26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7MART1995SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Irak'ta Fransız misyonu • BAĞDAT (AA) - Fransa, Irak'ın başkenti Bağdat'taki Romanya Büyûkelçiliği içinde Fransız çıkarlannı korumakla görevli diplomatik misyon açtı. Açılış dolayısıyla düzenlenen törene katılan Irak Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Abdülcabbar el- Duri, yaptığj konuşmada, hükümetinin, Fransa ile ilişkilerini eski düzeye getirmek istediğini bildirdi. Fransız çıkarlan böiümûnün başkanlığına atanan Fransız diplomat Jean-François Nodinot, diplomatik misyonun açılışının Fransa ile Irak arasmdaki ilişkilerde yeni bir aşama oluşturdugunu belirtti. AB'den Rusya'ya I BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birligı dışişleri bakanlan, "Çeçenya'da ınsan haklanna bağlı kalındığı yolunda açık bir garanti verene kadar", Rusya ile imzalanacak ticaret anlaşmasının askıya almmasını kararlaştırdılar. AB diplomatlan, Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe'nin 9 martta Moskova'yı ziyaretinde, Rus yetkililere, Çeçenya'daki durum açıklığa kavuşana kadar, geçen yıl sonunda görûşülen geçici ticaret anlaşmasını AB'nin imzalamayacağı karannı ileteceğini bildirdiler. Ermenistan'm iddiası • MOSKOVA (AA)- Ermenıstan Savunma Bakanlığı. Azerbaycan zırhlı biriiklerinin cumartesi gününden itibaren Ermenistan sınınnda saldınlarda bulunduklannı, yer yer sının geçriklerini daha sonra geri püskûrtüldüklerini iddia etti. Bakanlık tarafından dün yapılan açıklamada, Azeri biriiklerinin önce sınırdaki bazı yerleşim birimlerini Azerbaycan üzerinden bombardımana rutruklan kaydedildi. Zırhlı birliklerin desteği ile Azerilerin. kuzeydeki Tavuş bölgesinden : sının geçerek Aigaper 1 köyüne dogru ilerledrHeri • savunuldu. çatişma • KABİL(AA)-Afgan hükümet biriiklerinin dün sabaha karşı başkent Kabil'deki Şii mılitanlann elindeki bir bölgeye büyük bir saldın başlattıklan bildirildi. Görgü tanıklan, hükümete bağlı uçaklann, güneybatıdaki Karte Seh bölgesindeki Şii Hizb-i Vahdet mevzilerini bombaladıklannı söylediler. Şiilenn de uçaksavarlarla hükümet güçlerine karşılık verdikJeri belirtildi. Rusya'da komünlzni özteml • AŞKABAT (AA) - Rusya Federasyonu'nda yapılan bir anket, halkın yüzde 61.5'inin, eski Sovyetler Birliği'nn dağılmasından pişmanltk duyduğunu ortaya koydu. Rusya'da yayımlanan ve tüm BDT ülkelerinde dağıtılan "Business World" adlı haftalık gazetede yayımlanan anket kapsamında, St. Petersburg'da yaşayan 1.140 kişiye ekonomik ve siyasi konularda sorular yöneltildi. "Rusya'nın sosyal ve ekonomik durumunu bir yıl öncesiyle karşılaştırdığınızda nasıl görüyorsunuz" sorusuna, ankete katılanlann yüzde 70'i "Kötüleşti". yüzde 18.3'ü "Eskisi gibi kaldı", yüzde 11.4'ü "lyileşti" şeklinde cevap verdi. JirinovskJ Htndlstan'da • YENtDELHt(AA)- Rusya'nın aşın milliyetçi lideri Vladimir Jirinovski, 2 günlük bir ziyaret için önceki akşam Hindistan'a geldi. Son kitabında, "Rus askerleri, bir gün postallarını Hint Okyanusu'nda yıkayacaklardır" diyen Jirinovski, Hindistan Konseyi Kültürcl llişkiler Temsilcileri tarafindan karşılandı. Konsey Başkanı ve eski bakanlardan Vasanth Sathe yaptığı konuşmada, "Jirinovski'nin ülkemize karşı samimi düşünceleri var" dedi. Son kitabındaki sözlere rağmen Jirinovski, önceki gün yaptığı açıklamada, Rusya'nın Hindistan'a para almadan silah vermesi gerektiğini, söylemişti. Insaııhk ayıbı: Yoksultuk• BM himayesindeki Dünya Kalkınma Zirvesi dün {^ Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da başladı. Açılış konuşmasını yapan BM Genel Sekreteri Gali, dünyada 1.3 milyar yoksulun bulunduğunu söyledi. 1960 yılmdan bu yana iki kat art- tığını, dünyadaki yoksullann üç- te ikisinin kadın olduğunu da söyledi. BM Genel Sekreteri, "Bura- da. yoksulhığa karşı mücadele- mizi nasd Dertetebfleceğinıiz. sos- yal haklardan mahrum bırakıi- maıun, eşhsizliğin \e daha verim- li bir işgücünün oluştunılabilme- si ile uluslararası düze> de ilgisiz- ligin üstesinden nasıl gelinebile- cegi üzerinde duracağtz" şekl in- de konuştu. Gelismekte olan ülkelerde yoksulluk: 1.3 milyar insanın kaderi FERRUH YILMAZ KOPENHAG - BM Genel Sekreteri Burros GaH, dünya nü- fusunun dörtte birinden'fazlası- nı oluşturan 1.3 milyar kişinin yoksulluk içinde yaşadığını. 1.5 milyardan fazla kişinin ise sağ- lık hizmetlerine ulaşamadığını söyledi .Danimarka'nın başkenti Ko- penhag'da dün çalışmalanna başlayan "Sosyal Kalkınma İçin DünyaZirvesTnde konuşan But- ros Gali. kişilerin sosyal hakla- nnm korunmasının büyük ölçü- de insanlığın gelişiminde yattı- ğını söyledi. Gali, "Dünyadaki devlefler, halklar, erkekler ve kadınlara \e- ni bir ümh verebilmek için 0o- bal düzeyde yeni bir sosyal mu- ksvek yapılmahdır. Bu konu bu- radaki zirvenin odak noktasını oiusnırmabdır'' dedi.Butros Ga- li, konuşmasında, zenginlerle yoksullar arasında uçurumun, Borçlar sitinecek Gali'den sonra, zirvenin baş- kanı sıfatıyla kürsüye gelen Da- nımarka Başbakanı Poul Nyrup Rasmussen da. zirvenin tüm dünyayı kapsayan bir toplumsal kalkınma için tarihi ve eşi bu- lunmaz bir platform oluşturdu- ğunu belirtti BM Kopenhag zirvesinin en önemli tartışma konulanndan bi- risini, yoksul ülkelerin borçla- Mutlak yoksulluk: BM Geiişme Program tarafından dengelı beslenme ve temel ibtiyaçlan karşılamaya yetmeyecek geür seviyesi olarak tarif edilıyor. Mutlak yoksulluk içinde yaşayanlann oranı Güneydoğu Asya Gelismekte olan bölgelerin toplam nüfuslanntn yüzdesı Sahra Afrikası Güney Latin G. Doğu Asya Amerika Asya ve Karayipler Arap devtetteri Toplam tahmini rakamlar (gelismekte olan bölgelerde milyon kişi olarak yoksul sayısı) , AFP grsfik Kaynak: Nûfus Danışma Bürosu nnnı silinmesi oluşturuyor. Da- nimarka Kalkınma Bakanı Poul Niebon, zirve sonrasında Dani- marka'nın gelismekte olan ül- kelerin kendisine olan borçlan- nı sildigini açıklayacak. Dani- marka basınına sızan haberlere göre, Danimarka gelismekte olan ülkelerin borçlannı silme- mekte direnen diğer zengin ül- kelere i örnek oluşturmak ama- cıyla, yoksul ülkelerin kredi borçlannı sildigini bildirecek. Dünyada yoksulluk. işsizlik ve sosyal eşitsizliklerle müca- dele yollannı beliriemek ama- cıyla Kopenhag'da dün başlayan "BM Sosyal Kalkınma Zirve- si"6-12 mart tarihleri arasında sürecek. Konferansa 184 ül- keden temsilci katılıyor. Cezayir'de öğrencilere saldın tslamcı militanların lise öğrencisi kızlara ateş açması sonucu 2'si ağır 3 kişi yaralandı. CEZAYtR (AA) - Başkent Cezayir'de silahlı 3 kişi cumartesi günü bir grup li- se öğrencisine saldın düzenledi. Olayda. ikisi ağır olmak üzere 3 kız öğrenci ya- ralandı. El Vatan gazetesinde dün yer alan ha- bere göre ellerinde av tüfekleri bulunan saldırganlar, okulun çıkış saatinde öğ- rencilerin üzerine yaylım ateşi açtılar. Saldırganlann daha sonra kaçmayı ba- şardıklan belirtildi. Bu arada bazı öğrenci velileri. Rama- zan Bayramı'ndan sonra çocuklannı li- seye göndermemeleri. aksi takdirde öl- dürülecekleri konusunda bazı tehdit me- sajlan aldıklannı söylediler. Gazete, öğ- renci velilerinin yanı sıra öğretmen, okul personeli ve diğer yetkililere de tehdit mesajlan gönderildiğini, okul güvenli- ğinin sağlanması amacıyla bölgeye jan- darma birlikleri sevk edildiğinı yazdı. Başkent Cezayır'in güneyindeki Bu- farik kentinde, ekim ayında da lise öğren- cileri taranmış, olayda 17 yaşında bir kız öğrenci ölmüştü. Cezayir'de faaliyet gösteren aşın din- ci gruplar arasında en radikal görüşlere sahip olanı Silahlı Islami Grup, ağustos ayında yayımladığı bildiriyle, üniversite, lise ve kolejlerde eğitim görenleri ve bu- ralarda çalışan öğrermenleri ölümle teh- dit etmişti. Resmi kaynaklara göre geçen yıl 101 öğretmen, 41 öğrenci aşın dinci gruplar- ca düzenlenen saldınlarda ölmüştü. Belçika'da tedirginlik Öte yandan Cezayir'de faaliyet göste- ren aşın dinci gruplar içinde en radikal görüşlü Silahlı tslami Grup'un (GIA) Belçika devletine yönelik tehditleri sü- rerken ülkede asılsız bomba ihbarlan ar- tıyor. Geçen hafta sonu bir asılsız telefon ih- banndan sonra trenlerde, tren istasyon- lannda ve çeşitli kent merkezlerinde ara- malar yapıldı. Belçika jandaımasının antiterör tim- leri, geçen pazartesi gecesi başlatılan ve üç gün süren operasyonlar sonunda GIA'nın önemli bir Avrupa kanadını et- kisiz hale getirmişti. Sırp keskin nişancılannın atış alanı haline gelen Saraybosna sokaklannda halk kurşunlara hedef olmamak için koşmak zonında Krayina Sırplan siper kazıyorDış Haberler Servisi - Kra- yina bölgesindeki isyancı Sırp- İar Hırvatistan'la savaşa hazır- lanıyorlar. Krayina Sırplan bir yandan siper kazarak mevzile- rini kuvvetlendiriyor diğer yan- dan ise mayın döşeyerek Hırvat saldınlanna karşı önlem alıyor- lar. Hırvatistan'ın başkenti Zag- reb'in 100 kilometre güneyba- tısındaki Slunj bölgesinde bulu- nan Polonyalı BM Koruma Gü- cü (UNPROFOR) askerlerinin komutanı Albay Zdislaw Goral, Sırplann, mevzilerini güçlen- • BM gözlemcileri isyancı Sıı*plar'ın siper kazıp, mayın döşeyerek Hırvatistan'la savaşa hazırlandıklannı açıkladılar. dirme çabası içinde olduklannı lendiğini bildirdiler. açıkladı. Krayina Sırplan 'nı Hırvatistan topraklanndan ayı- ran sınırda konuşlandınlmış 40 gözlem istasyonunda nöbet tu- tan UNPROFOR biriiklerinin Sırp tarafında yoğun askeri ha- reketlilik gözlemledikleri bildi- rildi. UNPROFOR yetkılileri, Krayina Sırplan'nın siper kaz- dıklan. mayın döşedikleri ve barikatlar kurduklannın belir- Tek taraflı olarak 1991 yılın- da ilan edilen Krayina Sırp Cumhuriyeti'nin başkenti Knin'de AFP'ye demeç veren hükümet sekreteri Savo Srrbac "Başka çaremizyok. Bizim için Hırvatistan'a geri dönmek diye bir şey söz konusu olamaz. Nihai amacımızdiğer Strplarta birieş- mektir. Bizim Hırvatlar'dan a>- nlmava hakkırmz vardır. Hırva- tistan Yiıgoslavya'dan aynhrken bize fikrimizi sormadın dedi. Bosna-Hersek Dışişleri Ba- kanı trfan Lyubiyanidç eski Yu- goslavya topraklannda artan sa- raş tehlikesinin azaltılması için alınması gerekli siyasi önlemle- ri görüşmek üzere Ingiltere'ye gitti. Lyubiyankiç'in Londra'da iki gün sürecek temaslan sıra- sında, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milose\1ç'in Bosna Temas Grubu'nun son planmı reddetmesi üzerine derinleşen kriz hakkında değerlendirme- lerde bulunacağı bildirildi. ABD^NİN ÎDDtASI Irak'ın kimyasal silalıı varVVASHINGTON (AA) - BM Güvenlik Konseyi'nin cuma gü- nü Irak'a karşı yaptınmlann gö- rüşüleceği bir sırada ABD, Irak'ın bir kimyasal silah fabri- kası kurduğunu öne sürdü. Adının açıklanmasını isteme- yen Amerikalı bir yetkili. BM uzmanlannın Irak'tan aynlması durumunda, bu fabrikanın çalı- şabilirduruma geleceğini belirt- ti. Yetkili, söz konusu iddialan- nı, ABD'nin BM Daimı Temsil- cisi Madeleine Albrightın, BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu uydu fotoğraflanna dayandırdı. Irak'ın aynı zamanda. Kuveyt nakliye birliklerinden elde efriği fuzelerle Ulusal Birlik Muhafiz- lan'nı donattığını kaydeden yet- kili, Irak'ta üst düzey yöneticile- re ait 17 saray ve yazhğın yeni- den inşası için de 1.5 ila 2 milyar dolar harcandığını söyledi. Yet- kili, 48 yazlık konurun da inşa halinde olduğunu ifade etti. Ambargo kalkmayacak Bu arada ABD'nin cuma gü- nü Güvenlik Konseyi'nde yapıl- ması beklenen görüşmeler ile 10 nisandaki 6 aylık "gözden geçir- me" sırasmda Irak'a uygulanan petrol ambargosunun iki ay daha uzatılmasını sağlayacak desteği elde ettiği bildirildi. ABD'nin ambargonun uzatılması için 15 üyeli Konsey'de en az 9 destek oyu sağlaması gerekiyor. POLTTIKADA SORUIVLAR ERGUN BALCI ABDRusya Gerginliği Artıyor ABD ile Rusya arasmdaki ilişkiler giderek gerginleşryor. Başkan Clinton'ın Rusya ile "stratejk ortaklık" politikası, ye- rini karşılıklı güvensizlik ve suçlamaya terk etmiş durumda. Geçen haftaki Tıme dergisi "VVashington'la Moskova arasmdaki çıkmaz tam bir karmaşaya dönüştü ve durvm her geçen gün daha kötüleşiyor" diyordu. Dergi alaylı bi- çimde Çeçenya fıyaskosundan ötürü, Rusya Devlet Baş- kanı Boris Yeltsin'in "Beyaz Saray'dan başka" her yerde itibannı yitirdiğinı, Moskova yönetiminin giderek otoriter ni- teliğe büründüğünü, demokratlan uzaklaştırdığını belirttik- ten sonra "Ama Yeltsin'in hâlâ Clinton'ın favorisi olduğu- nu" bildiriyordu. Cumhuriyetçi Senatör Bob Dole ise geçen hafta yaptı- ğı konuşmada, Clinton yönetimini "anlamsız bir şekilde' Yertsin'idesteklemek, "Rusya'nınzoriamapolitikasınıgör- mezlikten gelmekle" suçluyordu. Clinton'ın Rusya politikasına tepki yanlızca cumhuriyet- çilerden gelmiyor. Eski Demokrat Partili Başkan Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brze- zinsky deClinton'ı, Rusya ile ilişkileri "kişişelleştirmek"ve tüm umudunu Yeltsin'e bağlamakla suçluyor. Clinton'ın Rusya'da demokratik devletin kurulmakta olduğu yolunda- ki iddiası da Brzezinksy tarafından "Gerçeklerden kopuk, romantik birgörüş" olarak degerlendiriliyor. ABD ile Rusya arasmdaki dikenli sorunlann başında NA- TO'nun genişlemesi sorunu geliyor. Geçen yıl kasım ayın- da Budapeşte'de yapılan AGİK Zirvesi'nde Boris Yetein, Doğu Avrupa ülkelerinin NATO'ya girmesini Rusya'ya kar- şı hasmane bir tutum olarak göreceklerini söyleyerek Ba- tı'yı "Soğuk Sanş'ia tehdit etmişti. Başkan Clinton ise aynı toplantıda yaptığı konuşmada, "NATO'nun politikasının başka ülkeler tarafından saptana- mayacağını" belirterek Yeltsin'e kanşılık vermişti. • • • Rusya'nın Bosna bunalımında açıkça Sırbistan'ı destek- lemesi ve Irak'a karşı yaptınmlann kaldınlmasında ısrar et- mesi de VVashington'u tedirgin ediyor. Rusya'nın Çeçenya'da başvurduğu acımasız yöntemler, başkent Grozni'nin yerle bir edilmesi VVashington'la Mos- kova arasmdaki gerginliğın büsbütün artmasma neden ol- du. Groznı'deki sivil katliamı Amerikan kamuoyunda sert tepkilere yol açarken basında ve siyasi çevrelerde Yelt- sin'in demokratlığının göstenmelik olduğu görüşü ağırhk kazanmaya başladı. Kongre'de çoğunluğa sahip Cumhu- riyetçiler, Rusya'ya ekonomik yaptınm uygulanmasını bile istediler. Moskova'nın Tahran'la 800 milyon dolarlık bir anlaşma imzalayıp, Iran'dadört nükleersantral kurmayı kabul etme- si ise Clinton'un "stratejik ortaklık" politikasına belki de öl- dürücü darbeyi indirdi. Cumhuriyetçi lıder Newt Gingrich, bu anlaşma üzerine Rusya'ya tüm yardımlan durdurma tehdidinde bulundu. Rusya'nın Kafkasya'yı tümüyle denetimi altına alma ça- balarının da ABD'yi rahatsız ettiöî anlaşılıyor. VVashing- ton'un boru hattı için Bakü-Ceyhan güzergâhını tercih et- mesinde bu olgunun da rol oynadığı düşünülebilir. • • • VVashington'un Moskova'yı gözü kapalı desteklemekten vazgeçme eğilimine girmesi, Türkiye açısından olumlu bir geiişme olarak değerlendirilebilir. ABD, Türkiye'nin Dağlık Karabağ, AKKA, Rusya'nın Kafkasya'da yayılmacı politika- sı gibi konulardaki kaygılannı daha ciddiye alabilir. Büyük devletler arasmdaki rekabet (tehlikeli gerginliğe dönüşmemek koşuluyla) küçük ülkelere daha geniş manev- ra alanı sağlar. ESTONYA SEÇİMLERİ Komünistler tekrar hükümetteDış Haberler Servisi - Estonyada önceki gün yapılan parlamento seçim- lerinin resmi olma- yan sonuçlanna gö- re ılımlı muhafaza- kârlar ve eski ko- münistler, iktidar- daki sağeğilimli re- formcu koalisyonu yenilgiye uğrattılar. Estonya seçim komitesi tarafindan yayımlanan ilk verilere göre ik- tidardaki ProPatria koalisyonu oylann yüzde 7.1'ini alırken eski başbakan Tîit Vahi'nin ön- derliğindeki Koalisjon Partisi ile eski komünist Arnoid Ro- ntd'rn başkanlığtndaki Tanm- sal Birlik Partisi'nden oluşan ittifak yüzde 32.7 oranında oy alarak 101 sandalyeli parla- mentoda4I sandalye kazandı. Pro Patria koalisyonu ise 7 san- dalyede kaldı. 1 Seçim Sonuçları Partller oy yüzdesl Pro-Patria koalisyonu Koalisyon Partisi Tanmsal Birlik Reform Partisi Merkez Partisi 7.1 - 32.3 16.8 14.2 : sandalye 7 41 20 16 Paldstan'da 6 pop' din fle yarışıyor • Köktendincilerin engelleme çabalanna karşın pop müzik Pakistan gençliğini etkiliyor. Camilerin tekelindeki hoparlörler artık pop müziğin emrinde. Dış Haberler Servisi - Pakistan, kalkınmakta olan diğer ülkeler gi- bi bir çelişkiler ülkesi. Köktendin- ci akımlann giderek güç kazandı- ğı şu günlerde, çok farklı başka bir akım da hızla gençleri etkisi altına alıyor. Bu çağdaş fırtınanın adı pop müzik. 50 yıldan beri resmi organlarca engellenen pop müzik, son günler- de tüm engelleri aşarak her köşe- den caddelere ve sokaklara taşıyor. Önceleri cami imamlannın teke- linde bulunan hoparlörler şimdi pop müziğin hizmetinde. fngiliz The Ekonomist dergisi- nin bildirdiğine göre birkaç yıl ön- ce Pakistan'daki pop müzik grup- lan gizli gizli evlerde, özel toplan- tılardaçalabiliyordu. Pop müziğin sanat değerinin olmadığını ve ah- laki çöküşe yol açtığını iddia eden yetkililer, pop müzik konserlerini yasaklarken bu müziğin resmi te- levizyon kanallannda çalınmasına izin vermiyordu. Bugün pop müziği konserlerine bilet bulmak neredeyse olanaksız. Gruplar pek çok şirketin sponsor- luğu altında kaset piyasasını elle- rine geçirmiş durumda. Ülkedeki okullarda gençler Michael Jack- son'a öykünürken Başbakan Bena- zir Bırtto bile VTtal Signs adlı pop müzik grubunu çok beğendiğini açıklamaktan çekinmiyor. Pakistan"daki bu değişim uydu televizyon kanallannın devreye girmesiyle başladı. Özellikle Hong Kong'dan alınan Star TV ve Zee TV' kanallan ile rekabete giren yer- li kanallar, pop müzik programla- nna ağırlık vermeye başladılar. Ül- kenin en tutucu resmi kanalı olan PTV bile Pepsi-Cola'nın sponsor- luğunu yaptığı birmüzikprogramı- nı yayına sokuyor. Medya, yerli pop müziğine geniş yer vererek ülke dışında tanınması için çaba harcıyor. Bugüne dek iki Pakistan pop müzik klibi MTV'de yayımlandı. Pakistanlı pop müzik yıldızlan, Batılı benzerleri gibi den pantolon ve yırtık pırtık ceketler giyiyor. Hatta kadmlarbile sahneye çıkma- ya başladı. Ancak kadınlar giyim konusunda erkekler kadar özgür olmadıklanndan geleneksel şalvar ve uzun gömlekle konsere çıkjyor- lar. Pakistan'da pop müzik sanatçıla- n genellikle yüksek öğrenim gör- müş külrürlü ve varsıl ailelerden geliyor. Konserlerde içki ve uyuşturucu yasak. Konserlerde havaya giren genç kızlar, Batı'da olduğu gibi sahneye iç çamaşırlannı değil, baş- lanndaki eşarplan fırlatıyor. Pop müzik sanatçılan henüz ailelerin- den ayn bir yaşam sürdüremiyor; çoğunlukla aileler gençlerin tek başlanna yaşamalanna izin vermi- yor. Ne var ki bütün bu gelişmeler müziği bütünüyle yasaklamayı dü- şünen köktendincileri kızdınyor. Islami militanlar konserleri basa- rak bomba tehditleriyle huzursuz- luk çıkartarak pop müziğin tırma- nışına engel olmaya çabalıyor. The Economist'ten Merkez Bankası Başkanı Sl- bn KaDas Iiderliğindeki liberal görüşlü Reform Partisi yüzde 16.8 oy alarak 20 sandalyeye sahip olurken merkez-sol gö- rüşlü Merkez Partisi yüzde 14.2 oy alarak parlamentoda 16 sandalye kazandı. Hükümeti Vahi kuracak Bu sonuçlara göre Koalisyon Partisi lideri Titit Vahi'nin ye- ni bir koalisyon hükümeti kur- ması bekleniyor. Kesin sonçla- nn açıklanması ile birlikte Es- tonya Cumhurbaşkanı Lennart Meri'nin iki hafta içerisinde yeni başbakanı hükümeti kur- makla görevlendirmesi gereki- yor. Koalisyon Partisi lideri Vahi, resmi olmayan sonuçlann açık- lanmasından ve partisinin se- çimlerden birinci parti olarak çıktığının belli olmasının ar- dından verdiği ilk demeçte, ko- alisyon hükümetini kurmak için bütün olasıhklan göz önünde bulunduracağını söyle- di. - Diplomatik kaynaklar, Va- hi'nin kendisi gibi eski bir baş- bakan olan Edgar Savisaar Ii- derliğindeki Merkez Parti ile koalisyona gidebileceğini bil- diriyorlar. Nüfusu 1.5 milyon olan Es- tonya'da 771 bin kayıtlı seçme- nin yüzde61.4'üoykullanmak üzere sandık başına gitti. Estonya nüfusununyaklaşık dörtte birini oluşturan Rus azınlık ise parlamentoya mil- letvekili sokamadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle