25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-29 MART 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Dr. Metin Kazancı, polis şeflerini 'Kendinizi hâkim-savcı yerine koymayın' diyerek uyardı: Bırakm aıtık bu işkenceyi• Polis-Halk Işbirliği Sempozyumu'nda konuşan îletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Kazancı, polis müdürlerine seslenerek, "Insan haklan loırallanna uyun, olaylar sırasında sinirlenmeyin. tmzalanan uluslararası sözleşmelere uymak zorundayız" dedi. EVtVGÖKTAŞ ANKARA - Iletişim Fakültesi öğretim üyesı Prof. Dr. Metin Ka- zancı. -Poüs-Halk jşbirüği Sem- pozyıunur> nda, "Turkiye'de son on yıklan bu yana polis işkence ya- pıyorrau,\apmı\or mu? Bu tar- üşıfryor. Lütfen bırakın artık bu işkenceyi, vazgeçin bu işten. Ken- dinizi hâkirn-sa\cı verine koyma- yın. Siz. suçluyu sadece yakalayuı, adalete teslim edin. Bırakın ceza- saıu vargı versin" dedı. Emnıyet Genel Müdüru Meh- metAğar ve çok sayıda polis mü- dûrûnün katıldığı sempozyumda konuşan Kazancı, polislerin "Suçlulan vakalayacağım "diye insan haklan kurallannı ihmal et- , memesi gerektiğini vr urgularken, polislerin olaylar sırasında soguk- kanlı olmalannı, sinirlenmemele- rini, takdir haklannı kullanmala- Emniyet Cenel Müdiirü Ağar: işkence iddialan endişe vericiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Emniyet Genel Müdiirü Mehmet Ağar. polisin insan haklan konusunda eğitiminin yetersiz olduğunu söyledi. Insan haklannın sadece yasalarla takıp edilecek bir konu olmadığını anımsatan Agar, "Emnivet teşkilabnın başj olarak ciddi bir özveri ile söylüyorunı ki bu yönde ciddi eksikiikleriıniz vardır. fakat tdafi etme konusunda da o derece önemli gayreder jçindeyiz" dedi. İnsan haklan ihlallerine ılışkın görüşlerinı açıklayan Ağar, işkence iddıalannın Türkiye'yi rahatsız ettiğinı belırterek sanıklara kötü muamele yaptıklan gerekçesiyle şimdiye kadar 314 personel hakkında soruşturma açıldığını, 35 davanın sonuçlandığını, 11 personelin suçunun sabıt göriildüğünü. 52 personel hakkında adli takipsizlik karan verildığini, adli ve ıdari davalann ise devam ettiğini söyledi. Ağar. ınsan haklan konusunda Türkiye'ye gelip inceleme yapan Avrupah heyetlerin hazırladığı raporlann, kaygı verici olduğunu ifade ederken "HeyetJerin tespitierinde hakfa yönler bulunmakla beraber, değişik kaynaklann yanhş bilgflendirme izkri de hissedilmektedir" dıye konuştu. Emniyet Genel Müdürü Ağar, ınsan haklan ile ilgilı hazırlanan ve Türkiye'nin de ımza attığı sözleşmelerle, polisin insan haklan çerçevesinde suç ve suçluya yaklaşımının da yenı boyut kazandığını bildirdı. Ağar, Türkıye'de sistemli bir kötü muamelenin olduğunu ılen sürmenın adıl ve insaflı bir davranış olmadığını savundu. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesı ve BM İşkenceyi Önleme Komitesi adına Türkiye'ye gelıp insan haklan konusunda inceleme yapan heyetlerin hazırladıklan raporlarda haklı yönlenn olduğunu kaydeden Ağar, "Bu raporiar bizi endişelendimor. Fakat bu raporlarda değişik ka> naklann yanlış bilgilendirnıe izk'ri de hissedilmektedir" dedı. işkence ıddialannın Türkıje"yı rahatsız ettiğini kaydeden Ağar, "Bir sanığın yakalanması kolay iş değildir" dedi. Gözaltında kaybolma ıddialannın ayn bir üzüntü kaynağı olduğunu ifade eden Ağar şöyle dedi: "Türkiye'nin teröriin yoğun olduğu bir ortamda. insan hakJan konusundaki iyüeştirme gayretierini mücadele ile biriikte vürütmesinin herhalde bir anlamı vardır. İnsan haklan konusu, sadece bir hukuk mesetesi değildir. İnsan haklanna ilişkin tenkhJer. eğitim \önünden noksanuklanmız olduğunu işaret etmiştir. Emniyet teşkilatının başı olarak ciddi bir özveri ile söyliiyorum ki bu yönde eksikliklerimiz \ardır, fakat tdafl etme konusunda da o derece önemli gayrederimiz bulunmaktadır." nnı ve sık sık merkezi hükümet- le temas halinde bulunnıalannı önerdi. Emniyet müdürlenne. suçlulann yakalanması konusun- da mahiyetlerinde bulunanlan tahrik etmemeleri uyansında bu- lunan Kazancı, şunlan söyledi: "Teknik imkânJar içinde çalışın. Suçlunun yakaJanması iiç. beş, on gfin, hatta daha uzun sürebilir. Suçlulan, insan haklannı ihlal et- me pahasına yakalarsanız bu dav- ranışınızı tasvip etmem. Avrupa Konseyi'nin ekseni icine girmeye başladık. Artık her sey degişmeye başladı. Onlara bılgi vermek zo- rundayız. İmzaladtğımız uluslara- rası hukuk kurallanna u> mak zo- rundayız. Bu kural ve yasalar bi- zbn yasalanmızdan daha iistün- dür. Folise düşen en önemli görcv, bu kuraOara uymasıdır. Bu neden- le polisi yeniden reorganizasyona tabi tutmalıvız. Sakın ola ki 'Bu ülkede ben ne dersem o olur, sa- dece ben konuşurum, dediğim de- dik olur, insanlan istediğim yer- de yürütürüm' demeyin. Bugün polis, takdir hakkını kullanması- nı bibnjyor." Prof. Dr. Kazancı, Gaziosman- paşa olaylan sırasında polisin tak- dir hakkını kullanamadığını, onun için de olaylann bu boyuta erişti- ğini öne sürerek şöyle dedı: "Fo- lis banagoreorada biönçsizcevan- uş yapmıştır. Gaziosmanpaşa olaylan sırasında, hükümetle ve merke/Je istişare edilseydi bu aşa- maya gelinmezdi. İstanbul'daki olaylar bana göre bir sonuçtur. Bunda herkesin hatası \ardir. A- ma idarenin hatası daha büyük- tür. Bana göre, polis de bu ülkenin yönetimiyle iigili her konuda dü- şüncesini sövlemelidir, bunu asker de yapmabdır. Polis: hem sevilir, hem sevilmez. SilahİJ olan. fakat silahııu göster- meyen polis tipi yaratılmalıdır. İn- sanlann saygı duyacağı polis tipi oluşturulnıabdır. koruma polisJe- ri gibi, vurup, kınp. dövüp, insan- lara hakaret ve tehdit ederek gö- rev .vapan polis degiL, halkın sevgi ve saygı besleyeceği polis imajı ya- ratalmandır." Koruma polisleri Kazancı, Mehmet Ağar'a hıta- ben şöyle dedi: "Lütfen şu koru- ma polislerine bir düzen ve disip- fa'n getirin. Bunlan yeniden örgiit- leyip eğitime tabi rutun lütfen. Bu insanlar, çok kaba ve cahiL Koru- ma oiayı sert ve bıçkın degiL ol- dukça yumuşak ve sıcak ounak İnsanlara nazik davranılmah.'" -£ 12 yıl hapis yattı, yine kurtulamadıNECATtAYGIN tZMİR - Hakkında "yurtdışı- - na çıkma yasagı" karan olduğu savıyla gözaltma alınan Mustafa Dana. dört gün Izmir Adnan Menderes Havaalanı Karako- lu'nda tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Dana'nın avukatı Adil Akyüdız, müvekkilınin Alman- ya'ya eşinin yanına giderken Ad- nan Menderes Havalimam'nda uçağabindiği sıradagörevlilerta- rafından "'tahdit" bulunduğu ge- rekçesiyle gözaltına alındığını be- lırterek, "tçışleri Bakanlıgı Genel Bilgi Toplama Merkezi'nden mü- vekkilim hakkında herhangi bir kısrtlama karan almadığı bildiril- di. Yetkililer hakkında tazminat davası açacağun" dedi. Mustafa Dana. 1978 yılında Uşak'da TKPML-TİKKO ope- rasyonunda gözaltına alındı. Uşak Sulh Ceza Mahkemesi'nde TCK'nin 141 ve 142. maddeleri- ne muhalefetten 15 yıla kadar ha- pis cezası istemıyle dava açıldı. Dava dosyası Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'ne, oradan da görev- sizlik karanyla Izmir Ege Ordu Komutanlığı Sıkıyönetim 2 No'lu Mahkemesi'ne gönderildı. Burada yapılan yargılamada örgüt yöneticiliğınden TCK'nin 146'1 ve TCK'nin 59. maddesıne göre ömür boyu ağır hapis ceza- sınaçanptınldı. Dana, cezasını çekerken 1991 yılında çıkan şartlı af yasasından yararlanarak tahliye oldu. Sevinç Sinecez ile geçen yıl ev- lendiğmi ve Almanya'da yaşama- ya karar verdiğini belirten Musta- fa Dana, sonrakigelişmeleri şöy- le özetledi: "Vaşamımı Almanya'da sür- dürmek için pasaport çıkarma gi- rişimlerinde bulundum, pasapor- lumu hiçbîr engel çıkmadan al- dım. 21 Vlart 1995 günü Alman- ya'ya gitmek üzere Adnan Men- deres Havalimanı'na pttinı. Uça- ğa binecegim sırada güvenlik güç- leri yurtdışına çıkma tahdidi ol- duğunu gerekçe göstererek beni gözaltına aJdılar. Avukatunın yap- tığı girişimler sonucunda, İçişleri Bakanlıgı Bilgi Toplama Merke- zi'nde hakkımda herhangi bir mahkeme karan olmadığı saptan- dı. Yetkililer, tahdidin çok önce- den vvriJdiğini, ancak çıkış kapı- lanna bildirilmedigini açıklaya- rak beni serbest bıraktüar. 4 gün gözaltında kaldım. Avukatım, kayholan4gtinümünhesabınıgö- revlilerden yasal yollardan sora- cak. Bir Semra Özal dünya kamu- oyunun da bildiği gibi yargılanır- ken, yurtdışına çıkabiiiyor. Sıra- dan bir insan 17 yıl önce hakkın- da bir sorusturma açtlıyor, vap- madığı bir eylemin bedelini 12 yıl gibi ağu- bir şeküde ödüyor, ama gerekli duyarlılık gösterilip çıkış kapılanndan ismi siünmiyor.'" Belgin Doruk'un cenazesine sanatçı dostian. TBMVI Başkanı Cindoruk ve kalabahk bir halk topluluğu kaöldı. (FotoğTaf: UĞUR GÜNYÜZ) 'KüçükHanunefendi' artikfilnüerdeyaşayacak kültür Servisi - Türk Si- neması'nın 'siyah-beyaz' renkleri giderek soluyor. 'Turist Ömer' Sadri AJı- şık'ın ardından 'Küçük Ha- nımefendi' Belgin Doruk da artık filmlennde sürdürecek yaşamını. 59 yaşında kalp krizine yenik düşerek aramızdan ay- nlan Doruk dün Şişli Ca- mıi'nde kılınan cenaze na- mazından sonra Zincirliku- yu Mezarhğı'nda toprağa verildi. Cenazede Türk Si- neması'nın bir dönemine imza atan oyuncular da bir a- raya geldi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, eşı Özdemir BirseL, Ediz Hun, Göksel Arsov. Ekrem Bora, Tamer Viğit, Süleyman Tu- ran, Fatma Belgen, Tanju Gürsu, Hülva Koçviğit, Nur Sürer, Vecdi Sayar, Agah Öz- güç, Aöf Yılmaz, Nuri Sesi- güzel, Hadi Çaman. Halit Kıvanç, Füsun DemireL Nu- rettin Şen, Halil Ergün ve ft- rihan Savaş gibi tanınmış ısimlerin yanı sıra cenazeye halkın yoğun katılırru dikkat çekti. Ahar, sonyolculuğuna uğurlandı Kültür Servisi - Geçen günlerde yitırdi- ğimizmüzikologCevad Memduh.\ltor, Mi- mar Sinan Üniversitesi Osman Hamdi Salo- nu'nda düzenlenen bir törenle son yolculu- ğuna uğurlandı. 93 yaşında aramızdan ayn- lan Türk müzik tarihınin önemli isimlerinden AJtar için düzenlenen törene Mimar Sinan Üniversitesı Rektörü Prof.Dr. GündüzGok- çe, öğretim üyeleri ile opera ve bale sanatçı- lan katıldı. "O bizi Atatürk'e ve Atatürk'ün ideaün- deki Cumhuriyet'ebağlayan zincirin son haj- kalanndan biriydi" diyen Gökçe. Altar'ın yaşamı boyunca nezaketi. görgüsü, bilgisi ve çalışma azmi ile çevresindekilere örnek ol- duğunu belirtti. Gökçe, Altar'ın yaşammda bir "kreşendo' ve 'dekreşendo' olduğunu söy- ledi. AJtar'ın cenazesi, öğle namazından son- ra Yahya Efendi Kabristanı'nda toprağa verildi. MBKüyekrindenErkanh öldii İMKB TAKAS VE SAKLAMA A.Ş. OZET BİLANÇO (1.000.- TL) AKTIF (VARLIKLAR) I- DONEN VARLIKLAR A- Hazır Degerier B- Menkui Ktymetler (Net) C- Kısa Vûdelı Tıcan alacaklar (Net) D- Dıger Kısa Vadelı Alacaklar (Net) E- Stoklar (Netı 1- Stoklar 2- Verılen Sıparış Avansları F- Dıger Donen Varlıklar II- DURAN VARLIKLAR A-U;un Vadelı Tıcan Alacaklar (Net) B- Dıger uzun Vadelı alacaklar (Net) C-Fınansal Duran Varlıklar (Net) D- Maddı Duran Varlıklar (Net) 1 - Bınalar. Arsa ve Ara2iler 2- Makıne. Tesıs ve Cıhazlar 3- Dıger Duran Varlıklar 4- Bırıkmış Amortısmanlar (-) 5- Yapılmakta Olan Yatırımlar 5- Verılen Sıparış Avansları E- Maddı Olmayan Duran Varlıklar (Net) 1- Maddı Olmayan Duran Varlıklar 2-Verılen Avanslar F- Dıger Duran Varhklar AKTIF (VAPLIKLAR) TOPLAMI 178 000 - - - 3.232 659 35.781.733 5.250.867 109.991 - 1.228.330 1 400.000 Carı Donem 31.12.1994 PASİF (KAYNAKLAR) 1- KISA VADEU BORÇLAR A- Fınansal Borçlar B- Tıcan Borçlar (Net) C- Dıger Kısa Vadelı Borçlar D- Alınan Sıparış Avansları E- Borç ve Gıder Karşılıkları il- UZUN VADELI BORÇLAR A- Fınansal Borçlar B- Tıcan Borçlar (Net) C- Dıger Uzun Vadelı Borçlar D- Alınan Sıparış Avansları E- Borç ve Gıder Karşılıkları III- OZSEPMAYE A- Sermave B- Sermave Taahhutlerı (-) C- Emısyon Prımı D- Yeniden Degerleme Değer Artışı 1- Duran Varlıkiarda Deger Artışı 2- Iştıraklerde Deger Artışı E- Yedekler 1 - Yasal Yeaekler 2- Statu Yecteklerı 3- Ozel Yedekler 4- Olaganustu Yedek F- Net Donem Kâr G- Donem Zararı (-) H- Geçmış v ıllar Zararları (-) PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMI 1.510.013 - 8.897.706 - - 6.093.295 AKTIFI DUZENLEYEN NAZIM HESAPLAR SAKLAMA MENKUL KIYMET DEPO HESABI TAHVİL MUHAFAZA DEPO HESABI TCMB TAHVİL DEPO HESABI DIGER PASİFİ DÜZENLEYEN NAZIM HESAPLAR SAKLAMA MENKUL KIYMET DEPO MUDILERI TAHVİL MUHAFAZA DEPO MUDİLERİ TCMB TAHVİL DEPO MUD.'LERI DIĞER 44 330.659 289 847.820- 6 102 993 5 968 610 178J000 4.831.494 246.648 33 873.516 2 628.330 - - 9 053.556 52.831.336 - 66 101 726 - - - - 2.357.624 60.000.000 - 45.1050.000 1 510.013 14.991.001 136.112.814 S3.286.8Ö1.776 14.905.568.800 27.200.368.708 21.173.733.000 7.211.268 63.286.881.776 14.905 568.800 27.200 368 708 21.173 733.000 7.211.268 351.259.576 " 'ı ' "V 36.748.494 368.008.070 127.986.618 2.357.624 257.663.828 388.008.070 •- • ..W -' 32.248 - - 419.616 2 277.281 1.272.830 7.450.350 - 53.064 809 590 Oncekı Donem 31 12 1993 10 985.707 82.130.727 2.174.098 16.209 32.248 966.154 63 548 - - 8.874.417 862.654 - 429.270 - 1.711.649 - 5.051.620 t ; i. - 1.284.623 4.215.345 14.348.369 1.021.915 - - 988.180 20.000.000 - - 429.2^0 7.763.269 56.054.791 .061.663.467 579.007.140 197.209.941 - 285.446.386 .061.663.467 .579.007.140 197.209.941 - 285.446.386 96.305.143 9.800.619 106.105.762 19.848.337 2.010.095 84.247.330 106.105.762 Istanbul Haber Servisi - Milli Birlik Komitesi üyesi ve eskı milletvekili Orhan Er- kanlı, tedavi gördüğü Floran- ce Nightingale Hastanesi 'nde öldü. Kırşehir'de 1924 yılında dünyaya gelen Erkanlı. 1944'te Kara Harp Oku- lu'ndantank subayı, 1957 yı- lında ise Harp Akademi- si'nden kurmay subay olarak mezunoldu. 27Mayıs ihnîa- lı döneminde MBK üyesi ve Genel Sekreteri seçilen Orhan Erkanlı, komitenin "14'ler Grubu" mensubu olarak 13 Kasım 1960 - da emekli edildi. Mexıco. Ottawa ve Atina bü- yükelçilıklerinde göre\ yap- h. CHP'den 1965 yılında ls- tanbul Milletvekili olarak par- lamentcya gıren Erkanlı, Hür- riyet gazetesinde genel mü- dürlük de yaptı. 71 yaşında ölen ve 2 çocuk babası Erkan- lı'nın cenazesi yann Levent Camii'nde öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlı- gı'nda toprağa verilecek. Nahunty bugün toprağa verüiyor İstanbul Haber Servisi - Koç Holding A.Ş.'nin kuruculanndan Bcrnar Natıum ön- cekı gün yaşamını yitirdi. Koç Holding'in yanı sıra Koç Toplulu- ğn'nun birçok şirketinin de kuruculanndan olan Bernar Nahum, 1911'de lstanbui'da doğdu. Nahum, 1944'te Koç Ticaret A.Ş.'de Vefbi Koç ile biriikte çalışmaya başladı ve aynı grup içinde 44 yıl çeşitli görevler üst- lendi. 1986 yılında Koç Holding'ın Yönetim Ku- rulu Başkan Yardımcıhğı'ndan emekliye ay- nlan Nahum'un "Koç'ta44 Yıtan" ismiyle yayımlanmış bir kitabı da bulunuyor. 84 ya- şında hayatını kaybeden Bernar Nahum'un cenazesi bugün saat 12.30'da Büyük Hendek Neve Şalom Sinagogu'nda yapılacak töre- nin ardından toprağa verilecek. İMKB TAKAS VE SAKLAMA A.Ş. ÖZET GELİR TABLOSU (1.000.- TL) A- BRUT SATIŞLAR B- SATIŞLARDAN INDİRIMLER (-) C- NET SATIŞLAR D- SATIŞLARIN MALIYETI (-) BRUT SAT KÂPI veva ZARARI E- FAAUYET GİDERLERI (-) ESAS FAALIYET KÂRI veya ZARARI F- DİGER FAALIYETLERDEN GELIRLER VE KÂRLAR G- DİGER FAALIYETLERDEN GIDERLER ve ZARARLAR (-) H- FINANSMAN GİDERLERI (-) FAALIYET KÂRI veya ZARARI I- OLAGANUSTU GEURLER ve KÂRLAR J- OLAGANUSTU GIDERLER ve ZARARLARI K- ODENECEK VERGI VE DIĞER YASAL YUKUMLULUKLER NET DONEM KARI ve ZARARI Cari Donem 31.12.1994 293.361 628 91.094.664 12.759 65.183 66.101.726 136.112.814 Onceki Donem 31.12.1993 93.187.^15 23.850.528 1 426 213 360 240 14.348.369 56.054.791 İMKB TAKAS VE SAKLAMA ANONIM ŞIRKETI 1994HESAPDONEMI BAGIMSIZ DENETÇI RAPORU İMKB TAKAS VE SAKLAMA ANONIM ŞIRKETCnın 31 12 1994 tarıhı ıtıbarıyte duzenlenmış bılançosunu ve bu tarıhte sona eren hesap donemıne aıt gelır tablosunu mcelemış bulunuyoruz. Incelememız, genel kabul gormuş muhasebe ılke esas ve standartlarına uygun olarak yapdmış ve do- layısıyla hesap ve ışlemlerle ılgılı olarak muhasebe kayıtlarının kontrolu ile gerekli gorduğumuz diğer denetleme yontem ve teknıklenni ıçerrmştır Goruşumuze gore, söz konusu malı tablolar İMKB TAKAS VE SAKLAMA ANONİM ŞIRKETI'nın 3112 1994 tanhındekı gerçek mali durumunu ve bu tarıhte sona eren hesap donemıne aıt gerçek taalıyet sonucunu, mevzuata ve Dir oncokı hesap donemı ile tutarlı bir şekılde uygulanan genel kabul gormuş muhasebe ılkelerıne uygun olarak dogru bir bıçımde yansıtmaktadır İstanbul, 12 01 1995 Bulent SOYLAN Baş Denetçı HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI Kuzey IraK'ın Altmda NeVar? Ecevtt'in zaman zaman çizdiği bir tablo var. Yorumdan çok. somut olaylara dayalı birtablo. Irak- Kuveyt anlaşmazlığından başlayıp bugünlere uzanan bir somut gerçekler zınciri. Ve o zincirin halkalan, bugünü anlayabilmek için bir kez daha önem kazanıyor. • * • Birinci halka... Irak ile Kuveyt arasında bazı sınır sorunlan gün- demde. 1990'ınilkyansındalrak, "sorunun göriışme- leryoluyla çözümü" için defalarca çağrıda bulunuyor. ABD, bir yandan Kuveyt'i bu çağnlara aidırtş etme- mesi için yüreklendiriyor; öte yandan Irak'a, iki ülke arasındaki sorunun kendisini ılgilendirmediği mesajı- nı veriyor. Sonuç: Saddam'ın oyuna gelişi ve Körfez Sava- şı'nda yediğı darbe... Ikinci halka... ABD istese, askerlerinı Bağdat'a kadar sokup Sad- dam yönetiminı devirmesi işten bile degil. Ama bunu yapmayıp Iraklı Kürtleri ayaklanmaya kışkırtıyor. Ame- rika'nın desteğine güvenerek harekete geçen Kürtler yeniliyor. Yüzbinlercesi Türkiye'ye sığınıyor. Sonuç: Kısıtlı olanakları ile çaresiz kalan Türkiye. Ve "Türkiye'nin imdadına" yetişmek için (!) "Çekiç Güç" formülünü bulan ABD. Amerika'nın verdiği "bir koyup beş alma" aklının reklamını numaracı cumhuriyetçilere yaptırmaktazor- lanmayan Özal'ın bu kez "yardım çağnsı"... "Çekiç Güç" ile Kuzey Irak'tan çekilmeye zorianan Irak dev- leti... Boşluğu birfiili "Kürtdevleti" ile doldurmak için gerekeni yapan Batı... Ve boşluktan yararlanarak Türkiye'deki eylemlerini bırkaç katına çıkarmakta gecikmeyen bir PKK. • • • Üçüncü halka... Bağdat'ta Saddam ile Barzani ve Talabani bulu- şuyorlar. Banşçı-demokratik bir çözüm uzerinde ilke anlaşmasına vanyortar. Sarılıp öpüşüyoriar. Sonuç: ABD'nin devreye girip Kürt Önderlere bas- kı yapması. Demokratik çözüm programını engelle- mesi. Ve Irak'ı bölmek için, elindeki "bahane"yi yitir- mekten kurtulmasj... - Dördüncü halka... Hızla ivme kazanan PKK eylemleri karşısında Tür- kiye, orduyu ağırlıklı bir biçimde devreye sokuyor. So- kunca da Batılı koronun sesi yükselmekte gecikmiyor: - Askerı çözüm yanlış, siyasal çözüm araym! Rahmetli bir cumhurbaşkanı, zaten "Federasyonu da tarttşabiliriz!" demeye başlamıştır bile. Onun iple- rini çektiği bazı "kalem"\er ise döktürmektedir: - Türkiye bir federasyon olsa... Türkiye Kürtleri ile Irak Kürtleri birteşse... Böylece petrol bölgesi de bi- zim de'netimimize girse fena mı olur? Sonuç: Türkiye kendi topraklannda PKK'ye bom- ba yağdınnca kıyameti koparan bir Batı.. ve Türki- ye'nin Kuzey Irak'taki benzer eylemlerine göz yuman aynı Batı... Niçin? "Çünkü içerideki askeri harekâta karşı çıkmakla, Türkiye'yi 'siyasal çözüm' adı altmda bölünme süre- cine itelemiş oluyortar; Kuzey Irak'takiaskeri harekâ- tımıza göz yummakla da bizi kendi Ortadoğu potiti- kalanna büsbütün bağımlı kılmış, Kuzey Irak bataklı- ğına büsbütün batırmış oluyoriar." Ve "şantaj" da üzerimizden hiç eksik olmuyor: - "Çekiç Güç" uğruna sizin Kuzey Irak'a girmenize ses çıkarmıyoruz; ayağınızı denk alın! Eğer "Çekiç Güç", Türkiye'ye yardım için oluşturul- du ise Batı'nın ondan vazgeçmemizden korkması acaba niçin? • • • Sayın Ecevit ekliyor: "Öfe yandan, müttefiklerimizin oyununa gelip as- keri harekâta ağırtık vermek zorunda kalınca, Türki- ye'nin güvenlik harcamalan alabildığine arttı; Irak'a karşı uygulanan ekonomik ambargonun Türkiye'ye getirdiği yüksek maliyete askeri harcamalardaki artış da eklenince, ekonomımiz çökme noktasına geldi; ekonomimiz çöktükçe de Batı 'dan gelen baskılarço- ğaldı; Sevr'i diriltme hevesleri büsbütün kabardı." Bu sözler "Plevne'ye fark atan" askeri harekâttan çok öncesine a/t. llk uyanlar tam dört yıl önce başla- mış; "Çekiç Güç" süreci başlarken... Son kez de ge- çen yılın son günlerinde TBMM önünde bir kez daha yinelenmiş. Kimbilir daha kaç kez yinelenecek! Kimbilir o zincire daha kaç halka eklenecek!.. Beyoglu Emniyet müdürü görevden alındı tstanbul Haber Servisi- Avukat Atilla Tanman. bir tartışma sonucu götürüldüğü Beyoğlu Emniyet Müdürlü- ğü'nde dövüldüğünü öne sürdü. Beyoğlu Emniyef Mü- dürü Cabbar Sakarya'nın, 'duruşunu beğenmediği" için kendisini döverek tehdit etti- ğini belirten Tanman "Kafa- ma vururken, bana polisin karşısında el pençe divan durmayı ögreteccğini söviü- yordu"" dedi. Adli Tıp'tan 5 günlük ış göremez raporu alan avukat Tanman, Beyoğ- lu Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak Sakarya hakkın- da suç duyurusunda bulun- du. Bu sırada Sakarya görev- den alındı ve yerine Terörle Mücadele Şube Müdür Yar- dımcısı Ali Osman Akar ge- tirildi. Avııkat Atilla Tan- man'ın anlatımma göre olay şöyle gerçekleşti: "Tak- sim'de iki şahısla aramızda geçen bir tartışma sonucu o- lay yerine gelen polis memu- ru beni ve taraşöğım kişileri Taksim'de bulunan poiis nok- tasına götürdü. Orada duru- mu açıklamak ü/f rv bekler- ken, EmniyetArniri \e adının Cabbar Sakan-a olduğunu öğrendiğiın görevfi bana 'Çek ulan elını arkadan. doğru dur karşımda pezevenk" dedi Bu- nun üzerine kendisini terbiye- h konuşmaya davet ettim. Bu sozümden sonra bu şahıs, oradaki polislere beni dışan çıkarmalaruıı emretti. Dtşan çıkanldıktan sonra Cabbar Sakarya yanıma gelerek ve ceketimin vakasından tuta- rak" Senin agzını burnunu kı- ranm. Şimdı seni müdüriye- te gönderiyorum. Orada se- nin ıcabına bakacağım' dedi Daha sonra diğer şaluslaria beraber Beyoğlu Emniyet Müdüriüğü'ne gittik." UBA'nın haberine göre Emniyet Müdürlüğü'nde şi- kayetçi olduğu şahıslann ifa- desinin alınarak serbest bıra- kıldığını, kendisinin de neza- rete atıldığını belirten Tan- man, olayı şöyle anlattı: "Nezarete atılmamın nor- mai bir uygulama olmadığı- nı oradaki görevlilere söyie- dim. Kısa bir sürc sonra Sa- karya, bulunduğum yere gir- di "Bundan sonra polisin kar- şısında el pençe divan dur- mayı sana öğreteceğim' de- dikten sonra kafama vurma- va başladı. Sonra 'Bizim eli- mızde yığınla serseri, gaspçı, katil var. Senin başına onlar- dan birini musallat ederiz. Kimvurduya gidersın veya birgün yolda giderken üzerin aranabilir ve suç unsum olan bir şey üzerinden çıkabilir. Senin hayatını söndürecek bir durum yaratmak bizim için çok kolay' dedi ve dışan çıkn."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle