Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28MART1995 SALI
14 KULTUR
YAZI ODASI
Bernd Konrad'ın 1989 yıhnda Stuttgart'ta kurduğu 'Südpool Caz Dörttüsü', Alman modern cazuun en iyilerinden biri olarak gösteriliyor. Topluluk 5 nisanda İzmirti cazseverierle buluşacak.
îzmir 2.Avrupa Caz Günleri 3-8 nisan tarihleri arasmda gerçekleşecek
Beş ülkedenfarkhrenklerKültür Servisi - lzmir Kültür Sa-
nat ve Eğitım Vakfı tarafmdan dü-
zenlenen'lzmir 2. Avrupa Caz Gün-
leri' 3-8 nisan tarihleri arasında ger-
çekleştirilecek. Geçen yıl küçük bir
programla başlayan ve bu yıl beş ül-
kenin işbirliğıyle büyüyen'lzmir 2.
Avrupa Caz Günleri'ne Fransız ve
Alman kültür merkezlenyle, Avus-
turya ve İtalyan konsolosluklan da
destek veriyor. Festival programı be-
lirlenirken, farklı kültürlerden renk-
ler taşıyan topluluklar bir araya ge-
tirilmeye özen gösterildi.
Sabancı KültürMerkezi'nde ger-
çekleştirilecek olan "İzmır 2. Avru-
pa Caz Günleri"nin bir şenlik hali-
ne getirilmesi amaçlanıyor. Fuaye-
de Türkiye'ye gelen caz sanatçılan-
nın portrelerinden oluşan bir de fo-
toğrâf sergısi açılacak.
" Jzmir 2. Avrupa Caz Günleri'*, 3
nisanda Rene La Cailla'nın konse-
riyle başlayacak. Gitar sanatçısı La
Cailla'nın şefi olduğu dört kişilik
topluluk, ada folklorundan esinle-
nen özgün bir caz ziyafeti verecek.
'Südpool Caz
Dörtlüsü'nün tarzını
John Coltrane
geleneği ile çağdaş
Avrupa müziği
belirliyor. Topluluk;
Bernd Konrad,
Herbert Joos, Paul
Schwarz ve Joe
Koinzer'den oluşuyor.
5 nisanda îzmirli müzikseverle-
rin karşısına çıkacak olan 'Südpool
Caz Dörttüsü'. Alman modem cazı-
nın en iyilerinden biri olarak göste-
riliyor. 1989 yılında Stuttgart'ta ku-
rulan dörtlünün tarzını John Cohra-
ne geleneği ıle çağdaş Avrupa mü-
ziği belirliyor. Topluluğun kurucu-
su 1948 doğumlu Bernd Konrad,
soprano. alto, bariton ve bas sakso-
fon, klarinet ve bas klarinet çalıyor.
1968-74 yıllan arasmda Stuttgart'ta
klannet öğrenimi gören ve 1976 yı-
lından bu yana çeşitli okullarda öğ-
retmenlik yapan Konrad, 1986 yı-
lından beri Stuttgart Yüksek Müzik
Okulu'nda profesör. Südwestfunk
Caz Ödülü (1981). Amerikan Dost-
luk Işbirliği Ödülü (1983). Pan Mü-
zik Festivali (1982) gibi ödüllerin
sahibi olan sanatçının Lee Konhz,
Steve Lacy. Warne Marsh. Rashied
Ali gibi caz ustalanyla çalışmalan
ve plak kayıtlan var.
Südpool Caz Pörtlüsü
Topluluğun üyelerinden 1940 do-
ğumlu Herbert Joos Avrupa'nın en
ıyi trompet ve flugelharn yorumcu-
lanndan biri. 1960'larda Karlsruhe
Modern Caz Beşlisi'ne giren Joos,
şu anda Viyana Art Orkestrası'mn
bİT elemanv 1984 yıhnda Sudwest-
fiınk Caz Ödülü'ne (Güneybatı Al-
manya Radyosu Caz Ödülü) değer
görülen santçının \VoMgangDauner,
Hans Koller, Part of Art ile çahşma
ve plak kayıtlan var.
Topluluğun bir diğer üyesi 1941 do-
ğumlu piyanist Paul Schvvarz ilk müzik
eğitımini kiiisede almış. Matematik üze-
rine eğıtim gören, aynı zamanda caz ve
popüler müzik öğretmeni olan sanatçının
Hans Koller, Albert MangelsdorfT, Ken-
ny VVheeler, Bernd Konrad ile çahşma ve
plak kayıtlan bulunuyor.
Südpool Caz Dörtlüsü'nün 1949 do-
ğumlu elemanı Joe Koinzer (bateri) ise
Karlsruhe ve Bern'de müzik eğitimi gör-
dü. Tüm Avrupa'da stüdyo müzisyeni ve
besteci olarak radyo ve televizyon içın
kayıtlar yaptı. Yüzü aşkm plak çalışma-
sı yapan sanatçı. Herbert Joos Dörtlüsü,
Joos/Koinzer tkilisi, Paul Schvvarz ve Pe-
terGigerUluslararası Perküsyon Orkest-
rası ile çaldı. Birçok müzik okulundaba-
ten ve caz müziği dersleri veren Koin-
zer. çocuk filmleri ve çizgi filmler için
beste çalışmalan yaptı.
Criss Cross topluluğunun kurucusu Adriane Muttenfaüer.
Chet Baker,
George
Coleman,
Billy
Cobham gibi
sanatçılarla
konser ve
plak
çalışmalan
yapan
Roberto
Gatto
(bateri), bir
kaçyüdır
fıİm
müzikleri
yapıyor.
Vlichael Kersting.
İZMİR İTALYAN KONSOLOSU
îzmir için büyük bir fırsat
GIUSEPPE SCOGNAMILLO
Bundan iki yıl kadar önce şehrin
kültürel hayatmı yaşamaya
başladığımda. Izmir'de diğer büyük
şehirlere oranla otonom kültür
p/ogramlann eksikliğini fark ettim.
Orneğin lzmir Film Festivali gibi
etkinliklerde zaten Istanbul ve
Ankara'da gösterilmiş olan fılmler
sunulmaktadır.
Bu şekilde giderek istekleşen bir
sanatsever topluluğunun veya salt bir
tekrar olmayıp özellikle orijinal
etkinlikler hakkında bahsetmeyi
yeğleyen eleştirmenlerin dikkatini
çekmek mümkün olamamaktadır.
Caz müziği, Avrupa gençliğinın ilgı ile
izlediği bir müzik türüdür. Ege'nin
gençliği de caz türünün çeşitlemelerine
karşı ilgi duyduğuna inanıyorum.
Ancak dünya, Amerikalı caz
sanatçılann egemen olduğu caz
festivalleri ile doludur.
O halde, bin birinci bir tekrar
olmayacak bir caz etkinliğini nasıl
sunmalı?
Bugün lzmir, dünyada eşi olmayan
sadece Avrupa müziğini misafır eden
bir caz etkinliğine sahiptır: kökleri
geleneksel caz müziğipe dayanmasına
karşın katılan Avrupa ülkeleri caz
toplulukları kendi geleneksel müziğinin
ezgilerini vurgulamaktadırlar.
Cumhuriyet gazetesi gibi kültür ve •
sanat olaylanna duyarlı olan gazetelerin
yardımı ile az para çok çahşma ve
ihtisas ile kültürel ve sıyasal
yakınlaşmayı sağlayan önemli olaylann
yaratılabileceğini ispat etmekteyiz.
Festival in kapanış konseri sırasmda bu
yakınlaşmayı vurgulayan bir bölüm
öngörülmektedir.
Nitekim *jam session" olarak
adlandınlan bu bölümde. etkinliğe
katılan değişik gruplann sanatçılan,
birlikte çalarak bunu
vurgulayacaklardır.
İtalyan topluluk. "Roberto Gatto
Band" 6 nisanda vereceği bir konserle
katılıyor caz günlerine. 1958 Roma do-
ğumlu Roberto Gatto (bateri), profesyo-
nel olarak ilk kez 1975'te Trio Di Roma
ile çaldı. Chet Baker, Freddy Hubbard,
Enrico Rava, Franco Ambrosetti, Lee
Konnitz, Johnny Griffin, George Cole-
man, Phil VVood, James Moody, Barney
VVileru Billy Cobham. Bobby Hutcher-
son, Richard Galliano, Alphonso John-
son gibi sanatçılarla konser ve plak ça-
lışmalan yapan Gatto, çok sayıda caz
festivaline katıldı. Birkaç yıldır film mü-
zikleri yapan sanatçı. 1983 yıhnda 'Fa-
re Musica' adh aylık derginin halk oyla-
masını kazanarak 'En İyiıtaryan Bateris-
ti'ilan edildi. 'Musfca Jazz' dergısinın
'Top Jazz' oylamasında 1985 ve 1987
yıllannda Lingomania ile en iyi grup ya
da orkestra kategorisinde birinci sırayı
aldı. Mauro Negri (klannet, saksofon),
Dariode Idda (bas) ve Danilo Rea (piya-
no). Roberto Gatto Band'in diğer üyele-
ri. 1966 Mantova doğumlu Negri. Man-
tova Konservatuvan klarinet bölümün-
den mezun oldu. 1984 yıhnda RAI'nin
düzenlediğı yanşmada birinci oldu. 1985
'Yaşasın Gençler' yanşmasmda mutlak
en ıyi müzisyen unvanına değer görülen
sanatçıya, 'Fare Musica' dergisi tarafm-
dan en iyi kabiliyet unvanı verildi.
Dario de Idda ise 1968 doğumlu. Sa-
lerno Konservatuvan kontrbas bölümü-
nübitirdikten sonra Roma'ya giderek M.
Giammarco, R. Gatto, D. Rea, U. Fi-
orennrino, E. Firavanti gibi seçkin İtal-
yan müzisyenlerle çalan sanatçı Umbria
Jazz. RoccellaTonica, Palermo, Salerno
ve Roma Caz Festivali gibi festivallere
katıldı.
1957 doğumlu piyanist Danilo Rea ise
1980 yıhnda S. Cecelia Konservatuvan
piyano bölümünü bitirdi. tlk defa 1975
yılında Tno di Roma ile sahneye çıkan
sanatçı, sürekli bu grupla çaldı.
Avusturyalı topluluk Criss Cross ise 7
nisanda bir konser verecek. Criss-Cross,
müzikte hiçbir sınır tanımayan ve sürek-
li yenilik getirmek gibi bir ilkeden yola
çıkan Adriane Muttenthakr tarafından
kuruldu. Böylece kendine özgü kompo-
zisyonlan. modern caza eşitlenerek ha-
reketli ve neşeli baladlara dönüştü. He-
inrich Werki'nin düzenlemelerini reper-
tuvanna alan grup Thomas Kugi(sopra-
no saksofon), Christian Maurer (alto
saksofon). Helmut Strobl (tenor sakso-
fon), Adriane Muttenthaler (piyano),
Heinrich VVerkJ (akustik bas) ve Waher
Grassmann'dan (davul) oluşuyor. Kon-
serlennin bir bölümünü tamamen ızleyi-
cilerin atmosfenne göre düzenleyen
grup 'Avusturya'nın en uzun süreli
çalan caz grubu' unvanını taşıyor.
Criss Cross, Israil. Avusturya, Batı
ve Doğu Almanya'da pek çok ulus-
lararası caz festivaline katıldı.
Festivalin en ılginç bölümlerinden
biri ise 1990 yıhnda basçı Kâmil Er-
dem tarafından kurulan Türk toplu-
luğu "Asia Minor"un vereceği kon-
ser. Klasik Türk müziğinin melodik
ve ritmik özellikleriyle caz duygusu-
nu bırleştiren topluluk, kanun sanat-
çısı TahirAydoğdu. saksofon \e flüt
sanatçısı Yahya Dai. elektrobas sa-
natçısı Kâmil Erdem ve dav ul sanat-
çısı Zafer GerdanlTdan oluşuyor.
Festivalde Asia
Minor'un konserinden
sonra ilk kez
uluslararası bir Jam-
Session
gerçekleşecek.
Türkiye'ye gelen ünlü
caz sanatçılannın
fotoğraflan da
Sabancı Kültür
Merkezi'nde
sergilenecek.
Kurulduğundan beri Avrupa'da
birçok turne gerçekleştiren topluluk.
Budapeşte Dünya Müziği Festivali
ile Viyana Caz Festivali'ne davet
edildi. 'AsiaMinor' 1991 yılı sonun-
da 'AlongTheStreet' adh ilk CD'si-
ni çıkardı. Aynı albüm Türkiye'de
'Yol Boyunca' başlığı altında kaset
olarak piyasaya çıktı.
Topluluğun kurucusu Kamil Er-
dem, müziğe klasik gitarla başladı.
Klasik Türk müziğinin armonik ya-
pısını gitara uyguladı. Ardından
elektro basa geçti ve aynı çahşmala-
nnı bu kez caz disiplinı içinde basa
uyguladı. 1981 yıhnda Okaj Temiz
ile tanışarak, onun 'Öriental
VVind'grubuna gifdi. Beş yıldan faz-
la bu toplulukla ve lsveçli müzis-
yenlerle çaldı. Bu grupla Türkiye ve
Avrupa'da konserler gerçekleştirdi.
Sanatçı, 'Asia Minor' ile yaptığı ça-
hşmalann yanı sıra başka grup ve
sanatçılar için de besteler. düzenle-
meler yapıyor.
Caz günlerinde Jam-Session
Kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu
ise TRT Türk Müziği Toplulu-
ğu'nun bir üyesiydi. Daha sonra
Modern Folk Üçlüsü'ne katılan sa-
natçı. bu grupla yirmiden fazla ülke-
yi gezdi. Aydoğdu, halen Ortadoğu
Teknik Üniversitesi Türk Müziği
Okulu'nda Klasik Türk Müziği öğ-
reticisi.
Ankara Başkent Büyük Orkestra-
sı'nın üyesi olan Yahya Dai, daha
önce birçok topluluk içinde standart
caz çalıştı. İlgi alanı daima caz duy-
gusuyla Türk müziğini yorumlamak
oldu. Bu nedenle üfleme tekniğiru
geliştirdi. Özellikle tenor flütle 'ne-
ye' yakın ses çıkarmayı başardı.
Zafer Gerdanlı da Dai gibi Anka-
ra Başkent Büyük Orkestrası'nın bir
üyesi. On beş yıllık profesyonel geç-
mişe sahip olan sanatçı, parlak tek-
niğiyle Türkiye'nin önemli davul-
culan arasında yer ahyor. Gerdanlı bir-
çok Türk toplulukla Almanya ve lsviç-
re'de konserler verdi.
'tzmir2. AvTupa Günleri'ne katılan bu
beş topluluk, 8 nisanda 'Jam-Session'da
bir araya gelecekler. 'Jam-Session'daha
önce birlikte müzik yapmayan topluluk-
lann bir araya gelerek birlikte çalması
anlamına gelen bir caz terimi. Müzis-
yenler bu çalışmayı gece kulüplerinde
yapmak yerine seyirci karşısında gerçek-
leştirecekler.
'Caz Günleri' kapsamında 4 nisanda
saat 18.00'de ünlü gitar sanatçısı Önder
Focan ile bir söyleşi yapılacak. Konser
biletleri Devlet Opera Balesi ve Devlet
Senfoni Orkestrası gişelerinin yanı sıra
Beymen, Vakkorama ve Karşıyaka Ga-
leri Nur mağazalanndan temin edilebilir.
Biletler 350 ve 250 bin liradan satışa
sunuluyor.
SELİM ÎLERİ
Bir Oyküden
Yola Çıkarak
Muzaffer Buyrukçu'nun Yüzün Yansı Gece adlı
öyküler kitabını yeni okudum. Kitaba adını veren
"Yüzün Yansı Gece", gerçekten çok etkileyici, de-
rin iz bırakan bir öykü.
"Sankaya'nın arkasındaki çakılh düzlükte", "por-
tatif çadır"da bir yaz geçiren dört arkadaş: Onlann
yann umutları, içinde bulunduklan koşullara isyan-
lan, yoksunluklan, o tuhaf, kenetlenmiş dostluklan,
acıdan acıya savrulan cinsellikleri, usul usul beliren,
sonra, ustacasatır aralanndakalıveren kişisel dram-
lan dile getiriliyor. Birbirlerine bunca yakın, birbirle-
rinden bunca ırak. Bir yanda toplum kurallanna uy-
gun yaşama isteği, bir yanda basbayağı kural çiğ-
nemeye, yoldan çıkmışlığa gönüllü gidiş.
Mekân, Istanbul'un kıyı köşe semtleri ama, ille tren
yolu. Ikide birde trenler geçiyor, ahşap evler sarsılı-
yor, istasyonlarda trenden inenler yoksul evlerine
koşuyorlar, trene binenler bir yerlere, çalışmaya, alın-
teri dökmeye gidiyorlar.
Aksaray'da, Laleli'de, Nişanca'da, Kumkapı'da
hırsızlık olayları artmış. Yenikapt, Yedikule, Kazlıçeş-
me, bütün o semtler, oralann dar sokaklan, küçük
dükkânlar, boş arsalar, az ışıklı evler, bostanlar git-
gide inanılmaz, şiirii, dokunaklı bir dekor oluşturu-
yor.
Zaman? Bu soruyu öykü ağır bir akış içinde, bu-
lanık ipuçlarıyla yanıtlıyor. Zaman, önce, bugün, bu-
günün zamanı gibi geliyor okura. Uzak bir anı lezze-
ti, bizi bugünden, pek de ayırtına varamamışken,
alıp götürüyor, geçmişte kalmış bir zamana çekiyor.
Yoksa, zamana ilişkin aynntılar, ömekseyoksulluğun
yemekleri, bakkaldan alınmış helva, düşlemde ko-
tanlmış mangalda cızbız, külbastı, hiç şüphesiz bu-
günün de simgesel aynntıları olabilir.
Ama yazar, zamanı özellikle saklamıştır. Üçü on se-
kizinde, biri yirmi üçünde bu genç insanlann, yan so-
kak çocuklannın zamanı, öyle anlaşılıyor ki, dün de
bugün de aynı umarsız zaman dilimindedir.
Öykü birdenbire "Bu ne sevgi an bu ne ızdırap"
şarkısından söz açınca bir an duralıyorsunuz. Der-
ken yine şimdiki zamanda, günümüzde ilerleyip gıt-
tiğiniz sanısı uyanıyor. Fakat sonra renkli ampullü ga-
zinolarda 'fasıl' başlıyor, bir ara akordeon La Palo-
ma'y\ çalıyor; öykünün asıl yıllanna artık zorunluluk-
la geri dönüyorsunuz. Nihayet öykü kişilerinden bi-
ri askere gönüllü yazılmak istiyor ve "Belki Kore'ye
götûrürier..." diye ekliyor.
Zaman kesenkes ortaya çıkmıştır. Rakamlan tek
tek yazılmamış yıllar gözümüzün önüne gelebilir. Son
cümle o yıllan eşsiz biçimde vurgulayacaktır: "Ga-
zinonun variığını, orada çok önemli şeyler olduğu-
nu duyuran şiddetli alkışlann arasında Hamiyet Yü-
ceses, 'Bakmıyor çeşmi sıyah feryade' şarkısını söy-
lüyordu."
Yalnız bu cümle bile, zamanı saptadığı ölçüde, ga-
zinodakilerle gazinoya giremeyecek oîanlar arasın-
daki toplumsal statü aynmını vurgulamaya yetip ar-
tıyor.
"...Orada çok önemli şeyler olduğunu duyuran
şiddetli alkışlar..." saptayımı, gözlerimi yaşartmadı
desem yalan olur. Gözümün önünden çocukluğu-
mun sahil gazınoları, özellikle Hürnyet gazetesınde-
ki o çalgılı gazino ilanları, şarkıcı adları, komedyen-
ler, yıldız çerçevelere oturtulmuş meşhur dansöz fo-
toğraflan birer birer geçti. Zaman ölçüsünde, bizi
bugüne sürükleyen toplumsal farklılaşma da nere-
deyse görsel bir nitelik kazandı.
Yazınsal incelikleri bilgisinden devşirdiğim Memet
Fuat, kimbilir ne zaman, kimbilir kaç yıl önce, usta
işi öyküde zamanın tarih vererek deöil, çağnşımlar-
layansrtılmasıgerektiğinianlatmıştı.Tngilizedebiya-
tından bazı öykü yazarlarını örnek veriyordu. Elim-
de olsa, "Yüzün Yansı Gece"y\ okullarda ders ko-
nusu yapar, anlatı sanatlarında zamanın yansıtılma-
sına ilişkin bir paragraf açardım.
Muzaffer Buyrukçu, "Yüzün Yansı Gece'yle kar-
deş başka öyküler de yazdı. özellikle ilk kitaplan
Katran, Acı, Korkunun Parmak/an'nda Köprü'nün
öte yakasındaki dünyayı betimleyen öykülere rast-
lanabilir. "Aydan Gemi Yapanlar" geliyor aklıma. Bir
falın etrafında ana-oğulun kınk düşleri dile getiriliyor-
du. Çok duyarlı bir öyküydü.
Ama "Yüzün Yansı Gece "bir yazann aynı ortam-
lar, aynı konular çerçevesinde hangi iç derinliklere
uzanabileceğinin kanıtı. Tıpkı Muzaffer Buyruk-
çu'nun başka bir kitabına ad vermiş "Şarkılar Seni
Söyler"de olduğunca, bu öyküde de yorum ötesi,
öyle kolay söze dökülemeyecek bir iç gerçeklik söz
konusu.
"Şarkılar Seni Söyler" Laleli'de bir ev içini, içki
sofrasını, yaşlı ev sahibini ve onun delikanlı takımın-
dan konuklannı yaralayıcı ifadelerie anlatıyordu. Bu
karamsar öyküde, dediğim gibi, söze dökülemeye-
cek, çapraşık bir ruhsal süreç işlenmişti. "Yüzün Ya-
nsı Gece "deki kişilerle birlikte düşünüldüğünde
"Şarkı/ar Seni Söyler" minyatürü bütünlüyor: Bu öy-
küler Laleli'den. Aksaray'dan başlayarak yörekente
uzanan ortamda, çoğu orta halli, çoğu epey yoksul
insanlann yürek yakıcı psikolojilerinden konuşuyor-
lar.
Aksanarta Patetik Senfoni'
• Kültür Servisi - Aksanat'ta bugün saat 12.30 ve
18.00'de Çaykovski'nin Herbert von Karajan
tarafından yönetilen "Symphonie No. 6 - Pathetique"
ve "Piano Concerto No. 1" adh yapıtlan, laser-
disc'ten büyük ekranda izlenebilir. Çaykovski,
"Patetik" adını verdiği partisyonunda melankolimn ve
karamsarhğın doruğuna ulaşmıştı. Aksanat'ta yann
saat 12.30 ve 17.30'da John Huston'un "The Man
Who VVould Be King" adh film videodan büyük
ekranda gösterilecek.
Smokie'nin solisti Barton öMii
• KÖLN (AA) Geçirdiği trafık kazasında ağır
yaralanan Ingiliz Smokie topluluğunun solisti Alan
Lesley Bartın. önceki gece öldü. Ünlü müzik grubu
üyeleri Köln'ün kuzeyindeki Lennestadt'ta konser
verdikten sonra Ingiltere'ye dönmek üzere Düsseldorf
Havaalanı'na giderken kaza geçirmişti. Kaza sonucu
hafıf yaralanan dört kişi Gummersbach Hastanesi'ne
kaldınlmış, 5 gün komada kalan 42 yaşındaki solist
Barton, helikopterle Köln'deki bir hastaneye
taşınmıştı. Barton, 70'li yıllarda şarkıcı Chris Norman
ile adını duyuran Smokie topluluğuna 80'li yıllarda
katılmış, "Living Next Door to Alice" ve "Lady Back
in the ,\rms of Someone" adh parçalanyla ün
kazanmıştı.
Fotoğrafevi'nde dia gösterisi
• Kültür Servisi -Fotoğrafevi'nde bugün Nuri Kaya,
"Gece, tnsan" başlıkh bir dia gösterisi
gerçekleştirecek. Multivizyon yapımcısı olan Nuri
Kaya, gece ve insan teması üzerine yoğunlaşan yaratıcı
çalışmalannı saat 19.00'da izleyicilere sunacak.
( 251 05 66)