Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 1995 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Üniversitemizin altın yılları
Azız hocamız Hırsch, 1943 yıhnda îstanbul Hukuk
Fakultesı'ndan Ankara Hukuk Fakultesı'ne geçtıkten sonra -Türk
hükumetı adına ve bır kuruş ücret de almadan- halen yürürlükte
olan 'Türk Tıcaret Kanunu' ıle yıne halen yürürlükte olan 'Fıkır
ve Sanat Eserlen Kanunu'nu tek başına hazırlamış çok büyük bır
bılım adamı ıdı.
İSMAİL DOĞANAY Eskı Yargıtay Tıcaret Daıresı Başkanı
kinci Dünya Savaşı'nı çıka-
dıktator Adotf Hitler'ın
'üstûn ırk' ıddıa ve hışmın-
dan korkarak buyuk 4ta-
türk'un ulkesme sığınan
ner alanda pek seçkın ve
dünya çapındakı bılım adamlan saye-
sınde, 1933-1953 yıHan arasında unı-
versıtelenmız 'alün yıUan'nı yaşadı
Hıtler rejımınden kaçan 40-50 kadar
bılım adamı. yurdumuza sığındılar
Ilk zamanlarda onlan el ustünde tutup
'baş tacı' yaptık ve onlara geleneksel
Turk konukseverlığını gosterdık On-
lar da bunun kadrını bıldıler butun
bılım dağarcıklannı ve yetkın çalışma
yontemlennı comertçe genç Turk ku-
şaklanna aktardılar
Hukuk, ıktısat, tıp, edebıyat, dışçı-
lık ve zıraat fakültelenmızı Baü üni-
versiteleri düzeyıne çıkardılar Çok
değerlı asıstan, doçent ve profesörler
yetıştırdıler ve onların yetıştırdıklen
bılım adamlan sayesınde ancak bu-
gün Türkye'de -yeterlı derecede bı-
lımsel kadrodan yoksun dahı olsa- 57
ûnıversıte bulunmaktadır
Bu Alman hocalar, Türkıye'de kal-
dıklan uzun süre ıçınde Türk bılım
hayatına, yazdıkları ders kıtapları,
makaleler, konferanslar ve hatta Türk
hükumetı adına hazırladıklan yasa ta-
sanlan ıle pek buyük ve asla unutul-
ması mümkun olmayan 'bflimsel' hız-
metlerde bulunmuşlardır O Alman
hocalar yıllar boyu Türk öğrencılennı
eğıtıp onlara bıhmsel yöntem ve araş-
tırma şevkını aşıladılar
Türk toplum hayatına alışıp bızımle
ıyıce kaynaştılar \e hatta bızlen, o sı-
kıntılı günlennde kendılenne kucak
açan 'kara gün dostu' saydılar Türkı-
ye'yı ıkıncı bır anayurt edmdıler Bu
nedenle de -başta azız hocamız E.
Hirsch olmak üzere- büyük bır kısmı
Türk vatandaşlığına gırdı ve hocamız
Hırsch, 29 Mart 1985 tanhınde Al-
manya'nın Hessen Eyaletı (Könıgs-
felt-Schwarzwald) kasabasındakı
evınde, yakalandığı amansız hastalık
sonucu geçırdığı bır amelıyat sonra-
sında dünyamızdan aynldığı zaman,
hem kendısı hem eşı ve hem de Enver
Tandoğan adındakı oğlu, Türk uyru-
gundaydılar
Azız hocamız E Hırsch, 31 yaşın-
dayken geldığı Turkıye'den, hayatının
en verımlı yıllannı -on yıl Îstanbul
Hukuk Fakültesı'nde ve gen kalan on
yılını da Ankara Hukuk Fakültesı'nde
olmak üzere- Türk gençlığıne vererek
ancak 51 yaşına gırdıkten sonra ve aı-
levı nedenlerle anayurdu Almanya'ya
dönmüştur
Bu dönuşten çok kısa bır süre sonra
da o zamankı 'Baü Bertin' unıversıte-
sıne 'rektör' seçılerek ıkı donem hem
rektorluk ve hem de tıcaret hukuku ve
hukuk sosyolojısı derslen okutup
1967 yıhnda da kendı ısteğı ıle emek-
hye aynlmış ama, hayata gözlennı
yumduğu tanhe kadar yıne bılımsel
ve mesleksel çalışmalannı surdürerek
çok değerlı kıtaplar yayımlamıştır
Azız hocamız Hirsch, 1943 yıhnda
Îstanbul Hukuk Fakultesı'nden Anka-
ra Hukuk Fakultesı'ne geçtıkten son-
ra -Turk hükumetı adına ve bır kuruş
ücret de almadan- halen yürürlükte
olan 'Türk Tıcaret Kanunu' ıle yıne
halen yurürlükte olan 'Flkir ve Sanat
Eserleri Kanunu'nu tek başına hazır-
lamış çok buyük bır bılım adamı ıdı,
onun öğrencısı olmak, buyük bır mut-
luluk ıdı
Kendısı gıbı, Hitler'ın üstün ırkçı-
lık hışmından kaçarak Türkıye'ye
gelmış ve daha sonra da Îstanbul Unı-
versıtesı bunyesınde 'tktisat Fakulte-
si'nın kurulmasını sağlamış olan, un-
lü malıye profesörü Neumark'ın 'Bo-
ğaziçi'ne Siğuıanlar' adlı anı kıtapın-
da da (sayfa 8) belırttığı üzere, hoca-
mız Hırsch, son derece 'usta' bır hoca
ıdı O, öğrencının 'hukuki düşûnce'
yeteneğını artıran ve asla ezbercılığe
yer vermeyen pedagojık bır yöntemle
ders venrdı
O, öğrencının kendı muhakeme >e-
teneğını gelıştırerek kanun metınlen-
nı maddı olaylara en doğru bır bıçım-
de uygulayabılme yeteneğını elde et-
mesını ön planda tutardı
O, ders anlatırken kursüde, sankı
bır orkestra şefı ımış gıbı. el ve kol
hareketlen yaparak kürsünun bır tara-
fından öbur tarafına durmaksızın ha-
reket eder, bu nedenle de asla otura-
rak ders anlatmazdı
Bu hareketlı hahyle de dershanede-
kı (amfıdekı) bütun öğrencılenn dık-
katlerını kendı üzennde toplamayı
basanrdı
Kıtaba ve elındekı notlara bakma-
dan, kendısınden ve eğıtımsel otonte-
sınden emın ve anlattığı konuya ege-
men bır tarzda, 'irticalen' ders anlatır-
dı
O, Turkıye'den aynldıktan sonra sa-
dece madde ve bedenı ıle Turkıye'den
uzak yaşadı, gerçekte o, Türkıye'de
oturan herhangı bır 'sosyal bilim' dalı
mensubu bır profesör kadar, Türkı-
ye'nın sosyal sorunlan ve sıyasal ge-
lışmelen ıle, belkı, bızden de daha
çok ılgılenmıştı
Özelhkle, 12 Eylül 1980 asker dar-
besınden sonra çıkan kanunlann ya-
yımlandığı 'Resmi Gazete'lerı mek-
tupla benden ısteTdı ve 'Yüksek Oğre-
nim Kurumu'nun gıdışınden hıç hoş-
nut değıldı
Hatta, YÖK'le ılgılı Almanca bır
de makale yazdı ve o makaleyı de
'Her general, bir Atatûrk değildir!.:
sozlenyle ıle bıtırdı
Çünkü kendısı, henuz Türkıye'de
ıken 1946 yıhnda çıkarılan 'Türk
Üniversiteler Kanunu'nu hazırlayan
komısyonda gorev almış ve bu kanu-
nun çıkmasında buyük rol oynamış
bır kışı olduğu gıbı, aynca da. 1950
yıhnda 1480 sayfa tutan. ıkı cıltlık,
'Dünya Üniversiteleri >e Türkıye'de
Üniversiteterin Gelişmesi' adlı 'Türk-
çe' olarak yayımlanmış büyuk bır kı-
tabın da yazan ıdı
Onun bu kıtabında belırttığı 'üni-
vershe muhtariyeti' göruşu ıle, halen
yürürlükte olan 'Yüksek Öğrenim
Kanunu'nda benımsenen 'üniversite
muhtariyeti' goruşü, bırbırıne ters
duşmektedır
Aaz hocamız E. Hirsch, kendısı ıle
bırhkte Türkıye'ye gelen Musevı asıl-
h bılım adamlan arasında, en erken
Türkçeyi öğrenen ve bu dıle ılk kez
ders vermeye başlayan bır hocadır
Çünkü 'tstanbul Darülfûnıfnun 'il-
ga'sı doğrultusunda, o zamankı Mıllı
Eğıtım Bakanı Dr Reşit Galip'ın -bu-
yuk Ataturk'ten aldığı talımat uzen-
ne- tsveçrelı profesör Makhe nın ha-
zırladığı rapora göre, Îstanbul Unıver-
sıtesı'nde 'görev aian' bu Alman ho-
calann sözleşmelennde, en geç ıkı yıl
ıçensınde, öğrencılere 'Türkçe' ola-
rak ders v ermek zorunluluğu vardı
Bu sözleşme koşulunu yenne getı-
rebılen ılk hoca, rahmetlı azız hocam
Hirsch'tı Ben, onun Türk tıcaret hu-
kukuna yaptığı unutulmaz hızmetlen-
nın bır 'şükran' ıfadesı olarak, ona,
Allah'tan rahmet dıleyeceğım
Ruhu. bır kez daha sad olsun1
ARADABIR
SACİT SOMEL Emeklı Eîçı
Milletin Vekillepine Bakın!
Sayın Demirel tarafından veto edılen "Kıyak
Emeklılık" yasası tekrar, hıçbır değışıklık yapılmak-
sızın, TBMM komısyonundan geçmlmış Bu kez ya-
sa gereğı Cumhurbaşkanı'nın onaylaması gerekı-
yor
TBMM uyelennı, bulunduklan yere getıren mılyon-
larcayurttaşımız, bugun geçım zorluğu, pahalılık ne-
denıyle, yan açtır Gazetelerde ve televızyon prog-
ramlannda sık sık cınnet getınp aılesını ya da onu-
ne çıkan herkesı oldurenlenn, aılesınt geçındıreme-
dığı ıçın Boğaz Koprusu'nden atlayanlann haberle-
nnı okuyoruz
Bazı kımselenn, yıyecek bulabılmek ıçın gecelen,
evlenn supruntu tenekelennı kanştırdıklannı goruyo-
ruz Gecekondularda yaşayan vatandaşlar, her an,
evlennın başlanna çokmesı ya da çevrelenndekı çop
yığınlannın patlaması korkusunu yaşıyorlar Turk hal-
kı, açhk ve bezgınlıkten oturu barut gıbı Suç ışleyen
ya da çevrelenndekı çop yığınlannın patlaması kor-
kusunu yaşıyorlar Turk halkı, açlık ve bezgınlıkten
oturu barut gıbı. Suç ışleyen ya da zan altında olan
kımselere, halkın saldınp lınç etmesı ya da lınç gın-
şımınde bulunması, âdetlenmız arasına gırdı Butun
bunlara karşın, hukumet, hâlâ, son gunlerde patlak
veren olaylan hafıfe almakta, olaylann nedenlennı
"provokasyon"a ve yabancı parmağına bağlamak-
la geçıştırmek ıstemektedır
Uzuntu yaratan olaylann başlamasında kışkırtma-
nın (provokasyonun) rolunu yadsımaya elbette ola-
nak yoktur Ancak yaratılan tepkının buyukluğu, is-
tanbul dışındakı bazı kentlerımıze de taşması, hu-
kumetımızın de yanlış tutumu ıle Alevı yurttaşlanmı-
za bugune değın koruklenen akıl almaz duşmanlı-
ğın yarattığı haklı kırgınlığın yanı sıra, bır olçude, aç
toplumun ofkesının de bulunduğunu sezındırmek-
tedır Acaba memleketımızın ve halkımızın bu genel
durumu Kıyak Emeklılık yasa tasansını ımzalayan
mılletvekıllenmızın vıcdanlannı hıç mı sızlatmamış-
tır? Bu durum, mılletvekıllenmızın, bırakınız kıyak
emeklılığı, yoksul halktan toplanan vergılerle kendı-
lenne odenmekte olan şımdıkı maaşlannı da ne de-
rece hak ettıklen sorusunu sormaktadır Kuşku go-
turmeyen bır gerçek varsa, o da Kıyak Emeklılık ya-
sası tasansına ımzalannı koyan mılletvekıllennın, bu-
gunku koşullar ıçınde, saf ve temız Turk halkını tem-
sıle yakışır durumda olmadıklandır
Mılletvekıllenmızın geleceklen esasen guvenceal-
tına alınmış bulunmaktadır Hıçbır yüksek derecelı
memurun emeklılığınde yaşayamayacağı kadar ra-
hat bır yaşam, esasen bugun geçerlı olan yasalarla
kendılenne sağlınmış bulunmaktadır Oyle anlaşılı-
yor kı bu onlan tatmtn etmemekte, "Kıyak Emeklı-
lık" yasasını çıkartmak suretıyle, mılletvekıllığınden
aynldıktan sonra da milletin sırtından aynı tatlı yaşa-
mı surdurmekte ıstemekteler Tekrar seçılme şansı-
nı arttırmak ıçın de mılletvekılı sayısinı 600'e çıkar-
mayı duşunmekteler
Geçen yıl, ingılız mıltetvekıtlennın maaşlannın me-
mur maaşları ornek alınarak yuzde 1 oranında arttı-
nldığını, İngılız mılletvekıllennın bu zammı ısterken de
utandıklannı İngılız radyosundan duymuştuk Eğer
gerçek demokrasıye ozenıyorsak, Batı ulkelennı or-
nek almamız gereklıdır Muz cumhunyetlennı değıl'
ACI KAYBIMIZ
Yuca Aılesı'nın değerlı buyüğü,
Meşküre Yuca'nın 61 yıllık hayat arkadaşı,
Alev - Ökten Tezgören ıle lnire - Oktay
Orhon'un sevgılı babalan, Aslı - John Shıpley
Ebru - Murat Orhon, İSeslıhan ve Zeynep'ın
bıncık dedelen,
Em. Kur Albay
SÜREYYA
YUCA
(932-5)
vefat etmıştır
Cenazesı 29 Mart 1995 Çarşamba günu (bugun)
öğle namazını takıben Levent Camıı'nden
kaldınlarak Aşıyan Mezarlığı'nda toprağa
venlecektır
AİLESt
TARTIŞMA
Zapping!
Y
aklaşık son beş
yıl ıçınde
toplumumuzun
konuşma
dılıne mal
olmuş sozcükle nn
başında zapping gelmek
tedır Tıpkı "reanti" gıbı,
"şov yapmak" gıbı, "ray
ting" gıbı Hemen hepsı
akşamlan karşısına geçıp
oturduğumuz beyaz camlı
kutunun ıçınden süzülup
bı ze ulaşmaktadır
Günümüzün en sıkıntıh
ınsanlan olmaya başladık
'Tivi'nın onunde, uzaktan
kumandasız oturmak
müm kün değıl Çoğu
evıçlennde uzaktan
kumanda aletının kımın
elınde olacağının kavgası
sıcağı sıcağına yasan
maktadır Oysa zapping,
'tivi'lenn etkınlık sınınnı
da aşmış. toplumsal
ılışkılen mıze gelıp
yerleşmıştır
Sa dece tivi
programlanndan değıl,
bırbınmızden de çok
çabuk sıkılmakta, ılışkılen
mızde de her an zapping
yapmaktayız
Zap toplum bireyi
seçıcıdır Sabırsız ve açık
sozlüdur Is temek en
buyuk özellığtdır
Gızlemez ısteklennı
Gerçekleşmedığınde ıse,
sızı ko layca terk edebılır
Market lenn raflannda da
bu zap yasası hukmunu
surdure cektır
Yenı urun, yenı fiyat, yenı
tat
1
Hepsı - hepsı, zap
toplum bıreyterinin
olmazsa olmaz ıstencı ve
de beklentısıdır
Son gunlerde,
gece yansı, kanallardan
bınnde, bır bar
kabadayısı tavnyla
nerdeyse "ekranı
kapatan" bır su nucu, (kı
tıyatro geçmışı olan
bındır), elınde bır zap
pıng aygıtı (yanı uzaktan
kumanda) ıle karşımıza
çık makta ve kendısıne
telefonla ulaşan ınsanlan,
pek keyıf almadığı anlarda
zaplamak tadır
Aynca sızın de onun bu
programını zaplamanız
mumkundür
Kısacası zap toplumundan
her şey ozgurce ve
zorlamadan
yaşanmaktadır
Geçende taksı surucusü,
gıdeceğım adresı pek
yakın bulduğunda,
muştennın de kolayca
zaplanabıleceğını hıç
çekınmeden bana
gösterdı Bunahıç
şaşırmadım
Çünku dıkkat ettım,
yakın bır mesafeye
gıdecek olan msanlar,
durduklan taksıye
seslenm yumuşatarak,
nerdeyse özur dıleyerek
bını yorlar Zap kuraiı
yerleşmış bıle
'Tivi'den çok oncelen,
yıllar yıllar oncesınde
bugune, zapping hep vardı
oysa
1
Bız yıllann zapping
gazete okuruyuzdur. En
arka sayfasından
başlanarak okunan,
hemen tüm resımlen
suzulerek goz gezdınlen
gazeteler de,
bır çok koşe yazısı
ıskalanmaktadır
En cıddı yazı lar, zapping
kurbam olmaktadır
Çok konuşan, her şeyı
çok kolay yaşayan, hemen
her şeyde olmak - gen
kalmamak ısteyen bır
toplumuz Uğur
Mumcu'nun o unutulması
olanaksız sözünu
anımsarsak. "bilgi sahibi
ol madan fıkir sahibi
oluvecen" toplum
bıreylenyız
Bılgı sahıbı olmanın
erdemını ustlenmış bır
bıreym, yaşamı kolayca
zappmglemesı mumkün
değildir Her konudabır
fikn olan kışıler ıse, en
başta kendılen ıçın
ınandıncı
olamayacaklardır
Sıkıntıh, kolay vazgeçen,
ısrarcı olamayan tavırlan,
kendılennı zapping
dunyasının orta yennde
bulmalanna yetecektır
Pop muzığın bu denlı
tutması, yıne zappınge çok
yat kın bır müzık
olmasından dır Modanın
kendısı zap pıngdır, buna
şaşmamak gerek
Dergı sayfalan 'in' ve
'out' olmanın
barometresını
ver mektedır Bu da bır tur
zappıngdır Eskının
"miting-boykot''
geleneğı yennı 'zapping-
okey' geleneğıne terk
etmıştır Çok doğal olarak
sloganlar da değışmıştır
Bu kuşağın sloganı
*vooov!' dur
Çünku bır 'vooov! top
lumu' olmanın mayası.
çok yakın bır geçmışte
(80'h yıl lann
başlannda) atılmış, en
acımasız şeklıyle
maya tutmaya
başlamıştır
Sızın ıçın de en uygun
'voov'yaşam bıçımı,
konfeksıyon gıyım gıbı,
şıpın - ışı hazırdır
Yeter kı bunun bedelını
ödemeyı en başta
kabullenın Ne dersınız
9
Bın sızı zaplamadan, sız
kendınızı zaplayın
Hazır mısınız
0
Dr. Ali Nurettiıı
Gürses
PENCERE
0lü CanlarL
Evımın duvarında Avni Arbaş'ın bır resmı asılı
duruyor, ılk bakışta bıçım guzellığı goze çarpıyor,
seyrettıkçe anlamın çekım gucu devreye gırıyor, es-
tetık dılın dışavurumunda bır dram sezınlenıyor
Nedır o dram9
Toprak altına kapatılmış bır ınsan yığınına sılahla-
nnı doğrultmuş kara golgeler ne yapıyorlar7
Resmın altındakı tanh
1965
Zonguldak'ta haklannı ısteyen maden emekçılen-
ne, egemenler o yıl kurşun yağdırmışlardı, Avnı'nın
resmı bu kara dramı belgelıyor
•
Yıl 1995
30 yıl geçmış
Yozgat ın Sorgun ılçesınde, Madsan Komur Oca-
ğı'nda meydana gelen goçuk sonucunda 37 kışı dı-
n dın toprağın altına gomuldu Turk-lş Genel Baş-
kanı Meral,olayı 'cınayet' sozcuğuyle nıtelemedı,
daha ağınnı dıle getırdı
"Katlıami "
Insan kınmı1
Çunku maden ocağı çağdaş uygarlığın donanı-
mından butunuyle yoksuni
Vurdumduymazlık ınanılmaz kertede1
Yeraltı ko-
lelen yaşarken olu canlar gıbı çalışıyorlar Sureklı kı-
nm gundemdedır, otuzu bırden otekı dunyaya goç-
mese, medyaya haber bıle olamıyortar
Toplum sağır duvar
O duvara otuz yıldan ben başını sureklı vuranlar-
dan bınsı de benım
•
"Dunyanın en guç ışı nedır" dıye sorsalar, nasıl
yanıt venrdınız?
Dıyorum kı
- Dunyanın en guç ışı, kölelık zıncınnı kımnası ıçın
köleyı bılınçlendırmektır
Eskı Yunan uygarlığını Avrupa anlata anlata brtı-
remez, ama, ne yapmalı kı kolelık uzerıne yukselen
kultur o duzende geçerlıydı Ortaçağ şatolannı ku-
şatan koyluler de toprak kolelerıydı Çağımızda
emekçı, bedenını değıl, ama emeğını satıyor, "Yenı
Dünya Duzenı"nde gezegenımızı kuşatmış mılyar-
larca kole var' Canlanıp kıpırdanıp uyanmaları,
kımbılır kaç yıl alacak
9
Egemenlerın kulturu ve bu-
yurganların duzenı dunyanın her yennde geçerlı
Bu duzene karşı çıkmak mı? Elbet karşı çıkıla-
cak
1
Istesen de ıstemesen de hayat seçenegını
yaratacak
1
Ancak 1995 Turkıyesı'nde Azraıl'n
prangasına vurulmuş yeraltı ışçılen, kımseyı ırgala-
mıyor Bınlen vur patlasın, çal oynasın, yer ustunde
keyfederken emekçılerın toprak altında olu canlar
gıbı çalışmasını, msanlar doğal karşılıyoriar
Nıçın?
•
Emek-sermaye çehşkısının yarattığı çağdaş de-
mokrası yenne, ıkı çelışkı toplum yaşamında ege-
menleştı
Bın mezhep çelışkısı
CMekı etnık çelışkı
Ikısı de çağdışı'
Sermaye gucu, 12 Eylul faşızmıyle, emeğın kuru-
luşlannı ezdı geçtı, toplumun çelışkıler yumağında,
mezhepsel ve etnık çehşkılerın fışkırmasına yol açtı
Koşeyı donmece oyununda dunya goruşunu vur-
gulayan egemen ıdeolojı, toplumu çağdışı çatışma-
ların halkalarında kana boyarken, ulkenın her ya-
nında emekçıler ezılıyodar Bılınçlenne ışleyen tutku
artık alıntennın ıdeolojısı değıl, emekçıler dınsel ve
etnık korgudunun karanlığında bırbırlenyle kavgala-
şıyorlar
•
Yozgat'ın Sorgun ılçesınde, Madsan Kömur Ma-
denı'nde, 37 olu can, dın dın toprağa gomuldu
Toplum sağır duvar'
O duvara kafasını yıllardan ben vuranlardan bın
de benım, bakalım o duvar mı yıkılacak, yoksa
benım kafam mı kırılacak?
Denna gımeşı kumu soon desenlennız, azm Kaval ^ucunuzun ömeUen
«nslesın E^etiR anlavışınızı «ıze oz£u stuırazı (&">r*l na\ al öucunvcae
nırıeşhnn Kjvılardan uzaUaşıp Jennlerde Irulas ahn Işte 1 Kom Mavo
De^enı 'l anşrtıasi Amacı \ arabcılı2ı teş\iK etmeR \ e "«Cun tasanmunn
tuRehcı\ e ula^nıa*ını «d^iamdk olan DU \ an^rruv a =ız de Katıiın
Poetadakı iJecıkrneleraen ve \aprtlann postatla zarar ö
Kom Tels^tJ \ e konreksi\ >n \ ^ * rumlu Je^ıUır
Sonucun asTRİaTirnasıııdan «onra ıkı a\ ıçıntle £en alınmavan
\apdjann zarar ^ırmw va da Ravbolmas'inclan KjLHnTeWJ ve
Konfcfc«n m \ ? vrumlu Je^ıldır
Denizler
altınaa
yirmİDİn
I Kom ^la\ o De^enı ^ anştnası na Katılma
\ anfrna tonu ıle nfijlenen \ e 30 \ aşım aşmamiç tum Usanmcılara açıkbr
\ an^ma\a en tazla u^ \ apıtla RatılınaDiunır
\ apıtlar daKa cmce Kı^İJir vertle tuİlamlmanuç \ e oz^un olmalıdV
Kazananlar vapıtlannm tum Kaklannı Kom TelestJ \ e Konleksıvon
A iŞ \e oevretmı^ «aMİır
^ aprtlann en ieij 2 Haaran 1OQ^ Luma £unu saat \l 0O\e eaoar
ntlırhlen aare«iere po«tavla %a aa elaen uiaşhniması gyretmıeRteaır
KOM Tekstıl ve Konfeksıyon A Ş.,
>4c 30 \ enıkı--na [--tanbul Tel (0212) 50 3 81 00 {9 Lrt)
ŞlŞİl Kom, Bı monh Bırahane -<ofc \ o 46 80260 ç j l Istantul
Tel (0212 225 08 70 (*U)
Çağlayan Kom, Pazar ın Pazar Home Store Parfc •> -k \ o 4
H134O ^ajla* an 1-tanU Tcl (02121 224 ^6 80
Atnum Kom, \tnum ^arfıs. \ 1^ 54510 Atakıv Istantul
Tel (0212 =60 3 2 11
UKİ Beyoğlu Kom, kıfclsi L aJ. Mo 193 A 80050 Bevc$n-L*mkJ
Tel (0212 2T?2767-f*
UKİ Erenkoy Kom, Bailat LaJ 343/181070 &«ıl^o^
Tel (0216)357 4967
\[axo kıuna^ Je«enlen 50xi 0 cm ix>viıtlazıııd!a ^^gjenmeve uv^un
resım kaCıtlanna v apürnau % e tasanmın tamamı renJaenamlmış olmaLaır
Konu aertc«ttır
I apıtta ı ~>n oa oahıl olmak uzere en lazia on rcniî tuEamlaclLr
^ok mce konturler \ e ût\-t-ler olmamaluLr
Rap«ırt teKran at*-en it,inue olanılır
^ aprt Rı \a tt KTiıSı ılt de \ apılanılır
^ anşınaınlar DIT nan \ e Ijeç raiîamoan >luşan rumıızlannı \apıtlannın
arka »a2 u*t koşe^ınL -*ılınme\eLek mı kaJemle vazınalıuır ^ aprtta ounun
dışmda rıerlıaniı Inr ^ azı va ^a «aret inılunmamaLJır
^ anşmai.-ılar ıçıntie rumuzlan adn?- \e teiefonlan Dulunan kta
ozöeçmışlenru \4 bo>-uhınJa tır kajıda vazaraJî vuıe uzenn Je
rumuzlari Dulunan r»e\ ay mı zarıa Rovmaiı ve mı zartı vapîtlarrvla bırlıLrtı.
ttsfım ctmelıaırler
""eçıa Kurul *-cnadlan alfatetıle 5ira\la)
Ertan A\an [Ipa, ve I H K I B I on Kur Uvesı)
Eren C arcız (Kt m \ ? \\a\«. Koordınatoru Endiusfcn Tasanmctşı
Hasan Lan«i7 (Kf»m A ^ ^ m Kur BaşRamJ
\iıme* Era^lan iModacı)
Duru Ounen Kom \ Ş Lıenel \luduru T U ^ D Bjı \ ari)
\vlrut Hamza^ıl (^looa Konsevı esla \on Kur Uves}
Pror DrRe\nan Ka\a (Marmara \ nı Ouzel "-anatlar Fak
Telshl ^anatlan Bl Başkanı)
Kenm KenmvJ fl lu=larara?ı ^lıxia K< nsevı esta Başbanı
Ermeneiuao Ze£na \ on. Kur L \ea \e ^.m Kvxtıcunatoru)
Prof -umer ^aldırav Mmıar Sınan L nı Teksbl Bl \axiL)
Oduller:
Bırıncılık Odulu: 100 mıl\on TL
tkıncılık Odulu: 50 mıl>on TL
Uçunculuk Odulu: 30 mılyon Tl-
Mansıyon: 3 adet 10 mılyon TL
Deseni •
Yanşması
Kom TekshJ \ e KonieRsıvt. n \ Ş de 1 av uk «taı ı_ lana^i-
^eçıcı KuruJ tarannoan ^er^ıJenmev e lavık ^crulen vapıtlarııı
sanıplerınt a\Ti*.a Rahlım beUe^ \enJe*.ektır
I an^tna •»onu^lan *on teslnn tannını ızleven a\ ıçınae Dagın voluvla
auvurulacakhr
Yanjmav a katılan KIŞI mı »artnamevn kaoul etnu^ »avılır
KomTekshl ve Koraeksmn \ ^ tum vanşmacılaraLaşanlardıler
I Kom Ma> o Desenı \ an§ması Kahlma Formu J>
Aaınız
Do^um tanhıniy ve \ en
> anşmava ka>, vapitla katıtv or=unuz