Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 1995 SALI
12 DIZIYAZI
İsa, şeriati yumuşatiyorKadını dünyasd yaşamda
'ikinci sınıf insaı'. dinsel
alanda'ikind sınıf kul" yapan
bu hükümlerin kaynağının
kadının gerek yantıhş biçi-
tnine gerekse işleciği ilk gü-
naha bağJanmasırL, tek tann-
lı dinlerde cınsel aynmcılığtn
nedeni olarak ileri sürüldüğü-
nübelirtrniştik. Br başka yo-
rum getiren topluracu görüşe
geçmeden önce, Ahdi Atik'in
20. kitabını oluşturan 'Sûky-
man'ın MeseBeri'nden bir bö-
lümü aktaralım:
Kadın kocasma kötülükle
değil,
Hayattmn bütüngünlerince
iyilikle öder.
Yün \>e keten arar,
Ve elleriyle istekk işler.
Tüccar gemileri gibidir,
Ekmeğini uzakıan getirir.
Henüz gece iken kalkar.
(•••)
Bir tarla almayı düşünür
Ve onu satın alır,
Ellerinin kazana ile
Birbağdiker.
Belini kuvvetle kuşatır,
Ve bazılannı kmretlendirir.
Tıcaretin iyi olduğunu
tadar;
Geceleyin çerağı sönmez.
Ellerini örekeye kor.
Ve avnçlan iği tutar.
(...)
Kendisine halılaryapar:
Esvabı ince keter,
Ve erguvanidir.
Kocası memleketin
thtiyarian ile otururken
Keten esvap vapar ve satar,
Ve tüccara kuşakkr verir
Kuvvet ve şeref onun
libasıdır;
Veyannki günegüler.
(...)
Evi halkmın gidişine
Gözcülük eder
Ve tembellik ekmeğini
yemez.
Bütün bunlan sonsuz bir
emek harcayarak yerine geti-
ren kadına ev halkının. daha
açıkçası -kız çocuğunun sö-
zü edilmediğinden- koca ve
ogullar olarak ev halkının tu-
tumuna gelince:
Oğullan kalkar
Ve onu mutlu ederler;
Kocası da kalkar ve onu
över:
Faziletie davramn lazlar
çoktun
Fakat sen hepsine
Üstün oldun, der.
'Sömürünün ilk
biçimi'
Musa Şeriati altında ezilen kadınlar, Isa'da kendileri için bir umut ışığı aramaya başladılar. isa'nın
annesi Meryem de onlar gibi bir kadındı. Tann'nın bir kadına ayrıcalık tanıması, onu ödüllendir-
mesi, yığınların ardından gittiği Mesih'in anası olması, başka bir deyişle, bir kadının Tann kat»n-
da kutsallaştınlması, acı çeken, ezilen kadınlar için ayn bir umut kıvılcımıydı.
• İsa, Musa
şeriatının
öngördüğü zina
yapan kadının
taşlanması
hükmünü
kaldırdığı gibi, zina
dışında kocaya
boşanma
hakkı vermez. İsa,
sağladığı bu
önemli
kazanımlardan
başka, kadınlara
dinsel yaşamda
görev
üstlenebilme
yolunu da açar.
• Nevarki
kadınların gerek
toplumsal
konumları ile
gerekse dinsel
yaşamlarıyla ilgili
bu düzenlemeler,
kadın erkek
eşitsizliğini
ortadan
kaldırmıyordu.
Hıristiyan şeriati
da Havva'nın
yaratılış nedenini,
yaratılış biçimini,
ilk günahı, olduğu
gibi Musa
dininden alıyor,
kadının konumunu
belirlemeyi
bunlara
dayandırıyordu.
yazacak ve onun efine vere-
cek ve onu evinden göndere-
cektir" (Tezrfle 24/1) kuralı-
nı geçersiz kılar.
Kadına yeni rol
Yine eski şeriatın kadının
biyolojik yapısmdan kaynak-
lanan durumu dolayısıyla.
onu kimi kez 150 günlük bir
süreyle toplumdan dışlayan
yaptınmını, isa, böyle du-
rumda olan bir kadının ken-
dine yaklaşmasına, dokun-
masına izin vererek, geçersiz
kılar.
İsa, kısa süren peygamber-
lık döneminde kadınlara sağ-
ladığı bu önemli kazanımlar-
dan başka, onlara dinsel ya-
şamda görev üstlenebilme
yolunu da açar. Bu durum ka-
dına, Musa şeriatında görül-
meyen yeni yaşam biçimleri
getırecektir. Bunu mcil'den
aktanlan bir örnekle belirte-
lim:
tsayolculuklanndan birin-
de, Marta adlı bir kadının
evine konuk olur. Marta'nın
kız kardeşi Meryem. İsa'nın
ayaklarının dibinde oturup
sürekli onu dinler; bu yüzden
evin bütün işleri Marta'ya
kalır. O da bu duruma isyan
eder, Isa'ya gelıp kardeşinin
kendisine yardımcı olması
için Meryem'i uyaımasını is-
ter. Oysa isa: "Meryem ken-
dinden alınmayacak olan iyi
payı seçmiştir
1
" (Luka 10/38)
diyerek kendinı dine adayan
kadını korur.
Bu olay gelecekte yaşam-
la inancı eş tutan kadınların
ortaya çıkacağının ilk belirti-
sidir. Nitekim çileciliğin ön-
cüsü kadınlar olmuş, rahibe-
ler keşişlerden önce ortaya
çıkmıştır.
Eşitsizlik bitmiyor
Öte yandan bu dizeler aile içi ev eko-
nomisinin sanki birtanımıdır. Bu işgücü-
nün yaratıcısı, dinsel işbölümünün sonu-
cu olarak yalnızca kadınındır. Kadının
dar, sınırlı bir alanda, ailenin yaşamsal
bütün ihtiyaçlannı üretmesinin dayana-
ğı olan cinsel aynmcılığı, Clara Zetkin
(1857-1933), 'Sömürünün ilk ve en eski
bicimJerinden biri' olarak yorumlar.
İlk vahiy dinınin kutsal kitabı Tevrat ve
Süleyman'ın Meselleri'nden alıntılarla
sergilenmeye çalışılan bu ilk şeriatın, ka-
dına özgü tutum ve yaptınmlan, öteki iki
din, yani Hıristiyanlık ve Müslümanlık
için de önemlidir. Çünkü, Batılı müsteş-
rikler, Doğu bilimcileri, dinsel tarih uz-
manlan kısaca bilim çevreleri Hıristiyan-
lıkla Müslümanhğın. Musa dininin bir
türevi olduğu görüşünde birleşirler. Bu
görüşü, özellikle Islam kaynaklan, ken-
di yorumlanna göre belirtip benimser;
bu duruma Islam şeriatından söz edildi-
ğinde kısaca değinilecektir.
Tarihsel sıraya göre ele alacağımız
ikinci şeriat Hıristiyanlıktır. Hıristiyanh-
ğın doğuş günlerinde, Kudüs'te, Filis-
tin'de, Şeria'da ağır yaşam koşullan altın-
daki insanlar, özellikle kadınlar umut-
suzluk içindeydiler. lnançlann çözüldü-
ğü, gevşedıği bu dönemde bölgenin yay-
gın dıni Museviliğin kadınlara yükledı-
ği ağıryaptınmlar, bunlann getirdiği so-
runlar artık altından kalkılnıası güç bir
yük olmuştu.
Umut arayı$ı
İsa, kadınlar için daha bir tek söz bile
söylemeden kadınlar ondan kendileri için
bir umut ışığı aramaya başladılar. Ayn-
ca isa'nın annesi Meryem de onlar gibi
bir kadındı. Tann'nın bir kadına aynca-
lık tanıması, onu ödüllendirmesi, yığın-
lann ardından gittiği Mesih'in (kurtancı-
nın) anası olması, başka bir deyişle, bir
kadının Tann katında kutsallaştınlması,
acı çeken, ezilen kadınlar için ayn bir
umut kıvılcımıydı. Nitekim daha sonra
Hıristiyan şeriati belırlendiğinde, Tann
yasağını çiğneyen Havva yerine, inanı-
şıyla insanı kurtaran, inanç dolu Mer-
yem benimsenecektir.
İlk günlerde, tsa'nın dolaştığı yerler-
de, yollarda kadınlar büyük bir sessizlik
içinde onu uzaktan izlerler, gerektiğinde
içleri sevgi, saygı ile dolu olarak hizmet-
lerini görürlerdi. Incil yazıcılan Matta,
Markos, Luka,Yuhanna kaleme aldıkla-
n Incillerde kadmlann bu bağlılığını yer
yer anlatırlar.
Kadmlann, inançla. tutkuyla ardından
gittikleri İsa'nın yeni dini, oniara ne gi-
bi bir kurtuluş umudu vaat ediyordu?
Bu soruya yanıt vermeden önce Hıris-
tiyanlığın kutsal kitabı 'Ahdi Cedif (Ye-
ni Anlaşma)nın niteliğinden söz edile-
cek olursa, bunun ayn ayn yazılmış dört
Incil'den ve Isa'nın havarilerinden olan
Aziz Paul'ün mektuplanndan oluştuğu-
nu söyleyebiliriz. Isa'dan sonra Hıristi-
yanlığı yayan, bir bakıma biçimlendiren
Aziz Paul'dür. Onun, Suriye, Irak, Ana-
dolu, Yunanistan ve Makedonya'da kimi
kentlerin halklanna yazdığı mektuplarda
Hıristiyanlığın bazı ilkelennin belirip,
biçimlendiği görülür. Az önce sorulan
soruya yanıt bu dört Incil'den ve mektup-
lardan yapılan aktarmalarla sergilenme-
ye çalışılacaktır.
Taşlanmaya son
Yazının ilk bölümünde belirdiği gibi
Musa şeriatının temel dayanaklanndan
birini kadın erkek eşitsizliği oluşruruyor
ve bu durum kadına özgü yasaklamalar-
la ve yaptmmlarla kuvvetlendiriliyordu.
Işte yeni dinin bu konuda ortaya koyaca-
ğı düzenleme ne olabilirdi? Bunu Musa
dininin koyu yandaşlan olan Ferisfler de
merak ediyorlardı. Bu yüzden Isa'yı
adım adım izliyorlar, konuşmalannı din-
liyorlar, sonra sorularla onu sık sık sını-
yorlardı.
Ömeğin, zina durumunda yakaladık-
lan bir kadını Isa'ya getirip: "Bu gibile-
rin taşlanmasına Musa şeriatta bize em-
retmiştir, sen ne dersin?" (\ ühanna 8/ 5)
diye sorarlar. isa'nın verdiği yanıt, in-
sanlan yöneltmek istediği sevgi, hoşgö-
rü, anlayışına uygundur. Şöyle der İsa:
" Kadının üstünesizden günahsz olan ön-
cetaş atsın_." (Yuhanna 8 8) Bu öneri Fe-
risilerin kadını bırakıp gitmelerine ne-
den olur. İsa da yalnız kalan kadına: "Ben
de sana hükmetmem git, bundan sonra
da günah işleme" der.
Böylece bir kadının zina gerekçesıyle
taşlanıp öldürmesini buyuran Musa şeri-
atının yaptınmını kaldırmış olur.
İsa, dağda yaptığı ünlü konuşmasın-
da: "Kim zinadan başka bir sebeple ka-
nsını boşar ve haşkasıyla evlenirse, zina
eder" (Matta 5/32) diyerek yine Musa şe-
riatının "Kadın kocasuun gözünde lütuf
bulmazsa, (koca) onun için boş kâğıdını
Ne var ki kadınlann gerek
toplumsal konumlan ile gerekse dinsel
yaşamlanyla ilgili bu düzenlemeler, ka-
dın erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmı-
yordu. Hıristiyan şeriati da Havva'nın
yaratılış nedenini. yaratılış biçımınk, ilk
günahı, olduğu gibi Musa dininden alı-
yor, kadının konumunu belirlemeyi bun-
lara dayandınyordu.
Ahdi Cedit'te yer alan Aziz Paul'ün
mektuplanndaki kadın ile ilgili bölümler.
cinsel eşitsizliğin bu yeni dinde de nasıl
sürdüğünü gösterir. Mektuplardan akta-
nlacak alıntılar, bunu bütünüyle ortaya
koyacaktır.
Korent kenti halkına yazdığı mektup-
ta ermiş Paul şöyle der:
"Bilmenizi isterim ki, her erkeğin başı
Mesih, her kadının başı erkekrir. Erkek,
Allah'ın sureti ve izzeti; kadın. erkeğin iz-
zetidir. Çünkü erkek kadından değil, fa-
kat kadın erkektendir; çünkü erkek ka-
dın için değil, fakat kadın erkek için ya-
raüldL"
Koloseli kenti halkına yolladığı mek-
tubun bir yerinde de: "Ey kaduılar,
Rab'be layık olduğu üzere kocalannıza
tabi olun" diye belirtır.
Yarın: Kilisenin kadına bakısı
İLAN
BİNA KİRAYA VERİLECEK YA DA SATILACAKTIR
SOSYAL SİGORTALAR KLîRUMU MENSUPLARI EĞtTİM VE DİNLENME
TESİSLERİ DERNEĞİ BAŞKANLIĞI'NDAN:
Mülkiyetı S.S. Kurumu Mensuplan Eğitim ve Dinlenme Tesısleri Derneği'ne ait Istanbul-Kartal'da tapunun 1866 ada,
22 parselinde kayıtlı 8007 m:
ile 529 ada 1 parselinde kayıtlı 7900 nf olrnak üzere toplam 15907 nv'lik arsa üzerinde 3
bloktan oluşan, 432 yataklı bına ile 3 adet hizmet binasından olusan "dinlenme tesısleri", mevcut haliyle aşağıda belir-
tilen koşullarla satışı veva kira karşılığı, ıhale edilecektir.
A - Satış
1) Arsa ve üzenndeki tesisler için teklıf alınacak olup bu teklıfler "açık arttırma" suretıyle değerlendirilecektir.
2) Tasınmazın satışıyla ilgili her türlü vergi resim ve harçlar alıcıya aıttir.
B - Kiraya verilmesi
1) Kartai Dinlenme Tesısleri, Dinlenme ve Eğitim Tesisleri, Kültür ve Sanat Galerisi. Kültür ve Sanat Faaliyetlerinde
Bulunanlar Lokali, Turistik Restaurant, Konukevi, Sağlık Tesisi vb. gibi kullanılmak üzere kiraya venlecektir.
2) Tesisler mevcut haliyle kiraya verileceginden orijinalıne uygun olarak yapılacak tadilat. tamirat, onanm için resmi
kurum ve kuruluşlardan istenilen her türplan, proje ve teknik belgelerin hazırlanması ve gereksmım duyulan yasal iznin
almması kiracıya aıttir.
3) Onanlacak binada 1. sınıf malzeme kullanılacak ve en çok 20 yıl süreyle kiraya venlecektir.
4) Isteklilerin bu işe ait şartname ile binalara ait imar durumunu ilan tarihinden itibaren mesai saatleri dahilinde
derneğimiz başkanlığında inceleyecekler ve dosya gördü belgesi alacaklardır.
5) Onanlacak binaya ait bütün plan. proje tadilatlannın hazırlanmasıyla her türlü ruhsatın alınması yüklenici flrma
tarafından gerçekleştinlecektir.
6) Uygun görülen teklıfler arasmda gerektiğinde açık arttırma suretiyle en uygun teklif belirlenecektir.
7) Bu işin geçicı teminatı 200.000.000.- TL.dir.
8) İşin kesin teminatı, venlecek kıra bedelınin bir yıllık tutan kadardır.
9) Ihale, 26.4.1995 tarihine rastlayan çarşamba günü saat 15.00'te SSK mensuplan Eğitim ve Dinlenme Tesisleri Derneği
Başkanlığı'ndakı ıhale komısyonunca yapılacaktır.
10) Isteklilerin, hazırlayacaklan yapım şartnameleriyle birhkte.
a. SSK Mensuplan Eğitim ve Dinlenme Tesisleri Derneğf nden alacaklan dosya tetkik belgesi,
b. 1995 yılı Ticaret Odası sicil kayıt belgesi aslı veya noterden tasdikli suretiyle noterden verilen imza sirküleri,
c. Geçıci temınatın dernek başkanlığı muhasebesi veznesine yatınldığına ait makbuz.
11) Isteklilerin ilanda belirtilen belgelerle birhkte ilan hükümlerine göre tanzim edilecek teklif mektuplannı ihale günün-
den bir gün önce 25.04.1995 tanh, salı günü saat 14.00'e kadar makbuz mukabilinde Mithatpaşa Cad. No: 7 Ankara
adresinde bulunan SSK Genel Müdürlüğü 1. bodrum katında yer alan SSK Mensuplan Eğitim ve Dinlenme Tesisleri
Derneği'nde bulunacak şekilde ıadeli-taahhütlü olarak postalanması veya bizzat elden verilmesi gerekmekte olup,
postadaki gecikmeler kabul edılmeyecektir.
12) Derneğimiz. ihaleyi yapıp yapmamakta kısmen veya dilediğıne yapmakta serbesttir.
Basın: 13362
İSTANBUL KÜLTÜR ve SANAT VAKFI
kurucularından
Prof. CEVAT MEMDUH ALTAR'ı
yitirmenin derin acısı içindeyiz.
İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT VAKFI
T.C.
GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞIHALKALIGİRİŞ GÜMRÜK
MÜDÜRLÜĞÜ
İLAN
Güneş Sokak No: 15/8 Çankaya/ Ankara adresinde mukim Anelsan Anadolu El San.
Ith. Ihr. Ltd. Ştı. fırması adına gümrük ginş beyannamelerinden doğan ve karşılannda
miktarlan göstenlen kamu alacaklannın tahsılı için çıkanlan tebligatlar, fırmasının bi-
linen adresinde bulunamaması sebebiyle iade edilmiştir.
7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28. ve 31'inci maddelen gereğince tebligat yerine
kaim olmak üzere ılanen tebliğirie karar verilmiştir.
Yukanda belirtilen nedenler ile anılan adreste faaliyet gösteren şirketin belirtilen bor-
cunun 15 gün içinde gümrüğümüz saymanlığına ödenmesı, aksi halde 6183 sayılı
A.A.T.U.H Kanunu'nun 55-60 ve 114'üncü maddelen gereğince işlem yapılacağının bil-
inmesi ilanen tebliğ olunur.
Dosya No' Be>3nnameNoveTarihı . Amtne Alacağı Mıktan
1-2901/178-5 2372316 3.1992 83.410.000+56.936 000=
140.346 000
Yalnız 1 (bir) kalemdır.
Basın: 11612
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Demokrasi Umudu...Fıkrayı 8 Mart 1987 günlü "Ankara Wof/an"ndayazmı-
şım. "Ürnit Yayıncılık"ta çıkacak bir kitabımın hazırlıkla-
nnı gözden geçirirken, bir daha okudum. Romanyalı Pro-
fesörAnna Aslan'ın yardımcısı Dr. Maria Georgescu an-
latmış, şöyle:
"Aslan, ormandaki tüm hayvanlan yemiş. Kurt, kuş,
börtû böcek, çakal, sırtlan, kaplan maplan ne varsa ye-
miş. Karnını doyurduktan sonra, ağacın dibine uzanmtş,
bacak bacak üzerine atmış, göğsünü kaşıyarak kestirme-
ye çalışıyormuş. Birara bakmış, yukanda dallann arasm-
da, mınik bir kuş yavrusu cık cik ötüyor, daldan dala se-
kiyormuş. Aslan homurdanmış:
- Sen nasıl kurtuldun öyle?d/ye sorrnuş.
- Sen ormandaki hayvanlan yerken beni görmedin, fır-
layıp çıktım buraya! demiş. Kuş yavrusu neşeyle ötüyor,
aslan buna sinirieniyormuş.
- Senin ananı yedim, babanı yedim, kardeşıni yedim!
dediğinde kuş aldırmayıp sekmeyi, cik cik ötmeyisürdür-
müş... Aslan birara:
- Seni de yiyeceğim! deyınce kuş yavrusu titremeye
başlamış. Bu kez aslan sormuş:
- Ananı yedim. babanı yedim, kardeşıni yedim, hıç tın-
madın da 'Seni de yiyeceğim!' deyince titremeye başla-
dın, neden?
- Umut! demiş yavru kuş, Yaşama umudumu yıtırmek
istemiyorum!"
Fıkrayı anlattıktan sonra, şöyle demişim:
"... Ülkede yazık ki yönetimler insanlan yaşatmayı de-
ğil, öldürmeyi yeğliyortar. Sağlıklı değil, sağlıksız, mutlu
değil mutsuz insanlar ülkesı yapmak istiyorlar ülkeyi. Ya-
şatma amaçlan olsa yöneticılerin, ölüm cezalanndan ya-
na oluriar mı? Açlık grevlerinde gençlerin ölmesıne göz
yumarlar mı? Ruhi Su, Orhan Apaydın bu yaşlannda
ölüher miydi?"
Bu yazıda bir anı daha var, Turan Örs anlatmış, Ismet
Paşa'yla ilgili. Turan örs şöyle demiş:
" 1968 yılı ağustos ayı ıçindeydi. Birgün yakın akrabam,
CHP Istanbul ll Başkanı Tacettin Özgüder bana:
- Akşam saat 17.00 sulannda ismet Paşa bize gele-
cek, sen de gel! dedi.
Saat tam 17.00'de Paşageldi. Salona alındı. Paşa, or-
tada bir 'Larousse' gördü. 'Bu bende yok' dedi, notet-
ti. O sıra öğrenci olaylan vardı. Demokrasi bunalımlı gün-
lergeçiriyordu. Konu demokrasiden açılmıştı. Ismet Pa-
şa:
- Size bir anımı anlatayım.ded/. Can kulağıyla dinleme-
ye başladık. 1943 Aralık ayı, Ismet Paşa Kahıre'ye çağ-
nlıdır. Orada beylik görüşmeler biter. Bir gün Başkan
Franklin Roosevett Paşa'yı çağınr, özel olarak görüş-
meye başlariar. Roosevelt sorar.
- Paşa, ne gibi tasavvuriannız, düşünceleriniz var?
Ismet Paşa da savaşın müttefiklerce kazanılacağını
söyler. 'Savaştan sonra Batı demokrasısini ülkemızde
uygulayacağız' der. Roosevelt bunu duyunca şöyle der
- Paşa, sakın bu işe girişme, bu iş Doğu'da olmaz, an-
cak Batı'da olur.
Ismet Paşa anlatırken, anısının burasında CHP'nin o
zamanki il başkanı Tacettin Özgüder:
- Paşam, sen mi haklı çıktın, yoksa Roosevelt mi? di-
ye sordu. Paşa bu soruya çok ıçehedi..."
Bu olayın arkasından, "Demokrasi Umudu..." başlıklı
yazıda şu yorumu yapmışım:
"Amerika hep öyle olmuştur. Amenkan yönetıcilen de-
mokrasinin Doğu ülkelennde olamayacağına inanmışlar,
cuntalan desteklemeyi yeğiemişlerdir..."
• ••
Grek Elçıliğı'nin, cuma akşamı Hilton'da verdiği "ulu-
sal gün" kokteyline, Hikmet Çetin gelmişti. Hükümetin
CHP kanadını oluşturma sıkıntısı içinde olduğu anlaşılan
Çetin, havada gezer gıbiydı. Grek Elçisı Alexander Phi-
lon ile eşinin verdikleri kokteylde, Çetin çok kalmadı, ay-
nldı. Greklerie ilişkiler PKK yüzünden hafıf şeker renk
miydi? PKK'yi, Apo'yu gerçekten destekliyorlar, onun
yaptıklannıonaylıyoriarsa, bu, demokrasıyi bogazlamak-
la bırdi. Kuş yavrusunu öldürmek gibi. Grek dostlanmın,
bu ayıptan bir an önce kurtulmalannı diledim içimden.
Grek Elçilıği'nin kokteylinde, Özbekistan Konsolosu
Murat Aşirmuhammedov'latanıştım. Beni pazarsaba-
hı, konsolosluğa "özbekpilavı" yemeye çağırdı. O gün
özbekistan Cumhurbaşkanı Islam Kerimov'un görev
süresinin 2000 yılına değin uzatılması için halkoylaması
yapılacaktı. Ülke dışında bu, konsolosluklarda olmaktay-
dı. Pazar sabahı 09.00'da gittim, gerçekte saatler
08.00'di, ıleri almıştık. Konsolosluğa gelen gençler oyla-
nnı kullanıyorlardı. "özbek pilavrnın nasıl pişirildiğine
baktım, çok yağlı, etli pilav. Soğan, havuç, sarmısak, no-
hut konuyor. Murat Aşırmuhammedov:
- Yemekten sonra duayı sizyapacaksınız! dedi.
- Olmaz, ben yapmam, başka biri yapsın! deyince:
- Aksakal sizsiniz, duayı büyük yapar...
Pilavdan sonra, aşçıya teşekkür ettim. Gençlere "Afi-
yet olsun!" dedim. "Pilavdan dönenin kaşığı kınlsın"d\-
ye ekledım. Benim dua burada bittı! Bir şey gözüme çarp-
tı. Pilavı yalnız erkekleryiyorlardı; kızlar, kadınlar ayn yer-
lermiş. Nasıl olur böyle bir şey? Özbekistan'a 'Zaman'
gazetesi gidiyormuş, iyi mi?
Hükümetin CHP kanadı oluşurken, Dışişleri Bakan-
lığı'nı Erdal Inönü'nün kabul etmesi, Türk demokrasisi
açısından çok önemli bir gelişmeydi. Demokrasi için
umuttu.
Yeni oluşan CHP kanadına başanlar dilerim.
Bülent Bey, bilmem ne hazretleriyle, çul çuval es-
kilenyle görüşedursun; Ismet Solak bunlan bir şeymiş
gibi yazadursun, elbet demokrasinin, laikliğin de bir sahibi
vardır.
Günümüzün konusu, şimdilerde, Kuzey Irak'a yapılan
"harekât". Yerti yabancı basın ya orada, ya Diyarbakır'da.
Dün Ankara'ya, Ingiliz Işçi Partisi'nin "gö/ge"kabinesin-
den iki milletvekilinin gelmesi önemliydi. Gölge kabine-
den Ann Clwyd ile Jim Cousins Orada Türkiye aleyhi ne
girişimler başlayınca, "Gidip yerinde görelim, öyle karar
verelim!" diyenlerden. Aferin Ingilızlere!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAV
SOLDAN SAĞA:
1/ Halklar arasırt-
da banşı sağlama-
yı ya da daha ge-
nel olarak insan
ilişkilerinde şid-
det kullanımını
ortadan kaldırma-
vı amaçlayan
1 2 3 4
akım. 2/ Marmara
Bölgesı"nde bir 6
göl... Sahip. 3/ -7
Hintli kadınlann
ulusal giysisi... 8
Resmi bir göreve Q
atamayadabirüst
aşama. için yazılan yazı. 4/
Ender, se>Tek... Babanm kız
kardeşine verilen ad, 5/ Eski
Mısır hükümdarlanna veri-
len san. 6/Asya'da bır ülke...
Avrupa'da bır başkent. 7/ Ya-
bancı paralann ulusal para
cinsinden değeri... Bır nota.
8/ Genele\ işleten kadın...
Uluslararası Tiyatro Enstıtü-
sü'nün simgesı. 9/Ortaoyu-
nunda Kavuklu ile konuşa-
rak oyunu açan kimse.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Serap. 2/Seyrek yetişmiş ağaçlık... Anadolu Selçuklula-
n'nın üsluplaştırdıklan dolaşık süsleme. 3/ Kale duvan...
Toplanan süpriintüleri alıp atmakta kullanılan saplı kap. 4/
Çavuşkuşu, hüthüt gibi adlar da verilen bir kuş... Eylemle-
n olumsuzyapmaktalcullamlanek. 5/Birnota... lndyumun
simgesı... Uyanık, gözü açık. 6/ Gerçekten öyle olmadığı
halde öyle sayılan. II Bir yüzeyın eğiklik derecesini anla-
maya yarayan araç... tran'ın plaka ışaretı. SJ "Ben sana
mecburum bilemezsin 'Adını gibi aklımda tutuy-
orum" (Attılâ llhan)... Yılmaz Güney'in bir filmi. 9/ Fın
hamamı... Dolma yaprak ıçın hazırlanan kanşım.