Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14MART1995SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
THY grevi
Danıştay'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Danıştay, Türk
Hava Yollannda (THY)
çalışan 7479 işçinin grevinin
ertelenmesine ılişkin
Bakanlar Kurulu karan
hakkında. Danıştay
Başsavcısı'ndan görüş istedi.
Başbakanhk Hukuk
Müşavırliği'nin grevin
ertelenmesine ilişkin
sav-unmasını alan Danıştay
10. Daıresi'nin, yürütmeyi
durdurma istemini bugün
değerlendirilebileceği
belirtildi.
llksan duruşması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- llkokul
Öğretmenleri Saf lık ve
Sosyal Yardım Sandığı
(llksan) yöneticileri
hakkında yolsuzluk
yaptıklan gerekçesiyle açılan
davanın dünkü duruşmasına,
bir kısım sanıklar ve
avukatlan ile müdahil
avukatlar katıldı. Sanık
avukatlannın, bilirkişi
raporunu incelemek için süre
istemeleri üzerine Mahkeme
Başkanı duruşmayı ilerki bir
tarihe erteledi.
Seçim, Yiice
Divan'a endeksli
• ANKARA (ANKA) - Ara
seçim, Yüce Divan ile
Yargıtay'a endekslendi.
Otoyol ihalelerinde
görevlerini ıhmal ederek
devletin milyarlarca lira
zarara uğramasına neden
olduklan savıyla Yüce
Dıvan'da yargjlanan ANAP
Aydın Milletvekili Cengiz
Altınkaya'yla, aynı partinin
Istanbul Milletvekili Safa
Giray'ın mahkûm edilmesi
ve bölücü propaganda
yapmaktan mahkûm olan
Şırnak Bağımsız Milletvekili
Mahmut Alınak hakkındaki
karann Yargıtay'ca
onaylanması halınde ara
seçim gündeme gelebilecek.
TSK'deki memur,
asker değil
• ANKARA (ANKA) - Türk
Silahlı Kuvvetleri'nde devlet
memuru olarak çalışanlann,
işlediklen suçlar nedeniyle
asker gibi cezalandınlıp
cezalandınlarnayacaklan.
askeri yargıda görüş
aynhğına neden oldu, Askeri
Yargıtay Daireler Kurulu,
oyçokluğuyla aldığı kararda,
orduda görevli sivil
memurlann "asf gibi
cezalandınlabilmeleri için,
amiriyle aynı kuruluşta
çalışmanın yeterli
olmadığına, bunun için
aralannda hizmet nedeniyle
doğan amir-memur
ilişkisinin de varlıgının
gerektiğine karar verdi.
Kurul, bu kararmı "'Sıralı
üstlenn tamamının sivil
memurlar açısından amir
olarak kabulü halinde yasa
amacı dışına çıkılmış olur.
Rütbece üst olmak, her
zaman amir olmayı
gerektirmez; memurlar, asker
değildir" görüşüne
dayandırdı.
RTÜK'ten HBB ve
Kanal D'ye uyarı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Radyo ve
Teleyizyon Üst Kurulu
(RTÜK), lstanbul'un
Gaziosmanpaşa semtinde
Alevilere yönelik saldın ile
başlayan olaylan haber
programlannda işleyiş
biçiminden dolaylı Kanal D
ve HBB televizyonlannı
uyardı. RTÜK'ten dün
yapılan yazılı açıkJamada,
her ıkı televizyon
kuruluşunun, "söz konusu
olaylara ilişkin haberlerde
toplumda nefret duygulan
oluşturacak ve toplumu
nefrete sevkedecek" nitelikte
yayın yaptıklan gerekçesiyle
uyanldıklan belirtildi.
RPr
gensoru
önergesini geri
çekti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP, bugün TBMM
Genel Kurulu'nda ele
alınması gereken hükümetle
ilgili gensoru önergesini,
Jstanbul'da meydana gelen
olaylarla ilgili görüşme
açılmasına fırsat vermek
için, daha sonra vermek
üzere geri çekti. Içişleri
Bakanı Nahit Menteşe,
Istanbul'da Alevi yurttaşlann
gittiği kahvehanelere yapılan
saldın üzerine çıkan
olaylarla ilgili olarak bugün
genel kurula bilgi verecek.
Genel kurulda konu üzennde
parti gruplan da görüşlerini
bildirecek. Genel kurulda
daha sonra olağanüstü halin
10 ilde4 ay daha
uzatılmasını öngören
Başbakanhk tezkeresi
görüşülecek.
Hikmet Çetin ile Başbakan, 50. hükümetin devamı için anlaştı
CHPTilerin istifaları Cfller'de
TÜREY KÖSE / AYŞE SAYIN
ANKARA - Başbakan Tansu Çiller ile
CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, "bir
uygulama programı hazırlanması. bu
programı iki liderin imzalaması. yetkili
kurullanna onaylatması ve kabine deği-
şikliğinin ardından güvenoyu istene-
rek"50. hükümetin sürdürülmesi konu-
sunda anlaşmaya vardılar. CHP Genel
Başkanı Hikmet Çetin. Çiller'e CHP'li
bakanlann istifalannı da verdi
Başbakan Tansu Çiller yenileşme ve
değişimi yakalama konusunda hemfikir
olduklannı söylerken. Çetin de. "uygula-
ma programı hanrianmasu yeni bir hükü-
met etme yöntemi ve güvenoyu istenme-
si"ne ilişkin koşullannın kabul edildiği-
ni söyledi.
CHP Başkanlık Kurulu'nda, hüküme-
tin devamı için Başbakan Tansu Çiller'in
eşi Özer Uçuran ÇiDer'in bürokrat atama-
lan ile kamu ihalelerine müdahale etme-
mesi, basın yoluyla işlenen düşünce suç-
lanna af getirilmesi, boş 5 devlet bakan-
lığının kullanılması durumunda 2'sinin
CHP'ye verilmesinin de aralannda yer al-
dığı bir dizi koşul ele alınarak, bunlann
uygulama programında yer alması isten-
dı.
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin
18 mart günü Pakistan gezisinden dönme-
sinin ardından, hükümetin CHP kanadın-
daki değişıkJiğin gerçekleştirilmesi bek-
leniyor.
Karayalçın'a eleştiri
CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, dün
sabah başkanlık kurulu üyeleriyle yaptı-
ğı toplantıda hükümete devam koşullan-
nı görüştü. Bu toplantıda 51. hükümet ko-
nusundaki ısrardan vazgeçilirken,
"Önemli olan öz. ilkelerimizin yaşama ge-
çirilmesi, CHP'nin fark edilmesi" görüşü
benimsendı. Toplantıda. Dışışleri Baka-
ru ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara-
yalçın da partı yönetimini hiçe saydığı ve
hükümet çalışmalan konusunda bilgi ver-
mediği gerekçesiyle eleştirilere hedef ol-
du.
CHP Başkanlık Kurulu'nda dile getiri-
len ve uygulama programında yer alma-
sı ıstenen "öncelikli ilkeler''den bazılan
şöyle oldu:
- Başbakan Tansu ÇiHer'in eşi Özer Çil-
ler'in, kamu ihaJelerine ve bürokradarm
atanmasuıa müdahaleleri engellenmeli.
- Ekonominin yönetimı bir bakanlıkla
sınırlandınlmamalı. Ortakhk hükümeti
olduğu unutulmadan CHP de ekonomide
söz sahibi olmalı.
- DYP'nin elinde bulunan kuruluşlar-
daki bürokratlann atanmasmda da CHP
söz sahibi olmalı.
- Milli Eğitim Bakanlığı ile Içişleri Ba-
kanlığı'ndaki MHP kadrolaşması önlen-
meli. Bu kadrolar tasfiye edilmeli.
- Başta anayasa değişikliği olmak üze-
re, demokratikleşmeye ilişkin düzenleme-
ler takvime bağlanmalı. Temmuz ayına
dek takvim yapılarak. hemen baa adım-
laraülmalı.
Bir saat görüştüler
Başbakan Tansu Çiller. bakanlar kuru-
lu toplantısının ardından CHP lıderi Çe-
tin'le bir saat süren bir görüşme yaptı.
Çiller, bu görüşmeden sonra yaptığı açık-
lamada, Çetın'in yenılenme ve değişime
hitap edecek bir programın özünün orta-
ya çıkması üzennde durduğunu, bu icra-
atı yapacak hükümetin 50. ya da 51. hü-
kümet olmasının önemli olmadığını söy-
lediğini aktardı ve "Bir öncelikler prog-
ramı ortaya konacak. Bunu iki genel baş-
kan imzalav acak. > etkili kurularunıza gö-
türeceğiz, daha sonra da güvenoyu isteye-
cefiz. Hayıriı olsun" dedi.
Çiller, CHP'li bakanlann istifalannm
yürürlükte olmadığını, Cumhurbaşka-
nı'na sunulduktan sonra yürürlüğe gire-
ceğini bildirdi.
CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin de,
hükümete devam konusunda "yeni bir uy-
gulama programuun gerekliliği, yeni bir
hükümet etme yöntemi ve yeniden yapı-
lanma ve TBMM'den güvenoyu istenme-
si" koşullannın vazgeçilmez koşullan ol-
duğunuvurgulayarak, "Bukoşullankar-
şılayacak hükümetin \eni bir hükümet
olacağı düşüncesindeyiz. Sa> m Başbakan,
bu koşulların 51. hükümet kurulmadan
da yerine getirilebileceğj görüşünde. Bun-
dan sonrası Sa\ın Başbakan'ın bileceği
konudur. Bizim için önemli olan özdür. 51.
hükümet konusu olmazsa olmaz koşulu-
muz değUdi" dedı.
Devlet bakanlıklannın sayısının arttınl-
masından yana ohnadığını belirten Çe-
tin, ancak boş 5 devlet bakanlığının kul-
lanılması durumunda, 2'sinin CHP'ye
verilmesini istediğini söyledi.
Yıldız Üniversitesi öğretim üyeierinin kurduğu Çağdaş Yıldızlılar Derneği, Atarürkçü gençlere burs veriyor.
Aydınlar, şeriatçı örgütlenmeye karşı
HÜLYA TOPCU
Üniversitelerde son yıllarda hızla örgütlenerek yayılma
>- • eğilimi gösteren radikal tslamcı ve mılliyetçi akımlar.
- - Atatürkçü düşüncenin savunuculannı harekete geçirdi. Bu
amaçla kurulan Çağdaş Yıldızlılar Derneği, Atatürk ilke ve
devrimlerine bağlı olan gençlere burs veriyor, harç. kırtasiye.
giyecek ve yol yardımı yapıyor. Yıldız Üniversitesi'nde
görev yapan bir grup öğretim üyesi tarafından altı ay önce
kurulan Çağdaş Yıldızlılar Derneği, Atatürkçü gençlere
öğrenimlerinde yardımcı olmayı hedefliyor. Dernekte.
çoğunluğu üniversiteye yeni başlamış toplam 100 öğrenciye
minimum 600, maksimum 1 milyon 500 bın lira burs, 23
öğrenciye ıse ayda 300 bin lira yol yardımı yapılıyor. Çağdaş
Yıldızlılar Derneği bünyesinde Burs ve Yardımlaşma, Yurt ve
Bannma, Sosyal Etkinlikler, Eğitim, - ;
Giysı, Kültûr ve tş Temini komisyonlan bulunuyor. ^ *
Komisyonlar. bu alanlarda öğrencilere yardımcı olmak için
çalışıyor. Derneğin kurucu üyelerinden
Yıldız Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Esin Çurgunlu. kuruluş amaçlannı "Atatürk'ün
öndertiğinde kurulmuş olan çağdaş ve laik Türkiye
Cumhuriyeti devletinin \atandaşlarına sağladığı haklann
korunması \e geliştirilmesi dogrultusunda eğitim, öğretim,
bilim, kültur ve sanat alanında etkinliklerde bulunmak"
şeklinde açıklıyor.
Diyanet Vakfı'nın 20. kuruluş yıldönümü programı Kuran okunarak açıldı
'Hz. AlTyi mezhepçilikte kuUanmak yanhş'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet
Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz.
herkesin ayn dil konuştuğu bir toplum
tasarlamanın mümkün olmadığını
savunurken. "Herkesin kendine göre dini
inanca sahip olduğu bir toplum duşünmek
de mümkün degüdir" dedi. Diyanet
işlennden sorumlu Devlet Bakanı
Necmettin Cevheri de, inananlar arasında
aynmcılık öngönneyen Islamiyetin
hoşgörü dıni olduğunu belirterek, Alevi
yurttaşlann sevgi ve saygıyla bağlı
bulunduklan Hz. Ali'nin 'mezhepçilik' adı
altında aynmcılığjn vesilesi olarak
kullanılmasını dogru bulmadığını söyledi.
Türkiye Diyanet Vakfı'nın kuruluşunun
20. yıîı nedeniyle düzenlenen törende.
Istiklal Marşı'ndan önce Kuran-ı Kerim
okunması dikkat çekti. Türkiye Diyanet
Vakfı'nın 20. kunıluş yıldönümü
nedeniyle dün Kocatepe Camisi'nin
konferans salonunda bir tören düzenlendi.
Törende önce Kuran. ardından da tstiklal
Marşı okundu. Devlet Bakanı Necmettin
Cevheri, içinde zorlama olmayan ve
hoşgörüye dayanan Islam dininin 'kan
dökmenin vasıtası' yapılmasının son
derece yanlış olduğunu belırtti. Toplumda
gelişen bazı olaylann Islam diniyle hiçbir
ilgisinin olamayacağını kaydeden Cevheri.
şu görüşleri dile getırdi: "fslamhet
kesinükle aynhk ve aynmcılık yapmaz.
Mezhepçilik adı altında >apılan
aynmcıuğuı dinimiz altında yapılmasını
tasvip edemeviz. İslamiyete ilmi ve kılıcıyla
büyük hizmet etmiş olan Hz. Ali'nin
mezhepçilik adı altında bir aynmcüığm
vesilesi sayılması son derece yanhştır.''
Mehmet Nuri Yılmaz da. dinin toplumsal
inanç ve yaşama biçimı olduğunu
vurgulayarak, bunun bütün dinler için
geçerlı olduğunu kaydetti. Yılmaz,
herkesin farldı bir dil konuştuğu bir
toplumun tasarlanmasının mümkün
olmadığını kaydederek şunlan söyledi:
"Nasıl herkesin ayn bir dil konuştuğu bir
toplum tasariamak mümkün değilse,
herkesin kendine göre dini inanca sahip
olduğu bir toplum duşünmek de mümkün
değildir. Bir ülkede farklı dini inanış ve
anlayışlann varlıgı bu gerçegi değiştirmez.'
DYP'den 'taktik'
açıklamalar
Gökdemir:
CHP'ye
mahkûm
değiliz
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tansu Çiller'in,
"iktidarsız
1
" suçlamasıyla
ANAP'la ipleri koparmasının ar-
dından "DYP'nin CHP'ye mah-
kûm olduğu" izlenimini kırmak
için parti yöneticileri 'taktik
açıklamalarla' devreye girdi.
DYP'li Devlet Bakanı Ayvaz
Gökdemir, hükümette sorumlu-
luk paylaşılacağı için kimsenin
kimseye şart koşma durumunda
olamayacağını söyledi. CHP'nin
51. hükümeti gündeme getirme-
sinin arkasında bazı psıkolojik
faktörleri kullanma arzusunun
da yatabileceğini öne süren Gök-
demir, "Önemli olan, hükümetin
hangi kompozisvonda. nasıl ku-
rulacağıdır. Ancak kimseye mah-
kûm değiliz" dedi.
Demokratikleşmeyi herkesin
istediğini, bir partinin diğerine
bu konuda dayatma yapamaya-
cağını belirten Gökdemir, "Ne
ile ne için dayatacaklar. 1991 se-
çimlerinde 8 milletvekili idiler.
Zamanla 49'a düştüler. Biz yine
de tavnnuzı değiştirmedik. Bun-
lar bize bir ikram değildir. Hatır
için hükümet olunmaz" diye ko-
nuştu.
DYP Genel Başkan Yardımcı-
sı Halit Daglı, düzenlediği basın
toplantısında, Meclis ve halkın
güvenine dayalı bir hükümetin
çok kısa bir sürede kurulacağını
söyledi. Dağlı. 51. hükümet tar-
tışmalan anımsatılarak yönelti-
len bir soruya, "Türkiye'de bu-
güne kadar 50 hükümet kurul-
muş. Ha 50. hükümet, ha 51. hü-
kümet olmuş fark etmez. Önem-
li olan, bu hükümet Çiller hükü-
meti olacakbr. Bunu herkes ka-
bul etmeüdir" karşılığını verdi.
Dağlı. Hikmet Çetin'ın "Ben
olsam istifa ederdim" sözlennin
anımsatılması üzerine, Türki-
ye'nin hükümetsiz kalmayacağı-
nı, görev başında bir hükümet
bulunduğunu, Çiller ve Çetin'in
bir araya gelip bu sorunu açıklı-
ğa kavuşturacaklannı söyledi.
Yılmaz, Denizlide Çiller'e cattı
Memleketi, Başbakan hn
kocası idareeatyor
OSMAN AVTX)ĞAN/
ÖMERYLfRTSEVTN
DENtZLİ/NAZİLLİ - ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz, "Özeüeş-
tirme mi, Özer'leştirme mi?" pankar-
tıyla karşılandığı Denizli'de Türkiye'yi
halkın seçtiği insanlann değil. seçilme-
miş sorumsuz kişilerin yönettiğini sa-
vunarak, "Memkketi, Başbakan'ın ko-
cası idare ediyor" dedi.
ANAP lideri Mesut Yılmaz, parti yö-
neticileri ve kurmaylanyla birlikte Pa-
mukkale'de 3 gün süren toplantılann
ardından yTirt gezisine devam ediyor.
ANAP lideri Yılmaz, partisince düzen-
lenen mitingde konuştuğu Denizli'de,
"Yar saçlann lüle lüle. Tansu Abla gü-
le güle", "Özelleştirme mi, Özer'leştir-
me mi?"pankartlanylakarşılandı. De-
nizli ve Nazillı'de coşkulu bir kalaba-
lığa hitap eden Yılmaz, Türkiye'nin her
yerini gezdiğini, ancak halinden mem-
nun olan hiç kimseye rastlamadığını
söyledi. Genış halk kitlelerinin büyük
sıkıntı çektiğini ve iktidar partilerinin
yeşil kart. enflasyon, ucuzluk gibi va-
atlerinin hiçbirini yerine getiremediği-
ni ifade eden Yılmaz. "Size hiçbir va-
atlerini yerine getiremediler. Onlar, 3.5
yıl önce size o vaatleri yapanlar nerede?
Ben buradayım. O zaman soylediğim
her sözün sahibiyim. Ama size o sözle-
ri •verenler nerede?" diye konuştu.
Halkın kendi durumundan ve ikti-
dardan memnun olmamasına karşın,
bu durumdan memnun olanlar bulun-
duğuna dikkat çeken ANAP lideri,
yurttaşlara, "Onlann işi bkınnda. On-
lar paralannı borsaya, dövize yatınp
zengin oluyorlar. Siz fedakârhk yapı-
yorsunuz, sıkıntı çekiyorsunuz, onlar
zengin oluyor. Memkketi bu hale geti-
renleri bırakıp benimle uğraşıyoıiar,
onlan parlatmaya çalışıyorlar. Çünkü
ANAP iktidar olursa memleketi onlara
peşkeş çekmeyecek. Menfaatleri kesile-
cek. Zihninizi bulandırmalanna izin
vermeyin" diye seslendı.
Yaşanan sıkıntıların tek nedeninin
Türkiye'nin kötü yönetilmesi olduğu-
nu sav-nnan Yılmaz, "Türkiye'ji kim
idare ediyor" sorusunu yönelterek şöy-
le dedi: "Türkiye'yi bu hükümet mi
idare ediyor? 4 ayda bir defa toplanan
hükümet, memleketi idare edebilir mi?
Memleketi sizin seçtikleriniz değil, seç-
mediğiniz insanlar yönetiyor. Sorum-
suzlar yönetiyor. Memleketi, Başba-
kan'ın kendisi değil, kocası idare ediyor.
Başbakan, çıkıp size 'Sıkıntılan pay-
laştık' diyor. Pahalıhk, işsizlik, fakirlik,
zam size, Amerika'da oteller ona. Böy-
le pay laşnıak olur mu?"
Yılmaz, toplantıda alınan kararlar-
dan da örnekler verdiği konuşmasında,
Demirel'in yeşil kart ve herkese iş va-
atlerini yerine getirmedığini belirterek
ücretsiz sağlık sigortası ve işsizlere iş-
sizlik sigortası getirmeyi vaat etti.
Değerli Hekimlerimizin
14 Mart Tıp Bayramı'nı
kutluyoruz.
İLAÇ ENDÜSTRİSİ İŞVERENLER SENDİKASI
ABBOTT ,' ABDİ 1BRAHIM ' ABFAR / ADEKA / ALİ RAİF / BAYER TÜRK /
BİLIM / CARLO ERBA / CIBA GE1GY / DOĞU / DR. F. FRİK / DR. İBRAHİM
ETHEJM ULAGAY / ECZACIBAŞI / ECZACIBAŞI-BAXTER / FAKO / GLAXO /
GRIPİN / İLSAN-ILTAŞ / KANSUK / KNOLL ALMAN / KURTSAN / LİBA / MERCK
SHARP & DOHME , MİLEN / ORGANON / PFIZER / ROCHE / SANDOZ /
SANOVEL / SCHERING ALMAN / SERVIER / TEK / TURGUT İLAÇ / TURK
HOECHST / WELLCOME / WYETH /
ATABAY / BOEHRINGER INGELHEIM / ÇARMOSAN / DROGSAN / FRESENIUS /
LILLY / NOVO NORDISK / ORVA / PROCTER & GAMBLE / TÜRKİMYA / UCB
PHARMA / ZENECA-ABDİ İBRAHİM
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sağduyu...
Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi Ismetpaşa Cadde-
si'ndeki kahvehane ve pastaneler her zamanki gibi doluy-
du. Alevi yurttaşlann oturduğu yörede bir pazar akşamı-
nın keyfi çıkanlıyordu.
Silah sesleri ortalığı birden savaş alanına çevirdi...
Ne olmuştu?
Polis anonslanndan ilk haber duyuldu.
Gazeteciler, televizyoncular Gaziosmanpaşa'ya hareket
etti...
Saatler 21.45'i gösteriyordu.
İlk haberlere göre iki kişi ölmüş, 20 yurttaş yaralanmış-
tı.
Yaralananlar, ölümden kılpayı kurtulanlar anlatıyordu:
"Kendimizi masaların altına atıp kurtulduk..."
Kanlı olayı en aynntılı biçimde TGRT vermişti. TGRT
tıpkı kanlı Sıvas olaylarında olduğu gibi başanlı bir tele-
vizyon gazeteciliği gerçekleştirmişti.
Gerçekten daha sonra televizyon ekranlanna yansıyan
olaylar dehşet vericiydi. Yüzlerce insan polis merkezine
yürüyor, araçları yakıyor, işyerlerini tahrip ediyordu.
Aradan birkaç saat geçmişti. Ölü sayısının dörde yük-
seldiği haberi geldi.
Olup bitenleri TGRT ekranında iztemeyi yeğledik. Bu-
rada dikkatlerimizi çeken bir nokta oldu. Eğer Istanbul Va-
lisi Hayri Kozakçıoğlu ve Emniyet Müdürii Necdet Men-
zir, TGRT ve diğer televizyon kanallannın kasetlerini izler-
lerse polisin üzerine taş atan çocuklara, gençlere kimi bi-
nalann üzerinden ateşedildiğini, kimi polislerin kaçan gru-
bun üzerine ateş açtıklannı, bu arada yüzlerini saklayarak
olaylara katılanlan göreceklerdir.
•••
Gerçekten Gaziosmanpaşa'da ne oluyordu?
Kahvehaneleri ve pastaneyi otomatik silahlarla tarayan-
lar kimlerdi?
Bu bir siyasal eylem miydi, yoksa bir mafya hesaplaş-
ması mıydı?
Gaziosmanpaşa 'şeriatçı' ve 'ırkçı örgütlenme'n'ın son
bir-iki yıl içinde giderek ivme kazandığı bir yerleşim biri-
midir. Ramazan ayında Gaziosmanpaşa'da, yurtdışından
gelen ve 'tebliğci' diye adlandınlan kişilerin camileri otel
gibi kullandıklan, bu yörede şeriat propagandası yaptık-
lan da bilinmektedir.
1994 yılının ekim ayında yaşanan bir başka olayı da
anımsatmakta yarar var...
25 yaşındaki Tokatlı Alevi yurttaş Bayram Duran Ga-
ziosmanpaşa Esentepe Mahallesi'nde iki odalı gecekon-
duda oturuyor, simit satarak dokuz nüfuslu ailesine bakı-
yordu. Evliydi ve eşi dört aylık hamileydi. 1994 yılının ekim
ayında evinden çıktı. Ağabeyi ve arkadaşlarıyla birlikte
Eminönü otobüsüne bindi. Ardından semt manavı Meh-
met Yahşi otobüse atladı. Birkaç dakika geçmeden res-
mi polisler otobüsü durdurdu ve Bayram'ı kolundan tut-
tuklan gibi aşağıya indirdi.
Manav Mehmet Yahşi, Bayram için şu iddiayı ortaya atı-
yor:
"Benden haraç istedi ve polise şikayet ettim..."
Olay biraz kanşıktı...
Bayram Duran önce Alibeyköy Karakolu'na, sonra Ga-
ziosmanpaşa Karakolu'na götürülüyor. Baba Ali Duran
gözaltında bulunan oğlunu karakolda görüyor. Oğul Bay-
ram sapasağlamdır.
Bir gün sonra Bayram Duran gözaltında ölüyor...
Gazi Karakolu'ndaki polisler, Bayram Duran'ın 'kalpyet- •
mezliği'nden, yakınlan ise 'işkenceden' öldüğünü iddia
ediyor.
Bayram Duran'ın kuzeni Hüseyin Keskin şöyle anlatı-
yor gördüklerini:
"Bir türiü Bayram'a ulaşamadım. Ertesi gün karakola
gittiğimde Adli Tıp Morgu'na kaldırılmıştı. Gittim ve gör-
düm. Yüzü tanınmayacak şekilde ve korkunçtu. Bayram
mutlaka işkence görmüştü."
Bu olay 15 Ekim 1994 günü yaşanmıştı Gaziosmanpa-
şa'da...
Daha önce de iki Tuncelili gencin gözaltına alınıp Bay-
ram Duran gibi işkenceyle öldürüldüğü iddia ediliyordu...
Bayram Duran'ın ölümünden sonra insanlar öfke seliy-
le Gazi Karakolu'na yürümüşlerdi...
Bir başka iddia da şu:
Gazi Karakolu'ndaki görevli polisler 'şeriatçı've 'ırkçı'.
Bu yüzden Alevi yurttaşlara yoğun baskı yapıdyor...
•••
Gaziosmanpaşa'da önceki gece kahvehanelere ve pas-
taneye açılan ateş sonucu ölen Alevi yurttaşların sayısı on
sekize yükseldi. Önceki gece çıkan olaylar dün sabah da
devam etti.
Ülkemiz birtehlikenin eşiğine dogru hızla sürükleniyor...
Dikkat edin, Gaziosmanpaşa'daki kahvehaneler ve bir
pastane saat 21.15'te taranıyor. Polis olaya anında değil
daha sonra müdahale ediyor. Bu arada araçlar yakılıyor,
işyerteri tahrip ediliyor, polis merkezine saldınlıyor.
Bu tür olaylann bir perde arkası vardır. Toplum psikolo-
jisi böylesine çarpık olaylarda eylemin boyutlannı değiş-
tirebilir. Kimi kışkırtmalaria masum insanlar suçlu gibi gös-
terilir.
Gaziosmanpaşa'da ve diğer yörelerde yaşayan, laik,
demokratik Türkiye'nin vazgeçilmez öğesi ve güvencesi
olan Alevi yurttaşlanmızın her türiü kışkırtmadan uzak dur-
malannı istiyoruz. Bir ülkede devlet, yurttaşlannın yaşam
hakkını güvenceye alamıyor, onu koruyamıyorsa, zaten
görevini yapmıyor demektir.
Sağduyuyu elden bırakmamak gerekiyor...
Aman dikkat! Demokrasi düşmanlannın oyununa gel-
meyelim.
'Alevi - Sünni çatışması isteniyor'
Demiral ve Şarvan'dan
'provokasyon' uyarısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi (DGM)
Başsavcısı Nusret Demiral ile
Ankara Cumhuriyet
Başsavcısı Nazmi Şarvan,
Istanbul Gaziosmanpaşa'da
meydana gelen olaylan
"provokasyan" olarak
niteleyerek, bu tür olaylarla
Alevi ve Sünni vatandaşlann
birbirine düşürülmek
istendiğini öne sürdüler.
DGM Başsavcısı Nusret
Demiral, karanlık bazı
güçlerin halkı provoke
ortamma çekmeye çalıştığını
belirterek Türkiye'de
ASALA ve PKK ile başarıh
olamadılar. Şimdi Alevi-Sünni
çatışması yaratmaya
çalışıyorlar. Bir prm'oke olayı
sahneleniyor. Halkın
sağduyulu ve hoşgörülü olması
gerekir"dedi. Demiral, kimin
tarafından gerçekleştirildiği
henüz belirlenemeyen olayı
soruştururken ve irdelerken
çok yönlü duşünmek
gerektiğini ifade etti.
Ankara Cumhuriyet
Başsavcısı Nazmi Şarvan ise,
tstanbul'da önceki akşam
meydana gelen ve dün de
devam eden olaylann bir
"provokasyon" olduğunu
vurgulayarak, sağduyulu Alevi
vatandaşlann bu oyuna
gelmeyeceklerine inandığını
kaydetti.Şarvan, olaylann
üzücü boyutlarda olduğunu ve
Sıvas'ta yaşanan olayın bir
benzerinin de tstanbul'da
tekrarlanmak istendiğini öne
sürdü. Şarvan, "Olaylar bir
provokasyon sonucudur. Alevi
ve Sünni vatandaşlanmızı
birbirlerine düşürme
gavTeridir. İstanbul'daki
olaylann diğer iliere
sıçrayacağuıa ihtimal
vermiyorum" diye konuştu.