28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 1995 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Üniversitemizin altın yılları Azız hocamız Hırsch, 1943 yıhnda îstanbul Hukuk Fakultesı'ndan Ankara Hukuk Fakultesı'ne geçtıkten sonra -Türk hükumetı adına ve bır kuruş ücret de almadan- halen yürürlükte olan 'Türk Tıcaret Kanunu' ıle yıne halen yürürlükte olan 'Fıkır ve Sanat Eserlen Kanunu'nu tek başına hazırlamış çok büyük bır bılım adamı ıdı. İSMAİL DOĞANAY Eskı Yargıtay Tıcaret Daıresı Başkanı kinci Dünya Savaşı'nı çıka- dıktator Adotf Hitler'ın 'üstûn ırk' ıddıa ve hışmın- dan korkarak buyuk 4ta- türk'un ulkesme sığınan ner alanda pek seçkın ve dünya çapındakı bılım adamlan saye- sınde, 1933-1953 yıHan arasında unı- versıtelenmız 'alün yıUan'nı yaşadı Hıtler rejımınden kaçan 40-50 kadar bılım adamı. yurdumuza sığındılar Ilk zamanlarda onlan el ustünde tutup 'baş tacı' yaptık ve onlara geleneksel Turk konukseverlığını gosterdık On- lar da bunun kadrını bıldıler butun bılım dağarcıklannı ve yetkın çalışma yontemlennı comertçe genç Turk ku- şaklanna aktardılar Hukuk, ıktısat, tıp, edebıyat, dışçı- lık ve zıraat fakültelenmızı Baü üni- versiteleri düzeyıne çıkardılar Çok değerlı asıstan, doçent ve profesörler yetıştırdıler ve onların yetıştırdıklen bılım adamlan sayesınde ancak bu- gün Türkye'de -yeterlı derecede bı- lımsel kadrodan yoksun dahı olsa- 57 ûnıversıte bulunmaktadır Bu Alman hocalar, Türkıye'de kal- dıklan uzun süre ıçınde Türk bılım hayatına, yazdıkları ders kıtapları, makaleler, konferanslar ve hatta Türk hükumetı adına hazırladıklan yasa ta- sanlan ıle pek buyük ve asla unutul- ması mümkun olmayan 'bflimsel' hız- metlerde bulunmuşlardır O Alman hocalar yıllar boyu Türk öğrencılennı eğıtıp onlara bıhmsel yöntem ve araş- tırma şevkını aşıladılar Türk toplum hayatına alışıp bızımle ıyıce kaynaştılar \e hatta bızlen, o sı- kıntılı günlennde kendılenne kucak açan 'kara gün dostu' saydılar Türkı- ye'yı ıkıncı bır anayurt edmdıler Bu nedenle de -başta azız hocamız E. Hirsch olmak üzere- büyük bır kısmı Türk vatandaşlığına gırdı ve hocamız Hırsch, 29 Mart 1985 tanhınde Al- manya'nın Hessen Eyaletı (Könıgs- felt-Schwarzwald) kasabasındakı evınde, yakalandığı amansız hastalık sonucu geçırdığı bır amelıyat sonra- sında dünyamızdan aynldığı zaman, hem kendısı hem eşı ve hem de Enver Tandoğan adındakı oğlu, Türk uyru- gundaydılar Azız hocamız E Hırsch, 31 yaşın- dayken geldığı Turkıye'den, hayatının en verımlı yıllannı -on yıl Îstanbul Hukuk Fakültesı'nde ve gen kalan on yılını da Ankara Hukuk Fakültesı'nde olmak üzere- Türk gençlığıne vererek ancak 51 yaşına gırdıkten sonra ve aı- levı nedenlerle anayurdu Almanya'ya dönmüştur Bu dönuşten çok kısa bır süre sonra da o zamankı 'Baü Bertin' unıversıte- sıne 'rektör' seçılerek ıkı donem hem rektorluk ve hem de tıcaret hukuku