Katalog

15 MART 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Onlarca kitle örgütü, Içişleri Bakanı ve polisin, olaylara yanlı ve yanlış müdahale ettiğini vurguladı Menteşe'ye istifa çağnsı• Türk-Iş ve DİSK'in de aralannda bulunduğu Demokrasi Platformu ile çok sayıda Alevi örgütü, Gazi Mahallesi'ndeki olaylan protesto için Başbakanhk binasına siyah çelenk bıraktı. • Öğretim Elemanlan Sendikası Başkanı Ufiık Uras, hükümeti istifaya çağınrken Içişleri Bakanı Menteşe'nin Yüce Divan'da yargılanmasını istedi. Haber Merkezi - Istanbul'un Gazıosmanpaşa ilçesı Gazi Ma- hallesi'nde Alevilenn yoğun- lukta bulunduğu kah\ehanelere yapılan saldın ve ardından geli- şen olaylara tepkıler sürüyor. Olaylarda polisin göstencılenn üzenne ateş açması tartışmala- ra neden olurken Alevi kuruluş- lan ile Türk-Iş ve DtSK'ın de aralannda bulunduğu çeşıtli de- mokratik kitle örgütlennden oluşan Demokrasi Platformu, başkanlar kurulu temsilcıleri, . Gazıosmanpaşa"dakı olaylan ,' protesto etmek amacıyla Başba- ; kanlık bınası önüne siyah çelenk bıraktılar ve Içişlen Bakanı Na- hit Menteşe'yi istifaya çağırdı- lar. Demokrası Platformu'ncaya- yımlanan bildiride, Içişlen Ba- kanı Nahit Menteşe'nin, ülkede halkın güvenliğıni sağlamaktan birincı derecede sorumlu oldu- ğu kaydedılerek, "Bukatiiam ve sonrasındaki olaylan değerien- dirmedeki ve olaylara müdaha- ledeki yanlı ve yanlıştutumu kar- şısında kendisini derhal istifaya davet ediyoruz" denıldı Öğre- • tim Elemanlan Sendikası Genel Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ufiık Uras da hükümetin istifa etme- si ve katliamın sorumlulannın bulunması gerektığıni belirtti. Uras, Içişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin Yüce Divan'da yargılanmasını ıstedı. îstanbulida öncekı gün yaşa- nan olaylarda emniyet birimle- , rinin tavnnı kınamak amacıyla ı F'K .-"j—jn Kamu çahşanlan, işçiler ve demokratik kitle örgütieri, Alevi kahvelerine yapılan saldınyla başlayan ve çok sayıda vatandaşm ya- şamını yitirmesine neden olan olaylan dün yapüklan bir yürüyüşle protesto ettiler. Göstericiler, "Katiller bulunsun hesap sontf- sun", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlany la Divanyolu kavşağından vüayete kadar yürüdüler. Çevik kuyvet ekiplerinin mü- dahale etmediği yürüyüşün sonunda baa göstericiler shil polisler tarafindan dövüldü. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) demokratik kitle örgütü yönetı- cileri, Başbakanhk binası önüne siyah çelenk koydu. Demokrasi Platformu adına konuşan Türkiye Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Başkanı YavuzÖnen. Gaziosmanpaşa'da yeni bir Sıvas katlıamı yaşandı- ğını beürterek. "CHaylan sagdu- yu ve hoşgörii Ue karşılamaya- rak daha da hrmandıran ve ye- ni ölümlerin. yaralanmalann ve baskılann sorumlusu olan gü- venlik göre\lilerini kınıyor, uy- gulamalan ile yeni olaylara ne- den olnıamalannı ve polisin de- mokratikleştirilmesini istiyo- ruz" dedı. Önen, halkın güvenliğıni sağ- lamaktan birinci derecede so- rumlu olan Içişleri Bakanı'nın 'yaniı ve yanlış tutumu nedeniy- le istifa etmesi gerektiğini' söy- ledı. Banşa karşı kundaldama Eğıt-Der Yönetım Kurulu, dünkü olağanüstü toplantısının ardından yaptığı açıklamada, olaylann demokrasıye ve banşa karşı bir 'kundaklama' olduğu- nu açıkladı. Açıklamada, "Bu- güne adım adım gelindi. Artık daha çok zaman geçirilmeden köklü önlemler ahnmalıdır. Ön- ce güveniik güçleri, güven duyu- lacak bir yapıya sokulmalı, daha sonra da banşı, demokrasiyi pe- Idştirecek eğtöm alanında kalıcı adımlar atümalıdır" dendi. Pir Sultan Abdal Alevi Kültür Merkezı'nce yapılan açıklama- da, Alevi toplumunun gelişen tüm katliamlara karşın sabnnın son noktalannı zorladığı belırti- lerek, "Bu olaylann sorumlula- n hiç kimsede kuşku bırakmaya- cakşekilde aydınkğa çıkanlıp ör- gûtiü kaynağı belli olan gerki, yobaz ve şer yuvalanna karşı ge- reken önlemJer aluımadığı tak- dirde, bizier kendi can güvenli- ğimiz için önlemler almak zo- nında kalacağız" uyansında bu- lunuldu. Türk Harb-Iş Sendikası Yö- netim Kurulu, devletın içinde ve dışında yuvalanan eli kanlı ka- ranlık güçlerin, yaygınlaşma egilimi gösteren olaylann baş sorumlusu olduğunu belirtti. Ener-Sen Merkez Yönetim Kurulu'nun açıklamasında, "Söz konusu olay sırasında sıra- dan bir vatandaşın bile göstere- meyeceği duyarsızlığı \e bilgisiz- liği sergileyen Içişleri Bakam'nı istifaya çağmyoruz* denıldi. Öğretim Elemanlan Sendika- sı Genel Başkanı Yardımcı Doç. Dr. Ufiık Uras, hükümetin isti- fa etmesi ve katliamın sorumlu- lannın bulunması gerektiğini belirtti. Uras, Içişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin Yüce Di- van'da yargılanmasını ısterken. -fstanbul Valisi Hayn Kozakçı- oğlu ve tstanbul Emniyet Mü- dörii Necdet Menzir başta ol- mak üzere halkın üzerine ateş açan bütün görev tilcr, derhal açı- ğa alınarakyargılanınalıdır" de- dı. Almanya'daki Neuss Alevi Kültür Merkezı'nce yapılan açıklamada, "Devleti,atgözlük- ierini çıkararak etrafinı ve Ana- dolu topraklan üzerindeki bu kültür zenginliğini korumaya ve her vatandaşma eşit oranda sa- hip çıkmaya çağunyoruz" görü- şüne yer verildi. Orta Dogu Teknik Üniversite- sı ve Hacettepe Oniversite- si'nden yüzlerce öğrenci de ön- ceki gün ayn ayn yaptıklan pro- testo gösterileriyle olayı kınadı- lar 'Sorumlu deviet' HBV Alevi Kültür Derne- ği'nce yapılan açıklamada ise hangi eller tarafindan yapılmış olursa olsun, cinayetlerden, Ale- vileri ve Aleviliği tanımayan devletin sorumlu olduğu görüşü savunuldu. Hacı Bektaş Dernegi Genel Başkanı, Selahattin Özel de sal- dınmn 12 Mart'a rastlamasının dikkat çekicı olduğunu belirte- rek, "Bu olaylar, ülkemizdeiçin- den çıkılmayacak bir iç sa\aşa, kardeş kmgasına dönüşebilir" dedi. IHD Genel Sekreten Hüsnü Öndül ıse Gazi Mahallesı'nin öteden beri ülkücü-faşist ve po- lis baskısı altında olduğuna dık- kat çekerek "Çelişme, Sfinni- Akvi çelişmesi değildir. Çelişme, otoriter-faşist yapı ve uygulama- lar ile çagdaş demokratik yapı. değişün-dönüşüm tstemleri ara- sındadır" dedi. Istanbul Barosu Başkanı Tiır- gut Kazan şöyle dedi "Alevi yurttaşlannuzın oturduğu kab- vetere yönetik silahlı saldın, in- sanlık dışı bir prmokasyondur. Dev letin bütün birünleri failleri yakalamak için seferber olmab- dır. Oynanan oyun. mutlaka bo- zulmabdır. tstanbul Barosu, mağdurlann yanındadır. Hem faillerin yakaianması yolunda işin takipçisi oluruz hem de sal- dınya uğray anlara her türiü hu- kuki yardunı görev sayanz." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Nuriye ile Saniye Öykümüz 1980'de başlar. Erzincan'dan Ankara'ya göç eden iki ailenin birer kızt vardır Nuriye ile Saniye... Birbirlerinden aynlmayan, bir- likte büyüyen iki arkadaş. Nuriye, ilkokul 3. sınrfta Kuran kursuna gider. Daha son- ra da imam-hatip okulunu seçer. Saniye ise Kurtuluş Orta- okulu'ndadır. Giderek Nuriye'nin giyinişi ve konuşması değişir. Saniye ile hatta kendi ailesi ile konuşurken 'siz' ve 'biz' aynmı ya- par. Ve bir gün, Atatürk Takvimi'ni yırtar. Annesini örtünmeye zorlar. Babaa ile çatışır. Görünmez ellerin desteği ile bir 'vakıf yurduna geçer. Son olarak Nuriye ile Saniye, iki eski aynimaz dost, Ha- cettepe Üniversrtesi'nde karşılaşırfar. Artık Nuriye'nin ya- nında, 'kendisi gibi' arkadaşlan vardır. Saniye'ye tükürür- ler... Saniye ağlar. Nuriye'nin babasına koşup olayı anlatır. Baba, başını öne eğer ve dudaklanndan şu sözcükler dökülür - Biz Nuriye'yiyitirdik!.. • • • Saniye ile Nuriye'nin 'acıklı'öyküsünü, değerli yazar, dil- ci ve eğrtımci Emin Özdemir anlattı. Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Demeği'nin düzenlediği 'Tevhid-i Tedrisat' top- lantısında... Atatürk, nasıl bir eğrtim istiyordu? 'Üreten, hakça paylaşan, özgürce düşünen ve kendi ken- diniyöneten' insanı hedefleyen biregitim... 'Fiknhür, irfa- nı hür, vicdanı hür' kuşaklar yetiştırecek bir eğrtim... _ Atatürk için eğitirn 'bir özgûrleştirme eylemi' idi. Hasan Âli Yücel'in deyimi ile işe, 'milletin kendi başına duyup dü- şünmesine engel ne varsa onlanyıkmaktan başlamak' ge- rektiğine inanıyordu. Çünkü Türk ulusu ilerieyebilmek için ne olursa o\sun öz- güriüğe kavuşmalıydı. Özgürluğe kavuşmak için de ulus içinde her bireyin kendi başına duyup düşünmesi gerekliy- di. Atatürk bıliyordu ki; koşullan hazırlanmadan 'tantnan'bir özgüriük, insanlan özgür yapamazdı! Anadolu devriminin öncüsü, 'öğretimin Birliği Yasası'nt 3 Mart 1924'te ülke yaşamına sokarken bir şey daha yap- tı: 'Erkân-ı Harbiye' (Genelkurmay) Bakanlıgı'nı da kaldır- dı. Yani bir yandan eğitimi, öte yandan siyaseti 's/V//'leştir- mek istiyordu!.. Hem de bundan tam 71 yıl önce... (Atatürk düşmanı, 'sıvil toplumcu'Ç) numaracı cumhuriyetçiler kına yaksınlaıi) * * • Mustafa Kemal'in 'Öğretimin Birliği Yasası'nın 3. mad- desi, ilahiyat faküttesi ve imam okullan açılmasını da ön- görüyordu. Gerektiği kadar 'din adamı yetiştirebilmek' için... Bugün Türkiye'de 83 bin cami var. 515 ımam lisesinde ise tam 476 bin 175 öğrenci okuyor. 18 liseye daha izin ve- rilmiş. Imam lısesi açma şampiyonu Çillerhükümetinın Mil- li(!) Eğıtım Bakanı ise "Gereksınime göre yeni ımam-hatip liseleh açacağız" buyuruyor. (Mesleksel gereksınim olma- dığına göre, herhalde 'siyasal gereksınim' olsa gerek!..) Artık 'imam-hatip^ imamlar dönemi geride kaldı... Imam- laşmış valiler, kuklalaşmış bakanlar dönemi başladı. Çaycuma'nın savcısı, izinsiz açılan yasadışı Kuran kur- su karşısında sessiz... Çünkü kendisi de 'imam okulu' kö- kenli. Ve Malatya'da 'Kuran kursundan geçmiş' bir öğrenci, sı- nıftaki Atatürk resmine tebeşiri fırlatıyor kızgınlıkla: O bir HmstiyanL" MArkasıl9.Sayfada ' ' A k b a n k ' t a n y i n e p ı r ı l p ı r ı l bir b i l a n ç o Bu bilanço Akbank'a duyduğunuz Akbank'la çahşanlar, 1994'ü de güven içinde n o k t a l a d ı l a r . Birikimlerini yarın korkusu taşımadan değerlendirdiler. Akbank, zorlu bir yılda daha, ışığıyla yol gösterdi. Ve pırıl pırıl bir bilanço ile tamamladı bu zorlu yılı... Güçlü tnali yapıst, istikrarlı büyümesi, ber adımını risksiz atan yönetitni, çağdaş anlayışı ve astl önemlisi Türk insanının güveni ile... Akbank'ın 31.12.1994 Bilançosu'ndan "güven"le yazıldı. 121.1 trilyon x 86.0 trilyon 4.0 trilyon \ \4t.5 trilyon 7.5 trilyon 1.5 trilyon 6.0 trilyon *Sermayemiz Şubat 1995'te 6 trilyonayükselmiştir. AKBANK G ü v e n i n i z i n E s e r i AktifToplamı Mevduat Sermaye* Özkaynaklar Kâr Vergi NetKâr