Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç©
Genel \ayın Koordınatorü Hikmet
ÇetinkaVa • Yazıışlerı Müdurlerı
Ibrahim Vıldız. Dinç Tavanç(Sorumlu|
# Haber Merkezı Mudıiru. Hakan Kara
# Görsei Yonetmen Fikret E&er
Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat \alçın Çakır 9
Ekonomı Bülent Kızanlık # Rad>o-TY l \gar Eremektar
• Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir
Y ücelman 9 Yurt Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler
Sami Karaoren • Çevın Seyfettin Turhan • Düzeüme
AbdulUh V azuı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu
Yayın Kurulu İlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Özgen Vcar, Hikmet
Çetinkaya, Şûkran Soner, Ergua
Balcı. Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız,
Orhan Bımalı, Mustafa Ba\ba>.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbav • Haber Müdüru Doğan
Akın Ataturk Buhan No: 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020(7hat), Faks 4195027 •lzmırTemsılcısı SerdarKızık,
H Zıya Blv 1352 S 2,3 Tel' 4411220, Faks- 4419117 • Adana
Temsilcisr Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd 119 S No:l Kat 1, Tel-
3522550, Faks 35225"'O
Müessese Mudunı ErolErkuı#Koordınator
AhmetKontlsan9Muhasebe Bülent Yener
# ldare Hüsevin Gürer 0 lşletme: Önder
Çeiik • Bılgı-^lem Nafl tnal • Bügısavar
Sıstem- Mürüvet Çüer • Reklam Re'ha
Işıtman • Halkla ilışkder. Nurten Berksoy
^ayımbnaD veBasan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın %e Yayıncilık \ Ş
Türkocajhcad "9 41 Cagaloğlu 34334 tst PK 246 Islanbul Tel 10212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 14MART1995 Imsak: 4.47 Güneş: 6.12 Oğle: 12.21 Ikindi: 15.37 Akşam: 18.16 Yatsı: 19.35
Fenerbahçe
Usesi'nde ders
boykotu
tstanbul Haber Servisi -
Fenerbahçe Lisesi'nde 3 gün
önce yaşanan ve bir
öğrencinin ölümü. bir
öğrencinin ıse
yaralanmasıyla sonuçlanan
cinayet olayının ardından
dün derslere yeniden
başlandı. Ancak bazı
öğrencıler okul yönetimini
protesto etmek amacıyla
derslere girmediler. Bu arada
İstanbui Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı Özcan Ertuğ, Ilçe
Milli Eğitim Müdürü Zeki
Gürsoy'un da katıldığı
toplantıda okul
yöneticıleriyle bırlikte durum
değerlendirmesi yaptı.
Toplantının ardından basın
mensuplanna bilgi veren
Zeki Gürsoy, Fenerbahçe
Lısesi Müdürü Tahir
Arslan'ın, hakkındaki
soruşturmanın sağlıklı
yürütülmesi amacıyla bir
hafta izne çıktığını açıkladı.
• ANTCARA(ANKA)-
'Geliştirme ödeneği 'ne
ilışkin Bakanlar Kurulu
karan yürürlüğe girdı. Resmi
Gazete'de yayımlanan
Bakanlar Kurulu karannda,
gelışmesinde güçlük çekilen
yükseköğretim kurumlannın
yeterli sayıda öğretim
elemanı sağlanamayan
fakülte, anabilim, bilim ve
sanat dallarında görevli
öğretim elemanlanna
almakta olduklan ek
gösterge dahil aylıklannın
yüzde 50'sinin 'gelıştirme
ödeneği olarak ödenmesi'
öngörülüyor.
Ünivepsite
• ANKARA (ANKA)-
Vehbı Koç Vakfı tarafından
kurulan Koç Üniversitesi'nin
kuruluş ve örgütlenmesine
ilişkin yönetmelık
yayımlandı. Resmı Gazete'de
yayımlanan yönetmeliğe
göre, ünıversitenin gelir
kaynaklan, kurucu vakıfça
yapılacak bağış ve yardımlar,
üniversitenin yatınmlanndan
ve işletmelerinden elde
edılecek gelirler,
öğrencılerden alınacak
ücretler, devlet bütçesinden
ve diğer kamu
kuruluşlanndan yapılacak
yardımlar olarak belirlendi.
Rektörtere yasak
kaldırılsın
• ANKARA (ANKA)-
ANAP, üniversitelerde 'iki
dönemderı fazla rektörlük
yapılamayacağına' ilişkin
yasağm kaldınlması ıçin
yasa önensı verdi. Öneride,
ünıversıte rektörlennin
belirlenmesinde 'atama'
sisteminin demokratık
bulunmayarak seçim sistemı
getinldiği, ancak seçilme
hakkının da sımrlandığı
belirtildi.
Hastane kapılannda kuyruklar uzayıp gidiyor, ameliyatlar için aylar sonrasma gün veriliyor
Sağhksız bir tıp bayramı daha...GÜNPÜZİMŞİR
Türkıye bir tıp bayramına daha 'hu-
zursuzlukla' ginyor. tş bulma, çalış-
ma koşullan, fazla çalışmalann de-
ğerlendirilememesi, gelecek güven-
cesinin olmaması ve enflasyon karşı-
sında her gün biraz daha eriyen maaş-
lar sağlık sektörünün ağırlıklı sorun-
lannı oluşturuyor. Bütçeden sağlığa
aynlan pay her geçen yıl azalırken
sağlık sektörü temsilcileri, "Çiller-
Karayalçın hükümeti sağlığa en bü-
yûk darbeyi \-urdu" dıyorlar. Bütün
bu sorunlann çözümünde ısetekkur-
tuluş yolu olarak 'örgütlenıne' ve 'sen-
dikalılaşma' gösteriliyor.
Hükümetlerin uyguladıklan ekono-
mik programlar üîkemizde zaten bo-
zuk olan gelır dağılımıyla birlikte
'sağhksız'bir toplum oluşmasını da
hızlandınyor. Artan nüfusa orantılı ol-
mayan sağlık bütçeleri, hızmetı su-
nanlar kadar, yurttaşlan da olumsuz
yönde etkiliyor. Türkıye'de sağlık sek-
törünün durumuna kısaca göz attığı-
mızda son 11 yılda 13 sağlık bakanı
değıştirildiğinı görüyoruz. 1980'liyıl-
lann başında bütçeden sağlık hızmet-
lenne aynlan pay yüzde 4.2 ıken 1988
yılında bu oran yüzde 2.7'ye düşüyor.
1995 yılında ise bu pay yüzde 3.82
olarak açıklanıyor. 48 trılyon 741 mil-
yar 551 milyon lira olarak belirlenen
bu bütçenin yüzde 80'i personele,
yüzde 7 sı cari giderlere aynlırken ya-
tınma sadece yüzde 9 pay aynlıyor.
Yoruma dahi yer bırakrnayacak bu
tabloda yatınma aynlan payın nüfiı-
sun artışıyla ters orantılı olmasının
olumsuz etkılen. doğrudan hastane
kapılanndakı saatler süren kuyruklar.
aylar sonrasına gün verilen amelıyat-
larla kendisini gösteriyor. Doktorla-
rın sorunu ıse öncelikle ekonomık
alanda kilitleniyor. TTB Merkez Kon-
seyi Genel Sekreten Dr. Ata Soyer,
geçen yıl içinde 600 dolar olan orta-
Iama hekim maaşının 1994 Temmuz
ayı ıtıbanyla 376 dolara düştüğünü
belirterek bu düşüşün ardında yatan
gerçeklen şöyle özetliyor:
"5 Nisan karariannın sonuçları bu-
gûnlerde hiden iyiye kendini hissettir-
meye başladı. Hükümet uzun süredir
ihmal edilen kamu sağlık hizmetlerin-
den desteğini tamamen çekmiştir. Has-
taneter ve temel sağlık hizmetleri ken-
• 1980'li yıllann başında bütçeden sağlık
hizmetlerine aynlan pay yüzde 4.2 iken
1988 yılında bu oran yüzde 2.7'ye
düşüyor. 1995 yılında ise bu pay yüzde
3.82 olarak açıklanıyor. 48 trilyon 741
milyar 551 milyon lira olarak belirlenen
bu bütçenin yüzde 80'i personele. yüzde 7'si cari giderlere
aynlırken yatınma sadece yüzde 9 pay aynlıyor.
di kaderine terk edilmektedir. Eküven,
aşu ilaç, enjektör sıkınhsı çeken hasta-
nelere adeta 'devletın vermedığını
mılletten al' talimatı verilmektedir.
Oysa halkın alım gücü, yüksek enflas-
yon ile azalmakta, işsizîik çığ gibi bü-
yümektedir. Bugün Türkiye'de 60 bin
hekimin yüzde 85'i kamu çalışanıdır.
Bu hekimlerin hemen hemen yansı sa-
dece maaşı Ue geçüımektedir. Hekim
ve sağlık personeli maaşlan son 15 yıl-
da yüzde 70 civannda reel olarak ge-
rilemiştir. Çiller-Karayalçın dönemi
hekim ve sağlık personeli açısından en
kötü dönemlerden birisklir.'"
TTB Merkez Konseyi, sorunlan
şöyle sıralıyor:
1- Hekimlerin kamuda yetersiz
gelir elde etmeleri. onları ek iş yap-
maya zorlamaktadır. 1980'de he-
kimlerin yüzde 40*ı sadece özel sek-
törde çalışırken bu oran 1992'de
yüzde İ5'e düşmüştür. Ancak hem
kamu hem özelde çalışan hekim
oranı yüzde 36 kadardır.
2- Hekımler açısından en önemli
sorunlann başında, idari baskılar gel-
mektedir. Yerel parti yöneticisinden
hükümet yetkilisine kadar pek çok ki-
şı hekımlere değişik düzeylerde bas-
kı. sürgün, rotasyon, angarya gibi an-
tıdemokratık uygulamalan reva gör-
mektedir.
3- Hekimlere ve sağlık personeline
karşt sonımluluklaruuyerinegetirme-
diği gibi, halkm sağlık sorunlan gibi
bir kaygısı olmayan Sağlık Bakanlt-
ğı'nın yaptığı, siyasi kadrolaşmadır.
4- Hekimlere nöbet ıle ılgılı venlen
ücretler, sadece 25 yataktan daha bü-
yük sağlık kurumlannı kapsamakta,
icapçı ve adli nöbetleri ile 80 saat dı-
şı nöbetleri kapsamamaktadır.
5- Sağlık kurumları, halkın sağ-
lık ihthaçlarım ve hekim-sağlık
personelinin istihdamını karşıla-
maktan uzak nitelik ve sayıdadır.
Bugün sağlık kurumlarına başvu-
ran hastaların yüzde 80-95'i ayak-
ta bakım ve tedavi görürken birin-
ci basamak sağlık kurumlarında
son 15 yılda nüfus artışını karşıla-
yacak düzeyde bile yatırım yapıl-
mamıştır. Kamu sağlık yatırımları
1980'de yüzde 90J'ten 1992'de yüz-
de 65 oranında gerilemiş, hastane
sayısı 604'ten 653'e çıkmış, kendi
binası olan sağlık ocağı sayısı ise
yüzde 80'den 63"e düşmüştür.
Uzmanlar, ülkemızde sağlık göster-
gelerinin de pek iç açıcı olmadığj ko-
nusunda görüşbirliği içindeler. Ulke-
mızde bebek ölüm hızı hâlâ binde 70-
90'larda seyrediyor. Kişi başma sağ-
lık harcaması ise 40-50 dolar düze-
yınde kalıyor. Ülkenin doğusu ile ba-
tısı, kırsal alanı ile kentsel alanı, kent
merkezi ve gecekondu bölgeleri ara-
sında sağlık açısından da ciddi farklı-
lıklar görülüyor.
Sağlık zincirindeki yanlış politika-
lardan en çok rahatsızlık duyanlann
başında ise kamu hizmetinde çalışan
doktorlar geliyor. Asıstan doktorlann
sorunlan şöyle sıralanıyor:
1- Asistan doktor, günlük olarak
normal kabul edilen 8 saatin çok üze-
rinde çalıştmhyor.
2- Bu tempoya karşılık aldıklan üc-
retler komik düzeyde.
3- Zaman zaman hasta yakınlannın
sözlü ve fıili kötü muameleleri ile en
çok asıstan doktorlar karşılaşıyorlar.
4- Asistan doktorlar kirli, soğuk, so-
yunma, giyinme, istirahat ve temızlik
olanaklan genelde iyi olmayan ortam-
da çalışıyorlar.
5-Çeşitli meslek hastalıklan riskle-
ri mevcut olup önlemlenn yetersizli-
ği bu riski yükseltiyor.
6- Tıbbi yayın izleme ve edinme so-
runu toplu çözüm bekliyor.
Sağlık personeli isteklerini açıkladı:
Fazla mesai ve eğitim tazminatı
Uzmanlar, üîkemizde sağlık göstergelerinin de pek iç açıcı olmadıgı konusunda görüş birliği içindeler. Ülkenin doğusu Ue baüsı,
kırsal alanı ile kentsel alanı, kent merkezi ve gecekondu bölgeleri arasında sağlık açısından ciddi farkbiıklar görülüvor. Ancak
bü>ük şehirierimizde bile hastanekrde sabahın erken saatierinden itibaren uzun ku>Tuklar oluşuyor. (Fotoğraf: ÜM1T OTAN)
1- Sağlık hizmetlerine bütçe-
den aynlan payın yüzde 10'lara
vükseltilmesini,
2- Sağlıkta geniş emekçi yı-
ğınlar aleyhine yaygınlaşan gız-
li özelleştirme politikalannın
terk edilmesini.
3- kamuya ait sağlık kurum-
lannda kurulmuş vakıflann ka-
patılmasını, tüm varlıklannın
kamulaştınhnasuu,
4- Sağlığa yapılan yatınmla-
nn malıyet-etkınlik temelinde.
öncelikle bırincı basamak sağlık
hizmetlerine yöneltılmesini,
5- Kamu hastanelerindeki
merkeze bağü, bürokratik ve ir-
rasyonel yönetim bıçiminin kal-
dınlarak demokratikleştirUme-
sini. Bu kurumlarda kalitesiz ve
özensiz verilen sağlık hizmeti ve
insana değer \ermeyen hizmet
anlay ışına kaynaklık eden köhne
\e hantal yapınuı > ıkılarak çah-
şanlann yönetime kanlmasını
sağlayan demokratik ve özerk
bir yapınuı kurulmasuu,
6- Bütçe kaynaklannın ücret-
lilerden değil sermaye ve fınans
kesiminden sağlanmasını,
7- Bütçe kaynaklannuı önce-
likle sağlık. eğitim, konut, yatt-
run, sosyal güvenlik amaçlany-
la kuilanılmasuu,
8- Bütçelerin hazırlanma aşa-
masında çalışanlann demokra-
tık kitle örgütlennin (sendikala-
nn. konfederasyonlann, meslek
kuruluşlannın vb) katılımının
sağlanmasını,
9- Demokratik bir çalışma ya-
şamının yaratılmasını, çalışma
• Sağlık hizmetlerinde
bütçeye aynlan payın
artınlması, bütçe
kaynaklannın
ücretlilerden değil,
sermaye kesiminden
sağlanması, en az 50
kadm - erkek çalışanı
olan sağlık
kurumlannda kreş
açılması isteniyor.
\-aşamını düzenleyen yasalarda-
ki ve anayasadaki anti-demok-
ratik hükümlerin iptal edilmesi-
ni ve yenilerinin çahşanlann söz
ve karar haklannın olduğu me-
kanizmalarla yaranlmasım,
10- Tüm çalışanlar ıçin aynm-
sız ve özgürlükçü sendikal yasa-
lann yaratılmasını. kamu çalı-
şanlanna, sağlık ve eğitim
emekçilenne grevlı-toplusözleş-
meli sendikal haklann yasal gü-
vence altına alınmasını,
11- Sağlığa aynlan kaynakla-
ruı öncelikle temel sağlık hizmet-
lerine ayrılmasını. çalışanlann
kurumlann yönetiminde söz ve
karar haklannın gerçekleşme^i-
ne uygun idari düzenlemelerin
yapılmasını,
12-TBMM'de 227. sırada gö-
rüşülmeyi bekleyen Sağlık Hiz-
metleri Tazminatı Yasa Tasan-
sı'nın bir an önce yasalaşması-
nı, sağlık kurumlannda çalışan
tüm personeli kapsamasını, te-
mel sağlık hizmetlerinde çalı-
şanlara ek tazminat verilmesini
13- Eğitim hastaneterinde tar
gün çalışan eğitici hekimlere
üniversitedeki eşdeğeri kadaı
tazminat ödenmesini bunun dı-
şında kalan hekim ve sağlık çau-
şanlanna verdikleri hizmetlerin
geliştirilmesi amacıyla eğitim
tazminatı verilmesini,
14- Kamu sağlık kurumlan-
nın genel idari hizmetlerde çalı-
şan hızmetlı ve idan memurlann
sağlık hizmetlen statüsüne alın-
masını,
15- Baskı, sürgün, rotasyon,
angarya gibi anri-demokratik
uygulamalara son verilmesi ve
fazla mesai saatlerinin ücretlen-
dirilmesini. nöbet ücretlerinin
tüm sağlık kurumlarına genişle-
tilmesini. icapçı ve adli nöbet ru-
tanlan da kapsamasınu 80 saat-
lik sınınn kaldınlarak ayda 15
nöbet tutan asistana yapüan
haksızlığın artık son buhnasını,
saat ücreti olan binde 7 oranuun
yükselmesini. haftasonu ve bay-
ram nöbetlerine ağırlığı oranın-
da tazminat arüşı uygulanması-
nı,
16- En az 50 kadın veya erkek
çalışanı olan sağlık kurumlann-
da kreş açılmasını,
17- Temel sağlık hizmetlerin-
de kullanılan 150 ilaçtan katıhm
payı alınmamasını. diğerierinde
ise oranlann kesinlikle arttınl-
mamasınu ilaç kullanımında
toplumsal eşitsizlik yaratacak
uygulamalara son verilmesini,
istivoruz.
Sağlıkta 1980-1994'ünözelliği: Özelleştirme• Bugün özelleştirme
adı altında yapılan,
sadece kamu
mülkiyetinin özel
mülkiyete
dönüşrürülmesi
değildir. tyi kötü bir
toplumsal kazanım
olan sağlık
hizmetlerinden
yararlanma hakkı
gaspedilmektedir.
Dr. ATA SOYER
1994 yılı biterken sağlık alanında en belirgin
özellik özelleşmeydi. 1980 i!e başlayan bir süre-
cin 15. yılına girerken Sağlık Bakaniığı yeniden
gündeme getırdiği 'hastanelerin özelleştirilme-
si' konusundaki tasanlan ile özelleştirme yönün-
de bir adım daha atmaya çalışmaktadır. 1980-94
dönemine özelleştirmenın damga vurduğunu, ne-
ye dayanarak ileri sürüyoruz?
1 -1990-92 yıllan arasında halkın cebinden sağ-
lığa ayırdığı para artmıştır. 1980'de 82 milyar TL
olan bu para, 1992 'de (1980 fiyatlan ile) 124 mil-
yar TL'ye yükselmiştir.
2-1980-92 yıllan arasında, kişisel sağlık tüke-
tim harcamalan, toplam sağlık harcamalan için-
de en önemli payı oluşturmuştur. 1980'de yüzde
43.6 olan bu pay, 1986'da yüzde 51.4'e kadar yük-
selmiş, 1992'de yüzde 28.2'ye düşmüştür. Kişi-
sel sağlık tüketım harcamalannı, Sağlık Bakan-
hğı bütçesi (yüzde 22-26.7) ve SSK sağlık harca-
malan (yüzde 10.6-17.7) ızlemektedir.
Kamu sağlık harcamalannm ptm arttı
3- Sağlık harcamalan özel-kamudıye sınıflan-
dırarak değerlendırildiğınde, 1986'ya kadar özel
sektör egemenlıği söz konusuyken bu tarihten ıtı-
baren kamu sağlık harcamalannm payının artma-
ya ba^ladığı görülür.
4- Sağlık finansmanı içinde kamunun payı na-
sıl yükseltilmiştir? Sağlık Bakaniığı bütçesinde-
ki artış. 1990 sonrası ıçm geçerlıdır. 1980-89 dö-
neminde bir gerileme söz konusudur. 1990 son-
rası artışta, 3418 sayılı kanun ıle oluşturulan fon
gelırlen (bütçeye katkısı yüzde 6-15 oranında) ve
döner sermaye uygulaması ıle elde edilen gelir-
lerin önemli payı vardır.
Devletin katkısı söz konusu değil
SSK gelirlerinin artışında ıse devletin katkısı
söz konusu değildir. Burada prım gelirleri ile iş-
çilenn ılaç katkı payı önemli yer tutar. lşçilenn
ilaç katkı payı 31 milyar TLJden (1989) 202 mil-
yar TL'ye (1991) çıkmıştır.
Üniversitelerin gelirlerinde de döner sermaye
gelirlerinin önemli payı söz konusudur. Örneğin,
Selçuk Ünıversitesi'nde döner sermaye bütçesi,
toplam bütçenin yüzde 79'u kadardır (1991). Bu
oran, Çukurova'da ve Hacettepe'de yüzde 61,
Ege'de yüzde 56, Ercıyes, Ondokuz Mayıs, KTÜ,
Akdeniz ve Anadolu Üniversitesi'nde yüzde
50'run üzerindedir.
Bunlann dışında kamu çalışanlannın ve emek-
lilerin ılaç ve tıbbi malzeme katkılannın arttığı da
gözönünde bulundurulursa, sağlığa aynlan kamu
payının artışının önemli ölçüde halkın cebinden
çıkan ek katkılarla sağlandığı söylenebılir.
5- Kamu sağlık fonlan, çeşitli yollarla özel sağ-
lık sektörüne aktanlmaktadır.
Kamu sağlık yatınmlan önemli ölçüde kısıl-
mıştır. Kamu sağlık personelinin çalışma ve ya-
şama koşullan önemli ölçüde gerile(til)mıştir.
Özel sağlıkyatınmlan teşvik edılmiştir. 1980'li
yıllann ortalanndan itibaren özel sağlık yatınm-
lan, 'özel önem arz eden yatınm konuian' arası-
na alınmış ve desteklenmiştir. Özel sağlık sektö-
rüne verilen teşvik miktan, 1980-92 yıllan ara-
sında 1 milyar dolann üzerindedir. Bu teşvilder
ıle özel sağlık yatınmlannın payı. yüzde 8.9'dan
(1980) yüzde 38.4'e (1991) yükselmiştir.
Ozel sağlık sektörünün gelisimi
SSK harcamalannm yüzde 26.2"sının ilaç, yüz-
de 22.4'ünün anlaşmalı özel sağlık kurumlarına,
Bağ-Kur sağlık harcamalannm yüzde 22.2'sinin,
Emekli Sandığı harcamalannm yüzde 54.3 'ünün
ilaç ahmlanna gitmesı kamu fonlannın, özel sağ-
lık sektörünün gelişimine yönlendirildiğinin gös-
tergesıdir.
Bazı kamu hastanelerinın yemek, temizlik, ça-
maşır, güvenlik vb.. hizmetleri 'taşeronlastmna'
adı altında özelleştırilmiştir. Yine SSK hastane-
lennde saat 16.00'dan sonra özel hasta bakımı,
üniversite hastanelerindeki benzeri uygulamalar,
vakıf ve dernek adı altında bazı hizmetlerin bu ku-
nımlara devri diğer özelleştirme biçımlendir
Onemli bir adım
6- Kamu sağlık harcamalannm, ancak halkın
katkılan ile arttınlabılmesi, insanlann ceplenn-
den sağlığa harcadıklan paranın artması ve kamu
fonlannın özel sağlık sektörüne akıtılması, ancak
ithalata dayalı, çok büyük olmayan, ama oldukça
yaygın bir özel sağlık sektörü yaratmıştır. Geli-
nen noktada hükümet, daha fazla para ayırama-
yacağı kamu hastanelerini. özelleştırerek yukan-
da özetlenen süreçte önemli bır adım daha atmak
istemektedir.
Aslında, sağlık hizmetlerinde özelleştirme, bir
mülkıyet tartışması değildir. Kamu sağlık
hizmetlen ve bu hizmetleri sunan kamu
kunımlan, toplumsal bir kazanım olarak ortaya
çıkmıştır. Bugün özelleştirme adı altında, sadece
kamu mülkiyetinin özel mülkiyete dönüştürül-
mesı değil, iyı kötü bır toplumsal kazanım olan
sağlık hizmetlennden yararlanma hakkı gaspe-
dilmektedir. Bunun en temel yansıması, halkın,
cebinden daha fazla para ödeyerek yine kendi de-
netleyemediği sağlık kurumlanndan, giderek
ödediği para karşılığı hizmet alabilmesidir
140000
110000^
Kişisel sağlık harcaması
(milyon TL. - 1980 fiyatlan ile)
•• _-ıTl
80000
J
00
50000
,s
i 8
ö
1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992
125000
100000
75000-
50000-
25000-
Toplam sağlık harcamalan
(milyon TL.)
-~ " SSK
/"Ifc.! | l Sağlık Bakaniığı
Kişisel harcamalar
r
I
I
i1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992