Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MART 1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
Harekâttaki
sorular yumağı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk Silahli Kuvvetleri
(TSK), Kuzey Irak'ta gerçekleş-
tirdiği smırötesi operasyonlarda
9. gününü doldururken, harekât-
la ilgili bir dızi soru gündeme
geldi. Bölgeye girilmeden önce
komando bırîikJeriyle kamplann
sanldığını ve 2 bın 800 civann-
daki teröristın kıskaca alındığını
açıklayan askeri yetkılilerin, şu
ana kadaröldiinilen PKK'Ii sayı-
sının 200'ü bulmadığını açıkla-
ması. militanların "sivffler arası-
na sızdıklan veya İran'a kaçtık-
lan" yorumlanna neden oldu.
TSK'nın. sınırötesınde 40 kı-
Iometre dennliğinde. 220 kılo-
metre genışlığindekı alan içinde
gerçekleştirdiğı harekât, cumhu-
riyet tarihirnn en kapsamh sırurö-
tesi operasyonlanndan bıri ola-
rak açıklanırken, bölgeden ilk
haftada gelen bılgilerde beklenen
bilançoya ulaşılamatnası çeşitli
sorulan gündeme getirdi. Hare-
kâtın ilk günlennde askeri vetki-
lilerin, bölgenin komando kuv-
vetlerince sanldığını ve terörist-
lerin kıskaçtan kurtulmalanna
olanak kalmadığını açıklamalan-
na karşın, sınırötesinde sayılan 2
bin 800'ü bulduğu tahmin edilen
militanlardan şu ana kadar öldü-
rülenlerin rakamı. verilen terörist
sayısının yüzde 10'unaulasama-
dı. Kuzey Irak'taki Derkarajan
bölgesinin sorumlusu Tuğgene-
ral Hüseyin Erim. teröristlenn
"yeraltHia" kaçmalan nedenıyle
yoğun sıcak çatışmalann yaşan-
madığını açıklamıştı. Başbakan
ÇiIIer'm, "Plevne'den beri ger-
çekleştirilen en büyiik askeri ha-
rekât" sözüyle tanımladığı ope-
rasyonun tnlyonlarca liraya mal
olacağı vurgulanarak, Türkı-
ye'nin herhangi birtoprak istemi
bulunmayan böyle bir harekâtta-
kı başansınm. etkisiz duruma ge-
tirilen PKK'li sayısıyla ölçülebi-
leceği kaydediliyor.
Bir çatışmada yaralı olarak ya-
kalanan Suriyeli Ahmet Ismail
adlı terönst de itıraflan arasında,
harekât öncesinde büyük bir ope-
rasyon yapılacağından haberdar
olduklanm belirtmişti.
Harekâtın ilk gününde Iran
Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsan-
cani ile telefon görüşmesi yapan
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, PKK'lilerin Iran"a sızma-
lannın önlenmesı konusunda gü-
vence aldığını bildirmişti. Bölge-
den son ikı gün içinde gelen ha-
berlerde, Iran topraldanna büyük
sızmalar olduğu belirtildi. Bazı
teröristlenn de Bırleşmiş Millet-
ler Mültecıler Yüksek Komıser-
liği'nin denetıminde bulunan
mülteci kampiarına sıvil görü-
nümle sızdıklan bildirildi.
Harekâtın uzaması olasılığına
karşı uluslararası çevTelerin tep-
kileri yükselirken, Dışişleri Ba-
kanlığı, sınırötesındeki bir ulus-
lararası gücün Türkiye'nin çıkar-
lanna aykın olacağını belirtti.
Ancak Başbakan Çiller. Avrupa
Birlıği ile gümrük bırliği görüş-
meleri içın Ankara'da bulunan
Almanya, Fransa ve Ispanya dı-
şişleri bakanlannın tepkilerine
karşı, "Buyurun getirin askerle-
rinizi, alın sınır güvenliğinizT
önerisi götürdü.
Eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr.
Mümtaz.Soysal. Hürriyetgazete-
sınde dün vayımlanan "Uztaşma-
nın Suurtan" başlıklı yazısında
konuya değinırken, şunlan kay-
detti:
"Söze bakınız:'Bir saatte çeki-
lirim; ama bir şartla: Getirin böl-
geye askerinizi ve sınırdan tek
kuş uçurtmayın!'
SözJerisöylej'en Türkiye Cum-
huriyeti'nin Başbakanı'dır ve söz-
ler Avrupalılara sö\lenmektedir.
Yani,Çekiç Güç'ün hava şemshe-
si altında bile bölgenin terörist \a-
takhğma dönüşmesinden şikâvet-
çi olan Türkiye, aynı yere bir de
Avnıpah kara gücünün gel-
mesinc da\eri\c çıkartmaktadır.
Bunun, kurda kuzu teslim etmek-
ten farta ne?"
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
başına ayn bir gelişme olarak de-
ğerlendiriliyor. Gazete yorumlarına
bakılırsa Inönü'ye sağcılar da en az
solcular kadar sevinmiş görünüyor.
Insanlara iyimserlik aşılayan ev-
renselleşmiş sözlerden hoşuma gi-
denlerin başında, "Bugün, yaşamı-
mın kalan bölümünün ilk günüdür"
deyişi gelir.
Bunu hükümete uyarlarsak, bu-
gün DYP-CHP koalisyonunun kalan
ömrünün ilk günü. Bakanlann görev
değişım törenleri bitti. üstenin
Cumhurbaşkanlığı'nda onayı ta-
mam. Bakanlar yeni koltuklarına
oturdu. Artık işbaşı zamanı.
Burada hemen şu soru akla geli-
yor: Kaptanlığını Çiller'in yaptığı bir
gemiyle ne kadar yol alınabilir?
DYP liderinın kendine göre bir
"iktıdar ediş" anlayışı var. Yönetimi,
partililerden çok eşiyle paylaşmayı
seviyor. Bakanlardan çok danış-
manlarıyla kararlar almayı yeğliyor.
Diğer özellikleri bir yana, sadece
bunlar bile CHP kabinesinde yer
alan pek çok kişiye ters bir durum.
Tabii onlar da bu duruma alışmaz-
sa! Çiller dün partisinin grup toplan-
tısında yine "tarihsel" bir konuşma
yaptı. iki tümce aktaralım:
"Karşınızda duran şu naçiz bede-
nime verilmiş, bahşedilmiş en bü-
yük şeref, demokrasi destanını yaz-
mış olan, DP'den AP'ye, AP'den
DYP'ye geçmiş olan bu ruhu akset-
tiren DYP'nin genel başkanı olmuş
olmamdtr..."
"183 DYP milletvekili, Çanakkale
geçit vermez anlayışıyla bir arada
bulunacaktır. Ayıracak hiçbir arka-
daşım yoktur."
Olumlu Başlangıç...
Anlaşılan Çiller bugünlerde tarihe
merak sardı. Ama öyle görünüyor ki
atlayarak okuyor. O zaman da ister
istemez konular birbirine karışıyor.
Bu kadanna da şükür. Hiç değilse
kanşıklığı kendi tarihimiz içinde ya-
pıyor. Ya "Gazi Osman Paşa'nın,
Napolyon'a karşı, Büyük ısken-
derV de yanına alıp, Panama açık-
lanndaki Normandiya çıkarmasın-
dan daha büyük bir operasyon..."
deseydi.
Herneyse...
Hükümette, "her şeye rağmen"
kişilikli politika izlenebilecegi ve bu-
nun kamuoyunun gözünden kaç-
mayacağı geçmişte görüldü. Müm-
taz Soysal, Dışişleri Bakanlığı kol-
tuğuna oturduğu günlerde, Türkiye
ile "vize muafiyeti" anlaşması oldu-
ğu halde sonradan vize koyan ülke-
lere Türkiye'nin de vize koyacağını
açıklamasıyla, birden kamuoyunun
dikkatini çekti. Bunun arkasından
gelen birkaç adım, Soysal adını ön
plana çıkardı.
Hükümetin CHP kanadındaki ba-
kanlann da sorumluluk alanlarında
alacakları birkaç olumlu adım, hak
ettiği puanı alacaktır.
Bu, bakanlann "kişisel" yanı. Bir
de partisel durum var. CHP'nin sos-
yal demokratlann sesi olmasını sağ-
layacak, özellikle Anadolu'da dağıl-
mış olan bu kesimi yeniden toparla-
yacak politikalar üretebilmesi ve
bunlan anlatabilmesi, daha ciddi bir
görev olarak duruyor. Güçlü bir sos-
yal demokrat parti sadece solun
değil, Türkiye'nin dengeleri açısın-
dan da çok önemli.
Şu aşamada hükümet vitrininin iyi
kurulduğu söylenebilir. Magazin ga-
zeteleri zaman zaman ilginç bir de-
neme yaparlar. Sophia Loren'in
dudağını, Cindy Crawford'un saç-
lannı, Marih/n Monroe'nun göğüs-
lerini, Taylor'un gözlerini bir araya
getirip "en güzeli" bulmaya çalışır-
lar. Ama genellikle her biri yerinde
güzel olan bu organlar, bir araya ge-
lince pek uymaz. Hikmet Çetin ye-
ni hükümeti kurarken, alanına ha-
kim ve kamuoyunun da tanıdığı ad-
lan bir araya getirdi. Çetin değişik-
liklerinin yukanda verdiğimiz örneğe
benzeyip benzemediğinı hemen
söylemek olası değil. Işbaşında gö-
receğız.
Çetin-BaykaMKarayalçın^
CHP içindeki tüm kesimler deği-
şiklikten memnun görünüyor. Çe-
tin'le önceki gün konuştum. "Her
şey güllük gülistanlık değil, ama ba-
şarmak zorundayız" diyor. Karayal-
çın'la Haber Müdürümüz Ooğan
Akın konuştu. Medyanın, "Çetin'i
Paris'teyken görevden aldı" imajını
yerleştirmesinden rahatsız. Karayal-
çın, önümüzdeki dönemde CHP
içinde aktif siyaset yapmayı sürdü-
recek. Baykal'la da arkadaşımız
Işık Kansu görüştü. Gelişmeleri
şimdilik seyretmekle yetinen Bay-
kal, eski ve yeni genel başkanlann
hükümette yer almasını olumlu bul-
duğunu vurguladıktan sonra, kendi-
si için "Bir genel başkan da dışan-
da kalsın" diyor. Ağustosa selam!
Dün çiçeği burnunda bakanlar-
dan bazılarıyla görüştüm. Tümü
"her şey yeniden başlıyor" canlılı-
ğındaydı. Ancak tekrar tekrar vur-
guladığımız "taban" konusuna hâlâ
eğilen yok. Anadolu'da ve büyük
kentlerin varoşlarında demokratik
kitle örgütleri yerine tarikatlar, Gü-
neydoğu'da siyasi partiler yerine
aşiretler sosyal yaşamı belirlemeye
başladı. Yurttaş mağazadan içeri gi-
rince, bedenine uygun elbtse bula-
madıktan sonra vitrin çok güzel ol-
muş, neye yarar!
Genel Sekreter Adnan Keskîn'le
Sorgun dönüşü konuştum. Maden
ocağının yanı sıra bölgedeki siyasi
durum açısından da olumsuz bir
tablo çizdi. Birkaç il dışında bütün-
leşmenin tamamlanmak üzere oldu-
ğunu, kongre takviminin başlama-
sıyla birlikte Anadolu'yu kanş kanş
dolaşacağını, boşalmış olan uç
noktalara yeni partililer yerleştirile-
ceğini söyledi. Kadın ve gençlik ör-
gütlenmesinın yeniden ele alınaca-
ğını vurguladı.
Bunlar, ne yazık ki ne eski CHP
ne de SHP döneminde yaşama ge-
çirilebildi. Karayalçın'la her görüş-
memizde, konu parti içine gelirse
mutlaka, yeni "dikey" ve "yatay" ör-
gütlenmeden, yeni bir particilik an-
layışından söz ederdi. Ancak hiçbiri
olmadı. Sosyal demokratlar vitrin
değişikliklerini ne kadar güzel ya-
parlarsa yapsınlar, taban örgütlen-
mesini yaşama geçiremedikleri sü-
rece, yapılan çalışmalar, sepetle su
taşımaktan başka bir şey olmaya-
cak...
Miimtaz Soysal-Erdal Iııöııü diyaloğu
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Eski Dışişleri ba-
kanlanndan Ankara Milletvekili Prof. Dr. MümtazScy-
saL Dışişleri Bakanı Erdal tnönü'yü ziyaret ederek bir
süregörüştü. Görüşmesırasmda, Soysal'ın bakanlıktan
istıfasına yol açan Dışişleri müsteşarlığı bunalımı ko-
nusunda bilgi verdiği ögrenildi. CHP kulislerinde, Bas-
bakan Tansu Çiller'in, Inönü'ye her istediğını yaptıra-
mayacağı değerlendirmeleri yapıldı.
Soysal, Hürriyet gazetesindeki köşesinde dün "Uzlaş-
maıun Smırlan" başlığıyla vayımlanan makalesınde ye-
ni CHP'li bakanlan değerlendinrken. "Adalet ve Çahş-
ma bakanlıklan bakımından daha bir süre bir şeyler
söylenecek oba bite, Erdal Inönü. Erman $ahın, Hasan
Akyol, trfan Gürpınar gibi isünlerin kabineye kazandı-
nlmış olması, tartışmasız benimscnecek bir adım sayıla-
cağa benzjjor" görüşüne yer verdi. Soysal. yazısında,
"CHP'li bakanlar ile kabinenin başında kimlik törpüle-
yici niteliğiyle bulunmakta ısrar eden Başbakan arasın-
da sıkıntılar yaşanacağını" anlatırken, bu gerilimi ya-
şayacaklann başında fnönü'nün yer aldığınadikkat çek-
ti. Soysal, dün sabah tnönü'yü makamında ziyaret ede-
rek bir süre görüştü. Görüşme sırasmda Soysal'ın, ken-
di döneminde yaşanan ve Büyükelçı Volkan Viıral'ın adı
üzerinde odaklanan Dışişleri müsteşarlığı bunalımı ko-
nusunda bilgi verdiği öğrenildi. SoysaTtn, tnönü'nün
bakan olması nedeniyle boşalttığı TBMM Dışişleri Ko-
misyonu Başkanlığı'nı üstlenmesi de gündeme geldi.
Kanal 6 televizvonunun Seyrantepe'deki stüdyosu
önünde toplanarak sunucu Ümit Zileli'yi protesto
eden RPMiler, polisin müdahalesi)le saat 24.00'te da-
ğıldılar. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA)
Gökçek ve Erdoğan
sorulardan kaçtı
• Baştarafı 1. Sayfada
likte gelen bır grup RP'li tarafından tartaklandı.
Ümit Zileli'nin sunduğu programın dün geceki bö-
lümünde Gökçek ve Erdoğan'ın yanı sıra soru sormak
üzere Hürriyet gazetesi yazan Yıkhrun Çavh da bulu-
nuyordu. Recep Tayyip Erdoğan ve Melıh Gökçek, uy-
gulamalannı savunmak amacıyla hazırladıklannı söy-
ledikJeril 7 ve 25 dakikalık iki bantın gösterilmesini is-
tediler. Ümit Zileli ise böyle bir uygulamanın hiçbir
dünya televizyonunda murnkün olmadığı gibi kendi te-
levizyonlannda da mümkün olmadığmı söyleyince. so-
rulann soruluş tarzınına da ıtiraz eden iki başkan prog-
ramı terk etti.
Melih Gökçek, Zileli'ye "Ben seçilirken 400 bin oy-
la seçildim.Sen ise maaşlı bir adamsın. AJdığın para ka-
dar konuş" ifadesıni kullandı.
Başkanlar, Kanal 6 binasını terk ederken çekim yap-
mak isteyen kameramanlar, bir grup RP'li tarafindan
engellenmek istendi. Bu sırada. kameramanlann tartak-
lanması televizyondan canlı olarak izlendi.
Programdan sonra 100 kadar RP'li Kanal 6 televiz-
yonunun önünde bir protesto gösterisi düzenledi.
Programın geçen haftakı bölümünde de Gökçek ve
Erdoğan, soru sormak üzere Yıldınm Çavlı'nm davet
edilmiş olmasını gerekçe göstererek programı terk et-
mişlerdi. Bunun üzenne programın. Gökçek ve Erdo-
ğan'ın hazırlıkh gelmelenni sağlamak amacıyla bu haf-
ta tekrarlanmasına karar verilmişti.
Program ile ilgili olarak gazetemizi telefonla arayan
yurttaşlar Gökçek ve Erdoğan'a karşı tepkilerini dile ge-
tirdıler. Özellikle Gökçek. "küstah" tavırlan olöuğu
gerekçesiyle yoğun eleştıri aldı.
62 PKK'li öldüriUdü
• Baştarafı 1. Sayfada
bekliyoruz." Bu arada, güvenlık kuvvetlerinin
bölgede sürdürdüğü operasyonlarda çıkan
çatışmalarda da Tunceli'nin Çemişgezek ilçesi
Güçlüçayır Köyü kırsalında biri kadın 5,
Diyarbakır'ın Silvan, Bingöl'ün Genç ilçesinde de
birer olmak üzere toplam 7 terörist öldürüldü. Öte
yandan Batman il merkezinde sürdürülen
operasyonlarda da PKK'li olduklan öne süriilen 14
kişi yakalandı
K.KÖY2.SULH
HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
1994/616
Haien Bursa E Tıpi Cezaevı'nde hükümlü bulu-
nan Ökkeş oğlu 1971 doğumlu hükümlü Ibrahım
Serkan Eker MK'nın 357. maddesı gereğince vesa-
yet altına alınarak kendısıne Hüseyin kızı 1923 do-
ğumlu, ninesi Fatma Yolal vasi tayın edilmıştir. Key-
fiyet ilan olunur.
Basuı: 13768
TÜRKÎYE GARANTI BANKASI ANONIM ŞIRKETI
BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU'NUN
1994 VE 1993 HESAP DÖNEMLERİNE AİT BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU
Turkıye Garantı Bankası Anonım Şırketı Bırıncı Menkul Kıymetler Yatınm Fonu'nun 31
Aralık 1994 ve 1993 tarıhlerı ıtıbanvle hazırlanan bılançoları, fon portfoy değerı ve fon toplam
değerı tabloları ıje bu cacıhlcrde sona eren hesap doremlerıne aıt gelır tablolarından oluşan hcsap.a.,
raporlannı ınceleniış bulunuyoruz. lncelememız genel kabul gormuş denerleme ılke, esas ve stan-
1
dartlarına uygun olarak yapılmış ve dolayısıyla hesap ve ışlemlerle ılgılı olarak muhasebe kayıtla-
nnın kontrolu ile gereklı gorduğumuz dığer denetleme yontem ve teknıklennı ıçermıştır.
Goruşumuze gore, yukanda belırtilen fon portfoyunun değerlendırılmesı Turkıye Garann
Bankası Anonım Şırketı Bırıncı Menkul Kıymetler Yatınm Fonu'nun ıç tuzuk hukumlerıne uy-
gunluk arzetmekte ve yukandakı paragrafta belırtılen hesap raporlan, Fon'un 31 Aralık 1994 ve
1993 tarıhlerındekı gerçek malı durumunu ve bu tarıhlerde sona eren hesap donemlerıne aıt ger-
çek faalıyet sonuçlarını, menkul kıymet yatınm fonlan ıçın Sermave Pıyasası Kurulu (SPK) tara-
fından vayımlanan genel kabul gormuş muhasebe ılkelerıne uygun olarak dogru bır bıçımde yan-
sıtmaktadır. • >
TÜRKİYE GARANTI BANKASI ANONİM ŞtRKETl
BİRÎNCİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU
3X ARAİIK 1994 VE 15>91TARİHLER11
FON PORTFOY DEGERİ TABLOLARI'
(Bınm - Milyon Turk Lirası)
1994 1993
Devlet Tahvılı ve Hazıne Bonolan
Özel Sektor Tahvıllerı
Garantı Fınansal Kıralama A.Ş.
Fon Portfoy Degeri
Nominal Rayıç
Degeri Dtgeri
643.381 571.644 99,82
Nominal
Degen
141.262
Rayiç
Degeri %
122.513 99,15
1.000 1.056 0,18 1.000 1.051 0,85
644.381 572.700 100,00 142.262 123.564 100,00
Istanbul
1 Mart 1995
CEVDET SUNER DENETfM VT
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVlRLlK ANONİM ŞİRKETÎ
MEMBER FIRM OF
(KPMG) KLYNVELD PEAT MARWICK GOERDELER
TÜRKİYE GARANTI BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU
31 ARALIK 1994 VE 1993 TARİHLERİ tTlBARlYLE
FON TOPLAM DEGERİ TABLOLARI
(Birim - Mılyon Türk Lirası)
1994 1993
Cevdet Suner
TÜRKİYE GARANTt BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU
31 ARALIK 1994 VE 1993 TARtHLERl İT1BARİYLE BlLANÇOLAR
|Birim - Milyon Turk Lirası)
Fon Portfoy Degeri
Hazır Degerler
Borçlar Toplamı
Tutar
572.700
1.449
(33.7^1)
540.378
105,98
0,27
(6,25)
100,00
Tutar
123.564
224
(6.580)
117.208
105,42
0,19
(5.61)
100,00
VARLIKLAR
Hazır Degerler
Kasa
Menkul Kıvmetler
Kamu Kesımı Borçlanma Senetlen
Ozel Kesım Borçlanma Senetlerı
Varlıldar Toplamı
BORÇLAR
Odenecek Vergı, Harç ve Dıger Kesıntıler
Dığer Vergı, Harç ve Kesıntıler
Dıger Borçlar
Borçlar Toplamı
Net Varhklar Toplamı
FON TOPLAM DEGERİ
Karılma Belgelerı
Kanlma Belgelerı Net Değer Artışı
Fon Gelır-Gıder Farkı
- Carı Yıl Fon Gelır-Gıder Farkı
- Geçrr>4 Yıllar Fon Gelır-Gider Farkı
Fon Toplam Degen
1994
1.449
1.449
5-2.700
5~1.644
1.056
574.149
21.510
6.763
5.498
33.771
540.378
201.326
, 54.722
174.035
110 295
540.378
1993
224
224
123.564
122.513
1.051
123.788
6.288
292
6.580
117.208
646
52.480
57.815
117.208
TÜRKİYE GARANTI BANKASI ANONLM ŞİRKETİ
BlRlNCl MENKUL KIYMETLER YATIRLM FONU
1 OCAK-31 ARALIK 1994 VE 1993 HESAP DÖNEMLERİ İÇİN
GELİR TABLOLARI
(Birim - Mılyon Türk Lirası)
1994 1993
Fon Gelirleri
Menkul Kı>metfer Porttovunden
Alınan Faız ve Kâr Payları
Menkul Kıymet Satış Kârları
Gerçekleşen Deger Aroşları
Fon Giderlen
Menkul Kı>met Satif Zararları
Gerçekleşen Değer Azalışlan
Dıger Gıderler
Fon Yonetım Ucretı 16.1~1
Aracılık Komısyonu Gıderlerı 26
Ilan Gıderlerı —
Dıger —
Odenecek Vergı ve Diğer Yasal Yukumlulükler
Fon Gelir-Gidcr Farkı
214.062
—
31.317
182.745
40.027
1.829
491
16 197
21.510
174.035
63.695
9.372
54 323
11.215
255
2.029
2.643
2.360
174
8
101
6.288
52.480
TÜRKİYE GARANTI BANKASI A.Ş. BlRlNCl MENKUL KIYMETLER
YATIRIM FONU MALI TABLOLAR DtPNOTLARI
I FON BİLANÇOSU DlPNOTLARI
Kanlma belgesi, 31/12/1994 tarihli, birim pay degeri:
S40.377.503.574 TL/1.040.588 pay = 519.300 TL
flıraç edılen pay sayısı: 1.300.000
Donem içinde;
Satılan pay sayısı: 12.685.229
Gerı donen pay sayısı: 12.124.743
Fon süresi: Fon'un başlangıç tarıhı 22 Ekım 1987 olup suresı 5 yıldan 10 yıla uzanlmıştır ve
bu değışıklık 8 Nısan 1992 tarıhlı ve 3004 sa\ılı Turk Tıcaret Sıcilı Gazetesı'nde yayımlanmıştır.
Uygulanan bellı başlı muhasebe prensıplennin özetı:
A. GENEL:
Malı tablolar, Sermave Pıyasası Kurulu'nun (SPK) 28 Şubat 1990 tarıhlı Resmı Gazete'de va-
yımlanan. XI/6 numaralı teblığınde açıklanan Menkul Kıymetler Yatınm Fonları tarafından 1
Ocak 1990 tarıhınden başlayarak duzenlenecek malı tablo ve raporlarm hazırlanıp sunulmasına
ılışkın ılke ve kurallara (bundan sonra "menkul kıymet yatınm fonları ıçın SPK tarafindan ya-
yımlanan genel kabul gormuş muhasebe ılkelerı" olarak anılacaktır) gore Kazırlanmıştır.
B. MENKUL KIYMETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Menkul kıvmetlerın değerlendınlmesınde takıp edılen bellı başlı kurallar aşağıdakı gıbıdır;
a) Değerlendırme gununde portfoye alınan menkul kıymetler, sarın alınış fiyatlarıyla değer-
lendırılır.
b) Degerlendırme gununden once portfoye aJınmış menkul kıymetlerden:
1. Borsada ışlem gormesi zorunlu olanlar, degerlendırme günunde borsanın ılan ettıgı kapa-
nış fıyatlarıyla degerlendırılır.
2. Borsada- ışlem gormesi zorunlu olmayan veya l'e gore degerlendırılmesı murnkün olma-
yanlar, degerlendırme gunundekı ravıç alım fıyatı ile degerlendırılır. Rayıç alım fıyatı, Kurucu
Banka dışındakı aracı kurum ve bankaların degerleme gununde ılan etmış oldukları alım fıyatlan-
nın basıt arıtmetık orralamasıdır.
3. Gelır ortaklığı senetlerı, bu senetlerın çıkarılmasına aracılık eden kurumların degerleme
gununde ılan etmış oldukları alım fıyatlarınm basıt arıtmetık ortalaması ile degerlendırılır. Deger-
lendirme gununde alım nyatlannın bulunmaması halınde, gehr ortaklığı senedının be*klenen gchr-
lennm, ışle>en gun savısına gore hesaplanan tutarının anaparaya ekienmesı suretiyle değerleme
yapılır.
4. Degerlerı yukanda 1, 2, 3'e gore belırlenemeyen menkul kıymetlerden:
a) Sabıt gelırlı olanlar, son ışgunundekı portfoy degerlerıne, menkul kıymetın ıç verım oranı
uzerınden (ıç verım oranı, bır menkul kıymetın net nakıt gırışlerını, net nakıt çıkışlarına eşıtleyen
ıskonto oranıdır). gunluk bıleşık faız esasına gore, geçen gun savısı ıçın tahakkuk eden taızın ek-
lenmesıyle degerlendırılır.
b) Dıgerlerı, son ışgunundekı portfoy degerlenyle degerlendırılır.
H FON GEIİR TABLOSU DlPNOTLARI
Gelır veya gıder hesaplarında, bır oncekı yüa gore % 25"ın uzerınde ortaya çıkan artış veya
azalışların nedenlerı:
1994 jıb ıçerısmde para piyasalannda ortaya çıkan krız nedenıyle yıllık enflasyonun % 150
sevıyesıne vukselmesıne paralel olarak gelır ve gıder kalemlerınde artış gorulmüştur. Yıne bu
koşullar nedenıyle 1994 yılının bazı donemlerınde devlet tahvılı, hazıne bonosu ve yatınm fonu
katılma belgelerıne olan taleplerde de onemlı artışlar olmuştur.
Fon yonetım ucretındekı yukselmenın en önemli nedenı bu ucretın fon toplam degerının %
0.015"ı uzerınden (esas oran: % 0.0075) alınmayj başlanmış olmasıdır.
Fon'un portfoy ışletmecılığınden dogan kazançları 1 Ocak 1993 tarıhınden ıtıbaren % 10
oramnda vergıye tabıdır; toplam oranı % 10'a varan çeşıtlı fon kesıntılerı ile birlikte vergı yuku
% 11 olmaktadır
m FON PORTFÖY DEGERİ TABLOSU DtPNOTLARI
Fon ıç tuzuğune gore azamı % 95 olması gereken hısse senedı dısındaki menkul kıymetler,
portfov degerının % 100'unu oluşturmaktadır.
OLAYLARIN
ARDENDAKİ
GERCEK
• Baştarafı 1. Sayfada
atleriyle uygulamaları arasın-
da sıradan bir yurttaşın sap-
tayabileceği kadar büyük çe-
lişkiler bir yılda ortaya çık-
mıştır.
Kuşkusuz bu çelişkilerin
tek sorumlusu Refah değil-
dir; Türkiye'de büyük kentle-
rin yerel yönetimleri büyük
açmazlar içindedir. Bu aç-
mazları aşabilecek araçlar
sağlanmadan, her şeyden
önce belediyelerin parasaf
sorunları çözümlenmeden,
hangi parti yerel iktidarı ele
geçirse, halkı düş kınklığına
uğratacaktır. Refahçılar bu
genel gerçeğin ağırtığı altın-
da ezilmişlerdir.
Ancak yaşanan olayın bir
başka özelliği vardır. Refah
Partisi, yurttaşın inançlannı
sömürerek mucizeler yarata-
cağı sanısını etrafa yaymaya
çalışan bir kuruluştur; kutsal
fslamı siyaset için kullanıyor.
Inanç sömürüsüyle yerel ikti-
darları kazanan bir partinin
kitleleri düş kınklığına uğrat-
masının anlamı ayaklann su-
ya ermesine yetecek midir?
Bır yıldan beri yaşanan
gerçek budur: Büyük kentte
yaşayanlar, Refahçılann mu-
cıze yaratamayacaklannı ye-
rel yönetimlerde görmüşler-
dir.
Evet, RP yükseliş sürecini
yaşıyor, ciddiyet ve özveriyle
çalışan bir parti örgütüne sa-
hiptir. Ancak din diyanetle
büyük kentlerin ne su sorunu
çözümleniyor, ne çöp yığın-
lan ortadan kalkıyor, ne kirle-
nen havası temizlenebiliyor;
metropollerde kargaşa, pislik
ve yerel hizmetlerde eksiklik
sürüp gıdiyor. * * *
Maden faciası
Meral:
Hesap
soracağız
YOZGAT/ANKARA(Cumhu-
riyetjr Yozgat'ın Sorgun ilçesin-
de meydana gelen ve 37 kişinin
ölümüne neden olan maden kaza-
sıyla ilgili olarak Madsan Kömür
lşletmeleri sahibi M^eki Açıl-
ımş, "Ölmiişlersebizne japahm?
Bu tür kazalar dfin>-anm her ye-
rinde oluyor" dedi. Patlama ve
göçük sonucu hayatını kaybeden-
Ierden biri dışında 36 kişinin ce-
setlen toprak altından çıkanldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlık Ba-
kanlığrna getirilen Aydın Güven
Gürfcan, görevı teslim aldıktan
sonra ilk Ankara dışı gezisini
Yozgat'a yaparak Sorgun'da in-
celemelerde bulundu. Gürkan,
"Ortada bir ihmalin oiduğu ger-
çek. Soruşturma devam edjyor"
dedi. Yozgat Valılığı tarafından
yapılan açıklamada, patlama ve
göçük öncesinde ocakta bulunan
toplam işçi sayısının 50 olduğu
belirtilerek. ilk etaptakilerle bir-
likte şu ana kadar 32 işçınin ce-
sedinin çıkanldığı belirtildi.
Gürkan ineefeme yaptt
DYP-CHP koalisyon hüküme-
tinde Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanlıfı'na getirilen Aydın
Güven Gürkan, görevi teslim al-
dıktan sonra dün gece karayoluy-
la Yozgat'a geldi. Bakan Gürkan,
ailelerin yakınlannın isteklerini
de dinledikten sonra, basm men-
suplannın sorulannı yanıtladı.
Gürkan şöyle konuştu:
"Ortada bir ihmalin olduğu bi-
linen gerçek. (>la\ı tüm avnntıla-
rryla müfettişlerimiz araşnrmak-
taidır. Yanıtsız hiçbir soru kalma-
yacakbr. Suçlu kimse,ortayaçıka-
nlacakür. Baa şüphelcrimiz var,
bu şüphelerden kurtulmak için
araştırmalar yapılıınr, soruştur-
malar yürürülüvor. Suçlular kim-
se feref sözü veriyonım, buluna-
cak ve cezasız kalma>acaklardır."
Bu arada Türk-Iş Genel Baş-
kanı Bayram Meral, Bakan Gür-
kan 'dan sonra Sorgun'dakı Mad-
san kömür ocağına gelerek işlet-
me sahibi M.Zeki Açılmış ile tar-
tıştı. Beraberinde sendikanın 8
avukatıyla geldiği Madsan şirke-
tinde yetkililer ve işçi aileleriyle
görüşen Meral, konunun takipçi-
si olduklanm söyledi.
Meral, Madsan şırketinin sahi-
bi M.Zeki Açılmış'tan bilgi ahr-
ken birden sınirlendi. Meral, "Öl-
müşterse btz ne yapahm. bu tür
kazalar dünyanm her yerindeolu-
yor" diyen Madsan şirketi sahibi
M.Zeki Açılmış'a, "Katil" diye
yanıt verdi.
Bu arada işletme sahibi M. Ze-
ki Açdmış, işçilerin tamamının
kaza sigortası bulunduğunu, ha-
yatlannı kaybeden işçilerin ya-
kınlanna şirket olarak 10'ar mil-
yon lira cenaze parasının ödene-
ceğini söyledi.
Göçük olayı Bakanlar Kuru-
lu'nda da görüşüldü. Gürkan, dün
Yozgat'ta incelemelerde bulun-
duktan sonra katıldığı Bakanlar
Kurulu'ndaolayla ilgili bılgi ver-
diğini belirtti.