ve hukuk sosyolojısı derslen okutup 1967 yıhnda da kendı ısteğı ıle emek- hye aynlmış ama, hayata gözlennı yumduğu tanhe kadar yıne bılımsel ve mesleksel çalışmalannı surdürerek çok değerlı kıtaplar yayımlamıştır Azız hocamız Hirsch, 1943 yıhnda Îstanbul Hukuk Fakultesı'nden Anka- ra Hukuk Fakultesı'ne geçtıkten son- ra -Turk hükumetı adına ve bır kuruş ücret de almadan- halen yürürlükte olan 'Türk Tıcaret Kanunu' ıle yıne halen yurürlükte olan 'Flkir ve Sanat Eserleri Kanunu'nu tek başına hazır- lamış çok buyük bır bılım adamı ıdı, onun öğrencısı olmak, buyük bır mut- luluk ıdı Kendısı gıbı, Hitler'ın üstün ırkçı- lık hışmından kaçarak Türkıye'ye gelmış ve daha sonra da Îstanbul Unı- versıtesı bunyesınde 'tktisat Fakulte- si'nın kurulmasını sağlamış olan, un- lü malıye profesörü Neumark'ın 'Bo- ğaziçi'ne Siğuıanlar' adlı anı kıtapın- da da (sayfa 8) belırttığı üzere, hoca- mız Hırsch, son derece 'usta' bır hoca ıdı O, öğrencının 'hukuki düşûnce' yeteneğını artıran ve asla ezbercılığe yer vermeyen pedagojık bır yöntemle ders venrdı O, öğrencının kendı muhakeme >e- teneğını gelıştırerek kanun metınlen- nı maddı olaylara en doğru bır bıçım- de uygulayabılme yeteneğını elde et- mesını ön planda tutardı O, ders anlatırken kursüde, sankı bır orkestra şefı ımış gıbı. el ve kol hareketlen yaparak kürsünun bır tara- fından öbur tarafına durmaksızın ha- reket eder, bu nedenle de asla otura- rak ders anlatmazdı Bu hareketlı hahyle de dershanede- kı (amfıdekı) bütun öğrencılenn dık- katlerını kendı üzennde toplamayı basanrdı Kıtaba ve elındekı notlara bakma- dan, kendısınden ve eğıtımsel otonte- sınden emın ve anlattığı konuya ege- men bır tarzda, 'irticalen' ders anlatır- dı O, Turkıye'den aynldıktan sonra sa- dece madde ve bedenı ıle Turkıye'den uzak yaşadı, gerçekte o, Türkıye'de oturan herhangı bır 'sosyal bilim' dalı mensubu bır profesör kadar, Türkı- ye'nın sosyal sorunlan ve sıyasal ge- lışmelen ıle, belkı, bızden de daha çok ılgılenmıştı Özelhkle, 12 Eylül 1980 asker dar- besınden sonra çıkan kanunlann ya- yımlandığı 'Resmi Gazete'lerı mek- tupla benden ısteTdı ve 'Yüksek Oğre- nim Kurumu'nun gıdışınden hıç hoş- nut değıldı Hatta, YÖK'le ılgılı Almanca bır de makale yazdı ve o makaleyı de 'Her general, bir Atatûrk değildir!.: sozlenyle ıle bıtırdı Çünkü kendısı, henuz Türkıye'de ıken 1946 yıhnda çıkarılan 'Türk Üniversiteler Kanunu'nu hazırlayan komısyonda gorev almış ve bu kanu- nun çıkmasında buyük rol oynamış bır kışı olduğu gıbı, aynca da. 1950 yıhnda 1480 sayfa tutan. ıkı cıltlık, 'Dünya Üniversiteleri >e Türkıye'de Üniversiteterin Gelişmesi' adlı 'Türk- çe' olarak yayımlanmış büyuk bır kı- tabın da yazan ıdı Onun bu kıtabında belırttığı 'üni- vershe muhtariyeti' göruşu ıle, halen yürürlükte olan 'Yüksek Öğrenim Kanunu'nda benımsenen 'üniversite muhtariyeti' goruşü, bırbırıne ters duşmektedır Aaz hocamız E. Hirsch, kendısı ıle bırhkte Türkıye'ye gelen Musevı asıl- h bılım adamlan arasında, en erken Türkçeyi öğrenen ve bu dıle ılk kez ders vermeye başlayan bır hocadır Çünkü 'tstanbul Darülfûnıfnun 'il- ga'sı doğrultusunda, o zamankı Mıllı Eğıtım Bakanı Dr Reşit Galip'ın -bu- yuk Ataturk'ten aldığı talımat uzen- ne- tsveçrelı profesör Makhe nın ha- zırladığı rapora göre, Îstanbul Unıver- sıtesı'nde 'görev aian' bu Alman ho- calann sözleşmelennde, en geç ıkı yıl ıçensınde, öğrencılere 'Türkçe' ola- rak ders v ermek zorunluluğu vardı Bu sözleşme koşulunu yenne getı- rebılen ılk hoca, rahmetlı azız hocam Hirsch'tı Ben, onun Türk tıcaret hu- kukuna yaptığı unutulmaz hızmetlen- nın bır 'şükran' ıfadesı olarak, ona, Allah'tan rahmet dıleyeceğım Ruhu. bır kez daha sad olsun1 ARADABIR SACİT SOMEL Emeklı Eîçı Milletin Vekillepine Bakın! Sayın Demirel tarafından veto edılen "Kıyak Emeklılık" yasası tekrar, hıçbır değışıklık yapılmak- sızın, TBMM komısyonundan geçmlmış Bu kez ya- sa gereğı Cumhurbaşkanı'nın onaylaması gerekı- yor TBMM uyelennı, bulunduklan yere getıren mılyon- larcayurttaşımız, bugun geçım zorluğu, pahalılık ne- denıyle, yan açtır Gazetelerde ve televızyon prog- ramlannda sık sık cınnet getınp aılesını ya da onu- ne çıkan herkesı oldurenlenn, aılesınt geçındıreme- dığı ıçın Boğaz Koprusu'nden atlayanlann haberle- nnı okuyoruz Bazı kımselenn, yıyecek bulabılmek ıçın gecelen, evlenn supruntu tenekelennı kanştırdıklannı goruyo- ruz Gecekondularda yaşayan vatandaşlar, her an, evlennın başlanna çokmesı ya da çevrelenndekı çop yığınlannın patlaması korkusunu yaşıyorlar Turk hal- kı, açhk ve bezgınlıkten oturu barut gıbı Suç ışleyen ya da çevrelenndekı çop yığınlannın patlaması kor- kusunu yaşıyorlar Turk halkı, açlık ve bezgınlıkten oturu barut gıbı. Suç ışleyen ya da zan altında olan kımselere, halkın saldınp lınç etmesı ya da lınç gın- şımınde bulunması, âdetlenmız arasına gırdı Butun bunlara karşın, hukumet, hâlâ, son gunlerde patlak veren olaylan hafıfe almakta, olaylann nedenlennı "provokasyon"a ve yabancı parmağına bağlamak- la geçıştırmek ıstemektedır Uzuntu yaratan olaylann başlamasında kışkırtma- nın (provokasyonun) rolunu yadsımaya elbette ola- nak yoktur Ancak yaratılan tepkının buyukluğu, is- tanbul dışındakı bazı kentlerımıze de taşması, hu- kumetımızın de yanlış tutumu ıle Alevı yurttaşlanmı- za bugune değın koruklenen akıl almaz duşmanlı- ğın yarattığı haklı kırgınlığın yanı sıra, bır olçude, aç toplumun ofkesının de bulunduğunu sezındırmek- tedır Acaba memleketımızın ve halkımızın bu genel durumu Kıyak Emeklılık yasa tasansını ımzalayan mılletvekıllenmızın vıcdanlannı hıç mı sızlatmamış- tır? Bu durum, mılletvekıllenmızın, bırakınız kıyak emeklılığı, yoksul halktan toplanan vergılerle kendı- lenne odenmekte olan şımdıkı maaşlannı da ne de- rece hak ettıklen sorusunu sormaktadır Kuşku go- turmeyen bır gerçek varsa, o da Kıyak Emeklılık ya- sası tasansına ımzalannı koyan mılletvekıllennın, bu- gunku koşullar ıçınde, saf ve temız Turk halkını tem- sıle yakışır durumda olmadıklandır Mılletvekıllenmızın geleceklen esasen guvenceal- tına alınmış bulunmaktadır Hıçbır yüksek derecelı memurun emeklılığınde yaşayamayacağı kadar ra- hat bır yaşam, esasen bugun geçerlı olan yasalarla kendılenne sağlınmış bulunmaktadır Oyle anlaşılı- yor kı bu onlan tatmtn etmemekte, "Kıyak Emeklı- lık" yasasını çıkartmak suretıyle, mılletvekıllığınden aynldıktan sonra da milletin sırtından aynı tatlı yaşa- mı surdurmekte ıstemekteler Tekrar seçılme şansı- nı arttırmak ıçın de mılletvekılı sayısinı 600'e çıkar- mayı duşunmekteler Geçen yıl, ingılız mıltetvekıtlennın maaşlannın me- mur maaşları ornek alınarak yuzde 1 oranında arttı- nldığını, İngılız mılletvekıllennın bu zammı ısterken de utandıklannı İngılız radyosundan duymuştuk Eğer gerçek demokrasıye ozenıyorsak, Batı ulkelennı or- nek almamız gereklıdır Muz cumhunyetlennı değıl' ACI KAYBIMIZ Yuca Aılesı'nın değerlı buyüğü, Meşküre Yuca'nın 61 yıllık hayat arkadaşı, Alev - Ökten Tezgören ıle lnire - Oktay Orhon'un sevgılı babalan, Aslı - John Shıpley Ebru - Murat Orhon, İSeslıhan ve Zeynep'ın bıncık dedelen, Em. Kur Albay SÜREYYA YUCA (932-5) vefat etmıştır Cenazesı 29 Mart 1995 Çarşamba günu (bugun) öğle namazını takıben Levent Camıı'nden kaldınlarak Aşıyan Mezarlığı'nda toprağa venlecektır AİLESt TARTIŞMA Zapping! Y aklaşık son beş yıl ıçınde toplumumuzun konuşma dılıne mal olmuş sozcükle nn başında zapping gelmek tedır Tıpkı "reanti" gıbı, "şov yapmak" gıbı, "ray ting" gıbı Hemen hepsı akşamlan karşısına geçıp oturduğumuz beyaz camlı kutunun ıçınden süzülup bı ze ulaşmaktadır Günümüzün en sıkıntıh ınsanlan olmaya başladık 'Tivi'nın onunde, uzaktan kumandasız oturmak müm kün değıl Çoğu evıçlennde uzaktan kumanda aletının kımın elınde olacağının kavgası sıcağı sıcağına yasan maktadır Oysa zapping, 'tivi'lenn etkınlık sınınnı da aşmış. toplumsal ılışkılen mıze gelıp yerleşmıştır Sa dece tivi programlanndan değıl, bırbınmızden de çok çabuk sıkılmakta, ılışkılen mızde de her an zapping yapmaktayız Zap toplum bireyi seçıcıdır Sabırsız ve açık sozlüdur Is temek en buyuk özellığtdır Gızlemez ısteklennı Gerçekleşmedığınde ıse, sızı ko layca terk edebılır Market lenn raflannda da bu zap yasası hukmunu surdure cektır Yenı urun, yenı fiyat, yenı tat 1 Hepsı - hepsı, zap toplum bıreyterinin olmazsa olmaz ıstencı ve de beklentısıdır Son gunlerde, gece yansı, kanallardan bınnde, bır bar kabadayısı tavnyla nerdeyse "ekranı kapatan" bır su nucu, (kı tıyatro geçmışı olan bındır), elınde bır zap pıng aygıtı (yanı uzaktan kumanda) ıle karşımıza çık makta ve kendısıne telefonla ulaşan ınsanlan, pek keyıf almadığı anlarda zaplamak tadır Aynca sızın de onun bu programını zaplamanız mumkundür Kısacası zap toplumundan her şey ozgurce ve zorlamadan yaşanmaktadır Geçende taksı surucusü, gıdeceğım adresı pek yakın bulduğunda, muştennın de kolayca zaplanabıleceğını hıç çekınmeden bana gösterdı Bunahıç şaşırmadım Çünku dıkkat ettım, yakın bır mesafeye gıdecek olan msanlar, durduklan taksıye seslenm yumuşatarak, nerdeyse özur dıleyerek bını yorlar Zap kuraiı yerleşmış bıle 'Tivi'den çok oncelen, yıllar yıllar oncesınde bugune, zapping hep vardı oysa 1 Bız yıllann zapping gazete okuruyuzdur. En arka sayfasından başlanarak okunan, hemen tüm resımlen suzulerek goz gezdınlen gazeteler de, bır çok koşe yazısı ıskalanmaktadır En cıddı yazı lar, zapping kurbam olmaktadır Çok konuşan, her şeyı çok kolay yaşayan, hemen her şeyde olmak - gen kalmamak ısteyen bır toplumuz Uğur Mumcu'nun o unutulması olanaksız sözünu anımsarsak. "bilgi sahibi ol madan fıkir sahibi oluvecen" toplum bıreylenyız Bılgı sahıbı olmanın erdemını ustlenmış bır bıreym, yaşamı kolayca zappmglemesı mumkün değildir Her konudabır fikn olan kışıler ıse, en başta kendılen ıçın ınandıncı olamayacaklardır Sıkıntıh, kolay vazgeçen, ısrarcı olamayan tavırlan, kendılennı zapping dunyasının orta yennde bulmalanna yetecektır Pop muzığın bu denlı tutması, yıne zappınge çok yat kın bır müzık olmasından dır Modanın kendısı zap pıngdır, buna şaşmamak gerek Dergı sayfalan 'in' ve 'out' olmanın barometresını ver mektedır Bu da bır tur zappıngdır Eskının "miting-boykot'' geleneğı yennı 'zapping- okey' geleneğıne terk etmıştır Çok doğal olarak sloganlar da değışmıştır Bu kuşağın sloganı *vooov!' dur Çünku bır 'vooov! top lumu' olmanın mayası. çok yakın bır geçmışte (80'h yıl lann başlannda) atılmış, en acımasız şeklıyle maya tutmaya başlamıştır Sızın ıçın de en uygun 'voov'yaşam bıçımı, konfeksıyon gıyım gıbı, şıpın - ışı hazırdır Yeter kı bunun bedelını ödemeyı en başta kabullenın Ne dersınız 9 Bın sızı zaplamadan, sız kendınızı zaplayın Hazır mısınız 0 Dr. Ali Nurettiıı Gürses PENCERE 0lü CanlarL Evımın duvarında Avni Arbaş'ın bır resmı asılı duruyor, ılk bakışta bıçım guzellığı goze çarpıyor, seyrettıkçe anlamın çekım gucu devreye gırıyor, es- tetık dılın dışavurumunda bır dram sezınlenıyor Nedır o dram9 Toprak altına kapatılmış bır ınsan yığınına sılahla- nnı doğrultmuş kara golgeler ne yapıyorlar7 Resmın altındakı tanh 1965 Zonguldak'ta haklannı ısteyen maden emekçılen- ne, egemenler o yıl kurşun yağdırmışlardı, Avnı'nın resmı bu kara dramı belgelıyor • Yıl 1995 30 yıl geçmış Yozgat ın Sorgun ılçesınde, Madsan Komur Oca- ğı'nda meydana gelen goçuk sonucunda 37 kışı dı- n dın toprağın altına gomuldu Turk-lş Genel Baş- kanı Meral,olayı 'cınayet' sozcuğuyle nıtelemedı, daha ağınnı dıle getırdı "Katlıami " Insan kınmı1 Çunku maden ocağı çağdaş uygarlığın donanı- mından butunuyle yoksuni Vurdumduymazlık ınanılmaz kertede1 Yeraltı ko- lelen yaşarken olu canlar gıbı çalışıyorlar Sureklı kı- nm gundemdedır, otuzu bırden otekı dunyaya goç- mese, medyaya haber bıle olamıyortar Toplum sağır duvar O duvara otuz yıldan ben başını sureklı vuranlar- dan bınsı de benım • "Dunyanın en guç ışı nedır" dıye sorsalar, nasıl yanıt venrdınız? Dıyorum kı - Dunyanın en guç ışı, kölelık zıncınnı kımnası ıçın köleyı bılınçlendırmektır Eskı Yunan uygarlığını Avrupa anlata anlata brtı- remez, ama, ne yapmalı kı kolelık uzerıne yukselen kultur o duzende geçerlıydı Ortaçağ şatolannı ku- şatan koyluler de toprak kolelerıydı Çağımızda emekçı, bedenını değıl, ama emeğını satıyor, "Yenı Dünya Duzenı"nde gezegenımızı kuşatmış mılyar- larca kole var' Canlanıp kıpırdanıp uyanmaları, kımbılır kaç yıl alacak 9 Egemenlerın kulturu ve bu- yurganların duzenı dunyanın her yennde geçerlı Bu duzene karşı çıkmak mı? Elbet karşı çıkıla- cak 1 Istesen de ıstemesen de hayat seçenegını yaratacak 1 Ancak 1995 Turkıyesı'nde Azraıl'n prangasına vurulmuş yeraltı ışçılen, kımseyı ırgala- mıyor Bınlen vur patlasın, çal oynasın, yer ustunde keyfederken emekçılerın toprak altında olu canlar gıbı çalışmasını, msanlar doğal karşılıyoriar Nıçın? • Emek-sermaye çehşkısının yarattığı çağdaş de- mokrası yenne, ıkı çelışkı toplum yaşamında ege- menleştı Bın mezhep çelışkısı CMekı etnık çelışkı Ikısı de çağdışı' Sermaye gucu, 12 Eylul faşızmıyle, emeğın kuru- luşlannı ezdı geçtı, toplumun çelışkıler yumağında, mezhepsel ve etnık çehşkılerın fışkırmasına yol açtı Koşeyı donmece oyununda dunya goruşunu vur- gulayan egemen ıdeolojı, toplumu çağdışı çatışma- ların halkalarında kana boyarken, ulkenın her ya- nında emekçıler ezılıyodar Bılınçlenne ışleyen tutku artık alıntennın ıdeolojısı değıl, emekçıler dınsel ve etnık korgudunun karanlığında bırbırlenyle kavgala- şıyorlar • Yozgat'ın Sorgun ılçesınde, Madsan Kömur Ma- denı'nde, 37 olu can, dın dın toprağa gomuldu Toplum sağır duvar' O duvara kafasını yıllardan ben vuranlardan bın de benım, bakalım o duvar mı yıkılacak, yoksa benım kafam mı kırılacak? Denna gımeşı kumu soon desenlennız, azm Kaval ^ucunuzun ömeUen «nslesın E^etiR anlavışınızı «ıze oz£u stuırazı (&">r*l na\ al öucunvcae nırıeşhnn Kjvılardan uzaUaşıp Jennlerde Irulas ahn Işte 1 Kom Mavo De^enı 'l anşrtıasi Amacı \ arabcılı2ı teş\iK etmeR \ e "«Cun tasanmunn tuRehcı\ e ula^nıa*ını «d^iamdk olan DU \ an^rruv a =ız de Katıiın Poetadakı iJecıkrneleraen ve \aprtlann postatla zarar ö Kom Tels^tJ \ e konreksi\ >n \ ^ * rumlu Je^ıUır Sonucun asTRİaTirnasıııdan «onra ıkı a\ ıçıntle £en alınmavan \apdjann zarar ^ırmw va da Ravbolmas'inclan KjLHnTeWJ ve Konfcfc«n m \ ? vrumlu Je^ıldır Denizler altınaa yirmİDİn I Kom ^la\ o De^enı ^ anştnası na Katılma \ anfrna tonu ıle nfijlenen \ e 30 \ aşım aşmamiç tum Usanmcılara açıkbr \ an^ma\a en tazla u^ \ apıtla RatılınaDiunır \ apıtlar daKa cmce Kı^İJir vertle tuİlamlmanuç \ e oz^un olmalıdV Kazananlar vapıtlannm tum Kaklannı Kom TelestJ \ e Konleksıvon A iŞ \e oevretmı^ «aMİır ^ aprtlann en ieij 2 Haaran 1OQ^ Luma £unu saat \l 0O\e eaoar ntlırhlen aare«iere po«tavla %a aa elaen uiaşhniması gyretmıeRteaır KOM Tekstıl ve Konfeksıyon A Ş., >4c 30 \ enıkı--na [--tanbul Tel (0212) 50 3 81 00 {9 Lrt) ŞlŞİl Kom, Bı monh Bırahane -<ofc \ o 46 80260 ç j l Istantul Tel (0212 225 08 70 (*U) Çağlayan Kom, Pazar ın Pazar Home Store Parfc •> -k \ o 4 H134O ^ajla* an 1-tanU Tcl (02121 224 ^6 80 Atnum Kom, \tnum ^arfıs. \ 1^ 54510 Atakıv Istantul Tel (0212 =60 3 2 11 UKİ Beyoğlu Kom, kıfclsi L aJ. Mo 193 A 80050 Bevc$n-L*mkJ Tel (0212 2T?2767-f* UKİ Erenkoy Kom, Bailat LaJ 343/181070 &«ıl^o^ Tel (0216)357 4967 \[axo kıuna^ Je«enlen 50xi 0 cm ix>viıtlazıııd!a ^^gjenmeve uv^un resım kaCıtlanna v apürnau % e tasanmın tamamı renJaenamlmış olmaLaır Konu aertc«ttır I apıtta ı ~>n oa oahıl olmak uzere en lazia on rcniî tuEamlaclLr ^ok mce konturler \ e ût\-t-ler olmamaluLr Rap«ırt teKran at*-en it,inue olanılır ^ aprt Rı \a tt KTiıSı ılt de \ apılanılır ^ anşınaınlar DIT nan \ e Ijeç raiîamoan >luşan rumıızlannı \apıtlannın arka »a2 u*t koşe^ınL -*ılınme\eLek mı kaJemle vazınalıuır ^ aprtta ounun dışmda rıerlıaniı Inr ^ azı va ^a «aret inılunmamaLJır ^ anşmai.-ılar ıçıntie rumuzlan adn?- \e teiefonlan Dulunan kta ozöeçmışlenru \4 bo>-uhınJa tır kajıda vazaraJî vuıe uzenn Je rumuzlari Dulunan r»e\ ay mı zarıa Rovmaiı ve mı zartı vapîtlarrvla bırlıLrtı. ttsfım ctmelıaırler ""eçıa Kurul *-cnadlan alfatetıle 5ira\la) Ertan A\an [Ipa, ve I H K I B I on Kur Uvesı) Eren C arcız (Kt m \ ? \\a\«. Koordınatoru Endiusfcn Tasanmctşı Hasan Lan«i7 (Kf»m A ^ ^ m Kur BaşRamJ \iıme* Era^lan iModacı) Duru Ounen Kom \ Ş Lıenel \luduru T U ^ D Bjı \ ari) \vlrut Hamza^ıl (^looa Konsevı esla \on Kur Uves} Pror DrRe\nan Ka\a (Marmara \ nı Ouzel "-anatlar Fak Telshl ^anatlan Bl Başkanı) Kenm KenmvJ fl lu=larara?ı ^lıxia K< nsevı esta Başbanı Ermeneiuao Ze£na \ on. Kur L \ea \e ^.m Kvxtıcunatoru) Prof -umer ^aldırav Mmıar Sınan L nı Teksbl Bl \axiL) Oduller: Bırıncılık Odulu: 100 mıl\on TL tkıncılık Odulu: 50 mıl>on TL Uçunculuk Odulu: 30 mılyon Tl- Mansıyon: 3 adet 10 mılyon TL Deseni • Yanşması Kom TekshJ \ e KonieRsıvt. n \ Ş de 1 av uk «taı ı_ lana^i- ^eçıcı KuruJ tarannoan ^er^ıJenmev e lavık ^crulen vapıtlarııı sanıplerınt a\Ti*.a Rahlım beUe^ \enJe*.ektır I an^tna •»onu^lan *on teslnn tannını ızleven a\ ıçınae Dagın voluvla auvurulacakhr Yanjmav a katılan KIŞI mı »artnamevn kaoul etnu^ »avılır KomTekshl ve Koraeksmn \ ^ tum vanşmacılaraLaşanlardıler I Kom Ma> o Desenı \ an§ması Kahlma Formu J> Aaınız Do^um tanhıniy ve \ en > anşmava ka>, vapitla katıtv or=unuz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle