Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 MART 1995 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bazı yasal çelişkiler...
İnsan haklannı yalnız karakol ve benzen yerlerde aramak,
ınsan haklan kavramını buralara ozgu kabul etmek, bu
kapsamlı kavramı ıfadeye yetmez Çünku ınsan haklan
kavramı genış ve zengın bır kavramdır
TUFAN ALPAT Emeklı Hâkım
T
urk ulusu, tanh boyunca
daımaıyıyı guzelı. ustun
olanı aramış ve çok kez
de ıdealıne ulaştnıştır
Cumhunyet yonetımı bu
ulkunun ve hedefın odak
noktasıdır Yaşadığımız donemde de
yıne ıyının, guzelın peşıodedır ve bu
kez demokrasıde ınsan haklannda da-
ha lyıyı, daha guzelı çağdaş ulküsel
olanı aramaktadır Onu da bulacaktır
Sıyasal \ e hukuksal hayat bu çaba ıçın-
dedır Bu gereksınme, bu atılım, yasa-
lann ıhtıyaca zamana ve kultür duze-
nıne gore değışkenlığının bır ozellığı-
dır
Insan haklannı yalnız karakol ve
benzen yerlerde aramak ınsan haklan
kavrammı buralara özgu kabul etmek
bu kapsamlı kavramı ıfadeye yetmez
Çunku, ınsan haklan kavramı genış ve
zengın bır kavramdır lnsanamaddıve
manevı baskıyı kapsaması vanında
mantık ve vıcdan dışı, makui sınırlan
aşanherfıılveışlemı vasaonundeeşıt-
lığı bozan, yasa ıle adeta haksızlık ya-
pılan ışlemlen de kapsar fnsan hakla-
n, ınsan olmamn en doğal haklan olup
huzurlu, guvenlı vaşamayı aç ve çıp-
lak kalmamayı vasalar onünde eşıt ol-
mayı, yasalann bazı hallerde oldugu
gıbı engel teşkıl etmemesını, ınsanın
maddı ve manevı varlığını gelıştırme-
sıneolanakvermesınıgerektınr Işken-
ceyı, zulmü, yasal guçlüklen reddeder
Bu tanım dahı ınsan haklannı tam ola-
rak anlatamaz O, mumtaz bır kavram,
yüce bır deyımdır
Gerçekrtr kı Turkıye Cumhunyerı bır
sosyal hukukdevletıdır Anayasamızın
çatısı rumespnsıbuışığıvermektedır
hedeflenen ıstıkâmet, amaçlanan ulku
odur Ne var kı anavasanın hazırlanış
şeklı hazırlanış zamanı bazı çağdaş ol-
mayan hukumlen de ıçermesıne neden
olmuştur Çağdaş olmayan hükumler,
yalnız ana> asada değıl, öbur yasalarda
da \ardır Dıleğımız once anayasamı-
zın daha ılen olçude sos>al hukuk dev-
letı olma olanağı sağlaması ve sonra
da tum yasalann o ölçude demokratık,
adıl \e çağdaş düzeye getınlmesıdır
Yukanda, yasalardakı çelışkıden,
makul olmayan hükumlerden adeta
hak elde etmede engel teşkıl eden ya-
sal ışlemlerden sözedıldı Bunabıror-
nek kamulaştırma davalannda gorul-
mektedır Bu da\alardakı zaman kay-
bı, maddı yukumluluk, kazandığı dava-
dan doğan bedelı alabılmedekı guçlük
ıdarenın butçe durumu, başındakı yet-
kılının takdm taşınmazın elden çık-
masından doğan manevı ve psıkolojık
sıkıntı dava sahıbı ıcın adeta zulum ış-
kence olmaktadır Bunu sayın avukat
meslektaşlanm ve dava sahıplerı çok
ıyı bılırler \ e sozlenmın doğruluğunu
umıt edıyorum takdır ederler Bu zor-
luk bıraz yasalardakı kamuyukoruma
gayretınden ve bıraz da kışısel takdır-
lerden, butçe ımkânsızhklanndan kay-
naklanmaktadır Oysa anayasamız ka-
mulaştırma bedehnın gerçek bedel ol-
duğunu ve peşın odenmesı gerektığmı
buyuruyor
Hâkimler... Avukatiar...
•Vasalardakı hakkı kısıtlayan bırbaş-
ka hukum de Hâkimler Yasası ıle Avu-
katlık Yasası arasında gorulmektedır
Bu çelışkı zaman ıçmde belırmıştır
Zıra yenı çıkan bazı yasalar eskı yasa-
lardan farklı hükumler taşımakta ve ıkı
yasa hukumlen ıtıbanyla bırbınne uy-
gunluk sağlanmadan yürurlükte kal-
maktadır Boyle bır huküm, hâkımlık-
ten avukatiığa geçışte bugun ıçm çelış-
kılı bulunmaktadır Zıra ülkemızde
avukat olabılmek ıçm başka koşullar
yanında hukuk fakultesı mezunu ol-
mak gereğı vardır ve bu çok doğru bır
koşuldur
Ancak halen adlı yargıdakı hakım-
lenn tamamı hukuk fakultesı mezunu
olduklan halde yakın yıllarda yurtta ıh-
das edılen ıdan y argı hâkımlen hukuk
fakultesı mezunlanndan olabıldıklen
gıbı başka fakulte mezunlanndan da
olabılmektedır O konudakı >asa buna
olanak vermektedır îşte çelışkı de bu-
radan kaynaklanmaktadır Nıtekım yu-
rurluktekı >asalara göre dört yıl hâ-
kımlık yapan bır hukuk fakultesı me-
zunu, hâkım ısteğı halınde avukatlık
stajına tabı olmaksızın avukatlık yapa-
bılecektır Fakat bır ıdan vargı hâkımı
hukuk fakultesı mezunu değıl, başka
bır fakulte mezunu ıse bu haktan yarar-
lanamayacaktır Oysa yasalann bır
ozellığı genel oluşlandır Yanı yasa, ay-
nı konuda bazı kışılen kapsar bazı kı-
şılen kapsamazsa bu hal yasalardakı
gereklı nıtelıklen, eşıthk ılkesıru ber-
taraf eder O zaman da anayasaya, ak-
la, mantığa ters düşer Çûnkü adlı yar-
gı hâkımlen ıle ıdan yargı hâkımlen,
hukuk fakultesı ya da başka fakulte me-
zunu olsun, gore\ lenndekı yetkı v e öz-
luk haklan bakımından bırbınnden
farklı değıldırler
Bahsedılen bu çehşkı, adlı yargı hâ-
kımlen ıçın geçerlı değıldır Fakat ıda-
n > argıda gorev y apan hâkimler arasın-
da onemlı ayncalık taşımaktadır Nıte-
kım aynı gorev ı yapan bır hâkım, hu-
kuk fakultesı mezunu ıse avukatlık
hakkı olacak, fakat başka bır fakulte
mezunu ıse bu hak ondan esırgenecek-
tır Yasalardan doğan bu fark, once ana-
yasadakı eşıthk ılkesıne aykındır Öte
yandan makul adıl vevıcdanauvan bır
durum değıldır Çunku her ıkı hâkım de
aynı gorevı, aynı hak ve yetkı ıle ıfa et-
mektedır Görev esnasında hıçbır fark
taşımayan ıkı hâkım arasında avukat-
lık ıçın fark varatmak, bınnden avu-
katlık hakkını esırgemek ısabeth bır
adıl hukum değıldır Şayet, hukuk fa-
kultesı mezunu olmayan hâkım, avu-
katlığa ehıl gorulmuyorsa hukum ver-
me mevkıınde de tutulmamalıdır Oy-
sa buna olanak sağlayan yasa hukmu
\ardır ve başka fakulte mezunu ıdan
>argı hâkımlen de sınavdan geçerek
mesleğe kabul edılmekte, staj suresı
sonunda yıne sınavla hâkım olarak
atanmaktadırlar, görevlennde de yete-
neklennı kanıtlamaktadırlar O halde
bunlardan avukatlık hakkının esırgen-
mesı ıçın pratık ve makul adıl bır ne-
den mevcut gorulmemektedır Sadece
yasa dûzenlemesı gereklı bulunmakta-
dır Belkı, bu hâkimler ıçın yalnız ıda-
n yargı davalannda avukatlık yapabıl-
me hakkı hatıra gelebılır Gerçekte bel-
lı bır sure hâkımhk gorevınden sonra
bu aynma luzum bulunmadığı, daha
makul bır göruştûr Bu yasal çelışkının
duzeltılmesı haklı bır ıstek olmalıdır
Avukatlık yapıp yapmamak ayn \e özel
bır haldır, yasalann mukemmellığını
düşunmek ayn bır haldır Bu duşünce-
nın sahıbı olarak adlı y argıdan emeklı-
yım, avukatlık hakkım ve ruhsatım ol-
duğu halde bu hakkımı kullanmıyo-
rum Ancak yasadakı kısıtlayıcı huk-
mun de değıştınimesını ozledığımız ve
bekledığımız yasal, anayasal değışıklı-
ğın ınsan haklan, hukukun ustunluğu
ılkelen ışığında gereklı oldugunu du-
şünüyonım Mevcut halde hukukun,
hakkın ozune uygunluk duşunulemez
Bu. hukuk devletı olma azım ve ırade-
sı karşısında bır eksıklıktır bır zaaftır
bunun gerçeğı yansıtan, adıl, demokra-
tık bır savunması olamaz Bu nedenle
bu konudakı yasa değışıkhğı gunun v e
konunun gereksınımı ve bır gereğın ce-
vabı olacaktır Adlı >argıda Yargıtay'a
karşılık ıdan yargıda doruk olan Danış-
tay'ın pek çok uyesı hukuk fakultesı
mezunu değıldır Fakat o yuksek yargı
makamında görev vapan bu üyelen, ıs-
teklen dışında yasa ıle avukatlık hak-
kından ayn bırakmak, başka bır ıfadey-
le onlara avukatl ık hakkını yasa ıle kıs-
mak bır butûn olan savunma, ıddıa ve
hukum uçlusü arasında ızahı olmayan
bır durumdur
ARADABIR
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Hastanelerimizde Yeni Düzen!
Sağlık hızmetlerınde reformdan soz edıldığı bugunler-
de Turk toplumunda farkına vanlan ya da varılamayan ya-
pısal değışıklıkler oluyor Sanınm bu değışıklık serbest pı-
yasa duzenı ya da başka bır deyımle kureselleşme doğ-
rultusundadır
Şımdı unıversıteler dahıl tum devlet hastanelennde her
çeşrl vatandaştan, verılen sağlık hızmetı karşılığında pa-
ra alınıyor Yakın yıllara vanncaya kadar devlet memurla-
nndan herhangı bır hastane hızmetı ıçın para talep etmek
soz konusu değıldı Hatta yonetıcılenn ve oğretım uyele-
nnın bır ımzası, her tur vatandaşın tum sağlık hızmetle-
rınden ucretsız yararlanması ıçın yeterlı ıdı ve bu sık sık
kullandığımız bır yetkı ıdı Şımdı vakıflanmız var Bızımkı
Istanbul Tıp Fakultesı Vakfı adını taşıyor Artık ucretsız
hasta yatıramıyoruz Devletten, unıversıteden klınıklenmı-
ze venlen parasal destek çok sınırlı Bıze kendı yağımız-
la kavrulmamız, kendı kendımıze yetmemız empoze edı-
lıyor
Gereksınmelerımızı karşılayacak parayı kendımız ka-
zanmak zorundayız Bır ışletme gıbı, devlet memurtarının
ellenndekı evrakla bıze başvurmalan, onlan para odemek
yukumluluğunden kurtarmıyor Devletın bu evrakla ode-
dığı para çoğu kez hızmetın malıyetını karşılamıyor La-
boratuvarların, aletlenn, polıklınıklenn çalışması ıçın ek pa-
raya gereksınım var Işte bu ek para vakıf makbuzlan ıle
elde edılıyor Dahası var, hukumet yıllardır kadro gerek-
sınmelerımızı karşılamıyor Benım yonetıcılığını yaptığım
anabılım dalında tam 17 kışıyı -sekreter, teknısyen, has-
tabakıcı- vakıf yolu ıle çalıştınyoruz Onlar unıversıte has-
tanesınde, ışçı sıgortaları hukumlerıne bağlı ışçı statusu-
nu kazanıyoıiar Ama bır yandan da toplusozleşme ıster-
ler, grev haklannı kullanırlar dıye urkuyoruz, onlem alma-
ya kalkıyoruz Bırkaç mılyonluk komık maaşları ya da
emeklılık odeneklen ıle unıversıte hastanelerınden sağlık
hızmetı almaya gelen ınsancıklar kendılennden talep edı-
len vakıf makbuzu ucretı karşısında çılgına donuyorlar ve
bır bolumu kapımıza dayanıp bızı sorguluyortar Hemen
her gun "Hocam, ben 30 yıl bu memlekete hızmet ettım
benden şımdı 300 bın lıra ıstıyortar olur mu boyle şey?"
dıye feryatlar dınlıyorum Bızler, bu uygulamayı ongoren
devletın temsılcılığını yapmak gıbı bır dramı yaşıyoruz
Onlan bır yonetıcı olarak odama alıyor, haylı zaman har-
cayarak bu uygulamanın nedenlennı anlatıyor, bunun bı-
zım seçımımız olmadığını belırtıyorum Anlayanlar oluyor
ama, bu onlan o komık gelıriennden odeme yapmak zo-
runluluğundan kurtarmıyor Doğaldır kı devletın ekonomık
ve sosyal ışlevlennı bırer bırer yok etmeyı hedefleyen ye-
nı dunya duzenının ovgusunu yapmıyorum onlara
Memurların bır bolumu de yazılı dılekçeler vererek sağ-
lık hızmetı ıçın para talep etmemızı kınıyor ve nedenını so-
ruyorlar Ganp bır şekılde bızım ustumuzdekı yonetım
sankı durumdan haberdar değılmış gıbı bu acıklı sorula-
n yanıtlamak uzere dılekçelerı bıze gondenyor Şımdılık
boyte bırtrajı-komık durum unıversıte hastanelennde su-
regelıyor Memur da, vatandaş da ne oldugunu pek an-
layamıyor Hem onlar ıçın aydınlatıcı olabılır hem de sağ-
lık reformu gınşımlen ıçınde olan yetkılıler ıçın yararlı ola-
bılır duşuncesı ıle bunlan anlattım Reformculara kolay
gelsın
TARİŞ
TAŞ KOSTlK
SATIN ALINACAKTIR
1 Tarış Zeytınvağı Kombması Mudurluğumuzun ıhtıyacı olan,
•>41600Kgtaşkostık
kapalı zarf teklıf almak suretıvle satın ahnacaktır
2-Bu ışe aıt ıhale 14 "\ 1995 gunü saat 14 00'te \apilacak olup
şartnamesı Tanm Genel Mudurlüğu Satmalma Mudürluğü
Alsancakjlzmır (Tel 421 00 56 Fax 4210066) adresınden temın
edılebılır
3- Bırlıgımız 2886 savılı kanuna tabı değıldır îhaleyı yapıp
\apmamakta kısmen vapmakta veva kismen dıledığıne vermekte
serbesttır Postadakı gecıkmeler kabul edılmez
DUYURULUR
TARİŞ
POTASA
SATIIN ALENACAKTIR
1- Tanş Czum Tanm Satış Kooperatıflenmızın 1995 vılı ıhtıvacı
olan
-830 000 Kg potasa(
o
o20opsıvonlu)
ılışık şartnamesı esaslannda ıthalen ve ıç pıyasa olarak kapalı zarf
teklıf almak suretıvle satın ahnacaktır
2- Bu ışlere aıt ıhale 16 3 1995 gunu saat 14 00 te olup ^artnamelen
Tanş Genel Müdurluğu Satınalma Mudurluğu Alsancak Izmır (Tel
421 00 56 Fax 4210066) adresınden temın edılebılır
'-Bırlıgımız 2886 savılı kanuna tabı değıldır Ihalevı vapıp
vapmamakta kısmen vapmakta veva kısmen dıledığıne vermekte
«rbesttır Postadakı gecıkmeler kabul edılmez
DUYLRULUR
Gündemi zorlayan araseçim
RAHMİ KUMAŞ Hukukçu, Eskı Mılletvekılı
T
BMM'de grubu bulunan 4
partiden 3'unün anlaştıklan
anayasa değışıkhğı'nde doğ-
rudan araseçımle ügıh bir du-
zenleme gorulmuyor. \ncak
şu anda TBMM'de 22 uyelık
boş olduğundan herhangı bır uvenın ölu-
müyle anayasanın "uç av ıçinde yapılması-
nı" buyurduğu araseçim kendılığınden gun-
deme gırecektır Gerçı TBMM uye sayısı
600 e çıkarsa, araseçımın gundeme gırme
zorunluğu ıçın 8 üyelığın daha boşalması
gerekecektır 20Ekım 1995 ten once bır ge-
nel seçım karan alınmaz ve bır mılletvekı-
lı daha olurse araseçımın yapılması zorun-
lu olacaktır Bu arada anayasa değışıklığıy-
le mılletvekılı sayısı 600'e çıkanlsa bıle, bu
kez bu değışıklığın oncekı durumu kapsa-
mayacağı ılenye yonelık uygulama olana-
ğı bulacağı tartışmalan gundeme gırecektır
Araseçim soz konusu oîduğunda. en yetkı
lı sıyaset adamfanmız bıle gelışıguzel da-
ha çok da ışlenne geldığı gıbı konuştukla-
nndan, araseçim gerçeğını gerek anayasa
donemlenmız, gerekse de kımı Avrupa ul-
kelen açısından karşılaştırmalı olarak ınce-
lemekte yarar v ardır
Araseçim nedır
7
Genel oyla belırlenen
yasama kurumu uyelığı beledıye başkanlı-
ğı, beledıye ve ıl genel meclısı uyelığı ıle
koy ve mahalle muhtarlık ve yaşhlar kuru-
lu uyelığı (ıhtıv ar heyetı) gorev lennde olum,
çekılme, gorev ın gereklı kıldığı nıtelıklenn
yıtınlmesı gıbı nedenlerle boşalma olursa,
gelecek seçım zamanı beklenmeden yapılan
seçıme araseçim denmektedır 1876 Anaya-
sası "Ölum, vasal kısıtlılık (hacriyeı meş-
rua), de\ atnsızlıL çekılme, hukumluluk. me-
mur olma gıbı nedenlerle bır nıebus uvelik-
ten duşerse venne en son gelecek toplantrva
yeöşmek üzere yöntemine uvgun olarak ote-
ki atanır'" dıye anlaşılması zor bır kural koy-
muştu(m 74) I Meşrutıyet donemı kısa ol-
duğundan uygulama olanağı olmayan bu
yaklaşımın, II Meşrutıyet dönemınde uygu-
laması 1911 yılında gorulmuştur 1921 Ana-
yasası ıse genel seçımlenn 2 yıldabıryapıl-
masını ongorduğunden araseçim duşunul-
memıştır 1924 Anayasası ıse "Olfim. çekil-
me. kısrtlama, devamsıznk, memuıiuk kabul
etmc gıbı nedenlerle mületveküı nıtemı kal-
kar va da duşerse venne bır başkası seçilir
(m. 29)"dıyerek 1876 Anayasası nı onemlı
oranda benımsemış olmaktaydı 6 Nısan
GALERI • ATÖLYE
1947,17 Ekım 1948,16 Ekım 1949,16 Ey-
lul 1951, 15 Kasım 1953'te olmak üzere 5
kez araseçim yapılmıştır Demek kı Atatûrk
dönemınde araseçun yapılmamıştır 1961
Anayasası ıse Mıllet Meclısı uyelığı arase-
çımını, Cumhunyet Senatosu uyelığı uçte
bır yenıleme seçımlenne bağlı kıldığından
araseçımın vapılması sorun olmamıştır (m
74 2) Boşalan mılletvekıllığı ıle senator-
lukler Cumhunyet Senatosu uçte bır yenı-
leme seçımlenyledoldurulmuştu 7Hazıran
1964 5 Hazıran 1966, 2 Hazıran 1968 12
Ekım 1975 ve 14 Ekım 1979'da olmak uze-
re 5 kez araseçim yapılmıştır 1961 Anaya-
sası dönemınde Aynca bu donemde yerel
araseçımler de duzene oturtulmuştu 1982
Anayasası dönemınde ıse 28 Eylul 1986 gu-
nu yapılan araseçim dışında bır araseçim
yapılmamıştır
Demokrasımn anayurdu lngıltere nın ya-
zılı bır anayasası yoksa da bır seçım yasa-
sı vardır Burada boşalan mılletvekıllığı ıçın
araseçim yapılacağı kuralı konmuştur
Amenka Bırleşık Devletlen Anayasası da
"Herhangj bir eyaletin temsilınde boşalma
varsa evalet vaüsi özel bir seçim vapfınr Eğer
olağan seçım gunü yakınsa o ver boş bırakı-
labilir" dıye bır yaİclaşımı benımsemıştır
Kara Avrupası nda ıse "yedek uyelik"
yaklaşımı onemlı oranda benımsenmıştır
Şoylekı Fransız Anayasası nınongorduğu
(m 25 2 ıle) Fransız Seçım Yasası "yedek
uyelik" anlayışını benımsedığı gıbı, lsvıçre
de benzer olçuye bağlı kalmıştır Ancak ts-
vıçre'de boşalan uyelık >edekle doldurula-
mazsa "araseçim" yapılmaktadır Alman-
ya'da ıse anayasal bırduzenlemeyoktur Al-
manya araseçim sorununa burada adlan ge-
çen Avnıpa devletlen gıbı seçım yasasıyla
yaklaşmıştır Almanya da araseçim kavramı
yanında, yineteme ve venileme seçımlen
kavramlanna yer venlmıştır Almanya'da
bır seçım bolgesınde seçım yapılmamışsa
ya da bır seçım bolgesı adayı seçımden on-
ce olurse araseçim yapılır (m 43) Bır se-
çım geçersız sayılırsa orada yapılacak seçım
yıneleme seçımı olmaktadır Oysa bızde bu
seçım bolgesı boş kalmakta araseçim yapı-
lırsa o zaman Mechs'e temsılcı gönderme
olanağı bulmaktadır Almanya Seçım Yasa-
sı "listedeki bir sonrald adaylann atanması
veyenilemesecımlen"deyımıne48 madde-
sınde yer vermıştır Buna göre seçılen bır
aday ölur >a da uyelığı herhangı bır neden-
le duşerse, seçımlere adayı olarak katıldıgı
partının eyalet lıstesınden bır atama yapılır
Aynlan üye bır grup seçmenın mılletvekılı
ya da sunduğu eyalet lıstesı kabul edılme-
mış bır partının seçım bolgesı mılletvekılı
olarak seçılmışse bölgede yenıleme seçımı
yapılır Goruluyorkı, Almanya'da kesınleş-
mış mılletvekılı seçımınden sonrakı uyelık
boşalmasında araseçim voktur yedekolçu-
su vardır Oysa bızde seçımın kesınleşmesı
durumunda boş kalan (seçımın geçersız sa-
yılması, adayın olmesı gıbı nedenlerle) uye-
lıkler araseçımle doldurulmaktadır Alman-
ya da ıse bu durumlarda uç hafta sonra se-
çım yapılmaktadır 1876 yılından bu yana
geçen 119 yıl ıçınde ülkemızde araseçim
anlayışı benımsenmış v e uygulanmıştır Bu
bır gelenek de oluşturmuştur Bundan ayn-
lıp yedek uyelığe geçmek 119 vıllık uygu-
lamayı bır yana ıtmek olur kı bunun sakın-
calan vardır Her şeyden once, boşalan uye-
lığı araseçımle doldurmak demokrasımn
ozune daha uygun olur Bov lece halkın eğı-
lımı yasama kurumuna yansıtılmış olur Bo-
şalan uyelık ıçın yedeğıyle doldurmak yo-
luna başvurmak, ıkı seçım donemı arasın-
dakı halk eğılımıne değer vermemek olur
\ynca bız her kuralı yozlaştınp kendı du-
rumumuza uydurma becensı olan bır ulus
olduğumuzdan kımı sağduyulu bu ışten an-
layanlann dedîklen gıbı "Vedek üveligin be-
riîmsenmesı durumunda; yedek. asılı oldu-
rebılır de._ Bov lece demokrasunıze bir de
uyelikle ügıh kan davaları gırer" Mılletve-
killığının bırtakım ayncalıklarla donandığı
ülkemızde, bu kaygıyı gozardı etme olana-
ğı yoktur
Sonuç
20 Ekım 1995'ten once bır genel seçım
karan alınmayacaksa tezelden araseçımı
yapmakta yarar vardır Anayasa ıle mıllet-
vekılı sayısını 600'e çıkanp bu zonınluluk-
tan sıynlmaya çalışmak bır aldatma olur
Kaldı kı ulkenın 600 mılletvekılıne gerek-
sınımı olmadığını bır sonrakı yazımda ka-
nıtlayacağım
Gerçekte 1876 yılından bu yana hıçbır
Meclıs dort yıldan uzun surmemıştır Savaş
yıllan ıçınde bıle olmayan bu durumun de-
mokratık olmayan 1982 Anayasası ızın ve-
nyor dıye benımsenmesı ve seçımlenn
1996'ya bırakılması demokrası geleneğı-
mıze aykın olacağı gıbı, ulkenın ıçınde bu-
lundugu ka\pak sıyasal ortamı gıderme oz-
lemıne de ters olur Gerçekte gundemi ge-
nel seçim de zorlamaktadır.
293 89 78 (3HAT)
SERGI
6 MART-20 MART
ISTANBUL DEVLET GÜZEL SANATLAR GALERISI
\TLAS PASAJIIÇIBEYOĞLU Saat: 18.00
ıstasvoıı saııal ıııck
i>kik
zı
İKK.NKÖV: .İRÖ II 3 1 TKSVİKİVK: 2 10 S6 .îtl
SERVER DEMIRTAŞ
4 Şubat 20 Mart 95
GALERİ B
Husıev Gerede Cad Fınn S<*. No 2 /1Teşv*ıye/ Ist Tel 0-(212l 227 03 63
Paur-PazBrtes hanç hergûn 1100-13 X trta tçttır
(OPERA)
S i N A T G A l £ « | S |
LEYLA GAMSI2
GÜLER HAŞMOGLU
KAINAT BARKAN PAJONK
MEHMET PESEN
Karma Resım Sera sı
27 Şubat-18 Mart 95
HıncyeKonıg 5c* SjghkAjMNo 1
TaksmTet 0212 249 92 02
GULSEREN
DALBUDAK
Heykel Sergısı
6-24 Mart '95
Isenbul Buyjteeh Seiedyes
Taksırr San^t Galer s
yet
Te
\o 23
T
a*s rr
GALERİ MATYATU\\1 ı sıin an C oırıncv
C.ulden Kut
Nurıl Bırden
RLih Coruncv
scîcr O7turk
Karma Resim
vc Keçe Serglsİ
17 Şob«t 15 Mart 95
Istıklâl Cad Sakaselım Çıkmaz
Kısmet Han Kat 1 Beyoglu
Tel 244 15 91
NEDRET SEKBANDESEN-RESIM
8 Mart-8 Nısan '95
Galeri
Lebriz
Evtam Cad Açıkhava Apt
No 16/2 Nışantaşı 240 22 82
Galeri
Atölye
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3 hat)
%
4
U
<>
n
i
i
4
<>
erkan
oğur
Sa^t 2! 50
hireen
tezer
Saat 2t 30
CABARET
(M>ılpınar V)k N > 2 Anuvulkov
1ü 2-p-"ı1X
ATAKOY'DE KİRALIK
DAİRE
Atakoy 5 kısımda 2 oda
1 salon konforlu daıre
Tel 559 06 20
ITU Devlet Konservatuvan Ses
Eğıtımı Bolumu öğrencı
kımlığımı yıtırdım
Hukumsuzdür
C4V4A KIUNÇ
Pasomu kaybettım
Hukumsuzdur
GbLFERAKfC4i4
PENCERE
'Alatunka'ya Ovgii!..
Eskıden alaturka vardı
Kokenı Italyanca "alla Turca"dan gelen alaturka, "Türk
bıçemı" demek
Alaturka kımı zaman bır şeyı veya kışıyı azımsamak ıçın
kullanıhr yerıne gore değışık ıçerıkler kazanabılır
Batı muzığınde 17'ncı yuzyıl boyunca 'allaturca'ya oze-
nen epey beste yapılmış Mozart, Beethoven gıbı usta-
lar bu yontemı denemışler
Her 'alaturka' olan şey azımsanamaz
Alaturka musıkı
Alaturka tuvalet
Alaturka saat
Alaturka takvım
Alaturka yemek
Alaturka adam
Ne demek alaturka adam? Eskı Osmanlı goreneklen-
nı bırakmamış, çağa ayak uyduramamış, ya da kafası az
çok gerı değıl mı?
•
Alaturka'nın karşısında alafranga var bu sozcuk de Ital-
yan kokenlı 'Frenk bıçemı anlamına gelıyor, kımı zaman
bır ışı ya da kışıyı ovmek kımı zaman da yermek ıçın yen-
ne gore kullanılabılır
Alafranga muzık
Alafranga saat
Alafranga tuvalet
Alafranga kadın
Ne demek alafranga kadın'' Övgu sozu değıl bu, zup-
pelıkle bağıntılı
Turkıye'nın Batılılaşma surecınde, Osmanlı'dan ben, ala-
turka ıle alafranga ıkılısı karşıt anlamlı bır gelışmenın çatış-
masını vurguladı
Tanzımattan ben alaturkalıkla alafranga arasındakı he-
saplaşma surdu, romanlara konu oldu ınsanlanmızın ha-
yatını dalgalandırdı bu konuda oykuler yazıldı, filmler çe-
kıldı fıkralar uyduruldu
•
Ama artık alaturka ıle alafranga sozcuklennın geçerlı ol-
duğu bır zamanda değılız
Çunku "arabesk" çıktı
Arabesk sozcuğu de Fransızca kokenlı çok eskıden be-
n kullanılıyor, ama, gunumuzde asıl anlamından daha de-
ğışık, ıçenk kazandı, oyle bır yaşam bıçemını vurguluyor kı
cıvık, dengesız, cavalacıcoz, acıklı guldurulu, bayağı, yu-
zeysel estetıkten yoksun, çırkın, salya sumuk, abartılı
Artık alaturka yok
Arabesk var'
Ikısı arasındakı ayrım ne?
Eğer Osmanlı evınde taştan bır alaturka hela gorursenız
bılın kı eskı bır yaşam bıçemını vurguluyor ama gunumuz-
de bır yenı zengının yalısındakı alafranga tuvaletın klozetı
altın kaplamayla yapılmışsa, bılın kı arabesktır
Elını once dudaklanna sonra alnına dokundurarak te-
menna eden kışı alaturkadır ama, erkek erkeğe salya su-
muk şapır şapır opuşmek arabesktır
Arabesk alaturkayı da alafrangayı da kovdu, yoz kultur
ıçerığıyle geldı, hayatımıza yerleştı, bayağı, salya sumuk,
yuzeysel, cıvık
•
Okur dıyebılır kı
- llhan Selçuk, Turkıye Avrupa gümruk bıriığıne gınyor,
sen arabeskten soz açıyorsun
Ben de zaten bu yuzden arabeskı ele aldım medyanın
bu konudakı cıvıklığına bakarsanız, gumruk bırlığınde tw-
zım halımız ne alafranga, ne de alaturka ,f ,-i,ı
Tam arabesk
1
TEŞEKKUR
HASAN TEKİN
1948-1995
Burdur Yeşılova Derekov 4 Şubat 1995
gunu acı bır trafık kazası sonucu
apansız yıtırdığımız değerlı \arlığımız,
ornek eğıtımcı bıncık HASAN
TEKtN ımızın cenaze torenıne çelenk
gönderen ve bızzat katılan Denızlı Mıllı Eğıtım Mudüru
Sn EKREM EKİCİ
ve Şube Mudürlen, Teftış Kurulu Başkan Vekılı
Sn HASAN ZOR,
Denızlı Eğıtım-İş eskı Başkanı
Sn MUZAFFER GÜLMEZ,
Yeşılova Eğıtım-Sen Başkanı
Sn SALİH ARAN,
Tum Eğıt Muf Sendıkası Denızlı Tems
Sn İZZET DEDE, Sn HALİL YALÇIN,
Akhısar Eğıtım-Sen Başkanı
Sn RAMAZAN TEKİN,
Denızlı Modern Eğıtım Dershanesı kurucusu
Sn İNCt DURSUN,
Denızlı Ana Sıgorta yonetıcılen
Sn MUSTAFA ÖZDEMİR,
YILMAZ KAKAKOÇ,
Denızlı DSP ıl eskı Başkanı
Sn AHMET YAPSIK,
Yeşılova eskı ve yenı beledıye başkanlan
Sn M. ALİ SADAK, NADİR DOĞAN,
ARİF ÖZKAN,
Dereköy muhtan Sn A H M E T AKSOY,
başta olmak uzere ısımlennı tek tek sayamadığımız Eğıtım
Topluluğumuzun yonetıcı, oğretmen mufettış ve tum
çalışanlanna, akraba, hemşehn komşu ve yakınlanmıza,
Anadolu'nun dört bır yoresınden telefon ve telgrafla bızlen
arayan tanıdıklanmıza ve evımıze gelerek acılı gunumuzde
bızlen yalnız bırakmayan, maddı ve mane%ı desteklenyle
bızlere guç \eren acılanmızı ıçtenlıkle paylaşan tûm
dostlanmıza teşekkur edenz
AİLESİ
DENtZLl (0258)264 41 73
SEMPOZYUM
Med>a Duzenınde Yapısal Degı;ımler
Türkive ve 4lman>a'dı DeneMmler Soruolar \e \em L fnklar
Dr Enka Rıchter Yenı Eyaletlenn Bakış Açısından Yenı Medya Dalgası
Dr Fnednch Voss Çok Kulturlu Radvo-Berlm den Yenı Bır Kanal Orneğı
Doç Dr Denız Derman Turk lmgesımn Medyada Yeıuden Sunumu. TRT INT
Avrasya Ömeğı
Mahmut Talı Ongoren Avrupalı Olma Hazırlığındakı Turkıve den Avrupa va
Yapılan TV Ya>mlan
Blon Steınbom Gorsel Işıtsclın Kuramı ve Gerçeğı Baglamında lletışımın \e
Bılgının Teleorgutsel Bıçımı
Prof Dr Gotz GroBklaus Yenı Medyalann Etkısıyle Mekan ve Zaman
Tasanmlannın Dejbşımı
Arzu Toker Goçmen Perspektıfinden Almanya da Medya
Nun Çolakoglu TRT nm Kısıtlı Katı Kuralcı Onamından Çılgın Lçuk Çok
Renklı Deh Dolu Ozel Televızyonlar Çağına Nasıl Geçıldı
7 8 Mart 1991
!
Saat 1000 1800
Teutonıa Galıp Dede Cad 85 Tunel tstanbul
Bılgı ıçın Tel (0212) 244 S2 51
TURSAK V AKFI ve ALMAN KULTLR MERKEZİ ışbırlıgıvle
ve Heınnch Boll Vakfı nın katkılanvla