24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14MART1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER THY grevi Danıştay'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Danıştay, Türk Hava Yollannda (THY) çalışan 7479 işçinin grevinin ertelenmesine ılişkin Bakanlar Kurulu karan hakkında. Danıştay Başsavcısı'ndan görüş istedi. Başbakanhk Hukuk Müşavırliği'nin grevin ertelenmesine ilişkin sav-unmasını alan Danıştay 10. Daıresi'nin, yürütmeyi durdurma istemini bugün değerlendirilebileceği belirtildi. llksan duruşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- llkokul Öğretmenleri Saf lık ve Sosyal Yardım Sandığı (llksan) yöneticileri hakkında yolsuzluk yaptıklan gerekçesiyle açılan davanın dünkü duruşmasına, bir kısım sanıklar ve avukatlan ile müdahil avukatlar katıldı. Sanık avukatlannın, bilirkişi raporunu incelemek için süre istemeleri üzerine Mahkeme Başkanı duruşmayı ilerki bir tarihe erteledi. Seçim, Yiice Divan'a endeksli • ANKARA (ANKA) - Ara seçim, Yüce Divan ile Yargıtay'a endekslendi. Otoyol ihalelerinde görevlerini ıhmal ederek devletin milyarlarca lira zarara uğramasına neden olduklan savıyla Yüce Dıvan'da yargjlanan ANAP Aydın Milletvekili Cengiz Altınkaya'yla, aynı partinin Istanbul Milletvekili Safa Giray'ın mahkûm edilmesi ve bölücü propaganda yapmaktan mahkûm olan Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak hakkındaki karann Yargıtay'ca onaylanması halınde ara seçim gündeme gelebilecek. TSK'deki memur, asker değil • ANKARA (ANKA) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nde devlet memuru olarak çalışanlann, işlediklen suçlar nedeniyle asker gibi cezalandınlıp cezalandınlarnayacaklan. askeri yargıda görüş aynhğına neden oldu, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, oyçokluğuyla aldığı kararda, orduda görevli sivil memurlann "asf gibi cezalandınlabilmeleri için, amiriyle aynı kuruluşta çalışmanın yeterli olmadığına, bunun için aralannda hizmet nedeniyle doğan amir-memur ilişkisinin de varlıgının gerektiğine karar verdi. Kurul, bu kararmı "'Sıralı üstlenn tamamının sivil memurlar açısından amir olarak kabulü halinde yasa amacı dışına çıkılmış olur. Rütbece üst olmak, her zaman amir olmayı gerektirmez; memurlar, asker değildir" görüşüne dayandırdı. RTÜK'ten HBB ve Kanal D'ye uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Teleyizyon Üst Kurulu (RTÜK), lstanbul'un Gaziosmanpaşa semtinde Alevilere yönelik saldın ile başlayan olaylan haber programlannda işleyiş biçiminden dolaylı Kanal D ve HBB televizyonlannı uyardı. RTÜK'ten dün yapılan yazılı açıkJamada, her ıkı televizyon kuruluşunun, "söz konusu olaylara ilişkin haberlerde toplumda nefret duygulan oluşturacak ve toplumu nefrete sevkedecek" nitelikte yayın yaptıklan gerekçesiyle uyanldıklan belirtildi. RPr gensoru önergesini geri çekti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP, bugün TBMM Genel Kurulu'nda ele alınması gereken hükümetle ilgili gensoru önergesini, Jstanbul'da meydana gelen olaylarla ilgili görüşme açılmasına fırsat vermek için, daha sonra vermek üzere geri çekti. Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, Istanbul'da Alevi yurttaşlann gittiği kahvehanelere yapılan saldın üzerine çıkan olaylarla ilgili olarak bugün genel kurula bilgi verecek. Genel kurulda konu üzennde parti gruplan da görüşlerini bildirecek. Genel kurulda daha sonra olağanüstü halin 10 ilde4 ay daha uzatılmasını öngören Başbakanhk tezkeresi görüşülecek. Hikmet Çetin ile Başbakan, 50. hükümetin devamı için anlaştı CHPTilerin istifaları Cfller'de TÜREY KÖSE / AYŞE SAYIN ANKARA - Başbakan Tansu Çiller ile CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, "bir uygulama programı hazırlanması. bu programı iki liderin imzalaması. yetkili kurullanna onaylatması ve kabine deği- şikliğinin ardından güvenoyu istene- rek"50. hükümetin sürdürülmesi konu- sunda anlaşmaya vardılar. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin. Çiller'e CHP'li bakanlann istifalannı da verdi Başbakan Tansu Çiller yenileşme ve değişimi yakalama konusunda hemfikir olduklannı söylerken. Çetin de. "uygula- ma programı hanrianmasu yeni bir hükü- met etme yöntemi ve güvenoyu istenme- si"ne ilişkin koşullannın kabul edildiği- ni söyledi. CHP Başkanlık Kurulu'nda, hüküme- tin devamı için Başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran ÇiDer'in bürokrat atama- lan ile kamu ihalelerine müdahale etme- mesi, basın yoluyla işlenen düşünce suç- lanna af getirilmesi, boş 5 devlet bakan- lığının kullanılması durumunda 2'sinin CHP'ye verilmesinin de aralannda yer al- dığı bir dizi koşul ele alınarak, bunlann uygulama programında yer alması isten- dı. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin 18 mart günü Pakistan gezisinden dönme- sinin ardından, hükümetin CHP kanadın- daki değişıkJiğin gerçekleştirilmesi bek- leniyor. Karayalçın'a eleştiri CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, dün sabah başkanlık kurulu üyeleriyle yaptı- ğı toplantıda hükümete devam koşullan- nı görüştü. Bu toplantıda 51. hükümet ko- nusundaki ısrardan vazgeçilirken, "Önemli olan öz. ilkelerimizin yaşama ge- çirilmesi, CHP'nin fark edilmesi" görüşü benimsendı. Toplantıda. Dışışleri Baka- ru ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara- yalçın da partı yönetimini hiçe saydığı ve hükümet çalışmalan konusunda bilgi ver- mediği gerekçesiyle eleştirilere hedef ol- du. CHP Başkanlık Kurulu'nda dile getiri- len ve uygulama programında yer alma- sı ıstenen "öncelikli ilkeler''den bazılan şöyle oldu: - Başbakan Tansu ÇiHer'in eşi Özer Çil- ler'in, kamu ihaJelerine ve bürokradarm atanmasuıa müdahaleleri engellenmeli. - Ekonominin yönetimı bir bakanlıkla sınırlandınlmamalı. Ortakhk hükümeti olduğu unutulmadan CHP de ekonomide söz sahibi olmalı. - DYP'nin elinde bulunan kuruluşlar- daki bürokratlann atanmasmda da CHP söz sahibi olmalı. - Milli Eğitim Bakanlığı ile Içişleri Ba- kanlığı'ndaki MHP kadrolaşması önlen- meli. Bu kadrolar tasfiye edilmeli. - Başta anayasa değişikliği olmak üze- re, demokratikleşmeye ilişkin düzenleme- ler takvime bağlanmalı. Temmuz ayına dek takvim yapılarak. hemen baa adım- laraülmalı. Bir saat görüştüler Başbakan Tansu Çiller. bakanlar kuru- lu toplantısının ardından CHP lıderi Çe- tin'le bir saat süren bir görüşme yaptı. Çiller, bu görüşmeden sonra yaptığı açık- lamada, Çetın'in yenılenme ve değişime hitap edecek bir programın özünün orta- ya çıkması üzennde durduğunu, bu icra- atı yapacak hükümetin 50. ya da 51. hü- kümet olmasının önemli olmadığını söy- lediğini aktardı ve "Bir öncelikler prog- ramı ortaya konacak. Bunu iki genel baş- kan imzalav acak. > etkili kurularunıza gö- türeceğiz, daha sonra da güvenoyu isteye- cefiz. Hayıriı olsun" dedi. Çiller, CHP'li bakanlann istifalannm yürürlükte olmadığını, Cumhurbaşka- nı'na sunulduktan sonra yürürlüğe gire- ceğini bildirdi. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin de, hükümete devam konusunda "yeni bir uy- gulama programuun gerekliliği, yeni bir hükümet etme yöntemi ve yeniden yapı- lanma ve TBMM'den güvenoyu istenme- si" koşullannın vazgeçilmez koşullan ol- duğunuvurgulayarak, "Bukoşullankar- şılayacak hükümetin \eni bir hükümet olacağı düşüncesindeyiz. Sa> m Başbakan, bu koşulların 51. hükümet kurulmadan da yerine getirilebileceğj görüşünde. Bun- dan sonrası Sa\ın Başbakan'ın bileceği konudur. Bizim için önemli olan özdür. 51. hükümet konusu olmazsa olmaz koşulu- muz değUdi" dedı. Devlet bakanlıklannın sayısının arttınl- masından yana ohnadığını belirten Çe- tin, ancak boş 5 devlet bakanlığının kul- lanılması durumunda, 2'sinin CHP'ye verilmesini istediğini söyledi. Yıldız Üniversitesi öğretim üyeierinin kurduğu Çağdaş Yıldızlılar Derneği, Atarürkçü gençlere burs veriyor. Aydınlar, şeriatçı örgütlenmeye karşı HÜLYA TOPCU Üniversitelerde son yıllarda hızla örgütlenerek yayılma >- • eğilimi gösteren radikal tslamcı ve mılliyetçi akımlar. - - Atatürkçü düşüncenin savunuculannı harekete geçirdi. Bu amaçla kurulan Çağdaş Yıldızlılar Derneği, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı olan gençlere burs veriyor, harç. kırtasiye. giyecek ve yol yardımı yapıyor. Yıldız Üniversitesi'nde görev yapan bir grup öğretim üyesi tarafından altı ay önce kurulan Çağdaş Yıldızlılar Derneği, Atatürkçü gençlere öğrenimlerinde yardımcı olmayı hedefliyor. Dernekte. çoğunluğu üniversiteye yeni başlamış toplam 100 öğrenciye minimum 600, maksimum 1 milyon 500 bın lira burs, 23 öğrenciye ıse ayda 300 bin lira yol yardımı yapılıyor. Çağdaş Yıldızlılar Derneği bünyesinde Burs ve Yardımlaşma, Yurt ve Bannma, Sosyal Etkinlikler, Eğitim, - ; Giysı, Kültûr ve tş Temini komisyonlan bulunuyor. ^ * Komisyonlar. bu alanlarda öğrencilere yardımcı olmak için çalışıyor. Derneğin kurucu üyelerinden Yıldız Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Esin Çurgunlu. kuruluş amaçlannı "Atatürk'ün öndertiğinde kurulmuş olan çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin \atandaşlarına sağladığı haklann korunması \e geliştirilmesi dogrultusunda eğitim, öğretim, bilim, kültur ve sanat alanında etkinliklerde bulunmak" şeklinde açıklıyor. Diyanet Vakfı'nın 20. kuruluş yıldönümü programı Kuran okunarak açıldı 'Hz. AlTyi mezhepçilikte kuUanmak yanhş' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz. herkesin ayn dil konuştuğu bir toplum tasarlamanın mümkün olmadığını savunurken. "Herkesin kendine göre dini inanca sahip olduğu bir toplum duşünmek de mümkün degüdir" dedi. Diyanet işlennden sorumlu Devlet Bakanı Necmettin Cevheri de, inananlar arasında aynmcılık öngönneyen Islamiyetin hoşgörü dıni olduğunu belirterek, Alevi yurttaşlann sevgi ve saygıyla bağlı bulunduklan Hz. Ali'nin 'mezhepçilik' adı altında aynmcılığjn vesilesi olarak kullanılmasını dogru bulmadığını söyledi. Türkiye Diyanet Vakfı'nın kuruluşunun 20. yıîı nedeniyle düzenlenen törende. Istiklal Marşı'ndan önce Kuran-ı Kerim okunması dikkat çekti. Türkiye Diyanet Vakfı'nın 20. kunıluş yıldönümü nedeniyle dün Kocatepe Camisi'nin konferans salonunda bir tören düzenlendi. Törende önce Kuran. ardından da tstiklal Marşı okundu. Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, içinde zorlama olmayan ve hoşgörüye dayanan Islam dininin 'kan dökmenin vasıtası' yapılmasının son derece yanlış olduğunu belırtti. Toplumda gelişen bazı olaylann Islam diniyle hiçbir ilgisinin olamayacağını kaydeden Cevheri. şu görüşleri dile getırdi: "fslamhet kesinükle aynhk ve aynmcılık yapmaz. Mezhepçilik adı altında >apılan aynmcıuğuı dinimiz altında yapılmasını tasvip edemeviz. İslamiyete ilmi ve kılıcıyla büyük hizmet etmiş olan Hz. Ali'nin mezhepçilik adı altında bir aynmcüığm vesilesi sayılması son derece yanhştır.'' Mehmet Nuri Yılmaz da. dinin toplumsal inanç ve yaşama biçimı olduğunu vurgulayarak, bunun bütün dinler için geçerlı olduğunu kaydetti. Yılmaz, herkesin farldı bir dil konuştuğu bir toplumun tasarlanmasının mümkün olmadığını kaydederek şunlan söyledi: "Nasıl herkesin ayn bir dil konuştuğu bir toplum tasariamak mümkün değilse, herkesin kendine göre dini inanca sahip olduğu bir toplum duşünmek de mümkün değildir. Bir ülkede farklı dini inanış ve anlayışlann varlıgı bu gerçegi değiştirmez.' DYP'den 'taktik' açıklamalar Gökdemir: CHP'ye mahkûm değiliz ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tansu Çiller'in, "iktidarsız 1 " suçlamasıyla ANAP'la ipleri koparmasının ar- dından "DYP'nin CHP'ye mah- kûm olduğu" izlenimini kırmak için parti yöneticileri 'taktik açıklamalarla' devreye girdi. DYP'li Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, hükümette sorumlu- luk paylaşılacağı için kimsenin kimseye şart koşma durumunda olamayacağını söyledi. CHP'nin 51. hükümeti gündeme getirme- sinin arkasında bazı psıkolojik faktörleri kullanma arzusunun da yatabileceğini öne süren Gök- demir, "Önemli olan, hükümetin hangi kompozisvonda. nasıl ku- rulacağıdır. Ancak kimseye mah- kûm değiliz" dedi. Demokratikleşmeyi herkesin istediğini, bir partinin diğerine bu konuda dayatma yapamaya- cağını belirten Gökdemir, "Ne ile ne için dayatacaklar. 1991 se- çimlerinde 8 milletvekili idiler. Zamanla 49'a düştüler. Biz yine de tavnnuzı değiştirmedik. Bun- lar bize bir ikram değildir. Hatır için hükümet olunmaz" diye ko- nuştu. DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Halit Daglı, düzenlediği basın toplantısında, Meclis ve halkın güvenine dayalı bir hükümetin çok kısa bir sürede kurulacağını söyledi. Dağlı. 51. hükümet tar- tışmalan anımsatılarak yönelti- len bir soruya, "Türkiye'de bu- güne kadar 50 hükümet kurul- muş. Ha 50. hükümet, ha 51. hü- kümet olmuş fark etmez. Önem- li olan, bu hükümet Çiller hükü- meti olacakbr. Bunu herkes ka- bul etmeüdir" karşılığını verdi. Dağlı. Hikmet Çetin'ın "Ben olsam istifa ederdim" sözlennin anımsatılması üzerine, Türki- ye'nin hükümetsiz kalmayacağı- nı, görev başında bir hükümet bulunduğunu, Çiller ve Çetin'in bir araya gelip bu sorunu açıklı- ğa kavuşturacaklannı söyledi. Yılmaz, Denizlide Çiller'e cattı Memleketi, Başbakan hn kocası idareeatyor OSMAN AVTX)ĞAN/ ÖMERYLfRTSEVTN DENtZLİ/NAZİLLİ - ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, "Özeüeş- tirme mi, Özer'leştirme mi?" pankar- tıyla karşılandığı Denizli'de Türkiye'yi halkın seçtiği insanlann değil. seçilme- miş sorumsuz kişilerin yönettiğini sa- vunarak, "Memkketi, Başbakan'ın ko- cası idare ediyor" dedi. ANAP lideri Mesut Yılmaz, parti yö- neticileri ve kurmaylanyla birlikte Pa- mukkale'de 3 gün süren toplantılann ardından yTirt gezisine devam ediyor. ANAP lideri Yılmaz, partisince düzen- lenen mitingde konuştuğu Denizli'de, "Yar saçlann lüle lüle. Tansu Abla gü- le güle", "Özelleştirme mi, Özer'leştir- me mi?"pankartlanylakarşılandı. De- nizli ve Nazillı'de coşkulu bir kalaba- lığa hitap eden Yılmaz, Türkiye'nin her yerini gezdiğini, ancak halinden mem- nun olan hiç kimseye rastlamadığını söyledi. Genış halk kitlelerinin büyük sıkıntı çektiğini ve iktidar partilerinin yeşil kart. enflasyon, ucuzluk gibi va- atlerinin hiçbirini yerine getiremediği- ni ifade eden Yılmaz. "Size hiçbir va- atlerini yerine getiremediler. Onlar, 3.5 yıl önce size o vaatleri yapanlar nerede? Ben buradayım. O zaman soylediğim her sözün sahibiyim. Ama size o sözle- ri •verenler nerede?" diye konuştu. Halkın kendi durumundan ve ikti- dardan memnun olmamasına karşın, bu durumdan memnun olanlar bulun- duğuna dikkat çeken ANAP lideri, yurttaşlara, "Onlann işi bkınnda. On- lar paralannı borsaya, dövize yatınp zengin oluyorlar. Siz fedakârhk yapı- yorsunuz, sıkıntı çekiyorsunuz, onlar zengin oluyor. Memkketi bu hale geti- renleri bırakıp benimle uğraşıyoıiar, onlan parlatmaya çalışıyorlar. Çünkü ANAP iktidar olursa memleketi onlara peşkeş çekmeyecek. Menfaatleri kesile- cek. Zihninizi bulandırmalanna izin vermeyin" diye seslendı. Yaşanan sıkıntıların tek nedeninin Türkiye'nin kötü yönetilmesi olduğu- nu sav-nnan Yılmaz, "Türkiye'ji kim idare ediyor" sorusunu yönelterek şöy- le dedi: "Türkiye'yi bu hükümet mi idare ediyor? 4 ayda bir defa toplanan hükümet, memleketi idare edebilir mi? Memleketi sizin seçtikleriniz değil, seç- mediğiniz insanlar yönetiyor. Sorum- suzlar yönetiyor. Memleketi, Başba- kan'ın kendisi değil, kocası idare ediyor. Başbakan, çıkıp size 'Sıkıntılan pay- laştık' diyor. Pahalıhk, işsizlik, fakirlik, zam size, Amerika'da oteller ona. Böy- le pay laşnıak olur mu?" Yılmaz, toplantıda alınan kararlar- dan da örnekler verdiği konuşmasında, Demirel'in yeşil kart ve herkese iş va- atlerini yerine getirmedığini belirterek ücretsiz sağlık sigortası ve işsizlere iş- sizlik sigortası getirmeyi vaat etti. Değerli Hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyoruz. İLAÇ ENDÜSTRİSİ İŞVERENLER SENDİKASI ABBOTT ,' ABDİ 1BRAHIM ' ABFAR / ADEKA / ALİ RAİF / BAYER TÜRK / BİLIM / CARLO ERBA / CIBA GE1GY / DOĞU / DR. F. FRİK / DR. İBRAHİM ETHEJM ULAGAY / ECZACIBAŞI / ECZACIBAŞI-BAXTER / FAKO / GLAXO / GRIPİN / İLSAN-ILTAŞ / KANSUK / KNOLL ALMAN / KURTSAN / LİBA / MERCK SHARP & DOHME , MİLEN / ORGANON / PFIZER / ROCHE / SANDOZ / SANOVEL / SCHERING ALMAN / SERVIER / TEK / TURGUT İLAÇ / TURK HOECHST / WELLCOME / WYETH / ATABAY / BOEHRINGER INGELHEIM / ÇARMOSAN / DROGSAN / FRESENIUS / LILLY / NOVO NORDISK / ORVA / PROCTER & GAMBLE / TÜRKİMYA / UCB PHARMA / ZENECA-ABDİ İBRAHİM POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sağduyu... Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi Ismetpaşa Cadde- si'ndeki kahvehane ve pastaneler her zamanki gibi doluy- du. Alevi yurttaşlann oturduğu yörede bir pazar akşamı- nın keyfi çıkanlıyordu. Silah sesleri ortalığı birden savaş alanına çevirdi... Ne olmuştu? Polis anonslanndan ilk haber duyuldu. Gazeteciler, televizyoncular Gaziosmanpaşa'ya hareket etti... Saatler 21.45'i gösteriyordu. İlk haberlere göre iki kişi ölmüş, 20 yurttaş yaralanmış- tı. Yaralananlar, ölümden kılpayı kurtulanlar anlatıyordu: "Kendimizi masaların altına atıp kurtulduk..." Kanlı olayı en aynntılı biçimde TGRT vermişti. TGRT tıpkı kanlı Sıvas olaylarında olduğu gibi başanlı bir tele- vizyon gazeteciliği gerçekleştirmişti. Gerçekten daha sonra televizyon ekranlanna yansıyan olaylar dehşet vericiydi. Yüzlerce insan polis merkezine yürüyor, araçları yakıyor, işyerlerini tahrip ediyordu. Aradan birkaç saat geçmişti. Ölü sayısının dörde yük- seldiği haberi geldi. Olup bitenleri TGRT ekranında iztemeyi yeğledik. Bu- rada dikkatlerimizi çeken bir nokta oldu. Eğer Istanbul Va- lisi Hayri Kozakçıoğlu ve Emniyet Müdürii Necdet Men- zir, TGRT ve diğer televizyon kanallannın kasetlerini izler- lerse polisin üzerine taş atan çocuklara, gençlere kimi bi- nalann üzerinden ateşedildiğini, kimi polislerin kaçan gru- bun üzerine ateş açtıklannı, bu arada yüzlerini saklayarak olaylara katılanlan göreceklerdir. ••• Gerçekten Gaziosmanpaşa'da ne oluyordu? Kahvehaneleri ve pastaneyi otomatik silahlarla tarayan- lar kimlerdi? Bu bir siyasal eylem miydi, yoksa bir mafya hesaplaş- ması mıydı? Gaziosmanpaşa 'şeriatçı' ve 'ırkçı örgütlenme'n'ın son bir-iki yıl içinde giderek ivme kazandığı bir yerleşim biri- midir. Ramazan ayında Gaziosmanpaşa'da, yurtdışından gelen ve 'tebliğci' diye adlandınlan kişilerin camileri otel gibi kullandıklan, bu yörede şeriat propagandası yaptık- lan da bilinmektedir. 1994 yılının ekim ayında yaşanan bir başka olayı da anımsatmakta yarar var... 25 yaşındaki Tokatlı Alevi yurttaş Bayram Duran Ga- ziosmanpaşa Esentepe Mahallesi'nde iki odalı gecekon- duda oturuyor, simit satarak dokuz nüfuslu ailesine bakı- yordu. Evliydi ve eşi dört aylık hamileydi. 1994 yılının ekim ayında evinden çıktı. Ağabeyi ve arkadaşlarıyla birlikte Eminönü otobüsüne bindi. Ardından semt manavı Meh- met Yahşi otobüse atladı. Birkaç dakika geçmeden res- mi polisler otobüsü durdurdu ve Bayram'ı kolundan tut- tuklan gibi aşağıya indirdi. Manav Mehmet Yahşi, Bayram için şu iddiayı ortaya atı- yor: "Benden haraç istedi ve polise şikayet ettim..." Olay biraz kanşıktı... Bayram Duran önce Alibeyköy Karakolu'na, sonra Ga- ziosmanpaşa Karakolu'na götürülüyor. Baba Ali Duran gözaltında bulunan oğlunu karakolda görüyor. Oğul Bay- ram sapasağlamdır. Bir gün sonra Bayram Duran gözaltında ölüyor... Gazi Karakolu'ndaki polisler, Bayram Duran'ın 'kalpyet- • mezliği'nden, yakınlan ise 'işkenceden' öldüğünü iddia ediyor. Bayram Duran'ın kuzeni Hüseyin Keskin şöyle anlatı- yor gördüklerini: "Bir türiü Bayram'a ulaşamadım. Ertesi gün karakola gittiğimde Adli Tıp Morgu'na kaldırılmıştı. Gittim ve gör- düm. Yüzü tanınmayacak şekilde ve korkunçtu. Bayram mutlaka işkence görmüştü." Bu olay 15 Ekim 1994 günü yaşanmıştı Gaziosmanpa- şa'da... Daha önce de iki Tuncelili gencin gözaltına alınıp Bay- ram Duran gibi işkenceyle öldürüldüğü iddia ediliyordu... Bayram Duran'ın ölümünden sonra insanlar öfke seliy- le Gazi Karakolu'na yürümüşlerdi... Bir başka iddia da şu: Gazi Karakolu'ndaki görevli polisler 'şeriatçı've 'ırkçı'. Bu yüzden Alevi yurttaşlara yoğun baskı yapıdyor... ••• Gaziosmanpaşa'da önceki gece kahvehanelere ve pas- taneye açılan ateş sonucu ölen Alevi yurttaşların sayısı on sekize yükseldi. Önceki gece çıkan olaylar dün sabah da devam etti. Ülkemiz birtehlikenin eşiğine dogru hızla sürükleniyor... Dikkat edin, Gaziosmanpaşa'daki kahvehaneler ve bir pastane saat 21.15'te taranıyor. Polis olaya anında değil daha sonra müdahale ediyor. Bu arada araçlar yakılıyor, işyerteri tahrip ediliyor, polis merkezine saldınlıyor. Bu tür olaylann bir perde arkası vardır. Toplum psikolo- jisi böylesine çarpık olaylarda eylemin boyutlannı değiş- tirebilir. Kimi kışkırtmalaria masum insanlar suçlu gibi gös- terilir. Gaziosmanpaşa'da ve diğer yörelerde yaşayan, laik, demokratik Türkiye'nin vazgeçilmez öğesi ve güvencesi olan Alevi yurttaşlanmızın her türiü kışkırtmadan uzak dur- malannı istiyoruz. Bir ülkede devlet, yurttaşlannın yaşam hakkını güvenceye alamıyor, onu koruyamıyorsa, zaten görevini yapmıyor demektir. Sağduyuyu elden bırakmamak gerekiyor... Aman dikkat! Demokrasi düşmanlannın oyununa gel- meyelim. 'Alevi - Sünni çatışması isteniyor' Demiral ve Şarvan'dan 'provokasyon' uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral ile Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan, Istanbul Gaziosmanpaşa'da meydana gelen olaylan "provokasyan" olarak niteleyerek, bu tür olaylarla Alevi ve Sünni vatandaşlann birbirine düşürülmek istendiğini öne sürdüler. DGM Başsavcısı Nusret Demiral, karanlık bazı güçlerin halkı provoke ortamma çekmeye çalıştığını belirterek Türkiye'de ASALA ve PKK ile başarıh olamadılar. Şimdi Alevi-Sünni çatışması yaratmaya çalışıyorlar. Bir prm'oke olayı sahneleniyor. Halkın sağduyulu ve hoşgörülü olması gerekir"dedi. Demiral, kimin tarafından gerçekleştirildiği henüz belirlenemeyen olayı soruştururken ve irdelerken çok yönlü duşünmek gerektiğini ifade etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan ise, tstanbul'da önceki akşam meydana gelen ve dün de devam eden olaylann bir "provokasyon" olduğunu vurgulayarak, sağduyulu Alevi vatandaşlann bu oyuna gelmeyeceklerine inandığını kaydetti.Şarvan, olaylann üzücü boyutlarda olduğunu ve Sıvas'ta yaşanan olayın bir benzerinin de tstanbul'da tekrarlanmak istendiğini öne sürdü. Şarvan, "Olaylar bir provokasyon sonucudur. Alevi ve Sünni vatandaşlanmızı birbirlerine düşürme gavTeridir. İstanbul'daki olaylann diğer iliere sıçrayacağuıa ihtimal vermiyorum" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle