinde, Topluluk, gümrük birliği ile dogrudan ilgili bir karar aldığında. karan Gümrük Birliği Ortaklık Komitesi aracılığıyla Türkiye'ye iletecek. Fikri ve sınai mülkiyet hakkı, patent yasası, Rekabet Kurulu'nun oluşturulması ve işlemesi. Türkiye'nin ilk başta gitmesi gereken düzenlemelerden yalnızca birkaçı. DPT AT Genel Müdürlüğü. gümrük birliği başlamadan önce yapılması gereken irili ufaklı 400 mevzuat değişikliğini ıçeren bir tabloyu yakın bir zaman önce hazırlamıştı. GÜMRÜK BİRLİĞİ ERTELENEBİLİR Türkiye'nin bürün bu taahhütlerin altına girmesi gümrük birliği için yeterli değil. Anlaşmanın imzalandıgı tarihten, gümrük birliğine geçiş tarihi 1 Ocak 1996 yılma kadar, yûkümlüIüJderin yerine getirilip getirilmediği izlenecek. Büyük olasıhkla eylül ayında tekrar toplanacak olan Ortaklık Konseyi, gerek görürse, gümrük birîiğınin başlangıç tarihini 7 ay ya da bir yıl sonrasına erteleyebilecek. BAÖIMLI DIŞ TİCARET POLİTİKASI Anlaşma, Türkiye'nin AB üyesi olmayan ülkelerle dış ticaret politikasının. AB'nin dış ticaret politikasına uyumlulaştınlmasını öngörüyor. Bu çerçevede Türkiye Ortak Gümrük Tarifesi'ni uygulamaya başlayacak. Bu konuda Topluluğun karar alma mekanizmalannın dışında bırakılan Türkiye. oluşturulacak Ortak Gümrük Birliği Komitesi ile, kararlar hakkında bilgilendirilecek. Türkiye'nin gümrük tarifelerini OGT'ye hemen uyumlulaştıramaması durumunda, Gümrük Birliği Ortak Komitesi, Türkiye'ye belli bir süre tanımaya karar verebilecek. Türkiye OGT'yi geçici bir süre askıya almak istediğinde Topluluğa durumu bildirecek ve Komite, karan gözden geçirecek.Türkiye, Topluluğun üçüncü ülkelerle yaptığı tercihli anlaşmalara da beş yıl içerisinde kendisini adapte edecek. ÇELİK ÜRETİMİNDE KISITLAMA Demir-çeiikJe ügiJi görüşmeler henüz tamamlanmadı. Brükserden Ankara'ya gelen bir heyet, bugün ve yann Türkiye Demir Çelik îşletmeleri Genel Müdürü Atilla Sezgin başkanlığındaki Türk tarafıyla görüşmeleri sürdûrecek. Demir, çelik ürünlerinde gümrük birliği ayn bir anlaşmayla ele ahnacak olmakla birlikte, 1996 yılt başında gümrük birliği ile uygulamaya girmesi öngörülüyor. AB'nin üye ülkelerde öngördüğü çeiikteki üretim kısıtlamasından gümrük birlıği ile Türkiye'nin de payını alması bekleniyor. REKABET ŞARTI Gümrük birliği anlaşması, rekabet koşullarının yaratılmasını zorunlu tutuyor. Anlaşmanın 30. maddesi özellikle, üretimin, pazann, teknik gelişme ve yatınmlann sınırlandınlması ya da kontrol altına alınması gibi faaliyetlerin. gümrük birliğiyle bağdaşmaz olduğunu belirtiyor. Anlaşmanın 31. maddesi hakim konumun kötüye kullanılmasına göz yumulmayacağını, 32. maddesi de, devlet tarafından verilen fonlarla rekabetin bozulmasına izin verilemeyeceğini teyit ediyor. Anlaşmada, Türkiye'nin daha az gelişmiş bölgeleri için 5 yıllık bir geçiş dönemi tanınmakla birlikte, bu yardımın ortak çıkarlara ters düşemeyeceğinin altı çiziliyor. Avrupa Birliği, tüm bunlann sağlanabilmesi için kanunlann çıkrnasını yeterli görmüyor. Gümrük birliğinin kesin adımı atılmadan önce Rekabet Kurulu'na işlevsellik kazandınlması şart koşuluyor. Avrupa Birliği, gümrük birliğinin başlamasından itibaren iki yıl içerisinde Türkiye'nin, kendi rekabet politikasına uyum sağlamasını istiyor KOTALARIN KALKMASI ŞARTA BAĞLI AB, tekstilde kotalann kalkması için patent yasasmın çıkmasını, Rekabet Kurulu'nun işlerlik kazanmasını şart koşuyor. Gereken mevzuat uyum1an tamamlandığında tekstildeki kotalar kalkacak, Birliğin en ateşli savunuculanndan tekstilciler, kotalann kalkrnasıyla ihracatın patlayacağını ve kâr marjlannın hızla artacağını düşünüyor. Öte yandan, tekstil sektörünün kânnda büyük ölçüde payı olan işgücü maliyetindeki düşüklük de gümrük birliğiyle ortadan kalkacak. Tekstil sektörü, boyama gibi kimyasal işlemlerde çevre boyutuna önem vermek zorunda kalacak. Iş dünyası: DahaEkonomi Servisi- Türkiye ile Avrupa Birliği arasında ırtuala- nan gümrük birlıği anlaşmasma sevinen patronlar hükümeti uyarmayı da ihmal etmediler. TÜSİAD Başkanı Halis Komi- li, "Bu soinç. henüzyolun başın- da oMuğumuzu bizeunutturma- mabdır" uyansını yaparken, ts- tanbul Sanayi Odaşı Başkanı Hüsamettin Kavi. -İmza 32 yü- hk sürecin bir halkasıdır" diye konuştu. Anlaşmayla Türki- ye'nin AB'ye giriş vizesi aldığı- nı belirten Türkiye lhracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz da hükümeti uyararak. " Bundan sonra AB ile uyuma yönelik dü- zenlemeler kısa süredesonuca u- taştumalı" dedi. Anlaşmanın tarihi bir anlam taşıdığını belirten. TÜSİAD Başkanı Komili. "Bu noktaya gelinmesi, kamuoyunda anlaş- Komili: Vblun başındayız. manın haklı olarak coşku\la karşılaıunasına neden olmuştur. Ancak, bu sevinç, henüz yolun başında olduğumuzu bize unut- turnıamalıdır. Anlaşmanın im- zalanmasıyla birlikte hukuki platformdan siyasi,ekonomik ve sosyal platforma geçilmiştir. Tür- kiye bu alanlarda kısa sürede ba- n dönüşümter gerçekteştirmek zonındadır'* dedi. Demokratikleşme ile ilgili ça- lışmalar sonuçlandınlması ge- rektiğini ifade eden Komili, bu- nun sadece eylül ayındaki Avru- pa Parlamentosu barajını aşmak için değil. Türkiye'nin dünyada- ki yerini sağlamlaştıımak için gerekli olduğunu ifade etti. Yeni bir halka Gelişmeleri 1963 yılında baş- layan sürecin bir halkası olarak görmek gerektiğini belirten İSO Başkanıİ4üsamettin Kavi. Eko- nomi Muhabirleri Demeği'nin düzenlediği toplantıda. "Eylül ayında ortaklık konseyi yeniden biraraya gelecek ve anlaşma Av- rupa Parlamentosuna iletilecek. 1 Ocak 19%'da da uygulama yoluıı başındayız Kavi: Bu. 32 yıllık süreçtir. başlayacak. Ancak anlaşma- ya,"Taraflar gerekli görülürse gümrük birliği 1 Temmuz Î996'ya ertelenir' diye bir mad- de konmuş. Tedbirterelden bıra- kılnıadan bu sürenin çok iyi de- ğerlendirilmesi laznndır" diye konuştu. Oda olarak yaptıklan araştırmaya kaulan 813 işletme- nin yüzde 55-60 'ından gümrük birliğinin ekonomiyi olumlu et- kileyeceği yönünde yanıt aldık- lannı belirten Kavi, sanayicinin inancının bu sayede Türkiye'nin makro dengelerine daha da önem verileceği yönündeki bek- lenti olduğunu belirtti. Yolun yansı geçildi "Geiişmeler, AB ile tam üyeti- ğe giden uzun ince yolun yansı- ııın geçildiği anlamına geliyor"" diyen TlM Başkanı Oğuz da, Türkiye'nin. gümrük birliği ile AB'ye giriş vizesini aldığını be- lirtti. Şimdiki sürecin, ağırlıkh olarak politik sorunlann aşılma- sı sürecı olduğunu belirten Oğuz. "Dolayısıyİa başta ekono- mik ve politik istikraruı sağlan- ması olmak üzere bu süreç, par- Oğuz: AB've giriş vizesi alındı. lamento>a ciddi bir sorumluluk vüklemektedir. Gümrük birliği ile tüm ithalat, eş etkili vergüer ve miktar kısıtlamalannın kaldırı- lacak olması. tekstil ve konfeksi- yon sektörü açısından önemli so- nuçlar doğuracakür" dedi. 7. beş yıllık kalkınma planı stratejisi iki temele oturtuldu: Gümrük birliği ve özelleştirme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye'nin 1995-1999 yıllan arasındaki eko- nomi ve sosyai polıtikalannı şekıllendire- cek olan 7. beş yıllık kalkınma planı, ha- len Yüksek Planlama Kurulu'na sunulmaz- ken, planın stratejisi yeni tamamlandı. Yıl sonunda AB ile gümrük birliğine gecilece- ği dikkate alınarak hazırlanan stratejide, tüm ekonomi v e sosyal politikalar özelleş- tirme temeline oturtuldu. Buna göre; önü- müzdeki 5 yıllık dönemde. kamu iktisadi kuruluşlannın yanı sıra. eğitım, sağlık, enerji ve tüm hizmet sektörleri özelleştiril- mesinin hedeflendiği belirtildi. CHP Amasya Mületvekili. Sanayi ve Ti- caret eski Bakanı Tahir Köse. 7. beş yıllık kalkınma planının halen Yüksek Planlama Kurulu'na (YPK) sunulmadığına dikkat çekerek. "Özellikle enerji planlaması hızla vapılmalı. Eğer plan yapılmassa, Türki- ye de 2000'li yıllann başında ciddi bir ener- ji darboğazı çıkar" dedi Başbakan Tansu Çiller tarafından. hazır- lanan ilk stratejinin iptal edilmesiyle bir yıl geciktinlen 7 . beş yıllık kalkınma pla- nı, Türkiye'nın 1995 yılı sonunda Avrupa Birliğı'yle gümrük birliğine geçeceği dik- kate alınarak hazırlanıyor. 7. beş yıllık kalktnma planının strateji- sinde, planın temelini, Türkiye'nin serbest piyasa koşullanna göre yönetilmesi ve tüm sektörlerde özelleştirmenin yapılması he- defi oluşturdu. Stratejinin, Planın Temel- len başiıkiı 4. bölümünde. sektörlerdeki programlar şöyle özetlendi: Para ve maliye poütikaJan:Mali sistem- de rekabet ortamı geliştirilecek ve kamu bankalannın özelleştirilmesine hız verile- cektir. Mali sistemde Türk Lirası'na güve- nin arttınlacağı bir sistem oluşturulacaktır. Vergi politikasının finansal araçlar arasın- da tarafsız kalmasına özen gösterilecektir. KİT'ler ve özelleştirme: Kâr eden kuru- luşlann özelleştırilmesınden elde edilecek gelirle bütçe açıklan kapatılacak. zarar e- den kuruiuşlar tasfiye edilecek. Madencilik: Madencilikte kamu kuru- luşlan yeniden yapılandınlacak. kamunun payı özelleştirme yoluyla düşürülecek. Ya- bancı sermaye ve özem kesim için uygun ortam sağlanarak üretim desteklenecektir. Eoerji: Stratejik öneme sahip nükleer enerjinin kullanımına ait teknolojiye ge- çilmesi için çalışmalar tamamlanarak ya- tınma başlanacaktır. Sektördeki faaliyet- lerin özel kesime açılması çalışmalan sür- dürülecek. Bu kapsamda yap-işlet-devret modeline önem verilecektir. Eğitim: Özel kesim. her kademedeki eği- tim hizmetini sunrna faaliyetleri için teşvik edilecektir. Zorunlu eğitim 8 yıl olacak. Sosyal güvenlik: Sosyal güvenjik kuru- luşlan tek çatı altında toplanacak. Özel sağ- lık ve emekülik sigortası teşvik edilecek- tir. Sağlık: Etkili hizmet arzının sağlanma- sı. koordinasyon eksikliklerinin giderilme- si ve hizmet birimlerinin modern işletme- cilik esaslanna göre \önlendirilmesi için sağlık sistemi yeniden yapılandınlacak. Sağlık hizmetlennde özel kesim yatınmla- n teşvik edilecek. ANADOLULU SANAYİCİLER ENDİŞELt 'Küçük sanayi zarar görecek' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anadolulu sanayici- ler, Türkiye'nin gümrük birliği- ne (GB) girmesinin uzun dö- nemde yarar getireceğini belir- tirken küçük ve orta ölçekli sa- nayi kuruluşlannın zarar gör- mesinden de endi şe duyuyorlar. Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Çapa, GB'ye girilme- siyle özellikle tanm ve otomo- tiv sanayi inin büyük zarar göre- ceğini belirtti. Adana Ticaret Odası Başkanı Fethi Kamışlı. GB'den küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlannın olumsuz etkileneceğini kaydederek. "Ancak bu işe başlamak laam. Geçiş dönemi mutlaka yaşana- caktır" dedi. Kayseri Sanayi Odası Başka- nı Mustafa Çapa, yapılan araş- tırmalarda ihracatın büyük bir bölümünün Avrupa Birliği ül- kelerine yapıldığının belirlen- diğini kaydederek. "GB'negir- memizle ihracatta bir daralma olmaz. ithal edilen mallann fi- yatlan da düşecektir. Tanm ve otomotiv sanayii bundan olum- suz etkilenecektir*' diye konuş- tu. Altyapı oluşturulmadı Trabzon Ticaret \e Sanayi Odası Genel Sekreteri Hakan Cürkan. GB'nin Türkiye'ye uzun dönemde yararlı olabile- ceğini. kısa dönemde küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlan- nın büyük zarar göreceğini söy- ledi. Demsay Mobilya sevindirdi 0 cak1994'teKelebek Mobilya'nın çekyat ve oturma grubunu aldım. Çekyatın yatak mekanizması bir süre sonra deforme oldu. Mekanizmanın bozulmasına bağlı olarak da minderler aşındı ve tüylenmeler meydana geldi. Mobilyayı satın almamın üzerinden 1 yıl geçmesine karşın Kelebek Mobilya'nın Eskişehir'de açılan yeni bayii Demsay Mobilya'ya yaptığım başvuru dikkate alındı. Çekyatım Düzce'deki fabrikanın kalite kontrol bölümünce incelendi. Yatak mekanizması ve tüm kumaşları yenilenmiş olarak iade edildi. Kelebek Mobilya'nın garanti taahhüdünü aramadan, sorunumla Cumtturiy&t Gazetesi Türkocağt Cad. 39/4 1 Cağaloğlu/tSTANBUL TEL; 512 OS O5 FAX: 514 O7 51 Kasetiniz sürekli bozuk çıkarsa B en 13 Şubat 1995 günü ilçemizde bulunan tek kaset satıcısından Aşkın Nur Yengi'nin "Kara Çiçeğim" adlı son kasetini aldım. Aldığım kasetin arızalı çıkması sonucu kaseti değiştirmek zorunda kaldım. Değiştirdiğim ikinci ve üçüncü E ilgilenen Demsay Mobilya'ya teşekkür ediyorum.Sacit Doğan /ESKİŞEHİR 1 mre Plakçılık'ı arayarak okurumuzun bize 1 göndermiş olduğu bozuk kasetlerin bandrol ı numaralarını yetkililere ilettim. Vermiş olduğum numaralarla orijinal bandrol numaralannın tutmadığını açıklayan Emre Plakçılık yetkilileri. bu konuyla ilgileneceklerini söylediler. Piyasaya sürelen kasetler arasında üretimden kaynaklanan birtakım bozuklukların bulunduğunu kaydeden yetkililer, müşterilerden gelen şikâyetler üzerine problemli kasetleri değiştirdiklerini bildirdi. Bozuk kaset sayısının sınırlı olduğuna dikkat çeken yetkililer, Kütahya'daki kasetçi tarafından yapılan kasetin de bozuk çıkması üzerine işletme sahibi "Kasetlerde imalat hatası bulunuyor. Bu nedenle bir daha değişiklik yapamayacağım" dedi. Almış olduğum tüm kasetler ambalaj içindeydi ve üzerierinde bandrollen vardı. Faruk Bıçak/KÜTAHYA açıklamanın gerçegi yansıtmadığını bildirdiler. Aşkın Nur Yengi'nin Kara Çiçegim adlı son kasetine yönelik başka şikâyet almadıklarını açıklayan yetkililer, Uzay Kasetçilik'in bayileri olmadığını hatırlattılar. Söz konusu kasetlerin kendi üretimleri olmayabileceğı üzerinde duran yetkililer, küçük kentlerde korsan kasetlerin yaygın olarak satıldıgına dikkat çektiler. Tüketicinin korsan kasetle orijinalini birbirinden ayırt edemeyeceğini ifade eden yetkililer, Faruk Bey'le diyaloğa girip. kaseti inceleyeceklerini bildirdiler. Yetkililer, kasetlerin sahteliği halinde yasal işlemlerin başlatılacağını bildirdiler. • BENCE IZZETTIN ONDER Çetin Koalisyon Insan bilincini oluşturan ve onu eyleme dönüştüren faktör, maddi olgular, altyapılardır. Böyle bir maddi temel oluşmadan ne bilinç kazanılır ne de onu ger- çekleştirrneye yönelik eylem ortaya çıkabilir. Toplum- sal devinim dinamiğini oluşturabilecek maddi altyapı oluşmadan, partilerin birleşmesi veya bölünmesi, li- derlerin değişmesi ya da başka yüzeysel faktörler, toplumsal eyleme dönüşmede fazla etkili olamaz. Buna karşılık, toplumsal dinamikler olgunlaştığında bunları gerçekleştirecek kahramanlar ya da liderler ortaya çıkar. Bu türtarihsel kişilikleri küçümsemeden. olaylara gerçekçi bir yaklaşımla denebilir ki esas be- lirleyici faktör toplumsal dinamiklerdir. Onlar bir kez olgunlaştı mı, gerisi geliyor. Toplumsal dinamiklerin olgunlaşması ise zaman içinde gerçekleşir. Kendisini korumaya çalışan sis- tem, zaman zaman bu dinamikleri geriletmeye ya da köreltmeye yönelik davranışlar sergiler, hatta bu amaca yönelik bazı maliyetlere dahi katlanır. Sosya) mücadeleler tarihi, sosyal devinimlerle sistemsel ta- vizler arasındaki çekişmelerin örnekleri ile doludur. Türkiye'nin gümrük birliğine girme aşamasında dış ve iç güçlerin bastırmalan aynı eksende yoğunlaşma eğilimi taşımaktadır. Sanayileşme hamlesi aşamala- nnda ikinci sırayı alması çok yüksek bir olasılık olan Türkiye'nin, dış ticaret hadlerinin aleyhte gelişmesi sonucunda erteleyeceği ekonomik sorunlann boyutu da büyüme eğilimine girecektir. Bu gelişme, hem fi- yat rekabeti hem de sermaye tıkanıklığının aşılabil- mesi açısından iç fiyat hadlerini de hem sektörler arasında hem de faktörler arasında değiştirecektir. Böylesine o|ası bir gelişme muazzam bir sosyal devi- nim dinamiği yaratabilecektir. Sistem içi güçler akıl almaz senaryolarla, belki de farkında olmadan, böyle bir oluşumu hızlandırmaya yönelik yoğun bir faaliyet içindedir. Anayol böyle bir çılgın sermaye hegemonyası kurma senaryosudur. Tasarlanan bu ortaklık oluşur ya da oluşmaz, ya da böyle ortaklığın oyları ne olur konulan bir yana, böyle bir ortaklığın mantığı terstir. Zira Türkiye'nin önündeki zor dönemeç, bu kâr-faiz çılgınlığı arasında yaşanan beşeri sermaye erimesi ile aşılamaz. Erdemir olayın- da dünyanın oyununu görmezden gelen, iş çevrele- rinden cebini dolduran akademik kılıklı insanlar, top- lumda görüntüyü çarpıtırken, belki de farkında olma- dan, sistemin yoğun baskılan altında oluşan sosyal dinamikleri hızlandırmaktalar. Herhalde, bu tür kişile- rin topluma katkılan da bu yönde olmaktadır. Buna da teşekkürier! Türkiye "liberal" ve "hür teşebbüs" zihniyetine ge- çeli yaklaşık 45 yıl; planı pilav yapalı yaklaşık 20 yıl; "taşların bağlandığı" vizyon dönemine gireli ise 15 yıl oldu. Bu süre boyunca oluşturduğumuz sonuç; eğitim ve sağlık kurumlarımızın, teknik personelimizin, beşeri ve maddi sermaye stokumuzun durumu ve bunlann bileşkesi olan verimlilik düzeyi ve çevre sorunları or- tada. Bugün solun görevi, salt emek-sermaye çelişkisi ile uğraşmak ve bu bağlamda yeniden dağıtıcı olmak değildir. Bugünkü görev, ülke kaynaklannın dışa kaymasını engellemek, ülke kaynaklannın israfını önlemek, bu kaynakları verimli alanlara yönlendirmek ve bu çok ağır maliyeti topluma hakça yayarak, sosyal çalkantı- ları önlemektir. Kısacası bugünkü sol, tüketici değil, üretici bir demokratik yapılanmaya gitmelidir. Işte zorluk da buradadır, çünkü kaynaklar başkalarının elindedir. Globalleşme, özelleştirme ve denetimsiz fi- nansal liberalizasyonla, kaynak kayışı giderek de hız- lanıyor. Bu ortamda kurulan koalisyonun işi gerçekten zor. Ancak bu zorluk, yukarıda belirtilen nedenlerle sade- ce Sayın Çetin kanadı açısından söz konusu değildir. Kanat da bugün zor durumdadır. Zira son özelleştir- me uygulama çabalannın veya toplumun her kesimi- ne yayılmış çürüme belirtilerinin, artık bazı kesimleri harekete geçirebilecek bir dürtü oluşturma olasılığı çok yüksek görülmektedir. Eğer oluşacaksa, temiz toplum dinamikleri, sağı değil solu göreve çağıracak- tır. Işte Sayın Çetin'in gücü kadar diğer kanadın güç- lüğü de bu oluşumdan kaynaklanmaktadır. Umulur ki, sermaye hegemonyası peşinde koşarak toplumu derin bir uçuruma itme gafleti içinde bulu- nanlar dışında kalan basiretli gruplar, koalisyonun sol kanadına destek vererek, hem bu kanadı bugüne ka- dar gömülmüş olduğu bataktan kurtarmaya, hem de ülke ve ekonomi sorunlarına uzun-vadeli ve etkili çö- zümler üretmeye güç sağlarlar. TARİŞ ALÜMİNYUM TRAPEZ ÇATI ÖRTÜSÖ SATIN ALINACAKTIR 1- Tariş Alaşehir Entegre Üzüm Işletmesi Müdürlüğümüzün ihtiyacı olan; 3500 kg ALÜMİNYUM TRAPEZ ÇATI ÖRTÜSÜ, kapalı zarf teklif almak suretıyle satın alınacaktır. 2- Bu işe ait ıhale 16 Mart 1995 günü saat 14.00'te yapılacak olup, şartnamesi Tarış Genel Müdürlüğü, Satın alma Müdürlüğü, Alsancak/lzrnir (Tel: 421 00 56, Faks: 421 00 66) adresınden te- min edilebilir. 3- Birliğımiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya kısmen dilediğine ver- mekte serbesttir. Postadakı gecikmeler kabul edilmez. DUYURULLR AYMA AJANS TARtŞ TAŞ KOSTtK SATCV ALENACAKTIR 1- Tariş Ze>tinyağı Kombinası Müdürlüğümüzün ihtiyacı olan; 41.600 kg taş kosrik kapalı zarf teklif almak sureriyle satın alınacaktır. 2-Buişeaitihale 14 3.1995 günü saat 14.00'te yapılacak olup, şartnamesi Tanş Genel Müdürlüğü Satınalma Müdürlüğü, Alsancak,lzmir(Tel: 421 00 56 Faks: 421 00 661 adresinden temin edilebilir. 3- Bırliğimiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapmamak- ta. kısmen yapmakta veya kısmen dilediğine vermekte serbesttir. Postada- ki gecikmeler kabul edilmez. DUYURULUR AYMA AJANS TARtŞ POTASA SATIN ALENACAKTIR 1- Tanş Üzüm Tanm Satış Kooperatiflerimizın 1995 yılı ihtiyacı olan 830.000 kg. potasa (=%20 opsiyonlu) ılışik şartnamesi esaslannda, ilhalen ve iç piyasa olarak kapalı zarf tek- lif almak suretıyle satın alınacaktır. 2- Bu işlere ait ihale 16.3.1995 günü saat 14.00'te olup. şartnameleri Tariş Genel Müdürlüğü Satınalma Müdürlüğü. Alsancak'lzmir (Tel: 421 00 56 Faks: 421 00 66) adresinden temin edilebilir. 3- Birlığimiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapma- makta, kısmen yapmakta veya kısmen dilediğine vermekte serbesttir. Postadaki gecıkmeler kabul edilmez. DUYURULLR AYMA AJANS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle