Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 1995 ÇARŞAMBA
Görevlilere
dava
• Istanbul HaherServisi-
İstanbul Valılıgı ll Idare
Kurulu. bir ınşaatın kaçak
kısımlannı yıkmayarak
görevlenni ihmal ettikleri
gerekçesiyle Emınönü
Belediyesi tmar Müdürü
Tahsin Çilingiroğlu ıle üç
belediye göre\ lisi hakkında
"lüzumu muhakeme" karan
verdi. 1993 yılında, Melih
Atay adlı kişinin şikâyeti
üzerine. Eminönü Alemdar
Mahallesi Mollafenari Sokak,
36 pafta, 42 ada 47 parselde
Hürriyet gazetesi matbaa
binası olarak kullanılan. daha
sonra kat otoparkı olarak inşa
edilen binanın kaçak kısımlan
mühürlendi. Ancak
yiktınlmadı. Atay"ın yeniden
başvurusunda 4 görevli
hakkında mahkeme karan
alındı.
Erdoğan, şimdi su
kuyuları peşkıde
• ANKARA (ANKA) -
Istanbul'un su sorunu kronik
hal alınca, Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyıp
Erdoğan, özel ve tüzel
kişilerce açılan derin su
kuyulanna gözünü dikti.
Bunun üzenne RP Grup
Başkanvekıli Abdüllatif
Şener, bu kuyulann
denetiminın Istanbul'da
Büyükşehir Belediyesi"ne
venlmesine ilışkın yasa
önerisi hazırladı. TBMM
Başkanlığı'na verilen yasa
önerisi, Devlet Su tşlen Genel
Müdiirlüğü'nün yeraltı
kaynaklanna ilışkın
yetkilennın istanbul'da
Büyükşehir Belediyesi'ne
devredılmesinı öngörüyor.
Oemirerden iki
yasaya onay
• ANKARA (ANKA) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Pışmanlık Yasası ile
TSK'nın ihtıyacı olan
silahlan resmi ya da özel
sektörden karşılamasına
olanak tanıyan yasayı
onayladı.
Cumhurbaş.kanlığı'ndan
yapılan yazılı
açıklamaya göre Pişmanlık
Yasası'ndan sıyasi ve
ideolojik amaçlarla suç
işlemek için teşekkül. silahlı
çete ve cemiyet mensubu olup
da suça iştirak etmeyenler
yararlanacak.
Cappefour'dan
açıklama
B Istanbul Haber Servisi -
Carrefour Mağaza Müdürü
Francıs NVagner, yaptığı yazılı
açıklamada, Carrefour'da
personelin haftada 45 saat
çalıştığını. ortalama 440
işçinin çalıştığı mağazanın
faalıyete geçmesinden bu
yana sadece 43 işçinin işten
çıkartıldığını. 247 işçının ise
kendi isteklenyle aynldıgını
belirtti. Ocak ay ı içinde işten
çıkartılan işçı sayasının ise
dört olduğunu \ urgulayan
Wagner, açıklamasında
"Carrefour. çalışma şartlannı
düzelrmek için sendikayı
beklememiştir" dedi.
Meclis
Ugündefikip
degiştirdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM. 17gün
önce yayımlanarak yürürlüğe
giren yasada değişiklık
yaparak, Hazine arazilennın,
kuUananlara devrine sınır
getiriyor. Meclis. kamuoyuna
"tek İcışılik yasa'" olarak
yansıyan \e Reha Vlezara adlı
kişiye İzmır Karaburun'da
binlerce dönüm araziyi
Hazine "den devralma olanağı
sağlayan yasaya tepkiler
gelınce geri adım attı. TBMM
Plan ve Bütçe Komısyonu.
DYPBalıkesırMilletvekıli
Melih Pabuççuoğlu'nun
konuya ılişkin yasa önerisini
kabul etti. Öneriye göre,
Hazine adına tescil edilen
miktar fazlalıklannın ılgililere
devrine ilişkin yasanın
yayımlandığı 19 Şubat
1995'ten bu yana yapılan
işlemler de iptal edilecek.
HABERLER
HABITATsürednde'UlusalRapor'a Doğru - 4
'Kente karşı siıç' taıtısması• Sağlıklı kentleşmeyi engelleyen
yağmaya dönük imar politikalannın
yarattığı yaşamsal sorunlar, şehircilik
hukukunda kente karşı suç
kavramının giderek önem
kazanmasına yol açıyor...
OKTAY EKİNCİ
HABITAT Ulusal Danışma Komitesi üyelerin-
den Yüdız Teknik İJniversitesi (YÜ) Mimariık Fa-
kültesi'nin 'ulusal rapor'a katkı amacıyla sundu-
gu raporda da bugüne dek ızlenmiş yerleşme po-
litikalannın yarattığı sorunlar arasında 'ekolojik
dengenin bozulması' ılk sırada vurgulanıyor ve
ardından şu saptamalar yapılıyor: "Yerleşmeler,
yerel kiiltür öğelerini jritirmekte, tarihsel kimlik-
lerini kay bederken >eni ve a>ırt edici bir kimlik de
kazanamamaktadırlar."
YÜ'ye göre, bu 'sürdürülemez'' sürecin durdu-
rulmasi ve olumlu bir yöne dönüştürülebilmesi
için ise sıra.Mşla 'demokratikleşme, yerelleşme,
katılım, liberaUeşme \e küreselleşme' olgulannı
önemsey t» bı r 'bolge planlaması-yerel planlama'
duzenınn, yenıden ın^ası gerekıyor.
Ulusal komiteye ön rapor sunan Ankara'daki
Gazi Üniversitesi Mimariık Bölümü temsılcıleri
ise "Sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde in-
san olmalıdır" gorüşüyle tartışmaya katılıyorlar.
"Bireylerin sosyal gmenlik sistemlerinin gerçekçi
temeller üzerine uturtulup \ a> gınlaştırılması yolu
ile konut >e kent toprağının sos> al güvenlik ve rant
aracı olarak kullanılmasının önlenmesine yönelik
politikalar geüştirilmelidir" önensını getıren Ga-
zi ÜnıversıteM. konut edındirmedemülkiyetinya-
nı sıra 'kiralama'' modellenne de önem venlme-
si gerektiğini belirtıyor
'Kaçak kentleşme' sorgulanmah
Türkiye'deveözellikle Istanbul'dayaşanagelen
gecekondulaşmanın. artık 'kaçak kentieşmeye'
dönüştüğüne dikkat çeken mimarlar oda.si. böy-
lesi bir hukuk dışı kentsel büyümenin. aynı anda
kentsel yönetim organlannda da giderek 'yasadı-
şı eğilimlerin' etkili olmasına yol açtığını vurgu-
luyor. Ulu:>al komıte toplantısına rapor edilen oda
görüşlen arasında. 'kente karşı suç' kavramına da
yasal işlerlık kazandınlmasının, artık kaçınılmaz
olduğu. özel bir önem taşıyor.
Yerleşme kararlan ve yapılaşma haklannın, top-
lum yarannı gözeten ve şehircılığın bilimsel ilke-
lenne saygılı. planlama disiplınleri yenne, sade-
ce 'rant beklentilerine dönük imar \etkileri çatış-
İstanbul'da gecekondulaşma değil. 'kaçak yapılaşma' yaşanryor. Bu süreç, kente karşı suç kavra-
mının giderek önem kazanmasına >ol açıyor.
malan' ve bunu destekleyen 'imar aflan' süreç-
lerine bağlı kılınmasından artık vazgeçılmesi ge-
rektiğıne de değinilen mimarlar odası ön raporun-
da, Türkıye gıbı bir tanh ve doga ülkesının özel-
likle 'kültürel çevre zenginliklerini koruyan' bir
imar düzenini saglamasının, her şeyden önce
'kendi ulusal esenliği' için zorunlu olduğu da be-
lirtiliyor.
Mimarlar odasının yine HABİTAT zirvesinde
tartışılacak 'kentegöç' konusuyla ilgili başlıklar-
da yer almasını istediğı diğer bir önemli olgu da
Türkiye'deki kentleşme sürecinde ağırlığı artık
yadsınamayacak olan 'Güneydoğu gerçeği'. Oda-
nın ön raporunda, bu yöndeki değerlendirme ise
özetle şöyle:
"Ulusal rapor, göç olgusunun her bayutuna ve
değişik nedenlerine değinmekten kaçınmamalıdır.
Bir yandan İstanbul'un iizerinde 'ozel örnek' ola-
rak durulurken öte yandan Günevdoğu'daki gö-
çe yol açan nedenler \ e kentlerde gelişen koşullar;
tarihsel, siyasal, ekonomik ve sosyal boyutlanyla
irdelenmelidir."
Nitekım, ulusal komıte katılımcılanndan 'Baş-
bakanlık-GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanu-
ğı'nın Ankara'daki son toplantıya sunduğu bildı-
ri de Doğu ve Güneydogu Anadolu'daki nüfusun
hızla kentlerde toplandığını ve bu yörelerdeki
köylerin de yine hızla boşaldığını sergiliyor.
GAP tdaresi'nin bildirisine göre. 1985-1990
arasında Türkiye'deki genel kentsel nüfus artış
oranı, yuzde 3.4 iken bu oran aynı dönemde GAP
bölgesinde yüzde 5.2'ye tırmanmış Şırnak, Adı-
yaman, Şanlıurfa gibı merkezlerde ise aynı ora-
nın sırasıyla yüzde 10.7, yüzde 6.4 ve yüzde 6'ya
ulaştığı. yine Başbakanlığın bildinsinde vurgula-
nıyor...
HABİTAT sürecinin en önemli tartışma platfor-
munu yaratan ulusal komite toplantısına, hükümet
dışı sivil toplum kurumlan ve üniversitelerin sun-
duklan tüm bu görüşlenn 'yaşama geçebihnesi'
için ise yine aynı sürece katılan gönüllü örgütlen-
melenn savunduklan temel ilke 'demokratik ka-
dlımın güçlendirilmesi".
Ülkemizdekı bu tür örgütlenmeler ıçerisinde
özellikle 'küresel insan haklan poUtikalarT bağ-
lamında kentli duyarlılığını temsıl eden Helsinki
Yurttaşlar Derneği'nın önerisi, kentleşme sorun-
lan ıçerisinde 'özgür ve uygar bir toplumun bire-
yiolma" bilincinin yaygınlaştınlmasına özen gös-
terilmesi. Merkezi Prag'da bulunan Helsinki
Yurttaşlar Meclisı'ne de Bakanlar Kurulu karany-
la üye olan derneğin, ulusal komiteye sundugu
raporda, böylesi birbilinçlenmeningeliştirilme-
sı için Istanbul'da uygulanacak ilginç bir 'pilot
proje' önerisi de yer alıyor.
Proje yaşama geçirilebilırse. dernek üyeleri
'nıahalleölçeğinde' çalişmalar yaparak yerel halk,
belediye temsilcılen ve diğer sivil örgütlerle bir-
likte, kentsel yaşam sorunlan üzerinde 'duyarh bir
kanlunı' hedefleyen etkınlikler düzenleyecekler.
Sağlıklı kentleşme ve demokratikleşmede hal-
kın bilinçli katılımını önemseyen diğer bir gönül-
lü örgüt olarak Kadın Dayanışma Vakfi'nın da yi-
ne HABtTAT Ulusal Raporu'nda yer verilmesini
ıstediği görüşleri arasında dıkkatı çeken önerisi
özetle şöyle.
"Keotsel mekânlar.özellikle detoplu konut aJan-
lan planlanırken kullanım biçûnleri, o alanda ya-
şayanlann ortak kararlan ile beliıienecek parça-
cıidara a> nlmaltdır." \aktın 'kuruluş amacıyla' da
örtüşen görüşlen ise şu şekılde vurgulanıyor:
"Konut planlanmasında şiddeti zoriaşnran orta-
mı yaratma hedefi önemsenmeiidir. Aynca yara-
lanmaları arttıran sert ve katı mimari hatlardan
vazgeçilmelidir."
...\e ulusal rapora doğru
Toplu Konut tdaresi'nin, Türkiye'nın 1996Ha-
ziram'ndakı HABİTAT zirvesine sunacagı ulusal
raporun 'geniş katılımb bir demokratik tarüşma
süreciyte' hazırlanması amacıyla oluşturduğu ulu-
sal komite toplantısına sunulan tüm bu görüş ve
öneriler. mart ayı sonuna kadar 'tek bir rapor tas-
lağı'nda bir araya getınlecek.
Bu çalışma için aynca oluşturan 'HABİTAT
Danışma Kurulu' tarafından hazırlanacak bu ilk
rapor taslağı ise yine ulusal komıtenin 13-14 Ni-
san 1995 tarihinde yapacağı toplantıda genel tar-
tışmaya açıiacak.
HABtTAT sürecini ve bu sürecin en önemli ha-
zırlıklanndan bin olan ulusal rapor tartışmalannı.
bundan sonra da izlemeye ve okurlanmızı bil-
gılendirmeye devam edeceğiz.
İÎTTİ
Milletvekilleri, basını elestirdi
Kıyak emekliliğe
garip savunma
• ANAP Ankara Milletvekili Budak: Bu ülkeyi 3-5 gazete
ve televizyon yönetiyor. Kendilerini TBMM'den yukanda
görüyorlar. Benim millervekilliğimin ve Meclis'in değeri
kalmadı. Ben, bu Meclis'in üyesi olmaktan utanıyorum.
Yıldız Teknik
Cniversıtesı'nden aldıgım
pasomu kaybettım.
Hükümsuzdur.
DOGAS BIÇEROGLL
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Milletvekilleri, kıyak
emeklilığı savnnurken, Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'i ve
basını ağır bir dılle eleştirdiler.
ANAP \e MHP milletvekilleri
TBMM'nin itıbarının kalmadı-
ğını belirterek basına yüklenir-
ken, Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanı İhas Aktaş,"Cumhur-
başkanı'nın \etosu\la aralann-
da Mehmet Akıf Ersoy 'un kızı-
nın da bulunduğu 1554 emekli,
dul ve yetim maaş alamayacak
duruma gekli" dedi.
Bu arada. TBMM'deki 428
milletvekilinden sadece 56sının
emeklılik hakkı kazanmadıgı
öğrenildi.
ANAP Ankara Milletvekili
Mehmet Nedim Budak. TBMM
Plan ve Bütçe Komısyonu'nda
Emekli Sandıgı Yasası'na geçi-
cı bir madde eklenmesi ile ilgili
önerinın görüşülmesi sırasında
kıyak emeklılik yasası ıle ılgılı
eleştırilere değınerek şöyle de-
di "Kı> ak emeklilik denilen ya-
sa, eski milletvekiUerinin muhtaç
olnıamalarını sağlayan biryasay-
dı. Cumhurbaşkanı Demirel,
sözde kamuoyu tepkisi üzerine
bu yasay ı veto etti. Oysa, bu yasa
daha önce Demirel'in de içinde
bulunduğu Meclis tarafından de-
falarca kabul edilmişti. Şimdi ül-
ke yönetilemez hale geldi. 5 tele-
vizyon, 3-5 gazete Türkiye j öne-
timine el ko> muş durumda. Şim-
di eski milletvekilleri muhtaç ha-
le geldL
Basın. kendini TBMM'den > u-
kanda görüyor. Benim milletve-
killigimin. Meclis'in değeri kal-
madı. Basını inkâr etmiyorum,
ama haddini de bUmelidir. Eski
milletvekilleri, müteahhitlerin
kapısında kul mu olsunlar? Ben
bu Meclis'in üyesi olmaktan uta-
nıyorum."
ANAP Istanbul Milletvekili
Selçuk Maruflu. basında çıkan
haberler yüzünden vatandaşlann
gözünde tüm milletvekiUerinin,
2 yıl çalışarak kıyak emekli olan
kişıler durumuna düşürüldüğü-
nü. bu nedenle de Ramazan Bay-
ramı'nın kendilerine zehir oldu-
ğunu söyledi.
TBNIM Plan ve Bütçe Komis-
yonu Başkanı th/as Aktaş. Ana-
yasa Mahkemesi'nin iptal kara-
nndan sonra eski milletvekiUeri-
nin maaş alamaz duruma geldik-
lerini. bunun üzenne TBMM
Başkanlığfnın kendılerinden,
ellerinde Emekli Sandıgı ıle ilgi-
li bir yasa varsa, bu düzenleme-
yı de ıçine koymalannı istediği-
nı. bunun üzerine sözkonusudü-
zenlemenin yapıldıgını belirtti.
MHP Çorum Millletvekili
Muharrem Şemsek de, kıyak
emeklilıkle ilgili haberlerden do-
layı basını sert birdille eleştırdi.
Şemsek. basını demokrasiye ara
verdirmeye çalışmakla suçladı.
Komısyonda ele alınan yasa
önerisi ise. süresınde başvurma-
dığı için vazıfe malullüğü aylığı
almayanlara yeni bir hak tanın-
masını öngörüyor. Buna göre.
vazife malullerinin kendilerine
veya dul ve yetimlerine, 1 yıl
içinde başvurmalan halinde ay-
lık bağlanabilecek.
Panele katılan konuşmacılar. Türkiye'nin şeriat tehlikesiy le karşı karşıya olduğunu söylediler. (YA SEMİN KOYUTÜRK)
'Laiklik, devlet ve çağdaşlaşma' konulu panel Çapa Tıp Fakültesi'nde yapıldı
4
Teokratik düzeni geri îstiyorlar^
• Halifeliğin kaldınlışmın 71.
yıldönümü nedeniyle düzenlenen
panelde, Türkiye'nin şeriat
tehlikesi ile karşı karşıya
bulunduğu vurgulandı. Panele
katılan konuşmacılar, duyarlı olan
herkesi Atatürk ilkelerine sahip
çıkmaya çağırdı.
İstanbul Haber Servisi - Atatürk
Vakfı tarafından düzenlenen "Laiklik,
devlet ve çağdaşlaşma" konulu panelde,
Türkiye'nin şenat tehlikesi ile karşı kar-
şıya bulunduğu vurgulanarak "teokratik
düzenüT gen getirilmek istendiği belır-
tildi. Bazı oluşumlann, Türkiye'yi çağın
gensıne cekmeye çalıştığı ifade edilen
panelde. duyarlı olan herkes bu gıdışe
"Dur
r
diyerek Atatürk ilkelerine sahıp
çıkmaya çağınldı Laiklığın. TC'nın te-
meli olduğu dile getınlen panelde "La-
iklik giderse demokrasi de gider. Halkın
iradesi yok olur. Onun yerini rabbani bir
iradeaİır" denıldi.
Halifelık ve şeyhülislamlığm kaldınl-
ması ile Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun
kabul edilmesınin 71. yıldönümü nede-
niyle düzenlenen "Laiİdik,dev letve çağ-
daşlaşma" konulu panel. dün 1Ü Çapa
TıpFakültesı 14 Mart Amfisı'nde yapıl-
dı. Doç. Dr Zerrin BavTaktar'ın yönet-
tiği panele, Ord. Prof. Dr. Reşat Kavnar.
Prof Dr AB Rıza Berkem ıle Prof. Dr. Ni-
yazi Öktem konuşmacı olarak katıldılar.
'Sahip çıkma zamanı geldi'
Panelın açış konuşmasını yapan Ata-
türk Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Os-
manŞentürk, Türkıye'nin, teokratikdü-
zen taraftan bazı oluşumlann tehdıdı al-
tında olduğunu söyledi. Bu laiklik kar-
şıtı oluşumlann. Türkiye'de dın devleti
kurmak istedıklenni v urgulayan Şen-
türk, "Duyarlı olan herkesin Atatürk'ün
Türkiyesi'ne sahip çıkma zamanı gelmiş-
tir. Daha iyi bir Türkiye için vitirilen za-
manlara "dur" denUmelidir. Ne bugün ne
de yaruı en ufak bir gaflet \ e delaleri gös-
termemekgerekir. Bu bilinçle hareketet-
meliyiz" diye konuştu
Daha sonra söz alan Ord. Prof. Dr. Re-
şat Kaynar ise laiklığın TC'nin temeli
olduğunu söyledi. Bazı kesimlerin "din-
sizlik ve Ban taklitçiliği" olduğu gerekçe-
siyle laiklığın kaldınlmasını ıstediğini
ifade eden Kaynar, Atatürkçü kesim için
ise laiklığın çok önemli olduğunu vurgu-
layarak "Laiklik kalkarsa demokrasi de
kalkar"dedi.
Prof. Dr. Ali Rıza Berkem ise son za-
manlarda Atatürk'e yönelik çirkin saldı-
nlann arttığını belirterek, bunu nefretle
kınadığını söyledi.
Atatürk adının bir sembol olduğunu
ifade eden Berkem, Atatürk denilince la-
ikliğin. çağdaşlığın ve uygarlığın akla
geldiğini vurguladı. Atatürk'e yapılan
saldınlann esasında bu ılkelere yapıldı-
gını dile getiren Berkem. Türkiye'nın
uzun bir süre daha ıç ve dış düşmanlann
tehlikesi altında kalacağını belirtti.
Dini yok saymanın ya da siyasete alet
etmenin hem yanlış hem de tehlikeli ol-
duğuna ışaret eden Berkem, anayasanın
24. maddesinde yapılmak ıstenen deği-
şiklikle ilgili olarak şöyle dedi: "Bu
maddenin son paragrah kaldınldığında
laiklik de eklen gider. Laiklik. demokra-
sinin ve TC'nin temelidir. Bu ilkeyi koru-
mak da doğal olarak en başta Atatürkçü
gençlerin görevidir. Atatürkçü gençliğin
görevinin başında olması gerekir."
Prof. Dr Nıyazı Öktem ise yaptığı
konuşmada laiklığin felsefesını anlattı.
Solda geniş tabanlı partileşme çabası
İşçi, memur, emekli ve aydmlann oluşturduğu grubun başlattığı siyasal arayış hızlandı
Partileşme çabşmalannı sürdü-
ren girişim grubunun içinde
Yavuz Önen de var
İSTANBUL (ANKA) - Mevcut siyasi
partılerde kendılennı ifade edemeyen ve si-
yası bir projesı olmayan kesimleri örgütle-
mek amacıyla başlatılan siyasal arayışlann
programlı bir şekilde yürütülmesi için start
verildi. tstanbul'da oluşturulan "Partikşme
Süreci Geçici Eşgüdüm Komitesi" ilk toplan-
tısında. çalışmalan organize edecek beş ay-
n komisyon kurdu.
"Emek kesuni" olarak nitelendirilen işçi,
memur. emekli, sanatçı ve aydınlann oluş-
turduğu Ginşim Grubu'nun başlattığı siya-
sal arayış hızlandı. Geniş tabanlı bir emek
partisinin oluşumu için İstanbul'da ocak ve
şubat aylannda ikı ayn toplantı yapıldı. Bu
toplantılarda. "toplumsal bir örgütlenme
projesi" çerçevesinde "Neden, nasıl bir par-
ti" sorusuna yanıt arandı. Demokratik kitle
örgütleri temsilcileri, memur sendikaları yö-
netıcilerı. eski öğrencı lıderlen. işçıler,
emekliler ve aydınlann katılımıyla yapılan
bu toplantılann sonunda "Partileşme Süre-
ci Geçici Eşgüdüm Komitesi'' oluşturuldu.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kaya.
Tüm Bel-Sen Genel Bas.kanı Vicdan Bayka-
ra. TMMOB Başkanı Yavuz Önen. Tüm
Maliye-Sen Genel Başkanı İrfan Erdemog-
lu. Halkev len temsilcisı Ergin Atasu. DİSK
Yönetim Kurulu üyesi Doğan Halisin de gö-
rev aldığı 47 kişilık komıte. ilk toplantısını
28 şubatta tstanbul'da yaptı. Toplantıda, ça-
lışmalann programlı bir şekilde yürütülme-
si amacıyla basın ve iletişim, program, ör-
gütlenme, mali ve hukuk komisyonlan ku-
ruldu. Komisyonlar, dün Istanbul'da tekrar
biraraya gelerek çalışma programlannı oluş-
turdular. Buna göre. mali komisyon, parti
çalışmalannın düzeniı olarak yürütülmesi
ve adresin bellı olması amacıyla Istanbul ve
Ankara'da büro kuracak. Bürolar. merkezi il-
lerden sonra ülke genelinde yaygınlaştınla-
cak.
Örgütlenme Komisyonu ise "Neden, na-
sıl bir parti" tartışmasını ülke geneline ya-
yarak genişletecek. Kadın örgütlen, çevTe-
ciler ve 68'liler Vakfı gibi oluşumlarla iliş-
kiler kurarak partileşme sürecine katılımla-
n arttıracak. Emek Partisi için İstanbul'da
başlayan tartışmalara benzer tartışmalar An-
kara, Izmir, Mersin, Samsun ve Trabzon'da
da başlatıldı. Bu illerde de aynı şekilde ko-
misyonlann kurulacağı, daha sonra bu ko-
misyonlann ülke genelinde yaygınlaştınla-
cağı kaydedildi. Komisyonlar çalışmalannı
tamamladıktan sonra eşgüdüm komiteleri
içinde oluşan temsilcileri, bır üst sekretarya
oluşturacak.
RP'den
gümrük
birliği
gensorusu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gümrük birliği anlaşma-
sına karşı bayrak açan RP, Bas-
bakan Tansu Çfller ve hükümet
hakkında gensoru önergesi ver-
dı. RP Grup Başkanvekili Şev-
ket Kazan. gümrük birliğine gi-
riş ıle Türkiye'nin istikbalinin
peşkeş çekildığini ileri sürerek.
"Sokak sokak, il il toplantılar dü-
zenleverek gümrük birliğinin ne
büy ük bir felaket olduğunu anla-
tacağız*' dedi.
Medyanın gümrük birliği ile
ilgili tavnnı eleştiren Kazan,
"Yeni Avrupah olmadık. Biz.
1392 Niğbolu Zaferi'nden bu ya-
na Avrupatavız. Ama, Bosna-
Hersek'teki Müslümanlan koru-
maktan aciz bir A\Tupalı\iz"di-
ye konuştu.
"Kara Murat ve Tansu Bacı
son fllmlerini çevirdi. Ama, bu
film gelecek vizyonlarda alkışla-
nacak mı yoksa ıslıklanacak mı
bunu tarih gösterecek" diyen Ka-
zan, DPT'nin anayasanın 6.
maddesi değişmeden Türki-
ye'nin gümrük birliğine gireme-
yeceğı konusunda raporlan bu-
lundugunu da kaydetti.
Kazan. "Gümrük birliği an-
laşmasından geri dönüş olabüir
mi" şeklındeki bır soru üzerine
de "Elbette, gümrük birliği an-
laşması TBMM'de onaylanma-
dan yürürlüğe giremez" dedi.
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan ve grup başkanvekille-
rinin imzalan ile TBMM Baş-
kanlığı 'na sunulan gensoru öner-
gesinde de Başbakan Tansu Çii-
ler ve hükümetin. "gümrükbir-
liğine girebilmek için tek yanh ta-
vizler vererek ülkeyi bir felakete
sürükledigT ılen sürüldü.
SSK'ye
ilaç
soruşturması
İstanbul Haber Servisi - Ça-
talca'da kurulu Aroma ilaç şirke-
tınin, SSK Eyüp Hastanesi'ne
hediye ettıgi bilgisayan kullana-
rak iİaç alımında kendisine avan-
taj sağladığı ıleri sürüldü.
SSK'nın ucuz ilaç genelgesı
prensıplejıne de aykırı olarak
tehditle.ilaç satmaya çalışan şir-
ket temsilcısının son olarak ilaç
alımını kabul etmeyen sorumlu
eczacının görevine son verdirdi-
ğı öğrenildi.
Olayla ilgili olarak SSK Genel
Müdürlüğü soruşturma başlattı.
SSK Eyüp Hastanesi'ne tehditle
ilaç satma olayı şöyle gelişti:
Çatalca'da kurulu ve ağırlıklı
olarak ağn kesıci üreten Aroma
ilaç şirketi. geçen yıl içinde Eyüp
Hastanesi'ne SSK Istanbul Böl-
ge Müdürü'nün de hazır bulun-
duğu bır törende bilgisayar hedı-
ye etti.
Şirket ilerleyen süreç içinde
hastaneye milyarlarca liralık ilaç
satımı gerçekleştirdi. Son olarak
hastanenin sorumlu eczacısına
baskı yaparak yeniden ilaç sat-
mayı deneyen şirket yöneticileri-
nin bu istemleri geri çevrilince
eczacıyı görevden aldırmakla
tehdit ettikleri saviandı. Eczacı-
nın ilaç alımını kabul etmemek-
te direnmesi üzerine de bu tehdit-
lerini gerçekleştirdikleri öğrenil-
di.
Istanbul Tabib Odası Genel
Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdi-
zen, dün yaptığı yazılı açıklama-
da şugörüşe yer verdi:
"SSK Eyüp Hastanesfnin de-
posu. hastaneye bilgisayar hedh'e
eden bir ilaç şirketinin ilaçlanyla
dolup taşmıştır. 1994te 500 adet
kullanılan. bu firmay a ait bir ilaç-
tan halen SSK Eyüp Hastanesi
depolannda 24 bin adet bulun-
maktadır. Anüan firmanın yetki-
Kleri hâlâ SSK Eyüp Hastanesi'ne
ilaç satmak istemekte ve hastane
sorumlu eczacısuıı tehdit edebil-
mektedir. En son yaklaşık 20 gün
önce ilaç alımını kabul etmeyen
sorumlu eczacıyı "başının yana-
cağı" şeklinde tehdit eden fîrma
yetkilisinin bu tehditlerinin boş
ohnadığı eczacı görevden alının-
ca ortaja çıkmışar."
Halkların kardeşliği
için barış zinciri
İstanbul Haber Servisi - Eski
Petrol-tş Sendikası Genel Baş-
kanı Münir Ceylan, Türkiye'de
"demokrasiden", "özgürlükler-
den", "insan haklanndan" ve
"halklann kardeşliğinden" ya-
na olan tüm ınsanlan. el ele tu-
tuşarak "banş zinciri" oluştur-
maya davet etti.
Cevlan, Türkiye'de baskı ve
şiddet polıtikalan yenne de-
mokrasi ve siyasal çözüm yön-
temlerinin uygulanması gerekti-
ginı belırttiği yazılı açıklama-
sında, uzun yıllardır bir arada
yaşayan Türk ve Kürt halkının
bugün "kirli bir savaş"ın içinde
olduğunu vurguladı.
Ceylan, "Tarih boyunca sa-
vaş politikalanndan insaniık ya-
rarına bir sonuç çıkmamıştır.
Sorun sav aşla. kania. bombay la,
köy boşaltmayla, köy yakmayla
çözülemez. Bu savaşa harcanan
para ile halkın insan gibi yaşaya-
bileceği yatınmlar yapılabilir"
dedi.
Sorunun tek çözümünün söy-
lendıgi gibi sadece silah ve sa-
vaşla olmayacağını vurgulayan
Ceylan, hukukun egemen oldu-
gu bir toplumda bütün sorunla-
nn demokratık yol lar ve kural-
lara göre hukuk çerçevesinde
çözümlenmesi gerektiğini be-
lirtti.
Münir Ceylan, bu amaçla
Türk ve Kürt ınsanını el ele tu-
tuşarak "barış zinciri" oluştur-
maya davet etti.