24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmeni: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişlerı Müdürleri: Ibrahim Y'ddız, Dinç Tayanç(Sorumlu) • Haber Merkezi Müdürii: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • tsühbarat: Yalçın Çakır • Ekonomı BülentKızanlık# Radvo-TV Uygar Eremektar • Kültür H.ndan Ştnköken • Spor- Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberlen Mehmet S»raç • Makaleler S*mi Karaören • Çevırı: Scyfettin Turhao • Düzeltme Abdullah Vazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu Yayın Kurulır Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şökran Soner. Ergnn Bakı. Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay. Ankara Temsilcısi: Mustafa Balbay • Haber Miidûrû: Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmir Temsilcisı: Serdar Kınk, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcisı: Çetin Yiğenoğlu, lnönü C4 119 S. No:l Kat:l, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erknt0 Koordmatör AhmetKonıkaıi#Muhaseb<; BükntVeoer • Idare: Hüseyin Gürer 0 lşletme- Önder Çetik 0 Bılgı-lşlem Nail tnal 0 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet ÇOer 0 Reklam: Reha Işrtman 0 Halkla thşkıler Nurten Berksoy y ve Basaa: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Tûrkoagı cad 39'41 Cağaloglu 34334 Ist PK:246 Istanbul Tel (0112) 512 05 05 (20 hat) Faks- (0712) 513 85 95 15MART1995 tmsak: 4.45 Güneş:6.10 Öğle: 12.20 tkindi: 15.38 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.36 DenizTde deprem • DENİZLt(AA)- Denızli'de, can ve mal kaybına yol açmayan hafıf şiddete bir deprem olduğu bildirildi. Kandilli Rasathanesi yetkililerinin verdiği bilgiye göre, saat 14.50'de olan deprem 3.3 şidetrindeydi. Dün daha önce merkez üssü Muğla olan 3.6 şiddetinde bir deprem daha kaydedilmişti. Almanya'dan • ANKARA (Anka)- Alman kredi teşkilatı (KFW), Çevre Bakanlığı'nın Köyceğiz-Dalyan özel koruma bölgesi altyapısı projesine, 15 milyon marklık hibe yapacağı bildirildi. Çevde Bakanı Rıza Akçalı yaptığı açıklamada, 3 yıl sürecek proje uygulama kapsamında, bölgenin 20 yılını karşılayacak çöp depolama alanının inşaa edileceğini belirtti. Hibeyle ilgili anlaşma bugün imzalanacak. RFye Ankaralı kadınlardan tepki • ANKARA (Cumhuriyet Ankara Bürosu) Altındağ'daki kadın sığınmaevinin RP'li belediye yönetimince kapatılmasına tepkiler sürüyor. Ankaralı kadınlar. düzenledikleri toplantıyla belediyenin tutumunu protesto ettiler. Kurtuluş Parkı Vedat Dalokay Salonu'nda önceki gün düzenlenen toplantıda konuşan psikolog Nurhayat Kemerli. kadının insan haklanna saldırganlıkla yaklaşan her türlü şiddete karşı çıktıklannı belirtti. Belediye tarafından, telefonlannın kesıldiğinı ve kaloriferlerin kapatıldığını söyleyen Kemerli, ulusal ve uluslararası bir "dayanışma kampanyası" başlattıklannı dile getirdi. Yanlış Türkçe kullanılıyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mılli Eğıtim Bakanı Nevzat Ayaz, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'ndan (RTÜK) özel radyo ve televizyonlardaki şiddete yönelik yayınlar ile Türkçenin bozuk kullanılması konusunda devreye girmesmi istedi. Ayaz, özel radyo ve televizyonlann yayınlannda Türkçenin bozuk kullanıldıgını belirterek, "Radyo ve televizyonun eğitsel işlevi, bütün vatandaşlanmızın Türkçeyi doğru ve güzel şekilde kullanabilmelerini gerektirirken, buna tamamen ters düşen ömeklerle karşılasılmaktadır" dedi. 'Gelibolu HepbıiLÛn' • ÇAN (Cumhuriyet) - Gazi Üniversitesi lletişim Fakültesi, 'Gelibolu Hepimizin' adı altında bir kampanya düzenledi. Çanakkale Zaferi'nin 80'inci yıldönümü olan 18 mart günü etkinlikleri Çanakkale ve Gelibolu Yanmadası Tarihi Milli Parkı'ndaki törenlerle gerçekleştirilecek. 18 Mart kutlamalan nedeniyle öğretim elemanlan, öğrenciler ve basın mensuplanndan oluşan 100 kişilik bir grubun Çanakkale'ye geleceği belirtildi. 168. Tıp Bayramı kutlanırken, insan haklannm önemli bir halkası gündemde: 'Hasta lıaldarfııa heldııı desteğiYUSUFÖZKAN ANKARA - Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile geçeceği gümrük birliğine ilişkin anlaşma çerçevesinde 'insan haklan ihlallerinin öntenmesi' tartışı- lırken dün 168.'si kutlanan Tıp Bayra- mı"nda, hekimler tarafından 'hasta haklan' da gündeme getirildi. Dünyada ilk kez 1981 yılında 'liz- bon BUdirgesi'yle gündeme gelen ve Türkiye'de birçok temel hak gibi kul- lanılamayan hasta haklan konusunda Türk Tabipleri Birliği (TTB) çalışma başlattı. 'HastaHaklanEtkinlikGru- bu' adıyla bir çalışma grubu oluşturan TTB, konuyu, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri çerçevesinde gündeme ge- tirdi. Hasta-hekim ilişkisi Hasta haklan konusundaki çalışma- larla ilgili olarak Cumhuriyet'e bilgi veren TTB Etik Kurul üyesi Doç. Dr. Şükrfi Hatun, dayanağinı güven kav- • Dünyada ilk kez 1981 yılmda 'Lizbon Bildirgesi'yle gündeme gelen ve Türkiye'de birçok temel hak gibi kullanılamayan hasta haklan konusunu gündeme getiren Türk Tabipleri Birliği, 'Hasta Haklan Etkinlik Grubu' adıyla bir çalışma grubu oluşturdu.. ramının oluşturduğu hasta-hekim iliş- kisinin, günümüzde hastalan ve he- kimleri kuşatan sağlık kuruluşlannın fabrika benzeri atmosferi içinde sıra- dan bir ilişki haline gelmek üzere ol- duğunu söyledi. Hatun, "Hastalar.ge- lişen np teknolojisu giderek karmaşık- laşan sağlık sistemi ve insancühktan uzaklaşan hekimlik karşısında kendi- lerini güçsüz ve korunmaya muhtaç hissetmektedir. Bütün bunlann üstü- ne eklenen ve sağlık hizmerJerini ser- best piyasa dinamiklerine terk eden gelişmeler, hem hastalan hem de he- idmJeri köşeye sıkıştırmaktadır" diye konuştu. Gelinen noktada insanın, onurunun ve bütünlüğünün korunması ve hasta- • Lizbon Hasta Haklan Bildirgesi'ne göre, hastanın hekimini özgürce seçme, hiçbir baskı altında kalmadan karar verebilen hekim tarafından bakılabilme, kendisine önerilen tedaviyi kabul ya da reddetme, ölme, ruhi ve ahlaki teselliyi kabul veya reddetme hakkı bulunuyor. ya kişi olarak gösterilen saygının art- tınlmasını amaçlayan çabalara gerek- sinim duyulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şükrü Hatun, "Bu çabalaruı bir ürünü olan hasta haklan, son yıllarda sağlık hizmeti tardşmaiannda önem- li bir yer tutmaktadır" dedi. İnsan haklannın bir parçası Hasta haklanmn, dayanağını insan haklanyla ilgili temel belgelerden al- dığını kaydeden Hatun, sözlerini şöy- le sürdürdü: ''tnsan olarak saygı gör- me, kendi yaşamını belirleme, gü\en- li bir yaşam sürdürme, özel yaşama saygı gösterme gibi ilkeler. hasta hak- lannın da temelini oluşrurmaktadır. Benzer şekilde herkesin yetertt sağlık bakımı ilesağhğuun korunmasıve ola- naklı olan en yüksek sağhk düzeyine ulaşmış, temel insan haklan arasında bulunmaktadır. Sağhk hizmetlerinin herkes için eşit, ulaşüabilir ve sürekli oiması ise hasta haklannm en önemli amacını oluşturmaktadır.' 7 Şükrü Hatun, hasta haklannın geliş- tirilmesi için gösterilen çabalann amacını da şöyle sıraladı: "Hastalara sağhk hizmetlerinden tam olarak yararlanma konusunda yardımcı olmak ve sistemle ilgili so- runlann olumsuz etkisini azaltmak. Hastalaria sağhk personeli arasındaki ilişkiyi destekkmek ve geliştirmek; özeUikle de hastalann sağhk hizmeti sürecine daha aktif kaühmını cesaret- lendirmek. Hasta kuruluşlan, sağhk personeli ve sağhk yönetkileri arasın- daki iletişim için yeni firsatlar yarat- mak, var olanlan güçlendirmek. Te- mel insan haklannın korunmasını sağ- lamak, başta çocuklar. psikiyatrik has- talar. yashlar ve ağu- hastalar olmak üzere tüm hastalara sunulan hizmetin üısancıllaştınunasuu geliştirmek." Lizbon Büdirgesi Hasta haklannın ilk kez 1981 yılın- da Lizbon Hasta Haklan Bildirge- si'yle belirlendiğıni anımsatan Hatun, bu bildirgeye göre hastanın hekimini özgürce seçme, hiçbir baskı altında kalmadan karar verebilen hekim tara- fından bakılabilme, kendisine öneri- len tedaviyi kabul ya da reddetme, onurlu bir şekilde ölme, ruhi ve ahla- ki teselliyi kabul veya reddetme hak- kı bulunduğunu bildirdi. 28-30 Mart 1994'te Amsterdam'da yapılan bir toplantıda da "'Avrupa'da Hasta Hak- lannm Geliştirilmesi Bildirgesi"nin hazırlandığını belirten Hatun, Türki- ye'de hasta haklannın yalnızca 1961 yılında çıkanlan ve günümüz koşulla- nna uymayan 'Tıbbi Deontoloji Ni- zamnamesi' ile düzenlendiğinı söyle- di. Şükrü Hatun, şöyle devarn et- ti: "Hasta haklan, daha iyi sağhk orta- mı için hasta ve hekimkrin birükte sa- hip çıkması gereken haklanur. Ülke- mizde birçok temel haklar gibi, hasta haklannın da kullanılmariığı bilin- mektedir. Hasta haklan, geneUikle he- kim hatalan nedeniyle kamuoyunun gûndemine gelmektedir. İ lkemizde, hasta haklannın sağhk hizmetlerinin önemli bir destekleyici öğesi haline gel- mesine yönelik kapsamh çabalara gereksinim \-ardir." PEN Yazarlar Derneği tarafindan düzenlenen ve çok saytda davedinin kaüldığı gecede, Çağdaş Bale Topluluğu da bir bale gösterisi gerçekkştirdL Nice yıllaraAnday usta...Kültür Servisi - PEN Yazarlar Derne- ği, önceki gün Atatürk Kültür Merke- zi'nde Metih Cevdet Anday 'ın seksenin- ci yaşını kutlamak üzere bir toplantı dü- zenledi. bhan Selçuk, Şükran KurdakuL Kül- tür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar, Ayşegül Yüksel ve Af^ar Timuçin'in ko- nuşmacı olarak katıldığı toplantıda Gül- sen Tuncer,Aydın Hatipoğlu ve Zafer Di- per Anday"ın şiirlerinden örnekler sun- du. Hüseyin Başaran'ın türküleriyle ka- tıldığı gecede Meüke Demirağ, Anday'ın şiirlerinden bestelenen sarkılar söyledi. Çağdaş Bale Topluluğu da bir bale gös- tensi gerçekleştirdi. Toplantınm sonunda sahneye davet edilen Melih Cevdet Anday, son günler- de kendisine yöneltilen 80. yaşın nasıl bir duygu oldugu sorusunu bir kez daha ya- nıtladı: "Yok böyle bir duygu." Toplantının açılış konuşmasını yapan PEN Yazarlar Derneği Başkanı Şükran Kurdakul, tstanbul'da yaşanan olaylara karşın bu toplantının gerçekleştirilebıl- mesini mutlu bir olay olarak niteleyerek "Melih Cevdet'i yaratan bir toplumun gdecegmden umut kesihnez" dedi. Kendisini Melih Cevdet'i oldukça iyi ögrenmeye çalışan bir öğrenci olarak ta- nımlayan Emre Kongar. hocasından ödünç aldığı bir yöntemle anlattı onu. Melih Cevdet Anday gibi bir anıtı anlat- maya çalışırken sözcüklerin sadece duy- gulannı değil düşüncelerini de engelle- diğini belirten Kongar. "Bence Melih CevdetAnday akıldır, sanatür, akhnve sa- natm sentezi olan uygarlıktır'Medi Memet Fuat'ın annesinin rahatsızlığı yüzünden katılamaması nedeniyle hazu-- ladığı konuşma metni toplantıda okundu. • Melih Cevdet Anday'ın sekseninci yaşı, PEN Yazarlar Derneği tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve Anday'ın sanatının çeşitli yönleriyle ele alındığı bir toplantıyla kutlandı. • PEN Yazarlar Derneği Başkanı Şükran Kurdakul Istanbul'da yaşanan olaylara karşın bu toplantının gerçekleştirilebilmesini mutlu bir olay olarak niteleyerek "Melih Cevdet'i yaratan bir toplumun geleceğinden umut kesilmez" dedi. Melih Cevdet Anday. sekseninci yaşın nasıl bir duygu olduğu yolundaki soruyu her zamanki gibi yanıtiadı: Yok böyle bir duygu. Memet Fuat, Anday'ı Türkçenin en iyi deneme yazarlanndan biri olarak nitele- yerek "Deneme onun için bir düşünce işL Deneme yazüannda okurlannı nasıl söy- lediğiyle değil ne söylediğiyle kendisine bağlıyor. Onun kafasında tartışılmaya- cak, irdeJenmeyecek hiçbir düşünce, ye- niden ele aunıp sorgulanmayacak hiçbir inanç yok" diyordu. Memet Fuat. bu büyük ustanın yazar- lıgın en yüksek aşamasına ulaşanlara ya- kışan nitelemeyle "yazm adamı" olarak, hiçbir yönünü arkaya itmeden anılması gerektiğini vurguluyordu. Anday tiyatrosu üzerine son sözün as- la söylenemeyeceğine inancuıın kesin- leştiğini söyleyen Ayşegül Yüksel de onun Türk kültürüyle dünya kültürünün buluştuğu noktada hiç durmaksızın üret- miş olduğuna işaret etti. Yüksel, duygu- yu akılla, aklı duyguyla pekiştiren bir sa- nat adamı, büyük bir dil ve kılı kırk ya- ran bir işleme ustası olan Anday'ın biri uyarlama olmak üzere tiyatromuza ar- rnağan ettiği on oyunun yansından çogu- nun sahnelenmediğine dikkat çekti. Afşar Timuçin, Melih Cevdet An- day'ın her gerçek aydın gibi kalemini belli bir kesim için değil. bütün insanlık için kullandığını vurgulayarak onda bir Cumhuriyet aydınının bütün olumlu özelliklerinin buluştuğunu, bize gelece- ğin güçlü insanının tam anlamıyla özgür insan olacağını öğrettiğini ifade etti. Ilhan Selçuk, bu güzel gecede Melih Cevdet üzerine düşünme olanağı buldu- ğumuza işaret ediyordu: "Demek ki sev- gimiz düşünmeyte pekiştL Bu tam Melih Cevdefûı istedigi bir yöntemdir". 'Olayiara karşı savunma hatn' tstanbul'da bazı yerlerde yaşanan ce- henneme dikkat çeken Selçuk, "20. yüz- yıla beş kala,Türkiye'de böyle olayiar ya- şanıyor. Bu olayiar hepimizin beUeğinde ve bilincinde. Ama bu toplantı belki de böyle olaylara karşı en büyük savunma hattmıgeliştiriyor. Türkiye'ye bakoğunız zaman, baştan sona terör, vahşet çaüşma, kan, gü'vensizlik ve buna karşın demok- raskkn yoksun bir düzenin işleyişL. Böy- le bir ortamda Melih Cevdet bizim için en büyük savunma silahıdır. Kendimizi on- da buluruz, o kendini bizde bulur ve bu buluşma bizim gücümüzü pekiştirir" de- di. Kültür Bakanı Timurçin Savaş, Prof. ServerTaniUi, Beşiktaş Belediye Başka- nı Ayfer Atay. Mehmet Birkiye TYS ve TODER, gönderdikleri mesajlarla geceye katılarak Anday'ın sekseninci yaşım kutladılar. AKDENİZ ÜNİVERStTESİ Bozuk tıbbi malzeme içiıı suç duyurusu • Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne alınan tıbbi malzemelerle ilgili savlan araştıran Antalya Barosu, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunurken, üniversite bünyesinde oluşturulan iki komisyonun raporlannda da çelişkiler ortaya çıktı. BÜLENTECEVİT ANTALYA - Antalya Baro- su, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne günü geçmiş üb- bi malzeme ahnmasıyla ilgili olarak cumhuriyet savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ba- ro Başkanı Osman Güven im- zasıyla Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na önceki gün veri- len suç duyurusunda. "CMayda ve olay sonrası yapılan işlem- fcrde suçoluşturacak öğekr bu- hınduğu düşüncesine ulaşıkb- ğından, baro yönetim kurulu- muz kamu vicdanının yükledi- ği sorumluluk çerçe\esinde suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir" denildi. Üniversite bünyesinde oluş- turulan iki komisyonun rapor- lanndaki çelişkiler de ortaya çıktı. İlk soruşturma komisyo- nu, laboratuvar sorumlusu Doç. Dr. Metin Erkıhç'ın gö- revden alındığı nazara alınarak kınama cezası verilmesini is- terken, bu komisyonun üyele- rinden Prof. Dr. Çetin Yetidn ise hukuki işlemlerin yapılma- sını istemişti. tkinci kez oluşturulan ve adına "Bilimsel Soruşturma Komisyonu" denilen komisyo- nun arastırmalan sonunda da tıbbi malzeme alımı ile ilgili "Malzemeahnmamasıgerekir- ken ahnmış. Ancak kontrol edi- lerek kulianıiabilir" sonucuna vanlmıştı. Baro, süresi dolmuş tıbbi malzeme kullanıldığı için yan- lış ve yanıltıcı çıkması sonucu büyük bir tıbbi skandal yaşan- dığı yolundaki iddialan ciddı bulduğu için baro avukatlann- dan Rasim Demirkan ve Ab- dullah Özçulcu'yu konuyu araştırmak için görevlendirdi. Avukatlann 2 ayı bulan araş- tırma sonunda topladıklan de- lillerin değerlendirildiğini an- latan Baro Başkanı Osman Gü- ven, AÜ Tıp Fakültesi merkez laboratuvanna alınan günü geçmiş tıbbi malzeme alımry- la ilgili gelişen olaylann suç oluşturabileceği kanısında ol- duklannı belirtti. Büyük bir dosya ile savcılığa sunulan suç duyurusunda. Rektör Prof. Dr. tuncer Karpuzoğhı ve merkez laboratuvar sorumlusu Doç. Dr. Metin Erkıuç hakkında da- va açılması istendi. Diğer yandan Doç. Dr. Ya- kup Adıgüzel'in kitleri satan firmanın Fransa'daki genel merkezine sorduğu "Kullanını süreleri geçmiş malzemelerin kullamp kuUanılamayacağı" sorusuna. Bruna Sautel imza- sıyla alman 03.01.1995 tarihli yanıt şöyle: "Kullanına süre- leri bftmiş reaktörler ancak şu şarüarda kullandabilir: 1- KaGbratörier kuDamhnaz, 2- Diğerleri kalite kontrol ve analizleri yapüktan sonra seri analideıie kontrollü olarak kullanılabinr. Ancak ne kişisel, ne resmi ve ne de gayni resmi garanti verebinnz," Belgelerin, alınan kitlerin ambara girmeden ve katı mu- ayenelerinin yapılmadan mer- kez laboratuvan tarafından tes- lim alındığı ve kullanılmaya başlandığmı ortaya koyduğu belirrilen baro raporunda bazı hasta isimleri vererek tanılann yanlışlığını kanıtladı. Nöroloji servisinde tedavi gören, Prof. Dr. Sevün Balkan'ın bir hasta- sı için laboraruvardan şeker tahlili istendiği, ancak yüksek olduğu tanısı geldiği için teda- vi uygulanamadığı vurgulanı- yor. Bunun sonucunda hasta felç olurken özel bir laboratu- varda yapılan tahlilde ise has- tada şeker olmadığı belirlen- mişti. Atîna Belediye Başkanı^nın IstanbuTa barış çıkarması • Atina Belediye Başkanı Dimitri Avramapulos, îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a halklan birbirine yaklaştırmak için ortak çaba göstermelerini önerdi ve Erdoğan'ı Atina'ya davet etti. LEYLA TAVŞANOĞLU Istanbul, geçen hafta sonu Ege'nin öteki yakasından banş mesajı getiren bir konuk ağırla- dı. Bu kişi Yunanistan'ın eski Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve şimdiki Atina Belediye Başka- nı olan DimitriAvramopulos tu Avramopulos, kafasına Atina Belediye Başkanı olur olmaz ts- tanbul'u ziyaret etmeyi koy- muştu. Seçimleri kazanınca da bu karannı uyguladı. Zaten 12 mart günü Ortodoks bayramıy- dı; nasılsa Fener Patrikhanesi'ni ziyaret edecekti. Böylece bir taşla iki kuş vurmuş olacaktı. Böylece 11 mart sabahı er- kenden lstanbul'a geldi. ilk işi de tstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Tayyip Erdoğan'ı zi- yaret etmek oldu. Erdoğan'ın RP'den seçildiğini biliyordu. Bu, onun için aynntıydı. Onun hedefi önemli bir yerel yöneti- min başkanı olarak. kendi deyi- şiyle "Istanbul gibi bir megapo- lis''in başkanına banş mesajı ge- tirmekti. Erdogan'a çagn Istanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nde gerçekleşen buluşma- da Avramopulos'un mesajı çok açıktı: "Yerel yönetimler de- mokrasinin temel taşlandır. Halklan birbirlerine yakınlaştı- ran, halklar arasında anlaşmayı ve anlayışı sağlayan da yerel yö- netimler olmahdır. Yunanlı Türk'ü.Türk de Yunanbyı tanı- mıyor. Birbirimizi tamyahm. Birbirimizi ziyaret edelim. İki büyükşehir arasında kültür ahs- verişi yapalım. Biz aynı bölgede >-asayan. ama birbirine yabancı olan iki halkız. Biz neden bu böl- genin ortak nimetierini paylaş- mayalım? Bu paylaşım da kar- şıhklı anlayış ve anlaşmanın sağ- lanmasıvla olur. Hatta biz Atina Belediyesi olarak tstanbul'da ge- niş bir Yunan Kültür Haftası dü- zenleyelim. Aynı şevi tstanbul Belediyesi Atina'da yapsın." Avramopulos, sözlerinin so- nunda Tayyip Erdoğan'ı, Istan- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanı sıfatıyla Atina'ya davet et- ti. Tayyip Erdoğan da bu daveti memnunlukla kabul ettiğini söyledi. Ancak ziyaretin kesin tarihi şimdilik saptanmadı. Avxamopulos, hem Atina Be- lediye Başkanı hem de Yunan Belediyeler Birliği Başkanı ola- rak bu banş çıkarmasının nasıl gelişmeler sağlayacağmı merak ve heyecanla bekliyor. TTB: Sorunlanmız her geçen gün daha da artıyor Tıp Bayramı buruk kutLandı • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, hastane sayısının 1200'e ulaştığını, sağhk ocaklan ve dispanserlerle yurdun her köşesine sağhk hizmeti ulaştığını kaydetti. Haber Merkezi -14 Mart Tıp Bayramı, önceki gün Istanbul Gaziosmanpaşa'da meydana ge- len olayiar nedeniyle buruk kut- landı. Cumhurbaşkanı Süley- man DemireL sağlık sektörünün önemli düzeyde geliştiğini be- lirtirken tabip odalan ve sağlık çalışanlannın örgütlü olduğu sendikalardan yapılan açıkla- malarda, 14Mart'ınbayramol- maktan uzak oldugu vurgulana- rak "Darboğazdayızvetükenme noktasına çok vakmız"denildi. Türk Tabipleri" Birliği (TTB), sorunlann saymakla bitmeyecek kadar arttığını savundu. Cumhurbaşkanı Demirel, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle ya- yımladığı mesajda, hastane sayı- sının 1200'e ulaştığını, sağlık ocaklan ve dispanserlerle yur- dun her köşesine sağlık hizmeti ulaştığını kaydetti. 950 yurttasa bir doktor düştüğünü ve ortala- ma yaşam süresinin 68'e yük- seldiğini belirten Demirel, ya- tak kapasitesinin arttınldığını ve salgın hastalıklarla etkin müca- dele edilebildiğini kaydetti. Başbakan Tansu ÇiDer de 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle ya- yımladığı mesajında şöyle dedi: "Çağdaş ve uygar toplumun en betirgin ölçükrinden birisi, sağ- hk hizmetinin ulaştığı noktadn*. Toplum sağhğını koruma ve ge- Bştirme yolunda başanya ulaş- niak için çabalanmızm hızuun kesflmeden süratle devam ede- ceğinden hiç Idmsenin şüphesi ohnamahdır." Sağhk Bakanı Doğan Baran- da yaptığı yazılı açıklamada, hizmetin 'mecburiyet' ya da 'yü- kümlülükten' değil, gönüllü olarak yapılmasmın gerekli ol- duğunu kaydetti. TTB tarafından yapılan açık- lamada ise çağdaş sağlık hizrne- tinin önde gelen koşulunun her- kese eşit, ücretsiz, ayınmsız ve ulaşüabilir hizmet sunmak ol- duğu vurgulandı. Sağlık çalışan- lan ve sağlık örgütünün sorun- lannın saymakla bitmeyecek ka- dar arttığı kaydedilen açıklama- da, 'yetersiz tıp eğitiminm' hal- kın nitelikli sağlık hizmeti al- masının önündeki önemli bir en- gel olduğu belirtildi. TTB Mer- kez Konseyi Başkanı Dr.SeBm Ölçer,ülkede ticaretleşen sağlık alanının hızla yayıldığmı, sağlı- ğın parası olanın hakkı haline geldiğini söyledi. 168. Yıl Kut- lama Haftası nedeniyle Samsun- Sinop Tabip Odası toplantısında konuşan Ölçer, "tnsanlara eşit hizmet vermeliyiz. Halbuki biz, kendi ülkemizde mezun olurken ettiğhniz yemin konusunda bile zoıianıyoruz. Sağhk alanında her kurum kendini beğeniyor, ama halk bizi beğeniyor mu" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle