28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 Harekâttaki sorular yumağı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türk Silahli Kuvvetleri (TSK), Kuzey Irak'ta gerçekleş- tirdiği smırötesi operasyonlarda 9. gününü doldururken, harekât- la ilgili bir dızi soru gündeme geldi. Bölgeye girilmeden önce komando bırîikJeriyle kamplann sanldığını ve 2 bın 800 civann- daki teröristın kıskaca alındığını açıklayan askeri yetkılilerin, şu ana kadaröldiinilen PKK'Ii sayı- sının 200'ü bulmadığını açıkla- ması. militanların "sivffler arası- na sızdıklan veya İran'a kaçtık- lan" yorumlanna neden oldu. TSK'nın. sınırötesınde 40 kı- Iometre dennliğinde. 220 kılo- metre genışlığindekı alan içinde gerçekleştirdiğı harekât, cumhu- riyet tarihirnn en kapsamh sırurö- tesi operasyonlanndan bıri ola- rak açıklanırken, bölgeden ilk haftada gelen bılgilerde beklenen bilançoya ulaşılamatnası çeşitli sorulan gündeme getirdi. Hare- kâtın ilk günlennde askeri vetki- lilerin, bölgenin komando kuv- vetlerince sanldığını ve terörist- lerin kıskaçtan kurtulmalanna olanak kalmadığını açıklamalan- na karşın, sınırötesinde sayılan 2 bin 800'ü bulduğu tahmin edilen militanlardan şu ana kadar öldü- rülenlerin rakamı. verilen terörist sayısının yüzde 10'unaulasama- dı. Kuzey Irak'taki Derkarajan bölgesinin sorumlusu Tuğgene- ral Hüseyin Erim. teröristlenn "yeraltHia" kaçmalan nedenıyle yoğun sıcak çatışmalann yaşan- madığını açıklamıştı. Başbakan ÇiIIer'm, "Plevne'den beri ger- çekleştirilen en büyiik askeri ha- rekât" sözüyle tanımladığı ope- rasyonun tnlyonlarca liraya mal olacağı vurgulanarak, Türkı- ye'nin herhangi birtoprak istemi bulunmayan böyle bir harekâtta- kı başansınm. etkisiz duruma ge- tirilen PKK'li sayısıyla ölçülebi- leceği kaydediliyor. Bir çatışmada yaralı olarak ya- kalanan Suriyeli Ahmet Ismail adlı terönst de itıraflan arasında, harekât öncesinde büyük bir ope- rasyon yapılacağından haberdar olduklanm belirtmişti. Harekâtın ilk gününde Iran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsan- cani ile telefon görüşmesi yapan Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel, PKK'lilerin Iran"a sızma- lannın önlenmesı konusunda gü- vence aldığını bildirmişti. Bölge- den son ikı gün içinde gelen ha- berlerde, Iran topraldanna büyük sızmalar olduğu belirtildi. Bazı teröristlenn de Bırleşmiş Millet- ler Mültecıler Yüksek Komıser- liği'nin denetıminde bulunan mülteci kampiarına sıvil görü- nümle sızdıklan bildirildi. Harekâtın uzaması olasılığına karşı uluslararası çevTelerin tep- kileri yükselirken, Dışişleri Ba- kanlığı, sınırötesındeki bir ulus- lararası gücün Türkiye'nin çıkar- lanna aykın olacağını belirtti. Ancak Başbakan Çiller. Avrupa Birlıği ile gümrük bırliği görüş- meleri içın Ankara'da bulunan Almanya, Fransa ve Ispanya dı- şişleri bakanlannın tepkilerine karşı, "Buyurun getirin askerle- rinizi, alın sınır güvenliğinizT önerisi götürdü. Eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz.Soysal. Hürriyetgazete- sınde dün vayımlanan "Uztaşma- nın Suurtan" başlıklı yazısında konuya değinırken, şunlan kay- detti: "Söze bakınız:'Bir saatte çeki- lirim; ama bir şartla: Getirin böl- geye askerinizi ve sınırdan tek kuş uçurtmayın!' SözJerisöylej'en Türkiye Cum- huriyeti'nin Başbakanı'dır ve söz- ler Avrupalılara sö\lenmektedir. Yani,Çekiç Güç'ün hava şemshe- si altında bile bölgenin terörist \a- takhğma dönüşmesinden şikâvet- çi olan Türkiye, aynı yere bir de Avnıpah kara gücünün gel- mesinc da\eri\c çıkartmaktadır. Bunun, kurda kuzu teslim etmek- ten farta ne?" G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada başına ayn bir gelişme olarak de- ğerlendiriliyor. Gazete yorumlarına bakılırsa Inönü'ye sağcılar da en az solcular kadar sevinmiş görünüyor. Insanlara iyimserlik aşılayan ev- renselleşmiş sözlerden hoşuma gi- denlerin başında, "Bugün, yaşamı- mın kalan bölümünün ilk günüdür" deyişi gelir. Bunu hükümete uyarlarsak, bu- gün DYP-CHP koalisyonunun kalan ömrünün ilk günü. Bakanlann görev değişım törenleri bitti. üstenin Cumhurbaşkanlığı'nda onayı ta- mam. Bakanlar yeni koltuklarına oturdu. Artık işbaşı zamanı. Burada hemen şu soru akla geli- yor: Kaptanlığını Çiller'in yaptığı bir gemiyle ne kadar yol alınabilir? DYP liderinın kendine göre bir "iktıdar ediş" anlayışı var. Yönetimi, partililerden çok eşiyle paylaşmayı seviyor. Bakanlardan çok danış- manlarıyla kararlar almayı yeğliyor. Diğer özellikleri bir yana, sadece bunlar bile CHP kabinesinde yer alan pek çok kişiye ters bir durum. Tabii onlar da bu duruma alışmaz- sa! Çiller dün partisinin grup toplan- tısında yine "tarihsel" bir konuşma yaptı. iki tümce aktaralım: "Karşınızda duran şu naçiz bede- nime verilmiş, bahşedilmiş en bü- yük şeref, demokrasi destanını yaz- mış olan, DP'den AP'ye, AP'den DYP'ye geçmiş olan bu ruhu akset- tiren DYP'nin genel başkanı olmuş olmamdtr..." "183 DYP milletvekili, Çanakkale geçit vermez anlayışıyla bir arada bulunacaktır. Ayıracak hiçbir arka- daşım yoktur." Olumlu Başlangıç... Anlaşılan Çiller bugünlerde tarihe merak sardı. Ama öyle görünüyor ki atlayarak okuyor. O zaman da ister istemez konular birbirine karışıyor. Bu kadanna da şükür. Hiç değilse kanşıklığı kendi tarihimiz içinde ya- pıyor. Ya "Gazi Osman Paşa'nın, Napolyon'a karşı, Büyük ısken- derV de yanına alıp, Panama açık- lanndaki Normandiya çıkarmasın- dan daha büyük bir operasyon..." deseydi. Herneyse... Hükümette, "her şeye rağmen" kişilikli politika izlenebilecegi ve bu- nun kamuoyunun gözünden kaç- mayacağı geçmişte görüldü. Müm- taz Soysal, Dışişleri Bakanlığı kol- tuğuna oturduğu günlerde, Türkiye ile "vize muafiyeti" anlaşması oldu- ğu halde sonradan vize koyan ülke- lere Türkiye'nin de vize koyacağını açıklamasıyla, birden kamuoyunun dikkatini çekti. Bunun arkasından gelen birkaç adım, Soysal adını ön plana çıkardı. Hükümetin CHP kanadındaki ba- kanlann da sorumluluk alanlarında alacakları birkaç olumlu adım, hak ettiği puanı alacaktır. Bu, bakanlann "kişisel" yanı. Bir de partisel durum var. CHP'nin sos- yal demokratlann sesi olmasını sağ- layacak, özellikle Anadolu'da dağıl- mış olan bu kesimi yeniden toparla- yacak politikalar üretebilmesi ve bunlan anlatabilmesi, daha ciddi bir görev olarak duruyor. Güçlü bir sos- yal demokrat parti sadece solun değil, Türkiye'nin dengeleri açısın- dan da çok önemli. Şu aşamada hükümet vitrininin iyi kurulduğu söylenebilir. Magazin ga- zeteleri zaman zaman ilginç bir de- neme yaparlar. Sophia Loren'in dudağını, Cindy Crawford'un saç- lannı, Marih/n Monroe'nun göğüs- lerini, Taylor'un gözlerini bir araya getirip "en güzeli" bulmaya çalışır- lar. Ama genellikle her biri yerinde güzel olan bu organlar, bir araya ge- lince pek uymaz. Hikmet Çetin ye- ni hükümeti kurarken, alanına ha- kim ve kamuoyunun da tanıdığı ad- lan bir araya getirdi. Çetin değişik- liklerinin yukanda verdiğimiz örneğe benzeyip benzemediğinı hemen söylemek olası değil. Işbaşında gö- receğız. Çetin-BaykaMKarayalçın^ CHP içindeki tüm kesimler deği- şiklikten memnun görünüyor. Çe- tin'le önceki gün konuştum. "Her şey güllük gülistanlık değil, ama ba- şarmak zorundayız" diyor. Karayal- çın'la Haber Müdürümüz Ooğan Akın konuştu. Medyanın, "Çetin'i Paris'teyken görevden aldı" imajını yerleştirmesinden rahatsız. Karayal- çın, önümüzdeki dönemde CHP içinde aktif siyaset yapmayı sürdü- recek. Baykal'la da arkadaşımız Işık Kansu görüştü. Gelişmeleri şimdilik seyretmekle yetinen Bay- kal, eski ve yeni genel başkanlann hükümette yer almasını olumlu bul- duğunu vurguladıktan sonra, kendi- si için "Bir genel başkan da dışan- da kalsın" diyor. Ağustosa selam! Dün çiçeği burnunda bakanlar- dan bazılarıyla görüştüm. Tümü "her şey yeniden başlıyor" canlılı- ğındaydı. Ancak tekrar tekrar vur- guladığımız "taban" konusuna hâlâ eğilen yok. Anadolu'da ve büyük kentlerin varoşlarında demokratik kitle örgütleri yerine tarikatlar, Gü- neydoğu'da siyasi partiler yerine aşiretler sosyal yaşamı belirlemeye başladı. Yurttaş mağazadan içeri gi- rince, bedenine uygun elbtse bula- madıktan sonra vitrin çok güzel ol- muş, neye yarar! Genel Sekreter Adnan Keskîn'le Sorgun dönüşü konuştum. Maden ocağının yanı sıra bölgedeki siyasi durum açısından da olumsuz bir tablo çizdi. Birkaç il dışında bütün- leşmenin tamamlanmak üzere oldu- ğunu, kongre takviminin başlama- sıyla birlikte Anadolu'yu kanş kanş dolaşacağını, boşalmış olan uç noktalara yeni partililer yerleştirile- ceğini söyledi. Kadın ve gençlik ör- gütlenmesinın yeniden ele alınaca- ğını vurguladı. Bunlar, ne yazık ki ne eski CHP ne de SHP döneminde yaşama ge- çirilebildi. Karayalçın'la her görüş- memizde, konu parti içine gelirse mutlaka, yeni "dikey" ve "yatay" ör- gütlenmeden, yeni bir particilik an- layışından söz ederdi. Ancak hiçbiri olmadı. Sosyal demokratlar vitrin değişikliklerini ne kadar güzel ya- parlarsa yapsınlar, taban örgütlen- mesini yaşama geçiremedikleri sü- rece, yapılan çalışmalar, sepetle su taşımaktan başka bir şey olmaya- cak... Miimtaz Soysal-Erdal Iııöııü diyaloğu ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Eski Dışişleri ba- kanlanndan Ankara Milletvekili Prof. Dr. MümtazScy- saL Dışişleri Bakanı Erdal tnönü'yü ziyaret ederek bir süregörüştü. Görüşmesırasmda, Soysal'ın bakanlıktan istıfasına yol açan Dışişleri müsteşarlığı bunalımı ko- nusunda bilgi verdiği ögrenildi. CHP kulislerinde, Bas- bakan Tansu Çiller'in, Inönü'ye her istediğını yaptıra- mayacağı değerlendirmeleri yapıldı. Soysal, Hürriyet gazetesindeki köşesinde dün "Uzlaş- maıun Smırlan" başlığıyla vayımlanan makalesınde ye- ni CHP'li bakanlan değerlendinrken. "Adalet ve Çahş- ma bakanlıklan bakımından daha bir süre bir şeyler söylenecek oba bite, Erdal Inönü. Erman $ahın, Hasan Akyol, trfan Gürpınar gibi isünlerin kabineye kazandı- nlmış olması, tartışmasız benimscnecek bir adım sayıla- cağa benzjjor" görüşüne yer verdi. Soysal. yazısında, "CHP'li bakanlar ile kabinenin başında kimlik törpüle- yici niteliğiyle bulunmakta ısrar eden Başbakan arasın- da sıkıntılar yaşanacağını" anlatırken, bu gerilimi ya- şayacaklann başında fnönü'nün yer aldığınadikkat çek- ti. Soysal, dün sabah tnönü'yü makamında ziyaret ede- rek bir süre görüştü. Görüşme sırasmda Soysal'ın, ken- di döneminde yaşanan ve Büyükelçı Volkan Viıral'ın adı üzerinde odaklanan Dışişleri müsteşarlığı bunalımı ko- nusunda bilgi verdiği öğrenildi. SoysaTtn, tnönü'nün bakan olması nedeniyle boşalttığı TBMM Dışişleri Ko- misyonu Başkanlığı'nı üstlenmesi de gündeme geldi. Kanal 6 televizvonunun Seyrantepe'deki stüdyosu önünde toplanarak sunucu Ümit Zileli'yi protesto eden RPMiler, polisin müdahalesi)le saat 24.00'te da- ğıldılar. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) Gökçek ve Erdoğan sorulardan kaçtı • Baştarafı 1. Sayfada likte gelen bır grup RP'li tarafından tartaklandı. Ümit Zileli'nin sunduğu programın dün geceki bö- lümünde Gökçek ve Erdoğan'ın yanı sıra soru sormak üzere Hürriyet gazetesi yazan Yıkhrun Çavh da bulu- nuyordu. Recep Tayyip Erdoğan ve Melıh Gökçek, uy- gulamalannı savunmak amacıyla hazırladıklannı söy- ledikJeril 7 ve 25 dakikalık iki bantın gösterilmesini is- tediler. Ümit Zileli ise böyle bir uygulamanın hiçbir dünya televizyonunda murnkün olmadığı gibi kendi te- levizyonlannda da mümkün olmadığmı söyleyince. so- rulann soruluş tarzınına da ıtiraz eden iki başkan prog- ramı terk etti. Melih Gökçek, Zileli'ye "Ben seçilirken 400 bin oy- la seçildim.Sen ise maaşlı bir adamsın. AJdığın para ka- dar konuş" ifadesıni kullandı. Başkanlar, Kanal 6 binasını terk ederken çekim yap- mak isteyen kameramanlar, bir grup RP'li tarafindan engellenmek istendi. Bu sırada. kameramanlann tartak- lanması televizyondan canlı olarak izlendi. Programdan sonra 100 kadar RP'li Kanal 6 televiz- yonunun önünde bir protesto gösterisi düzenledi. Programın geçen haftakı bölümünde de Gökçek ve Erdoğan, soru sormak üzere Yıldınm Çavlı'nm davet edilmiş olmasını gerekçe göstererek programı terk et- mişlerdi. Bunun üzenne programın. Gökçek ve Erdo- ğan'ın hazırlıkh gelmelenni sağlamak amacıyla bu haf- ta tekrarlanmasına karar verilmişti. Program ile ilgili olarak gazetemizi telefonla arayan yurttaşlar Gökçek ve Erdoğan'a karşı tepkilerini dile ge- tirdıler. Özellikle Gökçek. "küstah" tavırlan olöuğu gerekçesiyle yoğun eleştıri aldı. 62 PKK'li öldüriUdü • Baştarafı 1. Sayfada bekliyoruz." Bu arada, güvenlık kuvvetlerinin bölgede sürdürdüğü operasyonlarda çıkan çatışmalarda da Tunceli'nin Çemişgezek ilçesi Güçlüçayır Köyü kırsalında biri kadın 5, Diyarbakır'ın Silvan, Bingöl'ün Genç ilçesinde de birer olmak üzere toplam 7 terörist öldürüldü. Öte yandan Batman il merkezinde sürdürülen operasyonlarda da PKK'li olduklan öne süriilen 14 kişi yakalandı K.KÖY2.SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1994/616 Haien Bursa E Tıpi Cezaevı'nde hükümlü bulu- nan Ökkeş oğlu 1971 doğumlu hükümlü Ibrahım Serkan Eker MK'nın 357. maddesı gereğince vesa- yet altına alınarak kendısıne Hüseyin kızı 1923 do- ğumlu, ninesi Fatma Yolal vasi tayın edilmıştir. Key- fiyet ilan olunur. Basuı: 13768 TÜRKÎYE GARANTI BANKASI ANONIM ŞIRKETI BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU'NUN 1994 VE 1993 HESAP DÖNEMLERİNE AİT BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU Turkıye Garantı Bankası Anonım Şırketı Bırıncı Menkul Kıymetler Yatınm Fonu'nun 31 Aralık 1994 ve 1993 tarıhlerı ıtıbanvle hazırlanan bılançoları, fon portfoy değerı ve fon toplam değerı tabloları ıje bu cacıhlcrde sona eren hesap doremlerıne aıt gelır tablolarından oluşan hcsap.a., raporlannı ınceleniış bulunuyoruz. lncelememız genel kabul gormuş denerleme ılke, esas ve stan- 1 dartlarına uygun olarak yapılmış ve dolayısıyla hesap ve ışlemlerle ılgılı olarak muhasebe kayıtla- nnın kontrolu ile gereklı gorduğumuz dığer denetleme yontem ve teknıklennı ıçermıştır. Goruşumuze gore, yukanda belırtilen fon portfoyunun değerlendırılmesı Turkıye Garann Bankası Anonım Şırketı Bırıncı Menkul Kıymetler Yatınm Fonu'nun ıç tuzuk hukumlerıne uy- gunluk arzetmekte ve yukandakı paragrafta belırtılen hesap raporlan, Fon'un 31 Aralık 1994 ve 1993 tarıhlerındekı gerçek malı durumunu ve bu tarıhlerde sona eren hesap donemlerıne aıt ger- çek faalıyet sonuçlarını, menkul kıymet yatınm fonlan ıçın Sermave Pıyasası Kurulu (SPK) tara- fından vayımlanan genel kabul gormuş muhasebe ılkelerıne uygun olarak dogru bır bıçımde yan- sıtmaktadır. • > TÜRKİYE GARANTI BANKASI ANONİM ŞtRKETl BİRÎNCİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU 3X ARAİIK 1994 VE 15>91TARİHLER11 FON PORTFOY DEGERİ TABLOLARI' (Bınm - Milyon Turk Lirası) 1994 1993 Devlet Tahvılı ve Hazıne Bonolan Özel Sektor Tahvıllerı Garantı Fınansal Kıralama A.Ş. Fon Portfoy Degeri Nominal Rayıç Degeri Dtgeri 643.381 571.644 99,82 Nominal Degen 141.262 Rayiç Degeri % 122.513 99,15 1.000 1.056 0,18 1.000 1.051 0,85 644.381 572.700 100,00 142.262 123.564 100,00 Istanbul 1 Mart 1995 CEVDET SUNER DENETfM VT YEMİNLİ MALİ MÜŞAVlRLlK ANONİM ŞİRKETÎ MEMBER FIRM OF (KPMG) KLYNVELD PEAT MARWICK GOERDELER TÜRKİYE GARANTI BANKASI ANONİM ŞİRKETİ BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU 31 ARALIK 1994 VE 1993 TARİHLERİ tTlBARlYLE FON TOPLAM DEGERİ TABLOLARI (Birim - Mılyon Türk Lirası) 1994 1993 Cevdet Suner TÜRKİYE GARANTt BANKASI ANONİM ŞİRKETİ BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU 31 ARALIK 1994 VE 1993 TARtHLERl İT1BARİYLE BlLANÇOLAR |Birim - Milyon Turk Lirası) Fon Portfoy Degeri Hazır Degerler Borçlar Toplamı Tutar 572.700 1.449 (33.7^1) 540.378 105,98 0,27 (6,25) 100,00 Tutar 123.564 224 (6.580) 117.208 105,42 0,19 (5.61) 100,00 VARLIKLAR Hazır Degerler Kasa Menkul Kıvmetler Kamu Kesımı Borçlanma Senetlen Ozel Kesım Borçlanma Senetlerı Varlıldar Toplamı BORÇLAR Odenecek Vergı, Harç ve Dıger Kesıntıler Dığer Vergı, Harç ve Kesıntıler Dıger Borçlar Borçlar Toplamı Net Varhklar Toplamı FON TOPLAM DEGERİ Karılma Belgelerı Kanlma Belgelerı Net Değer Artışı Fon Gelır-Gıder Farkı - Carı Yıl Fon Gelır-Gıder Farkı - Geçrr>4 Yıllar Fon Gelır-Gider Farkı Fon Toplam Degen 1994 1.449 1.449 5-2.700 5~1.644 1.056 574.149 21.510 6.763 5.498 33.771 540.378 201.326 , 54.722 174.035 110 295 540.378 1993 224 224 123.564 122.513 1.051 123.788 6.288 292 6.580 117.208 646 52.480 57.815 117.208 TÜRKİYE GARANTI BANKASI ANONLM ŞİRKETİ BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRLM FONU 1 OCAK-31 ARALIK 1994 VE 1993 HESAP DÖNEMLERİ İÇİN GELİR TABLOLARI (Birim - Mılyon Türk Lirası) 1994 1993 Fon Gelirleri Menkul Kı>metfer Porttovunden Alınan Faız ve Kâr Payları Menkul Kıymet Satış Kârları Gerçekleşen Deger Aroşları Fon Giderlen Menkul Kı>met Satif Zararları Gerçekleşen Değer Azalışlan Dıger Gıderler Fon Yonetım Ucretı 16.1~1 Aracılık Komısyonu Gıderlerı 26 Ilan Gıderlerı — Dıger — Odenecek Vergı ve Diğer Yasal Yukumlulükler Fon Gelir-Gidcr Farkı 214.062 — 31.317 182.745 40.027 1.829 491 16 197 21.510 174.035 63.695 9.372 54 323 11.215 255 2.029 2.643 2.360 174 8 101 6.288 52.480 TÜRKİYE GARANTI BANKASI A.Ş. BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU MALI TABLOLAR DtPNOTLARI I FON BİLANÇOSU DlPNOTLARI Kanlma belgesi, 31/12/1994 tarihli, birim pay degeri: S40.377.503.574 TL/1.040.588 pay = 519.300 TL flıraç edılen pay sayısı: 1.300.000 Donem içinde; Satılan pay sayısı: 12.685.229 Gerı donen pay sayısı: 12.124.743 Fon süresi: Fon'un başlangıç tarıhı 22 Ekım 1987 olup suresı 5 yıldan 10 yıla uzanlmıştır ve bu değışıklık 8 Nısan 1992 tarıhlı ve 3004 sa\ılı Turk Tıcaret Sıcilı Gazetesı'nde yayımlanmıştır. Uygulanan bellı başlı muhasebe prensıplennin özetı: A. GENEL: Malı tablolar, Sermave Pıyasası Kurulu'nun (SPK) 28 Şubat 1990 tarıhlı Resmı Gazete'de va- yımlanan. XI/6 numaralı teblığınde açıklanan Menkul Kıymetler Yatınm Fonları tarafından 1 Ocak 1990 tarıhınden başlayarak duzenlenecek malı tablo ve raporlarm hazırlanıp sunulmasına ılışkın ılke ve kurallara (bundan sonra "menkul kıymet yatınm fonları ıçın SPK tarafindan ya- yımlanan genel kabul gormuş muhasebe ılkelerı" olarak anılacaktır) gore Kazırlanmıştır. B. MENKUL KIYMETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Menkul kıvmetlerın değerlendınlmesınde takıp edılen bellı başlı kurallar aşağıdakı gıbıdır; a) Değerlendırme gununde portfoye alınan menkul kıymetler, sarın alınış fiyatlarıyla değer- lendırılır. b) Degerlendırme gununden once portfoye aJınmış menkul kıymetlerden: 1. Borsada ışlem gormesi zorunlu olanlar, degerlendırme günunde borsanın ılan ettıgı kapa- nış fıyatlarıyla degerlendırılır. 2. Borsada- ışlem gormesi zorunlu olmayan veya l'e gore degerlendırılmesı murnkün olma- yanlar, degerlendırme gunundekı ravıç alım fıyatı ile degerlendırılır. Rayıç alım fıyatı, Kurucu Banka dışındakı aracı kurum ve bankaların degerleme gununde ılan etmış oldukları alım fıyatlan- nın basıt arıtmetık orralamasıdır. 3. Gelır ortaklığı senetlerı, bu senetlerın çıkarılmasına aracılık eden kurumların degerleme gununde ılan etmış oldukları alım fıyatlarınm basıt arıtmetık ortalaması ile degerlendırılır. Deger- lendirme gununde alım nyatlannın bulunmaması halınde, gehr ortaklığı senedının be*klenen gchr- lennm, ışle>en gun savısına gore hesaplanan tutarının anaparaya ekienmesı suretiyle değerleme yapılır. 4. Degerlerı yukanda 1, 2, 3'e gore belırlenemeyen menkul kıymetlerden: a) Sabıt gelırlı olanlar, son ışgunundekı portfoy degerlerıne, menkul kıymetın ıç verım oranı uzerınden (ıç verım oranı, bır menkul kıymetın net nakıt gırışlerını, net nakıt çıkışlarına eşıtleyen ıskonto oranıdır). gunluk bıleşık faız esasına gore, geçen gun savısı ıçın tahakkuk eden taızın ek- lenmesıyle degerlendırılır. b) Dıgerlerı, son ışgunundekı portfoy degerlenyle degerlendırılır. H FON GEIİR TABLOSU DlPNOTLARI Gelır veya gıder hesaplarında, bır oncekı yüa gore % 25"ın uzerınde ortaya çıkan artış veya azalışların nedenlerı: 1994 jıb ıçerısmde para piyasalannda ortaya çıkan krız nedenıyle yıllık enflasyonun % 150 sevıyesıne vukselmesıne paralel olarak gelır ve gıder kalemlerınde artış gorulmüştur. Yıne bu koşullar nedenıyle 1994 yılının bazı donemlerınde devlet tahvılı, hazıne bonosu ve yatınm fonu katılma belgelerıne olan taleplerde de onemlı artışlar olmuştur. Fon yonetım ucretındekı yukselmenın en önemli nedenı bu ucretın fon toplam degerının % 0.015"ı uzerınden (esas oran: % 0.0075) alınmayj başlanmış olmasıdır. Fon'un portfoy ışletmecılığınden dogan kazançları 1 Ocak 1993 tarıhınden ıtıbaren % 10 oramnda vergıye tabıdır; toplam oranı % 10'a varan çeşıtlı fon kesıntılerı ile birlikte vergı yuku % 11 olmaktadır m FON PORTFÖY DEGERİ TABLOSU DtPNOTLARI Fon ıç tuzuğune gore azamı % 95 olması gereken hısse senedı dısındaki menkul kıymetler, portfov degerının % 100'unu oluşturmaktadır. OLAYLARIN ARDENDAKİ GERCEK • Baştarafı 1. Sayfada atleriyle uygulamaları arasın- da sıradan bir yurttaşın sap- tayabileceği kadar büyük çe- lişkiler bir yılda ortaya çık- mıştır. Kuşkusuz bu çelişkilerin tek sorumlusu Refah değil- dir; Türkiye'de büyük kentle- rin yerel yönetimleri büyük açmazlar içindedir. Bu aç- mazları aşabilecek araçlar sağlanmadan, her şeyden önce belediyelerin parasaf sorunları çözümlenmeden, hangi parti yerel iktidarı ele geçirse, halkı düş kınklığına uğratacaktır. Refahçılar bu genel gerçeğin ağırtığı altın- da ezilmişlerdir. Ancak yaşanan olayın bir başka özelliği vardır. Refah Partisi, yurttaşın inançlannı sömürerek mucizeler yarata- cağı sanısını etrafa yaymaya çalışan bir kuruluştur; kutsal fslamı siyaset için kullanıyor. Inanç sömürüsüyle yerel ikti- darları kazanan bir partinin kitleleri düş kınklığına uğrat- masının anlamı ayaklann su- ya ermesine yetecek midir? Bır yıldan beri yaşanan gerçek budur: Büyük kentte yaşayanlar, Refahçılann mu- cıze yaratamayacaklannı ye- rel yönetimlerde görmüşler- dir. Evet, RP yükseliş sürecini yaşıyor, ciddiyet ve özveriyle çalışan bir parti örgütüne sa- hiptir. Ancak din diyanetle büyük kentlerin ne su sorunu çözümleniyor, ne çöp yığın- lan ortadan kalkıyor, ne kirle- nen havası temizlenebiliyor; metropollerde kargaşa, pislik ve yerel hizmetlerde eksiklik sürüp gıdiyor. * * * Maden faciası Meral: Hesap soracağız YOZGAT/ANKARA(Cumhu- riyetjr Yozgat'ın Sorgun ilçesin- de meydana gelen ve 37 kişinin ölümüne neden olan maden kaza- sıyla ilgili olarak Madsan Kömür lşletmeleri sahibi M^eki Açıl- ımş, "Ölmiişlersebizne japahm? Bu tür kazalar dfin>-anm her ye- rinde oluyor" dedi. Patlama ve göçük sonucu hayatını kaybeden- Ierden biri dışında 36 kişinin ce- setlen toprak altından çıkanldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlık Ba- kanlığrna getirilen Aydın Güven Gürfcan, görevı teslim aldıktan sonra ilk Ankara dışı gezisini Yozgat'a yaparak Sorgun'da in- celemelerde bulundu. Gürkan, "Ortada bir ihmalin oiduğu ger- çek. Soruşturma devam edjyor" dedi. Yozgat Valılığı tarafından yapılan açıklamada, patlama ve göçük öncesinde ocakta bulunan toplam işçi sayısının 50 olduğu belirtilerek. ilk etaptakilerle bir- likte şu ana kadar 32 işçınin ce- sedinin çıkanldığı belirtildi. Gürkan ineefeme yaptt DYP-CHP koalisyon hüküme- tinde Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlıfı'na getirilen Aydın Güven Gürkan, görevi teslim al- dıktan sonra dün gece karayoluy- la Yozgat'a geldi. Bakan Gürkan, ailelerin yakınlannın isteklerini de dinledikten sonra, basm men- suplannın sorulannı yanıtladı. Gürkan şöyle konuştu: "Ortada bir ihmalin olduğu bi- linen gerçek. (>la\ı tüm avnntıla- rryla müfettişlerimiz araşnrmak- taidır. Yanıtsız hiçbir soru kalma- yacakbr. Suçlu kimse,ortayaçıka- nlacakür. Baa şüphelcrimiz var, bu şüphelerden kurtulmak için araştırmalar yapılıınr, soruştur- malar yürürülüvor. Suçlular kim- se feref sözü veriyonım, buluna- cak ve cezasız kalma>acaklardır." Bu arada Türk-Iş Genel Baş- kanı Bayram Meral, Bakan Gür- kan 'dan sonra Sorgun'dakı Mad- san kömür ocağına gelerek işlet- me sahibi M.Zeki Açılmış ile tar- tıştı. Beraberinde sendikanın 8 avukatıyla geldiği Madsan şirke- tinde yetkililer ve işçi aileleriyle görüşen Meral, konunun takipçi- si olduklanm söyledi. Meral, Madsan şırketinin sahi- bi M.Zeki Açılmış'tan bilgi ahr- ken birden sınirlendi. Meral, "Öl- müşterse btz ne yapahm. bu tür kazalar dünyanm her yerindeolu- yor" diyen Madsan şirketi sahibi M.Zeki Açılmış'a, "Katil" diye yanıt verdi. Bu arada işletme sahibi M. Ze- ki Açdmış, işçilerin tamamının kaza sigortası bulunduğunu, ha- yatlannı kaybeden işçilerin ya- kınlanna şirket olarak 10'ar mil- yon lira cenaze parasının ödene- ceğini söyledi. Göçük olayı Bakanlar Kuru- lu'nda da görüşüldü. Gürkan, dün Yozgat'ta incelemelerde bulun- duktan sonra katıldığı Bakanlar Kurulu'ndaolayla ilgili bılgi ver- diğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle