14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.-A CUMHURİYET 28 MART 1995 SALI HABERLER RizeBelediyesi işçileri parasız • RİZE (AA)-Rize Belediyesı'nde çalışan 361 işçimn, 4 aydıı maaş alamadığı bildirildi. Mali sıkıntı ıçinde bulunan, Maliye ve SSK'ye olan boççlan yüzûnden gelirlerine haciz konulan Rize Belediyesi, çalıştırdığı işçilerine geçen yılın aralık ayından bu yana maaş ödeyemedi. Belediye-lş Rize Şubesi yetkilileri. belediyede çalışan sendıka üyesi 361 işçiye aralık-mart aylan arasındakı 4 aylık ücretlerirtin bugûne kadar ödenmediğini belirterek yaptıklan görûşmelerde beledıyenın, arsa ve işyeri satışını gerçekleştirmesinin ardından maaşlann ödeneceğini bildirdiğini söylediler. MHP yeniden faalîyette • ANKARA (AA) - MHP teşkilatlan. Istanbul Gaziosmanpaşa'da meydana gelen olaylann ardından, "bır provokasyon olasılığına karşı" 15 martta ara verdiği etkinliklerine bugün yeniden başladı. MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, partısınin bütün il örgütlerinin "Olaysız, güvenli, huzur dolu bir Türkiye" sloganı ıle faaliyetlerine tekrar başladığını bildirdi. 'Düşünce suçu kaldıpılmah' • ANKARA (AA)- TBMM Başkanı Vekili KamerGenç, "'Düşünce suçlanmn kalkmasmı istiyoruz" dedi. Genç, Çağdaş Hukukçular Derneği tarafından açılan "düşünceye özgürlük" kampanyasında toplanan , 20 bin imzah dilekçenin, demek yöneticileri tarafından kendisine sunulması sırasında yaptığı konuşmada, anayasanın ilgili maddesinin değiştirilmesi konusunda çalışmalann sürdüğünü bildirdi. Kamer Genç, düşüncenin yasaklanmasına ve düşünürlerin cezalandınlmalanna karşı olduğunu söyledi. Üniyersitede öpgütJü şeriatçtlık • ANKARA (ANKA)- Milli Eğitim Bakaıu Nevzat Ayaz, "üniversitelerde örgütlü biçimde şeriatçılık yapılmadığını" söyledi. Nevzat Ayaz, CHP Adana Milletvekili tbrahim Özdiş'in, "YÖK'e hükümet olmadan önceki muhalefetiniz sadece YÖK Başkanf na mı idi?" sorusunu içeren ve "üniversitelerde şeriatçılığın giderek boy gösterdiği" şeklindeki iddialara da yer verilen yazılı soru önergesini yanıtladı. Ayaz. "kişilere karşı muhalefetin kesinlikle söz konusu olmadığını" ifade ederken, "yükseköğretim kurumlannda örgûtlü biçimde şeriatçılık yapıldığı" göriişüne katılmadığını söyledi. Ankara'nın Refah Partili Belediye Başkanı Melih Gökçek'in bir yıllık icraatı: Işçi çıkarma ve yüksek zamANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Anka- ra Büyükşehir Belediye Başkanhğı'nı 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde kazanan RP'li Melih Gökçek'in bir yıllık ıcraatında su, otobüs ve doğalgizfiyatlannayüzde 100'ü aşan oranlarda zam yapılması, 90 trilyon li- ra tutanndaki projelerin durdurulması, 3 bin çalışanın görevine son verilmesi, müsteh- cen bulduğu heykeller için dile getirdiği "Böyle sanatın içine tAkûrûrüm" içerikli sanat anlayışı önemli yer tuttu. Belediyesporlu futbolculann şortlannı uzatmakla işe başlayan RP'li Başkan Gök- çek. Altınpark'ta "müstehcen'' bulduğu heykelleri "Ben böyk sanatın içine tükürü- rüm" diyerek söktürdü. "Hayaö ucuzlatacağtz" vaadiyle yöneti- me gelen Gökçek, otobüs biletine yüzde 150, ekmeğe yüzde 175 oranında zam yap- b. Su fiyatlanna "tarife geUr farkı" adı al- tında, resmi daireler, okul ve hastaneler için yüzde 300, konutlar için yüzde 70-150 ara- sında, işyerlerinde yüzde 74-128 arasında zam uygulandı. Gökçek. su borçlannı ödemediği gerek- çesiyle aralannda Ibni Sina Hastanesi, Ata- türk Sanatoryumu, Ankara Hastanesi'nin de bulunduğu çeşitli kamu kuruluşlannın sulannı keserken. "Ben camüere ve Kuran kurslanna suyu bedava vermekten şeref du- yarun " açıklamasında bulundu. Bu arada Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı birimlerden bazılannın sulan kesilin- ce, belediye otobüsleri, yapılan denetimler sonucunda kısa süre parka çekildi. Su tarifelerine kademelendirme formülü- nü uygulayarak ücretin, kullanılan suyun her kademesinde ayn ayn hesaplanması sis- temini getiren Gökçek, son olarak beledi- yeye borcu olan kamu kuruluşlannın abo- neliklenni teke indirme girişimini başlattı. Böylece, borcu olan kurumun, borcunu ödemiş birimi dahi olsa, istediği biriminin suyunu kesme hakkı kazanılacak. ^ ^ Belediyecilik dışı işler • Sanatın içine tükünıldü, futbolculann şortu uzatıldı. • Su, doğalgaz, ekmek ve otobüse yüzde 100'ün üzerinde zam yapıldı. • 3 bin işçinin görevine son verildi. 346 yeni işçi alındı. • Ankara için yaşamsal •^^•^|H^aİMMMiJ önemi olan 90 trilyon lira ^ ^ ^ B ^^^t^r ^ ^ B değerindeki projeler ^ flfe _B durduruldu. Gökçek, Büyükşehir Belediye Mecli- si'nde CHP'lilerin ret oyuna rağmen RP. ANAP, MHP'li meclis üyelerinin desteğiy- le Halk Ekmek Fabrikası'ndan su ve doğal- gaz bedeli ahnmamasını sağladı. Buna kar- şılık Ankara FınncılarOdası, "ucuzekmek satarakhaksızrekabetyarattığr iddiası ile belediyeye karşı dava açtı. Son 5 yılda ay- lık üretimi 5 milyon 578 bin adet olan Halk Ekmek üretiminin 1994 yıhnda 10 milyon 78 bin adede çıktığı bildirildi Doğalgazda fiyat tarüşması Başkentte doğalgaz fıyatı, EGO, Botaş ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ara- sında tartışma yarattı. Yılbaşından itibaren "dolann fiyahna göre doğalgaz sanşı" uy- gulamasına geçildi. Yılbaşından önce An- kara'da doğalgazın metreküpü, KDV sayaç kirası ve sabit hizmet giderleri hariç 6 bin liradan abonelere satıhyordu. Enerji Bakan- lığı ve Botaş. EGO'nun doğalgazı Ankara- lılara pahalı sattığını savundu. EGO Genel Müdürü Vehbi Hatipoğlu, doğalgazın metreküpünün abonelere 8 bin liraya satılacağını bildirdi. Hatipoğlu, Bo- taş'ın kendilerine gönderdiği faturada do- ğalgazın bin metreküpünü 135 dolarüzerin- den gösterdiğini, ancak KDV, sayaç kirası ve sabit hizmet bedelinin eklenmesiyle do- Değİşen İSİITÜer ğalgazın kendilerine 147.71 dolara mal ol- duğunu söyledi Çankaya-Mamak viyadüğü ve yeni çöplük düzenli depo alanı inşaatını durdurdu. Gök- çek, metronun gecikmesine gerekçe olarak eski başkan Murat Karayalçın'ın belediye başkanhğı döneminde yapıldığı iddia edi- len 91 trilyon liralık yolsuzluklan gösterir- ken. metroda cami yapacağını açıklaması ile dikkatleri üzerine çekti. Metronun bu- günkü kur üzerinden bedelinin 23 trilyon li- ra olduğu bildirildi. Yapımı için 5.5 trilyon lira harcanan Tür- kiye'nin en büyük terminali Ankara Şehir- lerarası Terminal lşletmesi. 1993 yılı Kası- mı'nda bitmesine karşın henüz hizmete açılmadı. Belediye, "Ennenikökenli" oldu- ğu gerekçesiyle Ankara Şehirlerarası Oto- büs Terminali'nin kısaltılmışı olan "AŞOT" adını "AŞTİ" olarak değiştirdi. Gecikme nedeniyle belediyenin 2 rnilyar liralık zara- ra girdiği bildirildi. Hazine Müsteşarlığı'ndan alınan bilgiye göre Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, 27 Mart 1994seçimlerinden 1995 Şubatdöne- mine kadar geçen 10 aylık sürede 4 trilyon 605 milyar liralık dış borcunu Hazine ve tl- ler Bankası ödedi. Projeler durduruldu Refah Partili Gökçek, Ankara için ya- şamsal değen olan metro, su antma tesisi ve doğalgaz yaygınlaştırma gibi 90 trilyon lira değeri olan projelenn bir bölümünü ge- ciktirirken. bir kısmını da çeşitli gerekçeler- le durdurdu. Portakal Çiçeği, Dikmen Vadisi, Kocate- pe Yeraltı Otoparkı tnşaatı, Ankara Et Kom- binası Inşaatı ve Doğalgaz Yaygınlaştırma projelerini durduran Gökçek, Kızılay ortak istasyonu, Metro, Ankaray, Ankara içme suyu dağıtım, büyük Ankara kanalizasyon, Askerden gekH, Gazi'de vuruldu • Öldürülen Fevzi Tunç'un babası, cenazede Gazi Mahallesi olaylannı şöyle özetledi: Silahsız insana kurşun sıktılar. Silahsız insana kurşun sıkılır mı Fevzi ? MtYASEtLKNUR Projektörlerin Gazi Mahallesi'ne çevrildiği 13 mart günü Alibeyköy Mezarlığı'nda genç bir insan, sadece ailesinin katıldığı bir törenle sessiz sedasız toprağa veriliyordu. Kahramanmaraş Elbistan doğumlu, 22 yaşındaki Fevzi Tunç'un babası Mustafa Tunç, yakınlannın kolunda yürürken ölen oğluna sesleniyor ve bu seslenişte de Gazi Mahallesi olaylannı son derece yalın bir şekilde özetliyordu: "Fevzi, Fevzi, adalet mi bu Fevzi?.. Silahsız insana kurşun sıktılar. Silahsız insana kurşun sıkılır mı Fevzi?.." Gaziosmanpaşa Zübeyde Hanım Mahallesi'nde küçük bir gecekonduya 9 ay önce Elbistan'dan gelip yerleşen Tunç ailesi, böyle bir trajediyi hak edecek ne ' yapmıştı? tki ayağı felçi baba Mustafa Tunç, dört ay önce askerden gelen oğlunun Gazi Mahallesi'nde polis kurşunuyla ölümünün tüm aileyi felç ettiğini söylüyor. "Köyden davanmı sattıktan sonra geiip bu gecekonduyu aldım. Yaşlı anam babamla birlikte eşim ve altı çocuğum bu tld ayağı felçi baba Mustafa Tunç. dört ay önce askerden gelen oğ}uFevzi"nin Gazi Mahallesi' nde polis kurşumn la ölümünün tüm aileyi felç ettiğini söylüyor. gecekonduya sığınmış, sefalet içinde yaşavıp gidiyorduk. Fevzi benim en büyük çocuğumdu. .\ilede tek çahşan da oydu. Benim ayaklanm felçli olduğu için çalışamıyorum. Fevzi askerden yeni gelmiş, inşaatlarda çalışıp bütün aileye baknordu. Onun küçüğü de asker. Ağabeyüûn ölümü üzerine izin alıp geWi. KüçükJer mektebe gidhor. O\zş günü küçük oğlum Seyit cemevinin oraya gitmişti. FevTİ de arkasından onu bulmaya gitti. Bir daha dönmedi. Günboyu aradık, Çapa Tıp Fakültesi'nin morgunda bulduk onu. Gencecik fidanımızı aldılar elimizden." Baba duygulannı anlatırken bazan bizi de devletin bir temsilcisi olarak görüp sitemini iletivor. Ama ne sitem? "Bacun ne isthorsunuz bizden. Biz Aleviv dik, gavurduk, Müslüman olduk. Siz kazandınız, tamam mı?" Fevzi Tunç'un Ankara'dan gelen halalan, bütün aramalara rağmen Fevzi'nin evde resmini bulamıyorlar. "Bir resmi bite yok ki bakıp ağlayalım" diyen halası, zaman zaman yanıbaşımızda oturan evin küçük oğlu Seyıt'i "Hep bunun yüzünden oldu. Bu kaçıp gitmeseydi Fevzi onu aramaya çıkmayacak, vurulup ölmeyecekti" diye dürniklüyor. Tunç ailesinin evinde şimdi tencereyi kaynatacak bir tek kişi çalışmıyor. Dede yaşlı, baba felçli, ortanca kardeş asker, diğerleri öğrenci. Evlat acısı derin, ancak yaşam da devam ediyor. Bir süre sonra "Şimdi ne olacağız" kaygısı ağır basacak. Günlerden beri Gazi Mahallesi ve Ümraniye olaylannda yaşamını yitirenleri sizlere tanıtıyoruz. Her birinin yaşam öyküsü diğerinden daha trajik. Tunç ailesinin evinden çıktık. cemevine doğru yokuş aşağı inerken dilimizde Hasan Hüseyin'in şiiri: "Ulaaan öldürdü bizi bu p___r! Krydılar alırruza morumuza; Kıydılar yazırruza. baharımıza; tşimiz gücümüz ölü taşımak İşimiz gücümüz mayın taramak İşimiz gücümüz omuzda yatmak Ulaaan öldürdü bizi bu p_~_r!" Çankaya ve Keçiören başta olmak üzere birçok sokak. cadde ve park adı Büyükşe- hir Belediye Meclisi'nce değiştirildi. Büyükşehir Belediyesi. başkentin müca- vir alan sınırlannı daraltan Bayındırlık ve lskân Bakanhğf na karşı açtığı davayı ka- zandı, böylece sınırlar yeniden genışledi. Ankara 2. Idare Mahkemesi'nin belediye lehine verdiği karardan sonra, mücavir alan sının 98 bin hektardan 204 bin hektara çık- tı. Kadrolaşma ve işçiye dayak Melih Gökçek ve RP'li diğer ilçe beledi- ye başkanlannın yönetime geçmesinin ar- dından, belediye şirketlerinden 1300, bü- yükşehir ve ilçe belediyelerinden 1480 iş- çinin görevine son verildi. Büyükşehir Be- lediyesi'ne sınavla girmeye hak kazanan 611 memura işbaşı yaptınlmadı. Gökçek, memurlann yasal haklannın ye- rine getirilmediği gerekçesiyle yargıya baş- vuran 400 kişiyi yeniden işe almak zonın- da kaldı. Sincan'da idari mahkeme karanyla göre- vine dönen 73 işçinin işine son verildi. EGO'da çalışan 2, ASKl'den de 3 özürlü memur, Gökçek tarafından görevden alın- dı. Milletvekilliği düşmesine karşın TBMM lojmanlannda oturan Gökçek, Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan 110 yüksek derece- Ii memuru lojmandan çıkarmak istedi. Büyükşehir Belediyesi'ne sorunlannı an- latmak için gelen yansı kadın 20 işçi dövül- dü. Işçilerin dövülme olaylanna bazj mec- lis üyeleri ile dışandan gelen bazı kişilerin katıldığı iddia edildi. Saglık hizmetleri Gökçek, 60 yaşm üzerindekilere beledi- ye otobüslerinden bedava yararlanması için kart verirken, diğer yandan SHP dönemin- de zihinsel özürlü yurttaşlar için verilen top- lu taşıma kartlannı iptal ettirdi. Belediyenin gezici sağlık hizmeti ve be- dava ilaç kampanyasmın da gerekli duyar- lılığın gösterilmemesi nedeniyle yeterince etkili olamadığı ileri sürüldü. Sağlık hiz- metlerinde. EGO'nun seferden ahkoyduğu 10 otobüsün. hastahk tanısı için gerekli olan laboratuvar ve tıbbi cihazın bulunmaması- na karşın kullanıldığı savlandı. Hitit Gtirteşi değiştirüecek Yeşil alan miktannı son biryıl içinde yüz- de 12 oranında arttıran anakent belediyesi, ağaçlandırma hedefleri 500 bin adet oldu- ğu halde, 6 bin 285 fidan dikimi gerçekleş- tirebildi. Büyükşehir Belediyesi. Ankara'nın "Hi- tit Güneşi" olarak bilinen amblemini değış- tirmek için bir yanşma düzenledi. Anka- ra'yı temsil edecek amblemde "Islami dev- rin ağır1ığına'"önem verilmesi istendi. RP'li Ankara Büyükşehir Belediyesi, 27 Mart seçimlerinden beri işten atılan veya lojmanlardan çıkanlan 1500 çalışanının aç- tığı davadan yüzde 98'ini kaybetti. RP, MHP ve ANAP'h üyelerin oylanyla Belediye Meclisi'nde kabul edilen faaliyet raporunda, "Vatandaşlann belediyemiz aleyhine açbklan davalann büyük bir bölümü ka>bcdilmiş, belediyemiz büyük maddi >e mane>i kayba uğramıştır'" dendi. GUNDUZGOZUYLE: MELtH CEVDET ANDAY ; İşkence Yasaklanmalı Saygın bir politikacı dostum, polis dayağından söz açıldığı bir gün şöyle demişti: - Dayak ülkemizde çok daha yaygındır, poliste olup bitmez. Koca kansını döver, baba oğlunu döver, öğ- retmen öğrenciyi, subay eri, usta çırağını, ağabey kardeşini döver. Aklımdan çıkmayan bu doğru sözlere bakarak po- lis dayağını olağan sayacak değiliz elbet. Karakol bir güvenlik kurumudur, böyle olduğu için de adaletin bir parçasıdır, bir hak davasının hazıriık araştırmasını üst- lenen saygın bir makamdır. Orada dayağın bir yön- tem olarak kullanılması sağduyuya aykın düşer. Ama biz bunu olağan görmeye alıştınlmışızdır. Öyle ki, es- ki bir içişleri bakanı, "Polis dünyanın heryerinde bir şeyleryapar'diyebilmiştir. Dünyanın heryerinde po- lis adam dövuyorsa bunu beğenmezlik edemeyiz an- lamına gelir bu. Ama polis kimdir? Sanıkla kişisel bir davası olma- yan bir devlet memurudur, soruşturma için getirilen kişiye sinirlenmesi için (dayağa girişmek için sinirlen- mek gerekir çünkü) hiçbir nedeni yoktur. fşte burada doğanın vahşi gücü işlemeğe başlar, bu ise insanı do- ğadan ayıran adalet kavramına karşıdır. Burada, saygın politikacı dostumun sözlerine dö- nersek, şu durumla karşı karşıya geliriz ki, doğanın vahşi yanı, yaşamın başka kesirnlerinde de kendini ortaya koymaktadır. Bunlara başkaldıran yok mu? Var, örneğin feminist bayanlanmız koca dayağını la- netliyorlar. Yerden göğe haklan vardır. Ancak o bayan- lar arasında çocuğunu döven hiçbir ana yok mu so-r rusu kolay kolay geçiştırilemez. (Ana dayağından has- tanelik olan çocuk öldü.) Kısacası, konumuzun kap- samı oldukça geniştir, sosyolojik araştırmalan gerek- li kılmaktadır. Polis dayağı üzerine söyleyeceklerimiz ise bitme'; di. Çünkü konu "dayak" olmaktan çıkıp "işkence" ni- teliği almaktadır. Gazetemizde okuduğuma göre, iş-? kencenin 18 çeşidi açıklanmıştır. Bunlan sıralamaktâ yarar var: : Filistin askısı, çarmıha germek, manyetik telefona. bağlama, soğuk suya sokma, tuziu suda tutma, cop-* la dövme, cinsel organlara taciz, yakınlannın yanın- da çıplak hale getirme, elektrik veıme, boynuna kum torbası asma, gözlerini bağlı tutma, başına su dam- latma, uykusuz. aç susuz bırakma, tek ayak üstünde durdurma, koridor ve tuvalet temizletme, yanya ka- dar soğuk suda bırakma. Işte insana reva görülen işkenceler bunlar! '•> Yıllardır birlikte yaşadığımız işkenceler! Ama şimdi bir değişiklik var! Eskiden "işkence var" yakınmalannı hükümetten sertlikveşiddetleyalanlariardı, şimdi ise hükümetteri güvenlik teşkilatına işkencenin yasak olduğunu açık- layan genelgeler yollanıyor. ; Nedeni? , Avrupa Biriiği'ne girmek istiyoruz da ondan. | Gene kendimiz kâdırmadık, ne denli üzülsek yeri- dir. Bir türlü kendimizi temizleyemiyoruz. Eski Yunan'da ve Roma'da işkence kölelere, tut- saklara uygulanırdı, yurttaşlara değil. Işkenceyi genel- leştiren Katolik kilisesidir. Şu iki ilkenin altını çizmenin yaran van .! 1- Suçlunun cezasını yalnızca mahkeme saptar. ' 2- Suçlu da olsa insana işkence yapılamaz. Erbakan: Gerçeklerigöstererek iktidarageliyoruz ! ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - RP Genel Başİca- nı Necmettin Erbakan, ik- tidara geldiklennde 'yeni dünyavı kuracaklannı' sa- vunarak "Ne mutiu ibadet aşkıyla bu ülke üısanlanna hizmet verenlere" dedi. RP ile Ankara Büyvjtkşe- hir Belediyesi Beltaş şirke- ti tarafından yerel yönetim- deki iktidarlannın birinci yıldönümü nedeniyle Al- ftnpark'ta düzenlenen 'Be- lediyeler Ba>Tamı' törenine katılan Erbakan. RP'nin 400 belediyede işbaşma gelmesiyle halka hizmetin gerçek anlamda başladığını söyledi. Erbakan, "50 yüdan beri halkı aç bırakan ve terörie ezen zihniyetin arhk hurda haüne geldiğıni'' öne süre- rek "Bütün dünya, bu tak- Btçileri ayakta rutmak için birteştL Ama kısa süredeya- pılacak belediyeler bay ra- niını kutluyorsak o zaman da genel yönetimler bayra- mını kutlayacağız" dedi. Erbakan. RP'li beledıyele- rin bir yılda destanlar yaz- dıklannı iddia ederek, "Bu- gün ülkemizin aslına dönü- şünü kuttuyoruz. RP'li bele- diyelerin para hazinesi kalplerindeki hazinedir. Ar- nk vakit geldL RP. gerçekle- ri göstere göstere iktidara geü)r or.Genel iktidara getöi- ğimizde, yeniden büyük Türkiye'yi kuracağız. Ne mutlu ibadet aşkıyla bu ül- ke üısanlanna hizmet ve- renlere" dedi. RP'li belediye başkanla- n ve il başkanlannın bulun- duğu toplantıya. Bağdat Belediye Başkanı Tahir Muhammed El Hassun, Fi- listin El-Halil Belediye Başkanı Mutafa El Netşede katıldı. JETKONUT'un 1 Anahtar Fiyatına 2 Anahtar Kampanyası Mart'taBüyük güne hazırlanın. 3.990.000 TL sabit taksitle hem bir daire, hem de bir DOĞAN S otomobil sahibi olacaksınız. "JET PA uyarmadı" demeyin... İstediğiniz daireyi seçmek için...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle