Katalog

28MART1995SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER :İcra ve banka • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhunyet Başsavcılıği'nca 'görevlenni kötüye kullandıklan' gerekçesiyle haklannda dava açılan 94 icra ve banka memuru, 4 yıl 6'şar aya kadar çeşitli hapis cezalan istemiyle yargılanıyor. Ankara 2. Asliye Geza Mahkemesi'nde dün devam eden duruşmada mahkeme başkanı, tüm sanıklann nüfus ve sabıka kayıtlannın ayn ayn ıstenmesi ve çeşitli bankalarda çalışan bazı sanıklann ev ve iş adreslerinin saptanması amacıyla yazı yazılmasmı kararlaştırarak dunışmayı ileri bir tarihe erteledi. Harekâta ppotesto • ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - ' Açıkladıklan ' düşüncelerin Terörle *Mücadele Yasası'na göre "suç sayılması nedeniyle Haymana İCapalı 'Cezaevı'nde hükümlü bulunan Doç. Dr Haluk ' Gerger ve Remzi 1 Küçükertan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey jlrak'ta gerçekleştirdiği Joperasyonu protesto etmek için 2 günlük aclık grevıne başladılar. Haluk Gerger ve Remzi Küçükertan. yaptıklan yazılı açıklamada Kürt halkının yeni bir soykınma ugramasindan büyük kaygı duydııklannı ıfade ettiler. kksan'da degişikük • ANKARA , (Cumhunyet Bürosu) - . Eğitim-Sen Genel ; Başkanı Yıldınm Kaya, • 20 aralık iş bırakma .eyleminin haklılığina . değinerek eylem karanna katıldığı için Eğitim-Sen . Genel Merkezi Yönetim Kurulu hakkında açılan -adli soruşturmanın geri -Çekilmesinı istedi. Kaya, . yaptığı yazılı açıklamada yürürlüğe gıren yeni llksan ana statüsüne göre • 7 kışılik yönetim kurulundan ancak 3 tanesmın üyelerce seçileceğine de dikkat çekerek bu durumun yeni yolsuzluk kapilannı aralayacağını bildirdi. Gözattmda işkence • ADANA (Cumhunyet Bürosu) - Adana'da aralannda sosyalist basın mensuplan ile İHD yöneticisi Hüseyin Yıldınm'ın da bulunduğu 50'ye yakın kişinin gözaltına alındığı ve bazılannın işkence gördüğü savlandı. Insan Haklan Demeği GYK üyesi ve Akdeniz Bölge Temsilcisı Hüseyin Yıldınm. dün düzenlediği basın toplantısında kendisi ıle birlikte gözaltına alınanlann 24 saat süreyle tutulduktan sonra serbest bırakıldıklannı belirterek "Bu ülkede insan haklan ve demokrasinın yerleşebilmesini gönülden istiyor ve çaba harcıyoruz" dedi. Cevheri'den sltem • ŞANLIURFA (Cumhunyet)-GAP Bölge Kalkınma Idaresi ile BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Sürdürülebilır Kalkınma ve GAP' konulu seminer, dün Şanhurfa'da başladı. Devlet Bakanı Necmettin Cevhen, "Güneydoğu Türkiye'nın sevgili parçasıdır. GAP çok önemlidir Buralarihmal edıliyor" dedı. Düzeltme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemizde dün "Karabük'te ilk adım atıldı Toplusözleşmeye özelleştırme modeli" başlığı ıle yer alan haberde Kardemir AŞ için "işyen tipi toplu ış sözleşmesf yapılacağı yer almışti Işyeri değil, "işletme tıpi toplu iş sözleşmesı" yapılacaktır. Düzeltir, özür dileriz. , Kısıklı'da tüp yüklü bir kamyon, 5 katlı bir apartmana çarptı. Tüpler ardı ardına patlarken ölen olmadı Çamlıca'da faciaya kdpayı• Çamlıca Kısıklı'da, LPG tüpü yüklü bir kamyon, freninin patlaması sonucu virajı alamayarak bir apartmana çarptı. Kamyonda bulunanlar kendilerini dışan atarak kurtulurken şofor Ömer Satılmış yaralandı. 7 ailenin yaşadığı apartmanın hemen tahliye edilmesi nedeniyle binada ölen ya da yaralanan olmadı. tstanbul Haber Servisi - Çamlıca, Kı- sıkh'da bir facia ucuz atlatıldı. Emniyet Mahallesi Nuri Bey Sokak'ta dün saat 15.15 sıralarında LPG tüpü yüklü bir kamyon 5 katlı bir apartmana çarptı. Çok sayıda tüpün bırbiri ardına patlamasına neden olan olayda kamyon şoforü Ömer SaOlnuş (41) yaralandı. 7 ailenin yaşadığı 54 numaralı apart- man, patlamalar sonucu oturulamaz hale geldı. Kamyonun apartmana çarpmasın- dan hemen sonra binada bulunanlann tah- liye edilmesi sonucu ölen ya da yaralanan olmadı. Çamlıca Kısıklı Emniyet Mahallesi Nu- n Bey Sokak'ta dün saat 15.15 sıralann- da, 34 S 3359 plakalı LPG tüpü yüklü bir kamyonun frenı patladı. Süratle gelen kamyon, virajı alamayarak kaymaya baş- ladı. Şoför Ömer Satılmış hâkımiyeti sağ- layamayınca kamyonda bulunan ıkı arka- daşıyla birlikte kendısinı dışan attı. Hızla yokuş aşağı kayan kamyon. Fidan AJtun- dağ'a aıt 5 katlı bınanın 3. katındakı da- irenın içıne girerek durdu. Kazanın he- men ardından binada bulunanlar çevreden yetışenlerce dışan çıkanldılar. Çarpmadan yaklaşık 10 dakika sonra kamyon önce yanmaya, ardından da üze- rinde yüklü bulunan tüp gazlar bırbiri ar- dına patlamaya başladı. Olay yerine gelen Üsküdar, Kısıklı ve Kadıköy itfaiye grup- lan köpük kullanarak yangına müdahale ettiler. Kamyon şoförü Omer Satılmış Haydarpaşa Numune Hastanesı'nde teda- viye alındı. Olaydan sonra binada yapılan incelemede ölen ya da yaralanan olmadığı anlaşıldı. Tüp yüklü kamyonun apartmana çarpması sonucu me\ dana gelen kazada şoför Ömer Satılmış varalandı. Apartman patlamalar sonunda oturulmaz hale geldi, yapılan incelemeler sonunda apartmanda ölen olmadığı belirtildi. (Fotograflar: AHMET ŞIK) Gazetemizin yayını üzerine Petrol Ofisi yönetimi, müfettiş karannı uyguladı Yolsuzluk yapaıdar görevden ahndıANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) - Petrol Ofisi Istanbul Böl- ge Müdürlüğü'nde yapılan 125 milyar liralık yolsuzluğun sorum- lulan olarak gösterilen yönetici- ler, Teftiş Kurulu'nun kasım ayındaki raporu ve savcılığa ya- pılan suç duyurulanna karşın 5 ay sonra olay basına yansıyınca görevierınden alındılar. Petrol Ofisi yetkilileri, Cumhuriyet'te "Yolsuzluğa hoşgörü" başlığıyla 24 mart cuma günü yayımlanan habenn ardından adı geçen kişi- lerin görevlerine son verildiğini bildirdıler. Teftiş Kurulu'nun Petrol Ofisi tstanbul Bölge Müdürlüğü'nde yaptığı inceleme sonucunda, ben- zin istasyonlarıyla anlaşılarak karşılığı ödenmeyen çeklenn mu- hasebeye işlendiği ve kurumun 125 milyar lira zarara uğratıldığı ortaya çıkmıştı. Teftiş kurulu. yolsuzluğun be- lirlenmesinin ardından, Istanbul Bölge Müdürü Necdet Ozgen, ge- nel müdürlükten Finansman Da- iresı Başkanı Celalettin Döver. Muhasebe Daire Başkanı Recep Özhan ve Başkan Yardımcısı Se- lahattin Balta ile Bilanço Şube Müdürü Yaşar Hışır hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Baş- savcılığı'na suç duyurusunda bu- lundu Yolsuzluğun ortaya çıkmasırun ardından, Istanbul Bölge Müdürü Özgen'ın görevine son verilirken, genel müdürlükte haklannda suç duyurusunda bulunulan kişiler görevde kalmıştı. Konuyla ılgili olarak sorulan- mızı yanıtlayan Petrol Ofisi Ge- nel Müdürü Korel Aytaç da, ge- nel müdürlükteki ilgili persone- lin. "emekliliklerinin yaklastığı ve bilanço dönemi olmasr nedeniy- le görevlerinden alınmadığını savunmuştu. RP'liler 'belediye bayramı'nı kudadı ASU MARO /HÜLYA TOPCU Cemal Reşit Rey Konser Salonu tıklım tıkhmdı. Tüm koltuklar, balkon ve hatta yerler başörtülü, çarşaflı kadınlar ve küçük çocuklarla doluydu. Sahnenin üstünde üç tane bayrak asılıydı: Iki büyük Refah Partisi bayrağı, ortada da bir tane küçük. ay yıldızlı bayrak. Refah Partisi ll Hanımlar Komisyonu. '27 Mart mahalli idareler bayramı 1 nı kutlamak üzere düzenlemişti bu günü. Olduİcça coşkulu geçen ve RP iktidara gelınceye kadar "el ele çahşma" sözü verilen şölene erkek basın mensuplan alınmadı. Necmettin Erbakan ın eşi Nermin Erbakan ın salona girişi büyük bir coşku yarattı. Erbakan'ın kızı Elif Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve ilçe belediye başkanlannın eşlerinin de katıldığı program, tstiklal Marşı'nın sözlerinin okunmasıyla başladı. "Bugün efsane belediyeciliğimizin birinci yddönümü" diye söze başlayan tstanbul ll Hanımlar Komisyonu Başkanı Mine Aköz, bu salonun kendisine. birkaç yıl önce Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin düzenlediği "tslam Fundamentalizmi ve Köktendincilik" konulu paneli anımsattığını söyledi. Aköz. "Bu sahnede Millhet gazetesinden, Cumhuriyet gazetesinden yazarlar ve bazı derneklerin temsilcileri vardı. ıslama çok büyük saldırüarda bulundular. Orada tek başörtülü hanım maalesef bendim. Ve davetii hammefendiler yanıma gelerek yığın yıgın sonılaria beni bunaltmaya çahştılar" dıye konuştu. 'Asım'uı Nesli Kız Ekibi'nin Arapça marşlarla katıldığı programın en itibar gören konuklanndan bıri de, Avrupa Milli Görüş Teşkılatlan Hanımlar Komisyonu Genel Başkanı Gülseren Topuz oldu. Bu gün için Almanya'dan gelen Topuz, Avrupa'da çok 'zulüm gördüklerini' belirttı. Sahneye gelışı ayakta alkışlanan Nermin Erbakan da kadınlan RP selamıyla selamladı ve ardından Fetih Marşı okundu. Nermin Erbakan, "Bugün 'beledhelerbayramı'nı kuthıyonız. tnşaüah yann ihtilal bayramını kutlanz. Tek başımıza >ola çıkbk, bugün İstanbuTun 12 mihonu değiL Türkiye'nın 60 milyonu değil, 1 mifyar 500 mflyon Islam âlemi, 6 milyar insanlık bizi bekli}or"dedı. RP'nın kasası olarak bılinen Süleyman Mercümek de Cemal Reşıt Rey'e geldi. Cemal Reşit Rey önünde bekleyen Mercümek'in, yakınlannı almak için geldiği iddia edildi. İGDAŞ Anadolu Bölge Müdürü'nün işine son GÜNNURİLHAN RP'li Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın "emin eUer"i, göreve geleli daha bir yıl olmadan yolsuzluğa bulaşmaya başladı. Doğalgaza abone olmak için başvuran emeklilerin paralannı faıze veren tGDAŞ Anadolu Bölge Müdürü Edip Çıtlakoglu. olay ortaya çıktıktan sonra görevden alındı. Doğalgaza abone olmak isteyenlenn 130 milyon lirasını alan ve bunun 109 mılyon iirasını bir galenciye vererek ondan 130 milyon liralık iki ay vadeli çek alan Çıtlakoğlu'nun yolsuzluğu, çekin karşıhksız çıkmasıyla ortaya çıktı. RP'nin • Doğalgaza abone olmak için başvuran emeklilerin paralanm faize veren İGDAŞ Anadolu Bölge Müdürü Edip Çıtlakoğlu görevinden alındı. Kadıköy ilçe yöneticisi olan Çıtlakoğlu, bu göreve atanmak için 1994 Nisan ayında görevinden aynlmıştı. Göreve geldikten sonra önceki belediye yönetımlennın yolsuzluk yaptığını "muslukların başuıı 'emin efler'e teslim ettik"sözüyle ima eden Tayyip Erdoğan. mega projelerinin yolsuzluk ve rüşveti ortadan kaldırmak olduğunu vurgulamıştı. Edip Çıtlakoğlu'nun görevden ahnmasına neden olan gelişmeler, Bostancı Havuzlu Sitesı yöneticisi Nazun Ertan'ın abonelik için başvurusuyla başladı. Ertan, site sakinlerinden topladığı 130 milyon 800 bin lirayla gittıği tGDAŞ'ta, ödenmesi gereken tutann 163 milyon 500 bin lira olduğu için başvurusunun kabul edilmediğini anlattı. 1 ocak tarihinde doğalgaz başvurulanna büyük oranda zam yapılması öngöriildüğü için sorunu İGDAŞ Anadolu Böige Müdürü Edip Çıtlakoğlu'na götürdüklerinı belirten Ertan, Çıtlakoğlu'nun 130 milyon lirayı aldığını ve elle yazılmış bir makbuz vererek sorunu çözeceğini söylediğini dile getirdi. 3 ocak tarihinde ödenmeyen 33 milyon lirayı götürdüklerinı kaydeden Nazım Ertan "Ödemeyi tamamladığumz için bize verdigi el yazısı makbuzu iade ederek 31 aralık tarihli resmi makbuzu verdi" dedı. Nazım Ertan, mart ayında tGDAŞ'tan "abone ücreti için verilen çekin karşıhksız çıktığınr içeren bir yazı geldiğini, buna çok şaşırdıklannı belirterek "Biz parayı İGDAŞ Anadolu Bölge Müdürü Edip Çıtlakogluna nakit olarak ödemiş, karsıügında da makbuz almıştık. tlgilileri telefonla arayarak, ödemeyi çekle değü nakit olarak \aptığımı/j sö>ledikn dıye konuştu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hayret Bi'şey... Bizim gençliğimizde insanlar mümkün olduğun- ca güzel bir Türkçeyle konuşmaya çalışırlardı. O zamanların ünlü bir sinema oyuncusu "tamam" yerine "temem", "yaşa" yerine "yeşşe" vb. söz- cükler kullandığı için çok kızardık. Hani "kızar- cWc"derken, doğrusu kimlerin kızdığını da pek bile- miyorum. Galiba ufak bir azınlıktık biz. Zira tüm çocuklar birbirlerini "yeşşe" diye selamlarlardı... Bu türden türetme sözcükler zaman içınde gali- ba biraz nitelik kazandılar. Ama benim gözümde sempati kazanamadılar. "Temem"lerin, "yeşşe"le- rin, "abidik-gubidik"\enn yerini başka sözcükler al- dı. "Hayret bi'şey" gibi, "süper..." gibi, "Ay inan- mıyorum..." vb. gibi. Ve bu tür sözcüklere de çok kızmama karşın; zaman zaman kullanmaktan ken- dimi alamıyorum. Ve doğrusu bu hafta sonu, kimi arkadaşlarımın, cumartesi günü bu köşede yayımlanan "Müdaha- lenin Düşündürdükleri"baş\M\ yazımla ılgili eleştiri- lerini duyunca, "Hayret bi'şey..."demekten kendi- mi alamadım. Çok ilginç bazı yaklaşımlar var Türkiyemızde. Ki- mi insanlar (haklı olarak) her türlü kısıtlamalardan arındırılmış bir düşünce özgürlüğünü talep eder- ken, galiba bunu sadece kendileri için istiyorlar. (Her ne kadar sık sık "Kendim için bir şey istiyor- sam namerdim" deseler bıle...) ömeğin Türkiye'de düşünce özgürlüğü "şampi- yonlanna" göre; bir insan pekala PKK'ye sempati duyabilir, Apo'da lider özeliikleri bulabilır ve pekala Türkiye'nin federatif bir yapıya dönüştürülmesini ve hatta parçalanmasını isteyebilir. Güneydoğu'da on binlerce askerimiz sanki gölgelerle savaşıyor- muşçasına; bunun, sadece "düşünce özgürlüğü" kapsamında olduğunu ileri sürerler. "Pekı, kabul. Siz öyle düşünebilirsıniz. Ama ben PKK'nin demokratik bir sıyasal örgüt olduğunu düşünmüyorum" dediğiniz an yandınız. Ne "resmi ideolojinin sözcüsü" olmanız kalır, ne "militarist Türkiye Cumhuriyeti'ni savunmanız." Ve siz bunu dile getirdığiniz anda "jandarma dayağının" da so- rumlusu olursunuz. Kürt kökenli fukara köylüye zulmeden özel tim görevlisinin de. Onlar üç yaşın- da bebelerı kurşuna dizenlerın sorumluluğunu taşı- mazlar. Ama siz köy yakanlardan sorumlusunuz- dur. Bu arkadaşların (her ne olursa olsun) düşün- celerini dile getirmeleri ve tartışmaları, düşünce özgürlüğünün kapsamı içindedir. Ama siz o düşün- celere katılmadığınız anda. sizin düşünce özgürlü- ğünüz biter. Sizin düşüncelennızi dile getırmeniz, düşünce özgürlüğü ve insan haklarına karşı ol- maktır. Vallahi, hayret bi'şey... Bu muhteremler düşüncelerini dile getirdikleri zaman "demokrat" ve "solcu" olurlar. Siz düşün- celennizı dile getirdığiniz zaman "faşist" olmasanız bile, en azından insan haklannı ihlal etmiş olursu- nuz. Onlann istedikleri her şeyi düşünmeleri ve (doğal olarak) dile getirmeleri "hak"X\r. Ama sizin düşün- celeriniz onlann düşünceleriyle uyuşmuyorsa, sizin bunları dile getirmeniz "haksızlık"tır. Irkçılığa, şovenizme ve ulusçuluğa karşıdırlar. Ama ırk temeline dayanan bir hareketı desteklerter. Ve siz buna karşı "ülke butünlüğü" vb. gıbı "çağçb- şı" (!) kavramlardan söz ederseniz; derhal şovenist olursunuz, resmi ideolojinin savunucusu olursu- nuz. Solculuğu da kimseye bırakmazlar. Ve siz de solcu olduğunuzu söylediğiniz zaman kabul et- mezler. Zira solcu olmak için, ancak onlann (yalan yanlış bir biçimde) tanımladıkları kalıplara uymak gerekir. Bunların çoğunun solculuğu, Türkiye'deki kimi Islam şeriatçılarının Müslümanlığına benzer. Sadece kendi tanımladıklan ve yorumladıklan biçi- miyle Müslüman olunur. Siz farklı bir şeyler yorum- larsanız dışlanırsınız. Terörist şiddet uygulandığı zaman pek kınamaz- lar. Zira yapılan şey, "terörist şiddet"X\r ve onlara göre bir mücadele yöntemidir. Ama benzer bir şeyi devlet güçleri yaptığı zaman kıyameti koparırlar. Ne insan haklan ihlalı kalır, ne sıyasal ahlak. "Yahu aynı şeyler geçenlerde de oldu, hem de fazlasıyla oldu, çıtınız çıkmadı" derseniz de yanıtları hazırdır. "Bu yöntem devlete yakışmaz." Sankı devlet ma- kinelerle yönetiliyor. Vallahi, hayret bi'şey... Siz onlann görüşlerine ıstediğiniz kadar saygı gösterin. Onlar sizin görüşlerinıze hiç saygı göster- mezler. Siz istediğiniz kadar, onların görüşlerini dile getirmeleri haklarını savunun. Siz kendi farklı dü- şüncelerinizi dile getirdığiniz zaman müthiş kızar- lar. En tahammülü olanlar; kızmasalar bile, çok ayıplar ve kınarlar. . Defalarca şahit oldum. 500 kişilik bir grubu 20 kişi yönlendirmek isterse, bunun adı "demokrasi" olur. Ama o 500 kişi kendi demokratik haklarına sahip çıkar ve bu 20 kişiyi susturursa, bunun adı "baskı" olur. Demokratik haklarını kullanmalarına engel olunduğunu ileri sürerler. Vallahi, hayret bi'şey... Demokraside düşünce özgürlüğü herkes için vardır. Kendi düşünceleri için özgürlük ve saygı bekleyenler; başkalarının düşüncelerine de aynı özgürlüğü tanımak ve aynı saygıyı göstermek zo- rundadırlar. Aksı takdirde ne düşünce özgürlüğü kalır, ne de demokrasi. Bazı dostlarım bunların yaptıklanna, "entelektüel terör" diyorlar. Galiba haklılar... Türkiye Aile Planlaması Vakfı başkanlığına yeniden seçilen Koç: 1 ıırkıye nın en buyük sorunu ııiifiLs artışı Istanbul Ha- ber Servisi - Türkiye Aile Planlaması Vakfı Başkanı Vehbi Koç. nüfus artışı- nın kalkınmayı yavaşlattığını, iş- sizliği arttırdığını, sosyal konularda da sorunlara yol açtığını söyledi.Türki- ye Aile Planlaması Vakfı, 10. Mütevelli Heyet top- lantısını dün Divan Ote- li'nde gerçekleştirdi. Top- lantıya tstanbul Vali Yar- dımcısı Selahattin Ekre- moğlu, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ah- met Miski. işadamı Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Üzeyir Garih, Prof. Dr. İhsan Doğramacı, TtSK Genel Baş- kanı Refik Bav- dur ile vakıf üye- len katıldı. Vehbi Koç. Türkiye'nin en önemli soru- nunun hızlı nüfus artışı olduğunu söyledi. Bu sorunun çözümlenme- si için "devlet-miöet" iş- birliğinin sağlanması ge- rektiğine dikkat çeken Koç, "Bugüne kadar la- zım gelen siyasi iradeyi gö- remedik. Buna rağmen vakfımi7 elinden gelen bü- tün çabayı bugünden son- ra da gösterecektir" de- di.Konuşmalann ardından Vehbi Koç vakıf başkanlı- ğına yeniden seçildi.