28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28MART1995 SALI 14 KULTUR YAZI ODASI Bernd Konrad'ın 1989 yıhnda Stuttgart'ta kurduğu 'Südpool Caz Dörttüsü', Alman modern cazuun en iyilerinden biri olarak gösteriliyor. Topluluk 5 nisanda İzmirti cazseverierle buluşacak. îzmir 2.Avrupa Caz Günleri 3-8 nisan tarihleri arasmda gerçekleşecek Beş ülkedenfarkhrenklerKültür Servisi - lzmir Kültür Sa- nat ve Eğitım Vakfı tarafmdan dü- zenlenen'lzmir 2. Avrupa Caz Gün- leri' 3-8 nisan tarihleri arasında ger- çekleştirilecek. Geçen yıl küçük bir programla başlayan ve bu yıl beş ül- kenin işbirliğıyle büyüyen'lzmir 2. Avrupa Caz Günleri'ne Fransız ve Alman kültür merkezlenyle, Avus- turya ve İtalyan konsolosluklan da destek veriyor. Festival programı be- lirlenirken, farklı kültürlerden renk- ler taşıyan topluluklar bir araya ge- tirilmeye özen gösterildi. Sabancı KültürMerkezi'nde ger- çekleştirilecek olan "İzmır 2. Avru- pa Caz Günleri"nin bir şenlik hali- ne getirilmesi amaçlanıyor. Fuaye- de Türkiye'ye gelen caz sanatçılan- nın portrelerinden oluşan bir de fo- toğrâf sergısi açılacak. " Jzmir 2. Avrupa Caz Günleri'*, 3 nisanda Rene La Cailla'nın konse- riyle başlayacak. Gitar sanatçısı La Cailla'nın şefi olduğu dört kişilik topluluk, ada folklorundan esinle- nen özgün bir caz ziyafeti verecek. 'Südpool Caz Dörtlüsü'nün tarzını John Coltrane geleneği ile çağdaş Avrupa müziği belirliyor. Topluluk; Bernd Konrad, Herbert Joos, Paul Schwarz ve Joe Koinzer'den oluşuyor. 5 nisanda îzmirli müzikseverle- rin karşısına çıkacak olan 'Südpool Caz Dörttüsü'. Alman modem cazı- nın en iyilerinden biri olarak göste- riliyor. 1989 yılında Stuttgart'ta ku- rulan dörtlünün tarzını John Cohra- ne geleneği ıle çağdaş Avrupa mü- ziği belirliyor. Topluluğun kurucu- su 1948 doğumlu Bernd Konrad, soprano. alto, bariton ve bas sakso- fon, klarinet ve bas klarinet çalıyor. 1968-74 yıllan arasmda Stuttgart'ta klannet öğrenimi gören ve 1976 yı- lından bu yana çeşitli okullarda öğ- retmenlik yapan Konrad, 1986 yı- lından beri Stuttgart Yüksek Müzik Okulu'nda profesör. Südwestfunk Caz Ödülü (1981). Amerikan Dost- luk Işbirliği Ödülü (1983). Pan Mü- zik Festivali (1982) gibi ödüllerin sahibi olan sanatçının Lee Konhz, Steve Lacy. Warne Marsh. Rashied Ali gibi caz ustalanyla çalışmalan ve plak kayıtlan var. Südpool Caz Pörtlüsü Topluluğun üyelerinden 1940 do- ğumlu Herbert Joos Avrupa'nın en ıyi trompet ve flugelharn yorumcu- lanndan biri. 1960'larda Karlsruhe Modern Caz Beşlisi'ne giren Joos, şu anda Viyana Art Orkestrası'mn bİT elemanv 1984 yıhnda Sudwest- fiınk Caz Ödülü'ne (Güneybatı Al- manya Radyosu Caz Ödülü) değer görülen santçının \VoMgangDauner, Hans Koller, Part of Art ile çahşma ve plak kayıtlan var. Topluluğun bir diğer üyesi 1941 do- ğumlu piyanist Paul Schvvarz ilk müzik eğitımini kiiisede almış. Matematik üze- rine eğıtim gören, aynı zamanda caz ve popüler müzik öğretmeni olan sanatçının Hans Koller, Albert MangelsdorfT, Ken- ny VVheeler, Bernd Konrad ile çahşma ve plak kayıtlan bulunuyor. Südpool Caz Dörtlüsü'nün 1949 do- ğumlu elemanı Joe Koinzer (bateri) ise Karlsruhe ve Bern'de müzik eğitimi gör- dü. Tüm Avrupa'da stüdyo müzisyeni ve besteci olarak radyo ve televizyon içın kayıtlar yaptı. Yüzü aşkm plak çalışma- sı yapan sanatçı. Herbert Joos Dörtlüsü, Joos/Koinzer tkilisi, Paul Schvvarz ve Pe- terGigerUluslararası Perküsyon Orkest- rası ile çaldı. Birçok müzik okulundaba- ten ve caz müziği dersleri veren Koin- zer. çocuk filmleri ve çizgi filmler için beste çalışmalan yaptı. Criss Cross topluluğunun kurucusu Adriane Muttenfaüer. Chet Baker, George Coleman, Billy Cobham gibi sanatçılarla konser ve plak çalışmalan yapan Roberto Gatto (bateri), bir kaçyüdır fıİm müzikleri yapıyor. Vlichael Kersting. İZMİR İTALYAN KONSOLOSU îzmir için büyük bir fırsat GIUSEPPE SCOGNAMILLO Bundan iki yıl kadar önce şehrin kültürel hayatmı yaşamaya başladığımda. Izmir'de diğer büyük şehirlere oranla otonom kültür p/ogramlann eksikliğini fark ettim. Orneğin lzmir Film Festivali gibi etkinliklerde zaten Istanbul ve Ankara'da gösterilmiş olan fılmler sunulmaktadır. Bu şekilde giderek istekleşen bir sanatsever topluluğunun veya salt bir tekrar olmayıp özellikle orijinal etkinlikler hakkında bahsetmeyi yeğleyen eleştirmenlerin dikkatini çekmek mümkün olamamaktadır. Caz müziği, Avrupa gençliğinın ilgı ile izlediği bir müzik türüdür. Ege'nin gençliği de caz türünün çeşitlemelerine karşı ilgi duyduğuna inanıyorum. Ancak dünya, Amerikalı caz sanatçılann egemen olduğu caz festivalleri ile doludur. O halde, bin birinci bir tekrar olmayacak bir caz etkinliğini nasıl sunmalı? Bugün lzmir, dünyada eşi olmayan sadece Avrupa müziğini misafır eden bir caz etkinliğine sahiptır: kökleri geleneksel caz müziğipe dayanmasına karşın katılan Avrupa ülkeleri caz toplulukları kendi geleneksel müziğinin ezgilerini vurgulamaktadırlar. Cumhuriyet gazetesi gibi kültür ve • sanat olaylanna duyarlı olan gazetelerin yardımı ile az para çok çahşma ve ihtisas ile kültürel ve sıyasal yakınlaşmayı sağlayan önemli olaylann yaratılabileceğini ispat etmekteyiz. Festival in kapanış konseri sırasmda bu yakınlaşmayı vurgulayan bir bölüm öngörülmektedir. Nitekim *jam session" olarak adlandınlan bu bölümde. etkinliğe katılan değişik gruplann sanatçılan, birlikte çalarak bunu vurgulayacaklardır. İtalyan topluluk. "Roberto Gatto Band" 6 nisanda vereceği bir konserle katılıyor caz günlerine. 1958 Roma do- ğumlu Roberto Gatto (bateri), profesyo- nel olarak ilk kez 1975'te Trio Di Roma ile çaldı. Chet Baker, Freddy Hubbard, Enrico Rava, Franco Ambrosetti, Lee Konnitz, Johnny Griffin, George Cole- man, Phil VVood, James Moody, Barney VVileru Billy Cobham. Bobby Hutcher- son, Richard Galliano, Alphonso John- son gibi sanatçılarla konser ve plak ça- lışmalan yapan Gatto, çok sayıda caz festivaline katıldı. Birkaç yıldır film mü- zikleri yapan sanatçı. 1983 yıhnda 'Fa- re Musica' adh aylık derginin halk oyla- masını kazanarak 'En İyiıtaryan Bateris- ti'ilan edildi. 'Musfca Jazz' dergısinın 'Top Jazz' oylamasında 1985 ve 1987 yıllannda Lingomania ile en iyi grup ya da orkestra kategorisinde birinci sırayı aldı. Mauro Negri (klannet, saksofon), Dariode Idda (bas) ve Danilo Rea (piya- no). Roberto Gatto Band'in diğer üyele- ri. 1966 Mantova doğumlu Negri. Man- tova Konservatuvan klarinet bölümün- den mezun oldu. 1984 yıhnda RAI'nin düzenlediğı yanşmada birinci oldu. 1985 'Yaşasın Gençler' yanşmasmda mutlak en ıyi müzisyen unvanına değer görülen sanatçıya, 'Fare Musica' dergisi tarafm- dan en iyi kabiliyet unvanı verildi. Dario de Idda ise 1968 doğumlu. Sa- lerno Konservatuvan kontrbas bölümü- nübitirdikten sonra Roma'ya giderek M. Giammarco, R. Gatto, D. Rea, U. Fi- orennrino, E. Firavanti gibi seçkin İtal- yan müzisyenlerle çalan sanatçı Umbria Jazz. RoccellaTonica, Palermo, Salerno ve Roma Caz Festivali gibi festivallere katıldı. 1957 doğumlu piyanist Danilo Rea ise 1980 yıhnda S. Cecelia Konservatuvan piyano bölümünü bitirdi. tlk defa 1975 yılında Tno di Roma ile sahneye çıkan sanatçı, sürekli bu grupla çaldı. Avusturyalı topluluk Criss Cross ise 7 nisanda bir konser verecek. Criss-Cross, müzikte hiçbir sınır tanımayan ve sürek- li yenilik getirmek gibi bir ilkeden yola çıkan Adriane Muttenthakr tarafından kuruldu. Böylece kendine özgü kompo- zisyonlan. modern caza eşitlenerek ha- reketli ve neşeli baladlara dönüştü. He- inrich Werki'nin düzenlemelerini reper- tuvanna alan grup Thomas Kugi(sopra- no saksofon), Christian Maurer (alto saksofon). Helmut Strobl (tenor sakso- fon), Adriane Muttenthaler (piyano), Heinrich VVerkJ (akustik bas) ve Waher Grassmann'dan (davul) oluşuyor. Kon- serlennin bir bölümünü tamamen ızleyi- cilerin atmosfenne göre düzenleyen grup 'Avusturya'nın en uzun süreli çalan caz grubu' unvanını taşıyor. Criss Cross, Israil. Avusturya, Batı ve Doğu Almanya'da pek çok ulus- lararası caz festivaline katıldı. Festivalin en ılginç bölümlerinden biri ise 1990 yıhnda basçı Kâmil Er- dem tarafından kurulan Türk toplu- luğu "Asia Minor"un vereceği kon- ser. Klasik Türk müziğinin melodik ve ritmik özellikleriyle caz duygusu- nu bırleştiren topluluk, kanun sanat- çısı TahirAydoğdu. saksofon \e flüt sanatçısı Yahya Dai. elektrobas sa- natçısı Kâmil Erdem ve dav ul sanat- çısı Zafer GerdanlTdan oluşuyor. Festivalde Asia Minor'un konserinden sonra ilk kez uluslararası bir Jam- Session gerçekleşecek. Türkiye'ye gelen ünlü caz sanatçılannın fotoğraflan da Sabancı Kültür Merkezi'nde sergilenecek. Kurulduğundan beri Avrupa'da birçok turne gerçekleştiren topluluk. Budapeşte Dünya Müziği Festivali ile Viyana Caz Festivali'ne davet edildi. 'AsiaMinor' 1991 yılı sonun- da 'AlongTheStreet' adh ilk CD'si- ni çıkardı. Aynı albüm Türkiye'de 'Yol Boyunca' başlığı altında kaset olarak piyasaya çıktı. Topluluğun kurucusu Kamil Er- dem, müziğe klasik gitarla başladı. Klasik Türk müziğinin armonik ya- pısını gitara uyguladı. Ardından elektro basa geçti ve aynı çahşmala- nnı bu kez caz disiplinı içinde basa uyguladı. 1981 yıhnda Okaj Temiz ile tanışarak, onun 'Öriental VVind'grubuna gifdi. Beş yıldan faz- la bu toplulukla ve lsveçli müzis- yenlerle çaldı. Bu grupla Türkiye ve Avrupa'da konserler gerçekleştirdi. Sanatçı, 'Asia Minor' ile yaptığı ça- hşmalann yanı sıra başka grup ve sanatçılar için de besteler. düzenle- meler yapıyor. Caz günlerinde Jam-Session Kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu ise TRT Türk Müziği Toplulu- ğu'nun bir üyesiydi. Daha sonra Modern Folk Üçlüsü'ne katılan sa- natçı. bu grupla yirmiden fazla ülke- yi gezdi. Aydoğdu, halen Ortadoğu Teknik Üniversitesi Türk Müziği Okulu'nda Klasik Türk Müziği öğ- reticisi. Ankara Başkent Büyük Orkestra- sı'nın üyesi olan Yahya Dai, daha önce birçok topluluk içinde standart caz çalıştı. İlgi alanı daima caz duy- gusuyla Türk müziğini yorumlamak oldu. Bu nedenle üfleme tekniğiru geliştirdi. Özellikle tenor flütle 'ne- ye' yakın ses çıkarmayı başardı. Zafer Gerdanlı da Dai gibi Anka- ra Başkent Büyük Orkestrası'nın bir üyesi. On beş yıllık profesyonel geç- mişe sahip olan sanatçı, parlak tek- niğiyle Türkiye'nin önemli davul- culan arasında yer ahyor. Gerdanlı bir- çok Türk toplulukla Almanya ve lsviç- re'de konserler verdi. 'tzmir2. AvTupa Günleri'ne katılan bu beş topluluk, 8 nisanda 'Jam-Session'da bir araya gelecekler. 'Jam-Session'daha önce birlikte müzik yapmayan topluluk- lann bir araya gelerek birlikte çalması anlamına gelen bir caz terimi. Müzis- yenler bu çalışmayı gece kulüplerinde yapmak yerine seyirci karşısında gerçek- leştirecekler. 'Caz Günleri' kapsamında 4 nisanda saat 18.00'de ünlü gitar sanatçısı Önder Focan ile bir söyleşi yapılacak. Konser biletleri Devlet Opera Balesi ve Devlet Senfoni Orkestrası gişelerinin yanı sıra Beymen, Vakkorama ve Karşıyaka Ga- leri Nur mağazalanndan temin edilebilir. Biletler 350 ve 250 bin liradan satışa sunuluyor. SELİM ÎLERİ Bir Oyküden Yola Çıkarak Muzaffer Buyrukçu'nun Yüzün Yansı Gece adlı öyküler kitabını yeni okudum. Kitaba adını veren "Yüzün Yansı Gece", gerçekten çok etkileyici, de- rin iz bırakan bir öykü. "Sankaya'nın arkasındaki çakılh düzlükte", "por- tatif çadır"da bir yaz geçiren dört arkadaş: Onlann yann umutları, içinde bulunduklan koşullara isyan- lan, yoksunluklan, o tuhaf, kenetlenmiş dostluklan, acıdan acıya savrulan cinsellikleri, usul usul beliren, sonra, ustacasatır aralanndakalıveren kişisel dram- lan dile getiriliyor. Birbirlerine bunca yakın, birbirle- rinden bunca ırak. Bir yanda toplum kurallanna uy- gun yaşama isteği, bir yanda basbayağı kural çiğ- nemeye, yoldan çıkmışlığa gönüllü gidiş. Mekân, Istanbul'un kıyı köşe semtleri ama, ille tren yolu. Ikide birde trenler geçiyor, ahşap evler sarsılı- yor, istasyonlarda trenden inenler yoksul evlerine koşuyorlar, trene binenler bir yerlere, çalışmaya, alın- teri dökmeye gidiyorlar. Aksaray'da, Laleli'de, Nişanca'da, Kumkapı'da hırsızlık olayları artmış. Yenikapt, Yedikule, Kazlıçeş- me, bütün o semtler, oralann dar sokaklan, küçük dükkânlar, boş arsalar, az ışıklı evler, bostanlar git- gide inanılmaz, şiirii, dokunaklı bir dekor oluşturu- yor. Zaman? Bu soruyu öykü ağır bir akış içinde, bu- lanık ipuçlarıyla yanıtlıyor. Zaman, önce, bugün, bu- günün zamanı gibi geliyor okura. Uzak bir anı lezze- ti, bizi bugünden, pek de ayırtına varamamışken, alıp götürüyor, geçmişte kalmış bir zamana çekiyor. Yoksa, zamana ilişkin aynntılar, ömekseyoksulluğun yemekleri, bakkaldan alınmış helva, düşlemde ko- tanlmış mangalda cızbız, külbastı, hiç şüphesiz bu- günün de simgesel aynntıları olabilir. Ama yazar, zamanı özellikle saklamıştır. Üçü on se- kizinde, biri yirmi üçünde bu genç insanlann, yan so- kak çocuklannın zamanı, öyle anlaşılıyor ki, dün de bugün de aynı umarsız zaman dilimindedir. Öykü birdenbire "Bu ne sevgi an bu ne ızdırap" şarkısından söz açınca bir an duralıyorsunuz. Der- ken yine şimdiki zamanda, günümüzde ilerleyip gıt- tiğiniz sanısı uyanıyor. Fakat sonra renkli ampullü ga- zinolarda 'fasıl' başlıyor, bir ara akordeon La Palo- ma'y\ çalıyor; öykünün asıl yıllanna artık zorunluluk- la geri dönüyorsunuz. Nihayet öykü kişilerinden bi- ri askere gönüllü yazılmak istiyor ve "Belki Kore'ye götûrürier..." diye ekliyor. Zaman kesenkes ortaya çıkmıştır. Rakamlan tek tek yazılmamış yıllar gözümüzün önüne gelebilir. Son cümle o yıllan eşsiz biçimde vurgulayacaktır: "Ga- zinonun variığını, orada çok önemli şeyler olduğu- nu duyuran şiddetli alkışlann arasında Hamiyet Yü- ceses, 'Bakmıyor çeşmi sıyah feryade' şarkısını söy- lüyordu." Yalnız bu cümle bile, zamanı saptadığı ölçüde, ga- zinodakilerle gazinoya giremeyecek oîanlar arasın- daki toplumsal statü aynmını vurgulamaya yetip ar- tıyor. "...Orada çok önemli şeyler olduğunu duyuran şiddetli alkışlar..." saptayımı, gözlerimi yaşartmadı desem yalan olur. Gözümün önünden çocukluğu- mun sahil gazınoları, özellikle Hürnyet gazetesınde- ki o çalgılı gazino ilanları, şarkıcı adları, komedyen- ler, yıldız çerçevelere oturtulmuş meşhur dansöz fo- toğraflan birer birer geçti. Zaman ölçüsünde, bizi bugüne sürükleyen toplumsal farklılaşma da nere- deyse görsel bir nitelik kazandı. Yazınsal incelikleri bilgisinden devşirdiğim Memet Fuat, kimbilir ne zaman, kimbilir kaç yıl önce, usta işi öyküde zamanın tarih vererek deöil, çağnşımlar- layansrtılmasıgerektiğinianlatmıştı.Tngilizedebiya- tından bazı öykü yazarlarını örnek veriyordu. Elim- de olsa, "Yüzün Yansı Gece"y\ okullarda ders ko- nusu yapar, anlatı sanatlarında zamanın yansıtılma- sına ilişkin bir paragraf açardım. Muzaffer Buyrukçu, "Yüzün Yansı Gece'yle kar- deş başka öyküler de yazdı. özellikle ilk kitaplan Katran, Acı, Korkunun Parmak/an'nda Köprü'nün öte yakasındaki dünyayı betimleyen öykülere rast- lanabilir. "Aydan Gemi Yapanlar" geliyor aklıma. Bir falın etrafında ana-oğulun kınk düşleri dile getiriliyor- du. Çok duyarlı bir öyküydü. Ama "Yüzün Yansı Gece "bir yazann aynı ortam- lar, aynı konular çerçevesinde hangi iç derinliklere uzanabileceğinin kanıtı. Tıpkı Muzaffer Buyruk- çu'nun başka bir kitabına ad vermiş "Şarkılar Seni Söyler"de olduğunca, bu öyküde de yorum ötesi, öyle kolay söze dökülemeyecek bir iç gerçeklik söz konusu. "Şarkılar Seni Söyler" Laleli'de bir ev içini, içki sofrasını, yaşlı ev sahibini ve onun delikanlı takımın- dan konuklannı yaralayıcı ifadelerie anlatıyordu. Bu karamsar öyküde, dediğim gibi, söze dökülemeye- cek, çapraşık bir ruhsal süreç işlenmişti. "Yüzün Ya- nsı Gece "deki kişilerle birlikte düşünüldüğünde "Şarkı/ar Seni Söyler" minyatürü bütünlüyor: Bu öy- küler Laleli'den. Aksaray'dan başlayarak yörekente uzanan ortamda, çoğu orta halli, çoğu epey yoksul insanlann yürek yakıcı psikolojilerinden konuşuyor- lar. Aksanarta Patetik Senfoni' • Kültür Servisi - Aksanat'ta bugün saat 12.30 ve 18.00'de Çaykovski'nin Herbert von Karajan tarafından yönetilen "Symphonie No. 6 - Pathetique" ve "Piano Concerto No. 1" adh yapıtlan, laser- disc'ten büyük ekranda izlenebilir. Çaykovski, "Patetik" adını verdiği partisyonunda melankolimn ve karamsarhğın doruğuna ulaşmıştı. Aksanat'ta yann saat 12.30 ve 17.30'da John Huston'un "The Man Who VVould Be King" adh film videodan büyük ekranda gösterilecek. Smokie'nin solisti Barton öMii • KÖLN (AA) Geçirdiği trafık kazasında ağır yaralanan Ingiliz Smokie topluluğunun solisti Alan Lesley Bartın. önceki gece öldü. Ünlü müzik grubu üyeleri Köln'ün kuzeyindeki Lennestadt'ta konser verdikten sonra Ingiltere'ye dönmek üzere Düsseldorf Havaalanı'na giderken kaza geçirmişti. Kaza sonucu hafıf yaralanan dört kişi Gummersbach Hastanesi'ne kaldınlmış, 5 gün komada kalan 42 yaşındaki solist Barton, helikopterle Köln'deki bir hastaneye taşınmıştı. Barton, 70'li yıllarda şarkıcı Chris Norman ile adını duyuran Smokie topluluğuna 80'li yıllarda katılmış, "Living Next Door to Alice" ve "Lady Back in the ,\rms of Someone" adh parçalanyla ün kazanmıştı. Fotoğrafevi'nde dia gösterisi • Kültür Servisi -Fotoğrafevi'nde bugün Nuri Kaya, "Gece, tnsan" başlıkh bir dia gösterisi gerçekleştirecek. Multivizyon yapımcısı olan Nuri Kaya, gece ve insan teması üzerine yoğunlaşan yaratıcı çalışmalannı saat 19.00'da izleyicilere sunacak. ( 251 05 66)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle